!il M. SAiT ÖZERYARLI



Benzer belgeler
İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

1 KAFKASYA TARİHİNE GİRİŞ...

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

Tarihi Siyesepol Köprüsü nün altı 38 YEDİKITA EYLÜL 2014

İLK TÜRK İSLAM DEVLETLERİ

EMEVİLER VE ABBASİLER DÖNEMİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

BÜYÜK SELÇUKLU DEVLETİ

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 2 SASANİLER-İSPANYA EMEVİLERİ-TULUNOĞULLARI

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

Dersin Adı İSLAM TARİHİ Sınıf 12 İSLAM TARİHİ

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

İRAN TURU. Kapı komşumuz olduğu halde hakkında ne kadar az şey

Bâlî Paþa Camii. Âbideler Þehri Ýstanbul

Türk İslam Tarihi Konu Anlatımı. Talas Savaşı (751)

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Ilgın Sahip Ata Vakıf Hamamı. Lala Mustafa Paşa Külliyesi ve Cami. Ilgın Kaplıcaları. Buhar Banyosu

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

., f1 YILLIGI f' q: q-j> ~ltjliijlit TARIHI. t<i r,l~ e'l r. . f1 1(1:: JJ~~,.J). I.Jl l..l. 1. ~J~~J~ V. O:ID l-~:n al:b

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İSLAM TARİHİ II. Hafta 8. Prof. Dr. Levent ÖZTÜRK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ

Hazırlayan Muhammed ARTUNÇ 6.SINIF SOSYAL BİLGİER

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

ARTUKLU DÖNEMİ ESERLERİ Anadolu da ilk köprüleri yaptılar.

1: Tebrize varış; 2: Kendivan köyüne ziyaret ;

TARİH BOYUNCA ANADOLU

Hz. Ali nin şehit edilmesinin ardından Hz. Hasan halife olur. Ancak babası zamanından kalma ihtilaf yüzünden Muaviye ile iç savaş başlamak üzereyken

MİM MİMARLIK TARİHİ VE KURAMI II GÜZ

Edirne Tarihi - Bizans Döneminde Edirne. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

Buhara'nın tarihi müslümanları n bu bölgeye gelmeleriyle aydınlanmaya başlar. Yakut Hz. Peygamber'in bir hadiste

YÜKSELME DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

Dört Halife Dönemi Hazreti Ebubekir ve Hazreti Ömer Devri Ders Notu

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

MUHAMMED B. ALİ. B. MUHAMMED ŞEBÂNKÂREÎ NİN MECMAU L- ENSÂB Fİ T-TEVÂRÎH ADLI ESERİ *

KONU I: ORTA ASYA TÜRK MİMARİSİ

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

İslam ın Serüveni. İslam ın Klasik Çağı BİRİNCİ CİLT MARSHALL G. S. HODGSON

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ. ilahiyat FAKÜL TESİ DERGİSİ. The Review of the Faculty of Divinity University of Çukurova. Sayı: ı

MEDENİYETLERİN BEŞİĞİ İRAN

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

Muhteşem Pullu

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

İktisat Tarihi I

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

Tur Programı. İpek Yolu nun diyarında Taşkent, Buhara, Semerkand hem uzak, hem de yakın..

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

Genel Hatlarıyla Hindistan daki Türk Sanatı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Kültür. Resul KESENCELİ ASYA NIN KUBBELERİ. Şubat 2009

VATAN İŞLERİNDE CÜR ETKARLIKLARIM

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

EHLi SÜNNET GRUBU IRAK TA ŞİİLEŞTİRME PROJESİ. SAMARRA ÖRNEĞİ

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

UŞAK'DA BIR KÖPRÜ KITABESI ÇANLı KÖPRÜ (H M. 1255)

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi. 8. Sanherib Dönemi (Siyasi tarih, mimari ve kabartmalar).

An#t#n ad#: Diyarbak#r Kalesi. #ehir: Diyarbak#r, Türkiye

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TARİH DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ YILLIK PLANI

FARS SALGURLU ATABEGİ TUĞRUL B. SUNGUR UN SİKKESİ * A. Akopyan - F. Mosanef ** Çeviren: Erdoğan MERÇİL ***

2. Gün 30/10/2016 Tebriz Sabah kahvaltımızın ardından tam günlük turumuza başlıyoruz ve 1958 tarihinde kurulmuş ve üç büyük salon, bahçe, ofis

İÇİNDEKİLER. Sayfa.

Haçlı Seferlerinin hızının azaldığı 13. yüzyılın ilk yarısı Anadolu Selçukluları için bir yayılma ve yerleşme dönemi olmuşken, İlhanlı vesayeti

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

SEL FELAKETİNE YÖNELİK ACİL YARDIM PROJESİ-AFGANİSTAN

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ. Selçuklu Dönemi Yapıları ile Bahçe ve Peyzaj Sanatı

Gazneliler ( ):

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Süleyman Demirel Üniv. Tarih -Ortaçağ / (El-Melik El-Mansur Bilimler Enstitüsü Tarih ABD

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

SELANİK ALACA İMARET CAMİSİ

ETKİNLİKLER/KONFERSANS

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

DURAKLAMA DEVRİ. KPSS YE HAZIRLIK ARİF ÖZBEYLİ Youtube Kanalı: tariheglencesi

Selçuklular Cilt I "Büyük Selçuklu Devleti Tarihi ( )"

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla EKONOMİK DURUM

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

HELLENİSTİK DÖNEM UYGARLIĞI 9.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. (Diadokhlar Dönemi ve İPSOS SAVAŞI)

Transkript:

lunmakla iman arasnda yakn ilişkinin kurulmas da bu çabay doğrulamaktad r. Nitekim bir ayette, vahye kulak verme veya tabiat inceleyip anlama fiilierinin yerine getirilmesi halinde cehennemden kurtuluşun mümkün olacağ haber verilmektedir (el-mülk 67/1 0). islam alimleri isbat- vacibin gerekliliğini, imanda körü körüne bağlanma seviyesinden çkp bilinçli benimseme derecesine ulaşma ihtiyac ile açklarlar. Ayrca Allah'n varlğna iman konusunda zihne gelebilecek şüpheleri gidermek veya itirazlar cevaplandrmak için de buna ihtiyaç duyulduğunu söylerler. Öte yandan insanlarn isbat- vacib delillerine karş duyarllklar da karakterlerine ve yetişme tarziarna göre farkllk arzeder. Bir ks m iç dünyas açsndan hassasiyet taşrken bazlar daha çok dş dünya ile ilgilen ir. Yine baz insanlar, inanmak için küçük bir işaret veya tecelliyi yeterli bulurken diğerleri ancak olağan üstü bir hadise veya şiddetli bir sarsnt ile uyanabilir. Allah'a giden yollar yaratklarn nefesleri saysnca olduğuna göre (El mall Harndi Yazr, lll 1 3261. s. 4). bunlar snrlandrp bir ksmn dşlamak ve herkesi ayn yolu izlemeye mecbur etmek yanlştr. isbat- vacib, ilk dönemden itibaren islam düşüncesinin önemli konularndan birini teşkil etmiş. çeşitli eserlerde yer aldğ gibi bu konuda müstakil kitaplar da yazlmştr. Bunlar arasnda Kasm b. İbrahim er-resslnin ed-delilü'l-kebir, ibnü'i-veiir'in el-burhô.nü'l-lfat' ii i bô. ti'ş-şô.ni', Molla Caminin ed-dürretü'lfô.]].ire, Dewanl'nin Risô.le ii i bô.ti'l-vô. cib ve er-risô.letü '1-cedide ii i bô.ti'lvô.cib, Molla Sadra'nn Risô.le ii i bô.ti'lbô.ri te' ô.lô. ve şfô.tihi'l-j:üsnô., Osmanl alimlerinden Kemalpaşazade'nin Risô.le ii taj:]fi]fi vücubi'l-vô.cib, Halil b. Ali es Sofyevl'nin Vücuhu berô.hini i bô.ti'lvô.cib ve't-tevj:id, Filibeli Ahmed Hilmi' nin Allah' İnkô.r Mümkün müdür?, Mehmet Şemsettin'in (Günaltay) Felsefe-i Ülô.: İsbô.t - Vô.cib ve Ruh Nazariyeleri, Abdülaziz b. Abdurrahman Caballah ' n ed-delilü's-şadlf 'alô. vücudi'l }].ô.lilf ve but]ô.ni me?,hebi'l-felfsifeti ve münkiri'l-]].avfri]f adl eserleri zikredilebilir. Allah'n varlğ ve ispat delilleriyle ilgili olarak yaplan çok sayda yeni çalşma arasnda da şunlar saylabilir : J. Wensinck, es preuves de l'existence de Dieu dans la theologie musulmane (Amsterdam I 936); Alvin Plantinga, Gad and Other Minds: A Study of the Rational Justification of Belief in Gad (lthaca 967); Henri Bouillard, a connaisance de Die u (Montaigne I 967); John Hick, Arguments for the Existence of Gad (ondon 970); Bekir Topaloğlu, Allah'n Varlğ (Ankara I 974); Hans Küng, Existiert Gott? (Munich I 978); Richard Swinburne, The Existence of Gad (Oxford 1979); William ane Craig, The Cosmological Argument from Plato to eibniz (ondon 1980); İbn Halife, Seb'une burhfnen 'ilmiyyen 'alf vücudi'?,-?,fti'l-ilfhiyye (Beyrut 1407/1 988); Herbert A. Davidson, Proofs for Eternity, Creation and the Existence of Gad in Medieval Islamic and Jewish Philosophy (Oxford 1987); David Braine. TheRealityofTime and The Existence of Gad (Oxford I 988); Richard M. Gale. On the Nature and Existence of Gad (Cambridge I 99 I). BİBiYOGRAFYA : Buhari. "'Ievl_id", 27; Müslim. "Taharet", 48; Kindl. Resf'il, s. 97-164, 186-207; Eş' ar. el-üma', s. 82-83; Matüridi, Kitabü't-Tev/:id, s. 11-19 ; Farabi. el-medinetü ' 1 -fazla (n ş[ Albert Nasri Nadir). Beyrut 1991, s. 37-38; Makdisi. el-bed' ve't-tfril], 1, 56-108; Bakllanl. et-temhfd (imadüddin). s. 41-44;Kadi Abdülcebbar. Şer/:! u UşQli'l-l]amse, Kahire 1408/1988, s. 88-122; İbn Sina. el- İşfrft, lll, 15-45; Cüveyni. el-irşfd (Temim). s. 39-50; Gazzali. e l-ii\tişfd fi'l-i'til\fd, Beyrut 1403/1983, s. 19-26; Nesefi, Tebşratü'ledille (Salame). 1, 44-80; İbn Rüşd. el-keşf 'an menfhici'l - edille(felsefetü İbn Rüşd içinde). Beyrut 1399/1979, s. 46-64; Fahreddin er-raz. el-me(flibü'l-'f liy e mine'l-'ilmi'l-ilahf (nşr. Ahmed Hicazi es-sekka). Beyrut 1407 /]987, 1, 65-278; Teftazani. Şer/:! u '1-Mal\fşd (nşr. Abdurrahman Umeyre). Beyrut 1409/1989, IV, 15-27; Adudüddin ei-lci, el - Mevfl\ f. Beyrut, ts. (Aiemü'l-kütüb). s. 266-269; İzmirli, Yen i ilm-i Kelfm, ll, 3-83; Mehmet S. Aydn. Din Felsefesi, İzmir 1987, s. 14-89; a.mlf.. "Allah'n Varlğna inanmann Akllliği", İslami Araştrmalar, sy. 2 Ankara 1986, s. 12-21; Mohammad Jqbal, The Reconstruction of Religious Thought in Islam (ed. M. Saeed Sheikh). ahare 1989, s. 23-25; 1. Kant. Critique ofpure Reason (tre. N. K. Smith). ondon 1990, s. 29, 495-524; Bekir Topaloğlu. Allah ' n Varlğ: İsbat-i Vfcip, Ankara 1992, s. 21-30, 49-107; M. Sait Özervarl. Kelfmda Yenilik Arayşlar, İstanbul 1998, s. 78-83; Elma Il Harndi Yazr. "Ulfm-i islamiyye: Aleme Bir N azar", Beyfnülhak, lll, İstanbul 1326, s. 4-6;. Gardet. "Allah", EJ2 ( İng.). 1, 410.!il M. SAiT ÖZERYARI İSBATİYYE (bk. POZİTİVİZM). İS BiT ARiYYE (bk. oaviyye ve İSBİTARİYYE). ISEDAK isfahan İslam Konferans Teşkilat 'na bağl Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin ksa ad. (bk. İSlAM KONFERANSI TEŞKilATI). IS EVI (bk. HIRİSTİYANIK). ISEVİYYE ( ~~!) Bayramiyye' den Tennuriyye tarikat nn İbn lsa'ya (ö. 967 /1559-60) nisbet edilen bir kolu (bk. İBN ISA). ISEVİYYE (~~) Miladi VIII. yüzylda Ebu Isa el - İsfahani tarafndan İran ' da kurulan bir yahudi mezhebi (bk. isfahani, Ebu isa; YAHUDiiK). İSFAHAN k~!) İran'n dördüncü büyük şehri ve ayn ad taşyan eyaletin merkezi. Ad Arapça kaynaklarda Sibahan, isbahan ve baz eski Farsça kaynaklarda Si pahan şeklinde geçer. Genellikle kabul ediidiğine göre kelimenin sözlük anlam "- atl- askerler" olup şehir, Sasani ordusu bir savaş çkt ğnda önündeki düzlükte toplandğ için bu adla anlmştr (Sem ani,. 289). Merkezi İran platosunu sulayan Zayenderüd nehrinin sol sahilinde ve Yahudiye'ye yaklaşk 2 mil mesafedeki eski Gaba 1 Gay, Gey (Ar. Cey) şehrinin yerinde kurulmuştur; bundan dolay bölgede kesilen baz islami sikkelerde Cey ismine de r astlanr. Şehir islam fütuhatndan sonra Cibal eyajetinin bir parças saylmş. İlhan llar zamannda ise Irak- Acem'e dahil edilmişti r. İbn Hurdazbih ve İbnü'I - Fakih, isfahan'n on yedi nahiyesinin (rustak) ve her birinin -yeni kurulanlar hariç- 360 köyün ün, İbn Rüste ise yirmi nahiye ve toplam 2300'ün üzerinde köyünün bulunduğunu yazmakta. bunlardan önemli olanlarn adn vermektedir. 497

