SUR İÇİ VE ÜSKÜDAR DA BATI MÜZİĞİ MEKÂNLARI NAZENDE ÖZTÜRK YILMAZ *



Benzer belgeler
OSMANLI SARAYI NIN TİYATROLARI. Nazende YILMAZ

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

1. görev İlk görevimize hoş geldiniz. Biliyorsunuz ki Sinan ilk görevinde şifreli mesajı çözdü ve Taksim Meydanı na gitmesi gerektiğini buldu. Sinan ı

TUR 1 - ĠSTANBUL KLASĠKLERĠ

İstanbul-Aksaray daki meydanı süsleyen, eklektik üslubun PERTEVNİYAL VALİDE SULTAN CAMİİ İBADETE AÇILDI. restorasy n

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KÜLTÜR SANAT ETKİNLİK REHBERİ

Kalem İşleri 60. Ağaç İşleri 61. Hünkar Kasrı 65. Medrese (Darülhadis Medresesi) 66. Sıbyan Mektebi 67. Sultan I. Ahmet Türbesi 69.

FETİH SONRASI OSMANLI MİMARLIĞINDA KLASİK DÖNEM

Osmanlı nın ilk hastanesi:

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

III İÇİNDEKİLER. Önsöz İçindekiler Grafik ve Tablo Listesi Simge ve Kısaltmalar Açıklama. I. Özet Tablolar 1. II. Kültürel Faaliyetlere Katılım

Köy Seyirlik Oyunlarında İnsan, Doğa ve Topluluk İlişkisi

şehir tanıtımı İLKBAHAR 2015 SAYI: 304

MİMARİ RESTORASYON ÖĞRENCİLERİ EĞİTİM GEZİSİ

İBRAHİM ŞİNASİ

Yard.Doç.Dr.Ramazan ARITÜRK. Gana Dostluk ve Yardımlaşma. Derneği Yön. Kur. Bşk.

Edirne Köprüleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Koca Mustafa Reşid Paşa

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü nün Yunanlılara karşı kazandığı zaferler, İnönü de anılmaktadır.

KUKLA ÇOCUK TİYATROSU

SELANİK HAMZA BEY CAMİSİ

Bin Yıllık Musiki Kültürümüze Katkı Sunuyoruz. 14 Ocak 2014 Kürdilihicazkâr Faslı Beraber ve Solo Şarkılar Konseri

BALE DANSÇISI TANIM A- GÖREVLER

Merkezefendi Bilgi Evi Yaz Etkinlikleri Programı Haziran 2015

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

ÖZEL GÜVENLİK ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ KAMU HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

İstanbul un 100 Spor Kulübü

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK, KÜLTÜR VE SPOR DAİRE BAŞKANLIĞI EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KÜLTÜR SANAT ETKİNLİK PROGRAMI TARİH ETKİNLİK ETKİNLİK YERİ

İÇİNDEKİLER. 16 Mayıs Amiral Souchon Padişah V. Mehmed Reşad ın huzurunda. Amiral şerefine Bomonti Bira Fabrikasında düzenlenen ziyafet.

Türkiye nin En Fazla İzlenen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Sevilen Çizgi Filmi. Türkiye nin En Kaliteli Çizgi Filmi

EGE ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ MAYIS 2015 ETKİNLİK PROGRAMI

Kilitbahir Kalesi, Fatih Sultan Mehmet Dönemi

Sessiz Koza. Minehead de yer alan bu keyifli yaşam alanını tarif etmek için samimi, sıcak ve huzurlu demek yeterli...

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

SANAT TARİHİ RAPORU II. TARİHÇE İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ETÜD VE PROJELER DAİRE BAŞKANLIĞI TARİHİ ÇEVRE KORUMA MÜDÜRLÜĞÜ ZEYREK 2419 ADA

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde. BÖLÜM 1 Okuma Anlama Becerisi. Dönem Mayıs 2010

KOMEDİ TRAJEDİ ...VE AŞK...VE İHTİRAS...VE SAVAŞ BİRAZ SENİN HİKÂYEN GİBİ... GERÇEK AŞK İÇİN HİÇ BEDEL ÖDEDİN Mİ?

ISTANBUL UN KALBI TOPKAPI


TARAFTAR REHBERİ UEFA EURO 2012 ELEMELERİ AVUSTURYA TÜRKİYE

TÜRKtYEDE İLK TİYATROLAR

Bu Ay da Festivallere Doyacağız...

