GENEL AYDINLATMA. Dilek CİVAK ERDAŞ 1. Özet



Benzer belgeler
AYDINLATMA YÖNETMELĠĞĠ. BĠRĠNCĠ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Elektrik Piyasası Serbest Tüketici Yönetmeliği. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

ELEKTRİK DAĞITIM ŞİRKETLERİNİN LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ BAŞVURULARI KAPSAMINDAKİ İŞLEMLERİNE KARŞI AÇILACAK DAVALARDA GÖREVLİ YARGI MERCİİ

YENĐ ELEKTRĐK PĐYASASI KANUNU(6446) ve GETĐRDĐĞĐ YENĐLĐKLER. Mehmet MUNGAN EPDK Grup Başkanı Gaziantep, 25 Mayıs 2013

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: ELEKTRİK PİYASASINDA UYGULANACAK FİYAT EŞİTLEME MEKANİZMASI HAKKINDA TEBLİĞ

TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU DIŞINDAKİ KURULUŞLARIN ELEKTRİK ÜRETİMİ, İLETİMİ, DAĞITIMI VE TİCARETİ İLE GÖREVLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

Dağıtım tesislerine iletilen elektrik,orta ve alçak gerilim seviyelerinde taşınarak tüketici tesislerine dağıtılır.

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

KURUL KARARI. Karar No : 4476 Karar Tarihi : 26/06/2013

HUKUK BÜLTENİ HAZİRAN 2017

Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik

BİLİŞİM EĞİTİM KÜLTÜR ve ARAŞTIRMA DERNEĞİ

Genel Aydınlatma Kapsamında LED Armatürlerin Kullanımına İlişkin Usul Ve Esaslar

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. SİRKÜLER 2013/44

ELEKTRİK PİYASASI SERBEST TÜKETİCİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

EPDK LİSANSINA SAHİP OLAN ŞİRKET İLE LİSANSA SAHİP OLMAYAN ŞİRKETLERİN BİRLEŞMESİNİN MÜMKÜN OLUP OLMADIĞININ HUKUK AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

SİRKÜLER 2017/34. Söz konusu Yasada düzenlenen konular ana hatları itibariyle aşağıdaki gibidir:

ODTÜ-MD Elk.Müh.Olgun Sakarya 02 Mart 2019

TURİZMİ TEŞVİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN

LİSANSSIZ ÜRETİCİLER İÇİN DAĞITIM SİSTEM KULLANIM ANLAŞMASI. Kullanıcı No:... Tarih:.../.../... Sayısı:.1/..2/. 3

KANUN NO: 3096 TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU DIŞINDAKİ KURULUŞLARIN ELEKTRİK ÜRETİMİ, İLETİMİ, DAĞITIMI VE TİCARETİ İLE GÖREVLENDİRİLMESİ HAKKINDA KANUN

ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU 2001 E P D K E P D MUHSİN ERSOY

KUR FARKLARININ KDV SİNDE SON DURUM 14 AĞUSTOS 2018

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

Vergi Kanunlarındaki Muafiyet, İstisna ve İndirim Sınırının Aşılması Sorunu. E-Yaklaşım Dergisinin 2017/Mart dönemi 291 inci sayısında yayımlanmıştır.

Elektrik Tedarik Sözleşmeleri -Özellikle İkili Anlaşma-

a) Enerji istenilen tesis veya kullanım yerinin tapu (ada no, pafta no, parsel no, vb.) ve posta adresi

Serbest Tüketici Kimdir

MİLLİ EMLAK GENEL TEBLİĞİ (SIRA NO: 310)

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

ELEKTRİK PİYASASINDA LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİNE İLİŞKİN YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYIMLANDI

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

CLK BOĞAZİÇİ ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ A.Ş. (İNDİRİMLİ ELEKTRİK TAAHHÜTNAMESİ MESKEN)

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 53 İST, Gemi, deniz ve iç su taşıtları ile ilgili bazı yasal değişiklikler yapıldı.

Türkiye de Fotovoltaik Sistemlerin Projelendirmesi. Projelendirme ve Şebeke Bağlantısı Pratikte Yaşanan Tecrübeler

ELEKTRĐK PĐYASASI SERBEST TÜKETĐCĐ YÖNETMELĐĞĐ. BĐRĐNCĐ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

ELEKTRİK TARİFELERİ VE ORGANİZE SANAYİ. Ercüment CAMADAN

ELEKTRİK PİYASASI LİSANS YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK TASLAĞI

Public Sector Budget in Turkey Türkiye de Kamu Kesimi Bütçesi

YAP-İŞLET MODELİ İLE ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİM TESİSLERİNİN KURULMASI VE İŞLETİLMESİ İLE ENERJİ SATIŞININ DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü. Sayı : [I

Cumhuriyet Halk Partisi

BAZI YATIRIM VE HİZMETLERİN YAP-İŞLET-DEVRET MODELİ ÇERÇEVESİNDE YAPTIRILMASI HAKKINDA KANUN

ELEKTRİK DAĞITIM TESİSLERİ İÇİN GEREKLİ OLAN TAŞINMAZLARIN ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMUNCA KAMULAŞTIRILMASI

YENİLENEBİLİR ENERJİ PROJELERİNDE LİSANSLAMA SÜREÇLERİ VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI


SİRKÜLER 2009 / 21. T.C. Merkez Bankası tarafından 1990 yılından bu güne kadar yayımlanan iskonto ve faiz oranları ise aşağıdaki gibidir.

YER ALTI DOĞAL GAZ DEPOLAMA TESİSİ TEMEL KULLANIM USUL VE

YÖNETMELİK. MADDE 4 (1) Bu Yönetmeliğin uygulanmasında 6475 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki tanımlar yanında;

VERGİ SORUMLUSUNUN İDARİ DAVA AÇMA HAKKININ BULUNDUĞUNA İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZULMASINA İLİŞKİN KARAR YAYIMLANDI

ELEKTRĐK PĐYASASI SERBEST TÜKETĐCĐ YÖNETMELĐĞĐ. BĐRĐNCĐ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

Sayı : 2012/23 Konu:Elektrik Enerjisi 01 Şubat 2012

İL ÖZEL İDARELERİNE VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Doğal Gaz Piyasası İletim Şebekesi İşleyiş Yönetmeliği

FİNANSAL KİRALAMADA SAT GERİ KİRALA İŞLEMLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (II)

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Strateji Geliştirme Başkanlığı

/189-1 KENTSEL DÖNÜŞÜME İLİŞKİN VERGİ MUAFİYET VE İSTİSNALARI YENİDEN DÜZENLENDİ

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

VERGİ AFFI TAKVİMİ. Bildirme/ Beyan Tarihi. Konu

Damga Vergisine Tabi Olup Olmadığı Tartışmalı Olan Kurumların Damga Vergisi Karşısındaki Durumları

Anılan rejimde ekonomik değeri olmayan atıklar ise fire olarak tanımlandığından bu atıklar dahilde işleme rejiminin konusunu oluşturmamaktadır.

İL ÖZEL İDARELERİNE VE BELEDİYELERE GENEL BÜTÇE VERGİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ HAKKINDA KANUN

ELEKTRİK PİYASASI SERBEST TÜKETİCİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar ve Kısaltmalar

ESKİŞEHİR TİCARET ODASI

ELEKTRİK PİYASASI LİSANS YÖNETMELİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK YAYINLANDI

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/65 Ref: 4/65. Konu: 424 SIRA NUMARALI VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ YAYINLANMIŞTIR

ÖZEL BÜLTEN 16. Abonelerimize 28 TEMMUZ 2011 SÜRYAY AŞ SICAK HABER

4646 Doğal Gaz Piyasası Kanunu

T.C. ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞI Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Dairesi Başkanlığı

1-Özel Kartlar veya Yemek Çekleri Kullanılmak Suretiyle Lokanta veya Hizmetlere İlişkin Belge Düzeni

SİRKÜLER 2013/ tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 424 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel tebliğiyle;

SİRKÜLER. Tarih: Sayı:2017/20 KATMA DEĞER VERGİSİ GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPAN 10 SERİ NOLU KDV TEBLİĞİ HAKKINDA

İŞLETME İLE ORTAKLARI ARASINDAKİ PARASAL TRAFİĞİN BANKALAR ARACILIĞIYLA TEVSİKİ ZORUNLU MU?

SÖZLEŞME BEDELLERİNİN DÖVİZ CİNSİNDEN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR BELİRLENDİ

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde (Tebliğ No: /34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Hk.

Sayfa 1/7 YÖNETMELİK

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2013/59

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

TURMOB [Kurs başlığı]

Maliye Bakanlığı (BÜMKO) 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca bir önceki yılda Başbakan oluru ile iptal edilen boş sürekli işçi kadrolarını il

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

Sirküler Rapor /101-1 ELEKTRİK ÜRETİMİ LİSANS HARÇLARINA İLİŞKİN HARÇLAR KANUNU SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Mevzuat ve Uygulamalar

GENELGE. 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü Maddesi Uyarınca Yapılacak Ek Ödemenin Uygulanmasına İlişkin Genelge

DOĞRUDAN TEMİN SİSTEMİ

SANAYİ, HİZMETLER VE TARIM KOMİSYONU ENERJİ ÇALIŞMA GRUBU

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/202 Ref: 4/202

TÜRKİYE AVRUPA BİRLİĞİ ÇERÇEVE ANLAŞMASI GENEL TEBLİĞİ

ELEKTRİK ABONELERİNDEN TAHSİL EDİLEN GÜVENCE BEDELLERİNİN İADE EDİLMESİ

EPDK, PETROL PİYASASINDA YENİ LİSANS İLE MEVCUT LİSANSLARIN TADİL BAŞVURULARINA İLİŞKİN KURUL KARARLARINDA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER YAPTI

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

(SİRKÜLER ) Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği Sıra No:424 yayımlanmış olup, bu tebliğde;

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

Transkript:

GENEL AYDINLATMA Dilek CİVAK ERDAŞ 1 Özet Kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokak aydınlatması, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında elektrik dağıtım şirketi tarafından yürütülen bir kamu hizmetidir. Kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokakların aydınlatılmasından, bunlara ilişkin tesislerin inşa edilmesinden, işletilmesinden, bakım ve onarımından dağıtım şirketi sorumlu tutulmuştur. 2009-2015 yılları arasındaki dönemde söz konusu aydınlatmaya ilişkin bedellerin Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması öngörülmüştür. Kanunda ve ikincil mevzuatta genel aydınlatmaya ilişkin kullanıcı ve abonenin kim olduğunun açıkça belirlenmemesi, Merkezi Bütçe Kanunu ve Hazine Müsteşarlığınca yapılan düzenlemelerle bu konuda belediyelerin ve il özel idarelerinin sorumlu tutulması uygulamada birtakım sıkıntıların yaşanmasına sebep olmaktadır. Söz konusu yerlere ilişkin tesis ve diğer ölçü devrelerinin kayıtlarının tutulması ve tüketim ödemelerinin düzenli bir şekilde ifa edilebilmesi için bağlantı anlaşmasına ve perakende satış sözleşmesine ilişkin sorunların sorumlu kurum ve kuruluşlarca işbirliği içerisinde çözülmesi gerekmektedir. Anahtar Kelimeler: genel aydınlatma, bağlantı anlaşması, perakende satış sözleşmesi Abstract Conducted within the distribution system, avenue and street lighting for public general use, is a public service which is prescribed to operated by distribution company under 4628 numbered Electricity Market Law. Distribution company is held responsible for lighting of these places; construction, operation, maintenance and reparation of lighting facilities. During the term of 2009-2015 these lighting costs are envisaged to be paid by Turkish Treasury. Some application problems are seem to be arisen from not to be determined expressly identification of lighting user and subscriber in the Law and secondary legislation, Central Budget Code and legislation made by Turkish Treasury. To register data related to facility and other measurement instruments of these lighting places and be regularly paid for lighting consumption cost, problems regarding connection contract and retail contract should be solved in cooperation by responsible establishments and enterprises. Key words: general lighting,connection contract, retail contract 1 Enerji Uzman Yardımcısı, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, dilek_civak@hotmail.com

