On5yirmi5.com Türk İncili: Batı'daki Kuran Batı'daki Hristiyanlar hep Müslümanlara ve dolayısıyla Kuran'a şüpheyle bakmışlardır. Bu yazıda ayrıntılı olarak Batı'daki Kuran algısını okuyabilirsiniz. Yayın Tarihi : 14 Ocak 2010 Perşembe (oluşturma : 11/14/2015) Avrupalıların Kuran'ı nasıl ve ne denli sağlıklı tanımış olacağını hiç merak ettiniz mi? Avrupalıların Kuran'ı doğrudan Arapçadan ard niyet olmadan dillerinde okuması hiç kolay olmadı. İşte Haber7'den Zehra Yavuz'un araştırmasıyla Avrupalıların Kuran'ı okuma macerası... Avrupalılar Kuran ı doğrudan Arapçadan kendi dillerine çevrilmiş hali ile okuma şansını ancak 17. yüzyılda bulabildi. Kuran ilk önce Yunanca, sonra Latince, daha sonra Almanca ya çevrildi. David Friederich Megerlein 1772 de Kuran ı Arapçadan Almancaya çevirdi ve ismini, Türk İncili olarak değiştirdi. İlk Kuran tercümeleri yanlışlarla doluydu! Ancak o haliyle bile bazı din adamlarını etkilemişti. Ünlü Katolik ilahiyatçı Johann Adam Möhler 1830 da Kuran bize değişik-özgün dini duygular, dokunaklı bir tefekkür (yaşatıyor) ve çok değişik ilahi şiirsel sanat eseri gibi karşılıyor yazıyordu. Kuran ın Avrupa dillerindeki meallerinin tarihi hikâyesi hayli uzun ve çarpıcı. Elimden geldiğince kapsam daraltmamaya gayret ederek özetlemeye çalışayım. Konu hayli uzun ve üzerinde bilimsel tezler yazılmaya devam edilen bakir bir alan olduğu için uzunluğu ve eksiklerim maruz görülür diye umuyorum. 13. yüzyılın sonlarına doğru İtalya nın Floransa kenti yakınlarında ikamet eden Dominiken Rahibi Ricoldo da Monte Croce, Arapça bilen bir misyonerdi. Uzun yıllar Ortadoğu da yaşamıştı. Zamanın Kuran alimleriyle bilimsel tartışmalar yapmıştı. Ricoldo, Kuran ı usûl ve içerik olarak İncil ile karşılaştırılıyor ve mantığında bir yere oturtamıyordu. Olumsuz yorumlarının etkileri derin oldu ve Avrupalıların İslamiyet e olumsuz bakışında önemli rol oynadı. Latince kaleme aldığı "Gegen das Gesetz der Sarazenen" yani "Sarezenliler'in kanunlarına karşı" adlı kitabında Batılılar için Kuran ın hazmedilemeyecek kitap olduğunu savunuyordu. (Sarazen, Akdeniz Bölgesinde yaşayan Arap asıllı Müslümanlara batıların verdiği isimdi) Ricoldo da Monte Croce, Kuran da düzen göremediğini, her şeyin bağlantısız ve çelişkili olduğunu savunuyordu. Ricoldo nun Kuran hakkında yazdığı kitap büyük yankılar uyandırmasının yanı sıra 1500
senesinden itibaren çok sayıda basıldı ve Latince den diğer dillere de çevrildi. Hatta ünlü reformcu Martin Luther bile, Ricoldo nun Kuran hakkında yazdığı kitabı 1542 de Latince den Almanca ya çevirenler arasında yer aldı. Luther, vaizlerine bu kitabı okumalarını özellikle tavsiye ediyor ve halka açıklamaları ricasında bulunuyordu. Amacı, Hristiyanların İslam a kanmamasını(!) sağlamaktı. (O yıllarda Türk Ordularının Akdeniz Bölgesinde fırtına gibi