ESKİ YUNANDA VE ROMA İMPARATORLUĞUNDA SİYASAL DÜŞÜNCE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ESKİ YUNANDA VE ROMA İMPARATORLUĞUNDA SİYASAL DÜŞÜNCE"

Transkript

1 ESKİ YUNANDA VE ROMA İMPARATORLUĞUNDA SİYASAL DÜŞÜNCE SİTE DEVLETİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ Polis; belirli bir toprak üzerinde siyasal, sosyal, askeri ve ekonomik bir bütün olduğu sınırları içinde birden fazla şehri ve etrafında kırsal bölgeyi kapsadığını görürüz. Polis aynı zamanda dini bir birim niteliği taşır; onun koruyucuları, yol göstericileri olan tanrıları vardır. Buna dayanarak Polis i oluşturan insanların çok sıkı ve güçlü bağları vardır. İnsanların tüm faaliyetleri site devletinin Polis in çıkarlarına hizmet etmeye yöneliktir, ancak yurttaşı olduğu zaman değer ve varlık kazanabilir. Polis, kişiyi maddi ve manevi değerler ile kendisine bağlar, hükmü altına alır. Bu yapının yönetim biçimine bakarsak; *Krallık *Aristokrasi (Azınlık) *Demokrasi Bazı düşünürlere göre Yunan site devleti sanki İlk Çağ, Orta Çağ, Aydınlık Çağ ve Yeni Çağ yaşadığından söz edilmiş. SİTE DEVLETİNİN TEMEL ÖZELLİKLERİ Site doğa tarafından meydana getirilmiş olup onun içinden çıkmıştır. Bu yüzden toplumu kurmak değil, onu düzenlemek söz konusudur. Bu düzenleme toplumun uygarlık ve kültür değerlerine bağlı kalınarak yapılacaktır. Site,aslında sınırlı bir kırsal alan üzerinde kurulmuş bir ya da birkaç kentten oluşan, sosyal ve siyasal açıdan birleştirici niteliğe sahip organizasyondur. Yurttaş, site bireyi gibi düşünmeli, sosyal ve politik olayları hep aynı açıdan sitenin bir parçası olarak düşünülmelidir. Buna dayanarak sitenin baskıcı bir yönetimi söz konusu değildir, yasaların üstünlüğü söz konusudur. Site yi sürdürecek gelişimini sağlayacak düzenlemeleri de yine sitenin yurttaşları yapacağından düzenlemeler hep adaletten ve eşitlikten yana olacaktır.siteye bağlılık yasalar ve hukuk düzeni içinde bir bağlılık olacaktır. Dinsel yaşamda birlik ilkesinin gereği olarak aynı dine bağlanan Yunan dünyasının uygarlık anlayışı birlikte yaşama arzusu taşıdıklarını söyleyebiliriz.

2 Yunan felsefesi ve inanışına göre polis adil bir düzenin sağlandığı yerdir ; çünkü orada yasaların mutlak egemenliği ve üstünlüğü geçerlidir Toplumda sosyal yapıya baktığımızda da sınıfsal düzen görürüz; 1)Köleler, bu kesimin hiç bir hakkı ve özgürlüğü yoktur. Yunanlıların gözünde üretim aracı olan kişilerdir. Kolayca alınıp satılabilirdi. Zenginler bu kişileri satın alarak onların ürettikleriyle geçinirlerdi ve böylece yurttaşların kültürel etkinliklerle ve siyaset uğraşacak vakitleri oluşmuştur. 2) Metekler (Yabancılar), Polis 'e yerleşmiş olan yabancılar özgür olmalarına karşı hiçbir yurttaşlık haklarına sahip değillerdi, genelde ticaret ve zanaatla uğraşan varlıklı kimselerdi. Özgürlükleri bağışlanan kölelerde bu kesimin içinde yer alıyorlardı. Bu kişiler evlilik ve evlat edinme yoluyla vatandaşlığa geçebiliyorlardı. Ama bu nüfus artışı nedeniyle engellenmiştir. 3) Yurttaşlar, özgür,bağımsız ve siyasal yaşama da katılarak sitenin yönetimin belirleyen gerçek yunanlılardır. Bütün yönetim onların elindedir. Bu nedenle özgürlük denilince polis de yurttaşların özgürlükleri anlaşılır. Demokrasi denilince de yine sınıfın yönetimi anlaşılır dolayısıyla azınlık demokrasisi akla gelir. Kadınlar ise yurttaş olmalarına rağmen siyasal haklara sahip değillerdi. Eski yönetimin tarzı koşullarıyla çiftlikler cemaatler ve değişik yerleşme birimleri arasındaki ilişkileri düzenleyici nitelikteydi. Ortak din, ekonomi, asker= siyasal birlik. Yunan düşünürlerinin site devletinin kurumları üzerine düşünmeleri sonucunda,adalet, özgürlük, anayasal yönetimin temelleri atılmıştır. Yunan sitelerinde demokrasinin olduğu, çoğunluğunun egemenliğinden söz etmek mümkün değildir. Örneğin; Atina sitesinde eşitliğe rastlanmaz ve siyasal haklar da sınırlı sayıda yurttaşın elindedir. Halkın egemenliği yoktur. *Yunan sitelerinde yönetim biçimler sınıflandırmıştır. Bunlardan biri de M.Ö.V. yüzyılda yaşayan Yunan tarihçilerinden Herodot tur. İktidarın kaç kişiden oluşacağına göre yapılan sınıflandırmayı ilk kez Herodot düzenli hale getirmiştir. Monarşi : Tek kişinin kendini ve uyruklarını zafere götürmek için yönetimi. Oligarşi : Doğuştan zengin olan, dinsel ya da askeri sınıfa dahil olmaları nedeniyle üstün olarak nitelendirilen kişilerin azınlık yönetimi. Demokrasi : Köylülerden, sanatkarlardan,tüccarlardan ve denizcilerden oluşan yurttaşlar topluluğunun yönetimi. Demokrasinin Temel İlkeleri Halkın yönetimi olarak tanımlanır. Siyasal Eşitlik ; Yasanın herkese eşit uygulanması. Göreve ve iktidara katılmada eşitlik

3 Sosyal Eşitlik, Site de gerçek bir sosyal eşitlik yoktur. İnsanların ekonomik ve güçleri ile toplum içindeki yerlerine göre pay istemeleri olarak anlaşılabilir. Gemicilik ve ticaretle uğraşan sınıfların, toplum içindeki ekonomik yerleri ve güçleriyle orantılı olarak pay istemeleri. Halkın Yönetimi, Site de egemenlik bütünüyle yurttaşlara ait. Halk meclisi en üstün yetkiye sahipti, sınırsızdı. Yargı dahi onun elindeydi. Yürütmeyi yüksek memurlar korumakla yükümlüler. Tek kişinin egemenliğinden korumakla yükümlüydüler. Sivrilip egemenliği eline almak isteyen memurlar derhal başka yere atanmıştır. Memur tayinleri kura ile yapılırdı. Herkese eşit şans tanınıyordu. Bu durum aynı zamanda egemenliğin halkta olduğunu ve kimseye devredilemeyeceğini de belirliyordu. Özgürlük Anlayışı; Köle olmamaktı, hukuksal özgürlük ile fiziksel bütünlük ve dokunulmazlık sağlandı. İşkenceyi yasaklamakla bu güvence altına alındı. Siyasal özgürlük, yalnız yasaya itaat ve boyun eğme hakkı,bu anlamda demokrasi de eşitlik içinde yasaya boyun eğme biçiminde anlaşılıyordu. Böylece site devletinde geçerli özgürlük anlayışının iki yönü ; kişisel tüm baskılardan bağımsız, uzakta kalmak ama hukukun genel ilkelerine itaat etmek. Yasayla özgürlük ama yasalara bağlı kalmak. Yasa anlayışı, yasanın üstünlüğü ve egemenliği bütün sitede geçerlidir. Çünkü kaynağının doğa ve onun düzeni olduğuna inanılır ama nitelik olarak daha sistemi ve herkes için bağlayıcı ve geçerlidir. Eskiden yasalar yüce bir yasanın ürünüydü daha sonra yasayı koyanın insan olduğu ancak Tanrının bu yetkiyi kullanma gücünü insanlara tanıdığı inancı benimsendi. Bir yasanın geçerli ve sürekli olabilmesi için halkın o konuda tam bir fikir ve inanç birliği içinde olmalıdır. PLATON ÖNCESİ SİYASAL DÜŞÜNCE Polisin yönetim biçimine ilişkin dönemin düşünce akımlarına değinecek olursak; Sofizm Akımı Yunanca da bilgi anlamına gelen Sophos (sophia) sözcüğünden türeyen sofist bilgin, bilge demektir. M.Ö. V. yüzyılın ortalarında Yunan yarımadalarında ve çevresinde ortaya çıkan düşünce akımıdır. Sofistler belli bir okul değil filozof grubudur. Antik Çağ felsefesinin aydınlanma dönemi olarak kabul edilir. Sofizim, düşüncede ve insanın ele alınışında yeni bir başlangıçtır. İnsanı bencil bir yaratık olarak tanımlamışlardır.

4 Başlıca düşünürler arasında Protogoros, Gorgios, Krifios,Antiphon,Hippios sayılabilir. Protogoros a göre; İnsan her şeyin ölçüsüdür. Buna göre polisi meydana getiren kurumlar tanrı değil de insan iradesinin ürünleridir. Devlet kaynağını nereden alır. Sofistler iki farklı görüş ileri sürmüşlerdir; Devlet ; bir toplum sözleşmesi sonucu oluşmuştur. Hukuk kuralları bu sözleşmenin kurallarıdır. Herkes sözleşmeye katıldığına göre toplum nimetlerinden eşit pay alacak böylece eşitlik ve demokrasi tüm toplumda egemen olacaktır. Devletin temelinde kuvvet, güç yatmaktadır. Devleti güçlü insanlar kurmuştur, onların yasaları geçerlidir. Bu nedenle eşitlik ve demokrasi ilkelerinden söz etmek mümkün değildir, efendi köle ayrımı doğaldır, geçerli kuraldır. İktidar adaleti kendi çıkarları doğrultusunda tanımlar ve yönetilenlere bu tanımı benimsetir. Sofistler, insan yararına olanın doğal olduğunu savunarak bireyci görüşü yücelttiler. Sofistler, bireyin toplumun siyasal yapılanmasındaki önemini vurgulamak istemişlerdir.eğitimle de vatandaşa yurttaşlık erdemi vermeyi denediler. Bu yönden doğuştan erdem üstünlüğünü savunan aristokratların görüşlerini yıktılar. Orta sınıfları eğitimle ekonomik hayata katmışlar ve söz sahibi olmalarıyla güçlenmişlerdir. Sokrates Akımı İçinde yaşadığı Polis in yönetim anlayışı, toplumsal alanda ortaya çıkan davranış ve düşünce biçimlerini ele alıp tüm yönleriyle irdeleniyor. Aristokratik düşünce sistemiyle yeni doğan orta sınıf, zenginler ittifakının hak ve yararlarını bağdaştırmak istemişlerdir. Sokrates 'Bildiğim tek şey,hiç bir şey bilmediğimdir. derken, tüm değerleri şüphe ile yaklaşmış, erdemin doğuştan kazanılan bir yetenek olmadığını, öğretilebilir, eğitimle elde edilebilir olduğunu söyleyerek Sofistlere yaklaşmıştır. Kişi mutluluğunun erdeme dayandığı bunun yolunun ise bilgeden geçtiğini belirterek insanın önemini vurgular. Bilgi ile bilgeliyi birbirinden ayırır. Bilgiyi herkes elde edebilir. Bilgelik, neyi bilmediğini bilmek olduğu düşüncesini savunmuştur. İnsanın hedefi Sokrates'e göre tektir; kendini tanıma! Çünkü kendisiyle uyumlu insan, toplumla da uyum içinde olacaktır. Amaç olarak kişisel çıkarlardan çok toplumun çıkarlarını ön plana alması söz konusudur. Akılla insanların ortak değer ve gerçeklere ulaşabileceğini inanmaktadır.

