YAPI YOL SEN GENEL KURULU OLAĞAN ÇALIŞMA 5.RAPORU (17.04.2011-30.04.2014) YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI



Benzer belgeler
Genel Başkanımız Haydar Arslan ın okuduğu basın açıklaması metni aşağıdadır. KGM Önünde Basın Açıklaması Yaptık

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

EMEK ARAŞTIRMA RAPORU-2

TMMOB DANIÞMA KURULU 2. TOPLANTISI YAPILDI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığında Basın Açıklaması Gerçekleştirdik!

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

YÖNTEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK ve BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş.

C.Can Aktan (ed), Yoksullukla Mücadele Stratejileri, Ankara: Hak-İş Konfederasyonu Yayını, 2002.

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

TMMOB TEMSİLCİLERİNE AÇILAN DAVALAR

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

İŞSİZLİK HIZLA ARTARKEN İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ KALDI

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

Asgari ücretin belirlenmesini düzenleyen Asgari Ücret Yönetmeliği uyarınca, asgari ücret, pazarlık ücreti değildir.

YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI

Kırsal Alan ve Özellikleri, Kırsal Kalkınmanın Tanımı ve Önemi. Doç.Dr.Tufan BAL

İşten Atılan Asil Çelik İşçilerinin okuduğu basın açıklaması: 15/03/2012

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

İşyeri Temsilcileri Rehberi

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

TÜM YEREL-SEN TÜM YEREL YÖNETİM ÇALIŞANLARI SENDİKASI İZMİR 1 NOLU ŞUBE BASKILAR BİZİ YILDIRAMAZ GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ

TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİ NEDİR? GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME İÇİN

ENGELLİLERE YÖNELİK SOSYAL POLİTİKALAR

İş Yeri Hakları Politikası

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

İŞÇİLERİN 3 ACİL TALEBİ VAR!

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi 37. Dönem Çalışma Raporu. BASIN ÇALIġMALARI

Çocuğa özgüadlialanı ifade eden çocuk adalet sisteminin temel fikir ve amacı; adaletmekanizması ile bir şekilde karşı karşıya gelen çocukların, özel

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ...

ÇANAKKALE NİN GELİŞME ALANLARINDA EKOLOJİK YAKLAŞIMLAR. İsmail ERTEN

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

İşsizlik İstikrarlı Biçimde Yükseliyor! Son 10 Yılın En Yüksek İşsiz Sayısı

Sosyal Politikayı Yeniden Düşünmek! NEDEN?

25 KASIM KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI DAYANIŞMA GÜNÜ

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

İZMİR İLİ ÇİĞLİ BELEDİYESİ MECLİS KARARI

İZMİR İLİ ÇİĞLİ BELEDİYESİ MECLİS KARARI

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

Cumhuriyet Halk Partisi

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

KENT ÖLÇEĞİNDE KORUMA ve YENİLEME KAVRAMLARI

YENİ YAYIN ULUSLARARASI ÖRGÜTLER HUKUKU: BİRLEŞMİŞ MİLLETLER SİSTEMİ

T.C. Kalkınma Bakanlığı

TMMOB Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği 41. DÖNEMDE RESİMLERLE TMMOB

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

tarafından yazıldı. Çarşamba, 08 Haziran :44 - Son Güncelleme Perşembe, 09 Haziran :24

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7

ÖRNEK SORU: 1. Buna göre Millî Mücadele nin başlamasında hangi durumlar etkili olmuştur? Yazınız. ...

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

ASIL KRİZ İŞSİZLİKTE! Geniş Tanımlı İşsiz Sayısı 7 Milyona Yaklaştı

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi Madde 23: Çalışma Hakkı

1 TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİ (TÜRKİYE) EKONOMİSİNİN TARİHSEL TEMELLERİ

4. ÇALIŞMA DÖNEMİNDE ÖRGÜTLENME ÇALIŞMALARI

İlerici Kadınlar Kimdir?

Koç Üniversitesi nde neler oluyor?

DİN VEYA İNANCA DAYANAN HER TÜRLÜ HOŞGÖRÜSÜZLÜĞÜN VE AYRIMCILIĞIN TASFİYE EDİLMESİNE DAİR BİLDİRİ

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Ağustos 2016

İşsizlik ve İstihdam Raporu-Aralık 2017 İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- AĞUSTOS 2018 MEVSİM ETKİLERİNDEN ARINDIRILMIŞ İŞSİZLİK ARTTI, İSTİHDAM DÜŞTÜ

İŞSİZLİK VE İSTİHDAM RAPORU- EYLÜL 2018 İŞSİZLİK TIRMANIYOR. Gerçek İşsiz Sayısı 6 Milyon. İşsiz Sayısı Bir Yılda 192 Bin Arttı

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

KAMU İSTİHDAM RAPORU. Giriş

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜK, ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK: NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ? Erol Erdoğan. Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Adayı

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

İŞSİZLİKTE PATLAMA!: AKP İşsizlikle Mücadelede Başarısız!

Türkiye de Erken Çocukluk Gelişimi ve Binyıl Kalkınma Hedefleri Yolunda Gelişmeler. Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı Yıldız YAPAR.

Kadına Yönelik. Siddete Karsı. Uluslararası. Dayanısma Günü 25KASIM. Av. Selcen BAYÜN Stj. Av. Narin Ceren DİNÇER. 110 Hukuk Gündemi 2013/2

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

İşsizlik Dikiş Tutmuyor İşsizlikte Kriz Günlerine Dönüş

pazarlarımızın dikkatine

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

Değerli basın emekçileri

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

SUNUŞ. Birleşik Metal İşçileri Sendikası Genel Yönetim Kurulu

ULUSAL ÖLÇEKTE GELIŞME STRATEJISINDE TRC 2 BÖLGESI NASIL TANIMLANIYOR?

BELEDİYELERDE İŞTEN ÇIKARTILAN İŞÇİLERİN EKONOMİK-SOSYAL DURUMLARINA İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

2011 KADIN İSTATİSTİKLERİ

MECLİS KARAR ÖZET TUTANAĞI Ü Y E L E R T.C. KARAPINAR BELEDİYE BAŞKANLIĞI KARAR TARİHİ : 09/05/2014 KARAR NUMARASI : 13

d. Devlet anlayışında meydana gelen değişmeler e. Savaş ve savunma harcamalarındaki artış b. Sivil toplum örgüt a. Tarafsız maliye b.

Transkript:

YAPI YOL SEN YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI (17.04.2011-30.04.2014) OLAĞAN GENEL KURULU ÇALIŞMA 5.RAPORU 10-11 MAYIS 2014

YAPI YOL SEN (17.04.2011-30.04.2014) OLAĞAN GENEL KURULU ÇALIŞMA 5.RAPORU 10-11 MAYIS 2014

YAPI-YOL SEN YOL, YAPI, ALTYAPI, BAYINDIRLIK VE TAPU KADASTRO KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI Ziyagökalp Caddesi No: 36/20 Yenişehir - Çankaya/ANKARA Tel: 0.312 434 39 84-433 46 06-431 73 05-434 39 84 e-mail: bilgi@yapiyolsen.org www.yapiyolsen.org Teknik Hazırlık & Baskı Hermes Tanıtım Ofset Büyük Sanayi 1. Cad. No: 105 İskitler-ANKARA Tel: 0.312 384 34 32 Fax: 0.312 341 01 98

İÇİNDEKİLER GÜNDEM...5 ÖNSÖZ...7 MERKEZ ZORUNLU ORGANLARIN LİSTESİ...9 ŞUBELERİMİZİN ZORUNLU ORGANLARIN LİSTESİ... 10 GENEL DEĞERLENDİRME... 16 (Özelleştirme ve Kamu, Açlık ve Yoksulluk, Kadın ve Çevre, Kentsel Dönüşüm) SİYASAL, SENDİKAL VE ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ... 28 AKP DEMOKRASİ ANLAYIŞI VE SENDİKAL SÜREÇ... 38 10- İŞKOLU VE SORUNLAR... 41. a) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı... 41 3. b) İlbank A.Ş... 42. c) Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü... 42. d) TCK Genel Müdürlüğü... 43. e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı... 44 EYLEMLERDEN BAZILARI... 46 MYK ÜYELERİNİN İL VE ÖRGÜTLENME GEZİLERİNDEN BAZILARI... 53 EĞİTİM FAALİYETLERİ... 55 ÖRGÜTLENME VE ÜYE TABLOLARI... 58 MALİ ÇALIŞMA VE TABLOLARI... 66 MERKEZ DENETLEME KURULU RAPORU... 110

GTK SUNUŞ YAZILARI VE KARARLARI... 111 KURUMLARA YAZILAN YAZILARDAN BAZILARI... 137 TAPU VE KADASTRO YAZIŞMALARI... 147 İLBANK A.Ş. YAZIŞMALARI... 158 AÇILAN DAVALAR... 181 BİLDİRİ VE AFİŞLERDEN ÖRNEKLER... 189 EYLEM VE ETKİNLİK RESİMLERİ... 195 4

GÜNDEM 1- YOKLAMA VE AÇILIŞ 2- DİVAN KURULU NUN OLUŞTURULMASI 3- SAYGI DURUŞU 4- GENEL BAŞKANIN KONUŞMASI 5- KONUKLARIN KONUŞMASI 6- GEREKLİ KOMİSYONLARIN OLUŞTURULMASI 7- YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU, MALİ RAPOR, DENETLEME VE DİSİPLİN KURULU RAPORLARININ OKUNMASI GÖRÜŞÜLMESİ VE AKLANMASI. 8- TAHMİNİ BÜTÇENİN GÖRÜŞÜLMESİ VE KARARA BAĞLANMASI 9- KOMİSYONLARCA OLUŞTURULAN ÖNERGELERİN KARARA BAĞLANMASI 5 10- ZORUNLU ORGANLARA VE ÜST KURUL DELEGELERİNE BAŞVURU 11- DİLEK VE ÖNERİLER. 12- ZORUNLU ORGANLARIN VE ÜST KURUL DELEGELERİNİN SEÇİMİ. 13- KAPANIŞ

6

ÖNSÖZ Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesinde, önemli birikim ve deneyimleri bünyesinde taşıyan Fiili ve meşru bir mücadele anlayışıyla önemli izler bırakan, hem uluslararası sözleşmelerin güvence altına aldığı evrensel haklar, hem de kamu emekçilerinin haklı talepleri ve mücadelesi, sendikal haklarımızın tanınmasında etkili olan bir geleneğin bireyleri olarak, bugün Sendikamızın 5. Olağan Genel Kurulunda sizlerle yeniden bir araya gelmekten gurur duyuyoruz. Siyasi iktidar, toplumun farklı kesimlerinin giderek artan ve acil çözüm bekleyen sorunlarını geri plana iterken, özel yaşama müdahale girişimleri üzerinden her fırsatta toplumu ayrıştırmaya ve kutuplaştırmaya çalışmaktadır. İktidarın hakkındaki yolsuzluk, hırsızlık ve rüşvet suçlamalarına rağmen düzenin gücünü arkasına alan AKP hükümeti işçilere, kamu emekçilerine, Kürtlere, Alevilere, Kadınlara ve Gençlere karşı başlattığı saldırıların arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu güne kadar sadece kendisi gibi düşünenler için demokrasi ve özgürlük talep eden, kendisine muhalih olan her kesimi susturmak isteyen, demokratik taleplere karşı aşırı şiddet uygulayarak bastırmaya çalışan siyasi iktidarın kendine demokrat olduğu gerçek yüzü toplumun geniş kesimleri tarafından görülmüştür. 7 Dünyada ve Türkiye de yaşanan sorunlar gün geçtikçe ağırlaşmaktadır. Bilincimizin ve ruhumuzun en derin kuyularına attığımız insanca yaşanır dediğimiz dünya özlemi için verilen mücadele yetersiz. Halkların çevre bilinci ve duyarlılığını arttırmalıyız. Ülkemizde ÇEVRE sorunu en önemli gündemlerden biridir. Havamız, suyumuz ve topraklarımız her geçen gün daha fazla yerli ve yabancı tekeller tarafından kirletilmektedir. Akarsularımızın üzerine HES ler yapılmakta, yeraltı kaynaklarımız birer birer sermayeye peşkeş çekiliyor, Kentsel dönüşüm adı altında; yeşil alanlar, sit alanları vb. kültürel alanlar gün geçtikçe yok ediliyor. Uygulanan bu ranta dönük politikalar sonucunda, ekolojik dengeler de birer birer bozulmaktadır. Toplumun her kesimine yönelik olarak son dönemde artan baskı, şiddet, yıldırma ve ötekileşme uygulamaları diktatörce devam ediyor. Hep birlikte yaşadığımız Gezi direnişi sürecinde en demokratik hakkını kullanan halka karşı uygulanan şiddet sonucu 8 gencimiz katledilmiştir. Roboski de yapılan katliamda 35 Kürt en vahşice katledilmiş. Ayrıca, Sendikalarımızın üyeleri ve yöneticilerine yönelik baskı, soruşturma, sürgün ve tutuklamalar artmış, siyasi iktidarca bizleri ve haklı mücadelemizi sindirmeye ve geriletmeye yönelik bir saldırı uygulamasıda başlatmıştır.

AKP 2014 yılı bütçesini oluştururken hedefinde, yine emekçiler vardı. Emekçilerden daha fazla kesinti, sermaye ye her türlü özelleştirmelerle savaşa ve ranta daha fazla kaynak aktarımı var, işte bunları birer birer hayata geçirmek ve uygulamak için de benzine, elektriğe, ulaşıma, suya ve doğalgaza çok sık zam yaparak, insanca yaşam koşullarını zorlaştırmaktadır. Daha dün demokratikleşme paketini hazırlayanlar bugün yolsuzluk batağında, herkese saldırmaktadır. Artık Takke düştü kel göründü. ideolojik olarak demokrat olması mümkün olmayan, kendi hayat tarzını herkese dayatan, hoşgörü sahibi olmayan, şimdiye kadarki demokratik taleplerimizi engellemeye çalışan ve şiddetle bastıran birilerinden demokratikleşme beklemek hayalcilik olur. 8 Tüm bunlara rağmen, Sendikamızın 5. Olağan Genel Kurulunu yaptığımız şu günde, daha örgütlü, daha güçlü bir sendikanın yaratılması için hepimizin üzerine düşen görevleri yerine getirmeli, daha bütünlüklü ve örgütlü bir sendikal mücadele ile güçlenmeliyiz. Tüm kamu emekçilerinin söz, yetki, karar sahibi olduğu bir yapılanmada, mücadele daha da keskinleşir ve büyür. Genel Kurullar yalnızca yönetici seçmek için yapılmamalı. Örgütün önüne koyacağı görevler tartışılmalı ve karara bağlanmalıdır. Sendikamıza yeni üye kazanımları olmasına rağmen, yeterli değildir. Sendikal kadrolar, yapılan mücadeleleri işyerlerinde üye kazanımına dönüştürmelidir. Sendikal kadroların bulunacağı mekân öncelikle işyerleridir. Sendika binaları ortaklaştırılmalı bu mekânlara daha az masraf edilmeli ve asıl Sendikal faaliyetler için harcamalar yapılmalıdır. Bu anlamda 5.Olağan Genel Kurulumuzun yeni bir perspektifle dünden bu güne uzanan mücadele geleneğimiz ve onurlu duruşumuzla, sorunlara ve engellere karşı çözümler üretmeye çalışan bir genel kurul olmasını diliyor ve saygılarımızı sunuyoruz. YAPI-YOL SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

MERKEZ ZORUNLU ORGANLARIN LİSTESİ MERKEZ YÖNETİM KURULU GENEL BAŞKAN GENEL SEKRETER GENEL ÖRGÜTLENME SEKRETERİ GENEL MALİ SEKRETER GENEL EĞİTİM, AR-GE, BAS. YAY. SEK. GENEL TOPLU SÖZ. VE HUKUK SEK. KADIN İNSAN HAK. VE ÇEVRE SEK. HAYDAR ARSLAN GÜLTEKİN NARİNLİ İBRAHİM YILDIZKAN NİHAT BAYRAM SEVDA KESKİN AHMET SAY MERKEZ DENETLEME KURULU BAŞKAN YAZMAN ÜYE ÇETİN DİNÇER ADİL TAŞDOĞAN EDAYİ KELEŞ 9 MERKEZ DİSİPLİN KURULU BAŞKAN YAZMAN ÜYE SUAT HAYRİ KOÇER MEHMET TUNA AZİZE KARATAŞ

ANKARA ŞUBE 4. OLAĞAN GENEL KURUL SONRASI ŞUBE YÖNETİM KURULLARI ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ MUSTAFA BOZAN MUSTAFA KESKİN RIZA ERGANİ HASAN DENLİ S. KEMAL YILDIRIM HAYDAR SÖNMEZ AYFER BALIKÇI 10 ANTALYA ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS. YAY. SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ. HUK. SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS. HAK. ÇEV. SEKRETERİ BURSA ŞUBE BAYRAM BARAN YILDIRIM KURUKAYA MURAT KİNDAR TANJU TÜRKELİ YUSUF DEMİRCİOĞLU MUSTAFA BİLYAZ YILDIZ DEMİREL ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS. YAY. SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ. HUK. SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS. HAK. ÇEV. SEKRETERİ DİYARBAKIR ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS. YAY. SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ. HUK. SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS. HAK. ÇEV. SEKRETERİ OKAN OKUMUŞ ŞENEL PEHLİVAN KENAN KARAMANOĞLU NEVZAT YANMAZ BAYRAM MOLLAYAKUPOĞLU ÖZKAN KARABULUT NİMET DÜNDAR SEYFETTİN POLAT SİRAÇ ÇELİK ÇİYA GÜLEN MAHSUN ALMAST ORHAN YAŞAR SİNAN CEM BENLİ GELAVUJ AKKOÇ

ELAZIĞ ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS. YAY. SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ. HUK. SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS. HAK. ÇEV. SEKRETERİ KENAN KORKMAZ MUSTAFA PERÇİN METİN BİÇİCİ BÜNYAMİN ÜNLÜ YUSUF KAYA METİN KILIÇ FETİH ÇELİK İSTANBUL ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS. YAY. SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ. HUK. SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS. HAK. ÇEV. SEKRETERİ İZMİR ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ NİZAMETTİN ORHAN KAAN DİNÇ HASAN ONAY EMEL ALTUNKAYA Ö.MUSTAFA ATALAY ŞAHİN ALATAŞ MERSİYE ÖZTÜRK REŞAT TAŞ AZİZE KARADAŞ MEDET SELVİ METİN CESUR BERNA GÜL ÇETİN BÜLENT AKDAĞ KADİR ALTUNEL 11 KONYA ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ HALİS BALCI ABDULLAH TEKİK SÜLEYMAN DEMİR BÜLENT KART YUNUS KÜÇÜKÇELEBİ ENDER ARSLAN ALPER KAYITMAZBATIR

KOCAELİ ŞUBE 12 ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ MERSİN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ SAMSUN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ SELAHATTİN PEHLEVAN ETEM KARTAL ADNAN YENİCE İLKAY KAYA NURDOĞAN BAYRAKTAR MUSA GÜNDÜZ DEMET BUĞA SELAHATTİN AKSOY BAYRAM ÇAĞATAY ALAATTİN SÜZER MEDET YALÇIN K.MURAT SERİNDAĞ METİN ÇOLAK BURHAN ALBAYRAK UĞURCAN ALBAK ELBİL KARAKOÇ ABİDİN KORKMAZ AYHAN TÜRKEL GAZİ ÖZMEN ÜNAL SAAT SELAHATTİN DEĞİRMENCİOĞLU VAN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ MEHMET ÇELİK İBRAHİM ÇELİK ADNAN TOPÇU ERHAN BİNGÖL İLHAN AKBAŞ KASIM BAYKAL DİLEK KARTAL BEDİR.

ANKARA ŞUBE 5. OLAĞAN GENEL KURUL SONRASI ŞUBE YÖNETİM KURULLARI ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ HASAN KOYUNCU MEHMET ALPER KAYA HASAN AKBABATUNGUZ MUSTAFA KESKİN MEHMET ALGÜL CİHAN ÖZDEMİR CEYHAN SOPACI ANTALYA ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ BURSA ŞUBE BAYRAM BARAN YILDIRIM KURUKAYA HASAN BEYAZIT OKTAY HEZER RAMAZAN YENER DEVRİM ÜNLÜ GONCA YILDIRIM 13 ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ DİYARBAKIR ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ OKAN OKUMUŞ SELİM BAYŞU ENGİN DUMAN NEVZAT YANMAZ ÖZLEM TÜRKER ŞENEL PEHLİVAN ARMAĞAN ÇALIK SEYFETTİN POLAT SİRAÇ ÇELİK ÇİYA GÜLEN LOKMAN DURMAZ MAHSUN ALMAST SİNAN CEM BENLİ SEMRA ARSLAN

ELAZIĞ ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ KENAN KORKMAZ MUSTAFA PERÇİN METİN BİÇİCİ BÜNYAMİN ÜNLÜ EVRİM AY METİN KILIÇ NEJLA KIT İSTANBUL ŞUBE 14 ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ İZMİR ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ KAAN DİNÇ ALAATTİN KILIÇ HAKKI KİRSİZ EMEL ALTUNKAYA LEVENT LÖĞÜN MERSİYE ÖZTÜRK ÖZLEM GÜL ERDOĞAN POLAT BÜLENT AKDAĞ ENGİN YÜCELEN METİN CESUR BERNA GÜL ÇETİN ASLAN ÇALIŞKAN NEŞE KAYA KONYA ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ HALİS BALCI ERCAN ŞENYURT SÜLEYMAN DEMİR AHMET YAMAN İBRAHİM ALTIN SÜLEYMAN COŞKUN NECDET KASAY

KOCAELİ ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ ETEM KARTAL ALİ KARAMAN ADNAN YENİCE İLKAY KAYA ALİ KAYA ÜLKER NURAN GÜNEŞ DEMET BUĞA MERSİN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ SAMSUN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ SELAHATTİN AKSOY R.REMZİ USLAN LEYLA ELÇİK BEHÇET AKYÜZ MEDET YALÇIN METİN ÇOLAK BURHAN ALBAYRAK UĞURCAN ALBAK ADEM KOCAOĞLU YÜKSEL BAYRAM YAKUP BATUR HAKAN KALKAN ÜNAL SAAT GÜLÜMSER ÖZDOĞAN 15 VAN ŞUBE ŞUBE BAŞKANI ŞUBE SEKRETERİ ŞUBE ÖRGÜTLENME SEKRETERİ ŞUBE MALİ SEKRETERİ ŞUBE EĞİTİM VE BAS.YAY.SEKRETERİ ŞUBE TOPLU SÖZ.HUK.SEKRETERİ ŞUBE KADIN İNS.HAK.ÇEV. SEKRETERİ İBRAHİM ÇELİK ÇİĞDEM ASLAN ADNAN TOPÇU AHMET İŞÖZÜ AHMET ÖZDEMİR ŞEMSETTİN BAKIR DİLEK KARTAL BEDİR.

GENEL DEĞERLENDİRME (Özelleştirme ve Kamu, Açlık ve Yoksulluk, Kadın ve Çevre, Kentsel Dönüşüm) Son yıllarda yaşamımızın her alanında uygulanan neoliberal politikalar neticesinde son çeyrek yüzyılda büyük bir altüst oluş ve değişim süreci yaşanıyor. Küresel kapitalizim, dünya düzeyinde etkisini sürdürürken, egemen sınıfın çıkar çatışmaları da su yüzeyine çıkıyor. Ekonomik krizle birlikte küreselleşmenin, neoliberal dünya düzenine karşı durulamaz iddiaları, şimdiden çürüyüp gitti ve bu tek kutuplu yapıya, meydan okuyanlar çoğalıyor. Ancak ülkemizde hava değişmiyor, mazlumların sözcüsüyüm diyen siyasal iktidarın, yoksulların değil zenginlerin temsilcisi olduğu, işçilerin, emekçilerin, emeklilerin, çiftçilerin, yoksulların taleplerine kulak tıkadığı da açıkça görülüyor. Ülke siyaseti bu gelişmenin yol açtığı yoğun çatışma ve kutuplaşmalara sahne oluyor. Hayatın her alanında ki toplumsal yabancılaşmadan, açlıktan, yoksulluktan, işsizlikten, umutsuzca sokaklardan dolaşan insanlardan biliyoruz. 16 Siyasal iktidarın demokratikleşmeden anladıkları; sermayenin çıkarları doğrultusunda, kendi ideolojik hegemonyasını oluşturmaktan öte bir şey değildir. Buna karşı, emek örgütleri ve toplumsal muhalefet güçlerinin tepkileri de cılız çıkmaktadır. Bu ideolojik hegemonyadan kurtulmak için, günü kurtarmaya dönük çözümler yerine, emekçilerin; işsizlerin ve yoksulların kendi iddia ve değerlerine dayanan, siyasetleri geliştirilmesine ihtiyaç vardır. Dünyanın çeşitli bölgelerinde emekçiler, örgenciler meydanları doldurmakta, kazanılmış haklarını koruma, yaşam kalitelerini artırmak ve yeni kazanımlar elde etmek için mücadelesini sürmektedir. Ülkemizde; yaşanan rüşvete, yolsuzluklara ve halkların yaşam alanına müdahaleye, karşı Gezi eylemlerinde isyan etmesi, ardından bu isyanı doğrulayan 17 Aralık süreci ile yeni bir siyasal süreç başlamıştır. 17 Aralık sürecinde, iyice ayyuka çıkan yolsuzluk rüşvet olaylarını siyasal iktidar, bu yolsuzluk ve rüşveti yapanları bulup yargılaması gerekirken, başka yerde araması, hatta halkın gündemindeki yolsuzluk ve rüşveti değiştirmek için, sürekli olarak iktidar-cemaat çekişmesini gündeme taşıması düşündürücüdür. Oysa siyasi iktidarların görevi, halkın öncelikli taleplerini dikkate alarak devleti yönetmesi gerekirken, siyasal iktidar, cemaatle hesaplaşmayı öncelikli görev olarak kabul etmiştir. Halbuki; ülkemizde yolsuzluk ve yoksulluğu, daha çok kâr hırsı, halkın isyanına sebep olmuş ve tetiklemiştir. Toplumun yaşam tarzına müdahale, gericiliğin giderek hayatın her alanına girmesi, halkların ayaklanmasının olacağının habercisiydi. İşte, Haziran ayaklanması, bu verilen mücadelelerin patlamasıydı. Siyasi iktidar, yalnızca

halkı değil, TÜSİAD gibi büyük sermaye grubunu bile tehdit ederek istediğini yaptırarak, baskı altına alıyordu. Aslında kendi siyasi görüşüne uygun sermaye sınıfının örgütü olan MÜSİAD ı daha da güçlendirerek TÜSİAD a bile gereksinimi kalmamıştır. AKP iktidarında, bu sermaye grupları ekonomik olarak altın çağını yaşamıştır. İşte, tam da bu noktada yanılgıya düşen iktidar, kendi içinde büyüyen siyasi çatlağı görmüyor ne istediler de vermedik diyebilecek kadar taviz verdiklerini açıklıyordu. Bu tavizler bile kendi içindeki muhalifleri susturmaya yetmediğini, yazılı ve görsel medyada kamuoyuna açıklıyor. Siyasi iktidara tepki olarak mücadele eden örgütlere, siyasi partilere, sendikalara, derneklere acımasızca saldırıyor, gözaltılar tutuklamalarla, cezaevleri ile gözdağı veriyordu. Son yıllarda yükselen işçi-emekçi ve ezilen halkların mücadelesi iktidarı zora sokmuş, siyasi iktidar ülkeyi yönetememe kaygısı ile birlikte, yolsuzluk, rüşvet, kaynakların talanı yolunda hızlı ve çok daha fazlasını yapma telaşına girmiştir. Kürt halkının, alevilerin ve diğer inançtan halkların özgürlük ve eşitlik mücadelesini görmemezlikten gelen iktidar, yalan ve demagoji ile bu sorunlara sahip çıktığını ve çözmek istediğini dile getirmesine rağmen, sorun çözülmemiştir. Sahte söylemlerin icraatı olmaz. Olsa olsa bir hakkın inkârı olur. Asimilasyon politikaları ile ırkçılığı, dini gericiliği, tek adam yöneticiliğini körükleyen yönetim tarzının adı olsa olsa diktatörlük olur. Bu diktatörlükten kurtulmak için top yekün mücadele etmek gerekir ki ülkede barış, demokrasi ve özgürlükler gelişsin ve bir arada kardeşçe yaşama devam edilsin. Özgürlüklerin önündeki engeller kaldırılsın ki, barış içinde yaşam, canlılık kazansın. 17 Yolsuzluğu, rüşveti, talanı sandıkta onaylatmaya çalışan bu gerici yönetimin hukuk diye bir derdi kalmamıştır. Halka din-iman bana rant diyen iktidarın başındaki bir avuç azınlık, dokunulmazlık zırhını, yaptıkları yolsuzluğa da sarmışlardır. Eski Yunanda, hırsızlık ahlaksızlık değildi, normal bir davranıştı. Kimse de kınamazdı. O günün değer yargıları bugün günümüze taşınmıştır. Yapılan değişikliklerle, hakim ve savcıları yürütmenin emrine sokan zihniyet, kimin yargılanmasını istiyorsa onu yargılıyor. Bu uygulama yargıya olan güveni yok olma noktasına getirmiştir. Siyasal ve ekonomik olarak güçlüysen, zenginsen her suçu işleyebilirsin. Siyasal ve ekonomik olarak yoksulsan, güçsüzsen, muhtaçsan suç işlemesen de suçlusun konumuna gelinmiştir. Günümüzde kadınsan suçlusun. Kadın olmak, erkeği suça teşvik etmek açısından yeterlidir. Bir işte çalışmak, sokakta dolaşmak, kafe de oturmak, çay içmek v.s. kadının bu konumu erkeğin suç işlemesine yeterli nedendir. Keşke, bu yazdıklarımız mizah olsa. Kadın yaşamının ta kendisidir. Kadın, mücadele ettikçe özgürleşir. Özgürleşen kadın erkeği de özgürleştirir.

AKP iktidarı ile doruğa çıkan yapısal değişiklikler ve bunu sağlayan politikalar sonucu özelleştirme ve taşeronlaştırma uygulamaları, kendi işkolumuzda yakıcılığını devam ettirmektedir. Öncelikle; devlet, toplumsal, kamusal üretim ve hizmetleri, ulusal ve uluslararası sermayenin kâr hırsına peşkeş çekiyor. Ulusal ve uluslararası sermaye ye sunulan bu hizmetleri sosyal devlet dönemindekinden daha yaygın, daha kaliteli ve daha ucuz alınır olmaktan çıkartıyor. Çok daha pahalı, sermayenin istediği oranda, kendi çıkarları doğrultusunda sunuyor. Özelleştirme, Taşeronlaşma ve piyasadan hizmet alımı süreçleri tamamlanan Kamu Kurumlarında olduğu gibi; Bayındırlık, Ulaşım hizmetlerinde de yaşanan zamları ve halkın cebinden daha fazla paranın çıktığını hep birlikte yaşıyoruz. Bu özelleştirmeler; ülkemizin zorunlu hizmetlerinde olması gereken başta Sağlık, Eğitim, Enerji, İletişim, Ulaşım ve Çevre sorunlarını çoğaltmış, halkların hizmet alımınının % 50 sine yakın oranını paralı hale getirmiş, halkın cebinden daha fazla paranın çıkmasına sebep olmuştur. 18 Bir diğer önemli etkisi ise çalışma hayatında yaşanan tahribat. Taşeronlaştırma ile üretim süreçleri parçalı hale getirilmiş, kamu alanı özelleştirmelerle sermayenin kâr alanına terk edilerek çok farklı statülerde parçalı çalışma sistemi yaratılmıştır. Burada en belirgin hedef ve sonuç; güvencesiz çalışmanın hâkim kılınması, örgütsüz ve tepkisiz bir çalışma hayatının yaratılmasıdır. Dünyamızda yaşanan işsizlik, yoksulluk, açlık, kötü sağlık koşulları, sisteme entegre eğitim sistemi, çökertilmiş yada çökertilmeye çalışılan sosyal güvenlik sistemleri ile ekolojik dengenin yıkıma uğradığı bir süreci yaşıyoruz. Dünyada tek egemen sistem olan kapitalizmin bu durumdan sorumlu olmadığını düşünmemek için geçerli tek bir neden yoktur. Eğer bir yanlış sistemin kendisinde aranması gereken bir durumsa şu anda halihazır da tek egemen güç olan kapitalizmde bütün bu olan bitenlerden sorumludur. Bu sorumluluk üzerinden de mahkûm edilmesi gereken bir sistemdir. Küreselleşme günümüzün bir gerçekliği olarak ortada durmaktadır. Aynı gerçeklik bize işçi sınıfının bu küresel saldırıların olduğu ortamda ne halde olduğunu da göstermektedir. Asıl sorun şu ki bu saldırılara karşı yoksul halk kesimlerinin küresel bir başkaldırıyı gerçekleştirip gerçekleştirmeyecekleri gerçekliğidir. Küreselleşme olgusu çağımızın yeni büyülü sözcüğü oldu. Küreselleşmeyle yatar, küreselleşmeyle kalkar olduk. Artık her şey küresel bir bütünün küresel parçacıkları halinde evrene yayılmaktadır. Küresel kültür, küresel üretim, küresel açlık, küresel yoksulluk, küresel işsizlik, küresel terörizm, küresel kriz, vs. Öyle bir an geldi ki artık hiçbir şey o sözcük anılmadan ifade edilemez bir hal aldı. Bu küresel kafa karışıklığını aşmanın asıl sorun olduğunu görmek bir hayli güçleşti ve bu ortamda birçok sol yapıda olmak üzere küreselleşme olgusunu ya inkar ettiler ya da her şeyi onunla

ifade etme gibi garip bir duruma düştüler. Asıl önemli olan şey küreselleşme denen gerçekliğin doğru kavranması nerden çıktığı kim ve ne için bir küreselleşmeden bahsedildiği gerçekliğini görmemizdir. Bu kavramadan sonra ancak ona karşı doğru bir mücadele taktiği geliştirilebilir ve mücadele edilebilir. Küreselleşme dediğimiz olgu tarihinin hiçbir döneminde emekçiler için dahi iyi olanaklar ve insanca yaşanır bir dünya kurma iddiasında olmadı. Böyle bir şey yaratma derdi de yoktu ve olmayacakta. Küreselleşme çağımızın büyülü bir sözcüğü oldu. Küreselleşme yani emperyalizm yapı itibariyle ticaret adı altında bir sömürü düzeni yaratma ve bu sömürü düzenin ebedileştirilerek, kutsanması gerçekliğine dayanır. Bu aynı zamanda mülk edinme, sermaye biriktirme, alabildiğine karını maksimize etme gerçekliğine dayanmaktadır. Sonuçları açlık, işsizlik, yoksulluk ve ölümdür. Böyle bir düzenden iyi sonuçlar beklemek için ya sermayedar olmanız gerekir ya da aklınızdan zorunuzun olması gerekir. Emperyalizm yani küreselleşme bu nedenle gittiği, içinde olduğu, egemenlik kurduğu hiçbir ülkede kural tanımaz. Onun için tek kural vardır Kar. Karın olmadığı hiçbir yerin ya da durumun anlamı da yoktur. Bu nedenle kural kar etmektir. Eğer karına karışmayacaksa kurallara uyulabilir. Ancak bunun olması bile çok büyük bir zorunluluksa ve karşı durulamıyorsa ancak olabilir. Örneğin gümrük duvarları yolu ile tarım ürünlerini korumaya çalışma eğer engellenemiyorsa oranları indirilerek anlamsızlaştırılabilir. Böylelikle hem tarım ürünü korunuyormuş gibi yapılır hem de yabancı sermaye kurallara uyarmış gibi olur. Yani küreselleşmenin en büyük oyunu kural koymadır. Onlar için en önemli kuralsa az önce yukarıda da söylediğimiz gibi karın önündeki engellerin kaldırılması kuralıdır. Türkiye gibi ülkelerin konumu büyük balık küçük balığı yutar misali bu kuralsızlaştırmanın sayesinde hep yolunan tavuğa çevrilmesi gerçekliğiyle at başı gitmektedir. 19 Kapitalist üretim ilişkilerinin dayatması sonucu ve kendi işleyişi gereği yarattığı işsizler ordusu dünyada hızla nasıl yaygınlaşıyorsa ülkemizde de durum benzer biçimde sürmektedir. Bugüne kadar işsizlik ve işsizlerin sorunları hakkında yapılan en kapsamlı araştırmalardan biri olan İş arayan işsiz kim? Sosyo-Ekonomik Demografisi başlıklı anket Türkiye deki işsizlerin sorunlarına mercek tutacak niteliktedir.

