OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARA VERİLEN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARA VERİLEN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİ"

Transkript

1 T.C. Ege Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı OKUL ÖNCESİ ÇOCUKLARA VERİLEN AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Süleyha HÜR Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ece EDEN İZMİR 2006

2 1 ÖNSÖZ Okul Öncesi Çocuklara Verilen Ağız ve Diş Sağlığı Eğitiminin Etkinliği adlı tez konumu hazırlamam sırasında bana gösterdiği iyi niyet ve yardımlarından dolayı danışmanım Sayın Prof. Dr. Ece EDEN e teşekkürü borç bilirim. Stj. Dt. Süleyha HÜR

3 2 İÇİNDEKİLER 1- Giriş 1 2- Genel Bilgiler Diş Çürüğünün Tanımı ve Etiyolojisi Tanımı Etiyolojisi Diş Çürüğünün Yapısı ve Bakteriyolojisi Dental Plak Çürük Profilaksisi ve Koruyucu Dişhekimliği Mikrobiyolojik risk faktörleri Sosyoekonomik faktörler Geçmiş deneyimleri Diyet ve beslenme Oral hijyen Plak kontrol araçları Diş fırçalama Gereç ve Yöntem İstatistiksel Değerlendirme Bulgular Tartışma ve Sonuç Özet Kaynaklar Ek 1 33

4 3 GİRİŞ VE AMAÇ Bir ülkenin kalkınmışlık düzeyinin belirlenmesinde o ülkedeki sağlıklı insan gücünün önemli rolü vardır. Sağlıklı insan gücü ise çocukluktan başlayarak sağlığının bilincinde olan, sağlığını koruyan ve sağlığı bozulduğunda fark eden bireylerin yetiştirilmesiyle olanaklıdır. Ülkemiz nüfusunun önemli bir oranını (%40) oluşturan okul çocuklarının toplumun sağlık düzeyinin yükseltilmesinde önemli bir rolü olacağı düşünülmektedir. Çünkü okul çağı çocukları sürekli bir büyüme ve gelişme, hızlı bir öğrenme, bilgi ve beceri kazanma ve etkilenme dönemindedir. Bu özellikleri olan çocuğun aile ortamında kazanmaya başladığı sağlıkla ilgili yanlış ya da eksik davranışları okulda verilecek eğitimle düzeltilebilir. Diş hekimliğini ilgilendiren iki temel problem olan diş çürüğü ve periodontal hastalıklar genelde çocuklukta başladıkları için koruyucu diş hekimliği çocuğun doğumu ile başlamalıdır. Her ne kadar diş çürüğü ve periodontal hastalık nedenlerinin çok faktörlü olduğu düşünülse de her iki hastalığın temel nedeninin dental plak olduğu kabul edilmektedir. Bu plağa bağlı hastalıklar, dental plaktaki mikroorganizmaların kolonizasyonunun önlenmesi ile önemli ölçüde giderilebilir. Bu, hastanın ebeveynlerinin de katılacağı ve plağın nasıl uzaklaştırılacağını gösteren programlar ile sağlanabilir. Bu çalışmanın amacı, 5 6 yaş grubu çocukların ağızlarındaki çürük sıklığını etkileyen faktörlerin incelenmesi ve ağız ve diş sağlığı eğitiminin etkinliğinin plak indeksi ile değerlendirilmesidir.

5 4 GENEL BİLGİLER 2.1.DİŞ ÇÜRÜĞÜNÜN TANIMI VE ETİYOLOJİSİ Tanımı: Diş çürüğü hemen herkes tarafından kolaylıkla tanınabildiği halde; etiyolojisi, patolojisi ve tedavisi hakkında çok az şey bilinen, hatta tarifinde bile birleşilememiş bir hastalıktır. Diş çürüğünün en genel tanım şekli ise, dişin sert dokularının mikroorganizmalar tarafından yıkımı ile ortaya çıkan patolojik işlemler zinciri olduğudur (1,3). Diş sert dokularının, çevresel faktörlerle yıkımı ve madde kaybı temeline dayanan diş çürümesi ile ilgili olarak çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. Bu teorilerden bazıları; vital, kimyasal, parazitik ve septik, proteolitik ve proteoliz-şelasyon veya şimiko-paraziter teorilerdir. Diş çürüğünün oluşumu için birçok araştırmacının benimsediği ve ilk kez 19. yy sonuna doğru ortaya atılan, asit dekalsifikasyon teorisi, bugün de geçerliliğini korumaktadır. Bu teoriye göre; diş çürüğü iki aşamada meydana gelen şimiko-paraziter bir hastalıktır. Birinci aşamada besinlerden asit yapma gücündeki mikroorganizmaların rolü ile dişin sert dokusu dekalsifiye olmakta, ikinci aşamada da albüminli maddeleri parçalama gücünde olan tüm ağız bakterilerinin rolü ile yumuşayan kalıntılar erimektedir (3,4) Etiyolojisi: Diş çürüğünün etiyolojisinde, çeşitli faktörler vardır. Bunlardan birinin yokluğunda ise çürük oluşmamaktadır (3). Çürük oluşumundaki etkenleri ayrıca, birbirini kesen 4 daire şeklindeki venn diyagramı ile göstermek mümkündür (şekil 1). Çürüğün oluşması için, uygun ortamın, karyojenik oral floranın, uygun diyetin yeterince ve uzun bir süre bir arada bulunması gerekmektedir (5).

6 5 Diyet diş diş Ç zaman Diş Bakteri Bakter i Diyet Zaman Şekil 1: Faktörlerden birisi azaldığında çürük sıklığı azalır veya elimine edilir. Çürük etmenleri: 1. Zaman faktörü: İnsanlarda diş çürüğü, aylar veya yıllarca süren bir zaman sonucunda oluştuğundan kronik bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Zaman faktörünün yiyeceklerle de yakından ilişkisi vardır. Çürük yapıcı yiyeceklerin, ağızda kısa süre kalmasında, çürüğün daha az görüldüğü, uzun süre kalmasında ise, çok daha fazla çürük oluştuğu belirtilmektedir. Ayrıca çocuklarda, özellikle yemekler arasında yeme sıklığı ile çürük oranı arasında bir ilişki bulunmuştur(1). 2. Konak faktörü: a) Tükürük: Diş çürüklerinde, tükürük faktörü önemli rol oynamaktadır. Yemek artıklarının, bakterilerin ve onların ürünlerinin tükürük ile mekanik olarak yıkanması çürüğün azalmasına neden olmaktadır. Tükürük, ağız boşluğundaki mikrobiyal besinlerin yayılmasını sağlayan bir kaynak olmasına karşın, gerçekte iyi bir kültür ortamı değildir. Tükürük, yaklaşık olarak yarısı inorganik olan (çoğunlukla klorür, karbonat, fosfat, kalsiyum, potasyum, sodyum ve iz elementler) %5 oranında çözünmüş katıları içermektedir. Tükürüğün başlıca organik bileşenleri tükürük enzimleri, mukoproteinler ve bazı serum proteinleri gibi proteinlerdir. Az

7 6 miktarda, karbonhidratlar, üre, amonyak, aminoasitler ve vitaminler bulunmaktadır. Tükürükte birkaç antimikrobiyal madde belirlenmiş olup, bunların en önemlileri lizozim ve laktoperoksidaz enzimleridir (3). Tükürüğün ph sı, tamponlayıcı bir bikarbonat sistemiyle kontrol edilir ve 6,7 ye yakın bir ortalama ile 5,7 7 arasında değişmektedir. Tükürüğün kompozisyonu bireyden bireye değişir ve hatta aynı bireyde fizyolojik ve heyecan veren faktörler nedeniyle değişiklik gösterebilir. Antibakteriyel maddelerin aktivitesine rağmen, besin partiküllerinin ve epitelial döküntülerin varlığı ağız boşluğunu çok uygun bir yerleşim yeri yapmaktadır (3,4). b) Diş: Klinik gözlemlere göre, posterior dişlerin pits ve fissürleri, çürüğe çok daha yatkın olup yiyecek artıkları ve mikroorganizmalar fissürlere yerleşirler, fissürlerin derinliği arttıkça çürük oranı da artmaktadır. Çene kavsinin bozuk ve dişlerin çapraşık olması da çürüğü artırıcı etkenlerden biridir. Bakteriler özellikle yeni süren dişlerin çatlaklarında ve yüzeylerinde çoğalmaya adapte olmaktadır. Dişlerin yüzeyinde esas olarak ekstrasellüler polimerlerden oluşan bir matriks içerisinde, bakteriyel hücrelerden ve tükürük ürünlerinden meydana gelen dental plak olarak isimlendirilen bir film tabakası oluşmaktadır. Dişler etkili bir şekilde fırçalanıyorsa, dental plak yalnızca fırçanın ulaşamadığı çatlaklarda oluşmaktadır. Fırçalama durdurulursa plak oluşmaya devam edecektir (3,4). 3. Substrat(Diyet): Diyet bir bireyin, her gün yemeye alışık olduğu yiyecek ve içeceklerin tümü olarak belirtilmektedir. Diyet, mine yüzeyi ile reaksiyona girerek ve çürük yapıcı bakteriler için bir besin kaynağı gibi görev yaparak, ağızda lokal olarak çürük yapımında etkilidir. Diş çürüklerinden çoğunlukla, yiyecekler içinde bulunan sakkarozun sorumlu olduğu belirtilmektedir. Hayvanlarda yapılan araştırmalara göre, sakkaroz miktarı ile çürük oluşumu arasında bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Sakkarozun yalnızca alınma sıklığı değil, alınma şekli de önemlidir. Ağız içinde, yüksek şeker seviyesini koruyan, yapışkan formdaki sakaroz içeren yiyeceklerin, çabuk temizlenenlere göre daha fazla çürük yapıcı olduğu görülmüştür (1,3,4,5).

8 7 4. Bakteriler: Çürükte etkili olan özel mikroorganizmalarla ilgili bugünkü genel bilgiler, insan, hamster, sıçan, maymun ve domuz gibi hayvanlardaki çalışmalar sonucunda elde edilmiştir. Germ-free hayvan denemelerinde mikroorganizmasız çürük oluşmadığı, germ-free hayvanlara antibiyotik verilmesinin ise çürük şiddeti ve sıklığını azalttığı saptanmıştır. Sürmemiş dişte çürük oluşmamakta; diş ağız boşluğunda görüldüğünde ve flora ile ilişkiye geçtiğinde çürük oluşmaktadır. İn vitro olarak, ağız bakterileri, mine ve dentini deminerilize ederek çürüğe benzer lezyonlar yapmaktadırlar. Çürük lezyonlarından mikroorganizmalar izole edilerek kültürleri yapılabilmektedir (1,3,4). 2.2.DİŞ ÇÜRÜĞÜNÜN YAPISI VE BAKTERİYOLOJİSİ Diş çürüklerinin oluşmasında bakterilerin önemli rol oynadığı kesinlik kazanmıştır. Mikrobiyolojik çalışmalarda, çürüğün oluşumu yönünden üzerinde en çok durulan mikroorganizma gruplarının, Streptokoklar, Laktobasiller ve Aktinomiçesler olduğu gösterilmiştir (3,4). Oral streptokoklar; diş çürüğünün başlangıcı, ilerlemesi ve prevelansında s. mutansın önemli bir role sahip olduğu belirtilmiştir (3,4). Oral laktobasiller; çürük başlangıcında önemli bir rolü olduğu söylenemez ancak dentin dokusu yıkımında yani çürük proçesinin ileri evresinde önemli rolü olduğu kesindir (1). Oral aktinomiçesler; çocuklarda supragingival dental plakta bulunan bakteriler arasında %50 yoğunluğa ulaşmaktadır. Diş üzerinde yapışkan depozitler oluşturması, ağız içindeki bant ve braketlere yapışma kapasiteleri ile iyi bir plak yapıcısıdırlar (1,4) DENTAL PLAK Dental plak oluşumunda ilk aşama; kazanılmış mine pelikülünün meydana gelmesidir. Bu oluşum mine yüzeyinde tükürükten çeşitli asidik glukoproteinlerin seçici olarak absorbe edilmesiyle gerçekleşen ve organizmanın başka hiçbir yerinde gözlenmeyen bir yapılanmadır. Kazanılmış mine pelikülü, yüksek oranda sülfat ve karboksil grubu içeren ve kalınlığı 0,1-3 mikron arasında değişebilen amorf bir membrandır. Kazanılmış mine pelikülü, ağızda hızlı bir şekilde meydana gelmesine rağmen, bu formasyonun hızı kişiden kişiye değişmektedir. Bu

