TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN

Benzer belgeler
ULUSAL BİRLİK PARTİSİ HÜKÜMET PROGRAMI

TÜRKİYE ZİRAAT ODALARI BİRLİĞİ

Özışık'a stratejik görev

ZİRVE SONUÇ kitabı.

ELAZIĞ İLİNİN EKONOMİK GELİŞMESİ

Tüketici odaklı olmak...

Geleceğin Yol Haritası

49.yıl ASO 49. YIL BAŞARI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

BORSANIN REKOR HALKA ARZLARI VE BORSAYA GELMEYİ PLANLAYAN YENİ ŞİRKETLER... Sayfa 30 ve 32 de Para Listing İstanbul ile gelecek. göru lu yor.

Sanayideki yapısal sorunların çözümü, mikro alandaki reformlarla mümkündür

Türkiye ile Var, Türkiye İçin Var.

Açılış Konuşması, Davut Kavranoğlu

SEMPOZYUM Nisan CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINA DOĞRU ÜNİVERSİTE VİZYONUMUZ (Tebliğler)

- Çalıştay Hakkında Protokol Protokol Konuşmaları Konuşmacılar Çalıştay Sonuç Raporu Değerlendirme...

MEMUR-SEN. Memur Sendikaları Konfederasyonu nun Süreli Yayınıdır Yıl:8, Sayı:22, Mart MEMUR-SEN Büyük Türkiye

KOBİ lerin ve Esnaf Sanatkârın Güçlendirilmesi

2015 Türk bankacılık. sektörü için zorlu bir yıl olacak

ORTA VADELİ PROGRAM ( )

HABER YILINDA BEKLENTiLERiMiZ. Hisarcıklıoğlu'ndan birlik çağrısı

10. YIL. Bilgi Edinme Hakkı Çalıştayı Sonuç Raporları

İş ve Yatırım Ortamının İyileştirilmesine Yönelik TÜSİAD Önerileri*

TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ HÜRRİYET GAZETESİ...2 MİLLİYET GAZETESİ...5 SABAH GAZETESİ...8 RADİKAL GAZETESİ...

DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI MÜSTEŞARLIĞI TÜRKİYE'NİN ÜYELİĞİNİN AB'YE MUHTEMEL ETKİLERİ

YAPI YOL SEN GENEL KURULU OLAĞAN ÇALIŞMA 5.RAPORU ( ) YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

İSTESOB ÇİN KOMİSYONU ÜYELERİ

Forum ANKARA SANAYİ ODASI KASIM/ARALIK 2008

YAȘLI OLMAK ÖNCE İNSAN ÇOCUKLAR. Yașlılık Bir Varlıktır Bilge Yașlıdan Korunmaya Muhtaç Yașlıya Alzhemier; Öncesiz-Sonrasız. yiz.

Türkiye de Kurumsal Sosyal Sorumluluk Değerlendirme Raporu

BECERI 10. UzmanlaşmışMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. UzmanlasmisMeslekEdindirmeMerkezleriProjesi. Her beceri bir altın bilezik...

Transkript:

ONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇIL MASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKON IŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇ ASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞ NUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞ TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 22 MAYIS 2010 65. GENEL KURUL ONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇIL ASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKON AÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞM SIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞ ŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇ 2009 2009 2009 200920

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 22 MAYIS 2010 65. GENEL KURUL NUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞK ASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞ ÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASI IAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞM ONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILI ÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASI IAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞM ŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKONUŞMASIAÇILIŞKON

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI TOBB Yayın No: 2010 / 113 TOBB yayınları için ayrıntılı bilgi Yayın Müdürlüğünden alınabilir. Tel : (0312) 218 20 00 Faks : (0312) 218 20 64 internet : TOBB yayınlarına tam metin ve ücretsiz olarak internetten ulaşabilirsiniz. Tasarım: Merdiven Reklam Tanıtım GMK Bulvarı Özveren Sokak No: 13/14 Demirtepe-Ankara Basım: Özyurt Matbaacılık Büyük Sanayi 1. Cad. Süzgün Sk. No: 7 İskitler-Ankara 2

