Timfog ANTİ DON SİSTEMİ Meyve üretimi ve meyve üretim alanları tüm dünyada olduğu gibi Ülkemizde de artmaktadır. Bu artış hem toplam nüfusun artışından hem de gelir ve refah seviyesi arttıkça meyveye karşı duyulan talebin artmasından kaynaklanmaktadır. Dünyamızın son yıllarda yaşadığı ve daha bir süre yaşayacağı belli olan küresel ısınma sonucunda iklim şartlarında bazı dengesizlikler doğmakta ve tabii afetler gerek sayı olarak gerekse şiddet olarak artmaktadır. Meyve yetiştirilen alanlar ise zaten var olan soğuk risklerine daha fazla maruz kalmakta, oluşan zararın boyutları ise daha da büyümektedir. Bu proje ve proje ile gerçekleştirilmek istenen makine ile özellikle meyve ağaçlarının soğuktan ve ani sıcaklık değişikliklerinden etkilenmemesi veya etki derecesinin en aza indirilmesi amaçlanmaktadır. Ağaçlarda Soğuk Zararı Kısaca anlatılmaya çalışılan ve sonbaharda sıcaklıkların düşmeye başlaması ve ilkbaharda yeniden yükselmesi belirli bir düzen içinde oluşursa meyve ağaçları bu gelişmelere kendilerini uyarlar ve bundan (üşüme isteklerinin karşılanması açısından) faydalanırlar. Fakat bu süreçte meydana gelebilecek ani değişmeler ağaçları olumsuz etkileyebilecektir. Ağaçların soğuktan olumsuz etkilenmelerini üç bölümde inceleyebiliriz. - Birincisi; sonbaharın gelmesiyle, fakat ağaçların kendilerini yeteri kadar soğuk şartlara hazırlamadan oluşabilecek düşük sıcaklıklarda ağaçlar zarar görebilir. (Sonbahar erken donları) - İkincisi kış aylarında her cins ve tür ağacın dayanabileceği soğuk derecelerinden daha düşük derecede oluşabilecek düşük sıcaklıklardan zarar görebilir. (Kışın aşırı soğuğu) - Üçüncüsü ise ilkbaharda ağaçların fizyolojik yönden son derece faal ve duyarlı oldukları dönemde oluşabilecek ani değişimler veya düşük sıcaklıklardan olumsuz etkilenmedir. (İlkbahar geç donları) Belirtilen üç riskli dönem içerisinde en yaygın ve şiddetli zararlanma dönemi üçüncü sırada sayılan ilkbahar geç donlarıdır. Örnek vermek gerekirse; kış mevsiminde yani ağaçların uyku dönemlerinde elma, erik ve kiraz ağaçları yaklaşık 30 C ye, armut ve şeftali yaklaşık 25 C ye dayanabilirken, ağaçlar tomurcuk dönemine girdiklerinde 0 C sıcaklıkta tomurcukların ortalama % 12 17 si, 3 C de ise % 60 80 i zarar görmektedir. Soğuktan (daha çok kullanılan kelimeyle dondan) zarar görme sıklıkla ilkbahar geç donlarından kaynaklandığından bu güne kadar yapılan çalışmalar ve alınan tedbirler de bu zaman diliminde oluşan soğuklardan korunma üzerine yoğunlaşmıştır. Dondan Korunma Yöntemleri Dondan korunma yöntemlerini iki grup altında toplamak mümkündür. Pasif yöntemler - Yer ve meyve seçimi: Sık sık don tehlikesi olan yerlerde meyvecilik yapılmamalı veya oluşabilecek sıcaklıklara dayanabilen cins ve çeşitler kullanılmalıdır. - Bitki idaresi: Bitkilere ve çevreye uygulanabilecek bazı işlemler (budama, gübreleme, toprağın işlenmesi, kimyasal kullanımı gibi) ağaçların don olayına karşı direncini arttırabilir veya zararı hafifletebilir.
