ÖZET Yüksek Lisans Tezi SÜT EMME DÖNEMİNDE KREP YEMLEMENİN AKKEÇİ ERKEK OĞLAKLARINDA BÜYÜMEYE ETKİSİ Demet ULUDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÖZET Yüksek Lisans Tezi SÜT EMME DÖNEMİNDE KREP YEMLEMENİN AKKEÇİ ERKEK OĞLAKLARINDA BÜYÜMEYE ETKİSİ Demet ULUDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri En"

Transkript

1 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SÜT EMME DÖNEMİNDE KREP YEMLEMENİN AKKEÇİ ERKEK OĞLAKLARINDA BÜYÜMEYE ETKİSİ Demet ULUDAĞ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2007 Her hakkı saklıdır

2 ÖZET Yüksek Lisans Tezi SÜT EMME DÖNEMİNDE KREP YEMLEMENİN AKKEÇİ ERKEK OĞLAKLARINDA BÜYÜMEYE ETKİSİ Demet ULUDAĞ Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Mehmet ERTUĞRUL Bu çalışma; süt emme döneminde krep yemlemenin Akkeçi erkek oğlaklarında büyümeye etkisini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Araştırmanın deneme materyalini 2 ve 3 yaşlı Akkeçi analarından elde edilen 76 baş oğlak oluşturmuştur. Araştırmada, oğlaklara analarını emerek tükettikleri sütün yanı sıra, kaba yem olarak kuru yonca otu (KYO) ve ME MJ/kg enerji seviyeli, %15 ham protein içerikli yoğun yem karması (YYK) ad-libitum olarak verilmiştir. Araştırmada, her bir ana yaşı grubundan elde edilen oğlakları rasgele iki alt gruba ayırarak 4 farklı muamele grubunda 75 gün süreyle yürütülmüştür. Oğlakların canlı ağırlıkları, vücut ölçüleri (cidago yüksekliği, vücut uzunluğu, göğüs çevresi, kürekler arası göğüs genişliği, sağrı yüksekliği ve sırt yüksekliği) ve yem tüketimleri 15 gün ara ile ölçülmüştür. Araştırma sonunda, 75. gün ağırlıkları gruplara göre sırasıyla 11.6±0.68, 11.5±0.69, 12.1±0.57 ve 12.5±0.68 kg olarak saptanırken, grup ortalamaları arasındaki farklılıklar önemsiz bulunmuştur. Benzer şekilde, deneme süresince sağlanan günlük ortalama ağırlık artışları da gruplara göre sırasıyla 9.0±0.56, 8.81±0.72, 8.81±0.69 ve 7.6±0.72 g olarak saptanmış ve gruplar arasında önemli fark görülmemiştir. Gruplarda deneme süresince ortalama cidago yükseklikleri bakımından fark bulunmadığı tespit edilmiştir. Bununla beraber üçüncü ölçüm periyodunda cinsiyetler arasındaki fark tekiz doğanlarda, doğum tipleri arasındaki fark ise erkeklerde istatistik olarak önemli bulunmuştur (P<0,05). Birinci ölçüm zamanında tekiz oğlakların kürekler arası göğüs genişliği yalnızca çebiç+süt grubunda, doğum tipleri arasındaki farklılıklar da yalnızca anaç+krep ve çebiç+süt gruplarında önemli (P<0,05) olduğu tespit edilmiştir. Deneme gruplarında sağrı yüksekliği ortalamaları bakımından birinci, ikinci ve üçüncü ölçümlerde cinsiyetler arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmuştur (P<0,05). Aynı zamanda tekiz doğan erkek oğlakların tekiz doğan dişi oğlaklara göre daha yüksek sağrı yüksekliğine sahip oldukları tespit edilmiştir. Bütün araştırma kriterleri bakımından gruplar arası farklılıklar istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Gruplar ile doğum tipleri arasındaki interaksiyonlar sadece kürekler arası göğüs genişliği bakımından birinci ölçüm zamanında önemli bulunmuş, grup ile cinsiyetler arasındaki interaksiyonlar sadece vücut uzunluğu bakımından ikinci ölçüm zamanında önemli olduğu saptanmıştır (P<0,05). Çalışma sonucunda, üzerinde durulan tüm özellikler bakımından gruplar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur. 2007, 41 sayfa Anahtar Kelimeler: Krep yemleme, büyüme performansı, oğlak besleme i

3 ABSTRACT Master of Thesis EFFECT OF CREEP FEEDING ON GROWHT PERFORMANCE OF AKKECI MALE KIDS DURING SUCKLING PERIOD Demet ULUDAĞ Ankara University Graduate Scholl of Natural and Apllied Sciences Department of Animal Science Supervisor: Prof. Dr. Mehmet ERTUĞRUL The study was conducted to find out effect of creep feeding on growth performance of Akkeci kids. The animal material of the study consisted of 76 heads of Akkeci kids. In this resach, in addition to maternal milk which was fed by kids, kids were fed adlibitum alfa alfa hay and ad-libitum creep feeds which includes %15 crude protein (CP) and ME MJ/kg energy level. In the resarch kids that were born on each 2 and 3 years of age goats were alloted 2 different groups and the research was continued for 75 days on 4 groups. Body weight, body measurements and feed intake were recorded fortnightly. At the end of the research, final body weights of kids in groups were 11.6±0.68, 11.5±0.69, 12.1±0.57 and 12.5±0.68 kg respectively. Average daily weight gains in groups were found 9.0±0.56, 8.81±0.72, 8.81±0.69 and 7.6±0.72 g respectively. There were no significant differences among groups for final body weights and average daily weight gains. There were no significant differences on among groups for average wither heights. In that case, in the third measuring period, the difference among sexs for single kids and the difference among litter sizes for male kids were found significant (P< 0.05). In the first, second and third measuring period, the differences among sexs were statistically significant for the average of ridge heights in the groups. Although in the point of all of the research criterias differences among the groups were found statistically insignificant. Interactions among groups with litter size were found significant for girth width in the first measuring period but interactions among groups with sexs were found significant for only body lenght in the second measuring period (P<0.05). As a result, the differences among groups respect of investigated chareteristics were not found to be statistically significant. 2007, 41 pages Key Words: Creep feeding, growth performance, kid feeding ii

4 TEŞEKKÜR Yüksek lisans eğitimim süresince ilgi ve önerileri ile beni yönlendiren danışman hocam Sayın Prof. Dr. Mehmet ERTUĞRUL a, tezimin deneme aşamasında yardımlarını esirgemeyen Sayın Araş. Gör. İlkay BARITÇI ya, istatistik analizlerde katkıda bulunan Sayın Araş.Gör. Özgür KOŞKAN a ve Ziraat Mühendisi Rabia ALBAYRAK a ve tezimin yazım aşamasında desteği olan Ziraat Mühendisi Pınar ŞİMŞEK e, birçok fedakarlıklar göstererek maddi manevi desteğini benden esirgemeyen sevgilimi aileme teşekkürlerimi sunarım. Demet ULUDAĞ Ankara, Eylül 2007 iii

5 İÇİNDEKİLER ÖZET... і ABSTRACT... іі TEŞEKKÜR... ііі ÇİZELGELER DİZİNİ... v 1. GİRİŞ KAYNAK ÖZETLERİ MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Hayvan materyali Yem Materyali Yöntem Deneme düzeni ve denemenin yürütülmesi İstatistik analizler ARAŞTIRMA BULGULARI Canlı Ağırlık Yem Tüketimi Vücut Ölçüleri Özellikler Arası İlişkiler Korelasyonlar Kanonik korelasyon TARTIŞMA VE SONUÇ KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ iv

6 ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge 3.1 Araştırmada kullanılan yoğun yem karmasının yapısı (%) Çizelge 3.2 Araştırmada kullanılan yoğun yem karması ve kuru yonca otunun besin maddeleri kapsamları Çizelge 4.1 Farklı ölçüm zamanlarında canlı ağırlıklar (kg) Çizelge 4.2 Farklı ölçüm zamanlarında cidago yükseklikleri (cm) Çizelge 4.3 Üçüncü ölçümde cidago yüksekliği bakımından cinsiyet*doğum tipi interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırılması Çizelge 4.4 Farklı ölçüm zamanlarında vücut uzunlukları (cm) Çizelge 4.5 İkinci ölçümde vücut uzunluğu bakımından cinsiyet*alt grup interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırması Çizelge 4.6 Farklı ölçüm zamanlarında göğüs çevresi (cm) Çizelge 4.7 Farklı ölçüm zamanlarında kürekler arası göğüs genişliği (cm) Çizelge 4.8 Birinci ölçümde kürekler arası göğüs genişliği bakımından doğum tipi*altgrup interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırması Çizelge 4.9 Farklı ölçüm zamanlarında sağrı yükseklikleri (cm) Çizelge 4.10 Üçüncü ölçümde sağrı yüksekliği bakımından cinsiyet*doğum tipi interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırılması Çizelge 4.11 Farklı ölçüm zamanlarında sırt yüksekliği (cm) Çizelge 4.12 Üçüncü ölçümde sırt yüksekliği bakımından cinsiyet*doğum tipi interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırılması Çizelge 4.13 Birinci ölçümde özellikler arasındaki korelasyonlar Çizelge 4.14 İkinci ölçümde özellikler arasındaki korelasyonlar Çizelge 4.15 Üçüncü ölçümde özellikler arasındaki korelasyonlar Çizelge 4.16 Dördüncü ölçümde özellikler arasındaki korelasyonlar Çizelge 4.17 Beşinci ölçümde özellikler arasındaki korelasyonlar Çizelge 4.18 Birinci ölçüm zamanında kanonik korelasyon Çizelge 4.19 İkinci ölçüm zamanında kanonik korelasyon Çizelge 4.20 Üçüncü ölçüm zamanında kanonik korelasyon Çizelge 4.21 Dördüncü ölçüm zamanında kanonik korelasyon Çizelge 4.22 Beşinci ölçüm zamanında kanonik korelasyon v

7 1. GİRİŞ Keçi yetiştiriciliğinin Türkiye ekonomisinde geleneksel olarak özel bir yeri bulunmaktadır. Bu önem, keçinin genelde kısa boylu ve verimsiz meralar ile nadas, anız ve bitkisel üretime uygun olmayan alanları değerlendirerek et, süt, kıl ve deri gibi ürünlere dönüştürebilme yeteneğinden kaynaklanır. Keçi, diğer ruminant türlerinin yetiştirilemediği, engebeli araziye uygun yapısal özelliklerinden, üreme ve yaşama gücü yeteneklerinden dolayı, küçük çiftçiler tarafından üretimde tercih edilen bir türdür (Yargıcı 1990). Keçi yetiştiriciliği ağırlıklı olarak gelişmekte olan ülkelerde, küçük ölçekli işletmelerin, hiç toprağı olmayan üreticilerin ve şehir kenarlarında yaşayan alt gelir grubundaki kitlelerin bir üretim etkinliğidir. Gelişmekte olan ülkelerde keçi varlığının büyük bir çoğunluğunu, neredeyse tümünü yerli ırklar oluşturur, yetiştiricilik de uygun olmayan çevre koşullarında yapıldığından bu ülkelerde keçi başına düşen verim, gelişmiş ülkelere göre oldukça geri düzeydedir. Buna karşılık gelişmiş ülkelerde yetiştirilen keçiler yüksek verimli kültür ırklarıdır. Kültür ırkları içinde ise sütçü genotipler öne çıkar. Yetiştiricilik de daha çağdaş yöntemlere göre yapılır (Kaymakçı 2006). Dünyada keçi varlığı 2004 yılı itibariyle baş dolayındadır. Dünya keçi populasyonunun % 63 ü Asya, % 29 u Afrika ve % 2.3 ü Avrupa kıtasındadır (Anonymous 2004). Asya ve Afrika daki keçi varlığının büyük bir çoğunluğu ıslah edilmemiş düşük verimli ırklardan oluşmakta ve geleneksel yetiştirme sistemi uygulanmaktadır. Gelişmiş ülkelerde ise toplumların sosyo-ekonomik düzeylerinin artışına paralel olarak keçi sayısında azalma söz konusudur (Yargıcı 1990). Bu ülkelerde, keçi diğer ruminant türlerinin yetiştirilemediği, tarım topraklarının değerlendirilemediği yörelere, süt ve peynir endüstrisinin geliştiği ya da mera faydalanmasından yoksun büyük tüketim merkezlerinin çevresindeki küçük tarım işletmelerine kaydırılmıştır (Şengonca 1989). Türkiye de baş Kıl keçisi, baş Ankara keçisi olmak üzere toplam baş keçi vardır. Dünya keçi varlığının yaklaşık % 0.84 ü Türkiye de bulunmaktadır. 1

