Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Haldun Müderrisoğlu nun 15 Haziran 2010 tarihinde 2010 yılı Mezunları Hekimlik Yemini Töreni nde Yaptığı Konuşma

Transkript

1 Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İ. Haldun Müderrisoğlu nun 15 Haziran 2010 tarihinde 2010 yılı Mezunları Hekimlik Yemini Töreni nde Yaptığı Konuşma Sayın Mütevelli Heyet BaĢkanım, Sayın Rektörüm, Sayın Rektör Yardımcılarım, Sayın Dekanlar, Sayın Öğretim Üyeleri, Saygıdeğer Veliler, Değerli Konuklar, Sevgili Genç MeslektaĢlarım, BaĢkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Öğretim Yılı Hekimlik Yemini Töreni'ne hoģ geldiniz. Bu yıl yedinci dönem mezunlarımızın mutlu ve anlamlı günleri için bir aradayız. Dünya sağlık Örgütü bir süredir bizleri yeni bir kavramla tanıģtırdı. Beş yıldızlı doktor. DSÖ gelecekte toplumun sağlık sorunlarının tanınmasında, izlenmesinde ve çözümlenmesinde bu beģ yıldızlı doktorların görev alacağını ifade ediyor. Dilerseniz bu beģ yıldızlı doktor kavramındaki yıldızların ne anlama geldiğine göz atalım: GELECEĞĠN DOKTORLARI HĠZMET SUNUCU, KARAR VERĠCĠ, ĠLETĠġĠMCĠ, YÖNETĠCĠ VE TOPLUM LĠDERĠ OLMAK ZORUNDA! Hizmet sunucu; yani kalite ilkesi içinde koruma tedavi ve rehabilitasyonu birleģtiren; karar verici; yani yeni teknolojiyi kullanan, etik ve ekonomik sorunları dikkate alan; iletişimci; yani iletiģim tekniklerini baģarılı bir Ģekilde kullanabilen; yönetici; yani takım çalıģmasına önem veren, diğer sektörlerle iģbirliği yapan ve toplum lideri, yani kiģisel ve toplumsal gereksinimleri dengeleyerek toplumun temel sorunlarında kendine danıģılan, fikri önemsenen, topluma yol gösterici konumda duran hekimler geleceğin hekimleri olarak kabul edilmekte. Tüm bilimsel veriler de beģ yıldızlı doktorun yetiģmesinde bilgiye ulaģmayı öğrenen, tüm iletiģim kanalları açık,uluslar arası düzeyde baģarılı, kendisini sürekli eğitme yeteneğinde olan, bilimi kendisine rehber edinmiģ usta çırak iliģkisine değer veren anlayıģa sahip bir eğitim modelinin önemini ve gerekliliğini vurgulamaktadır. İşte Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi bu beş yıldızlı hekimler yetiştirmeyi kendisine görev edinmiştir. BaĢkent Üniversitesi hepimizin bildiği gibi onyedi yıl önce ülkemizde sağlık alanında çağdaģ düzeyde hizmet vermekte olan Türkiye Organ Nakil ve Tedavi Vakfının deneyim ve birikimleri ile Haberal Eğitim Vakfının oluģması ve üniversiter bir yapıya dönüģtürülmesi ile kurucu rektörümüz Prof. Dr. Sayın Mehmet Haberal ın öncülüğünde kurulmuģ ve çok hızlı bir geliģim göstermiģtir. Fakültemiz Üniversitemizin resmi kuruluģu ardından ilk kurulan fakülteler arasındadır. Tıpta uzmanlık eğitimine açıldığı yıl baģlayan Fakültemizde lisans eğitimi ise ana dallarda akademik kadrosunun, tıp eğitim programının ve laboratuvar alt yapısının büyük oranda tamamlandığı Eğitim Öğretim yılına rastlar. Ġlk mezunlarını 2004 yılında veren fakültemizde bu yıl yedinci dönem mezunlarımız mezuniyet belgelerini alacaklar. Fakültemiz misyonunu yani varoluģ nedenini ; Toplumsal evrensel gereksinimler ve etik değerler çerçevesinde insan sağlığını iyileģtirme ve geliģtirmeye yönelik, sürekli geliģime açık, akılcı ve yaratıcı düģünen, araģtıran,iyi iletiģim kuran, yüksek ve güncel klinik yeterlilikte, evrensel bilimsel nitelikleri karģılayan, tıp etiği ilkelerine sadık, insani değerleri ön planda tutan ve öncü hekimler yetiģtirmek, bilimsel araģtırmalar ve modern yönetim yaklaģımı ile desteklenen, çok merkezli yapımızın katkısıyla, zaman kısıtlaması olmaksızın, kaliteli ve özgün bir sağlık hizmeti sunmak, insanlığın sağlık bilincini ve düzeyini yükseltmeye katkıda bulunmak olarak belirlemiģtir.