Kendi bünyesinde oluşturduğu kortej ekiplerinin yanı sıra dünyaca ünlü performans sanatçıları ile başarılı işlerde bir araya gelmiştir.

Sevgili Kültür ve Sanat Dostları,

Amaç Madde 1- Kapsam Madde 2- Tanımlar Madde 3- İştirakçilere ödenebilecek ikramiye tutarı Madde 4-

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

CV AKADEMİK PERSONEL FOTOĞRAF: 1. ADI: 2. SOYADI: Kuruç 3. DOĞUM YERİ: Ankara 4. DOĞUM TARİHİ (GG.AA.YYYY): 05/12/ İLETİŞİM BİLGİLERİ:

KARİYER GÜNLERİ ETKİNLİKLERİ

NECİP FAZIL KISAKÜREK

KUDÜS TE BULUNAN TARİHİ OSMANLI ESERLERİ

Uluslararası İzmir Film Festivali ilk kez 1990 yılında düzenlenmeye başladı. 11 kez düzenlenen Festivale 2000 yılında ara verildi.

ENGELSİZ İŞYERİ KILAVUZU

Roma ve Bizans Dönemi Tarihi Eserleri. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Arşivcilik İstanbul Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü. Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

EKİM 15. Şarkiye Mahallesi Kocakişi Sokak No: Altınordu/ORDU.

Brighton Ekolü. Film d'art (yapımevi)

FESTİVAL HAKKINDA. Magical Fest Türkiye'de en çok biletli seyircinin ağırlayacağı bir festival olacak.

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

KENT KONSEYİ YÜRÜTME KURULU BAŞKANLIĞINA. a- Başkan Yunus Emre TANSÜ toplantıyı açtı ve toplantı salonu için Sn,Ayşenur YILMAZER e teşekkür etti.

ŞEYHÜLİSLÂMLIKTAKİ BİNALARIN MİMARÎ ÖZELLİKLERİ

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2015 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

Osmanlı denize küskün müydü? Nice denizlerde hüküm sürmüştü de neden denize girmek yerine sahildeki kahvehanelerden onu seyretmekle yetinmişti?

TEBLİĞ MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2015 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ MART 2015

ADANA KENTİNİN ÇAĞDAŞ BİR KÜLTÜR MERKEZİ GEREKSİNİMİ

BÖLÜM -V- YAPI SINIFLARI

Yılı Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkında Tebliğler. Bayındırlık ve İskan Bakanlığından:

ĐSTANBUL KÜLLĐYELERĐ (FATĐH / SULTAN SELĐM / ŞEHZADE MEHMET) TEKNĐK GEZĐSĐ RAPORU

SİVEREK'TE TARİHİ ESERLER VE CAMİLER

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2015 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

D-MARİN DE, 3 TENOR U 3 BİN KİŞİ İZLEDİ

SELANİK KALE SURLARININ YIKILMASI

II. ABDÜLHAMİD ARŞİVİNDEN İSTANBUL

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

ALBEY DEN GELEN BYZANTION ANTİK KENTİ SUYOLU BYZANTION ANTİK KENTİNDEN. DERLEME MEHMET BİLDİRİCİ Park Apartmanı Şişli İstanbul

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

Kuzey Hendeği nden Türk Sanat Müziği ezgileri yükseldi

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

PROF. DR. YUSUF VARDAR -MÖTBE- KÜLTÜR MERKEZİ

CİHANGİR DE SOYLULAŞTIRMANIN TARİHSEL GELİŞİM ANALİZİ HAZIRLAYAN: TUTKU GÖKALP

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Doç. Dr. Tolga BOZKURT SAN CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK MİMARİSİ BATILILAŞMA DÖNEMİ OSMANLI MİMARİSİ

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

ÖZGEÇMİŞ KİMLİK BİLGİLERİ

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten

Temâşâhâne-i Osmâni kumpanyasının başlığı.