Sayın Genel Kurul Başkanım ve Konsey Başkanlarım, Sayın Başbakanım, Milliyetçi Hareket Partisi nin Sayın Genel Başkanı, Cumhuriyet Halk Partisi nin Sayın temsilcisi, Kıymetli Bakanlar, Milletvekillerimiz ve Bürokratlarımız, Genel Kurulumuzu şereflendiren iş âlemimizin saygıdeğer temsilcileri, muhterem hanımefendiler, beyefendiler, sevgili gençler, kıymetli çalışma arkadaşlarım, basınımızın güzide temsilcileri, Birliğimizin 65. genel kuruluna hoş geldiniz. Şahsım ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu adına, gönül dolusu muhabbetle, sizleri selamlıyorum. Bir önceki genel kurulumuzdan bugüne, ahirete uğurladığımız dostlarımıza, Allah tan rahmet diliyorum. Zonguldak daki maden kazasında hayatlarını kaybeden emekçi kardeşlerimize, Cenabı Hak tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Kıymetli Delegeler, Geçtiğimiz dönemdeki faaliyetlerimizi, filmde izlediniz. Tüm bu faaliyet ve çalışmalarımızda, Sayın Başbakanımız ve Bakanlarımız bizlerle birlikte oldular, ekonomiyi ilgilendiren her konuda dertlerimizi paylaştılar, çözümler aradılar ve bunların pek çoğunu hayata geçirdiler. MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, CHP eski Genel Başkanı Sayın Deniz Baykal ve yönetimleri de, bu dönemde camiamıza yakın ilgi ve desteklerini gösterdiler. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Değerli dostlarım, Çok zor bir yılı geride bıraktık. 2009 yılında dünya ekonomileri ortalama, yüzde 5 küçüldü. Dünyada üretilen mal ve hizmetlerin toplam değeri 3,3 trilyon dolar azaldı. 182 ülkeden 133 ünde ekonomik daralma yaşandı. Küresel ticaret hacmi 3,6 trilyon dolar, yani yüzde 25 geriledi. 27 milyon kişi, işini kaybetti. TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Ekonomideki küçülmeyi sınırlandırmak üzere kamu harcamaları hızla artırıldı. Bütçe açıklarının milli gelire oranı 2007 de yüzde 1 iken, 2009 da yüzde 6 yı geçti. Gelişmiş ülkeler finansal piyasalarını ayakta tutabilmek amacıyla 1,1 trilyon dolar harcadılar. Bunun sonucunda bu ülkelerde kamu borcunun milli gelire oranı 2007 sonunda yüzde 75 iken, 2010 yılında yüzde 100 e ulaştı. 3

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 2010 yılında dünya ekonomilerinin ortalama yüzde 4,2 büyümesi bekleniyor. Büyüme nin ABD de yüzde 3, Avrupa da yüzde 1, gelişen ülkelerdeyse yüzde 6 civarında olacağı tahmin ediliyor. Ama kaybedilen üretim seviyesinin, istihdamın geri kazanılması yıllar alacak. Kısacası küresel kriz, arkasında büyük bir iktisadi ve sosyal yıkım bıraktı. Umuyorum ki tüm bu yaşananlar, üretmek yerine paradan para kazanma anlayışının nelere yol açtığını dünyaya gösterir ve herkese ders olur. Tüm bu yaşananlar, kazandığı her kuruşa alın terini akıtan sizlerin, cefakâr müteşebbislerin, hangi şartlar altında ayakta kalmaya çalıştığının da kanıtıdır. Bir dünya düşünün ki, sadece paradan para kazanan küçük bir grubun durumu iyi. Böyle adaletsiz bir yapı ayakta kalabilir mi? Kriz öncesinde küresel bazda günlük mal ticareti hacmi 40 milyar dolardı. Finansal piyasaların günlük işlem hacmiyse bunun 100 katına, 4 trilyon dolara ulaşmıştı. Ve sonunda bu balon patladı. Rüyadan sarsılarak uyandık. O yüzden şimdi, kontrolsüz küreselleşme sonucu ortaya çıkan olumsuz etkileri giderme, kurallı ve adil rekabete dayalı bir piyasa ekonomisine geçme dönemidir. Ürettiklerinden fazlasını kazanan finans kesimi dizginlenmelidir. Çalışanların ve üreticilerin adil bir şekilde paylarını alabildikleri yeni bir dönem başlamalıdır. Ve artık herkes şu gerçeği görmelidir; para ticareti yoksulluk ve yolsuzluk, mal ticaretiyse refah ve zenginlik getirir. Kıymetli misafirler, Dünya ekonomisine entegre olan ülkemiz de, doğal olarak bu krizden etkilendi. Ekonomimiz 125 milyar dolar kayba uğradı. İşsiz sayısı 1,1 milyon kişi arttı. Sanayimiz yüzde 7,2, Ticaretimiz yüzde 10,4, İnşaat sektörümüz yüzde 16,3 geriledi. Biz 2009 yılının başından itibaren hep şunu vurguladık. Çaresizliğe, ümitsizliğe, karamsarlığa kapılmayalım. Türkiye ekonomisinin dinamizmi, üretim ve tüketim gücünden gelir. Milli gelirin yaklaşık yüzde 70 ini oluşturan yurtiçi tüketimi canlı tutulursa, krizin etkileri hafifler. İşte, bu hedefle çalıştık. Hükümetimiz, çeşitli sektörlerdeki tüketim vergilerini azaltarak, bu yönde önemli bir adım attı. Meclis teki iktidar ile muhalefet partilerimizin ve yerel yönetimlerin destekleriyle ve önde gelen meslek ve sivil toplum örgütleri ile işçi sendikalarıyla birlikte 81 il de kriz varsa çare de var kampanyasını 4

