OCUK ÜSTÜSMARI BÜR YAZGI MI? OLGU SUNUMU

Benzer belgeler
ADANAÕDA YILLARI ARASINDA OTOPSÜSÜ YAPILAN OCUKLUK AÚI L M OLGULARININ RETROSPEKTÜF OLARAK DEÚERLENDÜRÜLMESÜ

TRABZONÕDA AÜLE Ü Ü ÞÜDDETE UÚRAYAN KADINLARIN SAVCILIK KAYITLARININ DEÚERLENDÜRÜLMESÜ #

Comparison between the Forensic Medicine Departments and the Unit of Council of Forensic Medicine in Kocaeli in related with forensic service

Parsel Yer DeÛißtirme OranÝnÝn (PYO) Arazi ToplulaßtÝrmasÝ Projelerinin DeÛerlendirilmesinde KullanÝmÝ

HEKÜMLERÜN DEFÜN RUHSATI D ZENLERKEN KARÞILAÞTIKLARI SORUNLAR: BÜR ANKET ALIÞMASI

ADANAÕDA TRAFÜK KAZALARINA BAÚLI L MLERÜN

KARBONMONOKSÜT ZEHÜRLENMELERÜ SONRASI GE

Bu soru kitap ÝÛÝ 6 Haziran 1999 SS soru kitap ÝklarÝnda bulunan sorularý i ermektedir.

Bu soru kitap ÝÛÝ 2 MayÝs 1999 SS soru kitap ÝklarÝnda bulunan sorularý i ermektedir.

T.C. BAŞBAKANLIK Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü. Ailede Çocuk Eğitimi. Yayına Hazırlayan : İrfan ÇAYBOYLU

Akkuyu Kšrfezi (Mersin) deniz suyunun fiziksel ve kimyasal šzelliklerini etkileyen sÿre ler

STRATEJÜK PLANI. TMB YayÝn No:

Akkaraman KuzularÝn RasyonlarÝna KatÝlan Kurutulmuß Tavuk DÝßkÝsÝnÝn BazÝ Rumen ve Kan Parametreleri zerine Etkisi *

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

STANDARDÜZASYONUNDA UYGULANAN

ARTROGRÜPOZÜS MULTÜPLEKS KONGENÜTALI HASTALARDA REHABÜLÜTASYON SONU LARI

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

Anahtar kelimeler: Santral sinir sistemi enfeksiyonlarý, otopsi SUMMARY

POSTMENOPOZAL OSTEOPOROZDA EGZERSÜZ VE KALSÜYUM TEDAVÜSÜNÜN

Determination of consistency and reliability of diagnostic accuracy derived from autopsy photographs

ALANLARINA ETKÜSÜ. 82 Romatizma, Cilt: 18, SayÝ: 2, 2003

Asya lkeleri ve TŸrkiye Ü in Bir KÝlavuz

HETEROTOPÜK OSSÜFÜKASYONUN SPÜNAL KORD YARALANMALI HASTALARDA FONKSÜYONEL DURUMA ETKÜSÜ*

CİNSEL SALDIRILAR ACİL HEKİMİNİN SORUMLULUKLARI. Dr. Serhat KOYUNCU Gaziosmanpaşa Üniversitesi Acil tıp A.D

Akar ay HavzasÝÕnda (Afyon) jeotermal kškenli kirlenme: 2. yeraltýsuyu kirliliûi

BEYÜNDE VASK LER MALFORMASYONA BAÚLI KANAMA NEDENÜ ÜLE ANÜ LEN OLGU SUNUMU

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

Biyoetik ve Sinema MY CHILD. Arş. Gör. Dr. Onur Naci KARAHANCI Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıp Tarihi ve Etik Anabilim Dalı

REMÜSYONDA SEYREDEN ERKEN D NEM ROMATOÜD ARTRÜTLÜ HASTALARIN EL

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

Heyelan duyarlýlýk haritalarýnýn hazýrlanmasýnda kullanýlan parametrelere ilißkin belirsizlikler

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

Bilişsel ve Davranışçı Terapiler Eğitimi (teorik temel) Eğitmen: Prof. Dr. M. Z. Sungur/ İstanbul

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

KADIN ÇALIġMALARI ġube MÜDÜRLÜĞÜ KADIN DANIġMA MERKEZĠ BĠRĠMĠ 2013 YILI VERĠLERĠ

RATLARDA OLUÞTURULAN DENEYSEL ARTRÜT MODELÜNDE ÜNTRAARTÜK LER HYALURONÜK ASÜT VE METÜL PREDNÜSOLON ASETATIN KIKIRDAK ZERÜNE ETKÜLERÜ *

Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu Yeditepe Üni. Tıp Fak. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı

Akar ay HavzasÝÕnda (Afyon) jeotermal kškenli kirlenme: 1. Akar ay NehriÕnde su ve sediman kirliliûi

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Yaşar. Ç.Ü. Eğitim Fak. İlköğretim Böl. Okul Öncesi Öğretmenliği Anabilim Dalı

ADOLESANA VERİLMESİ GEREKEN KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ. Doç Dr Müjgan Alikaşifoğlu

Akustik Emisyon (AE) tekniûi: 2- AE tekniûiyle TŸrkiyeÕde arazi gerilmelerinin belirlenmesi konusunda bir šn inceleme

Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Eylül 2009 Ankara

TANI, TEDAVİ VE ARAŞTIRMA AÇISINDAN CİNSEL BOZUKLUKLAR VE DSM 5. Prof. Dr. Cem İncesu Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı

ÇOCUKLARIMIZI İHMAL VE İSTİSMARDAN NASIL KORUYABİLİRİZ?

Kabuk ve Ÿst-manto hýz yapýsýnýn saptanmasýnda alýcý fonksiyonun

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımın belirtileri ve etkileri Çocuk ve ergenlerde cinsel kötüye kullanımı önlemek için yapmamız gerekenler

T.C. BAÞBAKANLIK Aile ve Sosyal AraßtÝrmalar. Ailenin. YayÝna HazÝrlayan : Ürfan AYBOYLU

Adli Tahkikat ve Sosyal İnceleme Raporu Özeti

Cinsel istismarlı hastaya yaklaşım. Doç. Dr. Mücahit KAPÇI ADÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

ZAYIFLAMA DÜYETÜNE BAÚLI BERÜBERÜ N ROPATÜSÜ: BÜR OLGU SUNUMU*

AYDINÕDA SOKAKTA ALIÞAN OCUKLARDA SU LULUK Delinquency among children working on the street in AydÝn

Çocuk Psikiyatrisi Uygulamalarında İstismar Olgularının Tanınması. Prof. Dr. Elvan İŞERİ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatri A.D.

