Doğu Karadeniz Bölgesi nde Çay İşçisi Olan veya Olmayan Allerjik Kontakt Dermatitli Hastaların Deri Yama Testi Sonuçları Yard. Doç. Dr. Nursel Dilek 1, Prof. Dr. Yunus Saral 1, Prof. Dr. Ahmet Metin 2, Dr. Derya Yüksel 1, Dr. Özgür Sadık Kotan 1 1 Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı 2 Yıldırım Beyazıt Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Yazışma Adresi: Yard. Doç. Dr. Nursel Dilek Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı, Rize Tel: 536 293 56 55 E-mail: ar.dilek@hotmail.com ARAŞTIRMA Özet Doğu Karadeniz Bölgesi nde Çay İşçisi Olan veya Olmayan Allerjik Kontakt Dermatitli Hastaların Deri Yama Testi Sonuçları Amaç: Allerjik kontakt dermatit (AKD), alerjen madde ile daha önceden duyarlanmış kişilerin aynı madde ile daha sonraki temasıyla oluşan Tip 4 allerjik reaksiyonudur. Deri yama testi (DYT) AKD li hastalarda alerjenlerin belirlenmesinde kullanılan en önemli tanı yöntemidir. Bu çalışma, bölgemizde AKD tanısı alan çay işçileri ile çay işçisi olmayanların yaş, cins, allerji öyküsü, AKD lezyonlarının lokalizasyonu ve DYT sonuçlarının değerlendirilmesi amacıyla planlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya AKD tanısı alan 129 hasta dahil edildi. Hastaların verileri retrospektif olarak incelenerek yaş, cinsiyet, meslek, allerji öyküsü (atopik dermatit, allerjik rinokonjunktivit, astım, ailede allerji hikayesi), lezyonların yerleşim yerleri ve DYT de gözlenen reaksiyon bilgileri kaydedildi. Bulgular: Deri yama testi uygulanan AKD li 129 hastanın 88 i (%68.2) kadın, 41 i (%31.8) erkekti ve yaş ortalamaları 36.2±12. (18-55 yıl) idi. Hastaların 87 si (%67.4) çay işçisi ve 42 si (%32.5) diğer meslek gruplarından oluşmaktaydı. Tüm hastaların 76 sında (%58.9) bir veya daha fazla alerjene karşı pozitif reaksiyon saptandı. Çay işçilerinin %65.5 inde, çay işçisi olmayanların ise %45.2 sinde bir veya birden fazla alerjene karşı pozitif reaksiyon saptandı (p=.2). Bu fark istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Çay işçisi olan grupta allerji öyküsünün varlığı çay işçisi olmayan gruba göre yüksek bulundu (p=.1). Hastalarda en fazla duyarlandırıcılık nikel sülfata karşı saptandı (tüm hastalarda: %23.2, çay işçilerinde %25.2, çay işçisi olmayanlarda : %19). Sonuç: Deri yama testi uygulanan çay işçilerinde en az bir alerjene pozitiflik ve allerji öyküsü çay işçisi olmayanlara göre fazladır. Deri yama testi yapılan çay işçilerinde ve diğer meslek gruplarında en fazla duyarlılık nikel sülfata karşıdır. Anahtar kelimeler: Dermatit, allerjik kontakt; yama testleri; çay; tarım Abstract Skin Patch Test Results of Patients with Allergic Contact Dermatitis in Tea Worker and Non-Tea Worker In Eastern Black Sea Region Object: Allergic contact dermatitis (ACD) is Type 4 allergic reaction that occurs in the persons who contact with allergenic substances that previously sensitized with same substance. Skin patch test is the most important diagnostic method for the determination of allergens in patients with ACD. This study was designed to evaluate the results of patch test with patients' age, sex, history of allergy and localization of lesions in tea workers and non- tea workers. Material and Methods: The study included 129 patients diagnosed with ACD. Medical records of the patients including age, gender, disease localization, occupation, history of allergy (atopic dermatitis, allergic rhinoconjunctivitis, asthma, and allergy history in family) and patch test results were analyzed retrospectively. Results: Of the study group, 88 patients were females (68.2%), 41 patients were males (31.8%) and the mean age was 36.2 ± 12. (18-55 years). While 87 patients (67.4%) were tea workers, 42 patients (32.5%) were consisted of other occupational groups. A total 76 patients (58.9%) showed a positive reaction to one or more allergen. 