İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ KISALTMALAR DİZİNİ. FOTOĞRAFLAR, ŞEKİLLER ve HARİTALAR LİSTESİ GİRİŞ 1. Çalışmanın Amacı 2. Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi 2



Benzer belgeler
Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

PERŞEMBE PAZARI YENİLEME ALANI PROJESİ

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

SÜLEYMANİYE YENİLEME ALANI, 2. BÖLGE, 562 ADA, 11 PARSEL RESTİTÜSYON AÇIKLAMA RAPORU

TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE ve RESTORASYON DERSİ. Restitüsyon Rölöve Restorasyon Rehabilitasyon Renovasyon

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

FETİH SONRASI OSMANLI MİMARLIĞINDA KLASİK DÖNEM

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

Edirne Hanları - Kervansarayları. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

YILDIZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ - MİMARLIK BÖLÜMÜ RESTORASYON ANABİLİM DALI YERLEŞİM DOKULARININ ÇÖZÜMLENMESİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

PARK-BAHÇE VE PEYZAJ MİMARİSİ

MUĞLA-BODRUM-MERKEZ ESKİÇEŞME MAHALLESİ-BARDAKÇI MEVKİİ 9 PAFTA 14 ADA 70 ve 90 PARSELLER KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

YAPILARDA HASAR SYON - RESTORASYON PROJE DÜZENLEME ESASLARI. Yapılarda Hasar Tespiti-I Ögr. Grv. Mustafa KAVAL AKÜ.Afyon MYO.Đnşaat Prog.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI TARİHİ BAHÇELERDE RÖLÖVE VE RESTORASYON

TEKİRDAĞ- MALKARA. G-17-b-13-b PAFTA. Kültür Merkezi Alanı Oluşturulması ve Yeşil Alan Yer Değişikliği NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI EDİRNE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU K A R A R

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU


Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik

PROF. DR. İLKER ÖZDEMİR YRD. DOÇ. DR. OSMAN AYTEKİN

SANAT TARİHİ RAPORU II. TARİHÇE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ETÜD VE PROJELER DAİRE BAŞKANLIĞI TARİHİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ ZEYREK 2419 ADA

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

2419 ADA 45 PARSEL MİMARİ PROJE RAPORLARI

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Osmanlı Mimarisi ARCH 594 bahar

Muhteşem Pullu

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

ŞEYHÜLİSLÂMLIKTAKİ BİNALARIN MİMARÎ ÖZELLİKLERİ

Üst Ölçekli Planlar Mekansal Strateji Planı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

TÜRKİYE DE KORUMA VE YENİLEME UYGULAMALARI

Mimar Sinan ve İstanbul un Silueti Prof. Dr. Suphi SAATÇİ

Günümüzde 1. tepede Topkapı Sarayı, 2. tepede Nuruosmaniye Camisi, 3. tepede Süleymaniye Camisi, 4. tepede Fatih Camisi, 5. tepede Yavuz Sultan Selim

RESTORASYON ÇALIŞMALARI

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH BÖLÜMÜ LİSANSÜSTÜ PROGRAMLARI

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

KENTSEL DÖNÜŞÜM ARAÇLARINDAN BİRİ OLARAK HUKUK. Prof. Dr. Gürsel Öngören

Danıştay Başkanlığı na İletilmek Üzere. İstanbul İdari Mahkemesi Başkanlığı na;

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI EDİRNE KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU K A R A R

T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI İZMİR 1 NUMARALI KÜLTÜR VARLIKLARINI KORUMA BÖLGE KURULU KARAR

C. KORUMA AMAÇLI İMAR PLANI UYGULAMA KOŞULLARI

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Tarihi Yarımada yı İnci Gibi Süsleyen Camiler

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

Tel: (224) Tel iç hat: Faks: (224) Faks iç hat: temel terim, kavramlar.

içindekiler Bölüm I Planlama Sürecine İlişkin Öneriler... 15


Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 ULUDERE

İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRESİ BAŞKANLIĞI PLANLAMA ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ

Osmanlı nın ilk hastanesi:

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN TÜRBESİ

OKMEYDANI TARİHİ SİT ALANI DÖNEM ÖDEVİ

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS TANITIM FORMU

Mimar Sinan'ın Eserleri

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

MECLİS KARAR KAĞIDI. Karar Tarihi : Karar Numarası : 74

İZMİR İLİ, KONAK İLÇESİ, ALSANCAK MAHALLESİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

Konu: Askıdaki Plana İtiraz Tarih:

İSTANBUL DA, XIX. YÜZYIL OSMANLI MİMARLIĞINDA GÖRÜLEN AMPİR ÜSLUPTAKİ MADENİ ŞEBEKELER

BİNA ÖLÇEĞİNDE KORUMA TEKNİKLERİ

MİMAR SİNAN. Hazırlayan : Doç. Dr. Yavuz Unat. Mimar Sinan

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

İZMİR, TİRE, YAVUKLUOĞLU (YOĞURTLUOĞLU) KÜLLİYESİ

ĐSTANBUL DOLMABAHÇE SARAYI, SAAT KULESĐ VE CAMĐĐ TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

T.C. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ MESLEK YÜKSEKOKULU MİMARİ RESTORASYON PROGRAMI ÖN LİSANS DERS BİLGİ FORMU

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

BOSNA-HERSEK TEKİ KÜLTÜR, BİLİM VE EĞİTİM ÜZERİNDEKİ OSMANLI ETKİSİ: MEVCUT DURUM

İL: Mersin İLÇE: Tarsus KÖY/MAH.: Sofular SOKAK: 37 ve 42. Sokaklar

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

Trakya Kalkınma Ajansı. Tarihi Kentler Birliği Bilgi Notu

T.C. ŞIRNAK VALİLİĞİ 1990 SİLOPİ

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı. Anadolu Üniversitesi Yılı Side Kazısı Çalışmaları. (12 Temmuz-8 Eylül 2010)

ORDU SIRA NO İLÇESİ ADI SİT TÜRÜ 1 FATSA GAGA GÖLÜ 1.VE 3. DERECE DOĞAL SİT ALANI 2 MERKEZ

CAMİ MİMARİSİ EMEVİLER EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ EMEVİLER DEVRİ ENDÜLÜS EMEVİ DEVLETİ OSMANLI MİMARLIĞI

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

İstanbul dün, bugün, yarın. Doç. Dr. Meryem HAYIR KANAT

Transkript:

ÖNSÖZ İstanbul konumu sebebiyle hem ülkenin hem de dünyanın en önemli merkezlerinden biridir. En önemli medeniyetler bu topraklarda yeşermiş, gelişmiş ve izlerini bırakmıştır. Ticari, kültür, sanat, eğitim ve turizm merkezi olma özelliği ve birçok medeniyete başkentlik yapması sebebiyle İstanbul mimari açıdan en zengin anıtsal yapılarıyla evrensel bir kültür mozaiği oluşturmaktadır. Bu anıtsal yapıların korunması tarihsel bilincin oluşması açısından çok önemlidir. Bu yapıların başlıca örneklerinden biri Osmanlı İmparatorluğu dönemi yapıları olan külliyelerdir. Külliyelerin korunması için restitüsyon temelli üst ölçek kararların alınması gerekmektedir. Kurul arşivlerine bakıldığında, geniş kapsamlı bu tip çalışmalar bulunmamakta ancak kurul arşivlerinin de bu çalışmaların en önemli temel kaynaklarından birini oluşturduğu görülmektedir. Dolayısıyla, arşiv taramaları ile söz konusu yapı topluluklarının geçirdiği değişimler kronolojik olarak incelenerek gerçekleştirilmesi gerekli müdahaleler belirlenebilir, koruma kavramlarının yapılara etkisi görülebilir ve bu çalışmalar baz alınarak yapıların birbiri ile koordinasyonunu sağlayan ve korumanın sürdürebilir ve etkileşim içerisinde olmasını sağlayan projeler oluşturulabilinir. Tez konusu olarak seçilen Mimar Sinan ın en önemli eserlerinden biri olan Süleymaniye Külliyesi kurul arşivleri doğrultusunda değerlendirilmiş, arşiv taramaları ve incelemeleri neticesinde çözüm önerileri sunulmuştur. Bu çalışmada, değerli katkıları için Danışmanım Prof.Dr. Nur Urfalıoğlu na, Müdür Vekilim Cansu Sağlam Samuk a, katkılarından dolayı Süleymaniye Camii restorasyon uygulamasın da çalışan Restoratör Büşra Yıldırım a, iş arkadaşım Buket Baydemir e, benden yardımlarını ve desteğini esirgemeyen Volkan Akkaya ya ve hayatımın her döneminde bana yol göstererek yalnız bırakmayan aileme sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

ii

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ İÇİNDEKİLER KISALTMALAR DİZİNİ FOTOĞRAFLAR, ŞEKİLLER ve HARİTALAR LİSTESİ i iii v vi GİRİŞ 1 Çalışmanın Amacı 2 Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi 2 1. BÖLÜM SÜLEYMANİYE BÖLGESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 4 1.1. Bizans, Roma Dönemi 4 1.2. Latin İstilası ve Bizans İmparatorluğu Dönemi 9 1.2.1. Klasik Dönem Tanzimat Dönemi (1453-1839) 11 1.2.2. Tanzimat-Cumhuriyet Dönemi (1839-1923) 17 1.2.3. Cumhuriyet Dönemi Mevcut Durumu (1923-2012) 19 2. BÖLÜM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ NİN MİMARİSİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER 22 2.1. Mimar Sinan ın Etkisi 22 2.2. Vakıf Sistemi 26 2.2.1. Cumhuriyet Dönemi nde Vakıf Sisteminin Kaldırılması 33 3. BÖLÜM SÜLEYMANİYE KÜLLİYE SİNİN DÖNEM ANALİZLERİ 38 3.1. Süleymaniye Camii 45 3.1.1. 1556-1839 yılları arası 45 3.1.2. 1839-1940 yılları arası 53 3.1.3. 1940-2006 yılları arası 63 iii

