ANADOLU DAN GİDEN RUMLAR

Benzer belgeler
SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL

34 NOLU SÖZLEŞME ÜCRETLİ İŞ BULMA BÜROLARININ KAPATILMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

2018-LGS-İnkılap Tarihi Deneme Sınavı 9

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

SAYFA BELGELER NUMARASI

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Bu video herşeyi açıkça ortaya koyuyor: İZLE! Evet, bakalım değerli dostum Akın ÜNER ne yazmış.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SELANİK MEKTUBU (5) BAKİ SARISAKAL

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÎLE FEDERAL ALMANYA CUMHURİYETİ ARASINDA 16 ŞU BAT 1952 TARİHÎNDE ANKARA'DA AKDEDİLMİŞ OLAN TİCARET ANLAŞMASINA EK PROTOKOL

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

1914 YILI YUNANİSTAN MÜSLÜMANLARI

Dünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler

Türkiye: 1936 yılında maden istihsalâtımız umumiyet üzere artmıştır. Bu yılın istihsal adetlerini bir öncesi ile karşılaştıralım:

YANYA MÜSLÜMAN MEZARLIKLARI NASIL YOK EDİLDİ? BAKİ SARISAKAL

İŞKODRA MUHASARASI 3 BAKİ SARISAKAL

SINAİ MÜESSESELERDE HAFTA TATİLİ YAPILMASI HAKKINDA 14 NUMARALI SÖZLEŞME

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

DRAMA NUSRATLI KÖYÜ BAKİ SARISAKAL

Lozan Barış Antlaşması (24 Temmuz 1923)

Bu durumun, aşağıdaki gelişmelerden hangisine ortam hazırladığı savunulabilir?

Kabul Tarihi : 30/5/1985. Yayımlandığı R.Gazete : Tarih : 7/6/1985 Sayı : Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 24 Sayfa : 443

1964 TE TÜRKİYE DEKİ YUNANLILARIN SINIR DIŞI EDİLMELERİ

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

SOSYAL BÝLÝMLER 1 TESTÝ (Sos 1)

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Harf üzerine ÎÇDEM. Numara

Zeki DOĞAN-Sosyal Bilgiler Öğretmeni

KADEM METE: MUĞLA DA 12 AY TURİZM HAYAL DEĞİL

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

İktisat Tarihi I

TÜRK- RUM MÜBADELE GİRİŞİMİ (1919)

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

Yusuf Kemal TENGIRŞENK ( )

29 EKİM TÖRENLERİ. Cumhuriyet Bayramı Republic Day OFFICIAL HOLIDAY. Cumhuriyetin ilanı ve Atatürk'ün Cumhurbaşkanlığı'na seçilmesi

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

Madde 1 - Köylerin içme ve kullanma suyu ihtiyacı, DSİ Umum Müdürlüğü tarafından temin ve tedarik olunur.

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Gezi, 4 gece konaklama 5 gündüz şeklinde olacak. Gidiş: Havayolu ile İstanbul - Bosna, Dönüş; Üsküp - İstanbul olacak. 5 Ülke 12 vilayet gezilecek.

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

Çarşamba İzmir Gündemi

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

Her milletin dili kimliğidir eğer dilinizi yozlaştırırsanız kimliğiniz erozyona uğrar.

B.M.M. Yüksek Reisliğine

SELANİK MEKTUBU (13) BAKİ SARISAKAL

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

Değerli Rotary Ailem,

İçindekiler. İndeks. İKTİSADÎ DÜŞÜNCE TARİHİ 1. Giriş 1-19

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Ev ve apartmana dair / H.Cahit YALÇIN

Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü

SELANİK MEKTUBU (19) BAKİ SARISAKAL

TRT VAKFI TÜRKİYE RADYO - TELEVİZYON KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MENSUPLARI SOSYAL DAYANIŞMA, TEDAVİ, EĞİTİM YARDIMLAŞMASI VE EMEKLİLİK VAKFI

Boğaz'a 10 yeni otel daha geliyor!

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Haftalık ders sayısı 2, yıllık toplam 74 ders saati Kategoriler Alt kategoriler Ders içerikleri Kazanımlar Dersler arası ilişki IV.