5 Politika aristokrasinin tekeline değil. Bilgi yoluyla öğrenilir. Erdem ve politika bilgi yoluyla öğrenebilir. Demokrasi ve sınırsız monarşiye karşıdır. Kur a yı reddeder, bilgiyi ön planda tutar. Yurttaşlar ve yönetenler yasalara uymalıdır. Bu da bizi yasalara bağlı devlet anlayışa götürmektedir. Sokrates toplumu bilgili ve erdemli kişileri yönetimine bırakırken, yasa anlayışı ile toplumda iki türlü yasa geçerli olduğunu kabul eder. Yazılı yasalar ve yazılı olmayan örf ve adet ahlak kurallarıdır. İşte bu yasalar site devleti uyacaktır. Amaç site devletinin varlığı ve sürekliliğidir. PLATON (EFLATUN) (M.Ö ) Platon hocası Sokrates den ve onun ölümünden çok etkilenmiş olmakla birlikte, yalnız Site ve toplum sorunlarıyla değil,yunan felsefe dünyasının tümünü öğrenmek istemiş felsefe alanındaki çalışmalarını 'idealar' kuramıyla ortaya koymuştur. Eserlerinde ideal devleti arar. Sırasıyla ; Poteia - Devlet, Politikos -Devlet Adamı ve Nomoi -Yasalar adlı eserlerinde dönemin felsefe anlayışı açısından siyasetle ve siyasal rejimlerle ilgilenmiş, bu çerçevede Atina sitesi onun hep inceleme alanı olmuştur. A.''DEVLET'DEKİ GÖRÜŞLERİ'' Toplumun doğuş nedeni ve toplum düzeni, insanların birbirleriyle ilişkilerinden, ihtiyaçlarını karşılayabilme zorunluluğundan ve işbirliğine gerek duymalarından ortaya çıkmıştır. Böylece toplumu oluşturan insanlar, aynı çerçevede politik yapısıyla birlikte Siteyi de ortaya çıkarmışlar ve her meslek ve etkinliğin polis için olduğuna inanmışlardır. Site nin sınıfsal yapısı üçe ayrılır; a) Çalışanlar, toplumun maddi gereksinmelerini ve isteklerini karşılar. b) Savaşçılar, düşmanı kovmak, uzak tutmak ve iç güvenliği sağlamakla görevliler. c) Yöneticiler, bunlar soylular sınıfı olup düzen ve ahlak temsilcileridirler ; olgun,bilge kişidirler, toplumu yönetmekle görevlidirler. Platon'un İDEAL DEVLET anlayışının temel özellikleri ''Eğitim',''Mülkiyet'',''İdeal Devlet ve Yasa'' şeklinde incelenebilir. Platonun ideal devlet anlayışı değişim göstermiştir. Ancak amaç hep aynıdır. Sitenin düzenli kurallara uygun yaşamını sürdürmesini ve devamlığını sağlamaktır.

6 1)Eğitim İnsanların eşitliğine inanmayan Platon, eğitimle,daha çocuk yaştan başlayarak topluma uygun yönde ve anlayışta yetiştirilmelerini önermiştir. savaşçılar ve yöneticiler üzerinde duran platon, savaşçılar için bütün bir eğitimi zorunlu görürken yöneticilerinde mutlaka bile filozof olmalarını şart koşar. Akıl ve ruh üstünlüğüne sahip kişiler iktidarla bir araya gelerek ideal devlet anlayışını mükemmel devlet yönetimine kavuşmuş olacaktır. 2)Mülkiyet: 3)Aile: Yöneticiler ve savaşçıların mülk edinme halkları yoktur. Platon toplumda özel mülkiyete karşıdır. Çünkü bu yola bir kere girdiler mi, kendi ali görevlerini unuturlar, devlet yerine bunları koruma hırsına kapılabilirler. Paraya da karşıdır. Ancak çalışanlar arasında belli bir ölçüde geçerli tutar. Burada aşırı servet ayrılıklarına yol açmamayı şart koşar. Kadın-erkek eşitliğine inanan Platon, eğitimle kadınların da erkeklerle aynı işlerde çalışabileceklerini savunur. Ayrıca Çocukların ana babalarını tanımalarına gerek olmadığını zira yetiştirilmeleri, büyütülmelerinin devlete ait olacağını öngörmektedir. Kadının ortak olması kendi kimliğini bulması, toplumda eşit statüye sahip olması ve erkeğin boyun duruğundan kurtulmasından söz etmektedir. 4)İdeal Devlet ve Yasa: İdeal devlet oluştuğunda gerçek yani ideal yasa da oluşur. Yasayı oluşturan filozoflarda bunlara uymak zorundadırlar. Ruhun akılsal yönüne uyması. Platon, yönetimi filozof yani bilgili kişilerin azınlık yönetimine verirken, onların her buyruğunun toplumun yararına olacağı varsayımından hareket ediyor. Tanrısal bir varlık olan filozofların yaptığı ve uyguladığı yasalar hiç bir zaman değişmez. B)''YASALARDAKİ GÖRÜŞLERİ'' Platon'un ''Yasalar'' adlı eserinde artık insanın üstünlüğünden dinin ve tanrının yüceliğine yöneldiğini görüyoruz. İnsan her şeyin ölçüsüdür görüşüne karşılık her şeyin ölçüsü tanrıdır diye karşı çıkarak, toplum düzeninde tanrının yerine ve önemine işaret eder. Yasaların varlık nedeni adaletsizliği önlemektir ve yasa koyucu ancak akıl aracılığı ile toplumun gereksinimlerine uygun yasaları koyar. En iyi devlet düzeninin en iyi yasaların oluşturulmasıyla gerçekleşeceğini söyler. Orta sınıfı ve tarıma dayalı bir devlet düzeni öngörür. Özel mülkiyet anlayışı öngörür anacak bu sınıflar arası eşitsizliğe yol açacak düzeyde değildir.

7 Yöneticinin akıl buyruğu olan yasalar yerine yurttaşların da katılımının bulunacağı yasa anlayışı olması gerektiğini savunur. Devlet düzeninde aileye gereken önem verilmelidir. Tek kadın terk edilmiştir. Yine devlet aile kurumu üzerinde sıkı denetim sahibidir. Eşlerin evlilik yaşalar(kızlarda 16-20,erkeklerde yaşlar),çocukların yetiştirilmesi, müzik ve beden eğitiminin sağlanması gibi konulardaki düzenlemeler yine devlet tekelindedir. Evlilik, çocuk yapmak için kurulan bir ilişkidir. Eğitim yine önemli konulardan biridir. Oyun yaşındaki çocuğun ruhunun yetişkinliğinde mükemmel bir insan olması için yönlendirmektir. Devletin siyasal organlarına gelince; Yasa koyucuları, Yurttaşlar üç dereceli bir seçimle saptanır, önce üç yüz kişi seçilir, sonra iki yüzü elenir, en sonunda yüz kişi arasından otuz yedi yasa koyucu seçilir yaş arası kişilerden oluşan bu kurulun görevi, yasalara uyup uyumadığını kontrol yurttaşların servet durumlarını inceleme ve kaydını tutmaktır. Senato ve 360 lar konseyi: otuzar kişilik 12 gruba ayrılır her ay bir grup devlet işiyle ilgilenir. Halk Meclisi ; başta zengin yurttaşlar olmak üzere tüm yurttaşlara açık olan bir meclistir. Sitenin günlük işleri ile uğraşan memurların seçimini yapar. Halk meclisinin devlet yönetiminde önemli bir rolü yoktur çünkü kalabalıklar sağlıklı karar alma yeteneğine sahip değildir. Şafak Konseyi, yaşlı ve genç kişilerden oluşan yasa koyucusu, eğitimciler bunların seçecekleri yaşları arasındaki üyelerden meydana gelir. Görevi yasaların ve devletin devamlılığını sağlamaktır. Bir anlamda polisin aklıdır, ruhudur. Devletin tüm kurumlarını denetlemek ve yönetmek hakkı tanınmıştır. 1.Eski Yunan da ve Roma İmparatorluğun da Siyasal Düşünce Aristoteles -Akademia ya katılmıştır. Platonun okuludur. -Büyük İskender in hocalığını yapmıştır. -Lykeion (Bilinen ilk lise) yi kurmuştur. -Tümdengelim metodu nu bulmuştur. Doğa bilimlerine ilgili, gözlemci, realist düşünmeden etkilenmiştir. Mantık, fizik, biyoloji üzerine çalışmış ve tümden gelimin temel metodu olan 3 lü tasımı bulmuştur. -Politika adlı önemli bir eseri vardır. Devlet üzerine görüşler buradadır.

8 HALK: Maddi-manevi ihtiyaçları karşılayan kişiler YURTTAŞ: Yargı ya ve Yetki ye katılan kişi-sitenin temelidir. Doğuştan yada sonradan kazanılır. Seçimlere katılır, meclislere üye olunur, kamu gücünde payı olan kimselerdir. Yasal, siyasal, yönetsel kişilerdir. ÜLKE: Sitenin vatandaşlarına vatandaşlarının mutluluğuna, gelecekteki amaçlarına uygun olmalı. Yönetenle yönetilen birbirini tanıyacak kadar yatkın olmalıdır. MONARŞİ *Tek kişinin yasalara uygun yönetimi Monark herkesin ve her şeyin sahibidir. Kişinin savaşta kazandığı başarı nedeniyle toplumca başa getirilmiştir. Krallık babadan oğula geçer. Kral yasalara uymazsa Tirani ye dönüşür. ARİSTOKRASİ *En iyi, en mükemmel, en seçkin kişilerin bir araya gelip yönetime geçmesi. Soylular seçkinler yönetimidir. Zenginlikle başa gelmezler. Üstün yetenekleriyle gelirler. Temel ilkesi erdemdir. CUMHURİYET *Yurttaşların yasaya uygun, eşit ve toplumun iyiliğini gözeterek yasaya katılmasıdır. İktidar doğrudan halktadır. Demokrasi ve oligarşinin iyi yönleriyle oluşmuştur.(eşitlik+ zenginlik) DESPOTLUK *Yasaya saygı yok. Sorumsuzca kimseye hesap vermeden. *Baştakinin toplumu kendi çıkarına göre yönetmesi OLİGARŞİ *Birden fazla kişinin toplumu kendi çıkarlarına göre yönetmesi. Servet elde etmek artırmak için yasaları tanımazlar. Ellerine geçirdikleri iktidarı bırakmamak için yasal düzenlemelere bile başvururlar. DEMOKRASİ *Herkesin yönetime katılması. Yasalara satı azalmıştır. Günlük olayların getirdiği sorunların çözülmesi için alınan kararlar yasa yerine geçmeye başlamıştır.. GÜÇLER AYRILIĞI VE ANAYASA Bir anayasa çerçevesinde toplumun siyasal güçlerin düzenlenmesi, görev ve etki alanlarını belirtmesidir. *Site=Anayasa, devlet yaratır. Değişirse devlet de değişir.

