DÜNYA ADASI: AVRASYA JEOPOLITIĞI VE BATI NIN



Benzer belgeler
Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Orta Asya daki satranç hamleleri

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

Amerikan Stratejik Yazımından...

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

ULAŞTIRMA 2015: Yatırımlar, Yeni Rotalar ve Trendler. Seray Özkan. Hazar Strateji Enstitüsü Ekonomi Merkezi Hazar Transit Koridoru Platformu

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

Doğudan Batıya...Batıdan Doğuya...İPEK YOLU 2 İPEK YOLU

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

JEOPOLİTİK KAVRAMI VE UNSURLARI

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

KAMU POLİTİKASI BELGELERİ

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ 25. KURULUŞ YILDÖNÜMÜ ZİRVESİ BİLDİRİSİ. (İstanbul, 22 Mayıs 2017)

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

TÜRKİYE - ÇİN STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

ULUSLARARASI ÖRGÜTLER

ULUSLARARASI EKONOMİK KURULUŞLAR (İKT206U)

değildir. Ufkun ötesini de görmek ve bilmek gerekir

2018 / 2019 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSLARI 12. SINIF COĞRAFYA DERSİ YILLIK PLAN ÖRNEĞİ

6. İSLAM ÜLKELERİ DÜŞÜNCE KURULUŞLARI FORUMU

IV. Uluslararası Türk-Asya Kongresi Sonuç Raporu

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT) ve EİT Ticaret ve Kalkınma Bankası

TÜRKİYE - GANA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI: DÜNYADAKİ VE TÜRKİYE DEKİ YERİ VE ÖNEMİ. Düşünce Kuruluşları genel itibariyle, herhangi bir kâr amacı ve partizanlık anlayışı

Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu 28. Toplantısı. Yeni Kararlar

Dış Çevre Analizi. Doç. Dr. Barış BARAZ

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

TÜRK DÜNYASI KIZIL ELMA ÖDÜLLERİ SUNUŞ

European Gas Conference 2015 Viyana

21 NCİ YÜZYILIN EN KAPSAMLI ALTYAPI HAMLESİ: MODERN İPEK YOLU GİRİŞİMİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

RUSYA FEDERASYONU ÜLKE RAPORU

TÜRK-RUS ÝLÝÞKÝLERÝ: SORUNLAR VE FIRSATLAR. Prof. Dr. Ýlter TURAN

Merkez Strateji Enstitüsü. Türkiye-Rusya İlişkileri Mevcut Durumu ve Geleceği

YALOVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS MÜFREDATI

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

COG 446 RUSYA Hafta 2. Rusya: Makro Bir Perspektif

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Ekonomik Entegrasyon, Ülkeler Arası Yakınlaşma (Yakınsama) ve Avrasya Ekonomik Birliği. Ahmet Burçin Yereli*, Mustafa Kızıltan**, Emre Atsan***

Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Moldova, Rusya, Türkiye ve Ukrayna da kamu sektöründe çalışan 20 genç yönetici adayına

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Orta Doğu ve Batı Asya Teşkilatı (UCLG-MEWA)

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ULUSLARARASI STRATEJİK ARAŞTIRMALAR KURUMU

Türkmenistan ata yurdumuz

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

21. YÜZYILDA TEMEL RİSKLER KÜRESEL EKONOMİYİ ROTASINDAN ÇIKARABİLECEK 10 BÜYÜK TEHLİKE

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi. Uluslar arası İlişkiler Bölümü

TÜRK-ARAP SERMAYE PİYASALARI FORUMU 2013 TÜRKİYE

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

İSLAM İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI (İİT) GENEL SEKRETERİ SAYIN YOUSEF BIN AHMAD AL-OTHAIMEEN İN İİT. EKONOMİK ve TİCARİ İŞBİRLİĞİ DAİMİ KOMİTESİ (İSEDAK)

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

TÜRKİYE DE TIBBİ CİHAZ SEKTÖRÜNÜN GELİŞİMİ VE SAĞLIK SİSTEMİNE ETKİSİ ÇALIŞTAYI 16 MAYIS 2017 BERA OTEL, ANKARA PROGRAM

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

İş Yeri Hakları Politikası

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

izlenmiştir. Çin Halk Cumhuriyeti 1949 yılında kurulmuştur. IMF'ye bağlıbirimler: Guvernörler Konseyi, İcra Kurulu, Geçici Kurul, Kalkınma Kurulu

