Kadınlar ki doğuracaktırlar özgürlüğü...

Benzer belgeler
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

Şimdi fazla ileri gitmiş bu gerici diktatörlüğü terbiye etmek, mümkünse biraz değiştirip halka kabul ettirmek istiyorlar.

İlerici Kadınlar Kimdir?

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

Karanlığa Hayır! 8 Mart ın Aydınlığında Buluşuyoruz! HER YERDEYİZ!

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için 8 Mart ta alanlara!

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!

Kadınlar asgari ücreti değerlendiriyor: Söz hakkımız da yok yaşama şansımız da!

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

129 KADINI TEMSİLEN 129 KADIN MHP YE ÜYE OLDU

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Cumhuriyet Halk Partisi

Ev işçileri sendikalaşıyor

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Birlikleri Genel Başkan Yardımcılığı

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

İZMİR KREŞ ATÖLYESİ NOTLARI (Ocak 2013) 1-BAKIM HİZMETLERİ NASIL DÜZENLENMELİ VE BU DÜZENLEMEDE KAMUNUN YERİ NE OLMALIDIR?

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Genel Merkezi. Facebook sesgm1996 1

8 Ekim'de "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi"ni Kurmak İçin Ankara'dayız!

düzenidir! İşgallerle, grevlerle, direnişlerle, boykotlarla gücümüzü ortaya koyarak Soma için hayatı durdurmalı, hesabını sormalıyız.

ÇALIŞMA HAYATINDA KADINLAR: DAHA ÇOK ÇALIŞIYOR, DAHA AZ KAZANIYOR

EĞİTİM VE BİLİM EMEKÇİLERİ SENDİKASI

AHZIRLAYANLAR Cemre Benan Arslan Burcu Şahin A. Eren Öztürk

Düzenin seçim aldatmacasına, yağma ve rant düzenine karşı... Fiyatı: 25 Kr * Mart yıkalım! Haramilerin saltanatını M K

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

AKP nin kadın istihdamı paketini kabul etmiyoruz!

2016 Ocak Ayı / İşçi Aileleri Nasıl Geçiniyor? İSİG Meclisi

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

Şahsım ve Öz Taşıma İş Sendikası adına sizleri saygıyla selamlıyorum.

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

2013 YILI Faaliyet Raporu

Emekçi Kadın Bülteni

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

kadın sosyalizmle özgürleşir!

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

birleşelim, mücadele edelim, kazanalım!

İŞÇİDEN İŞÇİYE İ şçil er in bi rli ğ i s e rm a y e y i y e n e c ek!

7. dönem çalışma raporu TMOOB KOCAELİ İKK ÇALIŞMALARI. EMO Kocaeli Şubesi 146

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

PLATFORM TOPLANTISI EKONOMİK KRİZ KOŞULLARINDA ŞİRKETLERİN İŞ HUKUKU ÇERÇEVESİNDE ALABİLECEKLERİ TEDBİRLER. Prof. Dr.

Kölelik zincirlerimizi kırıyoruz!

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

BES Büro Emekçileri Sendikası - Özel Sayı: Mart 2013 Sahibi Sendika Adına: Ahmet Kesik (Genel Başkan) Yazı İşleri Müdürü: Ahmet Acar (Genel

direniyoruz! Hayatta seyircilere yer yoktur. Ya kaderinizi ellerinize Emek hırsızlığına, taşeron belasına, asgari ücret sefaletine karşı

GÜVENLİK - SEN.

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

10SORUDA AİLE SİGORTASI

Esenyurt İşçi Bülteni

İşçi mücadelelerinin niteliği, UPS örneği ve diğerleri

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Kasım 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Bahadın, 2 Ağustos 2014 Sevgili Yoldaşlar, Canlar, Yol Arkadaşlarım, Devrimciler Diyarı Bahadın da buluşan güzel insanlar,

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Dizeleriyle başladı.

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

Hey Tekstil den direnen kadınlar soruyor: İşçiler burada, Aynur Bektaş nerede?

KADIN EMEKÇ LER N TALEPLER...

