ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İŞ BANKASI İŞTİRAK ENDEKSİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR

Transkript

1 ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İŞ BANKASI İŞTİRAK ENDEKSİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 6 AYLIK RAPOR Bu rapor ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş İş Bankası İştirak Endeksi Emeklilik Yatırım Fonu nun dönemine ilişkin gelişmelerin, Fon Kurulu tarafından hazırlanan faaliyet raporunun, ilgili dönemin son işgünü itibariyle fon portföy değeri ve net varlık değeri tablolarının katılımcılara sunulması amacıyla düzenlenmiştir. BÖLÜM A: DÖNEMİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Makroekonomik Gelişmeler Yurtiçi hisse senedi piyasasında değerlemelerin gerek tarihi ortalamalara gerekse benzer ülke çarpanlarına göre oldukça ucuz seyretmesine rağmen, jeopolitik risklerin sonlanmaması ve yurtdışında Çin kaynaklı endişelerin özellikle yılın ilk aylarında ortaya çıkması yurtiçi piyasaların sert değer kayıpları yaşamasına sebep olmuştur. Ayrıca, yılın ilk aylarında Fed in 2015 yılının Aralık ayında başlattığı faiz artırım sürecinin devamının beklenmesi ve Çin de sert bir devalüasyon olabileceğine yönelik spekülasyonlar gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının sınırlanmasına yol açmıştır. Bu dönemde, Çin in zayıflayan emtia talebi ve arz gelişmeleri nedeniyle, Brent petrol fiyatının Ocak ayı içinde varil başına 30 doların altına kadar gerileyerek tarihi dip seviyelerine yaklaşması, küresel büyüme üzerinde yarattığı tehdit ile riskten kaçış eğiliminde etkili olmuştur. Küresel finansal piyasalarda yılın ilk iki ayı boyunca yaşanan çalkantı, 2016 yılı içinde önceden dört adet faiz artışı yapmayı planlayan Fed in geri adım atmasına ve Mart ayındaki toplantısında bu tahminini yalnızca iki adet faiz artışı olarak revize etmesine sebep olmuştur. Avrupa (ECB) ve Japonya (BoJ) gibi gelişmiş ülke merkez bankaları ise küresel büyümedeki zayıflığa negatif faiz politikalarını uygulamaya koyarak cevap vermiş, para politikasında normalleşmeye giden Fed den bu anlamda ayrışmışlardır. Gelişmiş ülke merkez bankalarından gelen gevşemeci para politikaları sayesinde Mart ayından itibaren gelişen piyasalar açısından daha istikrarlı bir dönem oluşmuştur. OPEC üyelerinin arzda kısıntıya gideceklerini açıklamaları ve Çin e yönelik büyüme endişelerine karşı hükümetin önlem almasıyla petrol fiyatı tekrar yükselmeye başlamıştır. Ayrıca, Çin yuanında sert devalüasyonun tercih edilmeyeceğine dair güven oluşması da risk iştahının güçlenmesi için zemin hazırlamıştır. Diğer yandan, Birleşik Krallık ın 23 Haziran da AB üyeliğine yönelik olarak yaptığı referandumda beklenmedik bir şekilde %52 1

