MART 2015 YIL:1 SAYI:3. İpek Üniversitesi 4 üncü yılını coşkulu bir törenle kutlarken Mütevelli Heyet Başkanı Akın İpek, törende ilkelerini açıkladı.



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

Jamie Foxx J

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

Dönem DENEME TESTİ (Mart 2009)

Geleceğin Mühendislerine Petkim den Tam Destek

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ İLETİŞİM FAKÜLTESİ NE HOŞGELDİNİZ

Cuma İzmir Basın Gündemi

O KOLTUĞA GALİP HOCA YAKIŞIR!

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

AHMET ÖNERBAY GÖRELE'DE

Türkiye nin köklü şirketlerinden PET HOLDİNG 40 yaşında

2. ISRAIL VE YAHUDILIK KONFERANSI BANDIRMA DA GERÇEKLESTI

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN


KAYSERİ ULUSLARARASI FİLM FESTİVALİ

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

"Gerçek tasarımcı elinde firca ile doğar" iç mimar Anna Malyakina'yı tam anlamıyla tanımlayan bir ifade. Anna çizim yapmaya konuşmayı öğrenmeden

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI OKULLARI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU, İLKOKULU VE ORTAOKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 29.VELİ BÜLTENİ

Müze eğitiminin amaçları nelerdir?

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Eğitim-Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni Sayı:2 Haziran 2016

İDİL DİZDAR, HEM OYUNCU HEM YÖNETMEN

Kayıt Dışı İstihdam Çalıştayı Ankara da Yapıldı

Müteşebbis Üniversiteliler Bilgi İletişim Topluluğu

2 de PDR ÇALIŞMALARIMIZ. 6 da ARALIK AYI 2. SINIF ETKİNLİKLERİMİZ ARALIK AYI ANA SINIFI ETKİNLİKLERİMİZ. sayfa. sayfa

3. SINIF II. SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

T.C. CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ DIŞ İLİŞKİLER BİRİMİ YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

HAFTALIK VELİ BÜLTENİ 16 HAZİRAN Tüm öğrencilerimize ve öğretmenlerimize sağlıkla geçirecekleri mutlu bir tatil diliyoruz.

ERZURUM ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ 60.YIL KUTLAMALARI GELENEKSEL MEZUN ŞENLİKLERİ

lkokul Eğitim Koordinatörü

JCI Antalya. Nisan-Mayıs-Haziran 2010 Haber Bülteni. Antalya

İÇİNDEKİLER 00. ISINMA. Çorba Yapmaya Benzer 01. BOZ 02. BAK. 9 Sevgili Okur. 10 Sevdiğiniz Yaşamı Tasarlayın Hakkında. 16 Bu Kitap Neyin Nesidir?

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ VAKFI ADIGÜZEL ANAOKULU GÖKYÜZÜ SINIFI KASIM AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

ÖZEL OKAN İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Perşembe İzmir Basın Gündemi

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

Tüm Öğretmenlerimize ve öğrencilerimize iyi tatiller diliyoruz!

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Asuman Beksarı. Türkiye nin İlk ve Tek Kadın Karides Yetiştiricisi. Yaşamdan Kesitler Sema Erdoğan. J. Keth Moorhead

geliştirmemize yardımcı olur.

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Derece Alan Üniversite Yıl. Sanatlar Fakültesi Y. Lisans Fotoğraf Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora

Genç Fikirler Kulübü Akademik Yılı Bülteni. Genç Fikirler Kulübü

Menümüzü incelediniz mi?

Nükhet YILMAZ HAYAT BİLGİSİ Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası nı kutladık. Halk ekmek fabrikası gezisine katıldık. TÜRKÇE * Dilbilgisi:

SINIF İÇİ ETKİNLİKLER

çocukların çok ilgisini çekti. Turdan sonra çocuklar müzedeki atölyede

Madde 4- Bölüm/Program Öğrenci Kurulu, her Bölüm veya Program bünyesinde, Sınıf Öğrenci Temsilcilerinin bir araya gelmesinden oluşan bir kuruldur.

Yapabileceğim en iyi iş bu. Dünyanın pek çok farklı yerinden filmleri Avustralya da yaşayanların izleyebilmesini sağlayabilmek benim tutkum.

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ. (18 Aralık Şubat 2018)

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 )

ANAFİKİR: Kendimizi tanımamız, sorumluluklarımızı yerine getirmemizde

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Bölge Uzmanı Nihai Form


İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

Malzeme Şenliği' Mart 2018

MAMMA MIA. Lise İngilizce Drama Kulübü nden bir ilk daha

Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni Gerçekleştirildi

Gezimiz, meslekler ve bölümler ile ilgili olarak birçok

Cuma İzmir Gündemi

YÖRET Yaz Organizasyonu

GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI

Transkript:

İpek Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü tarafından Büyük Savaş olarak adlandırılan 1. Dünya Savaşı nın 100. Yılında bir konferans düzenlenecek. Türkiye Çalışmaları Yıllık Konferansı kapsamında üniversitemiz Hazırlık Okulu Binası nda 30 Mart 2015 günü düzenlenecek konferansta, Ortadoğu da yer alan Türkler, Kürtler ve Arapların birbirleriyle olan ilişkileri ele alınacak. sayfa 2-3-16 MART 2015 YIL:1 SAYI:3 İpek Üniversitesi 4 üncü yılını coşkulu bir törenle kutlarken Mütevelli Heyet Başkanı Akın İpek, törende ilkelerini açıkladı. Bugün insanların yapabileceği en büyük hizmet, başkalarına faydalı olmaktır. Üniversitemizin asıl kuruluş amacı da budur. Defalarca söylediğim gibi, başkalarına faydalı olmak, insanlara hizmet etmek. sayfa 8-9 İpek Üniversitesi nin 4 üncü Kuruluş Yıl Dönümü Programı nın açılış konuşmasını yapan Rektörümüz Prof. Dr. Bilkan: Üniversitemizi hep birlikte kurduk. Burada herkes kurucu. sayfa 6 Mütevelli Heyet Başkanımız Akın İpek, öğrencilerle birlikte Öğrenci Kulüplerinin faaliyet göstereceği merkezin açılışını yaptı. sayfa 7