3.1.4. 2006-2011 yılları arası 81 3.2. Evvel Medresesi 107 3.3. Sani Medresesi 127 3.4. Salis Medresesi 135 3.5. Rabi Medresesi 140 3.6. Tıp Medresesi 149 3.7. Darulkurra 168 3.8. Hazireler 170 3.8.1. Kanuni Sultan Süleyman Türbesi 173 3.8.2. Hürrem Sultan Türbesi 178 3.8.3. Mimar Sinan Türbesi ve Sebili 182 3.9. Darüşşifa 191 3.10. İmaret 198 3.11. Darulhadis Medresesi 207 3.12. Tabhane 216 3.13. Hamam 224 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ 229 KAYNAKÇA 236 ÖZET 242 ABSTRACT 245 ÖZGEÇMİŞ 248 iv

KISALTMALAR DİZİNİ GEEAYK Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu İBB İstanbul Büyükşehir Belediyesi KANİP Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı KUDEB Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü KVKBK Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu v

FOTOĞRAFLAR, ŞEKİLLER ve HARİTALAR LİSTESİ Birinci Bölümün Fotoğraf, Şekil ve Haritaları Harita 1.1 Yerleşimlerin Dönem Analizi... 5 Harita 1.2 Bizantion Dönemi Surlar... 6 Harita 1.3 Byzantion - Constantinus Dönemi Kent Surları... 7 Harita 1.4 Byzantion 450-1261 Yılları Arası İmar Faaliyetleri... 8 Harita 1.5 XV. Yüzyıl Fetih Öncesi İstanbul... 10 Harita 1.6 Eski Saray Matrakçı Nasuh (XVI. Yüzyıl)... 12 Harita 1.7 Konstantiniyye İstanbul - Kent Planı (1453-1520)... 13 Harita 1.8 Venedikli Giovanni Andrea Vavassore (Guadagnino) (1495-1572)... 13 Harita 1.9 İstanbul Kent Planı (1520-1603)... 15 Harita 1.10 İstanbul Kent Planı (1603-1730)... 16 İkinci Bölümün Fotoğraf, Şekil ve Haritaları Şekil 2.1 Kubbe Yapım Detayı... 24 Şekil 2.2 Kubbe Yapımı... 24 Şekil 2.3 Pandantif Detayı... 25 Şekil 2.4 Gergi Demiri Detayı... 25 Şekil 3.1 The Süleymaniye Mosque Mid 16.th. Century (M.Lorichs)... 40 Şekil 3.2 The Süleymaniye Mosque Mid 16.th. Century... 40 vi

Şekil 3.3 Camii Zemin Kat Planı... 46 Şekil 3.4 Cami Galeri Katı Üstü Kesiti... 46 Şekil 3.5 Kemer Üzengilerinde Kesit... 47 Şekil 3.6 Kubbe Kasnağı Kesit... 47 Şekil 3.7 Cami Hünkar Mahfili Pencere Tavan Süslemesi... 51 Şekil 3.8 Kurul Arşivinde Yer Alan Gazete Haberi (2010)... 82 Şekil 3.9 Harim Bezeme Programı ile İlgili Gazete Kupürü... 84 Şekil 3.10 Evvel Medresesi ve Sıbyan Mektebi Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 108 Şekil 3.11 Evvel Medresesi ve Sıbyan Mektebi Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 108 Şekil 3.12 Evvel Medresesi ve Sıbyan Mektebi Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 109 Şekil 3.13 Evvel Medresesi ve Sıbyan Mektebi Gravür (XVI. Yüzyıl)... 110 Şekil 3.14 Evvel Medresesi ve Sıbyan Mektebi Kesiti (1940)... 112 Şekil 3.15 Kanuni Medresesi Sokak (2007)... 115 Şekil 3.16 Süleymaniye Sokak (2007)... 115 Şekil 3.17 Evvel Medresesi, Arastası ve Dershanesi (2007)... 116 Şekil 3.18 Tiryakiler Caddesi Görünüşü (2007)... 116 Şekil 3.19 Sani Medresesi Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 128 Şekil 3.20 Sani Medresesi Görünüş (XVI. Yüzyıl)... 128 Şekil 3.21 Sani Medresesi Görünüş (XVI. Yüzyıl)... 129 Şekil 3.22 Sani Medresesi Plan Rölövesi (1940)... 130 Şekil 3.23 Salis Medresesi Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 136 Şekil 3.24 Dershane ve Avlu Revaklarının Görünümü (XVI. Yüzyıl)... 136 Şekil 3.25 Dershane ve Avlu Revaklarının Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 136 Şekil 3.26 Voyage Pittoresque de la Greece Paris (1782-1882)... 137 Şekil 3.27 Rabi ve Salis Medreselerinin İşaretlendiği Vaziyet Planı (1990)... 140 vii

Şekil 3.28 Voyage Pittoresque De La Greece Paris (1782-1882)... 141 Şekil 3.29 Tiryakiler Caddesi Dükkânlarının Kesiti (1940)... 142 Şekil 3.30 Tıp Medresesi Zemin Kat Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 150 Şekil 3.31 Tıp Medresesi Birinci Kat Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 150 Şekil 3.32 Tıp Medresesi Plan Rölövesi (1940)... 151 Şekil 3.33 Tıp Medresesi Restitüsyon Çalışması... 152 Şekil 3.34 Dönemsel İnşa Tarihlerini Gösteren Karar Eki Harita... 167 Şekil 3.35 Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 169 Şekil 3.36 Güney Aksı Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 169 Şekil 3.37 Güney Doğu Cephesi Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 169 Şekil 3.38 Hazireler Plan Şeması (2006)... 172 Şekil 3.39 Kanuni Sultan Süleyman Türbesi (2006)... 174 Şekil 3.40 William Henry Barrett (1809-1854)... 175 Şekil 3.41 Hürrem Sultan Türbesi Özgün Plan Şeması (2006)... 178 Şekil 3.42 Mimar Sinan Türbesi Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 182 Şekil 3.43 Mimar Sinan Türbesi Görünüş (XVI. Yüzyıl)... 182 Şekil 3.44 Mimar Sinan Türbesi Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 183 Şekil 3.45 Alman Mavileri Mimar Sinan Türbesi (1914)... 184 Şekil 3.46 Darüşşifa Zemin Kat Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 191 Şekil 3.47 Darüşşifa Şifahane Sokak ve İmaret Sokak Aksı Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 192 Şekil 3.48 Darüşşifa Şifahane Sokak Görünüş (XVI. Yüzyıl)... 192 Şekil 3.49 Darüşşifa Rölövesi (2006)... 194 Şekil 3.50 Darüşşifa Rölöve Kesiti (2006)... 194 Şekil 3.51 Darüşşifa Rölöve Şifahane Sokak tan Görünüş (2006)... 195 Şekil 3.52 İmaret Zemin Kat Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 198 viii

Şekil 3.53 İmaret Görünüş (XVI. Yüzyıl)... 199 Şekil 3.54 İmaret Kesit (XVI. Yüzyıl)... 199 Şekil 3.55 İmaret Bodrum Kat Plan Şeması (1940)... 200 Şekil 3.56 İmaret Zemin Kat Plan Şeması (1940)... 200 Şekil 3.57 İmaret Kesiti (2006)... 205 Şekil 3.58 Darulhadis Plan Şeması (16. Yüzyıl)... 208 Şekil 3.59 Dökmeciler Sokak Boyunca Sıralanan Odaların Kesiti (16. Yüzyıl)... 208 Şekil 3.60 Tek Bir Dükkanın Kesiti (XVI. Yüzyıl)... 208 Şekil 3.61 Dökmeciler Sokak Boyunca Sıralanan Odaların Kesiti (XIX. Yüzyıl)... 209 Şekil 3.62 Sıra Dükkânların XVI. Yüzyıl ile XIX. Yüzyıl Karşılaştırması... 209 Şekil 3.63 Medresede Yer Alan Ocak Görünüşü (XVI. Yüzyıl)... 217 Şekil 3.64 Medresede Yer Alan Ocak Görünüşü (XVI. Yüzyıl)... 218 Şekil 3.65 Medresede Yer Alan Ocak Görünüşü (XVI. Yüzyıl)... 218 Şekil 3.66 Medresede Yer Alan Ocak Planı (XVI. Yüzyıl)... 219 Şekil 3.67 Şifahane Sokak Doğrultusunda Gösterilen Kesiti (2002)... 222 Şekil 3.68 Hamam Zemin Kat Plan Şeması (XVI. Yüzyıl)... 225 Şekil 3.69 Hamam Görünüşü (XVI. Yüzyıl)... 225 Şekil 3.70 Hamam Zemin Kat Plan Şeması (XIX. Yüzyıl)... 226 Şekil 3.71 Hamam Cephe Görünüşü (XIX. Yüzyıl)... 226 Harita 1.1 Yerleşimlerin Dönem Analizi... 5 Harita 1.2 Bizantion Dönemi Surlar... 6 Harita 1.3 Byzantion - Constantinus Dönemi Kent Surları... 7 Harita 1.4 Byzantion 450-1261 Yılları Arası İmar Faaliyetleri... 8 Harita 1.5 XV. Yüzyıl Fetih Öncesi İstanbul... 10 ix

