Benzer belgeler
En çok kullanılan ingilizce kelimeler

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

1. A lot of; lots of; plenty of

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

A mysterious meeting. (Esrarengiz bir toplantı) Turkish. List of characters. (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Prepositions of place and direction. Yer ve yön gösteren edatlar. (ilgeçler) Where is Mary? Mary nerede? She is in the kitchen. O mutfakta.

MESOS (Merkezi Sistem Ortak Sınav) PRACTICE TEST 1

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

Lesson 12 Personal Appearance Kişisel Görünüm

BBC English in Daily Life

2. SINIF İNGİLİZCE DERSİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI TÜM ÜNİTELERİ VE KONULARI KAPSAYAN TARAMA TESTİ

UNIT 4 MY DAILY ROUTINE BOOKLETS

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

A) Please come in. B) Quiet, please. C) Clean the board, please. D) Turn off the light, please. Sargın Test 4. Sınıf

BBC English in Daily Life

UNIT 5 AT THE FAIR BOOKLETS

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

M.E.B. ENG-4 Ünite-2 STUDENTS-4 UNIT-2 My Classroom ( Sınıfım ) Classroom Language ( Sınıf Dili )

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

GENİŞ ZAMAN SIMPLE PRESENT TENSE

Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not

18- UNİTE

TEOG 1. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR İNGİLİZCE DERSİ BENZER SORULARI

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 6

Blood: Kan Flow: Düşmek, akmak Flesh: Et, ten Steel: Çelik. Dry: Kurumak Colour: Renk Evening: Akşam Sun: Güneş

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz)

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

Travel General. General - Essentials. General - Conversation. Asking for help. Asking if a person speaks English

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

mum dad grandpa grandma cousin aunt uncle boy girl man woman

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

How many - How much - some - any- a few - much - a little - only a few - a lot of

Cases in the Turkish Language

İNGİLİZCE FİİLLER KELİME Build OKUNUŞU. biıld ANLAMI YAPMAK, İNŞA ETMEK

4. S n f. Bu konuflman n geçti i resim afla - dakilerden hangisidir? name is Engin. Konuflmay resme göre tamamlayan ifade afla dakilerden hangisidir?

DECEMBER 6 YRS

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

Travel Getting Around

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.


Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

TOO ENOUGH. Aşırı, çok fazla yeterli, yeterince, yeteri kadar

BBC English in Daily Life

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

DENEME SINAVLARI.

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

Lesson 11 Weather and Seasons Hava Durumu ve Mevsimler

Ünite 5. Hungry Planet. Ortak Dersler. İngilizce II. Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI YARIMBAĞ İLKOKULU 3/ A SINIFI İNGİLİZCE DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

Industrial pollution is not only a problem for Europe and North America Industrial: Endüstriyel Pollution: Kirlilik Only: Sadece

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

VOCABULARY LIST. late. leave. : ayrılmak, terk etmek call. listen. : dinlemek cartoon. live. : yaşamak chat. lunch. : öğle yemeği chess. marble.

MART BÜLTENİ 4-5 YAŞ/2.KUR MARCH BULLETIN

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

bab.la Cümle Kalıpları: Kişisel Dilekler İngilizce-İngilizce

Present continous tense

NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ UNIT 4. A Plural Nouns (Regular / Irregular) 1 B This / That / These / Those 3 C Have Got & Has Got 5

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati)

JUNIOR KINDERGARTEN İSTEK Private Barış Kindergarten Newsletter December 2013 Age 5

YABANCI DİL I Okutman Derya KOCAOĞLU

Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri.

9. DERS ÇEVİRİ METİNLERİ VE ÇEVİRİLERİ. Careless Whisper (Kayıtsız Fısıltı) George Michael. I feel so unsure. Unsure: Emin olmamak, belirsiz olmak

Put on make-up: Makyaj yapmak Brush: Taramak Long: Uzun. Then: Sonra Ask: Sormak Look: Görünmek All right: İyi

Transkript:

İNGİLİZCEDE SIK KULLANILAN 2000 KELİME BEKİR SAMİ DİLMAN ability about above abroad absence absent accept acceptable accident accordance according according to account ache acid across act action active activity actor actress actual add addition address adjective admiration admire admit admittance adult advance advantage adventure adverb advertise advertisement advice advise affair afford afraid after afternoon afterwards again against age ago agree agreement ahead aim air aircraft airforce airport alcohol alike alive all allow almost alone along aloud alphabet already also although altogether always among amount amuse yetenek ile ilgili yukarıdaki yurtdışında yokluğunda yok kabul etmek kabul edilebilir kaza uyum göre -e göre hesap ağrı asit karşıya hareket etmek eylem etkin etkinlik aktör aktris gerçek eklemek ayrıca adres sıfat hayranlık hayran olmak itiraf etmek kabul yetişkin gelişmek avantaj macera belirteç reklam yapmak reklam tavsiye etmek tavsiye ilişki parası yetmek korkmak sonra öğleden sonra daha sonra tekrar karşı yaş önce kabul etmek anlaşma ileride amaçlamak hava uçak hava kuvvetleri havalimanı alkol benzer canlı hepsi izin vermek hemen hemen yalnız boyunca yüksek sesle alfabe zaten aynı zamanda -e rağmen birlikte daima arasında miktar eğlendirmek amusement amusing an ancient and anger angle angry animal ankle annoy annoyance another answer ant anxiety anxious any anyhow anyone anything anywhere apart apparatus appear appearance apple appoint approval approve arch area argue argument arm armor arms army around arrange arrangement arrival arrive art article artificial as ash ashamed aside ask asleep association at atom attack attempt attend attendance attention attract attractive aunt autumn average avoid awake away awkward baby back background backward backwards bacteria bad eğlence eğlenceli bir antik ve öfke açı öfkeli hayvan ayak bileği rahatsız olmak sıkıntı başka cevap karınca anksiyete endişeli herhangi biri hernasılsa herhangi biri herhangi bir şey herhangi bir yer apart cihaz görünür görünüm elma tayin onay onaylamak kemer alan iddia argüman kol zırh silah ordu civarında düzenlemek aranjman varış arrive sanat makale yapay gibi kül ashamed bir kenara sormak uykuda dernek -de, -da atom saldırmak denemek devam etmek devam dikkat çekmek çekici teyze sonbahar ortalama sakınmak uyanık uzakta hantal bebek arka arka plan geri geriye doğru bakteri kötü bag bake balance ball banana band bank bar bare barrel base basket bath bathe battle be beak beam bean bear beard beat beautiful beauty because become bed bee beer before beg begin beginning behave behavior behind belief believe bell belong below belt bend beneath berry beside besides best better between beyond bicycle big bill bind bird birth birthday bit bite bitter black blade blame bleed bless blind block blood blow blue board boat body boil bomb çanta fırında pişirmek denge top muz band banka bar çıplak varil üs (askeri) sepet banyo yıkanmak savaş olmak gaga kiriş fasulye taşımak sakal dövmek güzel güzellik çünkü olmak yatak arı bira önce dilenmek başlamak başlangıç davranmak davranış ardında inanç inanmak çan ait olmak aşağıda kemer bend altında dut yanında üstelik en iyi daha iyi arasında ötesinde bisiklet büyük fatura bağlamak kuş doğum doğum günü parça ısırmak acı siyah bıçak yüzü suçlama kanamak kutsamak kör blok kan üflemek mavi pano tekne vücut kaynatmak bomba 1

