МІНІСТЕРСТВО ОСВІТИ І НАУКИ, МОЛОДІ ТА СПОРТУ УКРАЇНИ



Benzer belgeler
Образец тестового задания по турецкому языку ТЕСТОВОЕ ЗАДАНИЕ 1

Міністерство освіти і науки України Херсонський державний університет Інститут іноземної філології

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

6. TEMA ETKİN VATANDAŞLIK

5. SINIF TÜRKÇE KELİME TÜRLERİ TESTİ. A) Ben ise yağmur yağmasını bekliyordum. Cümlesindeki isimlerin hepsi tekildir.

İÇİNDEKİLER SÖZEL BÖLÜM

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

Sultan Abdulhamit in hayali gerçek oldu BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU B İ L G İ. NOTU BALKANLAR 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Tek başına anlamı ve görevi olmayan ancak kendinden önce gelen sözcükle öbekleşerek anlam ve görev kazanan sözcüklerdir. Edatlar şunlardır:

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

ЛІТЕРАТУРА ФОЛЬКЛОР ПРОБЛЕМИ ПОЕТИКИ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

Yazılım Ekonomisi ve Özgür Yazılım. Bora Güngören 26 Ağustos 2006

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

EZİNE ÇOK PROGRAMLI LİSESİ HAYDİ! HALİL İBRAHİM SOFRASINA

Zengin Adam, Fakir Adam

VÜCUDUMUZUN BİLMECESİNİ ÇÖZELİM

ЛІТЕРАТУРА ФОЛЬКЛОР ПРОБЛЕМИ ПОЕТИКИ

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

MEDRESE VE İSLAM KÜLTÜR MERKEZİ İNŞA PROJESİ- VİETNAM

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS


Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

Geç Kalmış Bir Yazı. Yazar Şehriban Çetin

MAYIS 2014 BÜLTENİ. Merhaba! Mayıs ayı boyunca yaptığımız etkinlikleri bulabileceğiniz. bültenimizi sizinle paylaşmanın sevinci ve gururu. içindeyiz.

Eylemlerimiz, genellikle dünyanın doğal döngüleri ile bağlantılıdır.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

2. SINIF HAYAT BİLGİSİ

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

İ Ç E R İ K. M i s y o n & V i z y o n. N e d e n İ n g i l i z D i l i v e E d e b i y a t ı B ö l ü m ü?

24 HAZİRAN 2014 İSTANBUL

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

MERYEM ALTI PATLICANI DÜŞÜRDÜ. YUSUF YEDİ DOMATESİ YIKADI. KERİM SEKİZ PATATESİ KAYBETTİ. SANEM DOKUZ PORTAKALI SAKLADI.

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

Düşüncelerimizi, duygularımızı ve kültürümüzü oyunlar aracılığı ile ifade ederiz.

Başlangıç Meridyeni ve Greenwıch - İstanbul

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

Türkiye de Dünya Bankası: Öncelikler ve Programlar

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

FARELER VE İNSANLAR ADLI ROMAN ÜZERİNE DÜŞÜNCELER Fareler ve İnsanlar İnsan ilişkilerine ve alt tabaka insanların umut dolu

2013 YILI Faaliyet Raporu

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE VE YABANCI DİL ÖĞRETİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ DİL KURSLARIMIZ BAŞLIYOR

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

Vakıfların toplumsal yaşamımızdaki hizmetlerini şöyle sıralayabiliriz. 1. Dini hizmetler. 2. Sağlık hizmetleri. 3. Eğitim ve öğretim hizmetleri

Kayseri Kültür Sanat REHBERİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

TARİHÎ GEMİ PROJELERİ BASIN BÜLTENİ

YIL BOYUNCA 185 FARKLI ÜNİVERSİTE 40 FARKLI BRANŞTA 20 BİN SPORCUNUN MÜCADELESİNE SAHNE OLAN

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK TARİHİ TEST

HOLLANDA ÜLKE RAPORU

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

REHBERLİK GRUP ETKİNLİKLERİ ETKİNLİK 1

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙ ΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΙΕΥΘΥΝΣΗ ΑΝΩΤΕΡΗΣ ΚΑΙ ΑΝΩΤΑΤΗΣ ΕΚΠΑΙ ΕΥΣΗΣ ΥΠΗΡΕΣΙΑ ΕΞΕΤΑΣΕΩΝ ΠΑΓΚΥΠΡΙΕΣ ΕΞΕΤΑΣΕΙΣ 2006

ilkokulu E-DERGi si 23 Nisan ın Önemi Sorumluluk Okulumuzda 23 Nisan Hedef Siir: Egemenlik Ulusundur 2017 Nisan Sayısı Bu Sayımızda:

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

ĠSVĠÇRE DE DĠL EĞĠTĠMĠ

Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti Hatıraların Masumiyeti

İNSANİ GELİŞMEYİ SÜRDÜRMEK:! EĞİTİM VE İŞGÜCÜ PİYASASI GÖSTERGELERİ İTİBARİYLE TÜRKİYE NİN PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ!

BAKA BULUŞMALARI -I-

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İŞARET DİLİNİN GELİŞİMİ KURUMLARARASI İŞBİRLİĞİNE BAĞLIDIR - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

TARİH BÖLÜMÜ ÖĞRETİM YILI DERS PROGRAMI

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

İktidarıyla, muhalefetiyle bütün Belediye Meclis Üyesi arkadaşlarımın da aynı bilinçle görev yaptığına inanıyorum.

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

NEVŞEHİR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ. Nevşehir de Göçmen Eğitimi Uygulamaları ve Sorunları

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

DİKKAT VE DİKKAT TOPLAMA ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

Behiye Hanım Anaokulu - Aylık Bülten. Ocak Sayı: 4

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI 2. DÖNEM YAZ OKULU EĞİTİM PROGRAMI

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

EDEBİYATIN İZİ 86. İZMİR ENTERNESYONAL FUARI NA DÜŞTÜ

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

tarih ve 495 sayılı Eğitim Komisyonu Kararı Eki

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2


Transkript:

МІНІСТЕРСТВО ОСВІТИ І НАУКИ, МОЛОДІ ТА СПОРТУ УКРАЇНИ ТАВРІЙСЬКИЙ НАЦІОНАЛЬНИЙ УНІВЕРСИТЕТ імені В.І.ВЕРНАДСЬКОГО "Затверджую" Голова Приймальної комісії М.В.Багров (підпис) " " 2014 року ПРОГРАМА ФАХОВОГО ВСТУПНОГО ВИПРОБУВАННЯ для здобуття освітньо-кваліфікаційних рівнів магістра та спеціаліста на підставі освітньо-кваліфікаційного рівня бакалавра (спеціаліста) напрям підготовки: 6.020303 Філологія (турецька мова та література) Спеціальність: 7.02030302, 8.02030302 - Мова та література (турецька) Затверджено приймальною комісією Таврійського національного університету (протокол 2 від 28 лютого 2014 року) Сімферополь, 2014

Програма вступного іспиту з дисципліни Практичний курс основної східної мови (турецька) Укладачи: кафедри східної філології Челебіев Д.Е., викладач кафедри східної філології Аккієва Л.Р., Рецензент: доктор філологічних наук, професор Меметов А.М. 2 Програму схвалено на засіданні кафедри східної філології Протокол 6 від 16 січня 2014 р. Зав.кафедрой проф.меметов А.М. Програму узгоджено з Вченою Радою факультету кримськотатарської та східної філології протокол 7 від 22 січня 2014 р. Голова Вченої Ради факультету кримськотатарської та східної філології проф. Меметов А.М.

