Salı İzmir Basın Gündemi

Transkript

1 Salı İzmir Basın Gündemi

2

3

4

5

6

7

8

9

10

11 Türkiye I. Jeotermal Enerji Çalıştayı, İzmir'de yapıldı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği birlikteliğinde "Türkiye I. Jeotermal Enerji Çalıştayı", çok sayıda üniversite, endüstriyel ve girişimci kurumların temsilcilerinin katılımıyla İzmir Balçova Termal Otel'de gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, önümüzdeki elli yılın en önemli probleminin dünyada ve ülkemizde enerji sıkıntısı ve enerji güvenliği olacağını söyledi. Rektör Prof. Dr. Akhan Enerji üretiminde yerli kaynakların kullanım oranı arttırılamadığı sürece, enerjide dışa bağımlılığımızın da artmaya devam edeceği aşikârdır dedi. Enerjide dışa bağımlılığın önüne yerli kaynaklarımızı kullanarak geçebiliriz Rektör Prof.Dr. Akhan, bu ihtiyaç doğrultusunda ülkemizin ve özellikle de Ege Bölgesinin çok önemli yerel kaynağı olan jeotermal enerjinin en verimli şekilde geliştirilmesinin ve ülke ekonomisine kazandırılmasının büyük önem taşıdığına vurgu yaparak; Ülkemizin ekonomik olarak büyümesine, sanayileşmesine ve yaşam koşullarının iyileşmesine paralel olarak enerji ihtiyacı sürekli olarak artıyor. Enerji açığını kapatacak, enerji bağımlılığını azaltacak her bir girişimin büyük önem taşıdığını özellikle vurgulamak isterim. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak ülkemizde ve özellikle de Ege Bölgesinde bulunan bu büyük jeotermal enerji potansiyelinin harekete geçirilmesinde üniversite, girişimci kurumlar ve endüstri arasında bulunması gereken bağın öneminin farkına vardık ve bu amaçla her üç alanın temsilcilerini bir platformda buluşturmayı önemsiyoruz diye konuştu.

12 Her artı değer günlük 2 milyon dolar kazandırır İKÇÜ Rektörü Prof.Dr. Akhan, bu iş birliği zincirine diğer üniversitelilerin de katılmasının enerji alanında büyük bir sinerji oluşturulacağını kaydederek; Enerjinin arz ve talebinin; ve ülkelerin enerji güvenliğinin önümüzdeki 50 yılın en önemli problemi olacağını artık hepimiz biliyoruz. Kazanılacak her artı değer yüzdenin, yaklaşık olarak günlük 2 milyon dolar olduğunu düşünürsek ne büyük bir potansiyel ile karşı karşıya olduğumuzu anlarız dedi. Çalıştay Başkanı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. İbrahim Kocabaş da Türkiye'nin yenilenebilir enerji sektörünün önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 1000 büyüme potansiyeli olduğunu söyledi. Dünyanın hızla artan enerji talebinin 2050 yılında bu güne oranla yaklaşık yüzde 40 daha fazla olacağını belirten Prof.Dr. Kocabaş, bu enerji talebine bağlı olarak yenilenebilir enerjilerin yüzde 17 ile yüzde 25 oranında pastadan pay alabileceği beklentisini hatırlattı. Türkiye'nin günlük 200 milyar dolar enerji ithalatı gerçekleştirdiğini hatırlatan Prof.Dr. Kocabaş, "Jeotermal Enerji Sektörünün en az yüzde 1000 büyüme potansiyeli var. Jeotermal bu potansiyelini harekete geçirebilirsek, Türkiye'nin günlük 200 milyon dolar olan enerji ithalatının günlük 2 ile 20 milyon dolar arasında bir kısmını tasarruf edebiliriz. Bu anlamda sektör en hızla büyüyebilir ve yapılması gereken teknik ve teorik çalışmalar açısından aradığımız üniversite, endüstri işbirliğini de en geniş şekilde sağlayan bir örnek oluşturabiliriz" şeklinde konuştu. "Elektrik üretimi artmalı" Türkiye'de özelleştirmelerin başlaması ile kapasitenin artmasına rağmen kapasitenin henüz yeterli olmadığını vurgulayan Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği Başkanı Adil Özdemir ise kullanılan jeotermal kaynaklarının sayısının arttırılmasının yanında kaynakların verimli ve karlı kullanımının sağlanmasının gerektiğini altını çizdi. Jeotermal sahalarda çok fazla ruhsat olduğunu ve iğne atsan yere düşmeyen bir şekilde ruhsat verildiğine dikkat çeken Özdemir, "Bu alanlarda yapılacak üretimlerin birbirlerini olumsuz etkilemekte. Bu ruhsatların yoğunluğundan dolayı ilk olarak bazı kaynaklarda üretimin yapılamamasına neden oluyor. Bazı alanlarda da peş peşe üretime geçildiğinde birbirinin performansını etkileyerek atıl yatırım haline gelebilme riski var. Bu nedenle planlamada havza bazında bütünleşik havza yönetimi şeklinde bir plana geçilmelidir" dedi.