İslam coğ rafyaclar ve Avrupal seyyahlar. isfahan eyaletinde yetişen meyvelerin lezzet. bolluk ve ucuz! uğundan söz etmişlerdir. Abbasiler devrinde hilafet saraynn meyve suyu ihtiyac İ sfahan ' dan karşlandğ gibi buradan yllk haraçla birlikte saraya 20.000 r tl ( r tl= 460,8 gr.) bal ve 20.000 rt l m um gönderiliyordu. Zekeriyya ei-kazvlnl bölgede yetişen elma ve armudun tat ve kokusunun güzelliğini (Aşarü ' l -bila d, s. 356), Hamdullah ei-müstevfi ise tahln bolluğunu ve meyvelerin lezzetini anlatmakta, buradan Hindistan ve Anadolu'ya meyve götürüldüğünü bildirmektedir (l'füzh e tü 'l-j:utab, s. 49). Reşldüddin Fazlullah. meyve ve pamuk ziraatyla uygulanan özel ilaçlama-gübreleme yönteminden, İbn Battlta yetiştirilen meyvelerin bobuğundan ve özellikle de tatl çekirdekli kays ile üzüm ve dş yeşil. içi krmz kavununun benzersiz lezzetinden bahsetmektedir ( Seyahatname, 1, 2 15). isfahan ' n etnik ve dini yaps. iran ' n tarih sürecinde buraya göç eden topluluklarn etkisiyle sürekli olarak değişmiştir. islam öncesi dönemdeki nüfusunun önemli bir ksm Ari-Zerdüştl idi. Bu durum. şehrin müslüman Araplar ' n eline geçmesiyle birlikte değişmeye başlamştr. Ya'kübl, İsfahan halknn çoğunluğunu iranllar'n, bir ksmn da Küfe ve Basra'dan gelen Araplar'n oluşturduğunu bildirmektedir (Kitabü'l-Büldan, s. 50). Bu etnik ve dini değişime rağmen Mes 'Qdl, şehre yaklaşk 1 S km. mesafedeki ateşkedenin kendi zamannda dahi Mecüsiler için özel bir önem taşdğn belirtmekte (fl1ürücü';;-;;eheb, ll, 228), Gerdizi de eski Zerdüştl bayram Ab - rlzgan ' n hala canllğn koruduğunu kaydetmektedir (Zeynü'l-al]bar, s. 527). Şehr i n, lll. (IX.) yüzyln ilk yarsnda dinl-siyasi bir dokt- 498 rinle isyan eden Babek'in nüfuz sahasna girdiğinin bildirilmesi ve adnn Hürremiler'in faal olduklar yerler arasnda zikredilmesi belki de burada yaşanan hzl islamiaşmaya bir tepkidir. Bu ilk islami dönemde şehirdeki müslümanlarn büyük bir ksm Sünniler'den meydana geliyordu. islami devrin ilk dört asr içerisinde İsfahan'da bulunan Sünniler'in önemli bir ksmnn Hanbeli mezhebine mensup olduğu anlaşlmakta, IV. (X.) yüzyln sonlarnda da Şafiiler ' in çoğaldğ görülmektedir; V. (X) yüzyln ortalarndan itibaren ise nüfusun büyük bir ksm Hanefi ve Şafii idi. Bu dönemde Şafiiler'le Hanefiler arasnda mezhep kavgalar yaşanyor ve bu kavgalar. zaman zaman birbirlerinin mahallelerini yakp tahrip etmeye kadar varyordu. Şehirde sayla r az olmakla birlikte Şiiler ve özellikle Selçuklular devrinde faaliyetlerini arttran İsmailller de bulunuyordu. Hamdullah el-müstevfi'nin verdiği bilgilerden, İlhanllar devrinde de isfahan nüfusunun büyük bir ksmnn Sünni ve dindar insanlardan oluştuğu anlaşlmaktadr (l'füzhetü ' 1 /:ulüb, s. 49). Tahta çktktan sonra Şill i ği benimseyen İlhanl Hükümdan Olcaytu'nun fermanna rağmen isfahan ha l k, Bağdat ve Şlraz'la birlikte buna karş çkan şehirlerin başnda yer alm ş ve Şilliği kabule yönelik basklara karş direnmişti. İbn Battüta, büyük ve güzel bir şehir olan isfahan ' n önemli bir ksmnn Sünniler ile Şiiler arasndaki mücadelelerde harabeye döndüğünü ve bu mücadelenin kendi zamannda hala devam ettiğini söylemektedir ( Seyahatname,, 215). VIII. (XIV.) yüzyln ikinci yarsndan itibaren şehirde inşa edilen baz binalarda Hulefa-yi Raşidln ve aşere-i mübeşşere isimlerinin yan sra on iki imarnn isimlerinin de yer aldğ görülmektedir. Günümüze ulaşan sn r l belgeisfahan'dan bir g ö rünü ş lerden. Şla ' nn güç kazanmasnn ve Sünniler'le rekabete girmesinin Karakoyunlu ve Akkoyunlu devirlerine rastladğ öğrenilmektedir. Şah İsmail'in isfahan ' ele geçirmesi de ancak içerideki ve etraftaki Şiiler'in yardmyla mümkün olmuştur. Buna rağmen Safevller'in bu ilk dönemlerinde Sünniler'in hala çoğunluğu teşkil ettiği anlaşlmaktad r. Şla'nn asl güç kazanmas, bu mezhebe mensup Safevi hanedan devrinde şehrin başkent olmasndan sonraya rastlar; bu dini yap günümüzde de sürmektedir. islam kaynaklarnda, İsfahan yaknlarnda bulunan Yahudiye'nin Buhtunnasr devrinde buraya göç eden yahudiler tarafndan kurulduğu ve nüfusunun önemli bir ksmnn onlardan o l uştuğu kaydedilmiştir. Yine Sasaniler devrinde İsfahan'da da önemli miktarda yahudinin yaşadğ bilinmekte. XII. yüzyl seyyahlarndan Tudelal Benjamin saylarn 15.000 olarak vermektedir. isfahan'da müslüman. yahudi ve Zerdüştller ' in yan sra tamamn. Şah 1. Abbas döneminde Azerbaycan' dan getirilerek nehrin sağ sahiline onlar için kurulan Culfa mahallesine yerleştirilmiş Ermeniler'in teşkil ettiği hristiyan lar da bulunmaktadr. Culfa'ya Şah ll. Abbas tarafndan yeni bir mahalle daha eklenmiş ve önceleriyalnz Ermeniler'in yaşadğ bu mahalleler. zamanla müslümanlarn da yerleşmesiyle büyüyerek ayr bir yerleş i m merkezi konumuna gelmiştir. Kaynaklarda şehrin müslümanlar tarafndan fethediliş tarihiyle ilgili olarak farkl bilgiler verilmektedir. En çok benimsenen rivayete göre Nihavend'de i ranllar'n yenilgiye uğramas üzerine Hz. Ömer. 23 (644) ylnda Ebü Musa ei-eş'arl'ye bir mektup yazarak Abdullah b. Büdeyl'i isfahan'a göndermesini emretmiş, Ebü Musa da bizzat harekete geçip şehre yaklaştğnda Abdullah ' öncü kumandan olarak görevlendirmiş ve yetkililerce terkedilen şehir 100.000 dinar alnmak suretiyle sulhen ele geçirilmiştir ( ibn A'sem el-kofi, s. 255-256). Bu konudaki farkl rivayetleri değerlendiren Belazürl. Kum ve İsfahan'n EbQ Musa ei-eş ' arl. Cey ve Yahudiye'nin ise Abdullah b. Büdeyl tarafndan fethedildiğini söyler (Fütüh, s. 449) Fetihten sonra isfahan valiliğine getirilen Abdullah, Hz. Osman'n hilafetine kadar görevini sürdürmüş, yerine Saib b. Akra'. Emevl Halifesi. Mervan zamannda Hüzeyl b. Kays el-an beri tayin edilmiştir; H ü zey! b. Kays el-an beri'nin tayininden sonra Anber kabilesinin buraya yerleşti ği gö-