2 1. Giriş Elektrik enerjisi genel olarak mesken, sanayi, ticarethane, cadde ve sokaklarda aydınlatma, ısıtma, soğutma ile tarımsal sulama gibi çeşitli amaçlarla kullanılmaktadır. Depolanamayan bir enerji türü olan elektrik enerjisinin bu kadar yaygın kullanım alanının bulunması, yaşamın olağan koşullarda devamı için elektrik enerjisini vazgeçilmez bir mal ve hizmet olarak karşımıza çıkarmaktadır. Bununla birlikte elektrik enerjisinin üretimi, iletimi, dağıtımı ve ticareti faaliyetleri teknik bilgi ve yüksek finansman gerektirmektedir. Bu nedenle, ülkemizde 1984 yılında 3096 sayılı Kanunla başlayan, 3996 sayılı Kanun ve 4283 sayılı Kanunla devam eden ve 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (EPK) ile noktalanan süreçte, bu faaliyetlerin verimli bir şekilde özel sektör tarafından yürütüldüğü, rekabete dayalı bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması hedeflenmiştir. Bu çerçevede, 2001 yılında yürürlüğe giren EPK da elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulmasının ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetimin sağlanmasının hedeflendiği açıkça belirtilmiştir. Üretim, iletim, dağıtım, toptan satış, perakende satış hizmeti, ticaret, ithalat ve ihracat faaliyetleri EPK da elektrik piyasası faaliyetleri olarak belirlenmiştir. Ancak EPK sonrası süreçte Türkiye elektrik üretimi, toptan satışı ve perakende satışı faaliyetlerinde rekabetçi bir yapının oluşturulması amaçlanırken iletim ve dağıtım faaliyetleri doğal tekel özellikleri taşımaları nedeniyle düzenlemeye tabi faaliyetler olarak değerlendirilmişlerdir (Camadan ve Erten, 2010: 52). Diğer taraftan rekabetçi yapıya açık tutulan perakende satış faaliyetlerinde, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişilerin perakende satış sözleşmesi yoluyla tüketicilere elektrik enerjisi satışı ve perakende satış hizmeti sunması düzenlemeye tabi faaliyetler olarak sayılmıştır. Dağıtım faaliyeti, dağıtım lisansı sahibi şirketler tarafından bu şirketlerin dağıtım lisanslarında belirlenen bölgede gerçekleştirilmektedir. Dağıtım şirketleri perakende satış lisansı almak suretiyle kural olarak dağıtım bölgelerinde aynı zamanda perakende satış faaliyeti de gösterebilmektedirler. Türkiye de tane 21 dağıtım bölgesi ve 21 tane perakende satış lisansına sahip dağıtım şirketi bulunmaktadır. Bu bölgelerin her birinde ancak bir şirket bu faaliyeti yürütebildiğinden dağıtım faaliyeti doğal tekel niteliğine haiz bir kamu hizmeti olarak kabul edilmektedir 2. Sanayi, ticarethane, mesken, tarımsal sulama ve aydınlatma abone grubunda yer alan tüketiciler, dağıtım şirketinden kural olarak düzenlemeye tabi tarifeler yoluyla elektrik enerjisi satın almaktadır 3. Aydınlatma abone grubu içerisinde değerlendirilen kamunun genel kullanımına yönelik cadde sokak aydınlatması (genel aydınlatma) aydınlatma tesislerinin mülkiyeti, tesislerin işletilmesi, bakım onarım sorumluluğu, kullanıcı ve abone kimliği ile sorumluluğu ve bedellerin Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanmasının öngörülmesi açısından diğer abone gruplarına göre açıkça sui generis özellikler taşımaktadır. 2 Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 24.06.2005 tarihli ve 2004/12212 E., 2005/7157 K. sayılı kararında, elektrik dağıtım faaliyetinin doğal tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olduğu belirtilmektedir (Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası). 3 Serbest tüketici olma şartlarını sağlayan tüketiciler Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu onayına tabi olmayan ticari anlaşma niteliğindeki ikili anlaşmalar yoluyla elektrik enerjisi satın alabilirler. 2

3 Bu özellikler göz önünde tutulmadan yapılan hukuki düzenlemelerdeki boşluklar uygulamadaki sorunları da beraberinde getirmiştir. Kanun koyucunun genel aydınlatma uygulaması için getirmek istediği sistemi açıkça ifade etmemesi de çözüm arayışları içinde yeni düzenleme sorunlarının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Bu tür aydınlatmanın kamunun genel kullanımına yönelik alanlarda sunulan bir kamu hizmeti olması ve hizmetin kusurlu olarak sunulması halinde can ve mal güvenliği açısından tehlike ve zararların meydana gelebilmesi nedeniyle ortaya çıkan sorunların çözümü için sorumlu kurum ve kuruluşlarca gerekli düzenlemelerin yapılması önem arz etmektedir. Bu makalenin temel amacı da genel aydınlatmaya ilişkin sorunların tespit edilerek, incelenmesi ve çözüm yöntemlerinin sunulmasıdır. Bu çalışmada öncelikle genel aydınlatmanın hukuki niteliği, abone grubu olarak aydınlatma kavramları üzerinde durulmaktadır. Daha sonra da aydınlatma tesislerinin hukuki statüsü, genel aydınlatmaya ilişkin sorunlar başlığı altında Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği (EPMHY) nin tamamlayıcı idari işlem olarak uygulanması bağlantı anlaşması sorunu ve perakende satış sözleşmesi sorunu değerlendirilmektedir. Bağlantı anlaşması sorunu kapsamında öncelikle genel olarak bağlantı anlaşması hakkında bilgi verilerek daha sonra genel aydınlatmaya ilişkin bağlantı anlaşması sorununa değinilmektedir. Perakende satış sözleşmesi sorunu kapsamında öncelikle genel olarak perakende satış sözleşmesi hakkında bilgi verilerek daha sonra genel aydınlatmaya ilişkin perakende satış sözleşmesi sorunu değerlendirilmektedir. 2. Genel Aydınlatmanın Hukuki Niteliği Elektrik üretim, iletim, dağıtım tesislerini kurmak, işletmek, elektrik ticaretini yapmak faaliyetleri Anayasa Mahkemesi 4, Uyuşmazlık Mahkemesi 5, Danıştay 6 ve Yargıtay 7 kararlarında kamu hizmeti olarak nitelendirilmektedir. Zira bu faaliyetler kamu yararına dönük, toplumun ortak gereksinimlerinin karşılanmasına yönelik, düzenli ve sürekli etkinliklerdir 8. Üretim, toptan satış, perakende satış, ithalat ve ihracat faaliyetlerinin kamu hizmeti olmadığı yönünde görüşler bulunmaktadır(ergün, 2010:86,87). Buna rağmen dağıtım faaliyetinin doğal tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olduğuna dair yargı kararlarında ve doktrinde görüş birliği bulunmaktadır(ulusoy, 2005:16,102; Ergün, 2010:87 ve Gönen, 2011:8-15). Dağıtım şirketlerinin özelleştirilmiş olması da dağıtım faaliyetinin bu niteliğini değiştirmemektedir. Dağıtım faaliyeti her ne kadar özel hukuk hükümlerine göre karlılık ve verimlilik esaslarına göre yürütülmekte ise de dağıtım faaliyetinin asıl amacı kar elde etmek 4 Anayasa Mahkemesinin 26.03.1974 tarihli ve 1973/32 E.,1974/11 K. sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi Kararları Dergisi, S.12, s.122; Anayasa Mahkemesinin 01.12.1994 tarihli ve 1994/43 E., 1994/42-2 K. sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi Kararları Dergisi, S.31, C.1, s. 301; Anayasa Mahkemesinin 22.12.2012 tarihli ve 1994/70 E., 1994/65-2 K. sayılı kararı, Anayasa Mahkemesi Kararları Dergisi, S.31, C.1, s. 408; Anayasa Mahkemesinin 28.09.1995 tarihli ve 1995/24 E., 1995/52 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. 5 Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 07.07.2008 tarihli ve 2007/538 E., 2008/193 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası; Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümünün 29.09.2003 tarihli ve 2003/78 E., 2003/74 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. 6 Danıştay 13. Dairesinin 31.05.2005 tarihli ve 2005/5390 E., 2005/2879 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası, Danıştay 8. Dairesinin 03.12.1998 tarihli ve 1998/2595 E., 1998/4026 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. 7 Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 05.07.2001 tarihli ve 2001/5771 E., 2001/7408 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim Programı-İçtihat Bilgi Bankası, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 27.05.2002 tarihli ve 2001/6159 E., 2002/19980 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. 8 Anayasa Mahkemesinin 1.12.1994 tarihli ve 1994/43 E., 1994/42-2 K. sayılı kararı, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. 3

4 değil ve fakat toplumsal gereksinimleri karşılamak suretiyle kamu yararını sağlamaktır (Günday, 2004:302). Bu nedenle elektrik dağıtım faaliyeti iktisadi nitelikte bir kamu hizmetidir. Elektrik enerjisi 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda taşınır mal kapsamında değerlendirilmektedir. Aynı şekilde, EPK da serbest piyasada ticareti yapılan bir mal olarak nitelendirilmektedir. Yargıtay içtihatlarına göre de elektrik enerjisi Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun anlamında bir mal mahiyetindedir(ergün, 2010:111). 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda da elektrik enerjisi taşınır bir mal olarak kabul edilmekte olup nitelikli hırsızlık suçunun konusunu oluşturmaktadır. Açıklamalarımız çerçevesinde, elektrik enerjisinin dağıtım faaliyetine konu olması halinde kamu hizmeti olarak, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma kapsamında perakende satış faaliyetine konu olması halinde mal olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Elektrik piyasası faaliyetlerinden üretim, iletim, dağıtım faaliyetlerinin yürütülebilmesi bir tesisin varlığını zorunlu kılmaktadır. Genel aydınlatma, dağıtım sisteminin içerisinde dağıtım tesisi niteliğindeki aydınlatma tesisleri vasıtasıyla yapılmaktadır. Ayrıca genel aydınlatmanın, dağıtım şirketleri tarafından, dağıtım lisansı kapsamında, lisanslarında belirlenen bölgelerde yürütüleceği EPK ve Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği(EPLY) ile öngörülmüştür. Bu çerçevede, dağıtım faaliyetine ilişkin olarak yukarıda yapmış olduğumuz açıklamalar genel aydınlatma için de geçerli kabul edilmelidir. Buna göre genel aydınlatma, doğal tekel niteliğine haiz iktisadi bir kamu hizmetidir. Kamu hizmeti bir kamu tüzel kişisi tarafından veya onun denetimi altında, bir özel kişi tarafından yürütülen, kamu yararı amacına yönelik faaliyetler olarak tanımlanmaktadır(gözler, 2009:253). Genel aydınlatma faaliyeti de Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu(Kurul) nun denetimi altında, dağıtım şirketleri tarafından, kamu yararı amacına yönelik yürütülmektedir. Genel aydınlatma, mülkiyeti Türkiye Elektrik Dağıtım Anonim Şirketine (TEDAŞ) ait olan ve işletme hakkı bölgesel dağıtım şirketlerine devredilmiş kamu dağıtım şirketleri ya da işletme hakkı devri suretiyle %100 blok hisse satış yöntemiyle özelleştirilen özel dağıtım şirketleri eliyle yapılmaktadır. Sanayi, ticarethane, mesken, tarımsal sulama abone gruplarında bulunan müşteriler için elektrik enerjisi satın alıp almamak bir hak iken, aydınlatma abone grubunda yer alan müşteriler için elektrik enerjisi satın almak bir yükümlülük olarak karşımıza çıkmaktadır. Öncelikli olarak Aydınlatma yükümlüsü ifadesinin elektrik piyasası mevzuatı anlamında kullanıcı/müşteri/tüketici/abone/ kavramları ile aynı anlamda kullanılıp kullanılmadığını tespit etmek gerekir. EPMHY de müşteri, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar yoluyla hizmet alan tüketicileri ifade etmektedir. Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinde (EPDY) tüketici, elektriği kendi ihtiyacı için alan serbest ve serbest olmayan tüketiciler olarak tanımlanmıştır. EPDY de kullanıcı, dağıtım sistemini kullanan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmıştır. Aydınlatma yükümlüsü kavramı, kullanıcı, müşteri, tüketici ve abone kavramlarının hepsini kapsamaktadır. Diğer bir deyişle, aydınlatma yükümlüsü olarak belirlenen kurum veya kuruluş bağlantı anlaşmasını, perakende satış sözleşmesini veya ikili anlaşmayı imzalamak suretiyle belirlenen yerlere elektrik enerjisi tedarik etmekle sorumlu olan kişidir. 4