2 oranında AB den ayrılma (Brexit) yönünde oy kullanılmış olması yeni bir belirsizlik sürecini tetiklemiştir. AB den ayrılma prosedürlerinin zamana yayılması beklense de, bu sürecin hem AB nin hem de İngiltere nin büyümesi üzerinde baskı yaratacağı tahmin edilmektedir. Ancak, bu etkileri hafifletmek adına gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz indirimleri de dahil olmak üzere daha fazla genişlemeci tedbiri devreye sokmaları beklenmekte ve küresel faizlerdeki düşüş derinleşmektedir. Dolayısıyla, küresel büyüme ve risk iştahı üzerinde Brexit kaynaklı risklerin dengelendiği izlenmektedir. Yüksek getiri arayışları ve yurtiçinde makroekonomi verilerinin iyileşmesi paralelinde, 2015 yılında toplam 5,7 milyar dolar çıkış yaşanan Türk hisse senedi ve tahvil piyasalarına 2016 ilk yarısında 3,8 milyar dolar yabancı fon girişi olmuştur. Türkiye ekonomisinde ilk çeyrekte yıllık GSYH büyümesi %4,8 ile geçen yılın son çeyreğindeki %5,7 lik büyümeye kıyasla bir miktar yavaşlasa da oldukça kuvvetli gerçekleşmiştir. Büyümenin temel belirleyicileri özel sektörün ve kamunun tüketim harcamaları olurken, net dış ticaretin büyümeye negatif etki yaptığı görülmüştür. Sanayi üretimi Nisan ayında yıllık %0,6 artışla, yılın ilk çeyreğindeki %5,6 büyümeye kıyasla belirgin bir yavaşlamaya işaret etmişse de, Mayıs ve Haziran ayına ait öncü göstergeler sanayi üretiminde belirgin bir toparlanma olabileceğini ve yılın ikinci çeyreğinde de güçlü bir GSYH büyümesi kaydedilebileceğini göstermiştir. Tüketim harcamalarından beslenen ekonominin ilk çeyrekteki hızlı büyümesinin altında yatan önemli bir sebep gelir büyümesi olmuştur. TÜİK in verilerine göre ilk çeyrekte birim işgücü maliyeti artışı yıllık %21,4 olarak gerçekleşmiştir. Özel tüketim harcamalarındaki hızlanmanın genele yayılmadığı, özellikle sağlık ve ulaştırma kategorilerine yoğunlaştığı izlenmektedir. Bu durum gelir artışında tek seferlik faktörlerin de tüketime destek verdiğini ve yılın kalanında benzer performansın sürdürülmesi konusunda zorluklar olabileceğini düşündürmektedir. İhracat tarafında ise, AB ye olan ihracat artış göstermekte, Rusya ve Ortadoğu ya yapılan ihracat ise gerilemeye devam etmektedir. İç talebin güçlü olmasının bir yansıması olarak ithalat büyümesi hızlanmakta, Türk Lirası nın istikrarlı seyri geçen yılın aksine bu sene ithalat açısından frenleyici bir rol oynamamaktadır. İngiltere Türkiye ihracatında %7,6 paya sahiptir ve Türkiye nin en büyük ikinci ihracat pazarı konumundadır. AB nin Türkiye toplam ihracatı içindeki payı ise %45 ile oldukça yüksektir ve hem AB yi hem de İngiltere büyümesini etkileyecek olan Brexit, yurtiçi ekonomi performansı üzerinde risk oluşturmaktadır. Bu doğrultuda, Türkiye nin Haziran ayında İsrail ve Rusya ile olan ilişkilerinde normalleşme sürecine girmesi ihracat pazarlarının çeşitliliği açısından önemli olmuştur. 2

