İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ



Benzer belgeler
İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

IÇERIK ÖNSÖZ. Giriş. Birinci Bölüm ALLAH A İMAN

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ

İdeaAyrıntı Dizisi. Ayrıntı Yayınları

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İdeaAyrıntı Dizisi. Ayrıntı Yayınları

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

peygamberin (aleyhissalâtu vesselam) bir günü METİN KARABAŞOĞLU

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

İSLAM FELSEFESİ: Tarih ve Problemler Editör: M. Cüneyt Kaya. ISBN sayfa, 45 TL.

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 1. BÖLÜM İSLÂM FELSEFESİNE GİRİŞ

İSLAM AHLAK ESASLARI VE FELSEFESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

İBN SİNA'NIN BİLİMLER SINIFLAMASI

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

MİT VE DİN İLİŞKİSİ. (Kutsal Metinlerle İlişkisi) DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1


İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Esmâu l-hüsnâ. Çocuklar ve Gençlere, 4 Satır 7 Hece

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

CEVAP ANAHTARI. Meleklerin Özellikleri ve Görevleri - Meleklere İman, Davranışların Güzelleşmesine Katkıda Bulunur

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

3 Her çocuk Müslüman do ar.

Tıbb-ı Nebevi İSLAM TIBBI

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

İdeaAyrıntı Dizisi. Ayrıntı Yayınları

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

Değerli büyüğümüz Merhum Fatma ÖZTÜRK ün ruhunun şad olması duygu ve dileklerimizle Lisans Yayıncılık

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Tefsir II ILH

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Zikir hareketleri, 1 li, 2 li, 3 lü ve 4 lü ritmlerden kuruludur. Bu ritmler, kendi içlerinde değişik hızlarda uygulanır.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55


ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

Rahmet Ayı RAMAZAN Pazar, 07 Haziran :17

Editörler Prof.Dr. İsmail Erdoğan / Dr. Öğr. Üyesi Enver Demirpolat İSLAM FELSEFESİ

1. EÛZÜ ÖĞRENELİM ANLAMI. 1. Kovulmuş Şeytan dan Allah a sığınırım.

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Konu Anlatımı MELEKLER Hazırlayan Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

BİLGİ ve İNANÇ. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

ÖZGEÇMİŞ. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü. Ankara Üniversitesi 2015

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

İSMAİL TAŞ, MEHMET HARMANCI, TAHİR ULUÇ,

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

HUKUKSAL ETİK (LEGAL ETHICS) DERS NOTLARI

EN ESKİ İNANÇLARDAN BİRİ OLAN ZERDÜŞTLÜK VE ZERDÜŞT HAKKINDA 9 BİLGİ

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ FELSEFE BÖLÜMÜ 8 YARIYILLIK DERS PROGRAMI (İNG. KAPANDIKTAN SONRA)

Editör. Din Eğitimi. Yazarlar Doç.Dr. Hacer Aşık Ev. Doç.Dr. Hasan Dam

İZMİR İL MÜFTÜLÜĞÜ BAYAN VAAZ ÇİZELGESİ ( 2014 YILI 1. DÖNEM )

İslâm Felsefesi El Kitabı

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

EĞİTİMİN FELSEFİ TEMELLERİ. 3. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

İSLÂM FELSEFESİ. TARİH ve PROBLEMLER. editör M. Cüneyt Kaya

SAYISAL YÖNTEMLERDE PROBLEM ÇÖZÜMLERİ VE BİLGİSAYAR DESTEKLİ UYGULAMALAR

EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Erzurumlu İbrahim Hakkı (Rahmetullahi Aleyh)

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Transkript:

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ Cilt 3 İdeaAyrıntı Dizisi Ayrıntı Yayınları

