Doğa, Kültür ve Tarih Turizminin Birliğe Katkısı



Benzer belgeler
TÜRK DÜNYASINI TANIYALIM

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Samsun-Kavkaz Tren Feri Hattı faaliyette

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN DIŞ PİYASALARDAKİ DURUMU

II. ULUSLARARASI TÜRK DÜNYASI KÜLTÜR KONGRESİ ÖZEL BÖLÜMÜ

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Kültürel Siyaset Yolunda İpekyolu Kültüryolu

Orta Asya da Çin ve Rusya Enerji Rekabeti

LOJİSTİK SEKTÖRÜ BÜYÜME ORANLARI

Türk dünyası, bilişim alanında ortak terimler kullanmalı

Doğudan Batıya...Batıdan Doğuya...İPEK YOLU 2 İPEK YOLU

İpek Yolu'nun Kalbi; Özbekistan

DTO TURİZM VE ÇEVRE DERS NOTLARI ÖĞR.GÖR. ŞULE KIYCI

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ-I 1.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Orta Asya Tarihine Giriş

İZMİR TİCARET ODASI AZERBAYCAN ÜLKE RAPORU

Makedonya Cumhuriyeti ; 1991 yılında Yugoslavya Sosyalist Federatif Cumhuriyeti nin iç savaşlara girdiği dönemde bağımsızlığını ilan etmiştir.

KAMU DİPLOMASİSİ ARACI OLARAK ÖĞRENCİ DEĞİŞİM PROGRAMLARI VE TÜRKİYE UYGULAMALARI. M. Musa BUDAK 11 Mayıs 2014

TÜRKİYE TURİZMİ Değerlendirme Raporu

TUR 2013 GÖTEBORG TURİZM FUARI RAPORU MART 2013 GÖTEBORG - İSVEÇ

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

Uluslararası Demiryolu Taşımacılığında Türkiye nin Yeri Hacer Uyarlar UTİKAD

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI DOKTORA PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

IFLA/UNESCO Çok Kültürlü Kütüphane Bildirisi

Hanlar Yurdu Gezisi Eylül 2018

YANI BAŞIMIZDAKİ KOMŞU BATUM Türk Hava Yolları ile - 3 Gece 4 Gün

Üretimde iş bölümünün ortaya çıkması, üretilen ürün miktarının artmasına neden olmuştur.

DİASPORA - 13 Mayıs

Kafkasya da Etnik Grupların Boru Hatları Üzerindeki Etkisi

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

Aksaray Üniversitesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

BÖLGE PLANI SÜRECİ Eskişehir Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı Anadolu Üniversitesi

İZMİR TİCARET ODASI GÜRCİSTAN ÜLKE RAPORU

5. ULUSLARARASI MAVİ KARADENİZ KONGRESİ. Prof. Dr. Atilla SANDIKLI

21 NCİ YÜZYILIN EN KAPSAMLI ALTYAPI HAMLESİ: MODERN İPEK YOLU GİRİŞİMİ

ORTA ASYA TÜRK TARİHİ PDF

2015 yılının aynı döneminde ise Yurtdışına çıkan Türk Vatandaş sayısı ise 9 milyon 256 bin 486 kişi olarak gerçekleşti.

Hoca Ahmet Yesevi nin İzinden... KÜLTÜR TURU Eylül EYLÜL 2018 ÇİMKENT - KAZAKİSTAN

SAĞLIK KOMİTESİ SUNUM

Orta Asya daki satranç hamleleri

MALİ DESTEK PROGRAMI SAMSUN

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

Bu yüzden de Akdeniz coğrafyasına günümüz dünya medeniyetinin doğduğu yer de denebilir.

YENİ ŞEHİR ARNAVUTKÖY / 2. İSTANBUL. Daha İyi Bir Gelecek İçin Bugün`den Harekete Geçin

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri Durum Analizi

İSTANBUL 2018 YILI İLK 12 AY TÜRKİYE İSTANBUL 2017 ye Göre

TÜRK EĞİTİM TARİHİ 3. Dr. Öğr. Ü. M. İsmail Bağdatlı.

EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI Hacı Dede Hakan KARAGÖZ

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRK TURİSTİN İLGİSİNİ ÇEKEN OSMANLI MİRASINA SAHİBİZ

Game-Iconium Geçmişi Hisset Geleceği Yaşa. Tuğba Hilal KABAKÇI Konya Büyükşehir Belediyesi

Bir Destinasyon Olarak Edirne ve Durum (Swot) Analizi

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V TABLOLAR LİSTESİ... XI ŞEKİLLER LİSTESİ... XIII FOTOGRAFLAR LİSTESİ... XIV KISALTMALAR... XV GİRİŞ...

