bir belge Yerel Yönetim Metinleri (XI) Deva'ir-i Belediye Çavuşlarının Veza'ifine Da'ir T'alimatdır Mehmet Seyitdanlıoğlu Bilindiği üzere Osmanlı İmparatorluğu'nda modem belediyelerin V.~ yerel yönetimin doğuşu Tanzimat döneminde (1839-1876) olmuştur. 1 Klasik dönem Osmanlı şehir idaresinde kadılar mahkemelerin yönetiminden sorumlu oldukları kadar, belediye hizmetlerinin ve belediye kolluk kuvvetlerinin de amiri durumunda idi. Kadının belediye hizmetlerine ilişkin görevlerini yerine getirmesinde subaşı, böcekçibaşı, çöplük subaşısı gibi Yeniçeri Ocağı'na bağlı askeri görevliler yardımcı olurlardı. Bunun yanısıra, bizzat esnafın denetimi için esnaf kethüdaları, esnafın temizliği, alışverişin düzeni ve doğruluğunun sağlanmasında kendi içerisinde geçerli olan bir kontrol mekanizmasına sahipti. 1 19. yüzyıla gelindiğinde belediye hizmetlerinin görülebilmesi ıçın 1826 yılında II. Mahmud tarafından İhtisab Nazırlı~ı ve İhtisab Müdürlükleri kurulmuştu. 3 Modern belediyelerin doğuşuna kadar geçen sürede belediye hizmeti bu şekilde verilmeye çalışılmış, belediye kolluk kuvveti olarak daha çok merkezi yönetimin, merkezi kolluk kuvvetleri kullanılmıştır. Bu anlamda belediye hizmetleri daha çok denetleme, kontrol etme veya zapturapt altında tutma şeklinde anlaşılmış; modem şehir hayatının gerektirdiği kent halkına hizmet götürme, Osmanlı kentini temiz, düzenli ve daha kolay yaşanabilen bir mekana dönüştürme kaygısı taşınmamıştır. Yrd. Doç. Dr., Hacettepe Üniversitesi Tarih BölUmU Ögretim Üyesi. 1 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz. İ1ber Ortaylı, Tanzimattan Sonra Mahalli İdareler 1840-1878, Ankara, 1974; Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentlerinin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, Ankara, 1991; P. Dumont - F. Georgeon, Modernleşme Sürecinde Osmanlı Kentleri, İstanbul, 1996; Mehmet Seyitdanlıogıu, "Yerel Yönetim Metinleri I", Çagdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 4, Sayı 6, Kasım 1994, s. 85-102 ve derginin bundan sonraki sayılarında yaptıgımız degerlendirmeler. 2 Kadııık kurumu ve beledi görevlerine ilişkin fonksiyonları hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Devleti'nin İlmiye Teşkilatı, 2. Bsk., Ankara, 1984; Anıl Şahin, Osmanlıda Kadııık, İstanbul, 1993; liber OrtayIı, Hukuk ve İdare Adamı Olarak Osmanlı Devletinde Kadı, Ankara, 1994. 3 İhtisab Nazırlıgı ve fonksiyonları için bkz. Ziya Kazıcı, Osmanlılarda İhtisab Müessesesi, Ankara, 1987; İlber Ortaylı, a.g.k., s. 108-113; Musa Çadırcı, a.g.k., s. 119-172. Çağdaş Yerel Yönetimler, Cil! 6 Sayı 4 Ekim 1997, s. 125-130.