Harita 1.6 Eski Saray Matrakçı Nasuh (XVI. Yüzyıl)... 12 Harita 1.7 Konstantiniyye İstanbul - Kent Planı (1453-1520)... 13 Harita 1.8 Venedikli Giovanni Andrea Vavassore (Guadagnino) (1495-1572)... 13 Harita 1.9 İstanbul Kent Planı (1520-1603)... 15 Harita 1.10 İstanbul Kent Planı (1603-1730)... 16 Harita 2.1 Süleymaniye Külliyesi ve Çevresi Çalışması (1980)... 35 Harita 2.2 2011 Tarihli Mülkiyet Paftası (2011)... 36 Harita 3.1 Süleymaniye Külliyesi Kadastral Paftası (1847)... 42 Harita 3.2 Süleymaniye Külliyesi Alman Mavileri (1914)... 43 Harita 3.3 Süleymaniye Külliyesi Pervetitich (1935)... 43 Harita 3.4 Süleymaniye Külliyesi Kadastral Paftası (1908-1984)... 44 Harita 3.5 Evvel Medresesinin Vaziyet Planı (1994)... 122 Harita 3.6 Süleymaniye Külliyesi Pervetitich (1935)... 151 Harita 3.7 Kadastral Pafta (2006)... 187 Harita 3.8 Türbe Vaziyet Planı (2007)... 188 Harita 3.9 İmaret Yapısı Bodrum Kat Rölövesi (2006)... 202 Harita 3.10 İmaret Yapısı Zemin Kat Rölövesi (2006)... 202 x

GİRİŞ Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan a 1550-1557 yılları arasında yaptırılan Süleymaniye Külliyesi; İstanbul sınırları içerisinde Tarihi Yarımada bölgesinde yer almaktadır. Osmanlı İmparatorluğu nun en önemli yapılarından biri olan Süleymaniye Camii bugünde aynı önemini korumaktadır. Mimar Sinan'ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii Fatih Külliyesinden sonraki ikinci büyük külliyedir. Süleymaniye Camii ni merkez kabul edersek Evvel Medresesi, Sani Medresesi, Rabi Medresesi, Salis Medresesi, Tıp Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Hürrem Sultan Türbesi, Türbedar Odası, Bimarhane, Daruzziyafe, Darülhadis Medresesi, Tabhane, Mimar Sinan Türbesi, Sebili ile Süleymaniye hamamı yapısı külliyeyi oluşturan yapılar bütünüdür. Eski sarayın olduğu yerde, Tarihi Yarımada nın Haliç e hakim olan bir yamacında bulunan bu önemli birçok müdahale görmüştür. Örneğin; Külliyenin ana yapısını oluşturan Süleymaniye Camii nin yapılan araştırmaları sonucu, Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivine ve kurul arşivlerine baktığımızda, 19.yüzyılda ve 1940 yıllarında kapsamlı onarım gördüğü, 1950 yıllarında tamamen iskele kurulmadan yapılan bir onarım gördüğü, günümüze kadar resmi olmayan onarımlardan geçtiği ve en son 2012 tarihinde onarım gördüğü anlaşılmaktadır. Evvel Medresesi, Sani Medresesi, Rabi Medresesi, Salis Medresesi, Tıp Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Hürrem Sultan Türbesi, Türbedar Odası, Bimarhane, Darüzziyafe, Darülhadis Medresesi, Tabhane, Mimar Sinan Türbesi ve sebili ile hamam yapısının ise farklı dönemlerde onarımlar gördüğü, külliyenin bütün olarak onarım ve restorasyon görmediği anlaşılmaktadır.

Çalışmanın Amacı Külliye bütününde tarihsel süreç açısından geçirdiği dönemlerin incelenmesi, konumlandığı bölgenin tarihinin araştırılarak değişimlerinin irdelenmesi, kurul kararlarının incelenmesi ile restorasyon tasarım kriterlerinin oluşumuna zemin hazırlar. Bu çalışmanın amacı, sürdürülebilir korumanın sağlanması ve alanın kültürel bellek oluşumunda görsel kaynak oluşturabilmesi açısından, restorasyonu amaçlanan bir yapının veya alanın, tasarım verilerinde kullanım amacını saptamanın önemini Süleymaniye Külliyesi örneğinde göstermektir. Sürdürülebilir koruma, hâlihazırda devam eden işlevlerin günümüzün teknoloji ve kullanım ölçülerine uygun şekilde minimum müdahalelerle eklenmesi, işlevlerin kavramsal olarak hâlihazır donatılarla pekiştirilmesinin yapım sürecinden itibaren gerekliliği ile sağlanır. Bunun ışığında bu çalışmada, Süleymaniye Külliyesi nin tarihsel süreç içerisinde geçirdiği olumlu ve olumsuz işlev ve yapısal değişikliklerin ortaya çıkarılmasıyla Klasik dönem, Tanzimat, XX. Yüzyıl başı ve sonu dönem restitüsyonları belgelendirilmiştir. Koruma açısından, disiplinler arası bakış açısıyla, külliye bütünlüğü bozulmadan sokak dokularının korunması, yapıların birbiri ile koordinasyonu gibi üst ölçek kararlarının günümüze kadar yapılan restorasyon çalışmalarında ana müdahale kararları olarak dahil edilmemesinin olumsuz sonuçları öngörülerek, sürdürülebilir koruma ve gelecek nesillere Süleymaniye Külliyesi nin en özgün biçiminin görsel örnek olarak aktarılabilmesi için çözüm önerileri sunmak amaç edinilmiştir. Çalışmanın Kapsamı ve Yöntemi Bu çalışma, İstanbul silueti etkileyen en önemli yapılardan biri olan Süleymaniye Külliyesi nin yapımından itibaren geçirdiği müdahaleler tespit edilerek, külliyenin 2

öneminin gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılması ve yayılması amacıyla sürdürebilir korumanın ön planda tutulduğu çözüm önerileri sunmaktır. İstanbul kuruluşundan itibaren, stratejik konumundan dolayı Bizans, Roma, Osmanlı gibi medeniyetlere başkentlik yapmış, birçok önemli tarihsel değişimlerin merkezi olmuştur. Bu değişimler kentin fizyolojisini etkilerken, kente yaşam tarzlarından mimarisine kadar izlerini bırakmıştır. Öncelikle, anıt yapıların günümüze kadar geçirdiği müdahalelerin incelenmesi için, İstanbul un dokusunu etkileyen etkenler incelenmiştir. Bu sınıflama, dönemsel restitüsyonların oluşturulmasında birinci plandadır. Genel olarak, Tarihi Yarımada nın oluşumu ve etkilendiği medeniyetler incelenmiştir. Süleymaniye Külliyesi nin oluşumu ile Tarihi Yarımada nın durumu araştırılmıştır. Yapımından itibaren günümüze kadar etkilendiği dönemler saptanarak, bu dönemlerin mimari etkileri kurul arşivleri ışığında incelenmiştir. Bu süreçler, cami, Evvel Medresesi, Sani Medresesi, Rabi Medresesi, Salis Medresesi, Tıp Medresesi, Kanuni Sultan Süleyman Türbesi, Hürrem Sultan Türbesi, Türbedar Odası, Bimarhane, Daruzziyafe, Darülhadis Medresesi, Tabhane, Mimar Sinan Türbesi, Sebili ile Süleymaniye hamamı başlıkları altında kurulda yer alan kararlar incelenerek tarihsel kronolojileri çıkarılmıştır. Bu tespitler dönemsel restitüsyonlar için en önemli belgeleri oluşturmaktadır. Yapılan müdahaleler incelenerek, özgün durumu ve işlevlerinin belirlenmesi sürdürebilir koruma açısından yardımcı verilerden birini oluşturmaktadır. Kurul kararlarının incelenmesi, kurul fotoğrafları ile karar öncesi ve sonrasının değerlendirilmesi yapılmıştır ve rölövelerinde yer alan tahribatlar, değişimler ile başvuru öncesi durumu ile yapılan müdahaleler saptanmış ve belgelenmiştir. 3