2 bone book boot border born borrow both bottle bottom bowels bowl box boy brain branch brass brave bread breadth break breakfast breast breath breathe breed brick bridge bright bring broad broadcast brother brown brush bucket build building bullet bunch burial burn burst bury bus bush business busy but butter button buy by cage cake calculate calculator call calm camera camp can candle cap capital captain car card cardboard care careful careless carriage carry cart case castle kemik kitap çizme sınır doğmak borç almak her ikiside şişe alt kalın bağırsak kase kutu erkek çocuk beyin şube pirinç cesur ekmek genişlik ara vermek kahvaltı göğüs nefes nefes almak doğurmak tuğla köprü parlak getirmek geniş yayın yapmak erkek kardeş kahverengi fırça kova inşa etmek bina mermi demet mezar yanmak patlamak gömmek otobüs çalı iş meşgul ancak tereyağı düğme satın almak tarafından kafes kek hesaplamak hesap makinesi çağırmak sakin kamera kamp yapabilmek mum kap sermaye kaptan araba kart karton ilgilenmek dikkatli dikkatsiz vagon taşımak at arabası olay kale cat catch cattle cause cell cement cent center centimeter central century ceremony certain chain chair chairperson chalk chance change character charge charm chase cheap cheat check [cheque] cheek cheer cheerful cheese chemical chemistry chest chicken chief child childhood children chimney chin chocolate choice choose church cigarette cinema circle circular citizen city civilization claim class clay clean clear clerk clever cliff climb clock clockwork close cloth clothes clothing cloud club coal coast coat coffee coin cold collar collect kedi yakalamak sığır neden hücre çimento yüzde merkezi santimetre orta yüzyıl tören kesin zincir sandalye başkan tebeşir şans değiştirmek karakter görevlendirmek çekicilik kovalamak ucuz dolandırıcı kontrol [çek] yanak neşelendirmek neşeli peynir kimyasal kimya göğüs tavuk baş çocuk çocukluk çocuklar baca çene çikolata seçim seçmek kilise sigara sinema daire dairesel vatandaş şehir medeniyet iddia etmek sınıf kil temiz temizlemek memur akıllı uçurum tırmanmak saat saat mekanizması kapatmak bez elbise giyim bulut klüp kömür sahil mont kahve sikke soğuk yaka toplamak college color comb combination combine come comfort comfortable command committee common companion company compare comparison compete competition competitor complain complaint complete compound computer concern concerning concert condition confidence confident confuse connect conscience conscious consider consist of consonant contain contents continue continuous contract control convenient conversation cook cool copper copy cord corn corner correct cost cotton cough could council count country courage course court cover cow coward cowardly crack crash cream creature creep cricket crime criminal crop cross kolej renk tarak kombinasyon birleştirmek gelmek konfor rahat komuta etmek komite ortak arkadaş şirket karşılaştırın karşılaştırma rekabet etmek rekabet rakip şikayet etmek şikayet tamamlamak bileşik bilgisayar ilgi - ile ilgili konser durum güven emin şaşırtmak bağlamak vicdan bilinçli düşünün -den oluşmak ünsüz (ses) içermek içerik devam sürekli sözleşme kontrolü uygun konuşma pişirmek serin bakır kopya kablos mısır köşe doğru maliyet pamuk öksürük yapabilmek konsey saymak ülke cesaret ders mahkeme kapak inek korkak korkakça çatlamak ezmek krem yaratık sürünmek kriket suç suçlu ürün çapraz

3 crowd cruel cruelty crush cry cultivate cup cupboard cure curl current curse curtain curve custom customer cut cycle daily damage dance danger dangerous dare daring dark date daughter day dead deal dear death debt decay deceit deceive decide decimal decision declaration declare decorate decoration decrease deep deer defeat defend defense degree delay delicate delight deliver demand department depend dependent depth descend describe description descriptive desert deserve desirable desire desk destroy destruction detail determination determined develop devil kalabalık zalim zulüm ezmek ağlamak yetiştirmek fincan dolap tedavi kıvırmak geçerli lanet perde eğri özel müşteri kesmek döngüsü günlük zarar dans tehlike tehlikeli cesaret etmek cesur koyu tarih kız çocuk gün ölü anlaşmak sayın ölüm borç çürüme kandırma aldatmak karar ondalık karar bildirge ilan süslemek dekorasyon azalmak derin geyik yenilgi savunmak savunma derece gecikme narin delight teslim talep departmanı bağlı bağımlı derinlik alçalma tarif açıklamalar tanımlayıcı çöl hak arzu arzu etmek büro yok imha detay belirlenmesi belirlenir geliştirmek şeytan diamond dictionary die difference different difficult difficulty dig dinner dip direct direction dirt dirty disappoint discourage discouragement discover discovery dish dismiss distance distant ditch divide division do doctor dog dollar door doorway dot double doubt down drag draw drawer dream dress drink drive drop drown drug drum drunk dry duck dull during dust duty each eager ear early earn earth east eastern easy eat edge educate education effect effective effort egg eight eighth either elastic elbow elmas Sözlük ölmek fark farklı zor zorluk kazmak akşam yemeği batırmak (suya) doğrudan yön kir kirli şaşırtmak vazgeçirmek cesaretini kırma keşfetmek keşif tabak görevden atmak mesafe uzak hendek bölmek bölünme yapmak doktor köpek dolar kapı kapı yolu nokta çift şüphe aşağı sürüklemek çekmek çekmece rüya elbise içmek sürmek düşürmek bastırmak uyuşturucu davul sarhoş kurutmak ördek mat sırasında toz görev her bir istekli kulak erken kazanmak dünya doğu doğu kolay yemek yan eğitmek eğitim etkisi etkili çaba yumurta sekiz sekizinci her iki elastik dirsek elect election electric electricity elephant else employ employer employment empty enclose enclosure encourage encouragement end enemy engine engineer enjoy enjoyment enough enter entertain entertainment entrance envelope equal equality escape especially establish establishment even evening event ever every everyone everything everywhere evil exact examination examine example excellent except exchange excite excited exciting excuse exercise exist existence expect expensive experience explain explanation explode explosion explosive express expression extreme eye eyelid face in fact factory fail failure faint fair fairy seçmek seçim elektrik elektrik fil başka istihdam işveren istihdam boşaltmak çevrelemek muhafaza teşvik cesaret bitiş düşman motor mühendis hoşlanmak keyf yeterli girin eğlendirmek eğlence giriş zarf eşit eşitlik kaçış özellikle kurmak kurulması bile akşam olay hiç her biri herkes herşey her yerde kötü kesin inceleme incelemek örnek mükemmel hariç döviz heyecanlandırmak heyecanlı heyecan verici bahane egzersiz biri varlığı beklemek pahalı deneyim açıklamak açıklama patlayabilir patlama patlayıcı ekspres ifade aşırı göz göz kapağı yüz aslında fabrika başarısız olmak kusur soluk (renk) adil peri