3 Прийом абітурієнтів, які мають диплом бакалавра або спеціаліста, для здобуття освітньо-кваліфікаційного рівня магістра або спеціаліста проводиться за результатами спеціальних вступних іспитів та іспиту з іноземної мови. Вони будуть здійснюватися в тестовій і усній формах, до складу яких входять питання навчальних дисциплін циклу загальнофілологічної підготовки (турецька мова та література) та дисциплін циклу професійної підготовки. I. Мета та основні вимоги до знань, навичок і умінь екзаменованих: Програма фахового вступного випробування складена на основі програми державного іспиту за відповідним напрямом підготовки. Мета вступного випробування полягає в тому, щоб визначити ступінь готовності екзаменованих до здійснення професійної діяльності з обраної спеціальності. По завершенні четвертого року навчання у ВУЗі за напрямом підготовки - Філологія (турецька мова та література) екзаменованих повинен ЗНАТИ: - Фонетичну систему, граматичний лад, необхідний обсяг лексикофразеологічних одиниць та функціонально-стилістичні характеристики турецької мови; - Загальні і приватні проблеми теорії перекладу; - Функціонально-стилістичні особливості політичних, історичних, соціальноекономічних, комерційних, ділових, науково-популярних, культурнокраїнознавчих та художніх текстів; - Географічне положення, суспільно-політичне і державний устрій, стан і перспективи розвитку Туреччини; - Лінгво-країнознавчі реалії країни досліджуваної мови; - Літературу Туреччини з давнини до наших днів; - Теорію і методику викладання турецької мови і літератури. ВМІТИ: - Вільно розуміти на слух турецьку мову в безпосередньому спілкуванні і через технічні засоби;

- Вільно і правильно говорити турецькою мовою на суспільно-політичні, економічні, культурні та побутові теми в різних ситуаціях спілкування, вести бесіду та брати участь дискусії; - Швидко читати суспільно-політичну, публіцистичну та художню літературу; - Здійснювати зорово-усний і зорово-письмовий переклад з турецької мови на російську і з російської мови на турецький текстів суспільно-політичного, економічного, культурно-країнознавчого та художнього характеру; - Виконувати абзацного-фразовий переклад на слух монологічну мова з турецької мови на російську і навпаки; - Вести двосторонній переклад бесіди в нормальному мовному темпі; - Редагувати і реферувати переклади текстів різної труднощі; - Методично правильно і дохідливо проводити заняття з турецької мови та літератури. БУТИ ОЗНАЙОМЛЕНИМ: - З мовною ситуацією в Туреччині і регіоні; - З міжнародними відносинами в регіоні та світі; - З колом фонових знань, необхідних для успішного спілкування турецькою мовою і здійснення правильного перекладу з однієї мови на іншу; - З методикою самостійної роботи з удосконалення мовних навичок і умінь. II. Тематика типових запитань і текстів, що виносяться на іспит за напрямом підготовки (у їх викладі турецькою мовою і в перекладі на російську мову): 1. Граматика: 1. İsim çekim ekleri. 2. İsim ve sıfat tamlaması 3. Zamir hakkında bilgi veriniz. 4. Zarf hakkında bilgi veriniz. 5. Kelimelerde anlam ilişkileri 6. Niteleme ve Belirtme sıfatları 7. Hikaye bileşik zaman 8. Çatı bakımından fiiller 9. Şart bileşik zaman 10. Cümle öğeleri 11. İlişik cumleler 12. İsim ve isim hal ekleri 13. Edatlar ve bağlaçlar hakkında bilgi veriniz 4

14. Yüklemine göre cümleler ve öğelerin dizilişine göre cümleler 5 2. Тематика незнайомих текстів для читання, усного перекладу та короткого викладу з турецької мови на російську. - Історичні, соціально-економічні, політичні, культурні та етно-конфесійні особливості Туреччини; - Туреччина у системі міжнародних відносин (Туреччина - США, Туреччина-країни Близькосхідного регіону, Туреччина - Росія, Туреччина-Україна); - Державне та політичний устрій Турецької Республіки; - Курдське питання; - Життя, побут і звичаї народів тюркського світу; - Актуальні соціально-політичні події в регіоні і світі; - Доісламська турецька література; - Література османського періоду (XIII-IX ст.) - Література Туреччини в новий час; - Теорія і методика викладання турецької мови і літератури. SPOR AHLAKI İnsanlarımıza yön veren, pek çok sosyal faaliyet içinde sporun önemli bir yeri vardır. Sporda ileri gitmiş ülkelerde büyük başarılar kazanmış sporcular, ülkelerin en güzel şekilde tanıtımını yaparlar. Spora başlama yaşının karakter kazanmada önemi büyüktür. Sporda ilk temel becerilerin, eğitici formasyona sahip öğretmenden alınması şarttır. Ülkemizde insanların spor yapması için birçok fırsat vardır. Herkesin en az bir alanda spor faaliyetlerine katılabilmesi için de bir çok sebep bulunmaktadır.çoğu kimse beceri kazanmak, yeteneklerini geliştirmek, boş zamanlarını değerlendirmek, sağlıklı yaşamak ve meslek edinmek için spor yapmaktadır. Bu ilginin dışında kalan insanlarımızın bir bölümü, seyirici ve taraftar olarak yine sporun içindedir. Spordaki yarışma heyecanı ve rekabet insanları birbirine yaklaştırır. Bu beraberlikler zamanla daha güçlü beraberlikleri, hatta dostlukları peşinden getirir. Ve bugün bir çok yerde benzer şekilde gördüğümüz takım tutma, renk aşkı gibi durumların ortaya çıkmasına sebep olur. Herhangi bir spor faaliyetinde yarışmaya katılan oyuncuların, çalıştırıcıların, idarecilerin ve hatta seyircilerin psikolojik baskı altında olduğu gerçektir. Yarışma heyecanı içine girmiş insanları yanlış yönlendirme yerine, akılcı ve mantıklı yaklaşımlara ihtiyaç vardır. Bilinmelidir ki spor; kuvvet, güç, teknik, beceri gibi etkilere dayandığı kadar, insanların ruhsal dengelerine, motivasyona hatta kontrasyona da dayanmaktadır. OSMANLIYI DOĞURAN ŞEHİR Bursa Türkiye Cumhuriyeti nin sınırları içerisinde bulunan önemli bir sanayi, tarım ve turizm şehiridir bugün. Marmara Bölgesinin İstanbul dan sonraki en büyük ve gelişmiş şehridir. Nüfusu 2 milyona yaklaşan şehir, Uludağ daki kaynak ve dinleme tesisleri kadar sıcak