9 8 depozit birkaç saat içinde diş yüzeyinden uzaklaştırılmazsa, ağız gargarası veya hava spreyi ile kolaylıkla uzaklaştırılamayan, kalın, yapışkan bir tabaka olan materia alba meydana gelir. Materia alba, pek çok yüzeysel dental plak ile birlikte, yiyecek, lökosit ve desquame epitel hücre artıklarını içerir. Dental plak haftalar veya aylar boyu diş yüzeyinden uzaklaştırılmazsa kalkulus veya tartar olarak adlandırılan kalsifiye bir forma dönüşür. Kazanılmış mine pelikülü oluşumundan bir saat sonra globüler depozitler görülmeye başlar ve 24 saat sonra tüm diş yüzeyi bu amorf materyal ile kaplanmış olur. 48 saat sonra filamantöz bakteriler ve koklar dental plak içinde görülmeye başlar. Kültür çalışmaları bu kokların Gr(-) ve Gr(+) aerob ya da fakültatif anaerob olduklarını göstermiştir. S. sanguis in plak formasyonunun erken safhasında kolonize olan bakterilerden en yaygın izole edilen tür olduğu gösterilmiştir. Bunun yanında, bu safhada Actinomyces viscosus, S. mitis, Staphylococus epidermidis, A. İsraelii, peptostreptokok türleri gösterilmiştir (1). 2.4.ÇÜRÜK PROFİLAKSİSİ VE KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ Diş çürüğünü önlemek için çürüğe neden olan faktörleri elimine etmek, ortadan kaldırmak hedeflerimizdir. Çürük riski belirleyici göstergeler; Diyet Oral hijyen Mikrobiyolojik risk faktörleri Sosyoekonomik faktörler Geçmiş deneyimler Mikrobiyolojik risk faktörleri Yapılan birçok araştırmada ağızda bulunan yüksek düzeydeki steptokokus mutans seviyesi ile çocuklarda görülen çürüğün ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır (6,7). Ağızda bulunan bakteri florasının yok edilmesi suretiyle çürüğün önlenmesi veya azaltılması mümkün değildir. Çünkü bakteriyi öldüren fakat ağız boşluğundaki dokulara zarar vermeyen bir antiseptik henüz yoktur. Bu nedenle çürüğün önlenmesinde bakterilerin ortadan kaldırılması uygulanabilecek bir yöntem değildir. Antiseptik gargara kullanımından sonra kısa bir süre ara verilmiş dahi olsa ağız florasının gerek kalite ve gerekse kantite bakımından eski haline döndüğü gösterilmiştir (1). Diğer bir araştırmaya göre ise klorheksidin içeren verniklerin,

10 9 mekanik diş temizliğinin yanında, 3 ayda bir diş yüzeyine uygulanmasının s. mutans sayısının azaltılması ve diş çürüklerinden korunmada etkili olduğu bulunmuştur (14) Sosyoekonomik faktörler Yapılan araştırmalarda okul çağı çocuklarında çürük bulunma sıklığının düşük sosyoekonomik düzeyli ailelerde daha yaygın olduğu saptanmıştır (8). Düşük sosyoekonomik düzeyli ailelerde beslenme yetersizliğine bağlı olarak düşük doğum ağırlıklı bebekler doğabilmektedir. Yapılan bir çalışmada düşük doğum ağırlığının çürük için etkili bir faktör olamayacağı saptanmıştır (9). Ancak diğer bir çalışmada da, düşük doğum ağırlığının çocuklarda süt dişlerinde mine yüzeyinde defektlerle ve çürükle ilişkili olabileceği sonucuna ulaşılmıştır (10). Konu ile ilgili yapılan bu çalışmalar yeterli olmayıp, okul öncesi çocuklara ilişkin kesin bir sonuç belirtilememiştir. Akıncı ve arkadaşlarının yaptığı bir çalışmada, ağız ve diş sağlığı konusunda ebeveynlerin kendilerine ve çocuklarına ilişkin yaklaşımları değerlendirildiğinde anne ya da babaların çocuklarının ağız diş sağlığına kendilerine gösterdikleri özenden daha fazlasını gösterme eğiliminde oldukları görülmektedir. Anne ya da babanın çürük sıklık derecesinin çocuğunu çürükten korumaya yaklaşımına etkisi araştırıldığında kendisinin çürük sıklık derecesinin artması ile çocuğunu çürükten koruma yaklaşımında bir artma olduğu, ancak kendisinin ağız diş sağlığının çok kötü olması durumunda kendilerine ilişkin bu ilgisizlik ve duyarsızlığın çocuğunu çürükten koruma yaklaşımına da yansıdığı anlaşılmaktadır. Ailelerin eğitim ve ekonomik düzeylerine göre yapılan incelemelerde eğitim ve ekonomik düzey farklılıklarını anlamlı sonuçlar oluşturmadığı, ancak ailenin eğitim ya da ekonomik düzeyinin artması ile diş çürüklerinin önlenmesi konusundaki bilgi ve kendileriyle çocuklarına ilişkin yaklaşımlarında da bir artma olduğu izlenmektedir (11) Geçmiş deneyimleri Konu ile ilgili olarak yapılan 4 kohort tipi araştırma, geçmiş çürük deneyimlerinin ileriki dönemlerde çürük riskini arttırıcı risk olarak ortaya koymuştur. Ancak yapılan bu araştırmalarda birçok neden sorgulanmış ve en net olarak tanımlanan faktörler geçmiş deneyim ve yüksek mutans seviyesi olarak saptanmıştır (12,13).

11 Diyet ve beslenme Beslenme konusunu bebeğin doğumundan itibaren ele alırsak anne sütü in vitro olarak incelenmiş ve başka karbonhidrat çeşitleri mevcut olmadıkça belirgin bir şekilde asidojenik veya karyojenik değildir. İn vitro olarak incelenen asidojenik olmayan katkı maddesi içermeyen inek sütüne bırakılan çekilmiş dişte 14 hafta sonra çürük oluştuğu gözlenmiştir (15). Güncel UK tavsiyelerine göre yeni doğan ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeli sonra, anne sütü ile beslenme devam ederken besleyiciliği yeterli tamamlayıcı besinler de almalı. Anne sütü ile beslenmenin ne zaman durdurulacağına ilişkin üst yaş sınırı ile ilgili bir tavsiye yoktur (16). Bir araştırmada biberon kullanım süresinin kendi başına çürükle önemli bir ilişki içinde olmadığı ancak tatlandırılmış süt ve meyve suyunun çürük riskini arttırdığı bulunmuştur(17). Günlük şekerli gıda alımı ile ilgili yapılan çalışmalarda ara öğünlerde alınan yapışkan ve şekerli gıdaların öğünlerde alınanlara kıyasla çürük oluşturma etkisinin 5 kat daha fazla olduğu saptanmıştır (18). Yapılan diğer bir çalışmada da, katılımcıların diyetindeki sükrozun yerini xylitolun aldığı ve iki yıl boyunca devam eden bu çalışmanın sonucunda sükroz kullanan grupta 11 kat daha fazla çürük riski artışı saptanmıştır (19). Yapılan bu iki araştırma da çürük riski okul öncesi çocuklardan daha düşük olan gönüllü yetişkinlerde yapılmıştır. Aileler öğün aralarında verilen şekerli içecekler konusunda da bilgilendirilmeliler, meyve suyu komposto gibi ürünlerin karyojenik olduklarını bilmeliler ve öğün aralarında su veya süt gibi içeceklerin tüketilmesini sağlamalılar. Çocuklarda kronik bir hastalık olması durumunda sükrozla tatlandırılmış şurup alan çocuklar sağlıklı ve ilaç almayanlara göre çürük yönünden 4 kat daha riskli bulunmuştur (20). Bu şuruplar yemeklerden sonra verilmelidir, gece dişler fırçalandıktan sonra yatarken verilmesi çürük riskini arttırmaktadır Oral hijyen Plak kontrol araçları Plak boyayıcı ajanlar

12 11 Plak boyayıcı ajanlar, etkin plak kontrolü yapılmasının yanı sıra hasta eğitimi için de önemlidir. Hastanın kendi ağzında plak varlığını görmesi kadar plağın tamamen temizlendiğini izlemesi de yararlıdır. Pek çok plak boyayıcı ajan vardır. Bu ajanlar yapışık plağı boyayarak plağı hasta ve hekim tarafından görülebilir hale getirir (21). Diş fırçaları Dental plağın mekanik olarak uzaklaştırılması için tüm dünyaca kabul edilmiş olan alet diş fırçasıdır. Diş fırçalarının çeşitli boyut, şekil ve renkte olanları vardır. Ayrıca elektrikli, kokulu, müzikli diş fırçaları da çocukların ilgisini çekme açısından oldukça önemli yer tutar (22). Diş ipi ve yardımcıları Diş ipi ara yüzlerdeki plağı uzaklaştırmak için kullanılır. Mumlu, mumsuz, ince, kalın ve kokulu gibi birçok çeşidi mevcuttur. Diş ipi hastanın spesifik dentisyonuna göre seçilmelidir. Her tip doğru olarak kullanıldığında etkinlik sağlayacaktır. Kişilerin dentisyonundaki farklılıklar diş ipi kullanma kabiliyetini etkileyebilir. Çocukların diş ipini daha kolay kullanabilmeleri için diş ipi tutucuları geliştirilmiştir. Diş ipi tutucuları diş ipini tutarak kontak noktalarından daha kolay geçirilebilmesini sağlar. Böylece hasta ara yüz temizliğini daha rahat yapabilir (22). Diş macunları Diş macunlarında en sık jel ve pasta formları kullanılmaktadır. Bu macunların içerisinde aşındırıcı, temizleyici, bağlayıcı, koruyucu ve tatlandırıcı ajanlar mevcuttur. Aynı zamanda flor gibi çürük önleyici ajanlarda içerirler. Çocuklarda kullanım amacıyla üretilmiş flor oranı çocukların yutma olasılığına karşın düşürülmüş olan çeşitli renk ve koku da diş macunu mevcuttur (22).

13 Diş fırçalama Diş fırçalamanın amacı; plağı ve yemek artıklarını uzaklaştırmak ve atravmatik olarak gingival dokuları stimüle etmektir. Bu konuda çeşitli fırçalama teknikleri vardır. I. Yatay hareket II. Titreşim hareketi ( Bass, Stillman, Charters) III. Vertikal hareket ( Roll, Leonard, fizyolojik teknikler, Modifiye Bass, Stillman ve Charters teknikleri) IV. Dairesel hareket (Fones) Bu teknikler arasında Bass tekniği ara yüz temizliğinde daha etkin olduğu saptanmıştır(21). Çalışmalar çocuklarda fırçalama teknikleri arasında plağı uzaklaştırma etkinliği bakımından çok büyük farklılıklar olmadığını göstermiştir. Mc Clure adlı araştırıcının yaptığı yaşları 3 ile 5 yaşları arasında değişen çocuklarda Scrub ve Roll tekniklerini kıyasladığında, Scrub tekniğinin daha etkin olduğunu saptamıştır(26). Fırçalama metodunun anlaşılması ve uygulanması ne kadar basit ise etkinliği de o oranda yüksektir. Fırçalama tekniği hastanın el becerisi ve zeka düzeyine uygun olarak seçilmelidir. Çocuklarda diş fırçalama konusunda rehberlik etmek sadece çürük ve gingivitis önlenmesi için değil ileriki hayatlarında da sıradan ağız sağlığı alışkanlıklarının kazanılmasında ilk adımı oluşturur. Ogasawara, Watanabe ve Kasahara adlı araştırıcıların yaptıkları bir çalışmada yaşları 0 6 arasında değişen 97 okul öncesi çocukta diş fırçalamayı öğrenme kabiliyetleri ve her yaş grubunun ne derece hazır olduklarını incelemişler. Buna göre; 1,5 yaş altında olan çocukların fırçayı dişlerinin üzerine dahi dokunduramadıkları görülmüş ve bu devreye fırçalayamaz aşaması (can t brush level) denmiştir. Bu yaştaki çocuklar fırçalamanın ne anlama geldiğini bilmezler, tek anladıkları fırçanın ağza sokulup gelişi güzel ağızda oynatıldığıdır. Bu yaştaki çocukların fırçalamayı öğrenmesi imkansızdır. 1,5 3,5 yaş arasındaki çocuklarda ise en azından alt çene dişlerinin çiğneyici yüzleri ile ön dişlerin dudağa bakan yüzlerini fırçalayabildikleri görülmüştür. Bu aşamadan itibaren fırçalama eğitimlerinin çocuklar üzerinde etkili olduğu saptanmıştır. 3,5 5 yaş arası çocuklar bu aşamada ağızlarının içinde herhangi bir yeri fırçalayabilirler, ancak bunlar için bile fırçalayamadıkları bölgeler mevcuttur. Bu yaştaki çocuklar özellikle azı