4 faith faithful fall false fame familiar family famous fancy far farm farmer farmyard fashion fashionable fast fasten fat fate father fault favor favorable favorite fear feather feed feel feeling feelings fellow female fence fever few field fierce fifth fight figure fill film find fine finger finish fire fireplace firm first fish fisherman fit five fix flag flame flash flat flesh flight float flood floor flour flow flower fly fold follow fond food fool foolish foot football inanç sadık düşmek yanlış ün tanıdık aile ünlü fantezi uzak çiftlik çiftçi çiftlik avlusu moda modaya uygun hızlı bağlamak şişman kader baba arıza iyilik olumlu favori korku tüy beslemek hissetmek his duygular dost kadın çit ateş (hastalık) birkaç alan öfkeli beşinci mücadele şekil doldurmak film bulmak para cezası parmak bitirmek ateş etmek şömine firma ilk araştırmak balıkçı yerleştirmek beş ayarlamak bayrak alev flaş daire eti uçuş float sel kat un akmak çiçek uçmak kat takip etmek fond yiyecek aptal aptalca ayak futbol footpath footstep for forbid force forehead foreign foreigner forest forget forgive fork form formal former formerly fort fortunate fortune forward forwards four fourth fox frame free freedom freeze frequent fresh friend friendly frighten frightening from front fruit fulfill full fun funeral funny fur furnish furniture further future gain game garage garden garment gas gasoline [petrol] gate gather general generous gentle gentleman get gift girl give glad glass glory glue go goat god gold golden good good-bye goods patika ayak sesi için korusun kuvvet alin yabancı yabancı orman unutmak affetmek çatal formu resmi eski eskiden fort şanslı servet ileri ileri dört dördüncü tilki çerçeve özgür özgürlük dondurmak sık taze arkadaş dostu korkutmak korkutucu -den ön meyve yerine getirmek dolu eğlence cenaze eğlenceli kürk vermek mobilya ilaveten gelecek kazanç oyun garaj bahçe giysi gaz benzin kapı toplamak Genel cömert nazik beyefendi almak hediye kız vermek memnun olmak cam zafer tutkal gitmek keçi tanrı altın altın iyi hoşçakal mal govern government grace graceful gradual grain gram grammar grand grandfather grandmother grass grateful grave gray great green greet greeting grief grieve ground group grow growth guard guess guest guidance guide guilt gun habit habitual hair hairy half hall hammer hand handkerchief handle hang happen happy hard harden hardly hardship harm harmful harmless hasty hat hate hatred have he head health healthy hear heart heat heaven heavy heel height help helpful hen her here hers herself hide yönetmek hükümet zerafet zarif kademeli tahıl gram dilbilgisi büyük büyükbaba büyükanne çimen minnettar mezar gri büyük yeşil selamlamak tebrik keder üzülmek toprak grup yetişmek büyüme güvenlik tahmin etmek ortalama rehberlik kılavuzu suçluluk top alışkanlık alışılmış saç tüylü yarım salon çekiç el mendil dokunmak asmak olur mutlu zor sertleşmek zor sıkıntı zarar zararlı zararsız aceleci şapka nefret etmek nefret sahip olmak o baş sağlık sağlıklı duymak kalp ısıtmak cennet ağır topuk yükseklik yardım yararlı tavuk onun burada onunki kendini gizlemek