9 Anayasa devletlerin makamlarının dağılımı,egemenliğin ve her topluluğun gerçekleştirmeyi amaçladığı hedefin belirlenmesi için benimsedikleri düzenleniş biçimidir. İdeal devlet,orta sınıfa dayanır ve beraberinde güçler ayrılığını getirir. İlk erk; yasa koymak, barışa karar vermek, anlaşma yapmak vb.-sonraki dönemde hazırlanan Anayasalarda, Yasama İkinci erk; Alınan kararların uygulanmasını sağlamak, devletin gelir ve giderlerini ayarlamak vb.-yürütme Üçüncü erk; Mahkemelerin kendi yetki alanlarına giren uyuşmazlıkları çözmesi, kararlara yurttaşların da katılmasını ister-yargı Adalet; Bir yönüyle yasalara uygunluk bir yönüyle eşitlik anlayışıdır. Yasaya uygunluk+eşitlik Dağıtıcı Adalet Denkleştirici Adalet Dağıtıcı Adalet :Şeref ve malların(hakların) insanların yeteneklerine, statülerine göre dağıtılması. Yetenek bakımından eşitliğe dayanır. Aritmetik veya geometrik orantıya bağlıdır. Yeteneğe dayalı adalet- dağıtıcı adalet- aristokrasi Örnek; anne 7 ve 8 yaşında ki çocuklarına Denkleştirici Adalet: Bir hukuki ilişkinin taraflarının eşit işlem görmesi. Sayıca eşitliğe, görünüşte eşitliğe dayanır. Aritmetik orantıya dayalıdır. Sayısal eşitliğe(herkesin katılımına) dayalı adalet anlayışı- denkleştirici adalet- demokrasi Helenistik Okullar Makedonyalıların Yunan site devletleri üzerinde hakimiyet kurduğu döneme Helenistik dönem denir. Yunan kültürünün eski dünyanın doğusuna doğru yayıldığı bu gelişen felsefe okulları site devletlerinin çöküşüne tepkisel yaklaşmışlardır. Bu okullar insanlar arası huzuru sağlamaya yönelik düşünceler üretmişlerdir. Bireyi kendi içinde ele almışlardır. Bir bütünün parçası olarak değerlendirmişlerdir. Epikürcü Okul -Ölümden korkmak anlamsızdır, çünkü yaşadığımız sürece ölüm yoktur, ölüm geldiğinde ise artık biz yokuz. -Kural insan için bir hapishanedir. Çünkü insanı hapseder ve onun özgürlüğünü elinden alır. -Zevk mutlu bir yaşamın başlangıcı ve amacıdır.

10 Felsefe dersleri vermiştir. Toplum, bir sözleşme ürünüdür. Olanla ilgilidir. Bireyin mutluluğunu sağlamak amaçtır. Haz ile acı arasında denge kurma taraflarıdır. Gereksinimlerden kaynaklanan istekler üzerinde durmaktadır. Ölüm korkusu vardır. Ölüm geldiğinde biz yokuz. Haz en üstün iyidir. Toplumsal yaşam bu iyiliğe hizmet ettiği ölçüde değer ifade eder. Epiküros İnsanın mutluluğa ulaşması için zorunlu olarak toplum içinde yaşaması gerektiğini savunur. -İnsanlar kendi haklarını korumak için başkalarının haklarına saygı duymayı bir ödün verircesine kabul ederler. Karşılıklı olarak kötülük etmeme ortamının sağlanması için zımni bir anlaşma gerekir. Bireyci ve bencil. Ama toplumu şart koşar. Toplum sözleşmesi. Bencillikle kaos ortaya çıkar. Kendi haklarını korumak için başkalarının haklarına saygı göstermeyi bir ödün verircesine kabul ederler. Sözleşmeyle, siyasal toplum ve hukuk ortaya çıkmıştır. Adalet kendiliğinden oluşmaz. Sözleşme ile ortaya çıkan siyasal toplum ve yasalar, hukuk, iktidar olmadıkça oluşmaz. Yönetilenlerle halklar verilmiş, yönetenlerin yetkisi sınırlandırılmıştır. (Jean Jacques Rousseau) STOACI OKUL -Okulun kurucusu Zenon dur. -Yalnızca akıllı varlıklar olan insanlar toplumsal bir yaşam sürebilirler.(evrensel akıl=tanrısal akıl) -Birlikte yaşayan insanlar, aralarında hiçbir ayrım kalmadığını kabul ederek tanrısal-doğal yasanın hükmü altına gireceklerdir. İnsanların hepsi aynı yasaya boyun eğen kardeşerdir. -Eylemlerimiz doğa yasalarına uygun olmalıdır. -İnsan dünya vatandaşıdır. Beli bir sitenin vatandaşı değildir.(kesmodis) -Yunanlılar arası eşitlik, tüm insanlar arası eşitliğe dönüşmüştür. Evrenseli aramışlardır. Evrensel yasa, evrensel akıl Roma imparatorluğu dönemi Plex ve patricoat çatışması yönetim biçimini de etkileşmiştir. *Yeni ele geçirilen bölgelerdeki pleplerle Romalı yurttaşların ortak yaşayabilmesi için hukuk kuralları ortaya konmuştur. Tüm imparatorluk sınırları kapsayacak ve herkes için gerekli olacak hukuktur. *On iki levha kanunu Roma hukukunun temelini meydana getirmiştir.

11 Aile reisi kavramı vardır. Aile reisi, özgür insan, yurttaş niteliklerine sahiptir ve evin mutlak hakimidir. Aileye saldırılarda (kişiler + malvarlığı) yetkili mahkeme önünde hakkını arayacak, tazminini isteyecek ve davayı yürütecek kişidir. *Hukuki düzen ve siyasal gücün tek amacı kişidir. Devlet düzeni, kişinin mutluluğunu amaç edinmiş ve hukuki düzene bağlı bir siyasal örgüt olarak gözükmektedir. *İmparatorluk genişlediğinden ele geçirilen toprakların halkı özgürlükleri için isyan edince bununla başa çıkamayan Roma imparatorluğu hepsine vatandaş niteliği sağlamış ve sınıf farkını ortadan kaldırmıştır. Fakat bu da sorunu çözmeye yetmemiştir. Karma Yönetim ve Önderleri: 1.Polybios: -İktidarın kaynağı kuvvettir. Güçlüler güçsüzleri yönetir. -Güçler ayrılığında aradaki dengenin korunması için karma yönetimi savunur. -Polybios un kuramı Amerikan Anayasası ile benzerlik taşımaktadır. Karma yönetim modeli içinde siyasal güçler arasında denge ve fren ilişkisini savunur. - adalet düşüncesi haklı-haksız, iyi-kötü ile başlar. Yöneticinin zorbalığı bırakarak adi yönetime geçmesiyle adalet doğar

12 TİRANLIK MONARŞİ DEMAGOJİ ARİSTOKRASİ DEMOKRASİ OLİGARŞİ Polybios un düşüncesinde monarşinin, aristokrasinin ve demokrasinin unsurları bir arada yer alarak birbirlerini dengelerler. Böylece yönetimin sadece tek bir kişide veya toplulukta toplanması önlenecek, istikrar sağlanacaktır. En iyi yönetim biçimi karma yönetimdir. Kuvvetler ayrılığını savunmaktadır. Devlet yapısını siyasal güçlerin dengesine dayanmaktadır. Yürütme; senato, halk meclisi, konsüllerle yapılıyor. Seçimle geliyorlar. 2.Cıceron: Cicero, daha önce Platon ve Aristotales te biçimi bulunan ve Polibios un geliştirdiği sunduğu, karma anayasa düşüncesini benimser. Böylece ben, monarkların uyruklarına karşı duydukları sevgiden dolayı krallığı, akıl vermedeki bilgelikten dolayı aristokrasiyi, özgürlüğünden dolayı demokrasi yeğliyorum...bir kez, bir kamu devletinde, egemen ve monark niteliğinde bir öğre olmamalıdır. İkincisi, bazı yetkiler aristokrasiye ayrılmalıdır. Üçüncüsü, belli bir takım konular kara ver yargılama için halka bırakılmalıdır. demiştir. Yasaların kaynağı doğada ve insanın aklımdadır.(doğal hukuk) Bu akıl, Tanrı nın insana yansıtıldığı temel gözdür.(yüce akıl) İnsan yasaları, doğal yasaya aykırı olmamalıdır. Her insan bir dünya vatandaşıdır ve bu devlet roma devletidir.(cosmopolis) emperyalist düşünceye sahiptir.

13 Devlet anlayışı Halk, devlet özdeştir. Halk, ortak bir yarar ile uyum halinde olan ve hukuksal bağlarla birleşmiş olan hayli büyük sayıdaki insanlar topluluğudur. Halk-devlet- ortak yarar- yasa; roma devletinin kurucu öğeleridir. Cumhuriyetin roma imp. nun üstünlüğünün devamlılığının ve yayılmasının sağlanmasıdır. Bu uğurda yönetimde monarşinin bile biraz ağır basmasını kabul eder. ORTA ÇAĞDA DEVLET ANLAYIŞI I-HRİSTİYAN DÜNYASINDA SİYASAL DÜŞÜNCE Bu dönemin belirgin özelliklerinden biri; Hristiyanlık dininin, dolayısıyla kilisenin etkisi altında olmasıdır. Kilise ile imparator; başka deyişle cismani otorite ile ruhani güç arasında iktidarın paylaşımı söz konusudur. Orta çağın sosyo-ekonomik yapısı feodaliteye, kapalı tarım ekonomisine dayanmaktadır. Bu dönemde Senyör, kendisine emanet edilen topraklarda fiili malik sıfatıyla köylülere onu ekip biçtirme hakkına sahiptir. Feodal düzen anlayışının sonucu olarak kamu hukuku-özel hukuk ayrımına rastlanmaz.kişinin hak ve özgürlüklerinden söz edilemez. Süzeren; kral, imparator. Senyör; krala bağlılığı kanıtladığı için kralca toprak parçası verilerek ödüllendirilir. Mülkiyet kralda, intifa hakkı senyörde. Serfler; gerçek kölelerle özgür köleler arasındadır. Toprakta çalışır, vergi verir. Beyin şatosunu korur, kral için savaşa giderler, harç ve cezalarını öderler. Toprağa sahip olan iktidara sahiptir. Sosyal sınıflaşmayı,zengin-yoksul ayırımını kabul eden kiliseye göre asıl mutluluk öteki dünyadadır, bu dünya geçicidir.(kilise imparator çatışması) Ekonomik güçle kiliseye giderek siyasal iktidardan pay istemeye başlamışlardır. Bu durumda siyasal iktidar dinsel(ruhani) ve kişisel(cismani) olarak 2 ye ayrılmaktadır, birini papa, ötekini de imparator temsil etmektedir. Dünyevi iktidar sahipleri, iktidarlıklarını Hristiyanlık amaçlarına kullanmak zorundadırlar, papanın otoritesine direktiflerine, emirlerine bağlıdırlar. Bu dönemdeki siyasal düşünceyi ve iktidar anlayışını ortaya koyabilmek için, üç önemli düşünürün görüşlerine yer vermek gerekir,bunlar; Aquino lu Thomas Dante Ockham lı William AQUİNO LU THOMAS( ) Otuza yakın eseri bulunan Thomas en ünlü çalışması olan Summa Theologica (Toplu Din Bilim) ile anılan Aquino lu Thomas, ömrünü çeşitli yerlerde ders vererek eğitimcilikle tamamlamıştır. A.Thomas yaşadığı çağın din ağırlıklı olmasına ve kendisinin de Dominiken tarikatına bağlı bir din adamı olarak yetişmesine rağmen savunduğu görüşleriyle, Devlet ve Yönetim konularına özgün, yenilikçi, dönemin düşünce yapısının ilerisinde yaklaşımıyla büyük ölçüde katkıda bulunmuştur. 1-Toplum ve Devletin Ortaya Çıkışı