8 Belirtilen keçi varlığı Türkiye süt üretiminin % 2.1 i ve et üretiminin % 0.2 sini sağlamaktadır (Anonim 2004). Buradan da anlaşılacağı gibi Türkiye de keçi türünden sağlanan et ve süt üretimi oldukça sınırlı düzeydedir. Bu durum Türkiye keçi varlığının genetik özellikleri yanında yetiştiriciliğin ekstansif yapısından kaynaklanmaktadır (Şengonca 1989). Toplam hayvansal üretim değerlerinin yaklaşık % 7 si keçi üretim faaliyetlerinden elde edilmektedir. Keçi yetiştiriciliğinden elde edilen ürünlerinin üretim değeri bakımından bir sıralama yapıldığında; % 4.77 ile keçi eti birinci sırayı almakta, bunu sırasıyla keçi sütü (% 1.11), deri (% 0.43), kıl (% 0.02) ve tiftik (% 0.01) izlemektedir (Anonim 2003). Ülkemiz keçi yetiştiriciliğinde üç temel yönetim sistemi gözlenmektedir. Bu sistemlerden birincisi Akdeniz ve Orta Anadolu bölgelerinde yaygın biçimde sürdürülen tam göçebelik şeklidir. İkincisi ise, yarı göçerlik biçiminde adlandırılabilir. Sonuncu yönetim biçimi, toprağa bağımlılığın söz konusu olduğu aile işletmeleridir. Her üç yönetim biçiminde de bakım ve besleme ilkel ve yetersizdir. Bu yönetim biçimleri, hemen hemen hiçbir masraf yapılmadan, keçiler doğa koşullarına bırakılarak sürdürülmektedir. Bu biçimlerdeki yönetimlerde, keçilerin verimleri kalıtsal yeteneklerinin çok altında kalmaktadır. Ülkemizde keçicilik ile uğraşan işletmeleri, orman dışı, kenarı ve içi işletmeler biçiminde sınıflamak mümkündür. Üretim gücü, orman dışı işletmelerde en yüksektir. Bunu orman kenarı ve içi işletmeler izlemektedir. Aynı biçimde, bu işletmelerde keçiden sağlanan net gelir orman dışı işletmelerde en yüksek, orman içi işletmelerde en azdır. Ancak keçi yetiştiriciliği işletmeye pek büyük bir gelir sağlayamamaktadır. Gider unsurlarının başında çoban gideri gelmektedir. Bunu köpek gideri, mera kirası, veteriner ve ilaç giderleri v.b. izlemektedir (Şengonca 1989). Türkiye de keçi yetiştiriciliği özellikle Akdeniz, Güney Ege, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgeleri ile Orta Anadolu yu çevreleyen dağlık kesimlerde yoğunluk kazanmıştır. Genellikle orman içi ve kenarı yerleşim bölgelerinde, arazinin sarp, ekim alanlarının sınırlı 2

9 ve bitkisel üretime ve keçi dışındaki hayvan türlerinin yetiştirilmesine pek elverişli olmayan alanlarda keçi yetiştiriciliği tek veya en önemli geçim kaynağı durumundadır. Belirtilen koşullar nedeniyle Türkiye de keçi yetiştiriciliği küçük aile işletmeleri dışında büyük ölçüde ekstansif bir yapı arz etmektedir (Ertuğrul 1997). Bilindiği gibi keçi yetiştiriciliği, orman içi ve kenarı yerleşimlerde yoğunluk kazanmaktadır ve buralarda yürütülen yetiştiricilik yönetimlerce ormanın yegane zararlısı görülerek ilgili yasa ve yönetmelikler bu temele dayandırılmaktadır (Anonim 2001). Oysa sorun keçiorman ilişkisi olarak ele alınacak ölçüde basit değildir. Keçi yetiştiriciliği bu bölgelerde yerleşik nüfusun önemli bir geçim kaynağını oluşturmaktadır. Yani sosyal bir niteliğe sahip olan bu bölgelerdeki keçi yetiştiriciliği için, orman-keçi ve insan üçlüsünü birlikte ele alan çözümler üretilmelidir. Aksi takdirde önemli geçim kaynaklarından birisi elinden alınan üretici, geçimini sağlamak için ormanı daha çok tahrip edecek yollara itilmiş olacaktır. Böyle bir bakış açısından bakıldığında akla gelen ilk ve radikal çözüm orman içi ve kenarı yerleşimlerin daha uygun alanlara nakledilmesidir. Böyle bir çözüm başka sosyal sorunları beraberinde getireceği gibi devlet için ağır bir ekonomik yük oluşturacağından tercih edilmemektedir. Kısacası söz konusu yerleşimlerin yerinde ıslahı bu aşamada en akılcı çözüm olarak görülmektedir (Coşkun 2003). Keçi yetiştiriciliğinin üretim etkinliğinin artırılması yoluyla keçi sayısısın azalması, sorunun çözümüne hizmet edecek yollardan birisi olarak görülmektedir. Bu çözüm, beraberinde kademeli bir şekilde entansifleşmeyi gerektirdiğinden orman üzerindeki keçi baskısının daha da azalması beklenir. Bu girişimin başarı koşulunun, keçi ürünlerinin ederine pazarlamasını sağlayacak altyapının oluşturulması olduğu unutulmamalıdır (Ertuğrul 1997). Türkiye keçi varlığının büyük bir çoğunluğunu oluşturan kıl keçilerin verimlerinin arttırılması, bunların uygun şekilde işlenmesi ve pazarlanması suretiyle sayılarının böylece de ormana verdikleri zararların azaltılması mümkündür. Bu amaç doğrultusunda Türkiye 3

10 Ziraat Fakülteleri kıl keçilerinin ağırlıklı olarak süt keçilerine çevrilmesine yönelik çalışmalar yürütmektedir. Kıl keçilerinden sağlanan verimlerin başında süt, et ve kıl verimleri gelmektedir. Bu verimlerin ıslahı amacıyla yüksek döl ve süt verimleriyle tanınan Malta ve Saanen ırkı keçileriyle yapılan melezleme çalışmalarına ilk olarak 1960 lı yıllarda Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünce başlanmıştır (Şengonca 1998). Ege Üniversitesi Zootekni Bölümünce yürütülen bir çalışmada Kıl keçileri Saanen ve Malta ile melezlenerek süt verimlerinin arttırılması hedeflenmiştir. Kıl keçilerinin ıslahı amacıyla yürütülen melezleme çalışmalarının birinde Saanen x Kıl ve Akkeçi x Kıl G 1 melezleri kendi aralarında yetiştirilerek Toros keçisi, bir diğer çalışmada ise Alman Alaca Asil keçisi x Kıl keçisi melezlemesinden elde edilen G 1 lerin kendi aralarında yetiştirilmesiyle Toros Alaca Keçisi elde edilmiştir (Sönmez 1974). Kıl keçilerinin ıslahında bugüne kadar sadece süt üretiminin arttırılması yönündeki çalışmalar güncelliğini korumuş, diğer yandan bu hayvanlardan elde edilen et ve kıl verimleri genelde göz ardı edilmiştir. Bunda da belirtilen verimlerin ülkemizde ekonomik olarak değerlendirme koşulları etkili olmuştur (Koyuncu ve Tuncel 1998). Akkeçi, Ankara Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümünce, Saanen x Kilis melezlemesinden ede edilen birinci geriye melezler kendi aralarında yetiştirilerek ortalama süt verimi 500 kg ın üzerinde olan sütçü bir ırk olarak geliştirilmiştir (Ertuğrul 1997). Akkeçi, süt ve döl verimi yüksek olan bir genotiptir. Yapılan bazı çalışmalar bu genotipin erkek oğlaklarının besiye alındıklarında, besi performanslarının oğlaklar için hiç de küçümsenmeyecek düzeyde olduğunu göstermektedir (Eliçin vd. 1976). Türkiye de keçi sütünün üretimdeki payı % 2.1 dir (Anonim 2004). Keçi sütünde proteinler kadın ve inek sütünden daha yüksektir. Buna karşın süt proteinlerini oluşturan 4

11 kazein bakımından inek sütüne göre daha düşüktür. Bu durum keçi sütünün daha kolay sindirilebilmesini sağlar ve bu özelliğinden dolayı da anne sütüne en yakın süttür. Keçi sütünün yağ yüzdesi inek ve kadın sütüne göre daha yüksektir. Fakat keçi sütünün yağının % u trigliserit yapısında olduğundan kısa zincirli yağ asitlerince zengin bir içerik gösterir. Bu özellikler keçi sütüne hoş bir tat ve sindirim kolaylığı kazandırır. Keçi sütü Vitamin A bakımından inek ve kadın sütüne göre yüksek bir değer gösterir. Bu da sütün beyaz görünüşlü olmasını sağlar. Çünkü keçilerde yemlerdeki karotenler Vitamin A ya çevrilir. Bilindiği üzere karoten sarı renkte iken Vitamin A renksizdir. Keçi sütünün yağ ve protein özelliklerinden kaynaklanan kolay sindirilebilme yeteneğinden dolayı bebeklerin beslenmesinde büyük önem taşır. Keçi sütünün yüksek fosfor içeriği, yeterince et ve balık tüketmeyen toplumsal katmanların beslenmesinde de büyük önem taşımaktadır. Keçi sütü genellikle diğer sütlere göre daha az mikroorganizma ve pestisit içerir (Kaymakçı 2006). Keçi yetiştiriciliğinde en önemli konulardan biri oğlak büyütmedir. Oğlak büyütmede doğal veya yapay emzirme uygulanabilir. Süt keçisi yetiştiriciliğinde üzerinde durulması gereken en önemli konu büyütme yönteminin seçilmesidir. Büyüme döneminde oğlaklar tarafından tüketilen süt miktarı ile süt emme döneminin uzunluğu büyük önem taşımaktadır. Bu dönemde içirilecek süt miktarı ve emzirme döneminin uzunluğu, ırka, süt veya süt ürünlerinin pazarlanma koşullarına ve büyütmenin yönelik olduğu amaca göre değişmektedir. Sütün yüksek fiyatla pazarlanabildiği yerlerde oğlak başına içirilecek toplam süt miktarının herhangi bir gelişme geriliğine neden olmadan düşürülmesi için oğlaklara kaliteli kuru ot ve yoğun yem karması verilmesi yetiştiricilikte uygulanan bir sistemdir (Ertuğrul 1997). Oğlaklara doğumdan sonra ikinci haftadan itibaren creep adı verilen oğlağın geçebileceği ancak anasının geçemeyeceği düzenekler yardımıyla kırılmış dane yem ve kaliteli kaba yem verilebilir. Süt keçiciliğinde oğlak verimini arttırmak, ikiz ya da üçüz oğlakların hızlı gelişmesini sağlamak, yemden yararlanmayı hızlandırmak ve sütten kesimden sonra oluşabilecek stresin etkisini azaltmak amacıyla creep adı verilen düzenlemelerden yararlanılır (Kaymakçı 2003). 5

12 Bu çalışma ile yukarıda değinilen bilgiler doğrultusunda, süt emme dönemindeki oğlaklara krep yemleme düzeneğiyle verilecek yoğun yem karmasının oğlakların büyümesi üzerine etkileri incelenmiştir. 6