65.5% of tea workers and 45.2% of non-tea workers showed a positive reaction to one or more allergen, respectively. This difference was statistically significant (p =.2). Presence of a history of allergy was higher in tea workers group than non-tea workers (p =.1). The greater susceptibility was against nickel sulfate in patients (in all patients: 23.2%, tea workers: 25.2%, non-tea workers: 19%). Conclusion: Positivity rate for at least one allergen and history of allergy in skin patch test applied tea workers is higher than non-tea workers. The most common sensitivity was determined against nickel sulfate in tea workers and non-tea workers. Key words: Dermatitis, allergic contact; patch tests; tea; agriculture Dermatoz 214; 5(2): 1452a1 Sayfa 1/6
Giriş Kontakt dermatit yaygın görülen inflamatuar deri hastalığıdır. Allerjik kontakt dermatit (AKD), alerjen madde ile daha önceden duyarlanmış kişilerde aynı maddenin daha sonraki temaslarına bağlı olarak ortaya çıkan Tip 4 reaksiyondur. Dermatoloji polikliniklerine başvuran hastaların %4-7 sini kontakt dermatitli hastalar oluşturmaktadır (1,2). Mesleki hastalıkların ise %9 ını kontakt dermatitler oluşturur. Bu gruptaki kontakt dermatitlerin çoğu AKD dir. Mesleki kontakt dermatitler genellikle el, yüz lokalizasyonunda görülür ve önemli morbidite sebebidir (3-5). Kontakt dermatitler klinik olarak; genellikle kozmetikler veya güneşten koruyucularla temastan sonra dakikalar içinde meydana gelen subjektif irritasyon; kostik ajanlar gibi güçlü irritanlara maruziyet sonucu oluşan akut irritan kontakt dermatit; zayıf irritanlarla tekrarlayan temaslar sonucu meydana gelen kronik (kümülatif) irritan kontakt dermatit; fotoallerjik alerjenlerle meydana gelen fototoksik, fotoallerjik ve ışıkla agreve olan kontakt dermatit ve alerjenlerin sistemik alımından sonra meydana gelen sistemik kontakt dermatit şeklinde sınıflandırılır (2). Allerjik kontakt dermatite neden olan birçok etken bulunmaktadır. Dermatitin gelişmesi için temas eden maddenin duyarlandırma potansiyeli, temas miktarı, deriye penetrasyon derecesi, yaş, cinsiyet, ırk, genetik gibi kişisel özellikler, nem ve yüksek ısı gibi kontakt duyarlılığı artıran çevresel faktörler önemlidir (1,6). Allerjik kontakt dermatit tanısı hastanın öyküsü, fizik muayenesi ve deri yama testi (DYT) ile konur (3). Alerjenin saptanmasında DYT önemli yer tutmaktadır. DYT nin sensitivite ve spesifitesi %7-8 arasında değişmektedir (1). Testin pozitifliği hastaların yaşı, cinsiyeti, atopi varlığı, hastanın yaşadığı yerin iklim özellikleri ve kullanılan serilere göre farklılık gösterir (7). Ülkemizde çeşitli illerde (Ankara, Aydın, Hatay, İstanbul, İzmir, Konya) ve bölgelerde ( Batı Karadeniz bölgesi, Doğu Anadolu Bölgesi) AKD li hastalara uygulanan DYT sonuçları bildirilmiştir (8-15). Bölgemizden daha önce bildirilmiş benzer çalışma bulunmamaktadır. Doğu Karadeniz Bölgesi Türkiye de çay üretiminin yapıldığı tek bölge olup bölge halkının en önemli geçim kaynağıdır. Arazinin engebeli olması nedeniyle tüm üretim ve hasat insan gücüyle yapılmaktadır. Bu nedenle bu bölgedeki insanların maruz kaldığı alerjenler diğer bölgelerden farklılık arz etmektedir. Bu çalışmada AKD tanısı konarak Avrupa Standart Yama Testi Serisi ile DYT yapılan çay işçileri ile diğer meslek gruplarından olan hastaların DYT sonuçları ve çeşitli klinik özellikleri karşılaştırılmıştır. Gereç ve Yöntem Çalışmaya Ocak 21 - Ocak 213 tarihleri arasında Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği ne başvuran AKD tanısı konan ve Avrupa Standart Yama Testi Serisi ile DYT uygulanan, 87 si çay işlerinde çalışan ve 42 si çay ile ilişkisi olmayan toplam 129 hasta dahil edildi. Aktif dermatiti olan hastalara, son bir haftadır topikal kortikosteroid, 4 hafta içinde de sistemik kortikosteroid kullananlara, immünsüpresif tedavi alanlara ve gebe olanlara test uygulanmadı. Hastaların verileri retrospesifik olarak incelenerek; yaş, cinsiyet, allerji öyküsü (atopik dermatit, allerjik rinokonjunktivit, astım, hastanın ailesinde allerji hikayesi), meslek, AKD nin lokalizasyonu ve DYT uygulama sonrası elde edilen reaksiyon sonuçları kaydedildi. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 18. istatistik programı kullanıldı. Sonuçların karşılaştırmasında ki-kare testi kullanıldı ve,5 in altındaki p değeri anlamlı kabul edildi. Olgulara DYT olarak Uluslararası Kontakt Dermatit Araştırma Grubu nun (ICDRG: International Contact Dermatitis Research Group) önerdiği konsantrasyon ve taşıyıcılarda hazırlanan 22 maddelik Avrupa Standart Serisi kullanıldı (16). Test yapılmadan önce olguların sırt derisi %7 alkol ile temizlenerek kurutuldu. Alerjenler 1 cm2 lik kurutma kağıtlarına yerleştirilerek veya emdirilerek IQ-Chamber test materyali kullanılarak hipoallerjik flasterlerle sırt bölgesine uygulandı. Olgular banyo yapmamaları, aşırı terlemeye neden olacak aktivitelerden uzak durmaları, test sonucunu etkileyebilecek ilaçlar ve uygulamalardan uzak durmaları konusunda uyarıldı. Flasterler 48 saat sonra açılarak alerjenler uzaklaştırıldı ve 2 dakika bekledikten sonra ilk değerlendirme yapıldı. İkinci değerlendirme 96. saatte yapıldı. Değerlendirmeler ICDRG nin önerdiği şemaya göre yapıldı (16). Reaksiyon yok (-); eritem (+/-); eritem ve infiltrasyon (+); eritem, infiltrasyon, papül, vezikül (++); eritem, infiltrasyon, bül (+++) şeklinde yorumlanarak kaydedildi. Çalışmanın etik kurul onayı Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu tarafından alındı. Bulgular Deri yama testi yapılan AKD li 129 hastanın 88 i (%68.2) kadın, 41 i (%31.8) erkekti. Hastaların yaş ortalamaları 36.2±12. (18-55 yıl) (yaş ortalaması±standart sapma). idi. AKD li hastalar, çay bahçesinde çalışan çay işçileri ve çay bahçesinde çalışmayanlar olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların 87 si (%67.4, n=129) çay işçisiydi. Bu grubun 64 ü kadın, 23 ü erkekti. Çay işçisi olmayan grup 42 (%32.5, n=129) hastadan oluşmaktaydı ve hastaların 24 ü kadın, 18 i erkekti. Bu gruptaki hastaların 17 si ev hanımı, 8 i memur, 5 i öğrenci, 4 ü inşaat işçisi, 3 ü sağlık personeli, 3 ü balıkçı ve 2 si müzisyendi. DYT de alerjenlere ++ ve +++ reaksiyon varsa pozitif kabul edildi. Hastaların 76 sında (%58.9, n=129) bir veya daha fazla alerjene pozitif reaksiyon saptanırken, 53 ünde (%41.8, n=129) herhangi bir maddeye reaksiyon saptanmadı. DYT pozitif olan hastaların 23 ünde (%3.2, n=76) birden fazla alerjene reaksiyon görüldü. Çay işçilerinin 57 sinde (%65.5), çay işçisi olmayanların ise 19 unda (%45.2) bir veya birden fazla alerjene pozitif sonuç elde edildi. Bu sonuç istatistiksel olarak anlamlı bulundu (ki-kare, p=.2) (Tablo 1). Allerjik kontakt dermatitin lokalizasyonu %46.5 el, %2.9 el-kol, %12.4 yüz-boyun, %8.5 el-ayak, %6.2 ayak ve %5.4 generalizeydi. Çay işçilerinde AKD nin lokalizasyonu %32.1 el, %26.4 el-kol, %12.6 yüz-boyun, %11.4 el-ayak, %9.1 ayak, %8. generalize olarak tespit edildi. Çay toplayıcısı olmayan grupta ise AKD nin yerleşim yeri %76.1 el, %11.9 yüz-boyun, %9.5 el-kol, %2.3 el-ayak olarak tespit edildi. AKD nin tek başına veya diğer vücut alanlarıyla birlikte el tutulumu tüm hastaların %75,9 unda, çay işçilerinin %7.1 inde, çay işçisi olmayanların %78.5 inde saptandı. Sayfa 2/6
Tablo I. Deri yama testi sonuçlarının çay işçisi olanlar ve çay işçisi olmayanlarda ki dağılımı DYT pozitif DYT negatif Toplam Çay İşçisi 57 3 87 Çay İşçisi Olmayanlar 19 Tüm hastaların 67 sinde (%51.9), çay işçilerinin 52 sinde (%59.7), çay işçisi olmayanların 15 inde (%35.7) allerji öyküsü vardı. Çay işçisi olan grupta allerji öyküsünün varlığı çay işçisi olmayan gruba göre anlamlı bulundu (ki-kare, p=.1) (Tablo 2). Tüm hastaların DYT sonuçlarına bakıldığında DYT de en fazla pozitiflik nikel sülfata karşı saptandı. İkinci ve üçüncü en fazla duyarlılık saptanan potasyum dikromat ve parafenilendiamin idi. Meslek grupları arasında alerjenlerin pozitifliğinde anlamlı bir fark yoktu (Tablo 3). 