14 13 dişlerinin dile bakan yüzlerini temizleyemezler ve bu yüzden bu aşamada tam ve etkin bir fırçalama beklemek hata olur. 5 yaşın üzerindeki çocuklar ağızlarının her yerini tam fırçalayabilirler. Bu çocukların kabiliyetleri doğrultusunda diş fırçalama eğitimleri verilmelidir. Fakat diş fırçalamayı öğrenme ile düzenli diş fırçalama alışkanlığının farklı şeyler olmasından dolayı önemli olan bu aşamadaki çocuklara ömürleri boyu yapacakları günlük fırçalama alışkanlığının verilmesidir. Ayrıca bu yaşın altındaki çocuklarda dişlerini kısmen temizlediklerinden diş fırçalama sırasında bir refakatçiye ihtiyaç duydukları gözlenmiştir(27). Etkin plak uzaklaştırma eğitimlerinin en önemli özelliği, dişlerin titiz bir şekilde temizlenmesi olduğundan fırçalamanın sistemli bir şekilde yapılması öğütlenmelidir. Katz, Mc Donalds ve Stockey fırçalanmaya sistematik bir yaklaşım olarak fırçalama döngüsü kavramını tanımlamıştır. Bu kavram diş arkını üç bölüme ayırır; bunlar yanağa bakan, dile bakan ve çiğneyici yüzlerdir. Hekim, hasta ya da ebeveyne ağzın aynı bölgesinden başlamasını ve her döngüde aynı sırayı izlemesi söylenir. Dişleri yanağa bakan yüzleri önce, daha sonra dile bakan yüzleri ve en son olarak da okluzal yüzeyler fırçalanır (şekil 2)(22). Diş fırçalama basamakları; Şekil 2 1-Diş fırçasının üst kesici dişlerin ön yüzüne, bir ya da iki diş içine alacak şekilde, diş ile dişeti sınırına 45 derece açı ile yatay olarak yerleştirme, sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm üst kesici dişlerin ön yüzlerini 4 5 kez fırçalama. 2-Diş fırçasını sağ üst arka dişlerin bukkal yüzlerine, birkaç dişi içine alacak şekilde, diş ile dişeti sınırına 45 derece açı yaparak yatay olarak yerleştirme, sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm arka dişlerin yanak tarafındaki yüzlerini 4 5 kez fırçalama. Aynı işlemi sol üst arka dişlere de uygulama.

15 14 3-Diş fırçasını üst kesici dişlerin arka yüzlerine, diş dişeti sınırına 45 derece açı yaparak dikey olarak yerleştirme, aşağı yukarı yönde hafif titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm üst kesici dişlerin arka yüzlerini 4 5 kez fırçalama. 4-Diş fırçasını sağ üst arka dişlerin ağız içine bakan yüzüne, birkaç dişi içine alacak şekilde, diş ile dişeti sınırına 45 derece açı ile yatay olarak yerleştirme ve sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm sağ üst arka dişlerin ağız içine bakan palatinal yüzlerini 4 5 kez fırçalama. Aynı işlemleri sol üst arka dişlerde uygulama. 5-Diş fırçasını, kılları sağ üst arka dişlerin çiğneyici yüzlerine bakacak şekilde yerleştirme ve öne arkaya doğru fırçalama. Aynı işlemleri sol üst arka dişlerin çiğneyici yüzeyine de uygulama. 6-Diş fırçasını alt kesici dişlerin ön yüzeyine, bir ya da iki diş içine alınacak şekilde, diş ile dişeti arasında 45 derece açı ile yatay olarak yerleştirme, sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm alt kesici dişlerin ön yüzeyini 4 5 kez fırçalama. 7-Diş fırçasını sağ alt arka dişlerin ön yüzeyine, birkaç dişi içine alacak şekilde, diş dişeti sınırına 45 derece açı ile yatay olarak yerleştirme, sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm arka dişlerin bukkal yüzeylerini 4 5 kez fırçalama. Aynı işlemi sol alt arka dişlere de uygulama. 8-Diş fırçasını alt kesici dişlerin arka yüzeyine, diş dişeti sınırına 45 derece açı yaparak dikey olarak yerleştirme, aşağı yukarı yönde hafif titreşim hareketi yaptırarak, süpürür şekilde kaydırarak tüm alt kesici dişlerin yüzeylerini 4 5 kez fırçalama. 9-Diş fırçasını sağ alt arka dişlerin ağız içine bakan lingual yüzüne, birkaç dişi içine alacak şekilde, diş ile dişeti sınırına 45 derece açı ile yatay olarak yerleştirme sağ sol yönde hafif bir titreşim hareketi yaptırarak ve süpürür şekilde kaydırarak tüm sağ alt arka dişlerin lingual yüzlerini 4 5 kez fırçalama. Aynı işlemi sol alt arka dişlere de uygulama.

16 15 10-Diş fırçasını, kılları alt sağ arka dişlerin çiğneyici yüzeylerine bakacak şekilde yerleştirme ve öne arkaya doğru fırçalama. Aynı işlemi sol alt arka dişlerin çiğneyici yüzeylerinde de uygulama (24). Şekil- 3: Fırçalama Fırçalamaya ayrılan zaman Diş fırçası her seferde bir ya da iki dişi temizlediğinden uygun fırçalama hareketleri ile tüm diş yüzeylerini temizlemek için minimum 3 dakikalık zamana ihtiyaç vardır. Çocuk hastaları bu kadar bir süre için fırçalama konusunda motive etmek güçtür(22). Fırçalama sıklığı Etkin bir oral hijyen eğitimi için gerekli olan şartlardan birisi, plak kütlelerinin yeterince akümüle olmasını önleyecek sıklıkta dişlerin temizlenmesidir. Leske, Ripa ve Barenie 290 okul çocuğunda yaptıkları bir çalışmada sık diş fırçalama ile çürük sıklığında bir azalma olduğunu göstermişlerdir ve bunun diş macunundaki floride bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir(29). Genelde günde en az bir kez dişlerinden plağın tam olarak temizlenmesinin ağız sağlığının devamı için yeterli olduğu düşünülmektedir. Çocuğa her yemekten sonra dişlerini kendi kendine fırçalama sorumluluğu verilmelidir. Böylece çocuk ağız sağlığı için bir takım

17 16 sorumlulukları olduğunun farkına varacak ve hayatı boyunca sürekli faydalı alışkanlıklar kazanmış olacaktır(22). Honkala isimli araştırıcı ve yardımcılarının yaptığı bir çalışmada, fırçalama süresinin plak uzaklaştırma ile yakından ilgisi olduğu sonucu ortaya çıkmıştır(28). Diş ipi kullanımının oral hijyeni arttırdığı ve doğru olarak uygulandığında hastalık sıklığını azalttığı gösterilmiştir. Bu da çocuklarda diş ipi kullanımının bir yetişkin tarafından uygulanması gerektiği anlamına gelmektedir. Diş ipini etkin olarak kullanılabilme yeteneği göz ve el koordinasyonunu birlikte sağlamak ile mümkündür. Genelde okul öncesi çocukların diş ipini uygun olarak kullanamadıkları bilinmektedir. Bu yüzden sorumluluk ebeveynlere aittir. Çocuğun el becerilerini geliştirdikçe bu sorumluluk daha sonra çocuğa geçecektir. Çocuklarda diş ipi kullanımı için yeterli el becerisine ulaşılan yaş genelde 9-11 yaşları arasıdır (22).

18 17 GEREÇ VE YÖNTEM Okulöncesi dönemde çürük aktivitesi, beslenme ve fırçalama alışkanlıklarının tespitine yönelik yapılan bu çalışmaya aynı sosyoekonomik düzeye sahip yaşları 5 6 olan 5 ilköğretim okulunun anasınıfı öğrencileri ve velileri katılmıştır. Çalışmaya katılan 99 çocuktan 60 ı doğru beslenme, doğru ve düzenli fırçalama konusunda bilgilendirilmiştir ve çalışma grubunu oluşturmuştur, diğer 39 kişi ise kontrol grubunu oluşturmuştur. Çalışma basamakları 1. Ağız içi muayene: Çalışmaya katılan tüm çocuklarda sınıflarında ayna sond yardımıyla yapılan muayene de df(t), df(s) değerleri kaydedildikten sonra diş yüzeyindeki plak yoğunluğu en fazla olan süt dişi yüzeyi değerlendirilerek plak değeri silness-löe plak indeksine göre sayısal tek değer olarak belirlenmiştir. Ağız muayeneleri her iki grupta ikinci dersin sonunda yapılmıştır ve başlangıç plak değeri olarak kaydedilmiştir. Ağız içi muayene radyografik değerlendirmeyi kapsamamaktadır. 2. Anket formlarının ailelere gönderilmesi: Ağız içi muayenenin yapıldığı gün tüm velilere ailenin sosyoekonomik durumu, eğitim seviyesi, çocuğun beslenme ve ağız diş sağlığı ile ilgili alışkanlıklarına yönelik sorular yöneltilmiştir(ek 1). Çocuğun üç gün boyunca yediklerini miktar ve saat belirtecekleri beslenme takip formları verilmiştir. Bu üç günden birinin çocuğun okula gitmediği tatil gününü kapsaması istenmiştir. Çocuğun aldığı gıdalar Nizel in şeker skoruna göre değerlendirilmiştir. Buna göre; sıvı ve şekerli gıdalar 5 puan, katı ve yapışkan gıdalar 10 puan, yavaş çözünen, yavaş eriyen gıdalar 15 puan olarak hesaplanmıştır(25). 3 gün boyunca bu anket formlarında yazılan besinlerin değerleri bu şekilde incelenerek ortalaması alındı ve günlük şeker skoru saptanmıştır. 3. Ailelere eğitim verilmesi: Muayene edilen tüm çocukların velilerine bir broşür gönderilerek oral hijyen eğitimi verildi. Bu broşür diş gelişimi, diş sürmesi, süt dişlerinin önemi, beslenme ve diş hekimi kontrolü, diş fırçalama yöntemi ve kötü alışkanlıklar gibi çeşitli konularda bilgiler içermektedir. 4. Öğretmenlerin eğitilmesi: Fırçalama modeli ve diş fırçası ile eğitim verildi. Beslenmeye dair bilgi verildi.

19 18 5. Ağız ve diş sağlığı ile ilgili eğitim verilmesi: Ayrı bir gün çalışma grubunu oluşturan çocuklara dörtlü gruplar halinde diş fırçası ve fantom çene modeli üzerinde fırçalama eğitimi verildi. Çocuklara verilen eğitim kendi fırçalarıyla ağız içi uygulama ile devam ettirilerek eksik veya yanlış uygulamalar düzelttirildi. 6. İkinci muayene: Çalışma ve kontrol gruplarında ilk muayeneden 1 ay sonra yapılan ikinci muayenede ayna sond kullanılmış ve yine ikinci dersin sonunda muayene edilen çocuklardaki plak değeri plak 2 olarak kaydedilmiştir.

