Türk Kardiyoloji Derneği nin İlk E-Kongresi: ekardiyoloji.com Dünyadaki gelişmeleri en yenilikçi ve verimli şekilde kardiyoloji camiasına ulaştırmayı hedefleyen Türk Kardiyoloji Derneği, ekardiyoloji.com projesini hayata geçiriyor. ekardiyoloji.com tıpkı Ulusal Kardiyoloji Kongresi gibi gerçek bir kongre olacak, tek farkı sanal ortamda ulaşılabilir olması. Ulusal Kongre de olduğu gibi kardiyoloji alanında çok farklı konular aynı anda ekardiyoloji.com programında yer alacak. Türk Kardiyoloji Der - neği Başkanı Prof.Dr. Oktay Ergene Hekimlerimiz yoğun çalışma tempoları nedeniyle kongrelere katılmakta sıkıntı yaşabiliyorlar. Günü - müz teknolojilerinin bize sağladığı imkanlardan yararlanarak hekimlerimize esnek bir platformda ulaşmayı hedefledik ve ekardiyoloji.com projesini bu hedef doğrultusunda hayata geçiriyoruz. Üç boyutlu gerçek bir kongre merkezinde hem bilimsel programda sempozyumlar olacak, hem de farklı uzmanların canlı olarak yapacakları katılıma açık tartışma programları ve canlı vaka yayınları yer alacak. Mart 2012'den itibaren www.ekardiyoloji.com'u ziyaret eden tüm hekimler kısa sürede ilgilendikleri konuda sunumların ilgili bölümlerine ulaşma, o konudaki farklı görüşlere canlı olarak tanıklık etme, örnek vakaları canlı olarak izleme olanağına sahip olacaklar. Ayrıca kendi görüşlerini de bu platformda meslektaşlarıyla paylaşabilecekler dedi. Boehringer Ingelheim Genel Müdürü Roland Stehlin Bilginin bu kadar yoğun olduğu ve hızla değiştiği günümüzde kardiyoloji alanında yaşanan gelişmelerin hekimlere en kısa sürede ulaştırılması amacıyla destek verdiğimiz ekardiyoloji.com projesinin arkasında Türk Kardiyoloji Der - neği nin ulusal ve uluslararası bilimsel camiadaki gücü, deneyimi, birikimi var. Kardiyolojinin nabzını tutan TKD nin hazırladığı www.e.kardiyoloji.com, diğer e-uygulamalardan farklı olarak sürekli bir iletişim platformu olacak dedi. Kenyalı Çocukların Ameliyatını Türk Doktorlar Yaptı Aralarında YÖK Üyesi ve İÜ Rek - törü Prof.Dr. Yunus Söylet'in de bulunduğu Türk doktorlar, Kenya'nın Mombasa şehrinde 24 çocuğu ameliyat etti. Kenya'da yapılması güç olan ve özel uzmanlık gerektiren ameliyatlar başarıyla gerçekleştirildi. Türk doktorlar, Yeryü zü Dok tor - ları (Doctors Worldwide) Türkiye Şubesi'nin çalışmaları kapsamında Kenya'ya gitti. Mombasa şehrinde bulunan Sayyıda Fatımah Hospital' de 32 çocuğu muayene eden doktorlar, bu çocuklardan 24'ünün "güç seviyedeki" ameliyatlarını başarıyla gerçekleştirdi. İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinden oluşan ameliyat ekibinde aynı zamanda çocuk ürolojisi cerrahı olan İÜ Rektörü Prof.Dr. Yunus Söylet'in yanı sıra Prof.Dr. Haluk Emir, Uzm. Dr. Nalan Saygı Emir ve Uzm.Dr. Cem Kara yer aldı. İÜ Rektör Danışmanı ve İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Ocak 2012 Actual Medicine 59