23 42 Tablo II. Hastalarda allerji öyküsü dağılımı Allerji Öyküsü Atopik dermatit Astım Allerjik rinokonjonktivit Ailede allerji öyküsü Toplam 67 12 18 3 34 Çay İşçisi 52 7 12 3 3 Toplam 76 53 129 Çay İşçisi Olmayanlar 15 5 6 4 P=.2 P.1.48.94.22.3 Tartışma Deri yama testi, AKD li hastalarda alerjenin tespitinde altın standarttır (16). Yaklaşık 1 yıllık geçmişi olan DYT yi ilk keşfeden Jozef Jadassohn dur. Günümüzde tüm dünyada kabul gören ve kullanılan standart seriler oluşturulmuştur. Ülkemizde Avrupa Standart Yama Testi Serisi kullanılmaktadır (16,18). Standart yama testleriyle alerjenlerin saptanamadığı hastalara spesifik alerjenleri içeren özel yama testleri uygulanabilir. Hastanın kullandığı veya temas ettiği şüpheli alerjenler uygulanarak da yama testi yapılabilir. Kozmetik ürünler, koku maddeleri, güneşten koruyucular, ayakkabı, tekstil boyaları, topikal steroidler gibi spesifik alerjenlerin yanı sıra, kuaförler ve diş hekimleri gibi bazı mesleklere yönelik özel yama testi serileri bulunmaktadır (19). Mesleki deri hastalıkları insidansı en yüksek tarım, orman işçileri ve balıkçılarda görülmektedir. Mesleki deri hastalıklarının büyük bir kısmını kontakt dermatitler oluşturmaktadır. Mesleki AKD ye sebep olan alerjenlerden en sık karşılaşılanlar arasında bitkiler, germisidler, temizleyicilerdeki katkı maddeleri, plastik reçineler, organik boyalar ve metalik tuzlar yer alır (5). AKD yi sıcak, nem ve toz gibi çevresel faktörler de agreve edebilir (23). Tarım işçileri AKD gelişimine neden olabilecek birçok alerjene maruz kalmaktadırlar. Türkiye deki çay üretiminin tamamı bol yağış alan, nemli iklime sahip ve bitki örtüsü oldukça zengin olan Doğu Karadeniz Bölgesi nde yapılmaktadır (24). Çay işçileri çay toplanmasında genellikle el makasları kullanmakta ve çay bitkisinin yanı sıra otlar, kullanılan gübre artıkları, çeşitli böcekler, hayvan artıkları gibi birçok alerjene maruz kalmaktadırlar (25). Çay üretiminin yapıldığı Doğu Karadeniz Bölgesi nde hem şehir Tablo III. Deri yama testi sonuçları Tüm hastalar içinde reaksiyon Allerjenler görülen hasta sayısı (n=129) Nikel sülfat %5 Potasyum dikromat %,5 PPD %1 Tiuram karışımı %1 Benzokain %5 Kolofoni %2 IPPD %,1 Lanolin alkolleri Kobalt klorid %1 Epoksi reçine %1 Merkapto karışımı %2 Neomisin sülfat %2 Peru balsamı %25 Merkaptobenzotiazol Formaldehit %1 Fragrance karşımı %8 Kuaterniyum %15 Bp-TR Klorometil izotiazolinon Paraben karışımı %12 Kinolin karışımı %6 Vazelin 3 (%23.2) 28 (%21.7) 15 (%11.6) 2 (%1.55) 1 (%.8) 1 (%.8) 2 (%1.6) 3 (%2.3) 1 (%.8) 1 (%.8) 3 (%2.3) Çay işçilerinde reaksiyon görülen hastalar (n=87) 22 (%25.2) 2 (%22.9) 12 (%13.7) 1 (%1.1) 1 (%1.1) 1 (%1.1) Çay işçisi olmayanlarda reaksiyon görülen hastalar (n=42) 8 (%19.) 8 (%19.) 3 (%7.1) 2 (%4.7) 2 (%4.7) Parafenilendiamin hidroklorid, IPPD: Izopropilfenil parafenilendiamin, Bp-TR: Butilfenolformaldehit p-tersiyer reçinesi Sayfa 3/6
merkezinde hem de köylerde çay bahçeleriyle yerleşim yerleri iç içe bulunmaktadır. Bu nedenle çay bitkisinin etkilediği hasta grubunun sadece çay bitkisiyle direkt temas edenlerden oluşmayacağı ve çay üretimine bağlı gelişen AKD nin ayırımının oldukça zor olacağı kanaatindeyiz. Yapmış olduğumuz literatür incelemesinde çay bitkisini (camelia sinensis) içeren ya da çay işçilerine uygulanmış DYT ile ilişkili çalışmaya rastlamadık. Çalışmamızdaki hastaların %67.4 ü çay bahçelerinde çalışırken AKD gelişen çay işçilerinden oluşmaktaydı. Bir çok çalışmada birinci sırada yer alan ev hanımları bizim çalışmamızda ikinci sırada (%13.1) yer almaktaydı (8, 11, 14, 15, 2). Hastalarımızın %58.9 unda bir veya daha fazla alerjene karşı reaksiyon elde edildi. Çay işçilerinin %65.5 inde, çay işçisi olmayanların ise %45.2 sinde bir veya birden fazla alerjene karşı pozitif sonuç elde edildi (p<.5). Yurt içinde bildirilen DYT sonuçlarında bir veya daha fazla alerjene karşı pozitiflik %32.3-56.6 dır (8-11, 14, 15, 2, 21). Yurt dışında Avrupa Standart Test Serisi nin kullanıldığı multisentrik bir çalışmada en az bir alerjene karşı