ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ ANAOKULU

Benzer belgeler
Çocuklarda Parmak Emme,Tırnak Yeme Ve Alt Islatma ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ VELİ BÜLTENİ

ETKİNLİKLERİMİZ SAYI:5

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI SÜMER ANAOKULU AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI

Psikolog Seda BİLGEN IŞIK İÇİNDEKİLER: 1. TIRNAK YEME 2. ÇOCUKLARDA BİLGİSAYAR KULLANIMI 3. SINAV KAYGISI 4. KAYNAKÇA

ETKİNLİKLERİMİZ SOHBET SAATLERİ

ETKİNLİKLERİMİZ. YAŞADIĞIMIZ ŞEHİR- İSTANBUL: Yaşadığımız şehri daha yakından tanıyabilmek için sohbet ediyoruz.

Bir gün bir öğrenci velisi, kızı Elif in tırnaklarını yemesi konusunda benimle görüşmek istediğini ve bu konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söyledi.

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI. Banu SOYDABAŞ Şeker İlköğretim Okulu Psikolojik Danışman

EĞİTİM YILI 2019 ocak AYI EĞİTİM BÜLTENLERİ

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

AFYONKARAHİSAR MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ VELİ GRUP REHBERLİĞİ PROGRAMI.. KASIM 2012

TC KİMLİK NO 1-Adı ve Soyadı. 2-Cinsiyeti. 2-Doğum yeri ve tarihi

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

ÖNSÖZ... IX III

EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

YAŞLILIKTA PSİKO-SOSYAL YAŞAM

Kardeş Kıskançlığı, Altını Islatma ve Parmak Emme ve Tırnak yeme Seminerlerini

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

ANKARA ÜNİVERSİTESİ UYGULAMA ANAOKULLARI ÇOCUK BİLGİ FORMU. 2) Az sorunlu ya da çok sorunlu geçtiyse bu sorunların neler olduğunu kısaca yazınız:

OKUL KORKUSU. Çocuğum okula gitmek istemiyor. Okul saati yaklaştığında huzursuzlanıyor. Karnı veya başı ağrıyor, midesi bulanıyor.

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

PSK 271 Öfke Yönetimi ( Güz Dönemi) Yrd. Doç. Dr. Nilay PEKEL ULUDAĞLI. Öfke Yönetimi: Duyguları İfade Edebilmek ve Duygularla Başa Çıkmak

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çocuklarınızın öfkelerini kontrol etmelerinde ve uygun yollarla ifade etmelerini sağlamakta aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurabilirsiniz.

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI EYLÜL BÜLTENİ

Ayrıca sinirler arasındaki iletişimi sağlayan beyindeki bazı kimyasal maddelerin üretimi de azalır.

KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EKİM 2012 VELİ BÜLTENİ TEMEL ALIŞKANLIKLARIN KAZANDIRILMASI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

AİLE GÖRÜŞME FORMU. Görüşme tarihi: Görüşme yeri: Öğrencinin adı, soyadı: Doğum tarihi: Okulu, sınıfı: Adresi ve telefon numarası: Geliş nedeni?

GECE YATAK ISLATMA-GÜNDÜZ ISLATMA GECE YATAK ISLATMA

ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir.

Page 1 of 6. d)bir belirtinin yoğunluğu ve sıklığı yanında başka hangi belirtilerin eşlik ettiğini bilmek de önemlidir.

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

Mimar Sinan İşitme Engelliler İ.Ö.O. Aile Rehberliği Etkiliğine Hoş Geldiniz

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT ORTAOKULU NİSAN 2016

SINAV KAYGISI KİTAPÇIĞI

ÇOCUK OKULA NASIL HAZIRLANIR?

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

Sınava Hazırlanan Çocuğunuza Söylememeniz Gereken 8 Cümle - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

ŞİDDET NEDİR? ADEM TOLUNAY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ

BİREYSEL PLANLAMA MÜDAHALE HİZMETLERİ. Okula yeni başlayan. öğrencilere yönelik. gözlem çalışmaları yapılması.

OSMANGAZİ RAM NİSAN AYI BÜLTENİ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK BÖLÜMÜ ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES ÇOCUK VE ERGENLERDE STRES

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Okul fobisi nasıl gelişir?

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

KEKEMELİK KEKEMELİK NEDİR?