hayata geçirdik. Bir ve beraber olarak, krize meydan okuduk. Evini Yenile Türkiye kampanyasıyla, bankaları, reel sektörü ve tüketicileri buluşturduk. Böylece, krizin getirdiği kısır döngüyü elbirliğiyle kırdık. Üreticiye ve tüketiciye moral verdik. Tüm bu çabalar sonuç verdi. Krizden çıkışın ve toparlanmanın itici gücü, iç tüketim oldu. 2009 yılının son çeyreğinde ekonomi, iç tüketime dayalı olarak, yüzde 6 büyüdü. 2010 yılının ilk çeyreğinde, sanayi üretimini yüzde 17 artırdık. Kısacası, karanlık bir tüneli, yine el birliğiyle geride bırakıyoruz. Ancak, zaman, rehavete kapılma zamanı değil. Yunanistan da başlayan ve bütün AB bölgesini etkileyen, yeni bir kriz dalgası ile karşı karşıyayız. Dışarıdan gelen dev dalgaları, ne önleyebiliriz, ne de etkisinden kurtulabiliriz. Ama gemiyi sağlamlaştırabiliriz. Ekonomide başlayan toparlanma sürecini, kuvvetlendirmeliyiz. Yapısal reformlar, işte bu vazifeyi görecektir. Küresel kriz öncesinde yarıda bırakmak zorunda kaldığımız mikro reformlara geri dönerek, şirketlerimizin yüklerini azaltmalı, ekonomimizin rekabet gücünü artırmalıyız. Zira müteşebbisimizin dayanma gücü her geçen gün yeni bir imtihana tabi tutuluyor. Kobilerimiz, finansmana erişmekte güçlük yaşıyorlar. Bankaların insafına kalmış durumdalar. Neyse ki vergi ve prim yükleri düşürüldü. Hükümetimizin müteşebbisimizi rahatlatan bu yaklaşımını unutmadık ve teşekkür ediyoruz. Başbakan Yardımcımız Sayın Ali Babacan la birlikte ekonomi yönetimi yeni bir ivme kazandı. Mali Kural ın açıklanması da, ülkemiz için yeni bir dönüm noktası. Özellikle de yaklaşan seçim döneminde sağlam bir çıpa vazifesi görür ve güven hissi verir. Mali kural, hastalığa karşı aşı olmak gibidir. Mali Kural uygulaması, ciddi bir şekilde ele alınır ve şeffaf olarak uygulanırsa, kamu mali yönetiminde önemli bir güven unsuru olacaktır. Sevgili dostlar, Anadolu da giderek artan bir sıkıntıyı da, paylaşmak isterim. Bürokratlar tarafından, her işletmenin, potansiyel olarak vergi kaçıran, kötü niyetli bir mükellef gibi algılanması, iş yapmayı imkânsız hale getiriyor. Bir kısım denetim elemanları biz raporumuzu yazalım, sonra siz yargıya gidip çözün şeklinde, umursamaz bir tavır içindeler. Bu haksız muameleye maruz bırakılan müteşebbisimiz, üzerine yapışan damgadan kurtulmak için mahkeme kapılarında yıllarca uğraşıyor. Evet, vergi cezalarının neredeyse yüzde 90 ı, mahkemeden geri dönüyor olabilir. Ama kaybedilen itibar geri gelmiyor. Elbette biz, denetime karşı TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 5

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI değiliz. Karşı olduğumuz, haksız ithamlarla damgalanmaktır. Denetimi yapan memura da sorumluluk yüklenmeli. Yazdığı rapor yanlış çıktığında, bunun hukuki bir sonucu olmalıdır. Diğer taraftan, yargının işleyişindeki problemler, hızlı ve sağlıklı sonuç almayı neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Oysa benim ecdadım, dünya ya adaletiyle nam saldı. Şimdi yeniden, herkesin adaletinden emin olduğu bir yargı sistemini inşa etmek zorundayız. Haksızlığa uğradığımda, çaresiz kaldığımda, bütün kapılar yüzüme kapandığında, gönül rahatlığıyla başvuracağım bir yargı istiyorum. Mülkün temeli olan, devleti ayakta tutan, mağduru ve haklıyı koruyan bir yargı istiyorum. Üstünlerin hukukunu değil, hukukun üstünlüğünü gerçekleştiren, oligarşinin değil demokrasinin teminatı olan bir yargı istiyorum. Ben, yüce Allah tan sonra, sığınacağım bir yargı istiyorum. Sayın Başbakanım, Hepimiz biliyoruz ki, işsizlik Türkiye nin en büyük sorunu. İş dünyası olarak bu sorunun, Türkiye nin geleceğini tehdit ettiğinin farkındayız. Bu sadece iktisadi değil, aynı zamanda sosyal bir meseledir. Toplumsal barışı ve sosyal yapıyı tehlikeye sokmaktadır. Türkiye nin geleceğine ortak olan bizler, sorunlara da, çözümlere de ortağız. Ancak bir noktanın da altını çizmek istiyoruz. Bizler, Sizin de her zaman belirttiğiniz gibi, ne aldatan olduk, ne de aldanan olduk. Birileri gibi aslı yok yaylasında binbeşyüz koyunumuz var iddiasında bulunmadık. Masa başında hesap yapıp, yüzbinlerce yeni istihdam sağlayacağız, havası vermeye çalışmadık. Yanlış anlaşılsak da, gözümüzün gördüğünü konuştuk. Özel sektörün tek çatı örgütü olarak, firmalarımızla ve diğer iş dünyası örgütleriyle beraber, istihdam sorununun çözümü için arayış içinde olduk. Ve başardık 2002-2008 arasında, özel sektörümüz, 3 milyon kişiye yeni istihdam sağladı. Üstelik kayıtdışı ekonomiyi de azalttık. Nereden anlıyoruz? Çünkü yine aynı dönemde sigortalı istihdamı 3,6 milyon kişi büyüdü. Yani hem istihdamı, hem de kayıtlı çalışan sayısını artırmışız. Peki, bunu nasıl başardık? Bunun cevabı, istikrar ve reform sürecidir. Ekonominin büyümesidir. Devletten para-pul istemiyoruz. Rakiplerimizle eşit şartlarda mücadele edebilelim, bu bize yeter. Bakın istihdamdaki son rakamlara. Şubat itibariyle son 1 yılda, sanayimizdeki istihdam artışı, 292 bin kişi, inşaatta 110 bin kişi, hizmet 6