5 high hill him himself hire his historical history hit hold holiday hollow holy home honest honesty honor honorable hook hope hopeful hopeless horizon horn horse hospital host hot hotel hour hourly house how human humor humorous hundred hundredth hunger hungry hunt hurry hurt husband hut ice icy idea if ill image imaginary imagination imagine importance important improve improvement in include including income increase indoor indoors industrial industry infect infection infectious influence influential inform information ink iner yüksek tepe ona kendisi kiralama onun tarihsel tarih vurmak taşımak tatil içi boş kutsal ev dürüst dürüstlük onur onurlu kanca umut umutlu umutsuz ufuk boynuz at hastane ev sahibi sıcak Otel saat Saatlik ev nasıl insan mizah mizahi yüz yüzüncü açlık acıkmak avı acele acı vermek koca kulübe buz buzlu fikir eğer hasta görüntü hayali hayal hayal önemi önemli ilerletmek iyileştirme içinde include dahil gelir arttırmak kapalı kapalı endüstriyel sanayi bulaştırmak enfeksiyon bulaşıcı etkisi nüfuzlu bilgilendirmek bilgi mürekkep iç inquire inquiry insect inside instead instruct instruction instrument insurance insure intend intention interest interesting international interrupt interruption into introduce introduction invent invention invitation invite inwards iron island it its itself jaw jealous jealousy jelly jewel jewelry job join joint joke journey joy judge judgment juice jump just justice keen keep key kick kill kilo kilogram kilometer kind king kingdom kiss kitchen knee kneel knife knock knot know knowledge labor lack ladder lady lake lamb lamp land sormak soruşturma böcek içeride yerine talimat talimat enstrüman sigorta sigortalamak tasarlamak niyet faiz ilginç uluslararası kesme kesinti içerisine tanıtmak giriş icat buluş davet davet içe doğru demir ada o onun kendisi çene kıskanç kıskançlık jöle mücevher mücevher iş katılmak ortak şaka yolculuk sevinç yargıç yargı suyu atlamak sadece adalet keskin korumak anahtar kick öldürmek kilo kilogram kilometre nazik kral krallık öpücük mutfak diz diz çökmek bıçak kapı vs. çalmak düğüm bilmek bilgi emek eksik merdiven hanımefendi göl kuzu lamba ülke language large last late lately laugh laughter law lawyer lay lazy lead lead leaf lean learn least leather leave left leg legal lend length less lesson let letter level library lid lie life lift light lightning like likely limb limit line lion lip liquid list listen liter literature little live load loaf local lock lodging lodgings log lonely long look loose lord lose loss lot loud love low lower loyal loyalty luck lump lung machine machinery dil büyük son geç son zamanlarda gülmek kahkaha hukuk avukat yatırmak tembel kurşun (madde) öncülük etmek yaprak yalın öğrenmek en az deri (ayakkabı vs) ayrılmak sol bacak yasal ödünç uzunluk daha az ders izin vermek mektup düzeyi kütüphane kapak yalan söylemek hayat asansör ışık yıldırım hoşlanmak büyük olasılıkla uzuv sınırı hat aslan dudak sıvı listesi dinlemek litre edebiyat az yaşamak yüklemek somun yerel kilit lodging lodgings günlük yalnız uzun bakmak gevşek lord kaybetmek kayıp park yeri gürültü sevmek alçak alt sadık sadakat şans yumru akciğer makine makine

