İSTANBUL (İDARE veya VERGİ ) MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA Davacı : Davalı :... Başsavcılığı Dava Konusu İşlemin : Tarihi : Nosu : Tebliğ Tarihi : İYUK.11. md. Müracaat : Tarihi : Varsa Nosu : Red Cevabı Tebliği : (Eğer red cevabı verilmemiş ise 60.gün reddedilmiş sayılır) DAVA KONUSU : Davalı Başsavcılığın kamu zararı olduğu iddiası ile tarafıma tebliğ edilmiş... gün ve... sayılı işleminin usul ve yasaya aykırı bulunması nedeniyle iptali ve öncelikle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi talebini muhtevi lahiyadır. DAVA SEBEBİ : A- Olayın Gelişimi : 1. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerinin Görevlendirilmesinde Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik gereğince yapılan ödemelerde, müdafi veya vekillere müdafi veya vekillik görevi ile birlikte ödenen zorunlu yol gideri üzerinden ilave olarak gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiğinden bahisle ilave GVK 94. madde uyarınca tanzim edilen 2009 tarih ve 2009/ edilmiştir. sayılı TL miktarlı tevkifat tahakkuku tarafıma.tarihinde tebliğ 2. Tarafımca sözkonusu tahakkuk işlemine karşı yasal sürede..tarihinde tahakkuku tanzim ve tebliğ eden davalı İdareye itiraz ve tahakkukun kaldırılmasına ilişkin ekte bir örneği sunulan dilekçe ile (EK:1) başvuru yapılmış olup davalı İdarece itirazın reddine ilişkin olarak verilen ve ekte bir örneği sunulan karar tarafıma..tarihinde tebliğ edilmiştir.
3. Davalı İdare tarafından usul ve yasaya aykırı olarak tanzim ve tebliğ edilen tahakkuk ve itirazımın reddine ilişkin karar nedeniyle son derece mağdur olmam sebebiyle iş bu tahakkukun iptali istemiyle dava yoluna başvurmak zorunlu olmuştur. B- İtirazlarımız : İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerinin Görevlendirilmesinde Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik gereğince yapılan ödemelerde, müdafi veya vekillere müdafi veya vekillik görevi ile birlikte ödenen zorunlu yol gideri üzerinden ilave olarak gelir vergisi tevkifatı yapılması gerektiğinden bahisle ilave GVK 94. madde uyarınca tevkifat tahakkuku tutarını içeren iptale konu ek tahakkuk, işlemi tanzim ve tebliğ edilmiştir. Söz konusu işlem tüm yasal mevzuat yönünden usul ve yasaya aykırı olup aşağıda belirteceğimiz gerekçelerle işlemin iptali ve kaldırılmasını talep ediyoruz: 1- İtiraz konusu işlemde, amme alacağının Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğe göre ödenmesi talep edilmiştir. Bu yönetmelik ise 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu'na göre yayımlanmış olup 1. maddesinde kanunun amacı "Kalkınma planları ve programlarda yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verebilirliği ve malî saydamlığı sağlamak üzere, kamu malî yönetiminin yapısını ve işleyişini, kamu bütçelerinin hazırlanmasını, uygulanmasını, tüm malî işlemlerin muhasebeleştirilmesini, raporlanmasını ve malî kontrolü düzenlemektir." şeklinde tanımlanmış olan ve açıkça kamu kaynaklarının etkili olarak kullanılmasını sağlamak amacıyla çıkarılmış olan yasaya dayanılarak yürürlüğe giren bu yönetmeliğin burada uygulama alanı bulunmamaktadır. Kamu zararı oluşturmayan GV Tevkifat işleminin, 5018 Sayılı Yasa Kapsamında Çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına dayanak ve yer olmadığından, Cumhuriyet Başsavcılıklarının tarafımıza fark vergi tahakkuk ettirmeleri de usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Konu itibarıyla yetkisiz merci tarafından tanzim ve tebliğ edilen tahakkukun, tahakkuku tanzim ve tebliğ eden merciin, bir başka deyişle işlemi tesis eden merciin konu itibarıyla yetkisiz olması sebebiyle konu itibarıyla yetki bakımından Vergilerin kanuniliği ilkesine aykırı olarak ve sakat doğmuş bir işlem olması sebebiyle öncelikle usul bakımından iptalini talep etmekteyiz. 2- Uyuşmazlık, CMK gereğince zorunlu müdafi veya vekillere müdafi veya vekillik görevi ile birlikte ödenen zorunlu yol gideri üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılıp yapılamayacağı noktasında ortaya çıktığından idarece eğer herhangi bir vergi ziyaı olduğu düşünülmekte ise VUK hükümlerine göre her bir mükellef hakkında vergi incelemesi yapılarak
