Tl D 21 Fizik ^ı>ın"vw "-" E -'"' : "" : '*'""'"' " TR0300007 " :r -' w ION IMPLATION İN PLASMAS WITH DIMINISHING POSITIVE COLUMN S.AKMAN. O.DEMOKAN MET LI. Depermunt of Physics ). Ankara Turkey This work ıs basically designed as an attempt to understand the consequense of the contact between the sheat edge and as anode and to exploit them in favor of industrial and technical goals, if possible. The sheal edge may arrive at the anode either during the formation of the ion matrix or during the expansion phase. Regarding the consequences the picture ut the instant of contact is qualitatively the same m both cases, namely, the cothadeanode gap will be occupied by a uniform distribution of ions in the former case, and a nonuniform distribution of ions in the latter. What happens afterwards is a strongly nonlinear process, involving the motion of ions subject to the applied potential and their diminishing space charge effect. If the contact is the established as the sheat thickness approaches the Child-Langmuir limit ( Child law sheat ). where the ion current density is restncted to the rather low value ( rii,ev d ) by the speed with which the ions enter the sheat from the neutral plasma then the ion current may exhibit a peak due to the abolition of this restriction. However, the current is soon to disapper, since the ion supplying neutral plasma no more. Hence, the heat deposition in the cathode should be considerably less than the deposition by longer lasting arc currents and the target is likely to remain unharmed. It is probably true that the discharge will be cut off for a brief period of time after all the ions in the sheat are collected by the cathode. However, each ion energies, and these electrons are expected to regenerate the plasma shortly afterwards, upon ionizing the neutral gas existing in the anode-cathode gap. The consequence of allowing sheats to expand up the anide is then likely to he automatic generation of periodically appearing, high ion current peaks, which may even he advantageous due to the resulting large implation dose rales and possibly unnecessitating the sophisticated, high voltage triggering electronics! 11
TU) 21. Fi-Jk A',;/H'/vv, 11-14 L\lııl2002 /.V/X/CM ) I:/'_S7 LHC VE VLHC BAZINDA LEPTON-HADRON ÇARPIŞTIRICILARI: E-HALKAYA KARŞILIK E-LİNAK Y.İSLAMZADE '", H.KARADENİZ" '', S.SULTANSOY' 1 " 1 ' 'Gazi Üniversitesi. Feıı-Edeb. Fakültesi. Fizik Bulumu. 06500 Teknikokullar. Ankara. Türkiye : ANAl-:M. 06IOO Besevler. Ankara. Türkiye 'Azerbaycan Elmler Akademiyası Fizika İnsutııtu. H.Cavid cad.33. Bakı. Azerbaycan Yüksek enerjili lepton-hadron çarpıştıncıları maddenin temel yapısının anlaşılmasında önemli veriler sağlayacak. Bu veriler, gelecek yüksek enerjili hadron çarpıstırıcılarmdan alınacak sonuçları yorumlamada da kullanılacak. Hem Standart Model çerçevesinde (Kuvanlum Renk Dinamiğinin daha iyi anlaşılması), hem de Standart Model Ötesi fizikle (leptokuvarklar. leptogluonlar. uyarılmış leptonlar. snötrino ve sleptonlar vs.) leptonhadron çarpışmaları önemlidir. Yüksek enerjili lepton-hadron çarpıştmalarmın halka-halka ve linak-halka şeklinde olmak üzere iki kombinasyonu vardır. Bu kombinasyonların kendine özgü anı ve eksi yönleri olmakla beraber, değerlendirmeler linak-halka kombinasyonunun, yp. ea ve ya gibi ek opsiyonlara olanak tanıması, sinkrotron ışınım kaybı olmaması ve aynı ışınlık ve kütle merkezi enerjisi düzeyinde daha düşük maliyete sahip olması açısından halka-halka kombinasyonuna tercih edilir olduğunu göstermektedir. 23?
777) _/. f-'i;ık Kongresi \\-l-l Evli/1 2002 Ikıntı )7:/-'.,\S LİNAK-HALKA TİPLİ (j> FABRİKASINDA KARARSIZLIK SINIRLARI VE IŞINLIK E. RECEPOĞLl. A. K. ÇİFTÇİ Ankara Üniversitesi. Fen Fakültesi. Fizik Bölümü. Ankara Çalışmada. 130 MeV enerjili elektronlar için linak, 2 GeV enerjili pozitronlar için ise bir depolama halkası kullanılarak. 1020 MeV kütle merkezi enerjisinde (f parçacıklarını rezonans durumda üretebilecek olan linak-halka tipli (!) fabrikası ele alınmış ve bu tür bir çarpıştırıcının ana parametreleri temel sınırlamalar göz önüne alınarak hesaplanmıştır. Özellikle pozitron halkasının toplam demet akım limiti ve oluşturacağı kararsızlıklar. Imak-halka tipli Ç) fabrikasında ulaşılabilecek olan ışınlık açısından oldukça önemli bir konudur. Bu konu çalışır durumda olan ve büyüklük açısından benzer olan hızlandırıcılarla kıyaslama yapılarak incelenmiştir. Elde edilen parametreler şu an çalışır durumda olan standart halka-halka tipli DAFNE 0 fabrikası ile karşılaştırılmışım
