NEDİM İN ŞİİRLERİNDE SOMUTLAŞTIRMA



Benzer belgeler
Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

GELENEKTEN SAPMALARIN KİTABI: OSMANLININ GÖRSEL ŞİİRLERİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmış sana Mey süzülmüş şîşeden ruhsâr-ı âl olmuş sana

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

SEVGİNİN GÜCÜ yılında Manisa da doğan İlhan Berk, Türk şiirinin en üretken, usta şairlerinden

X. ULUSLARARASI YUNUS EMRE SEVGi

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...9

Prof. Dr. Osman HORATA TDE 471 Eski Türk Edebiyatı Ders Notları

Canlı ve cansız varlıklara, çeşitli somut ve soyut kavramlara ad olan sözcük türüdür.

Akıl Fikir yayınlarından yeni kitaplar

SÖZCÜKTE ANLAM (MECAZ-SOYUT- SOMUT)

İnci. Hoca GEÇİŞ DÖNEMİ ESERLERİ (İLK İSLAMİ ESERLER)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

Metin Edebi Metin nedir?

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

OSMANLI ŞAİRLERİNİN SANATÇI KİMLİĞİNİN GÖSTERGESİ OLAN BİR EDEBÎ SANAT: HÜSN-İ TA LÎL

Proje Adı. Projenin Türü. Projenin Amacı. Projenin Mekanı. Medeniyetimizin İsimsiz Taşları. Mimari yapı- anıt

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ I (BEYİTLERLE KURULANLAR)

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

ŞEYH SAFVET İN TASAVVUF DERGİSİ NDEKİ YAZILARINDA TASAVVUFÎ KAVRAMLARA BAKIŞI

66 Fotoğrafçı Etkinlik Listesi. 52 Haftalık Fotoğrafçılık Yetenek Sergisi

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

*Edebi Sanatlar ve Örnekleri Mecaz. Teşbih

Ay Yine Gecikti. Ferhat Şahnacı

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

MAYIS 2014 BÜLTENİ. Merhaba! Mayıs ayı boyunca yaptığımız etkinlikleri bulabileceğiniz. bültenimizi sizinle paylaşmanın sevinci ve gururu. içindeyiz.

03 Temmuz 2013 tarih ve 51 sayılı Üniversite Senato toplantısının 1 nolu karar ekidir.

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER

SOMUT VE SOYUT NEDİR?

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Mecazlar. mecaz vardır? 1. Benzetme (Teşbih)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

BEP Plan Hazırla T.C Ceyhan Kaymakamlığı ALTI OCAK MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Müdürlüğü Edebiyat Dersi Bireyselleştirilmiş Eğitim Planı

DERSLER VE AKTS KREDİLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

Günaydın, Bana şiir yazdırtan o parmaklar. ( ) M. Mehtap Türk

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İSTİKLÂL MARŞI'MIZ. Her milletin bir milli marşı var fakat bizimkisi ayrı. Bizimkisi İstiklal Marşıdır, başka yazılamaz gayrı.

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BUCA ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ YGS - LYS YAZ TATİLİ ÇALIŞMA PROGRAMI

Gülün Tam Ortası Bilişsel Yazınbilim ve İkinci Yeni nin Bilişsel Temelleri Murat Lüleci ISBN: Baskı Ocak, 2019 / Ankara 100 Adet

GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ Felsefe Bölümü DERS İÇERİKLERİ

DİVAN EDEBİYATI DİVAN EDEBİYATI

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

ATTİLA İLHAN ın HAYATI MAVİCİLİK AKIMI

Nedim. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

9. SINIF ÜNİTE DEĞERLENDİRME SINAVLARI LİSTESİ / DİL VE ANLATIM

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP

DUYGULAR - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Mevlana"nın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış.