20 19 İSTATİSTİKSEL DEĞERLENDİRME Yapmış olduğumuz bu çalışmada istatistiksel değerlendirmede SPSS analiz programı kullanılmıştır. Mann-Whitney test, Wilcoxon Signed Ranks test, Pearson Chi-Square testleri yapılmıştır ve sonuçları p<0.05 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. BULGULAR Araştırmaya katılan çocukların 60 ı eğitim verilen çalışma grubunu, 39 u ise kontrol grubunu oluşturmaktadır. Bu gruplar arasında yaş, cinsiyet, annelerin eğitim durumu ve mesleği, babaların eğitim durumu ve mesleği, bebelik dönemi beslenme şekilleri, tıbbi rahatsızlıklarının varlığı, ilaç kullanıp kullanmama, günlük beslenme şekilleri, ara öğünlerdeki gıda tüketimleri, diş hekimine gitme ve tedavi olma durumları, diş fırçalama sıklıkları gibi kıyaslamalar yapıldı ve gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Çalışma ve kontrol grubunda yapılan ağız muayenesi sonuçları ( Tablo 1) de görülmektedir. Diş çürüğü ile değişkenler arasındaki farkın değerlendirilebilmesi için dft indeksinden yola çıkılarak çalışmaya katılan çocuklar çürük durumuna göre 3 gruba ayrılmıştır. Buna göre; 5 ten az çürüğü olanlar düşük, 5 ten çok çürüğü olanlar yüksek çürük grubunu oluşturmaktadır. 3. grup ise çürüksüz bireylerden oluşmaktadır. Gruplar Sayı dft Çürük prevelansı(%) Çalışma 60 4, Kontrol 39 5, Toplam 99 5, Tablo 1: Gruplar arasındaki çürük dft değerleri ve çürük prevelansı Çalışma ve kontrol gruplarında ailelere ilk muayene sonrası anket gönderilmiştir. Anketlerdeki veriler çalışma ve kontrol grupları için ayrı ayrı değerlendirilmiştir. Ayrıca ailelere çocukların 3 gün boyunca yediklerini kaydedecekleri beslenme takip formları verilmiştir. Ailelerden alınan diyet listeleri Nizel in şeker skoruna göre değerlendirilmiştir. Anne eğitim durumu ile çürük arasındaki ilişki anket formlarında verilen cevaplara göre pearson chi square test ile her iki grup için ayrı ayrı değerlendirilmiştir, çalışma grubu

21 20 (Tablo 2) de kontrol grubu (Tablo 3) de görülmektedir. Anne eğitimi ve çürük arasındaki ilişki her iki grupta da anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Annenin eğitim durumu (%) Toplam Çürük Yüksek Lise Okuryazar durumu tahsil İlköğretim değil Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 2: Çalışma grubunda anne eğitim durumu ve çürük ilişkisi Annenin eğitim durumu (%) Toplam Çürük Yüksek Lise Okuryazar durumu tahsil İlköğretim değil Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 3: Kontrol grubunda anne eğitim durumu ve çürük ilişkisi Bebeklik dönemi beslenmesinde sağlıklı tanımlaması bebeğin anne sütüyle 6 12 ay beslenmesi, mama ile anne sütünün beslenmede birlikte kullanıldığı, yiyeceklerin şekerle tatlandırılmadan verildiği, biberon kullanımının 1 yılı aşmadığı veya hiç kullanılmadığı durumu kapsamaktadır, diğer durumlar sağlıksız beslenme olarak nitelendirilmiştir. Buna göre; çalışma grubunda çocukların %1,7 si sağlıklı beslenirken %98,3 ünün beslenmesi sağlıksız bulunmuştur (Grafik 1). Kontrol grubundaki çocukların beslenmesi incelendiğinde %2,6 sı sağlıklı beslenirken %97,4 ünün beslenmesi sağlıksız bulunmuştur(grafik 2).Her iki grupta ayrı ayrı değerlendirilen bebeklik dönemi beslenme şekli ile çürük arasındaki ilişki pearson chi square test ile incelenmiş ve anlamlı bulunmamıştır(p>0.05).

22 çürüksüz düşük yüksek sağlıklı sağlıksız Grafik 1: Çalışma grubunda bebeklik dönemi beslenme şekli ve çürük ilişkisi sağlıklı sağlıksız çürüksüz düşük yüksek Grafik 2: Kontrol grubunda bebeklik dönemi beslenme şekli ve çürük ilişkisi Günlük beslenme şekli çocuğun tercihi olan, sık tükettiği gıdaları kapsamaktadır. Bu anket formunda test sorularına verilen cevaplara göre değerlendirilmiştir. Buna göre; çalışma grubunda her türlü gıda tüketimi yapan çocukların oranı %55 iken, belirli gıdaları tercih edenler %41,7 ve yumuşak gıda tüketenler %3,3 bulunmuştur. Bunların çürükle ilişkisi Tablo 4 de görülmektedir. Kontrol grubunda elde edilen sonuçlarda her türlü gıda tüketimi yapan çocukların oranı %71,8 iken, belirli gıdaları tüketenlerin oranı %25,6 ve yumuşak gıda tüketenlerin oranı %2,6 olarak bulunmuştur, çürük ile ilişkisi Tablo 5 de görülmektedir. Her iki grup için ayrı ayrı pearson chi square test ile değerlendirilen çürük ve günlük beslenme şekli ilişkisi her iki grup içinde anlamlı bulunmamıştır(p>0.05).

23 22 Günlük beslenme şekli (%) Toplam Çürük durumu Her türlü gıda Belirli gıdalar Yumuşak gıdalar Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 4: Çalışma grubunda günlük beslenme şekli ve çürük ilişkisi Günlük beslenme şekli (%) Toplam Çürük durumu Her türlü gıda Belirli gıdalar Yumuşak gıdalar Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 5: Kontrol grubunda günlük beslenme şekli ve çürük ilişkisi Ailelere gönderilen anket formlarında bulunan sorulara göre hazırlanan ara öğünlerde tüketilen gıdaların sağlıklı olup olmaması ile ilgili olarak yapılan değerlendirmede şu kıstaslar temel alınmıştır. Günlük şekerli gıda alımı hiç, günaşırı veya günde 2 5 adet arasıysa, yemek aralarında meyve sandviç tüketimi yapılıyorsa, içecek olarak süt ve ayran tüketilip, asitli gıda tüketimi 2 bardaktan az ise sağlıklı olarak kabul edilmiştir. Diğer şekillerde beslenme sağlıksız olarak değerlendirilmiştir. Buna göre çalışma grubundaki çocukların %13,3 ü sağlıklı beslenirken %86,7 si sağlıksız beslenmektedir. Çalışma grubu için çürük ve ara öğün beslenmesi arasındaki ilişki Grafik 3 de görülmektedir. Kontrol grubunda ise ara öğün beslenmesinde çocukların %5,1 i sağlıklı beslenirken %94,9 u sağlıksız beslenmektedir. Kontrol grubunda çürük ve ara öğün ilişkisi Grafik 4 de görülmektedir. Her iki grup için ayrı ayrı yapılan pearson chi square test de çürük ve ara öğün beslenmesi arasındaki ilişki her grup içinde anlamlı bulunmamıştır(p>0.05).

24 sağlıklı sağlıksız çürüksüz düşük yüksek Grafik 3: Çalışma grubunda ara öğün beslenmesi ve çürük ilişkisi çürüksüz düşük yüksek sağlıklı sağlıksız Grafik 4: Kontrol grubunda ara öğün beslenmesi ve çürük ilişkisi Şeker skorunun belirlenmesi için, çocuklarının 3 gün boyunca yediklerini not edilmesine yönelik beslenme takip formları verilmiştir. Bu üç günden biri çocuğun okula gitmediği tatil gününü kapsamaktadır. Çocuğun aldığı gıdalar Nizel in şeker skoruna göre değerlendirilmiştir(25). Buna göre; sıvı ve şekerli gıdalar 5 puan, katı ve yapışkan gıdalar 10 puan, yavaş çözünen, yavaş eriyen gıdalar 15 puan olarak hesaplandı. 3 gün boyunca bu anket formlarında yazılan besinlerin değerleri bu şekilde incelenerek ortalaması alındı ve günlük şeker skoru saptandı. Buna göre; günlük şeker skoru 0 5 arası olanlar mükemmel, 5 ila 10 arasında olan normal, 10 ila 15 arasında olanlar yüksek 15 ve üstü çok yüksek olarak değerlendirilmiştir(25). Çalışma grubunda yapılan şeker skoru değerlendirmesinde grubun şeker skoru ortalaması 21,55 bulunmuştur, gruba ait standart sapma 14,2dır. Çalışma grubundaki şeker skoru

25 24 değerlendirmesinde %18,3 mükemmel, %6,7 normal, %10 yüksek saptanırken %65 i çok yüksek olarak görülmektedir(tablo 6). Şeker skoru değerleri ile çürük durumu arasındaki ilişki pearson chi square test ile değerlendirildiğinde aralarındaki ilişki istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır(p>0.05). Kontrol grubunda yapılan şeker skoru değerlendirmesinde grubun şeker ortalaması 20 bulunmuştur, gruba ait standart sapma 11.7dir. Kontrol grubundaki şeker skoru değerlendirmesinde %5,1 mükemmel, %12,8 normal, %25,6 yüksek bulunurken %56,4 ü çok yüksek olarak bulunmuştur(tablo 7).Şeker skoru ile çürük durumu arasındaki ilişki pearson chi square test ile değerlendirildiğinde aralarındaki ilişki anlamlı bulunmamıştır(p>0.05). Şeker skoru (%) Toplam Çürük durumu Mükemmel Normal Yüksek Çok yüksek Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 6: Çalışma grubunda şeker skoru ve çürük ilişkisi Şeker skoru (%) Toplam Çürük durumu Mükemmel Normal Yüksek Çok yüksek Çürüksüz Düşük Yüksek Toplam Tablo 7: Kontrol grubunda şeker skoru ve çürük ilişkisi Verilen anket formlarında çocukların diş fırçalama sıklıkları sorulmuştur ve velilerin vermiş olduğu cevaplara göre çalışma ve kontrol grubunda ayrı ayrı fırçalama sıklıkları ve çürük ilişkisi pearson chi square test ile değerlendirilmiştir. Çalışma grubunda verilen cevaplara göre; günde 2 3 kez diş fırçalayanların oranı %10, günde 1 kez fırçalayanların oranı %41,7, düzensiz fırçalayanlar %43,3, hiç fırçalamayanlar ise %5 olarak bulunmuştur(grafik 5). Diş fırçalama sıklığı ile diş çürüğü arasındaki ilişki değerlendirildiğinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (p>0.05). Kontrol grubunda ise günde 2 3 kez diş fırçalayanların oranı %15.4, günde 1 kez diş fırçalayanların

26 25 oranı %43.6, düzensiz fırçalayanlar %35.9, hiç fırçalamayanlar ise %5.1 dır (Grafik-6). Diş fırçalama sıklığı ile diş çürüğü arasındaki ilişki değerlendirildiğinde istatistiksel olarak sonuç anlamlı değildir(p>0.05) çürüksüz düşük yüksek 5 0 günde2-3 kez günde 1kez düzensiz hiç Grafik 5:Çalışma grubunda çürük ve diş fırçalama sıklığı arasındaki ilişki çürüksüz düşük yüksek 5 0 günde2-3 kez günde 1kez düzensiz hiç Grafik 6: Kontrol grubunda çürük ve diş fırçalama sıklığı arasındaki ilişki İlk muayene ardından plak ve çürük arasındaki ilişki çalışma ve kontrol gruplarında ayrı ayrı değerlendirilmiş ve çalışma grubundaki çürük durumu ve plak değerleri kişi sayısı olarak Tablo 8 de, kontrol grubuna ilişkin plak değerleri ve çürük durumu kişi sayısı olarak Tablo 9 da belirtilmiştir. Çalışma grubuna ait plak incelemesi sonucunda grup ortalama plak değeri 2.07 iken standart sapması dur. Plak değerleri ile çürük durumunu değerlendirmek için yapılan pearson chi square analizinde aralarındaki ilişki anlamlı bulunmuştur (p<0.05). Plak

27 26 değeri arttıkça çürük sayısı da artmaktadır. Kontrol grubuna ait incelemede ise grup ortalama plak değeri 2.28 ve gruba ait standart sapma 0.56 olarak bulunmuştur. Plak değeri ve çürük durumuna ait analizin sonucunda ise aralarındaki ilişki anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Diş fırçalama sıklığı ile başlangıç ve 1 ay sonraki plak değişimi Kruskal-Wallis test ile değerlendirildiğinde ise çalışma ve kontrol gruplarında anlamlı bir sonuç elde edilmemiştir (p>0.05). Çürük durumu Plak değerleri Çürüksüz 0 %1.6 % Düşük %20 %35 % Yüksek %1.6 %13.3 % Toplam %21.67 %50 %28.3 Toplam 2 % % % %100 Tablo 8: Çalışma grubunda plak çürük ilişkisi Çürük durumu Plak değerleri Toplam Çürüksüz %5.1 %2.5 %7.6 Düşük 2 % % % % Yüksek Toplam 2 %5.1 %23 24 %61.5 % %33.3 % %100 Tablo- 9: Kontrol grubunda plak çürük ilişkisi Çalışma grubunda verilen eğitim sonrasında plak değerlerindeki değişiklik Tablo 10 da belirtildiği şekildedir.1. plak değeri ile 2. plak değeri arasındaki fark wilcoxon signed ranks test ile değerlendirilmiş ve sonuçta istatistiksel olarak fark bulunmuştur(p<0.05). 1. plak değeri ortalaması bu grupta 2.07 iken 2. plak değeri 1.47 ye düşmüştür. Kontrol grubunda 1. plak değeri ile 2. plak değeri arasındaki farkı wilcoxon signed ranks test ile değerlendirilmiş ve sonuç anlamlı olarak bulunmuştur(p<0.05). Bu grupta 1. plak değeri ortalaması 2.28 iken 2. plak değeri ortalaması 1.69 a düşmüştür.