2 O günden bu güne kadar da Tıp Fakültesinin değiģik alanlarda aldığı mesafelerle fakültemiz dünyada benzeri olmayan bir Tıp Fakültesi konumuna gelmiģtir. Dünyada benzeri olmayan bir Tıp fakültesi ibaresini bilerek kullandım. ĠĢte bu ifadeyi kullanmamın birkaç nedeni: - Ülkemizin ilk vakıf Tıp Fakültesi olma özelliğine de sahiptir. - Sağlık ve eğitim alanında Toplam Kalite Yönetim Belgesine sahip İlk Tıp Fakültesidir. - Fakültemizin üç temel fonksiyonu mevcuttur: Eğitim, Klinik hizmetler ve AraĢtırma - Fakültemizde bugün mezun olacak öğrencilerimiz ile birlikte halen değiģik dönemlerde toplam 296 öğrencimiz ve ülkemizin değiģik bölgelerinde farklı hasta ve donanım özelliklerine sahip Uygulama ve AraĢtırma Merkezlerine dağılmıģ durumda bulunan 94 profesörümüz, 89 doçentimiz ve 144 yardımcı doçentimizle 327 kiģilik dev bir akademik kadromuz bulunmaktadır. Fakültemizde halen kelimenin tam anlamıyla birebir eğitim verilmektedir. Öğretim üyesi baģına düģen öğrenci sayısı ile hekimlik sanatının temeli olan usta çırak iliģkisi nin en sıcak yaģandığı, cumartesi günleri bile eğitimin devam ettiği bir çalıģma ortamı sağlanmaktadır; böylece hepimiz öğrencilerimizin isimlerini, özelliklerini birebir yakından tanıyabilmekteyiz. - Fakültemiz, mezunlarına iyi hekim vasfı kazandırmanın ötesinde TUS da da baģarılı kılmaktadır. Halen 198 mezunumuzun 127 si değiģik uzmanlık dallarında eğitim görmekte, ya da uzmanlıklarını almaktadırlar - Klinik hizmetlere gelince; sayın kurucu rektörümüzün belirlediği kalite politikamız doğrultusunda çalıģan bir kurumda bulunmaktayız. Tıpta çok ve çeģitli hasta görmek eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. BaĢkent Üniversitesi sağlık kuruluģlarında geçtiğimiz yıl 1, hasta muayene edilmiģ, hasta yatırılarak tedavi görmüģ, hasta ise ameliyat edilmiģtir ve bu rakamlar ülkemizde de yurt dıģında da bir fakültenin ulaģabileceği çok büyük değerlerdir. Klinik stajlarda hasta sayısının yüksek ve hasta çeģitliliğinin fazla olmasının eğitimi çok olumlu etkilediği tartıģılmaz bir durumdur. - Fakültemizin en büyük ayrıcalıklarından birisi de Deney Hayvanları Üretim Merkezi ve uluslar arası standartlara sahip araģtırma laboratuvarlarına sahip olmasıdır. - Fakültemizde eğitim programımızın en özgün basamaklarından birisi Çalışma Grupları programıdır. Öğrencilerimiz bu programda elde ettikleri deneyimi değiģik bilimsel ortamlarda Fakültemizi en iyi Ģekilde temsil ederek değerlendirmektedir. Bu sunumlar ödüller kazanmakta, bilimsel makale haline dönüģmektedir. Bu gurur verici tablonun oluşmasında emeği geçen herkesi kutlarım. - Fakültemiz öğrencilerimize yurtiçi yurt dıģı kongrelere, bilimsel toplantılara katılabilmesi için de her türlü desteği vermektedir. Her yıl fakültemizde çok sayıda öğrencimiz dünyanın dört bir yanına staja gitmekte, bir o kadar öğrenci de fakültemizin değiģik