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI

GELİŞİM DÖNEMİ VE ÖZELLİKLERİ

T.C. Artvin Valiliği Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Programlar ve Kanser Şube Müdürlüğü Ruh Sağlığı Birimi OTİZM

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni. Çocuk ve Cinsellik

DEMANS ya da BUNAMA olarak bilinen hastalık

OKULA BAŞLARKEN OKULA BAŞLAMA SÜRECİ

Çocuğunuzun ilk doğduğu günden itibaren gençlik çağlarına gelinceye kadar çeşitli kontroller ve sağlıklı çocuk izlemleri yapılması gerekiyor.

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUN İHTİYAÇLARI

NİTELİKLİ EBEVEYN-ÇOCUK ETKİLEŞİMİ

NİLÜFER REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ MÜDÜRLÜĞÜ. Sınav Kaygısı. Veli Kitapçığı

ÖĞRENCİ TANIMA FORMU KİMLİK BİLGİLERİ I. ÇOCUĞUN ADI-SOYADI : DOĞUM YERĠ VE TARĠHĠ : CĠNSĠYETĠ : UYRUĞU : KAÇINCI ÇOCUK OLDUĞU : KAN GRUBU :

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 07 Ekim :27 - Son Güncelleme Çarşamba, 07 Ekim :31

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ

GEBELİĞİN PSİKO-SOSYAL VE KÜLTÜREL BOYUTU

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI BÜLTENİ

BİREYLERE YÖNELİK HİZMETLER

ARKADAŞ SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Kasım Rehberlik Bülteni VELİ EĞİTİM REHBERİ. Okul Öncesi Dönemde Cinsel Gelişim

Çocuklarda Davranış Bozuklukları ve Öneriler

Milli Eğitim Bakanlığı Okullarda Şiddet Olayları ve Riskli Durum Eylem Planı by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer İnönü Üniversitesi / Fırat Üniversitesi / Ardahan Üniversitesi / Siirt Üniversitesi

Yönetici tarafından yazıldı Çarşamba, 14 Ekim :01 - Son Güncelleme Çarşamba, 14 Ekim :10

KASIM DİKKAT!!! KARDEŞ GELİYOR... SAYI ÖZEL ALTIN NESİL ÇOCUK EVİ REHBERLİK BÜLTENİ

NÖROMOTOR GELİŞİM Prof. Dr. Sevin Altınkaynak. Prenatal motor gelişim-1: Prenatal motor gelişim-3. Prenatal motor gelişim-2

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

1/23/2015. Karne Ne Anlatır. Ocak Beylikdüzü A.K.Koleji Rehberlik Servisi Veli Paylaşımı

ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOOORRR

ALIŞKANLIK BOZUKLUKLARI

Anksiyete ve gerginlik veya endişe. Eminim bunu son zamanlarda hepimiz yaşıyoruz.

KELEBEKLER ANAOKULU ARALIK AYI BÜLTENİ

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALANI ÇOCUKLARDA UYUM PROBLEMLERİ KURS PROGRAMI

ÇOCUKLARDA BESLENME PROBLEMLERİ

İdrar kaçırma hastalığına boyun eğmeyin.

Zihinsel Bozukluk Belirtileri ve Semptomları

Çocuklarda Davranışsal ve Gelişimsel Problemler

Sayı : 3 KONU : Ödev Alışkanlığı

Aile İçi Sorunlar: Evdeki kavgalar ve huzursuzluklar, ço cuğa uygulanan şiddet ve anne-baba arasındaki şiddet...

Transkript:

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ ANAOKULU REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ OCAK AYI VELİ BÜLTENİ Çocuklarda Tırnak Yeme, Parmak Emme ve Alt Islatma Problemleri

