Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa ya ilk misyoner bir

Benzer belgeler
Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa ya ilk misyoner bir

STEPHANIE DOWRICK Stephanie Dowrick, uluslararası çapta beğeniyle okunan ve çok satan Intimacy and Solitude (The Women s Press, 1992) ve The Intimacy

PIERRE KLOSSOWSKI 1905 doğumlu Fransız yazar, düşünür, çevirmen ve sanatçı. Marquis de Sade ve Friedrich Nietzsche üzerine yaptığı kapsamlı

Dr. Brandy Engler & David Rensin. Divanımdaki Erkekler Gerçek Seks, Aşk ve Psikoterapi Hikâyeleri

Pascal Bruckner. ÖMÜR BOYU ESENLİK Mutluluk Ödevi Üzerine Bir Deneme

Ayrıntı: 948 Lacivert Kitaplar Dizisi: 43 Tembellik Hakkı 1848 Çalışma Hakkı nın Çürütülmesi Paul Lafargue Kitabın Özgün Adı Le Droit à la Paresse

ADAM PHILLIPS Adam Phillips, Londra daki Wolverton Gardens Çocuk ve Aile Danışmanlığı Merkezi nde Çocuk Psikoterapisi Bölümü başkanıdır.

Ayrıntı: 812 Lacivert Kitaplar Dizisi: 41. Çokaşklılık Bir Hatırlama Thomas Schroedter & Christina Vetter. Kitabın Özgün Adı Polyamory Eine Erinnerung

MATTHIJS VAN BOXSEL 1957 yılında Amsterdam da doğan Matthijs van Boxsel Amsterdam Üniversitesi Hollanda Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü, Immanuel Kant

JEAN BAUDRILLARD 1929 yılında Reims de doğan Baudrillard, meslek yaşamında ilk önce Almanca öğretmenliği yapmış ve 1966 yılında Nanterre Üniversitesi

CHARLIE CAMPBELL Londra da doğmuş, gençliğini Paris te geçirmiş ve yine Londra ya dönüp University College London dan mezun olmuştur.

PYOTR KROPOTKIN (9 Aralık Şubat 1921): Rusya daki anarşist hareketin en önemli temsilcilerinden olan Kropotkin bütün hayatını merkezi devlet

ADRIANNE BLUE BBC ve Kanal 4, Adrianne Blue nun dünya çapında bir öpüşme uzmanı olduğunu söylüyor. Yıllarca Sunday Times gazetesinde muhabir olarak

ADAM PHILLIPS Adam Phillips, Londra daki Wolverton Gardens Çocuk ve Aile Danışmanlığı Merkezi nde Çocuk Psikoterapisi Bölümü başkanıdır.

ADAM PHILLIPS Londra daki Wolverton Gardens Çocuk ve Aile Danışmanlığı Merkezi nde Çocuk Psikoterapisi Bölümü başkanıdır. Psikoterapinin yanı sıra,

EVE KOSOFSKY SEDGWICK Judith Butler la birlikte queer teorinin kurucusu sayılan Eve Kosofsky Sedgwick 2 Mayıs 1950 tarihinde doğmuş ve 12 Nisan 2009

DUBRAVKA UGRESİÇ 27 Mart 1949 da, eski Yugoslavya yeni Hırvatistan sınırları içindeki Kutina da doğmuştur. Zagreb Üniversitesi, Güzel Sanatlar

"Körfez Savaşı" sırasında Fransız televizyonunda görüşlerine en çok başvurulan

JEAN BAUDRILLARD Çağımızın önde gelen entelektüel figürlerinden, Fransız felsefeci ve toplumbilimci, postmodern yönelimleriyle dikkat çeken toplum ve

Birinci Basım: İstanbul, Mayıs 2016 Baskı Adedi 2000 ISBN Sertifika No: 10704

Hal Niedzviecki 9 Ocak 1971 tarihinde, Ontario, Brockville de doğan Kanadalı romancı ve kültür eleştirmeni Hal Niedzviecki, Toronto Üniversitesi nde

Julian Barnes. Korkulacak Bir Şey Yok

Hans Christian Andersen Zeynep Atayman

DÜS. ÜN BAKALIM! Genç filozoflar için bir ilham kitabı. Peter Ekberg Sven Nordqvist DİNOZOR ÇOCUK

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Hans Christian Andersen Tahsin Yücel ( Ayşın Delibaş Eroğlu (

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

ilk izlenim her şey.