ENGELSİZ İŞYERİ KILAVUZU

Kars Fethiye Camii önünde

SIRADIŞI FRANSIZ ŞATOLARI

K O N A K B E L E D İ Y E S İ K E M E R A L T I G Ü N L E R İ 2014

VOLEYBOL TANIM VE TÜRKİYE VE DÜNYADA GELİŞİMİ. Doç.Dr.Hakan Sunay A.Ü.SBF

Takvim-i Vekayi Gazetesi (1831)

MİMARLIK VE MÜHENDİSLİK HİZMET BEDELLERİNİN HESABINDA KULLANILACAK 2018 YILI YAPI YAKLAŞIK BİRİM MALİYETLERİ HAKKINDA TEBLİĞ

Transkript:

SUR İÇİ VE ÜSKÜDAR DA BATI MÜZİĞİ MEKÂNLARI NAZENDE ÖZTÜRK YILMAZ * Osmanlı medeniyet yapısı, birbirinden farklı altyapıda yer alan unsurları bir araya getirme özelliğindedir. İstanbul un eğlence hayatı içinde yer alan müzik kültürü, önceki asırlarda zengin bir yapı göstermektedir. Karagöz, orta oyunu, semai kahveleri ve fasıllarda geleneksel müziğimizin yer aldığını görürüz. İstanbul da hayatını sürdüren üç büyük dinin müzikleri de kendi ibadethanelerinde sürdürülmektedir. Bu müzik türlerinin devam ettiği 19. yüzyılın değişen ortamında, batı müziğinin pek çok biçimde İstanbul kültür ortamına girdiğini görmekteyiz. 19. yüzyılda geleneksel değerler tamamen kaybolmamışsa da müzik alanında yeni bir tür ve buna bağlı yeni bir kültür İstanbul hayatına katılmış ve zamanla Osmanlı topraklarındaki diğer vilayetlere ulaşmıştır. Önce saray çevresinde başlayan değişim, zamanla kent içinde yayılım göstermiş, yeni bir kültür ortamı yaratmıştır. Değişen kent hayatında önemli yeri olan bir mekân türü, müzikli gösterilerin yer aldığı tiyatro binalarıdır. 19. yüzyılda opera, operet ve konser gibi gösterilerin İstanbul hayatındaki yeri dikkate değerdir. 18. yüzyılda Avrupa ya gönderilen elçilerimiz, gittikleri kentlerde opera ve bale gibi gösterileri izleme imkânı bulmuşlardır. Bu dönemde henüz Osmanlı topraklarında bu tür müzikli gösterileri izleme imkânı yoktur. 19. yüzyılın ilk yarısında İstanbul a gelmeye başlayan yabancı truplar, opera sanatını şehre tanıtmaya başlamışlardır. Tiyatro sanatının henüz tanınmadığı bir ortamdaki bu müzikli oyun çeşidinde, orta oyunu ve meddahlıktan çok farklı bir mekâna ihtiyaç duyulmaktadır. Buradaki en önemli fark, izleyicinin önünde, yüksek bir platformda yer alan perdeli bir sahnenin bulunmasıdır. Bu sahne yapısı, Klasik Türk Müziği yapısında yer almayan bir kavram olan konserler için de uygun bir yerdir. Bundan önceki yüzyıllarda sarayda konser vermiş yabancı müzisyenler olmuştur. Ancak şehir halkına yönelik konserler, tiyatro binaları yapıldıktan sonra gerçekleşmiştir. Kısa sürede Osmanlı başkenti, Avrupa daki başarılı virtüözlerin ve opera kumpanyalarının uğramak istedikleri bir şehir haline gelmiştir. Dersaadet olarak da isimlendirilen İstanbul, esasında kent merkezi kabul edilen sur içi dir. Şehrin kazaları ise Üç Şehir anlamını taşıyan Bilad-ı Selâse adıyla anılır. Bu kısım Galata, Üsküdar ve Eyüp ten oluşmaktadır. 19. yüzyıl başında Pera da gelişen batı * Yard. Doç. Dr.; Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniv., Müh.-Mim. Fakültesi, İç mimarlık Böl.