İpek Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü tarafından Büyük Savaş olarak adlandırılan 1. Dünya Savaşı nın 100. Yılında bir konferans düzenlenecek. İpek Üniversitesi nin hikayesi 3 Mart 2011 tarihinde başladı. Üniversitemiz, bu dört yıllık süreçte her yönüyle gelişti, büyüdü. Biz de, İpek Haber olarak bu sayımızı kuruluş yıldönümüne ayırdık. Bu sürecin başından bu güne kadar her türlü desteği veren Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Akın İpek ve Rektörümüz Prof. Dr. Sayın Ali Fuat Bilkan, 4 üncü Kuruluş Yıl Dönümü Programında yaptıkları konuşmalarıyla Üniversitemizin kuruluş felsefesini en iyi şekilde özetlediler. Mütevelli Heyet Başkanımız ve Rektörümüzün yaptıkları konuşmaları tarihe not düşülmesi açısından İpek Haber e taşıdık. Konuşmalara ve açılışa geniş bir şekilde yer verdik. Birinci Dünya Savaşı -ya da çağdaşlarının deyimiyle Büyük Savaş- modern dünyayı kökten dönüştürdü. Savaş algısını değiştirdi. Öldürme tekniklerine yenilerini kattığı gibi tıpta da yeni yöntemlerin bulunmasına kapı araladı. Cinsiyet rollerini yeniden tanımladı, edebiyat ve sanatı derinden etkiledi. Medyanın stratejik amaçla kullanıldığı ve siyasi güçler tarafından manipüle edildiği ilk büyük askeri çatışma oldu. Petrol ise hendek savaşlarındaki çıkmazları geçmişte bırakarak içten yanmalı motorlara dayanan yeni savaş alanlarının vazgeçilmez bir aracı oldu. İlk olarak, savaş esnasında insanlığa karşı suçlar işlendi. Son olarak en önemlisi de; bu savaş, imparatorlukları beklenmedik ölçekte yıkıma uğrattı ve milletler arasında hem jeopolitik hem de ideolojik yeni sınırların oluşmasına sebep oldu. Bu sayımızda ayrıca, 1.Dünya Savaşı ndan Yüzyıl Sonra Ortadoğu da Türkler, Kürtler ve Arapları ele alan konferansa, özel röportajlara ve haberlere yer ayırdık. Keyifle okumanız dileğiyle görsel: en.wikipedia.org Yıl:1 Sayı:3 / Mart 2015 Yayın Sahibi: İpek Üniversitesi adına Hayri Avar Genel Yayın Yönetmeni: Kazım Canlan Haber Koordinatörü: M.Uğur Uzun Yazı İşleri: Çağlar Kaya Fotoğraf: Cihan Akıncı Grafik - Tasarım: Gülnur Bayram İstanbul: Ayşen Baltutan Çeviri: Zülfe Eyles Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Cihan Akıncı Turan Güneş Bulvarı 648. Cadde 06550 Oran, Çankaya Ankara Türkiye T: + 90 312 470 00 00 F: + 90 312 470 00 07 www.ipek.edu.tr info@ipeknews.com Bu büyük savaşın antlaşmaları; etnik, kabile ve mezhepsel farklılıkları göz ardı ederek Osmanlı İmparatorluğu toprakları üzerinde yeni siyasi gerçeklikler yaratarak ve yeni sınırlar oluşturarak yeni Orta Doğu nun haritasını üretmiş oldu. 19. yüzyılın Şark Meselesi, Avrupalı güçlerin birbiriyle çatışan savaş esnasındaki sözleri ve gizli anlaşmalarıyla, yerini Orta Doğu meselesine bıraktı. 1916 Sykes-Picot Anlaşması, 1915 McMahon-Hüseyin Anlaşması ve 1917 Balfor Deklarasyonu içinden çıkılamayacak siyasi kargaşaya yol açarken, bunun sonucu olarak Orta Doğu da hala sürmekte olan ve son derece çetin geçen çatışmaların da temelini atmış oldu. Yüzyıl geçmiş olsa da, Büyük Savaş ın yankıları hala sürmektedir. Yüzyıl sonra bile, Birinci Dünya Savaşı na değinebileceğimiz birçok açık kapı vardır. Sosyal ve beşeri bilimlerin araştırmacıları olarak, bizler geçmiş ve bugünle ilgili sonu gelmeyen bir tartışmayı ele almaktayız. İpek Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü olarak; 30 Mart 2015 te Türkiye Çalışmaları Yıllık Konferansı nın açılış toplantısında, bilhassa Türkler, Kürtler ve Araplara odaklanarak Birinci Dünya Savaşı na dair anma ve değerlendirmelere katkı sağlamak niyeti içindeyiz. Dünyanın her yanından, çok saygın bilim insanları; Büyük Savaş a göndermelerde bulunarak Türkler, Kürtler ve Arapların aralarındaki ilişkilerin gelişimiyle ilgili fikirlerini, bilgilerini ve çalışmalarını bizlerle paylaşıyor. Türkiye Çalışmaları Yıllık Konferansı ilk yılında tek günlük etkinlik olarak organize edilmiş olup disiplinlerarası bakış açısıyla, Türkiye Çalışmalarındaki önde gelen konuları ele alabilmek amacıyla canlı ve tartışmaya açık bir platform olmayı amaç edinmektedir. Organizasyon Komitesi 2 ipekhaber - MART 2015

TARİH Birinci Dünya Savaşı nın az bilinen yönlerinden birisi de propagandadır. Hâlbuki I. Dünya savaşı psikolojik savaş ve propaganda bakımından birçok ilkin yaşandığı bir savaştır. Osmanlı Devleti de savaş esnasında propaganda savaşından geri kalmamaya çalıştı. Ancak bunda pek başarılı olunduğu söylenemez. Çünkü Osmanlı savaş propagandasını yürütecek çapta özel bir propaganda dairesine sahip değildi. Örneğin İngiltere sırf bu amaçla İngiliz Gizli Servisi emrinde Wellington House adlı özel bir propaganda merkezi kurmuştu. Ermeniler i ve Hıristiyan dünyasını Osmanlı Devleti ne karşı kışkırtmak amacıyla hazırlanan meşhur Mavi Kitap burada hazırlanmıştı. Osmanlı Devleti nde ise sistemli ve kurumsal bir propaganda faaliyeti yoktu. Almanlar ın desteğiyle oluşturulan propaganda heyetleri ise yetersizdi. Osmanlı propagandasını tek başına Enver Paşa yönetiyordu. Osmanlı İmparatorluğu nun Washington Büyükelçisi Ahmet Emin Yalman a göre Osmanlı nın I. Dünya Savaşı nda yaptığı propaganda faaliyeti daha çok gerçeklerin duyulmasını engellemeye yönelik olmuştu. Padişahtan Cihad-ı Ekber fetvası Osmanlı Padişahı V. Mehmet, I. Dünya Savaşı na girdikten sonra 300 milyon Müslüman ı İtilaf Devletleri ne karşı savaşa çağıran bir fetva yayınladı. Cihad-ı Ekber adı verilen bu fetva, sadece İslam ülkelerinde yaşayan Müslümanlar ı değil Rusya, İngiltere, Fransa ile onlara destekçi ve yardımcı olan hükümetlerin idareleri altında bulunan bütün Müslümanlar ı da canları ve mallarıyla İslam hilafeti ve Osmanlı nın düşmanlarına karşı savaşmaya çağırıyordu. Fetvaya uymayanlar günahkâr ve isyancı olarak Allah ın gazabına layık olacaklardı. Osmanlı İmparatorluğu nun savaş esnasında kullandığı en büyük propaganda silahlarından birisi olan Cihad-ı Ekber fetvası aynı zamanda Almanya nın isteği idi. Amaç Hindistan, Afganistan, Türkistan ve Kuzey Afrika da genel bir ayaklanma çıkarmak ve bu suretle İngiltere, Rusya ve Fransa yı isyanlarla meşgul etmekti. Halifeye karşı değiliz diye kandırdılar Ancak bu fetva çoğu İslam ülkesinde etkili olmadı. İtilaf Devletleri karşı propagandalarında başarılı oldular. Savaşlarının hilafet ve halifeye karşı olmadığını söylediler. Halife, Almanya ve Avusturya nın esiri oldu, asıl onu esaretten kurtarmak Müslümanlar ın vazifesidir dediler. Osmanlı Devleti nin dinsiz Turancılar ın eline geçtiğini anlattılar. Bu propaganda sayesinde on binlerce Hint ve Arap Müslümanı nı Osmanlı ordusunun karşısına çıkarmayı başardılar. Savaşın gerekliliğine ikna etmek Şimdi olduğu gibi o dönemde Osmanlı Devleti nin savaşa girmesinin gereksiz olduğunu savunanlar vardı. Bu yüzden halkı savaşın gerekliliğine ikna etmek için cihat fetvası dışında edebiyatçı ve yazarlar da devreye sokuldu. İktidara yakın Halide Edip (Adıvar) Halas Muharebesi yani Kurtuluş Savaşı adıyla Tanin Gazetesi ndeki meşhur makalesini kaleme aldı. Bu makalede savaşın kaçınılmaz olduğunu savundu. Türkçü düşünürlerden Yusuf Akçura, Osmanlı İmparatorluğu nun bu savaşa milliyetlerin ve dinlerin bağımsızlığı ve özgürlüğü için girdiğini savunan yazılar yazdı. Ziya Gökalp meşhur asker ve şair şiiri ile propaganda savaşına destek verdi. Savaşın hizmetinde sanat ve edebiyat Rakipleri kadar olmasa da Osmanlı İmparatorluğu propaganda çalışmalarında fotoğraf, resim ve sinemayı kullanmaya çalışmıştı. Enver Paşa Avrupa da resim eğitimi almış ressamları toplamış, onlardan savaş propagandasına yardımcı materyaller üretmelerini istemişti. Şişli de kurdurduğu resim atölyesi savaş konulu resimler üretmişti. Enver Paşa sinemayı da propaganda için kullanmayı ihmal etmedi. Sinemadan propaganda için daha fazla yararlanmak gayesiyle Merkez Ordu Sinema Dairesi ni kurdu. Her kolordudan birkaç yedek subayın temel sinemacılık eğitimi aldıktan sonra, gerekli malzemeyle birlikte cepheye gidecek şekilde eğitilmesini Enver Paşa emretti. Halktan gizlenen savaş gerçekleri İngiltere Başbakanı David Lloyd George un bir gazeteciyle beraber cephede gezerken İnsanlar eğer gerçekleri bilselerdi, savaş hemen yarın sona ererdi. Ama tabii bilmiyorlar, bilemezler dediği yazılmıştır. Gerçekten de sadece Osmanlı Devleti değil, rakipleri de savaş esnasında gerçeklerin halk tarafından öğrenilmemesi için hummalı bir propaganda faaliyeti içinde olmuşlardır. Basın ve yayın organlarına ciddi sansür uygulanmıştır. İtilaf Devletleri askerlerin cephede fotoğraf makinesi taşımasını yasaklamış, kendi savaş muhabirleri ve cephe gazetecilerini çalıştırmıştır. Almanya ile propaganda ittifakı yapıldı Cihad-ı Ekber, yani En Büyük Cihat ilanından sonra kitleleri savaşa katılmaya ikna etmek için kullanılan yöntemlerden birisi de propagandaydı. Osmanlı Devleti bu konuda çok acemiydi. Bu yüzden bu alanda da Almanya ile ittifak yapıldı. Osmanlı Devleti ve Almanya, İstanbul, Berlin ve İsviçre de dönemin önde gelen ulema ve siyasetçilerinden oluşan propaganda heyetleri oluşturdular. Ayrıca Von Oppenheim ın altında özel bir tercüme bürosu da kuruldu. Osmanlı ile dayanışmayı teşvik eden Almanya ve Avusturya posteri ipekhaber - MART 2015 3