13 2. KAYNAK ÖZETLERİ Memeli hayvanların tümünde olduğu gibi ruminant yavruları da doğumdan itibaren hayatta kalmak ve gelişimlerini sürdürebilmek için bir süre ana sütüne bağımlıdırlar. Yavrunun gelişimi ve süt tüketimi arasında yüksek bir korelasyon vardır. Bu korelasyon, laktasyonun ilk 6 haftasında yüksek iken süt emme periyodunun sonlarına doğru azalmaya başlar (Anonymous 1982). Süt tüketim miktarı, sıklığı ve tipi yavrunun sağlığı, vücut ve rumen gelişimi ile doğrudan ilişkilidir (Lu and Potchoiba 1988a). Rumen gelişimi ve fonksiyonları, oğlağın süt emme süresi boyunca yem tüketimine alıştırılması ile de ilişkilidir. Oğlak, kaba ve kesif yem tüketmeye başladığında, bu yemler diğer ruminantlarda olduğu gibi mikrobiyal rumen populasyonunun gelişimini sağlamaktadırlar. Rumen fonksiyonel hale gelmekte ve yoğun fermantasyon da bu süreçte şekillenmektedir. Bu fermantasyonun son ürünleri, özellikle uçucu yağ asitleri, mukozanın gelişimini uyarırlar. Herhangi bir işleme tabi tutulmamış selülozca zengin yem maddelerinin rumen duvarındaki mekanik etkisi, rumen kaslarının gelişmesini iyileştirici yöndedir (Morand-Fehr et al. 1982). Uzun süre sütle besleme rumen gelişmesinde gecikmeye neden olmaktadır. Rumenin toplam mideye olan oranı 4 aylık yaşa kadar artmaktadır. Bunun yanı sıra, aynı dönemde abomasumun oranı azalmaktadır (Lu and Potchoiba 1988b). Serbest süt beslemesi uygulanan oğlaklar, kendilerini kuru yem tüketimine daha yavaş hazırlayabilmektedirler. Sütten kesim anındaki canlı ağırlık kaybının düzeyi, büyük ölçüde sütten kesim öncesi beslemeye bağlıdır. Bu dönemde tüketilen süt miktarının fazla olması, kuru yem tüketiminin görece az ya da hiç olmaması durumunda, büyüme performansını olumsuz etkilemektedir. Sütle birlikte kaba ve kesif yem verilen oğlaklarda, bu yemlerin verilmesine erken başlanması ve bu yemlerin yapısı, rumen gelişmesi ve aktivitesi üzerine etkili olabilmektedir. Bu nedenle oğlaklar günlük yaştan itibaren kuru yem tüketimine alıştırılmaya başlanmalıdır. Bunun yanında, başlatma yemi ve kaba yem miktarını azar azar 7

14 artırarak oğlağın tüketebileceği düzeye çıkarılması ve serbest olarak tüketimi önerilmektedir (Morand-Fehr et al. 1982). Lu and Potchoiba (1988a), araştırmalarında oğlakların vücut ağırlığı 9 kg a ulaştığında sütten kesilebileceği gibi; 8 haftalık yaşta veya katı yem tüketiminin günde en az 30 g olduğu dönemde sütten kesilebileceklerini, Mackenzie (1993) katı yem tüketim düzeyine göre sütten kesme koşulu olarak, günde en az 70 g konsantre yem ile yaklaşık 150 g kuru ot tüketmeleri gerektiğini bildirilmektedir. Sütten kesimdeki canlı ağırlık, büyük ölçüde sütten kesim öncesi beslemeye bağlıdır. Sütten kesim öncesinde tüketilen süt miktarının yüksek olması, sütten kesim sonrasında büyüme performansının azalmasında oldukça etkilidir (Morand-Fehr 1975). Bu sonuç, sütten kesim öncesi süt tüketimi ile yem tüketimi arasındaki negatif ilişkiden kaynaklanmaktadır. Ad-libitum süt beslemesi uygulanan oğlaklar, kendilerini yem tüketimine daha yavaş hazırlayabilmektedir. Bununla beraber bu hayvanlarda sütten kesim sonrası yem tüketimi oldukça süratli bir şekilde artmakta ve sınırlı süt tüketen oğlakların tüketim miktarını aşabilmektedir. Buna bağlı olarak, ad-libitum süt tüketen hayvanların büyüme hızı, sınırlı tüketenlere nazaran, daha yüksek olabilmektedir. Sütten kesim sonrası büyümenin sütten kesim şoku nedeniyle sürekli şekilde azalmasını engellemek için, canlı ağırlık kaybının kg ı aşmaması gerekmektedir (Morand-Fehr vd 1982). Lu and Potchoiba (1988b), sütten kesime kadar oğlaklara verilecek başlatma rasyonunun besin maddesi içeriğinin, % 19 ham protein, 3,46 Mcal/kg ME (% 89 TDN), % 0,6 Ca ve % 0,4 P (kuru madde bazında) olması gerektiğini bildirmişlerdir. Sütten kesimden 4. aya kadar ise verilecek başlatma-büyütme rasyonunda ham protein düzeyinin % 16 dan az olmaması ve ME nin ise 3,15 MCal/kg (% 81 TDN) olması gerektiği bildirilmiştir. Milton (1984), oğlakların krep yemlenmeleri için % 18 ham protein ve 13 MJ ME/kg KM içerikli yem hazırlanması gerektiğini belirtmiştir. Manchen (2001), oğlak krep yeminde, ham proteinin % 15-18, Ca:P oranının 2:1 düzeyinde olmasını önermektedir. 8

15 Doney and Peart (1976), süt emme dönemindeki kuzulara tükettikleri sütün yanı sıra 10.2 MJ ME/kg enerjili yoğun yem karması yedirmişler ve araştırma sonunda kuzuların ağırlık artışlarını g/gün olarak bulmuşlardır. Sönmez ve Kaymakçı (1974), büyütmede en uygun süt içirme süresini saptamak üzere 17 baş Saanen x Malta melezi oğlakları 2 gruba ayırmışlardır. Birinci gruba 8 hafta, ikinci gruba ise 12 hafta süreyle emzikli kovalardan süt içirilmiştir. Üçüncü haftadan sonra grupların yemliklerine kesif yem ve kıyılmış kuru ot koyulmuş ve ad-libitum yemleme uygulanmıştır. Deneme 6 ay devam ettirilmiş ve çeşitli yönlerden gruplar arası farklılıklar araştırılmıştır. Deneme sonucunda oğlakların 3. ay ve 6. ay sonu canlı ağırlıkları arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemsiz bulunmuştur. Bu çalışmada, gruplarda erkeklerin dişilere nazaran daha fazla süt içtikleri görülmüştür. Yem tüketimi ve yemden yararlanma bakımından gruplardaki erkekler arasında fark bulunmamıştır. Birim canlı ağırlık (kg) için harcanan süt ve yem miktarı bakımından 1. grup, 2. gruba nazaran daha ekonomik olmuştur. Sonuç olarak oğlak büyütme için 8 haftalık süt içirme süresi yeterli görülmüştür. Buna göre ekonomik koşullar dikkate alınarak daha kısa sürelerde süt içirme yöntemlerinin araştırılması gerekliliği ileri sürülmüştür. Yargıcı ve Yener (1991), Akkeçi oğlakları ile yürüttükleri çalışmada, erken (7 hafta) ve geç (14 hafta) olmak üzere iki sütten kesim süresi öngörmüştür. Çalışma sonucunda geç sütten kesilen grup, erken gruba nazaran hayvan başına 1,16 kg daha az kesif yem tüketmiş olmasına karşılık yaklaşık 49 l daha fazla süt tüketmiştir. Bu sonuç, erken sütten kesimin bu modelde daha az maliyetle kesim çağına ulaşmada etkili olduğunu göstermektedir. Dişilerde ise 1 yaşına kadar, geç sütten kesim grubu, erken sütten kesim grubuna nazaran 4,83 kg daha az kesif yem tüketmesine karşın 49 l daha fazla süt tüketmiştir. Araştırıcılar, erken sütten kesimin, yarı erken sütten kesime nazaran üzerinde durulan özelliklerde bir gerileme yaratmadığını ve süt tasarrufu sağladığını (Sönmez ve Kaymakçı 1974; Şengonca 1975; Yargıcı ve Yener 1991), bu uygulamanın hem geleneksel hem de 9

16 yarı erken sütten kesme yöntemleriyle, hayvanların ergin çağa kadarki verimlerini verecek şekilde, karşılaştırmalı olarak sahada denenmesinin uygun olacağını bildirmişlerdir. Teh et al. (1985), yürüttükleri bir çalışmada oğlakları farklı süt tüketim seviyeleri ile birlikte ad-libitum yoğun yem karmaları ile beslemişler ve performansları kontrol etmişlerdir. Süt tüketimlerinin ad-libitum, 0.7, 0.9, 1.1, 1.4 kg/gün olarak düzenlendiği çalışmada % 16 HP içeren yoğun yem karmaları oğlaklara serbest olarak verilmiştir. Bütün gruplar, 8. haftanın sonunda sütten kesilmişler ancak 14. haftanın sonuna kadar yoğun yem karmaları (YYK) ile yemlenmeye devam edilmişlerdir. Araştırma sonunda ağırlık artışları bakımından gruplar arasında fark bulunmazken, bu dönemde içirilecek süt miktarının vücut ağırlığının % 9 u kadar olması durumunda oğlakların herhangi bir strese girmediklerini ve katı yem tüketimlerini de arttırdıklarını bildirmişlerdir. Potchoiba et al. (1990), her birinde 8 oğlak bulunan ve 2 grup üzerinden yürüttükleri bir araştırmada bir grubu doğumdan 20. haftaya kadar sadece sütle beslerken, diğer grubu ilk 4 hafta sadece sütle, 5. hafta süt tüketimini % 50, 7 haftada ise % 75 düzeyinde kısıtlamışlar ve 9. haftadan itibaren sadece yoğun yem karması ile beslemişlerdir. Araştırma sonunda yoğun yem karması ile beslenen grup, canlı ağırlık ve günlük ağırlık artışı bakımından sadece süt içen gruba göre önemli derecede üstünlük sağlarken; yine bu gruptan elde edilen karaciğer, akciğer, rumen, retikulum ve omasum ağırlıkları da ad-libitum süt tüketen gruba göre istatistik olarak önemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.01). Körbağırsak ağırlığı bakımından ise, sadece sütle beslenen grubun ortalama değeri yoğun yem karması tüketen gruba göre önemli derecede yüksek bulunmuştur (P<0.05). Sarı ve Çerçi (1990), farklı ırklardan aynı yaşta (6 haftalık) ve her grupta eşit sayıda erkek ve dişi kuzu bulunan gruplarla 7 hafta süreyle bir araştırma yürütmüşlerdir. Araştırmada her ırkın sütten kesilmiş ve kesilmemiş grupları yer almıştır. Sütten kesilmeyen kuzulara krep yem olarak ad-libitum kuzu büyütme yemi ile birlikte süt verilirken, sütten kesilmiş olanlarda aynı yemle ad-libitum olarak beslenmişlerdir. Sonuçta sütten erken kesilen 10

17 kuzuların, sütle birlikte katı yem tüketenlere göre daha düşük ağırlık artışı sağladıkları saptanmıştır (P<0.05). Araştırıcılar bu duruma, % 17,6 HP ve 57 nişasta birimi (NB) içeren kuzu büyütme yeminin hayvansal kökenli protein kaynağı içermemesinin yol açtığı görüşünü belirtmişlerdir. Süt emme dönemindeki kuzuların krep yemlerindeki optimum protein düzeyinin araştırıldığı bir çalışmada (Sawal et al. 1996), % 11, 14, 17, 21 HP içeren izoenerjetik olarak hazırlanmış 4 farklı yoğun yem karması kullanılmıştır. Uygulama sonunda gruplar arasında kuru madde (KM) tüketimleri, deneme sonu canlı ağırlıkları ve günlük ortalama ağırlık artışları bakımından gerçekleşen farklılıklar önemli bulunmamıştır. Araştırıcılar % 11 lik HP seviyesinin süt emme dönemi için uygun olduğunu belirtmişlerdir. Aynı çalışmada, sıcak iklimli bölgelerde, süt emme dönemindeki kuzuların günlük ortalama ağırlık artışı için (140 g/gün) % 18 HP seviyeli yoğun yemle beslemenin yeterli olacağını beldirilmektedir. Alexandre (2000), analarını emen oğlaklarla yürüttüğü çalışmada 2 grup oluşturmuş ve bu gruplardan birine ad-libitum krep yemleme uygularken diğerine uygulamamıştır. Araştırmaya oğlaklar 6 haftalık yaşta iken başlamış ve sütten kesime kadar sürdürmüştür. Her 2 grup da meradan yararlandırılmıştır. Araştırma sonucunda ağırlık artışları bakımından gruplar arasındaki fark önemli bulunmamıştır. Duarte and Ortega (2000) yaptıkları çalışmada, kuzularda sütten kesim çağına kadar uygulanan krep yemlemenin etkilerini araştırmışlardır. Araştırmayı 3 grup üzerinde yürütmüşler, kontrol grubuna krep yemleme uygulamazken deneme gruplarında, farklı enerji kaynaklı olarak hazırladıkları yoğun yem karmalarını ilave olarak kullanmışlardır. Sonuçta canlı ağırlık artışları bakımından enerji kaynağı olarak mısırın kullanıldığı grup 288 g/gün, cassavanın kullanıldığı grup 205 g/gün ve sadece süt emen grup 110 g/gün ortalama ağırlık artışı sağlamıştır. Yapılan istatistik önem kontrolü sonucunda ise süte ilave olarak yoğun yem karması tüketen grupların kontrol grubuna göre daha fazla ağırlık artışı sağladığı saptanmıştır (P<0.01). 11