müziği icra mekânları, 1860 lardan itibaren İstanbul ve Üsküdar bölgelerine de ulaşmış ve farklı, özgün örnekler vermiştir. Öncelikle Gedikpaşa Tiyatrosu ve Şehzadebaşı ndaki eğlence mekânlarına bakmak gerekir. Sonrasında ise Bağlarbaşı nda gelişen tiyatro yapıları, Müslüman halkın yeni bir eğlence anlayışına ev sahipliği yapmıştır. Başlarda sirk gösterileri için inşa edilmiş ahşap amfi tiyatrolarda sunulan bu gösteriler için derme çatma mekânlar yeterli olmayınca tiyatro yapıları inşa edilmeye başlanmıştır. Halktan gelen talepler doğrultusunda, gün geçtikçe ihtiyaçları karşılayacak oranda gelişme göstermiştir. Bunlardan en önemlisi Naum Tiyatrosu dur. 1870 Beyoğlu yangınında harap olana kadar, İstanbul a batı müziği kültür hayatında dikkate değer bir kimlik kazandıran, sultanların teşrif ettiği, misafir prenslerin ağırlandığı bir tiyatro binası olmuştur. Sonrasında, aynı prestijde olmamak koşuluyla, Fransız Tiyatrosu ve Concordia gibi mekânlar bu faaliyetleri devralmıştır. 1860 lı yıllar ise, Türkçe müzikli oyunların, Pera bölgesi haricinde eski İstanbul ve Üsküdar bölgelerinde de sahnelenmeye başlandığı bir dönem olmuştur. Bunlardan ilki Gedikpaşa Tiyatrosu dur. GEDİKPAŞA TİYATROSU Gedikpaşa Tiyatrosu, Louis Soullier nin sirki için kurulmuştur. Fransız bir cambaz olan Soullier, beraberinde birkaç akrobatla İstanbul a gelerek trupu için Gedikpaşa da bir hipodrom kurar. 1859 yılında da hükümet, İstanbul Tiyatrosu Tüzüğü nü yürürlüğe koyar. Burada Gedikpaşa Tiyatrosu için on beş yıllık bir imtiyaz verilmektedir. 1 1860 da bu trupun gidişini takiben, bazı hatırı sayılır Müslümanlar tarafından bu sirk satın alınarak tiyatroya çevrilir. 2 İstanbul ve Tiflis te başarılı sirkler kurmuş olan Hovannes Kasparyan, 1851 de Pangaltı-Taksim arasında bir arazi satın alır. Buraya, Valide Sultan ve Mıgırdıç Cezayirliyan ın da desteklerini alarak, kadınlar için kafesli locaları olan bir tiyatro inşa ettirir. 1863 yılında ise Gedikpaşa da ahşap bir tiyatro binası yaptırır. Bu binanın, Güllü Agop un temsiller verdiği, Soullier Sirki nden devralınmış bulunan Osmanlı Tiyatrosu olduğu düşünülebilir. Hem Türk hem de Batı müziği konusunda uzman olan Karabet Papazyan ile birlikte çalışmıştır. 3 Topluluğun çalışmaları 1866 da sona ermiş, 1867 de Kasparyan ölmüştür. 4 1 2 3 4 Metin And, Osmanlı Tiyatrosu: Kuruluşu-Gelişimi-Katkısı, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Ankara, 1976, s. 21 Journal de Constantinople, 01.10.1860. And, Osmanlı Tiyatrosu, s. 26. A.g.e., s. 25.