kaplıcalarıyla da tanınır. Özellikle Osmanlı tarihinin ilk yüzyılına ait mimari eserleriyle bugün ziyaretçilerin yoğun bir ilgisine mazhar olmaktadır. Orhan Gazi nin 1326 daki fethini müteakip Bursa ile Osmanlı kimliği derinden derine birbirine bağlanacak ve bu ilginç kader bağı daha sonra da sürecektir. Birinci Dünya Savaş ının ardından gelen yenilgiyle birlikte İstanbul işgale uğrayınca Bursa, Osmanlı hafızasında yine kendisine dönülmesi gereken kadim başkent olarak hatırlanacaktır. Kısacası, Bursa yı kuranların Osmanlılar olduğu ne kadar bedahat kazanmış ise Osmanlıları kuranın da Bursa olduğu aynı katiyetle söylenebilir. Bursa nın fethinden hemen sonra pek çok Osmanlı şehrinde olduğu gibi imar ve şenlendirme faaliyeti başlamıştır. On bin kişinin yaşadığı ufak bir tekfurluk olarak Osmanlıların eline geçen Bursa, 1337 de Orhan Gazi Külliyesinin (cami, han, tekke, aşhane vs.) kurulmasıyla Osmanlı padişahlarının başkenti olmuş ve 1361 daki Edirne nin fethine kadar tek başına, ondan sonra da 1453 e kadar Edirne ile beraber ortak başkent halinde bu görevi başarıyla sürdürmüştür. KIRIM Bu küçük masallar ülkesi, Kırım. Her köşesinde buram buram tarih kokan, medeniyet kokan bu toprakların her bir parçası insanı geçmiş uygarlıkların büyülü dünyasına götürüyor. Bir köşesinde tarihin derinliklerinden gelen bir tını: Yavuz Sultan Selim ile oğlu Süleyman taht planları yapıyor. Diğer yanda Puşkin hala Zarema ya olan aşkından göz yaşı çeşmesinin hüznüne ortak olmuş. Bir başka önde ise Koca Sinan yaptığı caminin minareleri arasından, o ağırbaşlı siluetiyle size tebessüm ediyor. Seyahatnamenin sayfalarında gezinirken, Kırım sokaklarında Çelebi nin cübbesini savurarak sokaklarda gezdiğini ve harıl harıl notlar alırken (divitinden) çıkan sesleri duyar gibi oluyorsunuz. Bora Gazi kadirbilmezliğin yalnızlığa terkettiği türbesinde küskün, Aşık Ömer buralarda bir yerlerde, İbni Batuta ile Baron do Tott un seslerinin birbirine karışan yankısını az dikkat ederseniz duymanız mümkün. Şu anda Kırım da resmi kayıtlara geçmiş 102 değişik milletten insan yaşıyor. Toplam nüfus 2.700.000. Yine bu güzel ve yeşil adada 28 kültürün aktif kültür merkezleri var. Bunlardan bazıları Karaim, Eston, Çek, Kore, Rus, Ukrayın, Kırımçak, Belarus. 1989 yılına kadar komünist bir idareye sahip olan Kırım da tek bir sosyalist idare yıkılınca, 10 yıl gibi kısa bir sürede baskı altındaki yeşil adada kültürler yeniden filizlendiler, yeşerdiler ve çiçek vermeye başladılar. KARABİBER TARİHÇESİ Tarihsel kaynaklara göre karabiber m. ö. 3000 yıllarında bile kullanılmış. İlk çağlarda karabiber Güneydoğu Asya nın tropık kesimlerinde yaygın biçimde yetiştirilmiş. Sonraları Avrupa ile Hindistan arasında en önemli ticaret mallarından biri durumuna gelmiş. Eski Yunan ve Roma da değiş tokuş aracı kullanılmış ve vergiler karabiber olarak toplanmış. Ortaçağ da karabiber ticareti Venedikliler ve Cenevizliler tarafından ele geçirilmiş. Bu kara baharat, önceleri gizli kaynaklardan elde ediliyor ve deve kervanlarıyla Asya dan Avrupa ya naklediliyormuş. Britanya İmparatorluğu 1570 lerde biber işine el atmış ve kara altın ın peşine düşmek için dünyanın en büyük donanmasını hazırlamış. 15 Nisan 1788 de 100 tonluk Cadet gemisinin gizli bir görevle denize açılmasıyla Amerika da biber işine karışmış. Gemiden uzun bir süre haber alınamamış. Geminin şubat 1790 da Endonezya dan Ümit Burnu na geldiği ve Batı Hint adalarına yelken açtığı öğrenilmiş. Aylar sonra Boston Limanı na geldiğinde Cadet in ambarları milyonlarca minik ve buruşuk kara meyve ile doluymuş. Bu yolculuk sonunda kara baharat sayesinde birçok Amerikalı zengin olmuş ve karabiber ticareti Amerika nın eline geçmiş. ÇEVRE VE İNSAN 6

İnsan, doğumundan ölümüne kadar doğayla, kendisini içine alan çevreyle çok sıkı ilişkiler içerisindedir. İnsan doğaya yeni bir biçim kazandırırken doğa da insana, yeni kültürleri yaratmak için olanaklar sunar. İnsanın mutlu yaşamasını sağlayan doğa, bazen de insandan büyük kötülükler görmektedir. Bizler bu evrenin bir bireyi olarak kimi zaman farkında olmadan çevremizi kirletiriz. Yerlere tükürür, pisliklerimizi çevremize atar, ormanları yakıp yok ederiz. Böylece çevremizin kirlenmesine neden oluruz. Bütün bu kötülüklere rağmen güzel doğa bizim iyi yaşamamızı ister. Bize oksijen verir; ağaçlar, meyveler ve yaşama hakkı verir. Ama, bütün bu hoşgörüsüne rağmen doğa, bize gereken cezayı verebilir. Salgın hastalıklar, doğal afetler gibi korkunç felaketleri getirebilir. Çocuklarımız, gençlerimiz ve hatta tüm insanlar ölümle burun buruna gelebilir. Peki ne yapmak gerekir? Her şeyden önce, çevre konusunda bilinçli bir eğitim uygulamalıyız. Bu eğitimi gerek aile içerisinde gerekse okul ve toplumsal kurumların hepsinde düzenli olarak yürütmeliyiz. Bu çevrenin bizim olduğunu ve ona muhtaç olduğumuzu unutmamalıyız. Çevremizdeki insanları bilinçlendirip onlardan çevre konusunda daha dikkatli olmalarını istemeliyiz. Çevrenin korunması için kanunlar çıkarmalıyız. Unutmamalıyız ki, çevre en iyi dosttur; çünkü, bütün kötülüklerimize rağmen bize hep yardım etmiştir. 7 STRESİ ATMAK İÇİN 60 DAKİKA Profesyonel iş hayatı, iç dengelerimizi alt üst ediyor. İşin ağırlığı, kişilerle ilişkiler ve hiyerarşi problemleri, bu stresin ana nedenleri. Bugün özellikle gelişmiş ülkelerde çeşitli araştırmalar yapıyorlar. Bu araştırmaların sonuçlarına göre, her üç işçiden biriyle her üç devlet memurundan ikisi stresli bir yapıya sahip. Stres, konsantrasyon zorlukları ve sabah saatlerinde aşırı sinirlilik gibi problemler doğuruyor. Ancak, stresin en büyük zararı, kişiyi hareketsizleştirmesi. Bu hareketsizlik ülsere, yüksek tansiyona neden oluyor ve bağışıklık sistemini zayıflatıyor. Oysa iş yeri stresini tamamıyla olmasa bile büyük ölçüde azaltmanın bir yolu var. Bunun için günün hızlı ritminde kendinize bir saat ayırmanız yeterli. Bu bir saat boyunca yoğa yapabilir ya da koşmak, yürüyüş yapmak gibi daha pratik yolları tercih edebilirsiniz. Sert sporlar kişinin sinir sistemini bozar, stresini yükseltir. Ancak yoğa gibi teknikler kasları gevşetir, tansiyonu düşürür ve böylece kişinin daha az enerji tüketmesini sağlar. Aerobik de stresi ortadan kaldırmak ve formda kalabilmek için iyi bir yol. YOKSUL ZENGİN UÇURUMU BÜYÜYÖR Zengin ile yoksulun iç içe yaşayageldiği dünyada, bozulan gelir dağılımı, yalnızca ülkelerin iç barışını değil, uluslararası barışı da tehdit eder boyutlara koşuyor. Yoksulluğu ortadan kaldırmayı başaramazsak, sonuçları çok korkunç olur.. Bu sözler, Uluslararası Kalkınma Ajansı IDA nın son raporundan alındı. IDA nın uyarısı, gelişmiş ülkelerin yoksullara dış yardımı kesmesi halinde dünyayı büyük felaketlerin beklediği yönünde. Sudan için verilen rakam korkunç: 101 milyon dolarlık yardımın gelmemesiyle, iç savaşa bağlı kıtlık sonucu ölen insan sayısı 1 milyon 300 bin kişi.. Bir başka rapordan bahsedelim; Birleşmiş Milletler in tesbitide göre dünyada işsiz sayısıyla birlikte, gelirler arasındaki uçurum da giderek artıyor. Yaklaşık 5.7 milyar olan dünya nüfusunun 2.8 milyarı işgücünü oluşturuyor ve bunların 125 milyonu iş bulamıyor. Önde gelen 24 sanayileşmiş ülkedeki her 10 kişiden biri işsiz. Sanayileşmiş ülkelerde kişi başına düşen gelir 20 bin dolar iken, en az gelişmiş ülkelerde ise bu rakam en fazla 500 dolar seviyesinde. Bu ise yoksulluk düzeyinin ta kendisi..