Değerli Üyelerimiz! Kadın Sorunu son yıllarda en çok kullanılan kavramlardan biri oldu.

Taşerona ve sömürüye karşı Greif fabrikasında işgal sürüyor... Greif işçisiyle dayanışmaya!

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Teröre karşı mücadele cephesi!

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

İŞÇİ BÜLTENİ. Gücümüz Birliğimizden Gelir! Yaşasın işçilerin birliği, halkların kardeşliği!

DİRENİŞE, 1 MAYIS a!

9AF14AF42D1A4444D12B195B79A

GÜVENCELİ VE SENDİKALI BİR İŞ, ŞİDDETSİZ BİR YAŞAM!

SES. 20.Yıl. Sağlık ve Sosy ası

Başlamadan, önce KMO Yönetim Kurulu ve şahsım adına sizleri sevgi ve saygı ile selamlarım.

Merakla Beklenen Anket Sonuçları Açıklandı

Bodrumlu seçmenden yoğun katılım

Birleşik Metal İş Sendikası üyesi işçilerin % 92,4 ü erkek, % 7,6 sı kadındır.

Daimler grubunda sosyal sorumluluk ile ilkeler. Daimler sosyal sorumluluğunun bilincinde olup Küresel Anlaşma (Global Compact) için baz

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

5 Mart 2011 tarihinde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle yapılan mitinge katılım sağlandı.

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Tarihi karanlık bir aile: Rockefeller

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

SENDİKALAR VE İŞYERİ ÖRGÜTLENMESİ

Transkript:

Çözüm seçimde değil! Üretimden gelen gücümüzde! 4 yılda bir tekrarlanan bir seçim oyunu daha başladı. Her defasında olduğu gibi biz işçilerin dünyasından olmayan adaylar karşımıza çıkıp bir dizi vaatle oy istiyorlar. Aslında kendi ceplerini dolduracak olan projelerin bizim yararımıza olacağını göstermeyi de ihmal etmiyorlar. Oysa bu vaatlerin koca bir yalan dolan olduğunu her defasında yaşayarak görüyoruz. Bu oyun bu süreçte de böyle oynanacak. Karşımıza çıkan bu düzen partilerinin işçi ve emekçilerin dünyasıyla alakası yoktur. Onlar sömürü ve sefaletimiz üzerine kurdukları düzenleri seçim sürecinden yenilenerek ve güçlenerek çıksın diye karşımıza çıkmaktalar. En sağda olanından tutunda solda olanına kadar hepsinin amacı budur. Aslında gösterdikleri adayların sınıfsal kimliklerine bakarsak her şeyi net olarak görürüz. Hepsi lüks içinde yaşamaktadır. Birçoğunun fabrikası yada çeşitli büyüklüklerde işletmesi vardır. Farklı partilerde karşımıza çıksalar da programlarına ve vaatlerine bakarsak, birbirlerinin aynıları olduklarını görürüz. Onların özlemleri zenginliklerine zenginlik katmaktır.bunun yolu da bizim emeğimizden, canımızdan, kanımızdan geçmektedir. Seçim sürecinin biz işçiler için hiçbir şey ifade etmediğini geçmiş süreçlerde bizzat yaşayarak gördük. Seçim süreçlerinde tapu dağıtacağız diye kapımıza gelip oy isterler, seçimi kazanınca da evlerimizi yıkmak için kapımıza dayanırlar. Refah ve huzurdan bahsederler, sefaletin diğer bir adı olan taşeron şirketlerde binlerce belediye işçisini karın tokluğuna çalıştırırlar. Ulaşımın kaliteli olacağından dem vururlar, her seferinde emekçileri koyun gibi ulaşım araçlarına tıkıştırırlar. Daha onlarca örnek sıralayabiliriz. Sonuçta biz emekçilerin yaşamında değişen bir şey olmaz. Her seçim sürecinde olduğu gibi bu seçimlerde de sahte bir kutuplaşma yaratılmakta. Sanki AKP, CHP ve MHP den başka bir seçenek yokmuş gibi bir algı oluşturulmakta. Düzen, elindeki tüm araçları kullanarak işçileri bu oyunun içine çekmektedir. Sorunlarımızın çözümü,bu sorunları yaşayanların, yani bizlerin elindedir. Aslında seçimlerde yapılmak istenen tamda bunun önüne geçmektir.bizi çözüm süreçlerinin dışında tutmaktır. Çünkü bizler bu sürecin içine girince, karşımızdaki asıl engelin onların savunduğu bu yolsuzluk, yozluk ve sefalet düzeni olduğunu göreceğiz. Patronlar sınıfı bunu bizden iyi bilmektedirler. Özünde aynı ama görünüşte farklı partilerle kaşımıza çıkıp, özünde hiçbir seçeneğin olmadığı bu süreçte sanki kendi kaderimizi kendimiz belirliyormuşuz gibi bir yanılsama yaratıyorlar. Görüldüğü üzere sorunlarımızın çözümü seçim sandığında değil. Orada beklemek var. Orada yeni belkiler var. Orada yeni yalanlar var. Orada yeni ihanetler var. Orada hayallerimizle oynanması var. Orada sömürü var. Orada sefalet var. Orada taşeron çalışma var. Orada mezarda emeklilik var. Orada örgütlenmeye saldırı var. Orada kadın cinayeti var. Orada bütün kötülüklerin kaynağı kapitalizmin bekası var! O halde bu oyunu bozmak bizlerin elindedir. Temel hak ve özgürlüklerimiz için mücadele sahnesine çıkmalıyız. Uzlaşmaz çelişkilerimizin olduğu tepeden tırnağa örgütlü bir sınıf olan burjuvazinin karşısına örgütlü bir sınıf olarak çıkabilmeyi başarmalıyız. Biz işçi ve emekçilerin sınıfsal ortak kimliği üretim sürecinde tutuğu yerden gelmektedir. Milyonlarca işçi her gün farklı sektörlerde bulunan fabrikalarda bir araya geliyoruz. Her gün yaşamı yaratıyoruz. İşte bizim muazzam gücümüz buradan gelmektedir. Fabrikalarda kuracağımız sınıfsal birlikler yaşadığımız sorunları çözmenin ön koşuludur. Bilmeliyiz ki bizim sırtımızdan geçinen bu düzenden kurtulmanın yolu, o düzenin her gün yeniden üretildiği fabrikalardan geçmektedir. Gerektiğinde üretimden gelen gücümüzü kullanarak, kolektif bir iradeyle ellerimizin rahatlıkla fabrika şalterine gittiği bir örgütlülük yaratmalıyız. Greif işçilerininkavgası bize yürünmesi gereken yolu işaret etmektedir. Dikkatimizi seçimlere değil, fabrikalarımızdaki sömürü koşullarını düzeltmeye vermeliyiz. En temel taleplerimizi dahi kabul etmeyen patronlara karşı gerekirse işgal silahını kullanabilmeliyiz. Sendikacılara bel bağlamak yerine sendika biziz deyip, yönetilen değil yöneten olmalıyız. Gerektiğinde hesap sormasını bilmeliyiz. Çözüm tüm netliği ve canlılığı ile ortada durmaktadır.işçi sınıfı yeni Greifler yaratarak yolunda yürüyebilmelidir. 2 Dünyadaki tüm zenginlikleri ellerinde bulunduran bir avuç asalak zenginin bizleri sömürerek saltanat kurduğu düzenlerine son verelim. Yaşadığımız sorunların çözümü sandıktan değil ancak ve ancak örgütlü gücümüzle çıktığımız sokaktadır. Dünyadaki tüm zenginlikleri ellerinde tutanlardan alarak toplumsallaştıralım. Bunun adı insanca bir yaşamdır, eşit ve özgür bir dünyadır, sosyalizmdir. Sosyalizm için kendi iktidarımızı kuralım.