sektörlerinde, 423 bin kişi. Yani özel sektörün istihdamı, yaklaşık 825 bin kişi artmıştır. İşte, ülkemizin iş ve yatırım ortamı düzeldikçe, ekonomi büyüdükçe, bizim de istihdamı artırdığımız ortada. Hiç şüphe yok ki istihdam meselesinde kesin çözüm, çarkların daha hızlı dönmesi, üretim ve rekabet gücümüzün artmasıdır. Çarkların dönmeye devam etmesi için, itici güce ihtiyaç vardır. Böyle bir rüzgârı tekrar estirirsek, bu camia bu sorunu yine çözer! O zaman hep beraber, kamu ve özel sektörün el birliğiyle, istihdam seferberliğini başlatalım. 1,3 milyon değil, daha fazla istihdamı bu camia yapar. Dün yaptık. Daha da iyisini yapacağız. Herkes emin olsun, önümüzdeki dönemde istihdamın hızla arttığını göreceğiz. Sayın Başbakanım, Kıymetli Bakanlarım, Daha güçlü bir Türkiye için, önce yatırım ortamımızı, rakiplerimizle aynı kaliteye yükseltmeliyiz. Bu çerçevede, Ticaret Kanunu, Borçlar Kanunu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Vergi sistemi reformu ve Perakende sektörünün düzenlenmesi gibi, yatırım ortamını iyileştirecek yasal düzenlemeleri, hızla tamamlamalıyız. Şirketlerimizin finansmana erişimini kolaylaştırmalıyız. Hükümetimizin Kredi Garanti Fonu na ilave teminat sağlaması, Eximbank ın kaynaklarını artırması, Kobilerimize önemli bir destek olmuştur. Avrupa Birliği piyasalarında büyüyen sorunları dikkate alarak, yurtdışında alternatif pazarlara açılmayı kolaylaştırmak üzere, ihracat sigortası sistemini daha etkin çalıştırılmalıyız. Sanayicilerimizin yurtdışı taşımacılık maliyetlerine Hazine desteği sağlamalıyız. Birikmiş vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının yeniden yapılandırılmasında büyük fayda görüyoruz. Hükümetimiz benzer bir adımı 2004 yılında atarak, 7,5 milyar lira gelir elde etmiş ve çok sayıda müteşebbisin iş hayatına tutunmasını sağlamıştı. Özellikle küresel kriz sonrasında ihtiyaç duyulan böyle bir adım, hem kamu bütçesini rahatlatacak, hem de daha fazla firmanın ayakta kalarak üretmesini ve istihdam sağlamasını mümkün kılacaktır. Kamu alacaklarına uygulanan yüzde 30 civarındaki yıllık faizler son derece yüksektir. Daha makul ve ödenebilir seviyelere çekmeliyiz. Akaryakıt üzerindeki ağır vergi yükleri, hem rekabet gücümüzü azaltmakta, hem de kayıtdışılığı teşvik etmektedir. Enerjiyle ilgili tüm yüksek vergileri belli bir vade içinde azaltmalıyız. TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 7

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Piyasada adil rekabetin ve kural hâkimiyetinin yerleşmesi için, Rekabet Kurumu nu önemsiyor ve çalışmalarını memnuniyetle izliyoruz. Bu çalışmalara iş dünyası olarak destek veriyoruz. Adil rekabet ortamının daha güçlü şekilde sağlanması amacıyla, kamu kurumlarının da rekabet mevzuatı kapsamına alınmasını gerekli görüyoruz. Bölgesel kalkınma ajansları, yeni bürokratik kurumlara dönüştürülmemeli, bunlar vasıtasıyla, il il, bölge bölge, Türkiye nin geleceği tasarlanmalı. Buralarda yerel fırsatları, küresel avantaja çevirecek projeler üzerine odaklanmalıyız. Tübitak ile Kosgeb in, özel sektörle daha yakın işbirliği yapan, destek veren kurumlar haline gelmesi memnuniyet verici. Ar-Ge teşviklerinin son yıllarda artırılması ve genişletilmesi de olumlu sonuçlar verdi. Özel sektör olarak bu desteklerin hakkını verdik. Kurulan 37 teknoloji geliştirme bölgesinde, 1,200 firmamız faaliyet gösteriyor, 12 bin kişiye istihdam sağlıyor ve 600 milyon dolara ulaşan ihracat yapıyor. Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Nihat Ergün ün, sanayimizi ve ar-ge kapasitemizi güçlendirme yönünde gösterdiği gayreti ve diyalog içinde attığı adımları da büyük takdirle karşılıyoruz. Ar-Ge teşviklerinden Kobilerimizin daha fazla faydalanabilmesini sağlamak üzere, mevzuatın yenilenmesinde de fayda görüyoruz. Küresel ekonomide rekabet gücümüzü yükseltecek, ileri teknoloji kullanan girişimcilerimizin payını arttıracak bir sanayi stratejisini hayata geçirmeliyiz. Zira teknoloji üretemeyen bir ülkenin 21. asırda yeri yok. Ürettiğimiz her üründe, değer zincirinin bir üst aşamasına yükselmeliyiz. O sektör iyi, bu sektör kötü demeden, her sektörden firmalarımızı sağlıklı biçimde büyütebilmeliyiz. Mevcut yatırım teşvik sisteminin süresi bu yılın sonunda bitiyor. Sistemin yenileme çalışmalarında teşvik unsurları çeşitlendirilerek, iller ve hatta ilçeler arasındaki dengenin daha fazla gözetilmesi ve komşu ülkelerin piyasa özelliklerinin de dikkate alınmasında büyük fayda olduğuna inanıyoruz. Eğitim sistemindeki sorunlara çare bulmalıyız. Ülkemizin mesleki eğitim altyapısını komple elden geçirmeliyiz. Kısır tartışmaları bir yana bırakıp, mesleki eğitim sistemimizi piyasanın taleplerine duyarlı hale getirmeliyiz. Yerel iktisadi faaliyetleri en iyi takip edebilecek konumdaki ticaret ve sanayi odalarımıza, mesleki eğitim konusunda, yeni bir misyon, yeni bir işlev yüklemeliyiz. 8