Ayrıntı: 748 İdeaAyrıntı Dizisi: 19 İhvân-ı Safâ Risâleleri Cilt 3 Kitabın Orjinal Adı Resâilu İhvâni s-safâ ve Hullâni l-vefâ İdeaAyrıntı Dizi Editörü Burhan Sönmez Editör Prof. Dr. Abdullah Kahraman Yardımcı Editör Prof. Dr. İsmail Çalışkan Çevirenler Prof. Dr. Abdullah Kahraman Prof. Dr. Ali Durusoy Prof. Dr. Metin Özdemir Prof. Dr. Ramazan Muslu Doç. Dr. Murat Demirkol Doç. Dr. Halil İbrahim Şimşek Yrd. Doç. Dr. Ali Avcu Yrd. Doç. Dr. Ömer Bozkurt Yrd. Doç. Dr. M. Fatih Demirci Arş. Gör. Kamuran Gökdağ Yalçın Adalık Yayıma Hazırlayan Özlem Çekmece Bu kitabın Türkçe yayım hakları Ayrıntı Yayınları na aittir. Kapak Görseli NYPL/Science Source/Photo Researchers Getty Images Turkey Kapak Tasarımı Gökçe Alper Dizgi Hediye Gümen Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No.:244 Topkapı/İstanbul Tel.: (0212) 612 31 85 Sertifika No.: 12156 Birinci Basım: 2014 Baskı Adedi: 2000 ISBN 978-975-539-780-1 Sertifika No.: 10704 AYRINTI YAYINLARI Basın Dağıtım San. ve Tic. Ltd. Şti. Hobyar Mah. Cemal Nadir Sok. No.:3 Cağaloğlu İstanbul Tel.: (0212) 512 15 00 Faks: (0212) 512 15 11 www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr

İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ Cilt 3

İDEAAYRINTI DİZİSİ KURTULUŞ TEOLOJİSİ Ed.: Christopher Rowland KİRLİLİK KAVRAMI VE ALEVİLİĞİN ASİMİLASYONU Mevlüt Özben İSLAM IN GELECEĞİ Wilfred S. Blunt KOMÜNİSTLERDEN İSLAMCILARA Bir 20. Yüzyıl Tarihi: Endonezya Adrian Vickers İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ 3. Cilt OXFORD İSLÂM SÖZLÜĞÜ Baş Editör: John L. Esposito İSLAM IN İKİNCİ MESAJI Mahmut Muhammed Taha TANRISIZ AHLAK? Walter Sinnott-Armstrong DÜŞMANIN TARİHİ Gil Anidjar İSLAM DA 50 ÖNEMLİ İSİM Roy Jackson ESRÂRNÂME Ferîdüddîn Attâr İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ 1. Cilt SÜRYANİLER Mutay Öztemiz KIZILBAŞLAR/ALEVİLER Krisztina Kehl-Bodrogi İBNİ HALDUN Tarih Biliminin Doğuşu Yves Lacoste İBNİ ARABÎ VE DERRİDA Tasavvuf ve Yapısöküm Ian Almond CENNETİN ELEŞTİRİSİ Roland Boer MÜSLÜMAN KÜLTÜRÜ V. V. Barthold İHVÂN-I SAFÂ RİSÂLELERİ 2. Cilt HIRİSTİYANLIKTAKİ ATEİZM Exodus un ve Krallığın Dini Ernst Bloch