ı 26 Çağdaş Yerel Yönetim/er. 6 (4) Ekim /997 i 854 yılında modem yerel yönetimin öncüsü olan Şelıremaneti kurulduktan sonra, yavaş yavaş bu anlayış terkedilmeye başlanarak, her yönüyle daha düzenli ve temiz bir Osmanlı kenti oluşturma gayretleri ortaya çıkmıştır. Şehremanetinin kurulmasıyla birlikte belediye kolluk hizmetlerinin de devletin merkezi kuvvetlerinden ayrılmaya doğru bir yöneliş ve değişme içerisine girdiği görülür. Gerçekte bu gelişme ve değişim, Osmanh belediyecilik anlayışında kent halkına hizmet götürme kavramının da doğduğunu göstermesi bakımından önemli bir değişmeye işaret etmektedir. Tanzimatçı devlet adamları bir yandan yerel yönetimler için kanun, tüzük ve nizamnamelerle yasal bir çerçeve oluştururlarken, diğer yandan da bu yeni kurumları teşkilatlandırma çabası içerisinde olmuşlardır. Bu amaçla yeni yeni oluşan Osmanlı belediyesi, modem şehrin gereklerini yerine getirmek üzere yeni bir kamu personeli sınıfı oluşturmak durumunda kalmışlardır. Bu çerçevede mühendislik, mimarlık, şehir planlamacılığı gibi yeni teknik görevlilerin yanısıra, şehrin yaşantısını ve belediye ile halk arasındaki ilişkileri yürütecek, günümüz belediye zabıtalarının öncüleri olan belediye çavuşlarınm kadrolanmasını gerçekleştirmişlerdir. İhtisab Nezareti'nİn k~ldırılmasını takiben Şehremaneti kurulduğunda, kolluk kuvvetinin yürütülebilmesi amacıyla kavas olarak adlandırılan görevliler tayin edilmiştir. Daha sonra, kavaslık komisyon çavuşluğuna dönüştürülmüştür. Şehremanetine ait kuralların denetlenmesi ve yaptırımların uygulanması ile ilgili görevlilere ise tebdil ya da tebdil eskisi denilmiştir. Bu sayıda yayımladığımız, 14 Mayıs 1862 (ls Zilkade 1278) tarihli Deva'ir-i Belediye Çavuşlarımn Vezii'ijine Dil/ir Talimlıt ile belediye çavuşluğu yukarıda saydığımız görevleri üstlenmek üzere ihdas edilmiştir. 4 Deva'ir-i Belediye Çavuşlannın Veza'ifine Da'ir T'alimatdır Birinci Madde: Belediye çavuşları zabitleri tarafından fayin kılınan hudud içinde dii'ima edıbane (terbiyeli) suretle dolaşub men'ine (yasaklanmasına) me'mur oldukları şeyleri vukfi'a getürmemeğe dikkat edeceklerdir. İkinci Madde: Çavuşların setrileri (düz yakalı, önü ilikli çuhadan yapılmış elbise) yukarıdan aşağı tamamen iliklenmiş olacak ve kemal-i nezafet ve intizam üzere bulunacaklardır. Ve zokaklarda gezerken çubuk ve sigara içmek ve ellerinde şemsiye ve baston taşımakdan ve gerek ahbabı ve gerek yabancı her kim ile olur ise olsun zokakda ihtilat ve ülfet etmek (aşırı samirniyet ve laubalilik) ve gülrnek ve şakalaşmakdan ve meyhane ve kahvehane ve gazinoda oturmakdan memnfi'durlar (yasaklıdıriar) ve şu kadar ki, dinlenmek ve kahve içmek içün ehl-i ırz adam'arın gittikleri kahvenin dışarusunda hiç bir vakit iskemle ile oturmayub içerisünde oturmaları ca'iz (uygun) olabilecekdir. Üçüncü Madde: Ahali hakkında bir kaza vukfi'unu mucib olabilecek şey görüldükde men'ine muktedir olduklan halde bi'z-zat men'ine kadir olamıyacağını der-akab (çabucak) civarında bulunan zabtiye merkezine bi'l-müracaa (başvurarak) oradan alacağı neferat (askerler) ile beraber men'ine ve define dikkat edecekdir. 4 Nizamnamenin orijinali için bkz. Düstôr, Birinci Tertib, Cilt 2, istanbul, s. 539-544.