Ahmet Necdet (Sözer)

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız

Azrail in Bir Adama Bakması

HALİME YÜCEL 1994 ten bu yana çalıştığı Galatasaray Üniversitesi İletişim Fakültesi nde doçent olarak görev yapmaktadır. Reklam, siyasal reklam,

Dua edelim: I.Korintliler 1:30, Efesliler 2:10

SON MEKTUP Bir Aflk Hikâyesi. * André Gorz

Yapı Kredi Yayınları -???? Doğan Kardeş - 911

ISBN :

BAŞARILI ANNE-BABA OLMAK

AŞKIN ACABA HÂLİ. belki de tek şeydir insan ilişkileri. İki ayrı beynin, ruhun, fikrin arasındaki bu bağ, keskin

Melih Güler. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

İnsan Kaynakları Muhasebesi. Doç. Dr. Uğur Kaya

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Yayınevi Sertifika No: Yayın No: 220 HALİM SELİM İLE 40 HADİS

Hayata dair küçük notlar

SANAT SOSYOLOJİSİ GİRİŞ

MATBAACILIK OYUNCAĞI

SOSYAL MEDYA CANAVARI OLMAK İSTER MİSİN?

Sevgili Rotary Ailem merhaba,

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRKÇE Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Özdemir Asaf Yapıtları: Şiir: Etika: Öykü: Otokopi, Deneme: Çeviri:

KPSS EĞİTİM BİLİMLERİ 2019 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Tamamı Çözümlü DENEME E 65 D Ö U K. 80 soruda SORU

1. SINIF - 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME FORMU Öğretim Yılı

Üniversite Üzerine. Eğitim adı verilen şeyin aslında sadece ders kitaplarından, ezberlenmesi gereken

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

ERKEKLER ve Demografik Büyüklükler Hedef Kitle Tanımlamaları Yaşam Trendleri

ÜMİT GRACE SEYMUR İLE HAYATIN GİZEMLİ MİMARI, CENİN ADLI KİTABI ÜZERINE RÖPORTAJ

2015, Tudem Eğitim Hizmetleri San. Tic. A. Ş. 1476/1 Sok. No:10/51 Alsancak-Konak/İZMİR

TÜRK EDEBİYATINDA 26 DURAK 254 ŞAİR VE YAZAR

Adım-Soyadım:... Aşağıdaki parçayı okuyalım. Ardından soruları yanıtlayalım.

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

Limit, Türev ve İntegral. gibi LYS konularındaki problemlerini halletmek isteyenler için... ANTRENMANLARLA MATEMATİK. Dördüncü Kitap LYS

SANAT EĞİTİMİ ÜZERİNE. Doç. Dr. Mutlu ERBAY

Nilay Şanlı. Ümran Kargı

Etkinliğin konusu öğretmen tarafından bir soruyla açılır: Sizin düşmanınız var mı? Düşmanı olan birini tanıyor musunuz?

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

Mehmet Akif Ersoy; Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın? Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın! Mısralarını şehitlerimize, gazilerimize, en

LanguageCert AÜ TÖMER B2 TürkYet (Konuşma) Örnek Sınav 1

TEKİR NOKTALAMA İŞARETLERİNİ ÖĞRETİYOR

ÖYKÜLERİ Yayın no: 170 ADALET VE CESARET ÖYKÜLERİ

Örgütsel Politika ve Etik Olmayan Davranış Bildirimi

4. SINIF - 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Öğretim Yılı

TÜRK MEDENİ HUKUKUNDA ORGAN VE DOKU NAKLİNE İLİŞKİN BAZI HUKUKİ SORUNLAR

İçindekiler. Giriş. Bölüm 1: MINDFUCK ya da olasılıklarımız ve gerçek yaşamımız arasındaki boşluk 15

Yukarıda numaralanmış cümlelerden hangisi kanıtlanabilirlik açısından farklıdır?