İsfahan'n Selçuklular zamanndaki asl gelişmesi Sultan Melikşah'n imparatorluk merkezini Rey'den buraya nakletmesiyle başlar. Şehir bu dönemde büyük bir imar faaliyetine sahne oldu. Melikşah. Hanefi öğrenciler için Medrese-i Celall (Medrese-i Me i kşaht, Nizamiyye-i isfahan) denilen büyük bir medrese yaptrd ve öldüğünde naaş Bağdat'tan getirilerek buradaki türbesine defnedildi ( 485/ 092) Nizamülmülk de ayn yl sgfiler için bir hankah ve bir medrese inşa ettirdi ve Sultan Melikşah'tan ksa bir süre önce öldürüldüğünde burada bulunan türbesine gömüldü. Bugün İran cami mimarisinin en güzel örneklerinden biri saylan İsfahan Cuma Camii'nin (Mescid-i Cum'a) kuzey ve güneyinde yer alan kümbetler de bu döneme aittir. İsfahan Selçuklular zamannda önemli bir ilim merkezi oldu. Eserini VI. (XII.) yüzyln başlarnda AnaiSFAHAN rülmektedir. Mücmelü't-Tevari]]'te (s 5 2 5) İsfahan 'n önceleri birbirine yakn yedi şehirden oluştuğu. Araplar'n gelişinden sonra bunlardan ancak üçünün kaldğ ve Ebü Ca'fer el-mansur döneminde etrafiarnn surlarla çevrildiği söylenmektedir. Emevller ve Abbasller döneminde İsfahan Irak genel valisi tarafndan tayin edilen valilerce yönetilmiştir. İsfahan'dan alnan vergi miktaryla ilgili bilgiler burann çok zengin ve müreffeh bir şehir olduğunu göstermektedir. MaterrGhl'nin kaydna göre fetih ylnda ödenen ilk haraç ve cizyenin miktar 40 milyon dirhemdir (Mef:ttisinü'-İşfahan, s. 2). Daha sonra İbn Hurdazbih. İbnü'l-Fa kih. Ya'kübl. İbn Rüste ve İbn Havkal gibi müellifler bu miktarn 7-17 milyona kadar indiğini söylerlerse de IV. (X.) yüzylda yine 40 milyona çktğ ve Makdisl'nin yazdklarndan şehirde, mal ve ürünlerini her tarafa gönderen zengin tacir ve sanatkarlarn bulunduğu ve büyük bir iktisadi gelişme yaşandğ öğrenilmektedir (A/:senü't-tei):asfm, ll, 579). Tercüme-yi MeJ:asin-i İşfahan müellifi Avi'nin kaydettiğine göre Haccac. İsfahan Valisi Vehzad b. Yezdad'n şehrin haracnn azaltlmas isteğine bitkisi za'feran. dağlar gümüş. yiyeceği bal olan bu şehrin Fars ve HGzistan'da en yüksek harac ödemesinin tabii olduğu cevabn vermiştir (s. 96-97) Şehir Abbasller zamannda da bu özel durumunu korumuştur. İsfahan, Abbas! hilafetinin zayflamas üzerine İran 'da kurulan mahalli hanedanlar arasndaki mücadelelerin merkezlerinden biri haline geldi. Bu dönemde Dülefiler. Saftarller ve ksa bir süre için Samanller'in hakimiyetine giren şehir. IV. (X.) yüzyl başlarnda Ziyarller'in ve ardndan Büveyhller'in eline geçti. İsfahan' kendisine merkez yapan Rüknüddevle Hasan b. Büveyh 323'ten (935) itibaren uzun bir süre burada yaşad ve pek çok imar faaliyetinde bulundu. Bu dönemde büyük bir ilmi ve kültürel gelişmeye sahne olan şehirde meşhur vezir Sahib b. Ab bad ve İbn Miskeveyh gibi edip ve alimler yaşad. İsfahan V. (Xl.) yüzyln başlarnda KakGyller'in eline geçti. Emir Alaüddevle. Büveyhller'in siyasi nüfuzlarn kaybetmelerinden faydalanarak burada müstakil bir yönetim kurdu. Ancak şehir bir süre sonra Gazneli Mahmud tarafndan Rey. Kazvin ve Zencan'n ardndan Gazneli topraklarna katld. Daha sonra onun ölümünü ( 42 ; 030) frsat bilen Alaüddevle yeniden kendi yönetimini kurdu ve Mes'üd'a itaatini arzetti. İsfahan'da Alaüddevle zamannda büyük bir ilmi ve kültürel gelişme yaşand. İbn Sina. Danişname-i 'l\la'i ve el-işarat ve't-tenbihi't gibi baz önemli eserlerini İsfahan'da Alaüddevle'nin hakimiyeti esnasnda ve onun himayesinde kaleme almştr. NlşabGr. Rey. Kazvin ve Zencan gibi İran'n önemli merkezlerini ksa sürede ele geçiren Selçuklu Hükümdan Tuğrul Bey. güneye yön el erek 437 ( 1045-46) ylnda KakGyller'den EbG Mansur Feramerz'in elinde bulunan İsfahan' kuşatt. Ancak Feramerz'in daha 434'ten (1042-43) itibaren İsfahan'da bastrdğ sikkelerde "es-sultanü'i-muazzam Tuğrul Beg" ibaresini ve Selçuklu hakimiyet alameti olan ok-yay motifini kullanmak suretiyle Tuğrul Bey'i metbg tandğ görülmektedir. Kuşatmann uzamas üzerine Feramerz ile aniaşan Tuğrul Bey yüklü bir haraç alarak geri döndü. Bu tarihten sonra da İsfa han'da darbedilen KakGyl paralarnda Tuğrul Bey'in adna yer verilmiştir. Tuğrul Bey'in ikinci askeri harekat442 ( 1050) ylnda vuku buldu ve İsfahan uzun bir kuşatmann ardndan sulhen ele geçirildi ( 443/ 05 ). Ertesi yl buraya gelen N asr- Hüsrev. canl bir ticarete sahip bulunan şehrin marnur ve İran şehirlerinin en büyüğü. en kalabalğ olduğunu belirtir. Tuğrul Bey fetihten sonra halka adaletli davranarak üç yl vergi alnmamasn emretmiş. bu sebeple kuşatma srasnda kaçanlar evlerine geri dönmüştür. Tuğrul Bey ayrca imar faaliyetleri için 500.000 dinar harcamştr (Hüseyin b. Muhammed b. Ebü'r-Rza Avi, s. 96-97). dolu'da kaleme alan İbnü'I-Kemal İlyas b. Ahmed, ilmin İsfahan'dan diğer şehirlere yayldğn söyler (Keşfü'l-'ai):abe, s. 3). Başşehir olmas sebebiyle İsfahan. Sultan Melikşah'n ölümünün ardndan ortaya çkan taht kavgalarnda önemli bir rol oynad. O srada Melikşah ' n beş yaşndaki oğlu Mahmud. annesiterken Hatun'un gayretleriyle Bağdat'ta sultan ilan edilirken İsfahan'da bulunan on bir yaşndaki oğlu ve veliahd Berkyaruk da Nizamülmülk'ün adamlar tarafndan sultan ilan edildi ve Rey'e götürüldü. Berkyaruk. uzun mücadeleler srasnda Terken Hatun'un eline geçen İsfahan'a ancak onun ölümünden sonra girmeyi başard. 486 (1093) ylnda İsfahan'da Mahmud ve Berkyaruk adna sikke kesilmesinden (Henneq uin, s. 68). o yl şehirde ksa bir süre için de olsa her iki müddeinin birden hakimiyetinin tanndğ anlaşlmaktadr. İsfahan. daha sonra Mahmud'un çiçek hastalğndan ölmesi üzerine Berkyaruk' la diğer kardeşi Muhammed Tapar arasnda gelişen mücadeleye sahne oldu ve imparatorluk taksim edildiğinde Berkyaruk'un hissesine düştü. Bu arada taht kavgalarndan istifade eden Batnller, İsfahan'da güçlerini iyice arttrdlar ve çeşitli cinayetler işlemeye başladlar (Ravendl, s. 57; ReşTdüddin Fazlullah- Hemedanl, Cami'u't-tevarfi], s. 70). Bunun üzerine 494'te (1101) Sultan Berkyaruk'un emriyle çok sayda Batni kati edildi. Muhammed Tapar devrinde de faaliyet ve cinayetlerini devam ettiren Batniler 51 O'da (1116) İsfahan Cuma Camii'ni ve ünlü kütüphanesini yaktlar. Muhammed Tapar. İsfahan'da imar faaliyetleriyle de uğraşarak babasnn başlattğ Sultan Camii'ni tamamlatmş. su kanallar açtrmş ve ölümünden sonra içindeki türbeye defnedildiği bir medrese ile sgfiler için bir ri bat yaptrmştr. Muhammed Tapar'n yerine oğlu Mahmud geçtiyse de ağabeylerinin dönemlerinde Horasan meliki olan Sultan Melikşah'n küçük oğlu Sencer ona karş çkarak aralarnda cereyan eden Save Savaş 'nda galip geldi ve yeğenini, kendisini Büyük Selçuklu sultan tanmas şartyla başşehri İsfahan olmak üzere yeni kurduğu Irak Selçuklular'nn başna geçirdi; imparatorluk merkezini de buradan Merv'e taşd ( 5 2/1 8). Sultan Sencer devrinde imparatorlukta doğu işlerinin öne çkmas sebebiyle İsfahan eski önemini yitirdi ve Irak Selçuklu Devleti'nin 499

