ŞANLIURFA DOSYASI. Đlk uygarlık Harran da



Benzer belgeler
Tarihi ve bugünü ile. Her an Harran

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

SURUÇ İLÇEMİZ. Suruç Meydanı

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

PRT 403 Geç Asur-Geç Babil Arkeolojisi

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

2019 GÖBEKLİTEPE YILI*

demir ve bronz çağlarının kalıntılarına ulaşılmış, medeniyetlerin doğup yıkıldığı Mezopotamya toprakları üzerindeki Ürdün de, özellikle Roma ve

ANTAKYA SAMANDAĞ GEZİSİ I 25 HAZİRAN 2012 MUSA DAĞI SİMON DAĞI

Abd-i Kethüda (Cücük) Camisi

PERVARİ İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

SULTAN IZZETTIN KEYKAVUS TÜRBESİ, 1217, SİVAS

Muhteşem Pullu

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

Ramazanoğlu Medresesi: 1540 yılında yapılmış klasik Osmanlı medresesidir.

ŞANLIURFA ARKEOLOJİ MÜZESİ

Üç Şerefeli Camii. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

KURTALAN İLÇESİ. Siirt deki Kültür Varlıkları

ŞANLIURFA YI GEZELİM

Antik Medeniyetlerin İzinde GAP Turu

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

İLK ÇAĞ UYGARLIKLARI MEZOPOTAMYA UYGARLIKLARI MISIR UYGARLIĞI İRAN UYGARLIĞI HİNT UYGARLIĞI ÇİN UYGARLIĞI DOĞU AKDENİZ UYGARLIĞI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı


BODRUM HALİME GÜNDOĞDU TURİZM İŞLETMECİLİĞİ

3 ŞEHİR & 3 HARİKA MÜZE

den alınmıştır. HARRAN

ŞANLIURFA TURİZM VERİLERİ VE ALTYAPI ÇALIŞMALARI

görülen sanat görülmektedir? dallarını belirtiniz.

Kars Fethiye Camii önünde

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

Tablo 37 - İllerdeki Konaklama Tesislerinin Kapasiteleri

ŞANLIURFA KURTULUŞ MÜZESİ (MAHMUD NEDİM KONAĞI)

HARRAN İLÇEMİZ. Üniversite Alanı

Muhammet ARSLAN KARS KÜMBET CAMİİ (ONİKİ HAVARİLER KİLİSESİ)

SİVEREK İLÇEMİZ. Siverek

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ ANADOLU SELÇUKLU DÖNEMİ BAHÇELERİ

Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat Kültür - Sanat

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

2. Gün 30/10/2016 Tebriz Sabah kahvaltımızın ardından tam günlük turumuza başlıyoruz ve 1958 tarihinde kurulmuş ve üç büyük salon, bahçe, ofis

BİLDİRİCİ AİLESİ ANTALYA GEZİLERİ

Turizmde Arz (Tarihsel Çekicilikler)

MEDENİYETLER DİYALOĞU ULUSLARARASI SEMPOZYUM

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

SELANİK ALACA İMARET CAMİSİ

6. ÜNİTE: Türklerde Sanat A. İLK TÜRK DEVLETLERİNDE SANAT

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

SELANİK AYASOFYA CAMİSİ

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ MİMARLIK BİLGİSİ YUNAN UYGARLIĞI

Dinlerin Buluşma Noktası. Antakya

SPONSORLUK DOSYASI 4-5 EKİM 2012 ŞANLIURFA

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

TARSUS DA BİR GÜN...BELKİ DE İKİ... Adanalılar...Mersinliler...Gaziantep, Hatay ve Osmaniyeliler...Türkiye nin gezmeyi sever insanları...

AKSARAY Aksaray ın Tarihçesi "Şehr-i Süleha"

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

ŞANLIURFA YI GEZELİM

T.C. BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ GÖNEN MESLEK YÜKSEKOKULU TURİZM VE OTELCİLİK BÖLÜMÜ İNANÇ TURİZMİ

KENTİN GELİŞMESİ. Slayt 1-26

Masallar Kenti Mardin i Nükhet Everi ile Geziyoruz!

NOEL VE YILBAŞI KUTLAMALARI

Türk Hava Yolları Personellerine 2 Günlük Tebriz Turu 99 $

RENKLİ TAŞLARIN İZİNDE GAZİANTEP-ANTAKYA

İRAN GEZİ PROGRAMI 10 GECE 11 GÜNLÜK BİR TARİH VE KÜLTÜR GEZİSİ

GÖKDELEN YARIŞI 4500 YILDIR SÜRÜYOR


Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

TARİH 1.


KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ

İzmir den İstanbul a akşamüstü uçağı.

KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor.

ANADOLU UYGARLIKLARI (RÖLYEF) KABARTMA ESERLERİ. Burcu Aslı ÖZKAN

HALFETİ Yİ GEZDİĞİNİZDE SAŞIRACAKSINIZ! Şaşırarak gezdim Halfeti yi. Abdullah Öcalan ın doğduğu yer olan Halfeti ye, Acaba güvenli mi?

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

Görsel İletişim Tasarımı Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Urfanın Kalbinde Gezi

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

KRONOLOJİK İSLAM MİMARİSİ 3 FATIMİLER-GAZNELİLER

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

Gizemli Komşu İran. Tur Programı

UNESCO DÜNYA MİRAS ALANLARI - TÜRKİYE

Transkript:

Peygamberler kenti: Şanlıurfa Eğer bu coğrafyanın insanı değilseniz Urfa da kendinizi farklı bir gezegendeymiş gibi hissedebilirsiniz. Çünkü günümüzün aslından epeyce uzaklaşmış yeni yaşam biçimlerine mesafece bu kadar yakın olup ta özgünlüğünü bu derecede koruyabilmiş kentlerine artık pek nadir rastlanıyor. Bu nedenle de buraları gezerken karşılaşılan şeyler heryerde duyup, görülecek türden şeyler değil. Nitekim Urfa ile ilgili olarak heyecanla söylenebilecek o kadar çok şey var ki, bu çokluk, bu muhteşem kentin tarih ve kültür hazinelerinin her birinin gerçek önemini, bırakın bir metin içinde, geniş çaplı bir gezide bile yansıtabilmeyi zorlaştırıyor. Harran, Balıklı Göl, Hz Đbrahim in Mağarası, Şuayp Şehri Harabeleri, Peygamber Mezarları, Soğmatar Şehri Harabeleri, Göbeklitepe ve Balıklıgöl kazıları gibi saymakla bitmez tarihi hazinelerin yanısıra, insan zekası ve yaratıcılığının en üstün örnekleri arasında sayılabilen Atatürk Barajı ve Urfa Tüneli gibi olağanüstü eserler de bu kentte bulunuyor. Yine bu kentte Balıklıgöl civarında restore edilen Urfa evlerinde yöreye özgü bir acı kahve türü olan Mırranızı içebilir, akşamları da sıra gecelerinde bağdaş kurup çiğ köfte yiyebilirsiniz. Đnsanı mert, sıcak ve içtendir Urfa nın. Misafire hizmeti Allah a hizmet sayarlar ve gurur duyarlar. Müslüman, Hristiyan ya da Musevi farketmez inançları biraz kuvvetli olanlar onlarca peygamberin yaşadığı ayaklarını bastığı bu topraklarda gezinirken, onların içtiği sudan içip, onların soluduğu havayı solurken yürekleri titreyecektir. Tek tanrılı dinlerin gelişmesi ve yayılmasında en önemli ve en eski merkezlerden biridir Urfa. Bu nedenle peygamberler şehri de denilir. Diğer yandan Balıkgöl ve Göbeklitepe arkeolojik kazılarında ortaya çıkan medeniyet izleriyle Đnsanlığın yeryüzündeki macerasının başladığı yer olarak da anılır. Çünkü, bu kazılar Urfa nın ilkel ve çok tanrılı dinlerin de bilinen en eski merkezi olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yukarı Mezopotamya nın kuzeyindeki en geniş düzlüklerinden birinde yer alan Şanlıurfa, bu son gelişmelerle dünya arkeolojisinde gelenekselleşmiş pek çok kuramı altüst etmiş ve dikkatleri üzerine toplamıştır. Đlk uygarlık Harran da Şanlıurfa nın 18 kilometre kuzeydoğusunda Örencik Köyü yakınlarındaki Göbeklitepe de yapılan kazılar neticesinde ortaya çıkarılan ve 12 bin 500 yıl önce inşa edildiği yapılan karbon testlerinde ortaya çıkan tapınaklar dünyanın en eski tapınakları olarak kabul ediliyor. Burada bulunan 65 santim uzunluğundaki insan heykeli ile Balıklıgöl kazısında bulunan normal insan boyutlarındaki heykeller de dünyanın en eski insan figürlü heykelleridir. Bu buluntular arkeolojinin şimdiye kadar kabul ettiği ilkel avcı-toplayıcı kavimlerin yerleşik olmadıkları ve sanatla uğraşmadıkları yolundaki teorilerini yıkmıştır. Çünkü, Göbeklitepe deki buluntuları inceleyen arkeologlar bu görkemli tapınakları, duvar resimlerini ve Balıklıgöl deki heykelleri yapan o günün insanının, yerleşik bir hayat yaşadığı halde, tarımı bilmediğini ve avcı-toplayıcı bir kavim olduğunu net olarak söyleyebiliyor. Washington Times Gazetesi nde bu yılın Nisan ayında yayınlalanan bir makalede Göbeklitepe den bir neolitik süpernova olarak söz edilirken, Der Spiegel dergisinde 2006 yılında çıkan bir makalede de Şanlıurfa nın Adem ile Havva nın Nuh tufanından sonra yaşadığı yer olduğu tezinin işlenmesi bu kazılardaki buluntuların önemini ortaya koyuyor. BBC de geçen yıl Göbeklitepe belgeseli hazırlığı doğrultusunda ilde çekimler yapmış.