5 Doğal tekel konumunda bulunan ve elektriği kişiye temin etme imkânına sahip olan elektrik dağıtım şirketinin elektriği kendisinden temin etmek isteyen tüketiciyle sözleşme yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Dağıtım şirketi açısından sözleşme özgürlüğünden bahsedilememektedir (Ayrancı, 2010:214). Bu nedenle, EPK da ve ikincil mevzuatta cadde ve sokakların genel aydınlatmasından dağıtım şirketi yükümlü 9 tutulmuş olan dağıtım şirketinin bu yerleri aydınlatıp aydınlatmama konusunda bir takdir hakkı bulunmamakta aksine aydınlatma zorunluluğu bulunmaktadır. Genel aydınlatma faaliyeti, kamu hizmeti olmanın yanında, kamu güvenliğini ilgilendirmesi sebebiyle kamu düzenine ilişkin bir faaliyettir. Genel aydınlatma hizmetinin kusurlu sunulması (hiç yapılmaması, kötü veya gecikmeli şekilde gerçekleştirilmesi) kamu düzenini bozmakta ve kamu zararına neden olmaktadır. Şöyle ki, cadde ve sokaklarda yeterince veya hiç aydınlatma olmaması hırsızlık, gasp, yaralama, trafik kazası, yaralanma olaylarına neden olmaktadır. Kısacası genel aydınlatmanın gereği gibi yapılmaması kamunun can ve mal güvenliği açısından tehlike oluşturmakta hatta maddi ve manevi zararların doğmasına neden olabilmektedir. 3. Abone Grubu Olarak Aydınlatma Genel aydınlatmanın hukuki niteliğini açıklığa kavuşturduktan sonra mevzuatta açık bir şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle aydınlatmanın abone grubu kavramı açısından tarihsel gelişimini inceleyelim. EPMHY de, elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışına yönelik olarak, bağlantı, sayaç okuma, ödeme bildirimleri ve müşteri hizmetlerine ilişkin diğer faaliyetler hizmet olarak tanımlanmaktadır. EPMHY de aynı hizmet standardına tabi gerçek ve tüzel kişiler de abone grubu olarak tanımlanmaktadır. Mülga Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği (Mülga Yönetmelik) 10 ve Kurul Kararlarında aydınlatma, ayrı bir abone grubu olarak düzenlenmiştir. Ancak dönem içerisinde aydınlatma abone grubunun, özellikle genel aydınlatmanın kapsamına ilişkin mevzuat değişiklikleri yapılmıştır. Mülga Yönetmelikte, aydınlatma abone grubu altında ibadethane aydınlatması, genel aydınlatma ve karayolları aydınlatmasına ayrı başlıklar halinde yer verilmiştir. Mülga Yönetmelikte, genel aydınlatma başlığının ilçe, belde ve köylerdeki, cadde, sokak ile kamuya ait ücretsiz girilen park ve bahçe gibi halka açık yerlerin aydınlatılmasını kapsadığı belirtilmiştir. 08/01/2004 tarihli ve 284/1 ve 284/2 sayılı Kurul Kararlarında da aydınlatma abone grubu aynı şekilde alt başlıklara ayrılmakta olup genel aydınlatma abone grubu için aynı tanım korunmuştur. 24/08/2006 tarihli ve 875 sayılı Kurul Kararı (875 sayılı Kurul Kararı) Ek 6 20 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar da aydınlatma abone grubu beş alt başlığa ayrılmıştır. Bu çerçevede, daha önceki düzenlemelerde yer alan genel aydınlatma başlığının kapsamı değiştirilmiştir. Buna göre, söz konusu başlık içerisinde il, ilçe, belde ile köylerdeki cadde ve sokakların genel aydınlatmaları korunmuş olup kamuya ait 9 Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlükte yükümlü bir şeyi yapma zorunluluğu olan, memur, mükellef olarak tanımlanmaktadır. 10 09.11.1995 tarihli ve 22458 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin md. 37 ile 3096 sayılı Kanuna dayalı mevcut sözleşmeler kapsamında yer alarak tarifeleri Bakanlık tarafından onaylanmakta olan tüzel kişilerin tarifelerinin belirlenmesi ve onaylanmasına ilişkin hükümleri hariç 1 Nisan 2003 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlükten kaldırılmıştır. 5

6 ücretsiz girilen park, bahçe, tarihi alan ve ören yerleri gibi halka açık yerlerin aydınlatmaları bu başlık kapsamından çıkarılmıştır. Bununla birlikte trafik sinyalizasyonları bu başlık içerisine dâhil edilmiştir. Kamuya ait ücretsiz girilen park, bahçe, tarihi ve ören yerleri gibi halka açık yerlerin genel aydınlatmaları; Karayolları Genel Müdürlüğüne ait otoyollar, yerleşim alanları dışındaki yollar, köprüler ve tünellerin aydınlatmaları, sınır aydınlatmaları, toplumun ibadetine açılmış ve ücretiz girilen ibadethanelerin aydınlatmaları ayrı başlıklar olarak düzenlenmiştir. 875 sayılı Kurul Kararındaki aydınlatma abone grubuna ilişkin düzenleme 29.12.2010 tarihli ve 3002 sayılı Kurul Kararı (3002 sayılı Kurul Kararı) eki 21 Dağıtım Şirketi İçin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esaslar da da aynen korunmuştur. Bağlantı ve sistem kullanım tarifeleri, iletim tarifesi, Türkiye Elektrik Ticaret Taahhüt Anonim Şirketi (TETAŞ) nin toptan satış tarifesi, dağıtım tarifeleri ve perakende satış tarifeleri EPK da Kurulca onaylamaya tâbi tarife türleri olarak sayılmışlardır. Kurul kararı ile onaylanan fonsuz tarife tablolarında aydınlatma aktif enerji bedeli hesaplanırken aydınlatma abone grubu kapsamında yer alan yerler için tek bir bedel belirlenmektedir. Yalnızca perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketi dışında özel bir tedarikçiden enerji alan tüketiciler söz konusu aktif enerji bedelinden daha düşük bir bedelle enerji satın alabilmektedir. Sonuç olarak, aydınlatma abone grubu elektrik enerjisi ve/veya kapasite satışına yönelik olarak, bağlantı, sayaç okuma, ödeme bildirimleri ve müşteri hizmetlerine ilişkin diğer faaliyetler bakımından aynı hizmet standardına tabi kişilerden oluşmaktadır. 875 sayılı ve 3002 sayılı Kurul Kararları kapsamında aydınlatma abone grubu kapsamında beş alt başlığa yer verilmekle birlikte İl, ilçe, belde ile köylerdeki cadde ve sokakların genel aydınlatmaları ile trafik sinyalizasyonları bir arada değerlendirilerek diğer aydınlatmalardan ayrı bir alt sınıf oluşturulmuştur. 4. Aydınlatma Tesislerinin Hukuki Statüsü Yukarıda kısaca değindiğimiz aydınlatma tesislerinin teknik ve hukuki statüsünü öncelikli olarak ayrıntılı şekilde incelemenin genel aydınlatmaya ilişkin sorunları değerlendirmemizi kolaylaştıracağı kanaatindeyim. Elektrik enerjisinin 36 kv ve altındaki hatlar üzerinden nakli dağıtım faaliyeti dir. Bir dağıtım şirketinin, belirlenmiş bölgesinde işlettiği ve/veya sahip olduğu elektrik dağıtım tesisleri ve şebekesi dağıtım sistemini oluşturmaktadır. İletim tesislerinin ve dağıtım gerilim seviyesinden bağlı üretim tesislerine ait şalt sahalarının bittiği noktadan itibaren elektrik dağıtımı için tesis edilmiş tesis ve şebeke dağıtım tesisini oluşturmaktadır. Elektrik Piyasasında İletim ve Dağıtım Sistemlerine Bağlantı ve Sistem Kullanımı Hakkında Tebliğ(Bağlantı ve Sistem Kullanım Tebliği) de dağıtım şirketi ile dağıtım sistemi kullanıcısı (tüketici) arasındaki tesis veya teçhizatın mülkiyet sınırları belirlenmiştir. Buna göre; dağıtım sistemine bağlı tüketicinin bağlantı noktasına kadar olan tesis ve teçhizat ile branşman hattı kendi mülkiyetindedir. EPDY de, sayaçların kullanıcı mülkiyetinde olması durumunda, tesisatın dağıtım sistemine bağlandığı nokta alçak gerilim(ag) seviyesindeki bağlantı noktası olarak kabul edilmiştir. Sayacın dağıtım şirketinin mülkiyetinde veya kullanımının dağıtım şirketinin yetkisinde olması durumunda ise sayaç çıkışındaki bağlantı uçları AG seviyesindeki bağlantı noktası olarak kabul edilmiştir. Yüksek gerilim(yg) seviyesindeki bağlantı noktası; dağıtım şirketi ile kullanıcı arasında yapılan bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşmasında yer alan hükümler çerçevesinde dağıtım şirketi tarafından 6