TÜRKİYE DEKİ ÜNİVERSİTELERDE OKUYAN TÜRK ASILLI ÖĞRENCİLERİN OKUMA ALIŞKANLIKLARINA YÖNELİK ANKET ÇALIŞMASI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

AGRT DEN TARİHİMİ ÖĞRENİYOR, TABİATI SEVİYORUM SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ

geliştirmemize yardımcı olur.

Ankara da SELÇUKLU MİRASI. Arslanhane Camii. (Ahi Şerafeddin) 58 YEDİKITA

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

ihh 6. ULUSLARARASI ÇOCUK BULUŞMASI RAPORU

Başkale nin Tarihçesi: Başkale Coğrafyası:

UNESCO Türkiye Millî Komisyonu 4. Türksoy Üye Devletleri UNESCO Millî Komisyonları Toplantısı 2. Kültürel ve Doğal Miras Semineri

Tur Programı. İpek Yolu nun diyarında Taşkent, Buhara, Semerkand hem uzak, hem de yakın..

1.Turizm Coğrafyası ve Planlama. 2.Doğal Coğrafi Kaynaklar ve Turizm Türleri. 3.Beşeri Kaynaklar ve Turizm Türleri

UNESCO ASPnet. UNESCO KARDEŞ OKULLAR PROJESİ AĞI, ASPnet.

TÜRKİYE COĞRAFYASI VE JEOPOLİTİĞİ

Asya dan Dünya ya Yükselen Çin Ekonomisi

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Hem Müslüman hem Hıristiyan dünyasının izlerini, ve Flamenko nun doğuşunu sağlayan bir coğrafya...

4. TÜRKİYE - İRAN FORUMU

Tel: / e-posta:

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni Gerçekleştirildi

DÜNYADA NÜFUS VE EKONOMİK FAALİYETLER

2016 Özalp Tarihçesi: Özalp Coğrafyası: İlçe Nüfus Yapısı: Yaş Grubu Erkek Kadın Toplam 0-14 Yaş Yaş Yaş Yaş Yaş

PGlobal KISA ARAŞTIRMA KAĞITLARI DĐZĐSĐ. Türkiye ve Dünyada Pantent KAK Mustafa Oğuzkan. 20 Aralık 2006

Kafiristan nasıl Nuristan oldu?

10. SINIF TARİH DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İNİSİYATİF DOĞU ANADOLU 3. TÜRKİYE - İRAN FORUMU

Bu yılki fuarda iyi bir tanıtım gerçekleştiren Kosovalılar, ülkelerine daha fazla turist gelmesiyle ekonomilerinin daha da gelişeceğine vurgu

LİSANS PROGRAMI İŞLETME

Sektör paydaşı seçkin bir davetli grubu ile gerçekleştirilen Çalıştayda, aşağıdaki soruların yanıtları aranmıştır:

15 yıl aradan sonra 1-3 Kasım da Turizm şurasını toplayacağız. Hükümet olarak 3.Turizm Şurası ile stratejik bir sektör olan turizmde üçüncü evreye

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

PROMOSYON SHOW 2018 DEĞERLENDİRMESİ

ANASINIFI PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

Gizemli Komşu İran. Tur Programı


TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

[vc_row][vc_column][vc_column_text css=.vc_custom_ {marginbottom: 10px!important;} ]

Transkript:

Doğa, Kültür ve Tarih Turizminin Birliğe Katkısı İpek Yolu Üzerinde Türklüğün Kendisini Keşfi Dr. Fahri ATASOY Türk Ocakları Genel Merkezi Dilde Fikirde İşte Birlik Sempozyumu Milli Kütüphane Konferans Salonu Ankara 3-4 Ekim 2012 GİRİŞ İnsanların kendi yurtlarından başka diyarlara gezmek maksadıyla gitmesi turizm olarak adlandırılır. Turizme sebep olan çok farklı unsurlar vardır. Bir tarafta keşfetme merakı ile insanın kendisi, diğer tarafta keşfedilmeyi bekleyen doğal veya kültürel cevherler. Turizm olarak adlandırılan gezme ve görme eylemi bilmeye, tanımaya, keşfetmeye yol açar. Dünyayı, kültürleri ve insanları anlamanıza yardımcı olur. İnsanların birbiriyle tanışmasına ve yakınlaşmasına sebep olur. Turizm modern zamanların ürünüdür. Eski dönemlerde insanların seyahatleri daha zorunlu ihtiyaçlara dayalıdır ve seyahat şartları daha zordur. Büyük göçler, savaşlar, özel görevler ve ticaret amaçlı seyahatler dışında gezi ve eğlence niyetiyle insanların dolaşmaları pek vaki değildir. İnsanlığın ve teknolojik araçların gelişimine paralel olarak dünya üzerindeki nüfus hareketliliği artmıştır. Buna refah düzeyinin yükselmesini de eklemek gerekir. Artık insanlar para ve zaman ayırarak farklı memleketleri gezmeye, oralarda iyi zaman geçirmeye, saklı kalmış doğa ve kültür varlıklarını keşfetmeye başlamışlardır. Bu faaliyet çağdaş dünyada ciddi boyutlarda turizm adı verilen bir sektör ortaya çıkarmıştır. Otobüsler, trenler, uçaklar, oteller, lokantalar, müzeler, işletmeler gibi birçok iş kolu bu sektöre bağlı olarak gelişme göstermiştir. Özellikle küreselleşme adı verilen günümüz şartlarında bu alanda büyüleyici bir manzara görmek mümkündür. Türkler bakımından konuyu incelediğimizde önce yakın dönemde Türkiye nin ciddi bir turizm merkezi olmaya başladığını görürüz. Türkiye dünyadaki önemli turizm destinasyonlarından birisi olarak kabul gördü. Bu alanda büyük yatırımlar yapıldı ve önemli oranda gelir elde edilmeye başlandı. Türkiye nin doğası yanı sıra tarihi ve kültürel mirası birçok insan için cazip gelmekte. Müzeler, ören yerleri ve tarihi kentlerdeki mimari eserler bu cazibeyi artırmakta. Bu bakımdan yerli turistler için de son zamanlarda ciddi bir hareketlilik meydana gelmiş durumda. Yerli turistlerin ilgisi sadece ülke ile sınırlı değil, aynı zamanda dünyada ilgi çekici pek çok yere yönelmekte. Bunlar arasında eski Osmanlı hinterlandındaki Balkanlar başta olmak üzere, göç yoluyla geldiğimiz Ata toprakları Orta Asya ve diğer ilginç gelen memleketler sayılabilir. Fakat Türkler dendiği zaman coğrafi alan Türkiye ile sınırlı değil. Geniş bir Türk Dünyası coğrafyası var. Bu coğrafyada Türklerin kendi yaşadıkları toprakları, tarihlerini, kültür birikimlerini tanımalarının yolu gezip görmek ve tanış olmaktan geçiyor. Bu bakımdan Türklerde birliğe giden yollardan birisi turizmden geçiyor. Özellikle geliştirilecek bilinçli ve programlı bir kültür turizmi Türk Dünyasının bütün tarafları için bütünleşmeye giden yolda önemli bir araç olacaktır. 1