Müdürü Doç.Dr. Er gün Yolcu ise operasyonların iletişim koordinasyonunu gerçekleştirdi. Ekip ayrıca Mombasa'ya 1,5 saat uzaklıkta bulunan Doctors World wi de Kliniği' nin bulunduğu Khadıja Center Complex'deki çocukları da kontrol etti ve incelemelerde bulundu. 9-14 Ocak 2012 tarihleri arasında gerçekleştirilen çalışmalar, TİKA (T.C. Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koor - dinasyon Ajansı Başkanlığı) tarafından da desteklendi. Yaptıkları ameliyatlar hakkında bilgi veren İÜ Rek - törü Prof.Dr. Yunus Söylet, "Olduk - ça kısıtlı imkanlarla problemli hastaların ameliyatlarını gerçekleştirdik. Aletlerle ilgili problemler vardı ama Kanserde Kemoterapisiz Tedavi Dönemi Beşinci Hematolojide Yeni Eğilimler Sempozyumunda lenfoma, lösemi, multipl miyelom ve kemoterapisiz kanser tedavisi gibi kan kanserlerindeki son gelişmeler ele alındı. Sem - pozyum kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan ve miyeloma konusunda uluslararası en çok bilinen otoritelerden biri olan Dr. Brian Durie en geç fark edilen kemik iliği kanserlerinden biri olan multipl miyelom tedavisinin artık kemoterapi kullanılmadan yapılabildiğini bildirdi. Dr. Brina Druie Bu çok yeni bir gelişme. Kemo te - rapi yerine kullandığımız hedefi vuran akıllı ilaçlar var. Bunlar, daha biyolojik etki gösteren, hastalığı kontrol altına alan ve bu hastalıkları kronik hastalıkmış gibi bir takip yoluna sokan ilaçlar. Son 10 yılda bu büyük gelişmeler oldu. Bunların ilk örneği Talidomid idi dedi. Yaklaşık 40 yıl önce Talidomik adındaki ilacın dün - ya da ki en büyük ilaç facialarından birine neden olduğunu ve yasaklandığını belirten Dr. Druie yıllar sonra yeni bir tedavi aracı olarak miyeloma tedavisinde ortaya çıktığını belirtti. Dr. Druie Yaklaşık 40 yıl sonra Talidomik insanlığa olan borcunu ödemek için geri döndü. Ve bu Mi - ye lom alanındaki ilk ciddi biyolojik tedavilerden biri oldu. Hızla başarılı olduğumuz bir hastalık alanı. Ve tabii biz bununla yetinmiyoruz dedi. Sempozyum Eş Başkanı ve Cerrah paşa Üniversitesi Tıp Fakül - tesi Hematoloji Bilim Dalı öğretim üyesi Prof.Dr. Burhan Fer hanoğlu henüz tüm hastalar için kemoterapi uygulanmıyor diyebilmenin mümkün olmadığını belirterek Şüphesiz artık başlangıçta kemoterapiden, çok yardımsever yerel ekibin gayretleri ile Yeryüzü Dok tor ları ekibinin emekleri bir araya gelince çok yararlı bir işbirliği ortaya çıktı. Ülkemizden uzakta olsak da dostluk ve kardeşlik için çarpan kalplerle birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduk" dedi. hedefi bulan ilaçlara geçtiğimizi söyledik. Hala hematolojik kanserlerin en az %70-75 inde kemoterapi kullanıyoruz. Kemotera pi nin son derece etkili olduğu alanlar var. Ama kişiden kişiye kemoterapiden, hedefi vuranlara geçtiğimiz koşullar da var. Bu nedenle hiçbir hastanın bana niye kemoterapi yapılıyor endişesi ile bir ilaç kullanımından uzak laşmasından çok hekimi ile bu olayın detayını konuşmasında yarar var. Yoksa bu mesaj artık kemoterapi uygulanmıyor mesajını da çıkarmamalı dedi. Sem poz yum eş baş kanı Doç.Dr. Mus tafa Çetiner He pimizin genetiği farklı. Araş tır - dıkça tedavi seçeneklerinin inanılmaz bir şekilde değişebildiğini görüyoruz. Yani biz artık hastalıklarla ilgili çok genel açıklamalarda bulunmaktan sakınıyoruz. Eski doktorlar hastalık yok, hasta vardır derlerdi. Bu