7 belirlenmekte ve bu nokta ancak tarafların mutabakatıyla değiştirilebilmektedir. EPMHY de, Branşman (İrtibat) hattı: Müşterinin dağıtım sistemine bağlandığı bağlantı noktasına kadar müşteri tarafından tesis edilen, müşterinin mülkiyetinde olan ve münhasıran müşterinin bağlantı talebinin karşılanması amacı ile kullanılan tüm teçhizatı (hat, kablo, direk, kesici ve ölçü sistemi v.b. 11 olarak tanımlanmıştır. Genel aydınlatma direkleri, hatları, sayaçlar ve diğer ölçüm sistemleri vb. teçhizattan oluşan genel aydınlatma tesisleri dağıtım sistemi içerisinde yer almaktadır. Genel aydınlatma tesislerinin bağlantı noktaları dağıtım şebekesi içerisinde yer almaktadır. Genel aydınlatma tesislerinde mesken abonelerinde olduğu gibi dağıtım şebekesi sınırında bulunan bir bağlantı noktasından itibaren müşteri mülkiyetinde bir branşman hattı ve sayaç yapılanması bulunmamaktadır. Bu nedenle, genel aydınlatma, dağıtım sistemi içerisinde dağıtım tesisi niteliğindeki aydınlatma tesisleri ile dağıtım faaliyeti kapsamında gerçekleştirilen bir faaliyettir. Elektrik piyasasının serbestleştirilmesi ve özelleştirilmesi sürecinde verilen Anayasa Mahkemesi kararları ve Danıştay görüşü nedeniyle dağıtım faaliyetinin dağıtım tesislerinin mülkiyet devri olmaksızın işletme hakkı devri yoluyla yürütülmesi uygun görülmüştür. Dağıtım şirketi özelleştirmelerinde de işletme hakkı devrine dayalı %100 blok hisse satış yöntemi özelleştirme yöntemi olarak benimsenmiştir. Gerçekten de dağıtım tesislerinin doğal tekel niteliği dikkate alınarak mülkiyet satışı yoluyla özelleştirilemeyeceklerini kabul etmek gerekir (Tiryaki, 2008:320). EPK da mülkiyeti kamuda olan dağıtım tesislerinin, Kurul onaylı talep tahminleri doğrultusunda yatırım planlarının hazırlanması ve Kurul onayına sunulması, onaylanan yatırım planı uyarınca yatırım programına alınan, dağıtım tesislerindeki gerekli iyileştirme ve güçlendirme işlerinin gerçekleştirilmesi ve/veya yeni dağıtım tesislerinin inşa edilmesi görevinin söz konusu dağıtım tesislerini işleten dağıtım şirketlerine ait olduğu belirtilmektedir. Buna paralel olarak, EPLY de de dağıtım lisansı sahibi tüzel kişilerin, lisanslarında belirlenen bölgelerde kurulması öngörülen yeni dağıtım tesisleri için dağıtım yatırım planı yapmak, yeni dağıtım tesislerini kurmak, gerekli iyileştirmeleri yapmak, ilgili mevzuata uygun olarak dağıtım sistemini işletmek, bakım ve onarımını yapmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. EPK da, 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun çerçevesinde yapılan özelleştirme sonrası elektrik dağıtım tesislerinin iyileştirilmesi, güçlendirilmesi ve genişletilmesi için yapılan yatırımların mülkiyetin kamuya ait olduğu belirtilmiştir. Ayrıca özelleştirilen elektrik dağıtım tesis ve varlıklarına ilişkin her türlü işletme ile yatırım plânlaması ve uygulamasında onay, değişiklik ve denetim yetkisinin Kurula ait olduğu öngörülmüştür. Kurulun, hizmetin verilmesini sağlayacak yatırımların teklif edilmemesi halinde talep edeceği ve onaylanmış yatırımlar gerçekleştirilmediği takdirde lisansın iptal edilerek yeniden ihale yapılacağı öngörülmüştür. Açıklamalarımız çerçevesinde, aydınlatma tesislerine ilişkin yatırım planları da mülkiyeti kamuda olan dağıtım tesislerine ilişkin yatırım planlarının Kurul tarafından onaylanması işlemi kapsamında gerçekleştirilmektedir. Açıklamalarımızla uyumlu olarak Elektrik Piyasası Aydınlatma Yönetmeliğinde, yönetmeliğin yayımı tarihinden önce belediyeler veya il özel idareleri tarafından cadde ve sokaklarda tesis edilmiş aydınlatma tesislerinin, taraflar arasında imzalanacak bir protokolle, mülkiyeti TEDAŞ a ait olmak üzere, 31/12/2009 tarihine kadar ilgili dağıtım şirketine devredilmesi öngörülmüştür. 11 Alt çizgiler tarafımızca yapılmıştır. 7

8 Kamu malı niteliğine haiz genel aydınlatma tesisleriyle doğal tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olan genel aydınlatma faaliyeti yürütülmekte ve mahalli müşterek nitelikteki aydınlatma ihtiyacının karşılanması sağlamaktadır. Bu nedenle kanun koyucu ve idare tarafından aydınlatma tesislerinin bir dağıtım tesisi olarak özel veya kamu ayrımı yapmaksızın TEDAŞ dışında bir kurum mülkiyetinde bulunmasının istenmediği anlaşılmaktadır. Bu çerçevede, aydınlatma tesislerinin mülkiyetinin TEDAŞ ta olması, işletme hakkının ise lisanslarında belirlenen bölgede faaliyet gösteren ilgili dağıtım şirketine ait olması öngörülmüştür. 5. Genel Aydınlatmaya İlişkin Sorunlar 3/03/2001 tarihinde yürürlüğe giren EPK nın ilk halinde genel aydınlatmaya ilişkin bir hükme açıkça yer verilmemiştir. 12/04/2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile genel aydınlatma abone grubunda yer alan (il, ilçe, belde ve köylerdeki cadde ve sokak ile kamuya ait ücretsiz girilen park ve bahçe gibi halka açık yerler 12 ) TEDAŞ müşterisi olan kişi ya da kurumlar 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun un indirimli tarifeden yararlanma yasağına ilişkin hükmünden muaf tutulmuştur. Böylece genel aydınlatma sınıfında bulunan kişi ve kurumlara indirimli tarifeden yararlanma imkânı tanınmıştır. Bu çerçevede, 2002 yılı içerisinde genel aydınlatma sınıfına ilişkin ölçü sistemlerinin tesis edilmesini takiben, genel aydınlatma yerlerinin elektrik enerjisi yıllık giderinin belediye sınırları içerisinde ilgili belediye, belediye sınırları dışında ilgili il özel idare bütçesine takip eden yılı bütçesine konulacak ödeneklerden karşılanması öngörülmüştür. 2003 yılında yürürlüğe giren EPDY nin 13 mülga maddesinde dağıtım şirketinin, dağıtım bölgesindeki yerleşim alanlarında bulunan otoyollar hariç, genel aydınlatma sistemlerini kurması, işletmesi ve bunların bakımını yapması öngörülmüştür. Genel aydınlatmanın, yerleşim alanları ile sınırlı olduğu belirtilmiştir. 10/07/2009 tarihli ve 27284 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Aydınlatma Yönetmeliği ile EPDY nin 55 ve 56 ncı maddeleri ilga edilmiştir. Bahse konu mülga maddeler kapsamında yapılan uygulamalar, Aydınlatma Yönetmeliği hükümlerine tabi kılınmıştır. Belirtilen düzenlemeler çerçevesinde, otoyollar hariç genel aydınlatma sistemlerinin kurulması, işletilmesi ve bunların bakımının yapılması dağıtım şirketinin ; genel aydınlatma giderlerinin ödenmesi ise ilgisine göre ilgili belediye veya il özel idaresinin sorumluluğuna verildiği anlaşılmaktadır. Bahse konu 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Karar ın 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (f) bendindeki belediye sınırları dışında ilgili il özel idare bütçesinden ibaresinin iptali istemiyle il özel idareleri tarafından açılan davalarda Danıştay Sekizinci ve Onuncu Daireleri Müşterek Kurulu nun aynı yöndeki kararları temyizen Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca incelenmiştir. Buna göre, dava konusu düzenleme sırasında yürürlükte 12 Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihte genel aydınlatma abone grubu ilçe, belde ve köylerdeki, cadde, sokak ile kamuya ait ücretsiz girilen park ve bahçe gibi halka açık yerlerin aydınlatılmasını kapsamaktaydı. 13 19/02/2003 tarihli ve 25025 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 8

9 olan 13/03/1329 tarihli İl Özel İdaresi Kanunun 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu 14 ile yürürlükten kaldırıldığı; il özel idarelerince sunulan bayındırlık hizmetinden yol, su, kanalizasyon hizmetlerinin anlaşılması gerektiği aydınlatma hizmetinin bu kapsama girmediği; 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve diğer kanunlarda aydınlatma giderlerinin il özel idaresince ödeneceğine dair bir kural bulunmadığı; il özel idarelerinin bahse konu Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Anayasanın 127 nci maddesinde yer alan yerel idarelerin görevlerinin yasayla düzenleneceği ve bu idarelere görevleri ile orantılı gelir yaratacağına ilişkin kuralı da dikkate alarak söz konusu Kararnameyi mevzuata aykırı bularak Müşterek Kurul Kararlarını bozmuştur. Danıştay İdari Dava Dairelerinin içtihadı aynı konuya ilişkin daha sonraki kararlarında 15 da istikrarını korumuştur. Danıştay kararlarının aksine Yargıtay kararlarında ayrıntılı olarak tartışılmamakla birlikte aydınlatma hizmeti belediyeler tarafından sağlanan bir hizmet olarak nitelendirilmiştir 16. Bunun üzerine EPK da 9/7/2008 tarihli 5784 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun(5784 sayılı Kanun) la özellikle genel aydınlatmaya ilişkin farklı bir düzenleme getiren Geçici 17 nci madde eklenmiştir. Bu maddede, aydınlatma yükümlülüğünün kapsamı, aydınlatma payının belirlenmesi, ölçüme ilişkin teknik esaslar ile ödemeye, kesinti yapılmasına, uygulamaya ve denetime ilişkin esas ve usullerin Bakanlık ve Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınmak suretiyle Kurul tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmektedir. Bu çerçevede; 10/07/2009 tarihli ve 27284 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak 01/01/2009 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere Aydınlatma Yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Anılan hüküm ile dağıtım şirketi, dağıtım bölgesinde ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde otoyollar hariç, kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokak aydınlatmasından ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi ve işletilmesinden sorumlu tutulmuştur. Bu tür aydınlatmaya ve trafik sinyalizasyonlarına ait tüketim giderlerinin, 1/1/2009 ila 31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem için Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması öngörülmüştür. Aydınlatma Yönetmeliğinde de dağıtım şirketinin EPK ile getirilen yükümlülüğü tekrar edilmiş ve bu sorumluluğun imar planlarında cadde veya sokak olarak belirlenen meskûn yerlerin tamamını kapsadığı belirtilmiştir. EPLY de EPK ve Aydınlatma Yönetmeliğinde yer alan maddeye aynen yer vermiştir. Ayrıca, genel aydınlatma faaliyeti, dağıtım lisansı tüzel kişilerin dağıtım lisansı kapsamında piyasada yürütebilecekleri faaliyetler arasında sayılmıştır. EPK da kamuya ait park, bahçe, tarihî ve ören yerleri gibi halka açık yerler ile reklam ve benzeri amaçlı panoların genel aydınlatmalarına ilişkin tüketim giderlerinin, ilgisine göre ilgili belediye veya il özel idaresince karşılanması öngörülmüştür. Belediyeler tarafından ödenmeyen bu kapsamdaki genel aydınlatma tüketim giderlerinin, ilgili belediyenin Elektrik 14 04.03.2005 tarihli ve 25745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 15 Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun (DİDDK) 31.05.2007 tarihli ve 2005/2204 E., 2007/1449 K. sayılı kararı; DİDDK nın 03.04.2008 tarihli ve 2007/1703 E., 2008/990 K. sayılı kararı; DİDDK nın 03.04.2008 tarihli ve 2007/1704 E., 2008/1042 K. sayılı kararında da DİDDK aynı gerekçeyle Bakanlar Kurulu Kararnamesindeki dava konusu düzenlemeyi mevzuata aykırı bularak Müşterek Kurulun kararlarını oy çokluğu ile bozmuştur. Karşıoy yazılarında Müşterek Kurulun kararının onanması gerektiği belirtilmiştir. 16 Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 04.03.2002 tarihli ve 2001/12259 E., 2002/2054 E.; 08.10.2002 tarihli ve 2002/7173 E., 2002/9357 K.; 03.05.2007 tarihli ve 2007/1447 E., 2007/3834 K.; 07.10.2008 tarihli ve 2008/7371 E., 2008/9986 K. sayılı kararları, Kazancı Bilişim İçtihat Bilgi Bankası. Bununla birlikte, söz konusu kararlar incelendiğinde aydınlatma hizmetinin belediye hizmeti olduğuna dair hukuki bir gerekçe sunulmadığı, aydınlatmanın yol, su, kanalizasyon hizmetleri yanında bir belediye hizmeti olarak gelişigüzel sayıldığı görülmektedir. 9