Bir Bel!(e 127 Dördüncü Madde: Halkın mürur ve ubur edeceği (gelip geçeceği) mahallerde küfe ve tabla ile satıcılık etmek ve kira bargiri (beygir) ve arabasını durdurmak külliyyen (tamamen) memnu' olduğundan çavuşlar bu caddelerde öyle satıcı ve bargir ve arabaları durmakdan men' edeceklerdir. Beşinci Madde: Ahşap-hane ve bodrum ve emsali mağazalarda küııiyyetlü talaş ve kuru ot ve sa'ir müstaid-nar (yanıcı) eşya ve muzırr-ı sıhhat (sağlığa zararlı) müteaffin (çürük ve kokan) eşya bulundurmak memno' olduğundan bunların def'ine ve zokaklarda gezerken bir harık (yangın) zuhoru müşahade olunur ise der-akab en yakın olan zabtiye karakolhanesine haber virüb kendüleri dahı mümkün olabildiği kadar muavenete (yardım etmeğe) ve halkın eşyasını hırsız ve yankesicilerden vikaye (korumak) ile beraber vuku'. melhoz olan (meydana gelmesi beklenen) muhataratdan (zararlar ve tehlikelerden) ahalınin nefslerini muhafazaya s'ay (çalışmak) ve gayret ideceklerdir. Altıncı Madde: Koyun pöstekileri hayvan üzerinde açıkda gitmeyüb be-heme-hal (mutlaka, nasılolursa olsun) küfe1er derununda (içerisinde) nakil olunacaklarından hilafından hareket edenler göruldükte ba-jurnal (haber verilerek) da' ire canibine gönderilecekdir. Yedinci Madde: Umumen terazü ve kantar ve ölçek ve dirhemlerin tam ve damgah olmalarını canib-i da'ireye irsal edeceklerdir. Sekizinci Madde: Belediye çavuşları cümle hakkında icra-yı muamelat-ı pederaneye (babacan tavırla işlem uygulanması) mecbur olduklarından zokaklarda gezen ve oynayan çocukları vuku' u melhuz (olabilmesi beklenebilecek) olan kazalardan muhafazaya ve kaza çıkarabilecek şeyleri muamele-i rıfkiyye (tatlı dille, yumuşakça) men' e gayret eyleyeceklerdir. Dokuzuncu Madde: Dükkanlar ve zokaklarda satılan umumen erzak ve meyve ve balık ve et ve sa'ir me'kı1latın (yiyecekler) bozuk ve çürük ve kokmuş olanları ve karışık kahve ve sa'ir şeylere tesadüf ojundukda der-akab zabt olunub ba-jurnal Şehremanetine (belediyeye) gönderilecekdir. Onuncu Madde: Lağım ve su yollarında bozukluk ve su terazülerinde boruların patlayub harice akarak telef olduğu görüldüğü anda derhal da'ire-i emanete (belediyeye) haber verilecekdir. Onbirinci Madde: Bazı mahaııe aralarında ve gerek cadde üzerinde hasbe'l-icab lağım ve su yolları açdırılıbda üzerini toprak ile örtüb evvelki gibi yine kaldırımı tesviye ve taşları ferş etdirilmiş (döşenmiş) olduğu görüldüğü halde kim açdırmış olduğu bi'ttahkık açdırmış olan z.ata kaldırırnın tesviye edilmesi tekllf olunarak ısga' edilmediği (söz dinlenmediği) takdirde keygiyyeti der-akab (çabuk olarak) Şehremanetine bildirilecekdir. Onikinci Madde: Ahalınin tecemmü etdiği (halkın toplandığı) kahvehane ve gazino ve sa'ir zokaklarda adaba mugayyir (aykırı) bir şey görüldüğü halde men' olunacağından maada halkın rahatını giderir serhoş veya zokaklarda rezalet iden eşhas (kişiler) görüldükde en yakınında bulunan zabıta me'morlarına haber verilecekdir.