1. BÖLÜM SÜLEYMANİYE BÖLGESİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ Süleymaniye bölgesinin tarihsel gelişiminin incelemesine başlamadan önce genel olarak İstanbul un tarihi incelenecektir. İstanbul da birçok medeniyet iz bırakmıştır. Bu medeniyetler Bizans, Roma, Osmanlı başlıkları altında incelenmiştir. Süleymaniye Bölgesinin yaşadığı mimari etkiler (Klasik- Tanzimat ve Cumhuriyet Mevcut başlıkları altında değerlendirilmiştir. 1.1. Bizans, Roma Dönemi İstanbul iskân tarihinin çok eskilere dayandığı bilinmektedir. Süleymaniye Bölgesi nin evveliyatının incelenerek iskân faaliyetlerinin araştırılması, Süleymaniye Bölgesi nin oluşumuna etkisi açısından değinilmesi gereken bir konudur. İlk yerleşim sürecinden Bizans İmparatorluğu na, Bizans İmparatorluğu ndan Osmanlı dönemine kadar geçen süreç olarak değerlendirilmiştir. Çalışmanın esas konusu, Osmanlı klasik dönemi ve günümüze kadar geçirdiği dönemlerin etkileridir. İstanbul un yerleşim tarihi M.Ö 6500 yıllarına dayanmaktadır. Yarım Burgaz mağarası civarında yapılan kazı sonuçları paleotik dönemi işaret etmektedir. Yenikapı da yapılan Avrupa ve Asya yı birbirine bağlayan Marmaray projesi sırasında ortaya çıkan verilere kadar ilk yerleşim bölgeleri Fikirtepe ve Pendik çevresi olarak tahmin edilmektedir. Ancak Karamut a (2009) göre, neolitik yerleşmelerde bulunan ahşap ve kemikten yapılmış aletlerin İstanbul un sekiz bin yol öncesi için çok önemli buluntulardır ve örnekleri Fikirtepe ve Pendik te rastlanan bu tür mimari ve küçük

buluntular İstanbul un tarihi yarımadadaki ilk çiftçi topluluklarının varlığını işaret etmektedir. Bu kazılarda otuz beşe yakın Byzantion teknesi bulunmuş, yapılan tespitlerde M.Ö 6500 yıllarına tekabül eden neolitik, kalkolitik ve demir çağı olarak adlandırılan evrelere ait seramik parçalarına rastlanmıştır. Kuban a (1998) göre, M.Ö. VIII. ya da M.Ö. VII. Yüzyılda Megaralılar küçük tekneleriyle Ege ve Marmara kıyılarını izleyerek Boğaz ın girişine ne yerleşmişlerdir. Haliç ise Akdeniz deki en güvenli iç limandır. Megaralıların Haliç kıyısına yerleşmesiyle Byzantion kenti oluşmuştur. Harita 1.1 Yerleşimlerin Dönem Analizi (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) Kuban a (1998) göre, M.S.196'da Byzantion Roma İmparatorluğu'nun etkisiyle Latinleştirme dönemine girmeye başlar ve Byzantium adını alır. Byzantion un surları Severus döneminde genişlemiştir. Kent surları, bugünkü Eminönü Meydanından başlayıp güneye doğru yükselerek ve kentin ana kapısının Trakya düzlüğüne açıldığı geç dönem Constantinus Forumu dolaylarında tepeye ulaşmaktadır. Kentin içinde Agora nın portikoları yeniden yapılmış ve Agora dan ana kapıya uzanan yeni bir yol 5

(Mese) açılmıştır. Bu yol ve uzantıları, modern çağa kadar tarihsel kentin bel kemiğini oluşturmuştur. Severus un inşa döneminin en önemli yapısı Hippodrom olmakla birlikte, yapı I. Constantinus Dönemine değin bitirilememiştir. Bugün neredeyse bütün fiziksel varlığını yitirmiş olan Byzantion, bugünün İstanbul un da özgün yerleşmeyi çağrıştıran önemli sayıda topoğrafık işaret aracılığıyla yaşamının anılarını sürdürmektedir (Harita 1.1). Harita 1.2 Bizantion Dönemi Surlar (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) Severus döneminde Süleymaniye bölgesinin mezarlık olduğu görülmektedir. (Harita 1.2) M.S.200-300 yılları arasında Constantinus un kazandığı zaferler ile kent Roma İmparatorluğu nun başkenti olarak benimsenmiştir. Bu zaferin ardından Constantinus tek imparator olarak başkenti Byzantion a taşımaya karar vermiştir. Müller e (1998) göre, yeni başkentin kurulması ve yeniden inşa edilmesi tarihin en önemli kararlarından biridir. Constantinus un kenti olarak adlandırılan bu kent, Bizans ın başkentliğini 6

yapmıştır. Kentin kuruluşu ve planlaması II. Constantinus döneminde olur. Harita 1.3 Byzantion - Constantinus Dönemi Kent Surları (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998) Constantinus döneminde yapılaşmanın batıya doğru kaydığı görülmektedir. (Harita 1.3). Bu genişlemeye paralel olarak, Severus un yaptırdığı ve daha sonra Mese adı verilen, kenti ortasından yarıp geçen revaklı ana cadde de batı yönüne doğru uzatılmıştır. Bu yol üzerinde, antik kentin son bulduğu noktanın az ötesinde, Constantinus forumu inşa edilmiştir Forumun orta yerine üzerinde Constantinus un dev bir heykelini taşıyan sütun dikilmiştir. (Çemberlitaş) Aynı caddenin üstünde, Constantinus Forumu nun yaklaşık 1,2 km batısında, Capitol yer almaktadır. Constantinus, daha önce Severus un başlattığı ve kendisinin büyüterek yapımını tamamlattığı hippodroma ilave olarak, büyük saray ve senato binası da yaptırmıştır. 7

Kuban a (1998) göre, Valens kendi adıyla anılan su kemerini tamamlayarak, M.S.393 te Tauri formunu yaptırmış ve M.S.403 te arkadois forumunu tamamlamıştır. M.S IV. Yüzyılın sonunda nüfusun artmasıyla Haliç ve Marmara kıyılarında yeni mahalleler kurulmuştur. Teodios döneminde ikinci surlar inşa edilmiştir. Bu sur sisteminin planını, kentin nüfus artışından çok, arazinin doğal yapısı ve savunma zorunluluklarını belirlemiştir. Constantinus surları ile yeni surlar arasındaki alan kent tarihinin hiçbir döneminde tam dolmamıştır. İmar faaliyetlerinin büyük ölçüde tamamlanmasının ardından, Janin e göre, M.S.330 yılında yeni Roma nın başkenti olarak ilan edilen şehir, on dört yerleşim bölgesine ayrılmıştır. Bu bölgelerden VIII. sinin içerisinde kalan Süleymaniye ve çevresinin Oxeia (Sivriada) adıyla anıldığı ve Süleymaniye Camii nin bulunduğu alanda Aziz Artemios a adanmış bir kilisenin bulunduğu iddia edilmektedir. Harita 1.4 Byzantion 450-1261 Yılları Arası İmar Faaliyetleri (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998) 8

450-1261 yılları arasında I. İustinianos tarafından imar faaliyetlerinin hızla devam ettiği Harita 1.4 te görülmektedir. En önemli yapı Ayasofya dır. Kuban a (1998) göre, 13 Mayıs 559 yılında Nerion da (Sirkeci-Yeni Camii ve çevresi) başlayan ve Philadelphion a kadar yayılan yangın, muhtemel Süleymaniye Bölgesini de etkilemiştir. Üçüncü tepenin yakınında ve pek çok yolun birleştiği yerde bulunan Tauri forumu, şehrin en büyük meydanlarındandır. Bugünkü Vezneciler Kız Yurdu civarındaki V-VI yüzyıla ait hamam ile sarnıç; yakınındaki Kalender hane Camii (Akaleptos Ton Diakonissa Kilisesi) ile Bizans dönemine ait su maskemi Süleymaniye yakınındaki önemli yapılardan bazılarıdır. Ortaçağ Bizans başkenti olarak adlandırılan bölge de Süleymaniye bölgesinin yer aldığı üçüncü tepeye ilişkin ciddi veriler maalesef yoktur. Ortodoks mezhebinin zaferinden sonra manastırların sayısı da arttığından Lykos vadisi ve kentin yerleşmemiş alanları da manastırlarla doldurulmuştur. Bunlar büyük olasılıkla, kentsel fizyonomisine çarpıcı bir özellik katmış olmalıdır. 1.2. Latin İstilası ve Bizans İmparatorluğu Dönemi Tarihsel açıdan baktığımızda mimari olarak kenti etkileyen en önemli unsurlardan biridir istilalardır. 1261 yılına kadar devam eden Orta Bizans dönemi 1204 yılında başlayan Haçlı seferlerine kadar sürer. Süleymaniye Bölgesinin yerleşimine ilişkin net bir ifade yer almamaktadır. 1204 yılında yapılan Latin istilası sonucunda kent çok fazla tahrip olmuş ve neredeyse tamamen yağmalanmıştır. Haçlılar tarafından kamu alanlarını bezeyen bütün anıtlar, revaklar ve Hipodrom talan edilmiştir. Latinler kentte hiçbir yapım etkinliğinde bulunmamışlar yalnızca bazı Bizans kiliselerini Katolik kültürüne tahsis etmişlerdir. Constantinopolis, 1261 yılında Bizans tarafından teslim alınmıştır. Kent harabeye dönmüştür, yangınlar sonucu bütün mahalleler oturulamaz hale gelmiştir. Kuban a (1998) göre, Bizans İmparatorluğu nun artık neredeyse başkentlik sınırlarına küçüldüğü son yıllarında, 9