10 ve Hava Gazı Tüketim Vergisi ile genel bütçe vergi gelirlerinden belediyelere aktarılan paylardan kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilmesi öngörülmüştür. Aydınlatma Yönetmeliğinde de söz konusu kanuni düzenleme tekrar edilmiştir. Bu kapsamda gerekli sistemlerin, ilgisine göre ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından tesis edilmesi, işletilmesi ve aydınlatma giderlerinin ödenmesi düzenlenmiştir. EPK da güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmalarına ait tüketim giderlerinin, İçişleri Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten, toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelere ilişkin aydınlatma giderlerinin ise Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması belirtilmiştir. Aydınlatma Yönetmeliğinde, güvenlik amacıyla yapılan sınır aydınlatmaları için gerekli sistemlerin İçişleri Bakanlığı tarafından tesis edilmesi, işletilmesi ve aydınlatma giderlerinin ödenmesi öngörülmüştür. Toplumun ibadetine açılmış ve ücretsiz girilen ibadethanelerin içlerinin ve çevrelerinin aydınlatılması için gereken sistemlerin Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından tesis edilmesi, işletilmesi ve aydınlatma giderlerinin ödenmesi düzenlenmiştir. Aydınlatma Yönetmeliğinde, trafik sinyalizasyonu amacıyla tüketilen elektrik enerjisi giderlerinin; belediye sınırları içerisinde ilgili belediye, belediye sınırları dışarısında ilgili il özel idaresi tarafından ödenmesi öngörülmektedir. Bununla birlikte, EPK da açıkça trafik sinyalizasyonlarına ait tüketim giderlerinin, 1/1/2009 ila 31/12/2015 tarihleri arasındaki dönem için Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması öngörülmüştür. Aydınlatma Yönetmeliğinde, organize sanayi bölgesi (OSB) içerisindeki genel aydınlatma yükümlülüğünün OSB tüzel kişiliğine ait olduğu düzenlenmiştir. EPK da her ne kadar buna ilişkin düzenleme bulunmasa da OSB tüzel kişiliklerinin dağıtım lisansı almak suretiyle birer dağıtım şirketi oldukları dikkate alındığında bu düzenlemenin dağıtım şirketlerine genel aydınlatma konusunda yükümlülük yükleyen düzenlemeyle aynı mantık içerisinde düzenlendiği görülmektedir. Sonuç olarak, dağıtım şirketleri, belediyeler, il özel idareleri, İç İşleri Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve OSB tüzel kişilikleri EPK ve yönetmelikle belirlenen alanlarda aydınlatma yükümlüsü olarak düzenlenmişlerdir. Aydınlatma yükümlülüğünün kapsamını aydınlatma için gerekli elektrik enerjisini satın almak, gerekli sistemleri tesis etmek, işletmek ve giderleri ödemek oluşturmaktadır. Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında cadde, sokak aydınlatması dışında kalan yerlerden her birinde aydınlatma tesislerinin inşası, işletilmesi ve bakım-onarımı ile aydınlatma bedelinin ödenmesi yükümlülükleri tek bir kurum veya kuruluşa verilmiştir. Ancak cadde ve sokak aydınlatmasında aydınlatma giderlerinin ödenmesi yükümlülüğü Hazine Müsteşarlığına, diğer yükümlülükleri ifa görevi ise ilgili dağıtım şirketlerine verilerek söz konusu aydınlatma yükümlülüğü iki kurum ve kuruluş arasında paylaştırılmıştır. Ancak 2002/4100 sayılı Kararnameden gelen uygulama alışkanlıkları ve EPK nın öngördüğü genel aydınlatma sisteminin anlaşılamayışı ikincil mevzuatta hatalı düzenlemeler yapılmasıyla sonuçlanmıştır. Bu durumun, kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokak aydınlatmasından kimin sorumlu olduğu ve bu sorumluluğun sonuçları konusunda farklı yorumların yapılmasına ve uygulamada tereddüt ve aksaklıkların yaşanmasına neden olmuştur. 10

11 EPK nın geçici 17 nci maddesi ile genel aydınlatmaya ilişkin getirilmek istenen sistemin özünü kavradığımız takdirde genel aydınlatmaya ilişkin sorunları çözmemiz kolaylaşacaktır. Bu amaçla öncelikle kanun koyucunun söz konusu hükmü kabul etmesindeki iradeyi, maddenin sistematik olarak EPK daki yerini, maddenin lafzını ve son olarak maddenin özündeki amacını tespit etmek gerekir. 5784 sayılı Kanun Tasarısı ile Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından kabul edilen 5784 sayılı Kanun Tasarısı metninde genel aydınlatmaya ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. 5784 sayılı Kanun Tasarısının TBMM Genel Kurul unda görüşülmesi kapsamında TBMM Genel Kurul Tutanaklarında Kanun Tasarısının 9 uncu maddesine genel aydınlatmaya ilişkin hükmün önerge olarak sunulduğu anlaşılmaktadır. Maddeye ilişkin görüşmede geçici madde olması sebebiyle kanun sonunda yer alması önerisi ve ücretsiz girilen ibadethaneyle neyin kastedildiği sorusundan başka tartışma olmadığı ve maddenin aynen oylanarak kabul edildiği görülmektedir. Madde gerekçesi de sadece maddeyle yapılan düzenlemenin bir cümlelik açıklamasını içermektedir. Tutanaklar ve gerekçeden kanun koyucunun bu hükmü düzenleme amacı anlaşılamamaktadır. Genel aydınlatmaya ilişkin madde EPK da bir geçici madde olarak öngörülmüştür. Demek ki, genel aydınlatma giderlerinin Hazine Müsteşarlığı bütçesinden karşılanması sadece 2009-2015 dönemini kapsamakta olup geçici bir uygulamadır. Zira Aydınlatma Yönetmeliğinde, aydınlatma giderlerinin 1/1/2016 tarihinden itibaren ilgili mevzuat hükümlerine göre tahakkuk ve tahsil edileceği öngörülmüştür. Geçici 17 nci madde, Dağıtım şirketi, dağıtım bölgesinde ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde otoyollar hariç, kamunun genel kullanımına yönelik cadde ve sokak aydınlatmasından ve bunlara ait gerekli ölçüm sistemlerinin tesis edilmesi ve işletilmesinden sorumludur. hükmünü içermektedir. Hükümde, dağıtım şirketinin aydınlatma işinden bizat sorumlu olduğu açıkça ifade edilmiştir. Kanun gereği genel aydınlatma tesislerine ilişkin yatırımlar dağıtım şirketi tarafından yapılmaktadır. Bu tesislerin yatırım planları ve bütçeleri dağıtım şirketlerinin yatırım planlarının, bütçelerinin onaylanması kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından onaylanmaktadır. Söz konusu yatırımlar nedeniyle doğan bedeller elektrik dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanmaktadır. 2002/4100 sayılı Kararname ile aydınlatma bedellerinin 2002-2008 yılları arasında ilgisine göre ilgili belediye bütçesinden veya ilgili il özel idaresi bütçesine konulacak ödenekten; EPK ile 2009-2015 yılları arasında ise Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması öngörülmüştür. Ancak yukarıdaki hükmün lafzından genel aydınlatma giderlerinin dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanılmak istenildiği anlaşılamamaktadır. Genel aydınlatmanın doğal tekel niteliğinde bir kamu hizmeti olması, kamu mülkiyetindeki aydınlatma tesisleri vasıtasıyla yapılması ve imar planında yer alan tüm cadde ve sokaklar için yapılması gerekliliği genel aydınlatmaya ilişkin elektrik enerjisi bedeli, aydınlatma tesislerinin tesis edilmesi, işletilmesi, bakım ve onarımı kamu bütçesinde ciddi bir maliyet oluşturmaktadır. 2002/4100 sayılı Kararname gereğince genel aydınlatma giderlerini 11

12 ödemekle yükümlü olan belediyelerin ödemelerde zorlandığına dair yazılı basında haberler bulunmaktadır 17. Bu çerçevede, genel aydınlatma giderlerine ilişkin tahsilâtların yapılamamasının özelleştirmelere olumsuz etkisinin olabileceği değerlendirilerek genel aydınlatma konusunda farklı bir sistem öngörülmüş olabilir. Zira EPK daki söz konusu hüküm 2008 yılında yürürlüğe girmiştir ve elektrik dağıtım şirketlerinin özelleştirmeleri 2009 yılında Başkent Elektrik Dağıtım AŞ(Başkent EDAŞ) nin özelleştirmesiyle başlamış olup bugün Başkent EDAŞ la birlikte 12 elektrik dağıtım şirketinin özelleştirme işlemi tamamlanmıştır. 2002/4100 sayılı Kararname hakkında Danıştay ın verdiği kararlarla il özel idarelerinin aydınlatma konusunda görevsiz olduğunun karara bağlanmasının da Geçici 17 nci maddenin yürürlüğe girmesinde etkisi olabilir. Nitekim o dönemde yaşanan bu gelişmeler üzerine basında aydınlatma giderlerinin dağıtım tarifeleri yoluyla vatandaşlardan alınacağına dair haberler bulunduğu görülmektedir 18. Yukarıdaki yorumlarımızla birlikte değerlendirildiğinde açıkça yazılmamış bulunsa da aslında Geçici 17 nci madde ile getirilmek ve 2016 yılından sonra asıl uygulanılmak istenen sistemin, genel aydınlatma bedellerinin dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanması olduğu kanaatindeyim. Bundan sonraki değerlendirmelerimizin temelini de genel aydınlatma bedellerinin dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanması sistemi oluşturacaktır. 5.1. EPMHY nin Tamamlayıcı İdari İşlem Olarak Uygulanması EPK nın geçici 17 nci maddesinin dördüncü fıkrasında aydınlatma yükümlülüğünün kapsamı, aydınlatma payının belirlenmesi, ölçüme ilişkin teknik esaslar ile ödemeye, kesinti yapılmasına, uygulamaya ve denetime ilişkin esas ve usullerin Bakanlık ve Hazine Müsteşarlığının görüşleri alınmak suretiyle Kurul tarafından yürürlüğe konulacak yönetmelikle düzenlenmesi öngörülmüştür. Bu çerçevede, Aydınlatma Yönetmeliğinde, aydınlatma yükümlülüğüne, sınıflandırma ve aydınlatma değerlerine, bağlantı ve bildirim yükümlülüğüne, aydınlatma giderleri hesabına, denetime, kesinti yapılabilecek hallere, Hazine Müsteşarlığınca yapılacak ödemelere, mevcut aydınlatma tesislerinin standardizasyonu ve aydınlatma tesislerinin devrine ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Bununla birlikte aydınlatmaya ilişkin ödeme bildirimlerinin ne şekilde olacağı, zamanında ödenmeyen aydınlatma borçlarının ne şekilde tahsil edileceği, sayaç kontrolüne ilişkin hususların ne şekilde gerçekleştirileceğine ilişkin düzenlemelere yer verilmemiştir. Bilindiği üzere, 01/03/2003 tarihinde yürürlüğe giren EPMHY nin amacı, dağıtım sistemine bağlanmak isteyen veya bağlı olan tüketiciler ile bu tüketicilere bağlantı anlaşması, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma kapsamında hizmet veren taraflara uygulanacak standart, usul ve esasların belirlenmesi olarak düzenlenmiştir. EPK nın Geçici 17 nci maddesi ile Aydınlatma Yönetmeliğinde düzenlenmesi öngörülen hususlar dışındaki genel 17 http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2010/04/08/sokaklari_hazine_degil_vatandas_aydinlatacak, Erişim tarihi : 10.06.2012; http://www.memurlar.net/haber/48608/, Erişim tarihi:10.06.2012; http://www.haberelektrik.com/haber/2345-tedas-haberleri-sokak-lambasinin-faturasi-tuketiciye.html, Erişim tarihi, 10.06.2012. 18 http://www.sabah.com.tr/ekonomi/2010/04/08/sokaklari_hazine_degil_vatandas_aydinlatacak, Erişim tarihi: 12/02/2012; http://www.finansgundem.com/haber/belediyeler-odeyemedi-fatura-vatandasa-/22707,erişim tarihi:12/02/2012; http://www.zaman.com.tr/haber.do;jsessionid=446ab94e11bb72b1357af6498e6bb5e2?haberno=21413, Erişim tarihi : 12/02/2012. 12