ikmalen vergi tarhiyatı yapılması gerekmekte iken uygulama alanı olmayan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yetkisiz makamca tahakkuk ettirilen ilave gelir vergisi tevkifatı tahakkuku usul ve yasaya aykırı olup iptal edilmelidir. Kaldı ki, itiraza konu işlemin dayanağı işlemde gelir vergisi kesintisinde bir eksiklik olmayıp; eksik stopaj yapılması durumunda dahi kamusal bir zarar doğmamaktadır. İdari işlem yetki, sebep, şekil ve konu unsurları itibarıyla hukuka aykırıdır. 3- Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerinin Görevlendirilmesinde Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 11. Maddesinde; Ücretin ödenme usulü 1-(21.05.2007 tarih ve 26528 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 3 üncü maddesiyle değişen şekli.) Müdafi veya vekil; soruşturma evresinde ifade alma ve sorguya, kovuşturma evresinde ise bir oturuma katılmakla Tarifede belirlenen meblâğı almaya hak kazanır. 2- Zorunlu yol giderlerine de buna ilişkin belge, gider pusulası veya avukatın rayice uygun yazılı beyanı üzerine hak kazanılır. 3- Müdafi veya vekilin; görevlendirme yazısı, katıldığı soruşturma veya kovuşturma evresine ilişkin tutanağın onaylı örneği, evrakın çok sayıda olması hâlinde ilk ve son sayfası ve varsa yapmış olduğu zorunlu yol giderlerine ilişkin belge, gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı ile serbest meslek makbuzunu baroya vermesi üzerine, baro tarafından bu Yönetmelik ve Tarife hükümlerine göre gerekli incelemeler yapılıp hukukî yardımın yapıldığı Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelere göre gruplandırılmıs ayrıntılı ödeme listeleri geliş tarihi esas alınmak suretiyle en geç on gün içinde hazırlanır ve ekindeki dayanak belgeler ile birlikte soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilir. 4-Müdafi veya vekil sigortalı olarak çalışmakta ise yanında çalıştığı avukatın, avukatlık bürosu ya da avukatlık ortaklığı şeklinde çalışmakta ise büro veya ortaklığın serbest meslek makbuzunu kullanır. 5-Cumhuriyet Başsavcılığınca listeler ve ekindeki dayanak belgeler incelendikten sonra, müdafi veya vekile ödenmesi gereken Tarifede yazılı meblağ ile varsa zorunlu yol giderlerini de kapsayan toplam ücret, ödeme emri belgesiyle serbest meslek makbuzunu düzenleyenin bildireceği banka hesabına ödenir ve yapılan ödemeler yargılama giderlerinin hesabında dikkate alınmak üzere soruşturma ya da kovuşturma dosyalarına bildirilir. 6-Ödeme emri belgeleri, soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet Başsavcılığınca gecikmeksizin düzenlenir." Hükmünü düzenlemiştir. Bu hüküm incelendiğinde de görüleceği üzere 11/2.Maddede zorunlu yol giderinin gider belgesi, gider pusulası veya avukatın rayice uygun yazılı beyanı üzerine ödeneceği belirtilmiştir. Yönetmelikte "ücret ödeme usulü" başlıklı 11/3.Maddesinde "Müdafi veya vekilin; görevlendirme yazısı, katıldığı soruşturma veya kovuşturma evresine ilişkin tutanağın onaylı örneği, evrakın çok sayıda olması hâlinde ilk ve son sayfası ve varsa yapmış olduğu zorunlu yol giderlerine ilişkin belge, gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı ile serbest meslek makbuzunu baroya vermesi üzerine, baro tarafından bu Yönetmelik ve Tarife hükümlerine göre gerekli incelemeler yapılıp hukukî yardımın yapıldığı Cumhuriyet başsavcılığı veya mahkemelere göre guruplandırılmış ayrıntılı ödeme listeleri geliş tarihi esas alınmak suretiyle en geç on gün içinde hazırlanır ve ekindeki dayanak belgeler ile birlikte soruşturma veya kovuşturmanın yapıldığı yer Cumhuriyet başsavcılığına teslim edilir. " hükmü düzenlenmiştir. Bu hükümlerden ve mevcut uygulamadan da görüleceği üzere, zorunlu müdafilik yapan avukatlarca "gider pusulası veya rayice uygun yazılı beyanı ile serbest meslek makbuzu" talep edilmektedir. Bu hususları tamamlayan avukatların evraklarının kabul edildiği ve eksik