Giriş elin! Bu bahçeye girin! der İhvân-ı Safâ, Arzu ettiğiniz meyvelerden yiyin! İstedi- kokulardan koklayın! Gönlünüzce eğlenip, istediğiniz yerde dolaşın! Sevinip Gğiniz neşelenin! Bir grup düşünürün ortak adı olan İhvân-ı Safâ, arınmış kardeşler veya gönlü temiz kardeşler anlamına gelir. İslam ın dördüncü yüzyılında (dokuz yüzlerin sonu, binli yılların başı) Basra da ortaya çıkmakla birlikte Bağdat da da bir kolları bulunur. Ortak düşünce ve dayanışma içinde, 52 fasikülden (risâleden) oluşan bir eser yazarlar. İslam tarihinin ilk yüzyılları toplumsal kamplaşmaların ve düşünsel yarılmaların yaşandığı bir dönem olur. Akıl ile inancın, bağlanma ile sorgulamanın sarsıcı geriliminde Mutezileciler, Kelâmcılar, Felsefeciler ve Tasavvufçular kendilerine yer ararlar. Bâtınî - Zâhirî ya da Sünni - Şii diye bilinen ve uzlaşmaz bir hat izleyen eğilimler, toplumdaki bölünmeler içinde gelişir. İbni Sina, Eşari, daha sonra Gazali ve İbni Rüşd gibi düşünürlerin etrafında dönen tartışmalar, inanç ve hayat üzerindeki etkileriyle yayılır. Emeviler, Abbasiler, Fatımiler, Karmatiler, İsmaililer ve diğerleri, farklı fikirlerin ifade edildiği ama çok fazla kanın da aktığı bir süreçten geçerler. Tarih, keskin kılıçların olduğu kadar keskin fikirlerin de eşitsiz gelişiminde biçim alır. İhvân-ı Safâ, bu derin yarılmaların ortasında belirir. Aklın rehberliğinde, kalbi arındırmaya ve insanı yükseltmeye gayret ederler. Din ile felsefenin, bilim ile ahlâkın iç bağlarla bütünleşmesi, insanlığın gelişme imkânını yaratır. İhvân-ı Safâ bu inançla, Sokrates ten beri var olan geleneğe benzer şekilde, arınma yoluyla olgunlaşmaya yönelerek, insan-ı küllî nin peşine düşer. Yetkin insana ulaşmak için olgunlaşmak ve ahlâken güzelleşmek gerekir. Bu arzu, onları, insanın ne olduğuna değil, ne olabileceğine yani yaratıcı potansiyeline dair bir anlayışa götürür. İhvân-ı Safâ öteki düşünce ve inançlara karşı hoşgörüyü özellikle vurgular. Hiçbir bilime düşman olunmamalı, hiçbir kitaptan uzak durulmamalıdır onlara göre. Bütün dinlerin olum- lu yanına vurgu yaparlar. İhvân-ı Safâ grubundan bir düşünürün şöyle dediği rivayet edilir: 7