128 Çağdaş Yerel Yönetimler, 6 (4) Ekim 1997 Onüçüncü Madde: Nakisü'l-vezn etmek (ayan eksik ekmek) bulunduğu halde zabt olunub ba-jurnal (el konulub haber verilerek) da'ireye gönderilecekdir. Ondördüncü Madde: Terraz (teraziler) ve kantar veya ölçek ile vezn olunan eşya nakısü'l-vezn (eksik ayar) olduğu müşteri tarafından haber virilübbi'l-vezn (ayarla) tahakkuk etdikde o makuleler Şehremanetine gönderilecekdir. Onbeşinci Madde: Dekakin (dükkanıar) önlerine küşad olunan tenteler bargir (at, beygir) ile geçenlerin başlarına dokunmayacak raddede mürtef'i (yükseklikte) ve önleri üç zir'adan ibaret olacak ve mezktlr (adı geçen) tenteler fersfıde (eski) ve kullantırnağa gayri-kabtl yani parça parça bir halde bulundurulmayacak ve geceleri kapalu dükkanlar önlerinde açık tente bulunmayacak ve mürfir ve ubfira (geliş geçişe) ve arabaların hareketine mani olacak sfiretde zokak ortasında balta ile odun yarmak memn' fi (yasak) olduğundan mümkün olduğu mertebe o makule odunlan yan zokaklarda yardırub caddelerde vuku' bulmamasına dikkat ve Sirkeci Caddesi gibi yeni yapılmış caddelerde yaya kaldırımlarında hayvan yürütmek ve odun yardırmak küiiiyyen memn'fi olduğundan bunlara dahi mütemadiyyen (sürekli) dikkat edilecekdir. Onaltmcı Madde: Yük hayvan ve merkebleri gerek yüklü ve gerek boş oldukları vakit başıboş bırakılmayub mutlaka birbirlerine bağlı olacak ve boş iken üzerlerine adem binrnek veya koşdurmak memn'fi olmağla bu hareketde bulunan bargirciler men' olunacak ve semerleri yük bargirleri semerlerinin ortasında kadimi (eskiden) olduğu gibi adem binmemek içün timurlu (demirli) olmasına dikkat olunacak ve kira bargirlerine hin-i evdetde (dönüşte) sürücüler süvar olmayarak (binmeyerek) yedeklerinde olarak avdet idecekler ve cadde ve memerr-i nas mahallerde (halkın geçtiği yerler) dekakin önlerinde bargir bağlanmayacakdır. Onyedinci Madde: Bazı han ve dükkanlar derfinlarında (içlerinde) sıhhat-i umfimiyyeye mazarrat iras eder (halk sağlığına zarar verecek) yaş deri ve buna mümasil eşya-yı sa'ire ve divar diplerine gübre vaz' ve dükkan önlerine cevval ferş olunmamak ve hane ve dükkan önlerine ve zokaklara su ve çirk-ab (pis su) dökülmesi dahi kaviyyen memn'fi olmağla belediye çavuşları böyle bir hareketi gördüklerinde derhal men' iderek sebeb ojanlar her kim ise yine anlara zokağı tathır etdirmek (temizletmek) ve tenbihat-ı hızımeyi İcra ile zokakların taharetine (temizliğine) mugayyir halatın (hallerin) vuku'a gelmemesine mütemadiyyen sarf-ı gayret ideceklerdir. Onsekizinci Madde: Bazarcıların yükleriyle değirmen ve fırunlara ve mahall-i sa'ireye naklolunacak buğday ve un ve nan-ı aziz (ekmek) taşıyan hayvanlardan ma'ada (başka) cum'a günleri bargir hamallan ve bazar günleri dahi merkebler t'atil olunacak ve güneş doğmazdan evvel ve güneş battıkdan sonra yük taşımayacakdır ve yük götürrneğe muktedir olmayan yaralu ve sakat hayvanlar kullandırılmayacakdır ve yük hayvanlarına yüz yirmi ve merkeblere altmış kıyyeden (okka, dört yüz dirhem) ziyade yük urdurulmayacakdır. Ondokuzuncu Madde: Harık (yangın) mahallerinde olan arsalara sahibieri veyahud icara (kiraya) verilecek müste'cirleri Şehremaneti canibinden ruhsat tezkeresi