Constantopolis i ayakta tutmaya yardım eden üç unsur; savunması için surlar, tinsel enerjisi için manastırlar ve günlük gereksinimleri için deniz ve limanlardır. Harita 1.5 XV. Yüzyıl Fetih Öncesi İstanbul (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) Bu dönemde parlak dönemlerinden kalma manastır, şapel gibi dini yapıların onarımları ve konstrüksiyonlarına ağırlık verilmiştir. Harita 1.5 te görüldüğü üzere fetih öncesinde Levantenlerin, ticareti elinde tutan Cenevizliler ile Venediklilerin oluşturduğu Galata bölgesi değer kazanmaya başlamıştır. İstanbul, kentin kuruluşuna temel teşkil eden anlam dünyasına göre yedi tepeli bir kenttir. Özgencil e (2008) göre, İstanbul topografyası incelendiğinde, kentin üç tepeli olduğu görülür. 10

1.2.1. Klasik Dönem Tanzimat Dönemi (1453-1839) 1453 yılında Konstantinopolis Osmanlıların eline geçmiştir. İslami etkilerin yavaş yavaş kendini gösterdiği bu süreçte kent Konstantiniyye olarak ifade edilmeye başlanmıştır. İmar faaliyetleri on yıl gibi bir süre içerisinde hız kazanmaya başlamıştır. Fetih ile birlikte ilk olarak Ayasofya ele alınmıştır ve kiliseden camiye dönüştürülmüştür. İslam kentlerinin en önemli özelliği cami ve çevresinde oluşan yaşam alanlarıdır. Genim e (1998) göre, Fatih, İstanbul u 29 Mayıs 1453 günü fetheder. Oldukça tenha olan şehir kısa sürede yoğun bir iskâna tabi tutulur. Ancak, XV. yüzyıl içinde şehrin kimliğinde önemli değişiklikler yapılmamıştır. Bu dönemde, Ayasofya ya iki minare eklenmesi, On iki Havari Kilisesi yerine yapılan Eski Fatih Camii, Tauri nin bir kısmı üzerine yapılan Eski Saray, ikinci tepe yamaçlarına inşa edilen Mahmutpaşa Camii, Atik Ali Paşa Camii, Davutpaşa Camii, Koca Mustafa Paşa Camii, Yedikule şehrin kimliğini değiştirmeye yönelik faaliyetlerdir. Bütün bunlara rağmen uzun yıllar terk edilen şehrin tam olarak iskân edildiği söylenemez, İstanbul un yeniden bir dünya şehri olarak ortaya çıkması ve Bizans şehri görünümünden sıyrılarak, Türk/İslam şehri kimliğine sahip olması XVI. yüzyılda gerçekleşir. Ayverdi ye (1989) göre, 1453-1481 arasında İstanbul da 300 büyük yapı inşa edilmiştir. Fatih dönemi Süleymaniye bölgesinde Eski Saray yer almaktadır. Kuban a (1998) göre, imparatorluk sarayı olan Eski Saray, Tauri Forumu'nun kuzeyinde inşa edilmiştir. Türk tarihçilerinin, XVI. yüzyıla değin asıl saray işlevi gören ve XIX. yüzyıla kadar ayakta kalan bu ilk sarayla ilgili, geçerli hiçbir bilgi vermemesi ilginç olduğu kadar da tipiktir. Eski Sarayın etkileyici bir çevre duvarı sistemi bulunmaktadır. Sarayda sultanın iki yüzden fazla cariyesi ve hizmetkârı yaşamaktadır. Duvarlarda iki kapıdan biri her zaman kapalıdır. Eski Saray sultanın yakın hareminden çıkan kadınların gönderildiği yer olduğundan sürekli 11

onarılmaktadır. Kenti betimleyen bütün eski minyatürlerde Eski Saray duvarları görülür. Harita 1.6 Eski Saray Matrakçı Nasuh (XVI. Yüzyıl) (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) Eski sarayın iç ve dış duvarları arasında bahçeler vardır. İç duvarların içinde de pavyonlar ya da daireler görülür. 1617 yılında meydana gelen büyük yangında ağır zarar gören saray yeniden onarılmıştır. Yine de Eski Saray'ın sınırları ve biçimi kentin tarihi ve topografyasıyla ilgili çözülemeyen sorunlardan biri olarak kalmıştır. Yüksek duvarlarla çevrili dört yüz yıl ayakta kalan bir sarayın bu denli gizli olması büyük olasılıkla Harem-i Hümayun ün ikinci konutu olmasından kaynaklanmıştır (Harita 1.6). 12

Harita 1.7 Konstantiniyye İstanbul - Kent Planı (1453-1520) (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN,1998.) Harita 1.7 de Kapalıçarşı yı oluşturan Bedesten ve Eski Saray görülmektedir. Fatih in ölümünden sonra Kanuni Sultan Süleyman a kadar olan dönemde Marmara surlarının olduğu kısma doğru imar faaliyetleri yoğundur. Harita 1.8 Venedikli Giovanni Andrea Vavassore (Guadagnino) (1495-1572) (Kaynak: Kentin Anlam Haritaları Gravürlerde İstanbul, Kuş Bakışı Kent Betimlemeleri, İstanbul Ticaret Odası Yayınları, 2008) 13

Mango ya (2005) göre, Harita 1.8 de yer alan gravür, Gentile Bellini tarafından çizilen ancak kaybolan bir resme dayanmakta ve 1480 yılına tarihlenmektedir. Özgencil e (1998) göre, gravürün fetihten sonrasını yansıttığı kesin olmakla birlikte, kentin betimlendiği tarih tartışmalıdır. Fatih Külliyesi yanında Eski Saray ve Saray-ı Cedid resmedilmiş olması nedeniyle gravürün en erken Eski Saray ın inşasının tamamlandığı tarih olan 1457-1458 den ve Topkapı Sarayı nın inşasının başlangıcından sonrasını betimlediği açıktır. Gravürde Çinili Köşk te dâhil olmak üzere Topkapı sarayı ortaya çıkmış durumdadır. Her ne kadar Evliya Çelebi Kanuni Sultan Süleyman ın eski sarayı bir dış duvar ile kuşattığını söylese de gravürün betimlediği tarihin Kanuni devrine (1520-1566) rastlaması mümkün görünmediğinden, bu betimleme Eski Saray ın önceden de iki sıra duvar ile çevrelendiği yönünde bir kanıt sayılabilir. Öte yandan, Eski Saray ın güneybatı köşesinde Teodosius sütunu açıkça gösterilmektedir. Süleymaniye Bölgesini etkileyen en önemli dönem 1520-1603 yıllarını kapsayan XVI. Yüzyıl Kanuni Sultan Süleyman dönemidir. Süleymaniye Külliyesi ni yaptıran Kanuni Sultan Süleyman Yavuz Selim ile Hafsa Sultan'ın oğludur. Doğum tarihini 27 Nisan 1495 olarak veren kaynaklar da vardır. Fetret Devri'nde (1403-1413) Emir Süleyman'ın tartışmalı hükümdarlığı dikkate alındığında II. Süleyman, yasa koyuculuğundan dolayı Süleyman Kanuni, Kanuni Sultan Süleyman olarak da bilinir. Döneminde Batılılarca Magnificent-Magnifique ve Grand Turc (Büyük Türk) olarak anılmıştır. İstanbul'a Türk-Müslüman kimliği kazandıran başta Süleymaniye Külliyesi olmak üzere eşi Hürrem Sultan, oğulları Mehmet ve Cihangir için büyük külliyeler yapılmıştır. Damadı Rüstem Paşa'nın, kızı Mihrimah Sultan'ın, vezirlerinin Mimar Sinan'a yaptırttıkları eserler ile İstanbul yepyeni bir siluet kazanmıştır. Sultan Süleyman Han devrinde, Osmanlı Devletinin kara ve deniz ordusu dünyada birincidir. Kültür ve sanat faaliyetleri doruk noktasındadır. İlk Osmanlı tezkireleri bu sultana sunulmuştur. İlim, kültür ve sanat müesseselerinde Kanuni nin himayesinde, kıymetli şahsiyetler yetişip, her biri eşsiz eserler vermişlerdir 1566 tarihinde vefat etmiştir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Osmanlı klasik dönem mimarlığı kavramı netleşmeye başlamıştır. Anıt yapıların yanında sivil mimarlık yapıları da 14

değişimler geçirmeye başlamıştır. 1509 büyük depreminde harap olan kent için, Kanuni'nin saltanat yılları geniş çaplı bir restorasyon dönemi olmuş; gelişigüzel ve basit yapılaşmaların yerini düzenli ve planlı bir kentleşme almıştır. İstanbul bu dönemde bol suya kavuşturulmuştur. Marmara kıyı limanlarının dolması ile Haliç- Galata limanı, Akdeniz'in en işlek uğrak yeri haline gelmiştir. Kentte de elçilere, yolculara ve tüccarlara hizmet veren büyük kervansaraylar ve hanlar yapılmıştır. Harita 1.9 İstanbul Kent Planı (1520-1603) (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) Sinan ın Kanuni Sultan Süleyman için gerçekleştirdiği iki ünlü külliye, Şehzade ve Süleymaniye, mimaride Osmanlı Klasik sanatının başlangıcını temsil eder. Kanuni Sultan döneminde Eski Saray ın olduğu alana Süleymaniye Külliyesi inşa edilmiştir (Harita 1.9). 15