Din, hastaların; felsefe ise sağlıklı insanların tedavisiyle ilgilenir. Peygamberler hastaları, hastalıklarının artmaması, hatta onların bütünüyle iyileşmesi için tedavi ederler. Filozoflar ise herhangi bir hastalık bulaşmaması için, sağlıklı insanların sağlığını korur. Onların tek tek kendi adlarını kullanmak yerine ortak bir isim tercih etmeleri, dönemin baskıcı koşullarının yanı sıra küllî düşüncelerinin de bir yansımasıdır. Grubun tam adı İhvân-ı Safâ ve Hullân-ı Vefâ Ehl-i Adl ve Ebnâ-i Hamd dır. İslam üzerine araştırmalarıyla bilinen Goldziher, İhvân-ı Safâ adının Kelile ve Dimne söylencesinden alındığını belirtir. Söz ettiği hikâyede, bir avcıdan kurtulmak için birbirlerine yardım eden hayvanlar (güvercin, fare, kaplumbağa, gazel) başarıya ulaştıktan sonra hep birlikte ihvân-ı safâ olduklarını söylerler. Risâleler de buna dönük ifadeler görülür. Kardeşine yardım etmenin, hatta gerekirse kendini feda etmenin yüceliği dile getirilir. İhvân-ı Safâ içinde birbirine bağlı dört ayrı derece vardır: Birincisi on beş yaşını dolduran gençlerin oluşturduğu sanatkâr grubudur. İkinci derece, otuz yaşını dolduran ve akıl ve hikmeti bilen liderler grubudur. Üçüncü derece, kırk yaşını dolduran güçlü kralların derecesidir. Dördüncüsü ise, elli yaşını dolduran ve hakikate açık biçimde erişenlerin derecesidir. Kim oldukları ve kaç kişi oldukları konusunda değişik teori ve söylentiler vardır. Kendilerini Âdem babanın mağarasında uyuyanlar olarak tanımlar ve ashâb-ı keyf uykularını tamamlayarak uyandıklarını söylerler. Ayda üç gece gerçekleşen toplantılarına yabancıları almazlar, ama düşüncelerini yaymaktan da geri durmazlar. İhvân-ı Safâ üyeleri arasında el- Besti, Zencani, Mukaddesi, Mihrcâni, Avfi, Rifai ve el-sabi gibi isimler anılır. Etraflarındaki sır halesi bin yıldır kalkmamıştır. Risâleler i, üç gizli imam dan (imam-ı mestûr) ikincisinin yazdığı iddia edildiği gibi, İhvân-ı Safâ yı İsmaililer den Nusayriler e ve Dürziler e kadar değişik yapılara atfedenler de olur. Abbasi halifesinin emriyle 1050 yılında İhvân-ı Safâ Risâleleri nin (İbni Sina nın eserleriyle birlikte) bütün kütüphanelerden toplanarak yakıldığı bilinir. Ancak Endülüslü düşünür Müslime, Doğu ya seyahati sırasında risâleleri toplayarak, yok olmaktan kurtarır. Hz. Muhammed den ilhamla, dünyanın bir hapishane olduğunu söyleyen İhvân-ı Safâ, buradan kurtulmanın yolunun bilgiyle arınmaktan geçtiğine inanır. Bu temelde insanın olgunlaşmasını ve ahlâkın düzeltilmesini dert edinerek, toplam 52 risâle ve bir de ek (Risâletü l- Câmia) yazarlar. Ansiklopedik bir niteliğe sahip bu eserde, matematikten müziğe, felsefeden gökbilimine ve sihirden aşka kadar pek çok konu, şiirsel bir dille tartışılır ve özenle işlenir. Risâleler dört bölüm altında sınıflandırılır: a) Matematiksel ve Eğitsel Bilimler. (On dört risâle) b) Cisimsel-Doğal Bilimler. (On yedi risâle) c) Psikolojik-Aklî Bilimler. (On risâle) d) Metafizik Bilimler. (On bir risâle) İhvân-ı Safâ, sayılara özel bir anlam yüklediği için, Risâleler in ilk cildini matematik konusuna ayırır. Pisagorculardan (Pythagoras) ilhamla, varlığın aslını sayılara göre düşünür ve felsefelerini buna göre geliştirirler. Bilimsel sanatların ve ahlâkın yanı sıra musikiye de matematik bölümünde yer verirken, tıpkı Yunan ve İskenderiye filozofları gibi, melodi ve ritmlerle gök cisimlerinin hareketleri arasında bir ilişki kurarlar. Doğal bilimlerin ele alındığı ikinci ciltte, madde-suret, zaman-mekân, hareket, meteoroloji, varlıklar, sesler ve işitme gücünün algılanması gibi konular işlenir. İhvân-ı Safâ, do- 8