The Importance of Multidisciplinary Evaluation of Juvenile Criminal Responsibility:

ADLİ TIP STAJI STAJIN TANITIMI. : Adli Tıp Anabilim Dalı Dershanesi, Adli DNA ve Adli Antropoloji Laboratuvarı

Dersin adı: Elektif (Çocuk Psikiyatrisi) Görüşme Saatleri: Salı:14:00-15:00

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI AİLE İÇİ ŞİDDET

ACİL SERVİSTE ŞİDDET. Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Acil Tıp Anabililm Dalı Yrd. Doç. Dr. Gökhan ERSUNAN

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

ERGENLERDE İNTERNET BAĞIMLILIĞI

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Bölüm/Program Üniversite Mezuniyet Yılı. Lisans Hemşirelik Bölümü Hacettepe Üniversitesi 2004

Ruhsal Travma Değerlendirme Formu. APHB protokolü çerçevesinde Türkiye Psikiyatri Derneği (TPD) tarafından hazırlanmıştır

=6.4) kuvvetli hareket kayýtlarýnýn incelenmesi

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

2012 Yılı Adli Tıp Anabilim Dalı Eğitim Toplantıları Tarih Saat Yer Konuşmacı Konu Başlıkları :00-16:00 Adli Tıp Anabilim Prof.Dr.

Doygun olmayan zonda kloroflorokarbon (CFC) taßýnýmýnýn tek boyutlu analitik šzÿmle irdelenmesi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Derece Okul Adı Bölüm Mezuniyet Yılı Bahçelievler Deneme

KUDUZ HASTALIÚINA BAÚLI BÜR ADLÜ OTOPSÜ l

ÖZGEÇMİŞ. Araştırma Hastanesi, Acil Tıp Kliniği. /

5. SINIF 4.GRUP 4. KURUL RUH SAĞLIĞI, TIP ETİĞİ, TIP HUKUKU, ADLİ TIP, KLİNİK FARMAKOLOJİ

Doğuş Üniversitesi, KLİNİK PSİKOLOJİ İstanbul ( % 100 Burslu)

AÇIKLAMA Araştırmacı: Yok. Konuşmacı: Yok. Danışman: Yok

Derince (Keban-ElazÝÛ) evresinde dere sedimenti

Birinci Basamakta Çocuk Ýstismarý ve Önlenmesi Child Abuse and Prevention In Primary Care

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Afyon OvasÝ soûuk su akifer sisteminde kirlenme modeli

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4):

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

DANIÞMANLIK TEDBÝRÝ KARARLARININ UYGULAMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA TEBLÝÐ Perþembe, 30 Ekim 2008

Eğitim Tarihleri: 5-6/ 11 /2016 ve / 11 /2016 (2 hafta Cumartesi ve Pazar toplam: 32 saat) Eğitim Ücreti: 400 TL + KDV (Öğrencilere %25 indirim

UÜ-SK AİLE HEKİMLİĞİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE İNTİHAR GİRİŞİMİ

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Çocuk ve Ergen Adli Olgularda Ruhsal Deðerlendirme

Yönetilen Yüksek Lisans ve Doktora Tezleri Esra Arda: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Adli Tıp Ensititüsü Yüksek Lisans-1990

HEMŞİRELİK BÖLÜM DERS LİSTESİ

T.C. BAŞBAKANLIK 2006 YILI FAAL YET RAPORU

YASAK CİNSEL İLİŞKİ : ENSEST

HEMŞİRELİK BÖLÜM DERS LİSTESİ

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

AlÝcÝ fonksiyon ve yÿzey dalgasý bilgilerinin aûýrlýklý ters

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE

İNGİLİZCE AİLE VE AKRABA BİREYLERİ, SOY AĞACI (FAMILY AND RELATIVE INVIDUALS, FAMILY TREE)

šûÿtmeyle ilgili parametrelerin etkilerinin belirlenmesi

ERKEN ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YALAN SÖYLEME DAVRANIŞI

Transkript:

Adli TÝp BŸlteni OCUK ÜSTÜSMARI BÜR YAZGI MI? OLGU SUNUMU Is child abuse a destiny? Case report mit BÜ ER *, Baßar OLAK *, Ayßen COÞKUN **, ÜlkgŸl DEMÜRBAÞ *, mer KURTAÞ *, mit Naci G NDOÚMUÞ * Bi er, olak B, Coßkun A, Demirbaß Ü, Kurtaß, GŸndoÛmuß.N. ocuk istismarý bir yazgý mý? Olgu sunumu. Adli TÝp BŸlteni, 2002; 7 (3): 109-114. ZET TŸrkiyeÕde ocuk istismarýnýn az sayýda olgu bildirimi ile sýnýrlý kaldýûý, bunun nedenleri arasýnda saûlýk alýßanlarýnýn yeterli eûitim almamasý, aile i i meselelere karýßmak istememeleri, ebeveynin ocuûa zarar verebileceûini dÿßÿnememe gibi nedenlerin šnemli rol oynadýûý, ayrýca týbbi kayýtlarýn yetersizliûi ve cinsel istismar i in baßvuru merkezlerinin olmamasýnýn da sorunu aûýrlaßtýrdýûý ileri sÿrÿlmÿßtÿr. Ele alýnan ailede iki kýz kardeß fiziksel ve cinsel istismara maruz kalmýß, yargýya yansýyan cinsel istismar iddiasý sonrasý en kÿ Ÿk erkek ocuk (8 aylýk) derin ve geniß bir yanýk nedeniyle tedavi gšrmÿß, kýsa bir sÿre sonra da 4 yaßýndaki kýz kardeßleri annesi ile birlikteyken minibÿs altýnda kalarak hayatýný kaybetmißtir. Cinsel istismarýn týbbi bulgularýnýn bulunmamasý nedeniyle ßikayet geri alýnmýß, olayýn kapanmasý beklenirken C. SavcÝsÝnÝn yakýn bir zamanda konu ile ilgili panele katýlýp bilgilenmesi nedeniyle istismar iddiasýnda bulunan olgularla ilgili Ò o- cuk psikiyatrisió deûerlendirmesi istenmiß ve bu husus istismarýn belgelenmesinde en šnemli belirleyici olmußtur. Konu eûitim, fiziksel, cinsel istismar, ihmal boyutunda tartýßýlmýßtýr. Anahtar kelimeler: Cinsel istismar, fiziksel istismar, ihmal, ensest, toplum eûitimi. SUMMARY In disclosure of 'abuse 'cases and these being taken to the court, medical reports do not reveal abuse cases due to the doctor's not having appropriate training his or her unwillingness to get involved in in family problems, and being unable to consider the fact that parents may harm the child. Two sisters examined, were subject to physical and sexual abuse. After the abuse case has been taken to the court, the youngest brother (8 months old) had to receive treatment because of a deep and extensive burn. And very soon after this, the 4 year-old sister together being with her mother, died in a mini-bus accident. A conference on child abuse was given to an audience with jurists being available by our faculty of forensic medicine. The conference was held virtually at a time just when the case was introduced. The attorney general, who met the family in inquiry, sued the father for public good although the sisters had given up their complaints. The topic was discussed with respect to education, physical sexual, abuse and negligence. Key words: Sexual abuse, physical abuse, negligence, incest, public education. GÜRÜÞ ocuk istismarý ilk kez, CaffeyÕin 1946 yýlýnda Òsubdural hematom ve uzun kemik kýrýklarý arasýndaki ilißkió ile ilgili yazýsýnda belirtilmiß, KempeÕnin 1961 yýlýnda ÒdšvŸlmŸß ocuk sendromuó baßlýklý makalesiyle týp dÿnyasý i inde tanýmlanmaya ve isimlendirilmeye baßlanmýßtýr (1-3). Bu dšnemden sonra, sosyal bir problem olarak algýlanarak, araßtýrmalara ve šnleyici alýßmalara baßlanmýßtýr (4). DŸnya SaÛlÝk rgÿtÿ tarafýndan 1985 yýlýnda yapýlan tanýma gšre, ocuk istismarý, Ò ocuûun saûlýûýný, fiziksel ve psikososyal gelißimini olumsuz yšnde etki- * Kocaeli niversitesi, TÝp FakŸltesi Adli TÝp AD. ** Kocaeli niversitesi, TÝp FakŸltesi ocuk Psikiyatrisi AD. Geliß tarihi: 05.12.2003 DŸzeltme tarihi: 11.02.2004 Kabul tarihi: 23.03.2004 109

Cilt 7, SayÝ 3, 2002 leyen, bir yetißkin, toplum yada Ÿlkesi tarafýndan bilerek ya da bilmeyerek yapýlan davranýßlaró olarak tanýmlanmýßtýr (2, 5, 6). AyrÝca, toplumun kÿltÿr deûerlerinin gšz šnÿne alýnmasý ve davranýßýn uzmanlarca istismar olarak kabul edilmesi gerektiûi de vurgulanmýßtýr (7). ocuklarýn fiziksel, ruhsal ve cinsel olarak istismar edildiûi, en yaygýn istismar ßekli olarak fiziksel istismarýn gšzlendiûi ve genellikle de diûer istismar ßekilleriyle birlikte yapýldýûý bildirilmißtir (8). TŸrkiyeÕde ise, ocuk istismarýnýn az sayýda olgu bildirimi ile sýnýrlý kaldýûý rapor edilmißtir (2, 8). SaÛlÝk alýßanlarýnýn yeterli eûitim almamasý, aile i i meselelere karýßmak istememeleri, ebeveynin ocuûa zarar