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

TÜRKİYE - KATAR STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

Jeopolitik (INT 312) Ders Detayları

TOPLAM 30 TOPLAM 30 TOPLAM 30

ÖMER FARUK BACANLI. DTD Genel Sekreteri 10 Eylül 2015

DAHA İTİBARLI BİR MESLEK İÇİN GÜMRÜK MÜŞAVİRLERİ ETİK STANDARTLARI


Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

ÖZETLER VE ANAHTAR KELİMELER

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

AZERBAYCAN MİLLİ GÜVENLİK STRATEJİSİ BELGESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

TÜRKĠYE LOJĠSTĠK PERSPEKTĠFĠNDE HATAY. Cavit UĞUR UTĠKAD Genel Müdürü

Atatürk ün Dış Politika Stratejisi: Hedefler ve Prensipler

KITASINDA ETKİN BÖLGESİNDE LİDER ÖNSÖZ

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

EKONOMİK DEĞERLENDİRME ANKET SONUÇLARI OCAK 2012

İÇİNDEKİLER. Önsöz... Şekiller ve Tablolar Listesi... xii 1. BÖLÜM ENTEGRASYON VE ENTEGRASYONUN ETKİLERİ

Bölüm 3. Dış Çevre Analizi

Transkript:

KİTAP İNCELEMESİ NIHAT ÇELIK 100 DÜNYA ADASI: AVRASYA JEOPOLITIĞI VE BATI NIN KADERI NIHAT ÇELIK Kadir Has Üniversitesi

Avrasya daki güçler ile Batı rejimleri arasında, amacı Avrasya nın nispeten el değmemiş enerji ve maden kaynaklarını denetim altına almayı amaçlayan ilan edilmemiş bir savaş çoktan beridir sürmektedir. AVRASYA YA MÜDÂHIL OLUP OLMAYACAĞI YA DA BUNU NASIL YAPACAĞI, BATI NIN VARLIĞINI SÜRDÜRMESIYLE ILGILI BIR SORUDUR. Dünya Adası (The World Island), Batı daki karar alıcıların, politikacıların, akademisyenlerin ve kamuoyunun, Avrasya ya dair ilgilerini arttırmayı ve Batı daki demokratik rejimlerin varlıklarını sürdürebilmek için Avrasya daki otokratik rejimlerle, yani yazarın ifadesiyle İntikamcı Ayı (Rusya) ve Yükselen Ejder (Çin) ile girecekleri mücadelede, Avrasya nın jeopolitik öneminin altını çizmeyi amaçlamaktadır. Soğuk Savaş sonrası dönemin aşırı iyimserlik ortamında kabul gören Tarihin Sonu ya da Jeopolitiğin Sonu gibi tezlerin tam aksine; yazar, gayet gerçekçi ve açık bir dil kullanarak, Batı ülkelerinin Avrasya daki girişimlerinin başarısızlığa uğramasının demokrasi ve özgürlüğün geleceği açısından doğuracağı olumsuz sonuçlar hakkında kesin uyarılarda bulunmaktadır. Yazara göre, Avrasya daki güçler ile Batı rejimleri arasında, amacı Avrasya nın nispeten el değmemiş enerji ve maden kaynaklarını denetim altına almayı amaçlayan ilan edilmemiş bir savaş çoktan beridir sürmektedir ve Batı rejimlerinin kaderi, Avrasya kıtasında atacakları ya da atmayacakları adımlar tarafından belirlenecektir. Rusya ve Çin, Avrasya da yer alan daha küçük devletler üzerinde tahakküm kurarak nüfuz alanları oluşturmaya çalışmaktadır ve bundaki amaçları da bölgeden Batı etkisini tümüyle ortadan kaldırmaktır. Ancak bu mücadelenin doğası, Soğuk Savaş dönemindeki Süper Güçler arası rekabetten farklıdır. Askeri güçten veya bu gücün kullanılma ihtimaline dayanan tehditlerden ziyade, ekonomik araçlar ve siyasi manevralar bu mücadelede öne çıkan araçlardır. Jeopolitik Teoriler in revaç gördüğü döneme bir geri dönüşün işaretlerini veren kitapta; yazar öncelikle yirminci yüzyılda etkili olan Alfred T. Mahan ın Deniz Gücü Teorisi, Sir Halford Mackinder in Kalpgâh (Heartland) Teorisi, Nicholas J. Spykman in Kenar Kuşak (Rimland) Teorisi, Josef Pilsudski nin Promethecilik (Prometheism) İki Deniz Arası (Intermarum) Konsepti ve George Kennan ın Çevreleme Teorisi gibi teori ve doktrinleri, tarihi bir perspektiften dikkatli bir şekilde incelemektedir. Ancak Petersen bununla da yetinmeyerek, bu önemli teorilerin ve doktrinlerin günümüzün teknolojik, siyasi, ekonomik, demografik ve askeri gelişmeleri ışığında önemini faydalı bir analize tâbi tutmaktadır. Tarihi gelişmelerle kanıtlanmış bu teorilerin öne sürdüğü jeopolitik ilkeleri ve fikirleri bir araya getirmek suretiyle, Avrupa-Atlantik Konse- 101 HAZAR RAPORU, YAZ 2013