anabilim dallarında staj amacıyla misafirimiz olmaktadır. - Tıp fakültesi olan üniversiteler arasında öğretim üyesi başına düşen uluslararası yayın yönünden açık ara birincilik yıllar içersinde geleneksel bir hale kavuģmuģtur. Bu durum fakültemizin uluslararası saygınlığını ve tanınırlığını artıran bir durumdur. Üniversitemiz ve fakültemizde akademik hayatın gereği olarak yoğun klinik hizmetlerinin ve araştırma yayın faaliyetlerinin yanı sıra asıl görevleri olan tıp eğitimimize katkılarıyla bu gurur verici tablonun ortaya çıkmasında büyük pay sahibi bulunan tüm öğretim üyelerimizi ve öğretim elemanlarımızı içtenlikle kutluyorum. Öncü rolleri ile Fakültemizin bugünlere gelmesinde büyük katkıları olan Eski dekanlarımız merhum Prof. Dr. Nebil Büyükpamukçu ile merhum Prof. Dr. Nevzat Bilgin i özlem ve rahmetle anıyorum. Bir önceki dekanımız Prof. Dr. Sayın Faik Sarıalioğlu na şükranlarımı sunuyorum.

3 Aramızdan ayrılan hocalarımıza da Tanrıdan rahmet diliyorum. Değerli anneler, babalar, genç mezunlarımızın sevgili yakınları; Bu uzun eğitim süreci boyunca koşulsuz desteğiniz, özveriniz, fakültemizle işbirliğiniz, dualarınız bu mutlu sona ulaşmamızda büyük öneme sahip, sizleri de tüm kalbimle kutluyorum. Ve sevgili mezunlarımız; sevgili genç meslektaşlarımız, Bitmez tükenmez sanılan uzun bir eğitim öğretim sürecinin sonuna geldiniz. Zaman zaman heyecanlandınız, ya baģarısız olursam diye korktunuz, zaman zaman...bu iģ buraya kadarmıģ... demiģ de olabilirsiniz. Ama acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle birçok aģamalardan geçip bu günlere geldiniz. Yolunuz gerçekten çok zorluydu. Bu altı yıllık maraton süresince 6700 saatin üzerinde teorik ya da pratik eğitim almıģsınız, 33 staj yapıp, en az 68 sınavda da baģarılı olmak için ter dökmüģsünüz. Sonunda hepimiz için çok özel bir gün olan bugün birlikteyiz. Mezuniyet günleri çoğumuz için çok özel günlerdir. Önemli bir süreci tamamlamanın, baģarmanın haklı gururuyla bu özel anlarımızı, hep yanımızda olan, bizlere koģulsuz her türlü desteği sunan anne babalarınızla, yakınlarımızla, hocalarımız ve arkadaģlarımızla paylaģmanın heyecanı, telaģı içindeyizdir. Ben sizlere bu vesile ile hepimizin hocası gerçek bilge merhum Prof. Dr. Hüsnü Göksel den bir anı aktarmak istiyorum. Ben Hacettepe Tıp Fakültesi mezunuyum. Ġntern iken mezuniyet yıllığı hazırlama komitesinde olduğum için hocalarımızdan duygu düģüncelerini yansıtan yazılar talep ederdik. Hüsnü hocamız ile ilgili bu görev benimdi. Ertesi gün hocamız o tanıyanların anımsayacakları gibi daktilosunun baģına geçerek oluģturduğu yazıyı - bana verdi. O yazı yıllığımızda yayınlandı. ġimdi aradan bunca zaman geçtikten sonra Hüsnü hocamızın bu güne çok uyduğunu düģündüğüm bu mesajını orijinal yazısı eģliğinde sunmak istiyorum: Bitmeyen Kitap : İnsan Okursun, öğrenirsin. Unutur yeniden okursun. Yeniden