- Rüzgâr kıran ağaçların yetiştirilmesi: Eğer bölgeye soğuk hava dalgası rüzgârlarla taşınıyorsa bu yöne uzun boylu ağaçların dikilmesi rüzgarı ve etkisini azaltacaktır. Aktif yöntemler: - Atmosfere giden radyasyonun önlenmesi: Akşam saatlerinden itibaren ortam sıcaklığının düşmeye başlaması ile toprak yüzeyinden (ısınan havanın yükseleceği kuralına uygun olarak) atmosfere radyasyon yolu ile sıcaklık kaybı oluşur. Sonuçta hava sıcaklığının seviyesine göre toprak ve ağaçların içinde bulunduğu seviyedeki ortam soğur ve sıcak hava ağaçların seviyesini de geçerek atmosferde yükselir. Diğer taraftan bilinmektedir ki ortamda var olan veya oluşturulacak olan bir duman veya sis tabakası bu yükselmeyi durdurur ve ortamın aşırı soğumasını önler. - Havanın karıştırılması: Hava sıcaklığının aşırı düşeceğinin tahmin edildiği günlerde gece boyunca daha önce araziye tesis edilmiş bulunan fanların çalıştırılarak toprak yüzeyinde birikme eğilimi gösteren soğuk havanın karıştırılması ve yerine ılık havanın getirilmesi esasına dayanır. - Ortam ve bitkilerin ısıtılması: Meyve bahçesinin değişik yerlerine parafin sobası, saman balyaları veya eski otomobil lastikleri yerleştirilerek yakılması ortam sıcaklığını az da olsa arttıracaktır. - Su uygulaması: Don olayının gerçekleşeceğinin tahmin edildiği gecelerde bahçenin yağmurlama sulama ile veya sadece daha önce hazırlanacak kanallardan su dolaştırarak sulanması yoluyla sıcaklığın aşırı düşmesine engel olunmaya çalışılır. - Çiçeklenmeyi geciktirme: Bahçe içerisine zaman zaman kar ve buz kalıpları yerleştirerek gündüzleri de bir miktar sıcaklığın düşürülmesi ve böylece ağaçların çiçek açmalarının geciktirilmesi hedeflenir. - Hormon uygulaması: Erken ilkbaharda ağaçlara bazı kimyasallar uygulayarak düşük hava sıcaklıklarına dayanma gücü kazandırılması esaslı bir uygulamadır. Kısaca değinilen bu pasif ve aktif yöntemlerin hepsinin de olumlu/olumsuz, kuvvetli/zayıf yönleri vardır. Bu çalışmada üzerinde daha detaylı olarak durulmak istenen yöntem atmosfere giden radyasyonun önlenmesi yöntemidir. Yöntemin esası; hava sıcaklığının ağaçların dayanabileceği seviyelerin altına düşeceğinin tahmin edildiği günlerde akşam saatlerinden başlayarak ve gerekirse gece boyunca meyve ağaçları arasında suni bir sis tabakası oluşturmak ve böylece radyasyonu önlemektir. Bunu sağlamanın iki yolu vardır. Birincisi ağaçlar arasına tesis edilecek sabit hatlar üzerine su zerrecikleri temin edecek memeler monte ederek gerektiğinde çalıştırılmaktır. Fakat FAO nun dokümanında (www.fao.org/docrep/008/.. Bölüm 7.14) açıkça bu sistemin yatırım tutarının yüksek olduğu ifade edilmektedir. İkincisi ve bu proje ile yapılmaya çalışılanı ise traktörle çekilebilen hareketli bir çatı üzerine bu memeleri yerleştirerek gerektiğinde meyve bahçesi içerisinde sıralar arasında dolaştırmak ve sis üretmektir. Traktörün hangi aralıklarla dolaştırılacağı sis makinesinin iş genişliği yani etkili sis üretim mesafesi ile ilgilidir. Teknik ayrıntıları daha sonra açıklanacağı üzere; traktörün arkasına bağlanacak bir makine ile uygun büyüklükte su zerrecikleri atmosfere püskürtülecektir. Böylece oluşacak sis tabakası toprağı adeta bir yorgan gibi örtecek ve topraktan atmosfere doğru oluşacak ısı kaybına (radyasyona) engel olacaktır. Yine FAO yayınlarında değinildiği gibi (www.fao.org/docrep/008/.. Bölüm 7.14) Tabii sisin bitkileri donmaya karşı koruduğu bilinmektedir. Yapay olarak üretilen sis tabakası da don zararına karşı koruyucu bir metot olarak üzerinden çalışılmıştır. Diğer taraftan gece boyunca ve gerektiği kadar işleme devam edilerek ortama suyun temin edildiği kaynağın sıcaklığına bağlı olarak fakat her
