İŞ HAYATINDA ENGELLİ İSTİHDAMI Mehmet UĞUR* 69 I. GİRİŞ Anayasamızın 61 nci maddesinde Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. hükmü yer almaktadır. Özürlülerin topluma uyum sağlamaları ve onların rehabilite olabilmeleri için, özürlü istihdamının etkili bir araç olduğu muhakkaktır. Devlet işverenlerin belirli oranlarda özürlü istihdam etmesini yasalarla zorunlu kılmıştır. Bu zorunluluk getirilirken işverenlerede toplumsal açıdan büyük faydası olan bu uygulamadan dolayı parasal destek sağlanmaktadır. Ayrıca zorunluluk kapsamının dışında özürlü istihdam eden işverenlerde eşit şekilde bu destekten faydalanabilmektedirler. Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik te Engelli, Doğuştan ya da sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karşılamada güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişilerden tüm vücut fonksiyon kaybının en az yüzde kırk olduğu sağlık kurulu raporu ile belgelenenleri ifade eder. Şeklinde tanımlanmıştır. Buradaki engelli ifadesi 02.08.2013 tarihinde özürlü kelimesinin yerini almıştır. Bu tarihten itibarende özürlü kelimesi yerine engelli kelimesi kullanılmaya başlanılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunun 30 uncu maddesi özürlü çalıştırma zorunluluğunu ve özürlü çalıştıran işverenlere sağlanacak desteği düzenlemektedir. Bu yazımızda engelli istihdamı zorunluluğu ve engelli istihdamına uygulanan teşvik açıklanacaktır. II. ENGELLİ İSTİHDAM ETME ZORUNLULUĞU 4857 sayılı yasanın 30 uncu maddesinde İşverenler, elli veya daha fazla işçi çalıştırdıkları özel sektör işyerlerinde yüzde üç özürlü, kamu işyerlerinde ise yüzde dört özürlü ve yüzde iki eski hükümlü işçiyi veya 21/6/1927 tarihli ve 1111 sayılı Askerlik Kanunu veya 16/6/1927 tarihli ve 1076 sayılı Yedek Subaylar ve Yedek Askeri Memurlar Kanunu kapsamına giren ve askerlik hizmetini yaparken 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mü- 69 * Sosyal Güvenlik Denetmeni Makale Geliş Tarihi: 11.07.2014 Yayın Kurulu Kabul Tarihi: 26.08.2014 337
cadele Kanununun 21 inci maddesinde sayılan terör olaylarının sebep ve tesiri sonucu malul sayılmayacak şekilde yaralananları meslek, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırmakla yükümlüdürler. Hükmü ile 50 veya daha fazla işçi çalıştıran özel sektör işyerlerinde toplam çalışan sayısının en az yüzde üçü oranında engelli istihdam etme zorunluluğu getirilmiştir. Özel sektörden farklı olarak kamu işyerlerinin ayrıca eski hükümlü veya 1111, 1076 ve 3713 sayılı yasaya göre malul sayılanlarıda çalıştırma zorunluluğu bulunmaktadır. Aynı il sınırları içinde birden fazla işyeri bulunan işverenin bu kapsamda çalıştırmakla yükümlü olduğu işçi sayısı, toplam işçi sayısına göre hesaplanır. Farklı illerde bulunan işyerleri için ayrı ayrı hesaplama yapılmalıdır. Zorunlu çalıştırılacak engelli işçi sayısının tespitinde belirli veya belirsiz süreli iş sözleşmesine göre çalıştırılan tüm işçiler esas alınır. Kısmi süreli iş sözleşmesine göre çalışanlar çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve işyerindeki tam süreli çalışan işçi sayısına ilave edilir. İşyerinde kısmi süreli olarak çalıştırılan engelli işçi bulunması halinde bunlar da çalışma süreleri dikkate alınarak tam süreli çalışmaya dönüştürülür ve toplam işçi sayısından düşülür. Oranın hesaplanmasında yarıma kadar kesirler dikkate alınmaz. Yarım ve daha fazla olan kesirler tama dönüştürülür. İşyerlerindeki toplam işçi sayısının tespitinde çalıştırılan engelli ve eski hükümlü işçiler, yer altı ve su altı işlerinde çalışanlar ile özel güvenlik şirketleri ile