ğuş ve gelişme anlayışına eğilim göstererek dört ayrı varlık türü sıralar: Madenler, bitkiler, hayvanlar ve insanlar. Bunların her birinin alt tabakası bir alttaki varlığa, üst tabakası ise bir sonraki varlığa bağlanır. Madenlerin alt tabakası toprakla, üst tabakası bitkilerle bitişiktir. Yosun buradaki bir tür ara halkadır. Bitkilerin hayvanlara bağlanan yemişi ise hurmadır. Diğer bitkilerden farklı olduğu için hurma hayvani bir bitkidir. Dişi hurmanın aşılanması hayvanlarınkini andırır. Hurmanın baş tarafı kesildiğinde, artık gelişmez, tıpkı hayvanların ölmesi gibi. Hayvanların en gelişkini de insana en yakın olanıdır. Bunlar niteliklerine göre birkaç çeşittir: Fiziki benzerlik açısından maymun, zekâsıyla fil, organizasyon yeteneği açısından ise arı, insan ile hayvan arasındaki aralıkta yer alır. Üçüncü ciltte psikolojik-aklî bilimler incelenirken, yeni-platoncu bir yaklaşımla, feyz (taşma) ve sudûr (meydana gelme) öğretisi dile getirilir. Evrenin ve bütün maddelerin işleyişi, canlı bir bedene benzetilir ve evren büyük insan olarak adlandırılır. İhvân-ı Safâ, insanın bütün çabasının, tam bilgiyi elde etmek olduğuna inanır. Küllî Aklı bilmekle ve onun rehberliğinde ulaşabilecek bir amaçtır bu. Dördüncü ciltte farklı görüşleri ve inançları ele alırken, din ile felsefe arasında köprüler kurmaktan ziyade içsel bağlar bulmaya çalışırlar. Farabi ve İbni Sina nın başka biçimde tartıştıkları meselelere akıl düşürürler. Farklılıkların aşıldığı kapsayıcı bir dine doğru yol alırken, aklî bir inanç yaratma hayalinin ardına düşer ve din ile felsefeyi bu gayretle yoğurmaya çalışırlar. Bu bağlamda mesela şeytan inancı, dünyevileşmiş akıl ile tanımlanır. İhvân-ı Safâ ya göre şeytan, rüştüne ulaşmış olan insandır. Çünkü öğüt dinlemez ve şehevî arzuların peşinden gider. Davranışları ve ahlâkı kötü olduğu için o da kötü insan olur. 52 risâleden sonra gelen beşinci ciltte, bütün risâlelerin özünü yansıtan bütünsel bir bakış sunulur. Bu konuda fihristte şöyle denir: Bundan sonra, diğer risâlelerin hepsini özetleyen, onlardaki hakikatlerin tamamını içeren er-risâletü l-câmia gelir Er-Risâletü l-câmia, dile getirdiğimiz şeyler için en son gaye ve en son amaçtır. İhvân-ı Safâ Risâleleri olarak bilinen ve bin yıldır Doğu dan Batı ya geniş bir kültür ve düşün coğrafyasında önceleri nefesi sonraları ise hayaletiyle dolaşan bu eser, şimdi okunup, arınmış kalplerde yer edinmeyi bekler, yeniden. Ey kardeş! der İhvân-ı Safâ, bu risâleler, ilim isteklileri, hikmeti seçenler, özgürlüğü seven ve kurtuluşu tercih edenler içindir. Onları sadece hak edenlere vermek ve hak edenleri onlardan mahrum etmemek suretiyle, risâleler konusunda emanet hakkı yerine getirilmelidir. Çünkü risâleler; cilâ, şifa, nur ve ışıktır. Hatta onlar ilaç olamamışsa, hastalık gibidir. İyileştiremezse hasta eder; ıslah etmezse ifsat eder; kurtuluşa erdirmezse helâk eder. Tedavi eder, ama bazen hasta da edebilir. Öldürür de, diriltir de. Aradan bin yıl geçti. Emanet hakkını yerine getiriyoruz. Burhan Sönmez Nisan 2012, İstanbul 9

