T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YAZIR GÖLÜ (ÇAVDIR/BURDUR) SULAK ALAN HAVZASININ HİDROJEOLOJİ VE HİDROJEOKİMYASAL İNCELEMESİ İlknur KÖSE Danışman Yrd. Doç. Dr. Simge VAROL YÜKSEK LİSANS TEZİ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ISPARTA

2 2017 [İlknur KÖSE]

3 TEZ ONAYI İlknur KÖSE tarafından hazırlanan " Yazır Gölü (Çavdır/Burdur) Sulak Alan Havzasının Hidrojeoloji ve Hidrokimyasal İncelemesi" adlı tez çalışması aşağıdaki jüri üyeleri önünde Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak başarı ile savunulmuştur. Danışman Yrd. Doç. Dr. Simge VAROL Süleyman Demirel Üniversitesi Jüri Üyesi Prof. Dr. Ayşen DAVRAZ Süleyman Demirel Üniversitesi Jüri Üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim İskender SOYASLAN Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Enstitü Müdürü Prof. Dr. Yasin TUNCER

4 TAAHHÜTNAME Bu tezin akademik ve etik kurallara uygun olarak yazıldığını ve kullanılan tüm literatür bilgilerinin referans gösterilerek tezde yer aldığını beyan ederim. İlknur KÖSE

5 İÇİNDEKİLER Sayfa İÇİNDEKİLER... i ÖZET... iii ABSTRACT... iv TEŞEKKÜR... v ŞEKİLLER DİZİNİ... vi ÇİZELGELER DİZİNİ... vii SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ... viii 1. GİRİŞ Çalışmanın Amacı KAYNAK ÖZETLERİ Önceki Çalışmalar MATERYAL VE YÖNTEM İnceleme Alanının Tanıtılması Çalışma Yöntemleri ARAŞTIRMA BULGULARI Stratigrafi Otokton Birimler Çameli Formasyonu (Plç) Alüvyon (Qal) Yamaç Molozu ve Birikinti Konileri (Qym) Allokton Birimler Kızılcadağ melanj ve olistostromu (Kkzm) Orhaniye Formasyonu (JKo) Karanasıflar Formasyonu (Kkn) Marmaris Peridotiti (Kmo) Dutdere Kireçtaşı (TRJd) Yuvadağ Formasyonu (TRjy) Çatlıca Kireçtaşı (JKçt) Yapısal Jeoloji Hidrojeoloji Yağış Buharlaşma Akış Su bütçesi Hidrojeoloji Su Noktaları Göller Akarsular Kaynaklar Sondaj Kuyuları ve Sığ Kuyular Litolojik birimlerin hidrojeolojik özellikleri Taneli ortam akiferi (Akf-1) Erimeli çatlaklı kaya ortam akiferi (Akf-2) Akitard ortam-1 (Akt-1) Akitard ortam (Akt-2) Akifüj ortam (Akj) i

6 Akiferlerin hidroloji parametreleri Yeraltısuyu dinamiği Hidrojeokimya Suların Kalitesini Belirleyen İyon Özellikleri Sıcaklık ( 0 C) Elektriksel iletkenlik (EC) Hidrojen iyonu konsantrasyonu (ph) Sertlik ( o F) Sodyum adsorbsiyon oranı (SAR) Sodyum iyonu yüzdesi (%Na) Suların Kimyasal Özellikleri Kalsiyum (Ca) Magnezyum (Mg) Sodyum (Na) Potasyum (K) Karbonat (CO3) - Bikarbonat (HCO3) Klorür (Cl) Sülfat (SO4) Suların Hidrojeokimyasal Sınıflaması Schoeller (1955) e Göre Suların Sınıflaması Schoeller Yarı Logaritmik Diyagram İle Suların Sınıflaması Piper ve Chadha Diyagramları İle Suların Sınıflaması Suların Kullanım Özellikleri Suların İçilebilirlik Özellikleri Suların Sulamada Kullanım Özellikleri Suların Endüstride Kullanım Özellikleri Sularda Kirlilik Araştırmaları Azot ve Türevleri Ağır metaller TARTIŞMA VE SONUÇLAR KAYNAKLAR EKLER ÖZGEÇMİŞ ii