Kadınlar ki doğuracaktırlar özgürlüğü... 8 Mart yaklaşıyor. 8 Mart birçoklarımıza bir şey anımsatır. Birçoğumuz 8 Mart ın bir şeylerle ilgisi olduğunu bilir. Bir canlıyla... Evet doğru bildiniz, kadınlarla ilgili bir gün. Fakat yanlış, Kadınlar Günü değil. Hepiniz kandırılmışsınız. Hepinizi kandırmışlar. Çok fazla yalan makinesi var çevrenizde. Ve o yalan makinelerine kanıyorsunuz. 8 Mart, kadınlar günü değil Dünya Emekçi Kadınlar Günü dür. Altın günleri gibi Haydi yapalım, bize de eğlence olsun diye değil. Etle ve kanla ilan edilmiş bir gündür, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü. İnsanlık 1857 yılı 8 Mart gününü yaşarken ABD nin New York eyaletinde 40.000 dokuma işçisi -çoğu kadın- güneşi görmek için, yani 10 saatlik çalışma hakkı için mücadele veriyordu. Fakat işçilerin grevini bitirmek isteyen polis ve Amerika devleti işçilere azgınca saldırdı. Polis saldırısına karşı direnen işçilerin bir kısmını sığındıkları fabrika binasına kilitleyen Amerikan polisi binayı ateşe verdi. 129 kadın işçi yanarak öldürüldü. 8 Mart 1857 tarihi ABD nin katliamlarından birine şahit olurken aynı zamanda kadın işçilerin şanlı direnişine de tanıklık ediyordu. 1910 yılında ise Alman Sosyal Demokrat Partisi nin kadın önderlerinden Clara Zetkin in Enternasyonal de yaptığı öneriyle 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edildi. Türkiye de de gördüğümüz gibi kadınlar aslında dünyanın hemen hemen her yerinde ikinci bir cins olarak görülmektedir. Savaşlarda kadınlara tecavüz edilir, evlatları, eşleri ölür. Fabrikada daha az ücrete çalıştırılır. Kadınlar ancak çocuk doğurmaya, çamaşır yıkamaya, ev temizlemeye yarar! Kadınlar üç çocuk doğursun, çocuk yaşta evlensin, töreye/dine karşı gelirse öldürülsün. Bu sorunları yaşayanlar patron kadınlar değil işçi, emekçi kadınlardır. İşçi kadınla patron kadını ayıran bunlardır. İşte bu yüzden Dünya Emekçi Kadınlar Günü nünden emekçi kelimesi çıkartılıp 8 Mart kadınların kendi aralarında yaptığı altın günü gibi gösterilmeye çalışılıyor. 8 Mart 1857 de erkek ve kadın işçiler nasıl ki beraber mücadele verdilerse bugünde her 8 Mart ta alanlarda beraber olmalıdır. Fabrikalarda beraber mücadele vermelidir. Kadına yönelik şiddetin sorumlusu kapitalizme karşı işçilerin birliği oluşturulmalıdır. Kadınlar bir adım öne! Kadınlar 1857 yılından önce de mücadele ediyorlardı şimdi de mücadele ediyorlar. Eşit işe eşit ücret için, kreş hakkı için, özgürlük için, eşitlik için, barış için mücadele ediyorlar. 3 çocuk isteyenlere inat, kadın cinayetleri her yıl artmasına rağmen kadınlar Greif (Sunjüt) çuval, Feniş Alüminyum, Zentiva ilaç fabrikalarında, Gezi Parkı nda, Hakkari de direniyor, mücadele ediyor. Kadınlar ki Ethem i, Ali İsmail i, Habip Gül ü, Hatice Yürekli yi doğuranlardır. Ve yarın da özgürlüğü doğuranlar olacaklardır. New York tan Greif a direnen işçi kadınların yolundan yürüyelim! 