28 27 Her iki gruptaki plak değerlerindeki azalma Mann-Whitney test ile kıyaslandığında aralarındaki fark benzer bulunmuştur (p>0.05). Plak değişimi Azalan Artan Eşit kalan Toplam Çalışma 32 % % % %100 Gruplar Kontrol 21 % % % %100 Toplam 53 % % % %100 Tablo 10: İkinci muayene sonucunda gruplar arasındaki plak değişimini göstermektedir.

29 28 TARTIŞMA VE SONUÇ Diş hekimliği tarihindeki en önemli gelişmelerden birisi de restorasyon ve tedavi yerine, çürükten korumanın öneminin anlaşılmasıdır. Diş hekimliğinde son yıllarda ortaya çıkan, koruyucu çalışmaların bir sonucu olarak, çocukların büyük bir kısmında görülen çürük miktarında önemli azalmalar kaydedilmiştir. Özellikle gelişmiş ülkelerde kaydedilen tüm bu ilerlemelere rağmen, halen diş hastalıkları önemli bir sağlık problemi olmayı sürdürmektedir. Bunun önüne geçilmesi için yapılabilecek en etkin çalışma ise çocuklara ve ebeveynlere verilecek eğitimdir. Böylece çocukta daha erken yaşta oluşturulacak ağız sağlığı alışkanlıkları ile ömür boyu sağlıklı dişlere sahip olması sağlanır. Araştırmamızda 5 6 yaş grubunda saptadığımız dft değeri olarak bulunurken, çürüksüz birey oranı %5 bulunmuştur. Akıncı ve arkadaşlarının yaptığı çalışmada ise dft değeri 4.70 olarak saptanmıştır ve bizim elde ettiğimiz sonuca yakın bir değerdir(11). Eronat, Koparal, Ertuğrul un çocuklar ve aileler için hazırlanan ağız diş sağlığı programlarının değerlendirilmesine yönelik yaptıkları çalışmada 5 6 yaş grubundaki çocukların dmft indeksini 2.00 olarak saptamışlardır(30). Çalışmamızdaki dft değerinden düşük bir sonuç elde edilmiştir. DSÖ verilerine bakıldığında ise çalışmamızda elde ettiğimiz çürüksüz oranı ile 2004 yılında 5 6 yaş grubu çocuklarda saptanan çürüksüzlük oranı (%30,2) arasında yine büyük bir fark gözlenmektedir. DSÖ, 2000 yılında hedefi %50 iken 2020 yılı için bu oran %80 olarak hedeflenmiştir(37). Araştırmamızda annenin eğitim seviyesi ile çürük durumu arasındaki ilişkisi incelendiğinde aralarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmazken, Eronat ve Koparal ın bu konuda yapmış oldukları çalışmanın sonucunda annenin eğitim seviyesi ile çocukta diş çürüğü görülme oranı arasında ters bir ilişki olduğunu bildirmişlerdir(31). Chu ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmada da ebeveynlerin eğitim durumu arttıkça çocuğun çürük skorunda, dmft değerinde azalma saptamışlardır(33). Bu çocuğun sağlığında ve alışkanlıklarında annenin etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Bebeklik dönemi beslenmesi ile çürük durumu arasında çalışmamızda anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Ollia ve arkadaşlarının yaptığı araştırmada da anne sütü ile beslenmenin çürük gelişimi ile ilişkisini anlamlı bulmamışlardır fakat 6 12 aydan daha fazla anne sütü ile beslenen çocuklarda diğer çocuklara göre daha fazla çürük gözlemlemişlerdir (32). Sağlıklı beslenme ile çürük durumu arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak beslenmenin önemli olmadığını saptadığımız çalışmamızda çocuğun sağlıklı beslenip beslenmediği ailelerin anket sorularına verdiği cevaplara göre saptanmıştır. Beslenme pek çok

30 29 faktöre bağlı olup sadece anket verileri ile değerlendirilmesi güçtür. Eronat ve Koparal ın yaptıkları çalışmada çocuğun yaşının küçülmesi ve çürük sayısının azalması ile dengeli beslenme oranının arttığı belirlenmiştir. Çocukların yaşları büyüdükçe sağlıksız beslendikleri ve çürük oranının arttığı saptanmıştır(31). Ara öğün beslenmesini incelediğimizde ara öğün beslenmesi ile çürük durumu arasında bir ilişki bulunmadığı saptanmıştır. Şeker skoru ve çürük durumu arasındaki ilişki incelendiğinde aralarında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Çalışmamızda şeker skoru olarak tespit edilen değerler oldukça yüksektir. Çalışma grubuna ait şeker skoru ortalaması iken, kontrol grubunda bu değer 20 olarak bulunmuştur. Nizel in belirttiği normal şeker skoru değeri olan aralığından büyük bir değer elde edilmiştir(25). Bu nedenle bu gruplar beslenmeleri nedeniyle yüksek çürük risk düzeyindedirler. Eronat ve Koparal ın bu konu ile ilgili yaptığı çalışmada çürük sıklığının şeker alımı ve sıklığı ile ilişkili olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca yaptıkları araştırma sonucunda yüksek çürük seviyesine sahip olan çocukların genellikle sevdiği yiyecekleri tüketen çocuklar olduğunu saptamışlardır(31). Yapmış olduğumuz çalışmada diş çürüğü ile diş fırçalama arasında bir ilişki bulunmamıştır ancak çalışma grubunda eğitim verilecek gruba kendi diş fırçalarını getirmeleri söylenmiş ve fırçalama eğitimi kendi diş fırçaları ile verilmiştir. 5 6 yaş grubu çocukları olmalarına rağmen yetişkin fırçası getirmeleri, bir bölümünün fırçasının yeni ve hiç kullanılmamış olması ailelerin yapılan çalışmaya ilgili ancak ankete verilen cevaplarda samimi olmadığını düşündürmektedir. Çalışma grubunda diş fırçalama sıklığı değerlendirildiğinde düzensiz fırçalayanların oranı (%43,3) ile günde 1 kez fırçalayanların oranının (%41,7) yüksekliği göze çarpmaktadır. Kontrol grubunda ise fırçalama sıklığına bakıldığında günde bir kez fırçalayanlar %43,6 iken düzensiz fırçalayanlar %35,9 olarak bulunmuştur. Eronat ve Koparal ın İzmir ili içerisinde yaptıkları çalışmada diş fırçalama sıklığı ile çürük arasındaki ilişkiyi incelediklerinde hiç fırçalamayan veya düzensiz fırçalayan çocukların aktif çürük grubunda bulunduğunu tespit etmişler ve sık diş fırçalayan çocukların ise çürüksüz grubunda bulunduğunu belirtmişlerdir(31). Diğer bir çalışmada da düzenli diş fırçalama ile çürüksüz birey oranı arasındaki ilişki incelenmiş ve fırçalamanın çürük oluşumunu önlemedeki etkisi ortaya konmuştur(34). Plak ve çürük ilişkisi incelendiğinde yapmış olduğumuz çalışma grubunda plak ve çürük ilişkisi anlamlı bulunmuştur ve plak değeri arttıkça çürük oranının da arttığı saptanmıştır. Çalışma grubunda ölçmüş olduğumuz plak değeri ortalaması 2.07 iken verilen eğitim sonrası bu değer 1.47 ye düşmüş ve aralarındaki fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

31 30 Bu durum verilen eğitimin etkinliğini göstermektedir. Leal ve arkadaşlarının okul öncesi çocuklarda diş fırçalama eğitiminin etkinliğini değerlendirmek amacıyla yaptığı çalışmada çocuğa kişisel olarak verilen eğitimin daha etkin olduğu bulunmuştur. Çocukların en başarısız oldukları eğitim şekli ise model ve slayt gösterisi olduğunu saptamışlardır(35). Bostancı ve arkadaşlarının oral hijyen eğitimi ile ilgili yapmış oldukları çalışmada çocuğa masalla plak eliminasyonu hakkında eğitim verilmiştir ve sonuçta çalışma grubunda bu eğitim etkin olarak gözlenmiştir. Çocuğun masal kahramanı ile kendisini özleştirmesi ve davranışlarını ona göre değiştirmeye çalışmasının eğitimi etkin kıldığı sonucuna ulaşılmıştır(36). Kontrol grubunda da ölçülen plak değeri ( )arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur. Bu konu ile ilgili olarak Bostancı ve arkadaşlarının yaptıkları çalışmada da kontrol grubunda plak değeri düşmüştür ancak çalışma ve kontrol gruplarında anlamlı bir fark saptanmamıştır. Eğitim verilmeyen grupta meydana gelen araştırma sonucunda plak değerindeki bu düşüşün diş hekimi ile karşılaşmış olmanın, eğitim verilmese bile motivasyon unsuru olmasına bağlanmıştır(36). Çalışmamızda kontrol grubunda benzer şekilde diş hekimi ile karşılaşan çocuklara ağız ve diş muayenesi yapılmış ve dişlerini fırçalamaları gerekliliği konusunda sözlü uyarıda bulunulmuştur. 1 ay sonra ölçülen plak indeksi değerlerindeki bu düşüş bu uyarının bile etkili olabildiği yönünde değerlendirilebilir. Çocuğun ağız diş sağlığı eğitiminde diş hekiminin dışında öğretmenler ve anne babalar çok etkilidir. Aslında bu saydığımız kişilerin gerek kendi davranışları gerekse bilgileri çocuklarını motive edecek düzeyde değildir. Bu nedenle öğretmen, anne-baba unsurlarının da daha detaylı olarak eğitime katılacakları uygulamalar yapılmalı ve sonuçları değerlendirilmelidir.

32 31 ÖZET Yaptığımız bu çalışmada; 5 6 yaş grubu çocukların ağızlarındaki çürük sıklığını etkileyen faktörlerin incelenmesi ve ağız sağlığı eğitiminin etkinliğinin plak indeksi ile değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla kapsamlı bir anket formu hazırlanarak sosyoekonomik yönden farklılık göstermeyen, 5 devlet okulu anasınıfında 99 çocukta ağız ve diş taraması yapılmıştır. Ağız sağlığı eğitiminin okul öncesi dönemde başlaması yönündeki fikirler doğrultusunda bu çocukların oral hijyen aktiviteleri saptanarak, bu konuda bilgilenmeleri sağlanmıştır. 99 çocuk iki gruba ayrılarak gruplardan birine oral hijyen eğitimi verilmiş ve diğer grupta sadece diş fırçalamaları konusunda sözlü uyarıda bulunulmuştur.1 ay sonra her iki grup plak değerleri bakımından tekrar değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda muayene edilen çocuklara ait dft değeri olarak bulunmuştur. Bu çalışmada anket sorularına verilen cevaplara göre çocuklardaki çürük sıklığı ile anne eğitimi, beslenme şekli, diş fırçalama sıklığı değerlendirilmiş istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştır. Çalışmada ağız ve diş sağlığı eğitimi verilen grupla, eğim verilmeyen grupta da plak değerlerinde azalma tespit edilmiştir ve bu her iki grupta da başlangıç değerlerine göre saptanan azalma istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur.

