Sevgili Velilerimiz; Nesrin CİVAN Anaokulu Müdürü ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 1 ~ SEVGİYLE KALIN

Transkript

1 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 1 ~ Sevgili Velilerimiz; Çocuklarımızın yeteneklerinin ortaya çıkartılmasında biz anne babanın rolü son derece önemlidir. İşte bu konuda bizlere yardımcı olabilecek öneriler: Bırakın çocuğunuz kendi yeteneğini kendi keşfetsin. Onun ilgilendiği konulara sizde önemle eğilin.çocuğun boş zamanlarını nasıl değerlendirdiği gizli yeteneklerine ışık tutacaktır. Çocuğunuzun deneyim alanını genişleterek yeteneklerini su yüzüne çıkartabilirsiniz.çocuğun ilgisiz kaldığı alanda yeteneğinin olmadığı sanısına kapılmayın. Çocuğunuzun yanlış yapmasına izin verin. Her şeyi doğru ve eksiksiz yapmak zorunda olan çocuk bu riski göze almaktan çekinecek,böylelikle yeteneğini dışa vurmaktan kaçınacaktır. Sorular sorun,çocuğa karmaşık sorular sorarak dünyaya açılmasını sağlayın. Ailece gerçekleştireceğiniz projeler tasarlayın.yaratıcılığın paylaşılması yeni yeteneklerin doğmasına yol açabilir. Çocuğunuzla ilgili olumlu beklentileriniz olsun,ancak gerçekçi sınırlarını aşmayın. İş yaşamınızı çocuğunuzla birlikte paylaşarak ona başarı kavramını işleyin.çocuğunuzu iş yerine götürerek ona mesleğinizle ilgilendiğinizi gösterin. Çocuğunuzun ilgisini çeken toplu etkinliklere atılmasına izin verin. Kendi öğrenme isteğinizi canlı tutun.çocuğunuza iyi örnek olarak onu destekleyin. Ailece oyunlara katılın. Oynamaktan hoşlandığınızı oyunlara katılarak belli edin. Başarıları ailece paylaşın.gün geçtikçe meydana gelen olumlu olayları tartışın. Çocuğunuza kulak verin, en çok üzerinde durduğu konular onun özel yeteneklerine ışık tutabilir. Çocuğunuzun yaratıcı olması için ona evinizde bir alan hazırlayın. Ailece yeni yerler görmeye gidin. Çocuğunuza düş kurması ve düşünmesi için zaman ayırın Çocuğunuza ödüllerle şantaj yapmayın. Böyle bir davranış karşısında çocuk öğrenmenin kendi başına bir armağan olduğu bilincine asla varamayacaktır. Çocuğun yaşıtları ile birlikte olmasına olanak tanıyın. Cinsiyet ayrımından kaçının. Onun daha önce yaptıklarını yenileriyle kıyaslamasını sağlayın. Çocuğunuza gelişmesine yardımcı olacak armağanlar seçin. Çocuğunuzu kendi geleceğini düşünmesi yolunda yüreklendirin. Çocuğunuzun ilgi gösterdiği şeyleri birlikte yapın. Çocuğunuzun kendi sağ duyusuna güvenmesini ve yeteneklerine inanmasını öğretin. Ona bol bol seçenek sunarak istek uyandırın. Kendisine güç gelen alanlarda çocuğunuzu bu konuda uğraş vermesi yolunda yüreklendirin. Güçlüklerle yüz yüze gelmesini öğretin. Çocuğunuzun özel yetenekleriyle dış dünya arasında bir köprü oluşturun. Çocuğunuzu olduğu gibi kabul edin. SEVGİYLE KALIN Nesrin CİVAN Anaokulu Müdürü