Özelleştirme ve Kamu AKP iktidarının özelleştirmelerde her zamankinden daha kararlı olduğu açıktır. İktidarın siyasi tercihi olarak tüm yaşam alanlarının özelleşmelerle ticarileşmesi ve paralı hale getirilmesi hedeflenmektedir. Türkiye de 1980 li yıllardan itibaren gündeme gelen özelleştirme, üzerinden yıllar geçmesine rağmen hala tam olarak anlaşılamamış, kitlelere anlatılamamış ve ne olduğu konusundaki kafa karışıklığı bir türlü aşılamamıştır. Aslında üzerinde durulması gerekende tamda budur. Yani özelleştirme ile kast edilen şeyin ne olduğudur. Sağdan sola birçok insan, demokratik kitle örgütü, parti, siyasal sosyal yapı özelleştirme sorununu tartışıyor ancak görünen o ki kamunun elinde olanın ne olduğu, kamunun ne olduğu, devletin elindeki mülkiyetin kimin mülkiyeti olduğu ve KİT dediğimiz kurumların kimlerin kurumları olduğu konusunun tüm açıklığı ile tartışılması ve yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak bu sayededir ki bu kafa karışıklığı ortadan kalksın ve özelleştirme gerçeği tüm çıplaklığıyla bilince çıkarılabilinsin. 20 Kimi çevreler devleti tanımlarken bu örgütün yani devletin her vatandaşına eşit mesafede durduğunu varsayar veya direkt olarak bunu ifade eder. Yani devlet herkese eşit mesafededir ve kimseyi kimseden ayırmaz ve kayırmaz. Bu anlamda devlet mülkiyeti de herkesin mülkiyetidir ve toplumun amaç ve çıkarları için kullanılır. İşte kafa karışıklığına neden olan yaklaşımın temeli bu bakış açısıdır. Yani devletin herkesi temsil ettiği ve mülkiyeti devlete ait olanında herkesin olacağı gibi garip bir yaklaşımın herkese kabul ettirilmiş olması ve halende kabul etmeyenlerin ikna edilmeye çalışılmasıdır. Hal böyle olunca tabi ki devlet mülkiyeti olanın kamu mülkiyeti olduğu gibi saçma bir algılama ortaya çıkmaktadır. Oysa gerçek hiçte böyle değildir. Özelleştirme konusu tartışıldığında ortak bir kanı Devletin yerli ve yabancı sermaye eliyle soyulduğu görüşüdür. Yapılan özelleştirmeler örnek gösterilerek, kamu malının halkın vergileriyle oluşturulan bu verimli iş alanlarının ve hizmet alanlarının yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekildiği ve bunun engellenmesi gerektiği vurgulanmaktadır. Yani bu devletin halkın devleti olduğu ve bu kurumların peşkeş çekildiği gibi bir yanılsama yaratılmaktadır. Oysa bu söylenirken devletin niteliği ve kimin devleti olduğu gibi bir tartışma yapılmamakta ve sermaye devleti olan bu devletin KİT lerinin halkın olduğu gibi garip bir durum savunulmaktadır. Özelleştirme konusu tartışılırken kurumlar ön plana çıkarılmakta ve asıl görülmesi gereken gözden kaçırılmaktadır. Sorun hangi kurumun kime peşkeş çekildiği değil, kimin kimi soyduğudur. Yapılan şey devletin elindeki malların el

değiştirmesidir. Yani öz sahibi olan kapitalistlere devridir. Burada bazı iş adamlarının doğru özelleştirme yapılmıyor, doğru özelleştirme yapılmadığı içinde birçok insan işini kaybediyor, daha düşük ücretle daha uzun süre çalışmak zorunda kalıyor. Ah bir doğru özelleştirme yapılsa ülkemiz için ne kadar güzel olacak gibi söylemleri halkı düşündüklerinden dolayı söyledikleri şeyler değildir. Onlar devlet tekelinde olan bu yerlerin kendilerine verilmesini istiyorlar. Çünkü bu pastadan herkes pay almak istiyor. Bu ortamda birçok insanda sanki onların çıkarına bir şey söyleniyormuşçasına bunların arkasına takılarak özelleştirme karşıtı söylemlerle mücadele yapmaya çalışmaktadırlar. Kapitalist toplumda devlet tüm burjuvazinin ortak işlerini yöneten bir örgüttür. Sorun insan sömürüsüne dayalı bu sistemin ortadan kaldırılması sorunudur. Bu durum ortadan kaldırılmadıkça söylenecek ve yapılacak hiçbir şey gerçekte sorunu ortadan kaldırmayacaktır. Buradan hareketle üzerinde tartışılması gereken kapitalist toplumda ister kamu mülkiyeti olsun ister devlet mülkiyeti olsun bu yerlerin halkın malı olduğu algısıdır. Türkiye de devlete ait sanayi işletmelerinin bir kısmı, kamu iktisadi teşebbüsleri (KİT) olarak adlandırılıyor. Kapitalizmde devletin hiçbir malı halkın malı değildir. Çünkü devlet bir bütün olarak burjuvazinin malıdır. Bu nedenle işçi sınıfı açısından, patronun özel kapitalistler mi, yoksa onların temsilcisi olan devlet mi olduğu sorusunun tek başına bir anlamı yoktur. 21 Doğanın doğrudan sunduğu kaynaklar bir tarafa bırakılırsa, kapitalist toplumda zenginliğin en temel kaynağı ücretli emeğin sömürüsünde yatmaktadır. İster kâr olarak sanayicinin cebine, ister faiz olarak bankacının cebine, isterse de rant olarak toprak sahibinin cebine girsin, tüm bunların temelinde işçinin karşılığı ödenmemiş emeği yani artı-değer vardır. Kapitalist toplumun temel çelişkisi, üretimin ve üretim araçlarının toplumsallaşmış karakteri ile üretim araçlarının özel mülkiyeti arasındaki çelişkidir. Her geçen gün toplumsallaşma düzeyi daha da yükselen ve bugün artık ancak dünyasal ölçekte düşünülebilecek olan üretim faaliyeti ve onun asli unsurları, burjuva özel mülkiyet üzerinde muazzam bir basınç yaratır. Demek ki, ister tek tek burjuvaların, ister grup halinde burjuvaların, isterse de kapitalist devletin elinde olsun, bu mülkiyetin sınıfsal karakteri burjuva olarak değişmeksizin kalır. Görünüşte birbirinden farklı olan mülkiyet biçimleri gerçekte bir ve aynı mülkiyet ilişkisi temeli üzerinde yükselirler. Bu nedenle özelleştirme sorununu tartışırken soruna nereden baktığımız çok önemlidir. Yıllardan beri özelleştirme karşıtı mücadele verilirken ortaya koyduğumuz ideolojik duruş ve söylem birçok yönüyle hatalıdır ve yanlıştır. Ve bizlerin bu hatalı

ve yanlış durumdan doğru bir mücadele ve amacına ulaşan bir durum ortaya çıkarmamız mümkün değildir. Bu nedenledir ki özelleştirmelere karşı yapılan mücadelede hiçbir başarı sağlanamamış ve halk ortak bir paydada buluşturularak ortak bir cephe örgütlenememiştir. Açlık ve Yoksulluk Küreselleşme söylemlerinin artarak yoğunluk kazandığı günümüz dünyasında, global ölçekte ekonomik, kültürel ve siyasal düzeylerde bir dönüşüm ve yeniden yapılanma/ların yaşandığı tartışılmaktadır. Global ölçekte bir dönüşümün yaşandığı kesindir ve bu noktada, bu dönüşüm çeşitli yönleri ile ele almak mümkündür. Küreselleşme tartışmalarının yoğunlaştığı bu dönemde, uluslar arası ve bölgelerarası dengesizliklerin daha da arttığı, ekonomik ilişkilerin daha girift ve iç-içe bir hale geldiği bir ortamda tek amacın en yüksek karı elde etmek olduğu bir işleyişin rekabet koşullarında güçlünün ayakta kalabildiği bir mantığın egemenliğinde açlık ve yoksulluk sorunun inanılmaz boyutlara ulaştığı bir süreci yaşamaktayız. 22 Neo-liberal politikaların tek söz sahibi olduğu yüzyılımızın son çeyreğinde gerçekten de, dünyanın en zengin ve en fakir ülkeleri arasındaki gelir uçurumunun giderek açıldığı, konu ile ilgili rakamlara bakıldığında açıkça gözlenebilen bir durumdur. Ülkeler bütünüyle dikkate alındığında ve gelişmişlik düzeyleri karşılaştırıldığında yüksek, orta ve düşük gelirli ülkeler olarak sınıflandırılmaktadır. Bugün ABD de toplumsal eşitsizlik Dünya Savaşı öncesinden daha büyükken, Avrupa daki işsizlik benzeri görülmemiş seviyelere yükselmiştir. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı yayınladığı İnsani Kalkınma Raporuna göre, on iki senelik bir ekonomik reform ve düzenleme süresinden sonra hem zengin hem de fakir ülkelerde zengin ve fakirler arasındaki gelir farkı gittikçe açılmaktadır. Özellikle uygulanan politikalar gelişmiş ülkelere sağladığı yararlar dışında yoğun olarak uygulanmaya başlandığı 1980 li yıllardan bu yana, gerek ülkeler içinde ve gerekse ülkeler arasında zengin ile yoksul arasındaki uçurum giderek büyümüştür. Artan ve yüksek sesle dile getirilen yoksulluğu azaltma vaatlerine rağmen, yoksulluk içinde yaşayanların sayısı da ciddi oranlarda ve belirgin bir şekilde artmıştır. Küreselleşme ve piyasa ekonomisinin yoksulluğu azaltamadığı gibi, istikrarı sağlamada da başarısız olduğu söylenebilir. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin hepsinde ekonomik kriz korkusu her zaman gündemde olan önemli bir konu haline gelmiştir.

Amerika nın etkin olduğu ve büyük oranda yönlendirdiği söylemlerine göre küreselleşme, ilerleme demektir ve azgelişmiş ve/veya gelişmekte olan ülkeler büyümek ve yoksullukla mücadele etmek istiyorlarsa, buna uygun politikaları kabul etmek zorundadırlar. Ancak gelinen noktada, Küreselleşmenin azgelişmiş ve/veya gelişmekte olan ülkelerdeki birçok insana, vaat ettiği ekonomik faydaları getirmediği gibi yeni yükler getirip yoksulluğu ve geriliği pekiştirmiştir. Zengin ülkelerle fakir ülkeler arasındaki büyüyen uçurum, yirminci yüzyılın son on yılında defalarca tekrarlanan yoksulluğu azaltma vaatlerine karşın, yoksulluk içinde yaşayan insanların sayısı gün geçtikçe arttı. Küreselleşme yoksulluğu azaltmayı beceremediği gibi istikrarı sağlamayı da başaramadı. Açlık sorunu tartışılırken çoğu zaman kuraklık, tarımsal alanların sanayiye açılması gibi tarımsal üretimi düşürecek faktörler ile tarımsal ürünlerin dış ticaretinde ülkelerin aldığı bazı önlemlerin etkisinden bahsedilmektedir. Bu faktörler, gıda fiyatlarındaki son tırmanışta etkili olsalar bile tarımsal üretimin, dünya nüfusunun ihtiyacının üzerinde gerçekleştiği gerçeğinin altı çizilmelidir. Yeterli ve dengeli beslenme ise en temel insan haklarından biri olarak değerlendirilmelidir. Kadın Erkek egemen kültür ve cinsiyet ayrımcılığı toplumun her kesimini etkilemiş, bundan en büyük zararı Kadınlar görmüştür. İnsanlığın doğumuyla birlikte çalışmaya başlayan Kadınlar, hayatın yeniden üretilmesinde tüm alanlarda yer almışlardır. Ama ücret karşılığı çalışma hayatında yer almaları burjuvazinin sanayi devriminden sonra olmuştur. Uzun süre kadınlar ucuz işgücü olarak Sendikasız ve sosyal güvencesiz çalışmışlar. 23 Günümüze baktığımızda bu yapının büyük oranda kendini koruduğunu görmekteyiz. Kadın, halen toplumda ve çalışma yaşamında cinsiyet ayrımcılığına maruz kalmaktadır. Bu duruma karşı kadın hareketleri gelişmekteyse de, bunlar henüz çok yeterli olmamaktadır. Sendikalara baktığımızda, durum pek farklı görünmemektedir. Toplumsal rolleri ve sendikaların erkek egemen yapısı, Kadınların örgütlülüğünün önünde engel olarak durmaktadır. Sendikalarda bu sorunu gidermeye ve kadınların aktif sendikal faaliyetlere katılması yönünde çalışmalar yapılmaktaysa da, henüz fazla bir ilerleme sağlanamamıştır. Oysa kadın gücünün katılımıyla emek hareketi güçlenecek ve yeni bakış açıları kazanacaktır. Bu nedenle, sendikalarda Kadın katılımını artıracak politikalara önem verilmelidir.

- Genel merkezde ve şubelerde kadın sekreterlikleri işlevsel hale getirilmeli, kadın komisyonları kurularak bunların etkin çalışmasının önü açılmalı, - KESK ve diğer sendikalardaki kadın sekreterlikleri ile düzenli işbirliği sağlanmalı, - Web sitemizde kadın sayfası devamlı güncelleştirilmeli, - Yurtiçi ve yurt dışındaki kadın örgütleri ile işbirliği geliştirilmeli, birlikte kadın eğitimi ve örgütlülüğüne ilişkin projeler üretilmeli, - En az iki yılda bir kadın kurultayı yapılması için KESK e öneri götürülmeli, - Kadın kotası ve pozitif ayrımcılık politikaları desteklenmeli - İşyerlerinde kadın sorunlarına ilişkin toplantı, konferans ve panel düzenlenmeli, eğitim çalışmalarına önem verilmelidir. Çevre 24 Günümüzde özellikle son on yıldır dünya gündemini işgal eden ve ileride daha da önemli bir duruma gelecek sorunlardan biri, çevre sorunudur. Kapitalizm özellikle sanayi devriminden sonra, ekonomik, toplumsal ve kültürel yaşamla birlikte, doğal yaşama da büyük zararlar vermiştir. Son birkaç yüzyılda, doğal yaşamda yer alan birçok bitki ve hayvan türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir. Birçok enerji kaynağı tükenmeye yüz tutmuş, sular ve toprak büyük oranda kirlenmiş, ekolojik denğenin bozulmasıyla, iklim değişimleri gündeme gelmiştir. Bilim adamları sadece bir kaç on yıl içinde dünyanın tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğu konusunda uyarılarını arttırmışlardır. Kapitalist-emperyalist devletlerse halen bunları görmezlikten gelerek faaliyetlerine devam etmektedir. Azalan enerji kaynaklarına alternatif olarak özellikle az gelişmiş ülkelerde çevreye ve insanlığa verdiği zarar bilim adamlarınca defalarca ifade edilmiş olan ve Çernobil kazasıyla tüm insanlığın gördüğü nükleer santralleri devreye sokmaya çalışmaktadırlar. Diğer taraftan, son zamanlarda çevre hareketleri de etkinlik sağlamaya, soruna duyarlı çevrelerle işbirliği yapmaya başlamışlardır. Ancak bu çabalar kapitalistemperyalist devletlerin duyarsız yaklaşımlarında ısrar etmeleri nedeniyle yeterli olmamaktadır. Bu nedenle; - Yerel halkın onayını almamış bir ekonomik girişimin ülkeye yarar getirmesi düşünülemez. - Çevre sorunlarının yaşandığı yerellerde duyarlılık geliştirilmesine çaba harcamalı, her türlü eylem etkinliğin aktivisti olarak çalışmalar yürütmeli,

- Çevreye ve doğaya zarar verecek HES ve baraj yapımları ve siyanürlü altın/gümüş aramacılığına karşı yöre halkıyla işbirliği geliştirerek, eylem ve etkinlikler düzenlemelidir. - Demokratikleşmenin en temel unsurlarından biri gelir dağılımındaki uçurum yok edilmelidir. - Milli gelirden hak ettiğimiz ücreti almak için mücadele etmeliyiz. - Kamu çalışanları önündeki siyaset yapma engellerini kaldırmalıyız. - İş güvencesinden ödün vermeden toplu sözleşmeli ve grevli çalışma düzenine geçmeliyiz. - Devlet güdümlü yandaş sendikaların gerçek yüzünü çalışanlara göstermeliyiz. Kentsel Dönüşüm Projesi ve Uygulamaları Farklı nedenlerden dolayı zaman içinde kentsel standartlara uymayan, fiziki yapısı gittikçe bozulan veya terk edilen kent alanlarının yeniden kente kazandırılması kentsel dönüşüm olarak ifade edilmektedir. Günümüzde bu alanlar için kentsel dönüşüm uygulamaları başlatılmıştır. Böylece; kente yeni imar planlı alanlar kazandırmak, sosyal ve kamu kullanım alanlarını yeniden oluşturmak ve modern yerleşim alanları elde etmek amaçlanmıştır. 25 Bu doğrultuda, dünyada uygulanmış olan kentsel dönüşüm projelerin de mevcuttur. Türkiye de; Trabzon kentsel dönüşüm proje alanında yapılan ve yapılmakta olan çalışmalar teknik ve bilimsel olarak irdelenerek, dünyada yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları ile karşılaştırma yapılmıştır. Ancak, yapılan karşılaştırmada ne yazık ki, kentsel dönüşüm proje alanları seçilirken dünyada uygulanan kriterlerden uzak ve nasıl ranta dönüştürürüm sonucu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, dünyada uygulanan kentsel dönüşüm kriterleri örnekler verilerek dikkate alınması gerektiği hususlar belirlenmeye çalışılmıştır. Özetle; Ülkemizde Kentsel Dönüşüm Projesi olarak bilinen, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun 31.05.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu Yasa ile Riskli alan ve riskli yapı adı altında, iki tanım çevresinde şekillendirilmiştir. Yasanın bir başka önemli özelliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok geniş yetkilerin tanınmış olmasıdır. Ayrıca Yasa, sanki diğer yasaların üzerinde bir güce sahipmiş gibi bir izlenim yaratıyor, üstün yasa niteliği taşıyor.

Bu nedenle, yasanın uygulanması sırasında önemli sakıncaların ortaya çıkabileceğini ve çok büyük sıkıntıların yaşanabileceği çeşitli kesim ve hukukçular tarafından kuşkular dile getirilmiş ve konuya ilişkin birçok yazılar da yazılmıştır. Kentsel dönüşüm proje alanları çoğunlukla çarpık yapılaşmanın olduğu kent alanları olmaktadır. Proje alanlarına karar verildikten sonra imar planlarının hazırlanması gerekmektedir. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında hazırlanacak olan imar planları toplum ihtiyaçlarına cevap vermek zorundadır. İmar planlarının hazırlanmasında proje alanına göre farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin; proje alanı tarihi alanları içeriyorsa, tarihi dokuya zarar vermeden mevcut durumu iyileştirmek amacıyla imar planının hazırlanması gerekmektedir. Kaçak yapılaşmanın olduğu alanlarda ise; mevcut yapılaşma kısmen veya bütünüyle yeniden imar planı üzerinde şekillenecektir. 26 Yapılaşma ve diğer ihtiyaçlar açısından, artık kent ihtiyaçlarını karşılayamayan bu alanların kentsel dönüşüm alanları içine alınmasında bazı kriterler gözönüne alınmaktadır. Bu alanların rantının yüksek olması, bulunduğu konum açısından kentin önemli bir noktasında bulunması, sosyal ve fiziki açıdan problem üreten bir alan olması vb. nedenlerle kentsel dönüşüm alanları belirlenmektedir. Örneğin; Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi, kuzey Ankara girişi ve çevresinin fiziksel durumunun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi ve iyileştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlayarak kentsel yaşam standartlarını yükseltmek için hazırlanmıştır. Ancak, burada da görünen özel mülkiyet hakkı yasalara uygun kullanılmamış, sermaye ye ve belli rantçı kesime peşkeş uygulanmıştır. Kentsel yenileme projeleri kentsel yerleşim alanı içerisinde yenileştirme, koruma, sağlamlaştırma ve sağlıklaştırma amaçları ile belli bir müdahale programı çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gereken alanları kapsayan, temel olarak konut sorununu çözmeyi ve sorunlu alanların kente tekrar kazandırılmasını hedefleyen projelerdir. Dönüşüm projeleriyle sadece yenilenmiş konut alanları yaratılmamakta; büyük rekreasyon alanları, kent parkları, kent meydanları, ticaret merkezleri de kente kazandırılmaktadır. Bu tür dönüşüm projeleri tasarlanırken, kamuya fazla yük getirmeyecek modellerin uygulanması ve bu kapsamda gelişmiş, yaşanabilir ve güvenilir yaşama mekanlarının oluşturulması, sosyolojik uyum çalışmalarının yapılması ve finansman modellerinin geliştirilmesi gereklidir.

Dünyada Kentsel Dönüşüm Örneği Dünyada uzun bir yol katetmiş olan kentsel dönüşüm uygulamaları ülkemizde son yıllarda başlamıştır. Özellikle de II. Dünya Savaşı ndan büyük hasarla çıkan ve tarihi zenginlikleri dolayısıyla büyük önem taşıyan kentlerde yaşanan kentsel çöküntü, ilgili çevreleri konuyla yakından ilgilenmeye ve çözüm arayışlarına itmiştir. Bu nedenlerle Avrupa ülkeleri ve Amerika da kentsel dönüşüm 1950 lerde önem kazanmış ve zaman içinde hak ettiği yeri bulmuştur. 1970 yılları kentsel dönüşüm ile ilgili arayışların, çalışmaların sürdürüldüğü yıllar olarak ifade edilmektedir. 1980 lerden bu yana ise, kentsel dönüşüm ilkesel bazda yerleşmiş, özümsenmiş ve bu yönde uygulamalarla kendini ispat etmiştir. Buna göre; Doğru bir Kentsel Dönüşüm Projesinin uygulaması için aşağıda maddeler halinde belirtilen özelliklerin uygulanması ile ancak mümkündür. Özellikle fakir halkın konut sorunlarına çözüm bulmak, Geniş ölçekte yeşil alan, park ve kamu alanları elde etmek, Halk ile belediye arasında ihtiyaçlar konusunda sistematik bir ilişki kurmaktır. 27 Program çerçevesinde, konutların iyileştirilmesi, Yaşam şartlarının düzeltilmesi, İş ve eğitim olanaklarının artırılması, Halkın örgütlenmesi ve onların kapasitesinden yararlanılması, Bölgedeki, yapı stokunun yenileşmesini sağlamak, Fiziksel gelişimin yanı sıra toplumsal ve ekonomik gelişmeye yönelik programlar geliştirmek, Mülk sahiplerinin proje karar süreçlerine katılımını sağlama ve onların projeye sahip çıkmalarını temin etmektir.

SİYASAL, SENDİKAL VE ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇ Bizler bu günden itibaren bu baskılara ve yıldırma politikalarına karşı yeni bir örgütlenme ve mücadele programı hazırlamalıyız. Anti demokratik seçim sistemiyle tekrar iktidara gelen AKP, bütçe açığının tüm yükünü zamlar yoluyla emekçi ve yoksul kesimlerden çıkartmaya devam ediyor. Bugüne kadar yaşanan ekonomik krizlerden en fazla emekçi ve yoksul kesimler etkilenmiştir. Bu sürece, emekçilerden başka müdahale edecek bir güç yoktur. O nedenle krizlerin ya da neo-liberal politikaların emekçi ve yoksul kesimleri daha da derinleşen bir sefalete mahkum etmemesi için mücadelemize kararlı bir şekilde devam etmeliyiz. Ekonomik krizin ve buna bağlı olarak yoksulluğun, işsizliğin giderek derinleştiği bu süreçte, emek hareketi olan güçler, daha fazla itiraz etmeli, 1989 baharında emekçilerin başlattığı fiili ve meşru mücadele hattını yükseltmeli. KESK ve bileşenleri bu sürecin öncülerinden biri olmalıdır. 28 Bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada yoksullukların ve işsizlerin örgütlenmesini önümüze hedef olarak koymalıyız. Bu nedenle, KESK bu süreçte, sadece kamu çalışanlarının değil; işsizlerin, yoksulların, emeklilerin kısacası tüm ezilenlerin örgütü olma görevini üstlenmelidir. Aynı işyerinde birden çok statüde çalışanlar bir arada bulunmaktadır. Bu çalışanların ekonomik ve özlük hakları birbirinden farklıdır. Çalışma hayatındaki bu farklılaşma, örgütlenmede en önemli sıkıntılarımızdan biridir. Diğer yandan özelleştirme ve piyasadan hizmet alımı uygulamaları sonucunda istihdamda yaşanan daralma, KESK e bağlı birçok sendikayı etkilediği gibi sendikamızı da etkilemiştir. Bilindiği üzere yeni süreçte birçok Bakanlık ismi değiştirilerek yeniden yapılandırıldı. Bu durum sendikalara bağlı iş yerlerinin değişmesi ile yeni bir örgütlenme modeli ihtiyacı doğurmuştur. Bu süreci tartışmalı ve emekçiler cephesinde yeni bir örgütlenme modelini çıkarmalı ve bu durum değerlendirmesiyle, yola çıkarak örgütlenme yapımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Siyasal iktidarın, demokrasi ve açılım gerekçeleri ile sermayenin çıkarları doğrultusunda, kendi ideolojik hegemonyasını oluşturmaktadır. Buna karşı, emek örgütleri ve toplumsal muhalefet güçlerinin tepkileri de yeterli olmamaktadır. Bu ideolojik hegemonyadan kurtulmak için, günü kurtarmaya dönük çözümler yerine, emekçilerin; işsizlerin ve yoksulların kendi iddia ve değerlerine dayanan, siyasetleri geliştirilmesine ihtiyaç vardır.

Ülkede yaşanan anti demokratik uygulamalara, baskı ve tutuklamalara, ölüm ve zülümlere karşı yıllardır halkın sesizliğini nispeten anlıyoruz. Ancak; bu kadar yolsuzluk, bu kadar işsizlik, bu kadar pahalılık olmasına rağmen, halkın tepkisiz kalması düşündürücüdür. Güney Amerika Ülkelerinin bazılarında ekonominin kötüye gidişine karşı koyuşlar, bununla birlikte gençlerin parasız eğitim talepleriyle beraber, bütün alanları eylem sahasına dönüştürürken, Ülkemizde ise tersi bir durumla karşı karşıyayız. Bu durumu halkların tüm kesimlerine götürmek, eşit, özgür ve barış içinde, daha gözel bir dünyada insanca yaşamak anlatmak için karşı duruşu örgütlemek demokratik kitle örgütlerinin görevidir. Aslında bu siyasal iktidar, çıkarı bir yerlerde kesişenlerin iktidarıdır. Her iki kişiden biri AKP li olan ülkemizde, bir gün tek bir AKP li de kalmayacaktır. Şunu rahatlıkla ifade edebiliriz ki, AKP siyasal bir sürecin ürünü ve misyonudur. ABD, sermaye, cemaat, medya, bürokrasi vs. destekli siyasal iktidar, günü geldiğinde tarihten silinecektir. Kalıcı olan emek örgütleri ve emek mücadelesinde bulunan yapılardır. Bu zihniyetin zam, baskı, yoksulluktan başka topluma vereceği hiçbir şeyi yoktur. İleri demokrasi havarisi kesilen bu parti, binlerce insan düşünce suçundan cezaevlerinde tutulurken; Deniz Feneri ve Hizbullah gibi davalarla tutuklu bulunanlara, yaratmış olduğu hukuk sistemiyle, serbest bırakması, demokrasinin yanında hukuk sistemini de katletmiştir. 29 Siyasal iktidarında sözde karşı olduğu 12 Eylül anayasasını, 12 yıldır değiştirmemiştir. Anti- demokratik bir anayasa olmasına karşı, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik bir anayasa için mücadele etmemize rağmen; Siyasal iktidar, Anayasa değişikliğini de kendi ihtiyaçları ve kurumsal hegemonyasını pekiştirmek için gündeme getirmiştir. Biz kamu emekçileri için olmazsa olmaz istemimiz, emekçilerin örgütlenmelerinin önündeki engellerin bir an önce kaldırılmasıdır. Demokrasi ve emek mücadelesi, siyasal iktidarın biçimlendirdiği şekilde yürütülemez. Tüm kurumları kendine göre dizayn eden, kamusal alanın tasfiyesini kolaylaştıran, çalışma hayatını kısıtlayıcı kararları, Anayasa maddesi olarak yasalaştıracağı da, bizler tarafından bilinmektedir. Buna karşı, eşitlikçi, özgürlükçü, demokratik, laik bir anayasa ile birlikte, yaşam hakkının kutsallığını unutmadan, düşünce ve ifade özgürlüğü başta olmak üzere, zorunlu din derslerinin kaldırılması gerektiğini ve kadına yönelik ayrımcılığa son vermeyi ve halkların eşitliğini her platformda dile getirmeliyiz. AKP iktidarı, bir taraftan Türkiye nin en önemli ve karmaşık sorunu olan Kürt sorununu çözeceğini iddia ediyordu. Otuz yıldır süren ve on binlerce gencin hayatını kaybettiği çatışmalı ortama karşın, ısrarla sürdürülen çözümsüzlük politikaları, farklı üslup ve tarzda devam ediyor. AKP nin demokratik açılım diye başlattığı Kürt

sorununu çözme girişimi, ulusal sorun biçimine dönüştürülmüş ve bugüne kadar sürdürülen politikalara tekrar dönülmesiyle, boşa çıkmış durumda. Emekçiler olarak, barış içerisinde bir arada yaşamı savunuyoruz. Kürt sorunu bir an önce, demokratik ve yasal usullerle çözülmeli, daha fazla kan akmasının önüne geçilmeli, şiddet bir mücadele yöntemi olmaktan çıkartılmalıdır. Artık emekçiler olarak, sorunun çözüldüğü bir ortamda, sınıfın ihtiyaçlarını öne çıkartan bir mücadele hattında yürümek istiyoruz. Siyasal iktidar bildiğiniz üzere 12 yıldır ülkemizi tek parti olarak yönetmektedir. Siyasal reçetesi komplocu ve liberalizmdir. Ekonomik reçetesi ise, özelleştirme ve zamcılıktır. 1984 yılında anayasaya giren özelleştirme kelimesini en çok kullanan ve uygulayan AKP olmuştur. Sarsılmaz dediği ekonomi, dolaylı vergilerle ayakta durmakta, halk ödediği vergilerle alması gereken hizmetlere de ayrıca para ödemektedir. Kamu açıkları ise, iğneden ipliğe zam yapılarak kapatılmaktadır. 30 90 lı yıllarda başlayan kamu emekçileri hareketi, çıkartılan 4688 sayılı yasa ile kontra sendikaların devreye sokulması, genel işçi sınıfı ve muhalefet hareketinin gerilemesi ve fiili meşru mücadele hattından uzak durulması, mücadelemizi geriletmiştir. Gelinen süreçte, Kamu Emekçileri dışında, işçi sendikalarından ve muhalefet odaklarından AKP iktidarına ve onun politikalarına ciddi anlamda itirazlar ve alternatifler gelmemiştir. 4688 sayılı yasa değişikliklerinde ise, Grevsiz Toplu Sözleşme, Toplu Sözleşmesiz Sendika olmaz söyleminden vazgeçmemeliyiz. Örgütleme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılmasını talep etmeliyiz. Tek tip Toplu Sözleşmeye, uyuşmazlık halinde Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna ve Dayanışma Aidatına karşı durmalıyız. Ayrıca kontra sendikaları söz sahibi yapacak tuzaklara da düşmemeliyiz. Bilindiği gibi; AKP nin ekonomik hedefinde, her türlü özelleştirme ile sermayeye kaynak aktarımı, emekçiden daha fazla kesinti, savaşa ve ranta daha fazla kaynak aktarımı vardır. Siyasi iktidar daha şimdiden 2014 yıl sonu bütçe hedefinin tutmayacağını açıklayarak bunun nedenini de, memur maaş zamları, ulaştırma yatırımları, sağlık ve sosyal güvenliğe yapılan harcamaları ve özelleştirme gelirlerinin yetersiz olduğunu belirtmiştir. Elbette ki bu söylem emekçiler açısından kabul edilebilir bir şey değildir. Benzine, elektriğe, ulaşıma, suya, doğalgaza her gün zam yapan, zam şampiyonu bir iktidarın bu açıklamalarına inanmak mümkün değil. Sosyal harcamaları kısan, toplumun ihtiyaç ve menfaatlerini gözetmeyen, altyapı yatırımlarını yapmayan, sürekli sermayeye kaynak aktaran bütçe tercihleri, belli ki AKP hükümetine yetmemekte, halkın sırtından daha fazla tasarruf sağlamaya yönelmektedir. Bu da toplumu derin bir yoksulluğa ve umutsuzluğa sürüklemektedir.