pozitiflik %41,5-44 bulunmuştur (22). Bizim çalışmamızdaki çay işçilerinin dışındaki meslek gruplarında DYT pozitifliği ulusal ve uluslararası çalışmalarla uyumluluk göstermekteydi. Tüm hastalar ve çay işçisi grubunun DYT pozitifliği aynı çalışmalardaki sonuçlara göre fazla olduğu görülmektedir. DYT pozitiflik oranımızın diğer çalışmalardan yüksek olmasının bölgenin endüstriyel yapısı, çay tarımıyla uğraşma, bitki örtüsü ve iklim özelliklerine bağlı olduğunu düşünmekteyiz. El egzeması gelişiminde yaş, cinsiyet, atopi varlığı ve meslek önemli bir faktördür. Gençlerde el egzeması sıklığı daha fazladır. El egzemasının başlangıcı hastaların 1/3 ünde 2 yaşından öncedir. Önceki veya şimdiki atopik dermatit varlığı el egzeması gelişimi için majör risk faktörleridir (26). Atopik dermatit öyküsü olanlar çevresel irritanlara maruz kalındığında el egzeması gelişimi için büyük risk altındadır. Literatürde atopisi olan işçilerde atopisi olmayan işçilere göre mesleki kontakt dermatitlerin daha kolay geliştiği bildirilmektedir (27). Kadın cinsiyet el egzeması için önemli bir risk faktörüdür ve kadın erkek oranı 1.8/1 dir. Kadınların temizlik, yemek pişirme, çocuk bakımı gibi daha çok su ve deterjanlar gibi irritanlar ve alerjenlerle temaslarının fazla olması el egzeması riskini artırmaktadır. Nikel allerjisi de el egzeması gelişimi için risk oluşturmaktadır (26). Çalışmamızda AKD nin sadece el lokalizasyonu tüm hasta grubunda %75.9, çay işçilerinde %7.1, çay işçisi olmayan grupta ise %78.5 ti. Yurt içinde ve yurt dışında bildirilen çalışmalarda elin etkilendiği hastaların oranı %24-78 arasındadır (8-11, 15, 2-22). Bizim tüm hasta gruplarımızda el tutulumu literatürde bildirilen Koca ve ark. (14) (%65.5), Balevi ve ark. (13) (%78), Çalka ve ark. (15) (%76.5) oranlarıyla benzerlik göstermektedir. Çalışmamızdaki tüm hastaların %51.9 unda, çay işçilerinin %59.7 sinde, çay işçisi olmayanların %35.7 sinde allerji öyküsü vardı. Çay işçilerinde allerji öyküsü varlığı diğer gruba göre yüksek olarak bulundu (p<.5). Nikelin 19. yüzyılın sonlarına doğru özellikle paslanmaz çelik içinde kullanımı artmıştır. Primer nikel sensitizasyonu uzun süreli ve nikel içeren ucuz takılar ve elbise aksesuarlarıyla temasla olmaktadır. Nikel için artık yeni sensitizasyon yolları arasında mobil telefonlar ve kulaklıklar yer almaktadır. Ayrıca aralıklı ve sık olarak bozuk para, dikiş iğnesi, anahtarlarla temasla da nikel duyarlılığı gelişmektedir. Nikel sıvı ve toz deterjanlarda, ev temizlik ürünlerinde nikel duyarlılığı yapacak miktarda bulunmaktadır. Nikel allerjisi için risk faktörlerinin başında kadın cinsiyet, sigara içme ve küpe takma gelmektedir. Mesleki nikel dermatiti el egzeması şeklinde görülebilir. Nikel duyarlılığı, kadınlarda erkeklerden daha fazladır. Kadınlarda fazla görülmesinin erken yaşta küpe takma ve duyarlandırıcılara daha fazla maruz kalmayla ilişkilidir (26, 28, 29, 3, 31). Nikel sülfat duyarlılığı, ülkeler arasında farklılık gösterse de en fazla duyarlılık saptanan alerjendir ve DYT de pozitiflik %2-3 dur (22, 26, 3, 32, 33). Çalışmamızda her iki hasta grubunda, çay işçileri ve çay işçisi olmayan grupta en fazla duyarlanma nikel sülfata karşıydı. Allerjik kontakt dermatite neden olan potasyum dikromat en fazla ıslak çimentoda bulunur. Bu nedenle potasyum dikromat allerjisi en fazla inşaat işçilerinde görülür. Ayrıca kontakt dermatitli hastalarda potasyum dikromat allerjisinin en yaygın sebebi deri eldiven ve ayakkabılardır (3). Son yıllarda inşaatlarda çimento kullanımının otomatize sistemlerle yapılması nedeniyle inşaat işçilerinde krom dermatiti azalmıştır. Şimdilerde krom dermatiti kadınlarda deri eldiven ve ayakkabı kullanımı nedeniyle daha sık görülmektedir (3). Çalışmamızda ikinci sıklıkta potasyum dikromat duyarlılığı (%21.7) görüldü. Yurt içinde yapılan çalışmalarda potasyum dikromat duyarlılığı %2.2-21, Avrupa ve Amerika da %5-7, Hindistanda %11.1, Çin de %11.3-2.5 olarak bildirilmiştir (8, 1, 11, 14, 15, 2, 33-38). Yurt dışı verilerinde bizim bölgemizdeki gibi çay üretimi yapan Çin de potasyum dikromat duyarlılığı fazla görülmektedir. Bunun nedeninin kişisel özelliklere ve bölgenin endüstriyel özelliklerine bağlı olduğu bildirilmektedir (38). Bizim çalışmamızda da potasyum dikromata duyarlı 28 hastanın 2 si çay işçisiydi. Bölgemizde potasyum dikromat duyarlılığının bölgede çay üretimiyle ve çay işçilerinin iş yaparken eldiven kullanmalarıyla ilişkili olabileceğini düşünmekteyiz. Parafenilendiamin saç boyalarında bulunur. Bu maddeye karşı allerji en sık saç boyalarının kullanımına bağlı olarak kuaförlerde veya saçlarını boyatanlarda görülür. Parafenilendiamin, benzokain, prokain, sülfonamid, PABA içeren güneş koruyucular, azo ve anilin boyaları, antrakinon, antihistaminikler ve lastik antioksidanı 4-izopropilaminodifenilamin ile çapraz reaksiyon gösterir (26, 3, 34, 36-38). Ülkemizde kına ile karıştırılarak hint kınası adı altında özellikle gençler arasında sık kullanılmaktadır (3, 15, 18). Yurt dışından bildirilen çalışmalarda Avrupa da %3.9, Amerika da %4.5, Hindistan da %11.5, Çin de %19.1 dir (34, 36-38). Ülkemizde Parafenilendiamin duyarlılığı %1.3-3.7 olarak bildirilmektedir (14, 15, 2). Bizim çalışmamızda parafenilendiamin duyarlılığı %11.6 olarak saptandı. Yurt içinde bildirilen parafenilendiamin duyarlılığındaki artış ve yurt dışındaki yüksek duyarlılık rakamları dikkate alınınca hastaların parafenilendiamin içeren maddelerin kullanımı konusunda bilgilendirilmelerinin önemli olduğu kanaatindeyiz. Kobalt, porselen ve cam sanayinde sıklıkla kullanılan, mavimsi rengi sağlayan gri renkli bir metaldir. Nikel allerjisiyle birlikteliği sıktır. Yurt içinde bildirilen Sayfa 4/6
çalışmalarda kobalt allerjisi sıklığı %1.3-18 arasında değişmektedir (13-15, 18, 2, 3). Bizim çalışmamızda da literatürdekine benzer şekilde %3.1 olarak saptadık. Tiuram, hem endüstriyel alanda, hem ev işlerinde kullanılan lastik maddelerin üretiminde kullanılır. Lastik dermatitinin en sık sebebi eldivenlerdir ve sorumlu alerjen genellikle tiuramdır (1, 26). Yurt içinde tiuram duyarlılığı %-21 arasında değişmekle birlikte son yıllarda duyarlanmanın azaldığı görülmektedir (8, 1, 14, 15, 2). Bizim çalışmamızda da tiuram allerjisi %3.1 olarak tespit ettik. Meslek grupları arasında farkın görülmediği tiuram duyarlılığının hastaların iş yaparken eldiven takmalarına bağlı olduğunu düşünmekteyiz. Neomisin, aminoglikozid grubundan çok sık kullanılan lokal etkili bir antibiyotiktir. Ayrıca neomisin, topikal ilaçlar dışında sabun, deodorant gibi kozmetik ürünler içinde de bulunur. Son yıllarda, topikal neomisin içeren ilaçların kullanımının artmasına bağlı olarak bu oranın arttığı bildirilmektedir (18, 26). Yurt içinde bildirilen çalışmalarda neomisin duyarlılığı %-6.8 arasında değişmektedir (8, 1, 14, 15, 2). Geniş serileri içeren uluslararası çalışmalarda neomisin duyarlılığı %2.7-11.8 arasında değişmektedir (22, 34, 37, 38). Çalışmamızda neomisin duyarlılığını %3.1 olarak bulduk. Neomisin duyarlılığının bu kadar farklı olması ve son yıllarda artış eğiliminde olması neomisin içeren ilaçların, sabun ve deodorantların kullanımının daha kontrollü olması gerektiğini akla getirmektedir. Benzokain, lokal anestezik ilaçlarda kullanılan bir p-aminobenzoik asit türevidir. Benzokain, lokal anestezik ilaçlar dışında kaşıntı ve yanık için kullanılan bazı topikal ilaçlarda, iştah baskılayıcı veya öksürük kesici ilaçlarda da bulunabilir (18, 26). Ulusal çalışmalarda benzokain duyarlılığının %14 lerden %-1.4 lere gerilediği görülmektedir (13, 15, 2). Bizim bölgemizdeki benzokain duyarlılığı son yıllarda bildirilen verilerden biraz fazla bulunmuştur. Bunun bölgemizin iklim ve bitki örtüsünün diğer bölgelerden farklı olması nedeniyle benzokain içeren kaşıntı kremlerinin fazla kullanılmasına bağlı olduğu kanaatindeyiz. Çalışmamızda paraben karışımı, fragrance karışımı, kuaterniyum, klorometil izotiazolinon ve