KAMPÜS ARKADAŞLARIMIN SESİ OLMAK İSTEDİM İpek Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanlığı na seçilen Tarih Bölümü 1. sınıf öğrencisi Furkan Işın, üniversitemizin öğrenci temsilcisi olarak çalışmaları hakkında bilgi verdi. Başkan olmayı neden istedin? Üniversitenin ilk öğrencilerinden biriyim. Gelecek vizyonu olan bir üniversitede görev almak ve arkadaşlarımın sesi olmak istedim. Onların da desteğiyle aday oldum ve seçildim. Önceliğin nedir? Yeni bir üniversiteyiz. Hem ülkemizin hem de dünyanın çok farklı yerlerinden öğrenci arkadaşlarımız var. Önceliğimiz arkadaşlarımız arasında birlikte yaşama kültürünü geliştirmek, demokrasiyi sağlamak. Nasıl bir yol izleyeceksin? İlk yapacağımız şey, arkadaşlarımız arasında demokrasiyi geliştirip gelen farklı talepleri üniversitemizin imkanlarını da göz önüne alarak- üniversite yönetimine iletmek olacak. İlk olarak neler yaptın? Üniversitemizde zaten bir aile ortamı var. Şu ana kadar öğrenci arkadaşlarımız gerek Rektörlüğümüze, gerekse Öğrenci Dekanlığı na yaşadığı sorunları rahatlıkla iletebiliyordu. Öğrenci Konseyi Başkanı olmam ile birlikte ben bu talepleri bir temsilci olarak öğrenci arkadaşlarımız adına iletmeye başladım. Neyi amaçlıyorsun? Arkadaşlarımızın istek ve taleplerini senatoya taşıyacağım. Bu taleplerin takipçisi olacağım. Daha sonra bizim pratikte yapmamız gereken şeyler olacak. Ama bizim için en önemlisi arkadaşlarımız arasında demokrasi bilincini geliştirmek olacak. Aktiviteler olacak mı? Üniversitemizde, Türk öğrencilerin yanı sıra çok sayıda uluslararası öğrenci de var. Uluslararası öğrencileri ile Türk öğrenciler arasında birliği, beraberliği geliştirmek istiyorum. Öğrenci Konseyi olarak, birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla piknikler, konferanslar, sportif aktiviteler vb. etkinlikler düzenleyerek öğrenci arkadaşlarımızı kaynaştırmak ve kardeşlik bilincini yerleştirmek istiyoruz. Öğrenci Kulüpleri ni etkinlikler konusunda hem teşvik etmek hem de onlara yardımcı olmak istiyoruz. Başka üniversite temsilcileriyle görüşecek misin? Üniversitemizin ilk öğrenci konseyi başkanı benim. Bu nedenle biraz tecrübeye ihtiyacımız var. Diğer Üniversitelerin öğrenci temsilcileriyle görüşmeye çalışıyorum. Onların da tecrübelerinden yararlanacağım. Cihan Akıncı Furkan Işın Ki mdi r? 1995 yılında Konya da doğan Furkan Işın, ilköğretimi Abdullah Aymaz İlköğretim Okulu nda bitirdi. Lise öğrenimini Ahmet Ulusoy Sosyal Bilimler Lisesi nde tamamladı. Etkin bir lise hayatı geçiren Işın, düşünce platformu, gençlik çalıştayı gibi platformlarda yer aldı. Tarihçi olmak isteyen Furkan Işın geçtiğimiz yıl üniversitemizin Tarih Bölümünü kazandı. 4 ipekhaber - MART 2015

FİLM Üniversitemizde geleceğin sinemacıları, Yeşil Ekran Kısa Film Yarışması için Çankaya Dikmen de bir gecekondu mahallesinde çekimler yaptı. İpek li sinemacılar, yeşilin korunması için UYAN adlı bir kısa film çekti. Çevre Bakanlığı ile NTV nin ortaklaşa düzenlediği kısa film yarışmasına katılmak için çekimlerde bulunan öğrencilerin çalışmalarını mahallede bulunan çocuklar ilgiyle izledi. ÇEVRE İÇİN UYAN ALIM Uyan filminde görev alan Görsel İletişim Tasarımı Bölümü öğrencisi Serdar Tiryaki, çekimlerle ilgili şu bilgileri verdi: Çevre konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan yarışmaya katılmak için öncelikle okuldaki arkadaşlardan bir ekip oluşturduk. Filmde bir adam gizemli bir şey için koşturuyor, mücadele ediyor, savaşıyor. Sonra adam evine gidiyor. Aslında adamın sıradan birisi olduğu, ailesi ve çocuğu olduğunu, savaşmak istemeyen birisi olduğu anlaşılıyor. Elindeki çantada sadece su olduğunu, yaşam mücadelesi için savaştığını göstermeye çalıştık. Uyan da çevreye duyarsız kalınması halinde su gibi, hava gibi en temel ihtiyaçlar için bile insanların savaşmak zorunda kalacaklarını anlatmaya çalıştık. Senaryoya uygun çekim mekânı olarak Dikmen Mahallesindeki gecekonduları tercih ettiklerini ifade eden Tiryaki, Çekimler sırasında mahallenin meraklı çocukları bir yönüyle bizi zorladı bir yönüyle de keyifliydi. Çocukların meraklı bakışları arasında, sürekli hangi televizyondan geldiniz şeklinde soruları oluyordu dedi. Tiryaki, yarışmada iddialı olduklarını da sözlerine ekledi. M. Uğur Uzun İPEK ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİNDEN OLUŞAN FİLM EKİBİ Kameraman: Serdar Tiryaki Yapımcı: Kai Cheng Kurgu/Montaj: Mukhamediyar Raiymbek Senaryo: Ediye Kataman Oyuncu: Deniz Kaya Oyuncu: Agon Dana Konuk Oyuncu: Duru Baturay ipekhaber - MART 2015 5