Kuban a (1998) göre; Sinan, görkemli meslek yaşamına Üsküdar daki Mihrimah Sultan Camii ile başlamış, ustalığının değilse de ününün doruğuna Süleymaniye ile ulaşmıştır. Süleymaniye Külliyesinin yapımı ile birlikte Süleymaniye bölgesinde daha hareketli bir planlama oluşmaya başlamıştır. Külliye çevresinde konutlar ve düğümler oluşturan sokaklar görülmektedir. Bugün, XVI. ve XVII. Yüzyıldan kalma hiçbir ev örneği yoktur. Aslında, taştan yapılmış sultanlara ait birkaç yapının kalıntıları ile Topkapı sarayında ki bazı odalar dışında, Osmanlı İmparatorluğu nun en önemli dönemine ait bütün konut mimarisi örnekleri yok olmuştur. Bu dönemden günümüze kalan tek kâgir saray, At meydanında yer alan İbrahim Paşa Sarayı dır. Sokakların ikincil önemi ile çarçabuk inşa edilen iki-üç katlı ahşap konutların mütevazı görünümleri birleşince İstanbul un klasik dokusu ve çehresi ortaya çıkar. Osmanlı döneminin sokak dokularına baktığımızda; evler ve bahçe duvarları arasındaki dikkat çekmeyen ya da mimari bir önemi olmayan yollardan geçenler, birden Süleymaniye nin anıtsal biçimleriyle karşı karşıya gelirler ve anıtsal kapılardan geçtikten sonra kapalı avlusu ve güçlü iç mekânı karşısında hayrete düşerler. Harita 1.10 İstanbul Kent Planı (1603-1730) (Kaynak: İstanbul Bir Kent Tarihi, Doğan KUBAN, 1998.) 16

Harita 1.10 da Süleymaniye külliyesinin tarihi yarımada konumu net bir şekilde görülmektedir. Genim e (1998) göre, İstanbul XVI. Yüzyıl boyunca bir daha sahip olamayacağı bir anıt faaliyetine sahne olur. Süleymaniye Camii, Yeni Saray kompleksi gibi büyük ebatlı yapı faaliyetlerinin yanı sıra pek çok orta büyüklükte cami ve mescit ile sivil yapılar bu devrin ürünüdür. XVI. Yüzyıl İstanbul un genel görüntüsü XX. Yüzyılın ortalarına kadar sürer. Süleymaniye bölgesinde külliye ve Beyazıd yangın kulesi dışında Harita 1.10 da görüldüğü üzere büyük anıt yapı yer almamaktadır. Bu dönemde bu alanda yoğun olmayan şekilde sivil mimarlık yapıları ile yeşil alan bulunduğu düşünülmektedir. XVII. Yüzyıl sonuna kadar klasik dönemin etkileri devam etmiştir. Yapılar genellikle ahşap ağırlıklı inşa edildiğinden yangınlar ve depremlerden dolayı yapıların mimarisi hakkında çok fazla belge bulunmamaktadır. Ancak vakıf belgeleri, Şeriyye sicilleri ve yabancı gezginlerin gözlemleri ile genel bir bakış açısı kazanılmaktadır. Ahşap taşıyıcılı olan kerpiç ve benzeri malzemelerle oluşturulan XVIII. Yüzyıl ve XIX. Yüzyıl ahşap yapıları, bu alanda yer alan ve genel özellikleri barındıran yapı topluluklarıdır. Ancak bu yapılara anıtsal yapılar kadar önem verilmemiştir. 1.2.2. Tanzimat-Cumhuriyet Dönemi (1839-1923) İstanbul u ve Osmanlı mimarlığını etkileyen bir diğer önemli dönemlerden biri Tanzimat dönemidir. Klasik dönemden farklı olarak bu dönemin temelini oluşturan kavram batıya yöneliştir. Bu akımda hem İran sanatı hem de Avrupa sanatının karmaşıklığı görülür. XVIII. Yüzyılın en dikkat çekici gelişmesi, sur dışındaki mahalle ve bölgelerin öneminin artmasıdır. İstanbul panoramasına, fiziksel açıdan hala Topkapı Sarayı ve büyük camiler egemen olsa da, Boğaz ve Haliç kıyıları ile Üsküdar, geçmiş yüzyıla oranla bu panoramaya dâhil olmaya başlamıştır. Bir başka deyişle, İstanbul un sur içi kentle sınırlı eski görünümünün yerini, kıyılarda 17

yoğunlaşan bir kıyı kenti almaya başlamıştır. Bu yöneliş barok ve rokoko üslubun İstanbul da çok daha etkin olmasına kadar sürer. Tanzimat öncesi bu dönemde geleneksel mimari tavırların yerini tamamıyla Avrupa mimarlığına bırakmıştır. Lale devrinin bitimi isyanlarla olduğundan İstanbul da çok önemli yapıların kaybı da söz konusu olmuştur. Lale devri sonrası III. Selim, I. Mahmut, III. Mustafa, I. Abdülhamid dönemi barok ve rokoko akımının en yoğun yaşandığı dönemdir ve etkisi en fazla İstanbul da görülmüştür. Bu dönemde tamamen Avrupa kültürünün etkisi görülmektedir. Kuban a (1998) göre, bezemede geleneksel üslupların bütünüyle reddedilmesi önemli bir kültürel tavırdır. Lale Devri nin bitkisel bezemeleri Doğu ya dönük bir yenileşmedir. Bunun rokoko ile değiştirilmesi, kısmen I. Mahmut un rokokoya olan kişisel ilgisinden kaynaklanmıştır. Bu köktenci bir tavırdır. İstanbul da 1735 ten sonra geleneksel üslupta yapılmış bir bezeme bulmak olanaksızdır. XVIII. Yüzyılın son çeyreğinde ise bütünüyle yabancı bir yaklaşımla inşa edilen yeni tersane yapıları, askeri kışlalar ve okullar, XIX. Yüzyılın kozmopolit İstanbul unun habercileridir. Bu dönemde yabancı mimar ve mühendislerin etkileri çok fazla görülür. Kauffer ilk kent planını düzenlemiştir. Melling in İstanbul u betimleyen gravürleri en önemli kaynaklardandır. Yerleşim alanlarının Boğaz ve Haliç kıyılarına yoğunlaştığı görülmektedir. 1808 tarihi ile başlayan Tanzimat her yönden reformların olduğu çağdır. Gücünü sanatta, politikada, ticarette ve mimarlıkta göstermeye başlayan Avrupa nın etkisinde kalan ve artık işlemesi zorlaşan Osmanlı nın eğitim, yaşam tarzı ve ideolojilerini değiştirmeye başlamasıyla ortaya çıkarak başta mimarisi olmak üzere kent fizyolojisinde önemli değişimler oluşturmaya başlamıştır. Art-nouveau üslubuyla geçen sürede batılılaşma fikrini ideolojik olarak gösteren ancak üslup olarak daha farklı kendini gösteren bir başka akım daha ortaya çıkmıştır. Bu akım birinci ulusal mimarlık akımıdır. Kurtuluş savaşına kadar art-nouveau nun izleri görülürken aynı zamanda birinci ulusal mimarlık akımı da kente kimlik kazandırmaya başlamıştır. 18