Ülkemizde uygulanan neoliberal program, bugün başarılı bir şekilde yürütülmekte, devletin halktan topladığı vergiler mali disiplin adı altında halkın ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak yerine, sermaye için muhafaza edilmektedir. Artık bütçe harcamaları, özellikle finans sermayesinin, kriz süreçlerindeki devlet garantisi görevini görmekte, toplum yararına yapılan her harcama, bugün olduğu gibi göze batmaktadır. Bunun en çarpıcı örneğini, kamu emekçilerine verilen zam oranlarında yaşadığımız bu süreç, sadece kamu emekçilerini sefalet zammı ile yoksulluğun pençesine itmekle kalmamakta, sosyal güvenlik harcamaları ve emekli maaşları gibi transfer ödemelerinin de siyasi iktidar tarafından birer yük olarak algılandığını göstermektedir. Bu algılama işsizler ordusunu, emeklileri ve çalışanları derin bir umutsuzluğa itmiştir. Kamu emekçilerinin insan onuruna yaraşır bir yaşam sürmesine izin vermeyen, onları hayat pahalılığının altında ezdiren, halkı eğitim, sağlık, kültür, adalet ve barınma hakkından mahrum eden bütçe stratejisi, AKP hükümetinin varlık nedenidir. Bunun içindir ki, bu gün neredeyse tüm kamusal hizmetlerin taşeronlaştırıldığı, güvencesiz çalışmanın yaygınlaştırıldığı, işyerlerinin kontra sendikalara teslim edildiği bir toplumsal süreci yaşamaktayız. Siyasal iktidar bugün savaş stratejini benimsemiştir. ırkçı ve mezhepçi bir söylemle Ortadoğu halklarının birbirini boğazlamasını savunmakta ve Suriye nin yıkım müteahhitliğini üstlenmekte, Türkiye yi, Suriye iç savaşının merkezi haline getirmektedir. Hatay ı yol geçen kapısı haline getiren AKP hükümeti, kendi vatandaşları ile, dünyanın değişik ülkelerinden Suriye rejimini devirmek için topladığı, el kaideci radikal islamcı militanları karşı karşıya getirmektedir. Yıllardır Suriye de yaşanan savaşta Rojava halkları devrim yaparak, başarılı bir mücadele ile Rojava Özerklik Devrimi gerçekleşmiş bulunmaktadır. 31 Bizler, bu çatışmalı ortamı kabul etmemiz mümkün değildir, barış içerisinde bir arada yaşamı savunuyoruz. Bu sorun bir an önce, daha fazla kan akmadan çözülmelidir. Bu şiddet sevdasının sonu bütçede ortaya çıkmakta, halk için hiçbir zaman yeterli kaynağı olmayan siyasi iktidarın, savunma ve güvenlik harcamalarını bol kepçe arttırmaktadır. Biliyoruz ki, Kürt sorununun çözümü tüm Türkiye toplumunun talebidir. Özellikle uzun süreli çatışmalı dönemden sonra, barışın ekmek ve su kadar gerekli olduğu açıktır. Barış sürecinde Türkiye halklarının özgürlüğü barış içerisinde bir arada yaşamayı benimsemekten ve bu mücadeleyi yürütmekten geçmektedir. AKP nin kullandığı şiddet ve savaş diline, çıkarcı, pragmatik ve ne olduğu bilinmeyen programlarına takılmadan, tüm demokrasi güçlerinin barıştan yana tavır geliştirmeleri önemlidir. Siyasal İktidarın zihniyeti barış sürecine katkı sunmaktan

uzak olduğu gibi, samimi de değildir. İleri demokrasi söylemini her fırsatta dile getiren AKP, gelişen bu süreçte bir koyup üç almayı hedeflemektedir. Yıllardır bu topraklarda akan kanın durması ve bir arada yaşam zeminlerinin güçlenmesi için mücadele yürüten emek ve demokrasi güçlerinin şimdi inisiyatif almasının, barışı, toplumsal zeminlerde aşağıdan inşa etmesinin zamanıdır. Silahların susması, barışın sağlanması, diğer toplumsal sorunların tartışılmasına ve sınıf mücadelesinin yükselmesine de katkı verecektir. Ne var ki, AKP nin bir yandan barış ve müzakere derken, bir yandan da hala şiddet ve savaş dilini kullanmakta ısrar etmesi, egemen sınıf siyasetinin izinde yerel ve bölgesel olası planlar veya gelecekte önümüze gelebilecek diğer olasılıklar, otuz yılı aşkın bir süredir on binlerce insanımızın ölümüne sebep olan savaşın karşısında durmamıza engel olmamalıdır. 32 2002 yılından bu yana devam eden AKP iktidarı, emek ve demokrasi düşmanı uygulamalarını, her geçen gün biraz daha arttırarak ve yeni hak gasplarını hayata geçirerek devam etmektedir. Özelleştirme, taşeronlaşma, ücretli personel uygulaması, geçici süreli sözleşmeli çalıştırma, geçici mevsimlik işçi, düşük ücret politikası, sürekli olarak emekçilerin kazanılmış haklarının gaspı gibi uygulamalarla kamu istihdamı son yıllarda önemli ölçüde daraltılmış, güvencesiz çalıştırma yaygınlaştırılmıştır. Bugün gelinen noktada kamu hizmetlerinin alınır satılır bir mala, hizmet birimlerinin ticarethaneye, bu hizmetten yararlanması gereken yurttaşların müşteriye, kamu hizmeti sunanların ise ücretli kölelere dönüştürülmesinde önemli mesafe kaydedilmiştir. Bu sürece direnilmediği ve bu süreci boşa çıkartacak politikalar üretilmedikçe bu sürecin devam edeceği bilinmelidir. Kamu yararının yerine, piyasanın ihtiyaçlarının temel alındığı bu düzende, kamu emekçilerinin istihdam biçimleri de alt üst olmuş, her türlü müdahaleye açık hale getirilmiştir. Bu değişikliklerle kamu emekçilerinin 6111 sayılı Torba yasa ile daha da sınırlandırılan iş güvencesini hedef alan gelişmeler özellikle son dönemde yoğunluk kazanmıştır. AKP iktidarınca gündeme getirilen Kamu Personel Rejimi değişikliklerinin ve bu çerçevede 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu nda yeni düzenlemeler yapılması çalışmalarının hedefinde, kamu emekçilerinin sınırlandırılan iş güvencesinin olduğu bilinmektedir. 12 Nisan 2013 tarihinde gerçekleştirilen Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısının gündemine usulsüz ve hukuksuz bir şekilde eklenen personel statülerinin değerlendirilmesi, rotasyon, disiplin cezalarının yeniden düzenlenmesi gibi olağan olmayan gündemler AKP nin niyetini tartışmasız bir

şekilde ortaya koymuştur. AKP iktidarının sınırlı iş güvencemizi ortadan kaldırmak için kamu emekçilerinden gizlediği bir ajandasının olduğu ve bu konuda hummalı bir çalışma yürüttüğü kamuoyunca ve emek örgütlerince de bilinmektedir. Konfederasyonumuz ve bileşenleri, Kamu Emekçilerinin kazanılmış en önemli hakkı olan iş güvencesini hedef alan saldırılara karşı tutumu nettir. Genel Kurul kararlarımızın, yetkili organlarımızın karar ve önerilerinin rehberliğinde sürdürdüğümüz mücadelemizde, iş güvencemizi hedef alan saldırılar karşısında sessiz kalmayacağımız, hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanmakta tereddüt etmeyeceğimiz kamuoyu tarafından bilinmektedir. Yaşanan tüm bu gelişmeler, Başta iş güvencemiz olmak üzere kazanılmış haklarımızı ortadan kaldırmaya yönelik saldırılara karşı; herkese güvenceli istihdam ve ücret güvencesi talebiyle her türlü eylemi hayata geçireceğimiz ve mücadelemizi yükseltmekten başka çıkar yol olmadığını göstermektedir. Küresel kapitalizmin taşeronu olan AKP iktidarı eliyle ülkemizde sürdürdüğü muhafazakâr, otoriter politikalara karşı toplumsal muhalefeti canlı tutan siyasetçi, gazeteci, bilim insanı ve tüm kurumların tehdit unsuru olarak görüldüğü, hukuksuz saldırıların hedefi haline getirildiği, etkisizleştirildiği bir süreci yaşıyoruz. Bu süreçte yaşanılan Gezi süreci ise Türkiye demokrasi mücadelesi açısından ayrıca değerlendirilmesi gereken bir süreçtir. 33 Konfederasyonumuz KESK in yetkili kurullarında alınan karar gereği sahte yandaş sendikanın entrika ve kapalı kapılar ardında siyasal iktidarın bir şubesi gibi çalışarak Kamu Emekçilerini satış belgesi olarak imzaladığı 2014-2015 TIS sözleşmesini boşa çıkarmak; Grevli ve gerçek Toplu Sözleşme, Güvenceli İstihdam, İnsanca Yaşayacak Temel Ücret, Baskı-Ceza ve Sürgünlerin Durdurulması, Ek Ödemelerin Emekliliğe Yansıtılması, Otuz yıl üzeri hizmetin de emekli ikramiyesinin hesabında sayılması gibi talepleri güncelleştirerek alanlara çıkmış hem siyasal iktidarın emek düşmanı politikalarını, hem de yandaş sendikanın kamu emekçilerinin temsilcisi olamayacağını göstermiştir. Ancak, işverenin yandaşı Memur-Sen in toplu sözleşme bittikten sonra eleştirilmesi yerine işyerlerinde; Kamu Emekçilerine taleplerimizi anlatırken, Memursen in ne yapacağını yeteri kadar anlatamadık. Aslında Kamu Emekçileri, Toplu Sözleşmenin bir satış sözleşmesi olacağına ilişkin, KESK bu konuda bizi daha önce uyarmıştı diyebilmeliydi. Oysa Kamu emekçileri imza atıldıktan sonra kendilerini satanları görmüştür. Bu satış sözleşmesinden sonra, Memur-Sen i işyerlerinde daha fazla teşhir etmeliydik ve etmeliyiz. Memur Sen in bu yaptığı satış sözleşmesini, iki sene boyunca yazılı materyallerle her zaman gündemde tutup, kamu çalışanlarına unutturmamalıyız.

Siyasi İktidarın baskı ve zor aracı olarak kullandığı; Terörle Mücadele Yasasının kaldırılması, cezalandırmaya dönüşen tutukluluk hallerinin kaldırılması, hasta tutukluların özgürlüklerine kavuşturulması, dünyada hiçbir demokratik ülkede bulunmayan seçim barajının kaldırılması, Kürt sorunun eşit adil, yasal ve demokratik yöntemlerle çözülmesi, alevi toplumunun en doğal hakkı olan kendi kültür ve inanç felsefeleri ile kabul edilmesi, faili meçhul cinayetlerin çözümlenmesi gibi sorunların Demokratikleşme paketi içerisinde yer almaması, Ülkemize demokrasinin gelmeyeceğinin bir göstergesidir. Demokratikleşmeyi ideolojik olarak demokrat olması mümkün olmayan, kendi hayat tarzını herkese dayatan, hoşgörü sahibi olmayan, şimdiye kadarki demokratik taleplerimizi engellemeye çalışan ve şiddetle bastıran birilerinden beklemek hayalcilik olur. 34 İş kolumuzun Çevre ve Şehircilik Bakanının oğlu da içinde olduğu, 17 Aralık yolsuzluk operasyonu ile su yüzüne çıkan, AKP politikaları büyük bir hesaplaşmaya dönüştüğüne hepimiz tanık oluyoruz. Tek bir operasyonla üç dosya açıldı, İran doğalgaz ödemeleriyle bağlantılı altın kaçakçılığı, rüşvet ve TOKİ ihaleleri ve imar alanları bağlantılı yolsuzluk dosyası. Tüm bu dosyalar biliniyor olmasına rağmen bir kaç gazetelerde yer alabiliyordu. Ancak cemaat iktidar çekişmesi sonucunda yolsuzluk, rüşvet ve suistimalin ekonomik boyutuyla birlikte yazılı ve görsel medyada yer alması, bu operasyonun içinde Bakan oğullarının, Banka Genel Müdürünün, iş adamlarının, Belediye Başkanının olması ve arkasından Başbakanın oğlunun adının karıştığı yolsuzluk nedeniyle sorgulanması, yıllarca söylediğimiz, iktidarın rüşvet ve yolsuzluk batağına battığı söylemimizi kanıtlamış durumda. İktidar, bu durumdan kurtulmak için, ittifak yaptığı eski yol arkadaşlarını çetecilikle suçlayarak, kendisini yolsuzluk, rüşvet ve suistimalin karşısındaymış gibi göstermeye çalışmaktadır. Oysa yıllar önce, devleti çeteler yönetiyor dediğimizde, olmadık baskıya maruz kalıyorduk. Gelinen noktada söylediklerimiz siyasal iktidarca da kabul edilmiştir. Bugün siyasal iktidar, yolsuzluk, rüşvet ve suistimali kendisinin ortaya çıkardığını söyleyerek kendini bataklıktan kurtarmaya çalışmaktadır. Kamu emekçileri bugüne kadar hayli yoğun, kavga dolu bir mücadele sürecinden geçmiştir. Gelinen noktada, Kamu emekçileri, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkını elde etmek için verdikleri mücadele nedeniyle, bu alanın önemli bir dinamiği olmuş, ancak bugün, yasal düzenlemeyle birlikte eski günlerin aranıyor durumu gözetmek gerekir. Çünkü kamu kurumlarında saldırılar bitmemiş, aksine daha da artmıştır. Hatta görünmez bir el tüm üyeleri tehdit eder hale gelmiştir. AKP, tüm muhaliflere karşı büyük bir baskı ve sindirme politikası uygulamaktadır. İktidar gücünü kullanarak adeta darbe dönemlerini aratır bir biçimde, toplumu sindirmiş, sinmeyenleri de yargıda sağladığı tahakkümle cezaevlerine atmaktan geri

durmamıştır. KESK i, dün olduğu gibi, bugün de baskıyla sindiremeyecekler. Tüm bunlara karşı elbette mücadelenin daha da güçlendirilmesi gerekmektedir. Dayanışmamızı daha da güçlendirerek, inancımızı bileyerek, kararlılığımızı göstererek, mücadeleyi büyütmek zorundayız. Öncelikle üye ve çalışanların sorunlarına çözüm üretmekten, işverenden hak almaktan başlayarak, emekçiler için yaşanılası bir dünya kurma mücadelesini güçlendirmeliyiz. Sendika Yasası ve İş Yaşamı 4688 Sayılı Yasa ile ilgili değişiklik süreci tüm sendikal kamuoyu tarafından bilinmektedir. Hükümet, yandaş sendikasıyla al gülüm-ver gülüm bir yasa yapıp KESK i ve mücadelesini boşa çıkarmaya çalışmaktadır. Grev hakkı gasp edilmekte, bugüne kadar elde edilmiş haklar yok sayılmakta, örgütlenme alanı daraltılmakta, mücadeleyi engelleyen, Tüm Bel Sen in yaptığı Toplu Sözleşmeler hiçe sayılarak, uluslararası sözleşmeler ve Sendikamız Yapı-Yol Sen. in AİHM kararları çiğnenmekte, 4688 sayılı yasanın da gerisinde bir yasa çıkarılmaya çalışılmaktadır. Kamu Emekçileri mücadelesinin olmasa olmazı olan bu yasal düzenlemeye karşı etkin bir karşı duruş sergilenmelidir. Bu nedenle; KESK in bu konuya ilişkin eylem takvimi özenle yürütülmeli, ivmesi yükseltilmeli, tüm illerde etkili eylemlerle bu düzenlemeye karşı çıkılmalıdır. 35 Hükümet, 2821 ve 2822 Sayılı Yasa Değişiklikleri (TOPLU İŞ İLİŞKİLERİ YASASI) yoluyla işçilerin de örgütlenme ve mücadele alanını daraltan düzenlemeler yapmaya çalışmakta, işçilerin en önemli güvencesi olan Kıdem Tazminatı na göz koymaktadır. Bu durum, süreç içinde Kamu Emekçileri ve İşçilerin ortak mücadelesi için önemli olanaklar sağlamaktadır. Birleşik emek mücadelesinin bu olanakları hoyratça harcanmamalı, mücadelenin asgari koşulları şimdiden hazırlanmalıdır. Hak ve özgürlüklerimizi yok sayan yasa tasarısına karşı; Taleplerimiz başta olmak üzere evrensel normların güvencesinde, sendikal hak ve özgürlükler ışığında düzenlenecek bir yasaya ilişkin taleplerimiz için 26.01.2012 günü tüm yurtta kitlesel olarak alanlara çıkması, Grev hakkımızın yasal teminat altına alındığı özgür bir Toplu Sözleşme düzeni, Örgütlenme özgürlüğü önündeki tüm engellerin kaldırılması, Her sendikanın kendi üyeleri adına toplu sözleşme yapabilmesi, Belediyelerle yıllardır yapılan Toplu Sözleşmelerin devam etmesi, Tüm çalışanlara insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması, çalışma yaşamının demokratikleştirilmesi,

Sendikal Haklar Ve Özgürlükler Kamu çalışanlarının sendikalarını kurdukları günden bu yana mücadele sürecine bakıldığında inişli çıkışlı bir tablo ile karşılaşılmaktadır. Kamu çalışanları kuruluş sürecinde sendikallarının meşruluklarını toplumun tüm kesimlerine kabul ettirmeyi başarmışlardır. Mücadele sürecinin ikinci evresi diyebileceğimiz hak alma mücadelesinde ise aynı başarı gösterilememiştir. KESK ve bileşenlerinin tüm direnişine rağmen 2001 yılında çıkartılan 4688 sayılı yasadan sonra süreç tamamen değişmiştir. Mevcut kazanımların da gerisine düşüldüğü gibi fiili ve meşru mücadele hattından da gün geçtikçe uzaklaşılmıştır. Mücadelenin toplu görüşme süreci denilen 15 gün olarak algılanması ve sendikal bürokrasi mücadele hattının düşmesindeki en önemli nedenlerdendir. Kamu çalışanları hareketinde meşruluk döneminden sonra Toplu Sözleşme hedefine uygun adımlar atılamamış, mücadele daha çok Toplu Görüşmelere endekslenmiş ve zam oranlarına itiraz üzerinden şekillenmiştir. Gündemi belirleyen değil, yönetenlerin ve egemenlerin gündemleri peşinde sürüklenen süreçler yaşanmış, mücadele tarzı etkisiz bir şekilde protesto gösterilerinden öteye gidememiştir. 36 Sendikal mücadele süreci içindeki sınıf ve kitle sendikacılığı, istenilen düzeye çıkartılamamıştır. Ekonomik talepli eylemlere dahi katılım yüksek olmamıştır. Demokrasi talepleri içeren eylem ve etkinlikler ise hemen hemen hiç örgütlenememiştir. Hatta demokratik talepli eylemlerin örgütlenmesinde üyeler sendikayı siyaset yapmakla suçlarken, Sendikal kadrolar da kendi içinde tartışmalara boğulmuştur. Ekonomik mücadelenin demokrasi mücadelesinden bağımsız olarak yürütülemeyeceği fikri üyelere yeterince benimsetilememiştir. Oysa son derece meşru ve haklı ekonomik talepleri içeren bir mücadelenin bile antidemokratik bir ortamda yürütülmesinin olanaklarının olmadığı açıktır. Küreselleşme denilen yenidünya düzeni politikaları ile birlikte getirilen saldırı yasaları ile özelleştirme, kuralsızlaştırma, piyasalaştırmalarla ve esnekleştirmelerle yüzyılların mücadelesi sonucunda elde edilen kazanımları birer birer ortadan kaldırmış ve kaldırmaya devam etmektedir. Uygulanan bu politikalar ile emekçilerin kazanımlarına ve haklarına karşı topyekun bir saldırı yürütülmesine karşın topyekun bir mücadele hattı oluşturulmalıdır. AKP hükümetinin 12 yıllık iktidarında çıkartılan uyum yasaları olarak bilinen saldırı yasaları ile halka ve emekçilere dayatılan durum anlamlıdır. Bu yeni durum sermaye sınıfı için yeni olanaklar yaratacak bir noktadadır. Seçim öncesi iktidara tam destek verenler seçim sonrası bunun semeresini emekçiye ve halka yükleterek yeni politikalarla verimini toplamaya çalışmaktalar. Bu da

göstermektedir ki mücadele her geçen gün daha da keskinleşmekte ve ihtiyaç haline gelmektedir. Yaşadığımız süreçler bize göstermiştir ki sürecin sahibi olan emekçiler, söz karar, yetki mekanizmalarından uzaklaştırılmış ve bu anlamda mücadele bürokratik işlemlere dönüşmüştür. Bu anlayışı en belirgin olarak önce Toplu Görüşme, sonra da Toplu Sözleşme Sürecinde görebiliriz. Bu süreçde maalesef tüm sendikalarca yeterli çalışma yapılmamış ve bu süreci kamu çalışanlarınca içselleştirilmemiştir. Toplu Sözleşme ve Grev hakkımız vardır kullanmak istiyoruz denmesine rağmen, Grevi örgütleyecek bir çalışma olmamıştır. Ayrıca Devletin ve İktidarın sendikaları sürece gölge düşürerek kamu emekçilerinin sokağa çıkmasına da engel olmuşlardır. Kamu çalışanlarının en çok güvendiği sendika KESK olduğu bilinmektedir. KESK ve bileşenleri kamu emekçilerinin sözcüsü olduğu gerçekliğiyle, bu gerçekliği ve sorumluluğunu yerine getirdiği pek söylenemez. Çünkü süreçte yaşananlar göstermektedir ki hiçbir sendika gerçek anlamda bir Toplu Sözleşme sürecini işyerlerine yaşatamamış ve sonucunda Grevi ve sokağı kullanamamıştır. Gelinen aşama, AKP iktidarı Referandumla sözde Toplu Sözleşme hakkını Kamu Çalışanlarına verdiği, ancak Grevsiz Toplu Sözleşmenin, Toplu Görüşmeden farksız olduğu anlaşılmıştır. Sürecin bize göstermiş olduğu gerçeklik; Sendikal anlamda yapılacak en önemli işlerden birincisi mücadele etmektir. Bizi biz eden fiili ve meşru mücadele hattını hayata geçirmek, alanları kullanmak, hiç bir icazet almadan haklarımızı almak için hayatın her alanında mücadeleyi örgütlemek, haksızlığa, antidemokratik uygulamalara karşı dik durmak, savunma ve örgütlenme hakkını onurluca kullanmak, kendi hukukunu yaratmaktır. 37 Demokrasi, barış ve özgürlükler alanında ancak örgütlü mücadele ile yeni mevziler kazanılabilir. Sınıf bilincinin olmadığı bir ülkede sağ politikaların hâkimiyeti mümkündür. Sosyal politikalar ve toplumsal örgütlenme yoksa iktidara gelmekte yok. Yönetenler durmadan yeni Yasalar çıkarıyorlar. Bu Yasalar sorunlarımızın çözümü için değil, haklarımızın gasp edilmesidir. Öncelikle yanılgılardan kurtulmalıyız. Güçlenmenin yolu; doğru ve ortak zeminlerde örgütlenerek sendikalarımızı daha da büyütmektir.

AKP DEMOKRASİ ANLAYIŞI VE SENDİKAL SÜREÇ AKP tüm toplumda ve yansıması olarak kamuda cinsiyetçi, piyasacı, dinsel, muhafazakâr otoriter ideolojisini dayatmaktadır. Yaşamın her alanı neo-liberal ideolojiye göre dizayn edilmektedir. Ülkemizde hala faşist 12 Eylül Anayasası nın sendikal hak ve özgürlüklerle ilgili kısıtlayıcı hükümleri korunmaktadır. Bugüne kadar, çoğu AKP döneminde olmak üzere gerçekleştirilen sendikal hak ve özgürlüklere ilişkin yasal değişiklikler, var olan koşulları ilerletmek bir yana daha da geri bir noktaya sürüklemiş, 1982 Anayasasının yasakçı zihniyeti devam etmiştir. Emeğin değerini aşağılayan, emekçilerin iradesini yok sayan bu zihniyet anayasada korunmaya devam ettiği sürece demokratikleşme sağlanması olanaksızdır. Bu kapsamda değerlendirildiğinde çalışma yaşamı ve örgütlenme özgürlüğü konusunda en ufak bir ilerici adım atılmamıştır. 38 Bu durum, özelleştirme, taşeronlaştırma, piyasa tahakkümünün yaşamın her alanına nüfuz etmesi, emeğin esnek ve güvencesiz istihdam biçimlerine hapsedilmesi, ücretlerin giderek daha sert bir şekilde baskılanması için, sendikal hak ve özgürlükleri aynı oranda baskı altına alan AKP iktidarının emek mücadelesinin önünü tıkamadaki ısrarını ortaya koymaktadır. Tüm bunlar göstermektedir ki, emperyalizmin taşeronluğunu yapan AKP hükümetinin zihinsel dünyasında eşitlik, özgürlük ve demokrasi yoktur. Gerçek bir demokrasinin ancak ve ancak halkın, emekçilerin örgütlü mücadelesi ile inşa edilebileceği bir kez daha açığa çıkmıştır. Sendikal alana dönük, AKP nin geliştirmiş olduğu emek karşıtı ve baskıcı politikalar, Konfederasyonumuz bünyesinde de en yoğun biçimiyle hissedilmektedir. Bir yandan yandaş Konfederasyon devletin tüm olanaklarını kullanarak örgütlenirken, bir yandan da Sendikalarımıza yönelik baskılar gün geçtikçe artmaktadır. AKP iktidarının kurduğu yeni düzende stratejik bir hedef haline getirdiği kamusal alanda neo-liberal dönüşüme karşı Konfederasyonumuzun gerçekleştirdiği eşitlik, özgürlük, barış, insanca yaşam talepli eylemlere karşı baskıcı ve otoriter uygulamaları artırarak gerçekleri örtmeye çalışıyor. Bu iktidarın gerçek yüzünün biraz daha ortaya çıkmasına yol açıyor. Birçok üyemiz adli ve idari soruşturmalara maruz bırakılmakta, sürgünlerle cezalandırılmaktadır. KESK ve bağlı sendikalar yıllardır kamu emekçisi, işçi ayrımı olmadan çalışanların ortak örgütlenmesini savuna gelmiş ve bunun için mücadele etmiştir. Ancak AKP tarafından, savunduğumuzun tam aksine iş güvencesini yok eden, cılız örgütlenme olanaklarını bile ortadan kaldıran, toplu değil bireysel iş sözleşmelerinin esas alınacağı bir çalışma yaşamının inşası amaçlanmıştır. Emekçileri insanca yaşayacak koşullarda değil, yoksulluk ve güvencesizlikte eşitlemek isteyen düzenlemelerle

taşeronluk sistemi ve sözleşmeli çalıştırma temel istihdam biçimi olmuş ve toplu sözleşmelerden yararlanan emekçi sayısı hızla düşmüştür. Örgütlenmenin önündeki kısıtlamalar kaldırılmadığı gibi sendikal hak ihlallerinde ciddi artışlar yaşanmaktadır. Kıdem tazminatı, iş güvencesi ve emekli ikramiyelerini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir düzenlemeyle birlikte emekçilerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda değil, siyasal iktidarın ve sermayenin talepleri doğrultusunda bir çalışma yaşamının inşa edildiği çok açıktır. AKP iktidarının, Ortadoğu ve Dünya politikası, Kıbrıs, Ege, Kürt sorunu gibi kronik sorunlar karşısındaki ikircikli tutumu, Gezi Parkı ile başlayan direnişler yine 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonları ile 12 yıllık iktidarının gerçek yüzünün açığa çıkarılmasında önemli bir adım olmuştur. AKP bu güne kadar cemaatle bir bütündü. Her şeye beraber karar verdiler ve beraber yaptılar. Tüm bu yanlı ve hukuksuz politikalarına karşı yine bugüne kadar emek ve demokrasi güçlerinin sürdürdüğü mücadelenin birikimi ve itirazı olmuş, ancak seçim sonuçlarına yansımamıştır. Bu seçim süreci hiç görülmedik seçim hileleriyle yürütülmüştür. Ülkemizde çığ gibi artarak devam eden sorunlar olmasına rağmen, İktidar Suriye ye yönelik iki yılı aşkın süredir devam eden emperyalist müdahalenin taşeronluğunu yaparak, içeride ve dışarıda savaş çığırtkanlığı yaparak Suriye halklarının geleceğini ellerinden alan bir müdahaleyi zorlamakta, yaşadığımız toprakları ABD emperyalizminin savaş üssü haline getirmektedir. Ülkemizi bu kirli savaşın cephe ülkesi haline getiren, çeteleri destekleyip etnik ve mezhepsel çatışmaların körüklenmesinde aktif bir rol oynayan AKP iktidarı Rojava, Suriye ve ülkemizde halkları karşı karşıya getirmektedir. Suriye sınırının kontrolünü ve kullanımını tamamen çetelere bırakmıştır. Bu politikasında ısrar ederek Suriye ve Irak teskerelerini meclisten geçirmiştir. Bu süreçte AKP nin savaş politikalarına karşı tüm toplumsal kesimler- yetersiz de olsa- emperyalist müdahaleye karşı bir duruş sergilemektedir. Özellikle Kürt hareketi ile yürütülen diyalog ve müzakere süreci ve yaratılan çatışmasızlık ortamı, tüm toplumsal kesimlerde olduğu gibi emeği ile geçinenlerce de olumlu karşılanmıştır. Ne var ki AKP, tüm sorunlarda olduğu gibi bu süreçte de ikircikli ve takkiyeci bir yaklaşım sergilemekte, çatışmasızlık ortamının yarattığı olanakları kendi ihtiyaçlarına uygun bir yönelime sokmaya çalışmakta, sağ-muhafazakâr yapısı gereği adım atmaktan kaçınmaktadır. Bu durum, barışın gerçekleşmesini engellemekte, barış yanlılarını kaygıya sürüklemektedir. AKP nin bu tutumu, çözüm ve barışa yönelik bütünlüklü bir projesinin olmadığının kanıtıdır. Çözümsüzlükte ısrar edilmesi ve Irak tezkeresi süresinin tekrar uzatılması, süren çatışmazlık ortamının biteceğine dair kaygıları arttırmaktadır. 39

Önümüzdeki KESK Genel Kurul sürecinde, demokratik, katılımcı, birleştirici ve KESK içerisindeki bütün siyasi anlayışları kapsayan bir yapının oluşması, güçlü bir mücadele hattının örülmesi gerekli ve önemlidir. Sendikalarımız, bütünsellik içerisinde güçlü bir şekilde aşağıdaki taleplerle alanlara inerek taleplerini hep birlikte dile getirmelidir. GREV li Toplu sözleşmeli hakkımızı kullanarak, En düşük kamu çalışanı ücreti günün koşullarına göre yeniden tespit edilmeli, Ek ödemeler Emekliliğe yansıtılmalı, Kamuda çalışan tüm emekçiler kadrolu hale getirilmeli, Kamuda siyasi kadrolaşmanın önüne geçilmeli, Kamuda esnek, kuralsız, taşeron ve güvencesiz çalışma kaldırılmalı, Kamu çalışanlarının önündeki siyaset yasağı kaldırılmalı. 40 Üye ve yöneticimize dönük, sürgün, baskı, idari ve adli soruşturmalara, toplumsal muhalefete tüm baskılara karşı örgütlü ve güçlü bir şekilde durmalı, Gerek ülkemizde, gerek başta Suriye de olmak üzere Ortadoğu da yaşatılmak istenen savaş politikalarına karşı eşit, özgür, bağımsız ve barış içinde bir ülke talebiyle antiemperyalist mücadelenin yükseltilmesine katkı konulmalı,

İŞKOLU VE SORUNLAR Kısaca, 12 yıllık AKP iktidarları döneminde kamuda yenileme adı altında başlayan ve Kamuda yapılan değişikliklerle kamu kurumlarının yapısını çeşitli Kanun Hükmünde Kararnameler ve Torba yasalarla emekçilerin aleyhine değiştirdiler. Bu Torba yalanlarıyla emekçilerin kazanılmış haklarını da gasp ettiler. Tüm Kamu kurumlarında olduğu gibi sendikamızın işkolunda da yapılan saldırı yasaları ve yönetmeliklerle çalışanları Rotasyona tabi tutarak, baskı ve sürgünlerle yıldırma politikalarıyla mücadeleden uzak tutmaya ve geri adım atmalarını sağlamak için tüm anti demokratik uygulamalırını devreye koydular ve uyguladılar. İş kolumuzun her biri kurum öznelinde kendi özgün koşulları çerçevesinde sorunları mevcuttur. Bunları hepimiz yaşıyor ve görüyoruz. Bu nedenle çok ayrıntılara girmeden her iş yerimiz için kısa kısa değinmekte fayda görüyoruz. a) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı, Teşkilat ve Görevleri Hakkında 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye göre kurulmuş bir Bakanlıktır. Bakanlığa bağlı ve ilgili Genel Müdürlükler ile 81 İlde İl Müdürlükleri bulunmaktadır. 41 Bakanlığın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname gereğince; Ülkenin merkezi alanda ve yerellerde alt üst yatırımlara yol açacak her türlü teknik yatırımların yapılması, Ülkede konut sorununun çözülmesi, Yerel Yönetimlere kaynak vb. yardımların sağlaması görevleri arasında yer almaktadır. Ancak gelinen nokta Bakanlıkça halka düşük ücretlerle sunulan; kontrol hizmetleri İmar, Planlama, ucuz konut-arsa üretimi vb. hizmetler hükümetin çıkarmış olduğu yasalar çerçevesinde çeşitli Yönetmelik ve Genelgelerle, tüm kamu hizmetleri Döner Sermaye dâhilinde tamamının paralı hale dönüştüğü görülmektedir. Bir yandan yeni Bakanlığın yetkilerini artırdılar, diğer yandan Kamu hizmetlerinin % 80 ni paralı hale dönüştürülmüş durumda. Bakanlık Kentsel Dönüşüm Projeleri adı altında özel mülkiyet hakkını adeta gasp ederek, haksız ve hukuksuz bir biçimde kentsel dönüşüm aldatmacasıyla bu projelerini tamamen ranta dönük sermayeye peşkeş çekmektedir. Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı, bağlı ve ilgili Genel Müdürlükleri ile İl Müdürlüklerinde görev yapan çalışanlar, kurumlar arası maaş farklılıklarıyla mağdur edilmekte, Teknik Hizmetler Sınıfında bulunan çalışanların kazanılmış Seyyar Görev ve Özel Hizmet Tazminatı gibi haklarını gün geçtikçe gasp etmektedir. Aynı şekilde