6 mad magazine magic magician mail main make male man manage manager manner many map march mark market marriage marry mass master mat match material matter may me meal mean meaning means measure meat medical medicine meet meeting melt member memory mend mention merry message messenger metal meter method metric microscope middle might mile military milk million millionth mind mine mineral minister minute mirror miss mist mistake mix mixture model modern moment money monkey month monthly moon deli dergi büyü sihirbaz mail ana yapmak erkek adam yönetmek müdür şekilde çok harita yürüyüş işareti pazar evlilik evlenmek kütle amir mat karşılaştırmak malzeme mesele yapabilir bana yemek orta anlam vasıta ölçmek et tıbbi tıp görüşmek toplantı melt üye bellek tamir anma merry mesaj haberci metal metre yöntemi metrik mikroskop orta olabilir mile askeri süt milyon milyonuncu akıl benimki Mineral bakan dakika ayna özlemek sis karıştırmak mix karışım model modern an para maymun ay aylık ay moral morals more morning most mother motor mountain mouse mouth move much mud multiply murder muscle music musician must my myself mysterious mystery nail name narrow nasty nation national nature naval navy near nearly neat necessary neck need needle neighbor neighborhood neither nerve nervous nest net network never new news newspaper next nice night nine ninth no no one noble nobleman noise none nonsense nor north northern nose not nothing notice noun now nowhere number nurse nut ahlaki ahlak daha fazla sabah çoğu anne motor dağ fare ağız taşınmak fazla çamur çarpmak cinayet kas müzik müzisyen zorunlu benim kendim gizemli gizem çivi ad dar kötü ulus ulusal doğa deniz donanma yakın neredeyse tertipli gerekli boyun ihtiyaç duymak iğne komşu mahalle hiçbir sinir sinirli yuva net ağ asla yeni haber gazete sonraki hoş gece dokuz dokuzuncu hayır hiç kimse asil asilzade gürültü hiçbiri saçmalık ne de kuzey kuzey burun değil hiçbir şey haber isim şimdi hiçbir yerde numarası hemşire somun nylon clock obedience obedient obey object obtain occasion ocean odd of off offend offense offensive offer office officer official often oil old old-fashioned on once one oneself onion only open operate operation opinion opponent oppose opposite opposition or orange order ordinary organ organization origin other otherwise ought our ours ourselves out outdoor outdoors outer outside over owe owing to own oxygen pack packed page pain painful paint painting pair palace pale pan paper parallel parcel parent park naylon saat itaat itaatkâr itaat nesne elde etmek fırsat okyanus tuhaf -nin -nın kapalı incitmek suç saldırgan teklif etmek ofis subay resmi sık sık petrol eski eski moda üzerinde bir kez bir kendini soğan yalnızca açık işletmek operasyon fikir rakip karşı ters muhalefet veya turuncu sipariş sıradan organ organizasyon menşe diğer aksi taktirde meli bizim bizimki kendimizi dışarı açık açık havada dış dışarıda üzerinden borçluyum nedeniyle sahip olmak oksijen paket paket (turizm) sayfa acı acı boya boyama çifti saray solgun tava kağıt paralel parsel ebeveyn park

7 parliament part participle particularly partner party pass passage passenger past pastry path patience patient pattern pause pay payment peace peaceful pen pence pencil people pepper per perfect perform perhaps period permission permit person personal persuade pet photograph photography phrase physical piano pick picture piece pig pile pilot pin pink pipe pity place plain plan plane plant plastic plate play pleasant please pleased pleasure plenty plural pocket poem poet poetry point pointed poison poisonous pole police polish meclis parçası participle özellikle ortak parti pass pasaj yolcu geçmiş pasta yol sabır hasta model duraklatmak ödeme ödeme huzur barışçı kalem peni kalem insanlar biber başına mükemmel uygulamak muhtemelen dönem izni izin kişi kişisel ikna ev hayvanı fotoğraf fotoğrafçılık ifade fiziksel piyano pick resim adet domuz kazık pilot pin pembe boru yazık yer düz planı düzlem bitki plastik plaka oynamak hoş lütfen memnun zevk bol çoğul cep şiir şair şiir noktası sivri zehir zehirli kutup polis Lehçe polite political politician politics pool poor popular popularity population port position possess possession possibility possible possibly post pot potato pound pour powder power powerful practical practice praise pray prayer precious preparation prepare presence present preserve president press pressure pretend pretty prevent price prickly pride priest prince principle print prison prisoner private prize probability probable problem process procession produce product production profession profit promise pronounce pronunciation proof proper property protect protection protective proud prove provide provision provisions kibar siyasi politikacı siyaset havuz zavallı popüler popülerlik nüfus liman pozisyon sahip mal olasılık mümkün muhtemelen görev tencere patates ing. ağırlık birimi dökmek toz güç güçlü pratik uygulama övgü dua etmek dua değerli hazırlama hazırlamak var olma şimdi korumak cumhurbaşkanı basın basınç numara yapmak tatlı önlemek fiyat dikenli kibir rahip prens ilke yazdırmak hapis esir özel ödül olasılık muhtemel sorun süreç alayı üretmek ürün üretim meslek kar söz vermek telaffuz telaffuz kanıt uygun mal korumak koruma koruyucu gurur kanıtlamak sağlamak hüküm hükümler public pull pump punish punishment pupil pure purple purpose push put quality quantity quarrel quarter queen question quick quiet quite rabbit race radio railway rain raise range rank rapid rare rat rate rather raw reach read ready real really reason reasonable receive recent recently recognition recognize record red reduce reduction refusal refuse regard regular related relation relative religion religious remain remark remember remind remove rent repair repeat reply report represent representative republic request respect respectful responsible kamu çekme pompa cezalandırmak ceza öğrenci saf mor amaç itme yerleştirmek kalite miktar kavga çeyrek kraliçe soru hızlı sessiz tamamen tavşan yarış radyo demiryolu yağmur yükseltmek çeşit rank hızlı nadir sıçan oran epeyce ham (madde) ulaşmak okumak hazır gerçek gerçekten neden makul almak son son tanıma tanımak Kayıt kırmızı azaltmak azaltma ret çöp saygı düzenli ilgili ilişki nispeten din dini geriye kalan remark anımsamak hatırlatmak çıkarmak kiralamak onarmak tekrarlamak yanıtlamak rapor temsil temsilcisi cumhuriyet talep etmek saygı saygılı sorumlu