Göbeklitepe kazılarının henüz yüzde 2 si bile kazılmamış durumda olduğundan ileriki yıllarda bu kazılarda Arkeoloji dünyasını şarşırtacak pek çok bulguya daha rastlanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Peygamberler şehri Şanlıurfa dinlerin ve bu dinleri insanlığa bildirmek ve öğretmekle yükümlü olan peygamberlerin dünyadaki en ortak buluşma yeridir. Musevilik, Hıristiyanlık ve Đslâm peygamberlerinin atası Hz. Đbrahim (A.S.) Şanlıurfa'da doğmuştur. Kral, Nemrut ve Halkının taptığı putlarla mücadele ettiği için de yine burada ateşe atılmıştır. Lut Peygamber, amcası Hz. Đbrahim'in ateşe atılmasını görmüş ve daha sonra Şanlıurfa'dan Sodom'a doğru yola çıkmıştır. Đbrahim Peygamber'in torunu ve Đsrailoğullarının atası Yakub Peygamber Harran'da evlenmiş, Eyyub Peygamber Şanlıurfa'da hastalık çekmiş ve Şanlıurfa'da vefat etmiştir. Hz. Eyyub'u arayan Elyasa' Peygamber O'nun yaşadığı Eyyub Nebi Köyü'ne kadar gelmiş, ancak kendisini göremeden orada vefat etmiştir. Şuayb Peygamber, Harran'a 37 km. mesafedeki Şuayb Şehri'nde yaşamış, Musa Peygamber, Şuayb Şehri yakınındaki Soğmatar'da Şuayb Peygamberle buluşmuştur. Đsa Peygamber, Şanlıurfa'yı kutsadığına dair bir mektubunu ve yüzünü sildiği mendile çıkan mûcizevi portresini Urfa Kralı Abgar Ukkama'ya göndermiş, Hıristiyanlık devlet dini olarak dünyada ilk defa bu dönemde Şanlıurfa'da kabul görmüştür. Đşte bu nedenlerledir ki Urfa'nın bir adı da "Peygamberler Şehri"dir. Harran da Soğmatar Antik Kentinde Paganizmin baştanrısı Sin e adanmış bir Sin Mabedi de vardır. Babil dönemine ait ünlü Sin Mabedi Harran'da inşa edildiği bilinen en eski anıtsal eserdir. M. Ö. 2000 başlarına ait Kültepe ve Mari tabletlerinde Harran'daki Sin (Ay Tanrısı) Mabedi'nde bir antlaşma imza edildiğine dair bilgiler bulunmaktadır. Yine M. Ö. II. bininin ortalarına ait Hitit tabletlerinde, Hititlerle Mitanniler arasında yapılan bir antlaşmaya Harran'daki Ay Tanrısı Sin'in ve Güneş Tanrısı Şamas'ın şahit tutulduğu belirtilmektedir. Yeri kesin olarak tespit edilemeyen Sin Mabedi'nin, 640 yılında Đyâd b. Ğanem tarafından fethedilmesiyle camiye dönüştürüldüğü ve Paganistlere başka bir yer verildiği söylenmektedir Urfa Sıra Geceleri Şanlıurfalıların kış gecelerinde komşular ya da hısımlar ile haftada bir birbirlerinin evinde yaptıkları sözlü sohbetli toplantıya Sıra gecesi deniliyor. Bu toplantıların sonunda gelecek haftanın toplantısının kimin evinde yapılacağına karar verilip bunun herkese ilan edilmesi nedeniyle bu toplantılar sıra gecesi ismini alıyor. Eğlencenin önemli bir parçası olduğu sıra geceleri aynı zamanda gelenek ve göreneklerin aktarıldığı, sosyal iletişimin yapıldığı bir kurum vazifesi de görüyor. Küçükler büyüklerine karşı nasıl davranması gerektiğini ve konuşma adabını öğreniyorlar. Bu gecelerde siyasetten ekonomiye insanlar birbirleriyle görüşlerini paylaşıyor ve bilgilerini aktarıyorlar. Diğer yandan Urfa nın büyük ses ve saz sanatçıları yetiştirmiş olmasında müziğin özellikle de sıra geceleri vasıtasıyla bu kent kültürüyle iç içe geçmiş olması yatar. Sıra gecelerinde çalan genç ve yaşlı sanatçıların arasındaki usta-çırak ilişkisi geleneksel