13 İzmir'den Türkiye'ye Jeotermal Çağrısı "Önümüzdeki 50 yılın en önemli problemi enerji sıkıntısı olacak" İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi ve Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği birlikteliğinde "Türkiye I. Jeotermal Enerji Çalıştayı", çok sayıda üniversite, endüstriyel ve girişimci kurumların temsilcilerinin katılımıyla İzmir Balçova Termal Otel'de gerçekleştirildi. Çalıştayın açılışında konuşan İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, önümüzdeki elli yılın en önemli probleminin dünyada ve ülkemizde enerji sıkıntısı ve enerji güvenliği olacağını söyledi. Rektör Prof. Dr. Akhan "Enerji üretiminde yerli kaynakların kullanım oranı arttırılamadığı sürece, enerjide dışa bağımlılığımızın da artmaya devam edeceği aşikârdır" dedi. "Enerjide dışa bağımlılığın önüne yerli kaynaklarımızı kullanarak geçebiliriz" Rektör Prof.Dr. Akhan, bu ihtiyaç doğrultusunda ülkemizin ve özellikle de Ege Bölgesinin çok önemli yerel kaynağı olan jeotermal enerjinin en verimli şekilde geliştirilmesinin ve ülke ekonomisine kazandırılmasının büyük önem taşıdığına vurgu yaparak; "Ülkemizin ekonomik olarak büyümesine, sanayileşmesine ve yaşam koşullarının iyileşmesine paralel olarak enerji ihtiyacı sürekli olarak artıyor. Enerji açığını kapatacak, enerji bağımlılığını azaltacak her bir girişimin büyük önem taşıdığını özellikle vurgulamak isterim. İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi olarak ülkemizde ve özellikle

14 de Ege Bölgesinde bulunan bu büyük jeotermal enerji potansiyelinin harekete geçirilmesinde üniversite, girişimci kurumlar ve endüstri arasında bulunması gereken bağın öneminin farkına vardık ve bu amaçla her üç alanın temsilcilerini bir platformda buluşturmayı önemsiyoruz" diye konuştu. "Her artı değer günlük 2 milyon dolar kazandırır" İKÇÜ Rektörü Prof.Dr. Akhan, bu iş birliği zincirine diğer üniversitelilerin de katılmasının enerji alanında büyük bir sinerji oluşturulacağını kaydederek; "Enerjinin arz ve talebinin; ve ülkelerin enerji güvenliğinin önümüzdeki 50 yılın en önemli problemi olacağını artık hepimiz biliyoruz. Kazanılacak her artı değer yüzdenin, yaklaşık olarak günlük 2 milyon dolar olduğunu düşünürsek ne büyük bir potansiyel ile karşı karşıya olduğumuzu anlarız" dedi. "Günlük 200 milyar dolar enerji ithal ediyoruz" Çalıştay Başkanı İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr. İbrahim Kocabaş da Türkiye'nin yenilenebilir enerji sektörünün önümüzdeki 30 yıl içinde yüzde 1000 büyüme potansiyeli olduğunu söyledi. Dünyanın hızla artan enerji talebinin 2050 yılında bu güne oranla yaklaşık yüzde 40 daha fazla olacağını belirten Prof.Dr. Kocabaş, bu enerji talebine bağlı olarak yenilenebilir enerjilerin yüzde 17 ile yüzde 25 oranında pastadan pay alabileceği beklentisini hatırlattı. Türkiye'nin günlük 200 milyar dolar enerji ithalatı gerçekleştirdiğini hatırlatan Prof.Dr. Kocabaş, "Jeotermal Enerji Sektörünün en az yüzde 1000 büyüme potansiyeli var. Jeotermal bu potansiyelini harekete geçirebilirsek, Türkiye'nin günlük 200 milyon dolar olan enerji ithalatının günlük 2 ile 20 milyon dolar arasında bir kısmını tasarruf edebiliriz. Bu anlamda sektör en hızla büyüyebilir ve yapılması gereken teknik ve teorik çalışmalar açısından aradığımız üniversite, endüstri işbirliğini de en geniş şekilde sağlayan bir örnek oluşturabiliriz" şeklinde konuştu. "Elektrik üretimi artmalı" Türkiye'de özelleştirmelerin başlaması ile kapasitenin artmasına rağmen kapasitenin henüz yeterli olmadığını vurgulayan Jeoloji ve Jeofizik Mühendisleri Derneği Başkanı Adil Özdemir ise kullanılan jeotermal kaynaklarının sayısının arttırılmasının yanında kaynakların verimli ve karlı kullanımının sağlanmasının gerektiğini altını çizdi. Jeotermal sahalarda çok fazla ruhsat olduğunu ve iğne atsan yere düşmeyen bir şekilde ruhsat verildiğine dikkat çeken Özdemir, "Bu alanlarda yapılacak üretimlerin birbirlerini olumsuz etkilemekte. Bu ruhsatların yoğunluğundan dolayı ilk olarak bazı kaynaklarda üretimin yapılamamasına neden oluyor. Bazı alanlarda da peş peşe üretime geçildiğinde birbirinin performansını etkileyerek atıl yatırım haline gelebilme riski var. Bu nedenle planlamada havza bazında "bütünleşik havza yönetimi" şeklinde bir plana geçilmelidir" dedi.