Dünyada, en üst gelir seviyesindeki yüzde 20 lik kesim, toplam dünya gelirinin yüzde 83 ünü alırken, en alt gruptaki yüzde 20 lik kesim toplam gelirlerin yalnızca yüzde 1.5 ine sahip durumda. Dünya üzerinde 1 milyar 100 milyon kişi ise mutlak yoksulluk sınırının altında yaşamın devam ettirmeye çalışıyor. Ve dünya yoksullarının binde 8 i ne yazık ki Türkiye de. MUHSİN ERTUĞRUL Türk tiyatrosunun kurucusudur. Memleketin en zengin tiyatro kitaplığı onun evindedir. Ömrü mücadele ile geçmiştir; Türk tiyatro yazarlarını tanıtmış, gençleri teşvik etmiş, aktor ve rejisör olarak birçok kimsenin yetişmesine önayak olmuştur. Kendisi birçok eser tercüme ettiği gibi, klasik ve çağdaş pekçok yazarı ilk defa, bazan kendi memleketlerinden önce Türkiye de eserlerini oynatarak onların memleketimizde tanınmasını, seyirci ve oyuncuların o millet edebiyatı ve o yazar hakkında fikir edinmesine yardım etmiştir. Gelin şimdi tiyatro hakkındaki görüşlerini kendi sözlerinden anlamaya çalışalım: Ben tiyatrocu iki arkadaşın konuşmasına benzetirim: Birbirinin dilinden anlayan, sözlerinden zevk alan iki kişinin, üç saat karşılıklı konuşması gibi. Karşınızdaki, sözlerini dinlediği zaman, söylediğinizi anladığı zaman, sesinizden ve sözünüzden hoşlandığı zaman duyduğunuz hazla, bizimkini kıyaslayabilirsiniz. Bir de bunun aksini gözönüne getirirseniz, yukarda saydıklarımın değerleri daha iyi anlaşılır: karşınızda bir adam var ki, siz söylerken o esner, dinlemez; dinlediği zaman anlamaz. Böyle bir adama söylenen her söz boşluğa atılmış bir taş gibi kalır; nereye gittiğini nereye düştüğünü bilmediğimiz bir taş. Düşünün konuşan için ne büyük bir azaptır, ızdıraptır bu. Tiyatronun temel eser, sanatçı, seyicidir. Hangi şaheseri, büyük sanatçılar oynarlarsa oynasınlar, karşılarında seyirci yoksa bu sanat çalışması tamamlanmış olmaz. Karşısında: görecek insan gözleri, heyecan duyacak insan kalbi durmadıkça bütün dünya müzelerindeki tablolar bir tahta, tuval ve boya yığınından başka nedir ki KARAMANOĞLU MEHMET BEY Selçuklu hükümdarı Alparslan ın Malazgirt te, Bizans ordularını yenilgiye uğratarak kazandığı büyük zaferden sonra Anadolu, Türklerin yurdu haline gelmişti ama, gerek Selçuklu Devletinin, gerek Anadolu beyliklerinin resmi Dili Farsça idi. Onüçüncü asrın ikinci yarısında Anadolu Selçuklu Devleti yıkılmış, ama yerine, Oğuzlar ın Afşar boyundan gelen Karamanoğulları güçlü bir beylik kurmuşlardı. Karamanoğulları Beyliği nin sınırları, Niğne, Kayseri, Nevşehir, İçel, Ankara, Antalya ve Isparta yı çevreliyordu. 3 Mayıs 1277 de Karamanoğlu Mehmet Bey, dağılmaya başlayan Selçukluların elinden, çok önemli bir kültür merkezi olan Konya yı aldı. Mehmet Bey, Konya yı fethinden kısa bir süre sonra, Karamanoğlu Beyliği nin bütün ileri gelenlerini, ilim adamlarını ve silah arkadaşlarını topladı. Onlara kararını açıkladı: Bundan sonra divanda, dergahta, bergahta, mecliste ve meydanda Türkçe den başka dil kullanılmayacaktır Karamanoğlu Mehmet Bey, iyi bir komutan, ileri görüşlü bir yönetici olduğu kadar ilme ve edebiyata çok önem veren bilgin kişiydi. Ona göre, bir milletin yükselebilmesi, halkın kendi diliyle okutulması ve yetiştirilmesiyle mümkündür. Türkçe yi resmi dil olarak yerleştirince, artık bu mümkün olacak ve her yanda Türkçe konuşulup, Türkçe okutulacaktı. Karamanoğlı Mehmet Bey, her yıl 2 Haziran günü Karaman da büyük törenlerle yad edilir. O gün Dil Bayramı dır. 8

