Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim!

Benzer belgeler
İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

İşçi mücadelelerinin niteliği, UPS örneği ve diğerleri

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

9AF14AF42D1A4444D12B195B79A

İşyerini işgal eden ERT işçileriyle röportaj

Maaşlarımıza Ek Artış İstiyoruz!

Asgari ücret 1900 net! DİSK ten basın açıklaması

Direnişteki BEDAŞ işçileriyle söyleşi

TÜZÜK VE YÖNETMELİKLER A.5 İŞYERİ KOMİTELERİ YÖNETMELİĞİ

İŞKOLLARINDAKİ İŞÇİ SAYILARI VE SENDİKALARIN ÜYE SAYILARINA İLİŞKİN TEMMUZ 2017 İSTATİSTİKLERİ

Direnişteki Trakya Otocam işçileriyle söyleşi

ULUSLARARASI İŞÇİ DAYANIŞMASI DERNEĞİ. Meslek Liseliler Ne Yaşıyor? Ne İstiyor? Boyun Eğme. Mücadele Et!

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

SÖYLEŞİ H /PROF.DR. SEZA REİSOĞLU**

Erkek egemenliğine, sömürüye, şiddete ve cinsel ayrımcılığa hayır demek için

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

TARİHİ REKOR İŞSİZ SAYISI 7 MİLYONU AŞTI! HALKIN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL İŞSİZLİK!

DEVRİMCİ İLETİŞİM VE ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI SENDİKASI TANITIM BROŞÜRÜ

BİZ METAL İŞÇİLERİ KAZANMAK İÇİN BİRLEŞEREK MÜCADELE ETMELİYİZ,

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ...

Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

TÜRKİYE DE KADIN İŞÇİ GERÇEĞİ: DAHA FAZLA AYRIMCILIK, DÜŞÜK ÜCRET, GÜVENCESİZ İSTİHDAM

İspanya da Genel Grev yeni bir mücadele dönemi başlatıyor

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

TKP KASIM 1987 MK PLENUMU KARARLARI

KAYITDIŞI ĐSTĐHDAMLA MÜCADELE

ONUR BAKIR HAKLARIMIZ VAR! İŞÇİ KADINLAR SORUYOR, EKMEK VE GÜL YANITLIYOR yılından 100 soru ve 100 yanıtta kadın işçilerin hakları

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA NEDİR?

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

BİRLEŞİK METAL İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI ADNAN SERDAROĞLU NUN 2011 MESS GREVLERİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

yaratmak fark için Birlikte Güçlüyüz Fark yaratıyorsunuz

Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Özel Sayı Ocak 2011 Fiyatı: 0,50 TL. Metal İşçisi: Mücadeleyi Eline Al! Akdeniz Çivi İşçileri: Mücadeleye Devam

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

23 Mayıs ve 29 Mayıs ta mücadele etmekten korkmadık! Sıra mücadeleleri birleştirmekte!

UIT-CI/UBK Koordinasyon Komitesi deklarasyonu: Yaşasın Brezilya halkının mücadelesi!

En Yüksek Prim Ödeyen 10 İşverene Ödül Verildi

TÜRK İŞ HUKUKU VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKUNDA GÜVENCELİ ESNEKLİK

MESLEK ÖRGÜTÜNÜN GöREV ÇAĞRISINA KATILMAK SUÇ MUDUR? BU NEDENLE HUKUKİ BİR YAPTIRIM UYGULANABİLİR Mİ?

KAMU GÖREVLİLERİNİN TOPLU SÖZLEŞME HAKKININ KULLANIMININ DÜZENLENMESİ HAZIRLIK TOPLANTISI BİLGİ NOTLARI

direniyoruz! Hayatta seyircilere yer yoktur. Ya kaderinizi ellerinize Emek hırsızlığına, taşeron belasına, asgari ücret sefaletine karşı

SINIFIN SINIFA KARŞI MÜCADELESİNDE İŞÇİ SINIFININ KENDİ PARTİSİ BELİRLEYİCİ ÖNEMDEDİR

Forum Toplu Sözleşme Pazarlığını Etkileyen Değişkenler

Mesleki Deneyim. Eğitim Bilgileri. Prof. Dr. Nurşen CANİKLİOĞLU. Profesör Marmara Üniversitesi Doçent Marmara Üniversitesi

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

İŞKOLU SENDİKANIN ADI ÜYE NO ADI SAYISI % ÖZ ORMAN-İŞ (Öz Ormancılık ve Tarım, Avcılık ve Balıkçılık İşçileri Sendikası)

HAK-İŞ KONFEDERASYONU

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

MİLAS TA, BELEDİYE İŞÇİLERİNE YÜZDE ZAM

Kazova: Patronsuz üretim devam ediyor; herkes mutlu, herkes çalışmak istiyor.