Tiyatro binası daha sonra Güllü Agop (Vartov) a geçerek Osmanlı Tiyatrosu adını almıştır. Topluluğa Asya Kumpanyası ismiyle de rastlanmaktadır. Güllü Agop, tiyatrosunda hem yönetici hem sahneye koyan hem de başlıca oyuncu olmuştur. 5 İlk onarım 1867 de, ikincisi ise 1870 de dış görünüşü değiştirilmeden yapılmıştır. 6 Üç katlı locaları olan, tepede kubbe gibi bir avizenin asılı olduğu ve sahnenin karşısında perdeleri kapalı duran, padişaha ayrılmış büyük bir locası bulunan mekânın parter kısmında sıra sıra kanepeler ve koltuklar bulunmaktadır. Bunlara rağmen amfi biçimli bu geniş tiyatronun sirk görünümünden pek de kurtulamamış olduğu anlaşılmaktadır. Bu ilk yenilenme 14 Kasım 1867 tarihli Ceride-i Havadis gazetesinde belirtilmiştir. Gedikpaşa daki tiyatro binasının yeni kumpanya tarafından satın alınmış olduğu, Avrupa tiyatroları gibi güzel bir tiyatroya sahip olmak isteyen kumpanyanın opera oynatmak için yeni oyuncular getirttiği anlatılmaktadır. Aralık ayında açılacak olan yeni bina sayesinde İstanbul da yaşayan halk, kış mevsiminde Beyoğlu na gitmekten kurtulacaktır. 7 Batı dillerinden Türkçeye tercüme edilmiş ilk oyunlar bu tiyatroda gösterilmiştir. Bunların arasında tanınmış opera ve operetler de vardır. 1870 yılında hükümet tarafından on yıllık bir imtiyaz Güllü Agop a verilmiştir. Osmanlı Tiyatrosu ya da Tiyatro-i Osmani isimleriyle bilinen Gedikpaşa da, Türkçe drama, komedya ve vodvil oynatılması kararlaştırılmıştı. Tekele göre belirtilen süreler içerisinde Beyoğlu ve Tophane taraflarına birer tiyatro kurması, Bağlarbaşı ve Gedikpaşa daki mevcut tiyatroları ise işletmesi şart koşulmaktadır. Opera türündeki müzikli oyunlar bu tekelin dışında bırakılmıştır. Ancak bunlara bir sınırlama da getirilmemiştir. 8 1874 te Güllü Agop un tiyatrosundaki Bengliyan ın rakibi tanınmış Türkçe operetlerin bestecisi Dikran Çuhacıyan dır. Beyazıt ve Gedikpaşa tiyatrolarında başlayan rekabet daha sonra bir anlaşmayla sona ermiştir. Bu sayede kışları Gedikpaşa Tiyatrosu, yazları ise Üsküdar daki Aziziye Tiyatrosu Türkçe operetlerin mekânı haline gelmiştir. Gedikpaşa da sahnelenen operetler, Avrupa daki ilk gösterimlerinden kısa bir süre sonra dilimize çevrilip sunulmaktadır. 9 1875 te Güllü Agop, Fransız Tiyatrosu rejisörü Meynadier le üç yıllık bir anlaşma yapmıştır. Operet dekorları için Meynadier nin tavsiyesiyle sahne üzerinde bazı değişiklikler yaptırmış; tavanı yükselterek dekor değişimini kolaylaştırmış, ışıkları kuvvetlendirmiştir. 10 5 6 7 8 9 10 Adolphe Thalasso, Le Théatre Turc Contemporain, Revue Encyclopédique, Paris, Librairie Larousse, 9 Aralık 1899, s. 1039. And, Osmanlı Tiyatrosu, s. 23. A.g.e., s. 24. A.g.e., s. 46 47. Burhan Arpad, Memleketimizde Opera ve Operet Tecrübeleri, Perde ve Sahne,1942, C. I-II, no:12, s. 6. Selim Nüzhet Gerçek, İlk Türk Tiyatrosu ve İlk Türk Piyesi, 7, Perde ve Sahne, Birinci Teşrin, 1941, s. 9.