Genel İdari Hizmetler sınıfında çalışanların ekonomik, özlük ve sosyal haklarını Maliye Bakanlığı ile birlikte gün geçtikçe yeni düzenlemelerle kırpmaya devam etmektedirler. Ayrıca yıllar önce olduğu gibi kurumlar arası ücret adaletsizliği de devam etmektedir. Bu sorunların giderilmesi için öncelikle, işkolumuzun işvereniyle Toplu Sözleşme yapılması ve ancak Toplu Sözleşme ile sorunların çözümü mümkündür. b) İlbank A.Ş. İller Bankasının A.Ş. yapılma sürecinin akıl hocalığını Dünya Bankası yapmıştır. Hazırlanan Türkiye Belediye Sektörü İncelemesi adlı raporda İller Bankası nın yeniden yapılandırılmasına yer verilmiş, Banka nın mevcut sorumluluk ve faaliyetlerinin belediye mali sektörünü aksattığı ve Banka nın bir kalkınma kurumu olarak etkin şekilde faaliyet göstermesini de zorlaştırdığı belirtilmiştir. Bu proje kapsamında DB, İller Bankası yatırımlarında kullanılmak üzere 213 Milyon Euro luk kredi kullandırma kararı almıştır. Bu kredi karşılığında da iller bankasının yeniden yapılandırılması yani A.Ş. yapılması istenmiştir. 42 Bugüne kadar kalkınmanın dinamosu olan kurumlar, ya özelleştirilerek ya da yeniden yapılandırma adı altında tasfiye edilmektedir. İller Bankasının A.Ş. yapılması, Halkın ve çalışanların çıkarına değil, Uluslararası sermayenin çıkarına hizmet etmiştir. İller Bankasının Anonim Şirketi yapılmasından sonra çalışanlarıyla sözleşme imzalamış bulunmaktadır. Yapılan sözleşme ile kimi çalışanlarının ekonomik, sosyal ve özlük haklarında kayıpların olduğu, İdarenin iç genelgeleri ve keyfi uygulamalrıyla da mağdur duruma düşmüş bulunmaktadırlar. c) Karayolları Genel Müdürlüğü AKP iktidarında Kamu Kurumlarının yasalarında yapılan değişikliklerin birinci önceliği ve amacı, Kurumu nasıl özelleştiririm veya işletmelere nasıl satarım düşüncesiyle Kanun veya Kanun Hükmünde Kararname çıkartmaktadır. Karayolları Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ve Erişme Kontrollü Karayolları Kanunu birleştirilerek, oluşturulan 6001 sayılı Yasa ile Karayolları Genel Müdürlüğü özel bütçeli bir kuruluş haline dönüştürülmüştür. Gerçekleştirilecek yatırım ve hizmetlerle ilgili görevlendirilen şirketlere gerektiğinde ortak olabilecek ve hizmetlerini özel sektöre yaptırabilecek ve rant ortaklıklarını yaratmıştır. Erişme kontrolü karayolları, otoyollar, köprüler ve bu yollarda bulunan bakım ve işletme tesisleri, hizmet tesisleri ve diğer mal ve hizmet üretim birimlerinin

yetkisini Özelleştirme İdaresine devr ederek Kurumun bu parçasını Anonim Şirketi haline dönüştürme hazırlıkları içerisindeler. İkinci plan ise, Köprüler ve oto yolların işletmeleri şirketlere devr edildiğinde birkaç yıllık gelirine karşılık satılacağı da olabilir. Alan Şirketler de yapacakları zamlarla devlete ödemeleri gereken tutarı bu hizmetten yararlananlardan yani bizlerden alacaklar. Bu güne kadar özelleştirilen yerlerden biliyoruz, halka hiçbir fayda sağlanamamıştır. Şimdi aynı oyunu otoyollarda ve köprülerde oynanmak isteniyor. Biz Sendika olarak, buraların özelleştirilmesini değil tam tersi parasız hale getirilmesini savunuyoruz. Kurum Gişe memuru ve gişelerden kurtulmak için, OGS, KGS ve HGS sistemlerini devreye koydu. Ancak 2013 yılında 900 bin aracın kaçak geçiş yaptığı tespiti var. Halkın vergileriyle yapılmış bu otoyollar ve köprüler ticarileştikçe ranta dönüşüyor. Gişe memuru kadrosundan, Genel İdari Hizmetler sınıfı kadrosuna alınan çalışanlardan; kadro, özlük ve sosyal haklarına kavuşmamış üyelerimiz için ilgili Genel Müdürlüğe gerek yazışma gerek se sözlü görüşmelerimiz devam etmektedir. Yine başlı başına önemli bir sorun olarak karşımıza çıkan Rotasyon uygulaması sorunudur. Bununla ilgili Genel Müdürlük ile yapılan görüşmelerde, taleplerimizi ileterek, yeni mağduriyetler yaratılmamamlı söylendi. Rotasyon kapsamında bu güne kadar 1 üyemizin tayini çıkarıldı ve buna karşı dava açılmış durumda. Ayrıca, Kurum idarecileriyle girişimlerimiz de devam etmektedir. 43 d) Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Tapu-Kadastro ve haritacılık alanlarında yeni bir özel sektör yaratılmış durumda. Ülkeyi krizden krize sürükleyen, kamusal alanı piyasalaştıran, en temel insan ihtiyaçlarını bile meta olarak gören hükümet, kamu hizmetlerini doğrudan devlet kurumları ve kamu personeli eliyle değil, özel sektöre devir yoluyla gördürebileceğini hedeflemiştir. Yapılmak istenen düzenlemelerle, çalışanların birçok kazanılmış hakkı, çalışma yaşamının standardını belirleyen kurallar ortadan kaldırılarak, özlük hakları işveren veya işverenin temsilcisinin insafına bırakılmasıdır. Ayrıca çalışanlar arasındaki birlik, dayanışma ve iş barışını bozabilir uygulamalardır. Tapu Müdürlüklerinde devletin resmi rakamlarına göre çalışması gereken personelin yarısı kadar personel çalışıyor, kişi başına yapılması gereken işin 3-5 katı işlem yapılıyor. Tapu çalışanları hem günlük işlemleri tamamlamak, hem de ertesi gün yapılacak işlemleri hazırlamak için her gün fazla çalıştıkları gibi cumartesi ve pazarlarını da işyerlerinde geçirmek zorunda bırakılıyorlar.

Tapu çalışanları yaptıkları işlemlerde meydana gelebilecek hatalardan Medeni Kanunun 1007.maddesi gereğince maddi sorumluluk altındadır. Tapu çalışanları mirasçıları da dahil edilerek sınırsız bir sorumlulukla cezalandırılmaktadır. Ayrıca yaptıkları her işlemde sorumlulukları trilyonlarla ifade edilebilen Tapu çalışanlarına herhangi bir maddi sorumluluk tazminatı veya fazla mesai ücreti de ödenmemektedir. Ayrıca, Tapu Müdürlüklerinde iç denetçilerce düzenlenen asılsız ve belgesiz düzmece raporlarla çalışanların sürgünlerine zemin hazırlamaktarı. Bu yoldan tayin veya İlin dışında çeşitli yerlerde geçici görevle görevlendirmeler yapılmaktadır. Sendika olarak bu sorunların giderilmesi ve anti demokratk uygulamalara son verilmesi için Kurumun İdarecileriyle görüşmelerimiz oldu ve mücadele yürütmekteyiz. Kadastro işlemlerinin şirketlere vererek, mevcut kadastro çalışanları bugün en kötü koşullarda ve ortamlarda bırakılmıştır. Geçici görevlendirmelerle çalışmaya zorlanırken bir yandan da hem harçlar hem de döner sermaye gelirlerinden tek kuruş almadan bütçeye gelir getirmeye devam ediyorlar. 44 Ayrıca kadastro işlemlerinin fenni kısmının ihale ile gördürülmesi sonucunda sorunların daha da arttığı, İhale yoluyla yapılan işlerde ortaya çıkan uygunsuzlukları düzeltmek zamanında mümkün olmamaktadır. Yapılan işlerle ilgili kayıt ve belgeler tam olarak çıkarılamamakta veya bulunamamakta. Arazi görevlendirmeleri ile ilgili ödenen harcırahlar da yetersiz düzeyde olduğu, tüm bu sorunlar çerçevesinde kurum yetkilileri ile görüşmeler yapıldı ve çözünceye kadar mücadeleye devam edeceğiz. e) Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Başbakanlık tarafından hazırlanan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunda afet yönetiminin eksikliklerini gidermediği gibi ihtiyaçları karşılamaktan da uzak, sorunları çözmek yerine yeni sorunları da beraberinde getiren ve belirsizlikleri içeren bir yasa olduğunu daha once de ifade etmiştik. Afet tehlikeleri açısından hassas bir coğrafyada bulunan ülkemizde, yerleşim alanlarında afet tehlikelerinin önlenmesi veya afet risklerinin ve zararlarının azaltılmasında en akılcı ve etkin yöntemin, kriz yönetiminden önce risk yönetimine öncelik veren, hazırlık, planlama ve zarar azaltmaya dönük araçların geliştirilmesini ön plana çıkaran bir anlayışla afet yönetiminin şekillendirilmesi gerekirken, söz konusu yasanın adından da anlaşıldığı gibi

acil durum yani kriz yönetimini, bir başka deyişle afet sonrasında yapılacak iş ve işlemleri önceleyen bir anlayışla hazırlandığı gözlenmektedir. Afet öncesi zarar azaltma stratejisi kapsamında gerçekleştirilecek mühendislik hizmetlerinin tanımlanmadığı ve kurumsal yapılanmada yerini almadığı görülmektedir. Bu durumu ispatlayan Van Depremi örneği önümüzde durmaktadır. Van da yaşanan depremde Başkanlığın yetersiz ve hazırlıksız olduğu, ayrıca sorumluluk Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bırakıldığı yapılan uygulamalarla ispatlanmıştır. Ayrıca, Kurum çalışanlarının yığınlarca sorunları bulunmaktadır. Başta birçok ilde mekansal ve personel yetersizliği olduğu bilinmektedir. Kurum çalışanlarını ekonomik, özlük ve sosyal haklardan mahrum bırakılmış, adeta övey evlat gözüyle çalışanlara bakılmakta. Personelin sorunlarını çözemeyen Başkanlık halkın sorunlarına nasıl cevap olacak düşündürücüdür. Sendikal örgütlenme açısından çalışanlar bir mağduriyet yaşadılar. İş kolu örgütlemesi açısından git-gel yaşamaları tamamen kurumun beceriksizliği ve ciddiyetsizliğidir. Arkadaşlarımızın sendikaları olan Yapı-Yol Sen e yeniden dönmeleri bizi sevindirmiştir. Sorunlarını da hep birlikte omuz omuza vererek çözmek için mücadele edeceğiz. 45

EYLEMLERDEN BAZILARI 4688 Yasa kapsamındaki Eylemler: Sendikal hak ve özgürlüklerimizin yok sayıldığı 4688 Sayılı Yasada yapılacak değişikliklere ilişkin yasa taslağının Bakanlar Kurulunda onaylandığı ve TBMM ye gönderildiği bilgisi verilerek, Meclis Komisyonlarında görüşülmesi öngörülen yasa tasarısına ilişkin bir dizi eylem ve etkinlik yapılması kararına dayanarak; KESK bütünselliği içinde eylemlere gerekli katılım sağlanmıştır. Gözaltına Alınan ve Tutuklanan KESK li Üye ve Yöneticilerimiz: Tamamıyla keyfi olarak yürütülen bu gözaltı ve tutuklamalar, Sendikal mücadelemiz üzerinde şaibe yaratarak, KESK ve bağlı sendikaları kamuoyu nezdinde yıpratma amacı taşımaktadır. Ancak bu operasyonlar amacına ulaşamayacaktır. Aslında, gözaltına alınan ve tutuklanan KESK in siyasal iktidara boyun eğmeyen politikalarıdır. 46 AKP iktidarının genelde tüm emek ve demokrasi güçlerine, özelde ise konfederasyonumuza yönelik baskılarının parçası olarak gözaltına alınan ve tutuklanan üyelerimizin bir kısmının mahkeme süreçleri devam etmektedir. Cezaevi ve İnsan Hakları Komisyonlarında gerekli görüşme ve etkin bir çalışmanın içinde gerekli iletişim kurarak mücadele yürütülmüş. KESK li tutuklular ve aileleriyle ilişki, destek ve dayanışma içerisine olunmuş, KESK e yönelik baskılara karşı verilen mücadelede tutuklular serbest bırakılana kadar eylemlerin sürdürülmesi Tutuklu olan arkadaşlarımızın arkadaş görüşçüsü olan MYK üyemizin koşullar ölçüsünde haftalık cezaevi ziyaretleri devam etmiş, İkisi tutuklu, üçü tutuksuz olmak üzere toplam 5 yönetici ve üyenin yargılandığı davanın ilk duruşması için KESK ten gelen çağrı yazısı Şubelere gönderilmiş Duruşma sona erinceye kadar illerden gelen katılımcılarla birlikte Adliye önünde beklenmiş, basın açıklaması yapılmıştır. Tutuklu KESK li Kadınların duruşmalarına hukuksal ve kitlesel katılımlar yapılmıştır.

Toplumsal Eylemlerden Bazıları Gezi Direnişi: Kamuoyunda belli bir duyarlılık oluşturmuş Gezi Direnişi taleplerine emekçilerin de sahip çıkması açısından işyerlerinden, illerde yapılan forumlara ve eylem etkinliklere katılım sağlanmasıyla ilgili olarak Şubelere yazı, gönderilmiştir. Tuzluçayır Eylemleri: Tuzluçayır da yaşam anlayışlarına ve kültürlerine müdahale edilerek yıllarca var olan asimilasyon ve inkar politikalarının devamı olan cami-cemevi projesine karşı demokratik tepki gösteren Alevilere destek amaçlı 9 Eylül de yapılan basın açıklaması ve yürüyüşe katılım sağlandı. ODTÜ Eylemleri: ODTÜ de bulunan ağaçlık alanın bir kısmının yok edilerek yerine otoyol yapılmasına karşı 100. Yıl Mahallesi sakinlerinin ve ODTÜ öğrencilerinin yaptıkları eylemlere yoğun saldırılar gerçekleşti. Saldırıları protesto etmek ve otoyol yapımının durdurulması için 9 Eylül tarihinde YKM önünde yapılan eyleme katılım sağlandı. - 2 Temmuz Anması: 2 Temmuz Sivas katliamının Sivas da yapılan anma eylemine gerekli katılım sağlanmış. - Tezkere Karşıtı Eylemler: Suriye konusunda, TSK nın yabancı ülkelere gönderilmesi ve görevlendirilmesine ilişkin tezkerenin süresinin 4 Ekim 2013 tarihinde sona ermesiyle, emperyalizmin Ortadoğu daki saldırgan politikalarının taşeronluğunu üstlenen AKP Hükümeti nin Suriye tezkeresini Meclis e sunmasına karşı halkların kardeşliğini savunmak için 4 Ekim tarihine kadar olan süreçte tüm illerde emek ve meslek örgütleri, siyasal oluşumlar, demokratik kitle örgütleri ve tüm savaş karşıtlarıyla mümkün olan en geniş birliktelik sağlanarak eylem ve etkinliklerin gerçekleştirilmesi için KESK tarafından gönderilen yazı, şubelere gönderilmiştir. 47 - TBMM Genel Kurulu nda görüşülmeye başlanan Torba Yasasına karşı, sendikamızın merkezi yerlerde ortak basın açıklamaları yapılmasına ilişkin kararı şubelere iletilmiştir. - 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü; Bilindiği üzere, ülkemizde ve tüm dünyada kadınların eşit ve özgür bir gelecek yaratmak için, barış için, özgürlük için alanlara çıktığı bir gün olarak kutlanmaktadır. Kadınlar Bedenimiz, emeğimiz, kimliğimiz için erkek egemen sistemle ve kapitalizmle mücadele adı altında egemen zihniyete ve onun tüm tahribatlarına karşı, dünyanın ve Türkiye nin her yerinde alanlarda mücadele ediyorlar. Kadınların önemli söylemlerinden birisi de, 8 martın resmi tatil edilmesi talebidir. Sendikamızca 8 mart etkinlikleri her yıl kutlanmakta ve katılım sağlamaktadır. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü etkinliklerine katılım sağlanmış, bu günlere yönelik çıkarılan yayınlar dağıtılmıştır.

- Bu yıl 124. Kez olarak kutlanan Birlik-Mücadele ve Dayanışma günü olan 1 MAYIS ın baskı ve yıldırma politikalarına karşı kitlesel olarak kutlanması, barış ve özgürlük taleplerinin öne çıkartılması gerektiği inancımızla her yıl gerekli katılımı sağlayarak, diğer bileşenlerimizle dayanışma içerisinde kutladık. - İnsanca yaşam için, eşit, özgür demokratik bir Türkiye için 8 Ekim de yapılan mitingin toplumsal muhalefet açısından önemli bir başlangıç olmuştur. Bu miting için KESK ve bileşenleri 50 kadar ilde çalışanlarla buluşmuş, ayrıca, mitinge diğer emek bileşenlerini de katmak için yoğun çaba harcamıştır. Ancak, sadece TTB, DİSK ve TMMOB mitinge destek verdiler, bu destekler anlamlı ve bir o kadar da önemlidir. Bundan sonra da, bu mücadelenin daha da genişletilmesi ve büyütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Van Depremi: 23 Ekim 2011 tarihinde Erciş merkezli Van da gerçekleşen depremin sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakalığı ile İl Müdürlüklerinden Teknik personel yardımı dönüşümlü olarak yapılmıştır. Van da aylarca görevlendirilen üyelerimiz zaman zaman yerinde ziyaret edilerek yaşanan sorunlara çözüm olmaya çalışılmıştır. 48 Diarbakır Şubesi tarafından 15 adet barınma çadırı yaptırmış, Ankara Şubemiz ve Genel Merkez tarafından toplanan giyim, sağlık ve gıda malzemeleri toplayarak üç yöneticimizin katılımıyla Van merkezine gidilmiştir. KESK bütünselliği dahilinde deprem bölgesine yardım yapılması için gerekli yazışmalar ve planlamalar örgütümüze gönderilmiştir. Newroz: hangi dilde ve nasıl yazılırsa yazılsın bu bayram, baharın, bolluğun, bereketin, direnişin, başkaldırının, kısacası yeni bir günün adıdır. 21 Mart ın, orta asya ve orta doğu halkları açısından, özgür ve eşit bir yaşamın hayata geçtiği, dünya halklarının kardeşçe, barış içinde bir arada yaşadığı bir gün olmasını tanımlıyor. Yaşanan onca acıya rağmen Kürt sorunun çözümünde eşitlikçi, demokratik yöntem ve politikalar yerine halklar arasında düşmanlık yaratacak çatışmalı ortam derinleştirilmektedir. Kürt ve Türk halklarına daha fazla yıkım ve acıdan başka bir şey getirmeyen tekçi, ırkçı, şovenist söylem ve politikalar devam etmektedir. Dünyada ve ülkemizde barışa en çok ihtiyaç duyulan bu dönemde savaşa karşı barışın, şovenizme karşı halkların kardeşliğinin, baskılara karşı demokrasi ve özgürlüğün ifadesi olan, Ortadoğu halklarının barış, kardeşlik ve özgürlük bayramı Newroz, tüm illerde kitlesel olarak eylem ve etkinliklerle kutlanmıştır. - KESK, DİSK, TMMOB ve TTB öncülüğünde 11 Ocak 2014 tarihinde bozuk düzende, sağlam çark olmaz şiarıyla yapılacak özgürlük, barış, demokrasi, adalet ve emek mitingine güçlü ve kitlesel katılım sağlanması için şube/ temsilciliklere yazı gönderilmiştir.

- KESK, DİSK, TMMOB, TTB birlikteliği ile yapılan Roboski Katliamı yıldönümünde tüm illerde yapılan eylemlerin Ankara ayağına katılım sağlandı. 657 de Yapılacak Değişikliklere İlişkin Eylem-Etkinlikler: - 657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yapılacak değişikliklere ilişkin yapılacak eylem-etkinlikler ile ilgili olarak KESK tarafından gönderilen yazı ve diğer yazılarla birlikte şubelerimize iletilmiştir. - 14 Ağustos Eylemleri: AKP ve Memur Sen arasında yapılan kirli pazarlıkla ortaya çıkan TİS sonucunu kabul etmediğimizi ifade etmek için bütün illerde yapılan 14 Ağustos eylemleriyle ilgili olarak KESK tarafından gönderilen yazı şubelerimize gönderilmiştir. Kamu Personel Rejimi Yasası ile ilgili olarak yürütülmekte olan çalışmalar hepimizce bilinmektedir. KESK, bu sürecin 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası ndaki sınırlı güvenceyi kaldıran, esnek ve performansa göre çalışma, performansa göre güvenceli olmayan ücretlendirme gibi mevcut olanın da gerisine düşecek düzenlemeyi GREV nedeni olarak ilan etmiştir. 657 Sayılı DMK u yeniden düzenlenmesi sürecindeki mücadelenin, alanımızdaki güvencesizlik, esnek ve kuralsız çalışmayla birleştirilmesi anlamlı olacaktır. Bu süreçte anlamlı olacak diğer bir çalışma da hükümetin yapmayı planladığı personel rejimine seçenek olacak bir hazırlığın yapılması olacaktır. KESK in bu konuda yaptığı Çalıştay önemlidir ve bunun üzerinden bir çalışma yürütülerek seçenek oluşturulabilir. 49 Kamunun Tasfiyesi AKP, seçimler arifesinde meclisten aldığı KHK yapma yetkisini kullanarak; Kamunun yapısını tamamen değiştirme, Kamu yu ve kamu hizmetlerini sermayenin ihtiyaçları doğrultusunda düzenleme ve bunu hayata geçirme, Kapitalizm ve sermayenin kendi icadı olan güçler dengesini dışlayarak ülkeyi yönetmektedir. AKP, YASAMA yetkisini, YÜRÜTME nin hizmetine sunarak, ülkeyi KHK lerle yönetmeye başlamıştır. Bunun açık adı FAŞİZM dir. Buna karşı mücadele ise demokrasi güçleriyle birlikte omuz omuza yürütülmeli, hükümetin ülkeyi KHK lerle yönetmesi tartışmaya açılmalıdır. Yine, 12 Haziran seçimleri sonrasında AKP nin aldığı %50 ye yakın oy oranının baskısıyla, başta

Kamu Emekçileri olmak üzere, tüm emekçi ve toplum kesimleri ideolojik baskı ve ideolojik hegemonya altına alınmıştır. Oysa bu dönemde ideolojik olarak kabuğumuza çekilmeye değil, silkinmeye, daha güçlü, daha örgütlü, daha bütünlüklü bir mücadeleye ihtiyacımız vardır. Eğitim Sistemi Kamu alanındaki en önemli gelişme, Ülkeyi yeniden yapılandırma anlamına gelen, eğitim sistemini tamamen değiştirip küresel sermayenin ve kendi ihtiyaçları doğrultusunda dönüştürecek, eğitimin piyasalaştırılması ve gericileştirilmesi anlamına gelen 4+4+4 Eğitim yasasıdır. Yasalaşma sürecinde yapılan eylem ve etkinliklerle durdurulamayan saldırının, uygulama aşamasında yaratacağı tepkilerin örgütlenmesi için mücadele edilmelidir. Ülkemizin yapısını ve eğitim sistemimizi kökten değiştirecek ve geleceğimizi karanlık bir kuyuya götürecek olan bu kanun ile zorunlu eğitim 4 yıla indirilmiştir. Bu Kanunun sakıncalarından bazılarını süreç içinde belirtilmiş olup, bunları tekrarlamakta fayda vardır. 50 Kız çocukları ilk 4 yılın sonrasında okullardan uzaklaşacak, okula giden kız çocuğu oranı düşecek ve çocuk gelinlerin sayısı artacak, Erkek çocuklar ilk 4 yılın sonunda okuldan alınarak çırak olarak çalıştırılacak, Çocuk işçiliği ve çocuk istismarı yaygınlaşacak, Seviye belirleme sınavları 4 üncü sınıfta başlayacak, dershaneveya özel eğitimlere gitme yaşı düşecek ve velilerin eğitime harcadığı para daha da artacak, Ülkemizde liseyi bitirenler sınavla üniversiteye girebilirken, para vererek sınavsız üniversiteye alınacaktır.

İş Yeri Temsilcisine yazılan MEKTUP Sayın: Yıllardır Sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi içerisinde özveri ile mücadele ettiğinizi biliyoruz. Sendikamızın başarıları ile sevindiğinizi, herhangi bir olumsuzlukla karşılaşıldığında üzüldüğünüzü biliyoruz. İşyeri Temsilcileri, İl Temsilcileri, Şube Yönetim-Denetleme-Disiplin Kurulu Üyeleri, Merkez Yönetim-Denetleme-Disiplin Kurulu Üyeleri, GTK Üyeleri olarak sendikal hedeflerimiz arasında aşağıda belirttiğimiz konuları da mutlaka sayarız; YAPI-YOL SEN in üye sayısını artırmak, Üyeleri mücadeleye katmak, Üyeleri sendikal bilince kavuşturmak, Kazanımlar elde etmek. Yukarıdaki başlıklardan YAPI-YOL SEN in üye sayısını artırmak için yapılabileceklere ilişkin düşüncelerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz; Güçlü Ekonomi, Büyüyen Türkiye masalları yüksek sesle anlatılmaya devam ederken ülkenin emeğiyle geçinen kesimleri günden güne fakirleşiyor, emek ve mücadeleyle edinilmiş hakları budanırken, ülkenin kaynakları bir bir yağma ediliyor. Bir sendika toplu sözleşmeyle birlikte, grevi araç olarak kullanamıyorsa görüşmede tek taraflı sürüyor. Görüşmeye oturanlar emekçilerin haklarını tam olarak savunamıyor yandaşçılık yapıyorsa bir emek örgütü olma özelliğini kaybediyor demektir. Kamu alanında hak verilmez alınır şiarıyla yıllardır mücadele eden KESK iktidar ve yandaşlarının itibarsızlaştırma çabalarına rağmen mücadelesine kararlılıkla devam ediyor. YAPI-YOL SEN in işkolumuzda en çok üyeye sahip sendika haline getirilmesi her zaman hedef olarak benimsenmiştir. Örgütün bir bölümünün bu hedefin gerçekleştirilmesi için çaba gösterdiğini belirtmekle birlikte bir bölümünün hedef doğrultusunda yeteri kadar çaba göstermediğini söyleyebiliriz. Yine de sendikamızın üye sayısı sürekli olarak artmaktadır. Ancak artış hızı 2012 Mayıs ayında işkolumuzda en çok üyeye sahip sendika olabilmemize yetecek seviyede değildir. Hemen hepimiz işyerlerindeki sohbetlerde çalışanların YAPI-YOL SEN in mücadelesini taktirle karşılıyorum, Kazanım elde ederseniz YAPI-YOL SEN e üye olurum, Bir sendikaya üye olursam bu sendika YAPI-YOL SEN olacaktır, Ben.. sendikasının üyesiyim ama sendikacılığı YAPI-YOL SEN yapıyor vb. şeklindeki düşüncelerini paylaştıklarına tanık oluyoruz. Bu düşünceler sendikamız için olumluluk ifade etmektedir. Bu olumluluğu üye sayısını artırmaya dönüştürmemiz 51

gerekmektedir. Üye yapma çalışmalarını iş edinmeli, planlı bir çalışma yürütmeliyiz. En son hangi tarihte sendikamıza üye yaptığınızı düşünün. Sizce bu yeterli mi? İşyerimize naklen gelenler sendikamıza üye mi? Yeni memur olarak atananlar kimler ve bunları üyeliğe çağırdık mı? Özelleştirme nedeni ile işyerimize atananları sendika üyesi yapmak için hiç çabamız oldu mu? Sevgili: İşyeri Temsilcimiz 2014-2015 toplu sözleşme görüşmeleri 2013 yılında yapılacaktır. Toplu sözleşmeye birlikte araç olarak Grev hakkını kullanabilmemiz gerekmektedir. Sendika gücünü işyerlerinden-üyelerinden almaktadır. Sendikamız bu yıl işkolumuzda en çok üyeye sahip sendika olmalıdır. Bunu hak ettiğimizi düşünüyoruz. Bu düşüncemize sizin de katılacağınızı sanıyoruz. Bu hedefi yakalamamız zor değildir. Ancak bu hedefe ulaşmak için hepimize görev düşüyor. 2013 Mayıs ayına kadar her YAPI- YOL SEN kadrosunun en az iki üye yapması hedefini güncel kılmalıyız. 52 Sendikamızın, işkolunda en çok üyeye sahip sendika olmamasına rağmen, taleplerin haykırılması ve mücadele edilmesi anlamında ne kadar etkin olduğunu bilmektesiniz. İşkolumuzda çoğunluk sendikası olduğumuz takdirde, etkimizin daha da artacağını göreceğiz. Bu durumda kadroların da moral motivasyonu yükselecek, taleplerimizi daha gür haykırabileceğiz. İş yaşamı, aile yaşamı, sosyal ilişkiler nedeni ile çok yoğun olduğunuzu biliyoruz. Ama sendika hepimizin geleceği. Gelecek güzel günler için her gün hiç olmazsa yarım saatimizi ayırabiliriz. Hadi bugünden itibaren bunu yapmaya başlayalım. Çevremizdeki insanlarla sendikamızın yaptığı çalışmaları konuşalım, önerilerini dinleyelim, önerileri yazılı olarak şubelerle paylaşalım. Sendikamıza üye olmayanları üyeliğe davet edelim. Bu genel çabanın dışında da en az iki kişiyi belirleyerek onun sendika üyeliği için çok özel çaba sürdürelim. Sonra başka bir kişiyi... Sonra diğer bir kişiyi üye yapmak için hedef koyalım. Sonunda başardığımızı göreceğiz ve YAPI-YOL SEN i işkolumuzda en çok üyeye sahip sendika haline getirmiş olmanın mutluluğunu birlikte yaşayacağız. Yaptığınız çalışmaları, karşılaştığınız sıkıntıları, olumlulukları tel, fax ya da e-posta yoluyla bizimle paylaşmanızı da bekliyor, ilk üye haberinin sizden geleceğini umuyoruz. Yeni yılınızı kutluyor, sevdiklerinizle sağlıklı, mutlu bir yıl diliyoruz. Saygılarımızla. YAPI-YOL SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

MYK ÜYELERİNİN İL VE ÖRGÜTLENME GEZİLERİNDEN BAZILARI 2011 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER»»»»»»»» 20-21-22 Temmuz 2011 tarihlerinde Hopa da yapılan etkinliğe katılım sağlanmıştır. 21-30 Eylül 2011 tarihlerinde KESK in düzenlediği il gezileri ve örgütlenme kapsamında; İstanbul, Kocaeli, Zonguldak, İzmir, Manisa, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya, Eskişehir, Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Mardin, Şırnak, Bitlis Van, illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır. Van Depreminde bölgeye gidilmiş, üç gün süreyle halkın ihtiyaçları doğrultusunda gerekli yardımlar yapılmıştır. 13-16 Aralık 2011 tarihleri arasında yapılan KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; Bolu, Düzce, Sakarya, Sinop, Samsun, Ordu, Giresun, Mersin, Hatay ve İskenderun illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır. 53 2012 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER»» 14-18 Mayıs 2012 tarihleri arasında yapılan KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; İzmir, Manisa, Balıkesir, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bartın, Karabük, Bolu, Ankara, Konya, Çorum, illerindeki iş yeri ve genel üye»»»» toplantılarına katılım sağlanmıştır. 22 Eylül 2012 tarihinde İzmir Şubemizde yapılan İşçi Sağlığı ve Güvencesiz Çalışma konulu PSI Toplantısına Genel Merkez MYK sın dan katılım sağlanmıştır. 09-19 Ekim 2012 tarihleri arasında yapılan KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; İstanbul, Kocaeli, Zonguldak, Manisa, Mersin, Adana, Hatay, Eskişehir, Bursa, Balıkesir ve Çanakkale illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

2013 YILI İL GEZİLERİ ve FAALİYETLER 54»»»»»»»»»»»»»»»» 11-12 Nisan 2013 tarihleri arasında sendikamızın üyesi olduğu uluslararası kuruluş Public Services International (PSI) ile Ankara da yapılan ortak toplantı programına katılım sağlanmıştır. 04-07 Haziran 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; Eskişehir, Bursa, Yalova, Balıkesir, İzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Diyarbakır, Mardin, Siirt, Şırnak, Batman, Adana, Mersin, Tarsus Hatay, İskenderun, Kars Ardahan, Iğdır, Ağrı, Elazığ, Tunceli, Bingöl, Malatya, Muş, Bitlis, Van ve Hakkari illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır. 16 Ağustos 2013 Cuma günü başlayıp 20 Ağustos 2013 Salı günü Ankara da sonlanan, İnsanca Yaşam, Güvenceli Gelecek, Eşit, Özgür ve Demokratik Bir Türkiye İçin Yürüyoruz! şiarıyla 4 koldan 5 gün süren Ankara Yürüyüşünün; Mehmet Ayvalıtaş-Ali İsmail Korkmaz Yürüyüş Kolu; Edirne, Tekirdağ, İstanbul, Gebze, Kocaeli, Yalova, Bursa, Eskişehir, Ankara, Bedran-Orhan Encü, Abdullah Cömert Yürüyüş Kolu: Roboski, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Urfa, Gaziantep, Hatay, Adana, Mersin, Ankara yürüyüş kollarına katılım sağlanmıştır. 26 Ekim 2013 tarihinde Diyarbakır Şubemizde yapılan İşçi Sağlığı ve Güvencesiz Çalışma konulu PSI Toplantısına Genel Merkez MYK sından katılım sağlanmıştır. 3-4 Aralık 2013 tarihinde PSI ile yıllık proje değerlendirme toplantısına katılım sağlanmıştır.»» 03-06 Aralık 2013 tarihlerinde gerçekleştirilen KESK il gezileri ve örgütlenme kapsamında; İzmir, Manisa, Aydın, Muğla, Soma Balıkesir, İstanbul, Kocaeli, Zonguldak, Van, Muş, Ağrı, Kars illerindeki iş yeri ve genel üye toplantılarına katılım sağlanmıştır.