18 Süt emme dönemindeki oğlaklarda, süt tüketiminin kısıtlanmasının oğlakların performansı üzerine olan etkilerinin incelendiği bir çalışmada (Goetsch et al. 2001), 40 baş oğlak (3-9 günlük yaşta), 4 grupta 10 hafta süreyle değişik miktarlarda süt ile beslenmiştir. Tüm gruplar ilk 2 hafta günde 2 kere serbest olarak süt ile beslenmiş daha sonraki haftalarda ise sadece 1. grupta bulunan oğlakların serbest olarak günde iki kez süt ile beslenmelerine izin verilirken, diğer 3 grupta 2. haftada tüketilen süt % 25, 50, 62.5 oranında azaltılarak oğlakların süt tüketimi kısıtlanmıştır. Tüm gruplarda, oğlaklar sütün yanısıra 2. haftadan itibaren KM de % 19.8 HP ve 2.68 Mcal/kg enerjili yoğun yem karmaları ile beslenmiş, araştırma sonunda gruplardan elde edilen günlük ortalama ağırlık artışları ve toplam KM tüketimleri bakımından gruplar arasındaki fark önemsiz bulunmuştur. Araştırıcılar, oğlaklarda mümkün olan en kısa sürede katı yem tüketimine başlanması ile süt tüketiminin başarılı bir şekilde kısıtlanabileceğini bildirmişlerdir. Karim et al. (2001) yaptıkları çalışmada, farklı enerji ve protein seviyelerinde hazırladıkları yem karmalarını süt emme dönemindeki kuzulara yedirmişlerdir. 3 farklı grup üzerinden yürütülen çalışmada kuzular serbest olarak verilen süt ve yem karmalarının yanı sıra kaba yem de tüketmişlerdir. Araştırıcılar deneme sonunda saptadıkları günlük ağırlık artışları arasında önemli fark bulmamışlar ve buna bağlı olarak düşük enerji ve protein seviyeli yoğun yem karmasının, süt emme dönemi ortalama günlük ağırlık artışını (124g) karşılamada yeterli olacağını belirtmişlerdir. Dede (2004), 18 baş ikiz Akkeçi oğlağını her cinsiyetten eşit sayıda olmak üzere, 4 haftalık yaşta denemeye almış ve farklı ham protein düzeyleri ile krep beslemenin büyüme performansı üzerine etkilerini araştırmıştır. Tesadüf parsellerinde 2 faktörlü (grup, cinsiyet) faktöriyel düzende üç tekerrürlü olarak yürütülen çalışmada cinsiyet faktörünün erkek ve dişi olmak üzere 2, grup faktörünün ise % 12 HP, % 15 HP ve % 18 HP olmak üzere 3 seviyesi denenmiştir. Araştırmanın ilk 3 haftasında oğlaklar akşam sağımından sonra analarının yanına bırakılmış, sabah sağımından önce analarından ayrılarak kendilerine ait bireysel bölmelere alınmışlardır. Son 3 haftada ise, sadece sabah sağımından önce yarım saat süreyle analarını emmeleri sağlanmış ve daha sonra tekrar bireysel bölmelerine 12

19 alınmışlardır. Oğlaklar bireysel bölmelerde kıyılmış kuru yonca otu ve yoğun yem karması ile ad-libitum olarak beslenmişlerdir. Araştırmada, ağırlık artışları bakımından farklı ham protein düzeyleri arasındaki farklılık önemli bulunmazken, cinsiyetler arasında ağırlık artışı bakımından 3. hafta ile deneme süresi boyunca sağlanan günlük ortalama canlı ağırlık artışı değerleri arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmuştur. Todaro et al. (2005), 31 Girgentana oğlağı ile yürüttükleri çalışmada başlangıç ek yemlemenin et kalitesi üzerine etkisini incelemişlerdir. Doğumdan itibaren 3 haftalık yaşa kadar kolostrum ve ana sütüyle beslenen oğlaklar 3. haftadan itibaren beslenmelerine göre süt grubu ve konsantre grup olmak üzere 2 gruba ayrılmışlardır. süt grubunda bulunan oğlaklara sadece günde 2 öğün olmak üzere ana sütü verilirken, konsantre grubu oğlaklarına ana sütünün yanında başlangıç konsantre yemi ad-libitum olarak verilmiştir. Oğlaklar 59 günlük yaşta kesime gönderilmiş ve sıcak karkas ağırlıkları kaydedilmiştir. Deneme sonunda 2 grubun büyüme performansları arasında fark olmadığı tespit edilmiştir. Konsantre grubu oğlaklarının tükettikleri yem miktarı oğlak başına 85 g/gün olarak tespit edilmiştir. İkiz ve tekiz oğlakların doğum ağırlıkları arasındaki fark önemli bulunmuştur (2,92 kg.a karşı 2,61 kg; P< 0.05 ). Doğum tipi büyüme performansını önemli derecede etkilemiştir: tekiz oğlaklar ikiz oğlaklardan daha yüksek büyüme oranına (131 g/gün e karşı 98 g/gün; P< 0.01 ) ve sonuç olarak da daha yüksek kesim ağırlığına (8,43 kg a karşı 10,96 kg; P< 0.01 ) sahip olduğu bulunmuştur. Etin kimyasal yapısının bütün parametreleri doğum tipi bakımından istatistik olarak önemli bulunmuştur (P< 0.05 ). 13

20 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Hayvan materyali Denemenin hayvan materyali, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvancılık İşletmesinde bulunan 2 ve 3 yaşlı (19 ve 27 baş) Akkeçi (Sannen x Kilis G 1 ) ve bu analardan elde edilen 76 baş oğlaktan oluşmuştur Yem materyali Araştırmada, oğlakların analarını emerek tükettikleri sütün yanı sıra kaba yem olarak kuru yonca otu (KYO) ve ME MJ/kg enerji seviyeli, % 15 düzeyinde ham protein içerikli yoğun yem karması (YYK) kullanılmıştır. Yoğun yem karmasının yapısında yer alan arpa, buğday, ayçiçeği tohumu küspesi (ATK), soya küspesi (SK), dikalsiyum fosfat (DCP), kireçtaşı, tuz, vitamin ve mineral premiksleri Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği nden temin edilmiş ve yoğun yem karması aynı çiftliğin yem ünitesinde hazırlanmıştır. Araştırmada kaba yem olarak kullanılan kuru yonca otu da yine Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği nden sağlanmıştır. Oğlakların beslenmesinde kullanılan yoğun yem karmasının yapısı ile bu yoğun yem karması ve kuru yonca otuna ait besin maddeleri içerikleri sırasıyla Çizelge 3.1 ve Çizelge 3.2 de verilmiştir. 14

21 Çizelge 3.1 Araştırmada kullanılan yoğun yem karmasının yapısı (%) Hammaddeler YYK Arpa 30 Buğday 56.5 ATK 5 SK 5 DCP 1.5 Kireçtaşı 1.5 Tuz V.Ö.K M.Ö.K Kg ında; Vitamin A ( IU), Vitamin D 3 ( IU), Vitamin E ( mg), Vitamin B 1 (5.000 mg), Niacin ( mg) içerir. 2 Kg ında; Manganez ( mg), Demir ( mg), Çinko ( mg), Bakır ( mg), Kobalt (150 mg), İyot (800 mg), Selenyum (150 mg) içerir. Çizelge 3.2 Araştırmada kullanılan yoğun yem karması ve kuru yonca otunun besin maddeleri kapsamları Besin Maddeleri YYK KYO 1 KM g/kg HP g/kg KM HS g/kg KM HY g/kg KM HK g/kg KM Ca g/kg KM P g/kg KM ME MJ/kg KM Ca/P HP /ME Analiz yoluyla saptanmıştır. 2 Literatür değerlerinden hesaplama yoluyla saptanmıştır (Anonymous 1986, Anonymous 1987). Araştırmada kullanılan kuru yonca otu ile yoğun yem karmasının, ham besin maddelerine ait kimyasal analizleri Akyıldız (1984) de belirtilen şekilde Weende Analiz Yöntemi kullanılarak, kalsiyum fosfor analizleri de yine Akyıldız (1984) de belirtilen titrimetrik ve spektrofotometrik yöntemler kullanılarak Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı laboratuvarlarında yapılmıştır. 15

22 3.1 Yöntem Deneme düzeni ve denemenin yürütülmesi Denemede 2 ve 3 yaşlı analardan elde edilen oğlaklar kullanılmıştır. Her bir ana yaşı grubundan elde edilen oğlaklar rasgele iki alt gruba ayrılmıştır. Bu gruplar çebiç+krep (ÇK), çebiç+süt (ÇS), anaç+krep (AK) ve anaç+süt (AS) olarak adlandırılmıştır. Alt gruplardan birisi sadece analarını emerek, diğer alt gruptaki oğlaklar ise analarını emmeleri yanı sıra krep yemleme uygulanarak yoğun yem karması ve kıyılmış kuru yonca ile adlibitum olarak beslenmişlerdir. Yeni doğmuş oğlaklar doğumdan en geç 12 saat sonra tartılmak suretiyle doğum ağırlıkları tespit edilmiştir. Sütten kesime (2.5 ay) kadar her 15 günde bir oğlaklar akşam analarından ayrılıp süt emmeleri önlenerek, sabah ve akşam sağımı yapılmak suretiyle anaların süt verimleri belirlenmiştir. Aynı gün oğlakların elektronik kantar kullanılarak canlı ağırlıkları; ölçü bastonu ve mezura kullanılarak da göğüs çevresi, vücut uzunluğu, kürekler arkası göğüs genişliği, sağrı yüksekliği, cidago yüksekliği ve sırt yükseklikleri ölçülüp kaydedilmiştir. Oğlakların tükettikleri yem miktarı ise; tartı dönemleri arasında verilen yem ile yemlikte kalan yem farkından yararlanılarak belirlenmiştir İstatistik analizler İstatistik analizlerde Minitab for Windows ve Statistica paket programlarından yararlanılmıştır. Herhangi bir özellik bakımından gruplar arası farklılık mevcut ise, farklılığı yaratan grupların belirlenmesi amacıyla Minitab for Windows (Anonymous 2000) bilgisayar programından yararlanılarak Tukey testi (Kesici ve Kocabaş 1998) uygulanmıştır. Denemeden elde edilen veriler Faktöriyel Düzende Varyans Analizi Tekniği ile değerlendirilmiştir (Gürbüz vd. 2003). Denemede cinsiyet faktörünün dişi ve erkek olmak 16

23 üzere iki seviyesi, doğum tipi faktörünün tekiz ve ikiz olmak üzere iki seviyesi ve grup faktörünün çebiç (2 yaşında doğuran anaların sadece süt emen oğlakları), krep-çebiç (2 yaşında doğuran anaların süt+krep yemleme yapılan oğlakları), anaç (2 yaş üstü anaların sadece süt emen oğlakları), krep-anaç (2 yaş üstü doğum yapan anaların süt+krep yemleme yapılan oğlakları) olmak üzere 4 seviyesi mevcuttur. Varyans analizi sonuçları yorumlanırken cinsiyet*doğum tipi*grup üçlü interaksiyonu hataya dahil edilmiştir. Y іјkl = µ + α i + β j + γ k + (αβ) іј +(αγ) ik +(βγ) jk + e ijkl α i = Cinsiyet faktörünün i. seviyesinin etkisi, β ј = Doğum tipi faktörünün j. seviyesinin etkisi, γ k = Grup faktörünün k. seviyesinin etkisi, Y ijkl = Cinsiyet faktörünün i. seviyesi doğum tipi faktörünün j. seviyesi ve grup faktörünün k. seviyesindeki l. gözlem değeri, şeklinde varyans analizi modeli oluşturulmuştur. Burada oğlakların gün olarak yaşları ve doğum ağırlıkları kovaryant olarak modele dahil edilmiştir. Anaların süt verimlerinin oğlakların büyümesine etkilerinin incelendiği özellikler arası ilişkilerde Statistica (Anonymous 2001) paket programı kullanılarak kanonik korelasyon uygulanmıştır. 17