33 32 KAYNAKLAR 1- Aykut A; Stj Dt. Mezuniyet tezi, yönetici Prof. Dr. N. Eronat, 7-9 yaş çocuklarda çürük riskine etkili faktörlerin incelenmesi, Axelson P: Koruyucu diş hekimliğinde diş çürüğü ve periodontal hastalıklarda araştırma ve pratik çalışmalar; Oral dergisi Şubat 1986, Ertuğrul F; (doktora tezi) Danışman Prof. Dr. B.A.Ataman, Sakkaroz, glikoz ve xylitolun karyojenik etkilerinin in vitro ve in vivo olarak incelenmesi, Alpöz A. R. ; (Doktora tezi) Danışman Prof. Dr. C. Eronat, Klorheksidin verniklerinin çocuklarda dental plak florasına etkileri, Eden E. : E.Ü. Diş Hekimliği Fakültesi 4. Sınıf Ders Notları, Barsamion Wunsch P, Park JH, Watson MR, Tinanoff N, Minah GE. Microbiological screening for cariogenic bacteria in children 9 to 36 months of age. Pediatr Dent 2004;26(3): Thibodeau EA, O Sullivan DM. Salivary mutans steptococci and caries development in the primary and mixed dentitions of children. Community Dent Oral Epidemiol. 1999;27(6): Disney JA, Graves RC, Stamm JW, Bohannan HM, Abernethy JR, Zack DD. The University of North Carolina Caries Risk Assesment study: further developments in caries prediction. Community Dent Oral Epidemiol. 1992;20(2): Burt B, Pai S. Does low birth weight increase the risk of caries? A systematic rewiew. [cited 2005, Nov1] adresinden ulaşılabilir. 10- Lai PY, Seow WK, Tudehope DI, RogersY. Enamel hypoplasia and dental caries in very low birthweight children: a case controlled, longitudinal study. Pediatr Dent. 1997;19(1): Akıncı T, Seymen F, Aktören O. Toplumun çürük profilaksisi konusundaki bilgi düzeyleri ve yaklaşımları. İ.Ü. Dişhekimliği Fakültesi Dergisi, Haziran 1990,24; Wandera A, Bhankta S, Barker T. Caries prediction and indicators using a pediatric risk assesment teaching tool. ASCDJ Dent Child. 2000;67(6):408 12, Wendt LK, Hallonsten AL, Koch G. Oral health in preschool children living in Sweden. Part III- A longitudinal study. Risk analyses based on caries prevalence at 3 years of age and immigrant status. Swed Dent J 1999;23(1):17 25.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir.

Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız ve Diş Sağlığı Günümüzde diş ve diş eti hastalıkları bütün dünyada yaygın ve önemli bir sorundur. Çünkü ağız ve diş sağlığı genel sağlığımızla yakından ilişkilidir. Ağız sağlığı: Dişler ve onları

Detaylı

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE;

KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI KÖTÜ AĞIZ HİJYENİ OLAN KİŞİLERDE; kardiovasküler/ serebrovasküler sistem hastalıkları, osteoporoz, üst solunum yolları enfeksiyonları, kadınlarda erken doğum, düşük doğum ağırlığı riskinin

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji 1 2 Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği

Detaylı

Uykudan önce ASLA!!!

Uykudan önce ASLA!!! Uykudan önce ASLA!!! ŞEKER TÜKETİMİ-5 BAŞARAMAZSAN!!! Şekeri tükettikten hemen sonraki ALIŞKANLIĞI OTURTMAYA ÇALIŞ ; Macunlu ya da macunsuz fırçalasın, Ağzını suyla çalkalasın, Peynir-yoğurt yesin ya da

Detaylı

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE

AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDE Ağız ve diş sağlığı anne karnında başlar Doğum öncesi yeterli beslenen ve sağlam doğan bebeklerin 6 aylıktan itibaren ilk SÜT DİŞLERİ çıkar 2,5 3 yaşın sonuna kadar çocuğun

Detaylı

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK EL YIKAMA AĞIZ VE DİŞ TEMİZLİĞİ VÜCUT TEMİZLİĞİ EL YIKAMA ELLERİMİZİ NİÇİN YIKARIZ? Ellerimizdeki mikropları uzaklaştırmak

Detaylı

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008

ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 ADIM ADIM TEMİZLİK İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBE 2008 KİŞİSEL TEMİZLİK Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan önlemlerinin tümü kişisel temizlik olarak

Detaylı

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt III, Sayı 1, Sayfa 121-125, 1986 AYNI YÖREDE BULUNAN 242 BİREYİN PROTETİK MUAYENE BULGULARININ DEĞERLENDİRİLMESİ Hüsnü YAVUZYILMAZ* Celil DİNÇER** M. Emin TOPÇU*** Koruyucu

Detaylı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı

Politika. Görevliler Branşlar Muhasebe. Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı. Ağız diş sağlığı Tablo 1. Diş Sağlık Hizmet Sunumu Politika Ağız diş sağlığı sunumu sistemi Görevliler Branşlar Muhasebe Görevler Hedef gruplar Hasta ödeme planı Ağız diş sağlığı Tablo 2. Genel Ağız Diş Sağlığı Sektörünün

Detaylı

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ

KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ KARBONHİDRATLAR, DİŞ ÇÜRÜĞÜ, BESLENME BİLGİSİ Karbonhidratların diş çürüğünün oluşumundaki rolünü, çürük oluşumunda etkili diğer biyo-medikal ve psiko-sosyal etkenlerle birlikte değerlendirmek gerekir

Detaylı

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI

GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI GÜNLÜK HĠJYEN ALIġKANLIKLARI HĠJYEN NEDĠR? Bir sağlık bilimi olup,temel ilgi alanı sağlığın korunması ve sürdürülmesidi r. KĠġĠSEL HĠJYEN Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam ettirdikleri öz

Detaylı

Periodontoloji nedir?

Periodontoloji nedir? Periodontoloji Periodontoloji nedir? Periodontoloji, dişleri ve implantları çevreleyen yumuşak ve sert dokuların iltihabi hastalıkları ve bunların tedavisi ile ilgilenen bir dişhekimliği dalıdır. Periodontoloji,

Detaylı

AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİ

AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİ T.C. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı AĞIZ ve DİŞ SAĞLIĞI EĞİTİMİ BİTİRME TEZİ Stj. Dişhekimi Ahmet GÜRBÜZ Danışman Öğretim Üyesi: Prof. Dr. Ece EDEN İZMİR-2006 ÖNSÖZ Ağız

Detaylı

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır?

Süt dişleri neden önemlidir? İlk dönemde süt dişlerinin bakımı nasıl yapılmalıdır? 1 2 Süt Dişleri Süt dişleri neden önemlidir? Sanılanın aksine, diş sağlığı açısından süt dişleri önemli dişlerdir. Bu dişler, daimi dişlerin oluşumu ve çenelerin gelişimi esnasında konuşma ve çiğneme açısından

Detaylı

SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI SİGARA KULLANAN VE KULLANMAYAN BİREYLERİN PERİODONTAL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI ÖZET: Birçok araştırma periodontal sağlıkla sigara kullanımı arasında önemli bir ilişki olduğunu göstermiştir. Bu gerçeği

Detaylı

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER

KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER KORUYUCU DİŞ HEKİMLİĞİ-YER TUTUCULAR-FLOR UYGULAMASI-FİSSÜR ÖRTÜCÜLER Koruyucu Diş Hekimliği Çocuklarda koruyucu diş hekimliği yaklaşım ve tedavileri şu başlıklardan oluşur:» Fırçalama» Diş gelişiminin

Detaylı

HOŞGELDİNİZ. Diaverum

HOŞGELDİNİZ. Diaverum HOŞGELDİNİZ 1 HEMODİYALİZ HASTALARININ DİYALİZ KLİNİKLERİNDEN BEKLENTİLERİ Gizem AKYOL¹, Nergiz TEKYİĞİT¹,Ayşegül TEMİZKAN KIRKAYAK¹,Fatma KABAN²,Filiz AKDENİZ²,Tevfik ECDER²,Asiye AKYOL³ 1-Diaverum Özel

Detaylı

(İnt. Dr. Doğukan Danışman)

(İnt. Dr. Doğukan Danışman) (İnt. Dr. Doğukan Danışman) *Amaç: Sigara ve pankreas kanseri arasında doz-yanıt ilişkisini değerlendirmek ve geçici değişkenlerin etkilerini incelemektir. *Yöntem: * 6507 pankreas olgusu ve 12 890 kontrol

Detaylı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ DERYA DUMAN EMRE ERDEM Prof.Dr. TEVFİK ECDER DİAVERUM GENEL MERKEZ ÖZEL MERZİFON DİYALİZ MERKEZİ GİRİŞ Son yıllarda önem

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME

ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME ÇOCUKLARIN BÜYÜME VE GELİŞMESİNDE YETERLİ VE DENGELİ BESLENME Okul Çağı Dönemde (6-12 yaş) Çocuklarda Yeterli ve Dengeli Beslenme OKUL DÖNEMİNDE BESLENME ALIŞKANLIKLARI Öğün atlama görülebilir. Özellikle

Detaylı

Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir.

Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir. Prof.Dr.Yaşar Aykaç Periodontal hastalığın başlıca nedeni mikrobiyal dental plaktır. Mikrobiyal dental plak zamanla matris oluşturarak diştaşını meydana getirmektedir. Periodontal tedavinin en önemli amaçlarından

Detaylı

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI

ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI ÇOCUKLARIN AKADEMİK BAŞARILARINDA YETERLİ VE DENGELİ BESLENME İLE HAREKETLİ YAŞAMIN ÖNEMİ VE ESASLARI Beslenme yetersizlikleri ve yetersiz fiziksel aktivite çocuğun sosyal ve akademik başarısını etkileyen

Detaylı

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI

SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI SAĞLIKLI BESLENME TABAĞI Ekmek, diğer tahıllar ve patates Meyve ve sebzeler Et, balık ve alternatifleri Yağ ve şeker oranı yüksek yiyecek ve içecekler Süt ve süt ürünleri Sağlıklı beslenme tabağı insanların

Detaylı

ORTODONTİ ANABİLİM DALI

ORTODONTİ ANABİLİM DALI ORTODONTİ ANABİLİM DALI Ortodonti; Latince de "düzgün diş anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkin bireylerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi

Detaylı

EL YIKAMA. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Funda Peker

EL YIKAMA. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Funda Peker EL YIKAMA Acıbadem Kadıköy Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Funda Peker El Yıkama-tarihçesi Tıp tarihi incelendiğinde, el yıkama ile infeksiyon hastalıklarının önlenebildiğine dair veriler XIX. yüzyıla

Detaylı

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD. A N N E L E R İ N Ç A L I Ş M A D U R U M U N U N S Ü T Ç O C U K L U Ğ U D Ö N E M İ N D E B E S L E N M E M O D E L İ, H E M O G L O B İ N / H E M A T O K R İ T D E Ğ E R L E R İ V E V İ TA M İ N K U

Detaylı

Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay

Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay Diş Macunları Diş fırçalamada ilk amacın kozmetik olduğu kabul edilmektedir. Ön dişlerin arka dişlerden daha dikkatli fırçalanması, bu dişlerin kolay fırçalanmasından değil, ayrıca görünen dişler olmasındandır.

Detaylı

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara

ÇOCUKLARDA BESLENME. Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara ÇOCUKLARDA BESLENME Dr.Belkıs Kütük Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Liv Hospital Ankara **Bir ülkenin sosyal ve ekonomik yönden, beklenen uygarlık seviyesine ulaşabilmesi, ancak bedensel ve zihinsel

Detaylı

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi

raşitizm okul çağı çocuk ve gençlerde diş çürükleri büyüme ve gelişme geriliği zayıflık ve şişmanlık demir yetersizliği anemisi büyüme ve gelişme geriliği diş çürükleri zayıflık ve şişmanlık okul çağı çocuk ve gençlerde demir yetersizliği anemisi 0-5 Yaş Grubu Çocuklarda iyot yetersizliği hastalıkları vitamin yetersizlikleri raşitizm

Detaylı

FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI G.Ü. Dişhek. Fak. Der. Cilt IV, Sayı 2, Sayfa 71-78, 1987. FARKLI TOPLUMLARDA YAPILAN SEALANT UYGULAMA SONUÇLARININ KARŞILAŞTIRILMASI Behiye ERDOĞAN* GİRİŞ Diş çürükleri ve periodontal hastalıklar günümüzde

Detaylı

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir.