TEKNOLOJİNİN ARTILARI VE EKSİLERİ Tehnolojinin günlük hayatımıza getirdiği kolaylık, rahatlık, konfor saymakla bitmez. Bugün hangi kadın çamaşır ya da bulaşık makinasından vazgeçebilir? Televizyonnun karşısında yerinizden kıpırdamadan bir düğmeye basıyorsunuz karşınızda İngiltere, diğer düğmeye basıyorsunuz Amerika Fırınınızda üç çeşit yemek, kokuları birbirine karışmadan aynı anda pişiyor. Çocuğunuz artık sokakta oynayacağım diye tutturmuyor. Geçmiş atarisinin başına, kendi kendine yarışlar yapıyor Herşey çok kolay, herşey çok rahat Peki ya insan ilişkileri ne durumda? Çağımızda insan eskisinden çok daha fazla sayıda insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma eğilimindedir. Bu soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsün benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar ama dikenleri birbirine batar, ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek sonunda dikenleri batırmadan birbirlerini ısıtabilmek en uygun uzaklığı bulurlar. Günümüzde insan ilişkilerini anlatan güzel bir örnek. İnsanlar artık birbirlerine ihtiyaçları olduğu sürece yaklaşıyor ve bu nedenle ilişki kuruyorlar. O kadar konfor, o kadar rahatlık varken neden birçok insan yanlızlıktan şikayet ediyor? Çünkü teknolojik gelişmeler sayesinde kendimize yetebiliyoruz. Bunun getirdiği yanlızlığa dayanmayan birçok kişi alkol, uyuşturucu gibi maddelerle çözüm arıyor. Teknoloji gerçekten dünyayı ayağımıza getiriyor, ama biz köşemizde olup bitenleri sadece seyrediyoruz, hiçbir katılım yok. İnsan gitgide beynini kullanmamaya başlıyor ve en büyük tehlike burada. Bununla beraber paylaşmak da ortadan kalkıyor. Kişinin gerçek yaratıcılığını önlüyür. Düşünüyorum 2100 yılında insan ne yapacak? Oturacak mı? Yaratıcılık tamamen ortadan kalkacak mı? Robotlar, düşünen makinalar, hesap yapan, resim çizem, müzik besteleyen, çeviri yapan makinalar İnsan ilişkileri iyice sarsılacak. Başkalarının görüntüsüyle ve sesiyle yetinmek zorunda olduğumuz bir dünya. Böyle bir yaşamak ister misiniz? TÜRK TİYATROSU Ortaoyunu dışında günümüzde kadar varlığını sürdürmüş olan geleneksel Türk Tiyatrosu, 19. yüzyılla birlikte Batılı anlamda tiyatro etkinliklerinin başlamasıyla gitgide geçerliğini yitirmiştir. Bu dönemde tiyatro kendi izleyici kitlesini oluşturmuş, oyun yazarları yetişmiş, profesyonel tiyatro toplulukları kurulmuş, tiyatro binaları inşa edilmiş ve tiyatro, toplumunda kısa bir sürede ve geniş çapta kurumsallaşmıştır. O günlerde yetişmiş oyun yazarlarının, tiyatro adamlarının ortak çalışmalarıyla Türk dilinde bir tiyatro edebiyatı ve pratiği geliştirmiş, özellikle Ermeni ouynca ve tiyatrocuların önderliğinde tiyatroculuk meslek haline gelmiştir. Meşrutiyet in İlanı yla (1908) başlayan geçici düşünce özgürlüğünün yarattığı gelişmelerin yaygınlaşması Cumhuriyet dünemine kurumunun temellerinin atılması (1915), diğeri ise ilk Türk kadın tiyatro oyuncusu olan Afife Jale nin sahneye çıkmasıdır. Cumhuriyet in kurulmasıyla birlikte gelen yenileşme hareketi doğrultusunda tiyatro etkinlikleri hazırlanır, oyun yazarları desteklenir. Bu dönemde birçok edebiyatçi ve yazar, oyun yazarlığına el atarak yeni bir kadronun oluşması için çalışır. Cumhuriyet in ilk yılları, 1936 da Devlet Konservatuvarı nın ve Devlet Tiyatroları nın olduğu kadar İstanbul Belediye Şehir Tiyatrosu nun da kurulmasına, tiyatronun kurumsallaşmasına da tanıklık eder. 1960 sonrası Türk tiyatrosu, her alanda çağdaş atılımların yer aldığı, tiyatronun yaygınlık ve etkinlik kazandığı evredir. Cumhuriyet dönemi Türk tiyatro yaşamında eğitim de önemli bir yer almıştır. Darülbedayi nin kurumsallaşmasıyla başlayan tiyatro eğitimi, bugün Ankara, İstanbul, İzmir ve Eskişehir deki konservatuvarların yanı sıra üniversitelerde de sürmektedir. ROMAN, HAYAT VE İNSAN 9

Roman eşittir hayat Roman hayatın ta kendisidir. İnsanın yaşabileceği olaylar, hayatta karşılaşabileceği durumlar, zevkler, sevinçler, üzünteler, mutluluklar, aşklar, nefretler, sevgiler, kıskançlıklar, kinler, tutkular, kısacası insana ve hayata özgü aklımıza ne gelirse hepsi romanın konusu olabilir. Sosyal gerçekler, ideolojik oluşumlar, değişik fikir hareketleri, toplumsal değer yargıları, tarihi olaylar ve şahsiyetler, savaşlar gibi pek çok olguyu da roman çerçevesinde düşmek gerekir. Romanın dünyasına bu gözle baktığımızda pek çok türle karşılaşırız: Toplumsal roman, psikolojik roman, gerçekçi roman, romantik roman, macera romanı, tarihi roman gibi Hangi bakış açısı ile değerlendirirseniz değerlendirir, sonuçta romanı yaratan ve sanat estetiği ile size aktaran insan değil mi? Kendi yaşadığı, sevdiği veya ettiği; duygu,düşünce ve heyecanlarıyla yücelttiği veya yere vurduğu hayatı, yalancı bir dile roman sanatı olarak size sunan sanatçi değil mi? Elbette hayat ve hayatı renklendiren insan, roman sanatının ta kendisidir. yargısı bu mantıktan doğar. Bu bir anlamda sanatçıya sağlanan, olabildiğince engin ve sonsuz özgürlüğün ifadesidir. Şöyle ki yazar, hayat gibi engin bir dünyayı istediğince yoğurabilecek, belki de hükmetmek isteyecektir. Bu, sanatçı özgürlüğünün gücüne bağlı. Kimse sanatçıyı belli kalıplar ve kurallara sınırlayamaz. Sanatçı yeteneği, sanatçı sezgisi, sanatçı gücü roman sanatını kuracak, olgunlığa götürecek, daha doğrusu yüceltecektir. 10 AMAN NAZAR DEĞMESİN! İnsanlar yüzyyıllardan beri çüzemedikleri, yorumlayamadıkları, doğa üstü güç olarak gördükleri olaylardan kendilerini koruyabilmek için çeşitli yöntemler geliştirmişlerdir. Bu yöntemler, toplumdan topluma farklılık gösterebildiği gibi kullanılan nesnelerde de bir benzerlik olduğu göre çarpmaktadır. Halen tüm toplumlarda geçerliliğini koruyan bazı nesneler Türk toplumunun kültüründe de önemli bir yer tutmaktadır. Bunlara dilimizde Tılsımlar adı verilmektedir. İnsanlar bu nesnelerin gücüne inanmasalar da günlük yaşamlarında bunlara yer vermekten kendilerini alamazlar. İşte, kötü güçlere karşı koruyucu olduğuna inanılan ve Türk toplumunda yaygın olarak kullanılan bu nesnelerin başında Nazar Boncuğu gelmektedir. Konuşmalarımızda nazar sözcüğünü sık sık kullanılır. Nazar, bir kimseye ya da bir şeye gözlerimizle bakmaktır. Arapça kökenli olan bu sözcük bakış anlamına gelir. Kimi insanların bakışlarıyla başkalrına zarar verdiğine inanılır. Bunun için de Nazar değmesin. sözünü, Tanrı nın o kişiyi kötü ve uğursuz bakışlardan koruması için söyleriz. Anadolu ve Türk geleneğinde nazara inanış oldukça yaygındır. Kıskançlık duygusu, nazarın başlıca nedeni olarak kabul edilir. Güzel, mutlu, becerikli ve şanslı kişilerin nazara çektiği iddia edilir. Belli bir nedeni olmadan hastalanan çocuğa, zarara uğrayan mala ve hayvana, kırılan bir eşyaya nazar değdiği söylenir. Mavi gözlü insanların nazar gücünün yüksek olduğuna inanılır. Birçok aile, nazar değmesine neden olacağı endişesiyle, bugün bile yeni doğan çocuklarını açık renk gözlü insanların nazarlarından uzak tutmaya çalışırlar. AVARASYA DA KÜÇÜLTME DÖNEMİ GERİDE KALDI SSCB nin dağılmasından bu yana 11 yıl geçti. Avrasya nın genç cumhuriyetleri, aradan geçen dönemde bir yandan dağılma süreciyle başlayan küçültme trendini tersine çevirme, diğer yandan da kendilerinden önce olan ülkelerin ekonomik seviyelerini yakalama yarışına girdiler ve büyük ölçüde de başarı sağladılar. Ağır sanayiye ağırlık verip hizmet sektörünü ihmal eden Sovyet sistemi, özel sektöre hayat hakkı tanımamış, kapalı bir sosyalist ticaret bloku oluşturmuştu. Sistemin kurduğu sanayi, ulaşım