Çeviri Üzerine Not Kimlikleri ve görüşleri etrafında farklı yorumlar yapılan İhvân-ı Safâ nın tam olarak ne düşündükleri, her biri diğeriyle ilişkili ve aynı mantık örgüsünün bir parçası olan bu risâlelerde gizlidir. Bu sebeple risâlelerin hiçbiri ihmal edilmeden ve kendi orijinal sıralarına göre okunması gerekmektedir. Şimdiye kadar bu topluluk ve risâleler üzerine yapılan yorumlar, büyük ihtimalle risâlelerin tamamı görülmeden yapılmıştır. En azından bu durum Türk okuyucular açısından böyledir. Çünkü risâlelerin tam Türkçe bir çevirisi henüz yayınlanmamıştır. Araştırmacıların bir kısmının doğrudan risâlelere müracaat etmek yerine, ya yabancı dillerdeki kısmi çevirilerine veya onlarla ilgili ikinci ve üçüncü el kaynaklara dayandıkları görülmektedir. Bu sebeple ilk defa bu risâleler orijinal dili olan Arapça dan Türkçe ye çevrilmektedir. Risalelerin çevirisinde mümkün olduğu kadar sahasında uzman olan çevirmenlerden yararlanılmıştır. Farklı kişiler tarafından çevrilmekle birlikte baştan sona kadar Arapça metinle karşılaştırılarak üslup birliği kurulmaya çalışılmıştır. Her çeviri eserde olduğu gibi, bu çeviride de dil ve terminoloji sıkıntısı yaşanmıştır. Arapça bir kavramın dilimizde ittifak edilmiş bir karşılığı her zaman bulunmamaktadır. Bu sebeple terimlere yaklaşık bir anlam verilmekle birlikte, okuyucuya doğru manayı çağrıştırır düşüncesiyle, genel olarak orijinali parantez içerisinde korunmuştur. Bütün çabalara rağmen çeviri olması ve insan elinden çıkması nedeniyle eksiklerin ve gözden kaçan hususların olabileceğini düşünmekteyiz. Bu konuda dikkatli okuyucuların ve iyi niyetli eleştirmenlerin uyarıları bizi sevindirecek ve doğruyu bulmamıza yardım edecektir. Editör Prof. Dr. Abdullah Kahraman 11

İçindekiler Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Üçüncü İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Yirmi Yedinci Risâlesi: Tabiî-Beşerî Cisimlerde Tikel/Cüz î Nefislerin Nasıl Meydana Geldiğine Dair...9 Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Dördüncü İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Yirmi Sekizinci Risâlesi: İnsanın Bilimlere İlişkin Güç Yetirebilirliği; Bu Güç Yetirebilirliğin Bilgi Bakımından Hangi Sınıra Ulaşabileceği, Hangi Sınırda Sona Ereceği ve Hangi Üstünlüğe Kadar Yükselebileceğinin Açıklanması Hakkında...23 Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Beşinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Yirmidokuzuncu Risâlesi: Ölümün ve Hayatın Hikmetine Dair...39 Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Altıncı İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuzuncu Risâlesi: Lezzetlerin Nitelikleri, Hayatın ve Ölümün Hikmeti ile Bunların Mahiyetlerine Dair...55 Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Yedinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Birinci Risâlesi: Dillerin, Yazı Şekillerinin ve İbarelerin Farklı Olmasının Sebeplerine Dair...81 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyât) Birinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz İkinci Risâlesi: Pisagorculara Göre Varlıkların/Mevcutların Aklî İlkeleri Hakkında...145

Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyât) İkinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Üçüncü Risâlesi: İhvân-ı Safâ ya Göre Aklî İlkeler Hakkında...161 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyât) Üçüncü İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Dördüncü Risâlesi: Filozofların Âlem Büyük Bir İnsandır Şeklindeki Görüşünün Manası Hakkında...171 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyât) Dördüncü İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Beşinci Risâlesi: Akıl ve Ma kûl/akledilir Hakkında...185 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyat) Beşinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Altıncı Risâlesi: Devirler ve Küresel Dönüşler (Edvâr ve Ekvâr) Hakkında...201 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyatu l-akliyyât) Altıncı İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Yedinci Risâlesi: Aşkın Mahiyetine Dair...217 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyâtu l-akliyyât) Yedinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Sekizinci Risâlesi: Öldükten Sonra Diriliş ve Kıyâmete Dair...233 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyâtu l-akliyyât) Sekizinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Otuz Dokuzuncu Risâlesi: Hareketlerin Cinslerinin Niceliği Hakkında...263 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsâniyyâtu l-akliyyât) Dokuzuncu İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Kırkıncı Risâlesi: Nedenler ve Nedenlilere Dair...281 Aklî Nefsânîlerin/Nefis ve Akla Dair Olan Şeylerin (en-nefsânîyyâtu l-akliyyât) Onuncu İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Kırk Birinci Risâlesi: Tanımlar ve Resimlere Dair...313 İlahî ve Dînî Yasalara (el-ulûmu n-nâmûsiyyetü l-ilâhiyye ve ş-şer iyye) Dair İlimlerin Birinci İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Kırk İkinci Risâlesi: Mezheplere ve Dinlere Dair...327