24 4. ARAŞTIRMA BULGULARI Araştırma bulgularına ait veriler araştırma kriterlerine göre gruplandırılarak aşağıda verilmiştir. 4.1 Canlı Ağırlık Deneme gruplarından 15 gün aralıklı tartımlarla saptanan ortalama canlı ağırlıklar Çizelge 4.1. de verilmiştir. Deneme gruplarında doğum ağırlığı ortalamaları; anaç+krep, çebiç+krep, anaç+süt ve çebiç+süt gruplarında sırasıyla; 3.7±0.12, 3.3±0.12, 3.6±0.11, ve 2.9±0.16 kg olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.1). Çizelge 4.1 Farklı ölçüm zamanlarında canlı ağırlıklar (kg) Özellikler Doğum Ağırlığı 1.Ölçüm 2. Ölçüm 3. Ölçüm 4. Ölçüm 5. Ölçüm ± S ± S ± S ± S N N* N N* N N* N N* N N* ± S Cinsiyet Doğum Tipi Dişi 3.4± ±0.10 b ± ± ± ±0.41 Erkek 3.5± ±0.14 a ± ± ± ±0.49 Tekiz 3.6± ± ± ± ±0.49 a ±0.57 İkiz 3.4± ± ± ± ±0.27 b ±0.32 Anaç +krep 3.7± ± ± ± ± ±0.68 Grup Çebiç +krep 3.3± ± ± ± ± ±0.69 Anaç +süt 3.6± ± ± ± ± ±0.57 Çebiç +süt 2.9± ± ± ± ± ±0.68 N: Ölçümü yapılan oğlakların sayısı N*: Ölçüm zamanında doğmayan ya da öldüklerinden dolayı ölçümleri yapılamayan oğlakların sayısı Aynı sütunda farklı harfi taşıyan ortalamalar arsındaki fark istatistik olarak önemlidir (P<0.05). 18

25 Birinci ölçümden elde edilen değerlere uygulanan varyans analizi sonucunda, cinsiyetlerin ağırlık ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli (P< 0.05) bulunurken doğum tipi ve grup ağırlık ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemli bulunmamıştır. Dördüncü ölçümde belirlenen ağırlıklara uygulanan varyans analizi sonucunda ise cinsiyet ve grup faktörlerinin ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmazken doğum tiplerinin ağırlık ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). Çizelge 4.1 de görüleceği gibi gruplardan elde edilen deneme sonu ağırlık ortalamaları gruplara göre sırasıyla 11.6±0.68, 11.5±0.69, 12.1±0.57 ve 12.5±0.68 kg olarak gerçekleşmiştir. Belirtilen ortalamalar arasındaki farklılıklar önemli değildir. Deneme süresince gerçekleştirilen ağırlık ölçümleri bakımından gruplar arasında önemli bir farklılık tespit edilememiştir. Bu sonuç oğlakların sütten kesime kadar olan sürede analarından yeterli miktarda süt emmeleri nedeni ile yem ve ota yönelmemiş olmaları şeklinde yorumlanabilir. Bu yoruma bağlı olarak sonraki çalışmalarda Akkeçi oğlakların sınırlı ve sınırsız süt emmeleri halinde ağırlık değişikliklerinin nasıl gerçekleşeceğinin araştırılmasının uygun olacağını düşündürmektedir. 4.2 Yem Tüketimi Deneme süresince; yemliklere konan, oğlakların tükettikleri ve yemliklerde kalan yem 15 gün aralıklarla yapılan tartımlar sonucu belirlenmiştir. Bu tartımlardan; dönemler itibariyle hayvan başına günlük yem tüketimi değerleri hesaplanmıştır. Yoğun yem karması verilen oğlakların günlük yem tüketimleri anaç+krep grubu oğlaklarının 14 g/gün, çebiç+krep grubu oğlaklarının ise 21 g/gün olarak bulunmuştur. Bu sonuca göre, anaç grubu oğlaklarının çebiç grubu oğlaklarına nazaran daha fazla süt emdiği söylenebilir. Sütten kesim öncesi besleme, oğlağın yeme alıştırılması, rumenin gelişimi ve 19

26 fonksiyonlarının uyarılması bakımından oldukça önemlidir. Bu bağlamda sütten kesim yaşının yanı sıra tüketilen süt miktarının, yem tüketimini engelleyecek düzeyde yüksek olmamasına çalışılmalıdır. 4.3 Vücut Ölçüleri Büyüme ve gelişmenin daha kapsamlı bir şekilde belirlenmesinde ve farklı muameleler uygulanan grupların birbirleri ile karşılaştırılmasında kullanılan ölçütlerden birisi de vücut ölçüleridir. Bu araştırmada, 6 vücut ölçüsü üzerinde durulmuştur. Bunlar; vücut uzunluğu, cidago yüksekliği, kürekler arası göğüs genişliği, göğüs çevresi, sağrı yüksekliği ve sırt yüksekliğidir. Çalışmada belirlenen vücut ölçüleri çizelge 4.2,4.3, 4.4, 4.5, 4.6 ve 4.7 de verilmiştir. Çizelge 4.2 Farklı ölçüm zamanlarında cidago yükseklikleri (cm) Özellikler Doğum Ağırlığı 1. Ölçüm 2. Ölçüm 3. Ölçüm 4. Ölçüm 5. Ölçüm ± S ± S ± S N N* N N* N N* N N* N N* ± S ± S Cinsiyet Doğum Tipi Dişi 3.4± ± ±0.44 b ±0.45 b ± ±0.48 Erkek 3.5± ± ±0.50 a ±0.55 a ± ±0.58 Tekiz 3.6± ±0.56 a ±0.58 a ± ± ±0.67 İkiz 3.4± ±0.43 b ±0.34 b ± ± ±0.37 Anaç +krep 3.7± ± ± ± ± ±0.80 Grup Çebiç +krep 3.3± ± ± ± ± ±0.82 Anaç +süt 3.6± ± ± ± ± ±0.66 Çebiç +süt 2.9± ± ± ± ± ±0.80 N: Ölçümü yapılan oğlakların sayısı N*: Ölçüm zamanında doğmayan ya da öldüklerinden dolayı ölçümleri yapılamayan oğlakların sayısı Aynı sütunda farklı harfi taşıyan ortalamalar arsındaki fark istatistik olarak önemlidir (P<0.05). Birinci ölçümde belirlenen cidago yüksekliği değerlerine uygulanan varyans analizi sonucunda cinsiyet ve grup faktörlerinin seviye ortalamaları arasındaki farklar istatistik 20

27 olarak önemli bulunmazken doğum tipi faktörünün seviye ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmuştur (P<0.05). İkinci ölçümde belirlenen cidago yükseklikleri bakımından ise, cinsiyetler ve doğum tiplerine ait ortalamaların arsındaki farklar istatistik olarak önemli (P<0.05) bulunurken, grup faktörünün seviye ortalamaları arasındaki farklar önemsiz bulunmuştur. Üçüncü ölçüm değerlerine uygulanan varyans analizi sonucunda doğum tipi ve grup faktörlerinin seviye ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemli bulunmazken cinsiyet*doğum tipi interaksiyonu istatistik olarak önemli bulunmuştur. İnteraksiyona ilişkin yapılan analizlerde elde edilen sonuçlar çizelge 4.3 de görüleceği gibi; cinsiyetler arasındaki fark tekiz doğanlarda istatistik olarak önemli bulunurken, doğum tipleri arasındaki fark erkeklerde istatistik olarak önemli bulunmuştur(p<0.05). Çizelge 4.3 Üçüncü ölçümde cidago yüksekliği bakımından cinsiyet*doğum tipi interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırılması Cinsiyet Tekiz ( ± S ) İkiz ( ± S ) Dişi 40.1±0.80 ba * 40.4±0.44 aa * Erkek 43.7±0.97 aa * 40.7±0.53 ab * *Doğum tiplerinin karşılaştırılmasında büyük harf, cinsiyetlerin karşılaştırılmasında küçük harf kullanılmıştır. Çizelge 4.4 de farklı ölçüm zamanlarında vücut uzunluğu bakımından; ikinci ölçüm değerlerine yapılan varyans analizi sonucunda cinsiyet faktörünün seviye ortalamaları arasındaki farklar, doğum tipi faktörünün seviye ortalamaları arasındaki farklar ve grup faktörünün seviye ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli bulunmazken, cinsiyet*alt grup interaksiyonu istatistik olarak önemli (P<0.05) bulunmuştur (Çizelge 4.5). Diğer ölçüm zamanlarında ise, cinsiyet, doğum tipi ve grup faktörlerinin seviyeleri arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemli bulunmamıştır. 21

28 Çizelge 4.4 Farklı ölçüm zamanlarında vücut uzunlukları (cm) Özellikler Doğum Ağırlığı 1. Ölçüm 2. Ölçüm 3. Ölçüm 4. Ölçüm 5. Ölçüm ± S ± S N N* N N* N N* N N* N N* ± S ± S ± S Cinsiyet Doğum Tipi Dişi 3.4± ± ± ± ± ±0.58 Erkek 3.5± ± ± ± ± ±0.71 Tekiz 3.6± ± ± ± ± ±0.82 İkiz 3.4± ± ± ± ± ±0.45 Anaç +krep 3.7± ± ± ± ± ±0.97 Grup Çebiç +krep 3.3± ± ± ± ± ±1.00 Anaç +süt 3.6± ± ± ± ± ±0.82 Çebiç +süt 2.9± ± ± ± ± ±0.97 N: Ölçümü yapılan oğlakların sayısı N*: Ölçüm zamanında doğmayan ya da öldüklerinden dolayı ölçümleri yapılamayan oğlakların sayısı Aynı sütunda farklı harfi taşıyan ortalamalar arsındaki fark istatistik olarak önemlidir (P<0.05). Çizelge 4.5 İkinci ölçümde vücut uzunluğu bakımından cinsiyet*alt grup interaksiyonuna ilişkin ortalamaların karşılaştırması Dişi Erkek Gruplar ( ± S ) ( ± S ) Anaç +krep (AK) 29.3±0.71 ca * 31.2±0.92 aa * Çebiç +krep (ÇK) 30.3±0.68 bcb * 32.7±1.05 aa * Anaç +süt (AS) 33.4±0.65 aa * 31.6±0.86 aa * Çebiç +süt (ÇS) 32.1±1.03 aba * 32.9±0.84 aa * *Grupların karşılaştırılmasında küçük harf, cinsiyetlerin karşılaştırılmasında büyük harf kullanılmıştır Çizelge 4.5 ten de görülebileceği gibi cinsiyetler arası farklılık yalnızca çebiç+krep grubunda önemlidir. Erkek oğlaklarda gruplar arası farklılık önemli değil iken; dişilerde ise AS ile ÇS arasındaki fark önemli olmamakla birlikte, AS ile krep grupları (AK, ÇK) arasındaki fark istatistik olarak önemlidir. AK grubu için ise AS ve ÇS arasındaki fark önemli iken ÇK ile arasındaki farklılık istatistik olarak önemli değildir. 22