13 aydınlatmaya ilişkin Aydınlatma Yönetmeliğinde düzenlenmeyen konular açısından dağıtım seviyesinden bağlı tüketicilere uygulanan genel düzenleyici işlem niteliğindeki EPMHY deki hükümlerin tamamlayıcı olarak uygulanması gerekmektedir. Zira, Aydınlatma Yönetmeliği, EPMHY ye göre özel nitelikli bir idari düzenleyici işlemdir. Aydınlatma Yönetmeliğinde daha sonra yapılacak değişik ve ek hükümler açısından özel nitelikli ve sonraki tarihli düzenleme olması nedeniyle bu değişik ve ek hükümler uygulanacaktır. 5.2. Bağlantı Anlaşması Sorunu EPMHY de, dağıtım seviyesinden elektrik enerjisi almak isteyen tüketicilerle dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi arasında öncelikle bağlantı anlaşması yapılması daha sonra ise tüketici ile perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi arasında enerji satışına ilişkin perakende satış sözleşmesi yapılması gerektiği düzenlenmiştir. Elektrik piyasası mevzuatında ise dağıtım sisteminde kullanıcı ve müşteri olabilmek için bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmelerinin imzalanması zorunluluğu, aydınlatma kullanıcısının ve müşterisinin kim olduğu noktasında mevzuattan ve aydınlatma faaliyetinin doğal niteliğinden kaynaklanan bazı sorunların yaşanmasına yol açmaktadır. 5.2.a Genel olarak Bağlantı Anlaşması EPMHY ye göre yeni bir tesis veya kullanım yeri için dağıtım sistemine bağlanmak suretiyle elektrik enerjisi temin etmek isteyen gerçek veya tüzel kişinin, bulunduğu dağıtım bölgesindeki dağıtım şirketine, doğrudan veya dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi aracılığıyla, bağlantı başvurusunda bulunması gerekmektedir. Mülk sahibi veya sahipleri veya vekili, mülk kiraya verilmiş ise belgelemesi kaydıyla kiracı bu başvuruyu yapma hakkına sahiptir. Bağlantı için yapılan başvuru, dağıtım şirketi tarafından, dağıtım sisteminin mevcut durumu çerçevesinde genişleme yatırımı veya yeni yatırımın gerekli olması hususları da dikkate alınarak değerlendirilir. Dağıtım sisteminin mevcut durumunun bağlantı için yeterli olması veya yapılan yatırımlarla bağlantı için uygun duruma getirilmesi neticesinde dağıtım şirketi ile başvuru sahibi arasında bağlantı anlaşması imzalanır. Bağlantı anlaşması gerçek veya tüzel kişilerin dağıtım sistemine sürekli veya geçici olarak bağlantı yapmalarına ilişkin koşul ve hükümleri kapsayan anlaşmadır. Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinde kullanıcıların veya dağıtım şirketinin mülkiyeti veya sorumluluğundaki sahalara erişime ilişkin hükümlerin, dağıtım şirketi ile kullanıcı arasında yapılan bağlantı anlaşmasında yer alması öngörülmüştür. Ayrıca, dağıtım şirketi ve kullanıcı tarafından işletme sınırlarında yer alan tesis veya teçhizatın bakım/onarımı, işletilmesi ve korunması ile ilgili olarak yetki ve sorumluluğun hangi tarafta olduğunu belirleyen bir yetki çizelgesinin taraflarca hazırlanması ve bağlantı anlaşmasında belirtilmesi gerekmektedir. Bu çizelgenin tarafların kayıtlarında ve işletme sınırlarındaki yerlerde hazır bulundurulması gerekmektedir. Bu çerçevede, dağıtım tesislerinde arıza, bakım onarım sorumluluğunun tesis mülkiyeti kimde ise ona ait olduğu değerlendirilmektedir. Elektrik piyasasında yer alan gerçek veya tüzel kişilerin; iletim veya dağıtım sistemine bağlanmaları ile iletim veya dağıtım sistemini veya enterkonneksiyon hatlarını kullanmaları halinde TEİAŞ veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi ile imzalamaları gereken bağlantı veya sistem kullanım veya enterkonneksiyon kullanım anlaşmalarına ilişkin usul ve esaslar Bağlantı ve Sistem Kullanım Tebliği kapsamında düzenlenmektedir. Buna göre, 13

14 bağlantı anlaşmaları Kurul tarafından onaylanan standart anlaşmalar olarak düzenlenmiştir. Bu anlaşmaların genel hükümlerinde, Kurul onayı olmaksızın değişiklik yapılamaz. Bağlantı anlaşmasında, bağlantı bilgileri, anlaşma gücü, mülkiyet sınırları, dağıtım şirketi ve kullanıcının karşılıklı yükümlülükleri, erişim ve müdahale hakları, mücbir sebep halleri, kullanıcı bağlantısının veya enerjisinin kesilmesi, dağıtım sisteminden ayrılma, teminatlar, devir temlik rehin, hizmet alımı, cezai şartlar, sona erme, anlaşmazlıkların çözümü ve bildirimler gibi hususlara yer verilmektedir. Bağlantı bilgileri, mülkiyet sınırları çizelgesi, koruma ayarları, devreye alma testleri, iletişim sistemine ilişkin bilgiler, kullanıcının talep kontrolü uygulamalarına ilişkin hak ve yükümlülükleri, teminatlar, kullanıcı değişiklikleri, tadilata ilişkin belgeler bağlantı anlaşmasının eklerini oluşturmaktadır. Dağıtım şirketi ile kullanıcının bu anlaşmanın hükümleri üzerinde mutabakata varamamaları halinde, tarafların, anlaşmazlığın çözümü konusunda EPDK ya yazılı olarak başvuruda bulunma hakkı bulunmaktadır. Anlaşmazlıkların EPDK tarafından çözüme kavuşturulması halinde anlaşmazlıklar hakkındaki Kurul kararları bağlayıcı niteliktedir. Bağlantı anlaşması ile anlaşma gücü kullanımının aşılması tazminat yaptırımına bağlanmaktadır. Bunun yanında bağlantı anlaşması ile dağıtım şirketi ile kullanıcının mülkiyet sınırları belirlenmekte, mülkiyet sınırlarına göre de bakım onarım sorumlulukları belirlenmektedir. Ayrıca aydınlatma tesisleri, bağlantı noktaları ve sayaçlar kayıt altına alınmaktadır. EPMHY ye göre, bağlantı anlaşması olmayan sayaç yasal şekilde tesis edilmemiş sayaç niteliğinde sayılmakta ve kaçak elektrik tüketimine ilişkin hükümlere tabi tutulmaktadır. 5.2.b Genel Aydınlatmaya İlişkin Bağlantı Anlaşması Sorunu Aydınlatma Yönetmeliğinde bu yönetmelik kapsamındaki yerlerin aydınlatılması için sorumlu kişilerce, müstakil bağlantı noktası tesis edilmesi ve ilgili kişi ile dağıtım şirketi arasında bağlantı anlaşması yapılması öngörülmüştür. EPMHY uyarınca bağlantı anlaşmasının dağıtım şirketi ile yapılması öngörüldüğünden genel aydınlatma sorumlusu olarak dağıtım şirketinin kendi kendisiyle bağlantı anlaşması yapması durumu ortaya çıkmaktadır. Faturaların düzenlemesine ilişkin hüküm de gözetildiğinde söz konusu düzenlemenin dağıtım şirketinin kendi kendine bağlantı anlaşması imzalayabileceği ve kendi kendine fatura düzenleyebileceği mantığı ile yapıldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Ancak Borçlar Kanunu nun 1 inci maddesine göre bir sözleşmenin en az iki tarafı bulunması gerektiğinden hukuken bir kişinin kendi kendisiyle sözleşme yapması hukuken mümkün değildir. Bu nedenle, cadde-sokak aydınlatmaları için bağlantı anlaşmalarının yapılıp yapılmayacağı ve yapılacaksa kiminle hangi koşullarda yapılacağı hususunda Aydınlatma Yönetmeliğinde hüküm boşluğu bulunmaktadır. Diğer taraftan, Aydınlatma Yönetmeliğinde, kamunun genel kullanımına yönelik meydan, bulvar, cadde ve sokakların aydınlatılması ile trafik sinyalizasyonlarına ait tüketim giderlerinin belirtilen dönem için ödemeye ilişkin esasların Hazine Müsteşarlığınca belirlenmesi öngörülmüştür. Bu çerçevede, Hazine Müsteşarlığı tarafından Aydınlatma Bedellerinin Dağıtım Şirketlerine Ödenmesine İlişkin Usul ve Esaslar Genelgesi(Genelge) çıkarılmıştır. Karşılaşılan sorunlar ve ihtiyaçlar nedeniyle söz konusu Genelge dönem dönem gözden geçirilerek değişiklikler yapılmaktadır. Ancak 2002/4100 sayılı Kararname 14

15 uygulamasından süregelen alışkanlıklar, Aydınlatma Yönetmeliğinde kullanıcı/aboneliğe ilişkin hüküm boşluğu ve Genelge ile 2010, 2011, 2012 Merkezi Bütçe Kanunlarında faturaların belediyelere veya il özel idarelerine muhatap düzenlenmesinin öngörülmesi söz konusu yerler için aydınlatma yükümlülüğünün belediye veya il özel idarelerine ait olduğu izleniminin oluşmasına ve uygulanmasına neden olmuştur. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nun Kararı ve EPK nın açık hükmü karşısında söz konusu yerlerin aydınlatma yükümlülüğünün dağıtım şirketlerinde olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Aydınlatma bedellerinin asıl olarak dağıtım tarifeleri yoluyla karşılanmasının öngörüldüğü bir sistemde aydınlatma tesisleri için bağlantı anlaşması yapılması zorunluluğu bulunup bulunmadığını değerlendirmek gerekir. Genel aydınlatmaya ilişkin dağıtım şirketinin yükümlülüğü ve dağıtım şirketinin kendi kendisiyle sözleşme yapamayacağı gerçeği de gözetildiğinde Aydınlatma Yönetmeliğindeki diğer aydınlatma yükümleri dışında caddesokak aydınlatmaları için bağlantı anlaşması imzalanmasına yer olmadığına dair istisnai ek bir hüküm getirilmesi önerilebilir. Söz konusu istisnai düzenlemenin EPK nın düzenlemesi doğrultusunda Aydınlatma Yönetmeliği kapsamında yapılması gerekir. Ancak böyle bir istisnai hüküm öngörülse bile özellikle aydınlatmaya ilişkin bağlantı noktaları ve sayaç bilgilerinin tedarik sürekliliği, ticari, teknik kalite unsurları açısından kaydı gerektiğinden bunların kayıt altına alınmasını sağlayan ayrı bir düzenleme gerekmektedir. Genel aydınlatma için diğer bağlantı anlaşmalarından ayrı Kurul onaylı bir bağlantı anlaşması veya bağlantıya ilişkin bilgileri içeren bir tablo veya tutanak doldurulmak suretiyle belirtilen gerekliliğin yerine getirilmesinin uygun olacağı kanaatindeyim. Zira, aydınlatma tesislerinin sui generis hukuki statüsüne ilişkin açıklamalara yukarıda ayrıntılı olarak yer verilmiştir. Genel aydınlatma tesisleri için bağlantı anlaşması yerine geçecek bir belge hazırlanması ihtiyacını açıklığa kavuşturduktan sonra ikincil olarak bu belgenin dağıtım şirketi ile kimin arasında yapılacağı hususunun açıklığa kavuşturulması gerekmektedir. EPMHY de bağlantı anlaşmasının, kullanım yerinin maliki veya kiracısı ile yapılabileceği öngörülmektedir. Bu nedenle, aydınlatma tesislerine ilişkin bağlantı anlaşması yerine geçecek belgenin, tesislerin maliki olan TEDAŞ ile hazırlanması düşünülebilir. TEDAŞ, aydınlatma tesislerine ilişkin bağlantı anlaşması yerine geçen belgenin hazırlanmasına katılsa bile, söz konusu belgeyle işletme hakkı devir sözleşmeleri ve özelleştirmeler kapsamındaki hisse devir sözleşmeleri ile tanınan yetkileri dışında bir yetkiye sahip olamayacaktır. Zira, EPK ile genel aydınlatma tesislerinin tesis edilmesi, işletilmesi ve bakım onarımı dağıtım şirketinin sorumluluğuna verilmiştir. Bir diğer alternatif çözüm olarak, bağlantı anlaşması yerine geçecek belge kiracı yani kullanım yerini fiilen kullanan kişi ile imzalanabilir. Aydınlatma tesisleri kamu tarafından kullanılmakta olduğundan, tek tek gerçek/tüzel kişilerle aydınlatma tesisleri için bağlantı anlaşması yapılması düşünülemez. Genel aydınlatmada, kişilerin faydalanma oranını ölçmek de mümkün değildir. Bu nedenle, bağlantı anlaşması yerine geçecek belge mahalli ve müşterek ihtiyaçları karşılamakla yükümlü olan belediyeler veya il özel idareleri ile imzalanabilir. Ancak 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu nunda ve 5393 sayılı Belediye Kanunu nunda; kamunun genel kullanımına yönelik meydan, bulvar, cadde ve sokakların aydınlatılmasından bu kurumların sorumlu olduğuna ilişkin bir düzenleme yer almamaktadır. Kaldı ki, EPK nın Geçici 17 nci maddesini ekleyen 5784 sayılı Kanun 2008 yılında yürürlüğe girmiş olup 04/03/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ve 13/07/ 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu ndan sonraki tarihli 15