Türk Dili 2 El Kitabı

HALKLA İLİŞKİLER YÖNETİMİNDE GÜNCEL KONULAR

Buse Akbulut. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

HENRI BERGSON 18 Ekim 1859 da Paris te doğdu, 4 Ocak 1941 de yine Paris te öldü. Babası Polonyalı zengin bir Yahudi ailesinden geliyordu, annesi de

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ

Korkulu Bir Gün Yalvaç Ural Rana Mermertaş

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

RADYO - TELEVİZYON MEVZUATI VE KONU İLE İLGİLİ YARGI KARARLARI

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü MÜZİK VE GÖSTERİ SANATLARI ALANI DRAMA KURS PROGRAMI

Yayına Hazırlayan: Levent Ünsaldı Redaksiyon: Barış Bakırlı Dizgi: İsmet Erdoğan Kapak: Gabrielle Gautier Ünsaldı - Ali İmren

Yay n No : 2404 flletme-ekonomi Dizisi : Bask Mart 2011 STANBUL ISBN

Sosyal Medya Toplum Araştırma

Çocuk Gündüz Bakımevi Evangelisch-lutherische Petrigemeinde

Çocuklar için Kutsal Kitap. sunar. Akıllı Kral Süleyman

Küçük Yaşar ın Öyküsü. Alucura Çayevi

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ ΤΟ ΕΞΕΤΑΣΤΙΚΟ ΔΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΤΕΛΕΙΤΑΙ ΑΠΟ ΕΞΙ ( 6 ) ΣΕΛΙΔΕΣ

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

İnci Hoca CÜMLEDE ANLAM 2

Alter Yay. Rek. Org.Tic. Ltd.Şti. Yayıncı Sertifika No:11483

3 YAŞ AYIN TEMASI. Cinsiyetim, adım, özelliklerim, görünümümdeki değişiklikler nelerdir?

Transkript:

Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse göğü delen anlamına gelir. Samoa ya ilk misyoner bir yelkenliyle gelmişti. Yerliler bu beyaz yelkenliyi ufukta bir delik olarak gördüler, beyaz adamın içinden çıkıp kendilerine geldiği bir delik. O, göğü delip geçmişti.

Ayrıntı: 4 Lacivert Kitaplar Dizisi: 14 Göğü Delen Adam Papalagi Kitabın Özgün Adı Der Papalagi Almanca'dan Çeviren Levent Tayla Yayıma Hazırlayan Can Kurultay Düzelti Sait Kızılırmak Verlag Tanner, Staehelin, İsviçre/1977 basımından çevrilmiştir. Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. İllüstrasyonlar Maxine van Eerd-Schenk Kapak İllüstrasyonu Sevinç Altan Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı ve Cilt Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Merkez Efendi Mah. Fazılpaşa Cad. No: 8/2 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85-576 00 66 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım İstanbul, 1988 On İkinci Basım 2014 Baskı Adedi 2000 ISBN 978-975-539-340-7 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basım Dağıtım San. ve Tic. A.Ş. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.: 3 Cağaloğlu - İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

Göğü Delen Adam Kabile Reisi Tuiavii nin Konuşması

LACİVERT KİTAPLAR SERİSİ İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA VERİLEN SÖZLER Darian Leader SEVGİNİN HALLERİ Stephanie Dowrick ÖPÜŞME Metafizikten Erotiğe Adrianne Blue KAHKAHA BENDEN YANA Sören Kierkegaard ARİSTOS Yaşam Üzerine Notlar John Fowles SALOME Yaşamı ve Yapıtları Angela Livingstone BAŞTAN ÇIKARMA ÜZERİNE Jean Baudrillard BENİ AYAKTA GÖMÜN Çingeneler ve Yolculukları Isabel Fonseca GECE Gece Hayatı, Gecenin Dili, Uyku ve Rüyalar A. Alvares COOL Bir Tavrın Anatomisi Dick Pountain & David Robins COOL ANILAR III - IV (1990-2000) Jean Baudrillard KENDİNİ ALDATMA Herbert Fingarette GÖĞÜ DELEN ADAM Papalagi ŞÖHRET Chris Rojek KÖTÜLÜĞÜN ŞEFFAFLIĞI Aşırı Fenomenler Üzerine Bir Deneme Jean Baudrillard APTALLIK ANSİKLOPEDİSİ Matthijs van Boxsel ÖPÜŞME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZERİNE Hayatın Didiklenmemiş Yanlarına Dair Psikanalitik Denemeler Adam Phillips KARŞILIKSIZ AŞK Kovalamak ve Kovalanmak Üzerine Gregory Dart BİR ÇİFT SÖZ Julian Barnes İMKÂNSIZ TAKAS Jean Baudrillard COOL ANILAR V (2000-2004) Jean Baudrillard MASUMİYETİN AYARTICILIĞI Pascal Bruckner SON MEKTUP Bir Aşk Hikâyesi André Gorz DİKİZLEME GÜNLÜĞÜ Hal Niedzviecki BEN ÖZELİM Hal Niedzviecki KORKULACAK BİR ŞEY YOK Julian Barnes ÖMÜR BOYU ESENLİK Mutluluk Ödevi Üzerine Bir Deneme Pascal Bruckner GÜNAH KEÇİSİ Charlie Campbell DİVANIMDAKİ ERKEKLER Dr. Brandy Engler & David Rensin AŞK ÜZERİNE BİR DİYALOG Eve Kosofsky Sedgwick

