Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 59, Kasım 2017, s

Benzer belgeler
ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

Doktora Öğrencisi, (Makale gönderim tarihi: ; makale kabul tarihi: )

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

1 İSMAİL GASPIRALI HER YIL BİR BÜYÜK TÜRK BİLGİ ŞÖLENLERİ. Mehmet Saray

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

SORU CEVAP METODUYLA TEKRAR (YÜKSELİŞ-DURAKLAMA VE AVRUPA)

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Doktora Tezi: Kırım Hanlığı nı Kuruluşu ve Osmanlı Himayesinde Yükselişi ( )

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM GENEL TARİH VE GENEL TÜRK TARİHİ I. TARİH BİLİMİNE GİRİŞ...3

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

EĞİTİM- ÖĞRETİM YILI NUH MEHMET YAMANER ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ 10.SINIF OSMANLI TARİHİ I. DÖNEM I. YAZILI SORULARI A GURUBU

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

AHSENÜ T-TEVARİH Hasan Rumlu, Çev: Mürsel Öztürk, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 2006.

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Türklerin Anayurdu ve Göçler Video Ders Anlatımı


EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

İKİNCİ BİNYILIN MUHASEBESİ İÇİNDEKİLER

T.C. SİNOP ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLGİLER ENSTİTÜSÜ TARİH TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

SAINT BENOIT FRANSIZ LİSESİ

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Türk Süperetnosu, Dünya Sistemi ve Turan Petrolleri

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

Asya Hun Devleti (Büyük Hun Devleti) Orta Asya da bilinen ilk teşkilatlı Türk devleti Hunlar tarafından kurulmuştur. Hunların ilk oturdukları yer

OSMANLI'DAN GÜNÜMÜZE TÜRKİYE VE ORTA ASYA

Hanlar Yurdu Gezisi Eylül 2018

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TARİH

Gazneliler ( ):

ÖZBEKİSTAN MAYIS 2018

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Yavuz Selim 1470 tarihinde Amasya da doğdu. Annesi Gülbahar Hatun Dulkadiroğulları beyliğindendir.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

Dr. Öğr. Üyesi Abbas KARAAĞAÇLI. 1. Adı Soyadı : Abbas Karaağaçlı 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Dr. Öğr. Üyesi 4.

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Doç. Dr. Rıza BAĞCI

ORTA ASYADAN TÜRK GÖÇLERİ

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILÂP TARİHİ DERSİ I.DÖNEM MÜFREDAT PROGRAMI

T.C. Tarih: :10:21 Sayfa:1/11 GÜN KARAGÖZ Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK. Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK1891 TAR-404-A-Türkiye KASALAK

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU. FİLİSTİN MESELESİ 2 5 te B İ L G İ NOTU. Öğretmenler ile öğrenciler yıllar sonra bir araya geldi

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Osmanlı danbugüne Zengin İftar Lezzetleri

Ocak 1995: Nehri yüzerek geçen Çeçen gerillalar Rus tankını imha etti

Muhammed Ali Han Dönemi ( ) Hokand Hanlığı-Osmanlı Devleti İlişkileri

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

ADI SOYADI: SINIFI: NUMARASI: PUANI:

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT SOSYAL BİLGİLER Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

Gazi Üniversitesi Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli. Araştırma Merkezi TÜRK KÜLTÜRÜ. ve HACI BEKTAŞ VELi. Araştuma Dergisi. Research Quarterly

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

Hoca Ahmet Yesevi nin İzinden... KÜLTÜR TURU Eylül EYLÜL 2018 ÇİMKENT - KAZAKİSTAN

TWELVER SHIISM: UNITY AND DIVERSITY IN THE LIFE OF ISLAM, 632 TO 1722 Andrew J. Newman, Edinburgh University Press, Edinburgh, 2013, 272 s.

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

c-1086 da Süleyman Şah ile Tutuş arasında yapılan savaşta Süleyman Şah yenildi ve intihar etti, oğulları esir alındı.

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

ESKĠġEHĠR OSMANGAZĠ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN EDEBĠYAT FAKÜLTESĠ, TARĠH BÖLÜMÜ DERS ġablonu (ÖĞRETĠM PLANI / MÜFREDAT)

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

T.C. Tarih: :56:14 Sayfa:1/11 GÜN Kadir KASALAK. Tarihi Yrd.Doç.Dr. Kadir KASALAK. Kadir KASALAK. Hayri ÇAPRAZ

Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Videosu. Tarihteki Türk Devlet Bayrakları Ders Notu