bir disiplin ve terbiye ile örülmüştür ve bu gelenekler sıra gecesi sanatçısını sıradan sanatçılardan farklı kılar. Şanlıurfa ay gelen yabancılar artık yörenin bu köklü geleneğini yaşamadan evlerine dönmek istemiyorlar. Bu nedenle de özellikle de Balıklıgöl civarında restore edilen Urfa evlerinde profesyonel kadrolar tarafından olsa da o ruhu başarıyla yansıtmayı başarabilen ekipler tarafından hazırlanan gecelere büyük bir ilgi oluyor. Bu gecelere katılan turistler sazlar eşliğindeki bu büyülü seslerin etkisiyle kendilerinden geçiyorlar. Sıra gecelerinde sunulan yiyeceklerin başında çiğ köfte geliyor, bu baş yemeğin yanında yine bölgeye özgü meyveler ve Şıllık, Katme, Kadayıf, Paliza, Şire, Akıt gibi yiyecekler ikram ediliyor. Geleneksel sıra gecelerinde müzik yerine, bazen oyunlar ya da sohbet de olabiliyor. Ancak müzik yapılıyorsa belli kurallara bilhassa da makam geleneğine dikkatle uyuluyor. Daima bir başkan tarafından yönetilen sıra gecelerine geç gelenler ya da gelmeyenler, sohbette kötü sözler kullananlar ise para cezasına çarptırılıyor. Arkeoloji dünyası Göbeklitepe yi konuşuyor! Şanlıurfa nın çeşitli yerlerinde 1995 yılında başlatılan kazılarda il merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda bulunan Örencik Köyü nde dünyanın en eski uygarlığına ait kalıntılar bulundu. Göbeklitepe de bulunan aklıntılar o zamana kadar dünyanın bilinen en eski uygarlığı olan Sümerlerden 5500 yıl daha önceye giden yerleşik bir uygarlığın izlerini taşıyordu. Bu kavim Neolitik Çağla ve avcı-toplayıcı kavimlerle ilgili bilim tarafından kabul edilen tezlerin aksine, tarımı henüz bilmediği ve avcı-toplayıcı özelliklere sahip olduğu halde yerleşik bir toplum yapısına sahipti. Göbeklitepe nin sakinleri kendileri için tapınaklar inşa etmişler ve duvarlarına da kabartma resimler ve heykeller yapmışlardı. Kazılarda ortaya çıkarılan T şeklindeki tapınak stelleri üzerine Dönemin sanatçıları domuz, tilki, yılan ve aslan figürlerinin kabartmalarını yapmışlardı. Nitekim, Balıklıgölde yapılan kazılarda ortaya çıkarılan 13 bin 500 yıllık balıklı göl heykeli adı verilen heykel dünyanın en eski heykeli olarak kabul edilmektedir. iki metre boyundaki Bu