ANKET DEĞERLENDİRME RAPORU

FAALİYETİNİ TERK EDEN BİR MÜKELLEFİN TERK DÖNEMİNE AİT ZARARLARININ MAHSUBU MÜMKÜN MÜDÜR

Suriyeli Mültecilerin Geleceği ve Türkiye ye Etkileri

TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

Destek Personeli Eğitimleri

YENİ KURUMLAR VERGİSİ KANUNU TASARISINA GÖRE TAŞINMAZLAR VE İŞTİRAK HİSSELERİ SATIŞ KAZANCI İSTİSNASI. İrfan VURAL Gelirler Kontrolörü

DIŞ ÜLKELERE İŞGÜCÜ ŞEVKİNİN SOSYAL VE EKONOMİK HAYATIMIZDAKİ ETKİLERİ

TEMEİ, ESER II II II

TARİH BOYUNCA ANADOLU

8. SINIF T C İNKILAP TARİHİ VE ATATÜRKÇÜLÜK DERSİ

5. İşçi fazlasını, işveren fazlasını ve iş fazlasını şekil yardımıyla gösteriniz.

ULUSLARARASI FOLKLOR, KORO & ORKESTRA FESTİVALİ PARGA-YUNANİSTAN 4-8 Temmuz 2016

681 sayılı KHK ile milli savunma alanında yapılan değişiklikler

MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ MUSTAFA KEMAL İN SAMSUN A ÇIKIŞI GENELGELER KONGRELER

Hassas Tarım Teknolojileri

Çarşamba İzmir Basın Gündemi

Balkanlar da Nüfus Sayımları ve Kimlik Tartışması. Dr. Erhan Türbedar Dış Politika Analisti

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

IV.HAFTA XX.YÜZYIL BAŞLARINDA OSMANLI İMPARATORLUĞU

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

Mübadele Sürecinde Bazı Ada Halklarının Yaşamış Olduğu Sorunlar Üzerine Tespitler *1

Diyanet'in yaz Kur'an kursları bugün başladı

AKÇAKALE SINIR KAPISI NASIL AÇILDI?

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

2) İşte bunlar, diğer insanlardan ayrı bir ümmet (câmi'a) teşkil ederler.

Türkiye İstişare Toplantısı. Kıtalararası Lojistik Üssü Türkiye. Mersin

ECNEBİ MEMLEKETLERE GÖNDERİLECEK TALEBE HAKKINDA KANUN

SELANİK MEKTUBU (9) BAKİ SARISAKAL

Sayın Ahmet Davutoğlu na Yöneltilen Sorular 1) Bakanlık ve Başbakanlık yaptığınız süre içerisinde FETÖ örgütlenmesi hakkında resmi veya gayri resmi

Sevda Üzerine Mektup

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

Transkript:

ANADOLU DAN GİDEN RUMLAR BAKİ SARISAKAL

-Anadolu dan Giden Rumlar: Muhacirler Atinalılara (Haydut, Tembel) diyor. Atinalılar ise Muhacirlere (Vahşi) diyorlar. Bir taraf Cumhuriyeti, diğer tarafı Kralı istiyor. İzmir e dört mevsimde gidip gelen vapurların az çok çalkalandıkları Çandarlı nasıl bir beşik ise Pire ye gidip gelen vapurlar içinde Gambaduru dedikleri Altınburnu tıpkı öyle bocalanan bir denizdir. Mamafiye Pire ye ayak basıp da o sıcaklıkla karşılaşınca, insanın bu sayılı fırtınalara cevelengah olan denizde kalmayı tercih edeceği geliyor. Hava fırın ağzından çıkan yalaza benziyor. Pire Limanı Beş-altı saat kadar devam eden kavurucu sıcaktan ancak akşama doğru kurtulmak imkânı vardır. Buda yeni, eski ile Galikada denilen sahilde serin hava almak ile kabildir. Bu sene Atina ve Pire de sıcaklar (Samyeli) cehennemi tesirini gösteriyor. Tedricen zail olması memul bulunan hararet tesirini göstermesi dağların, taşların üzerinde bulunan bu iki şehre insanın ısınması ihtimali var. Susuzluktan Kerbela yı andıran Atina dan keşafet peyda eden halkın zaruri ihtiyaçlarından bulunan su beher nüfusu adeta birer damla isabet edecek derecede azdır. İtfaiye deniz suyundan istifade ediyor. Bu da bil tabi tam ve mükemmel bir şekilde olamıyor. Bundan bir ay önce altı-yedi yüz kadar muhacir evinin kül haline gelmesi de bunun en bariz delilidir. Hâlbuki bu muhacir evleri Atina nın civarında ve şehre pek yakın bir muhittedir. Otellerde banyo vardır. Fakat istihmam arzusunu izhar ederseniz elini ovuşturan otelci Suyumuz yoktur! mukabelesiyle mazeretini gösterir. Kademhanelerdeki tertibat iyi. Ancak susuzluktan bizar olan muhit bütün medeni tertibatı ikmal edilen otellere müstehzi kalıyor.