AKADEMİK YILI

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 5, Sayı: 59, Kasım 2017, s. 457-464 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Publication Date 19.10.2017 30.11.2017 Arş. Gör. Abdullah CENGİZ Dicle Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü abdullah.cengiz@dicle.edu.tr Arş. Gör. Ömer TAYLAN Dicle Üniversitesi, İİBF Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi otaylantr@gmail.com SAFEVİ DEVLETİ NİN Şİİ POLİTİKASINA KARŞI OSMANLI DEVLETİ VE ÖZBEK HANLIĞI NIN ORTAK STRATEJİLERİNİN BİR DEĞER- LENDİRMESİ Bu çalışmada Orta Asya da üç devletin varlığı ve iktidar mücadelesi ele alınmıştır. Söz konusu bu üç devletten ikisi Orta Asya nın doğusunda (Safevi Devleti ve Özbek Hanlığı) diğeri ise batısında (Osmanlı Devleti) yer alıyordu. Safevi Devleti nin Şah İsmail dönemi hem Özbek Hanlığı hem de Osmanlı Devleti için bir tehdit unsuru olarak algılanmıştır. Çünkü Safevi Devleti nin Orta Asya da izlediği politika Şiilik propagandası olmuştur. Bu sebeple Orta Asya da üç devletin fakat iki blok şeklinde iktidar mücadelesi gerçekleşmiştir. Özbek Hanlığı ve Osmanlı Devleti nin ortak düşmanı Safevi Devleti olarak belirmiştir. Dolayısıyla Safevi Devleti nin siyasi ve askeri özellikle dinsel alandaki faaliyetlerine karşı Osmanlı Devleti- Özbek Hanlığı işbirliğini ortaya çıkarılmıştır. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Devleti, Safevi Devleti, Özbek Hanlığı, Şii Politikası Öz

AN ASSESSMENT OF THE COMMON STRATEGIES OF THE OTTO- MAN STATE AND THE UZBEK KHANATE AGAINST THE SHIITE POLICY OF THE SAFEVI STATE Abstract In this study, the existence of three states in Central Asia and the struggle for power were discussed. In other words, two of these three states were located in the east of Central Asia (Safevi State and Uzbek Khanate) and in the west (Ottoman State).The Shah Ismail period of the Safavid State was perceived as a threat to both the Uzbek Khanate and the Ottoman State. Because the policy of the Safavid State in Central Asia has been a propaganda of Shiism. For this reason, in central Asia, three states, but two struggle for power, have taken place. The common enemy of the Ozbek Khanate and the Ottoman Empire was Safavid State. Therefore, the Ottoman State-Uzbek Khanate co-operation against the political and military activities of the Safavid State, in particular in the religious context. Keywords: Ottoman Empire, Safevi State, Uzbek Khanate, Shiite Policy GİRİŞ Özbek Hanlığı 1, Ebu l Hayr Han döneminden itibaren Türkistan da siyasi bir aktör olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Hanlık siyasi faaliyetlerini gerçekleştirirken güney batıda da Safeviler ile karşı karşıya gelmişti. Safevi Devleti (İran), yayılmacı bir politika takip ederek doğuda Özbek Hanlığının batıda ise Osmanlı Devleti nin hâkimiyet alanlarında etkili olmaya başlamıştır. Safevi Devleti nin bu yayılmacı politikayı takip etmesinde siyasi, ekonomik ve özellikle de dini faktörler etkili olmuştu. Dini faktör olarak Şii propagandası önemli bir konuma sahipti. Bundan dolayı Özbek Hanlığı ve Osmanlı Devleti nin ortak düşmanı olarak İran karşılarında durmaktaydı. Ebu l Hayr Han, Özbeklerin siyasi aktör olarak tarih sahnesine çıkmasında etkili olmuştur. O ndan sonra Özbekler, Timur hâkimiyetinden kurtularak ve hâkimiyet alanlarını genişleterek Maveraünnehir, Horasan, Harezm ve Fergana gibi Orta Asya nın tarımsal ve kentsel açıdan önemli bölgelerini ele geçirmişlerdi. Böylelikle bölgede Timur hâkimiyetinden sonra Özbek Hanlığı etkili olmuştur. (Kılıç- Schubel:2002,s.1086) Fakat Özbek Hanlığını bekleyen bir problem vardı: Şah İsmail in Safevi Devleti nin sınırlarını genişletme politikası. Safeviler, yayılmacı politikalarına Şeyh Cüneyd ten itibaren başlamışlardı. Şeyh Cüneyd in oğlu Şeyh Haydar döneminde ise yayılmacı anlayış (Batinileşerek) ayrı bir mezhep haline gelmiştir. (Andican:2009, s.136) Şeyh Haydar bu batinilik düşüncesi sayesinde Anadolu faaliyetlerini ve mürit sayısını artırmaya çalışmıştı. Bu faaliyetlerinin sonucunda Şeyh Haydar, etrafında toplanan müritlerle yeni yerler ele geçirse de, Akkoyunlular ile yapılan savaşta yenilgiye uğramıştır. (Yazıcı:1997, s.275) Akkoyunlu Devleti, Uzun Hasan döneminde Irak-ı Arap, Irak-ı Acem, Horasan ve İran ı alarak hâkimiyet alanlarını genişletmişse de 1490 yılından sonra gücünü ve kudretini kaybetme- 458 1 Türkistan bölgesinde Özbekler içerisinde farklı hanlıklar mevcuttu. Buradaki Hanlık ile kast edilen diğer hanlıklar içerisinde baskın olan ve hâkimiyeti sağlayan Özbek Hanlığıdır.