verebileceûini dÿßÿnememe gibi nedenlerin olgularýn a ÝÛa ÝkmasÝna engel olabildiûi bildirilmißtir (9-11). AyrÝca týbbi kayýtlarýn yetersizliûi ve cinsel istismar i in baßvuru merkezlerinin olmamasýnýn da sorunu aûýrlaßtýrdýûý ileri sÿrÿlmÿßtÿr (2). YapÝlan araßtýrmalarda, ßiddet su larý i inde en hýzlý artýß gšsteren su tÿrlerinin cinsel su lar olduûu, batýda her dšrt ocuktan birinin cinsel istismar kurbaný olabileceûi bildirilmißtir (12). Üstatistiksel veriler, kurbanlarýn bÿyÿk bšlÿmÿnÿn šzellikle kÿ Ÿk yaßtaki ocuklar arasýndan se ildiûine, kýz ocuklarýn erkek ocuklara oranla daha ok cinsel istismara uûradýûýna, saldýrganlarýn da o- Ûunlukla ocuûun tanýdýûý kißiler olduûuna ißaret etmektedir (12-14). Keating ve arkadaßlarý, cinsel saldýrýlarýn tÿmÿnÿn erkekler tarafýndan, %50Õ sinin ev i inde ve genellikle fiziksel ßiddet uygulanarak ger ekleßtirildiûini ileri sÿrmÿßlerdir (15, 16). Bir alýßmada; istismar faillerinin %77Õsinin ebeveyn, %11Õinin ise kurbanýn diûer akrabalarý olduûu saptanmýßtýr (10). ocuûun yaßý, istismarýn tÿrÿ ve istismar ile muayene arasýnda ge en sÿre fiziksel-genital bulgularýn deûißmesine yol a arak kanýtlarýn saptanamamasýna yol a maktadýr (13, 17). De Joy ve Rose cinsel istismar olgularýnda %77 oranýnda fiziksel bulgu bulunmadýûýný bildirmißlerdir (18). ocuk istismarýnda birincil hedefin istismarýn daha fazla devam etmesini engellemek, ocukta gelißen psikolojik bozukluklarý azaltmak ya da geri dšndÿrmek, ebeveyn ißlevselliûini gÿ lendirmek, istismar ile ilgili evresel stresšrleri azaltmak olduûu ileri sÿrÿlmÿßtÿr (19). Green, cinsel istismar hasarlarýnýn daha ok psikolojik olduûunu, bu nedenle tanýmlanmasýnýn da gÿ olduûunu bildirmißtir (4). AyrÝca bu ocuklarýn tipik bir davranýß bozukluûu gšstermemekle birlikte, istismara uûramayan ocuklara gšre daha fazla kaygý ve dissosiyatif bozukluklar, hudut kißilik bozukluûu, depresyon ve dÿßÿk benlik saygýsý ile cinsel davranýß bozukluklarý gšsterdiûi, intihar girißiminde ve kendine zarar verici davranýßlarda bulunma risklerinin daha fazla olduûu gšrÿlmÿßtÿr (3, 19, 20). Ebeveyn olduklarýnda ise, daha sýk ßiddet uygulama ve yasadýßý davranýßlarýnýn daha fazla olduûu belirtilmißtir (19). Olgu, fiziksel istismarýn yaný sýra cinsel istismar boyutu ile šne Ýkan bir aile i i ßiddet olgusudur. Cinsel istismarýn saptanmasýnda ve engellenmesinde konuyla ilgili meslek gruplarýnýn (yargý mensuplarý, adli týp uzmanlarý gibi) eûitiminin rolÿ ve psikiyatrik bulgularýn yargý a Ý- sýndan maddi bulgular gibi deûerlendirilmesi konularý tartýßýlmýßtýr. ykÿ Biri 10 aylýk olmak Ÿzere 12 ve 18 yaßlarýnda Ÿ erkek, 4, 15 ve 16 yaßlarýnda Ÿ kýz kardeßten olußan 6 o- cuklu ekirdek bir ailedir. SavcÝlÝÛa ßikayetten birka ay šnce cinsel istismara maruz kalan abla (olgu 2) durumu annesine bildirmiß, šnceleri durumu kabullenmek istemeyen anne bir sÿre sonra ayný davranýßýn kÿ Ÿk kýzýna da yapýlmýß olabileceûini dÿßÿnÿp kÿ Ÿk kýzýný sorguladý- ÛÝnda olgu 1Õin 3-4 yýldýr babayla yalnýz kaldýklarý her ortamda cinsel istismara maruz kaldýûýný šûrenmißtir. Olgu 1Õin anlatýmýna gšre ÒistismarÝn baßlamasýndan sonra baba Olgu 1Õe karßý fiziksel istismar uygulamayý býrakmýß, ancak olanlarýn ortaya ÝkmasÝ Ÿzerine diûer ocuklara uyguladýûý ßiddeti tamamen ona yansýtmýßtýr. Olgu 1 alýßýk olmadýûý ßiddet Ÿzerine babayý ablayla (Olgu 2) birlikte fiziksel ve cinsel istismara maruz kalma iddiasýyla adli mercilere ßikayet etmißtir (29.05.2001). Üki olgu 30.5.2001 tarihinde Adli TÝp Þube MŸdŸrlŸ- ÛŸnde adli týp uzmaný tarafýndan muayene edilmiß ve iki maûdur i in Òhalen bakire olduûu, anÿste fiili livata belirtisi bulunmadýûý, vÿcudunda herhangi bir darp cebir izi, emme, sýkma, ÝsÝrma gibi ßehevi cebir izi tespit edilmedi- ÛiÓne dair rapor dÿzenlenmißtir. Olgunun ortaya ÝkÝßÝ ile yaklaßýk ayný tarihlere denk dÿßen bir zamanda ocuk istismarý konulu bir panel, adli týp ve ocuk psikiyatrisi anabilim dallarý tarafýndan hukuk ularýn da olduûu bir topluluûa verilmißtir. Ele alýnan aile ile karßýlaßan savcý, annenin ve kýzlarýn ßikayetlerini baßvurularýndan bir gÿn sonra geri almalarýna ve muayenede fiziksel bir bulgu tespit edilmemesine raûmen olgularý fakÿlteye yšnlendirmißtir. Babaya da kamu davasý a - 110