Papalagi yi okumak yetmez. Bizim içimizde küllenmiş olan duygularımızı yeniden canlandırmayı da öğrenmemiz gerek. Yayınlayanlar

İçindekiler Erich Scheurmann ın ön açıklaması...11 Papalagi nin etini örtmesi, çeşit çeşit kılıfları ve örtülerine dair...17 Taştan kutular, taş yarıklar, yine taştan adalar ve bunların arasında kalanlara dair...27 Yuvarlak metal ve ağır kâğıda dair...35 Papalagi nin şey leri onu yoksullaştırıyor...43 Papalagi nin hiç zamanı yok...52 Papalagi, Tanrı yı yoksullaştırmış...58 Büyük Ruh makineden daha güçlü...65 Papalagi nin mesleklerine ve onun içinde yolunu kaybetmesine dair...72 Yalancı yaşamlar mekânı ve bir sürü kâğıda dair...79 Düşünmenin ölümcül hastalığı...87 Papalagi, bizi kendi karanlığına çekmek istiyor...95 Bir biyografi denemesi: Erich Scheurmann 1878-1957...103

Erich Scheurmann ın Ön Açıklaması Bu konuşmayı 1 Avrupa da yayımlamak ya da bastırmak gibi bir niyeti kesinlikle yoktu Tuiavii nin. Bunlar sadece kendi Polinezyalı halkı için düşünülmüştü. Ben onun bilgisi dışında ve kuşkusuz ona rağmen bu yerlinin konuşmalarını Avrupa nın okur çevresine yine de aktarıyorsam bunun elbette bir nedeni var: Doğayla henüz iç içe bir insanın bizim kültürümüze hangi gözlerle baktığını öğrenmek biz beyazlar ve akıl insanları için bir değer taşı- 1. Gerçi Samoa daki Tiavea nın kabile reisi Tuiavii bu konuşmayı hiç yapmamıştır ama bir taslak şeklinde kendi yerli dilinde yazmıştır ve bu taslak Almancaya çevrilmiştir. 11

Göğü Delen Adam Lacivert Kitaplar yor olsa gerek. Kendimizi, artık yitirdiğimiz bir bakış açısıyla görme imkânı buluyoruz onun gözüyle baktığımızda. Kimi uygarlık tutkunları Tuiavii nin bakışını çocuksu, çocukça, hatta budalaca bulacaktır mutlaka; ama sağduyulu ve daha alçakgönüllü olan kimileri ise Tuiavii nin sözlerine katılacak ve kendilerini yeniden gözden geçirmeye mecbur hissedecektir. Çünkü onun bilgeliği herhangi bir eğitime değil, doğal bir yalınlığa dayanmaktadır. Bu konuşma, Güneydenizi nin tüm ilkel halklarına, kendilerini Avrupa anakarasının aydınlanmış halklarından koparma yolunda yapılmış bir çağrıdan başka bir şey değildir. Avrupa yı hiçe sayan Tuiavii, yerli atalarının Avrupa nın ışığıyla aydınlanmak gibi büyük bir yanılgıya düştüklerinin bilinci içinde sürdürdü yaşamını. Tıpkı ilk beyaz misyoneri, yüksek kayalardan Defolun gidin, sizi gidi pis iblisler! diyerek yelpazesiyle kovan Fagasalı bakire gibi o da, Avrupa nın kötü ruhu temsil ettiğini düşünüyordu; masumiyetini korumak isteyenlerin sakınması gereken yıkıcı ilke olduğunu. Tuiavii yi ilk tanıdığımda Avrupai dünyadan uzakta, dünyadan kopuk Upolu adasında huzur ve barış içinde yaşıyordu. Samoa takımadalarından birindeki Tiavea köyünün hâkimi ve büyük şefiydi. İlk bakışta iri cüsseli, ama sevimli bir dev izlenimi uyandırıyordu. Yaklaşık iki metre uzunluğundaydı ve olağanüstü güçlü bir yapısı vardı. Sesiyse bu görünümüne ters düşercesine bir kadınınki kadar ince ve yumuşaktı. Kalın kaşlarının gölgelediği çukura kaçmış gözleri biraz donuk ve durgun bakıyordu genelde; ama konuşmaya başladığında aniden değişiyor ve bir kor gibi yanıyor, derinliklerinde sevecen parıltılar görülüyordu. Bunlardan başka Tuiavii yi yerli kardeşlerinden ayıran 12