8 Martlar ı yaratan New York lu dokuma işçilerinin yaşadığı sorunlar günümüzde hala yaşanmaktadır. Bugün hala biz kadınlar çalıştığımız fabrikalarda, atölyelerde düşük ücretlerle çalıştırılıyoruz. Anayasal hakkımız olan kreş hakkımız gasp ediliyor. Kriz dönemi denilip bahaneler bulunarak ilk işten çıkarılanlar bizler oluyoruz. Çocuğumuzun olması ya da hamile olmamız patronlar için işe almama ya da işten çıkarılma sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Bugün biz kadın işçiler fabrika ve işyerlerinde, gece çalışmasından sigorta sorununa, işyerlerinde cinsel baskı ve tacize kadar birçok sorunu yaşadık, yaşamaya devam ediyoruz. Bunların yanı sıra gündemden çıkmış gibi gösterilse de kaş ile göz arasında geçirilmek istenen Kadın İstihdam Paketi yle sömürü zincirlerimiz arttırılarak iş yaşamından koparılacak dört duvar arasına kapatılacağız veya esnek çalışma ile sömürü daha da artacak. Çocuk işçiliğin, çocuk gelinliğin önünün açılması, 3-5 çocuk tartışmalarının yürütülmesi, işsizlerin 2014 raporlarına göre % 90 ının kadınların oluşturması tesadüf değildir. Bütün bunlara göz yummayalım. Dün New Yorklu dokuma işçisi kadınlar bugün Greif ın işgalci kadın işçileri bizlere izlenmesi gereken yolu gösteriyorlar. Tüm işçi ve emekçi kadınları erkek işçi kardeşlerimizle birlikte sömürüye, eşitsizliğe, baskıya, gericiliğe karşı örgütlenmeye, derneğimizin işçi kadın komisyonunda yer almaya çağırıyoruz. Gebze İşçilerin Birliği Derneği İşçi Kadın Komisyonu Susarsak daha da köleleşiriz! Biz emeği, alınteri ile yaşamını devam ettirmek zorunda olan kadınlar tıpkı aynı koşullarla yaşamını devam ettiren erkek kardeşlerimiz gibi sömürücü patronlar tarafından eziliyor, baskı altında yaşıyoruz. Fakat bizi erkek kardeşlerimizden ayıran ve yaşamı bize daha da çekilmez hale getiren anlayışlarla da karşılaşıyoruz. Özellikle kadın olmamızdan kaynaklı evde, okulda, sokakta, iş yerlerimizde ikinci sınıf insan muamelesi görüyoruz. Evlerimizde, ailemizde ya da eşlerimiz tarafından sürekli baskı görüyoruz. Ev ortak yaşam alanımız olduğu halde evin yükü sadece bizim sırtımıza biniyor. Günümüz bozuk kültürü üzerinden her alanda cinsiyetçi anlayışa maruz kalıyoruz. Bir yandan biz kadınları cinsel obje yapmaya çalışanlar, dinsel gericilik çemberine alıp kadını kapalı bir yaşama sokmaya çalışıyorlar. Başımıza bir şey gelir denilerek okula veya işe gönderilmeyen yine bizler oluyoruz. Kadın olmamızdan kaynaklı herhangi bir sorun yaşadığımızda en hafifinden en ağırına kadar geçerlidir- suçlanan biz oluyoruz ve deniliyor ki kimbilir ne yaptın da bu durum oluştu. Çalıştığımız yerlerde yaşadıklarımız da çok farklı değil. Erkeklerle aynı işi yaptığımız halde, bazen daha ağır işleri yapan biz olduğumuz halde daha düşük ücretlere çalıştırılıyoruz. Hatta işe alındığımızda ilişki durumumuzun ne olup olmadığı, doğum kontrol yöntemlerini kullanıp kullanmadığımız soruluyor. Anne, eş, kardeş olarak her türlü baskıyla karşılaşan bizler hala susuyoruz çünkü ses çıkartırsak şartlarımızın daha da kötüleşeceğinden korkuyoruz. Oysa susarak şartlarımızı daha da zorlaştırıyoruz. İşte bu yüzden, artık bir şeyler yapmak zorundayız. Boyun eğdiğimiz sürece daha da körelir ve bir o kadar da köleleşiriz. Çayırova dan bir emekçi kadın 3