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

DOI: /fsmia

ÝÇÝNDEKÝLER TEMA 1. Anlam Bilgisi. Yazým Bilgisi. Dil Bilgisi. SÖZCÜK ANLAMI...15 Gerçek, Yan ve Mecaz Anlam...15 Deyim...15

I. HAFTA HİN 412 KLASİK SANSKRİT EDEBİYATINDAN SEÇMELER

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Selçuk Üniversitesi Y. Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Cumhuriyet Üniversitesi

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

Yıl III, Sayı 1/1, Ocak 2011 Kültürümüzde Arıcılık, Editörler: Emine Gürsoy Naskali, Hilal Oytun Altun. Yunus Emre nin Şiirlerinde Arı, Bal ve Kovan

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Göçmen bir yaşam. Göçleri sırasında fite kadar yükselen telli turnaların en büyük düşmanı kartallardır.

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Yabancı Dil Ööğreniminde Güçlü Hafıza Teknikleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Eyup AKŞİT. arapcadersi.com

1. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (07 Aralık Ocak 2016)

3. HAFTA YAZI DİLİ VE ÖZELLİKLERİ

Azrail in Bir Adama Bakması

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

TÜRKÇE SÖZCÜKTE ANLAM

Kitap Değerlendirmeleri. Book Reviews

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları

Transkript:

Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Fırat University Journal of Social Science Cilt: 12, Sayı: 2, Sayfa: 211-218, ELAZIĞ-2002 NEDİM İN ŞİİRLERİNDE SOMUTLAŞTIRMA Concretization in Nedim s Poems Ali YILDIRIM Özet Nedim, hem muhteva hem de şekil açısından Divan şiirine yenilikler getirmiş bir şairimizdir. Şuh bir üslûbu olan şair, çevresini, çevresindeki kişileri şiirlerine malzeme yaparak mahallileşmenin de önemli temsilcilerinden biri olmuştur. Hint üslubunun da önemli özelliklerinden biri olan soyut-somut ilişkisini şiirinde özellikle kullanmış, bu tavırlarıyla geleneksel söyleyişin dışına (veya üstüne) çıkmıştır. Pek çok soyut kavramı somutlaştırarak ince ve şaşırtıcı hayaller kuran Nedim, şiirindeki bu çekiciliği farklı ve bireysel imgelerle(imaj) ortaya koymasını bilmiştir. Anahtar Kelimeler: Soyut, somut, somutlaştırma, Nedim, imge, yenilik. Abstract Nedim is a poet who brought renovation to the Divan Poetry from the point of both content and form.the poet who had a lively style was one of the representatives of localization by using his environment and important persons in his environment in his poems.he used the relationship between abstract-concrete concepts which were among the important styles of Indian poetry and by that he was out of the traditional way. Nedim, who had fine and fascinating dreams by making many abstract concepts clear, managed to bring up the attractiveness of his poems with different and individual images. Keywords: Abstract, concrete, concretization, Nedim, image, renovation. Yard. Doç Dr. Fırat üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü.