Uluslararası Kadın Hareketinin Uyanma ve Ayağa Kalkma Zamanı Gelmiştir! 2011 Venezüella Dünya Kadınları Konferansı için hep birlikte ileri!

SENDİKAL HAREKET, İŞYERİ TEMSİLCİLERİ ve ÖRGÜTLENME STRATEJİLER GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ 2011

Kadınlar asgari ücreti değerlendiriyor: Söz hakkımız da yok yaşama şansımız da!

Metalde grev süreci hangi fabrikalarda başlıyor?

Ev işçileri sendikalaşıyor

fiç N N YASAL HAKLARI

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

Türk Metal işçileri oyalıyor: Birleşik ve militan bir emek politikası için ileri!

Bu çalışmada, 2013 yılında gerçekleşen

İŞ VE SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL MERKEZİ EMEK BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

Metalde sözleşme dönemi: Hükümetin savaş planları grev kırıcıdır!

Türk-İş/Basın-İş e üye ol!

Metal işçisinin önündeki tehlikeler ve fırsatlar

SENDİKALAR VE İŞYERİ ÖRGÜTLENMESİ

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinde Emeğin Örgütlenmesi

Ocak / January Temmuz / July 1985

ENEL HİZMETLER İŞÇİLERİ SE

İşçi Haberleri Cumartesi, 06 Haziran :55 -

NEYI DAHA BEKLİYORSUN! MASADA YANDAŞ MEMURUN İŞİ YAŞ! KAMU ÇALIŞANI. Yanlışta ısrar etme, senin iradeni satanların peşinden gitme!

İKİ AYDA 500 BİN YENİ İŞSİZ Krizin Tahribatı

Ocak / January Temmuz / July 1985

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Türkiye İş Kurumu İşverenlere Sunulan Hizmetler Kadri KABAK İzmir Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü

ITUC KONGRESİ KARAR TASLAĞI NDA HAK-İŞ İN ÖNERİLERİ KABUL GÖRDÜ

GREİF GERÇEĞİ DİSK-TEKSTİL BAŞKANLAR KURULU BİLDİRİSİ

Başarılı Mesleki Beceri ve İstihdam Politikaları

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU

SORU LİSTESİ Bulgaristan ın deneyimi

METAL İŞÇİLERİ BÜLTENİ

Sendikalaşma ve Toplu İş Sözleşmesi Raporu Ağustos 2016

SAYI Ocak 2009

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

ASGARİ ÜCRET VE YASAL KESİNTİLER ( Dönemi) 16 Yaşından Büyükler

1983 yılında kurulan firma, 1989 yılından itibaren aile şirketi olarak faaliyetine devam etmektedir. Firmada, küçükbaş deri üretimi ve küçük-büyükbaş

İÇİNDEKİLER BİREYSEL İŞ HUKUKU İŞ HUKUKUNUN GENEL TANIMI. İkinci Bölüm BİRİNCİ KISIM 1. İŞ KANUNUN KAPSAMI Birinci Bölüm

İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ LAFTA KALDI: İSTİHDAM ARTIŞI YAVAŞLADI

T.C. ÇALİŞMA ve SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Çalışma Genel Müdürlüğü. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞINA (Personel Daire Başkanlığı)

İşçi Hareketinin Bugünkü Durumu, Mücadele Araç ve Biçimleri Üzerine

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

Transkript:

Arka Plan: Mücadeleleri Birleştirelim! Krize, İşsizliğe, Yoksulluğa, Sömürüye Karşı Mücadeleci İşçi Komitelerinde Örgütlenelim! Kapitalist sistem yeni bir ekonomik krizle daha karşı karşıya Krizle birlikte karları birazcık azalmaya başlayan patronların ilk başvurdukları yöntem, tensikat adı verilen toplu işten çıkarmalar. Hükümetler de, kanunlar da patronlardan yana olduğu için, kısa süre içerisinde yüz binlerce işçi sorgusuz sualsiz işten çıkarıldı. Daha da fazla sayıda kardeşimizin işini kaybetmesi bekleniyor. Şu ana kadar sadece Bursa da 60 binin üzerinde işçi işten çıkarılmış durumda. Bursa daki yoğunlukla olmasa da, ülkedeki tüm şehirlerde ve neredeyse tüm işkollarında benzeri bir durum söz konusu Ülke emekçileri işsizliğe, sefalete terk edilirken, ülkenin Başbakanı da Hamdolsun kriz bizi teğet geçti diyerek bizlerle dalga geçiyor. Krize patron çözümü: İşten çıkarma, ücretsiz izin İşverenlerin kriz karşısında ikinci çözümü ise ücretsiz izinler. Birçok işletme fabrikayı belli bir süre için kapatıyor ve biz işçileri ücretsiz izine gönderiyor. Niye? Daha az kâr ediyorlarmış! Peki ya dün kazandırdıklarımız ne oldu? Bankalardaki paranız, yatınız, katınız ne güne duruyor? Ücretsiz izine çıkaran fabrikalardan bazıları Ford, Tofaş, Oyak Renault, Bosch, Brissa Yani Türkiye nin en büyük patronlarının dünya markaları İşten çıkarmanın olmadığı yerlerde, her an işten çıkarılma korkusuyla yaşıyoruz. İşverenler krizi bahane ederek bizleri baskı altında tutuyorlar. Böylece ücretlerimiz düşürülüyor,

çalışma saatlerimiz uzatılıyor. Maaşlar geciktiriliyor, sigorta primleri ödenmiyor. Hasta olmamız yasak, ölüm dışında işe gelmemiz, ya da işi aksatmamız yasak. Nereye kadar bu zulme katlanacağız? Ya örgütleneceğiz, ya da köle gibi her dediklerine boyun eğeceğiz. Gel işe diyecekler geleceğiz, git diyecekler gideceğiz. Hadi sıkıldık, seni çıkardık. Yenisi gelsin diyecekler kabul edeceğiz. Her şey zamlanacak, ücretler eriyecek biz şükür diyeceğiz. Nereye kadar? Artık şükretme zamanı değildir. Kölece çalışma koşullarına karşı örgütlü mücadele zamanıdır. Sendika ağaları patronların izinde Bu saldırılar sonucunda bizler her gün sefalete sürüklenirken mücadele örgütlerimiz sendikalar kış uykusundalar. Patronlara karşı haklarımızı korumak ve birliğimizi sağlamak için, bedeller ödeyerek kurmuş olduğumuz sendikalarımız, patron yanlısı sendika bürokratlarının elinde Bu işçiden bozma patron özentileri, sendikalarımızın üzerine çökmüş kara bulutlardır. Kuşkusuz sözümüz mücadeleci, sendika ve sendikacılara değildir. Her şeye rağmen inatla mücadele etmeye çalışan sendikacıların, sendika ve şubelerin olduğunu biliyoruz. Ancak sendikaları rant kapısı haline getiren sendika bürokratlarının büyük bir kısmı, krize karşı bir mücadele geliştirmek yerine işverenlerle el ele bizlerin işten atılmamızı seyrediyorlar. Çarpıcı bir durum son olarak İzmit teki Brissa fabrikasında yaşanmıştır. Lastik-İş yönetimi, işten atıldığı için fabrikayı işgal eden işçileri desteklemek ve direnişi geliştirmek yerine, Sabancı ile anlaşmayı tercih etmiş böylece 54 üyesinin işten atılmasına ve fabrikadaki diğer işçilerin ücretsiz izne çıkarılmasına göz yummuştur.

Lastik-iş yönetimi işçilerden yana ise, neden üyelerinin işten çıkarılmasına izin vermiştir? Oysa Lastik-İş yönetimi, bir tek üyesinin bile işten atılmasına izin vermemeliydi. Çünkü bugün 54 işçi kardeşimizin işten çıkarılması, diğer işçilerin de iş güvencesini yitirmesine ve dahası örgütlenmelerine olan güvenlerini yitirmelerine neden olmuştur. Başka bir soru da, sendika yönetiminin ücretsiz izinlere nasıl ses çıkarmadığıdır. Eğer işveren izin verecekse ücretli izin vermeliydi. Ama sendika yönetimi bu temel taleplerde ısrar etmeyip işverenle uzlaşmayı tercih etti. Yani yıllardır karına kar katan Sabancı şirketi Brissa ya acıdı, kendi işçilerini kapının önüne koyulmasına göz yumdu. Yarın işinin başına dönecek Brissa işçisi aynı sorunla karşılaştığında aynı hatayı tekrar etmemeli ve sendika yönetiminin tutumu ne olursa olsun arkadaşlarının atılmasını engellemelidir. Sosyal mutabakat mı dediniz? Varız; işten atılmaların yasaklanmasıyla başlayalım! Yüz binlerce işçi atılırken Türk-İş ve Hak-İş yönetimlerinin sosyal mutabakata çağrısı ne anlama geliyor? Eğer Türk-iş ve Hak-İş bürokratları hükümete işten atmaları yasakla, işsizliği önle, kayıt dışını önle, sigortasız çalışmayı yasakla anlamında bu sosyal mutabakat çağrısını yapıyorlar ise, biz de bu çağrıyı destekleriz. Oysa onların sosyal mutabakatla işverenlere ve hükümete anlatmak istedikleri, Aman dikkat! Sömürüyü çok arttırdınız. Biz bu işçiyi kontrol edemeyiz. Tasarruf mu dediniz? Varız; tüm ücretlerin yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasıyla başlayalım! Başka bir konfederasyon Kamu-Sen de emekçilere tasarruf

