HABER BÜLTENİ. Haber Özetleri. Irak. 18 Eylül 2007



Benzer belgeler
Bush, Suudi Kralıyla petrol fiyatı konuştu

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

AVRASYA İNCELEMELERİ MERKEZİ CENTER FOR EURASIAN STUDIES RUSYA/KARLOV: ŞİÖ KONUSUNDA KARAR ANKARA'NIN Bloomberght, 30 Kasım 2016

Devrim Öncesinde Yemen

Kuzey Irak ta Siyasi Dengeler ve Bağımsızlık Referandumu Kararı. Ali SEMİN. BİLGESAM Orta Doğu ve Güvenlik Uzmanı

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Hackerlar ortaya çıkardı: Birleşik Arap Emirlikleri İsrail yanlısı kurumları fonluyor!

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

20 Mart-20 Nisan. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Mayıs 09 Cilt 1 - Sayı 5 > 72

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

Sektör Haberleri 06 NİSAN 2018

IKBY-Irak Merkezi Hükümeti Çekişmesi ve Türkmenlerin Durumu

"Türkiye, Gürcistan'a ilham kaynağı olabilir"

Yine tehtid ettiler

Kuzey Irak'a harekat

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

ABD'den NATO ülkelerine ültimatom: Savunma harcamalarını arttırın

ABD Suriye Rejimi'nin hava üssünü vurdu

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

GÜNLÜK ORTADOĞU BÜLTENİ 11 ARALIK 2009 IRAK

> 83. Ortadoğu Güncesi. Bilgay Duman Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Analiz Şubat 09 Cilt 1 - Sayı 2

GÜNLÜK ORTADOĞU BÜLTENİ I 20 OCAK 2010

Körfez'in petrol zengini ülkesi: Kuveyt

Koalisyon Pazarlıkları ve Olası Hükümet Formülleri. Maliki'nin Türkiye Ziyareti ve Irak'ta Yeni Hükümet Kurma Senaryoları

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

Türk-Japon Ekonomi Forumunda konuştu

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

İdris KARDAŞ Küresel Sorunlar Platformu Genel Koordinatörü

1979 İRAN İSLAM DEVRİMİ SONRASI TÜRKİYE-İRAN İLİŞKİLERİ. Ömer Faruk GÖRÇÜN

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Mağdur olmayın!...

Beyaz Saray'daki Trump-Erdoğan Zirvesinden Ne Çıktı?

ABD İLE YAPTIĞIN GİZLİ ANLAŞMAYI AÇIKLA -(TAMAMI) Çarşamba, 03 Temmuz :11 - Son Güncelleme Perşembe, 04 Temmuz :10

ABD Başkanı Barack Obama'nın 8 yıllık görev süresinde Rusya Kırım'ı işgal etti ve başta Suriye olmak üzere Ortadoğu'da etkinliğini artırdı.

Eslen: Stratejik İnisiyatif Ayrılıkçılarda

TÜRK DIŞ POLİTİKASINDA GÜÇ KULLANMA SEÇENEĞİ ( )

Afganistan şimdi Trump'ın savaşı haline geldi

ULUSLARARASI FİLİSTİN ZİRVESİ 2018

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Türkiye-Rusya ilişkilerinin son 16 yılı

Doğu Akdeniz de Enerji Savaşları

Irak'ın çeşitli kentlerinde meydana gelen şiddet olaylarında 10 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. (Türkmeneli TV)

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

Orta Asya daki satranç hamleleri

ÜLKE RAPORLARI ÇİN HALK CUMHURİYETİ Marksist-Leninist Tek Parti Devleti Yüzölçümü 9,7 milyon km 2

ORSAM AYLIK IRAK TÜRKMENLERİ GÜNCESİ

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Fransa Cumhurbaşkanı Macron

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Sektör Haberleri 5 MART 2018

KARİKATÜRLERİN DİLİNDEN IRAK I ANLAMAK - 1

Cumhuriyet Halk Partisi

DURAP 20 OCAK - 04 ŞUBAT

Güncel Bilgiler. y a y ı n l a r ı

15 Mayıs 2009 al-dimashqiyye Salonu

2 ARALIK 2007 TARİHİNDE YAPILAN RUSYA FEDERASYONU MİLLETVEKİLİ SEÇİMLERİNE İLİŞKİN AGİTPA GÖZLEM RAPORU

ABD'nin Fransa'ya Reaper İnsansız Uçak Satışı ve Türkiye'nin Durumu 1

> 107. Ortadoğu Güncesi. Ortadoğu Güncesi. Zafer Çömez, ORSAM Ortadoğu Asistanı. Ortadoğu Analiz Mayıs 10 Cilt 2 - Sayı 17

Cumhuriyet Halk Partisi

Hukuki Boyutu. Savaş Suçu

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

GÜNLÜK BÜLTEN 13 Haziran 2014

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

DİASPORA - 13 Mayıs

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ İLETİŞİM STRATEJİSİ

Cumhuriyet Halk Partisi

Amerikan Stratejik Yazımından...

Sayın Büyükelçiler, Değerli Kongre üyeleri, Çok değerli dostum Sayın Zügayir ve Brosh, Kıymetli basın mensupları,

Kerkük, Telafer, Kerkük...

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

Teknik Bülten. 21 Haziran 2016 Salı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Türkiye ve İran arasında 'mantık evliliği'

11-16 ŞUBAT DEMİR CEVHERİ PİYASA FİYATLARI

Türk ve Alman Bak fl Aç s ndan ran daki Geliflimin Güvenlik Politikas Boyutlar

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

1. ABD Silahlı Kuvvetleri dünyanın en güçlü ordusu

Ekonomik Gündem ABD Başkanı Trump'ın damadı ve başdanışmanı Kushner, Senatodaki ifaabd B

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

Afganistan'da Afyon Üretimi Dosyası (İnfografik)

ORTADOĞU GÜNCESİ 1 ŞUBAT - 29 ŞUBAT Günce No: 87. Firuze Yağmur GÖKLER

GÜNLÜK BÜLTEN 03 Temmuz 2014

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

BiR DURUM DEĜERLENDiRMESi. Amerika, Rusya ve Güçlerin Kavga Arenası Suriye

1979 Kabe Baskını'nın yeni görüntüleri ortaya çıktı

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

Transkript:

HABER BÜLTENİ 18 Eylül 2007 Haber Özetleri Irak ABD'de Demokrat Parti'nin savunma konularında en yetkin ismi olan milletvekili John Murtha, Cumhuriyetçi Başkan George W. Bush yönetiminde bazı isimlerin, Kürtlerin kontrolündeki Irak ın kuzeyinde kalıcı askeri üs kurulmasını düşündüğünü söyledi. Asker kökenli Murtha, Ulusal Basın Kulübü'nde yaptığı konuşmada, Başkan Bush'un politikalarına ve Irak'taki Amerikan kuvvetlerinin komutanı Orgeneral David Petraeus'un değerlendirmelerine karşı çıktı. Irak'taki durumu Vietnam Savaşına benzeten Murtha, ABD'nin, artık askeri güçle bu ülkedeki gelişmeleri etkileme imkânının sınırlı olduğunu savundu. Murtha, Başkan Bush yönetimi yetkilileriyle yaptığı bir görüşmeye değinirken de kendisinin, bu toplantıda ABD'nin Irak'ta kalıcı üsse ihtiyacı olmadığı görüşünü dile getirdiğini anlattı. John Murtha'ya göre yönetimin bir yetkilisi ise ABD'nin Irak ın kuzeyindeki sözde Kürt bölgesinde buna ihtiyacı olabileceğini söyledi. Murtha, bu kişinin adını vermedi. Demokrat milletvekili Murtha, Türkiye'nin Irak ın kuzeyinde bir Amerikan askeri üssüne karşı çıkacağına işaret ederek, ''Türklerin bakış açısından bakıldığında bunu yapıp yapamayacağımızı bilmiyorum'', dedi. (AA) ABD ordusunun, İran Devrim Muhafızları ile ''bağlantılı'' oldukları ve İran silahlarının gizlice Irak'a sokulmasını sağladıkları gerekçesiyle 12 Iraklıyı başkent Bağdat'ta tutukladığı bildirildi. Çokuluslu güçten yayımlanan bildiride, Bağdat'ta erken saatlerde düzenlenen eşgüdümlü operasyonlarda, koalisyon güçlerinin, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü ile bağlantısı olduğundan kuşkulanılan 1 Iraklı ile 11 kişiyi tutukladıkları belirtildi. Bildiride, bu operasyonların ''Bağdat ve civarında faaliyet gösteren birçok terörist liderlerle doğrudan bağlantılı özel grupların liderini hedef aldığı'' kaydedildi. ABD ordusu, ''özel gruplar'' deyimiyle, İran tarafından desteklenen radikal Şii milislerin oluşturduğu gizli hücreleri kastediyor. Operasyonlarda tutuklanan bu kişilerin, ''Irak'ta saldırı düzenlemek amacıyla kullanılmak ve depolanmak için İran'dan silah sokulması eylemine karıştıklarından kuşkulanıldığı'' bildirildi. (AA)(AFP) ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Irak'ta demokrasinin yerleşmesinin zaman alacağını, bunun için sabırlı olunması gerektiğini söyledi. ABD'de, 16 ülkenin temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen ''Dünya Demokrasinin Geleceği Forumu'' toplantısında konuşan Robert Gates, ABD tarihinde de başlangıç 1

yıllarında kaos olduğunu kaydetti. ABD'nin, kendi çıkarlarını ve güvenliğini korumak için dünyada demokratik değerleri yayması gerektiğini belirten Gates, Irak'ta demokrasi için özellikle ABD halkının sabır göstermesini istedi ve ''Amerikalılar asla sabırlı insanlar olmadılar'', dedi. ABD'nin bölgeyi terk edemeyeceğini de kaydeden Gates, ''Irak ve Ortadoğu'yu kaos halindeyken terk edersek, bu, müttefiklerimize ihanet olur, onları demoralize eder ve aynı zamanda düşmanlarımıza da cesaret verir'', diye konuştu. (AA)(AP) Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Irak'tan çekilecek ABD birliklerinin yerini, yetişmiş Irak güvenlik güçlerinin doldurabileceği umudunda olduğunu söyledi. Çek Cumhuriyeti'ni ziyaret eden Hoşyar Zebari, bu ülkenin Dışişleri Bakanı Karel Schwarzenberg ile görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, ''Irak'ın güvenliğinin uzun vadede ABD ve diğer ülkelerle iş birliğine bağımlı olacağını'' bildirdi. ABD ve diğer ülkelerle, ''güvenlik alanında bir tür ortaklık kurmayı düşündüklerini'' kaydeden Zebari, ayrıntı vermedi. Zebari, ABD'nin kısmi çekilme kararı konusunda, ''Bu karar, ABD içi şiddetli siyasal tartışmalar sonucunda, iç baskılar nedeniyle ve Irak'taki güvenlik durumu düşünülerek alındı'', dedi. Zebari, ABD'nin yeni çekilme planları da açıklayabileceğini kaydetti. (AA)(AP) Irak parlamentosundaki en büyük Şii ittifakı, Şii lideri Mukteda El-Sadr'a bağlı siyasal hareketten, hükümetten desteğini çekme kararı üzerinde bir kez daha düşünmesini istedi. Birleşik Irak İttifakı yaptığı açıklamada, Sadr hareketinin kararının hayretle karşılandığı belirtilerek, "Sadr blokundaki kardeşlerimizden bu kararlarını yeniden gözden geçirmelerini bekliyoruz", denildi. Açıklamada, ülkedeki zor şartların üstesinden gelinebilmesi için tüm Iraklı siyasi partiler arasında birlik ve bağlılığın gerekliliği üzerinde duruldu. İttifak, Sadr hareketiyle kararını değiştirmesi amacıyla yapılacak görüşmeler için bir komisyon kurulacağını da belirtti. (AA)(AP) Suudi Arabistan, Suudi militanların Irak'a sızmalarını engellemek için Irak sınırına güvenlik duvarı inşa etmeye başlayacağını açıkladı. Suudi Arabistan İçişleri Bakanı Prens Nayif Bin Abdülaziz, bu projenin yaşama geçirilmesi için gerekli sözleşmenin yakında sağlanacağını ve çalışmaların yakında başlayacağını bildirdi. Bakan, inşaat için hangi firmanın belirlendiği konusunda bir açıklamada bulunmadı. Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Muvaffak El Rubai, geçen Temmuz ayında ''Okaz'' adlı bir Suudi gazetesine yaptığı açıklamada, Irak'ta yaklaşık 160 Suudi militanın Irak'taki isyan eylemlerine katıldıkları suçlamasıyla yargılandığını, yüzlercesinin ise yargılanmayı beklediğini açıklamıştı. (AA)(AFP) Irak'ın başkenti Bağdat'ın güneyindeki bir askeri üste meydana gelen patlamada, en az 2 Iraklı askerin öldüğü, 10'unun yaralandığı bildirildi. Polis yetkilileri, Irak ordusunun Hille şehrindeki sekizinci tümenine bağlı üs içindeki patlamanın nedeninin henüz bilinmediğini açıkladı. Öte yandan, silahlı kişilerin, başkentin kuzeydoğusundaki Tabaj köyünde bir Şii evine düzenlediği baskında 5 aile üyesini kaçırdığı; Diyala vilayetinin başkenti Bakuba'da da yine silahlı kişilerin bir Şii evine düzenlediği baskında bir kişiyi öldürdüğü, bir diğerini yaraladığı kaydedildi. (AA)(AP) 2