Göğü Delen Adam Lacivert Kitaplar bir şey de yoktu. O da kava sını 2 içiyor, sabah akşam lotoya 3 gidiyor, muz, kulkas kökü ve yerelması yiyor, halkının tüm gelenek ve göreneklerine uyuyordu. Evindeki hasırda, yarı kapalı gözlerle yatarken iç dünyasında neler olup bittiğini ve nelere ne tür açıklamalar aradığını yalnız en yakınları bilirdi. Yerliler, genellikle çocuklar gibi yalnızca duyularıyla algılayabildikleri alanda, geçmişi ve geleceği düşünmeksizin, ne kendine ne de uzak ya da yakın çevresine bakma gereği duymadan yaşarlarken, Tuiavii bu kuralı bozuyordu. Onda, ilkel halklarla aramızdaki en temel ayrım olan bilinç denen içsel güç vardı ve bu yanıyla bütün çevresinden bariz olarak farklıydı. Sanırım Tuiavii nin o uzak Avrupa yı tanıma isteği de bu olağanüstü yanından kaynaklanıyordu. Tuiavii, Maristen deki misyoner okulunda öğrenciyken doğan bu özlemini ancak yetişkin bir adam olduktan sonra giderebildi. O sıralar bütün Kıta yı dolaşan bir halkları seyretme grubu na katıldı ve büyük bir öğrenme açlığıyla birbiri ardına bütün ülkeleri gezerek bu ülkelerin sanat ve kültürleri hakkında ayrıntılı bilgiler edindi. Birçok kez, gözle görülemeyecek denli küçük ayrıntılar hakkındaki bilgilerinin sağlamlığı karşısında şaşkınlığa düştüm. Tuiavii, duygusallıktan ve önyargılardan tamamen uzaktı. Hiçbir şey onun gözünü kamaştıramaz, hiçbir söz onu gerçeklerden saptıramazdı. Gözlemlerinde kendi platformunu terk etmeden olguların özüne inmeyi biliyordu. Bir yılı aşkın bir süre onunla çok yakın bir ilişki içinde yaşadığım halde, (köy topluluğunun bir üyesiydim) onun bana açılması için, içimdeki Avrupalı yı yok etmemi, hatta 2. Kava çalılarının kökünden yapılan, Samoalılara özgü geleneksel bir halk içkisi. 3. İbadet. 13