kinoline karşı hiçbir hastada duyarlılık saptamadık. Bizim çalışmamızın ulusal diğer çalışmalardan farkı çalışmamızdaki en fazla meslek grubunun çay işçisi olmasıdır. Çay işçilerinde DYT de en az bir alerjene pozitifliği ve allerji öyküsünü, çay işçisi olmayanlara göre fazla bulduk. Bu durum bölgemizde özellikle çay tarımıyla uğraşanların AKD gelişimini kolaylaştıran etkenlere veya alerjenlere daha fazla maruz kaldığını düşündürmektedir. Çalışmamız farklı endüstriyel yapı ve bitki örtüsüne sahip olan Doğu Karadeniz Bölgesi ndeki AKD li çay işçilerine ve diğer meslek grubundan olan hastalara uygulanan ilk yama testi sonuçlarıdır. Bölgemizin alerjen özelliklerini belirlemek açısında faydalı olacağını düşünmekteyiz. Kaynaklar 1. Bourke J, Coulson I, English J. Guidelines for the management of contact dermatitis: an update. Br J Dermatol 29; 16: 946-954. 2. Mowad CM. Patch testing: Pitfalls and performance. Curr Opin Allergy Clin Immunol 26; 6: 34-344. 3. Sarıcaoğlu H. Allerjik kontakt dermatit [Allergic contact dermatitis]. Turkiye Klinikleri J Dermatol-Special Topics 211; 4: 5-16. 4. Attwa E, el-laithy N. Contact dermatitis in car repair workers. J Eur Acad Dermatol Venereol 29; 23: 138-145. 5. Lushniak BD. Occupational contact dermatitis. Dermatol Ther 24; 17: 272-277. 6. Cohen DE, Jacob SE. Allergic contact dermatitis. In: Wolff K, Goldsmith LA, Katz S, Gilchrest BA, Paller AS, Leffel DJ, editors. Fitzpatrick's Dermatology in General Medicine, 7. Baskı. Mc Graw Hill, New York 28; 135-146. 7. Lavaron A. European Standard Series patch test results from a contact dermatitis clinic in Israel during the 7-year period from 1998 to 24. Contact Dermatitis 26; 55: 73-76. 8. Ada S, Aşkın Ü, Güleç AT, Seckin D. Allerjik kontakt dermatit tanısıyla deri yama testi yapılan 775 hastanın sonuçları [Patch test results of 775 patients with allergic contact dermatitis]. Türkderm 21; 44: 187-192. 9. Şendur N, Karaman G, Akyıldız Ü, Şavk E. Kontakt dermatitli 1 hastanın yama testi sonuçlarının değerlendirilmesi [Evaluatıon of patch test results in 1 patients with contact dermatitis]. T Klin Dermatoloji 21; 11: 11-15. 1. Doğramacı AÇ, Gürer MA. Kontakt dermatitli hastalarda yama testi sonuçları: Beş yıllık retrospektif çalışma [Patch test results in patients with contact dermatitis: A five years retrospective study]. T Klin Dermatoloji 28; 18: 215-222. 11. Akasya-Hillenbrand E, Ozkaya-Bayazit E. Patch test results in 542 patients with suspected contact dermatitis in Turkey. Contact Dermatitis 22; 46: 17-23. 12. Ertam I, Turkmen M, Alper S. Patch-test results of an academic department in Izmir, Turkey. Dermatitis 28; 19: 213-215. 13. Balevi Ş. Kontakt dermatitli hastalarda yama testi sonuçları [In patients with contact dermatitis patch test results]. T Klin J Dermatoloji 1996; 5: 19-112. 14. Koca R, Altınyazar C, Tekin NS, Çınar S, Ceylan S, Sezer T. Batı Karadeniz Bölgesinde allerjik kontakt dermatitli olgularda yama testi sonuçları: Beş yıllık retrospektif çalışma [Patch test results in patients with allergic contact dermatitis in the Western Black Sea Region: A five-year retrospective study]. Türkderm 211; 45: 198-22. 15. Çalka Ö, Karadağ AS, Akdeniz N, Bilgili SG. Türkiyenin Doğusunda kontakt dermatitli hastalarda deri yama testi sonuçları [The results of patch testing in patients with contact dermatitis in Eastern Turkey]. Türkderm 211; 45: 19-23. 16. Lindberg M, Matura M. Patch testing. In: Contact Dermatitis. Johansen JD, Frosch PJ, Lepoittevin JP. Eds. 5. Baskı. Springer-Verlag Sayfa 5/6