Irak'ın Musul kentindeki operasyonda bir El Kaide lideriyle 2 yabancı militanın öldüğü bildirildi. Amerikan ordusunun verdiği bilgiye göre, vatandaşların bölgedeki militanların faaliyetleri hakkında istihbarat vermesi üzerine Amerikan ve Irak güçleri cumartesi öğle saatlerinde bölgede operasyon düzenledi. Askerlerin baskınıyla karşı karşıya kalan militanların kaçmaya başlaması üzerine takip başladı. Takip edilen otomobillerden birinin sürücüsü, otomobilinin durdurulması üzerine üzerindeki bombaları patlattı. Diğer otomobildekilerle girişilen çatışmada da 2 kişi öldü. Ölenlerin, Musul'un batısındaki El Kaide sorumlusu ile biri Libyalı, biri Suudi Arabistanlı militanlar oldukları saptandı. (AA)(AP) Ortadoğu İsrail Başbakanı Ehud Olmert, İsrail savaş uçaklarının Suriye hava sahasını ihlal ettiği haberlerinden sonra ilk kez Suriye ile ilgili konuşarak, "Barış istiyoruz. Suriye ile kayıtsız şartsız, bir talepte bulunmaksızın barışa hazırız", dedi. Olmert, Kudüs'teki ikametgahında bir grup Rus basın mensubu ile görüşmesinde, Suriye lideri Beşşar Esad'a ve Suriye'nin tavrına saygı duyduğunu dile getirdi. Olmert, konuyla ilgili soruları yine yanıtsız bıraktı. Olmert, İran konusunda da Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın korku psikolojisi yaratarak, uluslararası toplumu kendisiyle görüşmek için iknaya çalıştığını öne sürdü. Olmert, "Burada mübalağalar var", dedi ve İsrail'in korkmadığını ama endişeleri olduğunu belirtti. Bu arada, Olmert'in sözlerine Knesset'in Arap milletvekillerinden, Birleşik Arap Listesi-Ta'al üyesi Ahmed Tibi tepki gösterdi. Tibi, "Görüşme yapmak isteyen kimse, Suriye'nin egemenliğine zarar vererek, uçaklarını göndermez, topraklarını bombalamaz", dedi. Öte yandan İsrail Dışişleri Bakanlığının eski bürokratlarından, geçmişteki gizli İsrail-Suriye barış çabalarının mimarlarından Alon Liel, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın İsrail'e "Suriye'ye hava operasyonu nedeniyle teşekkürlerini iletmek amacıyla geldiğini" öne sürdü. "Savaş uçaklarının uçtuğu söylenen Suriye'nin kuzey doğusu, Şam'a göre geçmişte İsrail'i rahatsız etmiş bir bölge değil. Amerikalıları daha fazla rahatsız eden bir bölge" diye konuşan Liel, "Onlar için çalıştık. Bildiğiniz gibi, onlar için çalışmamız için çok para verirler. Görünüşe göre memnunlar. Bu, Suriyelileri zor durumda bırakıp, Şer Ekseni'nin daha derinlerine iter", ifadesini kullandı. İsrail'in Suriye ile barış yapmasında çok açık çıkarları olduğunu söyleyen eski İsrailli diplomat, "Suriye semalarındaki olayın yakın bir gelecekte barışın kapılarını kapadığını" da vurguladı. Alon Liel, "ABD'nin çıkarının, İran'ın müttefiki ve 'Şer Ekseni'nin parçası olan Hamas ile 'iyi çocuklardan biri' olarak görülen El Fetih arasındaki bölünmeyi derinleştirmekten geçtiğini söyledi. Liel, Rice'ın, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın, Hamas ile barışmaya teşebbüs etmeyeceği konusunu garantiye alma arayışında olacağını ifade etti. Öte yandan, Yedioth Ahronot gazetesi, Rice'ın ziyaretinin, İsrail koalisyonunun ana partisi Kadima içindeki bölünmeyi de belirginleştirdiğini yazdı. Diplomatik bir gözlemciye dayanarak verilen haberde, Kasım ayında yapılacak barış konferansı hatırlatıldı ve Başbakan Yardımcısı Haim Ramon'un başını çektiği bir grup Kadima üyesinin, (solcu) Meretz Partisi tarzı toprak tavizleri verme yanlısı iken, karşı kampta yer alan, Likud kökenli Kadima üyelerinin, İsrail tavizleriyle ilgili öneriler karşısında endişelerinin büyük olduğuna değinildi. (AA) 3

Hamas'ın Haziran ayında Gazze Şeridinde yönetimi ele geçirmesinden sonra, Batı Şeria'da ayrı bir hükümet kurarak İsrail ile barış süreci görüşmelerine yeniden oturan Filistin lideri Mahmud Abbas'a destek politikasını sürdüren İsrail, Abbas'ı Filistinliler arasında ve uluslararası kamuoyunda güçlendirme çabaları çerçevesinde, bu kez "sessizce" taltif etti. Abbas'ı bugüne kadar "Filistin Yönetimi Başkanı" olarak takdim eden İsrail yönetimi, Abbas'a hitabını "Cumhurbaşkanı Abbas"a yükseltti. Geçen yıl Eylül ayında, BM Genel Kurulunda Abbas'tan Filistin Yönetimi Başkanı diye bahseden İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'nin, bu yıl aynı yerde, Abbas için "Filistin Yönetimi Cumhurbaşkanı" sıfatını kullandığını söyleyen Jerusalem Post gazetesi, Livni ve Başbakan Ehud Olmert'in aylardır bu şekilde bir dil kullandığını hatırlattı. Bir hükümet yetkilisi, "Cumhurbaşkanı" teriminin kullanılmasının, Abbas'a hem içerde, hem de uluslararası platformda daha büyük itibar atfedildiğini gösterdiğini belirterek, "İsrail'in İsmail Haniye'ye karşılık O'nu (Abbas'ı) desteklemeye çalıştığı bir sır değil", dedi. İsrail'in eski Başbakanı Ariel Şaron'un sözcüsü Ra'anan Gissin ise Olmert'in aksine, eski patronunun, "Cumhurbaşkanı" sıfatını hem Yaser Arafat hem sonrasında Mahmud Abbas için kullanmaktan dikkatle kaçındığını hatırlattı, Cumhurbaşkanı teriminin, egemen toprakların başkanı anlamına geldiğini ifade ederek, Şaron'un bu ünvanı Arafat'a verme yanlısı olmadığının altını çizdi. İsrail'in Abbas'a karşı tutum değişikliğiyle ilgili olarak, geçen Eylülde Olmert'in "Başkan Mahmud Abbas" diye hitap ettiğini, ancak Ekim ayında Knesset'in (İsrail parlamentosu) yeni dönem çalışmalarına başladığı gün yaptığı konuşmada, Başkan Abbas'ın artık "Cumhurbaşkanı Abbas"a dönüştüğünü belirten Jerusalem Post, Oslo anlaşmasında da bu konunun tartışıldığını, Gazze-Eriha Anlaşma metinlerinde "Başkan Arafat Gazze Şeridi ve Eriha bölgesine girdiğinde, Filistin Yönetimi Başkanı (Arapça Reis) veya Filistin Kurtuluş Örgütü Başkanı sıfatını kullanacak, Filistin Cumhurbaşkanı Sıfatını kullanmayacaktır" denildiğini hatırlattı. 1995 İsrail-Filistin Geçici Anlaşmasında da ne başkan, ne cumhurbaşkanı denildiğini, her iki şekilde de tercüme edilebilecek Reis hitabının yer aldığı kaydedildi. (AA) Sorumluluk alanı Ortadoğu'yu kapsayan ABD Merkez Komutanlığı CENTCOM'un kısa zaman öncesine kadar komutanlığını yürüten emekli General John Abizaid, İran'ın nükleer silahlar elde etmesi durumunda bile bunun katlanılabilir bir durum olacağını belirterek, bu ülkeye saldırılmasına karşı çıktı. Washington'da bir düşünce kuruluşunda konuşan Abizaid, ''dünyanın o bölgesinde devletten devlete bir savaş herkes için yıkım olur ve bizim, mümkün olduğunca bundan uzak durmamız gerek'', dedi. Abizaid, İran'ın nükleer silah sahibi olması durumunda bile ABD'nin, Tahran'ı caydıracak kadar büyük bir askeri gücünün bulunduğunu vurguladı. Abizaid, ''şunu görelim: nükleer bir Sovyetler Birliği'yle nasıl yaşadıysak nükleer bir Çin'le, nükleer başkalarıyla nasıl yaşıyorsak nükleer bir İran'la da yaşamanın yolları var'', diye konuştu. İran'ın nükleer güç sahibi olması durumunda ''çılgınlık'' yapabileceği görüşüne de karşı çıkan Abizaid, ''Tahran yönetimindeki bazılarının rasyonel görünmemesine karşın İran'ın intihara niyetli bir ülke olmadığını'' söyledi. Abizaid'in bu sözleri, Başkan George W. Bush yönetiminin, Ocak 2009'da görevden ayrılmadan önce İran'ın nükleer hedeflerine karşı hava saldırıları düzenleyebileceği yönünde söylentilerin arttığı bir dönemde geldi. Bush, İran krizinin diplomatik yollarla çözümünü 4