merkezi ll. Tuğrul zamannda Hemedan'a nakledild Bu sralarda Selçuklular'la aras açlan Abbas! Halifesi Raşid- Billah hilafetten aziedildikten sonra kaçtğ Musul ve Azerbaycan'n ardndan İsfahan'a geldi. Yaküt el-hamevi burada onun yaptrdğ bir camiden bahsetmektedir. Ancak halife ş ehr e gelişinden ksa bir süre sonra Batniler tarafndan öldürülmüş (532/ 38) ve bu hadise halkn da İsfahan'daki İsmailller'i öldürmesine sebep olmuştur. Raşid-Billah ' n türbesi günümüzde Zayenderfd nehrinin kenarndaki Şehristan köyünde, Pul-i Şehristan'n (Şehristan köprüsü) karşsnda bulunmaktad r. BüyükSelçuklu Devleti'nin Horasan'daki mirasn ele geçiren Harizmşah Alaeddin Tekiş. Sultan ll. Tuğrul'u mağigp ve katiederek Irak Selçuklu Devleti'ni ykt ( 590/1 94) ve İ sfahan' Irak ümerasndan Kutluğ İnanç'a verdi. Kutluğ İnanç'n I rak'n tamamn ele geçirmeye çalşp bu yolda hayatn kaybetmesinden sonra da tarunu Er-boz b. Togan-togd'y bu şehrin valiliğine tayin etti. Alaeddin Muhammed zamannda Gurlular ile Harizmşahlar arasnda sekiz yl devam eden mücadele Harizmşahlar'n İsfahan ile bağlantlarn kesti. Şehir daha sonra İldenizliler'in hakimiyetine geçti. Doğuda ülkesini Gurlu ve Karahtay tehdidinden kurtaran Alaeddin Muhammed batya dönerek İsfahan'a ve bütün Irak- Acem'e hakim oldu. Celaleddin Harizmşah. uzun mücadelelerden sonra Moğollar'la 625 (1228) ylnda İsfahan surlar önünde karşlaşt. Bütün şehir halknn da desteğin i almasna rağmen bu karşlaşma Celaleddin'in hezimetiyle neticelendi ve sultan kuşatmay yararak cann kurtarabild Ancak bu savaşta Moğollar'n ağr zayiat vermeleri Maveraünnehir'e çekilmelerine sebep olduğu için Celaleddin geri döndü ve şehirde duruma hakim oldu. Böylece İsfa han yine Moğol istilasndan kurtulduysa da 633'te ( 1235-36) kurtulamad. Selçuklu ve Harizmşahlar döneminde İsfahan' da dini nüfuz sahibi iki büyük aile görülür. Bunlardan biri, şehre Nizamülmülk tarafndan Merv'den getirilen ve Şafii ler'in rehberi olan Al-i Hucend. diğeri Hanefiler'in rehberi olana-i Said'dir (Saidiyye). Özellikle Selçuklu merkezi otoritesinin zayflamasndan sonra yavaş yavaş siyasi gücü ellerine geçiren bu iki ailenin öncülüğünde şehirde büyük mezhep kavgalar yaşanmştr. İlhanllar döneminde İsfahan. merkezi Hemedan olan Irak - Acem eyaleti içerisinde yer alyor ve önceleri eyaletin diğer 500 şehirleriyle birlikte Bahaeddin ei-cüveyn'i'nin idaresi altnda bulunuyordu. Şehir, Argun Han ' n ölümünden bir süre önce ( 690/ 29 ) ortaya çkan karşklklar srasnda ksa bir müddet için fristan Atabegi Efras iyab'n eline geçmişse de daha sonra Gazan Han merkezi otoritenin hakimiyetini yeniden tesis etmiş ve burada seyyidlerin kalmas için bir darüssiyade yaptrmştr. İlhan l devrine ait resmi muhasebe kaytlarndan İsfahan şehrinin bu devirde ödediği vergi miktaryla ilgili baz bilgiler elde edilmektedir: mesela saraydaki hatunlarn masraflar için bütçeden ayrlan 170.000 dinarn 40.000'i İsfahan damgasndan karşlanyordu. İlhanl devri kaynaklar. o dönemin İsfahan'nda iktisadi açdan büyük bir gelişme yaşandğn ve bu gelişmenin sebebinin eyaletteki tarmda kaydedilen ilerleme olduğunu göstermektedir. VIII. (XIV.) yüzyln ortalarna doğru İsfahan ' ziyaret etmiş olan İbn BattGta, meslek gruplarnn loncalar halinde örgütlendiklerini ve kendilerine " kelf " denilen bir başkan seçtiklerini yazmaktadr. Yine İbn Battfta. şehirde bulunan sffi civanmerdlerin misafirperverliklerini de zikretmiş. bu arada 745 (1344) ylnda bir deprem meydana geldiğini ve şehrin surlar ile baz evlerinin hasar görmesine ve yaklaşk yirmi kişinin ölümüne yol açtğn da bildirmiştir. İlhanl Devleti'nin yklmasndan sonra ortaya çkan karşklk döneminde İncflular'dan Şeyh EbG İshak'n hakimiyetinde kalan İsfahan. 758 (1357) ylnda Muzafferller'den Mübarizüddin Muhammed'in yeğeni Şah Sultan tarafndan ele geçirildi. Mübarizüddin Muhammed'in ölümü üzerine yaplan taksimatta devlet merkezi olan Şlraz Şah Şüca'a düşerken İsfahan' kardeşi Şah Mahmud ald (760/ 359). Ancak burada müstakil bir idare kurmaya çalşan ve kardeşiyle mücadeleye giren Şah Mahmud'un Celayirli Şeyh Üveys'ten yardm istemesi onun nüfuzunu Güney iran'a kadar uzatmasna sebep oldu (765/ 1364). Bu dönemde İsfahan 'da Şeyh üveys adna baslan bir para şehrin Celayirliler'in nüfuz alan içerisinde yer aldğn göstermektedir. Şeyh Üveys'in 776 (1374) ylnda ölümüyle Şah Şüca Celayir nüfuzuna son verdiği gibi uzun mücadelelerden sonra Muzafferller'i Orta ve Güney İran ' a hakim büyük bir devlet haline getirmeyi de başard. Muzafferller'in dahili mücadelelerle zayfladğ dönemde İsfahan önlerine gelen Timur'un ordusu. önce şehrin ileri gelenleri ve ulemas tarafndan saygyla karşlandysa da şehre öncü olarak giren askerlerin yaptklar disiplinsiz hareketler sebebiyle öldürülmeleri üzerine Timur'un emriyle 6 Zilkade 789'da (18 Kasm 1387) 50.000 kişiyi klçtan geçirdiği rivayet edilir (Haf z- Ebru, Zeyl-i Cami'u't-tevarll], s. 289). Nizameddin Şam! ise 70.000 kişinin öldürüldüğünü ve kafatasiarndan kuleler yapldğn kaydetmektedir (Zafername, s. 126-27). İsfahan'n idaresi Timur tarafndan tarunu Emirzade Rüstem'e verildi. Şehir Timur'un ölümünden sonra ortaya çkan karşklklarda Mirza Ömer ve Ebf Bekir'in saldrlarna uğrad : ardndan da Rüstem ile kardeşi İskender arasndaki uzun mücadelelere sahne oldu. 816'da (1413) mücadeleyi kazanan Mirza İskender buray kendisine başşehir yapt. İskender'in bu bölgede başna buyruk hareket etmesi ve kendi adna hutbe okutup sikke kestirmesi. Kara Yusuf üzerine sefere çkmş bulunan Şahruh'un İsfahan'a yürümesine yol açt. Şehri yaklaşk elli günlük bir kuşatmann ardndan ele geçiren Şahruh (81 7/ 141 4) Irak- Acem'in tamamyla birlikte buray yeniden Rüstem'e verdi. İsfahan'daki Timurlu hakimiyeti 856' da (1452) sona erdi ve şehir bu tarihte Karakoyunlu Hükümdan Cihan Şah'n hakimiyetine girdi: ksa bir süre sonra da çkan bir isyann çok kanl bir şekilde bastrlmas srasnda tahrip edildi. Cihan Şah'n İsfahan' tahribinden yaklaşk yirmi yl sonra buray ziyaret eden ve hadisenin şahitleriyle bizzat görüşen Venedikli seyyah Joshaphat Barbara. isyann bastrlmasnn ardndan nüfusun ancak altda birinin (yaklaşk 50.000 kişi) kaldğn ve şehrin yeni yeni toparlanmakta olduğunu yazmştr. Şehir daha sonra Akkoyunlular'n idaresine geçti (873/1469) ve Uzun Hasan tarafndan oğlu Yakub Bey' e verildi. Sultan Murad b. Ya'küb'un Hemedan yaknlarnda Safevi Hükümdar Şah İsmail' e yenilmesi (908/1503) Irak- Acem'deki Akkoyunlu hakimiyetini iyice zayflatt. 911 (1505) ylnda güçlü bir orduyla İsfahan' kuşatan Şah İsmail bölgedeki Şiiler'in de yardmyla şehri zaptetti ve Türkmenler'den mezhep değiştirenierin dşn da kalan halkn klçtan geçirdi. Şah İsmail ve Tahmasb dönemlerinde Osmanllar karşsnda alnan yenilgiler Safevller'i Orta iran'da daha güvenli bir başşeh ir aramaya yöneltti ve sonuçta sahip olduğu tabii ve stratejik şartlar sebebiyle İsfahan seçildi.. Abbas zamannda surlar yenilenerek büyük bir imar faaliyetine sahne