7 ÖZET Yüksek Lisans Tezi YAZIR GÖLÜ (ÇAVDIR/BURDUR) SULAK ALAN HAVZASININ HİDROJEOLOJİ VE HİDROJEOKİMYASAL İNCELEMESİ İlknur KÖSE Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Anabilim Dalı Danışman: Yrd. Doç. Dr. Simge VAROL Bu çalışmada Yazır Gölü Sulak alan havzasının jeolojik, hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal özellikleri ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Çalışma alanında Yeşilbarak napı, Likya napları, paraallokton ve neootokton konumlu kaya birimleri yüzeylemektedir. Çalışma alanındaki litolojik birimlerden alüvyon ve kireçtaşlarından yeraltısuyu alınmaktadır. Yeraltısuyunun yüzeyden derinliği m arasında ölçülmüştür. Kurak dönemi temsil eden Kasım 2016 ölçümleri ile yağışlı dönemi temsil eden Nisan 2017 yeraltısuyu seviye ölçümleri arasında m arasında değişen seviye düşümleri tespit edilmiştir. Çalışma alanındaki su kaynaklarının hidrojeokimyasal özelliklerini belirlemek amacıyla, yüzey ve yeraltısuyu örneklerinin hidrojeokimyasal analizleri yapılmıştır. İnceleme alanında yeraltısularının Ca-Mg-HCO3, Ca-HCO3, Ca-Mg- HCO3-CO3, göl sularının ise Ca-Mg-HCO3-CO3'lı sular fasiyesinde olduğu tespit edilmiştir. Yeraltısularında bölgesel olarak tespit edilen Mg artışı Marmaris peridoditi, Na artışının ise Kızılcadağ melanjı ile kaya su etkileşiminden kaynaklanmaktadır. Suların sulama suyu olarak kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi için ABD Tuzluluk laboratuarı ve Wilcox diyagramları ile Artıksal sodyum karbonat (RSC), Geçirgenlik indeksi (PI) ve Magnezyum Tehlikesi (MT) parametreleri kullanılmıştır. Havzada yüzey ve yeraltısularından bazılarının sulama suyu olarak kullanımı uygun bulunmamıştır. Bölgede yeraltısuları için en önemli kirletici unsur tarımsal faaliyetlerdir. Bu nedenle, havzada bölgesel olarak yeraltısularında nitrat içerikleri artmıştır. Ayrıca, havzadaki su kaynaklarında Al, As, Cu, Cr, Fe, Mn, Ni, Pb ve Zn gibi ağır metal içerikleri incelenmiştir. Havza genelinde yeraltısularında kaya su etkileşimi ile ilişkili olarak As artışı tespit edilmiştir. Ayrıca, bölgesel olarak Al, Fe, Mn ve Ni artışları gözlenmiştir. Bu artışların jeojenik ve antropojenik kökenli olduğu düşünülmektedir. Bu değerler yersel ölçekte içme suyu standartlarında verilen sınır değeri aşmaktadır. Anahtar Kelimeler: Yazır gölü, sulak alan, hidrojeoloji, hidrojeokimya 2017, 108 sayfa iii

8 ABSTRACT M.Sc. Thesis HYDROGEOLOGİCAL AND HYDROGEOCHEMİCAL İNVESTİGATİON OF YAZIR GÖLÜ (ÇAVDIR/BURDUR) WETLAND İlknur KÖSE Süleyman Demirel University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Geological Engineering Supervisor: Assoc. Yrd. Doç. Dr. Simge VAROL In this study, it has been investigated as detailed geological, hydrological, hydrogeological and hydrochemical features of Yazır Lake Wetland basin. Lycian nappes, Yeşilbarak nappes, paraalloctonous and neo autochtonous rock units are outcropped in the investigation area. Groundwater supplied from alluvium and limestone units. The depths from the surface of the groundwater in the plain were measured as between m. Groundwater level decreased from m between November 2016 (dry period) and April 2017 (wet period). In order to determine hydrogeochemical features of the water resources, hydrochemical analyses of the surface and groundwater samples were performed. Groundwaters are Ca-Mg-HCO3, Ca-HCO3 and Ca-Mg-HCO3-CO3 facies. The lake water is Ca-Mg-HCO3-CO3 facies. The increase of Mg and Na are originated from Marmaris peridotite and Kızılcadag melange related to water rock interaction, respectively. The US salinity diagram, Wilcox diagram, residual sodium carbonate (RSC), permeability index (PI) and Magnesium hazard (MH) are used to assess the suitability of groundwater for agricultural purposes. Some of the surface and groundwater in the basin are not suitable for use as irrigation water. Agricultural activity is most important pollution in the plain. Nitrate content is increased as locally because of agricultural activity in the research area. In addition, heavy metal contents of groundwater such as Al, As, Cu, Cr, Fe, Mn, Ni, Pb and Zn were also researched. Increase of As is related to water rock interaction as dominant in the basin. Locally increases of Al, Fe, Mn and Zn concentrations are originated from geogenic and antropogenic factors. These concentrations are exceeded to drinking water standards as locally. Keywords: Yazır Lake, wetland, hydrogeology, hydrogeochemistry 2017, 108 pages iv