istediğini, ancak ''bütün seçeneklerin masada olduğunu'' belirtiyor. Uzmanlar, Abizaid'in sözlerinin özellikle Irak'taki savaştan yorgun ABD Kara Kuvvetleri ve Deniz Piyadeleri'nin de görüşünü yansıttığına işaret ediyor. İran'a karşı sertlik yanlılarının ise Abizaid'e de cephe açması bekleniyor. (AA) Batı Şeria'daki Selam Feyyad başkanlığındaki Filistin hükümeti, Filistin parlamentosunun Hamas üyelerinden Gazze'de bulunan 21'inin maaşını kesti. Filistin basınında yer alan habere göre, maaşları kesilenler arasında, Gazze Şeridi'ndeki fiili hükümetin Başbakanı İsmail Haniye, parlamento başkanvekili Ahmed Bahar ile eski Dışişleri Bakanı Mahmud Zahar ile eski İçişleri Bakanı Said Siyam da var. Ramallah'taki Filistin hükümeti Enformasyon Bakanı Riyad El Maliki ise maaşlarda gecikme olduğunu, sürekli olarak kesilmediğini öne sürdü. Gecikmenin nedeni olaraksa Gazze'deki Hamaslılardan Feyyad hükümetine ve parlamenterlere yönelik, ölüme varan tehditler gösteriliyor. Gazze'deki Parlamento Başkan vekili Ahmed Bahar ise Feyyad hükümetinin davranışını "acayip ve inanılmaz" olarak değerlendirdi. Gazze'deki bağımsız milletvekillerinden Hasan Kreyşa ise son iki aydır kendilerinin maaşlarını aldığını; ama Hamas grubundakilerin almadığını belirtti. Parlamento üyesi İsmail El Eşkar ise "bunun bir para sorunu değil, daha çok bir tür siyasi karalama, parlamentonun tarafsızlığını etkileme ve aynı zamanda yasal yönetimin tahribi" anlamına geldiğini ifade etti. Gazze'deki Hamaslı parlamenterlerden, aralarında Meryem Ferhad, Cemile Elşanti, Farac El Gul'ün de bulunduğu 7'sinin maaşındaysa bir kesinti olmadığı bildiriliyor. Filistin parlamentosu üyelerinin ayda 3.000 dolar maaş aldıkları belirtildi. (AA) Suriye, güvenlik nedeniyle mayıs ayından beri kapalı olan Lübnan'ın kuzeyindeki iki sınır kapısını yeniden açtı. Lübnan'ın kuzeydeki liman kenti Trablus yakınlarındaki sınır kapıları, yakındaki Filistin mülteci kampında militanlar ve Lübnan askerleri arasında mayıs ayında patlak veren çatışmalar sırasında güvenlik gerekçesiyle kapatılmıştı. Suriye resmi haber ajansı ve görgü tanıkları, yaklaşık 3 aydır kapalı olan sınır kapılarının, bugün öğleden sonra yeniden açıldığını kaydetti. Lübnanlı bir heyet, pazar günü Şam'a giderek Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Faruk El Şara ile sınır kapılarının yeniden açılması konusunda da görüşmüştü. (AA)(AP) İngiliz Telegraph gazetesi, Amerikan Başkanı George W. Bush ve yakın çevresinin ABD'yi İran'la savaşa hazırladığını, Amerikalı askeri yetkililerin İran'da bombalanacak 2 bin hedef belirlediklerini ileri sürdü. Gazetenin haberine göre, Pentagon ve CIA yetkilileri, Beyaz Saray'ın, sonunda İran'la askeri çatışmaya yol açabilecek bir gerginlik programını dikkatli ve ölçülü bir şekilde yürütmeye başladığına inandıklarını belirtti. Diplomatik bir çözümden yana olan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın da Başkan Yardımcısı Dick Cheney ile anlaşmazlığını çözmeye hazırlandığını yazan gazetenin haberine göre, üst düzey bir istihbarat yetkilisi, İran'ı Irak'ta militanları silahlandırıp eğitmekle kamuoyu önünde suçlamanın, İran'da sınır ötesi harekâta ve eğitim kamplarıyla bomba fabrikalarının bombalanmasına yol açabileceği uyarısında bulundu. İngiliz gazetesi, Pentagon'dan sızan bilgilere göre, öncelikli hedefin, İran'ın güneyinde Devrim Muhafızları Kudüs Gücü'nün denetiminde bulunan ve Batılı istihbarat servislerince, İngiliz ve Amerikan askerlerine karşı kullanılan zırh delici patlayıcıların üretildiği Fecr üssünün olacağını ileri sürdü. 5

Washington'da giderek daha yandaş bulan teoriye göre, ABD'nin eylemi karşısında İran'ın da Körfez'deki petrol kaynaklarını kesmeye kalkışmasının, bu ülkenin nükleer tesislerinin, hatta silahlı kuvvetlerinin vurulmasını tetikleyeceğini iddia eden Telegraph gazetesi, üst düzey yetkililerin, Başkan Bush ve yakın çevresinin, İran'ın nükleer silah geliştiremeyeceğini güvence altına almadan görevden ayrılmamaya kararlı olduklarına inandıklarını yazdı. Gazeteye görüşlerini anlatan üst düzey bir istihbarat yetkilisi, "Beyaz Saray'dakilerin dışında kimse ne olacağını bilmiyor. Ama CIA'da ağırlıklı görüş diplomasinin başarısız olduğu ve Pentagon'daki omzu kalabalıklar da aynı görüşü paylaşıyor. Kademeli bir gerginliği büyük olasılıkla bir hava saldırısı izleyecek. ABD gelecek haftalar ve aylarda gerginliği arttıracak ve İran'ın Irak'taki faaliyetlerine ilişkin kanıtlar ortaya çıkaracak", diye konuştu. AB silahlı kuvvetlerinin İran'a hava saldırısı düzenlemek konusunda iki ayrı olasılıklı planı bulunduğunu belirten istihbarat yetkilisi, birinin nükleer tesisleri bombalamak, diğerininse tüm belli başlı askeri tesislerin de dâhil olduğu 2000 noktayı hedefleyen 2 veya 3 gün sürecek bir hava operasyonu olduğunu ileri sürdü. Gazete, olası hedeflerin de bir haritasını yayımladı. Öte yandan, Fransız Başbakanı François Fillon, İran'la ortaya çıkan nükleer krizden dolayı, bu ülkeyle gerginliğin had safhada olduğunu; ancak hala diplomasiye şans tanımak gerektiğini söyledi. Fillon, Angouleme kentinde gazetecilere yaptığı açıklamada, İranlıların, özellikle bölgede, İran ile komşuları ve İsrail ile ilişkilerinde gerginliğin had safhada olduğunu anlamaları gerekir. Kouchner haklı, zira herkes Ortadoğu'daki durumun son derece gergin olduğunu ve giderek daha da vahim hale geldiğini görüyor", diye konuştu. Bu arada, Hollanda Dışişleri Bakanı Maxime Verhagen de Fransız meslektaşı Bernard Kouchner ile görüşmesinden sonra, ülkesi ve Fransa'nın, nükleer konuda, BM çerçevesi dışında İran'a karşı yeni yaptırımlar kabul edilmesi için azami gayret gösterilmesi yönünde görüş birliğine vardıklarını belirtti. Verhagen, BM Güvenlik Konseyi ek yaptırımlar konusunda bir karar alamazsa, AB'nin yaptırımlar uygulamaya hazır olduğunu belirterek, kararın BM'den çıkmasını tercih ettiklerini; ancak bu olmazsa Amerikan yaptırımlarıyla birlikte AB'nin yaptırımlarını uygulamaya hazır olduklarını söyledi. (AA)(AFP) Kafkasya ve Orta Asya Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te resmi temaslarda bulunan Azerbaycan Savunma Bakanı Sefer Abiyev, Gürcistan Savunma Bakanı David Kezeraşvili ile görüştü. Basına kapalı yapılan görüşmede, iki ülke arasındaki askeri işbirliğinin geliştirilmesi konularının ele alındığı bildirildi. Abiyev, Tiflis'teki Meçhul Asker Anıtı ve Haydar Aliyev parkını ziyaretinde gazetecilere yaptığı açıklamada, Gürcistan ile askeri alandaki iş birliğinin memnuniyet verici düzeyde olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki siyasi ve ekonomik ilişkilerin de gelişmekte olduğunu kaydetti. Abiyev, Kezeraşvili ile görüşmesinde Gürcistan'daki Rus üslerinden boşaltılan askeri malzemenin Ermenistan'a taşınması konusunun da gündeme geldiğini belirterek, "Gürcistan, Rus askeri malzemesinin Ermenistan'a taşınmasını engellemek için daha sıkı denetimde bulunmayı taahhüt etti", dedi. Abiyev'in, ziyareti çerçevesinde Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili tarafından da kabul edildi. (AA) 6