İPEK YOLU VE TÜRK DÜNYASI Türk Dünyası dediğimiz alan coğrafi olarak Çin den başlayarak Türkiye ye ve hatta eski Osmanlı toprakları olan Balkanlara kadar uzanır. Bu alanda halen Türk unsurlar yaşasa da yaşamasa da Türk izleri bu tanımlamayı destekler. Bir cami veya han veya başka bir eser Türklük işaretidir. Dolayısıyla Türk Dünyası coğrafyası Çin den Batıya uzanan tarihi ipek yolu ile hemen hemen örtüşür. Özellikle son zamanlarda ipek yolunun bir turizm markası olarak ön plana çıkması bakımından bu örtüşme önemlidir. Türk dünyasındaki turizm aktiviteleri aynı zamanda ipek yolundaki turizm faaliyetleri olarak değerlendirilebilir. Buna somut örnek olarak dünyada İpek Yolu adı altında yapılan çoğu projede ön plana Türk dünyası çıkmaktadır. National Geographic dergisi misal olarak İpek Yolu belgeseli hazırlıyor ve ipek yolunun başlangıç noktasında karşımıza Uygur Türkleri çıkıyor. Uygurların pazaryerleri, camileri, bayram namazları otantik kültür unsuru olarak sunuluyor. Benzeri şekilde Japon NHK Televizyonu nun 1980 li yıllarda hazırladığı ve bütün dünyada ses getiren İpek Yolu Belgeseli adeta Türk Dünyası tanıtımı gibi olduğunu hepimiz hatırlarız. Orta Asya dan Anadolu ya uzanan Türk Dünyasında kültür turizminin markası İpek Yolu dur. İpek Yolu Doğu ve Batının arasında bir köprü ve yollar ağıdır. İpek Yolu Çin, Türk, Hindistan, İran ve Roma arasındaki ticaret kanalıdır. Tarih boyunca İpek Yolunda başta ipek dokumalar olmak üzere, çeşitli kumaşlar, cam ve çini kaplar, baharatlar, kokular, küçükbaş hayvanlar ve diğer zengin ürünler ticaretin temelini oluşturdu. İpek yolunda ticaret ile birlikte karşılıklı tanışıklıklar ve etkileşimler yaşandı. Bilim, teknoloji, mistik inançlar, dinler bu yol güzergâhında yayılma imkânı buldular. Buna bağlı olarak din temsilcileri, misyonerler, dervişler ve cihat peşindeki savaşçılar önemli roller aldılar. Milletler ve devletlerarası savaşların yanı sıra dinler arası büyük savaşlar yaşandı. Bunların tarihe mal olmuş en büyük örneği Haçlı Seferleri oldu. İpek yolunda dünya tarihinin çok tanınmış şahsiyetleri arasında Büyük İskender, Sultan Alparslan, Cengiz Han, Timur Han, Marco Polo ilk akla gelenler arasındadır. İpek Yolu boyunca ekonomi canlandı, şehirler inşa edildi, medeniyetler gelişti. İpek Yolu dendiğinde ilk akla gelen bölge Orta Asya dır. Çin den çıktığınız andan itibaren bütün kollar buradan dağılır. Kuzeye, batıya ve güneye uzanan ticaret yolları bölgeye canlılık kazandırır. İlk ve orta çağlar boyunca bu canlılığı görmek mümkündür. Çin in yerleşik bir medeniyet olmasından dolayı birçok icat ve keşif buradan dünyaya yayılmıştır. İpek bunlar arasında sadece sembolik bir üründür. Bu yayılma esnasında meydana gelen ticari ve kültürel hareketlenme burasının imar edilmesine yol açmıştır. Orta Asya bu dönemde büyük bir ekonomi ve kültür merkezi olmuştur. Dünyanın en gözde şehirleri burada kurulmuştur. İpek yolu dendiğinde ilk akla gelen şehirler arasında Kaşgar, Turfan, Buhara, Semerkant, Taşkent, Merv, İsfahan, Kayseri sayılabilir. Anadolu da Kayseri şehrini özellikle anmamızın sebebi 12-13. Yüzyıllarda ipek yolunun en zengin noktası olarak kabul edilir. Burada kurulan uluslar arası alışveriş merkezi Yabanlu Pazarı olarak anılır ve dünyanın ilk fuarı olarak kabul edilir. Yol güzergâhının birbiriyle bağlantısı bakımından Kırgızistan daki Talas şehrinin ismi bugün Kayseri de yaşamakta, Kayseri ismi İsfahan daki bir pazarda kullanılmaktadır. Özellikle Ortaçağ zamanında Çin ve Roma arasındaki yol hattı dünyanın en önemli ticaret ve etkileşim alanıdır. Türklerin bu yol hattından Bizans egemenliğindeki Anadolu topraklarına gelmeleri ve buraya yerleşerek imara girişmeleri tarihin en önemli medeniyet hamlelerinden birisidir. Orta Asya daki her türlü birikimi buraya getiren Türklerin bütün hayatına bu yolculuk damgasını vurmuştur. Atlarından 2