Eğitim sisteminden son dönemde çıkmış, ama eskinin hataları yüzünden bugünkü ortamda iş bulamayan gençlerimize, daha pratik, daha güncel, daha yeni beceriler kazandırmalıyız. Mevcut mesleki eğitim politikalarımızın kapsamını, on binlerden, milyonlara çıkarmalı, bunu yaparken de nitelikli eğitime öncelik vermeliyiz. Bu kapsamda orta yaşlı işsizlerimizin giderek kronikleşen istihdam sorununu çözmeliyiz. Kadınlarımızın ekonomiye katkılarını artırmalıyız. Bunun için kızlarımızın eğitimine öncelik vermeli, kadın girişimcilerimizi desteklemeliyiz. TOBB olarak, Çalışma-Sosyal Güvenlik Bakanlığımız ve Milli Eğitim Bakanlığımızla birlikte, Türkiye çapında, mesleki eğitime yeni bir ivme kazandıracak önemli bir projeyi hayata geçiriyoruz. 81 ildeki Oda ve Borsalarımızla birlikte, yerel ve ulusal çapta, elimizi taşın altına koyuyoruz. Eğitim sistemi reformu üzerinde odaklanmamız gerekirken, ne yazık ki, işin aslına değil, ambalajına yönelik adımlardan da üzüntü duyuyoruz. İlk ve orta öğretimde, giyim serbestîsi tanınması, ilk bakışta güzel gözükebilir. Peki, daha o yaştaki çocuklara, kıyafetleri üzerinden zengin-fakir ayrımı yaşatmayı, hangimizin vicdanı kaldırır? Daha o yaşta adalet duygusu zedelenen, rencide olan çocuk, ilerde ne hale gelir? Bir iş yapıyoruz. Ama mazrufu bırakıp zarfa bakma alışkanlığımızdan vazgeçemiyoruz. Değerli Arkadaşlarım, Elbette sadece kamu idaresinin değil, özel sektör olarak bizlerin de yapması gerekenler var. TOBB olarak, yıllardır, kayıtdışılığa en fazla sesi çıkan kurumuz. Ve özellikle şunu vurguluyoruz ki, kayıtdışı kalan, küçük kalmaya mahkûmdur. Küçük kalansa, ancak taşeron olur. Kayıtlı çalışmanın teşviki için, son dönemde, SPK, IMKB ve TSPAKB ile birlikte halka arz seferberliğini başlattık. Yine devamlı vurguluyoruz. küçük olsun, benim olsun anlayışını bırakalım. Artık, Kobilerimiz arasında, küresel ölçekte iş yapan şirketleri görmek istiyoruz. Bunun için de, kurumsallaşmayı, ortaklık kültürünü öğrenmeliyiz. Komşunun yaptığını taklit etmek yerine, ben nasıl yeni bir değer üretirim diye hareket etmeliyiz. TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Yine, hem iş camiamıza, hem de kamuoyuna sesleniyorum. Şirketleri kar eden ülke zenginleşir. Zarardaki şirketse ülkeye zarardır. Dürüst ve kanuna uygun çalıştıktan sonra kar etmek, para kazanmak ayıp değildir. Bilakis takdir edilmelidir. Kamuoyundan da bu takdiri bekliyoruz. 9