Rusya'da insan hakları hareketinin başta gelen isimlerinden sayılan Sergey Kovalyov, ''ülkeyi artık gizli polisin yönetmekte olduğunu'' ileri sürdü. SSCB döneminde, 1974'te ''anti Sovyet propagandasından'' ötürü 7 yıl cezaevinde kalan Kovalyov, Reuters'a verdiği demeçte, gizli polis yönetiminin, kendisinin hapse atıldığı Sovyet dönemlerinden bile şiddetli olduğunu öne sürdü. Eski bir KGB ajanı olan Devlet Başkanı Vladimir Putin'in, gizli servisten arkadaşlarını iktidarın en kilit noktalarına yerleştirdiğini belirten Kovalyov, ''durum, SSCB döneminden de kötü. Bugünkü Kremlin ekibinin tümü KGB'den. Tümü, devletin nasıl yönetileceğine dair aynı görüşleri paylaşıyor. Yöntemleri Sovyet yöntemleri; ancak eski yöntemlerin başarılı biçimde dönüştürülmüş biçimlerini kullanıyorlar'', dedi. Kovalyov, basında sansür bulunduğunu, adalet sisteminin etki altında olduğunu kaydetti. SSCB'nin yıkılmasından sonra Rusya'nın ilk Devlet Başkanı Boris Yeltsin, bir insan hakları komisyonu kurdurmuş ve başına Kovalyov'u atamıştı. (AA)(REUTERS) Avrupa Birliği Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Louise Arbour, Avrupa'da başta İslam'a karşı olmak üzere bağnazlık ve önyargıların yaygın olduğunu, hükümetlerin buna karşı önlem almaları gerektiğini söyledi. Geçen hafta açıklanan ''Avrupa ülkelerinde, İslam fobisi başta olmak üzere hoşgörüsüzlüğün alarm verici düzeye ulaştığının'' belgelendiği BM raporuna atıfta bulunan Louise Arbour, ''Bu kaygılara katılmamak mümkün değil'', diye konuştu. Arbour, rapora karşı çıkanları eleştirerek, ''Avrupalılar, diğerlerine karşı davranışlarında zaman zaman hala bağnazlık, önyargı ve basmakalıp düşüncelere sahip oldukları söylendiğinde, şaşırıp kalıyorlar'', dedi. (AA)(REUTERS) Yunanistan'da yapılan genel seçimlerde Batı Trakya'da Rodop ve İskeçe illerinden PASOK listesinden seçilen Türk milletvekilleri Ahmet Hacıosman ve Çetin Mandacı, Türk azınlığın sorunlarının çözümü için birlikte mücadele edeceklerini söylediler. Türk milletvekilleri A.A muhabirine yaptıkları açıklamada, azınlık seçmenlerinin kendilerine gösterdiği güvene teşekkür ederek, Türk azınlığı Yunan parlamentosunda en iyi şekilde temsil etmek için büyük gayret göstereceklerini belirttiler. Rodop PASOK milletvekili Hacıosman, amacının, Türk azınlığın sorunlarının çözümüne yardımcı olarak, ait olduğu topluma en iyi şekilde hizmet etmek olduğunu kaydetti. Mandacı da İskeçe ilinde 8 yılın ardından yeniden bir Türk milletvekili seçildiğine dikkati çekerek, İskeçe Türklerinin bu seçimlerde birlik ve beraberlik örneği ortaya koyarak, büyük başarı elde ettiklerini söyledi. Azınlık seçmenlerinin kendisine gösterdiği güvene layık olmak için elinden gelen çabayı göstereceğini kaydeden Mandacı, "Bu seçimlerde oluşturduğumuz birliği daha da genişleterek, sorunlarımızın çözümü için birlikte mücadele etmekte kararlıyız. Parlamentoda Rodop ilinden seçilen Türk meslektaşım Hacıosman ile beraber çalışacağız", dedi. Mandacı, İskeçe'de azınlık oylarıyla seçilmiş olmasına rağmen, sadece azınlık toplumunun değil, tüm bölgenin milletvekili olacağını belirterek, "Ben bir Türküm. Ancak bizler Osmanlı'nın torunlarıyız. Bu nedenle atalarımızın yaptığı gibi, bölge insanları arasında hiçbir ayırım yapmadan herkesin vekili olacağım. Bizler, farklı etnik kökenlerden olsak da bu topraklarda beraber yaşıyoruz", diye konuştu. (AA) 7