ÇOCUKLARDA TIRNAK YEME VE PARMAK EMME Çocuklarda emme refleksi doğumdan itibaren başlar. Bebek yaşamak için emmek zorundadır. Annesinden emdiği süt, hem yemek hem de içmek ihtiyacını karşılamaktadır. Bebek eline geçen her şeyi ağzına götürür. Çünkü emmek beslenmenin de ötesinde bir alışkanlık halini almıştır. Bu alışkanlığını terk edip, kaşıkla beslenmeye geçmesi kolay değildir. Bunun için zamana ihtiyacı vardır. Sevgi ve güven eksikliği olan, memeden erken koparılan, ek besine zorlanan çocuklarda parmak emme davranışı görülme olasılığı çok yüksektir. Parmak emen çocuğa baskı yapmak, parmağına acı sürmek, eline eldiven geçirmek ve korkutmak çözüm getirmediği gibi, alışkanlığı daha da pekiştirir. Parmak emme, normal çocuklarda herhangi bir psiko-patolojik etken olmaksızın 3-4 yaşlarına kadar görülen bir olgudur. Öncelikle tırnak yeme davranışını parmak emme davranışından ayırmamız gerekir. Parmak emme, belli bir yaşa kadar davranış bozukluğu olarak değerlendirilmezken, tırnak yeme hangi yaşta ortaya çıkarsa çıksın davranış bozukluğu olarak değerlendirilmektedir. Çocuklarda parmaklar dışında; dudaklarını, elbisesinin eteğini ve mendilinin, yastığının, yorganının ucunu veya benzer eşyayı emme davranışına da rastlanabilmektedir. Anne-baba parmak emmeyi fazla önemsememeli, çocuğu parmak emerken gördüğünde uyarmamalı, bunun zararlı ve kötü bir alışkanlık olduğunu söyleyerek çocuğun suçluluk duygusuna kapılmasına yol açmamalıdır. Bilakis, bunun kötü bir alışkanlık olmadığını, istediği takdirde bırakabileceğini, bunu yapacak güçte bir çocuk olduğunu söyleyerek cesaretlendirmek gerekir. Hangi durumda önlem almak gerekir? * Parmak emme alışkanlığının gün içinde de sürekli olması. * 4 yaştan sonra da aynı sıklıkla devam etmesi. * Çocuğun başka aktiviteler yapmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi. * Aile fertleri dışında kişilerin yanında da parmak emmeyi devam ettirmesi. * Sosyal ortamlarda, anaokulu vb. uyku vakti dışında parmak emmesi. *Çocukta ek olarak konuşma ve iletişim problemleri olması. *Diğer davranış ve duygusal problemlerin birlikte olması. *Yaşıtları ile birlikte olmaktansa parmak emmeyi tercih etmesi. Parmak emmek dişleri nasıl etkiler? Ebeveynler parmağını emen çocukların, çene kemikleri ve dişleri üzerindeki etkilerini düşünerek endişeye kapılabilir. Parmak emme, alt ve üst dişlerin geri itilmesine sebep olabilmektedir. Parmak emmenin dişleri ne kadar etkilediği, parmak emme süresine ve en önemlisi parmağın ağızdaki duruşuna bağlıdır. Süt dişlerinde oluşan bu değişiklik 6 yaşından sonra çıkan asıl dişleri etkilememektedir. Ancak parmak, emzik emme alışkanlığı devam edecek olursa henüz gelişmekte olan kas ve kemik yapıları üzerine basınç uygulayarak dişlerin yer değiştirmesine yol açabilir. Bu durumda üst ön dişler öne, alt ön dişler ise geriye doğru eğilir ve alt ve üst ön dişler arasında açıklık meydana gelir. Alışkanlıktan vazgeçilirse bu açıklık kapanır. Parmak emme alışkanlığı gece uyurken de devam ederse daha etkili olur ve bunun sonucunda üst çenede darlık (V şeklinde bir çene kavisi) meydana gelebilir. Parmak emme alışkanlığı karşısında anne babanın yapacağı en sağlıklı yaklaşım nedir? Parmak emme, daha çok iki yaşından önce memeden ayrılmakta zorlanan, anneye bağımlı çocuklarda görülen bir davranıştır. Olayı telaşa kapılmadan sabırla karşılamak ve sürekli ilgilenmekten kaçınarak, çocuğa bu alışkanlığın bebeklerde görülen bir davranış olduğunu, başkalarının gözüne hoş görünmeyeceğini basit bir dille anlatmaktır. Aile içinde sürekli aynı alışkanlık konu edilerek dikkatleri çocuk üzerine çekmek, bu nedenle telaşa ve gerginliğe girmek ve çözüm amacıyla çocuğu sürekli eleştirmek, yanlış anne-baba davranışları arasında sayılır. Çocuğa yapılan olumlu tavsiye ve açıklamalarla psikolojik açıdan uyumunun sağlanması, sorunun ortadan kalkmasına neden olabilir. Burada önemli olan, bir gerileme belirtisi sayılan bu alışkanlığı oluşturan etkenlerin ana-baba tarafından keşfedilerek ortadan kaldırılmasıdır. Örneğin; yeni bir kardeşin doğumu, çocukta bu tür bir alışkanlığın başlamasına neden olabilir. Cıvıldayan, emekleyen, parmak emip tırnak yemeye başlayan çocuk, bu tür bebekleşme hareketleriyle kaybettiği ilgiyi kazanma savaşımına girer. Kardeşin doğumundan önce çocuğun hazırlanması, kardeşin varlığına karşın çocuğun statüsünün devam edeceği ve onun yerinin ayrı olduğu konusunda çocuğun ikna edilmesi, kardeşin yardıma muhtaç bir yakını olması nedeniyle elbirliğiyle ona bakma gereğine çocuğun inandırılması ondaki gerginliği azaltır. Böylelikle bu gerginlikten kaynaklanan alışkanlıklar da zamanla kaybolur. Çocuğa uygun dinlenme, geniş ve çeşitli faaliyet olanakları, oyun ortamları meşgul olmak için olanaklar sağlanmalıdır. Baskıcı ve otoriter ailelerde çocuğu bu