heykelin erotizm ve üreme tanrılarını temsil ettiği düşünülmektedir. Böylece avcı-toplayıcı kavimlerin mutlaka göçebe yapıya sahip oldukları ve sanat faaliyetlerinin sınırlı olduğu teorisi net delillerle çürümüş oldu. Toprağa vurdukça tarih fışkırıyor En değerli Mozaikler Urfa da çıktı Şanlıurfa da toprağa vurulan her kazmadan adeta bir arkeoloji harikası fışkırıyor. Göbeklitepe ve Balıklıgöl kazılarında ortaya çıkan olağanüstü arkeolojik bulgulardan sonra Balıklıgöl yakınlarındaki Haleplibahçe Temalı Park Projesi doğrultusunda yapılan kazı çalışmaları esnasında rastlanılan mozaiklerin de eşsiz tarihi ve sanatsal değeri olduğu ortaya çıktı. M.S. 3. yüzyılda yapılan ve Amazon savaşçılarını betimleyen mozaikler ortaya çıkınca proje durdurularak kazı çalışmalarına başlandı. Urfa Đl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri ortaya çıkarılan mozaiklerin Savaşçı Amazon Kraliçelerinin mozaiğe resmedilmiş dünyadaki ilk örnekleri olduğunu belirtiyorlar. Ayrıca eserlerin 3 mm 2 ebadında mozaiklerle işlenmiş olması, renklerde kullanılan tonlamalar, Fırat Nehri nin orijinal taşlarından yapılması gibi özellikleri, bu mozaiklerin dünyanın en değerli mozaikleri olarak tanımlanmasına yol açıyor. Moziklerde ana temayı teşkil eden sahnede dört Amazon kraliçesinin at üstündeki av sahneleri tasvir ediliyor ve kraliçelerin Yunanca isimlerine yer veriliyor. Bu sahneler bugüne kadar sadece rölyeflere resmedilmiş olduğundan Amazon kraliçelerinin Yunanca isimleri ile yer aldığı av sahnesinin mozaiğe işlendiği resimlere ilk kez rastlanıyor. Mozaiklerin kenar bordürlerinde, geometrik motifler, bitki desenleri, güvercin, kanatsız çocuk erosu, sincap, ördek, kaplan, keklik, ceylan ve tazı figürlerine yer verilmiş. Mozaiği çevreleyen bordürün köşelerinde ise Urfa halkının Edessa Güzeli diye adlandırdığı, genç kız maskı var. Mozaikte kullanılan renklerin çeşitliliği, tonlama ve gölgelendirmeler, Mozaikleri sanatsal değer açısından eşsiz kılıyor. 175 dönümlükl alanda yapılan arkeolojik sondaj çalışmaları ve incelemeler halen sürdürülüyor. Bu çalışmaların sonucunda yeni mozaiklere rastlanırsa alan tamamıyla bir açıkhava müzesine dönüştürülebilecek. >>