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2002 12 (2) Türkçenin çok sık baş vurduğu, bu nedenle de anlatım gücünü artıran bir etken sayılabilecek deyim aktarması (iğretileme, metafor) türüne somutlaştırma denmektedir. Bu türden soyut kavramların, anlatılması güç düşünce ve duyguların, somut kavramlar aracılığıyla anlatıldığı görülür (Aksan 1982; 187). Türkçemizde çok önemli bir yeri olan deyimlerimizin hemen hepsi bu somutlaştırma yolu ile meydana getirilmiştir. Deyim aktarması, sözcüğün dile getirdiği kavramla, onun gösterileniyle bir başka kavram arasında çoğu kez benzetme yoluyla bir ilişki kurarak sözcüğü o kavrama aktarma olayıdır (Aksan 1982;185). Bu anlam olayının temelinde; soyut, anlatımı zor durumların, olayların, kavramların duyularla algılanabilir, yani somut kavramlar vasıtasıyla örneklendirilerek anlatılması vardır (Sinan 2001; 83). Diğer dillerde de benzer örnekleri olmakla birlikte deyimlerimizin oluşturulmasındaki mantığı da bu çerçevede değerlendirmek gerekmektedir. Baltayı taşa vurmak, başının etini yemek, ateşle oynamak, kafa patlatmak, meteliğe kurşun atmak, diş bilemek, başına çorap örmek vs. somutlaştırma anlayışı ile meydana getirilen yüzlerce deyimden bir kaçıdır. Deyimler kimi zaman ayrıntı sayılabilecek kavramları, anlatımı zor durumları ve duyguları bu yoldan dile getirir. Türkçenin bütün evrelerinde lehçe ve ağızlarda bu anlatım biçimi geniş yer tutar; dilin gücünü ortaya koyar. Deyim aktarmaları bilinçsiz olarak, farkında olmadan gerçekleşebileceği gibi bilinçli olarak, hatta kimi zaman zihin zorlanarak da yapılabilir. Ozanlar, yazarlar, hatipler, anlatıma güç vermek; okuyucuyu, dinleyiciyi etkileyebilmek için öteden beri bu yola baş vurmuşlardır (Aksan 1982; 188). Şiirdeki somutlaştırma usulü teşbih (benzetme), teşhis (kişileştirme) ve bilhassa istiare (iğretileme) sanatıyla birlikte kullanım alanına çıkmaktadır. Soyut kavramlarla ilgili zihnî faaliyet, hedefe şaşırtıcı ve ilgi çekici derecede vararak okuyucu üzerinde etki bırakır. Bilindiği gibi istiare, kişinin kendi algıladığı ölçüde duygu ve etkilenmelerine bağlı olarak, küçük bir ilgi ve benzetme neticesinde zihnin bir tasavvur veya varlık yerine diğerini koyması durumudur. İstiarenin soyuttan somuta, somuttan soyuta, soyuttan soyuta, somuttan somuta geçiş yollarından dördüyle de teşhis sanatı yapılmaktadır (Bilgegil 1980; 210). Başta Kuran-ı Kerim olmak üzere pek çok dinî ve edebî kaynakta somutlaştırmanın açık örneklerini görmekteyiz. Kuran da mahşer, araf, cennet ve cehennem olmak üzere varlığı kabul edilen ancak bilinmeyen ve görülmeyen varlık ve nesnelerle ilgili somut örnekler sunulmaktadır. Netice itibarıyla bunlar insanların bildikleri ve tanıdıkları şeylerden çok daha farklı olmakla birlikte, onların zihinlerde belirmesi ve şekillenmesi için bilinen hayattan kesitler sunulmaktadır (cennetin köşkleri, altından ırmaklar akması, 212