estiğini göz ardı etmemek gerekiyor.) İslamiyet i kötüleyen Ricoldo yalnız değildi. Onun yazdıklarından hareketle, birçok ilahiyatçı yazar Kuran ve İncil i karşılaştırıyordu. Hepsi, Kuran ın değersiz ve İncil den kısmen kopyalarla birleştirilmiş "Yalan kitabı" olduğu inancını yayıyordu. Kuran ı Muhammed yazdı, Bilgili olmadığından çoğu içeriği yanlış anladı, Kuran asla Tanrısal metin olamaz" diyorlardı. En çok eleştirdikleri bölüm, 4. Sure Nisa nın 171. ayeti idi. Bu ayetteki bilgiler Hristiyanların Teslis inançlarına uymuyor, "Tanrı - İsa - Kutsal ruh" üçlemesine ters düşüyordu. Kuran ın Zuhruf Suresi, 59. Ayetinde ise İsa, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğulları na örnek kıldığımız bir kuldur deniliyordu ki Hz. İsa nın sadece "kul" olduğu bilgisi yıllarca Teslis e iman etmiş din adamlarınca kabullenilemiyordu. Nisa Suresi 171. Ayet Ey kitab ehli! Dininizde taşkınlık etmeyin ve Allah hakkında ancak doğru olanı söyleyin! Meryem oğlu İsa Mesih, sadece Allah'ın elçisi, Meryem'e atmış olduğu kelimesi ve O'ndan bir ruhtur. Allah'a ve peygamberlerine inanın (Allah) üçtür demeyin. Kendi yararınız için buna son verin. Muhakkak ki
Allah tek bir ilâhtır. O, çocuk sahibi olmaktan yüce (münezzeh)dir. Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi O'nundur. Vekil olarak Allah yeter Zuhruf Suresi 59. Ayet İsâ, ancak kendisine nimet verdiğimiz ve İsrailoğullarına örnek kıldığımız bir kuldur. Maide Suresi 73. Ayet "Allah, üçün üçüncüsüdür" diyenler elbette kâfir olmuşlardır. Oysa tek ilâhtan başka ilâh yoktur. Eğer söylediklerinden vazgeçmezlerse, elbette onlardan inkâr edenlere acı bir azap dokunacaktır. 8. Yüzyılda İslam Hâkimiyeti altındaki topraklarda yaşayan ve Şamlı Yahya olarak tanınan Ortodoks ilahiyatçı Johannes von Damaskus, Kuran için Tuhaf, gülünç kitap yakıştırması yapmıştı. Batıda yaşayan Hristiyanların ruhban propagandalarını aşıp Kuran a ulaşmaları pek mümkün değildi. Kuran a ulaşabilme ihtimalleri bile kilise tarafından her şekilde engellenmeye çalışılıyordu. Doğu da yaşayan Hristiyanların da Kuran hakkında bilgileri yok denecek kadar azdı. Halife Hz. Ömer ile yapılan anlaşma gereği Suriye deki pek çok şehirde yüzyıllarca Hristiyanların çocuklarına Kuran öğretmeleri yasaklanmıştı. İslam, Bizanslılar zamanında Hristiyanlık dininin tahrip edilmiş sapık şeklinden ibaret bir tarikat" olarak tanımlanıp, öyle algılattırıldığı için Hristiyanlar Kuran dan uzak duruyorlardı. KURAN IN BATI DİLLERİNE İLK TERCÜMESİ 9. yüzyılda Kayser III. Michael in emri ile Niketas von Byzanz isimli ilahiyatçı, Kuran ı Kerim i Eski Yunan Halk Dili ne çevirmiştir. Bu çevrinin varlığını dini bilgilerin yer aldığı ve tarihi kitaplarda yer alan cümlelerden öğrenebiliyoruz. Çünkü çeviri metinleri tamamen kaybolmuştur. İçeriği ile ilgili bilgiler yapılan birkaç cümlelik alıntıdan ibarettir. Ancak, bu kadar az veriye rağmen çevirinin Kuran ı Kerim in doğru anlaşılmasını amaçladığını düşünmek şüphesiz safdillik olur. KURAN IN BATI DİLLERİNE İKİNCİ TERCÜMESİ Kuran ın Avrupa dillerine ikinci kez çevrilmesine 1. Haçlı Seferi nin doğurduğu sonuçlar neden olmuştur. İspanya da manastır başrahipliği yapan ilahiyatçı Petrus