kurumların kendi ihtiyacı için kurduğu güvenlik birimlerinde güvenlik elemanı olarak çalışan işçiler dikkate alınmaz. Engelli işçinin talebi halinde, işyerlerinde kısmi süreli çalışma yapan işveren tarafından engelli işçi kısmi süreli iş sözleşmesiyle de istihdam edilebilir. III. ENGELLİ İŞÇİ TEMİNİ Kamu ve özel sektör işverenleri, çalıştırmakla yükümlü oldukları engelli işçileri Türkiye İş Kurumu aracılığıyla sağlamak zorundadırlar. Türkiye İş Kurumunun aracılığı olmadan engelli istihdam eden özel sektör işvereni, engellinin işe başlama tarihinden itibaren bu durumu en geç onbeş iş günü içinde ilgili Kuruma bildirmesi ve tescil ettirmesi zorunludur. Türkiye İş Kurumu tarafından tescili yapılmayan işçi engelli statüsünde değerlendirilmez. İşverenler, işyeri işçisi iken engelli duruma düşenlere öncelik tanımak zorundadırlar. Bir işyerinden malulen ayrılmak zorunda kalıp da sonradan maluliyeti ortadan kalkan işçiler eski işyerlerinde tekrar işe alınmalarını istedikleri 338 TEMMUZ - AĞUSTOS
takdirde, işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye altı aylık ücret tutarında tazminat öder. Kamu ve özel sektör işverenleri, engelli işçi çalıştırma yükümlülüğünün doğmasından itibaren beş iş günü içinde niteliklerini de belirterek Türkiye İş Kurumundan engelli işçi talep ederler. Talep esnasında, işyerinde yapılan işin gerektirdiği ağırlıklı vasıfların üstünde engelli istihdamını zorlaştırıcı şartlar öne sürülemez, engelli işçi taleplerinde, işin niteliği gerektirmediği sürece, engellilik oranına üst sınır getirilemez ve engel grupları arasında ayrım yapılamaz. Özel sektör işvereni, engelli işçi açığını yükümlülüğün doğduğu andan itibaren otuz gün içinde karşılamak zorundadır. İşveren engelli açığını, en geç on beş gün içinde, Türkiye İş Kurumu tarafından gönderilenler ya da Türkiye İş Kurumu kayıtlarından engelli iş arayanları bizzat seçerek veya kendi imkanlarıyla temin edeceği engelliler arasından karşılar. İşveren işe alınanları ve alınmayanları, alınmayış nedenlerini de belirterek Türkiye İş Kurumu na bildirmelidir. İşyerinde çalışırken engelli olan ve iş akdi feshedilmeyen işçiler için tescil talebinde bulunulması halinde gerekli belgelere istinaden Türkiye İş Kurumu nca bu işçilerin engelli olarak tescil işlemi yapılır. İşverenler, işyerlerini engellilerin çalışmalarını kolaylaştıracak ve işin engelli çalışana uygunluğunu sağlayacak şekilde hazırlamak, sağlıkları için gerekli tedbirleri almak, mesleklerinde veya mesleklerine yakın işlerde çalıştırmak, işleriyle ilgili bilgi ve yeteneklerini geliştirmek, çalışmaları için gerekli araç ve gereçleri sağlamak zorundadırlar. Uygun koşulların varlığı halinde çalışma sürelerinin başlangıç ve bitiş saatleri engellinin durumuna göre belirlenebilir. Yargıtay bir kararında Engelli işçinin verimi nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilebilmesi için engellilik oranında bir performans beklenmelidir. Beklenen bu performansın altında bir çalışma yapılmışsa, bunun somut verilerle kanıtlanması gerekir. diyerek engelli işçinin engellilik durumuna uygun olarak çalıştırılmasını, olağandan daha fazla performans beklenmemesi gerektiğini belirtmiştir. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2009) Engelli işçiler yer altı işlerinde, su altı işlerinde ve sağlık kurulu raporunda çalıştırılamayacakları belirtilen işlerde çalıştırılamazlar. İşe alınmada, iş seçiminden, başvuru formları, seçim süreci, teknik değerlendirme, önerilen 339