14 A.Thomas da tıpkı Aristotales gibi insanların tek başlarına değil, toplu yaşamalarının zorunluluk olduğuna inanmaktadır. Gereksinimlerini karşılamak, yaşam düzenini kurmak ve sürdürmek için karşılıklı alışveriş içine olmalıdır. Böyle bir düzenin ancak örgütlü bir toplumda gerçekleşebileceğini anlamıştır. Bu toplumun kurmanın ve ona katılmanın 2 yolu vardır: Aile, önce aile içinde toplanır. Devlet, bir araya gelir ve bu en küçük sosyal birimde örgütlenir. İnsan bütün bunları yaparken de tek bir amacı vardır. ORTAK YARARI SAĞLAMAK ORTAK YARAR: Örgütlü siyasal yapıya katılan bir kişi, topluma sağladığı çıkar doğrultusunda toplumda yaratılan yarardan eşit pay alacak, böylece ortaklık sağlanmış olacaktır.bu anlamda ortak yarar, kişinin sağlamayı beklediği çıkar ile elde etme hakkına sahip olduğu pay arasındaki eşitlikçi bağdır. Gelişmeyi şöyle formüle edebiliriz: İnsanlar-Aileler-Örgütlü Toplum-Devlet-AMAÇ : Toplumda ortak yararı sağlamak. Devlet nasıl yönetilecektir? Ortak yarar ancak ADALET ile sağlanabilir. Adil düzen, aynı zamanda Devletin de temelini oluşturur. Adil düzenin kurulması yasalarla sağlanır. Yasalar ise Anayasaya bağlıdır. Anayasayı hazırlayıp uygulayacak olan da Devlet tir. Bu oluşum da şöyle açıklanabilir: Devlet-Anayasa-Yasalar-Adalet-Adil Düzen-AMAÇ:ORTAK YARAR. 2-Siyasal İktidarın Kaynağı Toplumun mutluluğunu,ortak yararını,iyiliğini gerçekleştirecek, bunun için adil ve yasalara uygun bir düzen kuracak olan güç, devletin içinde yer alan ve onun çalışmasını sağlayan mekanizma siyasal iktidardır. Aquino lu Thomas a göre ; İktidarın kaynağı Tanrı dadır.ama kullanışı yeryüzündeki insanlara, topluma aittir. İnsanlar getirdikleri kurumlar ve kurullarla ortak yararı sağlayacaklar, hukuka dayalı yasaların yönetimindeki devleti kuracaklardır. Yönetimin niteliğini, biçimini belirlemek toplumdaki insanların görevidir. Aquino lu Thomas siyasal iktidarın düzenli ve ortak yarar amacına uygun çalışması için bir formül bulmuştur; İnsan kaynağı Tanrı da olan yönetim gücünü kullanırken adil düzeni sağlayacak yasaları koyacak, bu düzeninde özünde Tanrı ya laik olmasına dikkat edecektir. Aquino lu Thomas kurduğu sistemi işletecek yönetim biçimini de bulmuştur: KARMA YÖNETİM Bu yönetim biçimi üç siyasal rejimin karmasından doğabilir.bunlar: Monarşi ; Tirani Aristokrasi Oligarşi Cumhuriyet Demogoji

15 Böyle bir yönetim modelinin seçiminin iktidarların haklılığı, meşruiyet, sorunundan kaynaklandığı söylenmektedir. Zorbalıkla elde edilen iktidar,,iktidardakilerin yetkilerini kötüye kullanması; meşruiyet kaybolur. 3 lü yönetim bozularak oligarşi, tiranlık ve demagojiğe dönüşecektir. Aquino lu Thomas a göre en iyisi söz konusu üç yönetimin en mükemmel yanlarını uygulamaya taşıyarak karma bir yönetim modeli oluşturmaktır. Böyle bir yönetimde kral başta olacak,ortak yararı sağlamak için yasalara uygun olarak ülkeyi yönetecektir.ama onu yalnız bırakmayacak, hemen yanına bir danışmanlar meclisi gelecektir. Bununla da yetinmeyen Thomas, halkın denetimini bu rejimin güvencesi olarak görmüştür.(kral-soylular-halk üçgeni) Başta bulunan kral eğer kendisine bağlayıcı kuralların,yasaların dışına çıkarsa ne olur? A.Thomas a göre:halkın direnme hakkı doğar.bu durumda kralı uyarmak, ona yasaların ve ortak yararın gücünü hatırlatmak halkın görevidir. Uyarırlar sadece ona rağmen kral uymazsa; Tanrının Kralı doğru yola sevk etmesi için dualarına devam edeceklerdir. Çünkü iktidarın kaynağı Tanrı dadır Laikliğin kapılarını aralamıştır. Devleti ve toplumu insanın eseri sayan Aquino lu iktidarın kaynağını Tanrı ya bağlamış ama rejimin işlemesini de halkın katkısını da dayandırıp karma yönetim modeli yaklaşımıyla demokrasinin gerekliliğine gelecekteki önemli yerine işaret etmiştir. Aquino lular yönüyle de din ve devlet işlerinin ayrılması (cismani- dinsel devlet ayrımının) habercisidir. 3-Hukuk Anlayışı ve Yasaların Düzeni Thomas a göre yasa ve akıl arasında doğrudan kopmaz bir bağ vardır; Yasa ortak yararı gözettiği için akıllıca ancak,herhangi bir kimsenin aklıyla değil fakat topluluğun veya topluluk adına hareket eden prensin aklıyla yapılabilir. Böylece yasanın,üç temel özelliği belirlenmiştir: Akılla düzenlenmiş olacak, İradenin ürünü olacak, Ortak yararı gerçekleştirmeyi amaçlayacak. Thomas yasaları dörde ayırmaktadır: ÖLÜMSÜZ YASA (Tanrısal akıl tüm evrende egemendir ve her şeyi düzenler. DOĞAL YASA(Ölümsüz yasanın insan aklına yansımasıdır) bu şekilde insanoğlu ortak yarara yönelik gerekli düzenlemeleri yapar. İNSANSI YASA (Toplumun ortak iyiliğini gözetme amacı taşır)(pozitif yasa). Doğal yasanın uygulamaya taşınarak ve yaptırıma bağlanarak toplumda geçerliliğinin sağlanmasıdır. TANRISAL YASA (Bizlere inançla ulaşan tanrının kurallarıdır ki insan aklı bu ilkeler bütününü kavramaya yetmez) doğal ve insansı hukuku yasaları tamamlar. Hukukun son amacı; eşitliği sağlamak. DANTE ALİGHİERİ ( ) Batıda kilisenin güçlü olduğu Orta Çağ da papalar Hristiyanlığı yalnız bir din olarak değil, insanların bütün işlerine uygulanmak istenen bir düşünce olarak kabul etmiş ve bu yönde tezler geliştirmiştir.

16 Bütün bu gelişmeler, ruhanilik karşıtı ve seküler otorite yanlısı siyasal düşüncenin gelişmesine neden olmuştur.bu düşüncenin önde gelenlerinden biri de Dante Alighieri dir. SEKÜLERLEŞME = İnsanların yaşamlarında dini referans olarak görmemesi, dinin toplumsal alanda etkinliğinin zayıflamasıdır. A-Yaşamı ve Eseri Dante,siyasal ve edebi eserler ortaya çıkarmıştır.brunetto Latini nin öğrencisi olan Dante ondan oldukça fazla etkilenmiştir. Dante nin siyasal düşüncelerini ortaya koyduğu en önemli eseri, LA Monarchia (MONARŞİ) adlı eseridir.bu eserinde kilisenin iddialarını cevaplarken,siyasal bütünleşme özleminin yansıması olarak Papa-İmparator ilişkisini ele almış ve Orta Çağdaki Roma İmparatoluğu nun evrenselliğini savunarak barışın nasıl kurulacağını açıklamıştır.siyasal düşüncesini barış üzerine yoğunlaştırmıştır. Üç kitaptan oluşan Monarşi adlı eserinin yanı sıra edebi kişiliğinin yansıması olan İLAHİ KOMEDYA adlı eserinde,orta Çağ yaşamını ve düşünce yapısını şiirsel anlatımıyla ortaya koymuştur.bu şiirsel ve imgesel yolculukta dünyadaki fenalıkların nedeni,evrensel bir imparatorun yokluğu olarak görür. Dante nin eserlerinde ortaya koyduğu düşüncelerin oluşumunda Tevrat ve İncil in yanı sıra,platon,aristotales,ibn-i Rüşt ve Aquiolu Thomas ın etkileri büyüktür. Dante nin Latince olarak üç kitap halinde yazdığı MONARŞİ adlı eserinde ilk kitap imparatorun gerekliliğini,ikinci kitap Roma İmparatorluğunu,üçüncü kitap dünyeviruhani iktidar ayrımını anlatmaktadır. B-EVRENSEL MONARŞİ Dante Monarşi adlı eserinde esas olarak papalıktan tamamen bağımsız,dünyayı kaplayan bir dünyevi düzeni savunurken bu düzenin monarşi olması gerektiğini ileri sürer. Dante ye göre;bir insan bütün güçlerini mutluluğa ulaşmak için kullanır.insan diğerlerini düzenleme ve yönetme yetkisine sahiptir ve bunu kullanmazsa mutluluğa erişemez.bu nedenle bir ailede mutlaka bir kişi düzenleyici ve kural koyucu olmalıdır. Yurttaşlar için güvenli yaşamı tek kanun koyucu sağlayacaktır. Tek kral bunu çok rahat yapar. Monarşi için tek bir kral, monark yada imparator. Dante nin düşündüğü devletin unsurları : Dünyadan oluşan bir ülke İnsanlıktan oluşan nüfus İmparatorluktan ibaret bir hükümet Dante nin öngördüğü Evrensel İmparatorluk devletin asıl amacı olduğunu düşündüğü barışı,özgür yaşamayı sağlama fikrinin eseridir.dante bu nedenle ilk kitabında,dünyanın tek bir monarşi ile idare edilmesi gerektiğini ispatlamaya çalışır. İnsanların amacı mutluluğa ulaşmaktır ve insan sosyal bir varlıktır. Bütün insanlar birleşerek mutluluğa ulaşırlar. Hükümdar her şeye sahiptir, dolasıyla her türlü hırstan uzaktır. Dante ye göre, insanların mutlu olması özgür olmalarına bağlıdır.devletin amacı,dünyevi yaşamın nihai amacını,aklın egemenliğini gerçekleştirmektir.bu amaç,evrensel çıkarlar yani barış,özgürlük ve adalettir.