Bu tiyatronun dekorlarını yapan sanatçılardan önemli bir isim Mıgırdıç Civanyan dır. Galata daki Afrika Tiyatrosu gibi Osmanlı Tiyatrosu nun da dekorları onun elinden çıkmaktadır. Manzara ressamı olarak bilinen Civanyan, Abdülmecid devrinde sarayda keman sanatçısı olan babası Hovhannes Civanyan gibi müzikle de ilgili olup, zaman zaman Pera Tiyatrosu nda tenor olarak sahneye çıkmaktadır. 11 1880 de hükümetin verdiği on yıllık imtiyaz sona ermiştir. 30 Ekim 1883 de Ahmet Mithat Efendi nin yazıp, Haydar Bey in bestelediği Çengi adlı opera-komik Gedikpaşa da sahneye konmuştur. Mınak Efendi (Mınakyan) nin yönettiği tiyatronun salonu tamamen dolmuştur. Gösteriyi izlemeye gelenler arasında Mazhar Paşa, Suphi Paşa, Prens Halim ve Mahmud Paşa gibi önemli isimler de yer almaktadır. Bu oyunun tekrarı Pera daki Verdi Tiyatrosu nda yapılmıştır. 12 21 Kasım 1884 tarihli Osmanlı Arşivi belgesinde; Gedikpaşa Tiyatrosu nda Güllü Agop ve arkadaşları tarafından verilecek oyunlarda, Matbuat İdaresi'ne gösterilerek adaba aykırı olup olmama yönünde görüş alınması gerektiği belirtilmektedir. 13 Yerleşmiş kanıya göre tiyatro binası, 1884 teki Çengi ve Çerkez Özdenleri oyunlarının ihbar edilmesi sonucu, bir gece içerisinde yıktırılmıştır. 1885 yılında, Gedikpaşa'daki Osmanlı Tiyatrosu nda oynatılmış olan Çengi ve Çerkez Özdenleri gibi oyunları engelleyemediği için tiyatrolar müfettişliğinin lağvı gündeme gelmiştir. Ahlak dışı ve muzır oyunların teftiş hizmetinin polis komiserliklerine havalesi hakkındaki teklif uygun görülmüştür. 14 Anlaşılan bu işlem çok da hızlı gerçekleşememiştir. 1887 tarihli belgede; Gedikpaşa'daki Osmanlı Tiyatrosu'nda daha önce oynatılan Çerkez Özdenleri ve Çengi benzeri piyeslerin temsilinin önüne geçilmesine dair ilgili makamlara gönderilen yazıya cevaben, Zabtiye Nezareti'nden alınan ve tiyatrolar müfettişinin görevinin polis komiserliklerine verilmesi, oyunların önceden kontrolden geçirilmesine dair tezkirenin ekleriyle takdim edildiği belirtilmektedir. 15 1881 ve 1883 Şark Ticaret Yıllıkları nda Osmaniye ismiyle Gedikpaşa Tiyatrosu nun kayıtlı olduğunu görüyoruz. 16 Oysa 1885 yıllığında Gedikpaşa Tiyatrosu yer almamaktadır. 17 1888 yılında tiyatro mahalline bir medrese yapılması gündeme gelmiştir. 18 Anais Aslan da 1908 de 11 Mayda Saris, Mıgırdıç Civanyan: Bir İstanbul Ressamı, P Kitaplığı, İstanbul, 2006, s. 28 33. 12 Théâtre Turc, Stamboul, 30.10.1884; La Tchengui, a.g.e., 01.11.1884. 13 Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA), Y.PRK.A, 02.S.1302 (M. 21.11.1884), no. 4/2. 14 BOA, DH.MKT, 06.B.1302 (M. 21.04.1885), no. 1408/101 15 BOA, İ.DH., 08.C.1305 (M. 20.02.1888), no. 1072/84101; BOA, İ.DH., 25.C.1305 (M. 08.03.1888), no. 1071/83984. 16 Théatres, Şark Ticaret Yıllığı, 1881, s. 367; Théatres, a.g.e., 1883, s. 448. 17 Théatres, a.g.e., 1885, s. 386 387. 18 BOA, DH.MKT, 27.C.1304 (M. 22.03.1887), no. 1406/49.