ÜNİVERSİTE Rektörümüz Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan, üniversitemizin 4 üncü Kuruluş Yıl Dönümü Programı nın açılış konuşmasında Üniversitemizin kuruluş serüvenini anlattı : Sayın Mütevelli Heyet Başkanım, Üniversitemiz Mütevelli Heyetinin Değerli Üyeleri, Saygıdeğer Öğretim Elemanları, Mesai Arkadaşlarım, Sevgili Öğrenciler... Konuşmama başlarken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. 4 yılda üniversitemizde çok şey yaşandı. Pek çok şey gerçekleştirildi. Önce ismimizi değiştirdik. Altın Koza Üniversitesini, İpek Üniversitesi ne dönüştürdük. Fakülte isimlerimizi değiştirdik. Mesela, İnsani Bilimler ve Edebiyat Fakültesini, İnsan ve Toplum Bilimlerine dönüştürdük. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini, İşletme ve Yönetim Fakültesi olarak değiştirdik. Güzel Sanatları, Sanat ve Tasarım ve İletişim Fakültesini Sinema Sanatları Fakültesine dönüştürdük. Çok yoğun bir mevzuat çalışması yaptık. Bu süreçte 3 mekan değiştirdik. Sayın Mütevelli Heyet Başkanım, bizi bir yıl boyunca holdingde misafir ettiler. İlk kuruluş çalışmalarımızı orada gerçekleştirdik. Daha sonra Turan Güneş Bulvarı ndaki geçici binamıza geçtik. Burada göreve başlayan ve ortak mekanları paylaştığımız birçok arkadaşımız hala o mutlu günleri arıyor. Orada geçirdikleri güzel zamanları uzun sure unutamayacaklarından eminim. Bu binada çok yoğun bir çalışma ortamı vardı. Hemen her gün senato toplantısı yapıp onlarca karar aldık, onlarca mevzuat hazırladık. Resmi Gazeteye yetiştirilecek yönetmenliklerle uğraştık, yönergeler ve mevzuatla ilgili çalışmalarımızı tamamladık. Ama işte bugün kampüsümüzde, kendi binamızda, resmi kuruluş tarihimizin 4. yılını hep beraber kutluyoruz. Elbette ki bu bir başlangıç olacak. Her şeyin bir başlangıcı var. Şair ; İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık! Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık, diyor. Biz de bu sıcaklığı yüreğimizde hissediyoruz. Üniversite, bir gönüllü katılım faaliyeti ve bir sosyal sorumluluk projesi. Muhteşem bir kampüste, henüz ikinci yılında 83 ülkeden aramıza katılan öğrencilerimiz, uluslararasılaşma hedefimizin ilk ayağını oluşturmuşlardır. Eğitim kalitesini oluşturan digger unsur, elbette ki öğretim kadrosudur. Öğretim üyelerinin yüzde doksanının İngilizce eğitim yapan üniversitelerden doktoralı olması, yüzde yetmişe yakın kısmının yurtdışında eğitim görmüş olması ve yüzde yirmi beşe civarında uluslararası öğretim elemanının kadromuza katılması, henüz ilk yıllarda ulaşmayı hedeflediğimiz noktaya yaklaştığımızı gösteriyor. Dört yıl, bir kurumun hayatı açısından çok uzun bir zaman olmayabilir. Ama kalite ve standartlarda, ilk başladığınız felsefe ve gelenek, nereye ulaşacağınızı da belirleyen önemli bir ölçüttür. İyi başlamayan ve doğru bir çıkış yapmayan bir üniversitenin yolda düzelmesi ve iyi bir kalite ve standart kazanması pek mümkün değil. Nasıl başlarsanız, öyle devam edersiniz... Buna ilk düğme teorisi deniyor. İlk düğmeyi doğru iliklemiş iseniz, diğerlerini de doğru ilikleme şansınız var, yoksa yolda çok zaman kaybedersiniz. Huzurlarınızda, bu güzel eğitim yuvasını ülkemize ve dünyaya armağan eden İpek Ailesine, başta Melek Anneye, bütün aile mensuplarına ve Mütevelli Heyet Başkanımıza teşekkür ediyorum. Büyük bir sorumluluk duygusu, vatan ve insan sevgisinin eseri olan bu üniversite, yüzyıllar boyunca ışık vermeye devam edecektir. Mütevelli heyetin, öğretim üyesinin, idari personelin, araştırma görevlilerinin, öğrencilerin hep beraber kuruluş hikayesini paylaştıkları bir süreci yaşıyoruz. Burada herkes kurucu. Ben kurucu rektörüm, bir arkadaşımız kurucu asistan, biri kurucu mali işler müdürü, bir başkası kurucu öğrenci Üniversitemizi hep beraber el ele daha güzel yarınlara taşımak için bundan sonra da elimizden gelen her türlü çalışmayı, fedakarlığı, gayreti göstereceğiz. Ülkemize ve bütün dünyaya gerçekten parlayan bir yıldız gibi görünecek bir eğitim kurumu kazandırmanın heyecanını, cehdini, aşkını hep beraber yaşayacağız. Ben teşriflerinden dolayı Sayın Mütevelli Heyet Başkanımıza ve Mütevelli Heyet üyelerine çok teşekkür ediyorum. Bugün heyecanlı bir gündeyiz, çünkü ilk kez indeksli yayın yapan arkadaşlarımıza ödül veriyoruz. Sonra onur ve yüksek onur öğrencilerimizin taltifleri var. Eğer uygun görürseniz öğrenci kulüp katının açılışını hep beraber yapmak isteriz. Huzurlarınızdan ayrılmadan önce, bundan sonraki açılışların çok daha büyük ve muhteşem olacağını, bunun bir prova olması dileğimi tekrar eder, saygılar sunarım. Cihan Akıncı 6 ipekhaber - MART 2015

ÜNİVERSİTE İpek Üniversitesi nin 4 üncü Kuruluş Yıl Dönümü, Mütevelli Heyet Başkanı Akın İpek, Mütevelli Heyet Başkan Vekili Şaban Yörüklü, Mütevelli Heyet Üyeleri Ahmet Ertürk, Serdar Hasırcıoğlu, Mehmet Katırcı, İsmail Kökbulut, Hüseyin Erdem, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla coşkuyla kutlandı. Hazırlık Okulu Büyük Amfi de gerçekleşen törenin açılış konuşmasını, Üniversitemiz Rektörümüz Prof. Dr. Ali Fuat Bilkan yaptı. Aynı zamanda üniversitemizin kurucu rektörü olan Prof. Dr. Bilkan ın ardından Mütevelli Heyet Başkanı Akın İpek, İpek Üniversitesi nin kuruluş serüvenini ve ilkelerini anlattı. Dünden bugüne üniversitenin kuruluş aşamalarını gösteren videonun gösterildiği salonda, 4 üncü yıl münasebetiyle başarılı yayınlara imza atan üniversitemiz akademisyenlerine, Mütevelli Heyet Başkanı İpek tarafından teşekkür mektupları takdim edildi. Not ortalaması yüksek olan öğrencilere teşekkür belgelerini Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Bilkan verdi. Ödül töreninin ardından Mütevelli Heyet Başkanı ve üyeleri, Rektörümüz Sayın Bilkan, akademisyenler ve ödül alan öğrencilerin katılımıyla 4 üncü yıl pastası kesildi. Pasta kesiminin ardından fuaye alanında üniversitemizi anlatan resim sergisinin açılışı yapılarak birde kokteyl düzenlendi. Kokteylin ardından program Öğrenci Merkezi nin açılışıyla devam etti. Öğrenci kulüpleri nin faaliyetlerini yürüteceği merkezin açılışı yine Mütevelli Heyet Başkanımız Akın İpek, Mütevelli Heyet Üyelerimiz, Rektörümüz Prof. Dr. Bilkan, akademisyenler ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleşti. ipeknews ipekhaber - MART 2015 7