2 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 2 ~ SU ÇİÇEĞİ... Suçiçeği, aşı ile korunabilen ve bulaşma özelliği en yüksek olan hastalıktır. Varisella-Zoster Virüsü adı verilen bir mikrobun neden olduğu, çocukluk döneminin en sık görülen bulaşıcı hastalıklarından biridir. Suçiçeği geçirmekte olan bir hasta, kapalı bir ortamda bu hastalığa bağışıklığı olmayan bir kişi ile bir saat süreliğine bir arada bulunursa, hastalığı bulaştırma şansı %96 gibi yüksek bir orandadır. Bu nedenle suçiçeğine, Koridor Enfeksiyonu da denilmektedir. Hastalık genellikle, 1-10 yaşları arasında sık görülür. Kreşe giden çocuklarda 1-5 yaşlarında, gitmeyenlerde ise ilköğretim çağında daha sık rastlanır. Hastalık Hangi Mevsimlerde Daha Sık Görülür? Suçiçeğinin en sık ortaya çıktığı dönem, kış mevsiminin sonları ve ilkbaharın başlarıdır. Suçiçeği Yetişkinlerde Görülebilir mi? Bulaşıcı olmasından dolayı, insanların çoğu suçiçeğini çocukluk döneminde geçirir ancak nadir de olsa, yetişkinlerde de suçiçeği vakasına rastlanmaktadır.. Suçiçeğinin Bulguları Nelerdir? Hastalığın tipik klinik bulgusu döküntüdür. Mikrobu aldıktan gün sonra ortaya çıkar. Önce ateş başlar, arkasından vücudun değişik bölgelerinde kızarıklık şeklinde döküntü meydana gelir. Bu döküntüler daha sonra kabararak içi sıvı dolu, kaşıntılı kabarıkçıklar halini alırlar gün içerisinde kabuklanma görülür ve kabuğun kendiliğinden dökülmesi ile o bölgede açık renkli bir iz kalır. Kabarcık döneminde başka bir mikropla iltihaplanma olmazsa, hastalık sonunda iz bırakmadan iyileşir. Döküntünün en önemli özelliği, farklı evrelerdeki döküntülerin (kızarıklık, kabarıklık, içi sıvı dolu kabarcık ve kabuklanma) aynı anda görülmesidir. Suçiçeği geçirirken nelere dikkat edilmelidir? Suçiçeği geçiren kişiler Aspirin kullanmamalıdır. Döküntülerin içinde mikrop bulunduğundan ve kabarcıklar patlatılırsa etrafa yayılabileceğinden, hastalara krem gibi ilaçların sürülmesi doğru değildir. Kaşınma sonucu açılan kabarcıklara, dışarıdan başka mikroplar girebileceği ve bunun sonucunda ciddi hastalıklar ortaya çıkabileceği için kaşınmayı azaltan, ağızdan alınan ilaçlar kullanılabilir. Suçiçeği tehlikeli ve korunulması gereken bir hastalık mıdır? Halk arasında suçiçeğinin basit bir hastalık olduğu, tehlikeli olmadığı düşünülür. Ancak hastalığın çok yaygın görülmesi nedeniyle, suçiçeğine bağlı gelişen sekel sayısı oldukça fazladır. Bunlar içerisinde en önemlisi pnömoni, yani zatürreedir. Bunun dışında beyin iltihabı, karaciğer iltihabı ve hastalık sırasında derinin bütünlüğünün bozulması sonucu bakterilerin vücuda girmesiyle gelişen ağır deri, kas ve iç organ hastalıkları da görülebilir. Nadiren, suçiçeği geçirdikten sonraki birkaç hafta içerisinde, hastalık sırasında Aspirin kullananlarda daha sık görülmek üzere, karaciğer bozukluğu ve beyinde su toplanması ile kendini gösteren ve Reye Sendromu adı verilen öldürücü bir hastalık gelişebilir. Suçiçeğinden Nasıl Korunulur? Suçiçeği hastalarının nefeslerinden çıkan çok küçük damlacıklar havaya yayılır. Havada bir süre asılı kalan bu damlacıkların hastalığa karşı bağışıklığı olmayan bir kişi tarafından solunması, hastalığın bulaşmasına sebep olur. Aynı şekilde, kabuklanmadan önceki dönemde, kabarcıkların içindeki sıvıyla temas sonrası, elin yıkanmadan ağza götürülmesi de suçiçeğinin bulaşmasına neden olmaktadır.