9 TEŞEKKÜR Bu tez Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Anabilim Dalı Uygulamalı Jeoloji Programında Yüksek Lisans tezi olarak hazırlanmıştır YL1-15 No`lu Proje ile tezimi maddi olarak destekleyen Süleyman Demirel Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Yönetim Birimi Başkanlığı na teşekkür ederim. Tezin hazırlık aşamasından sonuçlanmasına kadar her aşamasında tüm bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan, yardım ve desteğini hiçbir zaman eksik etmeyen değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Simge VAROL a en içten dileklerimle teşekkürü bir borç bilirim. Bu çalışmanın gerçekleşmesi için imkân sağlayan Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ne ve Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na ve çalışmalarımın yürütülmesi sırasında yardımlarını esirgemeyen 18. ve 13. DSİ bölge Müdürlüğü teknik personellerine teşekkür ederim. Tezimin her aşamasında benden esirgemedikleri yardımları ve manevi destek için ailem ve eşime çok teşekkür ederim. İlknur KÖSE ISPARTA, 2017 v

10 ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 3.1. Çalışma alanının yerbulduru haritası (ölçeksiz)... 8 Şekil 4.1. Çalışma alanının sütun kesiti (ölçeksiz) Şekil 4.2. Çalışma alanı içerisindeki Kayabaşı köyü ve çevresinde gözlemlenen Kızılcadağ melanj ve Olistostromundan bir görünüm Şekil 4.3. Çalışma alanı içerisindeki Kızıllar köyü güneyinde yer alan Marmaris Peridotitinden bir görünüm Şekil 4.4. Kayabaşı köyü ve çevresindeki Dutdere kireçtaşlarından bir görünüm Şekil 4.5. Çalışma alanında Ambarcık köyü yakınlarında Çatlıca formasyonuna ait bir görünüm Şekil 4.6. Likya naplarının Batı toroslardaki yayılımı (Şenel., 2004) Şekil 4.7. Fethiye Körfezi ile Burdur Gölü arasındaki bölgede Burdur fayını oluşturan segmentlerin konumları ve diğer fay sistemleri ile olan ilişkileri. (Bozcu vd., 2007) Şekil 4.8. Çavdır tektonik penceresi ve çevresinin jeoloji haritası; 1-Kuvaterner, 2-Pliyosen, 3-Likya napları (a.marmaris ofiyolit napı, b.domuzdağ napı), 4-Yeşilbarak napı (Şenel., 2004) Şekil 4.9. Yazır Gölü sulak alan havzası eş yağış eğrileri haritası Şekil 4.10a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Tefenni DMİ) Şekil 4.10b. Tefenni DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği Şekil 4.11a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Elmalı DMİ) Şekil 4.11b. Elmalı DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği Şekil 4.12a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Korkuteli DMİ) Şekil 4.12b. Korkuteli DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği Şekil 4.13a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Acıpayam DMİ) Şekil 4.13b. Acıpayam DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği Şekil Thornthwaite yöntemi yağış ve Etp nin aylık değişim grafiği Şekil Yazır Gölü nden bir görünüm (Ekim-2016) Şekil Yazır Gölü nü besleyen derelerden görünüm (Ekim-2016) Şekil Çalışma alanı drenaj ağı haritası Şekil Küçüklü su kaynağından bir görünüm Şekil Kayabaşı su kaynağından bir görünüm Şekil Ambarcık su kaynağından bir görünüm Şekil Kozağacı su kaynağından bir görünüm Şekil Çalışma alanında açılmış sondajlara ait kuyu loglar Şekil Çalışma alanındaki sondaj kuyularında yeraltısuyu seviye ölçümleri Şekil Çalışma alanı içerisindeki su kaynaklarında örnekleme çalışmaları Şekil Çalışma alanındaki sulara ait HCO3+CO3 iyonları ve sertlik değerleri ilişkisi Şekil Çalışma alanındaki su örneklerinin Schoeller yarı logaritmik diyagramı ile sınıflaması Şekil Piper diyagramı (Ekim-2016) Şekil Chadha diyagramı (Ekim-2016) Şekil Schoeller içilebilirlik diyagramı (Ekim-2016) Şekil ABD Tuzluluk Laboratuarı Diyagramı (Ekim-2016) Şekil Wilcox diyagramı (Ekim-2016) Şekil Kalsiyum denge diyagramı (Ekim-2016) vi