alışkanlığından vazgeçirmek için çoğu anne-babalar korkutma, eline vurma, ellerini bağlama, parmağına acı sürme, suçlayıcı ifadeler kullanma gibi sağlıksız ve sonuç getirmeyen yöntemlere başvurmaktadır. Tırnak yemede de buna benzer engelleyici yöntemler kullanılmaktadır. En doğru hareket çocukla konuşmak ve parmak emmenin altında yatan sebebi bulmaya çalışmaktır. Tırnak yeme aslında tırnağı/tırnak etini dişiyle koparma veya kemirme eylemi için kullanılan bir terimdir. Gerçek anlamda kopardığı tırnağı yiyen çocuk sayısı pek azdır. Tırnak yeme çocuklar arasında ve ergenliğe geçişte, çok sık görülen bir davranış bozukluğudur. Tırnak yemeye zemin hazırlayan sosyal ve psikolojik sebepler : 1 Üzüntü ve sıkıntı 2 Gerilim ve kaygı 3 Öfke ve saldırganlık 4 Korku ve endişe 5 Kardeş kıskançlığı 6 Değersizlik ve güvensizlik duyguları 7 Aile huzursuzlukları ve iletişim problemleri Çok sevdiği büyükannesini, dedesini, oyun arkadaşını veya köpeğini ölüm sebebiyle kaybeden çocuk, üzüntüye kapılır ve tırnak yiyebilir. Aileden birinin hastalanması, babanın uzun süreli iş seyahatine çıkması, aileye yeni bir kardeşin katılması, çocuklar arasında ayırım yapılması, aşırı kuralcı ve baskıcı eğitim çocukta gerilim ve kaygı uyandırarak tırnak yemesine yol açabilir. Okulda arkadaşlarına, evde ailesine kendini doğru biçimde ifade edemeyen çocuk üzüntü ve sıkıntı duyar. Tırnak yiyerek sıkıntısını açığa vurur. Herhangi bir sebepten dolayı haksızlığa uğradığını düşünen bir çocuk, haksızlığı yapan anneye, babaya veya öğretmene kızar; onlara karşı öfke duyar. Öfkesini açıkça dile getirme cesareti gösteremediği zaman tırnak yiyerek öfkesini kendine yöneltebilir. Yaptığı yanlış davranışlardan dolayı ailesinden korkan ve devamlı cezalandırılma endişesi taşıyan çocuk tırnak yiyebilir. Aile içinde yaşanan huzursuzluklar, kavgalar, boşanmalar, ayrılmalar çocukta gelecek endişesi ve tek başına kalma korkusu uyandırarak, tırnak yemesine yol açabilir. Okul başarısızlığı, vücut sakatlığı, aileye evlatlık olarak katılma, zekâ geriliği gibi eksiklikler çocukta öz güven kaybına, kendini değersiz ve aşağı görmesine, bunun bir yansıması olarak tırnak yemesine sebep olabilir. Tırnak yeme davranışına karşı yapılması gerekenler: Üç-dört yaşlarına kadar ortaya çıkan tırnak yeme davranışlarında en etkili yöntem anne-baba tarafından görmezlikten gelinmesidir. Daha sonra bu alışkanlık devam ederse, bir psikologun yardımı ile çocuğun uyumsuzluk sebepleri iyice araştırılıp ortaya çıkarılmalı ve çözüm getirilmelidir. Çocuğu azarlamak, korkutmak, ceza vermek gibi zorlayıcı yöntemlerin sonuç getirmediği, kimi zaman daha ağır duygusal problemlerin ortaya çıkmasına yol açtığı anne ve baba tarafından bilinmelidir. Çocuklar korku, tehdit, kaygı, kıskançlık ve güvensizlik doğuracak durumlardan uzak tutulmalıdır. Bu nedenle, küçük çocukların şiddet içerikli korku filmleri, bilgisayar oyunları izlemelerine izin verilmemelidir. Çocuk ilgi çekmek veya anne-babasını kızdırmak için parmağını ağzına götürdüğü zaman görmezden gelinmeli, o mekân terk edilerek çocuk yalnız bırakılmalı, çocuğa hissettirmeden uzaktan gözlenmelidir. Eğer yalnız kaldığında tırnak yemekten vazgeçmiş ise, alışkanlığın sebebi dikkat çekmek içindir. Çocuk tırnak yemek için parmağını ağzına götürdüğünde ilgisini başka tarafa çekmek de etkilidir. Ancak ilgi çekilen şey, tırnak yemekten daha çekici olmalıdır. Gel seninle bir oyun oynayalım, Bana bir bardak su getirir misin? gibi yönlendirmeler çocuğun dikkatini başka tarafa çekecektir. Sinema veya televizyon izlerken patlamış mısır, kuru yemiş, meyve gibi ağzını meşgul edecek ve tırnak yemenin yerine geçecek şeyler de işe yarayabilir. En akılcı ve kalıcı çözüm, tırnak yemeye yol açan asıl problemi ortaya çıkarmak, çocuğun problemle yüzleşmesini sağlamak, bu davranışın çok kötü bir alışkanlık olmadığını, eğer isterse bırakabileceğini telkin etmektir. Çocuk buna inandırıldığı zaman elinden gelen çabayı gösterecektir. ÇOCUKLARDA ALTINI ISLATMA SORUNU Genellikle çocuklar mesane kontrolü gerçekleşinceye kadar, yani ortalama olarak 2-3 yaşlarına kadar geceleri altlarını ıslatırlar. Gündüz kontrol 2 yaş dolaylarında, gece kontrol ise 3,5-4,5 yaş arasında kazanılır. Çocukların hemen hepsinin idrar ve dışkı kontrolünü kazandıkları 4 yaşından sonra, hala alt ıslatmanın devam etmesi durumu enuresis" adını almaktadır. Enuresis en sık görülen davranış bozukluğudur ve iki biçimde görülebilmektedir.