1.2.3. Cumhuriyet Dönemi Mevcut Durumu (1923-2012) Cumhuriyet döneminde birbirinden kesinlikle ayrılması gereken iki dönem bulunmaktadır. 1923-1950 dönemi ve 1950 sonrasıdır. Kuban a (1998) göre, 1930 lu yılların planlı ekonomisinin ilk yılları bazı bürokratik girişimlerin de başlangıcı olmuştur. Yeni belediye yasalarının çıkartılmasıyla birlikte, 1930 da şehremaneti kaldırılmış ve İstanbul da belediye başkanı ile valinin görevleri birleştirilmiştir. Böylece, kent merkezi hükümetin doğrudan denetimi altına girmiştir. 1933 te üç kent plancısının ülkeye çağrılmasıyla yeni bir planlama dönemi başlamıştır. Bu dönemde koruma kavramından öte daha çok ulaşım, kamu yapılarının önceliği ve yeşil bir kent yaratma çabası görülmektedir. Anıtsal yapıların etrafının temizlenmesi, meydanlar oluşturulması en önemli uygulamalardır. Beyazıt Camii çevresinde Beyazıt Meydanı, Yeni Camii çevresinde Eminönü meydanı gibi on yıllar boyunca düşünceleriyle İstanbul un planlamasını yönlendiren kişi Roma ödüllü Fransız mimar Henry Prost tur. Henry Prost un düzenleme projeleri 1939 yılında yürürlüğe girmiştir. Prost için kentin yalnızca Antik ve Bizans dönemleri gerçek arkeolojik değere sahiptir. İkinci koruma bölgesi sur içi kenttir. Prost bu arada yapı yüksekliğini sınırlamış ve kent siluetinin yataylığı günümüze değin bu sayede korunabilmiştir. Prost, tarihsel siluetin bozulmaması için Marmara ve Haliç yamaçlarını konut alanı olarak belirlemiştir. Kuban a (1998) göre, 1950 li dönem siyasi olarak çok partili döneme geçiş dönemidir. Siyasi olarak değişim mimari olarak etkisini göstermiştir. Kent, tarihi boyunca her zaman siyasi amaçlarla kullanılmıştır. Savaş sonrası dönemindeki bu çok özel, hızlı değişim, başka tarihsel değişimlerle eşzamanlı olduğu için etkisi çok daha fazla olmuştur. Önce, yavaş yavaş gelişmekte olan bir sanayi toplumu için göç hızı, denetlenebilecek sınırları aşmıştır. İkinci olarak, siyasal demokrasi gelişmeden, köy kökenli yoksul, toprak sahibi olmayan, cahil ve siyasi tercihleri olmayan geniş bir kitle, oy kanalıyla politik dengeye ağırlığını koymuştur. Kırsal kökenli bu insanlar, haklı olarak, yüzyıllardır göz ardı edilmiş bir fiziksel çevre içinde yaşamış 19

olmanın yarattığı duyguları yenebilmek için, gözlerini uzaklardaki bir bulanık imgeye çevirmişlerdir. Üçüncü olarak, Batı dan özelliklede Amerika dan ithal edilmiş kent imgesi, Türk geleneğine bütünüyle yabancıdır. Bu temel etmenlere bir de belediye örgütlenmesinin yetersizliği, uzman eksikliği ve ülkenin hasta ekonomisi eklenmiştir. Nüfus artışı ve sürekli göç, belediye ve hazine arazilerinin üstünde gecekonduların yükselmesine yol açmıştır. Yeni caddeler, yüksek yapılar ve arabalarla, altyapı yetersizliği daha da dayanılmaz bir hal almıştır. Yine de modern bir kent yaratma isteği-yani yüksek yapılar ve arabalarla donanmış bir Amerikan kenti- politika üstü bir imge olarak statüsünü korumuştur. Bu imge, inanılmaz derecede güçlü ve tehlikeli bir toprak spekülasyonuna yol açmıştır. İkinci dünya savaşı sonrasında eski kentin ahşap mahalleleri ve evleri, Boğaziçi ndeki en güzel eski yalılar ve köşkler prestijlerini ve toplumsal konumlarını yitirmişlerdir. Küçük ahşap evler bakımsızdır. Eski kentin Fatih, Süleymaniye ve Cerrahpaşa gibi en önemli bölgeleri, Anadolu dan yeni gelenlere terk edilmiştir. Burada oturanlar kentin daha prestijli bölgelerine, yeni yeni gelişmekte olan kuzeydeki konut alanlarına, batıdaki Bakırköy-Yeşilköy bölgesine ya da Kadıköy bölgesine taşınmışlardır. 1951 yılında Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu oluşturulmuştur ve koruma kavramı yavaş yavaş etkisini göstermeye başlamıştır. 1956 da İmar Nizamnamesi ne konan bir hükümle kurula tarihsel çevre denetimi konusunda daha fazla yetki tanınmıştır. 1972 yılında çıkartılan Eski Eserler Yasa sı ile sit kavramı ortaya çıkmıştır. Süleymaniye külliyesi çevresinde kırk hektarlık bir alan 1977 yılında Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından koruma altına alınmıştır. Ancak bu karar 1981 yılında Nazım Plan Bürosu tarafından onaylanmışsa da hiç uygulanmamıştır. Süleymaniye deki geç dönem Türk konut mimarlığının en güzel örnekleri geçtiğimiz yıllarda kötü kullanım ve yangınlar nedeniyle yok olmuştur. 1970 lerin sonunda ise betonarme ve siyasal seçim kampanyalarının birinci konumunda olan imar faaliyetleri İstanbul un sit alanlarının çöküşüne zemin oluşturmuştur. 1950 yıllarından sonra 1970 yıllarında tescil etme, koruma, restorasyon gibi kavramlar tartışılmaya başlanmıştır. Süleymaniye Külliyesi Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından 09.04.1977 gün ve 9776 sayılı genel karar ile tescillenmiştir. 20

Bakanlar Kurulu tarafından 21.07.1983 gün ve 2863 sayılı kanun ile onaylanan ve 23.07.1983 gün ve 18113 sayı ile Resmi Gazete de yayınlanan bu yasa ile koruma yasası yürürlüğe girmiştir. Bu yasanın amacı korunması gerekli taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili tanımları belirlemek, yapılacak işlem ve faaliyetleri düzenlemek, bu konuda gerekli ilke ve uygulama kararlarını alacak teşkilatın kuruluş ve görevlerini tespit etmektir. (www.mevzuat.gov.tr) 21.07.1983 tarihinden 16.06.2005 tarihine kadar olan dönemde 2863 sayılı yasa kapsamında değerlendirmeler yapılmıştır. Ancak ne kadar koruma yasasına göre değerlendirme yapılsa da, 1950 yıllarında terk edilen ve atıl olan Süleymaniye bölgesi hala aynı durumunda bakımsız ve çöküntü alanı olarak kalmıştır.1960 lı yıllarında da günümüze kadar metruk bir alan olmaya devam etmiştir. Göçün önlenemez hızı Süleymaniye bölgesini esir almıştır. Geç dönem Osmanlı sivil mimarlık örnekleri ile orta büyüklükteki anıt yapıların çürümesi bu dönemde devam etmiştir. İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu nun 12.07.1995 gün ve 6848 sayılı kararı ile bu bölge Kentsel ve Tarihi Sit Alanı ilan edilmiştir. Bakanlar Kurulu tarafından 16.06.2005 gün ve 5366 sayılı karar ile belirlenen Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun amacı büyükşehir belediyeleri, büyükşehir belediyeleri sınırları içindeki ilçe ve ilk kademe belediyeleri, il, ilçe belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerindeki belediyelerce ve bu belediyelerin yetki alanı dışında il özel idarelerince, yıpranan ve özelliğini kaybetmeye yüz tutmuş; kültür ve tabiat varlıklarını koruma kurullarınca sit alanı olarak tescil ve ilan edilen bölgeler ile bu bölgelere ait koruma alanlarının, bölgenin gelişimine uygun olarak yeniden inşa ve restore edilerek, bu bölgelerde konut, ticaret, kültür, turizm ve sosyal donatı alanları oluşturulması, tabiî afet risklerine karşı tedbirler alınması, tarihi ve kültürel taşınmaz varlıkların yenilenerek korunması ve yaşatılarak kullanılmasıdır. Bu Kanun, yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda oluşturulacak olan yenileme alanlarının tespitine, teknik altyapı ve yapısal standartlarının belirlenmesine, projelerinin oluşturulmasına, uygulama, örgütlenme, yönetim, denetim, katılım ve kullanımına ilişkin usul ve esasları kapsar olarak belirtilmiştir (www.mevzuat.gov.tr). Süleymaniye bölgesi, Bakanlar Kurulu nun 03.07.2007 gün ve 10501 sayılı kararı ile Yenileme Alanı olarak belirlenmiş ve bu yasa kapsamında 2007 tarihinden itibaren bu yasa kapsamında değerlendirme çalışmaları devam etmektedir. 21

2. BÖLÜM SÜLEYMANİYE KÜLLİYESİ NİN MİMARİSİNE ETKİ EDEN FAKTÖRLER Külliyeler, Osmanlı dönemi boyunca en önemli mekânlardan biri olmuştur. Vakıf Sistemi medreseler ile birlikte inanç, eğitim, sağlık, barınma gibi ihtiyaçların bir bütün halinde kent planlamasında çözümlenmesi ihtiyacını doğurmuştur. Vakıf sisteminin değişimler geçirmesi, bazı amaçlarının kaldırılması mimari olarak büyük bir etki göstermiştir. 2.1. Mimar Sinan ın Etkisi Mimar Sinan Osmanlı İmparatorluğu nun geçirdiği ekonomik, siyasi, topoğrafık etkenleri eserlerine yansıtmıştır. Çamlıbel e (1998) göre, Mimar Sinan, Kanuni Sultan Süleyman döneminde 1539 yılında Osmanlı İmparatorluğu nun Baş Mimarı olur. Sinan özellikle İstanbul un imar işleri ile uğraşır. İstanbul un su, yol ve kanalizasyon sorunlarını çözümler. Yollar, köprüler inşa eder ve kaleler onarır. Çeşmeler, suyolları, sukemerleri, bentler yapar. Okullar, medreseler, matbaalar, Darulhadis, Daruşşifalar ve aş evleri gibi binlerce yapıyı toplumuna kazandırır. Sinan ın yapılarında özellikle iki olgu Türk mimarisini belirlemekte önemlidir. Bunlardan biri, kubbenin anıtsal yaratıcılığını eserin temel elemanı olarak ele almasıdır. Kubbe, Bizans ve Roma da da kullanılmıştır fakat tarihte kubbeyi ve yalnız ona bağlı bir taşıyıcı sistemini Osmanlılar kadar kendine özgü özellikte kullanan başka bir ulus yoktur. Geçmişin en önemli açıklık örtme elemanı olan kubbe, anıtsal bir yapı sisteminin ağırlık merkezi konumuna Sinan ın eliyle getirilmesi Türklerin dünya mimarisine en büyük katkısıdır. Sinan ın ikinci özelliği,