ye başlamıştı. Bunun sebebi Akkoyunlu hükümdarı Sultan Yakup tan sonra başa geçecek kişinin olmamasıdır.(uzunçarşılı:2003, ss.190-197) Safevi Devleti, Akkoyunlu Devleti nin içerisinde bulunduğu bu durumu fırsata çevirmişti. Şeyh Haydar ın yenilgisinden sonra başa geçen 13 yaşındaki Şeyh İsmail, Şeyhlikten Şahlığa geçecek dönemi başlatmış ve hâkimiyet alanlarını genişletmek için saldırgan bir politika izlemiştir. (Gündüz:2013, s.45) Böylelikle Safevi Devleti nin Şah İsmail dönemi hem Özbek Hanlığı hem de Osmanlı Devleti için bir tehdit unsuru olarak algılanmıştır. Bu realite karşısında Orta Asya da üç devletin varlığı söz konusu olmuştur. Orta Asya nın Doğu kısmında Özbek Hanlığı ve Safevi Devleti etkili olmaya çalışırlarken Batı kısmında ise Osmanlı Devleti nin ağırlığı vardı. Bu üç devlet siyasi olarak güçlenerek hâkimiyet alanlarını genişletmeye çalışmışlardır. Ancak bu devletlerarasında siyasal, kültürel ve dinsel yönden farklılıklar mevcuttu. Safevi Devleti dini yönden Şiilik politikası güderken, buna karşılık Osmanlı Devleti ve Özbek Hanlığı ise sünni bir politika takip etmiştir. Osmanlı Devleti ile Özbek Hanlığı arasında siyasi, askeri, ekonomik ve kültürel yardım ve dayanışma ilişkileri yaşanmıştır. Böylelikle Safevi Devletine karşı ortak hareket edilmiştir. Askeri ve Siyasi Alanda İlişkiler İran da hâkimiyetini kesinleştiren Şah İsmail Şiiliği Anadolu ve Türkistan (Orta Asya) cephesinde yaymaktaydı. Şah İsmail Sünniliğe karşı sert bir politika yürütüyordu. Bununla birlikte Sünni ülkelerde Şii propagandası yap(tır)ması Özbek Hanlığı ile Osmanlı Devleti ni oldukça tedirgin etmişti. Şah İsmail, hem Özbek Hanlığı hem de Osmanlı Devleti tarafından ikaz edilmiş ve kendisinden Şii propagandasını durdurmasını istemişti. (Saray:2006, s.23) 459 Şah İsmail, hâkimiyetini güçlü ve devamlı kılmak için ürettiği en önemli argümanlardan birisi soyunun Peygamber nesline dayandığını iddia etmesidir. Şah İsmail, asıl hükümranlığını Anadolu üzerine kurmak istiyordu. Bu vesileyle Anadolu yu kendisine hedef seçmişti. Anadolu ya gönderdiği mürit ve halifeler aracılığıyla planlı ve gizli bir şekilde Şiilik faaliyetleri yürütülmekteydi. Anadolu da Safevi ajanları ihtilaller çıkarmaya ve kandırdıkları Türkmenleri İran a götürmeye çalışmışlardı.(kılıç:2006, s.37) II. Bayezid, Şah İsmail in Anadolu ya göndermiş olduğu müritlerin yapmış olduğu faaliyetlere son vermek için Alevilerin İran a gitmelerini önlemiş ve bir kısmını Rumeli ye sürgün etmişti. Ancak II. Bayezid, Şah İsmail in Osmanlı Devleti için büyük bir tehlike teşkil ettiğini idrak etmiş olmasına rağmen O na karşı ciddi bir tedbir almamıştır. (Yazıcı:1997, s.227) Diğer taraftan (Özbek Hanlığı) Muhammed Şeybani, Şah İsmail i saldırgan tutumundan vazgeçirmek için 1508 de Horasan a kadar gelmiş ise de ülkesinin kuzeyinde vuku bulan Kazak isyanı nedeniyle geri dönmek zorunda kalmıştı. Şah İsmail yapılan ikazlara aldırış etmediği gibi Şeybani Han ın Kazaklarla olan mücadelesini fırsat bilerek Horasan a yürüyerek burayı ele geçirmişti. Bununla yetinmeyen Şah İsmail, Sünni Müslümanlara da çok kötü davranmıştı. Bunu haber alan Şeybani Han, bir kısım kuvvetlerini kuzeyde bırakarak hızla Horasan a dönmüştür. Ancak Şeybani Han ın ordusunun yorgun olduğunu bilen Şah İsmail, rakibinin toparlanmasına fırsat vermeden üstüne doğru yürüyerek O nu mağlup etmişti. Bu zaferden sonra hızla Türkistan a yürüyen Şah İsmail, Türkistan ın belli başlı merkezleri olan Buhara, Semerkant ve Hive yi işgal etmiş ve Sünni Müslümanlara son derece kötü davranmıştı. Kendisini sevmeyen Türkistan Müslümanları üzerinde hâkimiyetini devam ettiremeyeceğini anlayan Şah İsmail,

