ÇELİŞKİLERİN GİDERİLMESİ-TABANCANIN ZORALIMI ÖZET: Müştekinin iddiası ile iddia doğrultusundaki tanık anlatımları savunma ile savunmayı doğrulayan tanık anlatımları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, giderilmediği takdirde yöntemince irdelenip hangisinin hangi nedenle üstün tutulduğunun açıklanması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Sanık tarafından teslim edilen ruhsatlı silahın alayda kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak sonucuna göre kullandığı takdirde TCK.nun 36 ve 119/7. maddesi gereğince zoralıma karar verilmesi gerekir. (765 s.tck.m.36, 119/7) Y.4.C.D., 7.4.1993, E.1993/1275, K.1993/2754, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1423-1424 KONUT DOKUNULMAZLIĞINI BOZMAK-EKLENTİ-DENGESİZ VE ÇİRKİN HALLERLE BAŞKASINI İNCİTMEK-SALDIRGAN SARHOŞLUK ÖZET: Sanıkların girdiği lojmana ait bahçeye girmenin herkesce açık olup olmadığı ve bahçe kapısına zil, tokmak ve benzeri gibi girme izni verilip verilmediği belirtilen araçların bulunup bulunmadığı araştırılarak; sonucuna göre, girilen yerin eklenti sayılıp sayılmayacağının tartışılması, sayılmadığı sonucuna varılırsa, sanık Şahinin eyleminin TCK.nun 547. maddesine uyacağı gözetilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması, Sanık Orhan hakkında girilen yerin eklenti olmadığı kabul edildiği takdirde saldırgan sarhoşluk suçunun oluşmayacağının düşünülmemesi yasaya aykırıdır. (765 s.tck.m.193/2, 572/1, 547) Y.4.C.D., 7.4.1993, E.1993/1497, K.1993/2756, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1425-1426 SAHTECİLİK ÖZET: Suça konu gümrük çıkış beyannameleri ile bunların dayanağı olan faturalar, serbest ihracaatcı beyannameleri ve beyanname taahhütnamelerindeki yetkili imzaların sanıkların eli ürünü olup olmadığı bilirkişiye tesbit ettirilmelidir. Sahteciliği iddia olunan ve yurtiçi çıkışlarında kullanılan belgeler içeriği ile imalatçı ve nakliyeci firmaların istihsal ve nakliye imkanlarına göre aralarında kapasite farklılığı ve gönderilen malların cins ve nevi arasında farklılık araştırılmalı, farklılık varsa hangi sanığın bahse konu çıkış evrakını imzaladığı saptanmalıdır. Sanıklar hakkında 1918 sayılı Yasaya muhalefetten açılan dava dosyası ile vergi mahkemesine açılmış dava varsa dosyası getirtilip tüm deliller birlikte değerlendirilmelidir. Sanıkların ticari defterleri ile muhasebe kayıtları ve suça konu belgelerin uzman üç bilirkişiye incelettirilmesi, malların imalat, nakliye ve ihracaat işlemlerinin defterlere zamanında ve usulüne uygun kaydedilip edilmediği ve kayıtlarda belge tarihine göre teselsül edip etmediğinin saptanması ile sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayini gerekir. (765 s.tck.m.339) Y.6.C.D. 29.6.1993, E.1992/9674, K.1993/5866, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1430-1431 İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE ETTİRİLEN GAYRİMENKULÜ KİRAYA VERMEK ÖZET: Sanığın, kızının mesken ihtiyacı için tahliye ettirdiği evine damadının görevi nedeniyle gelememesinden dolayı kendisinin oturduğu, kendisi tarafından boşaltılan daireyi
ise kiraya verdiği anlaşıldığından, ihtiyaç nedeniyle tahliye ettirilen gayrimenkulü kiraya vermek suçu oluşmaz. (6570 s.gkk.m.7/b, 15/1) Y.7.C.D., 28.6.1993, E.1993/3688, K.1993/4050, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1433-1434 1918 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ-ONAMA KARARI - 27/4. MADDEYE GÖRE HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZA TAYİNİ ÖZET : Bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda toplanan deliller karar yerinde incelenerek, sanıkların suçlarının sübutu kabul edilmiş, olay niteliğinde ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin cezayı artırıcı ve azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş olduğundan hükümde bir isabetsizlik yoktur. 