ÜNİVERSİTE İpek Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Akın İpek, akademisyen ve öğrencilere seslendi. Bugün insanların yapabileceği en büyük hizmet, başkalarına faydalı olmaktır diyen Akın İpek, üniversitenin asıl kuruluş amacının da bu olduğunu vurguladı. Defalarca söylediğim gibi başkalarına faydalı olmak, insanları kendine hizmet ettirmek değildir. Biz bir araya gelerek insanlığa ne katma değer sağlıyoruz? Bütün insanlar için nasıl bir fayda sağlıyoruz buna bakmamız gerekiyor ifadelerini kullandı. ASIL AMACIMIZ BU Bugün insanların yapabileceği en büyük hizmet, başkalarına faydalı olmaktır. Üniversitemizin asıl kuruluş amacı da budur. Defalarca söylediğim gibi, başkalarına faydalı olmak, insanlara hizmet etmek. İnsanları kendine hizmet ettirmek değil. Biz bir araya gelerek bütün insanlar için ne katma değer sağlıyoruz, buna bakmamız gerekiyor. KAYNAĞIMIZ EVRENSEL HUKUK Hepimiz hangi dünya görüşünde olursak olalım, dayanağımızı evrensel hukuktan alıyoruz. Çünkü evrensel hukukun tohumunda az önce klipte de gösterdim, bir tohum var, o da insan hakları. İnsan hakları üzerine kurulmuş ve köklerini tarihin derinliklerine salmış dev bir çınar ağacı; adına evrensel hukuk deniyor. Biz bugün, hangi düşünceden olursak olalım, yapmış olduğumuz düzenleme, insanlar için olacağını düşündüğümüz davranış tarzı, ahlaki kurallar, kanunlar, yasalar neredeyse, bunun dayanağını da evrensel hukuka dayandırmak mecburiyetindeyiz. Evrensel hukuktan çıkan bu ahlaki kurallar ve yasalar toplumsal huzuru ve toplumsal barışı ortaya çıkartacaktır. İşte bunu anlayabilecek, dünyadaki, geçmişteki hadiseleri okuyabilecek, Ne yaparsam ne olurum cevabını verebilecek ve bugünkü insanlara tecrübe aktarabilecek akademik seviyedeki insanlara ihtiyacımız var. BİLDİĞİNİ SANAN CAHİLLER Bugün dünyanın başındaki en büyük meseleden biri cehalet, diğeri fakirliktir. Cehalet o kadar büyük bir bela ve musibet ki, bildiğini sandıkları halde cahil olarak yaşayan insanlar var. İşte akademik olarak bunların yanlış olduğunu o insanlara ikna ederek anlatarak, yol gösterme mecburiyetimiz var. Üniversitemiz ilk kuruluşundan beri, insanlara faydalı olmak için ne yapabiliriz in cevabı olarak ortaya çıkmıştır. İnsanların imkânlarının ne olduğunun bir önemi yok. Bugün bir insan bir okulda öğretmen olabilir, müdür olabilir, öğrenci olabilir. Bir şehirde yönetici olabilir, iyi bir işadamı olabilir, devlet görevlisi olabilir. Bunların ne olduğunun çok önemi yok. Önemli olan imkanların nasıl kullanıldığı... Bir insanın hayatında neyi olduğu deği l, elindekilerle ne yaptığı yazılacak. Başka insanlar için faydalı olacak imkanların hepsine seferber ettiniz mi? Önemli olan sermayenizi nasıl kullandığınızdır. Mütevelli Heyet Başkanımız İpek elindeki küçük bir kurşun harfi göstererek hayata bakış açısını şöyle anlattı: Bu bir hurufat. Madde itibariyle bir kurşun. Kurşundan yapılmış, madde olarak bir değeri yok. Bu da bu hurufatları yan yana dizerek meydana getirmiş olduğumuz kumpas. Benim rahmetli babam mürettipti. Mürettip, bu küçük parçaları bir araya getiren ustaya deniyor. Bunun üzerinde yazan bu harfler, dikkat ederseniz kasanın üzerinde her birinde ayrı ayrı küçük kareler var. Her harfin de o küçük kare içerisinde yeri farklı. Üzerinde dikkat ederseniz harfin yazacağı yer de yok. Yani bunu dizebilmeniz için bu harflerin o karede nerde olduğunu ezberlemek mecburiyetiniz var daha önceden. Sonra bunlar, o küçük kumpasın üzerinde önce kelime haline geliyor, sonra bu harfler yan yana dizilerek, cümle haline getiriliyor, sonra da bütün bir sayfa olarak tesviyeye getiriliyor. Bağlanıyor, basılıyor. Ve basıldıktan sonra insanlar onu okuyorlar. Manasını akıllarında bıraktıktan sonra bu hurufat tekrar aynı yerde dağıtılıyor, aynı şekilde dağıtılıyor. Ertesi gün, yine olayları, hadiseleri, dünyadan meseleleri, bu küçük hurufat parçalarıyla tekrar bir araya getirerek kelime kelime, cümle cümle, sayfa sayfa basılıyor. Basıldıktan sonra bunlar yine dağıtılıyor. Tabi burada küçük parçaları bir araya getirmek, insanın yaptığı en önemli özelliklerden bir tanesi. Kelimeler gibi, cümleler gibi, o mana anlatan sayfalar gibi, ses dünyası da böyledir. Küçük parçaları, noktaları bir araya getirip bir mana ortaya çıkartıyorsunuz. O mana ile insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyorsunuz. Bazen bu hurufatlar karışır, esasında tabiatta da karmakarışıktır. Onları, o harfleri bulup tekrar cümle haline getirmek. O zaman mucizelere ihtiyaç duyulur. İşte etrafta sürekli olarak görmüş olduğumuz, doğal karşılamış olduğumuz hadiselerin çoğu esasında mucize. Kainatta olan bu küçük ses parçaları, küçük mana parçaları, küçük lezzet parçaları darmadağın iken her sabah uyandığımızda yeni bir film makarasına film takılması gibi güneşin doğması ve karanlığın yerini aydınlığa bırakmasıyla, hiçbir hayat emaresi olmayan zeminden bir halatın çıkıp, ucuna elmas, pırlanta, yakut gibi meyvelerin takılmasıyla, sanki sıradan bir şey oluyormuş gibi bir hayata başlıyoruz. 8 ipekhaber - MART 2015

ÜNİVERSİTE BÜYÜK SANATÇIYI İDRAK ETMEK İnsan bu dünyaya tesadüfen gelmiş bir varlık değildir. Etrafındaki hiçbir şey tesadüf değilse, hiçbir şey hikmetsiz değilse, bunun ortasında duran insan, hikmetsiz ve tesadüfen gelmiş olabilir mi? Tabiki olamaz. İnsanın en büyük vazifelerinden biri bu sanat eserlerine bakıp onları ortaya çıkaran sanatkarı takdir etmek. Onun ne kadar büyük bir sanatkar olduğunu anlamak, idrak etmek. İnsanın hayatındaki belki en önemli vazifelerinden, misyonlarından bir tanesi bu. Kim daha da zirveye çıkmak istiyorsa o sanatkarı, o yüce ressamı -vasıfların hepsini ortaya koyabilirsiniz- okumak ve okuduktan sonra da anlatabilmesi gerekir. Belki de yapılabilecek en büyük hizmet budur. ESERLERİNE BAKARAK TANIRIZ Biz o sanatçıyı görmeden tanıyoruz. Zaten bir sanatçı görmeden tanınır. Siz bir sanatçının kendisini tanıtıp da sonra tablo çizmediğini gördüğünüz mü? Tablosunu çizer, bakarsınız onun ressam olduğunu anlarsınız. 10 tane tablo çizer, bakarsınız onun müthiş bir ressam olduğunu görürsünüz. Bir heykeltıraş, hiç heykel yapmadan heykeltıraş olduğunu söylese ona inanır mısınız? Bir mühendisin hiçbir icat yapmadan kendisini bilim adamı olarak tanıtması bir şey ifade eder mi? Bir zenginin kendisine gelen insanların ihtiyaçlarını gidermeden cömertim demesi bir şey ifade eder mi? Her ihtiyaç sahibine yardım ediyorsa, elindekini sınırsız dağıtıyorsa o zaman cömertliğinden kuşku olmaz. İnsanların yaptıklarını görerek onlar hakkında bilgi sahibi oluruz. Bu eserleri yapanları görmeden, yaptığı işlere bakarak onları tanırız. BUNLARIN BİR HİKMETİ VAR Kainat kitabının sanatkarını da eserlerinden tanıyoruz. Bir saatin içindeki bir çark çıksa onun zamanı doğru göstermesine imkan yok. Güneşin belli bir mesafede kalmasında, rüzgarın belli bir hızda esmesine kadar, meyvenin sertlik derecesine, vitaminlere kadar, göze, dile, kulağa hitabına kadar hepsi bir uyum içinde hareket ederek kendisini sergiliyorsa mutlaka bunların bir hikmeti ve sanatkarı var. Nasıl dokunmuş bir kumaşın tekstil tezgahından çıkması gerekiyorsa, kainattaki bu düzenin de başı boş kendiliğinden olması mümkün değildir YÜCE SULTANIMIZA TEŞEKKÜR EDİYORUZ Mükemmel bir nizam içerisinde faaliyetlerini devam ettiren bir dünyada yaşıyoruz. İnsanların taklit bile edemeyeceği bütün bunları bize ihsan ve ikram eden, Yüce Sultanımıza teşekkür ederiz. İnsan olarak diğer insanlara faydalı olmanın, akademik olarak bunu sistemleştirmenin yollarını arıyoruz. Üniversitemizde sinema, müzik gibi tüm sanat dalları ve akademik birimlerimiz var. Bunlar bir araya gelip bütün insanlığa faydalı olmanın yollarını arayacaktır. Eminim bunun için imkanlar da doğacaktır. Ben de bu imkanların sonuna kadar kullanılmasını desteklemek için elimden gelen her şeyi yapacağım YİĞİT OLMAYANIN AKLI ERMEZ Ertuğrul Gazi, Osmanlı Devleti ni bir aşiretten, beylikten devlete taşıyor. Her yıl göçebe hayatı yaşadıkları için yaylaya taşınıyorlar. Taşınacak en önemli malları bıraktıktan sonra bütün beylikle beraber atlara binip yaylaya gidiyorlar. Büyük bir Moğol askeri birliği, küçük bir Selçuklu birliğini çevirmiş, imha edecek. Şahit oldukları manzara bu. Ertuğrul Bey in yanında malı, mülkü, ailesi, atları, araçları var. Kendisini ilgilendiren bir durum var mı bilemiyorum ama karışırsa başına bir sürü bela gelecek. Malum Moğollar tarihe vahşetleriyle iz bırakmış bir kavim. Başınıza dert almayı isteyeceğiniz en son kavim. Ne oturmanızın konuşmanızın imkanı var, ne de sulh haline gelme imkanı var. Bir yanda başınıza dert alacağınız böyle bir kavim, bir yanda da yok olsa ne olmasa ne diyebileceğiniz askeri birlik. Başını başka tarafa çevirse gitse, kimsenin suçlayacağı bir durum da yok. Ama bütün yiğitleriyle beraber toplanıyorlar, meydanın içerisine giriyorlar ve Selçuklu nun küçük askeri birliğini Moğolların elinden kurtarıyorlar. Resmen Moğolları geri püskürtüyorlar. Tarihçi çok güzel bir not yazmış. Benim çok hoşuma giden tarafı o. Neden böyle bir şey yapar, diye. Yiğit olmayanın aklı ermez böyle işe diye not düşmüşler. Benim çok hoşuma gider. Belli seviyelere gelmeden bazı insanların o işi neden yaptığını anlamanın tabii imkanı yok. ipeknews * Yazının tamamına www.ipeknews.com adresinden ulaşabilirsiniz. ipekhaber - MART 2015 9