Nedim in Şiirlerinde Somutlaştırma ırmaklarının süt gibi beyaz, kar gibi soğuk, bal gibi tatlı olması; bağları, gölgelikleri vs.). Kuran-ı Kerim de hayatın diğer alanları ile ilgili yine çeşitli söz sanatları ile birlikte somutlaştırma örneklerini çokça görmekteyiz. Bu sebeple Kuran da geçen bir takım ifadelerin mecazî değerlerinin ihmal edilmesi halinde ne gibi tuhaf neticelerle karşılaşılabileceğini göstermenin yararlı olacağı şüphesizdir: Müddessir/4. Elbiseni temiz tut =Nefsini arındır, İsra/13. Her kişinin kuşunu boynuna doladık... = Her insanın kısmetini takdir ettik, Maide/20. O ki sizi krallar yaptı..= O ki sizleri özgür kimseler(kendi kendinizin efendisi) yaptı vb. (Cündioğlu 1995; 116) Alegorik ve sembolik kullanımlar içeren eserlerin başta gelenlerinden biri de Kutadgu Bilig dir. Yusuf Has Hacib tarafından yazılan bu eser, soyut kavramlardan olan adalet, baht, akıl ve âkıbeti belli şahsiyetlerin timsalinde somutlaştırmıştır. Divan şiirinin önemli bir kısmını oluşturan tasavvuftaki bir takım kavramların yine aynı düşüncelerle somutlaştırıldığı görülmektedir. Başta Mevlana nın Mesnevisi olmak üzere daha sonraki hemen bütün mesnevilerde benzer anlatım yollarından istifade edildiği görülmektedir. Özellikle Hüsn ü Aşk mesnevisi, Hint üslubunun bir gereği de olarak, geleneksel motif ve kurguların ustaca tersine döndürülmesi örnekleriyle doludur. Bilindiği gibi bu üslubun bir diğer özelliği iyice işlenerek klâsikleşen imgelere karşı ironik bir tavır almaktır. Büyük mutasavvıflarımızdan Yunus Emre, halka hitap ettiğinin bilincinde olarak halkın dilini kullanmış ve anlaşılması zor soyut kavramları, halkın günlük hayatından seçtiği basit somutlamalarla anlatmıştır. Onun asıl sırrı bu somutlamayı çok iyi yapmış olmasındadır (Buran 1991; 118) Divan şiirinde soyut kavramların somut nesnelerle ifade edilmesi, her şairde ve hemen her devirde görülen ve bilinen bir hadisedir. Divan şairleri öncelikle insana ait kavramsal özellikleri somutlaştırarak kullanmışlardır. Şüphesiz burada soyut kavramla somut nesneler arasında akla ve mantığa dayalı bir takım ilgilerin olduğu da bir gerçektir. Akıl, gönül, hatır, ruh, nefis, kibir, gurur, gam, neşe, ıstırap, naz, cilve, lütuf, ihsan, cömertlik vs. insana has özellikler, sık sık bir takım somut nesnelere benzetilmişlerdir. Örneğin insanda varlığı kabul edilen gönül, Divan şiirinde daha çok aşığın gönlü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir takım benzetme ve ilgilerle gönül, kuş, ülke, şehir, köşk, ev, hücre, taş, şişe, kadeh, ayna vs. gibi hayatın değişik alanlarından pek çok şeye benzetilerek somutlaştırılmıştır. Yine nefis, kibir, benlik vs. kavramların somutlaştırılmasında olumsuzlaştırıcı bir tavır sergilenerek, bunların alt edilmesi çok zor olan hayvan veya canavarlara benzetildiği görülür. Aynı şekilde güzellik, iyilik, bereket ifade eden cömertlik, ihsan, lütuf gibi kavramlar somutlaştırılarak, çokluğun ve büyüklüğün simgesi olan bulut, yağmur, deniz, dağ gibi nesnelere benzetilmişlerdir. 213