Değerli Başkanlarım, Kıymetli Genel Kurul Delegelerim, TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Türkiye nin dış politikadaki dinamizmi, sorunlara yaklaşım tarzı ve ortaya koyduğu yeni vizyon gerçekten heyecan vericidir. Balkanlardan Orta Doğu ya, düne kadar adeta kilitlenmiş kabul edilen sorun alanları, bugünlerde yeni hareket alanlarına dönüşmüştür. Vize konusunda yaşanan ve ezberleri bozar nitelikteki ilerlemeleri de memnuniyetle takip ediyoruz. Türkiye nin müteşebbis insanları olarak, getirilen vizesiz seyahat imkânlarının müthiş bir fırsat alanı olduğunun farkındayız. Mevlana ne diyor? Pergel gibi bir ayağını merkeze koyacak, diğer ayağınla 72 milleti dolaşacaksın. TOBB olarak diplomaside sağlanan bu gelişmelere destek olmak ve böylece ülkemiz müteşebbisine yeni iş imkânları sağlamak üzere sürekli hareket halindeyiz. Küresel piyasalardaki iş örgütlerinde söz sahibi olmaya çalışmamız da bu yüzdendir. TOBB, dünya çapında, özel sektörün temsil edildiği tüm kurumların yönetiminde yer almıştır. Zira küresel coğrafyada iş yapmanın ön koşulu, yabancı ülkelerin, size kapılarını açıyor olmasıdır. Arkasında, Türkiye nin gücünü ve vizyonunu hisseden bir müteşebbisimiz için, tüm dünya cazip bir pazara dönüşmektedir. İş dünyamız, Türkiye nin küresel arenada yükselen gücünü devamlı kılacaktır. Ve şuna tüm yüreğimizle inanıyoruz ki, Türkiye önümüzdeki 10 yılda, sadece bölgesel güç olmakla kalmayacak, küresel güç konumuna yükselecektir. AB reformları süreci de, Türkiye nin, bir çekim merkezi haline gelmesine yardımcı olacaktır. Zira AB; demokrasi, katılımcı yönetim, adil rekabet, daha iyi hayat standartları gibi alanlarda, dünyadaki en güncel referans kaynağı olmaya devam etmektedir. Biz de bu nedenle, AB ye tam üye olma hedefimizi koruyor ve bu yolda çalışmaya devam ediyoruz. Sevgili Dostlar, Unutmayalım ki, refah dolu yarınlar, akıl dolu bugünlerle başlar. Bunun için, önce, zihinlerin değişmesi lazım. Zihinler dar olursa ufkumuz da dar olur. Ufkumuz dar olursa, dünyayı yakalayamayız. Geride kalırız. Ortak hedefimiz; zengin, özgür ve mutlu bir Türkiye dir. İşte teşebbüs hürriyetinin temeli buradadır. Ve işte, demokrasi, bunun için şarttır. İstikrar, daha fazla demokrasidir. Sadece demokrasinin olduğu bir yapı, hiçbirimizin vazgeçemeyeceği üç temel hürriyetin; ifade hürriyeti, din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs hürriyetinin garantisidir. 10

Demokrasi olmalı ki, huzur ve istikrar olsun. Keyfilik değil, kural hâkimiyeti olsun. İlişkiler değil, kurallar belirleyici olsun, rekabet eşit şartlarda yapılsın. Bizim vergilerimizle maaşlarını alanlar, milletin amiri değil, hizmetkârı olsun. Siyaset, siyasi platformlarda yapılsın, kimse kendine durumdan vazife çıkartmasın. Güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye olsun. Değerli Dostlarım, Demokrasiyi sloganlaştırmak yerine, kurumsallaştırmak zorundayız. Yoksa hakkın ve vicdanın değil, gücü elinde bulunduranın dediğinin olduğu, zayıf ve adaletsiz bir sistem doğar. Böylelikle zayıflayan bir bünyeye, her türlü bela musallat olur. Ülke, yasadışı yapılanmalara ve yolsuzluklara karşı zayıf düşer. İşte bu nedenle, TOBB camiası olarak, Türkiye yi daha demokratik ve zamanın ruhuna uygun bir ülke yapma yönünde atılacak adımları destekledik, desteklemeye devam edeceğiz. Demokrasi konusunda, hep siyasilerden bir şeyler beklemeyelim. Buradan herkese seslenmek istiyorum. Daha iyi bir gelecek, daha güçlü bir Türkiye için, önce vicdanımızın sesine kulak verelim. Zaman, mekân ve konu sınırı olmaksızın vicdan, bu ülkenin temel harcı olmalı. Vicdanınız sizi itham etmezse, başkalarının ithamının değeri yoktur. İradenize hâkim olacak, ama vicdanınızın esiri olacaksınız. Unutmayın ki, yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır. Bu memleketin hasreti kardeşliktir, çözümü kardeşliktir, geleceği kardeşliktir. Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayabileceğimizi, herkese gösterelim. İşte bu anlayışla, ülkemizde huzursuzluk, mutsuzluk ve umutsuzluk olmayacaktır. Nasıl ekonomide dünya ile rekabet için, dünya standartlarını benimsediysek, demokrasi de, dünya standardına ulaşmalıyız. Bu anlamda sadece siyaseten değil, ekonomik ve toplumsal olarak da yeni ve çağdaş bir Anayasa ya ihtiyaç duyuyoruz. TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Çünkü bu Cumhuriyet, bürokrasinin hâkimiyeti için değil, hâkimiyeti milliye için kuruldu. Bu Cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesi olmak için kuruldu. Katılımcı bir yönetim anlayışı getiren, hak ve özgürlükleri koruyan, çağdaş bir Anayasamız ve herkesin güvendiği bir yargı sistemimiz olmadan, 2023 yılındaki hedeflerimize ulaşamayız. 11

TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Toplumun, daha çağdaş ve refah içinde yaşamasına hizmet etmeyen yasal düzenlemeler, bir türlü sona ermeyen bürokratik, şekilci anlayış, artık sona ermelidir. Ve bütün bu demokratikleşme süreci, demokratik sabır ve olgunlukla yönetilmelidir. Değişimi kalıcı hale getirmenin ve sonuçlarıyla birlikte insanları mutlu kılmanın başka bir yolu da yoktur. Kıymetli Siyasetçiler, Dünya standardında demokrasi istiyorsak, siyasal sistemimiz, daha demokratik ve daha katılımcı olmalıdır. Kaliteli demokrasinin yolu, demokratik siyasetten geçer. Milletle vekili arasındaki ilişki güçlendirilmelidir. Siyasi Partiler ve Seçim Kanunları, bu çerçevede mutlaka yenilenmelidir. Demokrasi demek, müzakere demektir. Bakın TOBB olarak sosyal haritamıza; her toplumsal kesimin, her farklı düşüncenin, her farklı anlayışın, kendisini temsil etme imkânı bulduğu, en geniş tabanlı yapı buradadır. Her meseleyi, müzakereyle ele aldık, istişare ettik. Birbirimizi dinledik, birbirimizi anladık, öteki diye bakmadık. Kimseye ayrım yapmadık. Sonuçta ayrılık değil, beraberlik hâkim oldu. Bir olduk, Birlik olduk. Dirlik olduk. Eğer biz burada, bu diyalog ortamını, bu birliği ve bu ortak gelecek arayışını inşa edebiliyorsak, bunu Türkiye de yapabilir, yapmaktadır ve kuşkunuz olmasın, daha iyisini yapacaktır. Türkiye, kendisini oluşturan tüm unsurları ile kaynaşmak, farklılıklar içinde bütünleşmek ve hukuk içinde uzlaşmak zorundadır. Türkiye nin birliği, ortak bir gelecek ideali etrafında sağlanacaktır. İşte böyle bir gelecek hayalini, müzakereyle inşa etmeyi hedefleyen sağduyulu bir siyaset tarzı, bizi daha güçlü, refah içinde bir Türkiye ye götürecektir. Kimse unutmasın! Güçlü bir Ekonomi, Kaliteli bir Demokrasi ve Zengin bir Türkiye, ancak birlikte olur! Değerli Başkanlarım, Kıymetli Genel Kurul Delegelerim, Biz bir taraftan, ülkemizin ekonomisi için çalışırken, diğer taraftan da sosyal sorumluluğumuzu ihmal etmedik. Gün oldu; 81 il de muhtaç çocuklara okul olduk, kitap olduk. Fakir-fukaraya destek olduk. Hatay da, Mersin de, Samsun da, afet mağdurlarının yanında olduk. Gün oldu; Bingöl de, Elazığ da Sakarya da, depremzedelere ev olduk. Yeri geldi ambulans olduk. Polisimize, Emniyet güçlerimize destek olduk. Yeşil Türbe de, Selimiye de, Hacı Bektaş da, ecdadın mirasına bakar olduk. Balkanlar da, Kafkasya da soydaşlarımızın dertlerine derman olduk. 12

Hep birlikte çalıştık, hep birlikte başardık. Bu camia sizlerle büyük. Bu ülke sizlerle güçlü. İşte, 81 il in ticaret ve sanayi erbabı burada. Çile çekmeyi, sabırla çalışmayı bilenler burada. İşte, geleceğimizin teminatı genç girişimcilerimiz burada. Türkiye, onların omuzlarında yükselecek. Ve işte, gözleri başarma azmiyle parlayan kadın girişimcilerimiz burada. Bizleri büyüten elleri, yarın Türkiye yi de büyütecek. Sizler, toplumun kanaat önderlerisiniz. Şanlı bayrağımızı dünyanın dört bucağında dalgalandıran, cefakâr Türk müteşebbislerisiniz! Sizler emek verensiniz, üretensiniz, ülkeniz için fedakârlık yapmaktan çekinmezsiniz. Sizlerin meydana getirdiği bu büyük camia, güçlü ekonomi ve güçlü Türkiye nin teminatıdır. Sözlüğünüzde umutsuzluk yok, korku yok, hedeften sapmak yok! Ahmet Arif in dediği gibi; Umut ile, sevda ile, düş ile, Türkiye nin büyük hayallerinin peşinden koşacağız. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasında yerini almış, Milli geliri 2 trilyon doların üzerine çıkmış bir Türkiye, Dünyanın 100 büyük şirketi içinde küresel milli şirketleriyle yer alan, En az üç sektörde dünya lideri olan, 500 milyar dolar ihracat yapan bir Türkiye, Taklit etmeyen, icat çıkaran, bilim üreten, teknoloji ihraç eden, Kaliteli demokrasisi ve güçlü ekonomisiyle, bütün dünyanın örnek aldığı bir Türkiye, Bize bu yolu açan, Mustafa Kemal Atatürk ün işaret ettiği yönde, diğer milletlere de öncülük eden, dünyadaki yeri, tarihteki yerine yaraşan bir Türkiye ye için, hep birlikte çalışmak nasip olsun. Biz, bu ülkeye hizmet için varız. Biz, bu ülkenin sevdalısıyız. Allah, bu ülkeye ve sizlere, daha büyük hayaller kurma ve bunu gerçekleştirme gücü versin. Yolumuz açık olsun. Şansımız bol olsun. Allah hepimizin yardımcısı olsun. TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI 13