3 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 3 ~ Solunum yoluyla bulaşma süresi, döküntü başlamadan önceki 2 gün ile döküntüler başladıktan sonraki 5 gündür. Temas yoluyla bulaşma ise bütün döküntüler kabuklanıncaya kadar devam eder. Bunun süresi ise genellikle bir haftadır, ancak daha da uzun sürebilir. Bu nedenle suçiçeği geçiren çocuklar, bütün döküntülerinin kabuklandığından emin olunmadan okula veya kreşe gönderilmemeli, kapalı ortamlarda suçiçeği geçirmemiş, aşısız kişilerden uzak tutulmalıdır. Özellikle bağışıklık sistemi yetersiz olan ve suçiçeği geçirmemiş kişiler, hastalardan uzak tutulmalıdır. Ayrıca virüs, soluma veya öksürme ile etraftaki yüzeylere bulaşabilir. Bu nedenle hastaya veya etrafındaki yüzeylere dokunan kişilerin ellerini su ve sabunla yıkaması gerekir. Ne kadar dikkat edilirse edilsin suçiçeği, bulaşma özelliği çok yüksek olan bir hastalıktır. En etkili korunma yöntemi aşılanmaktır. Suçiçeği Aşısı İlk olarak 1974 yılında Japonya'da geliştirilmiş olan bu aşı daha sonra bazı batı ülkelerinde de üretilmeye başlanmıştır ve birçok ülkede uygulanmaktadır. Aşı, canlı suçiçeği mikrobunun canlılığını kaybetmeden zararsız hale getirilmesi ile elde edilir. Aşı kimlere uygulanır? Suçiçeği aşılamasının düzenli olarak yapıldığı ülkelerde, ay arasındaki çocuklar bir defa4-6yaş arasında 2. defa aşı olur. Ayrıca suçiçeği geçirmemiş daha büyük çocuklara ve yetişkinlere de suçiçeği aşısı önerilmektedir. Düzenli aşı uygulamasının olmadığı Türkiye gibi ülkelerde ise hekimin bilgilendirmesi ve ailenin veya kişinin isteği ile 12 ay - 12 yaş arasındaki çocuklara bir kez, 13 yaşında veya daha büyük çocuklara ve yetişkinlere ise en az 4 hafta ara ile 2 kez uygulanır. Aşı, büyük çocuk ve yetişkinlerde üst kola, küçük çocuklarda ise kola veya bacağa, deri altına. Diğer aşılarla aynı anda, ancak farklı bir koldan veya bacaktan uygulanabilir.. Suçiçeği aşısının yan etkileri nelerdir? Aşının yan etkileri seyrek olarak ortaya çıkar ve genellikle hafif seyreder, uygulandığı yerde kızarıklık, şişlik, sertlik ve kaşıntı, ateş, baş ağrısı, kırgınlık, iştahsızlık, bulantı, kusma, ishaldir.ağır yan etkiler ise son derece nadir görülür. Bunların çoğu alerjik olaylardır. Bu durumda kol veya bacakta, göz etrafında, yüzde, dilde veya boğazda şişme, solunum ve yutma güçlüğü, deride kaşıntılı döküntüler, ateş, başağrısı ve baş dönmesi ortaya çıkabilir. Böyle belirtiler ortaya çıkarsa, zaman geçirmeden bir hekime başvurmak gerekir. Aşı ne kadar koruyucudur? Suçiçeği aşısı hafif hastalığa karşı %85 koruyucudur. Ağır hastalığa karşı koruyuculuk ise %95'in üzerindedir. Suçiçeği ile temas olduktan sonra aşı yapılması yararlı olabilir mi? Temastan sonra 3 gün içerisinde aşı yapılırsa, hastalığın ortaya çıkması %90 oranında engellenebilir. Kişi hastalığa yakalanmamışsa bile, daha sonraki dönemde korunmak için aşı yararlı olacaktır. Dr. Melek GÜNEL Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı

4 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 4 ~ BABA OLMAK Baba olmak, korkutucu ve cezalandırıcı olmak değildir. Baba olmak, çocuğun yaşadıklarını dışarıdan seyretmek hiç değildir.baba olmak, çocukla aynı yaşamı paylaşmak, onu iyi tanımak ve onu yaşama hazırlamak için desteklemek demektir. Baba olmak için en temel iç güdü diyemiyoruz. Çünkü baba olmak ve onun getirdiği sorumlulukları yerine getirmek, bir erkek için biraz zaman alıyor. Hele hele ilk çocukta. Çocuğunuzla ilk iletişim, onu kucağınıza aldığınız anda başlamıştır. Ancak, bu anlamdaki bir iletişim hiçbir erkek için, doyurucu değildir. Baba ile çocuk iletişimi, çocuğun anne ile olan iletişiminden biraz daha farklıdır. Bu durumu biraz da babalar yaratır.çünkü babaların zihinlerinde, babalık ile ilgili bazı kalıplar vardır. Bu kalıplar gerek toplumun babaya yüklediği rollerden, gerekse babanın, kendi babasından gördüklerinden kaynaklanır. Çocuk büyümeye başladıkça, baba sanki kendi kendine bir karar vermek zorunda kalır. Otoriter mi olayım, hoş görülü mü, yoksa ikisinin ortasında bir yol mu çizsem? Kendi kişilik yapısının da etkisi ile, baba, çocuğuna olan yaklaşım tarzını belirler. Toplumumuzda en çok kabul gören yaklaşımsa şudur: Babalar her olaya müdahale etmez, ancak çok önemli olaylarda işe karışır,böylece çocuğu ile yüz göz olmaz. Eskiden, yani annelerin evde olduğu, çalışmadığı zamanlarda belki bu tutum geçerli olmuş olabilirdi, ama şimdi durum biraz daha farklı. Eğer o yaklaşıma göre düşünürsek, anneler her şeyi paylaşıyor; babalar,herhangi bir sorun ortaya çıktığında, çocukla konuşmaya çalışıyor, büyük bir olasılıkla da sonuç başarısız oluyor. Çünkü böyle bir yaklaşımda, baba çocuğuyla iletişim kuracak sistemleri geliştirememiş oluyor. İçinde bulunduğumuz yüzyılda, artık babaların tarzları da değişmeli. Babalar çocuklarına uzaktan bakmamalı ve sadece sorunlar olduğunda, başarısız denemelerde bulunmamalı. Ne çok fazla otoriter, ne çok fazla hoşgörülü Hem çocuk,hem de baba için en iyi iletişim paylaşmaktan geçiyor.baba-çocuk iletişimi paylaşmakta başlıyor. Bunun için ne bir yaş, ne bir sınır, ne de bir dönem var. Siz, bir baba olarak, çocuğunuzla ilk defa ne zaman herhangi bir şeyi paylaştınızsa, işte o zaman aranızda gerçek bir iletişim kurulmuştur. Ve bu paylaşımları ne kadar ertelerseniz, çocuğunuzla aranızdaki mesafe o kadar artar.tabii ki baba olmak kolay bir şey değil.hayatta bir çok rolünüzün yanına şimdi de baba rolünüz eklendi.ama unutmayın ki herkesten önce beklentilerine sabırsızlıkla cevap arayan biri var:çocuğunuz.belki de bu yüzden içine dönük,aşırı yaramaz,sizden uzak ve sizin sözünüzü dinlemiyor..çünkü onun tek beklentisi,sizin tarafınızdan anlaşılmak,kabul görmek.birden bire olmasa da yavaş yavaş onun dünyasını paylaşın Süheyla KIRLI Okul Pedogogu