keçilerine, inançlarından dinlerine, mitolojilerinden efsanelerine, taş işleme sanatından mimarisine kadar pek çok unsur ipek yolu içindeki kültür yolculuğunu ve akrabalığını ortaya koymaktadır. Birliğin sırrı burada saklıdır. Kırgızistan da anlatılan Köroğlu efsanesi, Özbekistan da konuşulan Nasrettin Hoca hikayeleri, Azerbaycan da bilinen Dede Korkut masalları bölgedeki hiçbir Türk topluluğuna yabancı gelmez. Ortak kültür unsurları olduğu hemen anlaşılır. Kültürel akrabalık hemen fark edilir. Bunun fark edilmesi için İpek Yolundaki kültür değerlerinin iyi analiz edilmesi ve bilinmesi gerekir. Türk Dünyasında birliğin kültür temeli burada güçlenir. İPEK YOLUNUN YENİDEN CANLANMASI Orta Asya ipek yolunun önemini kaybettiği dönemlerde gittikçe fakirleşmiş ve geri kalmıştı. Bu dönemde Rus hegemonyası başlamıştı. 1917 Bolşevik devriminden sonra ise Sovyetler Birliği nin egemenliğine girdi. Kapılar dünyaya tamamen kapandı. Çin de 1949 Ekim devrimi ile birlikte ipek yolu ve Orta Asya unutulmaya terk edildi. Dünya uzun süre bu bölgede neler olup bittiğinden habersiz yaşadı. Bölgeye gidip gelmek ve haber almak oldukça zordu. Bilişim devriminin etkisi ve soğuk savaşın sona ermesiyle birlikte ancak bölgenin kapıları aralandı. İpek yolu güçlü tarihi bir tema olarak bölgeye dikkat çekmeyi kolaylaştırdı. Dünyada Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra bağımsızlığını kazanan ülkelerin bulunduğu Orta Asya coğrafyasına ilgi arttı. Bu coğrafyanın öne çıkan en önemli ortak değeri ipek yolu olarak dikkat çekiyordu. İpek yolu konusunda hem kültürel mirasın açığa çıkarılması, hem de buna dayalı bir turizm hareketi oluşturulması için projeler gündeme geldi. İpek yolunun tekrar ilgi çekmeye başlaması birçok ülkede olumlu karşılanmaktadır. Dünya ekonomisinde önemli rol oynamaya başlayan Çin başta olmak üzere uzak doğu ülkelerinin üretim potansiyelleri ve Orta Asya ülkelerinin dünya ile entegre olma arzuları bu yola ilgiyi artırmaktadır. Özellikle bu bölgelerdeki ürünlerin Avrupa ya daha ucuz ve kısa sürede ulaştırılabilmesi bu yolun yeniden canlandırılmasındaki en önemli amil durumundadır. Küreselleşme süreci Asya nın kapılarını dünyaya açarak İpek Yoluna yeniden ilgiyi artırmıştır. Bu ilgi hem ticaret, hem turizm, hem de kültürel miras bakımından önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle yeni dönemde Çin in bir üretim merkezi olarak öne çıkması gerçek anlamda yol ihtiyacını gündeme getirmiştir. Çin de ucuz olarak üretilen malların dünya pazarlarına ulaşması için karadan Batı dünyasına ulaşacak olan yol güzergâhları tekrar gündeme girmiştir. Karayolu veya demiryolu ile ticaret mallarının nasıl daha ucuz ve kolay şekilde ulaştırılabileceği günümüzün önemli bir problemidir. Ülkeler ve ticari kuruluşlar bu konuda arayış içindedirler. Türkiye nin destek verdiği Demir İpek Yolu Projesi bu arayışlardan birisidir. Turizm ve kültürel miras konusunda ise Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra Birleşmiş Milletler kuruluşlarının devreye soktuğu İpek Yolu projeleri son derece önemlidir. Ticari anlamda İpek Yolunun tekrar gündeme gelmesi Sovyetler Birliği nin yıkılma dönemidir. Orta Asya ve Kafkasya ülkelerinin geniş pazarlara erişebilmesi ve İpek Yolu üzerinde doğu-batı ticaretinin yeniden canlandırılması fikri, ilk olarak Eylül 1990 da Vladivostok Uluslararası Konferansı nda ortaya atılmıştır. Bu fikir bütün Orta Asya ülkeleri, Avrupa Birliği ve Türkiye tarafından da büyük ilgi görmüştür. Yalnızca bir kervan yolu olan tarihi İpek Yolunun aksine bu yol politik, ekonomik, teknolojik ve hukuki alanlarda gelişmiş, Japon adalarından Batı Avrupa ya kadar uzanan ve çift yönlü 3