Adli TÝp BŸlteni mýßtýr. MaÛdurlarla 3Õer, anneyle 2 ve babayla bir kez psikiyatrik gšrÿßme yapýlmýß, planlanan aile gšrÿßmesine kimse gelmemißtir. Her iki olguda da ayrýca psikometrik incelemeler yapýlmýßtýr. ocuk Psikiyatri ve Adli TÝp Anabilim DallarÝ tarafýndan Òcinsel istismarýn doûruluûu kanaati yÿksek olup annenin aresiz ve ßiddete maruz kalmalar sonucu ihmale yatkýn olduûu, babanýn fiziksel istismar potansiyelinin yÿksek olduûu, aile takip edilmediûinde gen lerin bir yarar bulunmayacaûý kanaati nedeniyle risk altýnda olup ÒtekrarÓ baßvuramayacaklarý, ailenin dÿzenli yasal takibe alýnýp gen lerin dÿzenli ruhsal tedaviye getirilmelerinin saûlanmasýó kanaatini bildiren rapor hazýrlanmýßtýr. YapÝlan muayeneler ve deûerlendirmeler sonucunda maûdurlarýn yalan sšylediklerini ifade etmeleri, sanýûýn da su u kabul etmemesi ve yeterli delil bulunamamýß olmasýndan dolayý 25.09.2003 tarihinde dava kapanmýßtýr. OlgularÝn deûerlendirilme sÿrecinde, en kÿ Ÿk erkek ocuk yanýk nedeniyle tedavi gšrmÿß, kýsa bir sÿre sonra da 4 yaßýndaki kýz ocuûu annesi ile birlikte olmasýna raûmen minibÿs altýnda kalarak hayatýný kaybetmißtir. Olgu 2Õnin dava kapandýktan sonra evden ka týûý ve bir sÿre bulunamadýûý, daha sonra da Adli TÝp Þubesine cinsel ilißkiye girip girmediûinin belirlenmesi i in getirildiûi (02.10.2001); dÿzenlenen raporda ÒvŸcudunda cinsel bir ilißkinin herhangi bir emaresinin olmadýûý ve olgunun bakire olduûuó belirtilmißtir. Olgu 2Õnin daha sonra tekrar evden ka týûý ve bu kez evlenmesinde fiziksel ve ruhsal yšnden bir sakýnca bulunup bulunmadýûýnýn araßtýrýlmasý istenmiß ve dÿzenlenen raporda (26.05.2003) herhangi bir engel bulunmadýûý yšnÿnde kanaat bildirilmißtir. Olgular ve diûer aile bireylerinin šzellikleri Olgu 1: 15 yaßýnda kýz ocuûu, baba kararý ile zorla ilkokul 4. sýnýftan alýnarak bir sÿre kuran kurslarýna gšnderilmiß, babasý tarafýndan 5-6 yýldýr cinsel istismara, cinsel istismar dšnemine kadar ise fiziksel istismara uûramýß, istismarýn 9-10 yaß gibi kÿ Ÿk bir yaßta baßlamasý nedeniyle babaya karßý koyamamýß, bir sÿre sonra kabullenmiß ve bunlardan kimseye bahsedememiß, koitusun gerekleßmemiß olduûu ancak Ýplak olarak soyunup babanýn cinsel organýný sÿrtmesinin 3-4 yýldýr defalarca gerekleßtiûi, cinsel istismarýn baßlamasýndan sonra babanýn kendisine fiziksel istismar uygulamadýûý, anne tarafýndan da babanýn olguyla yalnýz kalmak i in sÿrekli bir abasýnýn olduûunun gšzlemlendiûi anamnezden šûrenilmißtir. Gebelik, doûum sonrasý ve doûumu normalmiß, bÿyÿme ve gelißme basamaklarý konusunda annenin ayrýntý vermediûi, her ßey normaldi dediûi, uzun boylu, bakýmlý, beyaz tenli, gÿzel ve dikkat ekecek bir kýz gšrÿntÿsÿnde, uzun etek ve bluz giymiß olduûu ve baßýnýn kapalý oldu- Ûu, duygulanýmýnda belirgin donukluk ve uygunsuzluk, konußma i eriûiyle duygulaným arasýnda da uygunsuzluk gšrÿldÿûÿ, benlik saygýsýnda dÿßÿklÿk ve intihar dÿßÿnceleri olduûu, evde herkesin kendisine Òdeli, safsýn senó dediûi, anneyle ilißkisinin iyi olduûu, annenin ablasýný daha ok sevdiûi, ablaya gÿvenmediûi, ÒsÝr tutmaz oó dedi- Ûi, babanýn agresif, ßiddet uygulayan, otoriter biri olduûunu, kendi anne babasýyla da ilißkilerinin bozuk olduûunu dÿßÿndÿûÿ, istismar ortaya Ýkana kadar babayla ilißkilerinin iyi olduûu, abla ve anneyle ilißkisinin bozuk olduûu šûrenilmißtir. Olgu 2: 16 yaßýnda kýz ocuûu, kýz kardeßi gibi baba kararý ile zorla ilkokul 4. sýnýftan alýnarak bir sÿre kuran kurslarýna gšnderilmiß, 6 ay sÿren yatýlý kuran kursuna isteûiyle devam etmiß, evde sÿrekli bir baský ortamý varmýß, babalarý tarafýndan evden ÝkmasÝna, bir ißte alýßmasýna babasý asla izin vermezmiß, babasý tarafýndan yýllarca sÿrekli fiziksel istismara uûramýß, savcýlýûa baßvuru tarihinden birka ay šnce de ilk kez cinsel istismara maruz kalmýß. Ruhsal muayenesinde; gebelik, doûum sonrasý ve doûumun normal olduûu, bÿyÿme ve gelißme basamaklarý konusunda annenin ayrýntý vermediûi, her ßey normaldi dediûi, baskýdan bunaldýûý, donuk ve uygunsuz duygulaným gšrÿldÿûÿ, šnemli bir ruhsal belirti gšstermediûi šûrenilmißtir. Aile: Baba, anne ve 10 ay, 12 ve 18 yaßlarýnda Ÿ erkek, 4, 15 (olgu1) ve 16 (olgu2) yaßlarýnda Ÿ kýz kardeß olmak Ÿzere altý ocuklu bir ailedir. Baba: 35 yaßýnda, kißisel bakýmý iyi, kendi ifadesine gšre kštÿ alýßkanlýklarý olmayan, liseden terk, iß i; otoriter ve olduk a sinirli olduûu gšzlemlenmiß, zaman zaman ailenin diûer Ÿyelerini (iki kÿ Ÿk ve 15 yaßýndaki olgu dýßýnda) kayýßla dahi cezalandýrabildiûi šûrenilmißtir. Anne: Ülkokul mezunu, ev kadýný, eßinin fiziksel istismarýna maruz kaldýûý iddiasý var; ocuk psikiyatri takiplerinin sÿrmesini, aksi halde babanýn zarar verici olaca- ÛÝndan korktuûunu dile getirmißtir. 10 aylýk erkek ocuk: SavcÝlÝk baßvurusundan 4 gÿn sonra (04.06.2001) evde aydanlýûý devirip, kollarýnda, gšvde ve bacakta olußan 2. derece yanýklarla SSK Hasta- 111