5 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 5 ~ MÜZİK ORFF... Herkese merhabalar, İlkbaharı karşıladığımız şu günlerde doğanın uyanışı, bize de yansıdı. Ve daha da coşkulu olarak dans etmeye, şarkı söylemeye başladık bizde. Biz bu ay İspanyol çalgısı olan Cajon ile tanıştık. Sıra ile çaldık. Ritim yansılama oyunları oynadık. Dinlediğimiz müziğin bölümlerini fark etmeye çalışarak ritim çubuklarımız ile eşlik etmeye çalıştık. Biz Küçük çocuklarız adlı müzikli şarkıya eşimizle beraber oynayarak eşlik etmeye çalıştık. Davulun tokmağı adlı şarkıyı öğrenmeye başladık. İçinizdeki ritmin susmaması dileğimle.. Nilay BECEREN Müzik ve Orff Eğitimi Öğretmeni YÜZME DERSİMİZ... * Gelişimimize katkıda bulunacağını düşündüğüm su jimnastiğimizi her hafta tekrarlıyor hem öğrenip, hem eğleniyoruz. Çocuklarımız havuza, suya çok alıştılar. Mutlu gelip, etkinlik sonrasında çıkmak istemiyorlar. Ayak çırpma ve nefes egzersizlerimizi her hafta tekrarlayıp, yüzme tahtasıyla ayak çırpmalara devam ediyoruz. Sevgilerimle Melike ELBAŞ Yüzme Öğretmeni ENGLISH ACTIVITIES Class: 3 year olds Visual: Flashcards, smartboard, songs Teachers: Betül Baştürk Öznar Vocabulary: Ball Teddybear Train Hello Goodbye

6 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 6 ~ Songs: Pat the ball patsy pat pat pat Pat the ball pat Sail the boat patsy sail sail sail Sail the boat sail Ride the scooter patsy ride ride ride Ride the scooter ride Betül BAŞTÜRK ÖZNAR İngilizce Öğretmeni BEDEN EĞİTİMİ Bu ay spor dersimizin ilk haftasında tırmanmalarda kas kuvveti ve esnekliği ile eklem hareketliliğini geliştirmek için önce grupça sürünme, yuvarlanma ve tırmanma bağlantılı istasyonlar ile ısındık. Grupla parmaklığa tırmanma çalışması yaptık. Böylece fiziksel etkinliklere katılmaya istekli olup içerisindeki rolleri izledik, kuralların ve yönergelerin gerekliliğini fark etmeye çalıştık. İkinci haftamızda top alıştırmaları ile ilgili koordinasyonumuzu geliştirdik. Önce elim sende oyunu ile ısınma koşumuzu tamamladık.(meltem öğretmenimiz ebe oldu ve bizi kovaladı. Bizde çok güldük ) Daha sonra değişik şekillerde duvara dayanma ve itme çalışmaları yaptık. Cimnastik sırası üzerinden,(tabii Meltem öğretmenimizden yardım alarak) bir yandan diğer yana çift el dayanarak sıçramalar yaptık. Top sürmede esnasında kendi topumuza hakim olmaya çalıştık, birde toplar karışınca yaygarayı kopardık Üçüncü haftamızda ise asılma ve sallanmalarda kas kuvveti ve esnekliği ile eklem hareketliliğini geliştirme çalışmaları yaptık. Düz ve eğimli zeminde kedi ve yılan yürüyüşünü dramatize ettik. Belli aralıklarla sıralanmış zıp zıpların arasından, oluşturduğumuz tünellerin içinden ve cimnastik sırası üzerinden değişik hayvan taklitleri yaparak yürüdük. Tırmanma merdivenlerine tırmanıp asıldık. Sağlığımızı korumak için vücudumuzu nasıl kullanmamız gerektiği konusunda da sohbet ettik. Ayın son haftasında da koşular ile ilgili dayanıklılığımızı geliştirmeyi amaçladık. 2-3 dakika ara dinlenmeli koşular yaptık. Koşular ile ilgili oyunlar oynadık. Don-ateş oyunuyla eğlendik. Dersin sonunda Meltem öğretmenimiz trafik polisi oldu ve fiziksel etkinliklerde başkalarının haklarına saygı göstermemiz gerektiğini anladık. Herkese sağlıklı ve bol sporlu günler! Meltem BAHAR BEDEN EĞİTİMİ ÖĞRETMENİ