olan İsfahan, tarihinin en parlak günlerini yaşad ve Azerbaycan'dan getirilen yaklaşk 3000 hanelik Ermeni topluluğu ile daha kalabalk hale geldi. Bu dönemde isfahan nüfusu. yeşilliği, geniş meydanlar. güzel köprüleri. mücevherat mağazalarnn çokluğu ve ipek hal dokumaclğ ile iran'n en büyük şehri olarak tasvir edilir. XVII. yüzyln başlarnda John Cartwright buradan "yüz kapl şehir" diye bahsetmekte ve surlarnn etrafnn atla ancak bir günde dolaşlabileceğini yazmaktadr. Halen Farsça'da ku llanlan " İsfahan nsf-i cihan" (isfahan dünyann yars) ve "İsfahan nakş-i cihan" (isfahan dünyann süsü) sözleri o günlerden kalmadr. Şehir bu dönemde edebi ve kültürel açlardan da büyük bir gelişme göstermiş ve burada saylar yüzlerle ifade edilen şair, edip. musikişinas. alim ve filozof yetişmiştir. Edebiyatta "sebk-i isfahanl" diye tannan edebi akm ve musikide isfahanek ve isfahan denilen makam da bu dönemde ortaya çkmştr. Safevller'in genelde tekke ve hankahlarn faaliyetlerini kstlamaiarna rağmen ll. Abbas. İsfahan'da süfiler için Tekiyye-i Feyz adyla bilinen bir tekke yaptrmştr. Bu durum şehirdeki sqfi varlğnn önemini yitirmeden sürdüğünü göstermektedir; ancak Şah Hüseyin Mirza 1135'te (1722-23) sufi hankahlarnn tamamn yktrmştr. isfahan'n parlak dönemi uzun sürmedi. Afganlar. Gelunabad (Gülnabad} savaşndan ( 34/1 722) sonra şehri kuşatarak ele geçirdiler ve bir süre sonra da Orta iran'da isyanlarn artmas üzerine halka zulmetmeye başladlar. Eşref Han'n emriyle ulema ve ileri gelenlerden yaklaşk 3000 kişi öldürülürken çarşlar da askerler tarafndan yağmalanarakyakld; bu karşklklar srasnda kaçan halk etrafa dağld. Uzun mücadelelerden sonra Afganlar' iran'dan atmay başaran Nadir Şah. idare merkezini Meşhed'e taşmakla birlikte isfahan'n imarna büyük önem verdi; çünkü buray devletin batdaki ikinci başşehri gibi kullanyordu. İsfahan'n surlar yeniden yapldktan sonra tahrip edilen Zayenderud'un su kanallar. medrese. kervansaray ve camiler onarld. Ancak 1747'de Nadir Şah'n öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar srasnda şehir iki defa yağmaland. İsfahan'n başşehirlikten düşmesi. özellikle Nadir Şah'n ölümünden sonra gittikçe önemini yitirmesine yol açtysa da bu tarihi şehir ülkedeki siyasi gelişmelerde başlca rollerden birini oynamaya devam etti. Nadir Şah'tan sonra kurulan Zend hanedam döneminde başşehrin Şlraz. Kaçarlar döneminde ise Tahran olmas. İsfahan ' n Safeviler devrinde kazandğ ehemmiyeti azaltmakla birlikte şehir ticari açdan önemini korumuştur. Meşrutiyet hareketi srasnda Şeyh N urullah Necefi'nin öncülüğünde ileri çkan İsfahan I. Dünya Savaş'nda önce Bahtiyarl milislerinin, daha sonra da Ruslar'la ingilizler'in, Il. Dünya Savaş'nda ise yeniden İngilizler'in işgaline uğrad. 1998'de yaklaşk 1 milyon civarnda nüfusu olan İsfahan. son elli yl içerisinde büyük bir gelişme göstererek iran'n başlca kültür merkezlerinden biri haline geldi. Bugün ülkenin en önemli yüksek öğretim kurumlar arasnda yer alan isfahan Üniversitesi ve İsfahan Teknik Üniversitesi pek çok alanda eğitim vermektedir. Fakat şehir sekizyl devam eden iran-irak Savaş'nda büyük zarar görmüştür. 1974 ylnda hizmete giren demiryolu İsfahan' Kaşan ve Kum üzerinden Tahran a. Yezd üzerinden de Kirman'a bağlamaktadr; Kum'dan geçecek Tahran oto yolu ise henüz inşa aşamasndadr. İsfahan iran'n önde gelen sanayi merkezlerinden biridir ve şehirde demirçelik. petrol rafinefi. petrokimya. şeker. çimento, bitkisel yağ ve tekstil (özellikle yü n ve pamuk iplikçili ği) tesisleri bulunmaktadr. Asl dünya çapndaki ünü ise el tezgahlarnda dokunan hallar ile kuyumculuk (bilhassa gümüş işçiliği) ürünlerinden gelmektedir. İsfahan'n tarih boyunca muhtelif devletlere başşehir oluşu. İran mimarisinin en güzel örnekleri arasnda yer alan pek çok eserle süslenmesine imkan sağlamş. çeşitli dönemlerde vuku bulan mücadele ve savaşlarda sk sk istilaya uğramas ve el değiştirmesi de bunlardan önemli bir ksmnn tahrip olmasna yol açmştr. Mescid i Şah'tan Meyda n - Şah'n (şimdi Meydan- İmam) görünüşü Tarih boyunca çeşitli ilim dallarnda temayüz etmiş. isfahanl nisbesini taşyan çok sayda alimden bazlar şunlardr: Davüd ez-zahiri ve oğlu İbn Davüd ez-zahiri. Muhammed b. Ali b. Mende ei-isfahanl, Ebü'I-Ferec ei-isfahanl, Hamza ei-isfahanl. Ebü Müslim ei-isfahanl, Sahib b. Abbad. İbn Miskeveyh, İbn Furek. Ebü Sa Id Muhammed b. Ali en-nakkaş. Ebü Nuaym ei-isfahanl. Ragb ei-isfahanl. imadüddin ei-isfahanl. Ebü Tsa el-isfahanl. Muhammed b. Mahmüd ei-isfahanl. Mahmud b. Abdurrahman ei-isfahanl, Mlr Muhammed Bakr Damad ve Şeyh Bahaeddin Amill. BİBİYOGRAFYA : Belazüri. Fütüh (Fayda). s. 449, 525; ayrca bk. indeks; ibnü'i-fakih. f\1ul]taşaru Kitabi'[. Büldan(nşr. M.. de Goeje). eiden 1302, s. 261-263; Ya'kübi. Kitabü'l-Büldan (Ayeti), s. 49-51; ibn Hurdazbih. f\1esalik ü f\1ema lik (tre. Said Hakrend). Tahran 1371 hş., s. 24-25; ibn Rüste. el-a'laku'n-ne{ise(trc. Hüseyin Karaçan io ). Tahran 1365 h ş. /1986, s. 179-195; ibn A'sem el KOfi. el-fütü/: (tre. Muhammed b. Ahmed Müstevfl-yi Herevl, n şr. Cu lam Rza Tabata bal). Tahran 1374/1995, s. 252-257; Mes'Odl, et-tenbih (tre. Ebü'l-Kasm Payende). Tahran 1349 hş./ 1970, s. 70, 336-337; a.mlf.. f\1ür1cü'??eheb, Beyrut 1404/1984, ll, 228; istahrl, f\1esalik ü f\1emalik(nşr.1rec Ef şa r), Tahran 1368 hş./1989, s. 162-1 66, 184-187; ibn Havkal, Sefername-yi ibn fjaukal, irander Su re tü '1-arz(trc. Ca'fer Şiar], Tahran 1366 hş. /1987,s. 109-111; Makdisl, A/:senü't-tekasim (tre. Ali Na ki Münzevl). Tahran 1361, ll, 576-582; EbO Nuaym el-isfahanl. likru al] bari işbahan (nşr. Seyyid Kis revl Hasan), Beyrut 1410/1990, 1-11 ; Gerdizi. Zeynü '1-atbiir (nşr. Abdülhay Hablbl), Tahran 1366, s. 175, 350, 527; MaferrOhl, fl1e/:iisinü iş{ahan ( nşr. Celaleddin el-hüseynl et-tahran]). Tahran 1312/1933; f\1ücme/ü't-teuaril] ue'l-kşaş (nşr. Muhammed Ramazan]). Tah ran 1318 hş., s. 465, 525; ibnü'i-kemal iyas b. Ahmed, Keşfü'l-'akabe (nşr. Mikail Bayram), Konya 1981, s. 13; Sem'ani. el Ensab,, 289-290; Ravendi. Rii/:atü 'ş-şudur (nşr. Muhammed ikbal), Tahran 1364/1985, s. 39, 139-14 1,157-158, 161;Ahbarü'd-deuleti 's- 501