*Barsak yaraları üzerine çalışmalarda probiyotikler, yaraların iyileşmesi ve kapanması amaçlı test edilmiştir. * *Aşılama öncesinde ve beraberinde probiyotik kullanma veya aşının içine serokonversiyon oranını arttıracağına inanılan suşların eklenmesi ilgili çalışmalar son birkaç yılda hızla artmıştır. *Şimdiye

Detaylı

Diş Dostu Onaylı Klinikler Tanıtım Faaliyetleri

Diş Dostu Onaylı Klinikler Tanıtım Faaliyetleri Diş Dostu Onaylı Klinikler Tanıtım Faaliyetleri Sosyal Medyada Diş Dostu Onaylı Klinikler Ağız ve diş sağlığı hizmetlerinde mükemmellik anlayışı ile uluslararası standartlarda hijyen kontrolü uygulayan

Detaylı

Doğum Yeri 2,2 4,4 2,2 4,4 4,4 2,2 2,2 2,2 28,8 2,2 6,6 17,7 4,4 4,4 2,2

Doğum Yeri 2,2 4,4 2,2 4,4 4,4 2,2 2,2 2,2 28,8 2,2 6,6 17,7 4,4 4,4 2,2 Doğum Yeri Katılımcıların doğum yerlerine bakıldığında üçte birine yakınının (%28,8) İzmir doğumlu olduğu görülmüştür. İzmirlileri, Kars doğumlular (%17,7) ve Kütahya doğumlular (6,6) izlerken diğer katılımcıların

Detaylı

Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep

Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep Gaziantep Medical Journal Research Article Oral health survey of children referring to Faculty of Dentistry in Gaziantep Gaziantep Diş Hekimliği Fakültesi ne başvuran çocukların ağız ve diş sağlığı düzeyi

Detaylı

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış

Dersin Kodu Dersin Adı Z/S T U K DPE 603 Fiziksel, psikolojik, sosyal gelişim ve davranış PEDODONTİ Ders Koordinatörü: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr DersSorumluları: Prof. Dr. Serap Çetiner, scetiner@neu.edu.tr Prof.Dr. Şaziye Aras, saziye_aras@yahoo.com Prof.Dr. Leyla Durutürk,

Detaylı

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır.

TARİHÇE BÖLÜMLER. Fakültemiz Klinik Bilimler Bölümü altında hizmet veren sekiz Anabilim Dalı bulunmaktadır. TARİHÇE Adıyaman Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 15/04/2011 tarihli ve 27906 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan 04/04/2011 tarihli ve 2011/1595 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile kurulmuştur. Yükseköğretim

Detaylı

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ

RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ RUMİNANT RASYONLARINDA MAYA KULLANIMI VE ÖNEMİ Rumen mikroorganizmaların (bakteriler,protozoalar ve mayaların) bir denge içinde çalıştırdığı kusursuz bir makinedir. Yüksek et-süt verimi isterken bu hayvandaki

Detaylı

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein, kalsiyum ve fosfor alımı nedeniyle; kemiklerin ve dişlerin gelişiminde Önemlidir.

Detaylı

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi.

Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi. Ağız Kokusuna Karşı Dilinizi de Fırçalayın Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Baykal Ağız kokusunun nedenleri ve önlemenin yolları hakkında bilgi verdi. İSTANBUL - Sağlıklı

Detaylı

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ

BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ BESİN GRUPLARININ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ SÜT VE SÜT ÜRÜNLERİ YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEDEKİ ÖNEMİ Büyüme ve gelişmeyi sağlar. Özellikle çocuk ve adölesanlarda protein,

Detaylı

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü

Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Prof.Dr. Muhittin Tayfur Başkent Üniversitesi SBF, Beslenme ve Diyetetik Bölümü Tarih boyunca; İnsan diyeti, Aktivite kalıpları, Beslenme durumu. Paleolithic dönemden beri: Diyet kalıpları, Fiziksel aktivite

Detaylı

Yediklerimizde Neler Dişleriniz Çürüyebilir?

Yediklerimizde Neler Dişleriniz Çürüyebilir? Yediklerimizde Neler Dişleriniz Çürüyebilir? Diş hekimi Seyhan Ergin dişlerin çürümesine yol açan beslenme şekilleri ve diyetlerle ilgili soruları yanıtladı: 1 / 10 * Neler dişlerimizi çürütüyor? Besinlerden

Detaylı

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ

TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ TEKRAR DOLAŞIMLI ÜRETİM SİSTEMLERİNDE SU KALİTESİ ve YÖNETİMİ Tekrar dolaşımlı (resirkülasyonlu) su ürünleri yetiştiricilik sistemleri, günümüzde özellikle doğal su kaynaklarının tükenmeye başlamasıyla

Detaylı

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI

2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 2. SINIF RESTORATİF DİŞ TEDAVİSİ TEORİK DERS PROGRAMI 1. hafta Konservatif Diş Tedavisine giriş, Diş yüzeyi terminolojisi 2. hafta Kavite sınıflandırması ve kavite terminolojisi (Sınıf I ve II kaviteler)

Detaylı

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ Prof. Dr. Metin ATAMER Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Aralık 2006 ANKARA Sütün Tanımı ve Genel Nitelikleri Süt; dişi memeli hayvanların, doğumundan

Detaylı

Hijyen Kurallarının Küçük Yaşta. Öğretilmesinin Esasları

Hijyen Kurallarının Küçük Yaşta. Öğretilmesinin Esasları Hijyen Kurallarının Küçük Yaşta Öğretilmesinin Esasları Hijyen ne demektir? Sağlığın korunması için her türlü hastalık etmeninin ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Kişilerin kendi sağlığını korudukları ve devam

Detaylı

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II BEBEK MAMASI ÜRETİMİ Doğumdan sonraki dönemde, bebekler, belirli esansiyel besin elementlerine fazlaca gereksinim duymakla birlikte, organların çoğu işlevlerini henüz yeterince

Detaylı

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D.

Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z, İleri D.T, Arsan S Ankara Üniv. Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D. Yaşamın İlk İki Yılında Demir Profilaksisinin Önemi ve Anemi Taramasında Hemogram ile Birlikte Ferritin Ölçümü: Rutin Taramanın Bir Parçası Olabilir Mi? Çullas İlarslan N.E, Günay F, Bıyıklı Gençtürk Z,

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER TEMMUZ 2009-28 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER TEMMUZ 2009-28 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ HABERLER Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten TEMMUZ 2009-28 Online randevu alabilmek İçin tıklayınız. İÇİNDEKİLER ÖZGÜRCE GÜLÜMSEYEBİLMEK İÇİN Farkında olmadan yaptığımızı

Detaylı

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır.

Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. ŞİŞMANLIK (OBEZİTE) Şişmanlık (obezite); sağlığı bozacak düzeyde vücutta yağ miktarının artmasıdır. Yağ dokusunun oranı; Yetişkin erkeklerde % 12 15, Yetişkin kadınlarda %20 27 arasındadır. Bu oranların

Detaylı

formeo Dyt. Elvan Odabaşı

formeo Dyt. Elvan Odabaşı formeo Dyt. Elvan Odabaşı Yıl 2011 Elvan danışanlarından hangi soruları alıyor!!! Tatlandırıcı Tuz Şeker Organik gıda Tavuk Sokak sütü Köy yumurtası Hormonlar Antibiyotik Tarım ilaçları GDO Buğdayın kromozom

Detaylı

Yeterli ve Dengeli Beslen!

Yeterli ve Dengeli Beslen! Yeterli ve Dengeli Beslen! Hareketli Ol, Egzersiz Yap! Kişisel Bakımına ve Günlük Hijyenine Özen Göster! Uyku Düzenine Dikkat Et! Stresten Uzak Dur! Yeterli ve dengeli beslenme «4 Yapraklı Yonca» içerisindeki

Detaylı

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı

Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı Klinik Beslenme Günleri II-Diyabet Karbonhidrat Sayımı Diyetisyen Sevde Kahraman Biruni Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü 10.11.2018, İstanbul Sunum Planı Karbonhidrat

Detaylı

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ

TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ TÜRKİYE DE AĞIZ-DİŞ SAĞLIĞI VE KORUYUCU UYGULAMALARIN ÖNEMİ 28 Ocak 2015 Türkiye de Ağız ve Diş Sağlığı Durumu 0-14 yaş grubunda; süt ve daimi dişlerde ortalama 3.7 çürük+dolgulu+çekilen diş (DMFT indeksi)

Detaylı

BİYOFİLMLERİN TESPİT EDİLMESİNDE VE ORTADAN KALDIRILMASINDA YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER

BİYOFİLMLERİN TESPİT EDİLMESİNDE VE ORTADAN KALDIRILMASINDA YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER BİYOFİLMLERİN TESPİT EDİLMESİNDE VE ORTADAN KALDIRILMASINDA YENİLİKÇİ ÇÖZÜMLER Karmaşık bir soruna mutlak çözüm Gıda ve ilaç/kozmetik endüstrisinin güvenliği, gündemdeki önemli bir sorundan dolayı tehdit

Detaylı

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve 28157 3 üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak,

TEBLİĞ. a) 29/12/2011 tarihli ve 28157 3 üncü mükerrer sayılı Resmî Gazete de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliğine dayanılarak, 15 Ağustos 2014 CUMA Resmî Gazete Sayı : 29089 Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından: TEBLİĞ TÜRK GIDA KODEKSİ DEVAM FORMÜLLERİ TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO: 2014/32) Amaç MADDE 1 (1) Bu Tebliğin amacı; devam

Detaylı

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH BİYOİSTATİSTİK Ödev Çözümleri Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH Ege Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik ve Tıbbi Bilişim AD. Web: www.biyoistatistik.med.ege.edu.tr Ödev 1 Çözümleri 2 1. Bir sonucun

Detaylı

Arbon Okul Diş Kliniği ile ilgili bilgiler

Arbon Okul Diş Kliniği ile ilgili bilgiler Arbon Okul Diş Kliniği ile ilgili bilgiler Schulzahnklinik Arbon Telefon: 071 446 65 61 Stacherholzstrasse 32 Fax: 071 446 65 67 9320 Arbon E-Mail: szk.arbon@psgarbon.ch Temel Bilgiler İsviçre çapında

Detaylı

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME

Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Karolinska Üniversite Hastanesi Onkoloji Kliniği, FEC TEDAVİSİ HAKKINDA BİLGİLENDİRME Size üç antikanser ajan or ilaç oluşan FEC tedavisi öneriliyor.: Fluracedyl, Epirubicin ve Cyklofosfamid Üç haftalık

Detaylı

EL HİJYENİ. Hazırlayan: SELDA DEMİR Acıbadem Fulya Hastanesi 8. Kat Klinik Eğitim Hemşiresi

EL HİJYENİ. Hazırlayan: SELDA DEMİR Acıbadem Fulya Hastanesi 8. Kat Klinik Eğitim Hemşiresi EL HİJYENİ 2010 Hazırlayan: SELDA DEMİR Acıbadem Fulya Hastanesi 8. Kat Klinik Eğitim Hemşiresi El Hijyeni v El yıkama günlük yaşantı içinde her şeyden önce kişinin kendi sağlığı için önemliyken, çalışma

Detaylı

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ 24.02.2014 PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ Yrd. Doç. Dr. Enhoş: Protez Yapıştırıcıları Dikkatli Kullanın Özellikle damak protezi kullanan hastalarda en sık karşılaşılan sorunlardan birisi tutuculuktur. Protezin

Detaylı

Vitaminlerin yararları nedendir?

Vitaminlerin yararları nedendir? Vitaminlerin yararları nedendir? Vitamin ve mineraller vücudun normal fonksiyonlarının yerine getirilmesinde, büyüme ve gelişiminde çok önemlidir. Az miktarlarda yeterlidirler. Gebelikte anne yanında bebeğin

Detaylı

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar

Kilo verme niyetiyle diyet tedavisinin uygulanamayacağı durumlar nelerdir? -Hamilelik. -Emziklik. -Zeka geriliği. -Ağır psikolojik bozukluklar Diyet denilince aklımıza aç kalmak gelir. Bu nedenle biz buna ''sağlıklı beslenme programı'' diyoruz. Aç kalmadan ve bütün besin öğelerinden dengeli biçimde alarak zayıflamayı ve bu kiloda kalmayı amaçlıyoruz.