ETKİNLİK Gazeteci-Yazar Nazlı Ilıcak, İpek Üniversitesi ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Medya ve Demokrasi Üzerine konulu söyleşisi için üniversiteye gelen Ilıcak, öğrencilerle birlikte kampüsü gezdi. Ünlü gazeteci Ilıcak, kampüs gezisi sırasında I-Help Kulübü nün açtığı Ermenek yardım standını ziyaret ederek Ermenek li çocukların eğitim masrafı için hazırlanan bileklikten alarak kampanyaya destek verdi. Kampüs mimarisine hayran kaldığını söyleyen Ilıcak: İpek Üniversitesine hayran kaldım. Sanki 5 yıldızlı otel. Sosyal Bilimler, sanat, medya, sinema konusunda ihtisaslaşmış ifadelerini kullandı. Söyleşide düşüncelerini cesaretle ifade eden bireylere demokrasi içinde ihtiyacın her geçen gün daha da arttığını vurguladı. Ilıcak, söyleşi sonrası hocalarımız ve öğrenciler için kitaplarını imzaladı. Öğrenciler günün anısına kendisine Nazlı Ilıcak yazılı bir tablo takdim edip, birlikte fotoğraf çektirdiler. ABD ve Avrupa da çok satanlar listesine giren Osman s Dream: The History of the Ottoman Empire 1300-1923 /Rüyadan İmparatorluğa Osmanlı kitabının yazarı Dr. Caroline Finkel, İpek Üniversitesi nde Evliya Çelebi yi ve kültür yollarını anlattı.türkiye de yaşayan ünlü tarihçi Dr. Finkel, 1995 yılından bu yana Evliya Çelebi hakkında çalışmalar yaptığını ve 2000 li yılların başında Evliya Çelebi nin Yolunda projesini yürüttüklerini belirtti. Proje ile Evliya Çelebi nin genç nesillere duyurulmasını amaçladıklarını anlatan Finkel, Evliya Çelebi nin seyahat yolunu araştırma fikri bir arkadaşımla yine bir seyahatte aklımıza gelmişti. Bu hayalimizi ancak 10 yıl sonra gerçekleştirebildik. 2000 yılında başladığımız araştırmalarımızda uzun mesafe yürüyüş ve Evliya Çelebi nin Yolunda projesini başlattık. diye konuştu. Seyahatnamenin dünyanın en uzun seyahat kitabı sayılabileceğini vurgulayan Finkel, Tespit edilen rotalarda tıpkı Evliya Çelebi nin yaptığı gibi at üzerinde seyahat ettik. Bu sayede hem bu rotayı turizme kazandırmayı hedefledik, hem de içimizde hep bir Evliya Çelebi nin olduğunu ve günümüzün Evliya Çelebilerinin kültür yollarının fazla bilinmediğine dikkat çekmek istedik. dedi. Finkel, projeyi şöyle anlattı: Evliya, 1671 yılındaki hac yolunu takip ediyor. Tabi sonuna kadar gitmiyor ama biz mümkün olduğu kadar onu takip ettik. Bu bizim takip ettiğimiz Evliya Çelebi Yolu Altınova Hersek Köyünde başlıyor. Evliya Çelebi nin aşağı yukarı Simav a kadar gittiği yolu takip edebildik. O dönem o kadar vaktimiz vardı ve oraya kadar takip edebilmiştik. Şimdi Türkiye nin 20 tane uzun mesafe kültür yolları var. Bu konuda Evliya Çelebi nin rotası hakkında bilgilerin yer aldığı, nereye gittiğini, neler gördüğünü anlatan bir de kitabımız var. ifadelerini kullandı. Türkiye de yaklaşık 25 yıldır yaşadığını ve artık ayrılmak istemediğini dile getiren Finkel, En güzel yanlarından biri de çeşitli insanlarla bir arada bulunduk. Batı Anadolu daki birçok köyü gezerek kamplar kurduk. Köylerden gelenlerle sohbet etme imkânımız oldu. Evliya Çelebi nin yolundan gitmek çok güzeldi. dedi. M. Uğur Uzun 10 ipekhaber - MART 2015

SİNEMA İpek Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (SEM) bünyesinde kurulan İpek Akademi de ilk dönem kursları Sinema Sanatları Sertifika Programları olarak başladı. İpek Üniversitesi İstanbul Sinema Akademisi nin bir benzeri olarak Ankara da tasarlanan İpek Akademi de, sinema ve medya alanına ilgi duyanların öncelikli adreslerinden birisi olmaya aday. İpek Üniversitesi SEM Müdürü ve İpek Akademi Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Ali Soylu, açılan sinema kurslarıyla ilgili şu bilgileri verdi. KURSLAR HAKKINDA BİLGİ İlk etapta birbirinden bağımsız 6 farklı programda sinema, senaryo ve yazarlık bölümlerinin yer alacağı kurslar açtık. Aklı fikri sinemada olanları aramıza almak istedik. Kurslar 3 er saatlik dersler halinde oluyor. Programımız sürekliliği olan bir programdır. Yani aktif ve her 5-6 haftada bir yeni bir model başlayacağı için, ilgilenenler 6 modelden birine veya birkaçına kayıt yaptırabilirler. Modeller birbirinden bağımsız olduğu için kayıtlarımız esnektir. Katılımcılar alanında uzman kişilerden eğitim alacak. En az 3 modülden kurs alanlara sertifika vereceğiz. Tek bir bölümden eğitim alanlara ise katılım belgesi verilecektir. EĞİTİM KADROSU Üniversitemizin Sinema Sanatları Fakültesinin kaliteli, donanımlı geniş bir kadrosu var. Öncelikle bu hocalarımız programa katkı sağlayacaklar. Bu hocalarımız alanlarında hem teorik hem de pratik bilgiye sahipler. Bu teorik ve pratik bilgilerini modern mekân ve en son teknoloji ile birleştirip katılımcılarımıza aktaracaklar. Ayrıca ülkemizde bu alanda bilinen, tecrübeli uzman kişiler ve kurumlarla da işbirliğine gidip İpek Akademi yi güçlendireceğiz. ANKARA DA SİNEMA AKADEMİSİ İstanbul işin merkezi olarak biliniyor. Fakat biz bu gerçeği olumlu anlamda değiştirmek istiyoruz. Önümüzdeki yıllarda İpek Üniversitesi kaliteli ve deneyimli çalışanlarıyla ve modern mekân ve kullanacağı teknoloji ile sinema alanında İstanbul ile beraber Ankara yı da anılır hale getirecektir. Başkent te sinema ve sanata ilgi gittikçe artıyor. Ankara daki üniversite sayısının artması, eğitimli insan sayısının çoğalması ve son yıllarda genel anlamda ülkemizdeki sinema ve sanat alanında uluslararası başarıların artması bu ilgiyi artırmıştır. Üniversitemiz bünyesinde açtığımız bu İpek Akademi artan bu ilgiye cevap verecek ve daha ileriye taşıyacaktır, beklentimiz bu yöndedir. AKADEMİNİN SEKTÖRE KATKISI İpek Akademi, Türk sanat ve sinema sektörüne kaliteli eleman yetiştirecektir. Ankaralıların sinema ve sanatla daha da iç içe olmalarını sağlayacaktır. İnsanları eğitirken eğlendirecek, sanatı ve sinemayı Ankaralılara sevdirecek bir akademi olacaktır. M. Uğur Uzun SERTİFİKA PROGRAMLARI 1- Ankara nın Orta Yeri 2- Yönetmen Koltuğu 3- Yazarlığın Keyifli Serüveni 4- Bir Kameram Olsa Neler Çekerdim 5- Her Filmin Bir Şarkısı Vardır 6- ve Film Biter ipekhaber - MART 2015 11