çalışma süreleri ve şartlarına kadar olan aşamaların hiçbirinde engelliler aleyhine ayrımcı uygulamalarda bulunulamaz. Çalışan engellilerin aleyhine sonuç doğuracak şekilde, diğer kişilerden farklı muamelede bulunulamaz. Ayrımcılık veya farklı muamele gösteren kamu kurum ve kuruluşları ile işverenler için 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun nefret ve ayrımcılık suçlarını düzenleyen 122 nci maddesi hükümleri uygulanır. IV. ENGELLİ İSTİHDAMINA UYGULANAN TEŞVİKLER Özel sektör işverenlerince engelli statüsünde çalıştırılan sigortalıların prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazine tarafından ödenmektedir. Ayrıca kontenjan fazlası engelli çalıştıran, yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştıran işverenlerin de bu şekilde çalıştırdıkları her bir engelli için prime esas kazanç alt sınırı üzerinden hesaplanan sigorta primine ait işveren hisselerinin tamamı Hazinece karşılanmaktadır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna verilmesi ve sigortalıların tamamına ait sigorta primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren hissesine ait tutarın ödenmiş olması şarttır. V. ENGELLİ İŞÇİ İSTİHDAM ETME ZORUNLULUĞUNA UYMAMANIN YAPTIRIMI 4857 sayılı Kanunun 101 inci maddesine göre çalıştırılmayan her engelli işçi ve çalıştırılmayan her ay için 1903 TL idari para cezası uygulanır. VI. SONUÇ Engelli insanlarımızın sosyal hayata kazandırılması, onların rehabilite edilmeleri ve topluma olumlu yönde katkıda bulunabilmelerinin önünü açmak için belirli sayıda işçi çalıştıran işverenlere engelli işçi çalıştırma zorunluluğu getirilmiştir. Bu işverenlere ve çalıştırmak zorunda olmadıkları halde engelli işçi çalıştıran işverenlere sigorta primlerinde teşvik uygulaması bulunmaktadır. Aynı il içerisinde bulunan işyerlerinde toplam 50 ve üzerinde işçi çalıştıran işverenlerin toplam işçi sayısının yüzde üçü oranında engelli işçi çalıştırmaları zorunludur. Zorunlu oldukları halde engelli işçi çalıştırmayan işverenlere her ay ve her engelli işçi için 2014 yılında 1903 TL idari para cezası uygulanmaktadır. 340 TEMMUZ - AĞUSTOS
Zorunlu engelli işçi çalıştırmak zorunda olan işverenler, bunu Türkiye İş Kurumu aracılığıyla yapmak zorundadırlar. Bunun için yukarıda açıklanan usule uygun hareket etmelidirler. Aksi halde kendi imkânlarıyla temin ettikleri ve Türkiye İş Kurumu na kaydettirmedikleri engelli işçiler zorunlu istihdam etme kapsamında değerlendirilmemektedir. Bunun sonucu olarak işverenler oldukça yüksek olan idari para cezasına maruz kalabilirler. Yasal zorunluluk sonucu engelli istihdam eden veya zorunluluk olmamasına rağmen engelli istihdam eden işverenlerin alt sınır üzerinden hesaplanan sigorta primlerinden işveren hissesinin tamamı Hazine tarafından karşılanmaktadır. Bu teşvikten faydalanabilmek içinse aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süre içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumu na verilmesi ve tüm sigortalılar için Hazinece karşılanan miktar hariç sigorta primlerinden işveren hissesi ile sigortalı hissesinin yasal süre içerinde ödenmesi gerekmektedir. KAYNAKÇA T.C. Yasalar (07.11.1982). 1982 T.C. Anayasası. Ankara: Resmi Gazete (17863 sayılı) T.C. Yasalar (10.06.2013) 4857 sayılı İş Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (25134 sayılı) T.C. Yasalar (12.10.2004) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu. Ankara: Resmi Gazete (25611) Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü (25.04.2009). Yurtiçinde İşe Yerleştirme Hizmetleri Hakkında Yönetmelik. Ankara: Resmi Gazete (27210 sayılı) Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (25.05.2009). E.2008/34233 ve K.2009/14264 sayılı kararı. Ankara 341