15 64 üniversiteden üst düzey temsilci İzmir e geldi İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi nin Kalkınma Bakanlığına proje olarak sunduğu ve Kalkınma Bakanlığı tarafından bütçesi karşılanan Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi projesi çerçevesinde geliştirilen 21 modül tüm Devlet Üniversitelerinin ücretsiz olarak kullanımına sunuldu. Tek tuşla bilgiler ekranda! Yazılım testleri TÜBİTAK BİLGEM tarafından yapılan Üniversite Bilgi

16 Yönetim Sistemi sayesinde; üniversitelerdeki bürokratik karmaşaların önüne geçmek, zamandan tasarruf sağlamak ve işlerin hızlı çözümünü sağlamak amacıyla sistemdeki belgeler tek tuşla elektronik belge yönetim sistemine gönderilmektedir. Sistemin tüm Türkiye deki üniversitelere duyurmak için düzenlenen Üniversite Bilgi Yönetim Sistemi Sempozyumu nda 52 devlet, 12 vakıf üniversitesinden 268 katılımcı ve firmalarının temsilcileri ile Kaya İzmir Termal Otel de buluştu. Düzenlenen sempozyuma İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Galip Akhan, ULAKBİM Yönetim Kurulu Üyesi, ULAKBİM Müdürü Mehmet Mirat Satoğlu, Kalkınma Bakanlığı Eğitim ve Kültür Dairesi Başkanı Mehmet Yavuz, YÖK Bilgi İşlem Daire Başkanı Hasan Lale, TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) Mehmet Özbek, Yabancı Diller Yüksek Okulu Müdürü Yrd.Doç.Dr. Aşkın Haluk Yıldırım, İKÇÜ Genel Sekreteri Gülten Gültekin konuşmacı olarak katıldı. Üniversitelerimizin bilgi işlem alt yapısına önemli katkı İKÇÜ Rektörü Prof.Dr. Galip Akhan, İKÇÜ yü kuruluşundan itibaren alt yapısını sağlam zeminde oluşturan yeni nesil devlet üniversitesi oluşturma gayesiyle geliştirdiklerini söyledi. Bilgi Yönetim Sistemleri konusunda hassas bir şekilde çalıştıklarını kaydeden Rektör Prof.Dr. Akhan, Üniversitemizin geliştirdiği projeye Kalkınma Bakanlığı tarafından 4,5 Milyon TL lik destek geldi. Bakanlığımızdan aldığımız güçle kurumumuzun başarılı çalışmasıyla idari sistemi kurarken üniversite bilgi yönetim sistemini de birlikte kurmuş olduk. Hazırlanan yazılım UBYS nin altında yaklaşık 2 yıldır proje kapsamında istihdam ettiğimiz 20 genç beynin imzası bulunmaktadır. Kendi kadromuzda bulunan bilgi işlem uzmanlarımızın, daire başkanlıklarımızın, akademisyenlerimizin ve de genel sekreterliğimizin büyük katkısı bulunmaktadır. Bilgi paylaşılınca doğru hedeflerde kullanılınca daha güzel hale geliyor. Daha iyiye ulaşmak adına sizlerden gelen paylaşımlar neticesinde yeni modeller geliştirilerek Türkiye deki üniversitelerimizin bilgi işlem alt yapısına katkıda bulunmuş olacağız diye konuştu. Bakanlık olarak İKÇÜ yü adres göstereceğiz Kalkınma Bakanlığı Eğitim ve Kültür Daire Başkanı Mehmet