EĞİTİM FAALİYETLERİ (PSI) a) Kamu Sektöründe Güvencesiz Çalışma; Kamuda sektöründe Güvencesiz Çalışma konulu eğitim, 10 Ekim 2011 tarihinde İzmir Şubemizin üyeleri ve PSI üyesi olan, Belediye İş, BES, Genel İş, Hizmet İş, Sağlık İş, SES, TÜM BEL SEN ve Türk Haber İş Sendikaların katılımı ile Sendikamız Genel Eğitim Sekreteri Sevda KESKİN in Koordinatöründe, Yol İş Eğitim Müdürü Hasan AKTAŞ, Harb-İş Genel Koordinatörü Oğuz TOPAK, PSI Türkiye Koordinatörü Rıfat ÇELEBİ tarafından katılımcılara gerekli sunumlar yapılmıştır. Özel ve Kamu İş yerlerinde güvencesiz çalışanlara karşı yapılan uygulamalar ve bu uygulamaların etkileri konusunda Slayt Gösterisi ve örneklemelerle sunum yapıldı. Kamu sektöründe Güvencesiz Çalışanların genç yaşta evli, düşük eğitim vb. durumlarla karşı karşıya kalındığı, Bu insanların mecburi çalışmalarından kaynaklı, İş yerlerindeki saldırıların temel amacının güvencesizlik olduğu ve buna karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğine yönelik İşçi ve Kamu Emekçilerinin olanaklarını birleştirerek ortak mücadele edilmesi gerektiği vurgusu yapılmıştır. 10.10.2011 55

b) Kamu Sektöründe Güvencesiz Çalışma; PSI ın 2012 yılı Aktiviteler Projesi kapsamında Sendikamız öncülüğüde 22 Eylül 2012 tarihinde tekrar İzmir Şubemizin talebi üzerine Güvencesiz Çalışma konulu eğitim, Çankaya Mahallesinde Harita ve Kadastro Mühendisleri İzmir Şubesi binasında 46 kişinin katılımıyle Eğitim gerçekleştirilmiştir. Eğitime İzmir İlinde PSI üyesi bulunan Belediye İş, BES, Genel İş, Hizmet İş, Sağlık İş, SES, TÜM BEL SEN ve Türk Haber İş Sendikaların katılımı ile PSI Türkiye Koordinatörü Rıfat ÇELEBİ, Güvencesiz çalışma konusunda Slayt Gösterisi yaparak açıklamalarda bulundu. Genel Başkanımız Haydar ARSLAN, Kamu Emekçilerinin Dünü, Bugünü ve Yarını konusunda kronolojik tarihçesini anlattı. Genel Örgütlenme Sekreteri İbrahim YILDIZKAN, Güvencesiz çalışmaya ilişkin işyerlerinde çalışanlara karşı yapılan uygulamalar ve uygulamaların etkileri konusunda slayt gösterisi sunumunu yaptı. Genel Mali Sekreteri Nihat BAYRAM, Sendika Nedir? Örgütlenme Modelleri ve Sendikalarda Örgütlenmenin önemini katılımcılara sunarak, Sendikasızlaşmanın sonu Güvencesiz çalışma olduğu Sendikalardaki TİS ve Grev Hakkını anlatarak günümüzde yaşananlarıda örneklerle katılımcılara sunmuştur. 22.09.2012 56 Güvenceli Çalışma Kadın ve Gençlik Konferansı; PSI 2013 aktiviteleri Projesi kapsamında 26 Ekim 2013 tarihinde Diyarbakır ili, Merkezde bulunan İnşaat Mühendisleri Diyarbakır Şubesinde Güvencesiz Çalışan Kadın ve Gençler konulu konferans düzenlenmiş olup, Sendikamız Yapı-Yol Sen. üyelerinden 28 kişinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir. Kamuda Güvencesiz Çalışan Kadın ve Gençler konusunu da Emirali ŞİMŞEK (Eski KESK Genel Sekreteri) katılımcılara gerekli sunumu yaptı. Özel ve Kamu İş yerlerinde güvencesiz çalışanlara karşı yapılan uygulamalar ve bu uygulamaların etkileri konusunda Slayt Gösterisi ve örneklemelerle sunum yapıldı. Çalışma yaşamında Sermaye ve Emek çatışması, sermayenin emeği parçalayarak örgütsüzleştirme amacının ne olduğuna ilişkin örneklerle açıklamalar yapılmış olup, İş yerlerindeki saldırıların temel amacının güvencesizlik olduğu ve buna karşı nasıl mücadele edilmesi gerektiğine yönelik İşçi ve Kamu Emekçilerinin olanaklarını birleştirerek ortak mücadele edilmesi gerektiği vurgusu yapılmıştır. Yapı-Yol Sen. Genel Başkanı Haydar ARSLAN, Türkiye deki Kamu ve Özel Sektör çalışanlarının dünü, bugünü ve yarını konusunda

hiyerarşik ve kronolojik tarihçesini anlattı. Kamu Emekçilerinin mücadelesi ve direnişlerini örneklendirerek nereden nereye gelindiğine yönelik İşçi ve Kamu Emekçilerinin sendikalaşma sürecine vurgu yapıldı. Sendikasız ve örgütüsüz bir çalışma biçiminin sonucu güvencesiz çalışma olduğu, Sendikalarda örgütlenmek tüm çalışanların Sendikal hak ve özgürlüğü olduğu, sendikasız bir çalışma hayatının asla olmaması gerektiği vurgusu yapıldı. Örgütlenme modelleri, TİS ve Grev hakkı konusunda ILO normlarının uygulanması, Sendikal Özgürlüklerin ve Uluslar arası dayanaklarını ortaya koyan temel sözleşmeler üzerinde durarak, sunum yapılmıştır. Türkiye ve Kamu Emekçilerine Grev hakkını yasaklayan 4688 Sayılı Sendikalar Kanununa kısaca değinerek, Kamudaki yeniden yapılanmalar ile çalışma yaşamının tehlikeye girmesi, güvencesiz çalışmanın gittikçe çoğalacağına karşı mücadele tarzlarına vurgu yaparak bilgilendirme yapılmıştır. Katılımcılar tarafından, İş koluna yönelik çeşitli sorular soruldu ve çözüm yolları birlikte tartışıldı. Güvencesiz Çalışmaya karşı Sendikalarda örgütlenmenin önemine vurgu yapılarak, mücadele etmenin koşullarının yaratılması için tüm Sendikalara görev düştüğüne ilişkin gerekli açıklamalar yapıldı. Katılımcılar tarafından sorulan soruları Sunumu yapan Konferansçılar tarafından ayrı ayrı cevaplayarak açıklamalar yapıldı. 57 26.10.2013

ÖRGÜTLENME VE ÜYE TABLOLARI Sendikal örgütlülüğümüz ciddi olarak irdelenmeli ve özgün örgütlenme modellerini bularak iş kolumuzun durumlarına göre faaliyetler başlatılmalı. Hak alabilmek için sadece haklı olmak yetmez, örgütlü olmak gerekir. İnsanca yaşanacak bir geleceği kurmak mümkün ve bu da bizim elimizde. Örgütlenme önümüzde her zaman bir görev olarak durmaktadır. İşyerlerinin gezilmesi ve örgütlenme faaliyetlerinin periyodik yapılması çok önemlidir. Şubelerimiz kendi örgütlenme programlarını Genel Merkeze bildirmeli ve Genel Merkezi de bu sürece dahil etmelidir. Ancak bu sürecin bir plan dahilinde koordineli yapılması gerekmektedir. Sendikamızın örgütlü olduğu işkolu potansiyelinin toplamı yaklaşık 33.000 kamu çalışanı mevcuttur. Toplam çalışanın yarısından fazlası yanı 17,000 civarında çalışan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ve bağlı taşra teşkilatında bulunmaktadır. Örgütlenmemizin zayıf olduğu birim olan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü ile bağlı birimlerinde gerekli özel ilgi ve çalışmanın yapılmasına ihtiyaç vardır. 58 Sendika Şubelerimizin yeni üye kazanması ve üye artırmasının birinci yolu, istekli işyeri temsilcilerini eğiterek, işyeri örgütlenme çalışmalarını periyodik olarak yaparak hem yeni üye kazanımları elde edebilir hem de işkolumuzda Sendikamızı ve yürüttüğü mücadeleyi daha iyi tanıtma fırsatını yaratmış olacaktır. Kısacası, bizim talebimiz insanca çalışıp, insanca yaşamaktır. Bütün değerleri ve zenginlikleri üreten emekçiler olarak, yarattığımız mal ve hizmetlerden, refah ve gelişmeden hakkımız olan payı istiyoruz. Demokratik ve eşit haklar istiyoruz. İşte bu taleplerimizin gerçekleşmesi sınıf bilinci ve örgütlü olmaktan geçer. Önümüzdeki dönemde il temsilciliklerini daha işlevsel hale getirmek zorundayız. İl yürütmeleri, Şube Yönetim Kurulları gibi görev yapmalı, bunu sağlamak hem maddi olanak yaratılması hem de İl Temsilcilerinin eğitimi ile mümkün olacaktır. Örgütlü olduğumuz tüm kurumlar için hem merkezi düzeyde hem de şubeler düzeyinde komisyonlar kurulmalı, işyerlerindeki örgütsel bağın kurulması için komisyonların çalışması ile gerçekleşebilir. KESK e bağlı sendikalarla ortak mekan ve ortak çalışan sistemine geçmeyen Şubelerimiz hemen geçmeli, ekonomik sıkıntıdan bir an önce kurtularak, örgütlenme çalışmalarına başlamalıyız.

Şubelerde eğitim yapılmasının, kalıcı eğitim gruplarının oluşturulmasının sendikanın uzun vadede geleceği için daha üretken bir yapı oluşturacağı ve bu yolla hem örgütlenmeye hem de mücadelenin kesintisiz sürdürülmesine hizmet edeceği tartışmasızdır. Önümüzdeki süreçte sendikamızda eğitim konusu en çok tartışılan konular arasında değerlendirilmeli ve her şube mutlaka örgütlenmeye, kadro ve üye kazanımına yönelik eğitim çalışmalarını hayata geçirmelidir. KESK ve bağlı Sendikalarımızın örgütlülüklerinin zayıflaması ve küçülmesinde, TİS ve Grev hakkını, Toplu görüşme ve Toplu Sözleşme süreçlerini iyi anlatamamak, KESK in bir bütün olarak eylemsellik ve örgütlenme sürecini sınırlı eylemler ile geçiştirmesi, KESK e bağlı sendikaların örgütlenme konusunda diğer sendikalarla dayanışma gösterememesi, Yapı-Yol Sen. olarak da, örgütlenme faaliyetinin belirli dönemlerle sınırlı tutulması, bazı illerin hiç ziyaret edilememesi, il temsilcisi dahi atanamaması, bazı şubelerimizin şube olma özelliğini kaybetmeye kadar üye sayısının gerilemiş olması gibi durumlar da örgütlememizde mevcuttur. Sendikamızın üye ve kadroları, yeterli bilgiye, deneyime ve güce sahip oldukları inancıyla bu sorunlara ve engelere en kısa sürede çözüm getirerek, örgütlenme faaliyetinin planlı-programlı bir şekilde, önümüzdeki dönemde daha aktif olarak hayata geçirmeliyiz. İşkolumuzdan usulsuz olarak ayırıp ve yeniden işkolumuza katılan AFAD çalışanlarının üyelikleri sağlandıktan sonra üye sayımız 3700 lerden 4100 lere çıkmış bulunmakta. Sendikamızın örgütlenme Tabloları aşağıya çıkarılmıştır. 59

25 NİSAN 2014 ŞUBELERİN BAĞLI OLDUKLARI İLLERE GÖRE ÜYE DURUMU 60 ÇEV. ŞEH. BAK. TCK TAPU İLBANK AFET TOP. ŞUBE ANKARA 191 198 73 70 10 542 KIRIKKALE 8 3 11 ÇANKIRI 1 2 3 556 ANTALYA 6 28 53 12 99 ISPARTA 2 3 5 BURDUR 1 10 3 14 AFYON 3 7 10 128 BURSA 10 85 37 10 8 150 BALIKESİR 3 25 3 31 ÇANAKKALE 4 8 12 ESKİŞEHİR 7 2 31 1 1 42 KÜTAHYA 4 4 BİLECİK 4 1 5 YALOVA 3 7 10 254 DİYARBAKIR 76 83 129 13 56 357 BATMAN 44 16 9 69 SİİRT 14 9 4 27 ŞIRNAK 11 6 17 ŞANLIURFA 14 49 63 MARDİN 26 8 34 ADIYAMAN 19 5 24 591 ELAZIĞ 13 15 6 34 TUNCELİ 64 29 5 98 BİNGÖL 2 2 4 MALATYA 8 6 14 SİVAS 1 13 7 21 ERZİNCAN 3 3 174

İSTANBUL 63 257 195 15 21 551 KIRKLARELİ 8 8 2 18 TEKİRDAĞ 5 30 4 39 EDİRNE 1 20 1 22 İZMİR 59 48 178 11 73 369 AYDIN 24 14 25 63 MUĞLA 9 5 17 2 33 MANİSA 2 3 32 37 DENİZLİ 1 9 10 UŞAK 4 10 14 KONYA 21 21 19 2 63 KAYSERİ 2 15 5 2 24 KIRŞEHİR 8 3 11 NEVŞEHİR 1 4 5 NİĞDE 8 11 19 YOZGAT 1 1 AKSARAY 2 2 KARAMAN 3 2 5 KOCAELİ 14 52 13 79 BOLU 1 15 8 24 DÜZCE 1 5 8 14 ZONGULDAK 3 1 8 12 KARABÜK 4 4 SAKARYA 5 13 18 BARTIN 5 1 7 13 MERSİN 8 84 35 127 ADANA 4 8 4 28 44 HATAY 18 12 30 OSMANİYE 3 3 ANTEP 16 21 7 5 49 MARAŞ 15 13 28 KİLİS 2 4 6 630 526 130 164 287 61

62 SAMSUN 6 57 15 8 18 104 AMASYA 5 18 7 30 ORDU 2 20 1 23 SİNOP 6 4 3 13 TOKAT 11 11 TRABZON 3 49 40 3 5 100 GİRESUN 2 12 14 ARTVİN 1 5 6 KASTAMONU 25 10 1 36 RİZE 3 2 5 BAYBURT 1 1 GÜMÜŞHANE 3 3 ERZURUM 4 2 6 ÇORUM 6 9 13 28 380 VAN 3 68 36 4 9 120 BİTLİS 7 12 19 MUŞ 11 14 25 HAKKARİ 23 10 19 52 AĞRI 4 4 8 ARDAHAN 1 1 KARS 11 1 12 IĞDIR 1 1 2 239 GENEL TOP. 4059

HAZİRAN 2011-25 NİSAN 2014 ŞUBE ÜYE HAREKETLERİ 18 NİSAN 2011 2012 2013 25 NİSAN 2014 İSTİFA TOPLAM ÜYE TOPLAM İSTİFA EDEN ÜYE SAYISI YAPILAN ÜYE SAYISI İSTİFA EDEN ÜYE SAYISI YAPILAN ÜYE SAYISI İSTİFA EDEN ÜYE SAYISI YAPILAN ÜYE SAYISI İSTİFA EDEN ÜYE SAYISI YAPILAN ŞUBE ÜYE SAYISI ANKARA 20 65 29 67 22 37 22 13 93 182 ANTALYA 3 5 7 17 14 11 23 3 47 36 BURSA 4 21 19 20 42 26 23 4 88 71 DİYARBAKIR 50 12 38 72 51 35 109 9 248 128 ELAZIĞ * 15 2 11 10 14 4 15-55 16 İSTANBUL * 30 29 71 60 58 33 41 19 200 141 İZMİR * 22 25 77 62 39 25 120 15 258 127 KONYA * 8 18 17 35 3 14 2 8 30 75 KOCAELİ * 4 12 11 32 9 18 2 5 26 67 MERSİN* 18 53 33 50 29 27 46 9 126 139 SAMSUN 12 10 24 34 15 31 64 11 115 86 VAN 5 7 18 28 31 15 49 8 103 58 GEN.TOPLAM 191 259 355 487 327 276 516 104 1389 1126 63

MALİ ÇALIŞMALAR 64 Sendikalar, emekçilerin hakları ve sınıfsal mücadele örgütleridir. Sendikalar aynı zamanda; emekçilerin dayanışma örgütü, mücadele birikimlerinin aktarıldığı, sınıf siyasetlerini yapmalarını sağlayacak bilinci aldıkları bir okul olma işlevini de yerine getirmektedir. Mücadele sürecinde ödenen bedeller, amatör, fedakar bir ruh ve fiili meşru mücadele hattı ile yaratılmış sendikal politik kültür ve deneyimler birikimidir. Türkiye ve dünya sendikal mücadeleler tarihi sistemlerin müdahaleleri ile doludur. Bu müdahaleler sadece baskı amaçlı müdahaleler değildir. Aynı zamanda sendikaların içini boşaltma, dejenere etme, sisteme entegre etme ve kuruluş felsefesine yabancılaştırma amaçlarını da taşımaktadır. Bu gün itibari ile Türkiye deki sendikal harekete bakacak olursak özellikle işçi sendikalarının bir kısmı ve KESK dışındaki memur sendikaları, rant sistemine döndüğünü, mevcut sistemin yedeği konumuna düştüğünü görürüz. Sendikamız kurulduğu günden beri sendikal bürokrasiye, yabancılaşmaya ve sendikacılığı meslek gibi görmeye yönelik tedbirlerini almış ve uygulamıştır. Bunu, bundan sonra da sürdürmeye kararlıdır. Bu yaklaşımın gereği olarak da; kaynaklarımızı ilke ve amaçlarımız doğrultusunda değerlendirmeye çalışmaktadır. Merkezi düzeyde yapılan her harcama MYK bütünlüğünün bilgisi ve kararı doğrultusunda gerçekleşmektedir. Yine sendikal mücadeleye yaklaşımımızda nasıl şehitlerimiz ve bedel ödeyenlerimizin yarattığı değerlere bağlılık esas alınıyorsa, biliyoruz ki; mevcut kaynaklarımızın oluşmasında bu mücadele uğruna sürgüne giden zindanlara düşen ve işinden atılmayla karşı karşıya kalan arkadaşlarımızın emeği ile yaratılmıştır ve kaynaklarımıza da bu şekilde yaklaşılmaktadır. Bu nedenle; genel merkez olarak kaynaklarımızı sendikamızın amaç ve ilkelerine uygun olarak kullanmak, denetime açık, kendi iç disiplinine göre hareket eden bir davranış içerisinde olma çabası her zaman birinci öncelik olmuştur. Genel Merkez olarak mali disiplini merkezi anlamda hakim kılmaktır. Şube/Temsilcilikler ile Genel Merkez birlikteliği, koordinasyonu ve iletişimi doğrultusunda oturtulacak bir mali sistem ile en üst düzey yakalanabilir. Biliyoruz ki; tüm şube ve temsilcilik yöneticilerimiz bu güne kadar mali anlamda da özveride bulunarak ihtiyaçlarını karşılama yoluna gitmektedir. Ancak; bu özveriye karşın, kurumsal işleyişi oturtma konusunda, belgelerin düzenli gönderilmesi ve bilânçoların işleyişe uygun düzenlenmesinde zaman zaman aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu nedenle eksikliklerin giderilmesi için yeni seçilen yöneticilere büyük görevler düşmektedir. Bu konunun öneminden dolayı yeni seçilen Şube mali, örgütlenme sekreterliklerine hızlıca kurumsal işleyiş eğitimi verilmelidir. Merkezileştirilen Şube personel maaş ödemeleri ile SGK prim ödemeleri aksaksız devam etmekte, Muhtasar Beyannamesi de merkezileştiği için Vergi cezası, SGK Prim borcu gibi yükümlülükler minimuma inmiştir. 2011-2014 döneminde, merkezi ve yerel eylem- etkinlikler ile örgütlenme çalışmaları için azda

olsa olanaklar çerçevesinde kaynak aktarılmıştır. Genel Merkez gelir ve giderleri değerlendirildiğinde; Sendika aidat kesintisine ilişkin; İş kolumuzun, Karayolları Genel Müdürlüğü ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünde bulunan üyelerimizin, üye aidat kesintileri sadece maaşlarından kesildiği, ek ödemelerinin bodroları ayrı yapıldığından dolayı maaşlarının bu ek ödeme kısmından sendika aidatı kesilmemektedir. Giderlere ilişkin ise, haberleşme giderlerinde önemli oranda bir azalmanın yaşandığı görülmektedir. Gerek GSM operatörü ile yapılan sözleşme, gerekse Telekom ile yapılan süreli taahhütname ile bu giderimizde önemli oranda azalma sağlanmıştır. Aynı durum kargo giderlerinde de görülmektedir. Yurtiçi Kargo ile sözleşmemiz yenilenmiş ve maliyet önemli ölçüde azalmıştır. Kırtasiye, çiçek, banka havale giderleri önemli oranda azalmaların yaşandığı kalemler olmuştur. Ayrıca, bu dönemde Şubelerin yer alımına yönelik girişimde bulunmuş, bu bağlamda Bursa ve Van Şubelerimize gayrimenkul alımlarını gerçekleştirmiştir. Adı geçen şubelerimize yer alımı için gerekli para gönderilmiştir. Ayrıca; Antalya Şubemize karşı yapılan ihbar neticesinde çalışan için Sosyal Güvenlik Kurumuna para cezası ödenmiştir. Mersin, Elazığ ve İstanbul Şube çalışanlarının talebi üzerine kıdem ve ihbar tazminatları ödenmiştir. Ekteki mali bilançolarda da görüleceği gibi; dönem açısından devralınan mali kaynaklara rağmen, disiplinli ve tasarruflu bir mali sistem uygulanmaya çalışılmıştır. Önümüzdeki dönem açısından da işkolumuzda yaşanacak gelişmelere ilişkin yoğun mücadele bizi bekliyor. Mali disiplin konusunda daha fazla kurumsallaşmaya ve birikim sağlamaya yönelik sorumluluğumuzun olduğu bilinciyle hareket etmek zorundayız. Gerek Genel Merkez, gerekse Şubeler düzeyinde mali açıdan başarılı bir dönem yaşamak dileğiyle. 65

66 MALİ TABLOLAR GENEL MERKEZ GİDERLERİ 2011 2012 2013 TOPLAM Genel Merkez Genel Yönetim Giderleri 197.724,28 189.483,11 232.687,06 619.894,45 Yolluk Gideri 13.791,75 4.810,99 12.803,90 31.406,64 Temsil ve Ağırlama Gideri 23.331,66 17.624,85 32.073,75 73.030,26 Örgütlenme Gideri 8.635,90 18.029,75 29.640,99 56.306,64 Kira Gideri 24.862,44 25.593,72 26.325,00 76.781,16 Taşıma ve Şehir İçi Ulaşım Gideri 5.963,80 4.972,75 5.062,25 15.998,80 Mahkeme Harç ve Giderleri 14.463,57 19.258,60 8.957,00 42.679,17 Elektrik, Su, Gaz Gideri 2.097,29 1.784,29 1.886,76 5.768,34 Kırtasiye Gideri 3.629,49 6.421,49 9.316,75 19.367,73 Apt. Aidat Temizlik Bakım Gideri 23.013,52 13.196,04 4.141,81 40.351,37 Eylem Etkinlik Gideri 3.257,74 1.709,49 4.985,16 9.952,39 Serbest Meslek, Noter Harç gideri 196,38 25,79 143,10 365,27 Vergi Resim Ve Harçlar 1.847,80 2.161,20 2.402,35 6.411,35 Banka Masrafları 328,00 510,47 635,45 1.473,92 Gazete Yayın Kitap Dergi Fotoğraf Gideri 1.083,51 1.109,44 1.444,90 3.637,85 Kanunen Kabul Edilmeyen Giderleri 0,00 0,00 19.187,95 19.187,95 Sigorta Giderleri 186,00 226,55 226,55 639,10 Basım Yayın Gideri 0,00 0,00 649,00 649,00 Bilgisayar Bakım ve Sarf Malzeme Gideri 4.426,00 1.914,99 1.137,68 7.478,67 Eğitim Gideri 66.609,43 70.132,70 71.666,71 208.408,84

Personel Giderleri 144.680,83 113.202,52 135.538,41 393.421,76 Personel Ücretleri 122.313,15 88.018,14 94.294,72 304.626,01 SSK İşveren Payı 21.961,69 14.523,01 15.889,81 52.374,51 Kıdem Tazminatı 405,99 10.661,37 22.575,67 33.643,03 İhbar Tazminatı 2.778,21 2.778,21 Haberleşme Giderleri 35.995,39 36.953,45 42.495,42 115.444,26 Posta Gideri 270,95 299,45 570,40 Telefon Gideri 24.409,71 25.586,48 23.766,93 73.763,12 Kargo Gideri 8.958,60 8.457,07 12.625,26 30.040,93 Diğer Haberleşme Giderleri 2.356,13 2.610,45 6.103,23 11.069,81 Genel Merkez Kurullar Gideri 47.486,61 3.479,50 11.204,00 62.170,11 Denetleme Kurulu Gideri 3.479,50 3.479,50 Genel Kurul Giderleri 47.486,61 47.486,61 GTK Gideri 11.020,00 11.020,00 ŞTK Gideri 184,00 184,00 Dayanışma Fonu Giderleri 13.106,50 13.106,50 Gişecilerle Dayanışma Giderleri Dayanışma Giderleri 13.106,50 13.106,50 Konfederasyon Giderleri 6.200,78 2.405,82 8.606,60 KESK Ödentileri PSI Ödentiler 2.403,12 1.214,82 3.617,94 EPSU Ödentileri 3.797,66 1.191,00 4.988,66 GENEL TOPLAM (Bakiyesi Ana Hesaplardan) : 425.887,11 362.425,86 424.330,70 1.212.643,68 67

01.01.2014-31.03.2014 TARİHLERİ ARASI GELİR - GİDERLER GELİRLER AİDAT GELİRLERİ 192.395,13 DEVİR BORÇ NİSAN VERGİ SSK 7.620,76 TÜMBELSEN BORÇ 5.000,00 SATICILARA BORÇLAR 796,17 TOPLAM 205.812,06 GENEL MERKEZ GİDERLERİ 84.841,37 ŞUBE AVANSLARI 82.118,00 68 KASA 1.065,18 İŞ BANKASI 5.339,15 ZİRAAT BANKASI 22,74 6.427,07 İŞ AVANSLARI 25.998,55 TOPLAM 205.812,06

YAPI YOLSEN GENEL MERKEZİ 01.01.2011-31.12.2013 TARİHLERİ ARASI GELİR GİDER TABLOSU ÖNCEKİ YÖNETİM DEVRİ 32.366,05 İŞ BANKASI 626,88 ZİRAAT BANKASI 12,32 İŞ BANKASI VADELİ HS 31.702,43 KASA DEVRİ 24,42 DÖNEM GELİRLERİ 2.041.148,92 AİDAT GELİRLERİ 2.022.935,24 FAİZ VE FON GELİRİ 330,39 DİĞER ÇEŞİTLİ GELİRLER 17.883,29 BORÇLAR 34.944,41 NAKİT ALINAN BORÇ 26.000,00 VERGİ SSK BORCU 8.944,41 ÖNCEKİ DÖNEM DEVRİ + DÖNEM GELİRLERİ + BORÇLAR TOPLAMI GENEL TOPLAM 2.108.459,38 69 DÖNEM GİDERLERİ 1.212.643,68 ŞUBELERİN VERGİ SSK GİDERİ 132.988,78 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDERLER 132.988,78 ŞUBE PAYI OLARAK AKTARILAN 730.250,00 DEMİRBAŞ 15.654,67 BİNALAR 10.000,00 YENİ DÖNEME DEVİRLER 6.922,25 İŞ BANKASI 2.863,16 ZİRAAT BANKASI 4.050,91 KASA BAKİYESİ 8,18 2.108.459,38 DÖNEM GİDERLERİ +ŞUBELERE AKTARILAN+ YENİ DÖNEME DEVİRLER TOPLAMI GENEL TOPLAM 2.108.459,38

70 2011 YILI ŞUBE GELİR - GİDER TABLOSU GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP. GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT OCAK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.665,10 5.972,46 1.259,76 685,39 0,00 419,93 839,83 1.259,76 ANTALYA 1.741,85 975,44 2.037,50 1.964,18 2.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.829,05 1.584,27 1.000,00 991,89 1.000,00 0,00 DİYARBAKIR 5.377,17 3.011,22 5.790,67 5.811,81 5.500,00 42,50 69,68 178,49 290,67 ELAZIĞ 1.895,30 1.061,37 1.260,05 1.113,32 1.000,00 111,27 148,78 260,05 İSTANBUL 8.484,03 4.751,06 7.793,28 6.134,92 7.000,00 125,00 243,31 424,97 793,28 İZMİR 5.288,33 2.961,46 3.337,07 1.631,42 3.000,00 131,25 57,04 148,78 337,07 KONYA 2.296,13 1.285,83 1.175,00 927,81 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.257,96 704,46 1.178,74 2.188,56 1.100,00 78,74 78,74 MERSİN 4.487,34 2.512,91 2.256,57 1.867,65 1.800,00 173,81 282,76 456,57 SAMSUN 5.612,88 3.143,21 6.477,35 6.576,30 6.000,00 105,00 106,76 265,59 477,35 VAN 2.868,87 1.606,57 3.438,32 2.606,81 3.200,00 32,50 57,04 148,78 238,32 YANLIŞ YATAN 60.280,94 TOPLAM 113.084,95 63.327,57 37.004,31 32.500,06 32.700,00 627,49 1.238,84 2.437,98 4.304,31

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ŞUBAT AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.669,52 5.974,93 2.526,22 794,48 1.700,00 290,47 535,75 826,22 ANTALYA 1.842,96 1.032,06 1.037,50 1.182,50 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.817,77 1.577,95 1.500,00 463,43 1.500,00 0,00 DİYARBAKIR 8.772,94 4.912,85 2.490,67 2.998,34 2.200,00 42,50 69,68 178,49 290,67 ELAZIĞ 2.152,58 1.205,44 1.260,05 723,92 1.000,00 111,27 148,78 260,05 İSTANBUL 8.330,22 4.664,92 5.085,66 4.407,34 4.000,00 125,00 330,62 630,04 1.085,66 İZMİR 5.115,79 2.864,84 2.139,32 1.865,69 1.800,00 133,50 57,04 148,78 339,32 KONYA 2.502,63 1.401,47 1.375,00 738,80 1.300,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.258,09 704,53 1.178,74 1.158,14 1.100,00 78,74 78,74 MERSİN 4.243,27 2.376,23 2.656,57 1.863,88 2.200,00 173,81 282,76 456,57 SAMSUN 6.232,82 3.490,38 2.277,35 1.484,85 1.800,00 105,00 106,76 265,59 477,35 VAN 2.949,37 1.651,65 1.738,32 1.863,90 1.500,00 32,50 57,04 148,78 238,32 YANLIŞ YATAN TOPLAM 56.887,96 31.857,26 25.265,40 19.545,27 21.100,00 629,74 1.196,69 2.338,97 4.165,40 71

72 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MART AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.779,86 6.036,72 2.076,22 725,45 1.250,00 290,47 535,75 826,22 ANTALYA 1.774,51 993,73 1.187,50 1.917,44 1.150,00 37,50 37,50 BURSA 3.347,04 1.874,34 1.512,50 1.167,50 1.500,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 6.853,90 3.838,18 2.790,67 2.219,21 2.500,00 42,50 69,68 178,49 290,67 ELAZIĞ 1.979,14 1.108,32 1.260,05 932,84 1.000,00 111,27 148,78 260,05 İSTANBUL 8.961,41 5.018,39 4.793,28 3.872,77 4.000,00 125,00 243,31 424,97 793,28 İZMİR 5.441,94 3.047,49 2.138,19 2.004,13 1.800,00 132,37 57,04 148,78 338,19 KONYA 2.744,67 1.537,02 1.375,00 977,77 1.300,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.303,46 729,94 1.278,74 1.643,90 1.200,00 78,74 78,74 MERSİN 4.002,30 2.241,29 2.956,57 2.381,87 2.000,00 500,00 173,81 282,76 956,57 SAMSUN 6.017,81 3.369,97 2.677,35 2.478,27 2.200,00 105,00 106,76 265,59 477,35 VAN 3.737,53 2.093,02 1.738,32 1.892,17 1.500,00 32,50 57,04 148,78 238,32 YANLIŞ YATAN TOPLAM 56.943,57 31.888,40 25.784,39 22.213,32 21.400,00 1.141,11 1.109,38 2.133,90 4.384,39

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT NİSAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.930,66 6.121,17 2.026,22 924,07 1.200,00 290,47 535,75 826,22 ANTALYA 1.630,20 912,91 1.037,50 2.018,76 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.853,70 1.598,07 1.012,50 502,55 1.000,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.319,64 4.099,00 2.490,67 1.948,70 2.200,00 42,50 69,68 178,49 290,67 ELAZIĞ 2.246,84 1.258,23 1.297,55 821,56 1.000,00 37,50 111,27 148,78 297,55 İSTANBUL 8.349,51 4.675,73 3.793,28 3.511,89 3.000,00 125,00 243,31 424,97 793,28 İZMİR 5.394,15 3.020,72 2.338,19 2.988,90 2.000,00 132,37 57,04 148,78 338,19 KONYA 2.333,45 1.306,73 1.175,00 912,21 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.336,39 748,38 2.175,00 1.762,15 2.100,00 75,00 75,00 MERSİN 4.291,24 2.403,09 2.256,57 1.068,58 1.800,00 173,81 282,76 456,57 SAMSUN 5.799,14 3.247,52 2.277,35 1.937,72 1.800,00 105,00 106,76 265,59 477,35 VAN 3.402,59 1.905,45 1.838,32 964,22 1.600,00 32,50 57,04 148,78 238,32 YANLIŞ YATAN TOPLAM 55.887,51 31.297,01 23.718,15 19.361,31 19.800,00 674,87 1.109,38 2.133,90 3.918,15 73