Berlin Heidelberg, London 211; 439-464. 17. Bordel-Gómez MT, Miranda-Romero A, Castrodeza-Sanz J. Epidemiology of contact dermatitis: Prevalence of sensitization to different allergens and associated factors. Actas Dermosifiliogr 21; 11: 59-75. 18. Koca R. Allerjik kontakt dermatit tanısında yama (epikutan) testi uygulama prensipleri ve değerlendirme [Application principles and evaluation of patch (epicutaneous) test in diagnosis of allergic contact dermatitis]. Turkiye Klinikleri J Dermatol-Special Topics 212; 5: 68-74. 19. Boyvat A. Kontakt dermatit [Allergic dermatitis]. Allerjik Hastalıklar. Ed. Mısırlıgil Z, 1. Baskı. Ankara, Antıp A.Ş. 24; 359-382. 2. Akyol A, Gurgey E, Erdi H, Taspinar A. Evaluation of the patch test results with standard antigens in various types of eczema. Contact Dermatitis 1996; 35: 33. 21. Su Ö, Onsun N, Özkaya DB, Arda H, Kural YB, Atılganoğlu U. Allerjik kontakt dermatit / mukoziti olan hastaların yama testi sonuçları [Patch test results in patients with allergic contact dermatitis / mucositis]. Türkderm 28; 42: 13-17. 22. Uter W, Ramsch C, Aberer W, Ayala F, Balato A, Beliauskiene A. ve ark. The European baseline series in 1 European Countries, 25/26-results of the European Surveillance System on Contact Allergies (ESSCA). Contact Dermatitis 29; 61: 31-38. 23. Lachapelle JM, Maibache HI. Patch testing methodology. In: Patch Testing and Prick testing. Lachapelle JM, Maibache HI, eds. 2. Baskı, İspanya. Springer 29; 33-7. 24. Özyazıcı MA, Özyazıcı G, Dengiz O. Determination of micronutrients in tea plantations in the Eastern Black Sea Region, Turkey. African Journal of Agricultural Research 211; 6: 5174-518. 25. Shieh TS, Chung JJ, Wang CJ, Tsai PJ, Kuo YC, Guo HR. Pulmonary function, respiratory symptoms, and dust exposures among workers engaged in early manufacturing processes of tea: a cohort study. BMC Public Health 212; 12: 121. 26. Andersen KE, White IR, Goossens A. Allergens from the European Baseline Series. In: Contact Dermatitis. Johansen JD, Frosch PJ, Lepoittevin JP. Eds. 5. baskı. Springer-Verlag Berlin Heidelberg, London 211; 545-59. 27. Belsito DV. Occupational contact dermatitis: Etiology, prevalence, and resultant impairment/disability. J Am Acad Dermatol 25; 53: 33-313. 28. Basketter DA, Angelini G, Ingber A, Kern PS, Menné T. Nickel, chromium and cobalt in consumer products: revisiting safe levels in the new millennium. Contact Dermatitis 23; 49: 1-7. 29. Thyssen JP, Johansen JD, Zachariae C, Menné T. The outcome of dimethylglyoxime testing in a sample of cell phones in Denmark. Contact Dermatitis 28; 59: 38-42. 3. Liden C, Bruze M, Thyssen JP, Menne T. Metals. In: Contact Dermatitis. Johansen JD, Frosch PJ, Lepoittevin JP. Eds. 5. Baskı. Springer-Verlag Berlin Heidelberg, London 211; 643-679. 31. Erdem T, Kılıç B. Dermatolojide Nikel Allerjisi [Nickel allergy in dermatology]. Turkiye Klinikleri J Dermatol-Special Topics 212; 5: 31-37. 32. Britton JE, Wilkinson SM, English JS, Gawkrodger DJ, Ormerod AD, Sansom JE, ve ark. The British standard series of contact dermatitis allergens: validation in clinical practice and value for clinical governance. Br J Dermatol 23: 148: 259-264. 33. Sharma V K, Chakrabarti A. Common contact sensitizers in Chandigarh, India. A study of 2 patients with the European Standard Series. Contact Dermatitis 1998: 38: 127-131. 34. Davis MD, Scalf LA, Yiannias JA, Cheng JF, El-Azhary RA, Rohlinger AL, ve ark. Changing trends and allergens in the patch test standard series: a mayo clinic 5-year retrospective review, january 1, 21, through december 31, 25. Arch Dermatol 28; 144: 67-72. 35. Tunalı Ş, Acar A, Sarıcaoğlu H, Palalı Z, Tokgöz N: Kontakt dermatitli 4 hastada yama testi sonuçları [Patch tests results in 4 patients contact dermatitis]. T Klin Dermatoloji 1995; 5: 71-77. 36. Uter W, Hegewald J, Aberer W, Ayala F, Bircher AJ, Brasch J, ve ark. European standardseries in 9 European countries, 22/23 first results of the European Surveillance System on Contact Allergies. Contact Dermatitis 25; 53: 136-45. 37. Bajaj AK, Saraswat A, Mukhija G, Rastogi S, Yadav S. Patch testing experience with 1 patients. Indian J Dermatol Venereol Leprol 27; 73: 313-318. 38. Dou X, Zhao Y, Ni C, Zhu X, Liu L. Prevalence of contact allergy at a dermatology clinic in China from 199-29. Dermatitis 211; 22: 324-331. Sayfa 6/6