Cilt 7, SayÝ 3, 2002 nesinde ayaktan tedaviye alýndýûý šûrenilmißtir. 4 yaßýndaki kýz ocuûu: SavcÝlÝk baßvurusundan 8 gÿn sonra (08.06.2001) kardeßinin pansumanýnýn yapýlmasý sonrasýnda eve dšnerken yoldan ge en arabanýn arpmasýyla šlmÿßtÿr. 12 ve 16 yaßlarýndaki erkek ocuklar: SŸrekli fiziksel istismar šykÿsÿ var, hi cinsel istismar šykÿsÿ yok. TARTIÞMA ocuk istismarý (fiziksel ve cinsel istismar), eßin ya da partnerin fiziksel ya da cinsel istismarý ve yaßlýlarýn ihmal ve istismarý aile i i ßiddet olarak tanýmlanmýßtýr (10). Avrupa ve Orta AsyaÕda her 10 ocuktan 6ÕsÝnÝn evlerinde ßiddete ve saldýrgan tavýrlara tanýk olduklarý, Latin Amerika ve Karayip bšlgelerindeki ocuklardan dšrtte birinin evlerinde, ateßli silah kullanýmý ve dayak dahil aßýrý saldýrgan davranýßlar gšrdÿklerinden yakýndýklarý rapor edilmißtir (21). Bir ok Ÿlkede ocuûa karßý ßiddet olgusunun geniß šl Ÿde gizli bir problem olarak kalmaya devam ettiûi, ßiddetin bÿyÿk kýsmýnýn aile i inde ya da kurumlarda ger ekleßtiûi bildirilmißtir (4, 22, 23). LiteratŸrde, 0-5 yaß arasý šnlenebilir sakatlýk ve šlÿmlerin i inde ocuûa yšnelik ßiddet ve ihmalin šnemli payýnýn olduûu gšsterilmißtir (12, 24, 25). Ele alýnan ailede iki kÿ Ÿk, anneleri ile birlikte iken ayrý zamanlarda farklý šlÿmcÿl kazalara uûramýßlar, biri tedavi ile iyileßirken diûeri hayatýný kaybetmißtir. Eßleri tarafýndan dšvÿlen kadýnlarýn hem fiziksel hem de psikolojik yšnden acý ekmekte olduklarý ve bu annelerin etkin birer ebeveyn olarak ißlevlerini yerine getirememe risklerinin yÿksek oldu- Ûu belirtilmißtir (10, 26). Olguda da fiziksel ßiddete maruz kalan ev hanýmý anne, ciddi bir ihmali dÿßÿndÿren kÿ Ÿk kýzýn šlÿmÿ ve erkek ocuûun haßlanmasý olaylarýnda o- cuklarýný korumakta yetersiz kalmýßtýr. Cinsel istismar hasarlarýnýn daha ok psikolojik olup tanýmlanmasýnýn gÿ olduûu ve bu tip olgularda bÿyÿk oranda fiziksel bulgu bulunmadýûý belirtilmißtir (14, 18). Yasal olarak mahkumiyetle sonu lanmýß, sanýûýn da itirafta bulunduûu cinsel istismara maruz kalan 236 olgunun incelendiûi bir alýßmada, kýz ocuklarýnda %14, erkek ocuklarýnda %1 oranýnda genital bulgu tespit edilebilmißtir (13). Olguda da iki kýz kardeßin adli týp uzmaný tarafýndan yapýlan muayenelerinde; Òanatomik olarak bakire olduklarý, anÿste fiili livata belirtisi bulunmadýûý, vÿcutlarýnda herhangi bir darp-cebir bulgusu bulunmadýûýó saptanmýßtýr. Cinsel a Ýdan istismara uûrayan ocuklarda, depresyon, endiße, korku, saldýrganlýk ve zayýf šzsaygý, dissosiyatif bozukluk gibi davranýß bozukluklarýnýn diûer ocuklara oranla daha fazla ortaya ÝktÝÛÝ bildirilmißtir (2, 13, 14, 20). TanÝdÝklarÝ biri tarafýndan saldýrýya uûrayan maûdurlarýn, bir yabancý tarafýndan saldýrýya uûrayan maûdurlara gšre ruhsal olarak ok daha fazla travmatize olduklarý šne sÿrÿlmÿßtÿr (27). Ele alýnan ailede de iki kýz ocuûu, okul baßarýlarý iyi olmasýna karßýn zorla ilkokul 4. sýnýftan alýnmýß, baßlarý kapatýlarak evde bÿyÿmeye zorlanmýßlardýr. Ruhsal deûerlendirmelerinde; Olgu 2Õnin ÒbaskÝdan bunaldýûý, ancak donuk ve uygunsuz duygulaným dýßýnda šnemli bir ruhsal bozukluk belirtisi gšstermediûió, istismarý uzun sÿreli yaßayan Olgu 1Õin Òdaha kolay ilißki kurmasýna raûmen duygulanýmýnda belirgin donukluk ve uygunsuzluk olduûu, testlerinde yargýlama ve deûerlendirmede sýûlýk, babaya karßýt duygular, benlik saygýsýnda dÿßÿklÿk, intihar dÿßÿnceleri olduûuó saptanmýßtýr. Bu durumun da cinsel ve fiziksel istismar iddialarý ile uyumlu olarak deûerlendirilebileceûi kanaati belirtilmißtir. z babalarý tarafýndan uygulandýûý iddia edilen cinsel ve fiziksel istismar sonrasýnda ocuklarda psikolojik ve sosyal gelißimin etkilendiûi, potansiyel olarak disfonksiyonel atipik bir gelißimin ortaya ÝktÝÛÝ dÿßÿnÿlmÿßtÿr. AraßtÝrmalar, eldeki istatistiki bulgularýn yetersiz olduûunu ve istismarýn bÿyÿk bšlÿmÿnÿn gizli kaldýûýný, ensest olgularýnýn ise yalnýzca %10Õ unun bildirildiûini gšstermißtir (28). ocuklarýn genelde fiziksel gÿ kullanýmý, tehdit, korku, cezalar ya da šdÿller ile baskýlanýp olayý gizleme eûiliminde olduklarý, ayrýca bu aûýr tecrÿbesinin ocuûun ailesine ve evresine olan gÿvenini derinden sarsacaûý deûerlendirilmißtir (13, 14 28). Yaßanan saldýrýyý saklama sÿresinin ok uzun olduûu, ocuklarýn %75Õ inin saldýrýnýn olduûu ilk yýlda a ÝklamamÝß olduklarý, %18Õ inin ise a Ýklama yapmak i in 5 yýldan fazla beklediûi gšrÿlmÿßtÿr (27). TŸrkiyeÕde yapýlan bir alýßmada 1986-92 yýllarý arasýnda 31 ensest olgusu saptanmýß, istismarýn %20Õsinin baba, %4ÕŸnŸn ise aûabey tarafýndan ger ekleßtirilmiß olduûu bildirilmißtir (15). ÜstismarcÝ aileden biriyse istismarýn oûunlukla tekrarlayýcý olmasýna raûmen o- Ûunlukla ortaya ÝkmasÝnÝn tesadÿfi olduûu dÿßÿnÿlmÿßtÿr (14, 28). Olguda abla, Ÿ yýl cinsel istismara maruz kaldýûýný, babasýnýn kendisini ve annesini šldÿrmekle tehdit ederek korkuttuûunu ve olaydan dolayý ok utandýûýný, istediûi halde kimseye olayý anlatamadýûýný iddia etmißtir. Üstismar tanýsý i in ocuklarýn gšrÿnÿmÿ ve anamne- 112