11 ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 4.1. DMİ'lere ait yıllık ortalama yağış verileri (MGM, 2017) Çizelge 4.2. Tefenni Meteoroloji İstasyonu için hazırlanan Thornthwaite Buharlaşma Terleme Bilançosu Çizelge 4.3. Yazır Gölü sulak alan havzası yeraltısuyu bilançosu Çizelge 4.4. Çalışma alanı içerisinde DSİ 18. ve 13. Bölge Müdürlükleri tarafından açılmış olan kuyuların teknik verileri Çizelge 4.5. Akiferlerin hidroloji parametreleri (K,T,S) Çizelge 4.6. İncelem alanı yeraltısuyu statik seviye verisi Çizelge 4.7. Çalışma alanındaki su kaynaklarına ait majör iyon (mg/l) analiz sonuçları (K: Kaynak, SK: Sondaj kuyusu, DS: Dere suyu, GS: Göl suyu) Çizelge 4.8. Çalışma alanındaki suların yerinde ölçüm değerleri Çizelge 4.9. Suların ph değerlerine göre sınıflandırılması Çizelge Fransız sertlik sınıflaması (Şahinci. 1991) Çizelge Sulama sularının SAR değerine göre sınıflandırılması Çizelge Çalışma alanındaki örneklere ait HCO3 CO3 (mg/l) iyonları ile ph ve Sertlik dereceleri arasındaki ilişkiyi gösterir tablo Çizelge Schoeller (1955) e göre su sınıflaması Çizelge Çalışma alanındaki suların majör iyon dizilimi ve su tipleri Çizelge İçme Suyu Standartı (TSE 266, 2005; WHO, 2006) a göre suların sınıflandırılması Çizelge Suların tuzluluk ve sodyum miktarlarına göre sınıflaması (ABD Tuzluluk Lab. Diyagramı) Çizelge RSC (mek/l) e göre sulama suyunun sınıflandırılması Çizelge İnceleme alanındaki suların RSC değerleri Çizelge Suların PI değerlerine göre sınıflandırılması Çizelge Su örneklerinin PI değerleri (Ekim- 2016) Çizelge Suların MT değerlerine göre sınıflandırılması Çizelge Su örneklerinin MT değerleri (Ekim-2016) Çizelge Suların çürütme ve kireçlendirme özelliklerinin denge endeksine göre sınıflandırılması Çizelge Su örneklerinin phs ve DI değerleri (Ekim-2016) Çizelge Suların köpürme özelliğine göre sınıflaması Çizelge İnceleme alanındaki suların köpürme özelliğinin belirlenmesinde kullanılan F değerleri (Ekim-2016) Çizelge Su içerisindeki SO4 (Sülfat) miktarına göre suların beton üzerine etki etme derecesi Çizelge Azot bileşikleri analiz sonuçları (Ekim-2016) Çizelge Çalışma alanındaki su örneklerinin ağır metal analizleri (µg/l) vii