1918 sayılı Kanunun 27/4. maddesinde, hürriyeti bağlayıcı ceza tayini için gerekli 30.000.000 liralık sınır değişikliği yapılarak 565.000.000 liraya çıkarılmış ise de, bu değişiklik 18.6.1993 tarihinden sonra işlenen suçlara ilişkin davalarda nazarı itibara alınması gerektiğinden sanığın tahliye istemi reddedilmelidir. (1918 s.kaçakçılık K.m.27/2-3-4) - (Bakanlar Krl.K.93/4473 s. 18.6.1993 ) Y.7.C.D., 9.7.1993, E.1993/2652, K.1993/4325, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1434-1435 3167 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ-KEŞİDE YERİNİN GÖSTERİLMESİ ÖZET: Keşide yerine yazılan "İst" ibaresinin İstanbul şehrini ifade etmiş olmasında herhangi bir tereddüt bulunmadığı cihetle davaya konu çekleri vermek şeklindeki sanığın eylemi diğer şartları gerçekleştiği takdirde 3167 sayılı Yasanın 16/1. maddesinde yazılı suçu oluşturur. (3167 s.çek. m.16/1)-(6762 s.ttk.m.62) Y.10.C.D., 9.3.1993, E.1992/15711, K.1993/3021, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1440-1441 3167 SAYILI KANUNA AYKIRI DAVRANIŞ-MAVİ ÇEK KARTI ÖZET: Dava konusu belge, hamil yararına banka ile keşideci arasındaki garanti sözleşmesine dayanılarak sanığa verilmiş mavi çek olduğundan; TTK.nunda vasıfları yazılı kıymetli evrak niteliğindeki çek değildir ve bu nedenle 3167 sayılı yasa kapsamına girmez. (3167 s.çek.k.m.16) - (6762 s.ttk.m.693, 692) Y.10.C.D. 5.7.1993, E.1993/4450, K.1993/8207, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1441-1442 TEŞEKKÜL HALİNDE İŞLENEN KAÇAKÇILIK-GÖREV-EYLEMLİ UYMA ÖZET: Hükümden sonra yürürlüğe iren 3842 sayılı Yasa, 2845 sayılı Yasanın 9. maddesini değiştirerek teşekkül halinde işlenen kaçakçılık suçlarını Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görev alanından çıkartmıştır. Muhakeme kanunlarının derhal uygulanırlığı ilkesi ve 3842 sayılı Yasada geçici bir düzenleme bulunmaması karşısında İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi kararının görev yönünden bozulmasına yasal olanak bulunmamaktadır. O halde, hükmün esası incelenmeli, esastan veya usulden bozma kararı verildiği taktirde İzmir
Devlet Güvenlik Mahkemesi 3842 sayılı Yasa ile görevsizlik hale getirildiğinden görevsizlik kararı ile dosyayı görevli Ağır Ceza Mahkemesine göndermelidir. Yerel mahkeme bozmadan sonra 1991/33 sayılı dava dosyasını bu dosya ile birleştirerek önceki kararda yer vermediği biçimde bu dosyadaki kanıtlara dayanak direnme kararı vermiştir. Özel daire, yerel mahkemenin dayandığı bu yeni kanıtları inceleyip denetlememiş, bu husustaki daire görüşü kararda yer almamıştır. Özel dairece incelenmeyen bir hususun doğrudan doğruya ve ilk kez Ceza Genel Kurulunda incelenmesi olanaklı değildir. Şeklen direnme gibi görünen bu karar özde ilk karar niteliğinde olup incelemenin özel dairece yapılması ve açıklamalar ışığında son uygulamanın eylemli uyma niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. (2845 s.dgm.k.m.9-3842 s.k.ile Dğş.) - (765 s.tck.m.2/2) Y.C.Gnl.Krl. 15.3.1993 E.1992/7-134, K.1993/67, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1394-1398 TEMYİZ SÜRESİ ÖZET: Olayımızda, 9.7.1992 günü sanık ve vekilinin yokluğunda verilen mahkumiyet hükmü 29.7.1992 günü sanık vekiline tebliğ olunmuş ve karar 10.9.1992 günü sanık vekili tarafından temyiz edilmiştir. Orman Kanununun 83. maddesi gereğince orman suçlarına ilişkin davalar acele mevaddan olup, adli tatil içerisinde görülür ve tatil zamanına tesadüf eden süreler işler. Bu nedenle temyiz davası açılabilmesi için CMUK. nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre, yasal tatil olmayan 5.8.1992 günü mesai bitimi sona erdiğinden temyiz süresinin geçirildiği ve sanığa hükmolunan cezanın miktarı itibariyle de hüküm "CMUK.nun 305. maddesi gereğince kendiliğinden temyize tabi olmadığı" anlaşıldığından; sanık vekilinin temyiz isteğinin reddine karar verilmelidir. Yukarıda anlatılan nedenlerle yasal süre geçtikten sonra açılan temyiz davasının CMUK.nun 317. maddesi gereğince reddi gerekir. (1412 s.cmuk.m.310, 33, 305, 317) - (7201 s.tebligat K.m.11) Y.C.Gnl.Krl. 26.4.1993, E.1993/3-53, K.1993/1-25, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1404-1410 GÖREVLİYE KARŞI ETKİN DİRENMEK ÖZET: Olayın akışı ve benzeri etkenler de gözetilerek, sanıkların hapis tutuklama ya da gözaltına alınma gibi özgürlüğü bağlayıcı ya da sınırlayıcı bir işlemden kendilerini kurtarmak amacıyla etkin diremede