74 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MAYIS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.349,64 5.795,80 2.026,22 845,25 1.200,00 290,47 535,75 826,22 ANTALYA 1.949,53 1.091,74 1.037,50 1.032,00 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.786,39 1.560,38 1.412,50 2.307,42 1.400,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.361,28 4.122,32 2.790,67 2.213,57 2.500,00 42,50 69,68 178,49 290,67 ELAZIĞ 2.386,80 1.336,61 1.260,05 784,58 1.000,00 111,27 148,78 260,05 İSTANBUL 8.450,28 4.732,16 3.793,28 3.069,00 3.000,00 125,00 243,31 424,97 793,28 İZMİR 5.290,42 2.962,64 2.338,19 2.660,81 2.000,00 132,37 57,04 148,78 338,19 KONYA 2.258,15 1.264,56 1.175,00 1.126,50 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.562,39 874,94 1.178,74 1.116,58 1.100,00 78,74 78,74 MERSİN 4.391,49 2.459,23 2.756,57 1.573,75 1.800,00 500,00 173,81 282,76 956,57 SAMSUN 5.331,26 2.985,51 2.277,35 1.991,54 1.800,00 105,00 106,76 265,59 477,35 VAN 3.123,51 1.749,17 1.338,32 2.225,34 1.100,00 32,50 57,04 148,78 238,32 YANLIŞ YATAN TOPLAM 55.241,14 30.935,04 23.384,39 20.946,34 19.000,00 1.141,11 1.109,38 2.133,90 4.384,39

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT HAZİRAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.483,34 5.870,67 1.844,56 1.128,05 1.000,00 303,85 540,71 844,56 ANTALYA 2.072,47 1.160,58 1.037,50 877,88 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.854,37 1.598,45 1.112,50 783,50 1.100,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.299,33 4.087,62 2.810,67 2.061,16 2.500,00 62,50 69,68 178,49 310,67 ELAZIĞ 2.455,01 1.374,81 1.297,55 894,47 1.000,00 37,50 111,27 148,78 297,55 İSTANBUL 8.198,52 4.591,17 3.835,83 2.709,47 3.000,00 125,00 256,02 454,81 835,83 İZMİR 5.203,69 2.914,07 2.131,87 1.503,40 2.000,00 131,87 131,87 KONYA 2.246,27 1.257,91 1.175,00 795,40 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.585,20 887,71 1.175,00 897,45 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.951,32 2.212,74 2.256,57 2.155,66 1.800,00 173,81 282,76 456,57 SAMSUN 5.139,81 2.878,29 2.389,85 1.497,26 1.900,00 117,50 106,76 265,59 489,85 VAN 2.928,40 1.639,90 1.538,32 1.114,39 1.300,00 32,50 57,04 148,78 238,32 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 54.417,73 30.473,93 22.605,22 16.418,09 18.800,00 706,87 1.078,43 2.019,92 3.805,22 75

76 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT TEMMUZ AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.509,00 6.445,04 2.329,08 1.415,70 800,00 588,00 941,08 1.529,08 ANTALYA 2.136,38 1.196,37 937,50 339,00 900,00 37,50 37,50 BURSA 2.992,83 1.675,98 1.112,50 637,48 1.100,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.953,93 4.454,20 2.320,07 1.670,35 2.000,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.625,89 1.470,50 1.307,63 836,17 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 9.201,77 5.152,99 4.649,48 3.184,08 3.500,00 125,00 349,68 674,80 1.149,48 İZMİR 5.646,12 3.161,83 2.402,00 1.899,77 2.000,00 131,87 115,84 154,29 402,00 KONYA 2.187,36 1.224,92 1.175,00 1.320,84 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.565,18 876,50 1.175,00 674,01 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 4.144,28 2.320,80 6.972,26 5.001,11 5.500,00 1.000,00 178,49 293,77 1.472,26 SAMSUN 5.853,64 3.278,04 2.505,59 1.992,86 2.000,00 105,00 115,20 285,39 505,59 VAN 3.098,47 1.735,14 1.446,17 1.796,40 1.200,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 58.914,85 32.992,32 28.332,28 20.767,77 22.200,00 1.694,37 1.594,92 2.842,99 6.132,28

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT AĞUSTOS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.034,45 5.619,29 1.982,36 1.470,60 1.000,00 391,61 590,75 982,36 ANTALYA 1.955,89 1.095,30 1.037,50 654,68 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.584,16 1.447,13 1.312,50 561,50 1.300,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 6.788,42 3.801,52 2.820,07 1.862,73 2.500,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.317,16 1.297,61 1.307,63 742,45 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 8.011,94 4.486,69 3.921,23 3.051,10 3.000,00 137,50 309,21 474,52 921,23 İZMİR 5.187,51 2.905,01 3.203,88 2.141,44 2.800,00 133,75 115,84 154,29 403,88 KONYA 1.857,00 1.039,92 1.175,00 804,01 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.471,29 823,92 1.175,00 1.009,36 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.704,00 2.074,24 1.622,26 1.485,47 1.150,00 178,49 293,77 472,26 SAMSUN 5.678,10 3.179,74 2.511,84 1.731,70 2.000,00 111,25 115,20 285,39 511,84 VAN 3.156,20 1.767,47 1.446,17 888,20 1.200,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 52.746,12 29.537,83 23.515,44 16.403,24 19.150,00 715,00 1.358,06 2.292,38 4.365,44 77

78 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EYLÜL AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.682,70 5.982,31 1.982,36 755,80 1.000,00 391,61 590,75 982,36 ANTALYA 2.051,70 1.148,95 1.037,50 792,16 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.748,49 1.539,15 1.312,50 1.472,90 1.300,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.351,93 4.117,08 2.820,07 2.415,36 2.500,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.628,93 1.472,20 1.307,63 902,57 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 8.268,27 4.630,23 4.929,28 4.262,95 4.000,00 137,50 309,21 482,57 929,28 İZMİR 5.377,65 3.011,48 2.402,63 2.428,64 2.000,00 132,50 115,84 154,29 402,63 KONYA 2.116,82 1.185,42 1.175,00 1.732,28 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.536,60 860,50 1.175,00 956,58 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.706,37 2.075,57 1.622,26 1.111,22 1.150,00 178,49 293,77 472,26 SAMSUN 5.529,62 3.096,59 2.761,84 2.904,92 2.250,00 111,25 115,20 285,39 511,84 VAN 3.130,83 1.753,26 1.446,17 1.106,48 1.200,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 55.129,91 30.872,75 23.972,24 20.841,86 19.600,00 713,75 1.358,06 2.300,43 4.372,24

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EKİM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.732,48 6.010,19 2.482,36 1.595,10 1.500,00 391,61 590,75 982,36 ANTALYA 2.186,61 1.224,50 1.037,50 1.848,50 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 2.782,60 1.558,26 1.312,50 1.350,50 1.300,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.550,35 4.228,20 2.820,07 5.198,85 2.500,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.553,02 1.429,69 1.307,63 1.265,74 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 8.575,33 4.802,18 4.329,28 3.393,86 3.400,00 137,50 309,21 482,57 929,28 İZMİR 5.446,47 3.050,02 2.902,63 2.402,78 2.500,00 132,50 115,84 154,29 402,63 KONYA 2.022,49 1.132,59 1.175,00 745,00 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.634,99 915,59 1.175,00 1.140,42 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.794,53 2.124,94 1.622,26 1.241,16 1.150,00 178,49 293,77 472,26 SAMSUN 5.532,59 3.098,25 2.511,84 1.416,16 2.000,00 111,25 115,20 285,39 511,84 VAN 3.118,71 1.746,48 1.746,17 1.484,99 1.500,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 55.930,17 31.320,90 24.422,24 23.083,06 20.050,00 713,75 1.358,06 2.300,43 4.372,24 79

80 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT KASIM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 8.481,71 4.749,76 2.252,53 1.500,50 1.200,00 391,61 660,92 1.052,53 ANTALYA 2.338,50 1.309,56 1.537,50 2.131,00 1.500,00 37,50 37,50 BURSA 2.640,33 1.478,58 1.312,50 1.084,40 1.300,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.268,59 4.070,41 2.820,07 1.727,50 2.500,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.550,20 1.428,11 1.307,63 703,56 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 8.720,27 4.883,35 4.429,28 3.084,83 3.500,00 137,50 309,21 482,57 929,28 İZMİR 5.325,57 2.982,32 2.502,63 2.160,73 2.100,00 132,50 115,84 154,29 402,63 KONYA 2.004,95 1.122,77 1.175,00 906,40 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.680,00 940,80 1.175,00 817,96 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.835,22 2.147,72 1.622,26 1.142,02 1.150,00 178,49 293,77 472,26 SAMSUN 5.565,41 3.116,63 2.511,84 1.412,44 2.000,00 111,25 115,20 285,39 511,84 VAN 2.827,49 1.583,39 2.246,17 2.055,18 2.000,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 53.238,24 29.813,41 24.892,41 18.726,52 20.450,00 713,75 1.358,06 2.370,60 4.442,41

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ARALIK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 13.044,29 7.304,80 2.052,53 1.719,95 1.000,00 391,61 660,92 1.052,53 ANTALYA 2.123,51 1.189,17 1.037,50 4.280,54 1.000,00 37,50 37,50 BURSA 1.857,01 1.039,93 1.212,50 1.084,40 1.200,00 12,50 12,50 DİYARBAKIR 7.513,67 4.207,66 2.820,07 1.727,50 2.500,00 62,50 72,49 185,08 320,07 ELAZIĞ 2.644,71 1.481,04 1.307,63 1.089,88 1.000,00 37,50 115,84 154,29 307,63 İSTANBUL 8.276,52 4.634,85 4.129,28 3.084,83 3.200,00 137,50 309,21 482,57 929,28 İZMİR 5.247,29 2.938,48 2.502,63 2.160,73 2.100,00 132,50 115,84 154,29 402,63 KONYA 2.120,37 1.187,41 1.175,00 1.911,03 1.100,00 75,00 75,00 KOCAELİ 1.566,25 877,10 1.175,00 817,96 1.100,00 75,00 75,00 MERSİN 3.786,61 2.120,50 1.622,26 1.316,79 1.150,00 178,49 293,77 472,26 SAMSUN 5.422,33 3.036,50 2.511,84 1.943,96 2.000,00 111,25 115,20 285,39 511,84 VAN 4.064,48 2.276,11 1.446,17 775,67 1.200,00 32,50 59,38 154,29 246,17 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 57.667,04 32.293,54 22.992,41 21.913,24 18.550,00 713,75 1.358,06 2.370,60 4.442,41 81

82 2012 YILI ŞUBE GELİR- GİDER TABLOSU GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT OCAK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.393,02 6.380,09 1.865,87 2.036,18 1.000,00 307,10 558,77 865,87 ANTALYA 2.262,62 1.267,07 1.000,00 611,50 1.000,00 0,00 BURSA 2.821,03 1.579,78 1.513,75 903,57 1.500,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 6.616,50 3.705,24 2.842,33 2.307,54 2.500,00 68,75 76,61 196,97 342,33 ELAZIĞ 2.779,08 1.556,28 1.328,07 732,91 1.000,00 41,25 122,41 164,41 328,07 İSTANBUL 8.564,16 4.795,93 4.673,28 4.225,48 3.500,00 137,50 317,86 717,92 1.173,28 İZMİR 5.584,26 3.127,19 2.531,19 2.641,56 2.100,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 2.311,94 1.294,69 1.282,50 697,90 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.637,55 917,03 1.182,50 1.132,26 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.906,90 2.187,86 1.653,79 1.354,02 1.150,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 5.822,60 3.260,66 3.134,75 2.108,95 2.600,00 111,25 121,38 302,12 534,75 VAN 3.333,00 1.866,48 1.763,16 1.175,40 1.500,00 36,00 62,75 164,41 263,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 57.032,66 31.938,29 24.771,19 19.927,27 20.150,00 717,87 1.322,51 2.580,81 4.621,19

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ŞUBAT AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.225,25 6.286,14 2.365,87 1.563,95 1.500,00 307,10 558,77 865,87 ANTALYA 2.368,18 1.326,18 1.000,00 129,51 1.000,00 0,00 BURSA 2.764,54 1.548,14 1.213,75 998,75 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 9.118,64 5.106,44 2.842,33 2.339,59 2.500,00 68,75 76,61 196,97 342,33 ELAZIĞ 2.656,83 1.487,82 1.328,07 629,66 1.000,00 41,25 122,41 164,41 328,07 İSTANBUL 8.558,36 4.792,68 4.231,29 2.979,49 3.300,00 137,50 317,86 475,93 931,29 İZMİR 5.741,02 3.214,97 2.531,19 2.565,79 2.100,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 2.211,80 1.238,61 1.282,50 2.784,26 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.478,37 827,89 1.182,50 884,79 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.926,61 2.198,90 1.653,79 1.184,12 1.150,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 5.606,39 3.139,58 2.634,75 2.323,30 2.100,00 111,25 121,38 302,12 534,75 VAN 3.393,46 1.900,34 1.963,16 1.716,93 1.700,00 36,00 62,75 164,41 263,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 59.049,45 33.067,69 24.229,20 20.100,14 19.850,00 717,87 1.322,51 2.338,82 4.379,20 83

84 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MART AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.010,15 6.165,68 2.452,08 1.646,25 1.200,00 422,42 829,66 1.252,08 ANTALYA 2.264,09 1.267,89 1.000,00 337,98 1.000,00 0,00 BURSA 2.690,28 1.506,56 1.213,75 1.206,42 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 7.994,63 4.476,99 2.842,33 3.059,74 2.500,00 68,75 76,61 196,97 342,33 ELAZIĞ 2.679,70 1.500,63 1.328,07 2.359,97 1.000,00 41,25 122,41 164,41 328,07 İSTANBUL 8.184,22 4.583,16 4.435,54 3.747,78 3.500,00 137,50 246,86 551,18 935,54 İZMİR 5.713,85 3.199,76 2.731,19 2.241,57 2.300,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 2.206,91 1.235,87 1.282,50 1.645,14 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.984,53 1.111,34 1.882,50 1.506,36 1.800,00 82,50 82,50 MERSİN 3.895,42 2.181,44 1.653,79 1.224,97 1.150,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 5.540,23 3.102,53 2.634,75 2.369,80 2.100,00 111,25 121,38 302,12 534,75 VAN 3.332,85 1.866,40 1.463,16 1.237,12 1.200,00 36,00 62,75 164,41 263,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 57.496,86 32.198,24 24.919,66 22.583,10 20.150,00 717,87 1.366,83 2.684,96 4.769,66

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT NİSAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.986,47 6.152,42 2.065,87 1.157,85 1.200,00 307,10 558,77 865,87 ANTALYA 2.299,38 1.287,65 1.000,00 1.632,32 1.000,00 0,00 BURSA 2.648,48 1.483,15 1.200,00 1.506,00 1.200,00 0,00 DİYARBAKIR 8.152,34 4.565,31 2.842,33 2.049,30 2.500,00 68,75 76,61 196,97 342,33 ELAZIĞ 2.703,51 1.513,97 1.324,32 863,20 1.000,00 37,50 122,41 164,41 324,32 İSTANBUL 8.228,85 4.608,16 3.864,03 2.920,01 3.000,00 137,50 225,51 501,02 864,03 İZMİR 5.595,40 3.133,42 2.531,19 1.975,84 2.100,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 2.281,01 1.277,37 1.282,50 919,55 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 2.192,42 1.227,76 1.182,50 1.090,59 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.889,75 2.178,26 1.753,79 1.201,99 1.250,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 5.650,40 3.164,22 3.133,50 3.300,22 2.600,00 110,00 121,38 302,12 533,50 VAN 339,45 190,09 1.427,16 873,62 1.200,00 62,75 164,41 227,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 54.967,46 30.781,78 23.607,19 19.490,49 19.350,00 663,12 1.230,16 2.363,91 4.257,19 85

86 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MAYIS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.485,75 6.432,02 2.065,87 2.180,40 1.200,00 307,10 558,77 865,87 ANTALYA 2.192,43 1.227,76 1.000,00 1.565,68 1.000,00 0,00 BURSA 2.621,22 1.467,88 1.200,00 1.299,50 1.200,00 0,00 DİYARBAKIR 8.265,16 4.628,49 2.842,33 2.533,56 2.500,00 68,75 76,61 196,97 342,33 ELAZIĞ 2.913,39 1.631,50 1.328,07 1.454,71 1.000,00 41,25 122,41 164,41 328,07 İSTANBUL 6.736,70 3.772,55 4.764,03 3.483,32 3.900,00 137,50 225,51 501,02 864,03 İZMİR 5.360,66 3.001,97 2.531,19 2.053,70 2.100,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 1.867,11 1.045,58 1.282,50 749,77 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 2.037,64 1.141,08 1.182,50 1.618,66 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 4.172,18 2.336,42 1.753,79 1.201,99 1.250,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 4.506,78 2.523,80 2.641,00 2.232,56 2.100,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.226,27 1.806,71 1.427,16 1.224,99 1.200,00 62,75 164,41 227,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 55.385,29 31.015,76 24.018,44 21.598,84 19.750,00 674,37 1.230,16 2.363,91 4.268,44

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT HAZİRAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 9.112,94 5.103,25 2.346,44 1.088,00 1.200,00 391,95 754,49 1.146,44 ANTALYA 2.505,59 1.403,13 1.000,00 1.021,44 1.000,00 0,00 BURSA 2.722,63 1.524,67 1.203,75 1.321,96 1.200,00 3,75 3,75 DİYARBAKIR 7.957,56 4.456,23 2.869,83 2.228,75 2.500,00 96,25 76,61 196,97 369,83 ELAZIĞ 2.993,89 1.676,58 1.328,07 724,91 1.000,00 41,25 122,41 164,41 328,07 İSTANBUL 10.087,37 5.648,93 3.902,78 3.302,50 3.000,00 176,25 225,51 501,02 902,78 İZMİR 6.661,48 3.730,43 5.031,19 3.611,76 4.600,00 144,37 122,41 164,41 431,19 KONYA 2.095,42 1.173,44 1.282,50 660,58 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 2.534,26 1.419,19 1.182,50 851,71 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.678,87 2.060,17 1.753,79 1.023,62 1.250,00 191,99 311,80 503,79 SAMSUN 4.699,24 2.631,57 2.891,00 2.072,21 2.350,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.415,03 1.912,42 1.435,16 571,54 1.200,00 8,00 62,75 164,41 235,16 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 58.464,28 32.740,00 26.227,01 18.478,98 21.600,00 752,37 1.315,01 2.559,63 4.627,01 87

88 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT TEMMUZ AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 13.694,54 7.668,94 1.084,38 0,00 0,00 432,43 651,95 1.084,38 ANTALYA 2.162,40 1.210,94 1.000,00 1.166,93 1.000,00 0,00 BURSA 2.946,89 1.650,26 1.213,75 1.531,50 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 8.339,43 4.670,08 2.849,21 3099,,97 2.500,00 75,63 76,61 196,97 349,21 ELAZIĞ 2.644,03 1.480,66 1.331,20 776,05 1.000,00 41,25 123,34 166,61 331,20 İSTANBUL 9.192,41 5.147,75 4.221,55 3.446,87 3.000,00 150,00 328,53 743,02 1.221,55 İZMİR 6.357,65 3.560,28 2.535,21 1.741,89 2.100,00 144,37 124,23 166,61 435,21 KONYA 2.281,69 1.277,75 1.282,50 734,80 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.578,91 884,19 1.182,50 701,00 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.814,97 2.136,38 7.060,07 5.506,77 5.450,00 1.100,00 193,86 316,21 1.610,07 SAMSUN 5.523,01 3.092,89 2.641,00 2.421,12 2.100,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.570,20 1.999,31 1.466,29 875,00 1.200,00 36,00 63,68 166,61 266,29 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 62.106,13 34.779,43 27.867,66 18.901,93 21.850,00 1.843,50 1.464,06 2.710,10 6.017,66

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT AĞUSTOS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.549,50 6.467,72 1.084,38 0,00 0,00 432,43 651,95 1.084,38 ANTALYA 2.118,61 1.186,42 1.000,00 1.334,24 1.000,00 0,00 BURSA 2.798,43 1.567,12 1.213,75 1.289,00 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 8.269,58 4.630,96 2.849,21 1.723,20 2.500,00 75,63 76,61 196,97 349,21 ELAZIĞ 2.784,81 1.559,49 1.331,20 829,30 1.000,00 41,25 123,34 166,61 331,20 İSTANBUL 8.735,05 4.891,63 4.221,55 2.705,68 3.000,00 150,00 328,53 743,02 1.221,55 İZMİR 5.771,63 3.232,11 2.535,21 2.345,65 2.100,00 144,37 124,23 166,61 435,21 KONYA 2.238,22 1.253,40 1.282,50 811,00 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.546,23 865,89 1.182,50 888,50 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.728,84 2.088,15 2.860,07 1.087,13 1.250,00 1.100,00 193,86 316,21 1.610,07 SAMSUN 5.357,81 3.000,37 2.641,00 1.768,47 2.100,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.148,33 1.763,06 1.466,29 1.112,32 1.200,00 36,00 63,68 166,61 266,29 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN TOPLAM 58.047,04 32.506,34 23.667,66 15.894,49 17.650,00 1.843,50 1.464,06 2.710,10 6.017,66 89

90 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EYLÜL AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.449,77 6.411,87 1.084,38 0,00 0,00 432,43 651,95 1.084,38 ANTALYA 2.209,05 1.237,07 1.000,00 1.310,64 1.000,00 0,00 BURSA 2.926,87 1.639,05 1.213,75 1.212,25 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 6.877,26 3.851,27 2.826,70 2.587,02 2.500,00 53,12 76,61 196,97 326,70 ELAZIĞ 2.746,48 1.538,03 1.331,20 805,30 1.000,00 41,25 123,34 166,61 331,20 İSTANBUL 9.302,00 5.209,12 4.714,78 3.399,30 3.800,00 150,00 239,91 524,87 914,78 İZMİR 5.365,92 3.004,92 2.535,21 2.297,36 2.100,00 144,37 124,23 166,61 435,21 KONYA 1.999,67 1.119,82 1.282,50 1.158,65 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.586,86 888,64 1.182,50 863,04 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.272,77 1.832,75 1.760,07 1.062,65 1.250,00 193,86 316,21 510,07 SAMSUN 5.309,66 2.973,41 2.641,00 2.089,94 2.100,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.297,94 1.846,85 1.966,29 1.732,82 1.700,00 36,00 63,68 166,61 266,29 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN 270,02 TOPLAM 56.614,27 31.703,99 23.538,38 18.518,97 18.950,00 720,99 1.375,44 2.491,95 4.588,38

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EKİM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.544,51 6.464,93 1.084,38 0,00 0,00 432,43 651,95 1.084,38 ANTALYA 2.247,55 1.258,63 1.000,00 760,00 1.000,00 0,00 BURSA 3.079,09 1.724,29 1.913,75 2.138,71 1.900,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 9.768,90 5.470,58 2.826,70 2.149,48 2.500,00 53,12 76,61 196,97 326,70 ELAZIĞ 2.449,94 1.371,97 1.331,20 864,30 1.000,00 41,25 123,34 166,61 331,20 İSTANBUL 8.878,94 4.972,21 4.414,78 3.449,27 3.500,00 150,00 239,91 524,87 914,78 İZMİR 5.478,24 3.067,81 2.535,21 2.291,06 2.100,00 144,37 124,23 166,61 435,21 KONYA 2.558,68 1.432,86 1.282,50 522,18 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.522,27 852,47 1.182,50 1.001,23 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.839,14 2.149,92 1.760,07 1.206,74 1.250,00 193,86 316,21 510,07 SAMSUN 5.283,68 2.958,86 2.941,00 1.917,13 2.400,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.770,10 2.111,26 1.966,29 2.044,00 1.700,00 36,00 63,68 166,61 266,29 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN 886,76 TOPLAM 61.307,80 34.332,37 24.238,38 18.344,10 19.650,00 720,99 1.375,44 2.491,95 4.588,38 91

92 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT KASIM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.328,01 6.343,69 1.084,38 0,00 432,43 651,95 1.084,38 ANTALYA 2.143,63 1.200,43 1.000,00 1.120,05 1.000,00 0,00 BURSA 3.075,64 1.722,36 1.213,75 1.281,10 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 8.088,45 4.529,53 2.946,71 2.342,55 2.500,00 160,00 80,50 206,21 446,71 ELAZIĞ 2.431,93 1.361,88 1.332,09 780,30 1.000,00 41,25 124,23 166,61 332,09 İSTANBUL 8.622,91 4.828,83 4.495,65 3.134,84 3.500,00 162,50 287,09 546,06 995,65 İZMİR 5.301,15 2.968,64 2.535,21 1.899,83 2.100,00 144,37 124,23 166,61 435,21 KONYA 2.440,28 1.366,56 1.282,50 1.878,55 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.304,81 730,69 1.182,50 918,24 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.764,35 2.108,04 1.760,07 1.263,87 1.250,00 193,86 316,21 510,07 SAMSUN 5.804,72 3.250,64 2.641,00 1.639,66 2.100,00 117,50 121,38 302,12 541,00 VAN 3.158,35 1.768,68 1.469,79 1.327,71 1.200,00 39,50 63,68 166,61 269,79 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN 17,07 TOPLAM 57.481,30 32.189,53 22.943,65 17.586,70 18.150,00 843,87 1.427,40 2.522,38 4.793,65

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ARALIK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.362,55 6.363,03 1.086,93 0,00 0,00 432,43 654,50 1.086,93 ANTALYA 2.098,50 1.175,16 1.000,00 3.153,11 1.000,00 0,00 BURSA 3.009,55 1.685,35 1.213,75 1.099,28 1.200,00 13,75 13,75 DİYARBAKIR 8.265,61 4.628,74 2.864,93 2.781,17 2.500,00 75,63 80,54 208,76 364,93 ELAZIĞ 2.468,44 1.382,33 1.334,64 769,05 1.000,00 41,25 124,23 169,16 334,64 İSTANBUL 8.711,46 4.878,42 4.460,70 3.173,72 3.500,00 125,00 287,09 548,61 960,70 İZMİR 5.351,74 2.996,97 2.537,76 2.683,15 2.100,00 144,37 124,23 169,16 437,76 KONYA 2.352,98 1.317,67 1.282,50 835,89 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.533,86 858,96 1.182,50 1.728,84 1.100,00 82,50 82,50 MERSİN 3.766,70 2.109,35 1.762,62 1.363,74 1.250,00 193,86 318,76 512,62 SAMSUN 5.340,84 2.990,87 2.643,55 3.334,21 2.100,00 117,50 121,38 304,67 543,55 VAN 3.031,46 1.697,62 1.465,34 959,00 1.200,00 32,50 63,68 169,16 265,34 BELİRSİZ YANLIŞ YATAN 17,07 TOPLAM 57.310,76 32.094,03 22.835,22 21.881,16 18.150,00 715,00 1.427,44 2.542,78 4.685,22 93

94 2013 YILI ŞUBE GELİR - GİDER TABLOSU GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT OCAK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.781,54 6.597,66 995,27 0,00 482,19 953,95 1.436,14 ANTALYA 2.217,00 1.241,52 1.000,00 440,30 1.000,00 0,00 BURSA 3.139,58 1.758,16 1.215,00 926,71 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.000,13 4.480,07 2.877,47 1.785,95 2.500,00 75,63 84,29 217,55 377,47 ELAZIĞ 2.532,46 1.418,18 1.346,60 858,52 1.000,00 41,25 129,60 175,75 346,60 İSTANBUL 9.105,68 5.099,18 4.312,12 4.516,43 3.000,00 150,00 350,56 811,56 1.312,12 İZMİR 5.509,43 3.085,28 2.562,34 1.994,11 2.100,00 156,88 129,71 175,75 462,34 KONYA 2.325,43 1.302,24 1.582,50 1.852,99 1.500,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.649,87 923,93 1.487,50 1.094,86 1.400,00 87,50 87,50 MERSİN 3.968,02 2.222,09 1.581,97 1.261,53 1.250,00 331,97 331,97 SAMSUN 5.404,82 3.026,70 2.661,11 1.825,22 2.100,00 117,50 126,62 316,99 561,11 VAN 3.366,81 1.885,41 1.474,74 1.487,09 1.200,00 32,50 66,49 175,75 274,74 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 59.000,77 33.040,43 23.537,49 18.043,71 18.250,00 758,76 1.369,46 3.159,27 5.287,49

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ŞUBAT AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.402,29 6.385,28 995,27 0,00 351,92 643,35 995,27 ANTALYA 1.637,44 916,97 1.000,00 538,18 1.000,00 0,00 BURSA 3.140,89 1.758,90 1.415,00 1.260,95 1.400,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.261,38 4.626,37 2.878,48 2.357,19 2.500,00 75,63 85,03 217,82 378,48 ELAZIĞ 2.496,16 1.397,85 1.347,61 1.102,71 1.000,00 41,25 130,39 175,97 347,61 İSTANBUL 8.683,45 4.862,73 4.938,45 4.276,82 4.000,00 150,00 240,15 548,30 938,45 İZMİR 5.427,37 3.039,33 2.563,15 1.835,26 2.100,00 156,88 130,30 175,97 463,15 KONYA 2.890,25 1.618,54 1.282,50 1.073,56 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.533,56 858,79 1.200,00 2.256,41 1.200,00 0,00 MERSİN 3.442,15 1.927,60 1.533,78 552,95 1.000,00 409,96 123,82 533,78 SAMSUN 4.491,83 2.515,42 3.562,31 1.546,20 3.000,00 117,50 127,40 317,41 562,31 VAN 3.065,65 1.716,76 1.487,05 1.715,25 1.200,00 44,00 67,08 175,97 287,05 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 56.472,42 31.624,56 24.203,60 18.515,48 19.600,00 682,76 1.542,23 2.378,61 4.603,60 95

96 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MART AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.322,88 6.340,81 995,27 0,00 351,92 643,35 995,27 ANTALYA 2.116,29 1.185,12 1.000,00 430,20 1.000,00 0,00 BURSA 3.146,24 1.761,89 1.215,00 1.200,50 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.192,17 4.587,62 2.878,48 4.000,25 2.500,00 75,63 85,03 217,82 378,48 ELAZIĞ 2.671,82 1.496,22 1.355,11 1.001,16 1.000,00 48,75 130,39 175,97 355,11 İSTANBUL 8.583,71 4.806,88 4.188,45 2.870,85 3.250,00 150,00 240,15 548,30 938,45 İZMİR 5.350,70 2.996,39 2.562,61 2.201,93 2.100,00 156,25 130,39 175,97 462,61 KONYA 2.446,70 1.370,15 1.542,50 1.650,34 1.450,00 92,50 92,50 KOCAELİ 1.557,26 872,07 1.200,00 1.196,80 1.200,00 0,00 MERSİN 4.367,45 2.445,77 1.000,00 395,20 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.270,46 2.951,46 2.662,31 2.862,84 2.100,00 117,50 127,40 317,41 562,31 VAN 3.134,54 1.755,34 1.516,70 2.743,70 1.200,00 44,00 67,08 205,62 316,70 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 19,73 0,00 TOPLAM 58.179,95 32.580,77 22.116,43 20.553,77 18.000,00 699,63 1.132,36 2.284,44 4.116,43

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT NİSAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.560,97 6.474,14 1.995,27 0,00 1.000,00 351,92 643,35 995,27 ANTALYA 2.072,66 1.160,69 1.000,00 759,71 1.000,00 0,00 BURSA 3.195,41 1.789,43 1.215,00 1.485,50 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.160,06 4.569,63 2.887,23 3.507,49 2.500,00 84,38 85,03 217,82 387,23 ELAZIĞ 2.723,95 1.525,41 1.355,11 744,06 1.000,00 48,75 130,39 175,97 355,11 İSTANBUL 8.729,17 4.888,34 4.253,45 3.528,57 3.300,00 165,00 240,15 548,30 953,45 İZMİR 5.462,14 3.058,80 2.562,61 2.314,39 2.100,00 156,25 130,39 175,97 462,61 KONYA 1.978,76 1.108,11 1.292,50 656,12 1.200,00 92,50 92,50 KOCAELİ 1.832,93 1.026,44 1.200,00 1.006,52 1.200,00 0,00 MERSİN 3.916,12 2.193,03 1.000,00 543,00 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.291,37 2.963,17 2.662,31 1.694,25 2.100,00 117,50 127,40 317,41 562,31 VAN 3.136,70 1.756,55 1.487,05 1.368,00 1.200,00 44,00 67,08 175,97 287,05 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 154,11 0,00 TOPLAM 58.214,35 32.600,04 22.910,53 17.607,61 18.800,00 723,38 1.132,36 2.254,79 4.110,53 97

98 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MAYIS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.021,93 6.172,28 2.206,81 988,10 1.000,00 415,41 791,40 1.206,81 ANTALYA 1.756,22 983,48 1.000,00 673,67 1.000,00 0,00 BURSA 3.200,48 1.792,27 1.515,00 1.209,80 1.500,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.133,64 4.554,84 2.887,23 1.481,89 2.500,00 84,38 85,03 217,82 387,23 ELAZIĞ 2.675,04 1.498,02 1.405,20 884,02 1.000,00 41,25 187,98 175,97 405,20 İSTANBUL 8.251,40 4.620,78 4.453,45 3.006,17 3.500,00 165,00 240,15 548,30 953,45 İZMİR 5.596,25 3.133,90 3.060,74 4.185,43 2.600,00 154,38 130,39 175,97 460,74 KONYA 2.324,27 1.301,59 1.282,50 1.230,46 1.200,00 82,50 82,50 KOCAELİ 1.510,51 845,89 1.200,00 1.456,49 1.200,00 0,00 MERSİN 3.829,45 2.144,49 1.000,00 1.195,23 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.693,19 3.188,19 2.670,15 2.049,94 2.100,00 125,00 127,74 317,41 570,15 VAN 3.102,75 1.737,54 1.487,05 1.314,49 1.200,00 44,00 67,08 175,97 287,05 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 57.095,13 31.973,27 24.168,13 19.675,69 19.800,00 711,51 1.253,78 2.402,84 4.368,13