yayımlanan makalesinde kapatılan Gedikpaşa Tiyatrosu nun medrese olarak kullanıldığını ifade etmiştir. 19 Daha sonra Güllü Agop Muzıka-i Hümâyûn kadrosuna alınmıştır. Metin And, Güllü Agop un tiyatrodan ayrılış tarihini 1882 olarak belirtmektedir. 20 1884 te halen Gedikpaşa Tiyatrosu nda oyunlarının devam ettiğini anlıyoruz. 21 Saray kadrosunda aldığı maaşları belgelerden, 1890 tarihinden itibaren takip etmek mümkündür. 22 Zati Arca nın hatıralarından saraya 1883 yılında alındığı anlaşılıyor. Onu takiben, 1884 te Fasülyeciyan idaresinde Gedikpaşa da sahnelenen Çerkes Özdenleri nin yazarı Ahmet Mithat Efendi ise aynı yıl saraya alınmıştır. 23 ŞEHZADEBAŞI TİYATROLARI Müslüman-Türk halkını Pera ya gitmek zahmetinden kurtaran tek yer Gedikpaşa Tiyatrosu olmayıp, aynı zamanda Şehzadebaşı semtinde yer alan tiyatrolar ve diğer eğlence mekânları olmuştur. Şehzade Camii ne doğru uzanan sokak, Bizans tan kalma iki yanı sütunlu bir cadde olduğundan Direklerarası ismiyle anılmıştır. Burada tiyatro binalarının yanı sıra, şarkılı kahveler ve müzikholer de mevcuttur. Meddah, karagöz gibi geleneksel eğlencelerle beraber, İtalyan Belcanto sundan esinlenilerek geliştirilmiş kanto gösterilerinin de tiyatro temsileri öncesinde yer aldığı bir ortamdır. 24 Özellikle Ramazan ayında canlanan semtte pek çok eğlence türünü bir arada görmek mümkündür (Şek. 1). 1882 Ağustosu nda Şehzadebaşı ndaki bir Türk Tiyatrosu nda yaşanan felaket haberiyle karşılaşıyoruz. Gazete haberinin yanı sıra aynı tarihli bir belgede de Direklerarası tiyatrolarından birinin tavanının çökmüş olduğunu öğreniyoruz. 25 Tiyatronun ahşap tavanının partere çökmesi sonucu aralarında çocukların ve çoğunlukla Müslüman-Türklerin bulunduğu bir kalabalık enkaz altında kalmıştır. Kazanın, gaz lambalarının yangına yol açabileceği gece saatlerinde meydana gelmemiş olması bir şans olarak nitelendirilse de hadise büyüktür. Yaşanan felaket bayram zamanına denk geldiğinden eğlence ortamı da bir anda değişmiştir. Sultan Abdülhamid vakit kaybetmeden sarayın eczacısı ve doktorlarını olay mahalline 19 20 21 22 23 24 25 And, Osmanlı Tiyatrosu, s. 101. A.g.e. BOA, Y.PRK.A, 02.S.1302 (M. 21.11.1884), no. 4/2. BOA, Y.PRK.HH, 27.N.1307 (M. 16.05.1890), no. 23/3. Refik Ahmet Sevengil, Saray Tiyatrosu, MEB, İstanbul, 1962, s. 143 144. Murat Belge, İstanbul Gezi Rehberi, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 1997, s. 106 107. BOA, Y.PRK.ŞH., 03.L.1299 (M. 17.08.1882), no. 1/57.

göndermiştir. 26 Tiyatro müdürü Mehmed Efendi ve mimarı Mesruf, ikişer yıl hapis ve kazada ağır yaralananlara ödenmek üzere on bir bin yüz kırk kuruş kuruş para cezasına çarptırılmışlardır. 27 Bu hadise üzerine tiyatroları kâgir ya da yarı kâgir yapılara çevirmek zorunluluğu getirilmiştir. 28 1890 larda bütün bir Ramazan operet oynatan bir tiyatrodan bahis olunmaktadır. Burada, önceden Gedikpaşa Tiyatrosu nda sahnelenmiş olan ünlü Fransız opera-komikleri de tekrarlanmaktadır. Yine bu tarihlerde, Millî Sinema nın bulunduğu tiyatroda Bizet nin Carmen opera-komiği sahneye konmuştur. 29 Aynı tiyatroya ait Şark Musiki Cemiyeti nin konser ilanında müzisyenlerin fotoğrafı da yer almaktadır (Şek.2). Mekânlardan; Mınakyan ın Osmanlı Tiyatrosu (Şark), Mesire-i Efkâr, Feyziye ve Ferah Tiyatrosu gibi isimler bilinmektedir. BAĞLARBAŞI TİYATROLARI 1870 Beyoğlu yangınından sonra tiyatro hayatı Pera dışına kaymaya başlamıştır. 1870 li yıllarda Bilad-ı Selase nin (üç şehir) İstanbul ve Üsküdar bölgeleri batı tarzı eğlence hayatıyla canlanmaktadır. Bağlarbaşı tiyatroları yazın hizmet veren açık tiyatrolardır. Güllü Agop un temsilleri için kullandığı Aziziye de bunlardan biridir. Bu yıllarda Müslüman- Türk bayanlar da tiyatro izleyicileri arasına katılmışlardır. 1875 yılında Revue de Constantinople da yer alan bir makale bu konuya geniş anlamda yer vermektedir. Tiyatroya geliş yolu üzerinde yer alan mezarlık alanlarının eğlence mekânı olarak kullanılması Fransız yazarı hayrete düşürmektedir. Bayanların gittiği tiyatroda onlara mahsus gösteriler cuma ve pazar günleri ve bayramlarda öğleden sonra 4.00 6.30 arasında yapılmaktadır. Türkçe olarak ise sabah 9.00 11.30 arasıdır. Barakanın zemini sirki andırmakta, bir küçük sahnesi bulunmaktadır. Ancak aktörler sıklıkla zemine inmeyi tercih etmektedirler. Sağda, birinci kat locaların alt kısmında erkeklere ayrılmış bir bölüm vardır. Burada koltuk yoktur. Gelen olduğunda kahveci bir sandalye getirir, seyirci de dilediği gibi yerleştirir. Sağ taraftaki localar Avrupalı bay ve bayanlara ayrılmıştır. Sol taraftaki localar ve galeri ise Türk bayanlar ve çocuklarına aittir. Seyirci kapasitesi düşük bu binalarda Agop Güllüyan Efendi nin ilk seneler çektiği zorluklar anlatılmaktadır. Oyuncuların bir gün Türkçe ertesi gün Ermenice oynamalarının güçlüğüne dikkat çekilmektedir. Bir tiyatro ekibinin çok 26 27 28 29 La Catastrophe de Stamboul, Stamboul, 18.08.1882. La Catastrophe de Chehzade-bachi, Stamboul, 13.12.1882. Gerçek, İlk Türk Tiyatrosu, s. 7. Arpad, Memleketimizde Opera ve Operet Tecrübeleri, no: 13, s.16.