SelcCkyye (ugal), s. 55, 63, 73, 77, 134; Av IT, übab,, 354-356; Bündari. Zübdetü'n-/"'usra(Burslan). s. 93-95, 166-167, 169, 177,201, 206, 262, 265; Cüveyn1, Tarfl]-i Cihf.ngüşa, ll, 33, 38, 39, 42, 151-153, 209-212;Zekeriyya b. Muhammed ei-kazvini. Aşarü' l-bilad (tre. Cihangir Mirza Kaçar. nşr Mir Haşim Muhaddis), Tahran 1373/1994, s. 356-359; Reşidüddin Fazlullah- Hemedan1, Seuani/.ü'l-e{kar(nşr. Muhammed Thki Danişpeiüh). Tahran 1358, s. 44-46, 74, 179-182; a.mlf.. Cami'u't-teuarfl) (nşr. Ahmed Ateş), Ankara 1960, s. 66, 70-72, 74; Hüseyin b. Muhammed b. Ebü'r-Rza Avi. Tercüme-i Me /.f.sin-i İş{ahan(nşr Abbas ikbal). Tahran 1328, s. 96-97; Ebü'I-Fida, Tai):ufmü'l-büldan(trc. Abdülmuhammed Ayet1), Tahran 1349, s. 4 73, 489; Müstevfi, /"'üzhetü'l-i):ulcb(strange), s. 48, 49; İbn Battüta. Seyahatname,, 214-217; Nizameddin Şami. Zafername(trc. Necati ugai).ankara 1949,s. 126-127; Hatz- Ebrü, Zübdetü'tteuarfl] (nşr. Seyyid Kemal Hac Seyyid Cevadi). Tahran 1372, I, 74-80, 538-555; ll, 754, 797; a.mlf., Zeyl-i Cami 'u't-teuarfl]-i Reşfdf (nşr. Hanbaba Beyani). Tahran 1350/1971, s. 229, 238, 289; Abdürrezzak es-semerkandi. Matla'u 's-sa'deyn (nşr. Abdülhüseyin N eva i). Tahran 1372/1993, s. 299,301,307-308,355, 402; Hüseyin Tahvildar-i isfahan, Cogra{lya-yi İşfahan (nşr. Menüçihr-i Sütüde). Tahran 1342, s. 16-30, 37-42, 65; Devletşah. Te?kire (nşr. Muhammed Ramaza ni). Tahran 1366/1987, s. 88, 90, 108, 113, 115-116,256, 280, 306; Hüseyin N ür Sadki, İşfahan, Tahran 1316/1937, s. 8, 10. 73, 178-217; Sadk Hidayet. İşfahan i"'şf- Cihan, Tahran 1333/1954; utfullal Hünerfer. Rehnüma-yi İş{ahf.n, Tahran 1346/1967, s. 6-7, 23, 45-57, 68, 89-90, 99-101; a.mlf.. Gencine-yi Aşar-i Tarfl]f-yi İşfahan, Aşar-i Bastanf ue Ketibeha-yi Tarfl]f der İşfahan, isfahan 1350/ 1971,s.75-97, 150-164, 360-382;G. Hennequin. Catalogue des monnais musulmanes de la Bibliotheque /"'ationale, Paris 1985, s. 68, 83; Mehdi Seccad1 Nain1. Kitabşinasf-yi İşfahan, isfa han 1370 hş.; Mir Seyyid Ali Cenab. e l-iş(ahf.n, isfahan 1371/1992,s. 4-8,42,61-62, 180, 199; G. e Strange. Th e ands of the Eastern Caliphate, Frankfurt 1993, s. 203-207; Pierre oti. İsfahan Seyahatnamesi(trc. Seyfettin Ünlü). istanbul 1996; And re Godard, "1şfahan". Allar-e İran, ll, Paris 1937, s. 7-176; N Oruilah Kisa1, "İşfahan der Rüzgar-i Al-i B üvey h ve Selç115yan". Mecelle-yi Danişkede-yi Edebiyat ve 'UIC m-i insani-yi Danişgah-i İşfahan, sy. 4-5, isfahan 1376/1997, s. 176-202; Mirza Bala. "isfahan", İA, V /2, s.1 068-1 072; A. K. S. ambton, "Işfahan", E/ 2 (ing.), IV, 97-105. lij OSMAN GAzi ÖzGüDENi berek Kalesi'nin ilk banisi olarak Keykavus ve İskender isimlerini zikretmektedir. Fakat gerçek olan şehrin bir askeri üs ve ordugah merkezi olma hususiyetidir. Abbasi Halifesi Ebu Ca'fer el-mansqr zamannda (754-775) İsfahan 'n etrafnn surlarla çevrildi ği rivayet edilmekle birlikte 912-913 yllarnda Büveyhiler'den Rüknüddevle'nin şehri merkez edinnesi ve su rl a r yaptrmas kesin olarak bilinen ilk imar faaliyetlerindendi Daha sonra Büveyhiler'den Fahrüddevle ile veziri Sahib b. Ab bad önemli imar faaliyetlerinde bulunmuşlardr. Sahib b. Ab bad'n yaptrdğ cami bu devrin eserleri arasnda yer alr. Samaniler. Abbasiler ve Gazneliler arasnda el değiştiren İ sfahan X. yüzylda istikrarsz bir dönem yaşamştr. Xl. yüzyln ilk yarsndaki karmaşa ortamnn ardndan şehri KakQyller ele geçirmiştir. Bu dönemde Alaüddevle Muhammed'in şehrin imarnda önemli bir rolü olmuş. 