NIHAT ÇELIK 102 yi ndeki karar alıcılara ve onların Avrasya daki müttefiklerine somut siyasi tavsiyeler sunmaktadır. Yazarın bakış açısını büyük ölçüde şekillendiren en önemli teori, Sir Halford Mackinder in Kalpgâh (Heartland) Teorisi dir. Yazar, strateji oluştururken coğrafyayı sabit bir veri olarak kabul etmektedir. Coğrafyanın aksine; nüfus, üretim, askeri güç gibi faktörler zaman içinde değişebilmektedir, bu yüzden söz konusu faktörler değişken veriler olarak kabul edilmektedir. Avrasya tarihini yakından inceleyen Mackinder in ulaştığı sonuca göre, tarih boyunca Hunlar dan başlamak üzere Avrasya da doğudan batıya yönelen işgal girişimleri daima başarılı olurken, batıdan doğuya yönelen işgal girişimleri Büyük İskender, Napoleon BU ORTAMDA, ÇIN IN GELIŞMEKTE OLAN ÜLKELER IÇIN ALTERNATIF BIR EKONOMIK GEÇIM KAYNAĞI HALINE GELMESI RISKI BULUNMAKTADIR. Bonaparte ve Adolf Hitler örneklerinin gösterdiği üzere başarısız olmaktadır. Bu başarısızlığın esas sebebi, coğrafyada yatmaktadır: Baltık Denizi ile Karadeniz arasındaki kıstaktan itibaren başlayan ve doğuda Pasifik Okyanusu kıyılarına kadar ulaşan Pivot Alan veya Kalpgâh (Heartland), dünya üzerindeki en büyük doğal kale niteliğine sahiptir. Kuzeyde gemilerin seyrüseferini engelleyen Kuzey Buz Denizi ile çevrili olan Kalpgâh, diğer taraflardan da çöller ve aşılması zor dağ sıraları ile çevrilidir. Dünya üzerindeki önemli suyollarını, geçitleri ve deniz üslerinin denetimini elinde tutan bir deniz gücünün uluslararası nüfuza sahip olabileceğini iddia eden Amiral Alfred Mahan ın Deniz Hâkimiyet Teorisi nin aksine, Mackinder; deniz güçleri tarafından ulaşılması mümkün olmayan Heartland i elinde tutan bir kara gücünün, Dünya Adası nı (Asya, Avrupa ve Afrika nın birleşiminden meydana gelen, birbirine bağlı okyanuslarla çevrili mega kıta Eski Dünya yı) ele geçirmek suretiyle okyanusları denetimi altına alacağını öne sürmüştür. Bu görüşe dayanan Mackinder, ünlü sözünü söylemiştir: Doğu Avrupa ya hükmeden aynı zamanda Kalpgâh a da hükmeder; Kalpgâh a hükmeden aynı zamanda Dünya Adası na da hükmeder ve Dünya Adası na hükmeden Dünya ya hükmeder. Mackinder tarafından geliştirilen bu teori, daha sonra Karl Haushofer in Yaşam Alanı (Lebensraum) Tezi nin ve Nazi Almanyası nın politik düşüncelerinin temellerini oluşturarak, sonraki yıllarda görülen tarihsel gelişmelerle desteklenmiştir. Aynı şekilde, Sovyetler Birliği ni Mackinder in İç Hilal i (Inner Crescent) ya da Nicholas Spykman ın Rimland i (Kenar Kuşak) dışında tutarak durdurmayı hedefleyen George Kennan ın Çevreleme Doktrini de, Mackinder in attığı sağlam temeller üzerine kurulmuştur. Fakat yazara göre günümüzün daha büyük tehditleri karşısında, Kennan ın Çevreleme Doktrini yeterli olmaktan uzaktır. Çevreleme Doktrini mevcut durumda Batının konumunu sürdürmesi için uygulanması zorunlu asgari standartları içermektedir. Bu sebeple Petersen, I. Dünya Savaşı sonrasında Polonya nın Devlet Başkanı Joseph Pilsudski tarafından geliştirilen ve iki savaş arası dönemde Rusya yı dengeleyebilmek için Baltık Denizi nden Karadeniz e kadar uzanan sahada,