Bunlardan ilki, birincil enuresis dir ki bu, sinir-kas kontrolünün gelişmesindeki gecikmeden kaynaklanabilir ve doğumdan başlayarak süre gelir. Bu gecikme anne-babanın düzensiz ya da yetersiz tuvalet eğitiminin bir sonucu olarak da oluşabilir. Birincil enuresis zamanla kaybolur ve yavaş gelişen bu çocuklar, tuvalet kontrolünde arkadaşlarının seviyesine ulaşırlar. Birincil enuresis, yatak ıslatma sorununun yaklaşık %75-80 ini oluşturur. %25-30 oranındaki enuresis ikincil enuresis adını alır. Bu tür alt ıslatma olayında tuvalet kontrolü oluştuktan sonra bir gerileme söz konusudur. İkincil enuresis tipik olarak korkular, yeni bir kardeşin doğumu ya da yeni bir eve taşınma gibi bazı ruhsal gerginlik durumlarında ortaya çıkar. Bu etkenler çocuğun bir süre için daha olgunlaşmamış davranış biçimlerine dönmesine neden olabilmektedir. Bu gerileme türü, çocuğun annesine olan öfkesinin sembolik bir ifadesi olarak yorumlanabilir. Enuresise, sosyo-ekonomik düzeyi düşük olan, aile içinde yeterli duygusal etkileşimden yoksun, nörotik ve uyumsuz çocuklarda daha sık rastlanır. Çeşitli ruhsal etkenler enuresisin oluşumunda başlıca neden olarak sayılabilir. Alt ıslatma sorunuyla çocuğun duygusal dünyası arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır. Aşırı sevgi ve hoşgörü, yetersiz ilgi, kıskançlık gibi nedenlerden kaynaklanan bu gerileme (regression) davranışı, tırnak yeme, parmak emme gibi bir takım başka gerileme davranışlarıyla, bebeksi hareketleri ya da konuşmaları da beraberinde getirebilmektedir. Çocuğun duygusal dünyasını büyük ölçüde etkileyen ev ortamı, alt ıslatma konusunda büyük rol oynamaktadır. Rahatsızlığın teşhisi için en az 3 ay süre ile haftada en az 2 kez idrar kaçırmanın olması, toplumsal, okul başarısında düşmeye ve sorunlara yol açması ve kişinin 5 yaşından büyük olması gerekmektedir. Ayrıca idrar kaçırma durumu başka bir ilacın yan etkisine bağlı olmamalı, kişide idrar kaçırmaya sebep olabilecek bir hastalık olmadığı tespit edilmelidir ( şeker hastalığı, ürolojik ya da nörolojik hastalıklar gibi). Alt Islatma Riskini Arttıran Durumlar: -Yoğun psiko-sosyal sorunlar içinde olan ve olumsuz çevresel koşullarda yaşayan çocuklar. -Baba ya da annenin boşanma ya da ölüm sonucu kaybı da önemli etkenlerdendir. Özellikle daha öncesinde idrar kontrolünün sağlandığı çocuklarda sonradan 5-8 yaşları arasında idrar kaçırma bu nedenle tekrar başlayabilmektedir. -Davranışsal bozukluklar gösteren çocuklarda mesane kapasitesinin daha sınırlı olduğu ve bu durumun daha sık gözlendiği saptanmıştır. -Ailede anne, baba ve diğer akrabaların geçmiş yaşantılarında bu sorun var ise, çocuklarda da enuresis riski 5-7 kat artmaktadır. Çocuğunuz geceleri yatağa kaçırdığında nasıl davranmalısınız? * Öncelikle, beş yaşın altındaki çocukların mesane kontrolünün büyük oranda isteğe bağlı olmadığını ve yatağa bilerek kaçırmadığını unutmamalısınız. * Yatağı ıslatan çocuğu asla cezalandırmayın, kızmayın ve utandırmayın. Bunlar HİÇBİR fayda sağlamaz. Başkalarının da onunla alay etmesine asla izin vermemelisiniz. * Yatağa kaçırmadan bir "kaza" olarak bahsedin. Çocuğunuza bunu bilerek yapmadığını bildiğinizi belirtmelisiniz. Zamanla bunun üstesinden geleceğini açıklamalısınız. * Uykudan önce tuvaletinin olup olmadığını sormalısınız. * Gece tuvalete gidebilmesi için yeterli ışık bulunduğundan ve pijamasını kolayca indirip çekebileceğinden emin olmalısınız. * Çocuğunuz, birkaç ay boyunca geceleri kuru kalır ve daha sonra yatağı ıslatmaya başlarsa fiziksel bir neden olup olmadığını anlamak amacıyla bu durumu doktorunuza bildirmelisiniz. Kaynaklar- Konuyla İlgili Önerilebilecek Kitaplar CİVELEK,B., 2-10 Yaş Çocuklar için Hayatı Kolaylaştıran Temel Alışkanlıklar,Epsilon. YAVUZER, H., Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitabevi. YÖRÜKOĞLU, A.,Çocuk Ruh Sağlığı, Özgür yay. www.aile.org www.psikiyatrist.net www.psikolojievi.com MERVE YAVUZ Psikolojik Danışman