Göğü Delen Adam Lacivert Kitaplar tümden unutarak dost olmamızı bekledim. Onun o yalın bilgeliğini paylaşabilecek denli olgunlaşıp; ona gülmeyeceğimden (böyle bir şeyi zaten hiçbir zaman yapmadım) emin oluncaya dek. Ancak bundan sonra bana notlarından kimi bölümleri aktardı. Bütün bunları hiçbir aşırılığa, hiçbir hitabet marifetine kaçmadan, sanki anlattıklarının hepsi tarihsel olaylarmış gibi okuyordu. Ama işte tam da bu tavrı nedeniyle söylenenler beni etkiliyor ve duyduklarımı aklımda tutma isteği doğuruyordu. Tuiavii, notlarını bana vermeye, ancak çok daha sonra razı oldu. Notların çevrilmesine, yayımlatmak amacıyla değil, yalnızca özel ilgim nedeniyle izin verdi. Bütün bu notlar, bir konuşmanın henüz tamamlanmamış taslakları halindeydi. Tuiavii bunlara hiçbir zaman başka bir gözle bakmadı. O, kafasındaki verileri düzenleyip sonuna dek netleştirdikten sonra Polinezya daki, kendi deyimiyle görevi uğrunda çalışmaya başlamak istiyordu. Ne yazık ki ben, onun bu olgunluk aşamasına ulaşmasını bekleyemeden Okyanusya dan ayrılmak zorunda kaldım. Çeviri sırasında özgün metnin ifadesine bağlı kalıp, metnin düzeninde hiçbir müdahaleye izin vermemeye hırsla uğraştıysam da anlatımın, gerek zenginliğinden gerekse de soluğundan ve dolaysızlığından çok şey yitirdiğinin bilincindeyim. Ama, ilkel bir dilin Almancalaştırılmasının, çocuksu denebilecek tanımlamaları bayağılaştırmadan aktarmanın güçlüğünü bilenler bu durumu hoşgörüyle karşılayacaklardır. Avrupalının edindiği tüm kültür değerlerine göre Tuiavii bir yanılgıdan ibarettir; o bir çıkmaz sokak, kültürsüz bir yerlidir. Eğer anlatılanlar alçakgönüllü bir yüreğin kendini elevermesi şeklinde olağanüstü bir yalınlıkla aktarılmış olmasaydı Avrupalı Tuiavii nin sözlerini 14

Göğü Delen Adam Lacivert Kitaplar küstahlık olarak değerlendirebilirdi. Gerçi onun halkına seslenişinde, onları beyazların büyüsünden kurtarmak üzere bir uyarı vardı, ama bunu elemin sesiyle yapıyordu; ve böylece güttüğü davanın temelinde kin değil insan sevgisi yattığını göstermiş oluyordu. Bize, ışığı getireceğinize inandırmıştınız, demişti son kez birlikte olduğumuzda, oysa sizin niyetiniz bizi de kendi karanlığınıza çekmekti! O, yaşamdaki nesneleri ve süreçleri, bir çocuğun doğruluğuyla ve gerçek sevgisiyle gözlemliyor, içerdiği çelişkileri ve ahlâki zaafları keşfediyor ve bunları sayıp dökerek anımsamaya çalıştıkça her biri bir deneyime dönüşüyordu. İnsanları kendilerinden koparan, düzmeceliğe ve doğaldışılığa sürükleyen Avrupa kültürünün değerinin nerede yattığını bir türlü anlayamıyordu. Derimizden, dış görünüşümüzden başlayarak önem atfettiğimiz tüm vasıflarımızı, baştan ayağa dek soyup ortaya dökerken, bu vasıfları Avrupa nın üslubunu dışlayarak ve sözü dolandırmadan tüm hoyratlığıyla sergileyen bir gösteri ortaya koyuyordu; öyle bir gösteri ki, yazara mı yoksa yazarın ele aldıklarına mı gülmeli kestirmek güç. Bana kalırsa Tuiavii nin konuşmasında, biz Avrupalılar için değerli olan ve bunları yayımlamayı anlamlı kılan şeyler, onun bu çocuksu açıksözlülüğünde ve hoyratlığında yatıyor. Dünya savaşı bizi de kendimizden kuşku duyar bir duruma sürükledi. Dünyamızı sorgulamaya, gerçeği ne kadar yakaladığımızı sormaya ve kültürümüzün kendi ideallerimizi gerçekleştirme yeteneğinden kuşku duymaya başladık. Bu nedenle, kendimizi bir kez olsun eğitilmiş ve kültürlü insanlar olarak görmeyi bir yana bırakalım. Tuiavii nin, eğitim yüzünden sağlığını yitirmemiş ve henüz doğal duygularını koruyan hataya açık bu Güneydenizi yerli- 15

sinin basit düşüncelerine ve bakış açısına kulak verelim. O, bizim tanrılarımızı kendi ellerimizle yok edip yerine ölü tabular koyduğumuz dünyamızı tanımamıza yardım ediyor. Erich Scheurmann 16