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT HAZİRAN AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 10.914,46 6.112,10 2.050,48 1.135,75 1.000,00 392,20 658,28 1.050,48 ANTALYA 2.101,14 1.176,64 1.000,00 469,06 1.000,00 0,00 BURSA 3.895,98 2.181,75 1.215,00 1.658,48 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.232,38 4.610,13 2.887,23 2.641,96 2.500,00 84,38 85,03 217,82 387,23 ELAZIĞ 2.710,50 1.517,88 1.220,97 1.254,52 1.000,00 45,00 175,97 220,97 İSTANBUL 8.243,34 4.616,27 4.453,45 3.344,58 3.500,00 165,00 240,15 548,30 953,45 İZMİR 5.257,53 2.944,22 2.562,61 2.464,07 2.100,00 156,25 130,39 175,97 462,61 KONYA 2.292,31 1.283,69 1.287,50 1.782,34 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.487,06 832,75 0,00 994,42 0,00 MERSİN 3.439,84 1.926,31 4.710,00 5.248,81 3.500,00 1.210,00 1.210,00 SAMSUN 5.170,54 2.895,50 2.666,06 1.640,52 2.100,00 121,25 127,40 317,41 566,06 VAN 3.259,92 1.825,56 1.487,05 1.038,10 1.200,00 44,00 67,08 175,97 287,05 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 57.005,00 31.922,80 25.540,35 23.672,61 20.300,00 1.928,38 1.042,25 2.269,72 5.240,35 99

100 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT TEMMUZ AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.668,94 6.534,61 2.721,89 1.322,50 1.000,00 667,70 1.054,19 1.721,89 ANTALYA 2.258,17 1.264,58 1.000,00 888,28 1.000,00 0,00 BURSA 3.171,41 1.775,99 1.215,00 876,00 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.684,92 4.863,56 2.898,58 1.146,37 2.500,00 84,38 88,43 225,77 398,58 ELAZIĞ 3.083,93 1.727,00 1.220,97 209,50 1.000,00 45,00 175,97 220,97 İSTANBUL 8.830,30 4.944,97 4.878,40 3.396,26 3.500,00 165,00 367,70 845,70 1.378,40 İZMİR 5.601,25 3.136,70 2.600,98 1.973,71 2.100,00 156,25 147,83 196,90 500,98 KONYA 2.358,49 1.320,75 1.287,50 877,00 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.554,99 870,79 2.400,00 806,36 2.400,00 0,00 MERSİN 4.463,07 2.499,32 3.500,00 257,16 3.500,00 0,00 SAMSUN 5.925,29 3.318,16 2.681,49 2.399,08 2.100,00 121,25 132,27 327,97 581,49 VAN 3.228,94 1.808,21 1.516,95 546,50 1.200,00 44,00 76,05 196,90 316,95 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 2.163,46 0,00 TOPLAM 62.993,16 35.276,17 27.921,76 14.698,72 22.700,00 718,38 1.479,98 3.023,40 5.221,76

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT AĞUSTOS AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.436,08 6.404,20 2.182,58 1.210,75 1.000,00 473,27 709,31 1.182,58 ANTALYA 2.061,82 1.154,62 1.000,00 519,08 1.000,00 0,00 BURSA 3.906,67 2.187,74 1.215,00 447,50 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.079,28 4.524,40 2.898,58 2.373,34 2.500,00 84,38 88,43 225,77 398,58 ELAZIĞ 2.998,65 1.679,24 1.045,00 208,50 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 8.356,47 4.679,62 3.984,91 3.115,69 3.000,00 165,00 249,60 570,31 984,91 İZMİR 5.469,13 3.062,71 2.600,98 1.556,10 2.100,00 156,25 147,83 196,90 500,98 KONYA 2.280,58 1.277,12 1.287,50 990,00 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.501,61 840,90 1.200,00 621,56 1.200,00 0,00 MERSİN 3.569,37 1.998,85 1.000,00 431,80 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.208,73 2.916,89 2.681,49 1.946,82 2.100,00 121,25 132,27 327,97 581,49 VAN 3.218,72 1.802,48 7.522,95 2.477,60 7.250,00 76,05 196,90 272,95 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 26,41 0,00 TOPLAM 58.113,52 32.543,57 28.618,99 15.898,74 24.550,00 674,38 1.167,45 2.227,16 4.068,99 101

102 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EYLÜL AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.544,50 6.464,92 2.131,09 1.275,85 1.000,00 447,34 683,75 1.131,09 ANTALYA 2.190,16 1.226,49 1.000,00 480,90 1.000,00 0,00 BURSA 3.236,59 1.812,49 1.215,00 1.304,50 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 7.274,28 4.073,60 2.905,12 1.828,51 2.500,00 84,38 88,43 232,31 405,12 ELAZIĞ 3.004,53 1.682,54 1.045,00 465,83 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 8.700,06 4.872,03 4.606,01 3.172,22 3.500,00 165,00 349,02 591,99 1.106,01 İZMİR 5.418,46 3.034,34 2.606,61 1.908,57 2.100,00 156,25 147,83 202,53 506,61 KONYA 2.281,27 1.277,51 1.287,50 876,08 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.462,30 818,89 1.200,00 804,31 1.200,00 0,00 MERSİN 4.509,34 2.525,23 1.000,00 506,30 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.281,67 2.957,74 2.691,28 1.626,44 2.100,00 121,25 132,27 337,76 591,28 VAN 3.167,25 1.773,66 6.478,58 1.468,50 6.200,00 76,05 202,53 278,58 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 58.070,41 32.519,43 28.166,19 15.718,01 24.000,00 674,38 1.240,94 2.250,87 4.166,19

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT EKİM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 12.645,81 7.081,65 2.131,09 837,00 1.000,00 447,34 683,75 1.131,09 ANTALYA 2.153,95 1.206,21 1.000,00 1.014,47 1.000,00 0,00 BURSA 3.296,00 1.845,76 1.215,00 802,50 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 9.689,02 5.425,85 2.905,12 4.124,62 2.500,00 84,38 88,43 232,31 405,12 ELAZIĞ 3.018,72 1.690,48 1.045,00 402,50 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 8.540,06 4.782,43 4.106,01 3.259,91 3.000,00 165,00 349,02 591,99 1.106,01 İZMİR 5.657,44 3.168,17 2.606,61 1.587,15 2.100,00 156,25 147,83 202,53 506,61 KONYA 2.359,49 1.321,31 1.287,50 1.718,83 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.464,38 820,05 1.200,00 623,43 1.200,00 0,00 MERSİN 4.246,95 2.378,29 1.000,00 732,15 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.587,03 3.128,74 2.691,28 1.880,14 2.100,00 121,25 132,27 337,76 591,28 VAN 2.723,38 1.525,09 1.278,58 1.295,83 1.000,00 76,05 202,53 278,58 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 4.230,96 0,00 TOPLAM 65.613,19 36.743,39 22.466,19 18.278,53 18.300,00 674,38 1.240,94 2.250,87 4.166,19 103

104 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT KASIM AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.684,17 6.543,14 2.394,75 1.050,70 1.000,00 540,50 854,25 1.394,75 ANTALYA 2.181,96 1.221,90 1.000,00 864,00 1.000,00 0,00 BURSA 3.413,80 1.911,73 1.215,00 1.409,75 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.049,56 4.507,75 2.905,12 1.575,01 2.500,00 84,38 88,43 232,31 405,12 ELAZIĞ 3.039,42 1.702,08 1.045,00 633,33 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 8.704,40 4.874,46 4.597,28 3.177,54 3.500,00 165,00 318,25 614,03 1.097,28 İZMİR 5.639,06 3.157,87 2.606,61 1.811,92 2.100,00 156,25 147,83 202,53 506,61 KONYA 2.299,44 1.287,69 1.287,50 1.946,80 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.459,35 817,24 1.200,00 1.257,87 1.200,00 0,00 MERSİN 3.881,89 2.173,86 1.000,00 1.116,94 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.063,92 2.835,80 2.691,28 1.769,97 2.100,00 121,25 132,27 337,76 591,28 VAN 3.278,84 1.836,15 1.478,58 1.207,20 1.200,00 76,05 202,53 278,58 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 58.695,81 32.869,65 23.421,12 17.821,03 19.000,00 674,38 1.303,33 2.443,41 4.421,12

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ARALIK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.414,60 6.392,18 2.394,75 685,25 1.000,00 540,50 854,25 1.394,75 ANTALYA 2.170,16 1.215,29 1.000,00 79,45 1.000,00 0,00 BURSA 3.437,93 1.925,24 1.215,00 1.605,75 1.200,00 15,00 15,00 DİYARBAKIR 8.092,69 4.531,91 2.905,12 5.133,23 2.500,00 84,38 88,43 232,31 405,12 ELAZIĞ 3.063,11 1.715,34 1.045,00 461,78 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 8.545,35 4.785,40 4.097,28 3.550,65 3.000,00 165,00 318,25 614,03 1.097,28 İZMİR 5.642,88 3.160,01 2.606,61 2.566,55 2.100,00 156,25 147,83 202,53 506,61 KONYA 2.321,69 1.300,15 1.287,50 1.174,95 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.488,48 833,55 1.200,00 1.571,21 1.200,00 0,00 MERSİN 3.935,33 2.203,78 1.000,00 1.187,16 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.167,45 2.893,77 3.091,28 4.307,04 2.500,00 121,25 132,27 337,76 591,28 VAN 2.937,66 1.645,09 1.478,58 748,00 1.200,00 76,05 202,53 278,58 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 58.217,33 32.601,70 23.321,12 23.071,02 18.900,00 674,38 1.303,33 2.443,41 4.421,12 105

106 2014 YILI ŞUBE GELİR-GİDER TABLOSU GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT OCAK AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 12.194,04 6.828,66 4.154,69 2.943,50 2.500,00 545,13 1.109,56 1.654,69 ANTALYA 2.315,84 1.296,87 2.000,00 2.000,00 0,00 BURSA 3.810,07 2.133,64 1.216,75 1.493,33 1.200,00 16,75 16,75 DİYARBAKIR 8.648,60 4.843,22 2.946,07 2.831,23 2.500,00 84,38 100,24 261,45 446,07 ELAZIĞ 3.317,76 1.857,95 1.045,00 5.017,53 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 9.856,83 5.519,82 6.008,86 4.721,81 4.500,00 165,00 402,98 940,88 1.508,86 İZMİR 6.155,61 3.447,14 2.607,11 2.565,04 2.100,00 137,50 156,11 213,50 507,11 KONYA 2.504,11 1.402,30 2.287,50 2.928,10 2.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.599,19 895,55 3.000,00 1.189,65 3.000,00 0,00 MERSİN 4.238,15 2.373,36 1.000,00 1.229,20 1.000,00 0,00 SAMSUN 5.474,80 3.065,89 4.132,27 6.210,13 3.500,00 121,25 144,09 366,93 632,27 VAN 3.220,60 1.803,54 1.493,81 2.505,76 1.200,00 80,31 213,50 293,81 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 63.335,60 35.467,94 31.892,06 33.635,28 26.700,00 657,38 1.428,86 3.105,82 5.192,06

GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT ŞUBAT AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 12.182,80 6.822,37 1.578,68 438,00 394,21 746,47 1.140,68 ANTALYA 2.124,83 1.189,90 1.500,00 1.500,00 0,00 BURSA 3.811,55 2.134,47 1.216,75 4.396,67 1.200,00 16,75 16,75 DİYARBAKIR 8.925,70 4.998,39 3.946,07 2.963,94 3.500,00 84,38 100,24 261,45 446,07 ELAZIĞ 3.209,42 1.797,28 1.045,00 716,53 1.000,00 45,00 45,00 İSTANBUL 9.466,39 5.301,18 8.674,44 7.380,52 7.600,00 165,00 275,42 634,02 1.074,44 İZMİR 6.263,73 3.507,69 4.107,11 6.281,54 3.600,00 137,50 156,11 213,50 507,11 KONYA 2.516,93 1.409,48 1.287,50 1.193,46 1.200,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.620,67 907,58 1.200,00 3.099,23 1.200,00 0,00 MERSİN 4.234,12 2.371,11 1.000,00 4.466,86 1.000,00 0,00 SAMSUN 6.629,86 3.712,72 3.632,27 3.560,86 3.000,00 121,25 144,09 366,93 632,27 VAN 2.165,57 1.212,72 2.493,81 4.098,84 2.200,00 80,31 213,50 293,81 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 63.151,57 35.364,88 31.681,63 38.158,45 27.438,00 657,38 1.150,38 2.435,87 4.243,63 107

108 GÖNDERİLEN AİDATLAR TOP.GİD. ŞUBE GİDERLERİ GÖNDERİLEN AİDAT GÖNDERİLMESİ GEREKEN AİDAT MART AYI AİDATLAR ŞUBELER ŞUBE AVANSI ŞUBE VERGİ SSK-VERGİSİ ŞUBE SSK VERGİ-SSK ANKARA 11.322,13 6.340,39 3.226,39 2.000,00 419,38 807,01 1.226,39 ANTALYA 2.327,88 1.303,61 1.650,00 1.650,00 0,00 BURSA 3.772,60 2.112,66 2.636,75 1.025,00 2.620,00 16,75 16,75 DİYARBAKIR 9.133,69 5.114,87 3.746,07 5.332,64 3.300,00 84,38 100,24 261,45 446,07 ELAZIĞ 3.168,55 1.774,39 1.165,00 707,56 1.120,00 45,00 45,00 İSTANBUL 10.614,43 5.944,08 4.204,44 4.009,57 3.130,00 165,00 275,42 634,02 1.074,44 İZMİR 7.811,13 4.374,23 3.787,11 2.340,04 3.280,00 137,50 156,11 213,50 507,11 KONYA 2.461,61 1.378,50 1.657,50 1.557,93 1.570,00 87,50 87,50 KOCAELİ 1.610,95 902,13 1.600,00 1.627,08 1.600,00 0,00 MERSİN 5.303,95 2.970,21 3.180,00 1.705,26 3.180,00 0,00 SAMSUN 5.452,34 3.053,31 3.337,27 2.338,01 2.700,00 126,25 144,09 366,93 637,27 VAN 2.928,70 1.640,07 2.123,81 2.568,59 1.830,00 80,31 213,50 293,81 BELİRSİZ 0,00 YANLIŞ YATAN 0,00 TOPLAM 65.907,96 36.908,46 32.314,34 23.211,68 27.980,00 662,38 1.175,55 2.496,41 4.334,34

YAPI YOLSEN GENEL MERKEZİ 01.01.2014-31.12.2016 TARİHLERİ ARASI TAHMİNİ BÜTÇESİ BÜTÇE KALEMLERİ DETAY TOPLAM GENEL TOPLAM GELİRLER 2.500.000,00 AİDAT GELİRLERİ 2.480.000,00 BAGIŞ GELİRİ 15.000,00 FAİZ GELİRLERİ 5.000,00 GELİRLER TOPLAMI GİDERLER 1.100.000,00 PERSONEL GİDERLERİ 227.000,00 YÖNETİCİ ÜCRET GİDERLERİ ÖRĞÜTLENME GİDERLERİ 110.000,00 EĞİTİM GİDERLERİ 250.000,00 KİRA GİDERLERİ 80.000,00 HABERLEŞME POSTA GİDERLERİ 55.000,00 KIRTASİYE GİDERLERİ 37.000,00 ADLİYE VE YARGI GİDERLERİ 40.000,00 BASIN YAYIN GİDERLERİ 15.000,00 KONFEREDASYON GİDERLERİ 60.000,00 ELEK. SU ISINMA APT AİDAT GİDERLERİ 5.000,00 TEMSİL AĞIRLAMA GİDERLERİ 20.000,00 KARGO GİDERLERİ 15.000,00 EYLEM ETKİNLİK GİDERLERİ 50.000,00 BAKIM ONARIM TEMİZLİK GİDERLERİ 10.000,00 ŞEHİR İÇİ ULAŞIM GİDERLERİ 10.000,00 PSI ÖDENTİLERİ 10.000,00 DAYANIŞMA GİDERLERİ 18.000,00 SİGORTALAMA GİDERİ 4.000,00 HAVALE KOMİSYON NOTER GİDERİ 3.000,00 VERGİ RESM HARÇ GİDERİ 5.000,00 ŞUBELERİN VERGİ SSK GİDERİ 70.000,00 DİĞER ÇEŞİTLİ GİDERLER 6.000,00 ŞUBE PAYLARI 1.340.000,00 DEMİRBAŞ ALIM GİDERİ 60.000,00 GİDERLER TOPLAMI 2.500.000,00 NOTLAR: 1-BU BÜTÇEYİ YÖNETİM KURULU UYGULAR 2-YÖNETİM KURULU İHTİYAÇ HALİNDE YENİ BÜTÇE KALEMLERİ AÇABİLİR. MEVCUT KALEMLER ARASINDA AKTARMA YAPABİLİR. 109

MERKEZ DENETLEME KURULU RAPORU 110

GTK SUNUŞ YAZILARI VE KARARLARI 111

112

113

114

115

116

117

118

119

120

121

122

123

124

125

126

Değerli Basın Emekçileri, BASINA VE KAMUOYUNA Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlı Genel Müdürlükleri ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü emekçileri olarak, ekonomik krizinin ağır koşulları altında yaşamaya çalışıyoruz. Ekonomik krizin faturasını yoksul halka ve emekçilere ödetiyorlar. Bu süreçte bir milyona yakın emekçi işinden atıldı. On binlerce küçük esnaf işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Son olarak çıkarılan teşvik paketiyle işverenlerin vergi yükünü azaltan iktidar, sermayeye daha kolay ve daha çok kar elde etme yolunu açmıştır. Siyasi iktidar geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da IMF ye verdiği sözler doğrultusunda, Konfederasyonlarla Toplu Görüşme hazırlıklarına başladı. Şimdiye kadar yapılan tüm Toplu Görüşmelerin kamu emekçilerine hiçbir şey kazandırmadığı gibi, biz emekçileri sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum etmiştir. Yıllardır yapılan Toplu Görüşmelerin Kamu Emekçilerin yakıcı sorunlarına çözüm olmadığı açıkça ortadadır. Siyasi iktidar önümüzdeki dönemde Toplu Görüşme komedisine son verilmelidir. Kamu Emekçilerinin Grevli Toplu Sözleşme hakkı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde açılmış tüm davalar Kamu Emekçilerin lehine sonuçlanmıştır. İktidarın Toplu Sözleşmeden kaçmak için, sığındığı 4688 sayılı yasa hukuksal bir dayanak oluşturmamaktadır. Anayasanın 90. maddesi uyarınca; Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla ülke kanunları aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır denilmektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi; Kamu Emekçilerinin Toplu Sözleşme Hakkı meşru ve yasaldır. Değerli Basın Emekçileri, Burada taleplerimiz için toplanmış bulunmaktayız: BAŞTA ÖZLÜK VE EKONOMİK TALEPLERİMİZ olmak üzere, Tüm çalışanlara insanca yaşanır bir ücret sağlanması; Temel ücretin 1500 TL olması, Özel Hizmet Tazminatı, Çocuk Yardımı Seyyar ve Geçici Görev Yollukları, Yemek ve Giyim Yardımları, Lojman, Kreş, Servis vb. yan ödemeler ile sosyal yardımlar günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi, Tüm çalışanlara; Eşit İşe Eşit Ücret, yılda iki kez net ücret tutarında ikramiye ödenmesi, Gişe ve Otoyol çalışanlarına Fiili Hizmet Zammının verilmesi, Çalışanlara Döner Sermayeden ve kar dan pay verilmesi, Çalışma yaşamında toplumsal cinsiyetten kaynaklı sorunların giderilmesi, 24 hafta doğum izni olanağının sağlanması, TALEPLERİMİZ; Özelleştirme, Taşeronlaştırma ve 4/B - 4/C Sözleşmeli personel uygulamasına son verilmesi, Sendikal ve siyasi görüşlerinden dolayı baskı, sürgün ve ceza uygulamalarının durdurulması, Evrensel değerlerle uyumlu çalışma ortamının yaratılması, Sendikamızın üyelerine yapılan baskılara son, Örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu haklarımız doğrultusunda Bayındırlık ve İskan Bakanı sayın Mustafa DEMİR ile Ulaştırma Bakanı Sayın Binali YILDIRIM ı Toplu İş Sözleşmesi yapmaya çağırıyoruz. 2011 yılı Toplu İş Sözleşmesi çağrımıza uyulmasa; İnsanlık onurumuzu, emeğimizi ve haklarımızı hiç kimseye çiğnetmeyeceğiz. Burada dile getirdiğimiz taleplerimizin gerçekleşmesi için her türlü mücadele aracına başvuracağız. Siyasi iktidar Toplu İş Sözleşmesi hakkımızı bu dönem de kullandırmasa GREV hakkımızı kullanacağız. YAŞASIN GREV, YAŞASIN TOPLU SÖZLEŞME YAPI-YOL SEN 127 MERKEZ YÖNETİM KURULU

BASINA VE KAMUOYUNA 17 AĞUSTOS DEPREMİNDE YİTİRDİKLERİMİZİ SAYGIYLA ANIYORUZ.. 128 Ülkemizin yakın geçmişte yaşadığı en büyük acılardan birisi olan 17 Ağustos depreminin üzerinden tam 13 yıl geçmiş bulunuyor. Aradan geçen 13 yıla rağmen depremin yol açtığı yıkımlar, hasarlar, can kayıpları ve çaresizlik içinde yaşamlarını sürdüren binlerce insan neredeyse unutulmuş durumda, halen mülkiyet durumları çözülmemiş depremzedeler çözüm beklemekte ve yaşam mücadelesini vermekteler. 17 Ağustos depreminde, Resmi rakamlara göre 18 bin 253 insanımızın yaşamını yitirdiği felaket sonrasında, dikkatsizlik ve tedbirsizlik nedeniyle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak suçundan birçok siyasetçi, milletvekili, belediye başkanı hakkında soruşturmalar açılmıştı. Ancak ne hikmetse soruşturmalar sonuçsuz kalmıştır. Olayın tek sanığı olarak tutuklanan müteahhit Veli Göçer ise, depremin 12. Yıldönümüne beş gün kala tahliye olmuştur. İşin acı yanı, 18 yıl 9 ay hapis cezası alan ancak af ve zaman aşımı nedeniyle 7,5 yıl hapis yatarak tahliye olan Veli Göçer, depremde yıkılan evlerin parasını da hayatını kaybeden depremzedelerin mirasçılarından tahsil etmiştir. Diğer taraftan her fırsatta yetkililerce ülkemizin bir deprem ülkesi olduğu ve depremle birlikte yaşamayı öğrenmek için tedbirlerin artırılması gerektiği yönünde açıklamalar yapılmaktadır. Ancak aradan yıllara rağmen yaşananlardan ders çıkarılarak, önlemler alındığını söylemek mümkün değildir. Bu depremin ardından Tekirdağ, Elazığ, Kütahya ve Van yaşanan depremler bu gerçekliği bir kez daha ortaya koymuştur. 23 Ekim de Van da yaşanan depremin ardından bilim ve akla aykırı iddialar ortaya atıldı. Van halkının mağduriyetini giderme yönünde kamu hizmet ve kaynaklarını zamanında seferber etmeyen İktidar; bölgede depreme ilişkin gerekli önlemleri almak yerine Van halkının mağduriyeti üzerinden hayırseverlik şovları dışında başka önlemler almamıştır. Son olarak Samsun ilinde yaşanan sel felaketi de bir kez daha gösterdi, konut yapımında uygun olmayan bilimsellikten uzak yer seçimi de tüm bunların bir kanıtı olarak ortaya çıkmıştır. 17 Ağustos depreminden sonra en kısa zamanda hayata geçirileceği söylenen mühendislik tedbirleri alınmadığı gibi, şimdiye kadar çoktan yapılması gereken yasa ve yönetmelik değişiklikleri yapılmamış ve deprem önlemleri için bütçeden hâlâ pay ayrılmamıştır. Toplumda deprem duyarlılığını geliştirmek ve sürekliliğini sağlamak adına yapılan çalışmalarda TMMOB ve bağlı odalar adeta yalnızlığa itilmiştir. Bir doğa olayı olan depreme karşı kaderci bakış açısı AKP iktidarı eliyle daha da perçinlenmektedir. Bunca yaşanan acıya ve kayba rağmen, iktidarın, çalışmaları ile sürekli övündüğü, ülkemizde konut yapımı alanında önemli payı olan TOKİ nin binalarının yanı sıra kamu kurumlarına ait binaların yapı denetim mekanizması dışında tutulması ise anlaşılır gibi değildir. 17 Ağustos gibi büyük felaketlerin ardından ilk yapılması gerekenin kaçak yapılaşmayı önleyici tedbirler alınması olduğu açıktır. Ancak AKP iktidarı, bunun yerine Kentsel Dönüşüm projeleri ile rant alanlarına yönelmiş bulunmaktadır. Büyükşehirlerde mevcut konutların büyük bir kısmının güvenli olmadığı iktidar tarafından da söylenmektedir. Deprem değil yanlış politika ve uygulamalar kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle hükümeti, rant politikalarından vazgeçmeye, meslek odalarının ve uzmanların da görüşlerini alarak acilen adaletli uygulanana bilir bir deprem politikası oluşturmaya davet ediyoruz. 17 Ağustos depremi ve diğer depremlerde kaybettiğimiz vatandaşlarımızı saygıyla anarken, tüm Türkiye için unutulmaz acı dersler içeren benzer afetleri yeniden yaşamamayı diliyoruz. Yeniden aynı acıların yaşanmaması, yaşanan acıların unutulmaması yapılmayanlar ve yapılması gerekenleri anımsatmak ve kamuoyuyla bir kez daha paylaşabilmek için, Sendikamız Yapı-yol Sen. Örgütlülüğünde bulunan Kurumun sorumluluklarını hatırlatmaya ve sorunlarını dile getirmeye çalıştık. 16.08.2012 DEPREMİ UNUTMA, UNUTTURMA. KESK/YAPI-YOL SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

BASINA VE KAMUOYUNA Değerli Basın Emekçileri, Biz Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile bağlı Genel Müdürlükleri ve Ulaştırma Bakanlığına bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü emekçileri olarak, ekonomik krizinin ağır koşulları altında yaşamaya çalışıyoruz. Ekonomik krizin faturasını yoksul halka ve emekçilere ödetiyorlar. Bu süreçte bir milyona yakın emekçi işinden atıldı. On binlerce küçük esnaf işyerlerini kapatmak zorunda kaldı. Son olarak çıkarılan teşvik paketiyle işverenlerin vergi yükünü azaltan iktidar, sermayeye daha kolay ve daha çok kar elde etme yolunu açmıştır. Siyasi iktidar geçmiş yıllarda olduğu gibi, bu yıl da sermaye ye verdiği sözler doğrultusunda, Konfederasyonlarla sözde Toplu Sözleşme hazırlıklarına başladı. Şimdiye kadar yapılan tüm (Toplu Görüşmelerin) Toplu Sözleşme kamu emekçilerine hiçbir şey kazandırmadığı gibi, biz emekçileri sefalet ücretiyle yaşamaya mahkum etmiştir. Yıllardır yapılan Toplu Sözleşmelerin Kamu Emekçilerin yakıcı sorunlarına çözüm olmadığı açıkça ortadadır. Siyasi iktidar önümüzdeki dönemde bu tip Toplu Sözleşme komedisine son vermelidir. Kamu Emekçilerinin Grevli Toplu Sözleşme hakkı ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde açılmış tüm davalar Kamu Emekçilerin lehine sonuçlanmıştır. İktidar yandaş sendika ile yapmış olduğu Toplu Sözleşme yasal değil, tek taraflıdır. Anayasanın 90. maddesi uyarınca; Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası anlaşmalarla ülke kanunları aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası anlaşma hükümleri esas alınır denilmektedir. Buradan da anlaşılacağı gibi; Kamu Emekçilerinin Grevli Toplu Sözleşme Hakkı meşru ve yasaldır. BAŞTA ÖZLÜK VE EKONOMİK TALEPLERİMİZ olmak üzere, Tüm çalışanlara insanca yaşanır bir ücret sağlanması; Temel ücret, Özel Hizmet Tazminatı, Çocuk Yardımı Seyyar ve Geçici Görev Tazminatı, Yemek ve Giyim Yardımları, Lojman, Kreş, Servis vb. yan ödemeler ile Sosyal yardımlar günümüz koşullarına uygun hale getirilmesi, Tüm çalışanlara; Eşit İşe Eşit Ücret, yılda iki kez net ücret tutarında ikramiye ödenmesi, Grevli Toplu Sözleşme hakkının yasal güvence altına alınması, İş kolumuzda Toplu İş Sözleşmesinin yapılması, Çalışma yaşamında toplumsal cinsiyetten kaynaklı sorunların giderilmesi, 24 hafta doğum izni olanağının sağlanması, 129 SENDİKA VE ÖRGÜTLENME TALEPLERİMİZ; Özelleştirme, Taşeronlaştırma, 4/B-4/C Sözleşmeli vb. uygulamalara son Sendikal ve siyasi görüşlerinden dolayı baskı, sürgün ve ceza uygulamalarının durdurulması, Evrensel değerlerle uyumlu çalışma ortamının yaratılması, Sendikamızın üyelerine yapılan baskılara son, Örgütlenme özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını talep ediyoruz. YAŞASIN GREV, YAŞASIN TOPLU SÖZLEŞME YAPI-YOL SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

BASINA VE KAMUOYUNA 130 KENTSEL DÖNÜŞÜM RANTA DÖNÜŞÜMDÜR Farklı nedenlerden dolayı zaman içinde kentsel standartlara uymayan, fiziki yapısı gittikçe bozulan veya terk edilen kent alanlarının yeniden kente kazandırılması kentsel dönüşüm olarak ifade edilmektedir. Günümüzde bu alanlar için kentsel dönüşüm uygulamaları başlatılmıştır. Böylece; kente yeni imar planlı alanlar kazandırmak, sosyal ve kamu kullanım alanlarını yeniden oluşturmak ve modern yerleşim alanları elde etmek amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, dünyada uygulanmış olan kentsel dönüşüm projelerin de mevcuttur. Türkiye de; Trabzon kentsel dönüşüm proje alanında yapılan ve yapılmakta olan çalışmalar teknik ve bilimsel olarak irdelenerek, dünyada yapılan kentsel dönüşüm çalışmaları ile karşılaştırma yapılmıştır. Ancak, yapılan karşılaştırmada ne yazık ki, kentsel dönüşüm proje alanları seçilirken dünyada uygulanan kriterlerden uzak ve nasıl ranta dönüştürürüm sonucu ortaya çıkmıştır. Bu çalışmada, dünyada uygulanan kentsel dönüşüm kriterleri örnekler verilerek dikkate alınması gerektiği hususlar belirlenmeye çalışılmıştır. Özetle, Ülkemizde Kentsel Dönüşüm Projesi olarak bilinen, 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun 31.05.2012 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Bu Yasa ile Riskli alan ve riskli yapı adı altında, iki tanım çevresinde şekillendirilmiştir. Yasanın bir başka önemli özelliği, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına çok geniş yetkilerin tanınmış olmasıdır. Ayrıca Yasa, sanki diğer yasaların üzerinde bir güce sahipmiş gibi bir izlenim yaratıyor, üstün yasa niteliği taşıyor. Bu nedenle, yasanın uygulanması sırasında önemli sakıncaların ortaya çıkabileceğini ve çok büyük sıkıntıların yaşanabileceği çeşitli kesim ve hukukçular tarafından kuşkular dile getirilmiş ve konuya ilişkin birçok yazılar da yazılmıştır. Kentsel dönüşüm proje alanları çoğunlukla çarpık yapılaşmanın olduğu kent alanları olmaktadır. Proje alanlarına karar verildikten sonra imar planlarının hazırlanması gerekmektedir. Kentsel dönüşüm projesi kapsamında hazırlanacak olan imar planları toplum ihtiyaçlarına cevap vermek zorundadır. İmar planlarının hazırlanmasında proje alanına göre farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Örneğin; proje alanı tarihi alanları içeriyorsa, tarihi dokuya zarar vermeden mevcut durumu iyileştirmek amacıyla imar planının hazırlanması gerekmektedir. Kaçak yapılaşmanın olduğu alanlarda ise; mevcut yapılaşma kısmen veya bütünüyle yeniden imar planı üzerinde şekillenecektir. Yapılaşma ve diğer ihtiyaçlar açısından, artık kent ihtiyaçlarını karşılayamayan bu alanların kentsel dönüşüm alanları içine alınmasında bazı kriterler gözönüne alınmaktadır. Bu alanların rantının yüksek olması, bulunduğu konum açısından kentin önemli bir noktasında bulunması, sosyal ve fiziki açıdan problem üreten bir alan olması vb. nedenlerle kentsel dönüşüm alanları belirlenmektedir. Örneğin; Kuzey Ankara Girişi Kentsel Dönüşüm Projesi, kuzey Ankara girişi ve çevresinin fiziksel durumunun ve çevre görüntüsünün geliştirilmesi ve iyileştirilmesi ve daha sağlıklı bir yerleşim düzeni sağlayarak kentsel yaşam standartlarını yükseltmek için hazırlanmıştır. Ancak, burada da görünen özel mülkiyet hakkı yasalara uygun kullanılmamış, sermaye ye ve belli rantçı kesime peşkeş uygulanmıştır. Kentsel yenileme projeleri kentsel yerleşim alanı içerisinde yenileştirme, koruma, sağlamlaştırma ve sağlıklaştırma amaçları ile belli bir müdahale programı çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gereken alanları kapsayan, temel olarak konut sorununu çözmeyi ve sorunlu alanların kente tekrar kazandırılmasını hedefleyen projelerdir. Dönüşüm projeleriyle sadece yenilenmiş konut alanları yaratılmamakta; büyük rekreasyon alanları, kent parkları, kent meydanları, ticaret merkezleri de kente kazandırılmaktadır. Bu tür dönüşüm projeleri tasarlanırken, kamuya fazla yük getirmeyecek modellerin uygulanması ve bu kapsamda gelişmiş, yaşanabilir ve güvenilir yaşama mekanlarının oluşturulması, sosyolojik uyum çalışmalarının yapılması ve finansman modellerinin geliştirilmesi gereklidir.