16 Kanun olduğundan lex posterior derogat legi priori (sonraki kanun önceki kanunları ilga eder.) ilkesi gereği uygulanma önceliğine sahiptir. Belediyelerin ve il özel idarelerinin aydınlatmakla sorumlu oldukları yerler EPK ve Aydınlatma Yönetmeliğinde açıkça düzenlenmektedir. Buna göre, ilgili belediye ve il özel idaresi kamuya ait park, bahçe, tarihî ve ören yerleri gibi halka açık yerler ile reklam ve benzeri amaçlı panoların genel aydınlatmalarından ve trafik sinyalizasyonuna ilişkin aydınlatmadan sorumlu tutulmaktadır. Diğer taraftan, aydınlatma sorunlarının yaşanması halinde vatandaşlar tarafından doğrudan başvurulan yerler dağıtım şirketi ile belediyeler ve il özel idareleridir. Genel aydınlatma tesislerine ilişkin bağlantı anlaşması yerine geçecek belgede belediyelerin ve il özel idarelerinin beyanının da bulunması halinde, bu kurumlar da dağıtım şirketi tarafından tutulacak tutanaktaki bilgilerin doğruluğuna tanıklık etmiş olacak ve aydınlatma tesislerine ilişkin verilerin doğru bir şekilde kaydedilmesi sağlanmış olacaktır. Böylece belediyeler ve il özel idareleri görev alanlarındaki yönetim alanlarında kamu düzeninin sağlanmasına katkıda bulunmuş olacaktır. Bağlantı anlaşmasının veya bağlantı anlaşması yerine geçecek belgenin belediyeler ve il özel idareleri tarafından imzalanması halinde genel aydınlatma faaliyetinin hukuki niteliği ve genel aydınlatma tesislerinin hukuki statüsü birlikte değerlendirildiğinde söz konusu idareler aleyhine bir sonuç doğurmayacağı kanaatindeyiz. 5.3 Perakende Satış Sözleşmesi Sorunu Genel aydınlatmaya ilişkin perakende satış sözleşmesi sorununu değerlendirirken EPK ile öngörülen sistemin genel aydınlatma bedellerinin dağıtım tarifeleri yoluyla ödenmesi olduğuna dayanarak açıklamalarda bulunacağız. 5.3.a Genel Olarak Perakende Satış Sözleşmesi EPMHY ye göre perakende satış sözleşmesi imzalanabilmesi için öncelikle bağlantı anlaşması yapılması gerekmektedir. EPMHY de, perakende satış sözleşmesi ile bağlantı anlaşmalarının, Kurum tarafından 01/01/2003 tarihine kadar çıkarılan tebliğde yer alan usul ve esaslara göre düzenlenmesi öngörülmüştür. Bu kapsamda, Elektrik Piyasasında Perakende Satış Sözleşmesi Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ(Tebliğ) de, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişilerce perakende satış sözleşmelerinin düzenlenmesinde ve uygulanmasında uyulması gereken usul ve esaslar belirlenmiştir. Bununla, elektrik piyasasında düzenlemeye tabi tarifeler yoluyla elektrik enerjisi veya kapasite satışı yapılabilmesi için perakende satış sözleşmelerinin imzalanması amaçlanmıştır. Tebliğde, perakende satış sözleşmesinin, perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından tip sözleşme olarak hazırlanması ve internet sayfasında yayımlanması öngörülmüştür. Nitekim, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından hazırlanan tip sözleşme resmi gazetede yayımlanmıştır. Tip sözleşmede; müşterinin adı soyadı, unvanı, adresi, telefon numarası ve vergi kimlik numarası, müşteri numarası, bağlantı anlaşmasında yer alan anlaşma gücü, abone grubu, tarife sınıfı, sayaç ve ölçüm sistemi bilgileri, sözleşmenin tarihi, ödemeye ilişkin bilgiler, güvence bedeline ilişkin bilgiler, tarafların yükümlülükleri, bağlantı anlaşmasında yer alan kullanıcı numarasının yer alması gerektiği belirtilmiştir. 16

17 Ödeme bildirimine esas tüketim dönemi, ödeme bildirimlerinin hazırlanması ve müşteriye tebliği ile ilgili usul ve esasların, zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hükümlerin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma hükümlerine düzenlenmesi öngörülmüştür. Perakende satış sözleşmesinin taraflarını perakende satış lisansına sahip şirket ve müşteri oluşturmaktadır. Perakende satış sözleşmesinin hükümleri taraflar arasında müzakere edilmeksizin perakende satış lisansı sahibi şirketin tek yanlı iradesi ile belirlendiğinden iltihaki sözleşme 19 niteliğine sahiptir. Diğer taraftan perakende satış sözleşmeleri aynı zamanda abonelik sözleşmesi niteliğindedir. Abone sözleşmesinin karşı tarafını sözleşme konusu mal veya hizmeti talep eden gerçek veya tüzel kişi oluşturmaktadır. Abone olarak adlandırılan bu kişinin bu talebini mesleki ve veya ticari olmayan ihtiyaçlarının karşılanması için yapması zorunlu değildir (Ayrancı, 2010:218). Gerçek veya tüzel kişiler, düzenlemeye tabi tarifeler yoluyla elektrik enerjisi veya kapasite almak isteyen gerçek veya tüzel kişi ilgili perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiye perakende satış lisansı sahibi tüzel kişi tarafından belirlenen ve internet aracılığıyla da duyurulan bilgi ve belgelerle birlikte başvuruda bulunur. Bu belgeler arasında başvuru sahibinin kimliğine ilişkin belgelerle, başvuran mülk sahibi ise; tapu kaydı veya mülkiyeti belirleyen belge, mülk sahibi değilse; kira sözleşmesi veya kullanım yerinde oturduğuna dair belge tüm abonelik başvurularında ortak olarak istenen belgeler arasında yer almaktadır. 5.3.b Genel Aydınlatmaya İlişkin Perakende Satış Sözleşmesi Sorunu Genel aydınlatmada, perakende satış sözleşmesini yapmak üzere ilgili şirkete başvurma yetkisinin kimde bulunduğu sorusunu öncelikle yanıtlamak gerekir. Genel aydınlatmaya ilişkin abonelik işlemlerinin yapılmasında sorumlu kurum/kuruluşun tespitinde yapacağımız açıklamalar genel aydınlatmaya ilişkin bağlantı anlaşmasına ilişkin yaptığımız açıklamalarla örtüşmektedir. EPK ile aydınlatma giderlerinin 2009-2015 yılları arasındaki dönemde Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanması öngörülmüştür. Bu durumda Hazine Müsteşarlığının aydınlatmaya ilişkin statüsünün ve sorumluluğunu belirlenmek yerinde olacaktır. Hazine Müsteşarlığının genel aydınlatmaya ilişkin aydınlatma, aydınlatma tesislerinin inşa edilmesi, bakım onarımı, işletilmesi hususlarında bir görevi 19 Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 20.03.1980 tarihli ve 1980/1671 E., 1980/3675 K. sayılı kararı, İltihaki sözleşmeler (Contrada d addesion); bir kamu hizmeti ifa edip hukuken veya eylemli olarak (fiilen) tekel durumu arz eden ve halkın bağlanması gereken (nakliye müesseseleri, elektrik, havagazı ya da PTT, su işletmeleri gibi) teşebbüslere ait formüle edilmiş sözleşmeleri ifade eder. Bu sözleşmelerin ayırıcı tarafı, halkın bunları ya kabul yahut reddedebilmesindedir. Teşebbüsün, yerine getirmekle yükümlü bulunduğu kamu hizmeti gereğince icap, genel ve devamlı bir nitelik taşır, herkes her zaman böyle bir icabı kabul edebilir. Bu itibarla teşebbüs, icabı kabul eden bir özel ya da tüzel kişi ile (eğer o kişi gerekli şartları haiz ise) sözleşme yapmaktan kaçınamaz ve hele tekel durumunun kötü niyetle istismarı niteliğinde şartlar ileri süremez (Dr. H Becker-İsviçre Medeni Kanunu Şerhi-VI. Cilt Borçlar Kanunu-1. Kısım Genel Hükümler-Fasikül 1-Dr. Bülent Olcay çevirisi- Ankara 1967-Sayfa 25, N.44/4). Ayrıntılı bilgi için bkz. Hamide UZBARK, Dogmatik ve Sosyolojik Bakımdan Hususi Hukukta İltihaki Akitler Meselesi, http://auhf.ankara.edu.tr/dergiler/auhfd-arsiv/auhf-1946-03-02-03- 04/AUHF-1946-03-02-03-04-Uzbark.pdf, Erişim Tarihi : 07.07.2012 17