Tablo.1 2010 yılı Ekonomik Büyüme Beklentileri TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Dünya (1) % 4,2 ABD % 3,0 AB-Euro Bölgesi % 1,0 Doğu Avrupa % 2,7 Latin Amerika % 4,4 Doğu Asya % 6,8 Türkiye (2) % 6,0 (1) IMF ve OECD ortalamaları (2) TOBB tahimini Tablo.2 Türkiye de 2009 yılı 4.Çeyrek Büyümesine Katkılar Toplam Büyüme : 6,0 Yurtiçi Tüketim : 3,3 Kamu Tüketimi : 2,3 Yatırım : -1,1 Stok Artışı : 2,5 Dış Ticaret : -1,0 Tablo.3 2010 yılında Büyümeyi Etkileyecek Faktörler 2010 Büyümesini olumlu etkileyecek faktörler Canlanan İç Tüketim Azalmış olan stokların yenilenmesi Bankaların elindeki likidite fazlası Kamu Borcunun yenilenme oranının azalması 2010 Büyümesini olumsuz etkileyecek faktörler Artan enerji ve sınai aramalı bağımlılığı Dış Ticaretteki performansın yetersiz kalması Kapasite kullanımındaki düşük seviyenin yatırım talebini zayıflatması KOBİ lerin finansman ihtiyaçlarının büyümesi 14

Tablo.4 Dış Ticaret Ekonomik Büyümeyi Yeterince Desteklemiyor 2010 yılı ilk 3 ayda Dış Ticaretteki Denge Hızla Kötüleşti Enerji Hariç İthalattaki Artış: % 37 Enerji Hariç İhracattaki Artış: % 5 İmalat Sanayi İhracatı içinde Sınai Aramalı ithalatının payı artıyor 2009 % 58 2010 1.ç. % 65 2010 yılı ilk 3 aydaki ithalat artışının yarıya yakınını sanayi aramalları oluşturuyor 2010 ilk 3 ayda Toplam İthalat Artışı : 9,5 milyar dolar Sanayide Kullanılan İşlenmiş Maddeler (1) : 4,2 milyar dolar Tüketim Malları : 1,4 milyar dolar Yedek Parçalar : 1,2 milyar dolar Yatırım Malları : 1,1 milyar dolar Yakıtlar : 1,0 milyar dolar Sanayide Kullanılan İşlenmemiş Maddeler : 0,6 milyar dolar (1) 2010 yılı ilk 3 aydaki ithalattaki artışın yüzde 44 ü Sanayide Kullanılan İşlenmiş Maddelerin ithalatından kaynaklanıyor. Bu durum, sanayideki ithal aramalı bağımlılığının hızla artışına işaret ediyor Tablo.5 Büyüme ile İstihdam İlişkisi TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Dönem Büyüme Tarımdışı İstihdam Artışı SSK lı artışı 2002-2008 yıllık ortalama %6 3,0 milyon 3,6 milyon 2009-2010 (1) yıllık ortalama %1 825 bin (ilk 3 ay) 538 bin (ilk 2 ay) (1) 2010 yılı büyümesi % 6 olarak alındı 15

Tablo.6 Kayıtlı (Sigortalı) İstihdamdaki Artış TOBB BAŞKANI M. RİFAT HİSARCIKLIOĞLU NUN AÇILIŞ KONUŞMASI Yıl Toplam Ücretli Çalışan İçinde SSK lı Çalışan Oranı 2001 % 49 2003 % 52 2005 % 61 2007 % 68 2009 % 71 Tablo.7 Olumlu Gidişatı Kuvvetlendirmek İçin Yasal Düzenlemeler: Ticaret Kanunu Borçlar Kanunu Hukuk Muhakemeleri Kanunu Perakende Sektörü Kanunu Vergi Sistemi Reformu Ticari Sır ve Kişisel Sırlara İlişkin Düzenlemeler: Vergi ve Prim borçlarının yeniden yapılandırılması Gecikme faizi oranlarının indirilmesi Kamu alımlarında Yerli Üretime getirilen %15 fiyat avantajı kuralının işletilmesi Enerji üzerindeki kamusal yüklerin (ÖTV, TRT payı vb.) azaltılması, Elektrik te haftasonlarında ve tatillerde gece tarifesi uygulanması Eximbank sigorta sisteminin çeşitlendirilmesi Sanayi ürünü ihracatında yurtdışı taşımalarda hazine desteği Uzak Yol navlun primi uygulanması Mesleki eğitimin güçlendirilmesi Piyasa Denetim ve Gözetim Sisteminin kurulması Et ve Balık Kurumu nun müdahale ve düzenleme kurumu haline dönüştürülmesi Sertifikalı tohum üretiminin artırılması ve kullanımının yaygınlaştırılması 16