olarak insanların, malların ve bilgi kaynaklarının akımını sağlayacak bir yol olacaktır. Ayrıca karayolu, demir yolu, deniz yolu, havayolu ve boru hatları gibi bütün ulaştırma sistemlerini kapsayacak olup çok modlu bir ulaşımı sağlayacaktır. Yeni ipek yolu konusunda en somut adım TRACECA (Transport Corridor Europe Caucasus Asia) adı verilen Avrupa, Kafkasya ve Asya Ulaşım Koridoru projesidir. TRACECA programı Orta Asya dan Avrupa ya uzanan bir ulaşım koridoru olarak eski ipek yoluna benzetiliyor. Doğu ile batıyı birbirine bağlayan bir ulaşım koridoru bakımından Çağdaş İpek Yolu şeklinde değerlendirilebilir. AB tarafından Sovyetler Birliği yıkıldıktan sonra ortaya çıkan Orta Asya daki bağımsız devletlerle ulaşımı kolaylaştırmak amacıyla 1993 yılında bir koridor oluşturulmak istendi. İpek yolu bağlamında atılan önemli adımlardan birisi Demir İpek Yolu projesi olmuştur. Türkiye Demir İpek Yolu projesiyle ipek yolunun yeniden canlandırılmasına önemli katkı sağlayacaktır. İpek yolunda kara taşımacılığının yanı sıra demiryolu taşımacılığının önemi ön plana çıktı ve bu konuda bazı adımlar atıldı. 21 Kasım 2008 tarihinde Türkiye yi Azerbaycan ve Gürcistan a bağlayacak demiryolu hattının kurulması için ilk adım olarak projenin temeli atıldı. Proje Demir İpek Yolu olarak adlandırıldı. Bakü Tiflis Kars illerini birbirine bağlayacak demiryolu Türkiye ile Orta Asya ve Çin arasındaki ulaşıma da büyük katkı sağlayacak şekilde düşünülmektedir. Uluslar arası kuruluşlar konuyu daha bilimsel ve sistemli bir şekilde ele aldılar ve bu çerçevede projeler ürettiler. UNESCO diyalog yolları programı kapsamında 1987 yılında Büyük İpek Yolu projesini başlatmış ve bu çerçevede önemli adımlar atılmıştır. Soğuk Savaşın sona ermesinden sonra bu projeye hız verilmiş ve yoğun bir çalışma yapılmıştır. Bu proje kapsamında birçok çalıştay ve toplantılar, bilimsel ve kültürel yayınlar yapılmış, İpek Yolu hakkında geniş bilgilerin yer aldığı web sayfası hazırlanmıştır. 1995 yılında Özbekistan ın Semerkant şehrinde UNESCO bünyesinde bu proje için IICAS (Uluslararası Orta Asya Çalışmaları Enstitüsü) kurulmuştur. Bu enstitü, İpek Yolu üzerindeki kültürel mirasa uluslararası camianın dikkatini çekmek amacıyla çalışmalarını sürdürmektedir. Bölgede yerel kuruluşlarla işbirliği yaparak çok yönlü ve disiplinler arası bir yöntemle çalışmaktadır. Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ise 1993 yılında Endonezya daki genel kurul toplantısında bu konuyu gündemine aldı. Bölgede İpek Yolu turizmi kavramını tanıtacak uzun vadeli bir turizm projesinin hayata geçirilmesine karar verildi. İlk adım olarak sembolik bir İpek Yolu kenti olan Semerkant ta, 1994 yılında 19 katılımcı ülke tarafından İpek Yolu Turizmi Semerkant Deklarasyonu imzalandı. 2002 yılı Ekim ayında, Özbekistan ın Buhara kentinde düzenlenen dördüncü uluslar arası İpek Yolu toplantısında Buhara Deklarasyonu kabul edildi. Toplantıda, Özbekistan ın İpek Yolu turizm ofisine Semerkant ta ev sahipliği yapma önerisi kabul edildi ve Ocak 2004 te Semerkant ta Dünya Turizm Örgütü İpek Yolu Turizm Ofisi kuruldu. Sonraki yıllarda katılımcı ülke sayısı 24 e yükseldi. Proje kapsamında birçok toplantı ve forum düzenlendi. Birçok yayın yapıldı. Türkiye İpek Yolu ile ilgili başlatılan hemen hemen bütün projelerde tarihi ve coğrafi konumu gereği yer almaktadır. Türkiye ile birlikte Türk Dünyasını oluşturan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri de bu çalışmalarda yer almaktadır. İpek Yolu Türkler için hem tarihte, hem de günümüzde özel bir öneme sahiptir. Bazı tarihçilerin ifadesiyle İpek Yolu Türk yolu olarak adlandırılabilir. Tarihi süreç içinde gelişen bu ticaret ve kültür yolunda değişik Türk topluluklarının ve devletlerinin izleri yer alır. İpek yolunun yeniden canlanması Türk Dünyası için yeni bir fırsat olarak görülebilir. 4