Harran Şanlıurfa'nın 44 km. güney doğusunda bulunan ve her yıl binlerce yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edilen tarihi kent Harran, kendi adıyla anılan ovanın merkezinde kurulmuştur. Tevrat'ta da "Haran" olarak geçen yerin burası olduğu söylenir. Đslâm tarihçileri kentin kuruluşunu Nuh Peygamber'in torunlarından Kaynan'a veya Đbrahim Peygamber'in kardeşi "Aran"a (Haran) bağlarlar. XIII. yüzyıl tarihçilerinden Đbn-i Şeddat, Hz. Đbrahim'in Filistine gitmeden önce bu şehirde oturduğunu, bu nedenle Harran'a Hz. Đbrahim'in şehri de denildiğini, Harran'da Đbrahim Peygamber'in evinin, adını taşıyan bir mescidin, O'nun otururken yaslandığı bir taşın var olduğunu yazmaktadır. Harran, Kuzey Mezopotamya'dan gelerek batı ve kuzey batıya bağlanan önemli ticaret yollarının kesiştiği bir noktadadır. Bu özelliğinden dolayı Harran, Anadolu ile sıkı ticaret ilişkileri bulunan Assurlu tüccarların önemli uğrak yerlerinden biriydi. Anadolu'dan Mezopotamya'ya, Mezopotamya'dan Anadolu'ya olan ticaret akışının binlerce yıl Harran üzerinden yapılmış olması bu tarihi kentte zengin bir kültür bikiminin oluşmasını sağlamıştır. Harran; Ay, Güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya'daki Assur ve Babillerin politeist inancına dayanan Paganistliğin (Putperestlik) önemli merkezlerinden olması yönüyle de ünlü idi. Bu nedenledir ki Harran'da Astronomi ilmi çok ilerlemişti. Dünyadaki üç büyük felsefe ekolünden birisi "Harran Ekolü"dür. Đlkçağdan beri varlığı bilinen Harran Üniversitesi'nde dünyaca ünlü birçok bilgin yetişmiştir. Emevi hükümdârlarından II. Mervan 744 yılında Harran'ı Emevi Devleti'nin başkenti yapmıştır. Emevilerin Asya bölümü 750 yılında Abbâsilere yenilerek Harran'da sona ermiştir. Abbâsi hüküm-dârı Harun Reşit zamanında "Harran Üniversitesi" dünyada büyük bir ün kazanmıştır. Bugün Cüllab ve Deysan ırmakları kurumuş olduğundan Harran sudan ve yeşilden mahrum bir ovanın ortasında 5000 yıllık tarihi ile ayakta durmaktadır. Tipik evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ve çeşitli mimari kalıntıları ile turistlerin büyük ilgisini çekmektedir. Atatürk Barajı ve Urfa Tünelleri vasıtasıyla Harran Ovası'na akıtılan Fırat Nehri, Harran'ı tarihteki yeşil ve verimli günlerine tekrar kavuşturmuştur. Harran kazılarında bulunan ve günümüzde ayakta olan mimari eserler sadece surlar, iç kale, Ulu Cami, Şeyh Hayat el-harrânî türbe ve camii ile konik kubbeli evlerdir. Harran Üniversitesi Đlk Çağ'dan beri varlığı bilinen ve miladi 718-913 tarihleri arasında (Đslâmi dönem) bilim ve sanatta doruk noktaya ulaşan Harran Okulu'nun (Üniversite) Đslâm öncesi ve Đslâmi dönemdeki yeri, bugünkü kalıntılar arasında tespit edilememiştir. Tarihi Harran Üniversitesi'nin kuruluşu hakkında elimizde yeterli kaynak bulunmamaktadır. Harran Şehir Surları Elips şeklindeki Harran şehri, bazı kaynaklara göre 8, bazı kaynaklara göre 6 adet kapısı, 187 adet burcu olan, kesme taşlardan inşa edilmiş müstah-kem bir sur ile çevrilmiştir. Surların dışında yer alan ve günümüzde toprakla dolmuş olan hendeğin eskiden su ile dolu olduğu bilinmektedir. Şehrin güney-doğu köşesinde kesintiye uğrayan surların yerini Đçkale tamamlamaktadır. Harran surları gü-nümüzde yer yer yıkılmış olmasına rağmen çepe-çevre izlenebilmektedir. Kapılardan sadece Halep Kapısı ayaktadır. Harran Kalesi Şehrin güney doğusunda yer alan Đçkale, surla-rın o kesimdeki parçasını oluşturmaktadır. Harran Ulu Cami Harran höyüğünün kuzey doğu eteğinde yer alan Ulu Cami, Anadolu'nun ilk anıtsal camii, ilk revaklı avlulu ve şadırvanlı camii, en zengin taş süslemeli camii olma gibi daha bir çok önemli özelliklere sahiptir. Çeşitli kaynaklarda "Cami el-firdevs (Cennet Camii) veya "Cuma Camii" adla-rıyla geçmektedir. Şeyh Yahya Hayat El-Harrani Türbesi ve Camii