kadar uğraştıktan sonra bizim yıllar sonra geldiğimiz nokta bu oldu diye belirtti. İLKO, Anadolu'da Yapılan En Büyük Yatırımla İlaç Sanayindeki Yerini Aldı Sektörde elli yıla yakın bir süredir faaliyet gösteren Öncel ailesinin bilgi birikimiyle kurulan İLKO, tüm yapılanma sürecini tamamlayarak faaliyetlerine başladı. İlaç sanayinde etkin olabilmek için farklı ürün geliştirmek ve yüksek kapasiteli üretim yapabilmek bilinci ile hareket eden İLKO, ilk adım olarak Ankara Ha - 60 Actual Medicine Ocak 2012
cettepe Üniversitesi Teknokent te Ar-Ge merkezini kurdu ve uzman kadrosu 2009 yılında Ar-Ge çalışmalarına başladı. Kısa bir süre önce de, Konya da 250 bin metrekare arazi üzerine inşa edilen fabrikasıyla üretime hazır hale gelerek yapılanmasını tamamlamasının ardından sektördeki yerini aldı. Bu paralelde İLKO, 03-24 Aralık 2011 tarihleri arasında Antalya da düzenlediği Tıbbi Tanıtım ve Satış Temsilcisi Eğitimi sonunda, yeni ve dinamik tıbbi tanıtım ve satış temsilcisi kadrosunu bünyesine kattı. İLKO nun portföyünde santral sinir sistemi hastalıkları, gastrointestinal sistem hastalıkları ile allerjik rinit ve ürtiker tedavisine yönelik ilaçlar bulunmakta. 20 günü aşkın bir süre devam eden eğitimin ardından tıbbi mümessil olmaya hak kazananlara yönelik yaptığı konuşmada, İLKO nun hedeflerini ve değerlerini vurgulayan İLKO İlaç Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Öncel şöyle konuştu: Bizi hedeflerimize güçlü misyonumuz taşıyacaktır. Çünkü biz, sağlığı bireyin kendisi için olduğu kadar, bir aile meselesi olarak da görmeyi misyon ve çalışma felsefesi olarak benimsiyoruz. Bu nedenle, tüm sosyal paydaşlarımızı bir ailenin parçası olarak değerlendirerek çözümler üretiyoruz. Sizler de artık bu ailenin bir ferdisiniz. İLKO nun hedefi Tür - kiye sınırlarını aşan bir Türk mar kası olmak ve bayrağımızı Tür kiye dışındaki coğrafyalarda da dalgalandırmaktır. Sağlıklı bireyler, mut lu aileler felsefesi ile faaliyetlerine başlayan İLKO, Türkiye deki ve dünyadaki insanların yaşam kalitesini yükseltmek için belirlediği hedeflerle global bir ilaç üreticisi olmayı amaçlıyor. Novartis Medya Teknoloji ve Sağlık Sektörü Uzmanlarını İsviçre Basel'de Bir Araya Getirdi Medya, teknoloji ve sağlık sektörleri uzmanları Novartis Sürdürülebilir Kalkınma Vakfı (NFSD) 2011 sempozyumu çerçevesinde İsviçre nin Basel kentinde bir araya geldi. Yeni medya düzeni demokratikleşme ve kalkınmayı hızlandırabilir mi? sorusunun tartışıldığı sempozyumda, modern iletişim teknolojisinin gelişmekte olan ülkeleri dönüştürme gücünü hangi yollarla kullandığı ve bu teknolojilerin sağlık hizmetlerine erişimi artırmaya yönelik olarak nasıl kullanılabileceği konuları mercek altına alındı. Sempozyumda kısa süre önce Arap dünyasını kasıp kavuran devrimlerde sosyal mecraların oynadığı rol, gazeteci ve internet mecraları uzmanı Zahi Alawi ve Mısır da görev yapan İsviçreli gazeteci Astrif Frefel tarafından analiz edildi. Sempozyumda, Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin (BİT) kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi artırma