bulunup bulunmadıklarını araştırılarak sonucuna göre TCK.nun 258/3. madde ve fıkrasının uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılmaması yasaya aykırıdır. (765 s.tck.m.458/3) Y.4.C.D., 30.3.1993, E.1993/1419, K.1993/2439, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S. 1422-1423 TEHDİT ÖZET: Maddi olayda, üçüncü kat penceresinde bulunan sanık ile apartman girişinde bulunan müdahilden apartmana mobilet konması nedeniyle münakaşa etmişlerdir. Bu tartışma sırasında söylenen "motoru alacak adamı oyarım, anarşist isem gelir seni oyarım" şeklindeki sözlerde, yukarıda açıklanan niteliklerin hiçbirisi mevcut olmadığından tehdit suçu oluşmamıştır. Kaldıki sanığın bu sözleri mağdurlar üzerinde korku yaratmamış, sanığın üçüncü kattan olay yerine gelmesini beklemişler ve kavga etmişlerdir. Bu durumda
söylenen sözlerin ciddiye alınmadığını, mağdurlar üzerinde etkileyici dahi olmadığı ve söylenen sözlerin umursanmadığını dikkate alınmadığını göstermektedir. Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulüne karar verilmelidir. (765 s.tck.m.188, 191, 192) Y.C.Gnl.Krl. 5.4.1993, E.1991/4-348, K.1993/70, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1398-1403 ADAM ÖLDÜRMEK-TAAMMÜT-İZİNSİZ TAŞIMAK-HÜCRE CEZASI ÖZET: 1. Yıllık iznini geçirmek üzere gelen Hacı Mustafanın maktüllerden birini veya her ikisini öldürme kararı verip, bu kararından sebat ve ısrar göstererek fiili irtikap ettiği hususu açıklığa kavuşmamış, olay günü pazar yerinde tesadüfen karşılaşmaları sonrası ani bir karar ile bu eylemi gerçekleştirilmiş olabileceği ihtimali melhuz bulunduğu cihetle, TCK.nun 450/10. madde ile ceza tertibi yeterli olacak iken suça taammüt vasfı izafesi, 2. 3931 sayılı Kanunla 6136 sayılı Kanuna ek geçici 8.madde eklenmiş olmakla, silahını teslim eden sanığın izinsiz silah taşıma suçundan hukuki durumunun bu madde kapsamında değerlendirilmesi lüzumundan zuhul olunması, 3. TCK.nun 76. maddesine muhalif olarak sanığa müebbet ağır hapis cezasına inzimam eden her bir muvakkat hürriyeti bağlayıcı ceza nedeniyle ayrı ayrı hücre cezası tayini gerekirken 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve yaralama suçlarından tek kalemde bu cezaya hükmedilmesi yasaya aykırıdır. (765 s.tck.m.450/10,76)-(6136 s.ask.ek geçici m.8) Y.1.C.D. 13.4.1993, E.1993/336, K.1993/776, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1411-1413 ADAM ÖLDÜRMEK-SUÇ ORTAKLIĞI ÖZET: Öğrenci olmayan ve girdiği okulda sigara içmesi üzerine sanık Yıldıray görevli öğretmen Hasan tarafından dışarı çıkarılmıştır. Yanına sanık Mustafa'yı da alıp okul kapısının açılmasını istemiştir. Kapı açılmayınca "öldüreceklerine ilişkin" tehditlerde bulunmuşlardır. Okul dağıldıktan sonra sanıklar görevli öğretmen Hasan'ı yakalayıp çevirerek aralarında oluşturdukları fikir birliğinin sevki ile bıçaklamışlardır. Maktuldeki dört bıçak darbesi müşterek sorumluluk ve yardımlaşma çerçevesinde oluşturulmuştur. Kaldı ki, savunmalara göre de göğüsteki öldürücü darbenin sanık Mustafa ve gluteal bölge lateral altındaki öldürücü isabetin ise sanık Yıldıray tarafından ika edildiği açıklıkla belirlendiğine göre, her iki sanığın TCK.nun 64/1, 450/11, 59 ve sanık Mustafa'nın 55/1. maddelerinin tatbikiyle cezalandırılmasına hükmedilmesi gerekir. (765 s.tck.m.64/1, 450/11, 59, 55/1) Y.1.C.D., 13.4.1993, E.1993/623, K.1993/786, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1413-1414 ORMAN SUÇU-TEMEL AĞIR PARA CEZASI ÖZET: Sanık hakkında uygulanan Orman Kanununun 108/1. maddesinde öngörülen temel ağır para cezasının suç yılına ait Bütçe Kanununun 29.3.1992 de kabul edildiği dikkate alınmadan 60.000 lira yerine 100.000 lira olarak fazla tayin edilmesi yasaya aykırıdır. (6831 s.ok.m.108/1)
Y.3.C.D. 11.1.1993, E.1992/12348, K.1993/226, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1419-1420 ZİMMETİNE PARA GEÇİRMEK ÖZET: Oluşan gecikme cezasını, kesilen makbuz karşılığı tahsil eden ve bu miktarı bordrolara dahil etmeyerek mal edinen sanığın zimmet suçunu oluşturmuştur. (765 s.tck.m.202) Y.5.C.D., 23.1.1992, E.1991/5009, K.1992/260, Yrgt.Krr.Dergisi, C.19, S.9, Eylül 1993, S.1428