Afganistan da bulunan Babür Hanlığına Türkistan hâkimiyetini teklif etmiştir. Ancak Şiilerin yaptığı zulümleri gören Babür Hanlığı bu teklifi kabul etmemiştir. Bunun üzerine Şah İsmail Türkistan da kendi garnizonlarını bırakmıştır. Ancak Türkistan halkı, Şah İsmail in garnizonlarını mağlup etmişlerdi. Fakat Şah İsmail in Türkistan da yaptığı tahribatın yaralarını sarmak Türkistanlılar için oldukça zor olmuştu. (Saray:2006, ss.23-24) Şah İsmail in Türkistan da Muhammed Şeybani ye karşı aldığı zaferle daha da mağrur hale gelmişti. Yavuz Sultan Selim (I. Selim) Osmanlı sultanı olur olmaz Şah İsmail e karşı aktif bir politika yürütmüştür. Politikanın birincil hedefi Safeviler üzerine sefer düzenlemek olmuştur. Bu dönemde Safevilere karşı Osmanlı-Özbek ittifakı olarak ilk münasebetlerin teşekkülü hakkında iki farklı görüş vardır. Mehmet Saray a göre; Osmanlı Devleti ile Özbek Hanlığı arasında ilk resmi temasın, Yavuz Sultan Selim in yeni Özbek hükümdarı Köçküncü Han a gönderdiği ve Şiilere karşı kazanılan Çaldıran zaferini bildiren 1516 tarihli mektup ve buna verilen cevap ile başladığı görülür (Saray:1994, s.5). Ancak Ahat Andican ın Feridun Bey in Münşeat-üs Salâtin den aktardığına göre; Osmanlılar ile Özbekler arasındaki ilk resmi temas, Yavuz Sultan Selim in Şah İsmail üzerine yaptığı sefer öncesine rastlamaktadır. Buna göre; Kardeşim Abid (Ubeyd) Han ifadesi ile başlayan 15 Mart 1514 tarihli mektubunda Yavuz, Şah İsmail i Doğu memleketlerinde zulümler yapan ve Osmanlı ya karşı fitneler çıkaran bir yönetici olarak tanımlamaktadır. Bu sebeplerle yakın bir tarihte büyük bir ordu ile Şah İsmail in üzerine sefer yapacağını belirten Yavuz Sultan Selim, Özbek Devleti yle babası II. Bayezid zamanından beri çok iyi ilişkiler içerisinde olduklarını hatırlatarak İran a karşı yürüteceği bu savaşta Ubeydullah Han ın yardımcı olması gerektiğini vurgulamaktadır. (Andican:2009, ss.140-141) Buna göre Ahat Andican, Mehmet Saray ın savunduğu görüşün aksine Osmanlı Devleti nin Özbek Hanlığı ile ilk teması Çaldıran Savaşı ndan önce olduğunu bildirmektedir. 460 Ubeydullah Han ise gönderdiği cevapta, Şah İsmail in Türkistan da katliam yaptığını ve Babur Şah a destek vererek Maveraünnehr de karışıklıklara yol açtığını ve bundan dolayı Şiilerle kendilerinin de sorunları olduğunu ve Yavuz Sultan Selim e memnuniyetle yardım etmek istediğini bildirmiş ise de bunu yerine getirememiştir. Çünkü Özbek Hanlığının Osmanlı Devletine yardıma gitmeleri durumunda savunmasız kalacakları kesindi. Bu durumu ise diğer Hanlıkların fırsata çevirme ihtimali olduğundan dolayı Özbek Hanı Ubeydullah, Sultan Selim ile eş zamanlı sefer yapamamıştır. Sultan Selim Safevi Devleti üzerine sefere çıkarak Safevileri yenilgiye uğratmıştır. Sultan Selim savaştan sonra Ubeydullah Han a tekrar mektup göndererek Safevilere karşı aldığı zaferi haber etmiştir. (Andican:2009, s.140-141) Sultan Selim in vefatından sonra başa geçen I. Süleyman döneminde de İran ile Osmanlı Devleti arasındaki mücadeleler devam etmiştir. Sultan Süleyman İran seferini planlayıp harekete geçmeden önce Orta Asya da Semerkant, Buhara, Belh gibi yerlerde yaşayan Türk hükümdarların ve onlara tâbi emirlerin kimler olduklarını ne kadar kuvvetleri bulunduğunu öğrenmiş ve bunlar hakkında bilgi edinmişti. (Uzunçarşılı:2011, s.348) Safevi Devletinde Tahmasb ın başa geçmesinden sonra Anadolu daki Şiilik politikası devam etmiştir. Tahmasb, Avusturya ile anlaşarak Osmanlıya karşı bir cephe oluşturmuştu. Bunun üzerine I. Süleyman İran a karşı harekete geçmek için hazırlıklarına başlamıştı. Bunu duyan Özbek Hanı Ebu Said emrinde bulunan ve Şeybani Hanın torunu Ubeydullah, İran a karşı sefere çıkarak 1532 yılında Horasan başta olmak üzere Meşhed, Nişabur, Astrabad ve Herat ı ele geçirmeye başladı. İran topraklarında hızla ilerleyen Ubeydullah, 1533 yılında Özbek Hanı Ebu