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2002 12 (2) Bu soyut-somut ilişkisi daha çok alışılmamış bağdaştırmalar la daha çarpıcı ve etkileyici kılınmıştır. Bu tür kullanımla şiir dilinin temel amacı olan etkileme, duygulandırma ya yönelinmiştir. Bütün dünya şiirinde ve en eski evrelerinden bugüne, Türk şiirinde bu tür bağdaştırmalara rastlanır; burada birkaç örnek vermekle yetineceğiz: Yunus Emre de ömür kuşu tamlamasıyla ömrün kuş gibi uçup gidici, oradan oraya dolaşan bir nesne oluşu anlatılırken yeni bir bağdaştırmaya baş vurulmuş, Fuzuli de dert kuşları tamlamasıyla (cismüm ki derd kuşlarına âşiyânedür) tıpkı yuvaya üşüşen, yuvada barınan kuşlar gibi dertlerin kendi vücudunu yuva yaptıkları, orada yerleştikleri anlatılmış, Baki de ( leşger-i gam geldi dil şehrine kondı çok çok) leşger-i gam gam askeri bağdaştırmasıyla bir kenti işgal eden askerler gibi gamın gönlü işgal ettiği anlatılmış, bu yapılırken bir kentin yabancı askerlerce ele geçirilişi imgesinden, bu güçlü imgeden yararlanılmıştır. Yine zevrak-ı derûnum kırılıp kenâre düştü diyen Şeyh Galip, zevrak-ı derûnum içimin kayığı bağdaştırması ile kayık kavramını, dalgada sallanan, fırtınada parçalanan, dayanıksız bir nesne olarak içiyle, gönlüyle bağdaştırmış, anlatıma güç kazandırmıştır (Aksan; 208) Şiirde soyut-somut ilişkisinin yoğun olarak yaşandığı dönem Hint üslubunun kendisini hissettirdiği 17. ve 18. yüzyıllardır. Hint üslubunun yoğunlaşması ile klâsik imgelerin somut şekillerinin birbirine benzetilmesi, yerini soyutlamalara atfedilen şekillerinin kıyaslanmasına bırakmıştır. Soyutlamalar geçici olarak kişileştirilerek hayalî şekilleri birbirine benzeten Hint üslubu, klâsik imgeyi durgun tablosundan çıkarıp âdeta sinemada oynatmıştır. Hint üslubunun soyutlama eğilimi yaygınlaştıkça İslam edebiyatının klâsik evrensel imge repertuvarına hayalî şekiller eklendiği de söylenir. Böylece kıyaslanabilen nesnelerin sayısı çoğaltılıp klâsik şiir lügatçesi genişletilmiştir (Holbrook 1999; 405). Hint üslubunun yukarıdaki bir takım özelliklerini şiirlerinde gözlemlediğimiz şairlerden birisi de Nedim dir. Nedim, yaratılışı ve hayata bağlılığı ile eskilerin soyut kavramlar dünyasından kendisini kurtararak ruhunun duyuşlarını olduğu gibi ifade etmiştir. Muhitini, sevgililerini gerçek hayatta oldukları gibi aksettirmiş, zarif ve yepyeni hayallerle canlı tablolar çizmiştir (Mazıoğlu 1999; 267). Nedim in ortaya koyduğu bu renkli tablolar statik, durağan ve gerçek hayatın çok ötelerinde değildi. O klişe mazmun ve kurguların dışına rahatlıkla çıkabilmesini bilmiş, bu özellikleri ile de Divan şiirinde farklı bir yer edinmiştir. Geleneksel söyleyişin tekdüzeliği ve dar kalıplarını kırarak, şiire hem muhteva hem de şekil bakımlarından yenilikler getirmiştir. O, tabiatı ve sevgilideki güzellik unsurlarını her zaman için idealize etmemiştir. Yani Nedim de tabiat bütünüyle soyut, sevgili ise ancak hayallerde canlandırılabilecek bir güzel değildi. Tabiat ve çevreyi 214