Greif işçileriyle dayanışmaya! Dünyanın birçok ülkesinde işletmeleri bulunan ve binlerce işçinin emek sömürüsü üzerinden büyüyen Greif (Sunjüt) patronuna karşı örgütlenme mücadelesine giren DİSK/Tekstil Sendikası üyesi işçiler, toplu sözleşme sürecinde patronla anlaşamadıkları için İstanbul Hadımköy ve Dudullu'da bulunan fabrikalarda 10 Şubat tarihinde işgal başlattılar. 1500 işçinin çalıştığı Greif Çuval fabrikalarında taşeron çalışmaya, düşük ücretlere, kölelik koşullarına karşı "işgal, grev, direniş" diyerek yol yürüyen işçileri selamlıyoruz. Greif, dünyanın önde gelen firmalarına çuval üreten bir Amerikan tekelidir. Patronlar büyürken işçilerin sömürüsünü daha da artırırlar. Greif'ta yıllardır yaşanan modern kölelik koşulları buna bir örnektir. Greif işçileri, bu koşullara karşı "artık yeter" dedi ve örgütlenmeye karar verdi. Sendikalaşma çalışması yürüten Greif işçileri, patronun baskı ve saldırısı ile karşı karşıya kaldı. Sendikalaşma sürecini yürüten öncü işçilerden biri işten atıldı. İşten atılan işçinin fabrikanın önünde direnişe geçmesi ve fabrikalarda iş durdurma eyleminin başlaması üzerine patron geri atmıştı. 6 saatlik iş durdurma eyleminin sonucunda atılan işçi işe geri alındı. Sendikalaşma süreci tamamlandı, yetki alındı. Patronun ikinci hamlesi sözleşme sürecinde yaşandı. İşçilerin talepleri kabul edilmedi. Aylarca süren görüşmelerden bir sonuç çıkmayınca işçiler üretimi durdurdu ve fabrikayı işgal etti. "Bu daha başlangıç mücadeleye devam" diyen Greif işçilerinin mücadelesi sermaye ile mücadele açısından yeni bir aşamadır. Greif işçileri bu süreçte sadece patronları ile değil bürokratlaşmış, hantallaşmış sendikacılarla da uğraştı ve uğraşıyor. İşçi sınıfının mücadelesine yabancılaşmış koltuk sevdalısı sendikacılar direnişin önüne geçmek, geriye çekmek için uğraşmaktadırlar. İşçilerin tabandan gelen gücünü görmezden gelmek, kendi inisiyatifleri ile karar almalarını engellemek için bin türlü ayak oyununa başvuranlar da Greif işçilerinden gereken yanıtı alıyorlar. Greif işçileri, emeği ve onuru için fabrikalarını işgal etti. Greif işçileri, taşeron çalışma son bulsun diye fabrikalarını işgal etti. Greif işçileri, açlık sınırının altında sefalet ücretine çalışma son bulsun diye fabrikalarını işgal etti. Greif işçileri, işçi sınıfına ve emekçilere yürünmesi gereken yolu gösterdi. Greif in yürekli işçileri çıktıkları yolda inanç ve kararlılıkla yürümeye devam ediyorlar. Şimdiden sınıf hareketi tarihine geçecek bir büyük deneyim yarattılar. Emekçi kardeşler, Greif işçilerinin işgal ateşini yaymak sınıf mücadelesinin, kazanmak istediğimiz geleceğin en önemli görevlerindendir. Bizler bu görevi omuzlarımızda hissediyor ve sorumlulukla hareket eden herkesi omuz omuza yürümeye çağırıyoruz. Greif işçilerinden kampanya: Bir yevmiyeni Greif işçileri ile paylaş! Kavgamızı kavgası bilen siz dostlarımıza çağrımızdır: Fabrikalarımızda, işyerlerimizde, çalıştığımız ofis ve plazalarda, emekçi semtlerinde, tüm yaşam alanlarımızda "Bir yevmiyeni Greif işçileri ile paylaş!" kampanyasını örelim. Garanti Bankası Hesap no: 4894 5549 7757 8514 Garanti Bankası IBAN no: 00544-6683726 