Said in öldüğünü duyunca geri dönmüştür. Çünkü hanlık sırası kendisine geldiğini ve Özbek Sultanları arasında taht mücadelesinin başlamasından korkan Ubeydullah İran a karşı seferini yarıda bırakarak Maveraünnehr e dönmek zorunda kalmıştır. Ubeydullah, hanlık yönetimini ele aldıktan sonra İran üzerine yürümeyi devam etmiştir. Diğer taraftan Ubeydullah han seçilir seçilmez Osmanlı Devletine 1534 yılında elçi göndererek durumu anlatmış ve Osmanlı Devleti İran a karşı harekâta başladığında kendisinin de İran a karşı sefere çıkacağını bildirmiştir.. (Andican:2009, s.147) Osmanlı Devleti İran a öldürücü darbe vurup İran ı ortadan kaldırmak istemiştir. Diğer taraftan Osmanlı Devleti ikinci İran seferinden hemen sonra Abdullatif Han tarafından gönderilen Baba Şeyh isimli elçi İstanbul a gelmişti. Elçinin getirdiği mektupta Abdullatif Han İran dan şikâyetçi olmuş ve Osmanlı Devleti nden yardım istemişti. Buna karşılık Osmanlı Devleti 1550 yılında Ahmed Çacuş isimli bir görevli ile Özbek Hanına cevap vermiştir. Buna göre Osmanlı gönderdiği name-i hümayunda, Sultan Süleyman yaklaşık iki yıl süren İran seferini anlatmakta ve İran üzerine eş zamanlı bir sefer olarak Osmanlı-Özbek ittifakının oluşturulması gerektiğini bildirmiş ve Abdullatif in cevabı olumlu olmuştur. Fakat Özbeklerin askeri olarak Osmanlı Devleti nin yanında olabilmesi için silah ve asker yardımı yapılması gerektiğini bildirmiştir. Bunun üzerine I. Süleyman hızla Özbeklerin isteğini yerine getirerek Şeyh Abdullatif ve Dadaş İlçi yönetiminde 300 yeniçeri ve bir topçu takımından oluşan bir kuvveti Türkistan a göndermiştir. Ancak I. Süleyman ın gönderdiği bu birlikler Türkistan a ulaşana kadar yönetimde bulunan Abdullatif Han ölmüş ve Semerkant, Buhara, Taşkent, Belh ve Kermine bölgelerinde, Otonom hanlıklar şeklindeki Özbekler içerisinde bir iktidar mücadelesi başlamıştı. Daha sonra başa geçmeyi başaran Barak han, Osmanlı Devletine gönderdiği elçi ile Osmanlı Devletinin gönderdiği askerlerin ulaştığını, Türkistan da olan iktidar mücadelelerini anlattıktan sonra İran üzerine yürüyeceğini bildirmiştir. Ancak Osmanlı Devleti nin gönderdiği askerler İran a karşı değil bir iktidar mücadelesinde kullanılmasından dolayı Özbek Hanı harekete geçememiştir. Bunun üzerine Osmanlı Devleti tek başına İran üzerine yürüyerek Safevi topraklarını tekrar ele geçirmiştir. Osmanlı Devleti karşısında zayıf düşen İran Şahı Tahmasb barış elçilerini göndererek Osmanlı Devleti barış anlaşması imzalanmasını sağlayarak uzun süre Osmanlı Devleti ile İran arasındaki savaş durumuna son vermişler ise de Şah Tahmasb ın ölümünden sonra İran da çıkan taht kavgaları sırasında Osmanlı Devleti ile Safevi Devleti nin arası tekrar bozulmuştur.(andican:2009 s.149-150) 461 Osmanlı Devleti ile İran arasında tekrar sürtüşme başlaması üzerine bir Osmanlı-Özbek ittifakı göze çarpmaktadır. Özbek Hanı II. Abdullah Han, Osmanlı sultanı III. Murad a gönderdiği Ali Bahadır elçisi ile başa geçtiğini ve kısa bir süre sonra ortak düşman Şiilere karşı iki taraftan saldırı yapmanın gerektiğini bildirmiştir. Bunun farkında olan sultan III. Murad İran sorununu kökten halletmek için II. Abdullah Han a silah ve askeri uzman yardımı yapılmasını emretmiştir. Bu uzmanlar ateşli silah kullanımı, topçuluk gibi bölümleri idare etmeleri ve Özbek ordusunun eğitilmesi için Türkistan a gönderilmiştir.(andican:2009, s.153-154) Osmanlı Devleti ile Safevi Devleti arasındaki hâkimiyet mücadelesi yaşanması ve bu durum karşısında Osmanlı Devleti Türkistan da bulunan Özbek Hanlığı ile ilişkiler Osmanlı padişahları olan III. Mehmet, I. Ahmet, IV. Murat, II. Süleyman, II. Ahmet ve III. Ahmet dönemlerinde de devam etmiştir. Bu ilişkilere bakıldığında Özbek hanlığı yönetiminde bulunan hanların değişmesi ve başa geçen her yeni hanın Osmanlı Devletine elçi göndererek İran a karşı Osmanlı Devletinin yanında olduğunu bildirmişlerdir. Özbek Hanların teşebbüsüne karşılık Osmanlı Devleti elçileri ile cevap vermiş ve duruma göre askeri uzman yardımları ile Özbek Hanlığına