29 Göğüs çevresi bakımından dördüncü ölçüm dışındaki ölçümlerde cinsiyet, doğum tipi ve grup faktörlerine ait ortalamalar arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemli bulunmamıştır. Dördüncü ölçüm değerlerine yapılan varyans analizi sonucunda ise, doğum tipinin seviye ortalamaları arasındaki farklar istatistik olarak önemli (P<0,05) bulunmuştur ( Çizelge 4.6). Çizelge 4.6 Farklı ölçüm zamanlarında göğüs çevresi (cm) Özellikler Doğum Ağırlığı 1. Ölçüm 2. Ölçüm 3. Ölçüm 4. Ölçüm 5. Ölçüm ± S ± S ± S N N* N N* N N* N N* N N* ± S ± S Cinsiyet Doğum Tipi Dişi 3.4± ± ± ± ± ±0.61 Erkek 3.5± ± ± ± ± ±0.75 Tekiz 3.6± ± ± ± ±0.97 a ±0.86 İkiz 3.4± ± ± ± ±0.54 b ±0.48 Anaç +krep 3.7± ± ± ± ± ±1.02 Grup Çebiç +krep 3.3± ± ± ± ± ±1.05 Anaç +süt 3.6± ± ± ± ± ±0.86 Çebiç +süt 2.9± ± ± ± ± ±1.02 N: Ölçümü yapılan oğlakların sayısı N*: Ölçüm zamanında doğmayan ya da öldüklerinden dolayı ölçümleri yapılamayan oğlakların sayısı Aynı sütunda farklı harfi taşıyan ortalamalar arsındaki fark istatistik olarak önemlidir (P<0.05). Kürekler arkası göğüs genişliği bakımından farklı ölçüm zamanlarında elde edilen değerlere uygulanan varyans analizi sonucunda cinsiyet, doğum tipi ve grup faktörlerinin seviye ortalamaları arasındaki farklılıklar istatistik olarak önemli bulunmazken (çizelge 4.7) birinci ölçümde, doğum tipi alt grup interaksiyonu istatistik olarak önemli (P< 0.05) bulunmuştur (Çizelge 4.8). 23

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):73-78 ISSN 1018-8851 Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Arzu DUMAN 1 Erdinç DEMİRÖREN

Detaylı

Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları*

Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları* Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları* O. Karadağ 1 E. Köycü 2 1 Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü, Bandıma, Balıkesir 2 Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni

Detaylı

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Saanen, Kıl keçisi, Melezleme, Büyüme, Yaşama Gücü

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Saanen, Kıl keçisi, Melezleme, Büyüme, Yaşama Gücü ARAŞTIRMA 2007: 21 (1): 21-26 http://www.fusabil.org Saanen X Kıl Keçisi F1 ve G1 Melezlerinde Büyüme ve Yaşama Gücü Özelliklerinin Araştırılması Ü. Gülcihan ŞİMŞEK Metin BAYRAKTAR Murad GÜRSES Fırat Üniversitesi

Detaylı

YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI DÜZEYLERDE BALIK UNU İLAVESİNİN OĞLAKLARDA BESİ PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİLERİ. Duygu BUDAK ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006

YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI DÜZEYLERDE BALIK UNU İLAVESİNİN OĞLAKLARDA BESİ PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİLERİ. Duygu BUDAK ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ FARKLI DÜZEYLERDE BALIK UNU İLAVESİNİN OĞLAKLARDA BESİ PERFORMANSI ÜZERİNE ETKİLERİ Duygu BUDAK ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ANKARA 2006 Her hakkı

Detaylı

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim KONU İLGİ Düvelerin beslenmesi Sütten kesimden tohumlamaya kadar olan dönemde besleme ve yönetimsel pratikler TERCÜME VE DERLEME

Detaylı

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) ISSN:

Araştırma Makalesi.  Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) ISSN: Araştırma Makalesi www.ziraat.selcuk.edu.tr/ojs Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 24 (4): (2010) 25-29 ISSN:1309-0550 Anadolu Merinosu Erkek Kuzularında Besi Başı Canlı Ağırlığının

Detaylı

(A Research on the Effects of Only Barley Ration Added Urea As A Protein Source on the Fattening Performance of Lambs).

(A Research on the Effects of Only Barley Ration Added Urea As A Protein Source on the Fattening Performance of Lambs). TEK YEM ARPA RASYONUNA PROTEİN KAYNAĞI OLARAK ÜRE KATILMASININ KUZULARDA BESİ Lalahan PERFORMANSINA Hay. Araşt. Enst. ETKİLERİ Derg. 1998, ÜZERİNDE 38 (1) 4148 BİR ARAŞTIRMA TEK YEM ARPA RASYONUNA PROTEİN

Detaylı

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ

KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ ALİBEY YEM HAYVAN BESLEME YAYINLARI KOYUN VE KEÇİLERİN BESLENMESİ Yrd. Doç. Dr. Çağdaş KARA Zir. Müh. Selahattin YİĞİT İ İLE ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ VETERİNERLİK FAKÜLTESİ İŞBİRLİĞ EKTAŞ TARIM ÜRÜNLERİ ENDÜSTRİ

Detaylı

Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi

Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi Ankara Üniv Vet Fak Derg, 59, 129-134, 2012 Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi Halil EROL 1, H. İbrahim AKÇADAĞ 1, Necmettin ÜNAL 2, Halil AKÇAPINAR 2 1 Lalahan Hayvancılık Merkez

Detaylı

Kıl Keçisi Erkek Oğlaklarında Besi Gücü ve Karkas Özellikleri Okan Atay, Özdal Gökdal, Vadullah Eren Adnan Menderes Üniversitesi, Çine Meslek Yüksekokulu Özet: Bu araştırma, yaklaşık 3 aylık yaşta 60 gün

Detaylı

DAMIZLIK DİŞİ SIĞIRLARIN BÜYÜTÜLMESİ. Prof.Dr. Selahattin Kumlu. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya. Jump to first page

DAMIZLIK DİŞİ SIĞIRLARIN BÜYÜTÜLMESİ. Prof.Dr. Selahattin Kumlu. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya. Jump to first page DAMIZLIK DİŞİ SIĞIRLARIN BÜYÜTÜLMESİ Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Dişi Sığır Büyütmede Hedefler Yaş CA (kg) Gcaa (g) 0 (Doğumda) 38 2 aylık 70

Detaylı

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Kuzey-batı Akdeniz şartlarında yetiştirilen Saanen ırkı oğlakların büyüme özelliklerinin belirlenmesi

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Kuzey-batı Akdeniz şartlarında yetiştirilen Saanen ırkı oğlakların büyüme özelliklerinin belirlenmesi www.eurasianjvetsci.org www.ejvs.selcuk.edu.tr ARAŞTIRMA MAKALESİ Kuzey-batı Akdeniz şartlarında yetiştirilen Saanen ırkı oğlakların büyüme özelliklerinin belirlenmesi Aykut Asım Akbaş*, Mehmet Çolak,

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

Ruminant. Koyun Beslemede Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar

Ruminant. Koyun Beslemede Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar Koyun Beslemede Dikkat Edilmesi Gereken Kritik Noktalar KONU İLGİ Koyunların beslenmesi TERCÜME VE DERLEME Koyun beslemesinde dikkat edilmesi gereken kritik noktalar Teknik Ürün Müdürü Kazım Bilgeçli KAYNAKÇA

Detaylı

YEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ

YEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ 21-22 Nisan 2015 / İZMİR YEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ KANATLI HAYVAN BESLEMEDE DUT YAPRAĞI TOZU VE DUT YAPRAĞI SİLAJI TOZUNUN HAYVAN PERFORMANSI, SERUM PARAMETRELERİ, ET KALİTESİ VE YEM MALİYETİ ÜZERİNE

Detaylı

SİYAH-ALACA TOSUNLARIN DEĞİŞİK DÖNEMLERDEKİ VÜCUT ÖLÇÜLERİ VE VÜCUT ÖLÇÜLERİNDEN CANLI AĞIRLIĞIN TAHMİNİ. Atakan KOÇ,Numan AKMAN

SİYAH-ALACA TOSUNLARIN DEĞİŞİK DÖNEMLERDEKİ VÜCUT ÖLÇÜLERİ VE VÜCUT ÖLÇÜLERİNDEN CANLI AĞIRLIĞIN TAHMİNİ. Atakan KOÇ,Numan AKMAN ADÜ Ziraat Fakültesi Dergisi 007; 4(1-) : 1-5 SİYAH-ALACA TOSUNLARIN DEĞİŞİK DÖNEMLERDEKİ VÜCUT ÖLÇÜLERİ VE VÜCUT ÖLÇÜLERİNDEN CANLI AĞIRLIĞIN TAHMİNİ ÖZET 1 Atakan KOÇ,Numan AKMAN Bu çalışmada on sekiz

Detaylı

Abalım bir markasıdır

Abalım bir markasıdır KÜÇÜKBAŞ YEMLERİ Abalım bir markasıdır İyi kalite, yüksek verim Ülkemizin önde gelen sanayi topluluğu Abalıoğlu bünyesinde faaliyet gösteren Abalıoğlu Tarımsal Üretim A.Ş., 1969 yılında ülkemizin ilk özel

Detaylı

SAĞLIM İNEKLERİN BESLENMESİ

SAĞLIM İNEKLERİN BESLENMESİ SAĞLIM İNEKLERİN BESLENMESİ Birlikle el ele, hayvancılıkta daha ileriye... Mehmet Ak Ziraat Mühendisi Sorumlu Müdür 048 9 4 www.burdurdsyb.org www.facebook.com/burdurdsyb Konuya başlamadan önce, yazıda

Detaylı

İnek Rasyonları Pratik Çözümler

İnek Rasyonları Pratik Çözümler İnek Rasyonları Pratik Çözümler Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Kim ki, bugün hala ineklerini artık (çer-çöp) değerlendiren hayvanlar olarak görüyorsa,

Detaylı

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF Kolayaöf.com

Detaylı

(Some morphological traits of Kilis, Norduz and Honamlı indigenous goats breeds) Geliş Tarihi: Kabul Tarihi:

(Some morphological traits of Kilis, Norduz and Honamlı indigenous goats breeds) Geliş Tarihi: Kabul Tarihi: KİLİS, NORDUZ VE HONAMLI KEÇİLERİNDE BAZI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg. 2011, 51 (2) 81-92 KİLİS, NORDUZ VE HONAMLI KEÇİLERİNDE BAZI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER* (Some morphological traits

Detaylı

RASYON ÇÖZÜMÜNDE TEMEL KRİTERLER

RASYON ÇÖZÜMÜNDE TEMEL KRİTERLER RASYON ÇÖZÜMÜNDE TEMEL KRİTERLER KAFES YUMURTA TAVUĞU RASYONU Ca % P % Ver. Mik.% HP Yem Mad. HP % ME kcal/kg % ME kcal/kg Ca % P % Mısır 8 3400 0,05 0,3 52,00 4,16 1768,00 0,026 0,156 Arpa 11 2650 0,07

Detaylı

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren

Detaylı

Sütten kesme; buzağıdan sağmala olan kritik sürecin yönetilmesi Eile van der Gaast, Marketing Ruminant Global Pazarlama

Sütten kesme; buzağıdan sağmala olan kritik sürecin yönetilmesi Eile van der Gaast, Marketing Ruminant Global Pazarlama Sütten kesme; buzağıdan sağmala olan kritik sürecin yönetilmesi Eile van der Gaast, Marketing Ruminant Global Pazarlama Sütten kesim sürecinin yönetimi 1 2 3 4 Sütten kesmenin temel kuralları Sütten kesme

Detaylı

1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah

1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah 1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Etin kimyasal içeriği Yaşa, cinsiyete, beslemeye bakılmadan kimyasal yapı da ortalama: %70 su, %18 protein,

Detaylı

Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi

Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi Hayvansal Üretim 43(2): 79-85 (2002) Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi Metin Şengonca 1 Mustafa Kaymakçı 1 Nedim Koşum 1 Turgay Taşkın 1 Jörg Steinbach 2 1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYNI SÜT İÇME REJİMİ UYGULANAN SİYAH ALACA BUZAĞILARINDA 1,5 ve 2,5 AYDA SÜTTEN KESMENİN 6 AYLIK YAŞA KADAR BÜYÜMEYE ETKİSİ Gö

ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYNI SÜT İÇME REJİMİ UYGULANAN SİYAH ALACA BUZAĞILARINDA 1,5 ve 2,5 AYDA SÜTTEN KESMENİN 6 AYLIK YAŞA KADAR BÜYÜMEYE ETKİSİ Gö ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ AYNI SÜT İÇME REJİMİ UYGULANAN SİYAH ALACA BUZAĞILARINDA 1,5 ve 2,5 AYDA SÜTTEN KESMENİN 6 AYLIK YAŞA KADAR BÜYÜMEYE ETKİSİ Gökçen ÇELİK ZOOTEKNİ

Detaylı

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI

BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU TÜRKİYE İZMİR KARŞILAŞTIRMASI KÜRESEL KRİZ VE TARIM SEKTÖRÜ BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ HAYVAN VARLIĞI VE SÜT ÜRETİMİ MEVCUT DURUMU Kenan KESKİNKILIÇ İzmir Ticaret Borsası Ar-Ge Müdürlüğü Aralık 2015 İZMİR TİCARET BORSASI Sayfa 0 BÜYÜKBAŞ-KÜÇÜKBAŞ