MODA İpek Üniversitesi Moda Tasarım Atölyesi çok kısa bir zaman önce kurulmasına rağmen,şimdiden dışarıya da ürünler yapmaya başladı. Üniversitenin kurumsal mağazası olan İpek Store için üretim yapılan Atölyede, aynı zamanda okullardan ve üniversitelerden gelen talepler de karşılanıyor. İpek Moda Tasarım Atölyesi ndeki çalışmaları Moda Tasarımı Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Başak Boğday Sayğılı anlattı. Atölyede neler yapıyorsunuz? 2013 yılında kurulan Moda atölyemizde, Üniversitemizin felsefesini giysilerimize de yansıttığımız spor giysiler tasarlayarak, üretimlerinin tamamını atölyemizde yapıyoruz. Diğer üniversite ya da kolejlerin Üniversitemizi ziyaretleri esnasında tasarım amaçlı bir atölyenin olduğunu gördüklerinde, kendi giysilerini de hazırlamamızı istiyorlar. Biz de iş yoğunluğumuzu planlayarak, bizden talepte bulunun okulların felsefesine uygun öğrencilerinin ve mensuplarının giymekten ve kullanmaktan mutlu olacağı ürünler tasarlıyoruz. Öğrenciler için daha rahat kolej montları, sweatler, eşofman takımları, okul giysileri hazırlıyoruz. 2014 Eylül-ekim ayından beri diğer okullarla da çalışıyoruz. Nasıl çalışıyorsunuz? Burası tasarım ofisi şeklinde çalışıyor. Ancak Üniversitemizin seri üretimini de burada yapıyoruz. Diğer kolej ve üniversiteler için sadece tasarım hizmeti veriyoruz, çizimleri bilgisayar ortamında hazırlıyoruz, kalıplarını hazırlıyoruz, kalıptan sonra kumaşlarını belirliyoruz. Bunları genellikle karşılıklı görüşerek yapıyoruz. Böylelikle hem onların kullanımına yönelik hem de bizim tasarımımızın özgün olması için birlikte çalışıyoruz. Dikim talimatlarını, kalite standartlarını hazırlayıp numuneleri üretiyoruz. Sonrasında da hazırladığımız bu dosyayı ürün numunesiyle birlikte onlara teslim ediyoruz. Farklı firmalara seri olarak ürettiriyorlar. Ürün grubumuz içerisinde sırt, bilgisayar ve spor çantası vb. bulunuyor. Biz genelde spor grup çalıştığımız için onlara yönelik olarak ve onları tamamlayacak aksesuarlar üretiyoruz. İpek Store çalışmaları nasıl gidiyor? Biz kendi mağazamızı büyütüyoruz. Diğer binamıza geçtiğimizde satılmak üzere ürün yelpazemizi de genişletmemiz gerekli. Şuanki ürün grubu kısıtlı onu biraz genişletmeye çalışıyoruz. Farklı baskı ve nakış türleriyle çalışmalar yaptık. Son zamanlarda öğrencilerin hoşuna gidecek baskılar üzerinde yoğunlaşıldı. Öğrencilerin talepleri bizden o yönde ve biz de o doğrultuda çalışıyoruz. Bunları farklı baskı teknikleri ile denedik, farklı desenler, nakış çalışmaları yaptık. Bildiğiniz Türk işi nakışlar değil de, modern tarzda üretilmiş nakışlar denedik. Bahar döneminde storumuzda ürünlerimizi bulabilirsiniz. Moda Atölyesi nasıl bir atölye? Burayı tanımlarsak tasarıma yönelik kurulmuş bir tasarım atölyesi. Ama biz kendi serilerimizi başka bir yere verdiğimizde istediğimiz ürünleri alamadık o nedenle kendi ürünlerimizin de serisini burada yapıyoruz. Üniversite içerisinde bulunan bir kampüs olduğumuz için öncelikle öğrencilerin beğenisi ön planda. Onlar ne giyiyorlar, nasıl giyiniyorlar, onların bizden talepleri neler olduğuna dikkat ederek koleksiyonlarımızı hazırlıyoruz. Koleksiyonları hazırlarken bizim için en önemli noktalar kumaş ve dikim kalitesidir. Seri üretimi başka bir yerde yaptıramıyor olmamızın nedeni istediğimiz kalitede ürünün gelmiyor olması. Biz hiçbir şekilde kötü bir ürün satamayız, burada en iyisini yapmak zorundayız. Mütevelli heyetimizin, rektörlüğümüzün, üniversite hocalarımızın ve öğrencilerimizin tercihleri bizim önceliğimizi belirliyor. Cihan Akıncı 12 ipekhaber - MART 2015