TÜRK DÜNYASINDA TURİZMİN POTANSİYELİ Orta Asya ya egemen olan ve dünya ile bütün iletişimi engelleyen Sovyetler Birliği nin demir perdesi kalktıktan sonra turizm için fırsatlar doğmuştur. Artık bağımsızlıklarını kazanan yeni cumhuriyetlere dünyanın diğer ülkelerindeki insanlar, bazı kısıntılar ve zorluklar olsa da rahatlıkla seyahat edebilmektedir. Bu ülkeler kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve zengin kültür mirasına sahip özellikler taşımaktadır. Bölgenin doğal ortamları, henüz modern dünyanın etkisiyle fazla bozulmamış insanları ve tarih içinde gelişmiş kültür zenginlikleri son derece cazip bir turizm potansiyeli olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebepten Dünya Turizm Örgütü başta olmak üzere birçok uluslar arası kuruluş bölgedeki turizmin gelişmesi için çaba sarf etmektedirler. Orta Asya İpek Yolu turizmi büyük oranda Türkleri kapsamaktadır. Çin ile birlikte komşu birçok topluluğu etkilese de İpek Yolu turizminin yol güzergahında ve yol ağında Türk kültür mirası ve Türk halkları çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunlara kısaca bir göz atmak faydalı olacaktır. Dünyadaki Türk topluluklarının büyük oranda İpek Yolu bağlantılı olarak dağıldığını biliyoruz. İpek yolunun başlangıç noktası Çin olarak kabul edilir. Çin in doğu kapısında Uygur Türkleri yer alır. Yaşadıkları topraklar Çin devleti içinde Sincan Uygur Özerk Bölgesi olarak kabul edilir. Bu özerk bölgeden İpek Yolu yine Türklerin yoğun olarak yaşadıkları ve bağımsız devlet haline gelen Kırgızistan, Özbekistan ve Kazakistan a doğru uzanır. Türkmenistan ve İran üzerinden veya Azerbaycan ve Kafkaslar üzerinden Türkiye ye varır. İpek yolu bağlantılı olarak düşünebileceğimiz bazı Türk toplulukları bağımsız devlet olamasa da bulundukları devletler içinde özerk devlet olarak hayatlarını sürdürmektedir. Bunlar arasında Rusya Federasyonu içinde Güney Sibirya'da Altay Cumhuriyeti Moğolistan, Doğu Türkistan ve Kazakistan ile komşudur. Bu topraklar Türk'ün ata yurdu olarak sayılır. Kafkasya da yer alan Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti nde Balkar Türkleri yaşar. Çuvaşistan veya Çuvaş Cumhuriyeti Rusya nın orta kesiminde yer alır, Orta Volga bölgesinde, kapalı bir toplum olarak yaşarlar. Dağıstan Cumhuriyeti Rusya Federasyonu'nun Avrupa'daki kesiminin güneyinde yer alır. Hakasya Cumhuriyeti Sibirya'da Rusya Federasyonu'na bağlı bir cumhuriyettir ve Orta Sibirya'nın güneyinde yer alır. Güney ve doğusunda Türk kökenli Tuva Cumhuriyeti, batısında Türk kökenli Altay Cumhuriyeti ve eski adı sonradan değiştirilmiş olan Şor Türklerinin yeri anlamında Şorya ile sınırdır. Tuva Cumhuriyeti Rusya Federasyonu nda Güney Sibirya'da özerk bir Türk cumhuriyetidir. Yakutistan veya Saha Cumhuriyeti Rusya Federasyonu içinde yer alır. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan Yakutlar bir Türk halkıdır. Yakutistan dünyadaki en büyük yüzölçümüne sahip olan özerk ülkedir. İpek Yolunun ana sembolü kervanlar ve kervansaraylardır. Kervan yolculuğu tarihteki ticaretin ve toplumlar arası ilişkilerin anahtarıdır. Bir diyardan diğerine ulaşımı sağlayan develerin taşıdığı kervan günlük yürüyüş mesafesini konaklama noktasında tamamlar. İpek yolundaki konaklama noktaları kervansaraylardır. Kervansaraylar Orta Asya dan itibaren yapılmıştır. Belli bir mimari özelliğe ve sosyal fonksiyona sahiptir. Bu yapılar sadece ipek yoluna özgü gelişmiştir. İlk örnekleri Araplar tarafından yapılan Ribat adı verilen modellerdir. Sonra Müslüman Türkler tarafından Karahanlılar ve Gazneliler zamanında gelişmiş ve Selçuklular döneminde zirveye çıkmıştır. Kervansaraylar öncelikle dinlenme, ihtiyaç karşılama ve güvenlik sağlama anlamında önemli görevler üstlendi. Kervansaraylar Prof. Dr. Hakkı Acun a göre bugünün beş yıldızlı otelleri gibidir. 5