Detaylı

Merinos Kuzulara Vitamin ve İz Mineral Verilmesinin Besi Performansı Üzerine Etkisi

Merinos Kuzulara Vitamin ve İz Mineral Verilmesinin Besi Performansı Üzerine Etkisi Merinos Kuzulara Vitamin ve İz Mineral Verilmesinin Besi Performansı Üzerine Etkisi Yücel Kemal BAYRAKTAR 1 İbrahim İsmet TÜRKMEN 2 1 Ziraat Müh., İntegro Gıda San. ve Tic. A.Ş./İstanbul 2 Sorumlu yazar:

Detaylı

BUZAĞILARIN BESLENMESİ Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK E. Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı

BUZAĞILARIN BESLENMESİ Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK E. Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı BUZAĞILARIN BESLENMESİ Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK E. Ü. Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı 1 2 BU GÜNÜN DİŞİ BUZAĞISI YARININ SÜT İNEĞİDİR 3 BUZAĞI BARINAKLARI Buzağıların

Detaylı

Oğlaklarda Süt Tüketimi Kısıtlamasının Besleme Maliyetine Etkisi. The Effects On Restrictions Of Milk Intake On Feeding Costs In Goat Kids

Oğlaklarda Süt Tüketimi Kısıtlamasının Besleme Maliyetine Etkisi. The Effects On Restrictions Of Milk Intake On Feeding Costs In Goat Kids Oğlaklarda Süt Tüketimi Kısıtlamasının Besleme Maliyetine Etkisi G. Mısır 1, C.Tölü, B. Coşkun, H. I. Akbağ 1 Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü, Tarım Ekonomisi Bölümü-Yalova E-posta:

Detaylı

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek,

Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, YEMLERİ EVREK & ÇİPURA L 1 Çamlı, BioAqua markası altında ürettiği balık yemleri ile müşterilerine çok geniş bir ürün segmenti sunmaktadır. Ağırlıklı olarak üretilen Levrek, Çipura ve Alabalık yemlerinin

Detaylı

Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması

Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması YYÜ VET FAK DERG (2007), 18(1):29-36 ORİJİNAL MAKALE Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması Fuat ODABAŞIOĞLU

Detaylı

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 5. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ 5. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL TÜRKİYE DE HAYVANSAL LİF ÜRETİMİ Türkiye-Tiftik Tiftik Üretimi Türkiye de Yıllara Göre Kırkılan Ankara Keçisi Sayısı ve Tiftik Üretimi

Detaylı

No: 314 Menşe Adı BALIKESİR KUZU ETİ BALIKESİR TİCARET BORSASI

No: 314 Menşe Adı BALIKESİR KUZU ETİ BALIKESİR TİCARET BORSASI No: 314 Menşe Adı BALIKESİR KUZU ETİ Tescil Ettiren BALIKESİR TİCARET BORSASI Bu coğrafi işaret, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında 28.12.2016 tarihinden itibaren korunmak üzere 02.01.2018 tarihinde

Detaylı

ET VERİMİ. Et verimi kavramı. Karkas kalitesi. Karkas bileşimini etkileyen faktörler. Karkas derecelendirme. Karkas parçalama tekniği.

ET VERİMİ. Et verimi kavramı. Karkas kalitesi. Karkas bileşimini etkileyen faktörler. Karkas derecelendirme. Karkas parçalama tekniği. ET VERİMİ Et verimi kavramı Karkas kalitesi Karkas bileşimini etkileyen faktörler Karkas derecelendirme Karkas parçalama tekniği Et kalitesi 1 Et Verimi Kavramı Et verimi denilince: Genel anlamda; hayvanların

Detaylı

YEM BİTKİLERİNDE KALİTE TAYİNİ ve KULLANIM ALANLARI. Hazırlayan: Arş. Gör. Seda AKBAY TOHUMCU

YEM BİTKİLERİNDE KALİTE TAYİNİ ve KULLANIM ALANLARI. Hazırlayan: Arş. Gör. Seda AKBAY TOHUMCU YEM BİTKİLERİNDE KALİTE TAYİNİ ve KULLANIM ALANLARI Hazırlayan: Arş. Gör. Seda AKBAY TOHUMCU 1. Giriş 2. Kaliteli yem ne anlama gelir? 3. Hayvanların Yem Tercihi 4. Yemin sindirilebilirliği 5. Yem Bitkisinin

Detaylı

Muş Bölgesinde Yetiştirilen Saanen Oğlaklarının Büyüme Performansı ve Yaşama Gücü

Muş Bölgesinde Yetiştirilen Saanen Oğlaklarının Büyüme Performansı ve Yaşama Gücü Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 1(2): 125-131, 2011 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri ANKARA KEÇİSİ Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri Verim Yönü : Tiftik ve et Genel Tanımı : Vücut küçük yapılı, ince ve

Detaylı

SÜT SIĞIRLARININDA LAKTASYON BESLENMESİ. Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ

SÜT SIĞIRLARININDA LAKTASYON BESLENMESİ. Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ SÜT SIĞIRLARININDA LAKTASYON BESLENMESİ Prof. Dr. Ahmet ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ SÜT ÜRETİMİNİN ZAMANLAMASI İLK BUZAĞILAMA 305 GÜN 60 GÜN İKİNCİ BUZAĞILAMA 365 GÜN SÜT SIĞIRI BESLEMEDE KRİTİK GÜNLER 3

Detaylı

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları

Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hedefe Spesifik Beslenme Katkıları Hayvan Beslemede Vitamin ve Minerallerin Önemi Vitaminler, çiftlik hayvanlarının, büyümesi, gelişmesi, üremesi, kısaca yaşaması ve verim vermesi için gerekli metabolik

Detaylı

TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ

TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 28 (1), 64-73, 1997 TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ Muhlis MACİT, Mevlüt KARAOĞLU, Mustafa YAPRAK, Sinan KOPUZLU

Detaylı

Güz Döneminde Besiye Alınan Hindilerde Askorbik Asit Uygulamasının Besi Performansı ve Bazı Karkas Özelliklerine Etkileri

Güz Döneminde Besiye Alınan Hindilerde Askorbik Asit Uygulamasının Besi Performansı ve Bazı Karkas Özelliklerine Etkileri Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2003) 17(2): 1-8 Güz Döneminde Besiye Alınan Hindilerde Askorbik Asit Uygulamasının Besi Performansı ve Bazı Karkas Özelliklerine Etkileri Taşkın DEĞİRMENCİOĞLU * İbrahim

Detaylı

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI Hayvancılığın en önemli unsurlarından biri besin kaynaklarının teminidir. Hayvanların günlük rasyonlarının yaklaşık yarısı kadar kaba yem

Detaylı

Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı/Nilüfer-BURSA

Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Anabilim Dalı/Nilüfer-BURSA Yeni doğan kuzulara ilave vitamin ve mineral verilmesinin besi performansı ve kan parametreleri üzerine etkisi Ali Yılmaz 1 Yücel Kemal BAYRAKTAR 1 İbrahim İsmet TÜRKMEN 2 1 Ziraat Müh., İntegro Gıda San.

Detaylı

Keçi sütünün Beslenmede Yeri

Keçi sütünün Beslenmede Yeri Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi

Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ. Gaziosmanpaşa Üniversitesi Prof. Dr. Zafer ULUTAŞ Gaziosmanpaşa Üniversitesi Beslenme için gerekli Protein İhtiyacı Sağlıklı beslenme için günlük tüketilmesi gereken protein miktarının kişi başı 110g arasında olması arzu edilir.

Detaylı

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI 2015 TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI TÜRKİYE DE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ Ülkemiz coğrafi özellikleri bakımından her türlü hayvansal ürün üretimi için uygun

Detaylı

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ

T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ T.C. ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ZOOTEKNİ BÖLÜMÜ ZEYTİNYAĞI SANAYİ YAN ÜRÜNLERİNİN RUMİNANT BESLEMEDE KULLANIM OLANAKLARININ GELİŞTİRİLMESİNE İLİŞKİN PROJE SONUÇ RAPORU ŞENOL GIDA SANAYİ

Detaylı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı

ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ. Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KECİSİNİN TANIMLAYICI ÖZELLİKLERİ Prof. Dr. Okan ERTUĞRUL Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Genetik Anabilim Dalı ANKARA KEÇİSİ Ankara keçisi bazı araştırıcılara göre Capra prisca isimli yaban

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 89-95

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 89-95 www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 21 (42): (2007) 89-95 YAĞLI KUYRUKLU VE YAĞSIZ İNCE KUYRUKLU KOYUN IRKLARININ ESİ PERFORMANSLARININ KARŞILAŞTIRILMASI 1 Ali KARAACAK

Detaylı

KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama)

KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama) KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama) -Ders Notu- Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Yemler ve Hayvan Besleme Anabilim Dalı Adana ADANA-2008 ÖNSÖZ Hayvan beslemenin

Detaylı

Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri

Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri Hayvansal Üretim 54(1): 30-37, 2013 Araştırma Makalesi Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri Özdal Gökdal*, Okan Atay, Ali

Detaylı

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi Neslihan ÇİÇEK 1, Murat ÇİMEN 1*, Deniz EFESOY 1,

Detaylı

BAFRA GENOTĐPĐNĐN ANKARA ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ

BAFRA GENOTĐPĐNĐN ANKARA ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ TÜRKĐYE CUMHURĐYETĐ ANKARA ÜNĐVERSĐTESĐ SAĞLIK BĐLĐMLERĐ ENSTĐTÜSÜ BAFRA GENOTĐPĐNĐN ANKARA ŞARTLARINDA YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐ Đrfan GÜNGÖR ZOOTEKNĐ ANABĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS TEZĐ DANIŞMAN Prof. Dr. Halil AKÇAPINAR

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı Trakya Kalkınma Ajansı www.trakyaka.org.tr Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı EDİRNE YATIRIM DESTEK OFİSİ EDİRNE İLİNDE YEM BİTKİLERİ EKİLİŞİ, MERALARIN DURUMU

Detaylı

G i r i ş. Araştırma Makalesi

G i r i ş. Araştırma Makalesi İstanbul Üniv. Vet. Fak. Derg. J. Fac. Vet. Med. Istanbul Univ. 32 (3), 41-52, 2006 32 (3), 41-52, 2006 Araştırma Makalesi AYDIN İLİ ÖZEL İŞLETME KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN KIL KEÇİLERİNİN BAZI VERİM ÖZELLİKLERİ

Detaylı

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Kıl keçisi, Saanen, Melezleme, Besi Performansı, Karkas özellikleri.