17 Bütün insanlar tek bir devletin teb ası olduğundan, teb a hükümdara değil, hükümdar teb aya hizmet eder. Bu nedenle de insanlar evrensel monarşide en fazla özgürlüğe kavuşacaklarından mutlu olacaklardır. Dante nin savunduğu evrensel monarşi, insanların birliği için, ulus üstü bir siyasal yapı oluşturmaktadır. Evrensel monarşi, devletin barış, özgürlüğü, refah sağlama fonksiyonunu öne çıkarmıştır. İnsanların birliği ile dünyadaki çatışmaları önlemeye çalışmıştır. C-Tanrının Lütfu Olan Roma İmparatorluğu Dante ye göre,romalılar en asil insanlardır.onların kuralları sadece kendi iyileri değil gayeleri ortak iyiliktir.romalıların imparatorluk kurmaları ilahi takdirin eseridir.dolayısıyla Romalıların hakim ulus olmaları Tanrı nın iradesine uygundur. Roma tarihte mucizelerle kurtulmuştur. Mucizeler Tanrı iradesinden kaynaklanmaktadır. Dolasıyla Roma, Tanrı iradesine dayanmaktadır. Dünyevi otoriteyi gene de ruhani değerlere dayandıran Dante, Romalıların otoritesinin doğrudan doğruya Tanrı dan geldiğini, papanın aracı olmadığını düşünmektedir. Dolayısıyla kilise, imparatorluğun yükselmesine engel olmayacaktır. Bu düşünce Floransaya dönme arzusunun yansımasıdır. D-Dünyevi Otoritenin Kiliseye Dayanmaması Dante Monarşi adlı eserinin son kitabında kilisenin üstünlüğünü sorgulamaktadır.papaların üstünlük iddialarına karşı çıkarken ilk hareket noktası,imparatorun otoritesinin doğrudan doğruya Tanrı dan geldiği ve kiliseye dayanmadığıdır. Dante bu düşüncelerinde İncil den yararlanır.örneğin,papalık yanlılarınca güneş papalığa,ay da imparatora benzetiliyor ve ayın ışığını güneşten aldığı savunuluyordu.ancak Dante bu iddialara karşı güneş aya sadece ışık verir,ayın yaratılması ve hareket etmesi Tanrı nın eseridir diyerek imparatorun da iktidarını papadan almadığını ileri sürmektedir. Dante nin kesin olarak ortaya koyduğu,imparatoru kiliseden bağımsız kılma görüşüdür.zira imparatorluk kiliseden önce ortaya çıkmıştır. Papa, imparatora imparatorluk unvanını vermiştir. Dolasıyla imparatorluğun kaynağı papadır görüşü hakimdir. Dante bu görüşe karşı çıkar ve imparatorluktan da zaman zaman papaları makama çıkardıkları yada indirdiklerini ifade eder. Dante kilisenin dünyevi iktidarı gasbetmek istediğini düşünür. Dünyevi ve ruhani iktidarların papanın elinde birleştirilmesini,insanlığı perişan eden fenalıkların başlıca kaynağı olarak görür. Söz konusu meselelerden hareketle Dante, papalık ve imparatorluğun ayrı iktidar alanları olduğunu, her ikisinin de kendi alanlarının en üst derecesini işgal ettiğini söyler.böylece ruhani-dünyevi ayrımını ortaya koyar.farklı alanları olan bu iki iktidarın birbirine bağlanamayacağını savunur. Her iki iktidarın kaynağı tanrıdadır. Bu yüzden papanın dünyevi iktidar üzerinde hiçbir etkisi yoktur. İmparator papaya karşı bağımsızdır. Ama ona saygı göstermelidir. Eşittirler ve amaç barışı sağlamaktadır. Devletin din dışı karakteri vardır ve devlet özgürlük adalet ve barışı sağlamakla görevlidir. Dante görüşleriyle sekülerleşmeye katkıda bulunmuştur. Seküler reaksiyon. Ockham lı William 1280 ile 1300 yılları arasında doğduğu ve 1349 veya 1350 yılında öldüğü tahmin edilmektedir.

18 William, Fransisken Tarikatı na katılmış ve Oxford ve Paris Üniversitelerinde öğrenimini tamamlamıştır. İnancın Özgürlüğü William a göre, insan aklı kutsal değerleri kavrayamayacak kadar sınırlıdır. Dünyevî bilgi ancak deney yoluyla elde edilebilir. Deneyle ortaya konulamayan bir düşüncenin doğruluğu ileri sürülemez. Kutsal kitabın açıkladığı doğaüstü varlıkları akla dayanarak açıklamak mümkün değildir. Tanrı nın bize bahşettiği akıl, dünya işlerini çözmek için tek geçerli araçtır. Tanrı nın birliği ve kudreti yalnızca bir inanç konusu olabilir çünkü bunu sınırlı insan aklının ürünleri olan akılla ve mantıkla ispat etmek mümkün değildir. Bu nedenle Tanrı ve diğer doğaüstü varlıklar dünyadaki sorunları çözmek için kullanılamazlar. Dünyadaki olayların çözümlenmesi, insan aklının görevidir. Dünyada ki olayları anlamayı, çözümlemeyi kendi aklımızın buyruklarına uyacak biçimde yaratılmamız, bizi güden doğal yasamızdır. Bu doğal yasanın ölümsüz yasa ile hiçbir ilgisi yoktur. William, Akıl ve inancın birbirinden ayrılması gerektiğini savunmuş ve papa ya karşı Fransiskenlerin safında yer almıştır. Devlet-Kilise Ayrımı William, pozitif hukuku tanrısal kaynaklı olmaktan kurtarmış, buradan da devlet ile kilisenin ayrılmasına varmıştır. Papa ların dünyevî işler üzerindeki etkilerinin din ile çeliştiğini, bu etkinin ortadan kaldırılması gerektiğini savunmuştur. Papaların şahsî iktidarlarını muhafaza amacı ile siyasi taleplerde bulunduklarını ve bu taleplerin uluslar arasında çatışmaya neden olduğunu düşünür. Bu nedenle Papalık sadece ana görevini, yani din işlerini yönetmeli ve dünya işlerinden tamamen çekilmelidir. Papa nın dünya işlerindeki gücünün artması, Hristiyanların giderek köleleşmesine neden olacaktır. Ayrıca William, Papalığın gerekli olup olmadığını da sorgulamıştır. Dünya işlerinin mükemmel ilerleyebilmesi için ise Monarşinin sürdürülmesi gerektiğini savunmuştur. Monarşik yöneticilerin, yönetimi altındaki kişilerin ortak iyiliğini, ortak çıkarlarını koruyacağını ve kollayacağını düşünmüştür. Binaenaleyh, halkın yöneticinin zulmüne karşı direnme hakkını söylemeyi ihmal etmemiştir. Eğer yönetici halkın çıkarlarına ters düşen hareketlerde bulunursa, halkın yöneticiye itaat zorunluluğu ortadan kalkar. Dönemin baskın düşüncesinin aksine, William yönetim gücünün Papa dan alındığı düşüncesine, ilâhi yönetim hakkına karşı çıkmıştır. Ona göre, iktidarın kaynağı halktır.

19 İki başlı bir yönetim biçimi öngörmüştür. Buna göre Papa, ruhanî yetkisini aşarak devlet yönetimine karışırsa, imparatorlar kilisenin işlerini düzene sokmak için harekete geçebilirler. Papa din kurallarına uymadığında, imparator bir genel kurul toplar ve Papa yı görevden uzaklaştırabilir. Aynı şekilde, İmparatorların devlet yönetiminde işlediği günahlardan dolayı da Papa nın yargı hakkı doğar ve Papa bu durumda yetkisini aşarak imparatorlara müdahale edebilir. İslâm Dünyasında Devlet ve Siyasal Düşünce Devlet Düzeni Kabile yaşamı nedeniyle din ve yönetim birbirinden ayrı değildir. Dinsel topluluğa katılan kişiler, doğal olarak yönetim erkinde de yer bulmuşlardır. Siyasal iktidar=dinsel otorite Mülk allah ındır ve hiçkimse yeryüzündeki yönetim üzerinde üstün hak iddia edemez. Bütün islâm ümmeti, bütün kullar yeryüzünde allah a vekâlet eder. İslâm Devletinin Temel Özellikleri Belirli bir yönetim biçimi öngörülmemekle birlikte, İslâmiyetten ileri gelen genel, değişmez, sürekli temel ilkeler söz konusudur. Devlet allah ındır. Ümmetin devlete itaat esastır. Şeriatın kestiği parmak acımaz Ümmet içinde eşitlik (ırksal ve sınıfsal ayrımcılığı ret) ve adalet esastır. Şûra esası kabul edilmiştir. Devlet adına yapılacak işlerin seçilmiş ve yetkili bir meclis tarafından idare edilmesi emredilmiştir. (Şûra seçimi farklı dönemlerde farklı usullerde yapılmıştır) İslâm devletinin temel özelliği bir din devleti olmasıdır. Bu nedenle insanlar Müslüman ve Müslüman olmayan olarak ayrılırlar. Müslüman olmayanlar: Zımmîler: İslâm egemenliğini tanıyan gayrimüslimler Kâfirler: İslâm egemenliğini tanımayan gayrimüslimler. İslâm Devletinin Ülke ve Dünya Görüşü Kâfir-i Müst emenler : İslâm egemenliğini tanımadığı hâlde islâm devletine sığınanlar. İslâm bugünkü anlamda bir ülke bütünlüğü öngörmez. İslâm anlamında ülke, Müslümanların inançlarını açıkça yaşayabildikleri topraklardır. Bu nedenle Dünya üçe ayrılır:

20 Dârülislâm: Müslüman egemenliğindeki bölgeler. Dârülharp: Müslümanların elinde olmayan bölgeler. Dârülsûlh: Müslümanlar ile barış içinde olan bölgeler. İslâmda Hukukun Temel Kaynakları Yasama İslâmda temel kaynak Kuran dır. Kuran ın cevap veremediği durumlarda peygamberin sünnet ine yani iyi tavır ve davranışlarına, bu da konuya çözüm olamıyor ise kıyas yoluna başvurulur. Kıyas ın da çözüm bulamadığı sorunlar için icma yoluna gidilir. İcma-i Ümmet: Bir konu üzerinde, ümmet adına bilgi ve erdem açısından seçkin kişilere belli bir zamanda danışmaktır. Kıyas ve İcma, kuran ve sünnete uygun şekilde yapılmalıdır. Yürütme Yürütmenin başı Halife'dir. Halife ve diğer kamu görevlilerinin yetkileri İslam hukukunun temel prensipleri ve maslahatla sınırlıdır. İlk halife Ebu Bekir in Allah ve Peygamberi nin yolundan ayrılır isem ümmetin bana itaat borcu ortadan kalkar. sözü bu durumu özetler niteliktedir. Temel Hak ve Özgürlükler Batısal anlamda kişi hak ve özgürlükleri, batıdan farklı süreçler geçirmiş olan islâm bölgesinde mevcut değildir. Bunun yerine kişisel özgürlük kişi egemenliğinden kurtulup, allahın egemenliğine girmek, kula kulluk değil, Allah a kulluk etmek şeklinde tanımlanmıştır. Devlete karşı kişiyi güçlendirecek özgürlükler yerine, bölgenin düzensiz yapısı nedeniyle insanları birbirinden korumaya yönelik, insan yaşamını korumaya odaklı haklar öngörülmüştür. Kanun önünde eşitlik, Müslümanlar arasında geçerlidir. Gayrimüslimler Müslümanların güvencesi altındadır. Bu haklara ek olarak mesken dokunulmazlığı,çalışma özgürlüğü, suçluların cezalandırılmasını isteme hakkı, ganimet hakkı, yeraltı servetine katılma hakkı, şan ve şöhretin korunması gibi haklar da ümmete tanınmıştır.

21 Adalet, islâm hukuk sisteminde çok önemli bir kavramdır. Adalet, allahın indirdiği ile hükmetmek, hak sahibine hakkını en kısa zamanda vermektir. Bu haklara karşın, kişilerin de devlete itaat zorunluluğu vardır. Siyasal Düşünce Yunan filozoflarının eserlerinin çevrilmesi ve islâm bilginleri tarafından incelenmesi ile islâm dünyası, batı dan önce Yunan felsefesi ile tanışmıştır. İslâm düşünürleri özellikle Aristo nun ahlâk üzerine görüşlerinden etkilenmiştir. İslâm düşünürlerinin genel özellikleri, felsefî sorulara cevap ararken inanç ve aklı uzlaştırmaya çalışmaktır. İbn-i Hâldun İbn-i Hâldun Hakkında Genel Bilgiler Tunus ta doğdu.tarih felsefesi alanındaki çalışmaları ile hatırlanan Hâldun; ayrıca pedagoji, siyaset teorisi ve ekonomi gibi çeşitli alanlarda çalışmalarda bulunmuştur. Arap dili ve edebiyatı, fıkıh ve hadis bilimi ve aklî bilimler ihtisası yapmıştır. Çeşitli idarî görevler üstlenmiştir. Kendisinden sonraki bilim insanlarını etkileyen Mukaddime isimli eseri meydana getirmiştir. İbn-i Hâldun u Diğer İslâm Düşünürlerinden Ayıran Nedir? Dünyevî konuları dinsel dogmalardan uzak, gerçekçi şekilde ele almıştır. Tüm bilimsel gerçeklerin kökeninin allah ta olduğuna inandığı hâlde, gerçeğe ulaşmak için tek yolun deney ve gözlem olduğunu, inancın bu konuda bir çözüm yöntemi olamayacağını benimsemiştir. Din ve dünya işlerini birbirinden ayırmıştır. Dünyevi işlerde deney ve gözlem yoluna başvurulması gerektiğini savunmuştur. Adaletsiz toplumda kaos olur. Adalet ve iç-dış güvenlik toplumun temelidir. Aksi takdirde polis devleti dediğimiz gayri hukuki devlet oluşur. Yönetim gücü ancak hukukun uygulanmasıyla gerçekleşir. Hukuk yönetim tarafından uygulanır. Hâkimiyet halktadır. Adalet olmasa gelişme olmaz. Egemenlik silahlı güç bulundurma imtiyazıdır. Devletin din devleti olmayacağını savunmuş ve halifelik ile devleti birbirinden ayırmışrır.