RÖPORTAJ İpek Üniversitesi duvarlarını süsleyen resimlerin kime ait olduğunu biliyor musunuz? Ressam Sibel Ünalan ile resmi ve çalışmalarını konuştuk. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? İstanbul doğumluyum. 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Resim Bölümünü, fakülte ve bölüm birinciliği ile bitirdim. Yüksek lisans eğitimime de aynı fakültede devam ettim. 1993 yılında Koza Davetiye de çalışmaya başladım. 2007 yılına kadar sanat yönetmeni olarak görev yaptım. Serbest resim çalışmalarım bu süreçte devam etti. Yurt içinde ve dışında, çeşitli özel ve devlet koleksiyonlarında çalışmalarım yer alıyor. Öğrencilik yıllarımda aldığım birçok ödülüm var. Ankara da yaşıyorum. Kedimle paylaştığım evim, aynı zamanda atölyem. Sadece resim değil, üretebildiğim her alanda tutkuluyum. İç mekan tasarlamayı, mekanlara kimlik kazandırabilecek küçük mobilyalar üretmeyi, giysi tasarımları veya ev aksesuarları yapıp, onları dikmeyi, yemek davetleri vermeyi, grafik çalışmalarını ve yazmayı seviyorum. Resimi ne zaman, nasıl keşfettiniz? Hatırlayabildiğim yıllardan beri kendimi resim yoluyla ifade etmişimdir. Çizgilerle anlatırdım her şeyi. Çizgi roman dergiler çıkarırdım ev halkına. Hayal dünyam sınır tanımazdı ve hiç sıkılmazdım. Birileri gelip beni rahatsız etmesin, hep çizeyim isterdim. Hala da değişen fazla bir şey yok. Ne yapmakta olduğumu anlamam ise, benden birkaç yaş büyük Bedri Baykam ın sergisine gitmemle gerçekleşti. Sanırım henüz ilkokul yıllarındaydık. Hedefim artık belliydi. Çalışmalarınızda neler size ilham verir? Dünya benim için ilhamla dolu. Oyun bahçesi gibi. Sınırsız kaynak var beni besleyen. Hırdavatçıdan kumaşçıya, izlediğim bir filmden dinlediğim bir şarkıya, okuduğum kitaba, duyduğum bir konuşmaya Soyut ya da somut, varlığını gördüğüm ya da hissettiğim her şey bir dürtüdür bir şeyler üretebilmem için. Özellikle kübist, dadaist ve dışavurumcu ressamlar tarafından büyük anlamlar yüklenen ve önemsenen kolaj türü size nasıl bir hareket alanı sağlıyor? Sanatın, hayatın hep bir adım önünde gittiğini biliyoruz. Sözünü ettiğiniz akımlar, plastik sanatlar alanında dönemlerine damga vurmuş, kültürel gelişmede görsellikleriyle olduğu kadar söylemleriyle de öncü olmuşlardır. Renkler ya da dokunuşlar kadar, bazen çok daha fazla, felsefesidir öne çıkan sanat eserinin. Ben kendimi ifade yolu olarak seçtiğim plastik sanatları, düşünsel ya da politik anlamda bir şeyler anlatmaktan çok, görsel ve estetik bir doygunluk oluşturabilmek için kullandım hep, kendim ve izleyenler için. Malzeme çeşitliliği ve doku ağırlığının, resimlerimde beni varmak istediğim sonuca daha rahat taşıdığını farkettiğimde, kolaj tekniğini çıkış noktam olarak benimsedim. Resmin bir hikaye anlatması fikrini hiçbir zaman sevmedim. Benim hikayem, resmin matematiğidir. Görselliğin hazzıdır. Dolayısıyla kolaj tekniğinin bana sağladığı hareket alanı sınırsız. Bir çıkış noktası ve ardından plastik malzemeyle desteklenen bir macera. Resim yaparken vazgeçemediğiniz ya da özellikle tercih ettiğiniz temalar var mı? Mekana yönelik çalışmalarımı bir yana bırakırsak, kendi koleksiyonum ya da sergilerim için yaptığım resimlerimde özellikle motif olarak rakamlar ve yazı beni çok fazla heyecanlandırıyor. Siyah&beyaz dengeler, dokular, derinlikli renklerle çok yakıştırıyorum bunları. Öğrencilik yıllarımdan beri vazgeçemediğim araçlarım benim. Daha da yapacağım çok fazla şey var aklımda yazılar ve rakamlarla ilgili. Etkilendiğiniz ressamlar kimler? Tutkunu olduğum bir isim vermem zor. Beni benden alan tablolar var daha çok etkilendiğim. Bazen ressamını bilmeden aşık olduğum çalışmalar olur. Yine de hiç tanımadan yıllarca benzeri resimler yaptığım Tapies var. Bir hocamdan duymuştum ismini. İncelemelisin. Çok yakınsın onun tarzına. demişti. Gerçekten heyecan verici. M. Keck var. Onu da seviyorum. Josef Beuys. 3 boyut evet ama resim için biri ilham kaynağı olacaksa, ondan iyisi bulunmaz. İpek Üniversitesi için hazırladığınız resimlerde çıkış noktanız neydi? Biraz konseptten bahsedebilir misiniz? Çalışmalarımın çıkış noktası eğitim kavramı oldu. Ben sözcükleri, harfleri ve rakamları kullanmayı özellikle sevdiğim için, eğitim birimlerini vurgulayabilecek görsel ya da grafik öğeleri tercih ettim. İpek Üniversitesi için yaptığım resimler, mekana bağlı çalışmalar. Konseptimi belirlerken, mekanın renk, doku, malzeme, tarz özelliklerini göz ardı etmeden, buranın bir bilim alanı olduğunu da dikkate alarak, kendi anlayışım çerçevesinde hazırladım tasarımlarımı. Dil e, öğrenmeye ve sanata dair sözcükleri, isimleri, simgeleri kullandım. Renk ve biçimlerle de kavramları desteklemeye çalıştım. Çalışmalarımda yağlı boya ana malzememdi. Çağlar Kaya ipekhaber - MART 2015 13

ANİMASYON İpek Üniversitesi animasyon sanatçısı Metin Cedden ile animasyon üzerine... Animasyon Nedir? Bence animasyon hayatın kendisi. Biz hayatı ne kadar iyi algılar ve farklı görme biçimleri elde edersek o derece animasyonu besleyebiliriz diye düşünüyorum. İnsanı hem kendi iç dünyası, hem de bulunduğu çevre etkilemektedir. Olaylardan kişiye bağlı olarak farklı farklı etkileniyoruz. Bir olay bana trajik gelebilir, başkası onu komik görebilir. Bu bizim algılarımız, yetişme tarzımız ve geldiğimiz çevreye bağlı olarak değişir. Animasyon, insanın zihninde oluşan imgeleri en inanılmaz biçimde gerçekleştirme olanağı veriyor ki, görsel anlatım için soyuttan somuta müthiş bir ifade alanı yaratıyor. Animasyon ustası Norman McLaren ın da dediği gibi, animasyon resimleri hareketlendirmekle değil, hareketi resimlerle anlatmak için uğraşır. Resimler aracılığıyla, resimlerdeki değişimleri kontrol ederek, aslında siz bir hareketi anlatıyorsunuz. Tek tek resimlerle değil, resimler arasındaki farkla ilgilenir animasyon. Çizgi Film ile Animasyonun farkı nedir? Animasyon aslında hepsinin genel adı. Animasyonu çizerek, stop-motion denen kare kare hareketsiz objeleri hareketlendirerek ya da dijital ortamda yapabilirsiniz. Bu disiplinleri bir araya getiren bir ana başlık aslında animasyon. Var olmayanı, görünmeyeni gerçekleştirmek, görselleştirmek üzerine kurulu. Çizgi film ise bu alt başlıklardan en bilinen ve en yaygın olanı. Animasyon Sanatçısı Neler Yapar? Animasyon çok disiplinli (multi-disipliner) bir iş, çok fazla iş kolu barındırıyor. Bu işin ana kuralı animasyonda anlatacak bir fikrin, seyircide oluşmasını istediğiniz bir duygunun olması. Sonrasında o fikri bir karakterle anlatmak geliyor. Tamamen soyut şekillerle de bir şeyler anlatılabilir. Esas ana besin kaynağı bu. Sanatçının izleyiciler üzerinde nasıl bir etki yaratmak istediğini bilmesi çok önemli. Gerisi tamamen teknik. Animasyon Türleri Nelerdir? Çizgi film dışında hareketsiz objelerin tek tek farklı pozisyonlarda fotoğraflarının çekilerek, arka arkaya dizilip canlandırılması esasına dayalı stop-motion var. Onun dışında kum animasyon, dijital animasyon (2d, 3d), karışık teknikle yapılmış animasyonlar var. Ülkemizdeki animasyon kültürü ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Animasyon Türkiye de genelde çocuklara yönelikmiş gibi algılanıyor. Bu doğru değil tabi. Çocukların seyredebileceği animasyonlar, yetişkinlere de hitap etmeyecek anlamına gelmez. Keza bazı animasyon filmleri sadece yetişkinler için olabiliyor. Animasyonun kelimelerle veya sinema ile anlatılamayanın anlatılabildiği bir şey olduğunu bilmesi lazım insanların. Bu konuda biraz ilerleme sağlandı, özellikle animasyon festivalleri, internet, animasyon bölümünden mezun olanların artması, bu sanata olan bakışı ilerletmeye devam ediyor. Animasyon yapım sürecini etkileyen unsurlar nelerdir? Öncelikle insanın çok iyi konsantre olması gerekiyor, neyi anlatacağını kafasında netleştirmesi lazım. İnsan hangi ruh hali ile çizerse yaptığı işe aynen yansıyor. Animasyon bu konuda çok acımasızdır. İzole olmak gerekiyor. Yaratacığınız sahneyi öncelikle kendi içinizde yaşamanız lazım. Sizin referans alacağınız şey aslında sizin kendi gözlemleriniz. Dünyayı ve kendinizi iyi gözlemleyeceksiniz. Gerisi zaten bilgisayar programları vb. araçlarla öğreniliyor bir şekilde. Animasyona yeni başlayanlara ne önerirsiniz? Öncelikle çok seyretmek, çok okumak, gezmek ve gözlem yapmak gerekiyor. Yani hayatın hem içinde hem de dışında olmak lazım. Animasyon yapmak isteyip de aslında kendisinin ona uygun olmadığını görüp vazgeçen çok kişi var. Çünkü biraz da yaşam biçiminin öyle olması gerekli. Animasyonu ister çizerek, ister bilgisayarda yapsınlar çok fazla çalışmaları ve epeyce egzersiz yapmaları şart. Yeni başlayanların kendilerini geliştirmeleri için iyi animasyonları örnek almaları güzel birşey ama bir yerden sonra dünyayı kendi gözlerinden görüp, yorumlamayı bilmeleri gerekiyor. Çağlar Kaya 14 ipekhaber - MART 2015