8 rest restaurant result return reward rice rich rid ride right ring ripe rise risk river road rob rock rod roll roof room root rope rose rough round row royal rub rubber rude ruin rule ruler run rush sad safe safety sail sale salt same sand satisfaction satisfactory satisfy save say scale scatter scene scenery school science scientific scientist scissors screw sea search season seat second secrecy secret secretary see seed seem seize sell send sensation sense dinlenmek restoran sonuç geri ödül pirinç zengin kurtulmak binmek sağ halka olgun yükselmek risk nehir yol soymak sallamak çubuk rulo çatı oda kök halat gül kaba yuvarlak sıra kraliyet ovmak kauçuk kaba harabe kural cetvel çalıştırmak acele üzücü güvenli emniyet yelken satılık tuz aynı kum memnuniyeti tatminkar tatmin etmek kaydetmek söylemek ölçek saçmak sahne manzara okul bilim bilimsel bilim adamı makas vida deniz aramak sezon koltuk ikinci gizlilik gizli sekreter görmek tohum görünmek ele geçirmek satmak göndermek sansasyon duyu senseless sensible sensitive sentence separate serious servant serve service set settle seven seventh several severe sew sex sexual shade shadow shake shall shame shape share sharp she sheep sheet shelf shell shelter shield shine ship shirt shock shoe shoot shop shopkeeper shore short shot should shoulder shout show shut sick side sideways sight sign signal signature silence silent silk silly silver similar similarity simple since sincere sing single singular sink sister sit situation six sixth size anlamsız mantıklı hassas cümle ayrı ciddi hizmetkar hizmet servis ayarlamak yerleşmek yedi yedinci çeşitli şiddetli dikiş dikmek cinsiyet cinsel gölge gölge sallamak yapılacak utandırmak şekil paylaşmak keskin o koyun sayfa raf kabuk barınak kalkan parlaklık gemi gömlek şok ayakkabı sürgün mağaza dükkâncı sahil kısa silah atışı gerekmek omuz not göstermek kapamak hasta yan yana doğru görüş işareti sinyali imza sessizlik sessiz ipek budala Gümüş benzer benzerlik basit -den beri samimi şarkı söylemek bekar tekil batmak kız kardeş oturmak durum altı altıncı büyüklük skill skillful skin skirt sky slave sleep slide slight slip slippery slope slow small smell smile smoke smooth snake snow so soap social society sock soft soil soldier solemn solid some somehow someone something sometimes somewhere son song soon sore sorrow sorry sort soul sound soup sour south southern space spacecraft spade speak spear special specialist speech speed spell spend spin spirit spite splendid split spoil spoon sport spot spread spring square stage stair stamp stand beceri usta ten etek gökyüzü köle uyumak slayt hafif kayma kaygan eğim yavaş küçük koku gülümsemek duman sakinleştirmek yılan kar bu nedenle sabun sosyal toplum çorap yumuşak toprak asker ciddi katı bazı her nasılsa birisi birşey zaman zaman bir yerde oğul şarkı biraz sonra acıyan acı çekmek üzgünüm sıralamak ruh ses çorba ekşi güney güney boşluk uzay aracı kürek konuşmak mızrak özel uzman konuşma hız büyü harcamak dödürmek ruh rağmen görkemli ayrılmak yağma kaşık spor nokta yaymak bahar kare sahne merdiven pul durmak