evrak verildiğinde ödeme yapılmadığı da gözetilerek, bu konuda temel olarak yasanın ve ardından ödeme usullerini düzenleyen yönetmeliğin açık hükmü karşısında avukatların bu konuda "gider" kalemlerini gelir olarak serbest meslek makbuzuna ilave etmemeleri hukuka uygundur. Keza "gider" için serbest meslek makbuzu istenmemiştir. Dolayısıyla tevkifatı yapmakla yükümlü merci 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 150, 234 ve 239 uncu maddeleri ve Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun ve 19.12.2006 tarih ve 26381 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Kanunun 30 uncu maddesiyle başlığı ile birlikte değişen 13.madde dayanak alınarak hazırlanan Yönetmelik ve dayanağı Kanunlar çerçevesinde Adalet Bakanlığı adına belge teslim alarak ödeme gerçekleştiren yetkili ve görevli makam Cumhuriyet Başsavcılıklarıdır. Cumhuriyet Başsavcılıklarının gerçekleştirdiği uygulamalar ve talepler doğrultusunda tüm evraklar zorunlu müdafiler ve vekillerce ibraz edilmektedir. Bu çerçevede Yasa ve Yönetmeliğe uygun işlem gerçekleştiren zorunlu müdafi ve vekillik hizmeti veren avukatların gelirden tevkifat yaparak Vergi dairesine yatırma yükümlülüğü ve bu işlemleri yapma yetkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu çerçevede itiraza konu işlemin yasal olarak muhatabı olmamızın yasal ve fiili imkansızlığı nedeniyle öncelikle husumet itirazımız vardır. Sözkonusu gelir vergisi tevkifat işleminin tarafımıza yöneltilmesine ve bu suretle davalı İdarece tanzim ve tebliğ olunan tahakkuk, usul ve esas bakımından yasaya aykırıdır; iptal edilmelidir. 4- Zorunlu müdafilik ve vekillik yapan avukatlarca "gider pusulası veya rayice uygun vazıh beyanı ile serbest meslek makbuzu" talep edilmektedir. Bu hususları tamamlayan avukatların evraklarının kabul edildiği ve eksik evrak verildiğinde ödeme yapılmadığı da gözetilerek, bu konuda temel olarak yasanın ve ardından ödeme usullerini düzenleyen yönetmeliğin açık hükmü karşısında avukatların bu konuda "gider" kalemlerini gelir olarak serbest meslek makbuzuna ilave etmemeleri hukuka uygundur. Keza "gider" için serbest meslek makbuzu istenmemiştir. Düzenlemelerin ve yasanın değişmediği ve yeni yasal düzenleme yapılmadığı bir hukuk sisteminde, tahakkuk işlemlerine esas alınan Maliye Bakanlığı'nın görüşleri bir özelgeden hareketle tanzim edilmiştir. "Özelge" ile kanun değiştirilemeyeceği, kanuna aykırı olarak ve genişletici yorumla hazırlanan özelgenin ve idari işlemin uygulanamayacağı ve iptale tabi olacağı da aşikardır. 5- Anayasa ve Vergi Yasalarına, vergilendirmede eşitlik ve kanunilik prensiplerine aykırı olarak, sübjektif yorum, inceleme, rapor ve yazılarla, özelgenin, kanun ve yönetmeliğin üstüne çıkarılarak, kıyas yasağı ve vergilendirme ilkeleri ihlal edilerek Cumhuriyet Başsavcılıklarına gönderilen ve Cumhuriyet Başsavcılığınca da tarafımıza gönderilen gelir vergisi tevkifatı tahakkuku açıkça hukuka aykırıdır. Hukuka aykırı işlemden dolayı mağduriyetimizi belirtiyor ve tesis edilen idari işlemin iptali ve kaldırılmasını talep ediyoruz. 6- Yönetmeliğin tanımlar bölümünde zorunlu müdafi ve vekillere ödenecek kalemler ücret başlığı altında "(d. Ücret: (21.05.2007 tarih ve 26528 sayılı ResmiGazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 1 inci maddesiyle değişen şekli.) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince baro tarafından görevlendirilen müdafi veya vekile Tarife gereğince ödenecek meblâğ ile 10.02.1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümleri uyarınca mutat olan taşıta göre gerçek masraf üzerinden yapılan zorunlu yol giderlerini, acele ve zorunlu hâllerde ise, bu Yönetmeliğin 11 inci maddesinde sayılan mercilerin kabulü üzerine mutat taşıt dışındaki araçlarla yapılan zorunlu yol giderlerini, ) " seklinde düzenlenmiştir. Zorunlu yol giderlerinin dayanağı 6245 Sayılı Harcırah Kanunu olup, bu giderin