TFD2I. Fı:ık K,wf>ıru 1 l-l-l Eylül 20(12 /.pumi YF.F_SV YÜKSEK ENERJİLİ e-p ve^-p ÇARPIŞT1R1CILARINDA LEPTONGLUONLARIN REZONANS ÜRETİMİ 1 A. CELlKEL'. M. KANTAR : ve S. SIJLI ANSOY 14 Ankara Üniversitesi. Fen Fakültesi. Fizik Mühendisliği Bölümü. Ankara " Muğla Üniversitesi. Fen Edebiyat Fakültesi. Fizik Bölümü. Muğla ' Gazi Üniversitesi. Fen Edebiyat Fakültesi. Fi/ik Bölümü. Ankara 4 Azerbaycan Bilimler Akademisi. Fizik Enstitüsü. Baku Son yıllarda teorik ve deneysel parçacık fiziğinde, maddenin en küçük yapı-taşlarımn ne olduğu sorusunun cevabını araştıran çok sayıda çalışma yapılmakladır. Bu çalışmaların deneysel görünüşü oldukça ümit vericidir. Parçacık fiziğindeki pek çok öngörünün doğruluğunu gösteren deneysel sonuçlar, bu yöndeki çalışmaların daha da yoğunlaşmasını haklı kılmaktadır (örneğin, 1980'li yıllarda CERN' de elektro zayıf etkileşmelerin taşıyıcısı olan ayar bozonlarının keşfi gibi). Günümüzde parçacık çarpıştmctlarında ulaşılan yüksek kütle merkezi enerjisi ve ışınlılık, yeni fizik araştırmalarının yapılmasına büyük olanaklar sağlamaktadırlar. Biz bu çalışmada. Standart Model'de temel olduğunu kabul ettiğimiz leptonların kompozit olabileceklerine dair bir takım belirtileri yüksek enerjili lepton-hadron çarpışmalarında görebilme olanaklarını araştırmaktayız. Özellikle kurulması planlanan bazı makineler (Hamburg'da TESLA HERA, Fermilab'da Muon-Proton Çarpıştırıcısı ve İsviçre'de Lınac LHC gibi) bu araştırmaların deneysel olarak test edilmesi bakımından çok ümit vericidir. Çalışmanın ilk kısmında konuya bir giriş yapılmaktadır, ikinci kısımda değişik tipte hızlandırıcılara dayalı çarpıştırıcıların tasarımları anlatılmakladır. Üçüncü kısımda lepton ve kuarklar için bir fermiyon-skaler modeli önerilmekte ve bu modelin öngörüsü olan parçacık spektruınu ve bunlara ait oluşum ve bozunum kanalları verilmektedir. Dördüncü kısımda leptoglounların rezonans üretimi ile İlgili bağıntılar elde edilmekte ve bu bağıntılardan yararlanarak toplam tesir kesiti ifadeleri bulunmakta; buna bağlı olarak ta bu fiziksel niceliklerin grafiksel olarak çizimleri verilmektedir. Sonuçlar ve tartışma kısmında ise ulaşmış olduğumuz sonuçlar tartışılmakta ve lepıogluonlann hangi kütlelere kadar aranabilecekleri verilmektedir.
TFD21. Fi-ik Kon II -14 Eylıil 2IKI2 l POLARIZE HADRON ÇARPIŞT1RICILARINDA YENİ FİZİK E. TL'ĞCU Galatasaray Üniversitesi Günümüzde polarize parçacık demetlerinin çarpışmalarına sahne olacak bazı yüksek enerji fiziği deneyleri öngörülmektedir. Bunların başında, Brookhaven Ulusal Laboratuvarfnda polarize protonlarla çalışacak ve ilk verilerinin 2003'ün ilk aylarında alınması beklenen Relativıstıc Heavy [on Collider (RHIC) gelmektedir. Bunun yanında, HERA çerçevesinde polarize protonların kullanılmasının sağlayabileceği faydalar çeşitli toplantılara konu olmuştur. Ayrıca, yakın geçmişte LHC bünyesinde gelecekteki projelerin ele alındığı tartışmalardan, proton demetlerinin polarizasyonu fikrinin gözardı edilmediği anlaşılmaktadır. Bu çalışmada, polarize hadron demetleri çarpışma deneylerinin, Standart Model ötesi "'Yeni Fizik" izlerinin araştırılmasına katkısı tartışılmaktadır. Hiç kuşkusuz bu katkı, çarpışlırıcılann kütle merkezi çarpışma enerjisi, ışınlık değeri (lüminoz.ite), kullanılan parçacık türleri gibi farklı özelliklerine bağlıdır. Burada, olası bazı yeni etkileşim süreçlerini incelerken, yukarıda sözünü ettiğimiz çarpıştmcıların öngörülen deney parametrelerini dikkate alıyoruz. Polarize parçacık demetieriyle çalışıldığında, bu, spin asimetrileri olarak adlandıracağımız yeni bazı ölçülebilir büyüklükleri tanımlamayı olanaklı kılmaktadır. Spin asimetrileri ışığında, öncelikle, temel parçacıkların da altbıleşenlerinin olduğunu varsayan modellerin geçerliliğine işaret kabul edilebilecek "kontakt etkileşimleri" ele alınmaktadır. Bunun yanında, olası yeni ayar bozonlarının (Z', W' ve leptokuvarklar) keşfi veya kiral yapıları, hangi kuramsal model kökenli oldukları araştırılmaktadır. Çeşitli yeni fizik süreçleri için yapılan spin asimetrileri ve etki kesidi hesaplarından elde edilen sonuçların karşılaştırılmasıyla, bir anlamda polarize olan ve polarize olmayan demetlerle gerçekleştirilecek deneylerden edinilecek bilgileri karşılaştırmak mümkün olmaktadır. Özellikle salt hadronları içeren süreçlerde, parçacık demetlerinin polarizasyonu, olası yeni fiziğin keşfi açısından daha etkili görünmektedir. Bununla birlikte, her durumda, etkileşimlerin kiral yapısı ve çeşni yapıları hakkında bilgiyi sadece parçacıkların polarizasyonu deneylerinden alınacak ölçümler sağlayacaktır.