durumda ortam sıcaklığından daha yüksek bir sıcaklığa sahip su zerrecikleri püskürterek ortamın sıcaklığının olabildiğince yüksek muhafaza edilmesine çalışmaktır. Bilindiği gibi 1 gram su 1 C soğurken çevresine 1 cal. enerji verir. Hatta pülverize edilen su zerreciklerinin donması daha da etkilidir. 1 gr. su donarken çevresine 80 cal. enerji verir ve ortamın sıcaklığını yüksek tutulmasında etkili olur. Zaten gerek kış şartlarında ve oldukça düşük sıcaklıklarda, gerekse sonbahar ve ilkbaharda oluşacak kritik sıcaklık düşüşlerinde ortamda sağlanacak birkaç derecelik sıcaklık artışı ağaçların mevcut dönemdeki soğuklardan zarar görmesini önleyecek veya azaltacaktır. Sistemin Üstünlükleri Sistem herhangi bir sabit tesis gerektirmez. Yukarıda konu edilen havanın karıştırılması, sabit sisleme sisteminin yapılması, seçeneklerinde meyve bahçesi içerisine büyük inşaat işleri yapılması, enerji kullanımı ve yer kaybı anlamına gelmektedir. Ortamın ısıtılması, su uygulaması, çiçeklenmeyi geciktirme ve hormon verme çevre, enerji, verimlilik açısından etkinlikleri çok tartışmalıdır. Hâlbuki bu çalışmada konu edilen ve sis tabakası oluşturmaya yarayan makine, kullanılmadığı zaman alet makine parkında bulundurulup sadece kullanılacağı zaman traktör arkasına bağlanıp kullanılabilir. Ayrıca çevreye zararlı her hangi bir yan ürün yaratmaz. Meyvecilik yapan çiftçilerin tamamına yakın kısmının traktörü ve önemli bir kısmının da traktörün arkasına bağlanarak çekilen ve traktörden güç alarak çalışan ilaçlama makinelerinin mevcut olduğu düşünüldüğünde yetiştiricinin yapacağı masrafın tamamı ya sadece üzerinde su zerrecikleri oluşturan memelerin bulunduğu çatıyı satın alarak mevcut ilaçlama makinesine monte etmek veya çatı ile depoyu birlikte satın alarak kullanmak olacaktır. Sistem çevrecidir. Aşırı sıcaklık düşüşünü (don zararını) önlemek için kullanılan madde sadece her yetiştiricinin kolayca ulaşabileceği sınırlı miktardaki kuyu, nehir veya havuz suyudur. Çok ince püskürtülen su diğer su uygulamalarına göre kıyaslanamıyacak miktarda az ve etkili kullanılmaktadır. Suyun sıcaklığı nedeniyle mevcut olan yerlerde kuyu suyu tercih edilebilir. İşletme masrafları düşüktür. Sözü edilen uygulamanın yapılabilmesi için harcanacak enerji kaynağı birkaç saatliğine çalışacak traktörün kullanacağı dizel yakıttan ibarettir. Alternatif Kullanım İmkânları Sistemin bir diğer kullanım imkânı yaz aylarında sıcaklığın aşırı yükseldiği zamanlarda kullanılabilmesidir. Tüm bitkiler için olmakla birlikte özellikle meyve ağaçları için eskiden beri var olan fakat son yıllarda küresel ısınma ile daha da önem kazanan bir tehlike de yazın sıcaklığın ağaçların zarar görebileceği derecede aşırı yükselmesidir. Sıcaklığın aşırı yükselmesi ve aşırı güneşlenme meyve ağaçlarında bazı fizyolojik rahatsızlıklara ve hastalık ve zararlıların çoğalmasına yol açabilir. Ağaç gövdeleri ve dallarının çatlaması ve lekeler oluşması (güneş yanıklığı), yaprakların buruşması ve güneşe daha az yüzey göstermek amacıyla kıvrılmaları, meyvelerde şekil bozuklukları ve lekeler ve yüksek sıcaklıkta salgın yapan bazı hastalık ve zararlılar bu duruma örnek gösterilebilir. Diğer mevsimlerde olduğunun aksine yaz aylarında hava sıcaklığının çok yükseldiği zamanlarda bu çalışmaya konu edilen makine çalıştırılarak meyve ağaçları arasında dolaşıldığında çevreye püskürtülen su zerrecikleri çabucak buharlaşarak çevreden ısı alacak ve böylece ortam sıcaklığını birkaç derece düşürecektir. Sonuçta ağaçların aşırı sıcaklık yükselmeleri ve aşırı güneşlenmeden doğacak zararların önlenmesi sağlanmış olacaktır.