Diğer Haberler ABD Dışişleri Bakanlığı, Türkiye'yi ziyaret edecek olan Bakan Yardımcısı Nick Burns'un, Türk yetkilileriyle stratejik konularda görüşmeler yapacağını bildirdi. Bakanlıktan yayımlanan yazılı açıklamada, siyasi işlerden sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns'un, 18-20 Eylül arasındaki ziyaretinde, ''Türk hükümetiyle bir dizi stratejik meseleyi ele alacağı ve ABD'nin Türkiye ile ittifakına atfettiği büyük önemi yeniden dile getireceği'' belirtildi. Açıklamada, Burns'un ziyaretinin, iki ülkenin üst düzey yetkilileri arasında bu sonbaharda yapılacak temaslar dizisinin ilk bölümü olacağına işaret edildi. Açıklamada, ''Burns, Ankara'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türk Dışişleri Bakanlığı'nın ve parlamentonun üst düzey isimleriyle görüşecek. Kendisi, İstanbul'da da bazı TBMM üyeleriyle iftara katılacak ve dini liderler, öğrenciler ve sivil toplum temsilcileriyle bir araya gelecek", denildi. Burns, Perşembe günü Washington'da iki ülke ilişkileri üzerine yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ABD için vazgeçilmez bir müttefik olduğunu vurgulayarak ülkesinin Ankara'dan bazı beklentilerini dile getirmişti. (AA) ABD Temsilciler Meclisi, Çin'den, bu ülkede hapis cezasına çarptırılan 1'i Kanada vatandaşı, 4 Uygur Türkü'nün serbest bırakılmasını isteyen bir karar kabul etti. Cumhuriyetçi Parti'den Temsilciler Meclisi Üyesi Christopher Smith, Çin'e, 6 yıl Çin'de hapis yattıktan sonra 2005'te ABD'ye iltica eden, önde gelen Uygur liderlerinden Rebiya Kadir'in aile bireylerine karşı yürütülen ''misilleme kampanyalarına'' son verilmesi çağrısında bulundu. Çin'in Sincan bölgesinde yaşayan Uygur Türkleri'ne karşı Çin yönetiminin uyguladığı politikalara yönelttiği sert eleştirilerle tanınan Kadir'in Çin'de bulunan oğlu Ablikim Abdürrahim'in 9 yıl hapis cezasına çarptırıldığı, ayrıca Abdürrahim'in 2 kardeşinin de vergi kaçırmaktan suçlu bulunduğu biliniyor. Uygur asıllı Kanada vatandaşı Hüseyin Celil'in de serbest bırakılmasının istendiği ABD Temsilciler Meclisi kararında, Çin'e, ''Uygur Türkleri'nin diline, kültürüne ve dinine yönelik baskılara da son verilmesi'' çağrısı yer aldı. Terörizm suçlamasıyla ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Celil'in aile bireyleri, basına yaptıkları türlü açıklamalarda, Celil'in, Müslüman ve siyasal muhalif olması nedeniyle zulme uğratıldığı iddiasını yineledikleri biliniyor. (AA)(AP) Pakistan Seçim Komisyonu, Devlet Başkanı Pervez Müşerref'in yeniden seçilebilmesi için yasal engelleri ortadan kaldıracak şekilde seçim kuralında değişiklik yaptığını açıkladı. Seçim Komisyonu bugün yaptığı açıklamada, seçim kuralında yapılan değişiklikle anayasadaki kilit öneme sahip bir maddenin bundan sonra uygulanamayacağı kaydedildi. Açıklamada, Pakistan'ın baş seçim komiserinin, devlet başkanının onayıyla gerekli değişikliği yaptığı belirtildi. Muhalefet partileri, genelkurmay başkanı olarak kaldığı sürece Müşerref'in 5 yıllık bir dönem daha başkan seçilmesine karşı çıkıyor. Pakistan'da Yüksek Mahkeme de Devlet Başkanı General Pervez Müşerref aleyhindeki başvuruları incelemeye başlamıştı. (AA)(AP) Pakistan'ın Afganistan sınırındaki aşiret bölgesinde meydana gelen çatışmalarda, en az 18 Pakistanlı askerle 16 Taliban'ın öldüğü bildirildi. Pakistan ordu sözcüsü, Taliban olduğundan kuşkulanılan kişilerle güvenlik 8

güçlerinin çatıştıklarını belirterek, bölgede 12 ila 16 askerlerinin bulunduğunu, kötü hava koşulları yüzünden iletişimin kesik olması nedeniyle kendileriyle temas kuramadıklarını söyledi. Sözcü, Taliban'ın bir askeri karakola roket saldırısı düzenlediğini, güvenlik güçlerinin de bu saldırıya top ateşiyle karşılık verdiğini, çıkan çatışmada yaklaşık 16 militanın öldürüldüğünü kaydetti. Yerel bir yetkili de bölgede 16 kişinin öldüğünü söyledi, ancak ayrıntılı bilgi vermedi. Öte yandan, silahlı kişilerin, aynı bölgede, casuslukla suçladıkları bir aşiret üyesini öldürdükleri belirtildi. (AA)(AFP) Dünya Basını Financial Times'da bugün Vincent Boland imzalı bir makalede Türkiye'deki anayasa tartışması ele alınıyor. Gazete yeni AKP hükümetinin gündemine aldığı anayasa değişikliğinin, Türkiye'de türban tartışmalarını yeniden alevlendirdiğini belirtiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 2005 yılında İstanbul Üniversitesi aleyhine açılan bir davada türban yasağı lehine karar verdiğini hatırlatan gazete Anayasa Mahkemesi'nin eski başkanı Mustafa Bumin'in sözlerine de yer veriyor. Gazete, Bumin'in türban yasağının kaldırılmasının üniversitelerde türbansız kız öğrencileri baskı altına sokabileceği ya da çok daha tutucu giyim tarzlarının da kampüslere girebileceği yolundaki eleştirilerini öne çıkartıyor. Haftanın Yorumu Ufuk Turu Bu haftaki, Ufuk Turu nda Ortadoğu ve Orta Asya-Kafkasya daki gelişmeler ele alınıp, kısa bir değerlendirme sunulmaya çalışılmıştır. Petraeus ve Crocker ın Irak Raporu, Kerkük Referandumu nun Ertelenmesi, İsrail in Suriye'ye Yaptığı Operasyon, Orta Asya da Rus-Çin Rekabeti Süreci, Rusya da Devlet Başkanlığı Tartışmaları ve Ukrayna da Yaklaşan Seçimler değerlendirilmiştir. Petraeus ve Crocker Raporu ABD'nin Irak'taki birliklerinin komutanı Orgeneral David Petraeus ile Bağdat Büyükelçisi Ryan Crocker, Kongre ye ABD nin Irak stratejisini yönlendirmesi beklenen Irak a dair bir durum değerlendirmesinin yapıldığı bir brifing vermiştir. Ancak Petreaus un Irak taki askeri gelişmeleri tam anlamıyla aktardığını söylemek mümkün değildir. Oysa Crocker, Irak taki durumu daha doğru bir şekilde ortaya koymuş ve eksikleri saklamaya çalışmamıştır. Her iki raporun sürpriz olmadığını söylemek mümkündür. Irak taki merkezi hükümet dışında hiç bir kesim tarafından tatmin edici bulunmaması da raporların uluslararası ve Amerikan kamuoyunu oyalamaya yönelik olduğunu düşündürmektedir. İki yetkili, Irak ta askeri hedeflere ulaşılmakta olduğunu, gelecek yaza kadar asker sayısının azaltılabileceğini; siyasi ve askeri alanda ilerleme yavaş olsa bile, şu anda izlenen stratejinin devam etmesi gerektiğini savunmuştur. Petraeus, yerel halkla iş birliğine vurgu yaparken, Crocker, yerel yönetimlerin başarısından söz ederek, Amerikan eyalet sistemiyle karşılaştırma yapmış ve federalizmi savunan bir tutum sergilemiştir. 9