Bir Belge 129 almaksızın salaş (gecekondu) inşa edenler olduğu halde mütecasırları (buna cesaret edenler) ba-jumal Şehremaneti canibine bildirilecekdir. Yirminci Madde: Dersaadet (İstanbul) ve Bilad-ı Selase'de (İstanbul'da Üsküdar, Galata ve Eyüp semtlerine verilen isim) hali arsa (boş arsa) ve viraneliklere laşe (leş) ve taaffiin edici (kötü koku verici) şeyler ve süpründü atılmış olduğu görüldüğü anda derhaloradan kaldırdılub denize ilka etdirilecek ve o makule (gibi) şeyleri atanlar görüldüğü halde doğruca Şehremanetine gönderilecekdir. Yirmibirinci Madde: Şurada burada metruk ağzı açık kuyular görüldüğü anda derhal Hendesehane marifetiyle icabına bakılmak üzere Şehremanetine beyan olunacakdır. Yirmiikinci Madde: Kahve ve lokantalara kurulan sobaların borularından akan suların gelub geçenlerin üzerlerine akmamak üzere o makule boruların altına tenekeden huni vaz' edilecek (konulacak) bazı borular yalnız ufak olarak çıkarılub ağzı zokağa karşı bırağılmış olduğundan işbu borular behe-mahal amudi olarak (dikey) olarak ebniyenin (binanın) saçağını aşırtmak üzere sahibierine tenbih olunacak isga itmeyenler (söz dinlemeyenler) olur ise keyfiyyet Şehremanetine bildirilecekdir. Yirmiüçüncü Madde: Bi'l-cümle esnafın dükkanıarı haricine tecavüz ederek fuçu ve tabla kuzevi (su testisi) ve sa'ir vaz' edenler ve pişgun ve tezgahını dışarıya temdid edenler (uzatanlar) olduğu halde öyle dükkanının haricine eşya vaz' etmeğe bir vechile hak ve selahiyyeti (yetkisi) olamayacağından bir gün evvel tenbih ve ikincide kaldırmayan olduğu halde keyfiyyet ba-jumal Şehremanetine bildirilecekdir. Yirmidördüncü Madde: Köprünün dış canibinden yani şirket vapurlarının arasına girüb köprüden müşteri almak Üzere bekleyen kayıkçılar der edilecekdir ve dinlemeyenler da'ire-i emanete (Şehremanetine, belediye dairesine) gönderilecekdir. Yirmibeşinci Madde: Kadı Karyesiyle (Kadıköy) Kumkapu ve Yenikapu ve Samatya ve Çatladıkapu kayıkçılarından maada Dersaadet (İstanbul) ve Üsküdar ve Boğaziçi'nin bir ve iki çifte ve ateş kayıklarının yelken açmaları memnu' (yasak) olduğundan o makulelerden olub da yelken açanlar görüldüğü halde hemen doğruca Şehremanetine gönderilecekdir ve zikr olunan Kumkapu ve Kadı Karyesi ve Yenikapu ve Samatya ve Çatladıkapu kayıkları dahi Sarayburnu dışarısunda yelken açup içerisünde açamayacaklardır. altı Yirmialtıncı Madde: Ateş kayıklarının on sekiz ve üç çiftelerin sekiz ve iki çiftelerin ve bir çifte piyadelerin dört kişiden ziyade adam almaları ve ateş kayıklarının baş ve kıç taraflarına küfe koymaları memnu' olduğundan hilafına hareket eden kayıkçılar görüldüğü halde da'ire-i emanete gönderilecekdir. Yirmiyedinci Madde: Bi'l-cümle esnafın yedierinde (ellerinde) bulunan tezkerelerinin yoklayub içlerinde esnaf tezkeresi almamış ve bir dükkandan aher (başka) dükkana ve san'ate nakl idübde naklini İcra etdirmemiş olanları görüldüğü halde o makuleler bajumal Şehremanetine gönderilecekdir. Yirmisekizinci Madde: Camaşuyucu (çamaşırcı) ve boyacı ve lekeci esnafının boyadıkları ve yıkadıkları elbise ve camaşuy ve sa' ireyi gerek dükkanları önlerine ve
