8 Mesnevi den (şiirli) r l e H i k â e y
ÖNSÖZ Hoşgörülülükte deniz gibi ol Mevlâna Celâleddîn Geleceğimizin teminatı olan kıymetli çocuklarımız, Geçmişimizde atalarımızın yaşadığı ve bu günlerde kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya bulunan, medeniyetimizin temel değerlerini yeniden hayata geçirmek için uygulamaya koyduğumuz Medeniyet Okulu projesi kapsamında sizler için hazırladığımız ikinci kitabımızla karşınızdayız. Bilindiği gibi her ay hazırlanan kitaplarımızda siz çocuklarımız için medeniyetimizi oluşturan temel değerleri Hazret-i Mevlâna nın dilinden anlatmaktayız. Bu ayki kitabımızda Hoşgörü konusunu anlattık. Birbirimize karşı olan tutumlarımızın, tahammülsüz davranışlarımızın ulaştığı boyut hoşgörüye ne kadar da çok ihtiyaç duyduğumuzu göstermektedir. Konya dün de bugün de Hoşgörü diyarı olarak anılmıştır. Geleneğimizden getirdiğimiz Yaratılanı hoş gör, Yaratan dan ötürü misyonu gereği bu topraklarda kardeşçe yaşayabilmek için çaba göstermemiz gerekmektedir. Hazırladığımız bu kitapçıklar sayesinde sizlerin de temel değerlerimizi benimsemenize ve bu değerlerimize uygun bir yaşam sürmenize küçük bir katkımız olursa kendimizi bahtiyar addederiz. Sağlıcakla kalınız. Tahir AKYÜREK Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Mesnevi den (şiirli) Hikâyeler 8 HOŞGÖRÜ Vural KAYA Konya Büyükşehir Belediyesi Adına Sahibi Tahir AKYÜREK Koordinatör Mücahit Sami KÜÇÜKTIĞLI Editör Muhammet Ali ORAK Resimleyen Sevgi İÇİGEN GAMGAM Son okuma Enes ERGUNT Ön Hazırlık A.Yasin CANDAN Konya Büyükşehir Belediyesi Kültür Yayınları No: 244 Çocuk Kitapları Serisi/ Mesnevi den Hikâyeler: 8 Medeniyet Okulu Serisi:7 ISBN 978-605-389-144-4 Sertifika No 21473 Baskı-Cilt ERMAN OFSET Yeni Matbaacılar Sitesi Yayın Cad. No: 12 Karatay / Konya +90 332 342 01 55 Yapım KÜLTÜR A.Ş. www.konyakultur.com +90 332 352 81 11
Allah ın aslanı Hz. Ali, bir savaşta düşmanıyla cenk ederken Hayli uzun sürdü bu cenk, fakat kuvvetli düşmanını yendi, yere serdi
Düşman askerinin nefsi, kötülükle, hınçla doldu birden Böyle biçare bir şekilde yenilmeyi hazmedemedi
Düşman askeri bu baba yiğidi Hz. Ali tam öldürecekken Can havliyle doğruldu adam, Hz. Ali nin yüzüne tükürüverdi Bunun üzerine Hz. Ali, düşmanını vazgeçti öldürmekten Düşmanının üzerinden tekrar ayağa kalktı, kılıcını geri çekti Haydi git buradan ey asker, vazgeçtim artık seni öldürmekten Canını bağışlıyorum, affettim, hoşgördüm seni, dedi
Şaşırdı kaldı savaşçı, dili tutuldu, bu durumu düşünerekten Sordu Hz. Ali ye; Peki niçin vaz geçtin, beni niçin affettin ki? Seni bu durumdan alıkoyan şey nedir diye, sorarken Düşman askeri, aklından da bin bir düşünce geçirmekteydi Hz. Ali, şöyle seslendi karşısındaki baba yiğide, cevaben Ben seninle Allah yolunda ve sırf Allah için savaşa giriştim idi Allah için savaştım gene de fakat ben seni tam öldürecekken Sen yüzüme tükürdün nefsim devreye girdi
Kışkırttı beni nefsim, seni daha çok öldürmek istedim gerçekten Fakat bunu yapmaktan geri durdum, bundan kaçındım iyi ki Eğer o an seni öldürseydim sana kızgınlığımdan kinimden Öldürmüş olacaktım, nefsim için davranacaktım belli ki Nefsim için değil Allah için savaştığımı anımsadım birden Ve böylece affettim, hoşgördüm, serbest bıraktım seni
Bunu duyan adam, bu büyük asalet ve incelikten Öyle etkilendi ki, birden; duygulandı, Rabbinden iman diledi Kalbi bir çağlayan gibi çarptı durdu, o baba yiğit imana ererken Müslüman olup, katıldı Müslümanların safına, İslam ile şereflendi Hz. Ali düşmanını hoşgördü, affetti de, nefsini ezerekten Düşman olan gerçekte nefsi oldu; düşmanı dinden nasiplendi Gerçek hoş gürü, nefsine yapılanı affedebilmekten Hoş görebilmekten geçer, hoşgörü değildir gerisi