yani Polonya dan Azerbaycan a kadar olan sahada yer alan devletlerin bir konfederasyon kurulmasını öngören Promethecilik (Prometheism) ve İki Deniz Arası (Intermarum) konseptlerini gündeme getirmektedir. Yazar; Avrasya da Rusya ve Çin hakimiyetinde olan Ortak Güvenlik Antlaşması Teşkilatı (Collective Security Treaty Organization) ve Şangay İşbirliği Teşkilatı (Shanghai Cooperation Organization) gibi bölgesel kuruluşlar, enerji ve ulaşım projeleri ve silahlanma projeleri gibi farklı konulara temas ederek, Avrasya nın mevcut durumu hakkında kapsamlı bir resim sunmaktadır. Yazara göre, 2008 yılındaki Rusya-Gürcistan Savaşı, Avrasya nın yakın tarihinde çok önemli bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Çünkü bu savaş bölgedeki tüm siyasi hesapları değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda Avrasya da yer alan ve demokrasi, özgürlük ve serbest-pazar ekonomisi gibi evrensel değerleri destekleyen Batı odaklı ülkelere yönelik açık bir mesaj da içermiştir. Her ne kadar ikili ilişkilerinde bazı sorunlar yaşasalar da ORTAYA ÇIKAN GERÇEKLIK ŞUDUR KI, UKRAYNA, BATI EN- TEGRASYONUNUN AVRASYA DA DEVAM ETMESI IÇIN PEK FAZLA GEREKLI DEĞILDIR. ve bölgeye yönelik farklı hedefleri olsa da Çin ve Rusya, bölgedeki Batı nüfuzunu kırmak için birlikte hareket etmektedir. Bu amaç; ortak tatbikatlar düzenleyerek ve Birleşmiş Milletler den bölgesel barışı koruma görevleri için yetki isteyerek Ortak Güvenlik Antlaşması Teşkilatı nı adeta Avrasya nın NATO su haline getirme girişimlerinden de anlaşılabilir. Kuşkusuz bu mücadelenin arkasında zengin enerji kaynaklarını ve bu kaynakların dünyaya aktarılmasında kullanılacak transit koridorları denetim altına alma amacı yatmaktadır. Rusya her ne kadar enerji kaynakları bakımından zengin bir ülke olsa da, bölgedeki diğer ülkelerin kaynakları ve geleceğin enerji projeleri üzerinde söz hakkı elde ederek bölgesel bir enerji tekeli haline gelmeyi ve bu tekeli bir siyasi araç olarak kullanmayı amaçlamaktadır. 103 HAZAR RAPORU, YAZ 2013 Yüksek büyüme hızını orta ve uzun vadede sürdürmek isteyen Çin ise, enerji ve diğer doğal kaynaklar bakımından bir güvensizlik içinde olduğundan, Rusya ile işbirliği yaparak, yazarın ifadesiyle, Avrasya ülkelerinin yağmalanmasına katılmaktadır. Çin, yürütmekte olduğu kapsamlı deniz donanması ile silanlanma projesinden de anlaşılacağı üzere, ulaştığı zenginliği askeri güce ve askeri kapasiteye dönüştürmektedir. Bu değerlendirmelerden sonra yazar, Rusya ve