Tabîî-Cismânî Şeylerin (el-cismâniyyâtü t-tabîiyyât) On Üçüncü İhvân-ı Safâ Risâleleri nin Yirmi Yedinci Risâlesi: Tabiî-Beşerî Cisimlerde Tikel/Cüz î Nefislerin Nasıl Meydana Geldiğine Dair 1 1. Çeviri: Kamuran Gökdağ, Mardin Artuklu Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Felsefe Bölümü Araştırma Görevlisi.

Rahmân ve Rahîm Olan Allah ın Adıyla! Allah a Hamd ve O nun seçilmiş kullarına selam olsun. Allah mı daha hayırlıdır yoksa O na ortak koşulan varlıklar mı? 2 Bölüm Nefsin Bedenle Birlikteyken ve Bedenden Ayrıldıktan Sonraki Durumu Hakkında 3 Ey iyiliksever ve merhametli kardeşim, Allah seni ve bizi kendi katından bir ruh ile desteklesin bilmelisin ki, bilgelerin İnsan küçük âlemdir şeklindeki sözünü açıklamayı tamamladığımıza göre bu risâlede tikel/cüz î nefislerin nasıl meydana geldiğini açıklamak istiyor ve diyoruz ki: Bilmelisin ki, bedenin bu [cüz î] nefislere göre durumu, rahmin cenine göre durumu gibidir. Şöyle ki: cenin rahimde oluşumunu tamamladığı ve burada sûretini yetkinleştirdiği zaman; yaratılışı tamamlanmış bir şekilde ve duyu organları sağlam olarak bu dünya hayatına çıkar. Böylece bu dünya hayatından ve belirli bir vakte kadar bu dünyaya özgü nimetlerden istifade eder. Ahiret hayatında nefsin durumu da bu şekildedir. Şöyle ki; tikel/cüz î nefisler, duyular yoluyla ilim ve irfandan istifade ederek potansiyel durumundan fiil durumuna çıkmak sûretiyle varlıklarını tamamladıklarında, akledilir şeyler, tecrübe ve riyâzet yoluyla faziletler kazanmak suretiyle geçim işlerini orta yol üzere yoluna koymaya, doğruya ileten kanunlara göre ahiret için hazırlanmaya, güzel ahlâk, doğru görüş ve iyi ameller ile nefsi terbiye etmeye ilişkin bir yol tutup bu dünya hayatını idare etmekle sûretlerini yetkinleştirdiklerinde [ahiret hayatının nimetlerinden istifade ederler]. İşte bütün bunlar kan ve etten oluşan beden aracılığıyla gerçekleşir. Böylece nefis, kendisi ve durumu hakkında oldukça bilgili olarak bedenden ayrıldığında cevherini bilmiş, zâtını tasavvur etmiş ve bedenle birlikte olmaktan hoşlanmayarak kendisinin, ilkesinin ve yeniden dirilişinin durumunu açıklığa kavuştur- 2. Neml, 27/59. 3. Köşeli parantezler içerisindeki ifadeler konuya uygun olarak mütercim tarafından eklenmiştir. Köşeli parantezin bulunmadığı yerler ise orijinal metinde vardır. (y.h.n.) 11