Yavuz ise Bakanlık olarak bu projede finans sağlayan bir konumda yer aldıklarını belirtti. Bakanlıklarının üniversitelerin yatırım ihtiyaçlarını karşılamak gibi önemli bir vazifeyi elinden geldiğince yerine getirdiğini söyleyen Yavuz, Bu tarz projelerle farklı üniversitelerin girişimleriyle karşılaşmıştık. Yeni kurulmuş bir üniversite olan İKÇÜ nün böyle kapsamlı bir projeyle bize başvurması bizi oldukça heyecanlandırdı. Projeyi İKÇÜ nün sahiplenmesi bu projeyi öyle sahipleniyorum ki personel politikamla da desteklemek istiyorum tavrı çok önemliydi. Bakanlık olarak bu kararlılığı desteklemeye devam edeceğiz. Bu gibi projelerde diğer üniversitelere İKÇÜ yü bir adres olarak göstereceğiz. İKÇÜ nün bu güzel projeyi kamu hizmeti mantığı ile diğer üniversitelere sunması takdire şayan bir tavırdır. Emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz şeklinde konuştu. Kullanıcı dostu bir ara yüz Bu alandaki boşluğu dolduracak TÜBİTAK ULAKBİM Müdürü Mehmet Mirat Satoğlu, İKÇÜ nün bilgi yönetim sistemini incelediğimizde 20 nin üzerindeki modül ile çok yönlü düşünüldüğünü çok iyi tasarlanmış bir bilgi yönetim sistemiyle karşı karşıya kalıyoruz. Kullanıcı dostu bir ara yüzü var. Kolaylıkla bilgiye ulaşılabilen rahat bir sayfası var. Yazılım özellikleri olarak da üniversitenin büyümesi ile doğru orantıda geliştirilebilecek bir yazılım dedi. TÜBİTAK BİLGEM Mehmet Özbek de üniversiteler arasında yaygın şekilde kullanılabilecek güçlü alt yapısı olan bir yazılım olan UBYS nin sorunları ortak sistematik bir çözümle ele alınabileceğini belirtti. YÖK Bilgi İşlem Daire Başkanı Hasan Lale de böylesine kapsamlı hazırlanan bu yazılımın kendilerini heyecanlandırdığını ifade etti. Lale, Üniversiteler yapılan toplantılarda bu alanda karşılaşılan bir boşluğu görmüştük. Umarız bu yazılım bu boşluğu dolduracak dedi. 10 Modül daha eklenecek Yabancı Diller Bilgi Sistemi hakkında ise Yabancı Diller Yüksekokulu ve İKÇÜSEM Müdürü Yard.Doç.Dr. Aşkın Haluk Yıldırım, bir çok üniversitede çalışma imkanı bulunduğunu ancak işlerini kolaylaştıran bu tarz bir yazılım ile İKÇÜ sayesinde tanıştıklarını belirtti. İKÇÜ Genel Sekreteri Gülten Gültekin, sistemin tüm telif haklarının İKÇÜ ye ait olduğu bir yasal sürecin alt yapısını oluşturarak çalışmaya başlandığını, 21 modülün tamamladığını ve 2015 bütçesinde Kalkınma Bakanlığınca onaylanarak yaygınlaştırma ile birlikte 10 adet daha modülün yapılacağını, hem idari hem de akademik personel olarak güç birliği içinde ilerlendiğini ifade etti.

17 Konuşmaların ardından geçilen Workshoplarda, daire başkanlarının, uzmanların ve yazılımcılar tarafından sistem üzerinden birebir süreçleri işletildi.

18

19