Nedim in Şiirlerinde Somutlaştırma objektif bir gözle görebilmiş, şiirlerine de bu şekilde aktarmıştır. Nedim in şiirlerindeki güzel, Divan şiirinin hemen tamamında görülen siyah kaşlı, siyah gözlü, siyah saçlı güzel olmanın yanında sarı saçlı ve yeşil gözlü olarak da karşımıza çıkabilmekte; bu güzel bazen gerçek hayattaki şehla bakan, peltek konuşan biri de olabilmektedir. Nedim, yazımızın konusu için de önemli destekler sağlayan, Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmış sana / Mey süzülmiş şîşeden ruhsâr-ı âl olmış sana matlalı gazelinde, somutlaştırma ile de birlikte hayal inceliğinin en güzel örneklerini vermiştir. Ancak gazelin son beytinde böyle bir güzelin gerçek hayatta olamayacağı gerçeğini vurgulayarak, kendisinin üslubu ve şiire bakış açısı hakkında da ipuçları vermektedir. Bu gazelin ilk iki beytini imge ve kurguları açısından incelediğimizde, şairin farklı bir anlayış ve düşünce içinde olduğunu gözlemek mümkündür. Divan şiirinde boy, geleneksel imge bağlamında ince, uzun, düz vs. olmak yönleriyle serv, sanavber, arar, fidan, elif vs. benzetilegelmiştir. Divan şiirinin tarihî seyrinde bu tür benzetmelere bir takım işlevler yüklenerek farklı mazmunlar kurmak amacı güdülmüştür. Serve benzetilen boyun, salınarak yürümesi, dikbaşlı olması, salınması ile lam harfini şekillendirerek hayır ı simgelemesi vs. gibi. Ancak Nedim, geleneksel söyleyişin çok çok dışına çıkarak bu benzetmeyi bireysel ve özgün bir imge haline getirmiştir. Aslında sevgilinin temel özelliklerinden biri olan ve incelik, zariflik anlamlarını da içeren nezâket kavramı benzetme unsuru olarak kullanılmıştır. Yani Nedim, gelenekte görülmeyen bir kurgu ile ortaya çıkarak, benzetme unsurunu soyut bir kavramdan seçiyor. Ancak bu kurguyu sadece bununla sınırlı tutmamış, hayalleri oldukça zorlayarak soyut-somut ilgisi ile nezaket i hadde den de geçirmiştir. Bûy-ı gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu / Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana Geleneksel söyleyişte gül, kokusu, rengi, letafeti vs. yönleriyle sevgili veya güzelin simgesidir. Naz ise sevgilinin en önemli özelliklerindendir. Bu paralel yapıda Nedim, yine geleneğin dışına çıkarak koku gibi algılanan ancak görülemeyeni, sıvılara mahsus bir işlemden geçirmiştir. Sevgilinin terinin güzel kokması, gül gibi kokması geleneksel olmakla birlikte, şair bunun üzerine hiç görülmeyen bir yapı bina ediyor. Burada mantıkî olarak gulüv derecesinde zihni ve hayali zorlama hâli görülmesine karşılık, biçimsel bir uyumun varlığı da söz konusudur. Soyut bir kavram olan nâz, ne kadar sevgilinin özelliklerinden birisi ise, ucu işlenmiş mendil de o derecede sevgiliyi hatırlatan bir özelliğidir. Zira çağının güzellerinin ayrılmaz parçalarından birisi şemsiye ise ötekisi mendildir. Güzeli veya sevgiliyi bütünleyen mendilin aşığa karşı bir takım mesajlar içerdiği de bilinmektedir. Aslında soyutlaştırılarak nâz a benzetilen mendil, 215

