TAHSİN ŞİMŞEK SEN FARKLISIN Nâzım Usta dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani demiş duymuşsundur, yani akrepten koyuna, koyundan midyeye dönüşmeyi bilen, Allah bilir şimdi elde kalan o sıkılmış limonla bokböceğinin suçu ne dersin hem de Kafka yı hiç okumadan Samsa yı tanımadan. Merakların hep farklıdır dahası hep merak ederim ey halkım, deyim kalıpları diyetle bozulmaz ya olsun, biz ne olur ne olmaz deyip ilk harften bir perdah atalım, evet, uyur mikici başka bir sözlükte var mıdır bilmem, miki sever şeker abim ve her başarılı insanı bi b.k başı olmak la yüceltmek, ama senin kuyruğunu kaldırıp ilk işinin bir tuhaf oğluna pipisini göstermeyi, kafesteki kuşuna küfretmeyi öğretmek olduğunu iyi ve ağlayan çocuğunu tokatla sevdiğini selamlaşmayı toslaşmaya çevirdiğini
Önceliklerin hep farklıdır dişinle fındık, bi şeyinle ceviz kırarsın, övgünü ya kahpecik le ya da o kahpe(a)nalı yla yaparsın, ana bir, bacı iki diye başkasına akıl verirken birileri için / anacığını da sıraya kattığını hiç ama hiç akıl etmezsin, sonra da geçmişi kınalı o koyma aklınla bütün oyma akıllılara yön vermeye kalkarsın. Yaratıcılığın hep ama pek farklıdır eski klozetlere çiçek dikip gaz kaçağını çakmak ile kontrol edersin hem de kendi kaçağını öksürükle örterken, bulmacayı birlikte çözüp nedense özçekimi, yârçekimden pek fazla önemsersin, yerçekimi söz konusu edildiğinde ise göğe attığın taşın altında dikilmeyi pek seversin Senin kahramanların hep bir başkadır Tecavüzcü Coşkun la Nuri Alço ya bayılıp çiftleşen köpeklere taş atarsın, Parçala Behçet çığlıklarıyla kendinden geçip namus cinayeti işleyenlerin hemen hepsini tevatürü bol bir halk kahramanı ilan edersin, sonra da ömür dediğin ne ki deyip tevekkülle bir tuhaf yani Dallas ya da Yalan Rüzgârı yla bir ömrü daha olmadı Kurtlar Vadisi yle tekmil edersin. Peki, Fatmagül ün Suçu Ne?
Senin ne kadar zeki olduğunu iyi yol üstündekilere oturuyor musunuz deyip gördüğünün doğruluğuna mutlaka evet istersin, bir çay bahçesinin ne var, ne yok lu sohbetinde yok ya yı her cümleye bağlaç yapıp kuşu bol bir ağaç altına oturmayı asla ihmal etmezsin çünkü bilirsin ki kısmet hep gökten yağar, ha şunun farkında mısın bilmem yani senin her inşallah ın saksağana çene, kargaya ömürdür maşallah. Senin ekonomik dehana akıl sır ermez paranın sıcak tuttuğuna inanıp faturalarını ödemeyi hep ertelersin, bankaların bir yılda verdiğinden daha fazlasını iki üç aylık kart taksitlerinle ödersin, bu yüzden olmalı muhakkak tatlının şekerini ve mutlaka yemeğin etini hep sona saklarsın. Ve sen aptesini bozmamak için büklüm büklüm kıvranan halkım, komşunun tavuğu komşuya kazsa eğer deyip denizin tadını ne yapıp edip uzuneşek ya da devegüreşiyle çıkarırsın, ve bilirsin ki suyun içindesin nasıl olsa aptesi kolay tazelersin, var ise bir kusurum elimden, dilimden ve cemi azalarımdan zikriyle bir tuhaf Allah affetsin dersin.
Dahası arifler arifisindir bülbül arif de düdük arif de sensin düdüklenmekten başka zaman bahsederiz sümbülteber abim baltalar elimizde / uzun ip belimizde, hem Karacaoğlan a bakma sen şairdir o el iki söylerse, sen yedi dersin çünkü yedileyen çocuk büyür bilirsin yediği içtiği orda dursun iki lafın belini kırmayı pek seversin, sözgelimi vakt erip anayasa dan söz edilse bir gün anası güzel bir muhabbete sıya sıya kürek çekersin ve adam sarrafısın ya baltalar elimizde / uzun ip belimizde marş marşıyla daha kolayına gelir elbet idam istemek adam olup adam gibi adam seçmekten, hele başarının kanıtı olarak yaralı parmağa işeyen bir fotoğrafın olsa aleni çerçeveletip baş köşeye asarsın ahhh nasıl da gururla Evet, sen çok farklısın, hem de çok çok farklısın civan halkım!... halt etmiş Aziz Nesin, paraları sıfırlarken bile alnı secdeden kalkmayan Ebul Fatık El Mışki me Du Bakali N olecak deyip deyip taş üstüne taş atmakla, o da altmış yerinden çatlar inşallah!... çünkü asla vazgeçmez huylu huyundan eşek şuyundan yeter ki hiçbir sohbetinin kaytansız ahkâmına
ve illa da şu senin 140 furuşuna bir de bismillahla başlayıp hamt olsunla biten helal sevişmelerine halel gelmesin. 23 Mart 2015