sayıda insandan oluştuğu belirtilirken, Güllü Agop un takımının 108 kişiden oluştuğu ifade edilmektedir. Yazın iki ay Bağlarbaşı nda sahne alan ekip asıl hâsılatı Ramazan ayındaki etkinliklerden çıkarabilmektedirler. 30 SONUÇ Yabancı opera ve operet truplarının kentte uygulamaya başladıkları batı tarzı müziğin etkileri halk arasında da yayılmaya başlamıştır. İtalyanca ya da Fransızca olarak sahnelenen bu müzikli gösteriler, 1870 Beyoğlu yangınından sonra Pera nın dışına taşınca, bunları Türkçe takip etmek isteyen bir kitle oluşmaya başlamıştır. 1870 li yıllarda Sur içi olarak bilinen İstanbul un merkezi ve Bilad-ı Selase nin (üç şehir) Üsküdar bölgeleri batı tarzı eğlence hayatıyla canlanmaktadır. Güllü Agop un Gedikpaşa daki tiyatrosu, ilk Türkçe müzikli oyunların sahnelendiği yerdir. Zamanla İstanbul un çeşitli semtlerinde tiyatro binaları yapılmaya başlanmıştır. Artık Müslüman bayanlar da seyirci sınıfına dahil olmuşlardır. Bağlarbaşı tiyatrolarında onlar için özel gösterimler yapılmaktadır. Diğer zamanlarda kafesli localardan seansı izleyebilmektedirler. Bu uygulamalar İstanbul a has özelliklerdendir. Kışları Gedikpaşa Tiyatrosu, yazları ise Üsküdar daki Aziziye Tiyatrosu Türkçe operetlerin mekânı haline gelmiştir. Gedikpaşa da sahnelenen operetler, Avrupa daki ilk gösterimlerinden kısa bir süre sonra dilimize çevrilip sunulmaktadır. Şehzadebaşı nda Direklerarası nda da tiyatrolar bulunmaktadır. Karagöz, meddah gibi geleneksel gösterilerle, batı tarzı eğlence anlayışı iç içedir. Burada batı müziğinin yer aldığı gösteriler, müzikli oyunlar da sahnelenmektedir Bu ilk tiyatro binaları basit gösteri mekânı şeklinde tasarlanmış yapılardır. 1882 de Direklerarası ndaki bir tiyatronun ahşap tavanının çökmesi üzerine sağlam kâgir binalar yapılması kararı alınmıştır. Bütün bu bilgilerden 19. yüzyıl İstanbulu nun sosyal hayatındaki ve şehir dokusundaki değişimleri takip etmek mümkündür. Önce gayrımüslim ve yabancı azınlık içinde başlayan, sarayda destek gören bir opera kültürünün, yüzyılın ikinci yarısından itibaren şehrin merkezindeki semtlere ve Üsküdar bölgesine yayıldığını görmekteyiz. Bu genişleme Türkçe oyunları da beraberinde getirmiştir. Böylelikle opera ve batı müziği icraları, yüzyılın ikinci yarısından itibaren Müslüman halkın da rağbet ettiği bir eğlence haline gelmiştir. 30 Un Dimanche a Baghlarbachi, Revue de Constantinople, 22.08.1875, s. 471 492.