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2002 12 (2) nâz ın bir sonucu veya açılımıdır. Bu beyitteki gül kokusu, nâz, ter, mendil paralel ve çapraz bağlantılar içermektedir. Nedim in muhayyilesinin ilham kaynağı tabiat, hayat ve orada bulunan güzelliklerdir. Hisleri gibi hayalleri de onun şiir mizacı, hayatı ve tabiat görüşü ile sıkı sıkıya bağlıdır. O, duygularını ve eşyayı ifade ederken çok defa eski şiirimizin kalıplaşmış, soyut mübalağalarını bırakarak ince ve renkli hayaller yaratmak suretiyle şiirlerinde bir değişiklik, bir yenilik göstermiştir ( Mazıoğlu 1992; 72). Nedim in üslubunu etkileyen en önemli etkenlerden birisi de bu olmuştur. Çünkü o, şiirini renkli ve çeşnili bir tablo halinde resmetmesini bilmiş, Divan şiirinin daha çok durağan ve soyut yapısı onda değişken, akıcı bir hal almıştır. Klâsik veya geleneksel imgelerden istifade etmekle birlikte, ondaki farklılık ve orijinallik, özgün ve bireysel imgeleri sık sık kullanması ile kendisini göstermiştir. Soyut kavramlardan oldukça istifade eden Nedim, dilimizin bu önemli tarafını da, şiirlerinde ön plâna çıkarmıştır. Ancak soyut kavramları geleneksel kullanımlarının ötelerine taşımıştır. O, klâsik benzetme ve kurgulardan yararlanmakla birlikte soyut-somut ilişkisini hayallerini ve hislerini terennüm etmede verimli bir şekilde kullanmıştır. Çünkü Nedim, o zamana kadar Divan şiirinde pek de görülmeyen tamlama ve yapılarla farklı bir üslup ortaya koymaya başlamıştı. tebesümün rengi, gönül kilisesi, emel dudağı, tevbe züccaciyesi, işve sokağı, hayret neşesi, naz nefesi, sine mektebi, muhabbet terazisi, uyku kokusu gibi imge ve kurgular Nedim e has özellikler olarak karşımıza çıkmaktadır. Soyut kavramları somut nesnelerle ifade etme kolaylığı bütün dillerde olduğu gibi, Türkçemizin de var olan önemli olgularındandır. Bu mantığın Divan şiirinde de sık sık istifade edilen bir tarz olduğu gözlenmektedir. Ancak bu durumun Nedim in şiirlerinde, soyut kavramları ifade etmedeki kolaylık veya insanların zihinlerinde şekillenmesini sağlama amacından çok, bir sanat gösterisi şekline dönüştüğü görülmektedir. Özellikle Nedim in şuh üslubunu destekleyen ve tamamlayan naz ve benzeri kelimeler (işve, girişme, gunc, delâl vs.), şiirlerinde sıklıkla geçmektedir. Soyut kavram özelliği taşıyan bu kelimeler Nedim in dehası ve şuh üslubu içerisinde somutlaştırılarak ince, renkli ve parıltılı bir görünüm kazanmıştır. Öyle ki o, bir tüccar çocuğuna benzettiği sevgiliyi, nâz-âbâd adlı şehrin işve sokağındaki istiğnâ (nazlanma) dükkanına sokabilmektedir. Şairin üzerinde çok durduğu nâz ın somutlaştırılmasına verilebilecek bazı örnekler şunlardır: hadîka-i nâz, gül-i nev-hîz-i nâz u işve, kârbân-ı gunc u delâl, girişme derçengâl, pür-nemek girişme, esb-i nâz, âb-ı nâz (fevvâre), şeb-çerâğ-ı nâz, ceyş-i işve, müstezâd-ı işve, bâlîn-i hâb-ı nâz, pây-ı nâz, serv-i nâz, gül-efsûn-ı nâz, nâz şehristanı, nesîc-i işve, eksûn-ı nâz, nâz mendili vs. 216