3 2016 yılında Fitch ve Moody s Türkiye nin kredi notunda değişiklik yapmamışlar, ancak S&P yatırım yapılabilir kategorinin bir kademe altındaki nota ilişkin görünümü negatif ten durağan a yükselterek, ekonominin siyasi belirsizlikler ve jeopolitik risklere rağmen dirençli kaldığını belirtmiştir. Bütçe açığının düşük seviyelerde muhafaza edilmesi ile mali performans kredi notu açısından pozitif olmaya devam etmektedir. Ocak-Mayıs döneminde faiz dışı giderler yıllık %15 ve gelirler %17 ile daha belirgin şekilde artmıştır. Merkezi yönetim bütçe açığının GSYH ya oranı 12 aylık birikimli bakıldığında 2009 dan beri görülen en düşük seviyeye inmiş ve Mayıs itibarıyla %0,6 olmuştur. Merkez Bankası ndan Hazine ye aktarılan kar transferi ve özelleştirme geliri gibi tek seferlik gelirlerin bütçedeki başarılı performansta önemli rol oynadığı dikkat çekerken, vergi gelirleri gibi temel kalemlerde de artış hızı yüksek seyretmektedir. Asgari ücret zammının %40 ının devlet desteği ile karşılanması ve seçim vaatleri kapsamında hükümet tarafından açıklanan teşvik programlarına rağmen Mayıs ayına kadar bütçe üzerinde büyük bir baskı oluşmamıştır. Hükümetin sene sonu için bütçe açığı hedefi %1,3 tür ve mali politikanın ekonomiyi destekleyici yönde kullanılması için alan olduğu değerlendirilmektedir. Türkiye enerji fiyatlarındaki aşağı yönlü hareketten olumlu etkilenen ülkeler arasında yer almaktadır. Güçlü iç talep ortamına ve ihracatı büyütme konusunda yaşanan zorluklara rağmen, cari açık 12 aylık birikimli olarak bakıldığında 2015 sene sonundaki 32,2 milyar dolardan Nisan ayı itibarıyla 28,6 milyar dolara kadar gerilemiştir. Bu seviye 2006 dan bu yana cari açıkta görülen en düşük seviyelere işaret etmektedir. Jeopolitik riskler ve Rusya ile ilişkilerin bozulması sebebiyle turizm gelirlerinde yaşanan düşüş Ocak-Nisan döneminde 1,3 milyar dolar olmuşsa da, bu gerileme enerji faturasındaki düşüşün devamı ile telafi edilmiştir yılında görece olumlu seyreden diğer bir makroekonomik veri ise enflasyondur yılını %8,8 seviyesinde bitiren yıllık tüketici fiyat enflasyonu Haziran ayı itibarıyla %7,6 ya gerilemiştir. Bu düşüşün en önemli kısmı gıda enflasyonundaki gerileme ile açıklanmaktadır. Ancak, hizmet ve çekirdek enflasyonda da son aylarda düşüşün belirginleştiği izlenmektedir. TÜFE den altın, enerji, alkol, tütün ve gıda dışlanarak hesaplanan çekirdek enflasyon ilk altı ayda %9,5 ten %8,7 ye gerilemiştir. Çekirdek enflasyondaki düşüşün baz etkileri sayesinde 2016 yılı sonuna kadar sürmesi beklenmektedir. Gıda enflasyonunun tarihi ortalamaları olan %9 a yükselmesi durumunda, sene sonuna doğru manşet enflasyonun %7,5-8 bandında oluşabileceği anlaşılmaktadır yılının ilk iki ayında para politikasında herhangi bir değişiklik yapmayan Merkez Bankası, Mart ayında sadeleşme kapsamında faiz koridorunu daraltmaya başlamıştır. Hem Fed den faiz artırımı gelmemiş olmasından, hem de Türk lirasındaki istikrarlı 3

4 seyirden destek alarak başlanan faiz indirimlerine Haziran ayında da devam edilmiş, gecelik borç verme faizinde bu süreçte yapılan indirimler 175 baz puana ulaşmıştır. Hâlihazırda %9 seviyesinde olan faiz koridorunun üst bandının Temmuz ayında da indirilmesi beklenmektedir. Ayrıca, Merkez Bankası sadeleşmenin son adımı olarak piyasaya verilen tüm likiditenin tamamının bir haftalık repo faizinden sağlandığı bir yapıya geçmeyi hedeflemektedir. Bu dönüşüm, piyasaların gösterge kabul ettiği faizin faiz koridorunun üst bandından bir haftalık repo faizine doğru kayacağı anlamına gelmekte ve pratikte para politikasındaki gevşemenin faiz indirimlerinin ötesine taşınacağını göstermektedir yılında kur sepeti bazında en çok değer kaybeden para birimleri arasında yer alan Türk Lirası, 2016 ilk yarısında en yüksek 3,20 seviyesini gördükten sonra Haziran ayı sonunda 3,04 seviyesine gerilemiş ve ilk yarıyı yatay bir performans ile kapatmıştır. Benzer ülke para birimlerinin performansı ise daha olumlu olmuştur yılında küresel risk iştahındaki bozulmayla birlikte, yurtiçinde Merkez Bankası politikalarına ilişkin çekinceler, siyasi belirsizlik ve jeopolitik tansiyon ile benzerlerinden olumsuz ayrışan Türkiye hisse senedi piyasaları ise 2016 nın ilk yarısını benzerlerine göre daha yüksek getiri ile tamamlamıştır. MSCI gelişmekte olan ülkeler endeksi 2015 yılsonundan Haziran sonuna kadarki sürede dolar bazında %5 getiri sağlarken, MSCI Türkiye endeksinin getirisi aynı dönemde %9,6 olmuştur. Gelişmiş ülke merkez bankalarının destekleyici para politikaları Brexit ile bozulan risk algısı açısından dengeleyici bir rol oynayabilecektir. Böyle bir ortamda tarihsel olarak benzerlerine göre oldukça ucuz çarpanlarla işlem gören Türkiye hisse senedi piyasaları da olumlu etkilenebilecektir. Önümüzdeki dönemde Türk Lirası cinsi varlıkların seyri için yurtiçinde siyasi ve jeopolitik gündemin yanı sıra, Merkez Bankası nın ve yurtdışında gelişmiş ülkelerin para politikaları belirleyici olmaya devam edecektir. Ayrıca, Kasım ayında ABD de yapılacak seçimler de yakından izlenecektir. BÖLÜM B: FON KURULU FAALİYET RAPORU İLE İLGİLİ BİLGİLER döneminde olağan olarak iki haftada bir toplanan fon kurulu bu toplantılarda fonun performansı başta olmak üzere piyasalar ve diğer fonlarla ilgili birçok konuyu görüşmüştür. Fon kurulu faaliyet raporu, 6 aylık raporun ekidir. 4