muş olur. Bu durumda nefis, maddeden ayrı olarak varlığını devam ettirir, zâtı bakımından bağımsız, cevheri bakımından ise bütün cisimsel bağlılıklardan uzak olur. İşte bu durumda nefis Yüce topluluğa (mele-i âlâ) yükselir ve melekler topluluğuna girer. Böylece rûhânî varlıkları seyreder ve beş duyunun kavrayamadığı ve beşerî zihinlerin tasavvur edemediği bu nûrânî varlıkları bizzât görür. Nitekim Peygamber e ait sembolik anlatımlarda bu durum şöyle ifade edilmiştir: Cennette hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir beşer zihninin (kalp) tasavvur edemediği güzel kokular, sevinçler, mutluluklar, lezzetler ve nimetler vardır. 4 Yüce Allah ise [bir ayette] şöyle buyurur: Cennette nefislerin arzuladığı, gözlerin lezzet aldığı her şey vardır ve siz orada ebedî olarak kalacaksınız. 5 Yüce Allah [bir başka ayette ise] şöyle buyurur: Hiçbir kimse, yapmakta olduklarına karşılık olarak, onlar için saklanan göz aydınlıklarını bilemez. 6 Ancak eğer ceninin yaratılışı rahimde tamamlanmaz ve sûreti orada yetkinleşmezse veya nefsine bir kusur ilişir ve uzuvlarından biri sakat olursa bu dünya hayatından tam olarak faydalanamaz. Böylece, görme engelliler, konuşma engelliler, işitme engelliler, kronik hastalar, felçliler ve benzerlerinin durumlarında olduğu gibi, dünya nimetlerinden faydalanma onlar için tam olarak gerçekleşmez. Aynı şekilde tikel/cüz î nefislerin beşerî bedenlerden ayrıldıktan sonraki durumları da böyledir. Şöyle ki: tikel/cüz î nefisler duyulur varlıkların algılamasını mümkün kılan beşerî bedenler ile irtibatlı olduğu halde, ilim ve irfan bakımından yetkinleşmezse ve akıl [gücü], ayırt etme yeteneği ve tefekkür [imkânı] olduğu halde varlığın hakikatine ilişkin derin bilgi ile sûretini yetkinleştiremezse, çalışıp gayret etme imkânı olduğu halde güzel ahlâkla arınmazsa, bozuk ve çürük görüşler sebebiyle [doğruluktan] sapkınlığını düzeltmezse, [aksine] kötü amellerinin baskısı ve çirkin fiillerinin ağırlığı altında ezilirse bu durumda bedenden ayrıldığı zaman kendi cevheri bakımından herhangi bir fayda elde edemez ve zâtı bakımından bağımsız olamaz. Böylece günahlarının ağırlığından dolayı yüce topluluk (mele-i a lâ) derecesine yükselip melekût âlemine çıkması hiçbir şekilde mümkün olmaz ve melekler topluluğuna girmeyi hiçbir şekilde hak edemez. Aksine göklerin bütün kapıları [onun yüzüne] kapatılır ve bütün güzel kokular ortadan kaybolur. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurur: Onlara göklerin kapıları açılmaz. Onlar, deve iğne deliğinden geçinceye kadar cennete de giremezler. 7 Çünkü nefis bu kötü sıfatlarla ilişkili olduğu ve güzel ahlâk ile arınmadığı sürece; kötü ahlâk, adaletsiz bir yaşam, kötü alışkanlıklar, bozuk inanışlar, [günden güne] çoğalmış cehaletler ve çirkin amellerle ilişkili olduğundan bu yüce mekânlara layık değildir. Zira nasıl ki, görme engelliler, kronik hastalar, cahiller ve konuşma engelliler kusurlarından dolayı sultanların meclislerine ve arkadaşlığına layık değillerse, aynı şekilde bu nefisler de [kusurlarından dolayı] nurânî mekânlara ve rûhânî âleme layık 4. Kudsî Hadis, bkz. Ebu l-hasan Nûreddîn Ali b. Ebî Bekr b. Süleyman Heysemî, Bugyetü r-raid fî tahkiki mecmau z-zevâid ve menbaü l-fevâid, Thk.: Abdullah Muhammed Dervîş, Beyrut: Dârü l-fikr, 1994, h. no: 18718; Mansur Ali Nasif, et-tacü l-câmi li l-usûl fî ehâdîsi r-resûl, Kahire: Dârü l-kitâbi l-arabî, 1961, c. V, s. 402. 5. Zuhrûf, 43/71. 6. Secde, 37/12. 7. A râf, 7/40. 12