Nedim in Şiirlerinde Somutlaştırma Nedim deki somutlaştırma düşüncesinin çok daha ileri safhalarda olduğunu gösteren örnekler, onun hemen her şiirinde görülmektedir. Buradaki tavır, geleneksel benzetme ve kurguların ötesinde, bilinçli olarak dilin bu imkan ve özelliğinin kullanımı şeklinde kendisini hissettirmektedir. O, bu tür benzetme ve iğretilemenin şiire kattığı çekicilik ve renkliliği görmüş ve bunu alabildiğince kullanmıştır. Zaten Nedim, şiirde yerlileşme ve çevreyi şiir diline bütün yalınlığı ve gerçekliği ile yansıtması yönüyle tanınmaktadır. Onun bu özelliği ile üslubunun somutlaştırmaya meyilli olması arasında bir bağ kurmak mümkündür. Nedim in şiirini sadece somutlaştırma ile birlikte değerlendirmemek lazımdır. Çünkü onun şiirini diğer şairlerin şiirinden farklı kılan veya şiirine özellik katan husus alışılmamış bağdaştırmalar la dolu olmasıdır. Bu tür bağdaştırmalara sık sık baş vuran şiir dilinde duygu değeri taşıyan sözcük ve tamlamaların kullanıldığı görülmekte, okuyan ve dinleyeni etkileme amacı güdülmektedir. Şu beyitlerinde Nedim in somutlaştırma ile birlikte geleneksel söyleyişin dışına çıkma isteğini açıkça gözlemlemekteyiz: Dalmasın deryâ-yı aşka etmeyen serden cüdâ Aklı destârından evvel sâhil-i tedbîrde Nâzı âb etmiş de bir fevvâre resm etmiş hayâl İşte ol sudur atılmış kâmetün olmuş senün Metâ-ı dil ki nessâc-ı fenâ kâlâlarındandır Hüveydâ anda teslîm ü rızâ damgalarındandır Nigâhın ebruvânın görmeden evvel inanmazdım Ki derler nâzdan hançer tegâfülden kemân vardır Ma ni-i tâze kûçe-i dilden zebânın Yâd-ı lebinle mest-i hırâmân olup gider Hudâ güyâ ki cism-i nâzükün etmiş senin îcâd Katıp bûy-ı gülü reng-i şarâb-ı ergavân üzre Şöyle gird olmuş Frengistân birikmiş bir yere Sonra gelmiş gûşe-i ebrûda hâl olmuş sana Gamzen füsûn ile sühan eyler nezâketi Çeşmin nigâh şekline kor nâz u nahveti Güllü dîbâ giydin ammâ korkaram âzâr eder Nâzenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni Al eteklik olalı cûy-ı murâd üzre habâb Reng-i gülden bûy-ı yâsemenden pîrehen 217

F.Ü.Sosyal Bilimler Dergisi 2002 12 (2) Sonuç olarak Nedim, dönemini, çevresini geleneğin statik ve durağan anlayış ve üslubunun ötelerine taşıyarak olduğu gibi aktarmıştır. Bu yönüyle Divan şiirinde mahallileşme yi en iyi yansıtan şairlerden birisi olmuştur. Nedim, yenileşmeyi ve değişmeyi sadece muhtevada görmeyerek, aynı zamanda şekilde de farklı kullanımlara gitmiştir. Ancak Nedim i farklı kılan yukarıdaki özelliklerinden çok, onun geleneksel imgeleri değiştirmesi, daha ileri götürmesi ve özgün kılmasıdır. Bu düşünce ve uygulamalarında da soyut ve somut unsurlardan oldukça yararlanmıştır. Bunu yaparken bilinenin, tanınanın dışına çıkarak alışılmamış bağdaştırmalar kurmuştur. Zaten ondaki hayal inceliği ve derinliğini sağlayan en önemli yönlerden birisi de bu olmuştur. KAYNAKÇA Aksan, Doğan; Her Yönüyle Dil (1,2,3), Ankara 1982. ----------------; Türkçenin Gücü, Ankara 1990. Bilgegil, Kaya; Edebiyat Bilgi ve Teorileri, Ankara 1980. Buran, Ahmet; Yunus ta Hayvan Adları ve Fonksiyonları, F.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, S 2, Elazığ 1991, s.117-150 Cündioğlu, Dücane; Kuran ı Anlamanın Anlamı, İstanbul 1994. Holbrook, Victoria; Alegorinin Ölümü, Hüsn ü Aşk ın Özgünlüğü, Osmanlı Divan Şiiri Üzerine Metinler, (Haz. Mehmet Kalpaklı), İstanbul 1999. Kuran-ı Kerim ve Açıklamalı Meali; (Haz. Ali Özek vd.) Ankara 1995. Macit, Muhsin; Nedim Divanı, Ankara 2000. Mazıoğlu, Hasibe; Nedim in Divan Şiirine Getirdiği Yenilik, Ankara 1992. ---------------------; Nedim (Seçmeler) Ankara 1988. Sinan, Ahmet Turan; Türkçenin Deyim Varlığı, Malatya 2001. 218