Atina Rum Mülteciler İçecek su Marusaki denilen bir köyden tedarik ediliyor. Marusaki suyu vaktiyle isale etmişlerdir. Dört okkalık bir testi beş Drahmi ye satılıyor. Günden güne artan nüfusun zaruri ihtiyaçlarını tatmin eylemek üzere teşkil eden bir şirket şehre milyonlarca lira sarfıyla iki seneye kadar su getirmeyi taahhüt ederek işe başlamıştır. Siyasi ihtilalcılar, fırka ihtirasları bu memleketi kemirmekte iken temerkuz kabinesinin meydana gelmesiyle bir az asude yürüyen hükümet son günlerde yine fırkaları birbirine sokacak derecede had ve vaziyet ihdaş etmiştir. İstifraza doğru atılan adımlar burada ihtiras ve fırka münahazaları yüzünden hiç tesirsiz kalıyor. Dört heyet nazırı bırakıp çıkan üç nazırın istifa ettikleri şayiası gazetelerde uzun uzadıya dedikodulara zemin hazırladı. Yerliler ile Muhacirler arasında ki ezeli devam edeceğini istidlal eylemek kehanet olamaz. Velhasıl ve hiddet eflarla vatani gayelere doğru yürümek bu içtimai zümreye az zamanda nasip olmayacaktır. Bitaraf bir Alman müşahidin gazetesine bu memleket ve bu memleket halkı ile meseleleri hakkında yazdığı intibaları kısmen tercüme ettirerek takdim ediyorum: Alman müşahidi diyor ki: Lozan da Kıristof Nansen in teklifi üzerine Trüklerle- Yunanlılar mübadeleye karar vermişlerdi. Bu anlaşma üzerine 300 bin Türk, Yunanistan dan Türkiye ye ve bir milyon kadar Rum Ortodoks da Türkiye den Yunanistan a hicret etmişlerdir. Bu muhaceret ve mübadele son harbin zaruri neticesi değildir. Mübadeleden beş asır evvel Keserkes tarafından başlatılmış olan harp 1922 senesinde Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından intaç edilen eski mücadelelerin neticesidir. Mustafa Kemal Paşa nın siyasi, askeri dehası ile meydana gelen bu vaziyet Yunanistan için hakikaten pek büyük bir hezimet, mağlubiyettir. Yunanistan a pek ağır gelen bu mağlubiyetin acısı ne kadar acı olursa olsun bitarafane düşünülürse neticeden Yunanistan ın memnun olması icap eder. Çünkü siyasi, milli nokta-i nazarından Yunanistan o kadar büyük ve mühim faydalar temin etmiş bulunuyor ki: Bu istifadenin azimet vahşetini Yunanistan ancak laakal on senelik bir müddetin ikmalinden sonra kavrayacaktır.

Elyevm ilk semerelerini gösteren bu istifadeler üzerine Yunanistan için göstermek lazımdır. Yunanistan için ihtirasata kapılıp da çılgınlık göstermemek şartıyla uzun müddet harp tehlikesi uzun müddet yok demektir. Türkiye ile sorun teşkil edebilecek bir yön kalmamış gibidir. Yunanistan ın tamamen Türkleşmiş olan Asya-i Suğra üzerinde hiçbir ümit beslemesine ihtimal verilemez. Türklerinde Yunanlılaştırılmış olan Makedonya ya karşı taarruz etmeleri hatırlarından bile geçmez. Yunanlıların bu şartlar dahilinde endişe edecekleri bir hudut kalmış ise bu da Sırp ve Arnavut cephesidir. Bugünkü Yunanistan hukuku belki Yunanlıları tatmin edemez. Fakat hakikat halde Yunanlılar ve İslavlar arasında hududa ilmen, amilen, tamamen muvaffaktır. Yunanistan ın bu gün milliyet meselesinden kurtulmuş bir hükümet sayılır. Yüz bin Yahudi, iki yüz bin Arnavut tan başka bütün nüfusu Rum dur. Rum Mülteciler Ahalinin yüzde 96 sı bir ırka mensuptur. Yalnız olsa olsa Yunanistan a yeni gelen muhacirlerin yerli ahaliyi temsil etmesini beklemek lazımdır. Bu temin edildikten sonra milli vahdetin faydaları daha iyi idrak olunabilecektir. Bu günkü vaziyete göre vahdet rabıtaları her yerde o kadar kuvvetli değildir, zayıftır. Muhacirler her taraftan gelen Rumlardan oluşuyor. İstanbul-İzmir Rumlarından başka Pontus, Trakya, Bulgaristan köylüleri, Rusya dan, Bolşeviklerden kaçan, iltica eden Rumlar anavatana kavuşmuşlardır. Bunlar arasındaki ilişkiler görünüşe göre pek zayıftır. Anadolu dan gelen on binlerce Rum, Yunancaya vakıf değildir. Her tarafta dağınık yaşayan Rumlar, dini husustaki adet ve telkinatı, ırki telkinattan başkadır. Bunlar bir kuvvet ile birbirlerine bağlı değildirler. Bugün bunları yalnız müşterek elem ve müşterek ümidi, birbirine bağlıyor. Bu hakikati mantıken kabul etmemekle beraber incelememizde görünüyor ki yerli ahali ile muhacirler arasında tezat ve ihtilaf tevellüt eden noktalar, hadiseler eksik değildir. En çok münakaşa zemini köylerdeki arazi ihtilafıdır. Eski Türkiye de olduğu gibi Yunanistan da da köylerde arazi tamamıyla yazılmamıştır.