Şeyh Yahya Hayat el-harrânî, XII. yüzyılda Harran'da yaşamış ve 1185 tarihinde burada vefat etmiş büyük bir Đslâm alimi ve mutasavvufudur. Şeyh Hayat'ın türbesi ve bunun güneyine bitişik olan camisi, Harran şehir surlarının kuzey batı dı-şarısındaki mezarlık alanındadır. Türbe ve caminin günümüze kadar önemli değişiklikler geçirdiği duvar ve payelerdeki izlerden anlaşılmaktadır. Cami ve türbe 1999-2001 yıllarında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce restore edilmiştir. Geleneksel Harran Evleri Harran'ın en çok ilgi çeken yanı, bindirme tekniğinde yapılmış, külah biçimindeki konik kubbeli evleridir. Bu evler ve çevresi 1979 yılında arkeolojik ve kentsel sit alanı olarak tescil edilerek korumaya alındı. Bölge iklimine uyumlu, yazın serin, kışın sıcak olan kubbeli Harran evlerinde, tavukların daha çok yumurtladığı, at gibi bazı hayvanların daha uysal olduğu, kuru soğanların çabuk filizlendiği köylüler tarafından söyleniyor. Bu evlerden bir örnek 1999 yılında Harran Kaymakamı Đbrahim Halil Akşit'in gayretleriyle restore edilerek "Kültür Evi" fonksiyonuna kavuşturulmuş ve turizmin hizmetine sunulmuş bulunuyor. Şuayb Şehri Harabeleri Harran'dan Han el-ba'rür Kervansarayı'na ulaşan şose yoldan, kuzey doğuya doğru devamla 10 km. sonra tarihi Şuayb Şehri Harabeleri ne varılıyor. Burası Harran ilçesine bağlı Özkent Köyü adıyla da anılıyor. Bu kentteki mevcut mimari kalıntıların Roma devrine ait olduğu tahmin ediliyro. Oldukça geniş bir alana yayılan bu tarihi kentin etrafı, yer yer izleri görülen surlarla çevrili. Kent merkezinde çok sayıdaki kaya mezarı üzerine kesme taşlardan yapılar inşa edilmiş. Bu yapıların bazı duvar ve temel kalıntıları günümüze kadar gelebilmiş. Halk arasında Şuayb Peygamber'in bu kentte yaşadığına ve kentin adını Şuayb Peygamber'den aldığına inanılıyor. Kalıntılar arasındaki bir mağara Şuayb Peygamber'in Makamı olarak ziyaret ediliyor. Soğmatar Harabeleri Şuayb Şehri'nden kuzeye doğru devam eden şose yolda 16 km. ilerlerseniz tarihi Soğmatar kenti harabelerine ulaşırsınız. Bu tarihi kent, merkez Yardımcı (Sumatar) nahiyesine bağlı Yağmurlu Köyü içinde yer alıyor. Hz. Musa'nın burada çiftçilik yaptığı ve köy içersindeki kuyulardan birinin Hz. Musa'nın mûcizevi asası tarafından açıldığı rivayet ediliyor. Köyün ortasında yer alan höyük, Soğmatar'ın milattan önceki çağlara uzanan tarihini gün ışığına çıkartacak belgeleri içersinde barındırıyor. Tepedeki duvar ve burç kalıntıları höyüğün M.S. II. yüzyılda kale olarak kullanıldığını kanıtlıyor. Soğmatar tarihteki esas ününü; ay, güneş ve ge-zegenlerin kutsal sayıldığı Assur ve Babillilerin politeist inancından gelen Pagan (putperest) dinin ve bu dinin baştanrısı (tanrıların efendisi) "Mar alahe" (Marelahe)'nin merkezi olmasından almaktadır. Marelahe'yi temsil eden açık hava mabedi, Soğmatar'daki kalıntıların odak noktasını teşkil etmektedir. Eyyup Nebi Köyü Peygamber Mezarları (Türbeleri) Urfa-Mardin karayolu'nun 85. km.sinden kuzeye sapan asfalt yolun 16. km.sindeki Eyyup Nebi Köyü'nde Eyyup Peygamber, Eyyup Peygamber'in hanımı Rahime Hatun ve Elyesa Peygamber'in mezarları bulunmaktadır. Bu köyün 400 yıldan beri Eyyup Nebi Köyü adıyla anıldığı vakfiyesinden anlaşılmaktadır. Eyyup Nebi Köyü'ndeki peygamber türbeleri yüzyıllardan beri kutsal günlerde ve bayramlarda, yöredeki binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir. Bu önemli inanç merkezinde, son yıllarda Harran Üniversitesi Đlahiyat Fakültesi Okutmanlarından Mehmet Oymak'ın danışmanlı-ğında, Turizm Bakanlığı ve Şanlıurfa Valiliği'nce geniş ölçekli bir çevre düzenlemesi ve türbe restorasyonları gerçekleştirilmiş; her üç türbe arasında yaya yollarıyla bağlantı sağlanarak türbeler alanı ihata duvarlarıyla köy yerleşmesinden ayrılmış ve ağaçlandırılmıştır. Eyyup Peygamber türbesinin batı yakınında bulunan ve O'nun otururken yaslandığına inanılan büyük bazalt taş, bu proje içersinde korumaya alınmıştır.