göndermiştir. Osmanlı Devleti ile Özbek Hanlığı arasındaki ilişkiler siyasi ve askeri ilişkiler nitelikte olmuştur. Dini ve Kültürel Alanda İlişkiler Orta Asya konum itibarıyla Türk, Fars, Çin, Hind ve İslam uygarlıklarının bir araya geldiği bir yer olmuştur. İslam ın gelmesiyle uygarlık ve kültür seviyesi dünyanın birçok yerine ışık tutabilecek kadar yükselen Orta Asya da bulunan Türkistan bölgesi, Moğol İstilası ile duraksama ve gerileme dönemine girmiştir. (Erşahin: Ankara 2007, s.49) Özbekler siyasi hâkimiyeti sağladıktan sonra mevcut bulunan bilim ve kültür alanındaki eserleri koruyup devam ettirmeye çalışmışlardır. Özellikle Özbek Hanlığı yönetiminde Şeybani sülalesinden II. Abdullah ilim ve edebiyatın gelişmesi için teşviklerde bulunmuş ve medreselerin yapımına önem vermiştir. (Hayit:2004, s.10) Ancak Türkistan da ilim ve kültür alanında görülen gelişme tarih boyunca devam etmemiştir. Zaman zaman siyasi ve askeri sıkıntılar yüzünden bilim alanında durgunluklar yaşanmıştır. Orta Asya (Türkistan) bölgesinde İslam ın gelişiyle bilim alanında yaşanan gelişmeler Moğol İstilası ile aksamalar yaşansa da Timur ve Özbekler döneminde doruk noktasına ulaşmıştır. İlim ve kültür alanında doğuda bu gelişmeler olurken batıda ise bilim ve kültürün destekleyicisi olarak Osmanlı Devleti bulunmakta idi. Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren ilim ve kültüre önem vermişti. Özellikle Orhan Gazi döneminden başlamak üzere Osmanlı padişahları bilim ve kültürün gelişmesine büyük önem vermiştir. (Gökdoğan:2002, ss.175-209) XV. ve XVI. yüzyıllarda, Osmanlı ilim ve fikir hayatında önemli bir gelişmeler yaşanmıştır. Çünkü genelde Osmanlı medeniyetinin en parlak devri olduğu kadar, ilim ve kültür hayatının da en yüksek seviyede bir bulunduğu dönem olmuştur. Osmanlı Devleti kuruluncaya kadar Danişmendiler, Artuklular, Saltuklular, Mengücekliler, Anadolu Selçuklular ve Beylikler dönemi için ilim ve kültür alanındaki kaynağı Maveraünnehir, Harezm ve Horasan olmuştur. Anadolu da ilim ve kültür hayatını canlandıran kişiler, eğitimlerini buralarda tamamladıktan sonra Anadolu ya dönerek eğitim ve öğretim faaliyetlerine başlamışlardır. İşte Osmanlı Devleti, kendinden önce Anadolu da teşekkül edip gelişen bir ilim ve kültür ortamının varisi durumuna gelmiştir.(ocak:1985, ss.45-46) 462 İlim tahsili yapmak ve sahalarında uzmanlaşmak isteyen kişiler için akademik seyahatlerde bulunmak önemli olmuştur. Buna göre, Anadolu da belirli bir eğitim süreci sonunda ilmi alt yapıyı elde edenler bazıları hocaların tavsiyesi üzerine bazıları ise kendi tercihleri sonucunda, İslam dünyasındaki dönemin meşhur ilim ve kültür merkezlerine gitmişlerdir. Tercih edilecek şehirlerin hangi alanlarda ön plana çıktığı ve oralardaki ilim çevreleri hakkındaki malumatları genellikle daha önceden gidip dönenlerden veya oralardan Anadolu ya gelen misafir hocalardan öğrenilirdi. (Çiftçioğlu:2008, s.162) Osmanlı Devleti nde ilim ve kültürün gelişmesinde Orta Asya dan Osmanlı topraklarına göç eden âlimler görülmektedir. Bu âlimlerin Osmanlı topraklarına gelmelerinde, bulundukları yörelerdeki siyasal karışıklıklar ve Osmanlı ülkesinin huzurlu, istikrarlı ve refah yapısıyla kültür ve sanat faaliyetleri için cazip halde bulunması, padişahların bunları özendirmesi etkili olmuştur. II. Mehmet, I. Selim ve I. Süleyman gibi Osmanlı padişahları Türkistan da bulunan ilim ve sanat adamlarını İstanbul a getirmek için çaba sarf etmişlerdir. (Kurnaz:1999, ss.210-211) Osmanlı padişahların davet yolu ile Anadolu ya gelen Türkistanlı âlim ve şairlerin başka nedenlerle de Osmanlı topraklarına gelmişlerdir. Buna göre Buhara âlimlerin bir kısmı yıllara göre seyahat amacıyla gelip Anadolu ya yerleşmişlerdir. Bu mutasavvıf şair ve ediplerin seyahat arzusu