NIHAT ÇELIK 104 21. YÜZYIL AVRASYA JEOPOLITIK STRATEJISI, AVRASYA DA GEÇMIŞTE HIÇ OLMADIĞI KADAR YÜKSEK ORANDA BATI VARLIĞINI SAVUNMAKTADIR. Çin arasında yer alan Avrasya ülkelerini, nüfus, ekonomi, siyasi yönelim gibi alanlarda sayısal veriler ışığında değerlendirerek, her ülkenin zayıf ve güçlü yanlarını -incelemektedir. Yazar, daha sonra kitabının esas konusunu teşkil eden 21. Yüzyıl Avrasya Jeopolitik Stratejisi ni ortaya koymaktadır. Bu noktada, yukarıda ele alınan jeopolitik teorileri bazen aynen kullanarak, bazen ise mevcut siyasi ve ekonomik gelişmeler doğrultusunda güncelleyerek stratejisinin temeline oturtmaktadır. Bu strateji kapsamında karar-alıcılara, ancak ve ancak bölgede kararlılık ve uzun vadeli bağlılık ile başarıya ulaşabilecek bir reçete sunmayı hedeflemektedir. Üç kollu bir politika önermektedir: Bağımsızlık, Entegrasyon ve Kurumlar. İlk aşamada, siyasi, ekonomik ve kültürel araçlar kullanılarak, Avrasya devletlerine daha fazla politika seçeneği sunarak Rusya ve Çin e bağımlılıkları azaltılmalıdır. İkinci olarak AB nin katılımı ve Kuzey Dağıtım Ağı (Northern Distribution Network) ve Modern İpek Yolu (Modern Silk Road) gibi ulaştırma projeleri yoluyla, Trans-Avrasya ticareti canlandırılmalıdır. Deniz yolu taşımacılığı ile karşılaştırıldığında, kara yoluyla yapılacak ticaret gerek fiyat gerekse süre bakımından daha avantajlıdır. Fakat bu noktada Avrasya ülkelerinde yürürlükte olan katı gümrük rejimleri; bölgeyi dünyaya bağlayacak, ticareti, kalkınmayı, istikrarı ve bölgesel entegrasyonu teşvik ederek Çin ve Rusya tekelinin kırılmasını sağlayacak ticaret yollarının gelişimini baltalamaktadır. Bu yüzden öncelikli olarak gümrük rejimleri ticareti kolaylaştıracak şekilde değiştirilme- Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Jintao

lidir. Ayrıca, bu ulaştırma altyapıları hayata geçirilirken büyük miktarda yatırıma ihtiyaç duyulacaktır ve ilk aşamalarda bu yatırımlara ABD tarafından destek verilmelidir. Üçüncü olarak, Avrasya ülkelerini doğrudan yabancı yatırımlar için cazip hale getirecek olan kurumsallaşma çabalarına destek verilmesinde ve iyi yönetişim ile hukukun üstünlüğü gibi küresel değerlerin geliştirilmesinde AB, NATO ve OSCE, Avrupa Konseyi gibi Batılı kurumlara önemli görevler düşmektedir. Fakat bu kurumların Avrasya daki girişimlerinde görevlerini layıkıyla yerine getirebilmeleri için, söz konusu kurumlarda bazı reformlar yapılmalı ve etkili mekanizmalar geliştirilmelidir. Yazar, Batılı ülkeler arasındaki uyuma büyük önem vermektedir. Yazara göre, eğer Avrupa-Atlantik topluluğundaki ülkeler, Almanya nın Nordstream Boru Hattı Projesi nde Rusya ile yaptığı gibi, tek başlarına hareket ederlerse, bu durum ancak Avrasya nın otokratik ve merkantilist güçlerinin elini kuvvetlendirecektir. Sonuç olarak, Alexandros Petersen in çalışması bir yandan Avrasya siyaseti hakkında kapsamlı bir resim sunmakta, güncel gelişmeleri ve trendleri değerlendirmekte, diğer yandan ise gelecek için belli senaryolar geliştirmekte ve politika önerileri getirmektedir. Bu bakımdan, Yeni Büyük Oyun un dinamiklerinin anlaşılabilmesi adına faydalı olacak bir eserdir. 105 HAZAR RAPORU, YAZ 2013