1037-1 038'den başlayarak şehir yeniden imar edilmiştir. İsfahan, bir başşehir ve önemli bir yerleşim merkezi olma hususiyetini Selçuklular devrinde kazanmştr. 1042-1043 'ten itibaren Tuğrul Bey'e tabi olan şehirde Selçuklular'n tam hakimiyeti 1051'de başlamş ve geniş bir imar faaliyetine sahne olmuştur. Özellikle Melikşah ve veziri Nizamülmülk'ün çalşma l ar çok önemlidir. Bu dönemden sadece şehrin içinde değil çevresinde de birçok mimari abide günümüze ulaşmştr. Selçuklu devrinin en önemli yaps İsfahan Cuma Camii' dir. Daha önce Vezir Sahib b. Abbad'n yaptrmş olduğu küçük bir caminin yerinde 1080 ylnda Vezir Nizamülmülk tarafndan yaptrlan tuğla yap güzel ve büyük bir kubbeyle örtü l müştür. Burada görülen mihrap önünde geniş çapl kubbe uygulamas, erken İslam mimarisinin klasik, basit ve çok destekli camiler mimarisinde önemli bir aşama olduğu gibi Türkler'in dini yap sana- tnda bir kubbe hakimiyetine önem vermelerinin de ilk örneklerinin başnda gelir. Bunun kuzeyinde yer alan Tacülmülk'ün inşa ettirdiği kubbeli yap Haki Kümbeti adyla da tannmaktadr. Yap ksa bir süre sonra dört eyva n l aviulu hale getirilmiştir (bk. İSFAHAN CUMA CAMii). Meydan - Köhne'de bulunduğu bilinen saray ve öteki binalardan günümüze hiçbir iz kalmamştr. Diğer Selçuklu yaplarndan olan 11 07 tarihli tuğla süsleme ve kofi kitabeleriyle dikkat çeken Çihilduhteran Minaresi, XVI ve XVII. yüzyllarda son şeklini alan Mescid-i Ali yanndaki tuğla süslemeli ve kofi kitabeli minare ( Minare-i Ali), tuğla süslemeleriyle temayüz eden Ziyar Minaresi, sülüs ve kofi kitabeleri, tuğla ve çini süslemeleriyle dikkat çeken Sarban Minaresi. şehrin kuzeydoğ us undaki Bersiyan Mescidi, İmamzade İsmail Mescidi ve İmamzade Ahmed Türbesi ile Şehristan köyündeki Raşid Billah Türbesi gibi eserler ilk mimari örneklerdir. Sultan Sencer devrinde başşehir olma özelliğini kaybeden İsfahan'da çkan ayaklanmalarta Haziran 1121'de önemli bir ykm geçiren İsfahan Cuma Camii yeniden tamir vetadil edilmiştir. Ayrca Nizamülmülk de sqfiler için bir hankah ve medrese yaptrmştr. Burada Melikşah ve Selçuklu hanedamndan baz kişilere ait mezar taşlar bulunmaktadr. İsfahan Cuma Camii'nin kuzey ve güneyinde yer alan kümbetler de Selçuklu dönemine aittir. 1194 'te Harizmşahlar'n ve 1235-1236' da Moğollar'n eline geçen İ sfahan, İlhanl devrinde önemli bir gelişme göstermiştir. Şehir özellikle Olcaytu Han'n ilgisiyle geniş bir imar faaliyetine sahne olmuştur. Olcaytu Han'n İsfahan Cuma Camii'nde yaptrdğ tamirler ve özellikle caminin bat ksmnda inşa ettirdiği mihrap önem-. lidir. Diğer önemli İlhanl devri abideleri 1316 tarihli mezar taşna sahip AmmQ Abdullah Türbesi. Darüzziyafe minareleri. Kuşhan e Minaresi. İmamzade Ca'fer o MiMARİ. Erken dönemlerin mimari eserleri hakknda fazla bilgi bulunmayan İsfahan'n çevresinde İslam öncesi döneme ait antlara rastlamak mümkün değildir. Bu tip yaplardan şehrin batsnda tepe üzerinde kerpiçten yaplma bir ateş kede ayakta kalmştr. Şehrin Ahameniler devrinde önem taşdğna dair bilgi edinilmekteyse de önemli gelişmenin Sasani döneminde olduğu anlaşlmaktadr. İsfa ha n 'n uzak geçmişine ait rivayetler, Ta- 502 Şah. Abbas devrine ait lsfahan saray içindeki Cihilsütun Köşkü