22 İbn-i Hâldun un Toplumsal Yaşama İlişkin Görüşleri İbn-i Hâldun a göre toplumsal yaşam bir zorunluluktur. Toplumsal yaşam dışında insanların varlıklarını sürdüremeyeceklerini düşünür. İnsan, yaşamı için elzem olan ekonomik gücü yalnızca toplumsal yaşam içinde elde edebilir. Kendi başına besinini ve yaban hayatına karşı güvenliğini tedarik edemez. Toplumsal yaşam, otorite boşluğu ile sürdürülemez. Dış tehdide ve birbirlerine karşı korunabilmeleri için bir düzenleyici güç gerekir. Bu bazen tek kişi, bazense bir azınlık olabilir. Bu düzen sağlayıcılar toplum yaşamının ihtiyaç duyduğu otoriteyi sağlarlar. İbn-i Hâldun a göre, toplumlar yaşadıkları bölgeye, iklim şartlarına ve üretim biçimlerine göre farklılaşır ve Yerleşik toplum ve Göçebe toplum olmak üzere iki temel biçime bürünürler. Göçebe Toplum Tarım ve hayvan yetiştiriciliği ile uğraşırlar. Sadece zorunlu gereksinimlerini karşılayabilecek düzeyde kazanabilirler. Zamanla ihtiyaçlarından fazlasını kazanarak zenginleşebilir iseler, kentlerde yaşayanların yerini almaya çalışırlar. Daha uygar ve yerleşik bir hayata geçerler. Yerleşik Toplum Sanayi ve ticaret ile uğraşırlar. Gereksinimlerinden fazlasını elde etmek için çalışırlar. İbn-i Hâldun a göre göçebe yaşamı kent yaşamının temelidir ve kentler zenginlik ve bolluk nedeniyle, rahat yaşam isteği ile ortaya çıkarlar. Göçebe, kabile ve aşiret gibi yapılanmalara sahip toplumlarda hukuk, kendiliğinden oluşan kurallar ile zuhur etmektedir. Devlet ise ancak medine yani kent aşamasında söz konusu olur. Devlet Anlayışı İnsanlar, insanlıklarının doğal gereği olarak,her toplulukta, kiminin kimine saldırısını,haksızlığını önleyebilecek bir düzenleyici ve yargılayıcı güce gerek duyarlar. Bu gücün, o yakınlar birliğinin yardımıyla, yönetilenlere egemen olması gerekir. Yoksa o güç, söz konusu işlevinde yetersiz kalır. İşte bu egemenlik devlettir. Egemenlik ve devleti toplumun varlık şartı olarak görmektedir.

23 Devleti doğal bir varlık olarak niteler. Devlet egemenliğini, yakınlık bağının vardığı son basamak olarak yorumlar. İbn-i Hâldun un anlayışına göre, devlet biyolojik bir yapıdır. Tıpkı insan gibi, devletin de doğuş,gelişme,yaşlanma ve ölüm safhaları vardır. Devlet nihaî sona geldiğinde yıkılır lâkin toplum kalır. Bu toplum da yeni bir devlet nizâmı meydana getirerek varlığını sürdürmeye devam eder. Devlet bedevîler ve kentlilerin çatışması ile son evrelerini yaşar. Bu süreç ekonomi ve refah isteği nedeniyle yaşanır. Bir hanedan gider, yeni bir hanedan başa gelir. Bu döngüsel nitelik, devletin değişimini sağlar. Adalet, devletin sine qua non u, olmazsa olmaz özelliğidir. Toplum yönetimin adaletine inancını yitirdiğinde yönetime ve kendileri olan güvenleri kırılır. İnsanın içinde var olan şeytan, zulüm ve hak yeme isteği, işte bu gibi durumlarda açığa çıkar. Adalet insanları bu lânetten korur, insanı kendi şeytanından, birbirlerinin şeytanlarından uzak tutar. Ancak devlet yöneticileri, yönetimde iken elde ettikleri güç nedeniyle yozlaşır, zenginlik onları kendisine köle eder. Onlar da bu zenginliği kullanarak eskiden eşit oldukları kişileri kendilerine köle ederler. İşte bu adaletsizlik, devlet nizâmının çöküşüne neden olur. Mukaddime Eserinde Yöneticileri Bu Çöküşten Uzak Durmaları İçin Yol Göstermeye Çalışan İbn-i Hâldun, Yöneticilere Öğütlerde Bulunur,,,,, İbn-i Hâldun a göre, devlet egemenliği kendini dışa karşı egemenlik ile gösterir ve bu şekilde güç kazanır. Devlet, merkezî bir cebir kuvveti örgütlenmesidir. Egemenlik olmadan devlet olamaz. Devlet sadece bir ortak çıkar sağlama ve bu çıkarları koruma örgütü olarak nitelendirilemez. Devlet ayrıca başka sosyal olguların (toplumlar arası rekabet, savaş, iktidar hırsı, korunma arzusu gibi) da yaşandığı bir kurumdur. Monarşi konusunda İbn-i Hâldun diğer ortaçağ islâm düşünürleri ile hemfikirdir. Monarşinin normal bir yönetim biçimi olduğunu savunur. Ancak din ile devletin bütünlüğünü savunanlara karşı çıkar. Halifelik şeriattan, devlet ise sonradan kabul edilen siyasal kurallardan meydana gelir. Kitapsız ve peygambersiz de devlet kurulabileceğini ve yönetilebileceğini, bu ikisinin birliğinin elzem olmadığını savunur. Bir toplum için egemen kişinin bir gereklilik olduğunu savunur, lâkin bu kişinin peygamber ve halife gibi dinsel bir kisveye ihtiyacı olmadığını ileri sürer.

24 Bu düşüncenin devamı olarak, halifeliğin yalnızca bir geçiş dönemi ürünü olduğunu düşünmüş ve ayrı bir yönetim biçimi olarak irdelemiştir. Ayşe Buse Mutlu Hüseyin Zeybel ortak çalışmasıdır.

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U) KISA

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 7. ERKEN MODEN DÖNEMDE SİYASAL DÜŞÜNCE 7 ERKEN MODEN DÖNEMDE

Detaylı

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi (CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi Dersin Materyali Swingewood, Alan (2010), Sosyolojik Düşüncenin Kısa Tarihi, (çev. Akınhay, O.), İstanbul: Agora Kitaplığı

Detaylı

İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ

İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 2.DERS İKT-3003 Sokrates Sonrası: Aristoteles MÖ 384 MÖ 322 Platon un öğrencisi Makedonya

Detaylı

İ Ç İ N D E K İ L E R

İ Ç İ N D E K İ L E R İ Ç İ N D E K İ L E R ÖN SÖZ.V İÇİNDEKİLER....IX I. YURTTAŞLIK A. YURTTAŞLIĞI YENİDEN GÜNDEME GETİREN GELİŞMELER 3 B. ANTİK YUNAN-KENT DEVLETİ YURTTAŞLIK İDEALİ..12 C. MODERN YURTTAŞLIK İDEALİ..15 1. Yurttaşlık

Detaylı

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER...v GİRİŞ... 1 Birinci Bölüm Antik Demokrasi I. ANTİK DEMOKRASİNİN

Detaylı

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları Kentsel Siyaset - 2 Doç. Dr. Ahmet MUTLU SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları 1. Siyaset ve politika ne demektir? 2. Siyaset ne zaman ortaya çıkmıştır? 3. Siyaset-devlet ilişkisi nasıldır? 4. Geçmişten bugüne

Detaylı

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet ANAYASAL ÖZELLİKLER Ulus devlet, belirli bir toprak parçası üzerinde belirli bir nüfus ve egemenliğe sahip bir örgütlenmedir. Ulus-devlet üç unsura sahiptir: 1) Ülke (toprak), 2) Nüfus, 3) Egemenlik (Siyasal-Yönetsel

Detaylı

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...VII BİRİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ...IX İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR... XIX TABLO LİSTESİ... XXI

Detaylı

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI 1 Nasıl bir anayasa yapım süreci? Maddeleri değil ilkeleri temel alan Ayırıcı değil birleştirici Uzlaşmaya zorlamayan Uzlaşmazlık alanlarını ihmal etmeyen Mutabakatı değil ortak

Detaylı

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar Ahlâk Kavramı Yrd. Doç. Dr. Rıza DEMİR İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İnsan Yönetimine Etik Yaklaşım Dersi Etik Türleri Mesleki Etik Türleri 2017 Ruhumu kudret altında tutan Allah'a yemin ederim

Detaylı

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS

ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS ORTAÇAĞ FELSEFESİ MS.476-1453 Ortaçağ Batı Roma İmp. nun yıkılışı ile İstanbul un fethi ve Rönesans çağının başlangıcı arasındaki dönemi, Ortaçağ felsefesi ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin

Detaylı

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR... XVII TABLOLAR LİSTESİ... XIX ŞEKİLLER LİSTESİ...XXIII GİRİŞ...1 Birinci Bölüm

Detaylı

Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı

Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı Locke'un Siyasal Toplum Anlayışı John Locke, on yedinci yüzyıl sonuyla on sekizinci yüzyil başlarının en etkili İngiliz düşünürlerinden biridir. 07.04.2016 / 08:14 SÖZLEŞME VE SİYASAL TOPLUM A. Sözleşme

Detaylı

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr

DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr DEMOKRASİ VE SAYDAMLIK ENSTİTÜSÜ www.dse.org.tr YENİ ANAYASA DEĞİŞİKLİK ÖNERİLERİMİZ (TCBMM Başkanlığı na iletilmek üzere hazırlanmıştır) 31.12.2011 İletişim: I. Anafartalar Mah. Vakıf İş Hanı Kat:3 No:

Detaylı

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ

ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ 209 ULUSAL VEYA ETNİK, DİNSEL VEYA DİLSEL AZINLIKLARA MENSUP OLAN KİŞİLERİN HAKLARINA DAİR BİLDİRİ Birleşmiş Milletler Genel Kurulu nun 20 Aralık 1993 tarihli ve 47/135 sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.

Detaylı

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini

Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini Kohlberg e Göre Ahlak Gelişimi Kohlberg ahlak gelişiminin gelenek öncesi, geleneksel ve gelenek sonrası olmak üzere üç düzey içinde gerçekleştiğini öne sürmektedir. Her düzey kendi içinde iki ayrı aşamada

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:1 Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2 Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3 Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler ÜNİTE:4 Siyaset ve Birey: Siyasal Katılma ÜNİTE:5 1 Çağdaş Yönetim

Detaylı

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi Sayı : Tarih : 11.1.2017 Diploma Program Adı : HUKUK, LİSANS PROGRAMI, (ÖRGÜN ÖĞRETİM) Akademik Yıl : 2016-2017 Ders Adı GENEL KAMU

Detaylı

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) 12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017) ÜNİTE: 2-KLASİK MANTIK Kıyas Çeşitleri ÜNİTE:3-MANTIK VE DİL A.MANTIK VE DİL Dilin Farklı Görevleri

Detaylı

1: İNSAN VE TOPLUM...