9 standard star start state station stay steady steal steam steel steep stem step stick sticky stiff still sting stitch stomach stone stop store storm story straight strange stranger stream street strength stretch strike string stroke strong structure struggle student study stupid style subject substance subtract succeed success successful such suck sudden suffer sugar suggest suit suitable sum summer sun supper supply support suppose sure surface surprise surround swallow swear sweep sweet swell swim swing sword sympathetic standart yıldız başlatmak eyalet istasyonu kalmak sabit çalmak buhar çelik sarp kök adım çubuk yapışkan sert hala arı vs sokmak dikiş mide taş durdurmak mağaza fırtına hikaye düz acayip yabancı akım sokak dayanıklılık uzatmak grev yay darbe güçlü yapı mücadele öğrenci çalışma salak stil konu madde çıkarma başarılı başarı başarılı bu gibi emmek ani acı şeker önermek uymak uygun toplam yaz güneş akşam yemeği tedarik etmek desteklemek zannetmek emin olmak yüzey sürpriz kuşatmak yutmak yemin süpürme tatlı kabarma yüzmek sallanmak kılıç sempatik sympathy system table tail take talk tall taste tax taxi tea teach team tear tear telephone television tell temper temperature temple tend tendency tender tennis tense tent terrible terror test than thank that the theater their theirs them themselves then there therefore these they thick thief thin thing think third thirst thirsty this thorough those though thought thousand thousandth thread threat threaten three throat through throw thumb thunder thus ticket tidy tie tiger tight time timetable sempati sistem masa kuyruk almak konuşmak uzun tatmak vergi taksi çay öğretmek ekip gözyaşı gözyaşı telefon televizyon söylemek huy sıcaklık tapınak meyletmek eğilim ihale tenis gergin Çadır korkunç terör deneme -den daha teşekkür o ---- tiyatro onların onların onlara kendilerini sonra orada bundan dolayı bunlar onlar kalın hırsız ince şey düşünmek üçüncü susuzluk susuz bu eksiksiz şunlar rağmen fikir bin bininci iplik tehdit tehdit üç boğaz aracılığıyla atmak baş parmak kasırga bu nedenle bilet düzenlemek bağlamak kaplan sıkı zaman takvim tin tire title to tobacco today toe together tomorrow tongue tonight too tool tooth top total touch tour tourist towards tower town toy track trade traffic train translate transparent trap travel treat treatment tree tremble tribe trick trip tropical trouble trousers true trunk trust truth try tube tune turn twice twist type typical ugly uncle under understand undo uniform union unit unite universal universe university until up upper upright upset upside down upstairs urge urgent us use kalay lastik (oto) başlık kadar tütün bugün ayak birlikte yarın dil gece dahi aracı diş üst toplam dokunmatik tur turist karşı kule kasaba oyuncak parça ticaret trafik tren tercüme etmek şeffaf tuzak seyahat etmek ele almak tedavi ağaç titremek kabile hüner gezinti tropikal sorun pantolon doğru gövde güven gerçeği denemek tüp ayarlamak çevirmek iki kez bükmek tür tipik çirkin amca altında anlamak geri üniforma sendika birim birleştirmek evrensel evren üniversite -e kadar yukarı üst dik üzgün ters yukarı dürtü acil biz kullanmak

10 useful useless usual valley valuable value variety various vary vegetable vehicle verb very victory view village violence violent visit voice vote vowel voyage wages waist wait waiter wake walk wall wander want war warm warmth warn wash waste watch water wave way we weak wealth weapon wear weather weave wedding week weekly weigh weight welcome well west western wet what whatever wheat wheel when whenever where whether which whichever while whip whisper whistle white who whoever yararlı yararsız olağan vadi değerli değeri çeşitli çeşitli değişebilir sebze araç fiil çok zafer bakış köy şiddet şiddet ziyaret ses oy vowel yolculuk ücret bel beklemek garson wake yürümek duvar dolaşmak istemek savaş ılık sıcaklık uyarmak yıkamak harcamak izlemek su dalga yol biz zayıf servet silah giymek hava örgü düğün hafta haftalık tartmak ağırlık hoş geldiniz iyi batı batı ıslak ne her ne buğday tekerlek ne zaman zaman nerede olup olmasada hangi hangisi sırasında kamçı fısıltı ıslık beyaz kim her kim whole why wicked wide widespread width wife wild will willing win wind wind window wine wing winter wire wisdom wise wish with within without witness woman wonder wood wooden wool woolen word work world worm worry worse worship worst worth worthy worthy of would wound wrap wreck wrist write wrong wrongdoing yard year yearly yellow yes yesterday yet you young your yours yourself youth zero bütün niçin lanetli geniş yaygın en eş vahşi -ecek, -acak istekli kazanmak rüzgar saat kurmak pencere şarap kanat kış tel bilgelik akıllı dilek ile içinde olmaksızın tanık kadın merak ahşap ahşap yün yünlü sözcük iş dünya solucan endişe kötü ibadet kötü değer layık layık -ecekti(n/m/k) yara sarmak gemi batığı bilek yazmak yanlış kötü davranış yarda yıl yıllık sarı evet dün henüz sen genç senin yours kendini gençlik sıfır