TR97 0006 2000 5440 0006 6837 26. Taşeron çalışmaya karşı mücadeleye! Yasalarda alt işveren olarak tanımlanan taşeron çalıştırmanın biz işçilerin yaşamındaki karşılığı; güvencesiz çalışma, düşük ücret, sendikasız çalışma, iş kazaları ve iş cinayetleridir. Kısacası her türlü kuralsız çalışmanın kural olarak hüküm sürdüğü taşeron çalışma, ücretli kölelik demektir. Patronlar üretim maliyetini daha aza indirmek için taşeron çalışmayı yaygınlaştırırlar. Aynı zamanda taşeronluk sistemi ile üretim yapay olarak parçalanarak, bizler örgütsüzleştirilmek isteniriz. Böylece kazanılmış haklarımızın budanmasının da önü açılır. Taşeronluk sistemi ile bizlere güvencesiz ve geleceksiz bir yaşam dayatılmak istenir. Bu taşeron simsarları bizleri patronlara pazarlayarak, emeğimiz üzerinden haksız kazanç elde ediyorlar. Hayatı ve yaşamı vareden bizler üzerinden asalakça yaşıyorlar. Kaderimiz olamayan yaşadığımız, bu kölelik düzenine daha ne kadar katlanacağız. Bize reva görülen açlığa, yoksulluğa daha ne kadar katlanacağız. Gelin sesimizi, mücadelemizi birleştirelim. Gelin bu sömürü düzenine karşı örgütlülüğümüzü güçlendirelim. Aksi halde kurtuluşumuz olmaz. Gün birlikte mücadele etme zamanıdır. Gün fabrikalarda bir araya gelerek örgütlülüğümüzü oluşturma günüdür. Gün gündüzlerinde sömürülmeyen gecelerinde aç yatılmayan günler için mücadeleye girme günüdür. Gebze den bir emekçi 4 Sadaka zammını kabul etmeyelim! Sefalet ücreti olarak bilinen asgari ücrete 2014 yılının ilk yarısı için %5 zam yapıldı. Patronlar, asgari ücret belirlendikten sonra Ocak ayı zamlarına ya aynı oranda zam yaptı ya da hiç yapmadı. Kimi fabrikalarda ise patronlar aynı işi yapan işçilere farklı oranlarda zam yaparak işçilerin ortak hareket etmesinin önünü almış oldu. Bilindiği gibi her zam döneminde patronlar türlü ayak oyunlarına başvurmakla birlikte ağlamaya, sızlanmaya başlar. Yok kriz var, yok siparişlerimiz azaldı Zam yaparsak işçi çıkarmak zorunda kalacağız diyerek bizlere ölümü gösterip, sıtmaya razı ediyorlar. Ekmeğe, elektriğe, doğalgaza sürekli zam yapılıyor. Eğitim ve sağlık paralı hale getiriliyor. Patronların vergi borçlarını bir kalemde silerken, ek vergilerle işçi ve emekçilerin cebine giren üçkuruşa da göz dikmiş durumda. İşsizlik fonunda biriken paralar işçilere değil, patronların kasalarına akıtılıyor. Biz yolsulaştıkça patronlar zenginleşiyor. Bizlere reva görülen sadaka zammını kabul etmeyelim.gebzeli işçileri sefalet ücretine karşı derneğimizde örgütlenmeye ve fabrikalarda komitelerimizi kurarak yaşadığımız sorunlara karşı mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz. Gebze İşçilerin Birliği Derneği

"Feniş'te direniş devam edecek, eylemlerimiz de!" Feniş direnişi başladığından beri direnişin sonlanması için veya çıkışlar yaşadığında geriye düşmesi için uğursuz rolünü oynayan Çelik İş seçimlerden sonra direnişi desteklemeyeceğini net bir şekilde ifade etmiş oldu. Çelik İş Gebze şubesi, genel merkezinin tutumundan bağımsız hareket etmeyerek bu kararın bir parçası olmuştur. Direnen Feniş Alüminyum İşçileri'nden Zakir Aydın ve Mehmet Doğan ile yaşanan süreç ile ilgili konuştuk... 7