yeni şeyler öğrenirsin. Gün gelir bildiklerinin yanlış olduğu ortaya çıkar. Herşey yeni baştan başlar. Bitmez bu kitap. Ömür biter, ömürler biter, bu kitap bitmez. Bilinen en küçük ondadır, bilinen en büyük te ondadır. Okundukça sevilir bu kitap, sevildikçe okunur. Ne mutlu bu kitabı okumayı öğrenenlere. Hekimlik bu insanı okuyabilmek mesleğidir. Bu kitabı okuyabilme yöntemi de insan sevgisidir. Mayasında bu derece insan sevgisine gereksinim gösteren başka bir meslek var mıdır, bilmem. Bu güne kadar size bu kitabın yalnız içeriği ve onu nasıl okuyacağınız öğretildi. Bundan sonra yeni ve uzun bir devreye giriyorsunuz. Başbaşasınız artık onunla. Bir bitmeyen okumanın içinde, yıllarca Nice yıllara! Prof Dr Hüsnü Göksel hocamızı rahmet ve saygıyla anıyorum. Sizlerin bu kitabı iyi okuyacağından, hepinizin iyi hekim olacağınızdan eminim.

4 Ġyi hekimlik aslında iyi BaĢkent lilik anlamına da gelmektedir. Fakültemizde bulunduğunuz yıllar içersinde öğrendiklerinizi, kazandıklarınızı hep daha iyiye, daha hatasıza ulaģmak yolunda kullanacağınızı biliyorum. Üniversitemizin ve Fakültemizin kurucusu, kurucu rektörümüz Prof. Dr. Sayın Mehmet Haberal a böyle bir eğitim kurumunda çalışmak, öğrenmek, öğretmek, hizmet sunmak olanağı sağladığı için Fakültemiz adına minnet duygularımı ve şükranlarımı sunuyorum. YaĢanan sürecin en kısa zamanda hocamızı bizlere ve hastalarına kavuģturmasını diliyorum. Üniversitemizin ve fakültemizin kurucusu, kurucu rektörümüz Prof. Dr. Sayın Mehmet Haberal ın eğitim öğretim yılı hekimlik yemini töreni ve mezunlarımız ile ilgili mesajını sizlere aktarmak istiyorum: Sayın Prof Dr Haldun Müderrisoğlu Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi, vakıf üniversiteleri tıp fakültelerinin ilkidir. Yani, öncü bir fakültedir. Öncü olmak bir bakıma örnek olmak anlamına gelir ki çok çalışmak gerektirir. İşte bugün genç hekim arkadaşlarım, bu zorlu çalışmalarınızın ortaya koyduğu başarılarınızın ödülü olan Hipokrat andı ile yeni bir yaşama başlayacaksınız. Sizleri bu düzeye getiren öğretim üyelerimize ve sizin için tüm imkanlarını kullanan velilerinize teşekkür ediyorum. Değerli hekim arkadaşlarım, bugün ülkemiz sağlık alanında ve özellikle pozitif bilim alanlarında yeni çağı yaşamaktadır. Bu ortamların sağlanmasında öncü olan merhum çok değerli hocam Prof Dr İhsan Doğramacı yı her zaman rahmet ve şükranla anıyorum. Değerli genç hekim arkadaşlarım; inanıyorum ki hiçbir şartta yapmış olduğunuz Hipokrat andını unutmayacak, Atatürk ün beni Türk hekimlerine emanet edin söyleyişini çok iyi değerlendirerek çalışmalarınıza devam edeceksiniz. Sizleri içtenlikle kutluyor, ülkemizde ve ülkelerarası düzeyde üstün başarılarınızı bekliyorum Prof Dr Mehmet Haberal Başkent Üniversitesi Kurucusu Değerli konuklar, törenimize, Sevgili genç meslektaşlarım, hekimlik mesleğine hoş geldiniz. Saygılarımla,

5