12 SİMGELER VE KISALTMALAR DİZİNİ Ca ++ Cl - CO3 - DMİ DSİ EC ETa ETp HCO3 - i K K + mek Mg ++ mg μs MTA Na + NH3 NO3 P ph Q q r SO4 = T TSE WHO Kalsiyum Klorür Karbonat Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Elektriksel İletkenlik Gerçek Buharlaşma-Terleme Potansiyel Buharlaşma-Terleme Bikarbonat Hidrolik Eğim Hidrolik İletkenlik Potasyum Miliekivalen Magnezyum Miligram Mikrosiemens Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü Sodyum Amonyak Nitrat Yağış Hidrojen İyonu Konsantrasyonu Debi Özgül Debi Korelasyon Katsayısı Sülfat Sıcaklık Türk Standartları Enstitüsü Genel Müdürlüğü World Health Organization viii

13 1. GİRİŞ Su, canlıların yaşamını sürdürebilmesi için en önemli ve kaçınılmaz gereksinimlerden biridir. Canlılar bu ihtiyaçlarının büyük bir çoğunluğunu yüzey sularına göre içme ve kullanma amaçlarına daha uygun özellikler taşıyan yeraltı sularından karşılamaktadırlar. Küresel ısınmanın kendini iyice hissettirdiği, iklim değişikliğinin gözle görünür tesirlerinin yanı sıra şuursuz ve dikkatsiz kullanım sebebi ile günümüzde tatlı su kaynakları hızla tükenmekte ve kirlenmektedir. Bu durumdan bulundukları bölgenin su rejimini düzenlemesi ve iklimin dengelenmesinin yanı sıra, başta balıkçılık olmak üzere, tarım, hayvancılık, saz kesimi, turba çıkarılması ve rekreasyonel faaliyetlere sağladığı imkânlar nedeniyle yüksek bir ekonomik değere sahip oldukları için yıllardan beri bütün medeniyetler için cazibe noktası olmuş olan sulak alanlar da zarar görmektedir. Sulak alanlar gerek ekolojik dengenin sağlanmasında, gerekse biyolojik çeşitliliğin korunmasında büyük önem taşımalarının yanısıra bölge ve ülke ekonomisine büyük katkıları olan ekosistemlerdir. Ekosistem içinde bulunan ve belirli işlevleri olan her öğe kendi içinde ve diğer öğelerle karşılıklı uyum içindedir. Bu uyumun çeşitli şekillerde bozulması tüm sistemlerin bozulmasına yol açabilir ve varlığını tehdit edebilir. Ekosistemin bir parçası olan havzalar; arazi, su ve ekosistem yönetimi ve devamlılığı için en uygun planlama üniteleridir (Kauffman, 2002). Havzalar, doğal ve insani girdileri olan bir üretim sistemleridir. Sulak alanlar bu sistemin bir parçası olup, en verimli biyolojik üretim sistemleri olarak bilinmektedir. Ancak sulak alanlar ve ekosistemleri hakkındaki yetersiz bilgiler nedeniyle genellikle atıl alanlar olarak tanımlanmışlar ve bu nedenle de özellikle endüstri devriminin başlamasıyla oldukça büyük miktarlarda kayba uğramışlar ve/veya tahrip edilmişlerdir. Ülkemizde de yer alan sulak alanların büyük bir kısmında; iklim değişikliği, plansız barajların yapılması gibi nedenlerle suyun bilinçsizce kullanımından dolayı su miktarlarında azalmalar yaşanmakta ve sulak alanlar yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle sulak alanların sürdürülebilir 1

14 kullanımının sağlanması için havza bazında ayrıntılı hidrojeolojik çalışmaların yapılması büyük önem taşımaktadır. Buna bağlı olarak Burdur Gölü kapalı havzası içerisinde bulunan ve kendisi de yarı kapalı havza olma özelliği taşıyan Yazır Gölü sulak alan alt havzası çalışma alanı olarak seçilmiştir. Söz konusu araştıma alanı ile ilgili olarak detaylı ve güncel hidrolojik, hidrojeolojik ve hidrojeokimyasal araştırmalar bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışma sürdürülebilir sulak alan yönetimi ve yeraltısuyu kullanımı açısından önem taşımaktadır Çalışmanın Amacı Çalışma alanı olan Yazır gölü sulak alan alt havzası Türkiye nin güneybatısında Burdur gölü havzası sınırları içerisinde yer alan önemli sulak alan havzalarından birisidir. Sulak alanların korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için hidrojeolojik, hidrolojik ve hidrojeokimyasal özelliklerinin belirlenmesi gereklidir. Çalışma alanına ait kapsamlı hidroloji, hidrojeoloji ve hidrojeokimya çalışması bulunmamaktadır. Son yıllarda hızlı nüfus artışına paralel olarak artan su talebine karşı uygun kaynak varlığının azlığı ve gün geçtikçe gelişen sanayi ve tarımsal faaliyetlere bağlı olarak aşırı su kullanımının ve çeşitli kirlilik parametreleri nedeniyle ortaya çıkan sorunlar nedeniyle çalışma alanının havza bazında su kaynaklarının korunmasının önemi artmaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Yazır Gölü sulak alan havzasındaki akifer birimler tanımlanarak hidrolik parametreleri belirlenmiş, yeraltısuyu dinamiği, mevsimsel değişimi, su kalitesi ve kirliliğe yönelik değerlendirmeler yapılmıştır. 2