5 BÖLÜM C: FON PORTFÖY DEĞERİ - NET VARLIK DEĞERİ TABLOLARI ( ) FON PORTFÖY DEĞERİ TABLOSU PAY SENETLERİ KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN ANACM , ,40 2,22 ANHYT , ,73 4,52 ANSGR , ,30 4,39 DENCM , ,06 0,58 ISCTR , ,03 18,92 ISFIN , ,92 1,03 ISGSY , ,70 0,39 ISGYO , ,47 8,31 ISMEN , ,00 1,18 ISYAT , ,00 1,07 SISE , ,87 18,56 SODA , ,50 13,95 TRKCM , ,37 6,93 TSGYO , ,75 0,30 TSKB , ,81 12,63 TOPLAM , ,91 94,97 DEVLET TAHVİLİ VE HAZİNE BONOLARI Devlet Tahvilleri KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN TRT100719T ,00 978,30 0,00 TOPLAM 946,00 978,30 0,00 DİĞER O/N Repolar KIYMET ADI VADE TARİHİ NOMİNAL DEĞERİ RAYİÇ DEĞERİ ORAN TRT270923T , ,84 3, , ,04 1,14 O/N TOPLAM , ,88 5,03 REPOLAR TOPLAM , ,88 5,03 FON TOPLAM DEĞERİ TABLOSU A) FON PORTFOY DEĞERİ ,09 B) HAZIR DEĞERLER 1.215,47 C) ALACAKLAR ,13 1) Kıymet Satım Alacağı ,91 2) Diğer Alacaklar ,22 3) Temettü Alacakları 0,00 D) BORÇLAR ,70 1) Yönetim Ücreti ,92 2) Kıymet Alım Borcu ,79 3) Denetim Ücretleri Karşılığı 626,88 5