Türk Mübadiller Noksandır. 1923 te Türkler Yunanistan dan hareket ettikleri zaman metruk arazi aylarca, bir sene müddetle sahipsiz kalmıştır. Yerli ahali bu metruk araziye peyderpey yerleşmişlerdir. Bilahare mübadele yoluyla gelen Rumlara bu metruk arazi tahsis edildiği vakit yerli mütecavizler arazinin kendilerine ait bulunduğunu vaktiyle Türkler tarafından zorla zapt edildiğini iddia eylemişlerdir. Bu ifade ve iddialarını yerli şahitlerle teyit ve ispata kıyam ettiklerinden hükümet müşkül bir vaziyette kalmıştır. Şehirlerde ise yerli ve muhacirler arasındaki ilişkiler göze çarpacak derecededir. Atinalı bir Rum un medeni seviyesi, Anadolu dan gelen Rumlardan farklıdır. Atinalılar, Anadolu dan gelen Rumlara kuşkuyla bakmaktadırlar. Esasen Anadolu Rumlarına Türk Tohumu diye Atinalıların hayat tarzları ile taban tabana zıt hayat tarzı olan Anadolu Rumlarını vahşet ile yad ettikleri görülüyor. Anadolu Rumları ise Atinalılara Haydut, Tembel! diye mukabelede bulunuyorlar. Edebi, içtimai müessesatı Anadolu Rumlarına çok gören Atinalılar, siyasi umde ve akide itibarıyla da zıddıyet kamile içindedirler. Atinalılar Krallık istiyor. Anadolular ise Cumhuriyetçilerdir. Bu fikri kanaat ile de birbirlerine iştirak edemeyen zümreler arasında dedikodu eksik değildir. Atinalılar Anadolu dan gelenlere manidar nazarlarla bakıyorlar. Muhacirler ise yerlilere duygusuz, iş bilmez siyasette menfaat arar olduklarını söylüyorlar. Bütün bu ruhi tezatlar efkâr siyasiyedeki mübayenet ile bir kat iştidat eylemektedir. Muhacirler bila istisna Venizolisttir. Kral taraftarı olan Atinalılar ise Yunanistan ın harbe girmesini ve mağlubiyetine münhasıran Venizolasa atfetmekte ve Yunanistan ın felakete sevkine bu zatın sebep olduğunu iddia eylemektedirler. Siyasi tezat ve ihtilaflardan daha mühim ve amil iktisadi mahiyette etmektedir. Yerliler: Muhacirler ekmeğimize mani oluyor, diye şikâyet etmektedirler. Bu şikâyetler vaktiyle Viyana, Berlin muhacirlerle dolu olduğu zamanda oralarda dahi işitilmekte idi. Atinalıların bu şikâyeti bir dereceye kadar haklıdır. İşsiz, güçsüz, mekânsız olan Rum mültecileri ellerine geçirebildikleri ve yerlilerin tenezzül etmediği her işe dört elle sarılmaktadırlar. Bu da tabiidir.

(Sinekbormus) dedikleri muhacir muhitinde (Kokonya) (Vebrun) mıntıkalarında mültecilerden yüzde on beş nispetinde azami işsiz varsa Atinalılardan bu miktar yüzde yirmi beşe tecavüz eyliyor. Mülteci Rumlar inşaat ve ağır hizmetlerde 30 ile 40 Drahmiye razı oluyırlar. Geçen sene bundan daha ehven ücretle çalıştıkları görülmüştür. Hâlbuki Atinalı bir amele ayni iş için elli Drahmiden aşağıya tenezzül edemez. Sanayideki amele ücretleri de bu nispete pek yakındır. Müşahidin mütalaaları uzundur. Bu intibalar ve müşahadelere bizimde alakadar olmaklığımız icap eder. Nazarı dikkatimizi celp eden iktisadi hareketi temin için Cemiyeti Akvamın ifrazatı devam etmektedirler. Bu muzahereti milliye Yunanistan da Drahmi muvazenesi temine de matuftur. Nalbant oğlu Muhammet Azmi 1 Rum Mülteciler Rum Mülteciler 1 Vakit Sayı: 3470