ve böylelikle sağlıkla ilgili Milen - yum Kalkınma Hedeflerine (MKH) ulaşmadaki katkısı yakından incelendi. Mobil Sağlık ve E-Sağlık uy gulamalarının önemine değinilen sempozyumda bu tarz uygulamaların ucuz, sürdürülebilir ve kırsal bölgelerdeki hastaların ihtiyaçlarına yanıt verebilecek kaliteli bir sağlık hizmeti sağlayabileceği konuşuldu. Sempozyum sırasında konuşma yapan Novartis CEO su Joseph Ji me - nez "Yükselen ülkelerde teknolojinin hızla benimsenmesinin, kaliteli sağlık hizmetlerine erişimi anlamlı ve hızlı bir biçimde artırmak için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyorum dedi. Yeni mecraların yaşam şeklimizi kökünden değiştirdiğinin altını çizen Novartis Sür - dürülebilir Kalkınma Vakfı Başkanı ve İcra Direktörü Prof.Dr. Klaus M. Leisinger ise İnşa etmekte olduğumuz küresel bilgi toplumunda kimsenin dışarıda bırakılmaması kritik önem taşımaktadır. Bilgi ve İletişim Teknolojilerine erişimin getirdiği yüksek etkileşim düzeyi, globalleşen dünyamızda karşılaştığımız engelleri aşmamıza yardımcı olma potansiyeli taşımaktadır şeklinde konuştu. Sempozyumda, Novartis Sürdürü le - bilir Kalkınma Vakfı nın e-sağlık alanında öncülük ettiği projelere de Ocak 2012 Actual Medicine 61
değinildi. Vakıfın destek verdiği Mi - len yum Köyleri Projesiyle (MVP) Gana nın kırsal bölgelerinde hizmet veren sağlık mesleği mensuplarına destek olmak amacıyla yürütülüyor. Karmaşık sağlık sorunlarıyla baş etmek için mobil teknolojiden yararlanılmasının başka bir örneğini oluşturan, Novartis in başı çektiği SMS for Life (Sağlık için SMS) projesinde ise Afrika da kırsal bölgelerde sıtmanın tedavisine destek vermek amaçlanıyor. Proje kapsamında, sıtmanın endemik olduğu ülkelerde sıtma ilacı stoklarının tükenmesini önlemek amacıyla cep telefonları ve elektronik haritalama süreçlerinden yararlanılıyor. Pfizer'den Gelişmekte Olan Ülkelerdeki 160 Milyon Çocuğa 480 Milyon Doz Aşı Pfizer in dünyanın her yerinden aynı anda izlenebilen Medya [Sanal Buluşma] Günleri etkinliği kapsamında gerçekleştirdiği çevrimiçi toplantıda dünyada ve ülkemizde aşıların dünü, bugünü ve yarını hakkında bilgiler verildi. Etkinlikte Pfizer Aşı Araştırmaları Başkanı Dr. Emilio Emini ve Aşılardan Sorumlu Başkan Mark Swindell, Pfizer de Pnömokok başta olmak üzere aşı araştırmalarında kaydedilen gelişmeleri aktardı. Aşı üretiminde kullanılan çok önemli bir teknoloji olan polisakkarit konjügasyon teknolojisi yakın geçmişte pnömokok hastalığının önlenmesi amaçlı bir dizi aşının geliştirilmesinde kullanıldı. Bu aşıların ilki, on yılı aşkın bir süre önce çocuklarda invazif pnömokokal hastalıklardan sorumlu Streptococ cus pneumoniae bakterisinin 7 serotipine karşı koruma sağlamak üzere çıkartıldı. En son olarak, 2010 yılında aşının korumasını 13 farklı serotipe çıkartan ilk aşı onaylandı. 