18 bulunmamaktadır. EPK ile Hazine Müsteşarlığına sadece belirtilen dönemde aydınlatma giderlerini ödeme görevi verilmiştir. Bu kavramlara ilişkin tanımlar gözetildiğinde Hazine Müsteşarlığı burada kullanıcı veya abone konumunda da bulunmamaktadır. Hazine Müsteşarlığı burada genel aydınlatma aboneliğine ilişkin perakende satış sözleşmesi kapsamında doğan genel aydınlatma bedeli borcunu asıl borçlu yerine ödemekle kanunen yükümlü kılınmış üçüncü kişi konumundadır. Zira Borçlar Kanununa göre, borcun borçlu tarafından şahsen ifa edilmesi sözleşmede kararlaştırılmamışsa ya da borcun borçlu tarafından ifasında alacaklının bir yararı mevcut değilse borçlu borcu şahsen ifa zorunda değildir (Kılıçoğlu, 2004:404 ve Reisoğlu, 2008:258). Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan ödeme ile asıl borçlu adına tahakkuk eden borç sona ermektedir. Perakende satış sözleşmesi ile genel aydınlatma abonesinin yani asıl borçlunun kim olduğunun belirlenmesi ve bu sözleşme kapsamında abonenin asli edimi olan elektrik enerjisinin bedelini kimin ödeyeceğinin tespiti açısından son derece önemlidir. Zira, EPMHY uyarınca ödeme bildirimleri müşteri adına düzenlemektedir. EPMHY ye göre zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenmesi öngörülmüştür. Aynı hükümler gereğince, perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri (fatura ödemeleri vb.) faturada yer alan son ödeme gününe kadar yapma yükümlülüğü müşteriye aittir. Aydınlatma Yönetmeliğinde aydınlatma giderlerinin dağıtım şirketleri tarafından sorumlu kurum/kuruluş olarak belirlenen OSB tüzel kişiliklerine, belediye veya il özel idarelerine, İç İşleri Bakanlığına, Diyanet İşleri Başkanlığına tahakkuk ettirilmesi öngörülmüştür. Ancak genel aydınlatmaya ilişkin giderlerin asıl yükümlü olarak hangi kurum veya kuruluşa tahakkuk ettirileceği belirtilmemiştir. Ancak Aydınlatma Yönetmeliğinde dağıtım şirketinin, genel aydınlatmaya ilişkin tüketim bilgilerini iller bazında her fatura tahakkuk döneminde Kuruma bildirmesi öngörülmüştür. Kanun la genel aydınlatma yükümlülüğü dağıtım şirketlerine verilmiş olmakla birlikte bağlantı anlaşmasında olduğu gibi dağıtım şirketinin kendi kendine fatura düzenlemesi durumu ortaya çıkmaktadır. Takdir edilir ki bir tüzel kişinin kendi kendine fatura düzenlemesi hukuken mümkün değildir. Bağlantı anlaşmasının mutlaka fiili kullanıcı tarafından yapılma zorunluluğu bulunmamasına rağmen, abonelik işleminin kullanım yerini fiilen kullanan kişi tarafından yapılması gerekmektedir. Zira, müşterinin kendi adına perakende satış sözleşmesi olmadan daha önceki müşteri adına düzenlenen ödeme bildirimlerini ödemek suretiyle elektrik enerjisi tüketmesi usulsüz elektrik enerjisi tüketimi sayılmıştır. Diğer taraftan bağlantı anlaşması yapılmış olan, ancak hiç perakende satış sözleşmesi imzalanmadan elektrik enerjisi tüketilmesi EPMHY kapsamında usulsüz elektrik enerjisi olarak değerlendirilebilir. Bu nedenle, perakende satış sözleşmesini imzalayan hukuki abone ile fiili abonenin aynı kişi olması gerekmektedir. Genel aydınlatma aboneliği başvurusunda ortak abonelik belgeleri yanında abonelik işlemini yaptırabileceğine dair yetki belgesi de istenmektedir. Cadde ve sokak aydınlatmasına bakıldığında ise fiili abonenin aydınlatma lambaları yanarken cadde ve sokakları kullanan dağıtım şirketinin müşterisi olan veya olmayan kişilerden oluşan kamu olduğu anlaşılmaktadır. Kamuyu oluşturan kişilerle cadde-sokak aydınlatması için tek tek abonelik anlaşması yapılamayacağı açıktır. Burada Kanun da açıkça yazılmamış olsa da asıl amacın genel aydınlatma bedellerinin dağıtım tarifeleri yoluyla tahsil edilmesi olduğu önkabulünden hareketle bu bedellerin aslında elektrik müşterilerinin ödediği faturalar yoluyla fiili kullanıcılardan tahsil edilmesi sağlanacaktır. Ancak Aydınlatma Yönetmeliğinde 2015 sonrası genel aydınlatmaya ilişkin uygulamanın ilgili mevzuata göre 18

19 düzenleneceğini öngörmesine rağmen söz konusu ilgili mevzuatın henüz düzenlenip yürürlüğe girmemiş olması da 2015 sonrası için aydınlatma uygulamalarının ne şekilde uygulanacağına dair akıllarda soru işaretleri oluşturmaktadır. EPK da ve Aydınlatma Yönetmeliğinde genel aydınlatma abonesinin hangi kişi olduğu belirlenmemiş olmakla birlikte, Hazine Müsteşarlığı tarafından çıkarılan Genelgede genel aydınlatma tüketim giderlerine ilişkin faturaların il özel idarelerine veya belediyelere muhatap olarak düzenlenmesi öngörülmüştür. Genelge ve 2010 yılından itibaren Merkezi Bütçe Kanunlarında yer alan hükümler yoluyla uygulamada genel aydınlatmaya ilişkin faturaların ilgisine göre ilgili belediyeler ve ilgili il özel idaresine düzenlenmeye başlamıştır. Ancak belediyeler ve il özel idareleri anılan Danıştay Kararında 20 da belirtildiği üzere mahalli idarelerin görevlerinin ancak kanunla belirlenebileceği ve kanunla belediyelere ve il özel idareleri genel aydınlatmaya ilişkin bir görev verilmediği için sorumluluklarının bulunmadığı yönünde itirazlarının bulunduğu, açılan davalardan ve basına yansıyan haberlerden de anlaşılmaktadır. Yukarıda genel aydınlatma konusunda belediyelerin ve il özel idarelerinin sorumluluğu olup olmadığına ayrıntılı olarak değinilmişti. 31/12/2009 tarihli ve 27449 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan, 5944 sayılı 2010 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun E Cetvelinde, Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılacak genel aydınlatma ödemelerine ilişkin 10 uncu maddede belediyelerin ve il özel idarelerinin adı hiçbir şekilde zikredilmemiştir. 31/12/2010 tarihli ve 27802 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan, 6091 sayılı 2011 yılı Merkezi Bütçe Kanununun E Cetvelinin 10 uncu maddesinde, genel aydınlatma giderlerinin ilgili belediye ve il özel idareleri adına Hazine Müsteşarlığı tarafından ödenecek kısmına ait faturaların elektrik dağıtım şirketlerince ilgili belediye ve il özel idarelerine gönderileceği belirtilmektedir. 29/12/2011 tarihli ve 28157 sayılı Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanan, 6260 sayılı 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunun E Cetvelinin 9 uncu maddesinde, Hazine Müsteşarlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanacak genel aydınlatma giderlerine ilişkin faturaların belediye sınırları içerisinde ilgili belediye, belediye sınırları dışarısında ise ilgili il özel idaresi adına düzenlenerek faturaların ilgili dağıtım şirketlerince ilgili belediye ve il özel idarelerine gönderilmesi öngörülmüştür. Ayrıca söz konusu faturaların kontrolünün ilgili belediye veya il özel idaresi tarafından yapılması öngörülmektedir. Bu kontrollerin yapılmasını müteakip ilgili belediye veya il özel idaresi faturaların gerçek değerleri yansıttığına ilişkin onaylı bir belgeyi ilgili dağıtım şirketine teslim etmesi öngörülmüştür. Onay belgesi olmayan genel aydınlatma abonelerinin tüketimlerine ait faturalara ilişkin onay belgesi alınana kadar ilgili dağıtım şirketine herhangi bir ödeme yapılmayacağı belirtilmiştir. Bu kontrollerin yapılmasına ilişkin usul ve esasları İçişleri Bakanlığının görüşlerini alarak belirlemeye Hazine Müsteşarlığının yetkili olduğu belirtilmiştir. Her yıl Bütçe Kanunu ile genel aydınlatmaya ilişkin faturaların ilgisine göre ilgili belediye ve il özel idaresi adına düzenleneceğine dair bir hüküm öngörülerek Anayasanın 127 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen amir hükme uygun olarak mahalli idarelerin genel aydınlatma konusunda bir kanunla görevlendirildiği tezi öne sürülebilir. Ancak Bütçe Kanunu, hukuki mahiyeti bakımından bir kural işlem değil, devlete ve diğer kamu tüzel 20 Bkz.s.9, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu nun (DİDDK) 31.05.2007 tarihli ve 2005/2204 E., 2007/1449 K. sayılı kararı; DİDDK nın 03.04.2008 tarihli ve 2007/1703 E., 2008/990 K. sayılı kararı; DİDDK nın 03.04.2008 tarihli ve 2007/1704 E., 2008/1042 K. sayılı kararında da DİDDK aynı gerekçeyle Bakanlar Kurulu Kararnamesindeki dava konusu düzenlemeyi mevzuata aykırı bularak Müşterek Kurulun kararlarını oy çokluğu ile bozmuştur. Karşıoy yazılarında Müşterek Kurulun kararının onanması gerektiği belirtilmiştir. 19

20 kişilerine kamu harcamalarında bulunmak ve kamu gelirlerini toplamak konusunda belli bir süre için yetki veren bir şart işlemdir. Anayasamızda bütçenin yıllık olması ilkesi kabul edilmiştir. Bütçe Kanunu özel hukuki niteliği dolayısıyle, bu kanuna bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamayacağı gerek 1961(m126) gerek 1982 (m.161) Anayasalarında belirtilmiştir. Şüphesiz bu hüküm, bütçe kanunu ile mevcut kanun hükümlerinde açık veya zımni bir değişiklik yapılmasını veya mevcut kanun hükümlerinin kaldırılmasını da yasaklamaktadır. Anaysa Mahkemesi de çeşitli kararlarında bütçe kanunu ile diğer kanunlarda değişiklik yapılmasını Anayasa ya aykırı bulmuştur. Bununla birlikte bütçe kanunu, denetim rejimi bakımından diğer kanunlarla aynı hükümlere tabi tutulmuştur. Bütçe kanunun şekil ve esas yönünden aykırılığı iddiasıyla diğer kanunlarda olduğu gibi Anayasa Mahkemesine başvurulabilir. (Özbudun, 2009:214,215) Bu nedenle anılan Bütçe Kanunlarına karşı Anayasa Mahkemesinde dava açılmadığı sürece bu kanunlar bir yıllığına da olsa yürürlükte kalmaya, genel aydınlatma bakımından hüküm ve sonuçlarını doğurmaya devam edecektir. Belediyeler ve il özel idarelerinin genel aydınlatma için perakende satış sözleşmelerini imzalamaları halinde ne gibi haklar ve yükümlülüklerle karşılaşacağını ortaya koymak gerekir. Perakende satış sözleşmesinde, perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketinin asli borcu, aydınlatma için gerekli elektrik enerjisinin sunulmasıdır. Bunun yanında dağıtım şirketinin sözleşme şartlarını abone aleyhine değiştirmeme yükümlüğü de bulunmaktadır(ayrancı, 2010:234). Bununla birlikte dağıtım şirketinin kullanım yerinin değişmesi veya perakende satış sözleşmesinin sona ermesi veya sözleşmenin feshi halinde, müşterinin elektrik enerjisi tüketim bedelini ödememesi ihtimaline karşılık olarak, borcuna mahsup etmek üzere güvence bedeli talep etme hakkı bulunmaktadır. Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım şirketinin müşterinin elektriğini kesme zorunluluğu bulunmamakla birlikte kesme hakkı bulunmaktadır. Abonenin ise, aydınlatma için faturada belirtilen bedeli ödeme ve enerjiyi bizzat kullanma(tekrar nakil yasağı) yükümlülüğü bulunmaktadır. Bunun yanında, abonenin kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi tüketiminde bulunmaması gerekmektedir. Sayacın arızalanması veya ölçme hassasiyetinden şüphe edilmesi halinde, müşterinin sayacın kontrolünü talep etme yetkisi bulunmaktadır. Ancak bu durumda oluşan bedellerin müşteri tarafından ödenmesi öngörülmüştür. Hatalı sayaç okunması, yanlış tarife veya yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı veya bedelinin hatalı hesaplanması ya da mükerrer ödeme bildirimi düzenlenmesi gibi haller hatalı ödeme bildirimi olarak kabul edilmektedir. Perakende satış lisansı sahibi tüzel kişiden kaynaklanan hatalı bildirimlere karşı, müşterinin fatura tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içerisinde itiraz etme hakkı bulunmaktadır. Ancak itirazın yapılmış olması ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmamaktadır. Müşterinin Elektrik Piyasasında Dağıtım Sisteminde Sunulan Elektrik Enerjisinin Tedarik Sürekliliği, Ticari Ve Teknik Kalitesi Hakkında Yönetmelik ekinde yer alan TABLO 6 da belirtilen ticari kalite göstergelerinin standart süreler içerisinde yapılmaması halinde belirtilen tazminatları almaya hak kazanacaktır 21. Kesilmiş olan elektriğin yeniden bağlanması için müşterinin mevzuatla öngörülen ödeme yükümlülüklerini yerine getirmesi gerekmektedir. 21 Örneğin, hatalı bildirim itirazının haklı bulunması halinde, itiraza konu tüketim bedeline dair fazla olarak tahsil edilen bedelin üç iş günü içinde tüketiciye veya kullanıcıya iade edilmemesi halinde fazla tahsil edilen bedelin iki katı ve bir ay sonrasından itibaren yasal faizin tazminat olarak ödenmesi öngörülmektedir. 20