Kaynaklar: 1. Asma, Murat Bayram (2000) Kayısı Yetiştiriciliği. İnönü Üniversitesi Araştırma ve Fon Saymanlığı AFS/12. Evin Ofset Malatya 2. Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü www.meteoroloji.gov.tr/2006/ 3. Bazı Meyve Kültürlerinde Üşüme İstekleri ve Don Riski. Hasad Bitkisel Üretim Dergisi Ocak 2005 Sayı 236 Sayfa:14 4. Doğanay, Ünal (2000) Şeftali, Nektarin ve Erik Yetiştiriciliği. Hasad Yayıncılık Ltd. Şti. 5. FAO Corporate Document Repository, Environment and Natural Resources Series 10. www.fao.org/docrep 6. FAO Frost Protection: fundamentals, practice, and economics Volume 1 http://www.fao.org/docrep/008/y7223e/y7223e0d.htm 7. FAO Frost Protection: fundamentals, practice, and economics Volume 2 http://www.fao.org/docrep/008/y7223e/y7223e0d.htm 8. Gürbüz, Cenani (1977) Elma Ziraati ve Türkiye Elma Çeşitleri. Ongun Kardeşler Matbaacılık Sanayii Ankara 9. Kiraz ve Vişne Yetiştiriciliği (2005) Hasad Yayıncılık Ltd. Şti. 10. Kütevin, Ziya Kütevin Eshar (1990) Meyvecilik Genel Meyve Tarımı Prensipleri ve Pratik Meyvecilik Yöntemleri. İnkılâp Kitapevi 11. Özçağıran, Rahmi ve diğerleri (2004) Ilıman İklim Meyve Türleri Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No:556
ANTİ DON MAKİNASI 1. 80 Bar ve üstündeki basınçlarda özel sisleme memelerinden 5 25 µ boyutunda püskürtülen su zerrecikleri sis oluştururlar. Bu boyutdaki su zerrecikleri toprakdan havaya doğru oluşan radyasyonu engeller. Ayrıca 15 C de püskürtülen su zerrecikleri karşılaştıkları daha soğuk hava nedeniyle kaybettikleri her derece için havaya ısı verirler (1 gr. Su 1 C kaybettiğinde 1kcal ısı verir). Donmaları halinde havaya verilen bu ısı miktarı daha da yükselir (80 kcal). Bu doğal etki meyve ağaçlarının çiçeklenme dönemlerinde oluşan don olayını önler. 2. Anti Don makinası ve traktör, hidrolik sistemlerinde bulunan giriş ve çıkış bağlantı noktalarından birbirlerine yüksek basınç hidrolik hortumları ile bağlanır. Ayrıca traktörün kuyruk milinden alınan hareket ile çalışan pompa traktörün arkasına bağli su dolu tankdan aldığı suyu 2 4 bar arasında bir basınç ile Anti Don makinasının su girişine gönderir. 3. Anti Don makinasında bulunan hidrolik sistemle çalışan yüksek basınç pompası aşağıdaki özelliklere sahiptir. Çıktı debisi basınç Hidrolik Motor Basıncı Hidrolik Motor Debisi RPM l/dak bar bar l/dak. Devir/dak 21 150 175 29 1450 4. Sisleme nozülleri teknik özellikleri a. Taşıyıcı gövde. b. Damla kesici siboplu yay. c. Parçalayıcı çentikli pim. d. 0.15 0,5 mm çapında delik bulunan paslanmaz plakalı nozül ucu. Çalışma Basınçlarına Göre Nozül Debileri (litre/saat) Nozül Orifis Çapı 100 Bar (1400 Psi) 80 Bar (1150 Psi) 70 Bar (1000 Psi) Ø=0,15mm 3,6 3,2 3,0 Ø=0,2mm 5,4 4,8 4,5 Ø=0,3mm 8,4 7,5 7,0 Ø=0,5mm 15,8 14,1 13,2
5. Anti Don makinası hidrolik güç ile çalışır. Kapalı devre çalışan hidrolik sistemden elde edilen güç yüksek basınç pompasında 150 bar a kadar çıkabilen basınç üretir. Ancak don makinasında hedef basınç 70 100 bar arasındadır. 6. Anti Don makinası traktörün hidrolik sisteminden aldığı güç ile çalışır Ancak traktörün kuyruk milinden aldığı hareket ile çalışan pompada don makinasına 2 4 bar basınçda su göndererek yardımcı bir işlev görür. Ayrıca aynı pompa emme özelliğinden dolayı boşalan su tankına su dolumunda da görev yapar. Kullanılan membranlı pompanın teknik özellikleri: Debi Basınç Devir Güç Membran l/dak bar RPM hp adet 55 40 550 5,2 3 Anti Don makinasında 20 ve 5 mikronluk su fitreleri mevcutdur. Su tankına giriş ve çıkış sularınında filtrasyondan geçmesi gerekir.