ve ticari alt yapı, bütün cumhuriyetleri birbirine, özellikle de Moskova ya bağımlı kılmaktaydı. Neticede sistem iflas etmiş, kurulan ekonomik yapı miadını doldurmuş, hantalaşmış ve verimli olmaktan çıkmıştı. İşte bu sistemin geride bıraktığı ağır miras, dağılma sürecenin ardından bağımsızlığını kazanan genç cumhuriyetleri zorlu bir maratona sokmuştu. İlk şok, rekor seviyelerde küçültme, yüksek enflasyon ve fakirlik oldu. 1990-1995 yılları arasında tarımda, sanayide ve hemen her sektörde durgunluk ve üretim düşüşü yaşandı. 1996 da BDT (Bağımsız Devletler Topluluğu) ülkelerindeki ortalama üretim kaybı yüzde 50 ye ulaştı. Yeni dönemde başlayan serbest piyasa ekonomisine geçiş için gerekli ekonomik, siyası ve hukuki reformlar bazı ülkelerde hızlı, bazılarında ise yavaş gerçekleşti. Ülkelerin sahip olduğu insan kaynaklarının yanında yeraltı ve yerüstü kaynakları, coğrafi konumu ve siyasi etkenler süreci kolaylaştırdı ya da zorlaştırdı. 3. Переклад речень з російської мови на турецький: 1. Святкові гуляння, повні різних розваг і поблажливого ставлення до всіх подій, починаються рано вранці і тривають до заходу сонця. 2. Численні політики і експерти на Близькому Сході і на Заході передбачали, що російські заручники, захоплені в Ємені, опиняться на волі тільки через кілька місяців. 3. У Брюсселі офіційно оголошено, що група ядерного планування НАТО, до якої входять США, Англія, Італія, ФРН, збереться на своє засідання на рівні міністрів оборони в американському місті Монтрей. 4. Оскільки в сучасній Туреччині газети існують переважно за рахунок реклами, для її отримання їм необхідно збільшити продаж. 5. Коли в Туреччині були підвищені ціни на багато промислові товари, на 36,8% була підвищена ціна і на газетний папір. 6. За рішенням Великих національних зборів Туреччини створена комісія для проведення всебічного розслідування діяльності американських військових баз, розташованих на території країни. 7. Якщо газети роблять публікації проти фінансових кіл, що забезпечують основне джерело реклами, то ці круги скорочують рекламу. 8. Площа Туреччини, поданими статистичного щорічника, становить 776000 кв.км. Близько 3% території розташовано в Європі: решта в Азії. 9. Для того щоб оборонна промисловість йшла в ногу зі швидко розвивається наукою і технікою, будуть використовуватися ресурси країни. 10. У 1965-1966 рр.. в Москві, Ленінграді та Баку демонструвалася виставка турецької графіки, а в Анкарі і в Стамбулі - роботи радянських художників. 11. Живий відгук на минаючому в Ташкенті кінофестивалі викликав турецький фільм «Червона косинка» режисера Атиф Їлмаза. 12. Як відомо, навчання проводяться у відповідності з домовленістю, досягнутою в червні в ході візиту міністра РФ в Україну. 13. Шекер-байрами святкується протягом 3 днів, Йому передує піст протягом Рамадану - дев'ятого місяця за мусульманським календарем. 14. В Анкарі на церемонії покладання вінків до мавзолею Ататюрка були присутні президент, голова меджлісу, прем'єр-міністр і вищі офіцери армії і флоту. 15. Туреччина сподівається домовитися про будівництво в країні великого авіаційного заводу, який зміг би забезпечувати ВПС новими машинами. 16. Не втрачаючи надії знову отримати роботу, Айдин переїхав до Гамбурга, де йому допомогли влаштуватися продавцем в одному великому магазині. 17. Відзначається також, що в країнах Західної Європи перебуває понад 300 тисяч дітей шкільного віку. 11