1: İNSAN VE TOPLUM... İÇİNDEKİLER Bölüm 1: İNSAN VE TOPLUM... 1 1.1. BİREYİN TOPLUMSAL HAYATI... 1 1.2. KÜLTÜR... 3 1.2.1. Gerçek Kültür ve İdeal Kültür... 5 1.2.2. Yüksek Kültür ve Yaygın Kültür... 5 1.2.3. Alt Kültür ve Karşıt

Detaylı

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2

ÇOCUK HAKLARI HAFTA 2 HAFTA 2 Bu haftaki ders önü sorularımız: 1. Size göre hak kavramı nedir? Çocukluğunuzu da göz önünde tutarak sahip olduğunuz/olmadığınız veya kullanabildiğiniz haklarınızı tartışınız. 2 Geçmişte çocuklar

Detaylı

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2

Öğretmenlik Meslek Etiği. Sunu-2 Öğretmenlik Meslek Etiği Sunu-2 Tanım: Etik Etik; İnsanların kurduğu bireysel ve toplumsal ilişkilerin temelini oluşturan değerleri, normları, kuralları, doğru-yanlış ya da iyi-kötü gibi ahlaksal açıdan

Detaylı

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM

ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM ESKİÇAĞ TARİHİ ve UYGARLIKLARI-III 4.Ders Dr. İsmail BAYTAK Eski BATI SOSYAL ve SİYASAL YAŞAM Polisler kral tarafından yönetilmekteydi. Zamanla Aristokratlar yönetimde yer almıştır. Toplantılar EKKLESİASTERİON

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2014 2015 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 15.09.2014 TANIŞMA DERSİ TANIŞMA DERSİ 17.09.2014 22.09.2014

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Genel Kamu Hukuku I Law 151 1 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Lisans Zorunlu

Detaylı

İNSAN HAKLARI SORULARI

İNSAN HAKLARI SORULARI 1. 1776 Amerikan ve 1789 Fransız belgelerine yansıyan doğal haklar öğretisinin başlıca temsilcisi kimdir? a) J. J. Rousseau b) Voltaire c) Montesquieu d) John Locke 4. Aşağıdakilerden hangisi İngiliz hak

Detaylı

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar

Sosyoloji. Konular ve Sorunlar Sosyoloji Konular ve Sorunlar Ontoloji (Varlık) Felsefe Aksiyoloji (Değer) Epistemoloji (Bilgi) 2 Felsefe Aksiyoloji (Değer) Etik Estetik Hukuk Felsefesi 3 Bilim (Olgular) Deney Gözlem Felsefe Düşünme

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN BU DERSTE NELER ÖĞRENECEĞİZ? Hukukun Dallara Ayrılması (Kamu Hukuku-Özel Hukuk) Kamu Hukuku Özel Hukuk Ayrımı Hukuk kuralları için yapılan eski ayrımlardan biri, hukukun kamu

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Adalet Programı Yargı Örgütü Dersleri ÜNİTE I YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI DEVLET ERKLERİ

Detaylı

Skolastik Dönem (8-14.yy)

Skolastik Dönem (8-14.yy) Skolastik Felsefe Skolastik Dönem (8-14.yy) Köklü eğitim kurumlarına sahip olma avantajı 787: Fransa da Şarlman tüm kilise ve manastırların okul açması için kanun çıkardı. Üniversitelerin çekirdekleri

Detaylı

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 ÜNİTE:1 Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2 Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3 Millî Güvenlik Konseyi Rejimi, 1982 Anayasası nın Yapılışı ve Başlıca Özellikleri

Detaylı

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ. 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ 2011-2012 Eğitim-Öğretim Yılı Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 Adı Soyadı : No: Sınıf: 11/ SĠYASET Siyaset; ülke yönetimini ilgilendiren olayların bütünüdür.

Detaylı

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI ve HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TOPLUMSAL DAVRANIŞ ve HUKUK Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİSİ İnsanın toplumsallığı: İnsan, küçük veya büyük olsun, zorunlu olarak bir toplum içerisinde yaşamaktadır.

Detaylı

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TOPLUMSAL DAVRANIŞ KURALLARI VE HUKUK. Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TOPLUMSAL DAVRANIŞ VE HUKUK Dr.Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi İNSAN VE TOPLUM İLİŞKİSİ İnsan, küçük veya büyük olsun, kaçınılmaz olarak bir toplum içerisinde yaşamaktadır. İnsan

Detaylı

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur.

Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde etkili olmuştur. Yunan Grek Uygarlığı Video Ders Anlatımı YUNAN (GREK) (M.Ö. 1200 336) Akalara son veren DORLAR tarafından kurulan bir medeniyettir. Yunan Medeniyeti kendinden sonraki Hellen ve Roma Medeniyetleri üzerinde

Detaylı

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu

Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Helen Birliği/İskender İmparatorluğu Makedonyalı İskender in tahta çıkışı = Per İmp. Aile kavgaları+yunan sitelerinin iflası Yunan Siteleri= Artan nüfus+işsizlik ve besin eksikliği+çiftçilerin sürekli

Detaylı

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ 2015 2016 ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2. DERS SAATİ 28.09.2015 30.09.2015 05.10.2015 07.10.2015 12.10.2015 TANIŞMA

Detaylı

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı.

Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak bulunurdu. Yönetim binası, resmî yapılar ve pazar meydanları tapınağın etrafında yer alırdı. M.Ö 2000 den itibaren Eski Yunan da ve Ege de polis adı verilen şehir devletleri ortaya çıkmıştır. Bunlardan en önemlileri Atina,Sparta,Korint,Larissa ve Megara dır. Şehir devletlerinin merkezlerinde tapınak

Detaylı

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK

İLK TÜRK DEVLETLERİNDE HUKUK İLK TÜRK { DEVLETLERİNDE HUKUK Hukuk Anlayışı Hukuk fertlerin bir arada barış ve güven içinde yaşamasını sağlamak amacıyla oluşturulan hak ve kanunların bütünüdür. Bir devletin uzun ömürlü olabilmesi için

Detaylı

İktisat Tarihi II

İktisat Tarihi II İktisat Tarihi II 02.03.2018 Roma şehir devleti, başlangıcında aristokratik bir karakter arz ediyordu. Roma İmparatorluğu nun zirvede olduğu 1. ve 2. yüzyıllarda sınırları İskoçya dan Mısır a kadar uzanıyordu

Detaylı

İNSAN HAKLARı. Kısa Tarihi ve Felsefi Temelleri. Doç. Dr. Doğan Göçmen Adıyaman Üniversitesi-Felsefe Bölümü Adıyaman Üniversitesi 10 Aralık 2010

İNSAN HAKLARı. Kısa Tarihi ve Felsefi Temelleri. Doç. Dr. Doğan Göçmen Adıyaman Üniversitesi-Felsefe Bölümü Adıyaman Üniversitesi 10 Aralık 2010 İNSAN HAKLARı Kısa Tarihi ve Felsefi Temelleri Doç. Dr. Doğan Göçmen Adıyaman Üniversitesi-Felsefe Bölümü Adıyaman Üniversitesi 10 Aralık 2010 İnsan hakları düşüncesi tamamlanmamış bir düşüncedir İnsan

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

KAMU YÖNETİMİ. 9.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER KAMU YÖNETİMİ 9.Ders Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER 1 Kamu hizmetlerinin yürütülmesi birçok unsur yanında olmazsa olmaz unsur işgücü gereksinimidir. Kamu görevlileri, kamu hizmetinin işgücü unsurunu oluştururlar.

Detaylı

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir? DÜNYA GÜCÜ OSMANLI 1. Anadolu Selçuklu Devleti zamanında ve Osmanlı İmparatorluğu nun Yükselme döneminde Anadolu daki zanaatkarlar lonca denilen zanaat gruplarına ayrılarak yöneticilerini kendileri seçmişlerdir.

Detaylı

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım Temel haklar Santé Belçika herkese vatandaşlık ve İnsan Haklarına saygıyı temin eden Demokratik Devlet hakka saygıyı temin eder. Devlet, sadece

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO İnfaz ve Güvenlik Hizmetleri Programı Genel Hukuk-1 Dersleri HUKUKUN KOLLARA AYRILMASI VE KAMU HUKUKU-ÖZEL HUKUK AYRIMI HUKUK KAVRAMI ve TANIMI toplumsal

Detaylı

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık

Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK. Tacettin Hoca İle KPSS Vatandaşlık Kamu Hakları Negatif Statü Hakları (Kişi Hakları Koruyucu Haklar) Pozitif Statü Hakları (Sosyal ve Ekonomik Haklar/İsteme Hakları) Hazırlayan: TACETTİN ÇALIK - Bireyleri devlete karşı koruyan - Devlete,

Detaylı

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI BAŞLANGIÇ Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz

Detaylı

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu Siyaset Sosyolojisi Genel sosyolojinin bir alt dalı. İktisat, din, aile, suç vb

Detaylı

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U 2 Sayfa 2 1.Ünite Temel Kavramlar ve Anayasal İlkeler KAMU GÖREVLİLERİ Türkiye de Kamu Görevlilerinin Soyağacı Kamu Görevlileri Kamu i Seçilmişler Yükümlüler Gönüllüler

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI

AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI Ahlak ve Etik Ahlak bir toplumda kendisine uyulmaya zorlayan kurallar bütünü Etik var olan bu kuralları sorgulama, ahlak üzerine felsefi düşünme etkinliği. AHLAK FELSEFESİNİN TEMEL KAVRAMLARI İYİ: Ahlakça

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Yargı Örgütü Dersleri YARGI, YARGIÇ, MAHKEME VE YARGILAMA KAVRAMLARI Kuvvetler ayrılığı ilkesi-1 Bir devlette, üç erk (kuvvet) vardır: Yasama,

Detaylı

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi. Orta Asya Türk tarihinde devlet, kağan adı verilen hükümdar tarafından yönetiliyordu. Hükümdarlar kağan unvanının yanı sıra han, hakan, şanyü, idikut gibi unvanları da kullanmışlardır. Kağan kut a göre

Detaylı

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI

KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ KAMU YÖNETİMİ PROGRAMI SİYASAL DÜŞÜNCELER TARİHİ YARD. DOÇ. DR. MUSTAFA GÖRKEM DOĞAN 5. ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ 5 ORTA ÇAĞDA SİYASET FELSEFESİ

Detaylı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI 3-4 Aile bireyleri birbirlerine yardımcı olurlar. Anahtar kavramlar: şekil, işlev, roller, haklar, Aileyi aile yapan unsurlar Aileler arasındaki benzerlikler ve farklılıklar Aile üyelerinin farklı rolleri

Detaylı

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler Hani, Rabbin meleklere, Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demişti. Onlar, Orada bozgunculuk yapacak, kan dökecek birini mi yaratacaksın? Oysa biz sana hamd

Detaylı

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere,

AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, COĞRAFİ KEŞİFLER 1)YENİ ÇAĞ AVRUPASI AVRUPA DA MEYDANA GELEN TEKNİK GELİŞMELER : 1)BARUTUN ATEŞLİ SİLAHLARDA KULLANILMASI: Çinliler tarafından icat edilen barut, Çinlilerden Türklere, Türklerden Müslüman

Detaylı

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANAYASA DERSĐ (41302150) (2010-2011 GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI ANLATIM SORULARI 1- Bir siyasal düzende anayasanın işlevleri neler olabilir? Kısaca yazınız. (10 p) -------------------------------------------

Detaylı

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19 09/04/2010 BASIN BİLDİRİSİ Anayasa değişikliğinin Cumhuriyetin ve demokrasinin geleceği yönüyle neler getireceği neler götüreceği dikkatlice ve hassas bir şekilde toplumsal uzlaşmayla değerlendirilmelidir.