Kervansaraylarda mutlaka olması gereken hizmetler vardı. Bunların başında yatacak yer, ahır, mutfak, hamam, mescit, çeşme, depo, revir, doktor, veteriner, terzi, ayakkabıcı, nalbant, semerci, vb sayılabilir. Kervansaraylar uzun kış gecelerinin sohbet ve hikâye anlatım mekânlarıdır aynı zamanda. Kervancıların, tüccarların, yolcuların, çobanların tanıştığı ve hasbıhal ettikleri mekânlardı. Han Duvarları şiirinde olduğu gibi nice Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışların hikâyeleri yaşanmıştır. İpek yolunda dünyanın ilgisini çeken muhteşem mimari eserler de turizmin cazibesini artırmaktadır. Türkler için özel anlam ifade eden birçok mimari eser ve şehir UNESCO korunması gereken dünya kültür mirası listesine alınmıştır. UNESCO nun 1987 yılında Büyük İpek Yolu Projesi kapsamında bu eserlerin envanter ve koruma çalışmaları başlamıştır. 1998 yılına kadar süren çalışmalar bu bölgedeki kültür mirasına dikkatleri çekmiştir. Bu kültür mirasının turizm amaçlı değerlendirilmesi için Sovyetler Birliği yıkıldıktan ve komünizm çöktükten sonra Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 1993 yılında İpek Yolu Girişimi adıyla bir proje başlatmıştır. Bu proje kapsamında çalışmalar devam etmekte olup ilk olarak 2010 yılında İpek Yolu turizmini bilinir bir marka haline getirmek üzere 2011 yılı eylem planı çıkarılmıştır. Ardından 2012-2013 Eylem planı hazırlanmıştır. Güzergâh ile ilgisi olan ülkeler ile ortak toplantılar devam etmektedir. Bu çalışmalar da sonuçta Türk Dünyasının birbirini tanımasına vesile olmaktadır. Türkiye bakımından da İpek Yolu kültür mirası son derece etkileyicidir. Özellikle Selçuklu dönemi eserleri birer İpek Yolu değeridir. Camiler, şifahaneler, külliyeler, köprüler, kervansaraylar Orta Asya dan Anadolu ya uzanan kültür köprüsünün kimliklerini taşır. Türkistan bölgesinden gelen bir Türk çocuğu bu eserleri gördüğünde hemen bir gönül bağı kurar. Türkmenistan daki veya Özbekistan daki bir eserle benzerliği bu bağı güçlendirir. Kendisini bu topraklara yabancı hissetmez ve biz duygusunu yaşar. Bu durum birlik için son derece önemlidir. SONUÇ İpek yolu küreselleşme adı verilen son dönemde dünyanın tekrar ilgi odağı olmuştur. Yeniden canlanmaya başlayan ipek yolunun ana güzergahı büyük oranda Türk kültür coğrafyası üzerindedir. Bu alanda yapılacak her türlü proje Türk Dünyasındaki yakınlaşmayı artıracaktır. Özellikle ipek yolu turizmi ile atılacak adımlar farklı devlet çatılarında ve farklı coğrafyalarda yaşayan Türk topluluklarının birbirini daha yakından tanımasına vesile olacaktır. Bu tanıma aramızdaki akrabalığın keşfi demektir. İnsanlarımız birbirini ve kültürlerini tanıdıkça birbirine ne kadar benzedikleri noktasında hayrete düşeceklerdir. Bu durum birliğin güçlenmesinde son derece önemlidir. Türkiye, ipek yolunun tarihte en görkemli olduğu dönemlerdekine benzer şekilde, bir köprü olma görevini tekrar üstlenecek gibi görünmektedir. Dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmeler bölgenin önemini gittikçe artırmaktadır. Bölgedeki ülkeler dünyaya açılabilmek ve dünya sistemine uyum sağlayabilmek için çözüm yolları aramaktadırlar. Bu çözüm yollarının başında ise eski ipek yolunun gücünü ve kolaylığını kullanarak dünyayla bağlarını kurmak ve geliştirmektir. Gelişmiş ülkeler de buradan elde edecekleri menfaatlerin hatırına bu yolların geliştirilmesine katkı sağlamaktadırlar. Bu durum Türk Dünyasının ipek yolu bağlamında birbiriyle kaynaşmasına vesile olacak gibi görünmektedir. Bu bağlamda aramızdaki bağları güçlendirecek yeni projelere ihtiyaç vardır. Bu 6

sempozyum, Türk Dünyasında Birlik ülküsü için İpek Yolunu iyi değerlendirmeyi sağlayacak fırsatlara vesile olacaktır. 7