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Kıl keçisi, Saanen, Melezleme, Besi Performansı, Karkas özellikleri. ARAŞTIRMA 2007: 21 (1): 15-20 http://www.fusabil.org Kıl Keçisi ve Saanen X Kıl Keçisi (F1) Melezlerinde Besi Performansı ve Karkas Özellikleri* Ü. Gülcihan ŞİMŞEK Metin BAYRAKTAR Fırat Üniversitesi Veteriner

Detaylı

XV.BÖLÜM 15. OĞLAKLARIN BESLENMESİ

XV.BÖLÜM 15. OĞLAKLARIN BESLENMESİ XV.BÖLÜM 15. OĞLAKLARIN BESLENMESİ 15.1. Sütten Kesim Öncesi Yeni doğan oğlağın kolostrum tüketimi oğlak kayıplarının sınırlanması için en önemli faktördür. Yağ içeriği yüksek olan kolostrum iyi bir enerji

Detaylı

Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri

Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım İşletme, gerek duyulan ekonomik mal ve hizmetleri üretmek ve/veya pazarlamak,

Detaylı

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ

SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ SIĞIRLARDA KURU DÖNEM BESLEMESİ daha ver ml b r laktasyon ç n Mehmet AK Z raat Mühend s Birlikle el ele, hayvancılıkta daha ileriye... 0248 233 91 41 www.burdurdsyb.org www.facebook.com/burdurdsyb Neden

Detaylı

creafix.net 0332 235 85 95

creafix.net 0332 235 85 95 www.kosgeb.gov.tr Basım Tarihi : 0.0.0 Basım Yeri: Adım Ofset creafix.net 0 SIĞIR SÜT YEMLERİ BUZAĞI YEMLERİ SIĞIR BESİ YEMLERİ KÜÇÜKBAŞ YEMLERİ Dairy cattle feed Calf feed Beef cattle feed Sheep feed

Detaylı

Adres: Cumhuriyet Bul. No:82 Erboy 2 İşhanı K:6/601 Alsancak /İzmir Telefon: +90 232 489 40 50 Fax: +90 232 489 40 10

Adres: Cumhuriyet Bul. No:82 Erboy 2 İşhanı K:6/601 Alsancak /İzmir Telefon: +90 232 489 40 50 Fax: +90 232 489 40 10 Ruminantlar için Hidrolize Maya Daha hızlı rumen gelişimi Gelişmiş rumen fermentasyonu Daha çok mikroorganizma ve UYA = protein ve enerji Bağışıklık sisteminin uyarılması Kuru Dönemdeki İnekler İçin Faydaları

Detaylı

Tuj Kuzularında Farklı Konsantre Yemlerle Yapılan Besinin Maliyet-Fayda Analizi

Tuj Kuzularında Farklı Konsantre Yemlerle Yapılan Besinin Maliyet-Fayda Analizi Kafkas Univ Vet Fak Derg 16 (5): 771-775, 2010 DOI:10.9775/kvfd.2010.1250 RESEARCH ARTICLE Tuj Kuzularında Farklı Konsantre Yemlerle Yapılan Besinin Maliyet-Fayda Analizi Dilek AKSU ELMALI * Pınar DEMİR

Detaylı

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması Rıdvan KOÇYİĞİT Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni

Detaylı

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN Sakız Koyunu Prof.Dr.. Orhan KARACA Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN SAKIZ Türkiye ve Yunanistan ın ortak ırkıdır Adını, İzmir in Çeşme ilçesine komşu olan Yunanistan

Detaylı

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU BROYLERLERİN PERFORMANSI ÜZERİNE SEÇMELİ YEMLEMENİN ETKİSİ

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU BROYLERLERİN PERFORMANSI ÜZERİNE SEÇMELİ YEMLEMENİN ETKİSİ T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU BROYLERLERİN PERFORMANSI ÜZERİNE SEÇMELİ YEMLEMENİN ETKİSİ Prof. Dr. M. Rifat OKUYAN Proje numarası: 2001-07-11-038 Başlama Tarihi: 29/01/2001

Detaylı

Tarım Uzmanı YEM KATALOĞU

Tarım Uzmanı YEM KATALOĞU Tarım Uzmanı YEM KATALOĞU ÇAMLI YEM BESİCİLİK 1983 yılında büyükbaş yem üretimi ile faaliyetlerine başlayan Yaşar Holding tarım şirketi Çamlı, zamanla, yarattığı ilkleri ile tarım ve hayvancılık sektörüne

Detaylı

VIV. BÖLÜM 14. PRATİK KEÇİ BESLEME

VIV. BÖLÜM 14. PRATİK KEÇİ BESLEME VIV. BÖLÜM 14. PRATİK KEÇİ BESLEME 14.1. Keçilerde Yemlenme Davranışı Keçilerin yemlenme davranımlarının bilinmesi keçilerin rasyonel beslenmesi bakımından büyük önem taşır. Yemlikte kaba yem verildiğinde

Detaylı

Kuru Dönem ve Geçis Dönemi

Kuru Dönem ve Geçis Dönemi Kuru dönemde amaç; Uzun süre süt üreten ve yıpranan meme dokunun yenilenmesi ve gelecek laktasyona hazırlanması, Kolostrum (ağız sütü) üretiminin sağlıklı ve yeterli olmasının sağlanması, Gebelik sonunda

Detaylı

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Sabri TÜZÜN 1, Murat ÇİMEN 1*, İsa BAŞ 1, Yusuf DEMİR 1, Mehmet KOTAN 1, Maas TAYFUR 1 Özet Bu çalışma ile Edirne ilinden

Detaylı

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları

Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Yemleri ve Teknolojisi Ders Notları Balık Beslemede Balık Unu na Alternatif Yemler Bezelye Konsantresi Günümüzde balık yemi formülasyonlarında yaygın olarak kullanılan yukarıda adı geçen bitkisel

Detaylı

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI

ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI 2.3.2. ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI : Yumurtlama Öncesi Tüy Dökümünün Yumurtacı Tavukların Performansına Etkisi : TUAM -Veteriner Fakültesi Birimi : Metin PETEK*, Faruk BALCI, Hasan BAŞPINAR Yayınlandığı Yer

Detaylı

Başlama Tarihi 2011 Bitiş Tarihi 2015 Proje Bütçesi - Mehmet Emin VURAL, Veteriner Hekim

Başlama Tarihi 2011 Bitiş Tarihi 2015 Proje Bütçesi - Mehmet Emin VURAL, Veteriner Hekim Devam Eden Projeler Renkli Tiftik Keçisinin Halk Elinde Islahı Projesi 87.300 Bırusk KESKİN, Veteriner Hekim i. Mehmet Emin VURAL ii. Ahmet KARATAŞ iii. Şahin TEZ iv. Polat İPEK v. Nalan AKÇA Renkli Ankara

Detaylı

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğumdan ergin çağa kadar olan büyümedir. Neonatal (yeni doğan) dönemi Infancy (yavru) dönemi Puberty (ergenlik) dönemi Adölesan (gençlik) dönemi Adult (erginlik) dönemi

Detaylı

Türkiye Keçi Sütü Üretimi ve Keçi Sütünün Özellikleri. Özgül Anitaş Saadet Bingöl Ercan Mevliyaoğulları. Ç.Ü.Z.F, Zootekni Bölümü, Balcalı, Adana

Türkiye Keçi Sütü Üretimi ve Keçi Sütünün Özellikleri. Özgül Anitaş Saadet Bingöl Ercan Mevliyaoğulları. Ç.Ü.Z.F, Zootekni Bölümü, Balcalı, Adana Türkiye Keçi Sütü Üretimi ve Keçi Sütünün Özellikleri Özgül Anitaş Saadet Bingöl Ercan Mevliyaoğulları Ç.Ü.Z.F, Zootekni Bölümü, Balcalı, Adana Giriş Günümüzde keçi yetiştiriciliği önemi gittikçe artan

Detaylı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı Üretim ve Verim Katkısı Toplum Beslenmesine Katkı Sanayi Sektörüne Katkı Milli Gelire Katkı Dış Ticaret Katkısı Nüfus ve İşgücü Katkısı

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri*

Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri* Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg. 2016, 56 (1) 20-24 Araştırma Makalesi / Research Article Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri*

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ

TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ 1. GİRİŞ Beyaz et insan beslenmesinde besin değeri açısından tartışılmaz bir öneme ve yere sahiptir. Tavuk eti; uluslararası terminolojide Kanatlı Eti kavramı içinde değerlendirilmektedir.

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL

ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ. 4. Hafta. Prof. Dr. Gürsel DELLAL ÇİFTLİK HAYVANLARINDA LİF ÜRETİMİ 4. Hafta Prof. Dr. Gürsel DELLAL TÜRKİYE DE HAYVANSAL LİF ÜRETİMİ Türkiye de ticari olarak yapağı, tiftik, keçi üst kaba kılı ve ipek lifinin üretimi yapılmaktadır. Bununla

Detaylı

RASYON TANIM, KİMYASAL BİLEŞİM, VE RASYON HAZIRLAMA PROF. DR. AHMET ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ

RASYON TANIM, KİMYASAL BİLEŞİM, VE RASYON HAZIRLAMA PROF. DR. AHMET ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ RASYON TANIM, KİMYASAL BİLEŞİM, VE RASYON HAZIRLAMA PROF. DR. AHMET ALÇİÇEK EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ (Bağırsaklar) (Kırkbayır) (Yemek borusu) (İşkembe) (Şirden) (Börkenek) Yemin Süt Sığırı Midelerinde

Detaylı

YEMLERDE PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ. A.V.Garipoğlu TEMMUZ-2012

YEMLERDE PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ. A.V.Garipoğlu TEMMUZ-2012 YEMLERDE PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ A.V.Garipoğlu TEMMUZ-2012 Yard. Doç.Dr. Hıdır GENÇOĞLU tarafından Yem Magazin dergisinde yayınlanan bir makaleden özetlenmiştir. YEMLERDE PARTİKÜL BÜYÜKLÜĞÜ NEDEN ÖNEMLİDİR?

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KONYA İLİNDE ENTANSİF KOŞULLARDA YETİŞTİRİLEN SAANEN KEÇİLERİNİN ADAPTASYONU VE BAZI VERİM ÖZELLİKLERİ Vahdettin SARIYEL DOKTORA TEZİ Zootekni Anabilim

Detaylı

9. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi (3-5 Eylül 2015 /KONYA)

9. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi (3-5 Eylül 2015 /KONYA) Farklı Sütten Kesim Yaşının Siyah Alaca Buzağıların Canlı Ağırlık Artışı, Vücut Ölçütleri ve Süt Maliyetine Olan Etkisi Tugay Ayaşan 1 Hatice Hızlı 1 Adnan Ünalan 2 1 Doğu Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü

Detaylı

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI

İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI İZMİR DE SÜT HAYVANCILIĞI Şebnem BORAN Gözde SEVİLMİŞ Süt özellikle protein, yağ, vitamin (C vitamini hariç) ve mineraller (başta kalsiyum ve fosfor olmak üzere) gibi beslenmede çok önemli olan toplam

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(4): 164-170, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Kıl Keçi ve Saanen x Kıl Keçi Melezlerinin

Detaylı

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi

Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Bazı Ceviz (Juglans regia L.) Çeşitlerinin Çimlenme ve Çöğür (Anaçlık) Gelişme Performanslarının Belirlenmesi Akide ÖZCAN 1 Mehmet SÜTYEMEZ 2 1 Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Afşin Meslek Yüksekokulu,

Detaylı

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com Akın Pala, akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com 1 Küçükbaş Hayvan Yetiştirme 2 3 Kaç tür koyun var, verimlerine göre Etçi ırklar, Sütçü ırklar, Yapağıcı ırklar 4 Kaç tür koyun var, anatomi Yurdumuzda

Detaylı

Kırmızı Et Üretiminde Anahtar Yaklaşımlar

Kırmızı Et Üretiminde Anahtar Yaklaşımlar Kırmızı Et Üretiminde Anahtar Yaklaşımlar Prof. Dr. ALPER ÖNENÇ Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü. Tekirdağ İthal edilen canlı hayvan sayısı (Haziran 2010 Eylül 2012 ) Kasaplık(K)

Detaylı

Uluslararası Hayvancılık 99 Kongresi, 21-24 Eylül 1999, İzmir

Uluslararası Hayvancılık 99 Kongresi, 21-24 Eylül 1999, İzmir ÇİNE ÇAPARI, ÇİNE TİPİ VE MENEMEN x ÇİNE TİPİ (F 1 ) KUZULARDA KİMİ BESİ VE KESİM ÖZELLİKLERİ Orhan KARACA 1 İbrahim CEMAL Okan ATAY ÖZET Bu araştırma Çine Çaparı (ÇÇ), Çine Tipi (ÇT; sentetik yerel) ve

Detaylı

NIRLINE. NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı

NIRLINE. NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı NIRS Teknolojisinin Kaba Yem Analizlerinde Kullanımı KONU Hayvan Beslemede Kaba Yem Analizinin Önemi ve NIRS Teknolojisi İLGİ TERCÜME VE DERLEME ANAHTAR KELİMELER KAYNAKÇA YAYININ KAPSAMI NIRS Teknolojisinin

Detaylı

Performans ve Besin Değerleri. broyler. cobb-vantress.com

Performans ve Besin Değerleri. broyler. cobb-vantress.com Broyler Performans ve Besin Değerleri broyler cobb-vantress.com Giriş Bu kitapçık, Cobb500 broylerleri için saha ve karkas hedeflerini ve bunlara ulaşmayı sağlayacak önerileri kapsamaktadır. Kitapçıkta

Detaylı

Türkiye'de keçi yetiştiriciliği

Türkiye'de keçi yetiştiriciliği Türkiye'de keçi yetiştiriciliği Son bir iki yıl kendi içinde değerlendirildiğinde keçi varlığı artmış gibi görünebilir, ancak Ülkemizde son 20 yılda keçi varlığı %52 azalmıştır. Türkiye de 1986 yılında

Detaylı

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da bir yıllık sürede, bebeğin en önemli gıdasını anne sütü

Detaylı