Raporlarda Irak içindeki güvenlik sorunu, üzerinde durulan temel unsur olarak göze çarpmaktadır. Petraeus raporunda, bu konuda kat etilen mesafenin cesaret verici olduğu değerlendirilerek, 2008 yazına kadar Irak tan 30 bin askerin çekilebileceği ifade edilmiştir. ABD Başkanı Geroge W. Bush da kurmaylarına asker çekme emrini vermiştir. Öte yandan raporda asker sayısının azaltılmasına devam edileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda Bush un rapora destek verdiği ve Petraeus un çizdiği stratejiye uyacağını söylediği düşünüldüğünde, çekilmenin devam edeceği ön görülebilir. Yinede 2008 yazından sonraki durum için açık kapı bırakılmış ve Mart 2008 de yapılacak bir değerlendirme ile belirleneceği ifade edilmiştir. 2008 yılı içerisinde yapılması öngörülen ABD Başkanlık seçimleri yaklaşırken, bu davranışın Bush a zaman kazandırmaya yönelik olduğu düşünülebilir. Her iki rapor da Bağdat hükümetinin siyasi hedefleri gerçekleştirme konusunda yetersiz olduğunu ortaya koymakta ve etkisizliğini kabul etmektedir. Ayrıca raporlarda İran a sık sık atıf yapılması, İran ın Irak taki etkisini ortaya koymakta ve ABD nin Irak ta da İran la mücadele ettiği düşüncesini akıllara getirmektedir. ABD nin, İran ın Irak taki etkiliğine vurgu yapması, Irak taki başarısızlığın suçunu bu ülkeye yükleme yönünde bir hamle olarak değerlendirilebilir. Öte yandan ABD nin nükleer politikası yüzünden köşeye sıkıştırmaya çalıştığı İran a yönelik uluslararası baskının artmasına çalıştığını da söylemek mümkündür. Kerkük Referandumu nun Ertelenmesi Kürt milletvekili Pale Bavani tarafından 2007 sonunda yapılması ön görülen Kerkük referandumunun gelecek yılın Mayıs ayı sonuna ertelendiği ifade edilmiştir. Irak Anayasası nın çoğu maddesinin yeniden düzenlenmediği ve 140. maddenin de anayasal bir madde olduğu ifade edilerek, Anayasa Düzeltmeleri Komisyonu nun çalışmalarını tamamlayamaması nedeniyle, tartışmalı maddeler konusunda yapılan çalışmaların teknik olarak ertelendiği açıklanmıştır. Anayasa çalışmalarının halkoyuna sunulmadığı sürece 140. maddenin ön gördüğü referandum aşamasının gerçekleşemeyeceği belirtilmiştir. Kerkük ün aidiyetini belirlemek için gerçekleştirilmesi düşünülen referandum öncesinde yapılması gereken normalleştirme ve sayım işlemleri ön görülen zamanda tamamlanamamıştır. Referandumunun ertelenmesine dair tartışmalar, bu son gelişme ile birlikte siyasi ve teknik nedenler ekseninde cereyan etmektedir. Özellikle Irak lı yetkililerin söz konusu ertelenmeyi teknik sebeplere bağlayarak siyasi nedenleri görmezden gelmesi düşündürücüdür. Ayrıca 140. maddede bir süreçten bahsedilmekte ve bu süreç için bir zaman ortaya konmaktadır. Kerkük için öngörülen sürecin zamanında uygulanamaması, bu maddenin hukuki geçerliliğini yitirmesine sebep olma ihtimalini taşımaktadır. Daha önce KDP lideri Mesut Barzani nin de referandumun ertelenebileceğini fakat bunun siyasi baskılar la değil, teknik nedenlerle olabileceğini ifade etmesi dikkat çekicidir. Zira aleyhlerine olan her durumda kıyametler koparan Kürt liderlerin bu durumu kabullenmesi, Kürtlerin bazı garantiler elde ettiklerini düşündürmektedir. Bununla birlikte referandumun gerçekleştirilebilmesi için 10

Mayıs 2008 in sonuna kadar yapılması gereken hazırlıkların tamamlanması düşük bir ihtimal olarak değerlendirilmektedir. Bu yüzden söz konusu gecikmeyi bir erteleme olarak ele almak da pek gerçekçi görünmemektedir. Birçok platformda, referandum yapıldıktan sonra da normalleştirme ve sayımın gerçekleştirilebileceği ifade edilmiştir. Teknik olarak yapıldığı söylenen bu ertelemenin, Kerkük için adil bir referandum yapılamayacağını iddia eden uluslararası ve yerel kamuoyunun baskısını hafifletmek amacı taşıdığı söylenebilir. Mayıs 2008 e kadar olan süreç içerisinde Kürt grupların baskısının devam etmesi ve Kerkük te yaşayan gruplar arasında çatışma yaşanabileceği olasılığı üzerinde durulmakta ve bu nedenle Kerkük ün tüm kesimlerin eşit bir şekilde temsil edildiği, özel bir statüye kavuşturulmasının gerektiği düşünülmektedir. İsrail in Suriye Operasyonu İsrail uçaklarının Türkiye ve Suriye hava sahasını ihlal ederek, Suriye yi bombaladığı iddialarına yönelik olarak Gaziantep ile Hatay da bulunan, savaş uçaklarına ait yakıt tankları endişe yaratmıştır. Bu olayın ardından Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim, Ankara ya resmi bir ziyarette bulunmuştur. Bu operasyonla birlikte İsrail in Suriye den çok İran a bir mesaj vermek istediği değerlendirilmektedir. Zira Suriye ve İran ın Rusya dan aynı hava savunma sistemlerini aldığı düşünüldüğünde, bu tez kuvvetlenmektedir. Tartışmalar, İsrail in Suriye hava savunma sistemini test ettiği, Suriye'de Kuzey Kore işbirliği ile geliştirilen bir nükleer tesisin vurulduğu gibi iddialar ekseninde devam ederken, İsrailli yetkililerin sessizliğini bozmayışı da düşündürücüdür. Suriye'nin konuyu Birleşmiş Milletlere taşıması ve Muallim in Ankara da kapsamlı bir barıştan yana oldukları mesajını vermesi ile krizin büyümesi şimdilik önlenmiş görünmektedir. Burada Türkiye nin pragmatik davranarak krizi yumuşatma yoluna gittiği söylenebilir. Uluslar arası baskılar nedeniyle köşeye sıkışmış olan Suriye ve İran ile Filistin sorunlarına yoğunlaşmış olan İsrail arasında yaşanabilecek bir savaş, her iki ülkenin yanı sıra Ortadoğu daki diğer devletlerin de işine gelmeyeceği belirtilebilir. Ortadoğu nun şu anki kırılgan yapısıyla bir savaşı daha kaldırabilmesi mümkün gözükmemektedir. Orta Asya da Rus-Çin Rekabeti Sürecine Doğru ABD nin tek taraflı hegemonyasına karşı ve Şangay İşbirliği Örgütü çerçevesinde gelişen Rus-Çin yakınlaşması yeni bir döneme girmektedir. Rusya nın tekelci enerji stratejisi ve Çin in enerji ihtiyacını karşılamak için zengin petrol ve doğalgaz rezervlerine sahip Orta Asya devletleriyle geliştirmeye çalıştığı ekonomik işbirliği stratejisi Rusya ile Çin i karşı karşıya getiren bir sürece işaret etmektedir. Çin in ekonomik kalkınmasını sürdürebilmek için gerekli olan ve artan enerji ihtiyacını karşılamak amacıyla Orta Asya ya açılımı, uzun vade de Rusya nın çıkarlarıyla çatışmasını gündeme getirmektedir. Çin'in yükselişi Orta Asya'sız sürdürülemezliği Çin'i bölgede büyük projelere damgasını vurmaya yöneltmiştir. Örneğin 1995 te imzalanan 6700 km uzunluğunda ve 12 milyar dolara mal olması tahmin edilen Türkmenistan-Kazakistan dan Çin e ve Çin den Japonya ya uzanan doğalgaz boru hattı projesi ile 1997 de imzalanan Kazakistan dan Çin e 3000 km uzunluğunda ve 9.5 milyar dolara mal olması tahmin edilen petrol boru hattı projesi ve yine 1997 de Çin'in ABD ve Rusya rakiplerine karşı Kazakistan daki 11