tasavvuftan kaynaklanmıştır. Dini neden olarak, tarikatı öğrenmek için gelenler ile Anadolulu bir mürşide bağlanıp gelen edip ve şairler vardır. Siyasi neden olarak, Moğol istilası, Şii baskısı ve Türkistan hanlıkları döneminde çıkan siyasi karışıklıklardan dolayı gelen âlim ve şairler olmuştur. (Kanashayeva: 2001, ss.94-98) Buna göre Türkistan şehirlerinden olan Buhara ve Semerkant şehirlerinden Anadolu ya gelen âlim ve şairlerin sayısı yıllara göre değişmiştir. XV. ve XVII. yüzyıllar arasında gelenlere baktığımıza Buhara dan; Handan, Emir Sultan, Emir Buhari, İlahi, Saida, Resâ, Şeydâ, Nazime iken Semerkant tan ise Semerkandî ve Baba Haydar gelmiştir. (Kanashayeva: 2001, s.63) Türkistan dan Anadolu ya gelen âlim ve şairler olduğu gibi Anadolu dan Türkistan a giden âlim ve şairlerde olmuştu. Çünkü Buhara ve Semerkant VIII. yüzyıldan beri yavaş yavaş bir ilim merkezi haline gelmişti. Bu yüzden Türkistan Osmanlılara nazaran daha köklü eğitim kurumlarına sahipti. Osmanlı Devleti nden buraya birçok talebe gelmiştir. Bunların gidiş sebebi olarak eğitimlerini tamamlamaya yöneliktir. Bunlar arasında Osmanlı ulemasından Orta Asya ya eğitim için ilk gidenler arasında Alaeddin Ali Esved vardır. Bir diğeri ise ünlü astronom ve matematikçi Kadızade-i Rumi Türkistan a gitmiştir. Semerkant ta bulunan Alaeddin Rumi burada Sadeddin Taftazani ve Seyyid Şerif Cürcani den dersler aldıktan sonra Mısır a geçmiş oradan da Anadolu ya gelmiştir. Türkistan dan gelen âlim ve şairler Osmanlı Devleti nde bilim ve kültür olarak astronomi, matematik, felsefe, kelam, fıkıh gibi alanlarda önemli eserler ortaya çıkararak Osmanlı da bilim ve kültürün gelişmesinde önemli katkı sağlamışlardır. 2 İlim ve kültür alanındaki ilişkiler XV. yüzyılda doruk seviyesine ulaşırken XVI. yüzyıldan sonra yavaş yavaş azalmaya başlamışsa da yüzyıllara göre dini ve kültürel ilişkiler Osmanlı ile Özbek Hanlığı arasında devam etmiştir. 463 SONUÇ Orta Asya da Timur hâkimiyetinin zayıflayarak yıkılması döneminde Ebu l Hayr hâkimiyet mücadelesi olarak siyasi faaliyetlere başlayarak Türkistan da Özbek Hanlığını kurmayı başarmıştır. Timur dan sonra Türkistan da hâkimiyet alanlarını genişleterek güçlenen Özbek Hanlığı yönetiminde hanedanlar etkili olmaya başlamışlardır. Özbek Hanlığı çeşitli nedenlerden dolayı yönetiminde başa geçen hanedanlarda değişikliler olmuştur. Buna göre Özbek Hanlığında başa geçen Mangıt hanedanı döneminde Özbek Hanlığının devamı olarak Buhara Emirliği siyasi faaliyetlerini devam ettirmiştir. Özbek Hanlığı kurulduğu konum itibariyle tarih boyunca diğer devletlerin istilasına uğramış ve bu istila ve işgal dönemlerinde Özbekler çeşitli zamanlarda Osmanlı Devleti ile münasebetlerde bulunarak yardım istemiştir. Buna göre Özbek Hanlığı siyasi olarak etkili olmaya başladığı dönemde Safevi Devletinin istilasına uğramasının yanında Şiilik faaliyeti güden Safevi ye karşı Özbek Hanları Osmanlı Devleti nden yardım istemiştir. Bu talebine karşı Osmanlı Devleti Özbek Hanlığına silah ve mühimmat yardımlarında bulunmuş ve elçiler göndermiştir. Osmanlı Devleti kurulup bir cihan devleti haline gelmesi ve İslam ın halifesi olması hasebiyle Özbeklerin koruyucusu durumuna gelmiştir. Öyle ki Özbek hanları siyasi olarak yönetimi eline alır almaz Osmanlı Devleti ne elçi göndererek bu durumu ve Osmanlı Devleti ne tabiiyetini bildirmişlerdir. Osmanlı Devleti bu durum karşısında o zamanki gücü itibariyle Özbek Hanlarına yardımlar yapmakta geri durmamışlardır. Bu duruma baktığımızda cihan devleti 2 Daha fazla bilgi için Bkz., Ali Arslan, Türkistan İle Osmanlı Türkiye si Arasındaki İlmi Münasebetler, (Basılmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul 1988