merkezi mekânla yapı olgusunu başta gelen ilkelerden biri yapmasıdır. Sinan kendine özgü kurallara körü körüne saplanıp, mimarlıkta katı bir sistem kurmayı hiçbir zaman yeğlememiştir. Sinan, ömrünün sonuna dek sürekli bir biçim arama çabası içinde eski kalıpları zorlayan ve onların dışına taşan yaratıcı bir mimar olmayı becermiştir. Bu yaratıcılığına paralel olarak yüksek örgütleme yeteneği ile klasik Osmanlı mimarlığını imparatorluğun her tarafına yaymıştır. Ağır ve kitlesel Selçuklu ve erken Osmanlı mimarilerine içte ve dışta bir incelik getirerek kendine özgü bir estetik kazandırmıştır. Üst yapıyı taşımayan duvarlara pek çok pencere açarak kitle etkisini azalttığı gibi iç mekâna bol ışık da sağlamıştır Sinan yapılarında kullanılan malzeme genel itibariyle taş ve horasan sıvalıdır. Bunların dışında duvarlara gereken sağlamlığı verebilmek için taşlar birbirine demir kenetlerle bağlanmıştır. Demir kenedin eğri uçlarının taşın içine sağlam bir şekilde ankre edilebilmesi için de taştaki oyuklar içine kurşun dökülmüştür. Sinan yapılarında kubbe, tonoz ve kemerler horasan sıvasından, duvar ve ayaklar ise taştan oluşur. Horasan kırılmış, öğütülmüş kiremit ve tuğla benzeri pişmiş kildir. Horasan harcı ise horasan ve kireç ile üretilen harca denir. Horasan deyimi İran ın doğusundaki Horasan bölgesinden gelmektedir. Horasan harcının, tuğla yapıların, çömlekçiliğin çok ileri olduğu Ortadoğu ve Anadolu uygarlıklarında kullanıldığı görülür. Bizans, Selçuklu ve Osmanlı yapılarında geniş ölçüde horasan harcına rastlanır. XV. Yüzyıl Osmanlı yapılarında ve daha sonraki devirlerde Sinan yapılarında horasan harcı kullanılmıştır. Mimar Sinan, Mimarbaşı olduğu sürece birbirinden çok değişik konularla uğraşmıştır. Zaman zaman eskileri restore etmiştir. Bu konudaki en büyük çabalarını Ayasofya için harcamıştır. 1573 te Ayasofya nın kubbesini onararak ve çevresine takviyeli duvarlar yaparak eserin bu günlere sağlam olarak gelmesini sağlamıştır. Eski eserlerle abidelerin yakınına yapılan ve onların görünümlerini bozan yapıların yıkılması da onun görevleri arasındadır. Bu sebeplerle Zeyrek Camii ve Rumeli Hisarı civarına yapılan bazı ev ve dükkânların yıkımını sağlamıştır. İstanbul caddelerinin genişliği, evlerin yapımı ve lağımların bağlanmasıyla uğraşmıştır (Süleymaniye su yolları). Necipoğlu na (2005) göre, sokakların darlığı sebebiyle ortaya çıkan yangın tehlikesine dikkat çekip bu hususta ferman 23

yayınlatmıştır. Mimar Sinan ın yapmış olduğu camilerde, kullanmış olduğu taşıyıcı ögeler kubbe, yarım kubbe, geçiş ögeleri, tonoz bingi, pandantif, türk üçgeni, askı kemerleri, kemerler, duvarlar, ayaklar, sütunlar ve ağırlık kuleleridir. Süleymaniye Camii nde bu ögelerin hepsi görülmektedir. Şekil 2.1 Kubbe Yapım Detayı (Kaynak: MACAULAY D., 2003. BOSTON) Şekil 2.2 Kubbe Yapımı (Kaynak: MACAULAY D., 2003. BOSTON) Kubbe, en üstteki küre parçası öğesi olup, çember bir tabanla biter. Şekil 2.1 ve 2.2 de görüldüğü üzere bu çember bazen silindirik bir kasnağa oturur, bazen de kemerler ile taşıtılır. Kubbe kasnağı, kubbe yatay kuvvetlerini almak üzere kubbe tepe noktası et kalınlığından daha geniştir. Payanda ve payanda kemerleriyle yatay yükler aşağıya aktarılır. Böylece kubbe alt yapıyla birleşmiş olur. Kasnak kısmı üzerinde çepeçevre pencereler açılmıştır. Kubbenin oturduğu dayanak sayısının artması, geçiş öğeleri, kubbe kasnağı, ayakları, payandaları, payanda kemerleri yatay yükleri alt yapıya 24

aktarmada yardımcı olur. Alt yapıda ise duvarlar ve payandalar, kemer-ayak-payanda sistemleri ile, yarım kubbe ve tonozlardaki yükleri zemine iletirler. Şekil 2.3 Pandantif Detayı (Kaynak: MACAULAY D., 2003. BOSTON) Çamlıbel N.(1998) e göre, kubbeler, iz düşüm çerçevesince kareye teğet olan dört nokta dışında kare köşelerine yerleştirilmiş üçgen şeklinde küre parçalarına mesnetlenebilir. Bu tür bir geçit elemanı kubbe mesnet çözümlemesinde ideal bir çözüm oluşturur ve Şekil 2.3 de görüldüğü üzere pandantif adını alır. Şekil 2.4 Gergi Demiri Detayı (Kaynak: MACAULAY D., 2003. BOSTON) Yapılarda şekil 2.4 de görüldüğü üzere kubbeler sütunlar ve ayaklar ile taşıtılmıştır. Camide yer alan son cemaat yeri veya medreselerde yer alan avlu revakları gibi sütunlarla kemerlerin birleşme yerleri gergi demirleri kullanılarak birleştirilirler. 25

Hassa Mimarbaşı olan Sinan, 1588 yılındaki ölümüne kadar, kimi kaynaklarda sayısı dört yüze kadar çıkan, başta İstanbul olmak üzere, İmparatorluğun Anadolu ve Avrupa'daki topraklarına yayılan cami, mescit, medrese, türbe, imaret, suyolu, köprü, kervansaray, hamam gibi çok farklı işlev ve plana sahip yapıları inşa etmiştir. Papila ya (2006) göre, Sinan'ın imparatorluğun çok farklı yerlerinde, çok sayıda yapıyı tek başına inşa edemeyeceği gerçeği nedeniyle, bu yapıların Sinan tarafından planlanmış, mühendislik hesapları yapılmış ve bir kısmının çırakları tarafından inşa edilmiş olduğu düşünülmektedir. Yapıların yer alan süsleme sanatı için, Sinan, İslam sanatının bir uygulayıcısıdır. Bu nedenle, Sinan'dan önce ve ondan bağımsız olarak gelişmiş olan İslami süsleme dili, Anadolu Selçuklu, Beylikler dönemi, Erken Osmanlı süzgeçlerinden geçerek, XVI. Yüzyıldaki konumuna ulaşmıştır. Erken dönemin zengin ve ağır süsleme anlayışı, klasik dönemde görülmemektedir. Mimarlığın cisimleştirdiği güç ilişkisi, Osmanlı toplumunda bina yaptıran (bani) ile binayı inşa eden mimar arasındaki güç ilişkilerini de içinde barındırmaktadır. 2.2. Vakıf Sistemi Güler e (2002) göre, Arapça karşılığı "vakf" olan ama Türkçede "vakıf" şeklinde telaffuz edilen kelime isimdir. Öztürk e (1983) göre, sözlük anlamı olarak "durdurmak, alıkoymak, ayakta beklemek, dinlendirme" manasına gelmektedir. Çoğul hali "evkaf" ve "vukuf"tur. Ayrıca fil kemiğinden dizilmiş bilezik, bu bileziğin kollara takılması, kadınların benekli bir biçimde ellerine kına yakmaları, yayık üzerine geyik kanından yapılan tutkal sürülmesi... gibi farklı anlamları da vardır. Vakıf deyim olarak ise terk, emanet, depo kelimelerinin karşılığında kullanılmaktadır. Vakıf kelimesinin Osmanlıca karşılığı olarak iki anlamı vardır: "vakfetmek" ve "vakf olunmuş" manasında kullanılır (www.vgm.org.tr). Osmanlı Devleti zamanında, tüm ülkedeki dini hizmetler, şehir ve kasabaların suları, köprüler, mezarlıklar, yollar, sağlık hizmetleri, eğitim ve öğretim hizmetleri, sosyal 26