Uzen petrol yatağını 20 yıl işletme ihalesini kazanması Çin in Orta Asya da ne denli büyük projelere imza attığını göstermektedir. Çin in bu milyar dolarlık projeleri doğal olarak ülkenin bölgede etkinliğini artırmakta ve bölge ülkelerini Çin e yakınlaştırmaktadır. Bölge ülkelerinin Rusya nın nüfuzundan Çin e doğru kayması ise Rusya nın tehdit algılamasını tetiklemektedir. Nitekim son olarak 11 Eylül 2007 de toplanan Kazak ve Türkmen liderlerin enerji alanında Çin seçeneğini gündeme getirmeleri bu duruma işaret etmektedir. İşte bu gelişmeler Rusya nın, Orta Asya da aynen ABD (11 Eylül 2001 sonrasında ABD nin terörle mücadele kapsamında Orta Asya ya konuşlanması ve Rusya yı by-pas ederek bölge ülkeleriyle yakın stratejik işbirliğine gitmesi sürecinde) ile yaşadığı nüfuz mücadelesini yakın gelecekte de Çin le yaşaması muhtemeldir. Sonuç olarak; kısa vade de Rusya ile Çin ABD hegemonyasına karşı çıkarlarının çatışma riskini askıya almakta ve ertelemektedirler. Bununla birlikte ABD hegemonyasının azaldığı ve Rusya nın Orta Asya da hegemonyasının arttığı döneme paralel olarak, Çin-Rus rekabetinin de artması beklenmektedir. Nitekim Putin le birlikte ABD nin Orta Asya da etkinliğinin azalması (Irak ta batağa saplanması ve Afganistan da kısır döngü içerisine girmesi nedenleriyle) ve Rusya'nın etkinliğinin artması, yavaş yavaş Rus-Çin rekabetinin de yakınlaştığını göstermektedir. Dolayısıyla enerji bağlamında Rusya ile Çin arasında uzun vade de büyük bir rekabet olacağını söylemek mümkündür. Rusya'da Devlet Başkanı Kim Olacak? Yakın zamana kadar Rusya'da Putin sonrası Devlet Başkanı'nı kim olacağına ilişkin tahminler, ne kadar Kremlin'e yakın kurum ve kişiler tarafından yapılsa da, Rus siyasal sistemi ve Putin'in öngörülemezliği hükümetin görevden alınmasında görüldüğü gibi isabetli olamamışlardır. Rus hükümetinin ve Başbakanın istifası beklenen gelişmeler olsa da, ardından atanacak olan Başbakan konusunda yapılan tahminlerin hepsi boşa çıkmıştır. Devlet Başkanlığı için adı geçen Sergey İvanov, Dimitri Medvedev, Alexei Miller, Sergey Lavrov ve hatta Başbakan birinci yardımcısı Sergey Naryshkin gibi kişiler dururken, Başbakanlığa daha önce adı hiç geçmeyen Viktor Zubkov'un atanması sürpriz bir gelişme olarak görülmektedir. Putin'de devlet başkanlığına giden süreçte önce Başbakan yardımcısı, daha sonra başbakan ve Devlet Başkanı olmuştu. Bu noktada 66 yaşında siyasi ihtirasları bulunmayan, ancak başarılı bir bürokrat ve St. Petersburg'dan Putin'in arkadaşı olan (St. Petersburg çevresinden gelen bu bürokrat elite Siloviki deniyor) Zubkov'un Başbakanlığa atanmasının arkasındaki mesajlar daha da dikkat çekici bir hal alıyor. Putin'in Devlet Başkanı olarak kalmayı reddetmesi, ancak yerine gelecek kişiyi kendisinin belirleyecek olması, Putin'in Rusya'yı yönetmekten vazgeçmeyeceğini göstermesi bakımından önemlidir. Burada öne çıkan genç ancak tecrübeli ve aktif siyasi kadrosu içinden bir aday beklenmesi olağandır. Ancak yükselişi bakımından Putin'in gittiği yoldan gitmeyebilir. Ayrıca, Devlet Başkanlığı için bu siyasi elit içinde bir rekabet olması ya da herhangi bir siyasi çalkantının olması Putin'in tercih edeceği bir durum değildir. Diğer taraftan, Siloviki diye tabir edilen St. Petersburg'luların pek hoşlanmadığı bu genç ve aktif siyasi kadrolar yerine siyasi statükoyu Putin'in yokluğunda koruyabilecek bir liderin başa geçmesi önemlidir. Zubkov bu açıdan ideal bir adaydır. Naryshkin ile ilgili Batılı düşünce kuruluşlarında çıkan söylentiler ise havada kalmakta; hiçbir bürokrat ya da siyasetçi Devlet 12

Başkanlığı'na bir diğerinden daha yakın görünmemektedir. Putin bu noktada gayet başarılı bir siyaset izlemekte ve dış müdahale ya da siyasi çalkantıya yer bırakmayacak bir yol izlemektedir. Zubkov'un Başbakanlığı ise şaşırtıcı olmasına rağmen, Devlet Başkanlığı sürecine kadar devam edecek bir belirsizliğin sinyallerini vermektedir. Putin'in seçimi sorgulanmayacak, tahminler hep havada kalacaktır. Ukrayna'da Seçimler Yaklaşıyor 30 Eylül'de Ukrayna'da yapılacak seçimler öncesinde siyasi grupların halk destekleri ve siyasi pozisyonları yavaş yavaş belirginleşmektedir. Timoşenko bloğu BYuT, Yuşçenko'nın Ukraynamız Bloğu ve Başbakan Yanukoviç'in Bölgeler Partisi arasındaki oy dağılımı, Timoşenko lehine gelişmektedir. İki yıl önce Renkli Devrim'in iki ortağı Yuşçenko ve Timoşenko aralarındaki Başbakanlık sorununu, yeni bir seçim süreci ile gidermiş, Anayasa'da Devlet Başkanı'nın yetkilerinin arttırılması ile daha merkezi bir siyasi sistemin kurulması konularında mutabakat sağlamış görünmektedirler. Aradaki tek fark, Turuncu Devrim'den Devlet Başkanı olarak çıkan Yuşçenko'nun kararsızlık ve etkisizliği ile artık Timoşenko'ya muhtaç durumda olmasıdır. Nitekim, Yanukoviç'in Anayasal reform ve NATO üyeliğini referanduma sunmak istemesi, Turuncu Devrim'in siyasi görüşünün yumuşak karnını oluşturuyor. Daha çok demokrasi ve saydamlık isteyen, Batı ile iyi ilişkiler ve ekonomik liberalleşmeyi savunan Gaz Kraliçesi Timoşenko'nun, seçimleri kazanabilmek için Yuşçenko ile yaptığı bu birliktelik, 2009'da Timoşenko'nun Başkanlık için aday olması ile bitecek gibi görünüyor. Ancak Ukrayna elitleri arasında bitmek bilmeyen güç mücadelesinin seçimlerle bitmesi beklenmemelidir. Timoşekno'nun parlamentoda gücü Yanukoviç ile paylaşması muhtemeldir; sadece bu sebep bile Meclis'in çalışması açısından büyük bir sorun oluşturacaktır. Devlet Başkanı Yuşçenko'nun tercihini Timoşenko'dan yana kullanması ise sadece ayrılıkları daha da arttıracak, Yanukoviç ve Rus yanlıları ile gerginlikleri arttıracaktır. 13