7 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 7 ~ RESİM - SERAMİK Merhaba, Biz bu ay ressamlarımla birbirinden keyifli ve farklı çalışmalara imza attık. Baskı çalıştık; belirlediğimiz şablonu hazırladık akrilik boyalarımızla yoğun bir şekilde sürdük kağıdımıza bastırdık. Şeklimize ulaştıktan sonra kağıdımızı figürümüze uygun şekilde içimizden geldiği gibi tamamladık. Monotip baskı yaptık. Tek basım anlamındaki bu baskı tekniği için kullandığımız araç ve gereçlerle tam bir profesyoneldik. Cam üzerinde resim merdanesiyle, yağlı boyayı ezerken çok keyif aldık. Üzerinde resim çizdik ve sürpriz etkilerle karşılaşırken çok eğlendik. Bu ay unutulmayacak tekniklerimizden biride ebru resim tekniğiydi. Geleneksel resim tekniğimizi en eğlenceli şekilde miniklerle paylaşmak, harikaydı. Ve başka bir dersimizde çamur ile çalışarak hem el koordinasyonumuzu geliştirdik hem de küçük parçalardan artık bütünler oluşturmaya başladık. HAFİZE ÖNGÜÇ RESİM-HEYKEL ÖĞRETMENİ NELER YAPTIK *Kadınlar Gününde Annelerimize süpriz kartlar hazırladık. *Mandal takma yarışmasında çok eğlendik *Mevsimleri öğrendik. *Yumurta yüzdürme deneyini merakla izledik. *Anne ve Babalarımızın kıyafetlerini giyerek onları örnek aldık *Anne ve babalarımızın meslekleri öğrendik. * Horoz ve Tavuklar oyunu severek oynadık. ÖĞRENDİĞİMİZ PARMAK OYUNU, TEKERLEME VE ŞARKILAR PARMAK OYUNU: ŞİŞELER Duvarda 5 şise sallanıyor, Duvarda kaldı 4 şişe Duvarda 4 şise sallanıyor, Duvarda kaldı 3şişe Duvarda 2 şise sallanıyor, Duvarda kaldı 1 şişe Duvarda 1 şise sallanıyor, Duvarda kalmadı hiç şişe Duvarda 3 şise sallanıyor, Duvarda kaldı 2 şişe

8 ÖZEL EGEBERK ANAOKULU ~ 8 ~ ŞARKI: BEMBEYAZ OLSUN Fırçala fırçala dişini, bembeyaz olsun Ağzın tertemiz olsun, mis gibi koksun Yemeğini bitirdin afiyet olsun Fırçala hemen dişini bembeyaz olsun Sabah kahvaltıdan sonra akşam yatmadan Aşağı yukarı aşağı yukarı fırçala durmadan SANAT ETKİNLİKLERİMİZ *Annelerimize çiçekli kartlar hazırladık.. *Geometrik şekillerden insan vücudu oluşturduk. *Mevsimleri boyadık. *İlk bahar ve sonbahar mevsimlerinin resimlerini yaptık. *Kesme-yapıştırma tekniğini kullanarak güneş yaptık. *Özgün resim çalışmaları yaptık. TEKERLEME: ATATÜRK Atatürk bize ne dedi: Zeki olun dedi Güçlü olun dedi Çalışkan olun dedi. OYUNLARIMIZ * Mandal takma oyunu oynadık. *Çoraplı eş bulma oyunu eğlenerek oynadık. *Horozlar ve tavuklar oyunu çok hoşumuza gitti. * Aslan Avı oyununu oynadık. OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI : Öğrendiğimiz kavramlar: kirli-temiz, açık-kapalı Öğrendiğimiz rakamlar: 3 rakamını pekiştirdik. Öğrendiğimiz Renk: Turuncu Şapka Partimizden Görüntüler :) Meltem Öğretmenimiz ile Spor Etkinliği Denizyıldızları MASAL KAHRAMANI ETKİNLİĞİNDE Nesrin Teyzemizin Kadınlar Gününü Kutladık