Adli TÝp BŸlteni zin ilk dikkati eken šzellik olduûu, anamnezin yalnýzca istismar ߟphesi olan olgularý deûil, olgunun ailesi ve sosyal evresinde bulunan bireyleri de i erecek ßekilde genißletilmesinin gerekli olduûu bildirilmißtir (1-2). Olguda, istismar figÿrleri olgularýn ve ailenin aktardýûý šykÿde ortak šzellik olarak dikkati ekmektedir. TŸm aile bireyleri farklý boyutlarda da olsa istismarýn varlýûýný belirtmißlerdir. Bu durumun, istismar olgularýnda bÿtÿnlÿklÿ de- Ûerlendirmenin ve anamnezin tÿm aile Ÿyelerinden alýnmasýnýn šnemine ißaret ettiûi dÿßÿnÿlmÿßtÿr. Ü inde bulunduklarý yakýn sosyal evre, muayene sorunlarý ve yargý sÿreci cinsel su maûdurlarýnýn olay sonrasýnda tekrar tekrar travmatize olmalarýna yol a an di- Ûer unsurlar olarak sayýlmýßtýr (29). ÜstismarÝn fiziksel ve biyolojik kanýtlarýnýn sýklýkla bulunmadýûý, ancak bunun cinsel istismar iddiasýný ekarte ettirmeyeceûi bildirilmesine raûmen, oûu kez psikolojik veriler delil olarak kullanýlmadýûý i in maûdurun yargýlama sÿrecinde daha fazla zarar gšrdÿûÿ, šzellikle bu tÿr bir ensest ilißkide bÿyÿk bir baský altýnda kalarak su luluk duymasýna ve i ine kapanmasýna neden olabileceûi bildirilmißtir (2, 26, 28). Bu durumun, fail ve aile bireylerinin ocuûun ßikayetinin geri alýnmasýný saûlamasýndan veya aile dýßýndakilerle ißbirliûini koparma isteûinden kaynaklanabileceûi de ileri sÿrÿlmÿßtÿr (2). Olguda da kýz kardeßler gšrÿßmelerde baûlantý koparsa babanýn kendilerine daha fazla ßiddet uygulayacaûýný dÿßÿndÿklerini iletmelerine raûmen daha sonra ifade deûißtirmißler ve ßikayetlerinden vazge mißlerdir. Ancak olgular Òerken evlilik ve evden ka ma girißimlerió ile sÿrecin kronikleßtiûini sergilemißlerdir. ocuktan alýnan detaylý hikaye ile ocuûun gelißimi, davranýßlarý ve duygusal dengesinin deûerlendirilmesinin olasý cinsel istismar hakkýnda bilgi verici olduûu kabul edilmißtir (28). Ancak, olgularýn ilk adli raporlarýnda fiziksel ve genital bulgu saptanamamasý ile yetinilmißtir. Daha sonra yapýlan incelemelerde fiziksel ve genital bulgu saptanamamakla birlikte, fiziksel ve cinsel istismar i in tanýmlayýcý olarak nitelendirilen šykÿsel šzellikler ve ruhsal deûerlendirmede travmatik yaßantýya ißaret eden bulgular nedeniyle, Òcinsel istismar ߟphesineÓ dikkat ekilmißtir. Bu kanaat, olaya ilißkin yorumun yaný sýra, istismarýn šnlenmesi ve tedavi konusundaki šnermesini de yargýya bildirilmißtir. Ailenin yasal takibe alýnýp, gen lerin dÿzenli ruhsal tedaviye getirilmesi, sosyal hizmetler tarafýndan denetlenmesi kanaati bildirilmiß olmasýna karßýn, yasal dÿzenlemelerdeki boßluk ve uygulamadaki yetersizlik nedeniyle aile takibe alýnamamýß ve bir daha baûlantý kurulamamýßtýr. Olgu, -šnermelerinin gerekleßmemesine raûmen- adli týbbýn bir hekimlik uygulama alaný olarak, ßiddetin engellenmesi yšnÿndeki šnleyici ve yšnlendirici rolÿne dikkat ekmektedir. ocuk istismarý, toplum Ÿzerinde yarattýûý yaygýn ve yýkýcý etki nedeniyle ciddi šnlem alýnmasý gerekli olan bir konudur. Uyußturucu madde ve alkol alýßkanlýûý, ßiddet su larý, intihar gibi toplumsal sorunlarýn azalmasýnda, ocuk istismarý ve ihmalinin šnlenmesi ve tedavi edilmesinin šnemli rolÿ olduûu saptanmýßtýr (9). Bunun i in de adli týp uzmaný, psikiyatrist, psikolog, sosyal hizmet uzmaný gibi eßitli uzmanlýk alanlarýnýn katýlmasý ile multi-disipliner bir yaklaßýma ihtiya bulunduûu, eûitim ve davranýß gelißtirme alýßmalarýna aûýrlýk verilmesi gerektiûi bildirilmißtir (9, 12, 13). EÛitim etkilerinin araßtýrýldýûý bir alýßmada, mezuniyet šncesi týp šûrencilerine 6 gÿnlÿk yoûun biyoetik kursu verilmiß, kurs sonrasýnda cevaplarýn daha dikkatli bir ßekilde savunulup, dÿßÿncelerin daha a Ýk ve net bir ßekilde ifade edildiûi, ayrýca ilgili konularýn daha ayrýntýlý bir ßekilde anlaßýldýûý gšrÿlmÿßtÿr (30). Olguyu farklý kýlan olayýn savcýsýnýn alýnan adli rapor sonrasýnda dosyayý kapatmayýp olayýn a ÝÛa Ý- karýlmasý amacýyla maûdurlarý ocuk psikiyatrisi bšlÿmÿne sevk etmesidir. Bu farklý davranýßýn, savcýnýn baßvurudan iki gÿn šnce ocuk istismarý ve ihmalinin deûerlendirilmesi konulu panele katýlmasý olduûu šûrenilmißtir. SavcÝnÝn konuya olan duyarlýlýûý artmýß ve maûdurlarý ocuk psikiyatrisine yšnlendirmesiyle de bunu davranýßýna yansýtmýßtýr. ocuk istismarý ve ihmalinde, olayýn šykÿsÿ, psikiyatrik bulgular ve maddi delillerin birlikte deûerlendirildiûi bÿtÿncÿl yaklaßýmlara gereksinim vardýr. Konunun medikal, hukuksal ve psikiyatrik boyutu olmasýndan dolayý ilgili meslek gruplarý eûitimle bilin lendirilmeli, istismar ߟphesi giderilene kadar ailelerin dÿzenli takip edilebilmesi i in de gerekli yasal dÿzenlemeler yapýlmalýdýr. Olguda yaßanan olaylarda da gšzlendiûi gibi, istismar š- zÿlmesi gereken bir problemdir ve ocuklar i in bir yazgý olmamalýdýr! KAYNAK A 1. Meadow R. ABC of Child Abuse. British Medical Journal 1991. 2. Polat O. ocuk ve Þiddet. Üstanbul: Der YayÝnlarÝ, 2001. 113