6 4) Diğer Borçlar 957,67 5) Pay Çekme ,44 FON TOPLAM DEĞERİ ,99 BÖLÜM D: FON PERFORMANSINA İLİŞKİN BİLGİLER YILLAR Toplam Getiri* Fon Brüt Getirisi Karşılaştırma Ölçütünün Getirisi PERFORMANS BİLGİSİ Fon Getirisinin Enflasyon Zaman Oranı** İçinde Standart Sapması Karşılaştırma Ölçütünün Standart Sapması Bilgi Rasyosu *** Sunuma Dahil Dönem Sonu Fon Net Varlık Değeri (TL) 8,65 9,68 5,55 3,19 1,06 1,05 0, ,53(a) 1,77(a) 1,00(a) 5,71 0,94 0,93-0, (****) -8,37(b) -0,57(b) -6,83(b) 3,75(c) -1,03(c) 4,48(c) ,39 22,67 19,89 6,36 0,57 0,93 1, , ,92 6,97 0,79 0, ,07-30,14 2,45 0,42 0, , ,14 13,33 0,61 0, ,01-16,19 8,87 0,53 0, (*):Portföyün geçmiş performansı gelecek dönem performansı için bir gösterge olamaz. (**):Enflasyon oranı TUİK tarafından açıklanan 6 aylık ÜFE oranıdır. (***):Performans sunumlarında riske göre düzeltilmiş getirinin hesaplanmasında "Bilgi Rasyosu" (Information Ratio) kullanılacaktır. Bilgi rasyosu, Sermaye Piyasası Kurulu nun 17/12/2013 tarih ve sayılı Performans Sunuş Tebliği nde belirtildiği şekilde hesaplanmaktadır. (a) tarihleri arası getiridir. (b) tarihleri arası getiridir. Fon Kodu fiyatı fiyatı Dönem Getirisi ATE 0, , ,65 Fon Kodu ATE ( ) Toplam Fon Giderleri 1 Fon Giderleri İçin Ayrılan Karşılık Oranı Dönem Brüt Getirisi 1,03 0,00 9,68 1 Fon giderlerinin, azami fon toplam gider kesintisi oranını aşan kısmı için, fona ayrılan alacak karşılığı oranını ifade etmektedir. 6

7 Fon performans kriteri olarak tarihleri arası dönemde %95 İş Bankası İştirakleri Endeksi + %5 BİST-KYD O/N Repo Endeksi ni hedef almaktadır. Performans kriterinin dönemi getirisi: %5,55 Ayrıntılar için performans sunum raporuna bakılmalıdır. Değişim ( ) GRAFİK ,65 5,55 6 3, ATE Karşılaştırma Ölçütü ÜFE * ( ) (**):Enflasyon oranı TUİK tarafından açıklanan 6 aylık ÜFE oranıdır. GEÇMİŞ GETİRİLER GELECEK DÖNEM PERFORMANSI İÇİN BİR GÖSTERGE SAYILMAZ. BÖLÜM E: FON HARCAMALARI İLE İLGİLİ BİLGİLER Bu bölümde portföye alınan varlıkların alım satımlarında aracı kuruluşlara ödenen komisyonların oranlarına yer verilir. i. BIST Payları: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde BSMV ii. Borçlanma Araçları: İşlem tutarı üzerinden alım-satım işlemlerinde BSMV iii. Ters Repo İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerinde ve diğer vadeli işlemlerde BSMV iv. Takasbank Para Piyasası İşlemleri: İşlem tutarı üzerinden O/N işlemlerde 0,00003+BSMV ve diğer vadeli işlemlerde BSMV v. Vadeli İşlem ve Opsiyon Sözleşmeleri: İşlem tutarı üzerinden alımsatım işlemlerinde BSMV 7

8 Fon Malvarlığından Yapılabilecek Harcamaların 6 Aylık Dönemde Fon Net Varlık Değerine Oranı Aşağıda fondan yapılan harcamaların 6 aylık tutarlarının ortalama fon toplam değerine oranı yer almaktadır. Gider Türü Ortalama Fon Toplam Değerine Oranı Fon İşletim Gideri 0,946 Aracılık Komisyonları 0,052 Diğer Fon Giderleri 0,029 Toplam Giderler 1,027 Ortalama Fon Toplam Değeri ,34 BÖLÜM F: ÖDÜNÇ MENKUL KIYMET İŞLEMLERİ VE TÜREV ARAÇ İŞLEMLERİNE İLİŞKİN BİLGİLER döneminde, ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş. İş Bankası İştirak Endeksi Emeklilik Yatırım Fonu nda herhangi bir ödünç menkul kıymet işlemi ve türev araç işlemi gerçekleştirilmemiştir. EKLER: 1. Fon Kurulu Faaliyet Raporu, Tarihi İtibariyle Fon Portföy Değeri Ve Net Varlık Değeri Tabloları. 8