Eyyup Peygamber Türbesi Şanlıurfa'ya 100 km. mesafede, Viranşehir ilçe sınırları içersindeki Eyyup Nebi Köyü'nde bulunan Eyyup Peygamber'in türbesi, köyün kuzey yönündeki höyüğün güney eteğinde, kendi adıyla anılan caminin doğusundaki mezarlık içersindedir. Oldukça harap bir durumda olan türbe, son yıllarda Şanlıurfa Valiliği'nce tek kubbeli, beşgözlü revaklı ve revakların üzeri üç kubbe ile örtülü ola-rak yeniden inşa edilmiştir. H. 1336 (m. 1918) tarihli Diyarbakır Vilâyet Salnâmesi'nde, türbenin kubbesinin çinko ile kaplandığı ve hademesine maaş bağlandığı kayıtlıdır. Elyesa Peygamber Türbesi Eyyup Peygamber türbesinin 500 m. güneybatısında yer alan ve oldukça harap bir durumda olan Elyesa Peygamber türbesi, Şanlıurfa Valiliği'nce yeniden yaptırılmıştır. Hristiyanlardan kalma eserler Hıristiyanlığın devlet dini olarak dünyada ilk kabul gördüğü yer olan Şanlıurfa'da dünyanın en görkemli kiliseleri inşa edilmiş, ancak bunlardan bir kısmının kalıntıları günümüze ulaşabilmiştir. Deyr Yakub (Yakub Manastırı) Đl merkezindeki Eyyub Peygamber makamının 4 km. batısındadır. Halk arasında "Nemrud'un Tahtı" ya da "Cin Değirmeni" olarak da anılmaktadır. Edessa döneminden kalma bir tapınağın M.S. V. yüzyılda keramet ve kehânetleri ile ünlü olan Suruç Episkoposu Suruçlu Aziz Yakub zamamında (M.S. 451-521) manastır olarak kullanıldığı ve bundan ötürü Deyr Yakub (Yakub Manastırı) olarak anıldığı tahmin edilmektedir. Tella (Viranşehir) Martyrionu Bizans dönemi Hıristiyanlık yapılarının Şanlıurfa bölgesindeki en büyük örneklerinden biridir. Oktogonal (sekizgen) planlı bu yapının 34.5x32 m. çapındaki kubbesinin bazalt taşından örülmüş sekiz paye üzerine oturduğu mevcut kalıntılardan anlaşılmaktadır. Bu yapının günümüze sadece bir payesi gelebilmiştir. Büyük bir nekropolün ortasına inşa edildiği anlaşılan bu yapının önemli bir aziz için Martyrion (şehitlik) olarak IV.-V. yüzyıllar arasında inşa edilmiş olabileceği tahmin edilmektedir. Aziz Petrus ve Aziz Paulus Kilisesi şehrin Ellisekiz Meydanı yakınındadır. VI. Yüzyıla ait bir kilise kalıntılarının üzerine 1861 yılında inşa edilmiştir. Kilise, Hz. Đsa'nın iki havarisinin anısına inşa edildiğinden onların ismini taşır. Bu tarihi yapı, Urfalı Süryâniler'in 1924 yılında Halep'e göç edişlerine kadar, kilise ve okul olarak kullanılmıştır. 1924 yılında Tekel Đdaresi'ne verilen kilise, Tütün Đşleme Fabrikasına dönüştürülmüş, sonraki yıllarda şaraplık üzüm deposu olarak kullanılmıştır. Yapı, Tekel kelimesinin Fransızca karşılığı olan Regie (Reji)'den dolayı "Reji Kilisesi" olarak adlandırılmıştır. Aziz Stefanos Kilisesi Bu kilise, miladi 435 veya 436'da ölen Piskopos Rabbula tarafından eski bir Sinagog'dan dönüştürülmüştür. Kırmızı renkteki mermer sütunlarının çokluğu nedeniyle "Kızıl Kilise" olarak adlandırılan bu yapının yerine Zengiler döneminde 1170-1175 tarihlerinde bugünkü Ulu Cami inşa edilmiş, kilisenin çan kulesi minare olarak değerlendirilmiştir. Aziz Stefanos Kilisesi'nin avlu duvarları, Yıldız Meydanı ve Karanlık Kapı Sokağı'na açılan avlu kapıları, cami avlusundaki bazı sütun ve sütun baş-lıkları günümüze kadar ulaşmıştır. Bu eserler dışında Şanlıurfa da Ellisekiz Meydanı ndaki Rahibeler Kilisesi (Rahibeler Evi), Deyr Yakub yakınlarındaki Çardak Manastırı, Halfeti Nohut Köyü ndeki Norhut Kilisesi de bu döenemden kalma eserklerdendir. Şanlıurfa nın turistik yatak kapasitesi sayısı yatak sayısı 5 yıldızlı 2 689 4 yıldızlı 1 208 3 yıldızlı 4 530 2 yıldızlı 1 90 tek yıldızlı 2 118

Özel belgeli 1 110 toplam 11 1799 Şanlıurfa da turizm kapasitesine ilişkin bazı rakamlar Toplam turist sayısı 2007: 282.751 Turizm ve Seyahat Acenteleri: 14 Đşletme belgeli konaklama tesisleri (yatak): 1799 Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi: 1 Pastahane ve tatlıcılar: 317 Semt Parklar ve Çocuk Parkları: 80 Doğal Mesire Yerleri: 3 Sinema: 1 Çay Bahçesi: 2 Kafeterya: 15