Yönetmelik ve Kanunda da belirtildiği üzere açıkça "yargılama harcı", "yargılama gideri" olduğu belirtilmiş ve yasal olarak kabul edilmiştir. Bu çerçevede GVK'nun 67/2 maddesinde "Müşteri veya müvekkilinden, serbest meslek faaliyeti ile ilgili olmak üzere para ve ayın şeklinde alınan gider karşılıkları kazanca ilave edilir/' ibaresi yer almaktadır. Ayrıca aynı maddenin 4'ncü fıkrasında ise "Vergi, resim, harç, keşif, şahitlik, bilirkişilik ve ekspertiz gibi hususlara harcanmak üzere müşteri veya müvekkilden alınan ve tamamen bu hususlara sarf edilen para ve ayın lar kazanç sayılmaz." ibaresi yer almaktadır. Söz konusu ki düzenlemeye göre "zorunlu yol giderlerinin" CMK Y. Uygulama Şekli Kanunu 13. madde ve CMK ücret ödeme yönetmeliği 11.madde çerçevesinde "zorunlu yargılama gideri, yargılama harcı" olarak değerlendirip kazanca ilave edilemeyeceği acıktır. GVK 67/4. maddesinde kazanca dahil olmayan haller kesin savılmamış; genişletici bir şekilde "gibi" sözcüğü kullanılmıştır. Bu nedenle gider karşılığı olarak alman ve spesifik olarak o gider için harcandığı tevsik edilen ödemelerin Serbest meslek kazancına ve stopaj uygulamasına dahil olmayacaktır. Yasa ve yönetmelik, tevsiki açıkça düzenlediği ve zorunlu müdafi ve vekillerce de bu tevsik gerçekleştirildiğinden GVK 67/4'e göre kazanca dahil edilemeyeceği için GVK 94 kapsamında tevkifat konusu yapılmayacağı acıktır. Öte yandan; GVK nun 24.maddesinde : Gider karşılıklarında başlıklı maddesinde (2361 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle değişen şekli.) Gider karşılığı olarak yapılan aşağıda yazılı ödemeler Gelir Vergisinden istisna edilmiştir. / 1.(2574 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle değişen şekli.) Harcırah kanununa tabi kurumlar tarafından harcırah veya yolluk olarak yapılan ödemeler; hükmü düzenleme altına alınmış ve harcırah veya yolluk olarak yapılan ödemeler vergiden istisna kabul edilmiştir. Dolayısıyla bu hükme göre gelir vergisinden istisna tutulan bir ödemenin kazanç kabul edilerek GVK 94 kapsamında tevkifat konusu yapılması açıkça kanuna aykırılık teşkil etmektedir. 7- Avukatlar yaptığı zorunlu yol giderini belge ile tevsik etmekte ve aldığı belgeyi de doğrudan Adalet Bakanlığı adına Cumhuriyet Başsavcılıklarına ibraz etmektedir. Diğer bir ifade ile yargılama harç ve giderleri kapsamında bir masraf karşılığı olan bu tutar avukatın hasılatına dahil edilmeyeceği gibi, aynı zamanda söz konusu tutar GVK 94 uyarınca vergi kesintisine de tabi tutulmayacaktır. Diğer taraftan VUK md. 228'e göre belge temini mümkün olmayan durumlarda ise aynı yorum ileri sürülebilir. Ancak günümüzde belge temin edilemeyen harcamalar oldukça sınırlıdır. Bu nedenle belge temin edilemeyen konuların tevkifata konu edilmesi gerekir. O zaman da VUK'nun 234. maddesine göre "serbest meslek erbabının vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası götürü usulde vergiye tabi tüccar ve serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir." Hükmü ve bu maddedeki "gider pusulası" tanımı dikkate alınarak Yönetmelik 11/3'teki gider pusulası veya "rayice uygun beyan" belgesinin de bunu karşılığı olduğu kabul edilerek masraf karşılığı olan bu tutar avukatın hasılatına dahil edilmemelidir. Avnı zamanda söz konusu tutar GVK 94 uyarınca vergi kesintisine de tabi tutulmamalıdır. 8- Bu bağlamda, Cumhuriyet Başsavcılıklarının uygulama ve talepleri de bu yönde olmuş; yasa ve yönetmelikler çerçevesinde zorunlu yol giderlerinin GV 67/4te ve Harcırah Kanununda ve ilgili yönetmeliklerde tanımlanan yargılama harç ve giderlerinden olması