Detaylı

e-bülten İÇİNDEKİLER www.ortonorm.com Aralık 2008 21 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent.

e-bülten İÇİNDEKİLER www.ortonorm.com Aralık 2008 21 AYIN VAKASI EĞLENCE KÖŞESİ Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Ortodontist Dr.Med.Dent. Benan OĞUZ Dr.Med.Dent. Cem CANİKLİOĞLU e-bülten Aralık 2008 21 Online randevu alabilmek için tıklayanız. Ortodontik tedavinizin,kurumumuz tarafından karşılanıp karşılanmadığını

Detaylı

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI

OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI OBEZİTE DİYABET VE METABOLİK HASTALIKLAR DAİRE BAŞKANLIĞI Dr. Sabahattin KOCADAĞ Çocuk ve Ergen Sağlığı Daire Başkanlığı Dünyada her yıl 2,8 milyon insan, fazla kilolu (obezite de dahil) olmak nedeniyle

Detaylı

bekletilme ünitesi Sebze yıkama ünitesi Bulaşık yıkama ünitesi

bekletilme ünitesi Sebze yıkama ünitesi Bulaşık yıkama ünitesi MUTFAK HİJYENİ VE KİŞİSEL HİJYEN ENFEKSİYON KONTROL KURULU MUTFAK HİJYENİ Mutfakta fiziki iki alanlar; l Yemek pişirilme ünitesi Hazırlanan yemeklerin bekletilme ünitesi Sebze yıkama ünitesi Bulaşık yıkama

Detaylı

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ

ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ Hayat gülümseyince güzel... ÇOCUK DİŞ HEKİMLİĞİ ve ORTODONTİ Erken yaşta yapılan tedaviler yarının estetik sorununu önlüyor prodenta.com.tr Çocuk Diş Hekimliği Çocuk diş hekimine (Pedodontist) ilk olarak

Detaylı

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ Sudan Sofraya Balık Güvenliği Ülkeler, insan yaşamı ve sağlığı için yüksek düzeyde bir koruma güvencesi sağlamak zorundadırlar. Bu yaklaşım çerçevesinde güvenli ve sağlıklı

Detaylı

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK

BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK BESLENME İLKELERİ BESLEME, BESİN ÖĞESİ VE SAĞLIK Beslenme İle İlgili Temel Kavramlar Beslenme: İnsanın büyümesi, gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması, Yaşam kalitesini artırması için

Detaylı

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı

Dengeli Beslenme. Efe Kaan Fidancı Dengeli Beslenme Yaşamımız boyunca sürekli büyürüz. Bebeklikten itibaren sağlıklı bir şekilde büyümek ve gelişmek için düzenli, dengeli ve yeterli beslenmemiz gerekir. Beslenmek yani yemek yemek günlük

Detaylı

Türk Gıda Kodeksi Özel Tıbbi Amaçlı Diyet Gıdalar Tebliği

Türk Gıda Kodeksi Özel Tıbbi Amaçlı Diyet Gıdalar Tebliği Türk Gıda Kodeksi Özel Tıbbi Amaçlı Diyet Gıdalar Tebliği Resmi Gazete Tarihi Sayısı Değişiklik Açıklaması İlk Yayın 24.12.2001 24620 1. Değişiklik 31.08.2003 25125 EK-1 in 7 inci maddesi, Madde 6 (Eklendi)

Detaylı

İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı

İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı İlköğretim-ana sınıflarında Diş Çürüğü ile Savaşmak için Aktif bir florlu jel-vernik uygulama programı Neden ulusal koruyucu ağız-diş sağlığı programına ihtiyacımız var..??!! 1- Ağız hijyeni eğitimi konusunda

Detaylı

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN

KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN 2016 TEMMUZ AĞUSTOS - SEKTÖREL KALKINMANIN SÜREKLİLİĞİ KALİTELİ BEŞERİ SERMAYE İLE MÜMKÜN Bilişim teknolojilerinin ucuzlaması ve yaygınlaşması bilgi akışını hızlandırdı. Bunun sonucunda da yoğun bilgi

Detaylı

KOAH VE EGZERSİZ KOAH TA EGZERSİZ TAVSİYELERİ

KOAH VE EGZERSİZ KOAH TA EGZERSİZ TAVSİYELERİ KOAH VE EGZERSİZ KOAH kalıcı nefes darlığı ile kendini gösteren, geri dönüşü olmayan bir akciğer hastalığıdır. Sigara ve cevre kirliliği gibi faktörlerin etkisiyle hasta sayısı hızlı bir şekilde artmaktadır.

Detaylı

Mayıs Mayıs 2015, 2015, Salı, Poster Sözel Bildiriler XIII, Kırmızı Salon, Saat:

Mayıs Mayıs 2015, 2015, Salı, Poster Sözel Bildiriler XIII, Kırmızı Salon, Saat: 12 11-13 Mayıs Mayıs 2015, 2015, alı, Poster özel Bildiriler III, Kırmızı alon, aat: 17.00-18.15 044 P006 DÜŞÜK OYO-EKOOMİK EVİYEDEKİ 4-8 YAŞ GRUBUDAKİ ÇOCUKLARA VE AİLELERİE VERİLE AĞIZ VE DİŞ AĞLIĞI

Detaylı

www.akuademi.net [XV. ULUSAL SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU, 01 04 Temmuz 2009, Rize]

www.akuademi.net [XV. ULUSAL SU ÜRÜNLERİ SEMPOZYUMU, 01 04 Temmuz 2009, Rize] ERZURUM İLİNDEKİ TÜKETİCİLERİN SU ÜRÜNLERİ TÜKETİM ALIŞKANLIĞININ BELİRLENMESİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Pınar OĞUZHAN 1 * Simay ANGİŞ 1 Muhammed ATAMANALP 1 1 Atatürk Üniversitesi Su Ürünleri Anabilim Dalı.

Detaylı

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ Özlem Bulantekin Düzalan*, Sezgi Çınar Pakyüz** * Çankırı Karatekin Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu ** Celal Bayar Üniversitesi Manisa Sağlık

Detaylı

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER g TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER TABLOLAR Tablo 1. TR63 Bölgesi Doğum Sayısının Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)... 1 Tablo 2. Ölümlerin Yaş Gruplarına Göre Dağılımı (2011)...

Detaylı

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ)

I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3 KREDİ) T.C. İSTANBUL BİLİM ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BİYOKİMYA ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI 2014-2015 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DERS İÇERİKLERİ I. YARIYIL TEMEL BİYOKİMYA I (B 601 TEORİK 3, 3

Detaylı

Madde 3- Bu Tebliğ, 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'ne göre hazırlanmıştır.

Madde 3- Bu Tebliğ, 16/11/1997 tarihli ve 23172 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği'ne göre hazırlanmıştır. Özel Tıbbi Amaçlı Diyet Gıdalar Tebliği Yetki Kanunu Türk Gıda Kodeksi Yönetmeliği Yayımlandığı R.Gazete 24.12.2001-24620 Tebliğ No 2001/42 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, özel tıbbi amaçlı diyet gıdaların

Detaylı

VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ

VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ VÜCUT BAKIMI VE TEMĠZLĠĞĠ Sağlıklı bir yaşam için vücudun deri, saç, el ayak, ağız ve diş gibi kısımlarının bakımı ve temizliğine önem verilmesi gerekir. Derinin sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi ve vücuda

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065

MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 MERVE SAYIŞ 04150019305 TUĞBA ÇINAR 04140033048 SEVİM KORKUT 04140033017 MERVE ALTUN 04140019065 TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ HAYAT PROGRAMI (2014 2017) TÜRKİYE SAĞLIKLI BESLENME VE HAREKETLİ

Detaylı

Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta

Deriye Uygulanan Ürünler. 7. Hafta Deriye Uygulanan Ürünler 7. Hafta Deriye uygulanan preparatlar Günlük deri bakım preparatları Yaşlanmayı önleyici preparatlar Dekoratif kozmetik ürünler Deodorant ve antiperspiranlar Güneş preparatları

Detaylı

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I

ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I ÖZEL DURUMLARDA BESLENME I GEBE VE EMZİKLİ BESLENMESİ AMAÇ; 1-Annenin kendi fizyolojik gereksinimlerini karşılayarak besin ögelerinin yedeğini tutmak 2-Bebeğin normal büyümesi ve salınan sütün gerektirdiği

Detaylı

Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI

Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI Ağız Ve Diş Sağlığı AMASYA DİŞ SAĞLIĞI AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI Ağız, sindirim sisteminin başlangıcıdır. Bütün besinler dişler yardımıyla sindirime hazırlanır. Bu nedenle dış o oldukça önemlidir. Ağız ve dişlerin

Detaylı

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan

Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan Biyofilmler; mikroorganizmaların, biyotik veya abiyotik yüzeylere adhezyonu sonrasında oluşturdukları glikokaliks olarak da adlandırılan ekstraselluler matriks içinde, birbirlerine yapışarak meydana getirdikleri

Detaylı

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet

Chapter 10. Summary (Turkish)-Özet Chapter 10 Summary (Turkish)-Özet Özet Vücuda alınan enerjinin harcanandan fazla olması durumunda ortaya çıkan obezite, günümüzde tüm dünyada araştırılan sağlık sorunlarından birisidir. Obezitenin görülme

Detaylı

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi

ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ. Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi ORMANCILIK İŞ BİLGİSİ Hazırlayan Doç. Dr. Habip EROĞLU Karadeniz Teknik Üniversitesi, Orman Fakültesi 1 Verim Arzının Zaman İçinde Değişimi Verim Arzının dış görünümü olan iş verimi işin tekrarlanması

Detaylı

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT.

.. YILI SAĞLIKLI BESLENME KURS PLANI MODÜL SÜRESİ. sahibi olmak * Beslenme Bilimi * Beslenme Biliminin Kapsamı 16 SAAT. .... YILI KURS PLANI KURS MERKEZİNİN ADI ALAN ADI KURSUN ADI KURSUN SÜRESİ AY HAFTA GÜNLER DERS SAATİ KONULAR. AİLE VE TÜKETİCİ BİLİMLERİ 18 SAAT MODÜL VE YETERLİLİK MODÜL SÜRESİ TOPLAM SÜRE BAŞLAMA TARİHİ

Detaylı

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD

Doç. Dr. Fatih ÇALIŞKAN Sakarya Üniversitesi, Teknoloji Fak. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği EABD BİYOUYUMLULUK (BIO-COMPATIBILITY) 10993-1 Bir materyalin biyo-uyumluluğunun test edilmesi için gerekli testlerin tümünü içerir. (Toksisite, Hemoliz, sitotoksisite, sistemik toksisite,...vs.) Hammaddelerin

Detaylı

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar

Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar Dişhekimliği Uygulamalarında Başarıyı Etkileyen Yeni Yaklaşımlar Prof. Dr. Đnci Oktay Meslek Deneyimi? Bilimsel Araştırma? Uzman Görüşü? Meslek pratiğinde başarılı olmak, tüm dişhekimlerinin ortak amacıdır.

Detaylı

SPORDA BESLENME ÖYKÜSÜ VE TÜKETİM KAYITLARI. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU

SPORDA BESLENME ÖYKÜSÜ VE TÜKETİM KAYITLARI. Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU SPORDA BESLENME ÖYKÜSÜ VE TÜKETİM KAYITLARI Prof. Dr. Funda ELMACIOĞLU Sporcunun Kişisel Bilgileri Aileye ait bilgi Siklet Sporları *Diğer Sporlar Tıbbi Öykü Sigara Alkol? ( Vitamin C? ) Kullanılan farmakolojik

Detaylı

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010

DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONU EVDE BAKIM (ANNE EĞİTİMİ) Hazırlayan: Aysun Çakır Acıbadem Kadıköy Hastanesi Eğitim ve Gelişim Hemşiresi 24.06.2010 DOĞUM SONRASI AĞRI Altı haftaya kadar karın alt bölgesinde aralıklı ağrılar

Detaylı

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ Çocuklarda Büyüme Ve Gelişmenin İzlenmesi Sağlıklı bir çocuk, Hastalık belirtileri göstermeyen, Takvim yaşına ve genetik özelliklerine uygun büyüme, Fizyolojik

Detaylı

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir.

*Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. * *Hijyen hipotezi, astım, romatoid artrit, lupus, tip I diabet gibi otoimmün hastalıkların insidansındaki artışı açıklayan bir alternatiftir. *Bu hipotez, memelilerin evrimsel geçmişlerinin bir parçası

Detaylı

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin

EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ. Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin EMZİREN ANNELERİN BESLENMESİ Kendiniz ve bebeğiniz için sağlıklı olan gıdaları seçin Bu yayın, FSA nın (Food Standards Agency) izniyle tercüme edilmiştir. Bu kitapçık, bir GAV yayınıdır. GAV Yayın No:

Detaylı

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ SINCAN İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ Bu sunu Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Hayatboyu Öğrenme Programı Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Projesi kapsamında düzenlenen Eğitim Toplantıları için hazırlanmıştır.

Detaylı

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri

Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Bir Üniversite Hastanesinin Yoğun Bakım Ünitesi Hemşirelerinde Yaşam Kalitesi, İş Kazaları ve Vardiyalı Çalışmanın Etkileri Didem Yüzügüllü, Necdet Aytaç, Muhsin Akbaba Çukurova Üniversitesi Halk Sağlığı

Detaylı