Dünyada Uygulanan Kentsel Dönüşüm Dünyada uzun bir yol katetmiş olan kentsel dönüşüm uygulamaları ülkemizde son yıllarda başlamıştır. Özellikle de II. Dünya Savaşı ndan büyük hasarla çıkan ve tarihi zenginlikleri dolayısıyla büyük önem taşıyan kentlerde yaşanan kentsel çöküntü, ilgili çevreleri konuyla yakından ilgilenmeye ve çözüm arayışlarına itmiştir. Bu nedenlerle Avrupa ülkeleri ve Amerika da kentsel dönüşüm 1950 lerde önem kazanmış ve zaman içinde hak ettiği yeri bulmuştur. 1970 yılları kentsel dönüşüm ile ilgili arayışların, çalışmaların sürdürüldüğü yıllar olarak ifade edilmektedir. 1980 lerden bu yana ise, kentsel dönüşüm ilkesel bazda yerleşmiş, özümsenmiş ve bu yönde uygulamalarla kendini ispat etmiştir. Kısaca, doğru bir Kentsel Dönüşüm Projesinin uygulaması için aşağıda belirtilen maddelerin uygulanması ile mümkündür. Özellikle fakir halkın konut sorunlarına çözüm bulmak, Geniş ölçekte yeşil alan, park ve kamu alanları elde etmek, Halk ile belediye arasında ihtiyaçlar konusunda sistematik bir ilişki kurmaktır. Program çerçevesinde, konutların iyileştirilmesi, Yaşam şartlarının düzeltilmesi, İş ve eğitim olanaklarının artırılması, Halkın örgütlenmesi ve onların kapasitesinden yararlanılması, Bölgedeki, yapı stokunun yenileşmesini sağlamak, Fiziksel gelişimin yanı sıra toplumsal ve ekonomik gelişmeye yönelik programlar geliştirmek, Mülk sahiplerinin proje karar süreçlerine katılımını sağlama ve onların projeye sahip çıkmalarını temin etmektir. 131 YAPI-YOL SEN MERKEZ YÖNETİM KURULU

BASINA VE KAMUOYUNA TOPLU SÖZLEŞME ÇAĞRISI 132 KESK ve bağlı sendikalar, Kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını savunmak için kurulmuştur, bunun için vardır. Sendikaların kuruluş nedeni budur. Sendikal mücadelenin verilemediği, en temel hakların kullanılamadığı yerde sendikadan da emekçilerin haklarını aradıkları demokratik bir çalışma düzeninden söz edilmesi mümkün değildir. Hükümetler iktidarlar kamu emekçileri sendikalarını yıllardır toplu görüşmelere zorlayarak sendikal hakların gerçekleştiği illüzyonu yaratmaktadır. Toplu görüşme yalanına artık halk da, kamu emekçileri de inanmamaktadır. Hükümetin bu yaklaşımına payanda olan yandaş sendikal anlayışlar kamu emekçilerinin mücadelesi önünde bir engel haline gelmiştir. Sadece KESK kamu emekçilerinin hak ve çıkarlarını koruyabilir. Hükümet, 15 Ağustos ta tüm taleplerimize rağmen, toplu sözleşme yerine bir kez daha toplu görüşme masasını kurdu. Ancak KESK in itirazı üzerine ilgili Bakan 18 Ağustosta Toplu Sözleşme çağrısını yaptı. Her ne hikmetse aynı tarihte ve aynı Bakan söylediğinden vazgeçti. Anlaşılan, hükümet, bir kez daha kendisinin planladığı bir yüzdelik zammı kamu emekçilerine dayatacaktır. İktidar, bir yandan ücretlerimize ve sosyal haklarımıza el uzatırken, bir yandan da 657 sayılı yasada yapacağı değişikliklerle kamu emekçilerinin iş güvencesini yok etmek istiyor. Değişiklikle amaçlanan kamuda iş güvencesinin olmadığı, esnek ve performansa dayalı çalışmanın egemen olduğu bir çalışma düzenini yerleştirmektir. KESK / YAPI-YOL SEN olarak 657 sayılı Kanunda yapılması düşünülen değişiklikleri çalışma barışını kökten dinamitleyecek bir girişim olarak görüyoruz. Değişiklikte yer alan olumlu hükümler ise Hükümetin zaten yapmak zorunda olduğu değişikliklerdir ve sadece göz boyamaya yöneliktir. Biz KESK/YAPI-YOL SEN olarak diyoruz ki: Bu tasarıyı hemen geri çekin! Çünkü kamu emekçileri güvencesizliği kabul etmeyecekler Çünkü kamu emekçileri kamu hizmetlerinin piyasalaşmasını kabul etmeyecekler Bir yanılsama ve göz boyamadan ibaret olan toplu görüşme anlayışını terk edin, toplu sözleşme masasına gelin Çünkü kamu emekçileri; enflasyon hedefine dayalı ücret zammı anlayışını kabul etmeyecekler Sendikaları engellemeye, baskıyla yıldırma operasyonlarıyla sendikaların üzerine gitmeyi terk edin. Çünkü kamu emekçileri anti demokratik uygulamaları, baskıları sineye çekmeyecekler. Biz kamu emekçileri 657 sayılı yasanın değiştirilmesini, demokratik bir çerçeveye kavuşturulmasını istiyoruz; İş güvencesini yok eden, kamu hizmetlerinin niteliğini bozan mevcut değişiklik tasarısını reddediyoruz! Bizler küresel sermayenin belirlediği mali koşullar tarafından belirlenmiş bir ücret yerine insanca yaşanacak bir ücret istiyoruz. Bunun yolu kamu emekçilerinin ücretler ve mali, sosyal ve demokratik tüm haklarının toplu sözleşme masasında belirlenmesidir diyoruz. İşte bir kez daha karşınızdayız ve sesimizi yükselterek haykırıyoruz: YOKSULLUĞA, İŞSİZLİĞE, AÇLIĞA, HAYAT PAHALILIĞINA, GÜVENCESİZ, ESNEK VE PERFORMANSA DAYALI ÇALIŞMA KOŞULLARINA, BASKILARA VE ANTİ DEMOKRATİK YÖNELİMLERE KARŞI, TOPLU SÖZLEŞME HEMEN ŞİMDİ DİYORUZ

TALEPLERİMİZ EKONOMİK HEMEN TOPLU SÖZLEŞME MASASINA OTURULMALI, GREV HAKKIMIZ ENGELLENMEMELİDİR. REEL KAYIPLARIMIZIN TELAFİSİ İÇİN 300 TL SEYYANEN ZAM, SOSYAL HAKLAR (YİYECEK, YOL, EĞİTİM ÖDENEĞİ, GİYECEK,KİRA VB.) NET ÜCRET TUTARINDA YILDA İKİ KEZ İKRAMİYE SAĞLIKTA KATKI VE KATILIM PAYLARI İPTAL EDİLMELİ EK ÖDEMELER EMEKLİ KESENEĞİ İÇİNE ALINARAK EMEKLİLİĞE YANSITILMALIDIR! VERGİDE ADALET SAĞLANMALI, EMEKÇİLERİN GELİR VERGİSİ 10 PUAN DÜŞÜRÜLMELİDİR! AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞAYANLARA YURTTAŞLIK ÜCRETİ ÖDENMELİDİR! ÇALIŞMA YAŞAMINA DAİR 657 SAYILI KANUNDA DEĞİŞİKLİK ÖNGÖREN TASARI GERİ ÇEKİLMELİ, GÜVENCELİ İŞ, KADROLU İSTİHDAM VE İNSANCA ÜCRETİ ESAS ALAN YENİ BİR DÜZENLEME YAPILMALIDIR. 4/B VE 4/C LİLER, 4924 SAYILI KANUNA VE 657 86. MADDESİNE TABİ OLARAK ÇALIŞTIRILANLAR KADROYA ALINMALI, SÖZLEŞMELİ ÇALIŞTIRMAYA SON VERİLMELİDİR. EĞİTİM VE SAĞLIK BAŞTA OLMAK ÜZERE KAMUSAL HİZMETLER HER DÜZEYDE NİTELİKLİ, ULAŞILABİLİR VE PARASIZ OLMALIDIR! KADINA YÖNELİK AYRIMCILIK KALDIRILMALI, EBEVEYN İZNİ VE KREŞ HAKKININ GEREĞİ YAPILMALIDIR! 133 DEMOKRATİKLEŞMEYE DAİR EVRENSEL DEĞERLERLE UYUMLU, ÇALIŞMA YAŞAMINI DEMOKRATİKLEŞTİRECEK, TOPLUMSAL BARIŞI SAĞLAYACAK, ÖZGÜRLÜKÇÜ, DEMOKRATİK BİR ANAYASA HAZIRLANMALIDIR! KAMU EMEKÇİLERİNE SİYASET YAPMA YASAĞI KALDIRILMALIDIR! BASKI, SÜRGÜN, TUTUKLAMALARA SON VERİLMELİ,

BASINA VE KAMUOYUNA Biz Kamu Emekçileri İnsanca Bir Yaşam, Emekten Yana Demokratik BÜTÇE İstiyoruz! 134 Değerli Arkadaşlar; 10 Aralıkta başlayan 2014 yılı bütçe görüşmelerinin içinde,bugün Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının bütçesi Meclis te görüşülmekte. Bizler, Ulaştırma Bakanlığına bağlı işyerlerinde örgütlü bulunan BTS, Haber Sen.ve Yapı Yol Sen. olarak sürdürülebilir bir ulaşım politikası ve kamusal hizmet olarak herkese ulaşabilen, ucuz, güvenli ve çevreye zarar vermeyen bir ulaşım politikasının belirlenmesi amacıyla burada bulunuyoruz. Görüşülmekte olan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığına ait bütçe, ulaştırma alanında hizmet alan yurttaşlar ve bu kurumlarda çalışmakta olan biz Kamu Emekçilerini yakından etkilemektedir. Bizler,2014 yılına ait bütçenin de, emekçilerin, halkın, işsizin, çiftçinin, dar gelirlinin değil, yerli ve yabancı bir avuç sermaye sahibinin bütçesi olduğu, gerçeğini Meclis e duyurmak için buradayız. Bu ülkede yaşayan yurttaşlar olarak, bizlerin geleceğini belirleyen bütçede söz hakkımızın olması gerektiğine, bütçe sürecinin her aşamasında halkın kendisinin ve örgütlü temsilcilerinin katılımının sağlanması, eleştiri ve görüşlerinin alınması gerektiğine inanıyoruz. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2014 yılı bütçesi de yine halktan uzak, halka rağmen, halkın olmayan bütçesi görüşmelerin ardından, yine AKP milletvekillerince dört duvar arasında 10 günlük sürede tamamlanacak ve uygulamaya geçirilecektir. Bütçeler, siyasal iktidarların kaynakların nasıl ve kimlerden toplanacağından, bu kaynakların kimler için ne şekilde harcanacağına kadar kararları içerir. Bütçenin oluşturulması ve gelir-gider planlaması bütünü ile hükümetlerin sınıfsal tercihlerini yansıtmaktadır. Değerli arkadaşlar;bu bütçede, emekçilerin, köylülerin, işçilerin, memurların işsizlerin, gençlerin ve tüm kesimlerin çıkarlarını koruduğuna inanmıyoruz. 2014 Merkezi Yönetim Bütçesi, AKP nin bir önceki bütçeleri gibi sermayeyi teşvik ederken, halkın refah seviyesini gerileten, halkı yoksullaştıran bir bütçedir. Geçtiğimiz 11 yıl içinde ülkenin kar eden ne kadar iktisadi kuruluşu varsa, sermayeye peşkeş çekilmiş, temel kamusal hizmetleri büyük oranda ticarileştirmiş, kamusal hizmetleri paralı ve niteliksiz hale getirmiştir. AKP geçmiş yıllarda olduğu gibi, 2014 bütçesinin yükünü de halkın sırtına yıkmayı hedeflemektedir. İktidara ve İlgili Bakanlığa önerilerimiz var; Öncelikle Ulaştırma ticari değil, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır. Toplu taşımacılığa önem verilerek teşvik edilmeli ve özendirilmeli, Ulaştırma sektörünün alt sektörlerini oluşturan; Demiryolu, Denizyolu, Karayolu ve Havayolu sistemleri, bir bütün olarak ele alınmalı, yatırımlar birbirini tamamlar nitelikte olmalı, Trafik kazalarında meydana gelen can ve mal kaybının önlenmesi için, özellikle yük taşımacılığının Demiryolu ve Denizyolu ile sağlanmalı, Kentler arasında otoyol yapımından vazgeçilerek, mevcut karayolu güzergâhlarında bölünmüş yollar yapılmalı,

Büyükşehir ve sanayi merkezlerimiz, çağdaş standartlara uygun demiryolları ile birbirlerine ve limanlara bağlanmalı, Kent içi ve kentler arası ulaşımlarda toplu taşımacılığı cazip hale getirecek düzenlemeler yapılmalı, Kentlerin kaderini etkileyecek büyük projeler tartışmaya açılmalı, sendikalar, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ve üniversitelerin görüşleri alınmalı, Başta Metro, hafif raylı sistemler olmak üzere, kent içi ulaşım projeleri geliştirilmeli, Dünyada azalan petrol kaynaklarına alternatif olarak ulaşımda kullanılan enerji kaynakları geliştirilmelidir. Değerli Arkadaşlar; Ortadoğu da sürdürülen emperyalizmin işbirlikçi politikaları ve de özellikle Suriye ye yönelik askeri müdahale çığırtkanlığı eşliğinde devam eden savaşçı politikalar sonucu savunma harcamaları 2013 yılında olduğu gibi, 2014 yılında da bütçenin yüzde 5 ine sahiptir. Kürt sorununun demokratik, barışçı çözüm süreciyle birlikte savaş harcamalarının küçüleceği yerde büyümesi de aynı zamanda dikkat çekicidir. Özellikle bölge illeri için savunma ve kamu güvenliği harcamalarının payı, tam gaz artmaktadır. Emekçilerin maaşlarında her yıl yüzde 3 ile 4 gibi komik artışlar yapılması yetmiyormuş gibi, sendikal hak ve özgürlükleri de her geçen gün daraltıyorlar. Yandaş konfederasyon ve hükümet arasında yapılan mutabakatla milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklinin haklarının gasp edildiği,2014-2015 dönemini kapsayan toplu satış sözleşmesinde tanık olduk. AKP hükümeti 2014 yılında bütçe büyüklüğünü, 2013 yılı hedefine göre yüzde 8 arttırarak 436,3 milyar dolar olarak belirlemiştir. Kamusal hizmetlerin giderek özel şirketlere devredilmesi ve kamu yatırımlarındaki düşüş dikkate alındığında emekçilerin vergi gelirindeki artışla neyin finanse edileceği açıkça ortaya çıkmaktadır. IMF ye borcumuz bitti, hatta IMF ye borç para verecek durumdayız diye övünenler, 2014 bütçesinden faiz gideri olarak 52 Milyar TL ayırırken, 3 milyon kamu çalışanına personel gideri olarak, sadece 110 Milyar TL ayırmaktadır.diğer taraftan 2014 bütçesinde mal ve hizmet alım giderleri için sadece 37,9 Milyar TL ayrılmış olması kamu harcamalarında son yıllarda giderek artan kısıntının devam edeceğinin kanıtıdır. Bu durum, sadece kamu emekçilerinin iş yükünün, angarya çalışmanın, performans uygulamalarının, esnek çalışmanın artırılması demek değildir. Aynı zamanda tüm yurttaşların eşit, parasız, ulaşılabilir kamu hizmeti alma hakkının ortadan kaldırılmasıdır. Bu kapsamda, 2014 yılı bütçesinde Hızlı Tren, Duble Yollar, Marmaray ve 3. Köprü gibi projeler, daha karlı bir ticari sektörün oluşması amacıyla yapılmaktadır. Yakın zamanda TCDD ve PTT nin yeniden yapılandırılması adı altındaki özelleştirmeler kapsamında, sermaye ye peşkeş çekilmesi, Köprü ve Otoyolların özel sektöre devri amacıyla Meclis ten geçirilen yasalarla, bu alanlar tamamıyla özel sektöre açılmıştır. Bütçedeki açıkları kapatmak amacıyla satılan kamuya ait varlıklardan,akp nin elinde artık fazla bir şeyin kalmadığı ortadadır. Değerli Arkadaşlar; Buradan bir kez daha iktidara Taleplerimizi tekrarlıyoruz. AKP-Memur Sen mutabakatında 2014 yılı için kamu emekçilerinin maaşlarında öngörülen net 123 TL artış çoktan erimiştir. KESK olarak TİS görüşmelerinde talep ettiğimiz artışın kısmen sağlanabilmesi için tüm kamu emekçilerinin2014 yılı maaşlarına 300 TL artış yapılmalıdır. Biz kamu emekçileri insanca bir yaşam için, emekten yana demokratik bütçe istiyoruz! 135

Bizler Katılımcı Şeffaf- Hesap Verebilir- Demokratik Bir Bütçe İstiyoruz! Kamu Yararını Temel Alan Bir Bütçe İstiyoruz! Kamuda İstihdam Eksikliğinin Giderildiği, Tüm Çalışanların İş ve Ücret Güvencesinin Sağlandığı Bütçe İstiyoruz! Gelir Dağılımında Adaleti Sağlayan Bütçe İstiyoruz! Savaş Değil, Barış Bütçesi İstiyoruz! İnsanca Yaşamaya Yetecek Maaş İstiyoruz! 12.12.2013 BTS HABER SEN YOL SEN GENEL MERKEZ GENEL MERKEZ GENEL MERKEZ 136

KURUMLARA YAZILAN YAZILARDAN BAZILARI 137

138

139

140

141

142

143

144

145

146

TAPU VE KADASTRO YAZIŞMALARI 147

148

149

150

151

152

153

154

155

156

157

İLBANK A.Ş. YAZIŞMALARI 158

159

160

161

162

163

164

165

166

167

168

169

170

171

172

173

174

175

176

177

178

179

180

2011 VE 2014 ARASI AÇILAN DAVALAR HUKUK RAPORU 1 (Nisan 2011-Mayıs 2014) 2 DAVALI DAVA KONUSU AŞAMASI İller Bankası A.Ş İller Bankası A.Ş. İnsan Kaynakları Yönetmeliğinin iptali. Davada yürütmeyi durdurma talebi reddedilmiş. Karar tebliğe çıkarılmış. İller Bankası A.Ş İller Bankası A.Ş. lojmanları satış kararının iptali. Davada yazışma aşamasında. Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı TapuKadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Atama Ve Yer Değiştirme Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin İptali. Davada yürütmeyi durdurma talebimiz reddedildi. Karara itiraz edildi. İtiraz reddedildi. 181 Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliğine İlişkin Yönetmeliğin İptali. Davada yürütmeyi durdurma talebimiz reddedildi. Karara itiraz edildi. İtiraz reddedildi. Çevre Ve Şehircilik Bakanlığı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin İptali. Davada yazışma aşamasında. 1 Hukuk Raporu sadece sendika adına ve sendika tarafından üyeler adına açılan davaları kapsamakta olup; üyelere yapılan hukuki yardımları içermemektedir. Hukuki yardımlar hem çok sayıda ve şahsi nitelikte oldukları, hem de pek çok üye geri dönüş yapıp davaların akıbetini bildirmediği için rapora eklenememiştir. 2 Nisan 2011 sonrası açılan ve daha önce açılmış olmakla birlikte, Nisan 2011 den sonra durumunda değişiklik olan davaları içermektedir.

Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Personelinin Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin İptali. Yönetmeliğin 17. Maddesinin 1. Fıkrasının (a) bendinin yürütmesi durduruldu diğer maddeler için yürütmeyi durdurma talebi reddedildi. SGK SGK nun Sendikaya vermiş olduğu idari para cezasının iptali. Dava reddedildi, Danıştay a temyiz edildi. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Mesai saatleri içinde cep telefonu kullanılamayacağına ilişkin işlemin iptali. Dava kazanıldı. 182 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkari Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde görev yapan üyemiz Hazım Şahin in Burdur a atanma işleminin iptali için dava açıldı. Dava kazanıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkari Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde görev yapan üyemiz Kamil Atan nın, Burdur a atanma işleminin iptali için dava açıldı. Emekli olduğu için yürütmeyi durdurma talebi reddedildi. Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Sendika Kocaeli Şube Yönetim Kurulu üyesi Demet Buğa nın Ankara Bölge Müdürlüğü ne atanmasına ilişkin işlemin iptali davası açıldı. Üyemiz Ahmet Gök ün Kocaeli nden Ankara Bölge Müdürlüğü ne atanmasına ilişkin işlemin iptali davası açıldı. Üyemiz Sevilay Yüce nin Kocaeli nden Ankara Bölge Müdürlüğü ne atanmasına ilişkin işlemin iptali davası açıldı. Üyemiz Ahmet Yüce nin Kocaeli nden Ankara Bölge Müdürlüğü ne atanmasına ilişkin işlemin iptali davası açıldı. Dava kazanıldı. Yürütmeyi durdurma talebi reddedildi. İtiraz edildi. Dava reddedildi. Karar temyiz edildi. Dava reddedildi. Karar temyiz edildi.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 4/B li olarak görev yapan üyemiz Taner Alpaslan ın Kırklareli Tapu Müdürlüğünden, Niğde Tapu Müdürlüğüne atanmasından kaynaklı sürekli görev yolluğu isteminin reddi işleminin iptali Üyemiz Ozan Kırmızıgül ün Ankara Tapu Müdürlüğünden Ankara Güdül Tapu Müdürlüğüne geçici görevle görevlendirilmesinden kaynaklı geçici görev yolluğu talebinin reddi işleminin iptali Üyemiz Hasan Onay ın seyyar görev tazminatı istemin reddine ilişkin işlemin iptali 4/C li olarak görev yapan üyemiz Erol Dalgıç ın aile yardımından yararlandırılması istemli başvurusunun reddi işleminin iptali Dava yazışma aşamasındadır. Dava yazışma aşamasındadır. Dava yazışma aşamasındadır. Dava yazışma aşamasındadır. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü 4/B li olarak görev yapan üyemiz Hikmet Özdemir in Van Kadastro Bölge Müdürlüğünden, Eskişehir Kadastro Bölge Müdürlüğüne atanmasından kaynaklı sürekli görev yolluğu isteminin reddi işleminin iptali 4/B li olarak görev yapan üyemiz Hikmet Özdemir in Erzurum Kadastro Bölge Müdürlüğünden, Eskişehir Kadastro Bölge Müdürlüğüne atanmasından kaynaklı sürekli görev yolluğu isteminin reddi işleminin iptali Dava yazışma aşamasındadır. Dava yazışma aşamasındadır. 183 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Muğla Sendika işyeri temsilcisi Hasan Ali Dillek in atama işleminin iptali Muş-Malazgirt Sendika işyeri temsilcisi Adnan Topçunun atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Dava reddedildi. Temyiz edildi. Danıştay 5. Dairesi red kararının yürütmesini durdurdu. Üyemiz İsmail İnci nin atama işleminin iptali Dava kazanıldı.

Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Necdet Akgül ün atama işleminin iptali Dava reddedildi, karar temyiz edildi. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Sakarya Kadastro Müdürlüğü işyeri temsilcisi Fazıl Öztaş ın atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Hamdi Eker in atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Ali Karaman ın atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya Sendika işyeri temsilcisi Ali Nazmi Özeren in atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Üyemiz Felemez Demir in atama işlemini iptali Dava kazanıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sendika Konya Şube yöneticisi Cevdet Koçak ın atama işleminin iptali Dava kazanıldı. 184 Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Zeki Mengüloğlu nun atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Ankara Çankaya Tapu Müdürlüğünde Sendika işyeri temsilcisi olan Sayner Yazar ın atama işleminin iptali Dava reddedildi. Temyiz edildi. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Sendika İstanbul Şube Yönetim Kurulu üyesi Emel Altunkaya nın atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Mardin Valiliği Üyelerimiz Şahistan Akpınar, Mehmet Yücedağ, Erdoğan Akpınar ın TKGM Arşiv Dairesi Başkanlığında kadastro teknisyeni olarak görev yapmakta iken aynı birime bilgisayar işletmeni olarak atanmasına ilişkin işlemin iptali Mardin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde mimar olarak görev yapan üyemiz Abdulbaki Turgut un kınama cezasının iptali davası Dava Kazanıldı. TKGM kararı temyiz ettiği aşamada üyeler davadan feragat etti. Dava kazanıldı. Danıştay tarafından onandı.

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Aydın Valiliği Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Ankara, Keçiören Tapu Müdürlüğünde bilgisayar işletmeni olarak çalışan üyemiz Can Ozan Kırmızıgül ün 5 Haziran2013 tarihindeki greve katıldığı için verilen 1/8 oranındaki aylıktan kesme cezasının iptali Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde Sendika işyeri temsilcisi Erdoğan Polat ın Torba Yasayı protesto etmek amacıyla katılmış olduğu basın açıklamasından kaynaklı verilen kınama cezasının iptali Şanlıurfa Tapu Müdürlüğünde Tapu Müdür Yardımcısı olan üyemiz Ardahan Düşkün ün kınama cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali. Dava yazışma aşamasında Dava kazanıldı. Dava yazışma aşamasında. Karayolları Genel Müdürlüğü Karayolları Gaziantep Bakım İşletme Şefliğinde gişe memuru olan üyemiz Nihat Aslan ın kademe ilerlemesinin 1 yıl süre ile durdurulmasına ilişkin disiplin cezasının iptali Dava kazanıldı. İstanbul Valiliği İstanbul Çevre ve Şehirlik İl Müdürlüğünde görev yapan üyemiz Mustafa İşçi nin 1/30 oranında aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali Dava kazanıldı. 185 Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Bilecik Kadastro Müdürlüğünde görev yapan üyemiz Ersin Kemal Aydın ın1/8 oranında aylıktan kesme cezasına ilişkin işlemin iptali Dava kazanıldı. Kurum temyiz etti. Danıştay kararı onadı. Karayolları Genel Müdürlüğü İller Bankası A.Ş. Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Ahmet Pekkan ın 1 yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının iptali Üyelerimiz Salim Sabancı, Naci Başpınar a verilen kınama cezasının iptali Üyemiz Namık Kemal Yalçıner in 3 ay süreli geçici görevlendirilme işleminin iptaline karşı dava açılmıştır. Dava reddedildi. Davalar kazanıldı. Dava reddedildi.

Mardin Valiliği Mardin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde görev yapan üyemiz Leyla Şavur, Ayfer Gözü nün Mardin Valiliği Yeşil Kart Bürosuna süresiz olarak geçici görevlendirilmesi işleminin iptali Dava kazanıldı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Üyemiz Beşir Bağdu nun süresiz olarak geçici görevlendirme işleminin iptali Dava kazanıldı. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Denizli Kadastro Müdürlüğünde işyeri temsilcisi olan Tuncay Yığınak ın geçici görevlendirme işleminin iptali Dava kazanıldı. Antalya Valiliği Antalya Çevre ve Şehircilik il Müdürlüğünde elektrik teknikeri olan davacının 5442 sayılı Yasanın 8/c maddesine göre İl Afet Acil Durum Müdürlüğü emrine görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali Dava reddedildi, karara itiraz edildi. Antalya Bölge İdare Mahkemesi kararı onadı. 186 Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Ankara Çankaya 1. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğünde işyeri temsilcisi olan Sayner Yazar ın 6 ay süreyle geçici olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali TKGM Antalya Bölge Müdürlüğünde görev yapan Antalya Şube Yönetim Kurulu üyesi Yıldırım Kurukaya nın 6 ay süreyle geçici görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali Dava kazanıldı. Dava kabul edildi. Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Kocaeli Valiliği TKGM Edirne Kadastro Müdürlüğünde işyeri temsilcisi olan Mehmet Ali Köseoğlu nun 1 süresince görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali Üyelerimiz Orhan Turan, Soner Bilir, Hakan Emeç in Kocaeli Afet Acil Durum Müdürlüğünde arama kurtarma teknisyeni olarak çalışmakta ikenkocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına süresi olarak geçici görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali Önce yürütmenin durdurulması kararı verildi, sonra da işlem iptal edildi ve karar onandı. Dava kazanıldı. Kurum itiraz etti. Sakarya Bölge İdare Mahkemesi kararı onadı.

Başbakanlık Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Aydın Valiliği Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Doğan Hakan Baykal ın Afet Acil Durum Yönetimi Uzmanlığı sınavının mülakat bölümünde başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptali Üyelerimiz Leyla Elcik(Adana İl Temsilcisi) Ve Ömer Akgün e 5 Haziran 2013 tarihli greve katıldıkları için verilen kınama cezasının iptali Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde teknik ressam kadrosunda görev yapan Üyemiz Bedriye Köplü nün İdari İşler Müdürlüğünde santral operatörü olarak görevlendirilmesine ilişkin işlemin iptali Üyemiz Halil Tümtürk ün 60 notla orta olarak düzenlenen 2006 yılı sicil raporunun iptali Dava reddedildi. Dava yazışma aşamasında Dava kazanıldı. Danıştay kararı onadı. Dava kazanıldı. Danıştay kararı onadı. Karayolları Genel Müdürlüğü KGM makine mühendisi olarak görev yapmakta olan üyemiz Durak Koçak ın tedavisi için sağlık kurulu raporu ile kullanılması gerekli görülen bir adet elektronik eklemli diz üstü protezi bedelinin eksik ödenmesi ilişkin başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali Dava reddedildi. Temyiz edildi. Danıştay red kararını bozdu. 187 Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü Karayolları Genel Müdürlüğü Çanakkale Kadastro Müdürlüğünde Kadastro teknisyeni olarak görev yapan Üyemiz İsmail Kahraman ın tarafına ödenen özel hizmet tazminatının, mezun olduğu inşaat teknikerliği bölümünün fiilen yaptığı göreviyle ilgili bir üst öğrenim olmadığından bahisle geriye dönük olarak tahsiline ilişkin işlemin iptali KGM Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğünde şef olarak görev yapan Üyemiz Figen Aydoğdu nun şube müdürlüğü görevini fiilen yürüttüğünden bahisle, şube müdürlüğü görevine ait vekalet ücretlerinin tarafına ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali Dava reddedildi. Temyiz edildi. Danıştay red kararını bozdu. Üye davadan feragat ettiği için davanın konusuz kalmasına karar verildi.

Kocaeli İl Özel İdaresi Kocaeli İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğünde görev yapan Üyelerimiz Bülent Demir, Cüneyt Şentürk, Engin Mercan, Ersin Aküzüm, RebiBaşay, Hakan Emeç, Orhan Turan, Rahmi Sidar, Selahattin Erol, Soner Bilir, Turgut Bostancı, Ulaş Çakır, Levent Ciğerci nin yemek yardımı talebinin reddine ilişkin işlemin iptali Davalar kazanıldı. Danıştay bu kararları bozdu. Tekrar temyize gidildi. Tunceli İl Özel İdaresi Tunceli İl Afet Acil Durum Müdürlüğünde görev yapan Üyelerimiz, Zeynep Güler, Hasan Polat, Hüseyin Çakıcı, Cem Öz, Necati Ayaştı, Ahmen Çimen, Mustafa Baran, Ali Acar, Zülfü Altaş Davalar kazanıldı. Danıştay bu kararları bozdu. Tekrar temyize gidildi. Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Devlet Kelesibüyük ün Siirt te görev yapmakta iken Karayolları Genel Müdürlüğüne atanma isteminin reddine ilişkin kararın iptali Dava kazanıldı. 188 Karayolları Genel Müdürlüğü Üyemiz Tahsin Şahin in atama işleminin iptali Dava kazanıldı. Kurum temyiz etti. Danıştay bu kararı onadı. Mardin Valiliği Çevre Şehircilik İl Müdürlüğünde Dava kazanıldı. Kurum temyiz etti. Hukuk Raporunda belirtilen davaların takibinin yanı sıra hukuk büromuz tarafından üyelerimize hukuki yardım sunulmuş, bu kapsamda danışmanlık hizmeti verilmiş ve dava dilekçeleri ile müteakip dilekçelerin yazılması işleri üstlenilmiştir. Yine, disiplin soruşturmaları kapsamında üyelerimizin savunmaları hazırlanmış ve disiplin kurulu kararları için muhalefet şerhleri yazılmıştır. Ayrıca sendikalarımıza yönelik baskılar kapsamında, Mülga Özel Yetkili Mahkemeler ve Savcılıklar nezdinde gerek üyelerimize gerekse diğer KESK üyelerine yönelik soruşturma ve kovuşmalar takip edilmiştir.

BİLDİRİ VE AFİŞLERDEN ÖRNEKLER 189

190 11 OCAK ta On

191

192

193

194 TİS YOKSA GREV VAR TALEPLERİMİZ: TOPLU SÖZLEŞME ve GREV HAKKIMIZI ENGELLEME TUTUMU BIRAKILSIN TEMEL ÜCRET 1500 TL OLSUN, TÜM KAMU EMEKÇİLERİNE YILDA 2 KEZ NET ÜCRET TUTARINDA İKRAMİYE ÖDENSİN 4/B ve 4/C LİLER, 4924 SAYILI KANUNA TABİ OLANLAR VE 657 SAYILI KANUNUN 86. MADDESİNE TABİİ OLARAK ÇALIŞTIRILANLAR KADROYA ALINSIN, KAMUDA PERSONEL AÇIĞI KAPATILSIN İŞTEN ATILMALAR DURDURULSUN, İŞSİZLERİN DOĞALGAZ, SU ve ELEKTRİK GİDERLERİ DEVLET TARAFINDAN KARŞILANSIN KADINA YÖNELİK AYRIMCILIK KALDIRILSIN EBEVEYN İZNİ ve KREŞ HAKKININ GEREĞİ YAPILSIN ÖZELLEŞTİRME, TAŞERONLAŞTIRMA UYGULAMALARINA SON VERİLSİN EĞİTİM ve SAĞLIK BAŞTA OLMAK ÜZERE KAMUSAL HİZMETLER HER DÜZEYDE NİTELİKLİ, ULAŞILABİLİR ve PARASIZ OLSUN BASKI, SÜRGÜN, TUTUKLAMALAR ve GÖREVE SON VERMELER DURDURULSUN EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET ÖDENSİN, EK ÖDEME EŞİTLENSİN FİİLİ HİZMET ZAMMI VERİLSİN MEDENİ KANUNUN 1007. MADDESİNDEKİ SORUMLULUK SINIRLANDIRILSIN 2001 YAPI-YOL-SEN

EYLEM VE ETKİNLİK RESİMLERİ 195

196

197

198

NOTLAR 199

NOTLAR 200

Ziyagökalp Caddesi No: 36/20 Yenişehir - Çankaya/ANKARA Tel: 0.312 434 39 84-433 46 06-431 73 05-434 39 84 e-mail: bilgi@yapiyolsen.org www.yapiyolsen.org