sebebiyle tarafımızdan gider pusulası veya rayice uygun beyan yazısıyla tevsik edici belge alınarak serbest meslek gelirine dahil edilmeyecek kazançlardan kabul edilmiş ve serbest melek makbuzu talep edilmemiştir. Ancak daha sonra Maliye Bakanlığı birimlerinin yasaya aykırı farklı yorum ve uygulama talepleriyle hem Adalet Bakanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılıklarını hem de devlet adına hizmet gerçekleştiren zorunlu müdafii ve vekilleri son derece mağdur edici bir yönde, Cumhuriyet Bassavcılığınca, itiraz ve iptal davasına konu edilen işlemle hukuka aykırı olarak ve muhatabı olmadığımız bir şekilde tarafımızdan gelir vergisi tevkifat bedelleri talep edilmiştir. Tevkifat bedellerini Maliye Bakanlığına ödeme yükümlülüğü, Adalet Bakanlığı adına işlemi gerçekleştiren Cumhuriyet Başsavcılıklarındadır. 9- Kaynağını Anayasadan alan vergiler, ancak kanunla düzenlenir. Vergilerin Kanuniliği ilkesi bunu emreder. Verginin konusu, verginin üzerine konulduğu doğrudan ya da dolaylı olarak kaynağını oluşturan iktisadi unsurdur ve vergilerin kanuniliği ilkesi gereği, yasalarda açıkça gösterilmiş olmadıkça herhangi bir unsur ya da işlem vergilendirilemez ve verginin konusu göz önünde tutulmak suretiyle kıyas yoluyla diğer bazı işlem ya da iktisadi unsurların vergilendirilmesi olanağı bulunmamaktadır. Ayrıca vergilendirmenin tarh ve tahakkuk işleminde hukuki ve maddi sebep unsurunun varlığı aranmak zorundadır. Vergilendirme işleminin, sebep unsuru bakımından sakat olmaması için hem vergiyi doğuran olay hem de hukuki durumun yürürlükte bulunan kanun hükümlerine uygun olması gerekmektedir. Dolayısıyla dava ya konu olayda vergilendirme, yetki,şekil,konu ve sebep unsurlarının ihlali suretiyle kanunilik ilkesine ve kanunun ruhu ve lafzına aykırı olarak kıyas yasağı ihlal edilerek yetkisiz makamca yapılan yetkisiz inceleme sonucu hazırlanan bir özelge dayanak alınmak ve davalı İdare tarafından uygulanmak suretiyle tahakkuk ettirilen gelir vergisi tevkifatı idari işlemi her yönden hukuka aykırı ve sakat doğmuştur; iptal edilmesi yasa ve hakkaniyete uygun olacaktır. 10- Sonuç olarak, kamu zararı oluşturmayan Gelir Vergisi Tevkifatı ek tahakkuk işleminin, 5018 Sayılı Yasa Kapsamında Çıkarılan Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar hakkında Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasına dayanak ve yer olmadığından ve Yasa ve Yönetmeliklerde düzenlenen hükümlerin Maliye Bakanlığınca kanunun ruhuna ve lafzına aykırı bir yorumla düzenlenen özelgeye istinaden Cumhuriyet Başsavcılıklarınca tarafımıza tanzim ve tebliğ edilmesi usul ve yasaya açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Davaya konu idari işlem, gelir vergisi tevkifatı ek tahakkuk işleminin tüm belirtilen sebeplerle iptal edilmesi yasa ve hakkaniyete uygun olacaktır. HUKUKİ SEBEP VE DELİLLER : İYUK, VUK, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, Gelir Vergisi Kanunu, Avukatlık Kanunu, CMK, CMK Yönetmeliği, İlgili Yönetmelikler ve sair ilgili mevzuat ile davalı İdarede oluşan İşlem Dosyası, Danıştay Kararları, tanık, bilirkişi,vergi Dairesi ve muhasebe kayıtları ve sair ilgili tüm yasal deliller. SONUÇ VE TALEP: Yukarıda arz ve izah olunan ve re'sen gözetilecek nedenlerle; mesleki ve kişisel mağduriyetimin önlenmesi bakımından, idari işlemin tüm unsurlarına ve dolayısıyla hukuka aykırı olan ve yasal olarak muhatabı olmadığım dava konusu gelir vergisi stopajının istenmesine ilişkin Başsavcılık işleminin iptaline ve yargılama giderlerinin davalı idareye yüklenmesine karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim..../.../2009 Davacı...