olan Osmanlı, Özbek Hanlığı için gerekli askeri ve siyasi yardımların yanında dini ve kültürel alanlarda da ilişkiler yaşanmıştır. KAYNAKLAR Arslan, Ali,(1988), Türkistan İle Osmanlı Türkiye si Arasındaki İlmi Münasebetler, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul Andican, Ahat, (2009) Osmanlıdan Günümüze Türkiye ve Orta Asya, İstanbul: Doğan Kitap Basımevi Çiftçioğlu, İsmail, (2008 ) Orta Asya- Anadolu İlim ve Kültür Köprüsü (XI-XVI Yüzyıllar), Bilig Erşahin, Seyfettin, (2007), Türkistan da İslam ve Müslümanlar, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Gündüz, Tufan (2013), Son Kızılbaş Şah İsmail, İstanbul: Yeditepe Yayınevi Gökdoğan, Melek Dosay, (2002) Osman Gazi den Mehmed Vahideddin e Osmanlı Bilimi ve Kültürü Türkler, (Cilt-XI) Ankara Hayit, Baymirza,(2004), Türkistan Devletlerinin Milli Mücadeleleri Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları Kanashayeva, Gulzhazira, (2001) Türkistan dan Anadolu ya Gelen Mutasavvıf Edipler ve Şairler, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara 464 Kılıç, Remzi ( 2006 ), Kanuni Devri Osmanlı-İran Münasebetleri (1520-1566), İstanbul Kılıç, Nurten-Schubel, (2002), XVI. Yüzyılda Orta Asya da Politik Düzen: Maveraünnehir- Özbek Hanlığı (Şibaniler) Meşruiyet, Hâkimiyet ve Hukuk, Türkler C.VIII, s.1086 Ankara Kurnaz, C. (1999) Osmanlı Döneminde Türkiye-Orta Asya Edebi İlişkileri, Türk Yurdu Dergisi Ocak, Ahmet Yaşar, (1985 ), İbn Kemal in Yaşadığı XV. ve XVI. Asırlar Türkiye sinde İlim ve Fikir Hayatı, Tokat: Şeyhülislam İbn Kemal Sempozyumu, Saray, Mehmet, (2006), Türk-İran İlişkileri, Ankara: Atatürk Araştırma Merkezi Yayınları Saray, Mehmet, (1994) Rus İşgali Devrinde Osmanlı Devleti ile Türkistan Hanlıkları Arasındaki siyasi Münasebetler(1775-1875), Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, H.(2003) Anadolu Beylikleri ve Akkoyunlu, Karakoyunlu Devletleri, Ankara Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, ( 2011) Osmanlı Tarihi, Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınevi Yazıcı, Tahsin (1997) Şah İsmail, İslam Ansiklopedisi (İA) C. XI, s.227-275, Eskişehir