Venerabilis von Cluny, Kuran ın Latince ye çevrilmesini sağlayan isim olmuştur. Cluny nin Kuran ı Latince ye çevirtme amacı da tabi ki İslam ın hayrına değildi. Başrahip Cluny ye göre, Kuran silah ile değil, sözlerin gücüyle" yenilebilirdi. Bunu sağlamanın yolu ise İslam ın temel kaidelerini bilmekten geçiyordu. 1142 yılında İspanya da Robert von Ketton / Chester isimli İngiliz tercüman ile tanışan Petrus Venerabilis von Cluny, ondan Kuran ı Latince ye çevirmesini rica etti. O dönemde Arapça yazılmış astronomi ve matematik eserlerini Batı dillerine tercüme eden Robert Ketton, Petrus Venerabilis in ricası ile Kuran ı Latince ye çevirmek için kolları sıvadı. Robert Ketton, aslı Seferad (İspanyol Yahudi si) olan Hristiyan doktor Petrus Alfonso ve Filozof, matematikçi, tercüman, astrolog, yazar Hermann von Carinthia ile birlikte bir Arabın da yardımını alarak Kuran ı Latinceye tercüme etti. Tercüme iyi olmasa da ilkine göre nispeten başarılıydı. Fakat tercümeye verilen isim amaç konusunda yeterince fikir vermeye yetiyordu: "Lex Mahumet pseudoprophete." Yani Türkçe söyleyecek olursak "Yalancı Peygamber Muhammed." Robert Ketton un Arapçadan Latinceye yaptığı hatalı Kuran çevirisi, Avrupa daki Hristiyanlar için 5 asrı aşkın zaman süresince Kuran ve dolayısı ile İslamiyet hakkında "temel bilgi kaynağı" olmuştur.
HATALI KURAN TERCÜMESİ DİLDEN DİLE ÇEVİRİLDİ! Robert Ketton un Latinceye hatalarla çevirdiği Kuran tercümesi diğer dillere yapılan çevrilerin de ana kaynağı olmuştur. Ketton un hatalı Kuran meali, 1547 de Latinceden İtalyancaya, 1616 da İtalyancadan Almancaya, 1641 de Almancadan Hollandacaya çevrildi. 1616 da Almanya nın Nürnberg şehrinde, Protestan vaiz ve şark seyyahı Salomon Schweigger in Almanca ya çevirdiği (kısmi!) Kuran tercümesi sadece 267 sayfaydı. İsmi "Alcoranus Mahumeticus, das ist: Der Türcken Alcoran, Religion und Aberglauben" idi. Türkçesi ile; "Türklerin Kutsal Kitabı, Muhammed in Kuran ı: Din ve batıl inanç!" Kuran Almanca ya tamamıyla 1746 da Theodor Arnold tarafından tercüme edilmiştir. Theodor Arnold bu tercümeyi George Sale in İngilizce tercümesinden yararlanarak 1734 senesinde yapmıştır. Ünlü Alman şair ve yazar Johann Wolfgang Goethe nin ünlü West-östlichen Diwan isimli şiir kitaplarını yazarken bu Kuran tercümesinden faydalanmış olduğunu da bir genel kültür bilgisi olarak
buraya kaydedelim... Bu dökümanı orjinal adreste göster Türk İncili: Batı'daki Kuran