130 Çağdaş Yerel Yönetimler, 6 (4) Ekim 1997 gerek karşıdan karşıya ip gerübde zokak ortasına asmaları memml' olduğundan hilafına hareket edenler men' olunacak ve dinlemeyenler dinib-i emanete gönderilecekdir. Yirmidokuzuncu Madde: Zokaklarda tabla ve sa'ire ile köfte ve kebab pişirüb satmak ve adam oturdub açıkda tıraş etmek memno' olmağla mugayyir hareketde bulunanlar tutulub Şehremanetine gönderilecekdir. Otuzuncu Madde: Yapu yapdıranların kereste ve sa'ireyi zokak üzerinde bırakması ve tüccar ve mağazacıların balya ve fuçu ve çuval ve denk ve sa'ireyi zokak ortasında veya dükkanıarı önünde durdurması memno' olduğundan görüldüğü anda başı ucunda durulub kaldırılacak ve dikilmeyen olur ise keyfiyet derhal mağazacının gözü önünde Şehremanetine ba-jurnal beyan olunacakdır. Otuzbirinci Madde: Dükkanıarın kepenklerinin mani' -i müror olacak soretde zokağa konmamasına ve fırunların küreklerinin sapları dükkandan hiç dışaru çıkmamasına dikkat olunacakdır. Otuzikinci Madde: Börekçi dükkanıarında i'mal olunan pohaça ve börek ve sa'ire hamur tahtalarının timur (demir) olmasına ve hamureuların her bir aletden salim bulunmasına ve kullandıkları yağlar mum i'mal olunan don yağı ve sa'ire gibi sıhhate muzırr (zararlı) ve müteafin (kokan) şeyler olmamasına ve kokmuş ve kurtlanmış peynir kullandırılmamasına dikkat olunarak hilafı hareket edenler görüldüğü anda ba-jurnal da'ire-i emanete gönderilecekdir. Otuzüçüncü Madde: Hamamlarda müşteriye verilen havlu ve peştemal ve sa'ire gibi camaşuy da'ima pak ve temiz olub kirli ve müteaffiin ve nalınların tasmaları ve ayakları köhne ve fersode olmayub ist'imale (kullanıma) şayan olacakdır ve aksi görülür ise bir defa hamamcılarına tenbih olunub dinlemeyen olur ise ba-jurnal da' İre-İ emanete bildirilecek ve uygunsuz makulesi dellak bulundurmak asla ca'iz olmadığından bu soret dahi her bar (her defa) teftiş olunacakdır. Otuzdördüncü Madde: Bakkal esnafıyla bazarcıların füruht etdikleri (sattıkları) yağlar çor ve yaş ve sade yağı olub memno' olan mahlot ve müteaffiin yağlar her kimde bulunub ve görülür ise nizamına tevfikan derhal zabt olunarak ba-jurnal da'ire-i emanete gönderilecekdir. Otuzbeşinci Madde: Bi'l-cümle aşçı dükkanıarında taam tabh olunan (yemek pişirilen) tencere ve sa'ir kaplar da'ima muayene olunarak içlerinde kalaysız ve kirli tencere ve sahan olduğu görülür ise buna mütecasır olanlar derhal ve ba-jurnal Şehremanetine gönderilecekdir. Otuzaltıncı Madde: Veza'if-i mesrodeyi (belirtilen görevleri) yolunda ira etmeyen çavuşlar birinci defa mes'ol olarak ikinci defasında hapis ile te'dıb ve üçüncü defasında kaydı terkin olunur (&ilinir). Fl 15 Zilkade 78 ve fi 24 KanOn-ı sanı sene 86 (I 4 Mayıs 1862)