Cilt 7, SayÝ 3, 2002 3. Brennan P.O, Norton K. Oliver Twist, textbook of child abuse. 2001;85(6):504-508. 4. Polat O. Adli TÝp. Üstanbul: Der YayÝnlarÝ, 2000. 5. Barz J. Kindesmisshandlungen ethische und arztrechtliche probleme. Notfall & Rettungsmedizin, Springer- Verlag, 1998;1:13-17. 6. O. Polat. Madde baûýmlýlýûýnda ocuk istismarýnýn rolÿ, ÜKORED Destek. 1997;6:1. 7. O. Polat, ÜnanÝcÝ M. A, Aksoy M.E. Adli TÝp Ders KitabÝ. Nobel TÝp Kitapevi, 1997. 8. Bi er, olak B, GŸndoÛmuß.N, YÝldÝz B. Bir ocuk istismarý olgusu. ocuk Formu 99;2(11):18-22. 9. akýcý M. ocuk istismarýnýn madde kullanýmýna etkisi. T.C. Marmara niversitesi SaÛlÝk Bilimleri EnstitŸsŸ, Adli TÝp Anabilim DalÝ. Doktora Tezi (DanÝßman Do.Dr. ErcŸment Aksoy). Üstanbul, 2002. 10. Üzmirli M, Sur H, Polat N. ocuûa karßý dayak olgusu ve ocuk istismarý. ocuk Formu, Ocak-Þubat-Mart 2000;3(1):37-49. 11. Polat O. Fiziksel istismarda hekim yaklaßýmý ne olmalýdýr. ocuk Formu, 1999;1(3):18-22. 12. Nadesan K. Victims of violence: an Asian scenorio. Journal of Clinical Forensic Medicine, 2000;7:192-200. 13. Bilge S, TÝrtÝl TaßkÝranoÛlu L. Cinsel istismara maruz kalan ocuklar: MaÛdur, saldýrgan šzellikleri ve ruhsal davranýßsal bozukluklar. Klinik Adli TÝp Dergisi, 2001;1(1): 1-8. 14. O. Polat. ocukta cinsel istismar. ocuk Formu, 1999;2(1):1-11. 15. Sšzen Þ, Elmas Ü, Karakuß M, Korur FincancÝ Þ. ocuûa yšnelik cinsel istismar olgu sunumu. ocuk Formu, Temmuz-AÛustos-EylŸl 2000; 3(3):56-59. 16. TŸzŸn B, Elmas Ü, Korkut S, Akkay E. lÿmle sonu lanan ocuûa yšnelik cinsel i erikli ßiddet. Bir Olgu Sunumu. Adli TÝp Dergisi, 2000; 14: 61-68. 17. Dokgšz H, YanÝk A, GŸnaydÝn, BŸtŸn C, Sšzen Þ. Cinsel saldýrý iddiasý ile gelen 18 yaß ŸstŸ olgularýn muayene sÿre ve sonu larýnýn deûerlendirilmesi. Antalya, Kongre KitabÝ, 2001:93-97. 18. TÝrtÝl L. Adli TÝp KurumuÕna yansýyan cinsel istismar olgularýnda fiziksel ve psikiyatrik bulgular ile ocuk davranýß deûerlendirme šl eûinin karßýlaßtýrýlmasý, Adli TÝp Kurumu UzmanlÝk Tezi. Üstanbul, 1999. 19. akýcý E. ocuk ÜstismarÝnÝn fke-üfade TarzÝna Etkisi. Marmara niversitesi SaÛlÝk Bilimleri EnstitŸsŸ, Adli TÝp Anabilim DalÝ. (DanÝßman Prof.Dr.M. Akif ÜnanÝcÝ) Doktora Tezi. Üstanbul. 2002. 20. Macmillan H.L, Fleming J.E, Streiner D.L, Lin E, at al. Childhood abuse and lifetime psychopathology in a community sample. The American Journal of Psychiatry. 2001;158(11):1878-83. 21. UNICEF, DŸnya ocuklarýnýn Durumu 2002, nderlik UNICEF: 38. 22. Polat O. ocuk haklarý ve adli týp. Adli TÝp Dergisi, 2001;15(3):53-75. 23. TŸrkiyeÕde ocuklarýn ve KadÝnlarÝn Durumu, 2000:Ek 2. ocuk HaklarÝ Sšzleßmesi TŸrkiye Cumhuriyeti Uygulama Denetim Listesi. SH EK & Unicef. Ankara, Haziran 2000. 24. Hiss J, Leifer A, Kahana T. Child neglect or tragic misadventure? Journal of Clinical Forensic Medicine, 2000;7:188-191. 25. Kala a, Kala a S. ocuûa yšnelik ßiddet ve istismara karßý birincil koruma. ocuk Forumu, Ekim-KasÝm-AralÝk; 2000; 2(3):54-57. 26. Sšzen M.Þ, Elmas Ü, Sšzen A, Korur FincancÝ Þ. Aile i i bir istismar olgusu. Adli TÝp BŸlteni, 1999;4(3):109-112. 27. Barut u N, Yavuz M.Fatih, etin G. Cinsel saldýrý sonrasý maûdurun karßýlaßtýûý sorunlar. Adli TÝp BŸlteni, 1999;4(2): 41-53. 28. Magalhaes T, Carneiro de Sousa M.J, Gomes da Silva A, at all. Child sexual abuse: a preliminary study. Journal Of Clinical Forensic Medicine, 1998; 5:176-182. 29. Gšrker I, AygšlŸ F, Demir N. ocuûa zarar verici davranýßta bulunma (ihmal ve/ veya istismar): 3 olgu sunumu. ocuk Formu, 2000:3(2);32-35. 30. Geller G, Sugorman J. Talking about a cases in bioethics: The effect of an intensive course on health care professionals. Journal Medikal Ethics, 2000;26(2): 131-136. Ületißim Adresi: Do. Dr. mit BÜ ER Kocaeli niversitesi TÝp FakŸltesi Adli TÝp Anabilim DalÝ Tel: 0 262 2335981 (dahili 1142 veya 1509) Faks: 0 262 2335461 e-mail: biceru@kou.edu.tr 114