çağrısı yapıyor. Sevgili Kamu-Sen yöneticileri siz üyelerinizin yıllardır zaten tasarruf içinde yaşadığını bilmiyor musunuz? Siz ortalama bir memurun maaşının, açlık sınırında olduğunun farkında değil misiniz? Yaptığınız araştırmalara dayanarak Ağustos 2008 de 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırını 1.012 YTL olarak sizin konfederasyonunuz açıklamadı mı? Açlık sınırındayız diyerek haklı olarak zam talebinde bulunmadınız mı? Bugün neyin tasarrufundan bahsediyorsunuz? Bizlerin fedakârlık yapacak gücümüz kalmamıştır. Fedakârlık yapması gereken patronlardır. Konfederasyonlardan ve sendikalardan istediğimiz, işverenlerin değil işçilerin haklarını savunmalarıdır. Açıklama yetmez! Uyarı değil icraat zamanı Öte yandan kriz karşısında muhalefet geliştirmeye çalışan KESK ve DİSK yönetimlerinin çabaları da basın açıklamaları yayınlamaktan öteye gitmiyor. Eğer gerçekten krize karşı mücadele niyetiniz varsa, öncelikle üyelerinizin atılmasını ve genel olarak da krizin bedelini emekçilerin ödemesini engellemek için, emekçileri patronlara ve hükümete karşı bir genel greve hazırlayın. Ancak böylesi bir hazırlıkla İşten atılmalar yasaklansın, krizin faturasını patronlar ödesin söylemi gerçek olur. Sendikaları yeniden mücadele örgütleri haline getirmek için, işyeri komitelerinden başlayarak fabrikaları, şubeleri, sendika ve konfederasyonları yeniden örgütlemeliyiz. Gün tam da sendikamıza sahip çıkma, ama aynı zamanda bürokratlara karşı da mücadele günüdür. Sendikalarımızı mücadelenin içerisine çekmek için, işyeri Komitelerimizle sendikalarımıza müdahale edelim! Krizin bedelini patronlara ödetmek için ülke çapında mücadelelere hazırlanalım. Mücadeleleri birleştirelim! Kapitalizmin çare bulamadığı işsizlik ve yoksulluğa karşı dünyanın çeşitli yerlerinde ve Türkiye de de mücadeleler