Detaylı

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ

AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ AVRUPA İNSAN HAKLARI SÖZLEŞMESİ Haklarımız, Özgürlüklerimiz 15 temel maddeyi içeren T-şörtler Haklarımız, Özgürlüklerimiz Madde 2 Yaşama hakkı İnsan hakları herkese aittir: her erkeğe, kadına ve çocuğa

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI

SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI SAĞLIK KURUMLARI MEVZUATI KISA ÖZET KOLAYAOF DİKKAT Burada ilk 4 sayfa gösterilmektedir. Özetin tamamı için sipariş veriniz www.kolayaof.com 2 Kolayaof.com 0 362 2338723 Sayfa 2 İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE- MEVZUAT

Detaylı

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR ANAYASANıN TEMEL ILKELERI 2 1. madde Türkiye devleti bir cumhuriyettir. 2. Madde Cumhuriyetin nitelikleri Cumhuriyetçilik Başlangıç ilkeleri Atatürk

Detaylı

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır.

Doğuştan Gelen Haklarımız Sadece insan olduğumuz için doğuştan kazandığımız ve tüm dünyada kabul gören yani evrensel olan haklarımız vardır. Dersin Adı Tema Adı Kazanım Konu Süre : İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi : İnsan Olmak : Y4.1.2. İnsanın doğuştan gelen temel ve vazgeçilmez hakları olduğunu bilir. : Doğuştan Gelen Haklarımız :

Detaylı

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ Yıldız Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü, 24 Kasım 2011 Perşembe günü Üniversitemiz Merkez Kampüsü Hünkar Salonu nda, hem Üniversitemizin

Detaylı

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır. İnsanın toplumsal bir varlık olarak başkaları ile iyi ilişkiler kurabilmesi, birlik, barış ve huzur içinde yaşayabilmesi için birtakım kurallara uymak zorundadır. Kur an bununla ilgili ne gibi ilkeler

Detaylı

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi TÜRK HUKUK DÜZENİNİN YÜRÜRLÜK KAYNAKLARI (1) Dr. Öğr. Üyesi Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi HUKUKTA KAYNAK KAVRAMI MADDÎ KAYNAK-ŞEKLÎ KAYNAK MADDÎ KAYNAK: Hukuk kuralının kaynağı nedir? (Neden

Detaylı

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi GERÇEĞİ TÜMÜYLE ELE ALIP İNCELEYEN VE BUNUN SONUCUNDA ULAŞILAN BİLGİLERİ YORUMLAYAN VE SİSTEMLEŞTİREN

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX BIRINCI BÖLÜM ANAYASA HUKUKUNUN KISA KONULARI 1. 1961 Anayasası ile 1982 Anayasası nın Hazırlanış ve Kabul Ediliş Süreçlerindeki Farklılıklar...1 2. Üniter, Federal ve Bölgeli

Detaylı

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları

HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders. Dr. İsmail BAYTAK. HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları HAÇLI SEFERLERİ TARİHİ 3.Ders Dr. İsmail BAYTAK HAÇLI SEFERLERİ Nedenleri ve Sonuçları Hristiyanlarca kutsal sayılan Hz. İsa nın doğum yeri Kudüs ve dolayları, VII. yüzyıldan beri Müslümanlar ın elinde

Detaylı

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları TEMEL HUKUK Sosyal Düzen Kuralları Toplum halinde yaşayan insanların yerine getirmek zorunda oldukları ödevleri ve kullanacakları yetkileri belirten kurallara, sosyal düzen kuralları veya sadece sosyal

Detaylı

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu

İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu İlkçağ Anadolu Uygarlıklarında Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Yapı Bağlamında Kütüphane/Arşiv Kurumu Prof. Dr. Bülent Yılmaz Hacettepe Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü E-posta : byilmaz@hacettepe.edu.tr

Detaylı

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL

EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ. 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİMİN HUKUKSALTEMELLERİ 7. Bölüm Eğitim Bilimine Giriş GÜLENAZ SELÇUK- CİHAN ÇAKMAK-GÜRSEL AKYEL EĞİTİM VE HUKUK HUKUKUN AMAÇLARI HUKUKUN DALLARI EĞİTİM HUKUKU HUKUKUN KAYNAKLARI ULUSLARARASI BELGELERDE

Detaylı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI rt O ku ao l ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ÇOCUK HAKLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ - ARALIK 2015 ÇOCUK HAKLARI 10 Aralık 1948 de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi nin kabulüyle birlikte 10

Detaylı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) SORULAR İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI) 1- İdarenin denetim yollarından biri olarak, idari yargının gerekliliğini tartışınız (10 p). 2- Dünyadaki idari yargı sistemlerini karşılaştırarak, Türkiye nin mensup

Detaylı

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde

önce biz sorduk KPSS Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde KPSS 2017 önce biz sorduk 120 Soruda 92 soru GENEL YETENEK - GENEL KÜLTÜR VATANDAŞLIK SORU BANKASI TAMAMI ÇÖZÜMLÜ Eğitimde 30. yıl Editör Zozan Köse Yazar Komisyon KPSS Vatandaşlık Soru Bankası ISBN 978-605-318-503-1

Detaylı

Türk Anayasa Hukukunun Bilgi Kaynakları. Osmanlı Anayasal Gelişmeleri DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS

Türk Anayasa Hukukunun Bilgi Kaynakları. Osmanlı Anayasal Gelişmeleri DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Saat ANAYASA HUKUKU 0102213 2 3+0 3 4 Ön Koşul Dersleri YOK Dersin Dili Türkçe Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Zorunlu

Detaylı

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir?

11/26/2010 BİLİM TARİHİ. Giriş. Giriş. Giriş. Giriş. Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri. Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim Tarihi Dersinin Bileşenleri BİLİM TARİHİ Yrd. Doç. Dr. Suat ÇELİK Bilim nedir? Ve Bilim tarihini öğrenmek neden önemlidir? Bilim tarihi hangi bileşenlerden oluşmaktadır. Ders nasıl işlenecek? Günümüzde

Detaylı

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ AVRUPADA EĞİTİMİN TARİHİ GEÇMİŞİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Antik Devir de eğitim, genel olarak müzik ve beden eğitimine önem verilmiştir.

Detaylı

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi

1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi SOSYOLOJİ (TOPLUM BİLİMİ) 1.Ünite: SOSYOLOJİYE GİRİŞ A) Sosyolojinin Özellikleri ve Diğer Bilimlerle İlişkisi Sosyoloji (Toplum Bilimi) Toplumsal grupları, örgütlenmeleri, kurumları, kurumlar arası ilişkileri,

Detaylı

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır. İslam a göre kadınlar erkeklerden daha değersiz kabul edilmez. Kadınlar ve erkekler benzer haklara sahiptirler ve doğrusu bazı hususlarda kadınlar, erkeklerin sahip olmadığı bazı belirli ayrıcalıklara

Detaylı

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK ARAŞTIRMALAR MERKEZİ DEMOKRASİ KAVRAMI AÇISINDAN DEVLET VE DİN İLİŞKİLERİ Enes SANAL Ankara, 2014 Giriş Siyasal iktidar ile din arasındaki ilişkiler, tüm çağlar boyunca toplumsal

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 4. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Antik Yunan Bilimi Sokrat Öncesi Dönem

Detaylı

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017 İktisat Tarihi I 18 Ekim 2017 Kuruluş döneminin muhafazakar-milliyetçi bir yorumuna göre, İslam ı yaymak Osmanlı toplumunun en önemli esin kaynağını oluşturuyordu. Anadolu'ya göçler İran daki Büyük Selçuklu

Detaylı

Derleyen ve çeviren Erol Erduran

Derleyen ve çeviren Erol Erduran Derleyen ve çeviren Erol Erduran güzel sözler / Erol Erduran Her hakkı saklıdır. Bu yapıtın aynen ya da özet olarak hiçbir bölümü, telif hakkı sahibinin yazılı izni alınmadan kullanılamaz. Kapak: Ömer

Detaylı

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI

İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Türkiye'deki Tek Üniversite İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ ANAYASASI Biz, İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi nin paydaşları; gelecek kuşaklara daha yaşanabilir

Detaylı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. HBYS Programı. Hukuk Başlangıcı Dersleri Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı Hukuk Başlangıcı Dersleri HUKUK İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Hukuki İşlemler Hukuki İşlem Türleri Hukuki işlemler çeşitli açılardan sınıflandırılabilir.

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 6. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU PLANI, KAZANIMLARI VE TESTLERİ AY EKİM HAFTA DERS SAATİ KONU ADI OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLAYLAR KİMLERİ NASIL ETKİLİYOR OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM OLGU VE GÖRÜŞÜ AYIRT EDİYORUM ÇÖZÜM BULUYORUZ ÇÖZÜM BULUYORUZ 07-08 EĞİTİM

Detaylı

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için "hayal gücünün ürünü" tanımını yapmıştır.

Yakın Çağ da Hukuk. Jeremy Bentham bu dönemde doğal hukuk için hayal gücünün ürünü tanımını yapmıştır. Yakın Çağ da Hukuk Yazan: Av. BURCU TAYANÇ Yakın Çağ, çoğu tarihçinin Fransız Devrimi ve Sanayi Devrimi ile başladığını kabul ettiği, günümüzde de devam eden tarih çağlarından sonuncusudur. Bundan dolayı

Detaylı

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com BUDİZM Memduh ÇELMELİ BUDİZM Budizm, MÖ 6. yüzyılda Buda nın (asıl adı: Siddharta Gautama) görüşleri çerçevesinde oluşmuş bir dindir. Buda, ilhama kavuşmuş, aydınlanmış demektir. Hindistan da ortaya çıkmıştır.

Detaylı

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci Türkiye nin İyi Toplum İmgesi Var mı? Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi İyi Toplum İmgeleri ve Anayasa 1. 1982 Anayasası: Güçlü Yürütmenin Vesayeti altında Yarı Parlamenter

Detaylı

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U) DİKKATİNİZE: BURADA SADECE ÖZETİN İLK ÜNİTESİ SİZE ÖRNEK OLARAK GÖSTERİLMİŞTİR. ÖZETİN TAMAMININ KAÇ SAYFA OLDUĞUNU ÜNİTELERİ İÇİNDEKİLER BÖLÜMÜNDEN GÖREBİLİRSİNİZ. ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

Detaylı

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür.

ABD ise, din konusunda serbest alan arayan, hemen hepsi Hıristiyan ama farklı mezheplerden olan pek çok toplumun oluşturduğu bir bütündür. Ulus-devletler dönemimizde devlet-din ilişkileri gerilimli olmuştur. Günümüzde genel ilke olarak laiklik (veya sekülerizm) temel ilke sayılmakta, ancak uygulamada ülkeler arasında bazı farklar gözlenmekte

Detaylı

SCA Davranış Kuralları

SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA Davranış Kuralları SCA paydaşları ile değer yaratmaya, çalışanları, müşterileri, tüketicileri, hissedarları ve diğer iş ortaklarıyla saygı, sorumluluk ve mükemmelliğe dayanan

Detaylı

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını

İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını İnsanların birbirleriyle ve devletle olan ilişkilerini düzenleyen kurallara hukuk denir. Hukuk kurallarını koyan, uygulanıp uygulanmadığını denetleyen en yüksek organ ise devlettir. Hukuk alanında birlik

Detaylı

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) 10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK) Estetik, "güzel in ne olduğunu soran, sorguluyan felsefe dalıdır. Sanatta ve doğa varolan tüm güzellikleri konu edinir. Hem doğa hem de sanatta. Sanat, sanatçının

Detaylı