2011 yılında ise Pfizer in pnömokok aşısı, sektörünün en saygın ödüllerinden biri olarak kabul edilen ABD Prix Galien Ödüllerinde En İyi Farma - sötik Ürün seçildi. Medya toplantısı ile aynı gün Pfizer, pnömokok has - talıklarına karşı çok önemli bir adım daha attığını açıkladı. Pfizer, Ad - van ce Market Commitment (AMC) Programı kapsamında 480 milyon doz pnömokok aşısı sağlama teminatı verdi. Pfizer, Mart 2010 da dünyanın en yoksul ülkelerindeki bebekler ve küçük çocuklar için 10 yıllık bir aşı anlaşması yapmıştı. Ge - liş mekte olan ülkelerdeki, pnömokok hastalığından ölüm riski en yüksek olan milyonlarca bebeğin ve çocuğun korunmasına yardımcı olmak için Pfizer, bu taahhüdünü genişleten ikinci bir anlaşma daha yaptı. Pfizer, Mart 2010 da kullanıma sunacağını açıkladığı 300 milyon doz aşıyı 2023 sonuna dek top lamda 480 milyon doza tamamlamayı hedeflediğini duyurdu. Böy le ce gelişmekte olan ülkelerdeki yaklaşık 160 milyon çocuğa koruma sağ lanacak. Pnömokok aşıları ile AMC nin 2015 e kadar 650.000, 2030 a kadar 7 milyon yaşamı kurtaracağı tahmin ediliyor. Aşılardan Sorumlu Başkan Mark Swindell, İleriye doğru bakarken, Pfizer araştırma bünyesinde geleceğe yönelik hedefimiz, bugün aşıların olmadığı alanlarda önemli yeni aşılar keşfetmek. Umut vaat eden çalışmalarımız devam ediyor ve karşılanmamış tıbbi ihtiyaçların karşılanmasında çok yol alacağımıza inanıyoruz. diyerek gelecek hedeflerini ifade etti. Sanofi-Aventis Yeni Logosu ve Sanofi İsmi İle Yola Devam Ediyor Sanofi; Sanofi-aventis olarak kullandığı isim ve logoyu, farklılığını ve global stratejisini yansıtmak üzere yenilemeye karar verdi. Sanofi- Aven tis, 7 milyar insana getirdiği umu du; hasta odaklılığını, yaşamı 62 Actual Medicine Ocak 2012
iyileştirmeye yönelik tutkusunu ve güvenini yeni logosuyla somutlaştırıyor. Sanofi-Aventis, Mayıs 2011 tarihinde Pa ris te gerçekleştirilen Ge nel Kurul Top lan tısı sonucunda oy bir liği ile şirketin adının Sanofi ola rak değiştirilmesine karar verdi. Tüm hissedarların ve yönetim kurulunun or tak kararı doğrultusunda ya pılan isim değişikliğine paralel ola rak şirketin logosu da stratejileri yansıtacak şekilde yenilendi. Yeni logo Sa nofi nin üç ana prensibini (Ye ni lik çilik, Adap tas - yon, Büyüme) üç ay rı şekil olarak yansıtıyor. Bu üç form, hastayı faaliyetlerin merkezinde tutma tutkusunu ifade ediyor. Or tada yer alan kuş ise hastalara sunulan umudu ifade ediyor. Yaşamı tem sil eden dört rengin (beyaz-hava, mavi-su, yeşil-toprak, koyu sarı-ateş) ya nında logodaki şekiller çalışanların kültürlerini, becerilerini ve coğrafi konumların çeşitliliğini gösteriyor. Boehringer Ingelheim, Yenilikçi İnsan Kaynakları Uygulamalarına Bir Yenisini Daha Ekliyor Boehringer Ingelheim Türkiye, çalışanların Toplam Kazanç Paketleri içinde yer alan ek menfaatlerini kendi tercihleri doğrultusunda seçmelerine olanak sağlayan Esnek Yan Haklar Programı nı düzenlediği lansman ile çalışanlarına tanıttı. Bal gibi hakkınız, dilediğiniz gibi kullanırsınız sloganı ile tanıtılan ve Bee Flexible adı verilen bu program, Nisan 2012 itibari ile çalışanların kullanımına açılacak. Boehringer Ingelheim Türkiye, bu uygulama ile çalışan bağlılığını arttırmayı hedefliyor. Boehringer Ingelheim Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Ebru Akça Çalışanlarımızın farklılıklarına değer vermek kültürümüzün