18. Повідомляється, що після з'ясування точки зору Генерального штабу цей документ був переданий в канцелярію прем'єр-міністра для подання раді міністрів. 19. Турецька Республіка, держава на Близькому Сході. Більша частина її території знаходиться в Азії (Анатолія на п-ові Мала Азія), а менша - в Європі (Східна Фракія). 20. Ці частини розділені протокою Дарданелли (довжина 64 км; Мармуровим морем і протокою Босфор 32 км), які мають важливе стратегічне значення і утворюють водний шлях, що з'єднує Чорне море з Середземним. 21. Сучасна Туреччина, чиїм попередником була 600-річна Османська імперія, з'явилася на політичній карті світу після Першої світової війни. 22. Населення складає 63405526 чоловік (1995), середня щільність населення близько 81 чоловік на км2. Близько 80% населення - турки, курдів - 17%. 23. Офіційна мова турецька, поширені також курдська, арабська. Пануюча релігія - Іслам (мусульмани, в основному суніти, складають 99% населення). 24. Народжуваність - 25,33 новонароджених на 1 000 осіб (1995). Смертність - 5.64 смертельних результату на 1 000 чоловік (рівень дитячої смертності - 45 смертельних результатів на 1 000 новонароджених (1995)). 25. Президент України В.А.Ющенко підписав указ «Про тимчасове запровадження безвізового режиму для громадян держав - членів Євросоюзу і Швейцарії». Цей указ спрямований на забезпечення дійсної відкритості українського суспільства, реалізацію стратегічного курсу України на інтеграцію в європейське суспільство. 26. Відповідно до геополітичним становищем, Україні не можна забувати, що є держави, з якими ми зобов'язані будувати добросусідські відносини. Саме на них необхідно акцентувати увагу. 27. За даними ООН, в ХХI столітті стан гірських систем буде на пряму визначати долю більше половини населення планети. Це, безсумнівно, відіб'ється на темпах і якості розвитку людства в цілому. 28. Держава в Східній Європі. З Росією межує на півночі і сході (довжина кордону 1576 км), з Білоруссю (891км півночі, на південно-заході країна межує з Молдовою, 939 заходу і південному заході - з Румунією (531 км), на заході - з Польщею (428 км), Угорщиною (103 км) і Словаччиною (90 км). 29. На півдні Україна омивається водами Чорного і Азовського морів. 30. Загальна протяжність кордону 4558 км, довжина берегової лінії - 2782 км. площа країни 603 700 км2. 31. Населення складає 51867828 чоловік (щільність населення близько 86 чоловік на км2. Більшість жителів - українці (73% населення), інші етнічні групи - молдавани, білоруси, євреї, поляки, кримські татари. 32. Державна мова українська, широко розповсюджена російська мова, інші мови - румунська, польська, угорська, татарська. 33. Православ'я сповідує 76% населення, греко - католиків - близько 14%, серед віруючих є також католики, іудеї, протестанти, мусульмани. 34. Клімат України помірний, переважно континентальний, вологий на заході, сухий степовий на півдні, середземноморський на південних схилах гірського Криму. Основні опади приносять циклони атлантичного походження. 35. Річні суми опадів знижуються в напрямку з північного заходу на південний схід - від 600 мм і більше до 300 мм. У Карпатах випадає 1500 мм: у Кримських горах - понад 100 мм в рік. 36. Зима на Україні триває від 55-75 днів на південному заході до 120-130 днів на північному сході і характеризується великою мінливістю температур повітря (середня температура січня від -8 до 2'З), частими відлигами, ожеледдю. 37. Буш був як завжди - прямолінійним і твердий у судженнях. За його словами, борг ООН - ні більше, ні менше, як "допомогти США" повалити Саддама Хуссейна. 12

38. А якщо ця міжнародна організація Америці не допоможе, то виявиться на звалищі історії. Вірніше, "ввійде в історію як даремний дискусійний клуб". 39. Але незалежно від поведінки ООН, США мають намір «захистити інтереси Америки і її друзів» від «іракських головорізів». 40. В останні роки активно розвиваються економічні відносини між Туреччиною та Україною. Тому Туреччині, для подолання забобонів і створення оптимальних умов для розвитку турецького бізнесу в Україні, треба вести інформаційну політику, спрямовану на створення позитивного іміджу, як в Україні, так і в світі в цілому. 41. Більшість річок беруть свій початок в горах, тому гори називають так само «водонапірними вежами Землі» або «резервуарами питної води». 42. Розвиток страхування тісно пов'язане з рівнем розвитку нації, з технологічним процесом, зі звичаями, традиціями і релігією народу. У Туреччині, наприклад, нам доводиться стикатися з дуже цікавим явищем, коли люди стверджують: «Наша власність застрахована Богом». 13 4. Питання з літератури вивчаємої країни: 1. Türk dstanları 2. İlk Türk yazıları 3. Tanzimat edebiyatının özellikleri 4. Divan edebiyatının nazım şekillerinin özellikleri 5. Edip Ahmet Yükneki Atabet-ül-Hakayık. 6. Yunus Emre nin hayatı ve eserleri 7. Yusuf Has Hacip Kutatgu Bilig. 8. Divan edebiyatının özellikleri 9. Fuzuli nin hayatı ve eserleri 10. Türk edebiyatının dönemleri hakkında kısa bilgi veriniz. 11. Ahmet Esevi Divan-ı Hikmet. 12. Baki nin hayatı ve eserleri 13. Mevlana nin hayatı ve eserleri 14. Kaşgarlı Mahmud Divan-ı Lügatit-Türk. 5. Питання з методики викладання турецької мови та літератури: 1. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Dört temel beceriyi geliştirme ilkesini açıklayınız. 2. Dinleme öğretiminde Dinleme öncesi etkinlikler hakkında bilgi veriniz. 3. Yabanci dil öğretmenin temel ilkelerden Öğretim etkinliklerini önceden planlama ilkesini açıklayınız. 4. Dinleme öğretiminde dinleme anındaki atkinlşkler hakkında bilgi veriniz. 5. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Basitten karmaşığa somuttan soyuta doğru öğretme açıklayınız. 6. Serbest yazmada hangi tür çalışmalar yapılır, ana başlıklarıyla yazınız. 7. Sözlük öğretiminde kullanılan uygulamalardan beş tanesini yazınız. 8. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Görsel ve işitsel araçları kullanma ilkesini açıklayınız. 9. Kontrollü yazmada hangi tür çalışmalar yapılır, ana başlıklarıyla yazınız. 10. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Anadili gerekli durumlada kullanma ilkesini açıklayınız. 11. Güdümlü yazmada hangi tür çalışmalar yapılır, ana başlıklarıyla yazınız. 12. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Bir derste bir konuyu öğretme ilkesini açıklayınız.

13. Konuşma öğretiminde iletişimsel alıştırmalar bölümünde hangi çalışmalar yapılır, ana başlıklarını maddeler haline yazınız. 14. Yabancı dil öğretiminin temel ilkelerden Öğretilenlerin günlük yaşama aktarılmasını sağlama ilkesini açıklayınız. III. Структура квитка комплексного іспиту: 1. Лексико-граматичні особливості турецької мови. 2. Читання, усний переклад та короткий виклад незнайомого тексту з турецької мови на російську (обсяг - 400-500 знаків). 3. Переклад речень з російської мови на турецький (пропозиції додаються). 4. Турецька література (з доісламского періоду і до наших днів). 5. Теорія та методика викладання турецької мови і літератури. 14 IV. Критерії оцінювання Іспит проводиться в усній формі, квиток містить п'ять питань (приклад квитка і типові питання наводяться в п.2-м і 3-м справжньої програми). На підготовку до відповіді відводиться 45 хвилин. 5 - «ВІДМІННО» Даною оцінки заслуговує студент, який виконав завдання в повному обсязі, що виявив всебічне, систематичне і глибоке знання навчально-програмового матеріалу, вміння вільно виконувати завдання, передбачені програмою, засвоїв основну та знайомий з додатковою літературою, рекомендованою програмою. Як правило, такий бал виставляється студентам, засвоїли взаємозв'язок основних понять дисципліни в їх значенні для купується професії, що виявили творчі здібності в розумінні, викладі і використанні навчально - програмного матеріалу; практичне завдання студента виконано в повному обсязі, відповіді дані на всі питання правильно, послідовно, все переведено без помилок. При цьому виявляється здатність студента диференціювати, інтегрувати знання з турецької мови, бачити альтернативи в перекладі завдань; він проявляє високий рівень мислення, ерудицію, набуті знання. 4 - «ДОБРЕ». Даної оцінки заслуговує студент, що виявив середнє знання навчально - програмного матеріалу, успішно виконує передбачені в програмі завдання, засвоїв основну літературу, рекомендовану в програмі. Однак при виконанні завдань студент давав відповідь на питання, але не повністю правильно перекладав його зміст, в перекладі є незначні помилки, неточності. При цьому не знає деяких питань з тим предмета, однак може диференціювати й інтегрувати знання з турецької мови, виявляючи інтерес у виборі правильних варіантів для перекладу. 3 - «ЗАДОВІЛЬНО». Даної оцінки заслуговує студент, що виявив знання основного навчального програмного матеріалу в обсязі, необхідному для подальшого навчання і майбутньої роботи за професією, справляється з виконанням завдань, передбачених програмою. Як правило, оцінка «задовільно» виставляється студентам, які допустили похибки у відповіді на підсумковій модульної контрольної роботи, але володіє необхідними знаннями для їх усунення під керівництвом викладача.