2016-2017 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI BİLGİ KÖPRÜSÜ EĞİTİM KURUMLARI REHBERLİK AYLIK ÇALIŞMA PLANI OCAK AYI KONUSU: ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ VE İLETİŞİM BECERİLERİ 1.HAFTA: ELDEN ELE RESİM ETKİNLİĞİ AMAÇ ; Çocukların birbirleriyle işbirliği yaparak çalışmalarını ve ortak bir ürün ortaya çıkarmalarını sağlamak 2.HAFTA: DUYGULARIN RESMİ ETKİNLİĞİ AMAÇ: Çocukların çizgi ve renk kullanarak duygularını ifade etmelerine yardımcı olmak, ortak çalışma ve paylaşım davranışlarını pekiştirmek. 3.HAFTA: GÜNEŞ, GÖKYÜZÜ, DENİZ ETKİNLİĞİ AMAÇ: Çocukların arkadaşlık ve iletişim becerilerini güçlendirmek, arkadaşlarıyla ilgili olumlu duyguların pekiştirilmesini sağlamak. 4. HAFTA : GÖKKUŞAĞIMIZ ETKİNLİĞİ AMAÇ: Grup içerisinde herkesin farklı bir katkı farklı bir renk olduğu varsayımından hareketle farklılıklarımız zenginliğimizdir mesajını pekiştirmek, paylaşma, işbirliği ve iletişim becerilerini güçlendirmek. Merve YAVUZ PSİKOLOJİK DANIŞMAN