yükseliyor. Atina da günlerdir süren çatışmalar da bu isyanın bir yansıması. Tüm eksikliklerine ve hazırlıksızlığına rağmen, 29 Kasım Ankara mitinginde yaşanan kitlesellik Türkiye de de emekçilerin tepkisinin bir göstergesidir. Yine birçok işyerinde grev ve direnişler söz konusudur. Philips, Desa, Tezel Galvaniz, Unilever, E-Kart gibi grev ve direnişler birbirinden bağımsız olarak devam etmektedir. Brissa, Selga Tekstil, Sinter Metal fabrikalarında işçiler, kısa süreli de olsa, işyerlerini işgal etmişlerdir. Ayrıca Birleşik Metal-iş in 6 haftadır sürdürdüğü Cuma yürüyüşleri işçi sınıfının yerel düzeyde de olsa ayak sesleridir. Sarkuysan, Çayırova Boru, Kroman Çelik, Akkardan, ABB, Makine Takım, Poly Metal, Areva, Bosal, Yücel Boru yürüyüşlere katılan önemli metal fabrikaları. Bunlar dışında irili ufaklı yüzlerce işyerinde işten çıkarmalara karşı mücadeleler söz konusu. Bu tepkileri merkezileştirmek, yani mücadeleleri birleştirebilmek gerekiyor. Sendikalı-sendikasız, işçi-işsiz ayrımı yapmaksızın krize ve sonuçlarına karşı birleşmeliyiz. Bu mücadelelerin birleştirilebilmesi için en önemli kurumlar sendika konfederasyonları ve onlara bağlı sendika ve şubeler Oysa bürokratların mücadeleleri birleştirmek gibi bir niyeti yok. O zaman görev sınıf bilinçli işçilerindir. Bizler, mücadeleci işçi komitelerimizi kurmalı sendikalı ve sendikasız tüm işçi ve emekçileri bu komitelerde toplayarak mücadeleleri birleştirmeye çalışmalıyız Krize ve işten çıkarmalara karşı mücadeleci işçi komiteleri Neden bu kadar kolay işsiz kalıyoruz? sorusunun cevabı örgütsüzlüğümüzde yatmaktadır. Örgütsüzlüğümüz devam ettiği sürece saldırılar da devam edecektir. Bu nedenle işimizi ve aşımızı savunmak için örgütlenmek, birlik olmak zorundayız. Bunun için öncelikle sendikalı ve sendikasız tüm işyerlerinde işyeri komiteleri kurmalıyız. Bu komiteler işten atılmalara ve

saldırılara karşı işçilerin komuta merkezleridir. Komiteler, burjuvaziye karşı örgütlülüğümüzün ve gerçek bir işçi demokrasisinin de temelidir. Komitelerimiz vasıtasıyla, krizin işsizlik, yoksulluk, geleceksizlik olduğunu işyerindeki arkadaşımızdan başlayarak, ulaşabildiğimiz tüm emekçilere anlatmaya ve onları mücadeleye çekmeye çalışmalıyız. Sendikalı-sendikasız, işçi-işsiz ayrımı yapmaksızın, her siyasi görüşten, her milletten ve mezhepten emekçileri birleştirmeye çalışmalıyız. Yüz binlerce insan işsizdir. Bu nedenle mücadeleci işçi komiteleri işsizleri de kapsamalıdır. İşyeri temsilcilerinden oluşan komitelerimizi, işyeri dışında, kendi işkolumuzdan ya da başka işkollarından işçilerle ve işsizlerle, nesnel olanaklara da bağlı olarak, sektörel ya da bölgesel mücadeleci işçi komiteleri biçiminde geliştirmeliyiz. Komitelerimizle işkolu ve bölge bazında mücadeleyi ve dayanışmayı örerken, tüm sınıf güçlerini ve elbette mücadeleleri birleştirmeye çalışmalıyız. Krizin mağduru sadece fabrika işçileri değildir. İşçilerin aileleri de krizden etkilenmektedirler. Özellikle kadın emekçiler krizden en çok etkilenen kesimlerdendir. Kadın emekçiler işyerlerinden öncelikle atılırken, evde de yoksulluğun zorluklarını en çok onlar çekmektedirler. Kadın emekçiler olarak krize karşı mahallelerde kadın komiteleri kurmalıyız. Bu komitelerde krize ve yoksulluğa ayıca erkek egemen anlayışa da karşı örgütlenmeliyiz. Devrimci öğrenciler olarak, okullarda krize, geleceksizliğe karşı öğrenci komiteleri kurmalıyız. Tüm bu komitelerin ülke çapında en geniş birleşimini hedeflemeliyiz. Komitelerimiz bir yandan her türden engeli aşmaya çalışan meşru mücadeleler geliştirmeli, bir yandan da tüm mücadeleleri

birleştirmeye çalışmalıdır. Yerel değil genel, ulusal değil uluslararası mücadele Mücadele Türkiye ile de sınırlı değildir. Çünkü kriz dünya çapındadır. Krize karşı mücadele de dünya çapındadır. Ulusal sınırları aşan sermayeye karşı uluslararası mücadele gerekmektedir. Philips gibi dünya şirketlerine karşı diğer ülkelerdeki emekçilerle mücadelemizi de birleştirmeliyiz. Ancak bu şekilde krizin faturasının işçilere ve emekçi halka ödetilmesine karşı durabiliriz Kadın erkek tüm işçiler mücadeleleri birleştirmek için mücadeleci işçi komitelerinde örgütlenelim, kapitalist sömürüye, işsizliğe ve yoksulluğa karşı mücadele edelim! Yazan: Fuat Karahan (20 Aralık 2008)