2 - «НЕЗАДОВІЛЬНО». Оцінка «незадовільно» виставляється студенту, виявив прогалини в знаннях основного навчально - програмного матеріалу, що допустив принципові помилки у виконанні передбачених програмою завдань. Як правило, оцінка «незадовільно» виставляється студентам, які не можуть продовжити навчання або приступити до професійної діяльності по закінченню вузу без додаткових занять з відповідної дисципліни. V. ЛІТЕРАТУРА ДЛЯ ПІДГОТОВКИ: Основна: 1. Алькаева Л., Бабаев А. Турецкая литература. Краткий очерк. М.: Наука, 1967. 2. Алькаева Л.О. Очерки по истории турецкой литературы 1908-1939 годов. М.: ИВЛ, 1959. 3. Гарбузова В.С. Поэты средневековой Турции. Л.: ЛГУ, 1963. 4. Крымский А. История Турции и ее литературы. Т. 1-2. М., 1910-1916. 5. Смирнов В.Д. Очерк истории турецкой литературы. В кн.: Всеобщая история литературы. Т. IV. СПб., 1892. 6. Литература Востока в средние века. Т. II. М.: МГУ, 1970. 7. Литература Востока в новое время. М.: МГУ, 1975. 8. Литература Востока в новейшее время. М.: МГУ, 1977. 9. Литература Востока в средние века. Тексты. М.: МГУ, 1996. 10. Дудина Л.Н. Турецкий язык. Практический курс. Уроки 1-24. С.-Пб: ТРИАЛ, 1994. 316 с. 11. Кузнецов П.И., Сумин Е.В. Учебник турецкого языка, основной курс. Уроки 1-15. Книга 1. М., 1979. 381 с. 12. Дудина Л.Н. Турецкий язык. Учебное пособие. Уроки 1-25. М., Баку, 1993. 390 с. 13. Учебный материал по курсу речевой практики турецкого языка. (Для внеаудиторного чтения на 2-м курсе). М.: ВКИ, 1983. 227 с. 14. С.А. Орлов, А.З.Трофимов, В.А. Шанин. Учебное пособие по речевой практике для 3-го курса. Турецкий язык. Симферополь, 1996. 255 с. 15. С.А. Орлова, А.З. Трофимов, В.А. Шанин. Учебное пособие по речевой практике турецкого языка. Для 4-го курса В.И. 1976. 271 с. 16. Орлов С.А., Шанин В.А. Речевая практика. Учебное пособие для 5-го курса. Турецкий язык. М., 1983. 263 с. 17. Н. Коч. Хен гирмен. Изучаем турецкий язык. 3 части. Анкара, 1983. 162 с. 18. Меметов И.А. Книга для чтения. (для 1-3 курсов) -2002. -196с. Додаткова: 1. Гуркан Вурал. Навстречу турецкому языку (3 части). Стамбул, 1990. 153 с. 2. Мехмед Хенгирмен. Изучаем турецкий язык (4-6 ч.). Анкара, 1995. 162 с. 3. Осман Арикан. Все уроки. 7-е издание. Стамбул, 1989. 508 с. 4. Tahsin Bangogla. Turkgenin grameri. Ankara, 1990. 628 p. 5. Huseyin Husnu Tekisik. Ansiklopedisi. Ankara, 1982. 535 p. 6. Bilal N. SIMSIR. Turik Yazi Devrimi. Ankara, 1992. 486 p. 7. Анекдоты о Ходже Насреддине. М.- Л.: ВИВЛ, 1957. 8. Асланов В.И. Ахмеди и его Искандер-наме // Народы Азии и Африки. 1966. 4. 9. Гарбузова В.С. Сказание о Мелике Данышменде. М.: ИВЛ, 1959. 10. Гордлевский В.А. Государство Сельджукидов Малой Азии. Избр. соч. Т. I. М.: ИВЛ, 1960. 15

11. Каррыев Б.А. Эпические сказания Кер-оглы у тюркоязычных народов. М.: Наука, 1968. 12. Книга моего деда Коркута. Пер. В.В.Бартольда. М. - Л.: Изд-во АН СССР, 1962. 13. Алькаева Л.О. Творчество Халида Зия Ушаклыгиля. М.: ИВЛ, 1956. 14. Стамбулов В. Нвмык Кемаль. М., 1935. 15. Сейфеддин Омер. Рассказы. М.: Гослитиздат, 1957. 16. Бабаев А.А. Назым Хикмет. М.: ИВЛ, 1957. 17. 11 Бабаев А.А. Назым Хикмет. Жизнь и творчество. М.: Наука, 1975. 18. Вели Орхам. Для вас. Стихи. М.: 1961. 19. Дервиш Суад. Анкарский узник. Роман. М.: ИЛ, 1960. 20. Дервиш Суад. Любовные романы. М.: Молодая гвардия, 1969. 21. Наша Улица. Турецкая новелла XX в. М.: ИВЛ, 1962. 22. Плата за молчание. Рассказы турецких писателей. Л.: Худ. лит-ра, 1974. 23. Рассказы турецких писателей. М.: ИЛ, 1954. 24. Решад Нури Гюнтекин. Зеленая ночь. Роман. М.: Гослитиздат, 1963. 25. Решад Нури Гюнтекин. Клеймо. Листопад. Мельница. Романы. М.: Худ. лит-ра, 1969. 26. Решад Нури Гюнтекин. Птичка певчая. Роман. М.: Худ. лит-ра, 1966. 27. Сабахаттин Али. Враги. М.: Худ. лит-ра, 1971 28. Сабахаттин Али. Дьявол внутри нас. М.: Гослитиздат, 1955. 29. Сабахаттин Али. Доходный дом. Рассказы. М.: Гослитиздат, 1951. 30. Сабахаттин Али. Юсуф из Куюджака. Роман. Ташкент, 1958. 31. Сабахаттин Али. Мадонна в меховом манто. Восточны альманах. М.: Худ. литра, 1976. 32. Садри Эртем. Когда останавливаются прялки. М.: Гослитиздат, 1956. 33. Фиш Р.Г. Назым Хикмет. М.: Молодая гвардия, 1968. 34. Фиш Р.Г. Писатели Турции книги и судьбы. М.: Сов. писатель, 1963. 35. Фиш Р.Г. Сабахатти Али. М.: Гослитиздат, 1959. 36. Хикмет Назым. Избр. соч. в 2-х томах. М.: Гослитиздат, 1957 37. Хикмет Назым. Пьесы. М.: Искусство, 1954. 38. Хикмет Назым. Романтика. Роман. М.: Сов. писатель, 1962. 39. Хикмет Назым. Человеческая панорама. Стихи. М.: ИЛ, 1962. 40. Хикмет Назым. Влюбленное облако. Сказки. М.: ИВЛ, 1962. 16