temel öğelerinden biri ve biz de bu farklılığı göz önünde bulundurarak farklı ihtiyaçlara nasıl cevap verebileceğimiz üzerine odaklanarak bir program tasarladık. Program kapsamında çalışanlarımıza sağladığımız olanakların çeşitliliğini arttırmak için mevcut haklarda ne gibi esneklikler sağlanabileceğine dair çalışmalar yaptık. Bee Flexible Esnek Yan Haklar programı çalışanlarımızın ihtiyaçlarına ve beklentilerine değer veren insan kaynakları anlayışımızın ürünüdür. Programın ismini ve görsellerini oluştururken de bu yaklaşımı yansıtmayı hedefledik. Arı nın lezzetli bir ürün olan bal ın oluşumu için farklı çiçeklere konup nektar almasından yola çıkarak, çalışanlarımızın da yan haklar paketini oluştururken arıların çiçek seçimindeki özgürlüğe sahip olmalarını sembolize ettik. Bu uygulamayla çalışanlarımıza yan haklarında seçim Lilly Diyabet Akademisi ile 2 Bin Aile Hekimine Ulaştı özgürlüğü sağlamakla birlikte çalışanlarımızda toplam kazanç farkındalığını arttırmayı ve dolayısıyla bağlılığa pozitif etki yaratmayı amaçlıyoruz dedi. Bee Flexi ble sistemi ile çalışanlar, online bir portal üzerinde kendilerine özel yan hak paketlerini, kişisel tercih ve ihtiyaçlarına göre şekillendirebilecekler. Program kapsamında, çalışanlar mev cut yan haklarının kapsamını değiştirerek ya da ihtiyaç duymadığı haklarından vazgeçerek ortaya çıkan bütçeyi alışveriş çeki veya seyahat çeki gibi farklı paketler satın alarak değerlendirebilecekler. Uluslar - arası alanda tek insan kaynakları standartı olan ve üst seviye olarak kabul edilen Investors In People (İşe Yatırım=İnsana yatırım) ödülüne sahip Türkiye deki ilk ve tek ilaç firması olma özelliği taşıyan Boehrin - ger Ingelheim Türkiye, bundan sonra da çalışanlarını farklı ve yenilikçi insan kaynakları uygulamalarıyla buluşturmayı hedefliyor. Lilly İlaç tarafından 2010 yılında kurulan Aile Sağlığı Grubu, hastaların birinci basamak tedavilerinde en önemli rolü oynayan aile hekimlerinin diyabet tedavisi konusunda bilgi birikimlerini artırmak ve hastalı- Ocak 2012 Actual Medicine 63
ğın tedavisindeki güncel yaklaşımları paylaşmak amacıyla bilgilendirme toplantıları düzenliyor. Lilly Diya bet Akademisi adı verilen ve küçük gruplar halinde düzenlenen toplantılar, üç aşamalı olarak gerçekleştiriliyor. Toplantıların ilk aşamasında, uzman doktorlar tarafından aile hekimlerine diyabet farkındalığını artırıcı bilgiler veriliyor ve erken tanı ve tedavi seçenekleri paylaşılarak diyabeti daha etkin tedavi etmeleri için hekimlerden gelen sorular cevaplandırılıyor. Ayrıca toplantılarda diyabette insülin tedavisi ve erken insülin tedavisinin önemi de paylaşılıyor Tıbba ve insanlığa hizmet misyonuyla hareket eden Abdi İbrahim, 100. yılında Akılcı İlaç Kullanımı Kampanyası nı hayata geçirdi. İlk kez Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1985 yılında başlatılan ve 1992 den bu yana T.C. Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya konulan Akılcı İlaç Kullanımı konusunda sorumluluk üst lenen Abdi İbrahim, yürüteceği kampanya ile; bilinçsiz ilaç kullanımının toplum sağlığı ve ekonomiye yansımalarının önlenmesine katkıda bulunmayı hedefliyor. Akılcı İlaç Kullanımı nın toplum sağlığı ve ülke Abdi İbrahim'den 100. yılında Toplum Sağlığı ve Türk Ekonomisi İçin Çağrı: Bilinçli İlaç Kullanın ekonomisi için taşıdığı önemden hareketle hayata geçirilen kampanyanın tanıtımı için, Abdi İbrahim Baş - kanı Nezih Barut ve Abdi İb ra him CEO su Candan Karabağlı tarafından bir basın toplantısı düzenlendi. Son yıllarda Türk halkının sağlık hizmetlerinden yararlanma imkanı ve bu hizmetlerden duyduğu memnuniyetin önemli ölçüde yükseldiğine dikkat çeken Nezih Barut, topluma Akılcı İlaç Kullanımı alışkanlığının ka zandırılmasında; hangi ilacın kullanılacağına karar veren hekim, ilacı uygun şartlarda sağlayan ve ilacın kullanımına dair hastaların danıştığı eczacı ve ilacı kullanan hastanın ortak sorumluluk taşıdığını belirtti. Ba - rut; İlaç kullanımı konusunda bu far kındalığın oluşmasında hekim ve ec zacı kadar, bu konuda hizmet veren sektörün de desteği büyük önem taşıyor. Bu noktada Abdi İb - ra him olarak 100. yılımıza girerken; ve vaka tartışmaları yapılarak bilgiler pekiştiriliyor. Lilly Di ya bet Akademisi nin eğitimleri hakkında bilgi veren Lilly Medikal Danışmanı Ali Ertekin, Lilly Diya bet Akademisi aracılığıyla, en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olan diyabet ve tedavisi hakkında aile hekimlerini bilgilendiriyoruz. Bu toplantılar ile aile hekimlerinin insülin kullanımı ile ilgili soruları uzmanlar tarafından cevaplanarak eğitim ihtiyaçları karşılanıyor. Şimdiye kadar düzenlediğimiz toplantılarla, 2.000 aile hekimini diyabet hastalığı ve insülinin doğru kullanımı konusunda bilgilendirdik. Ülke genelinde düzenlediğimiz toplantıların sayısı, 400 e ulaştı diye ko nuştu. Lilly Diyabet Akademisi top lantıları, 2012 yılında da içeriği genişletilerek devam edecek. Prog - rama eklenen Hastanın Yolculuğu atölye çalışması ile hastanın diyabet teşhisi konulduğunda yaşadığı duyguların hekimlerle paylaşılması sağlanacak. Tedavi yaklaşımı dışında, diyabetli hastaya yaklaşım, hekim hasta iletişimi gibi konularda da bilgi paylaşımlarının yapılacağı bu toplantılarla, hekimlerin insülin tedavisi konusunda hastalarını daha fazla bilgilendirmesi de amaçlanıyor. büyük önem taşıyan bu konuda sorumluluk üstlenmeyi memnuniyetle görev kabul ediyoruz. şeklinde konuştu. Abdi İbrahim CEO su Can - dan Karabağlı da ilaç kullanımında davranış değişikliği yaratmak ve bilinçli ilaç kullanımını yaygınlaştırmak hedefiyle hayata geçirdikleri kampanya ile hem sağlık alanında hem de ekonomik alanda uzun dönemli toplumsal fayda yaratacak etkinlikleri kapsayan bir platform oluş turmak istediklerini söyledi. Ab - di İbrahim, Akılcı İlaç Kullanımı Kam panyası kapsamında doktor ve eczacı işbirliğinde, görsel ve basılı mal zemelerle sağlık kuruluşları üzerinden kamuoyuna mesajlarını ulaştıracak. Abdi İbrahim ayrıca TV reklamları, radyo spotları ve dergi ilanlarıyla da daha geniş bir kitleye ulaşarak, kaynak israfının engellenmesi ve daha sağlıklı bir toplum oluşumuna katkıda bulunmayı amaçlıyor. 64 Actual Medicine Ocak 2012