15 2. KAYNAK ÖZETLERİ 2.1. Önceki Çalışmalar Çalışma alanı Türkiye jeolojisinde Isparta Büklümü nün batı kısmında yeraldığından çalışma alanı ve çevresinin jeolojisi yerli ve yabancı birçok araştırmacı tarafından incelenmiş olup özel veya genel amaçlı çok sayıda ulusal ve uluslararası nitelikteki araştırmaya konu olmuştur. Buna karşın jeoloji ve hidrojeoloji ile ilgili sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmanın konusu ile yakından ilgili araştırmalar aşağıda kronolojik olarak sunulmuştur. Poisson (1977, 1984), Antalya-Burdur-Korkuteli-Isparta dolayında yaptığı detaylı araştırmalarda bölgeyi üç ana bölümde ele almıştır. Bunlar, Beydağları Otoktonu, Lisiyen ve Antalya naplarıdır. Beydağları Otoktonu'nun Triyas dan Pliyosen'e kadar devam eden bir istif olduğunu, Antalya naplarının üçe ayrıldığını, Likya naplannın ise Lütesiyen-Oligosen yaşlı Yavuz Ünitesi (en altnap), Triyas yaşlı Domuzdağ Ünitesi, Üst Triyas-Üst Kretase yaşlı Gülbahar Ünitesi, AltLiyas-Üst Kretase yaşlı Gümüşlü Ünitesi'ne ayrıldığını ortaya koymuştur. Araştırmacı Likya naplarının Langiyen'de, Antalya naplarının ise Maastrihtiyen- Daniyen'de yerleştiğini belirtmiştir. Poisson a göre Likya naplarının kaynağı Menderes ile Beydağları arasında Üst Liyas'ta açılan Kızılca- Çorakgöl adını verdiği bir teknedir. Burası Antalya napları kaynağı olan basen ile ilişkilidir. Koçyiğit (1983), tarafından yapılan araştırmada çalışma alanı içerisinde de yüzeyleyen ve "İç Toros Napı" olarak da bilinenen yaşlı birim Allokton kökenli melanj olduğu belirtilmiştir. Birim serpantinleşmiş harzburjit, serpantinit, gabro, amfibolit ve spilitten oluşmuş bazik-ultrabazikler ile kireçtaşı bloklarından oluşan karmaşık halindedir. Napın bölgeye yerleşimi ise Burdigaliyen sonrasıdır. Burdur Gölü kuzeybatısında Oligosen çakıltaşları üzerinde, Kemer-Çamoluk arasında Miyosen (Burdigaliyen) birimleri üzerinde, havza içerisinde ise; Pliyosen gölsel çökelleri altında yaygın olarak gözlenmektedir. 3

16 D.S.İ. (1985), Burdur Gölhisar Söğüt köyüne ait hidrojeolojik etüt raporunda havzanın jeolojisi ve hidrojeolojisi incelenmiştir. Ovanın yeraltı suyu kaynaklarının yeri, derinlikleri, miktarı ve ne kalitede olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmada havzadaki kaya türleri ve özellikleri yüzeysel olarak incelenmiştir. Okumuş (1989), Araştırmacı Burdur Gölhisar Belkaya Barajı mühendislik jeolojisini ayrıntılı olarak ortaya koymuştur. İnceleme alanında yer alan litolojilerin tabakalanma, diskordans, eklem ve fay yapılarını incelemiştir. Çalışma alanındaki, çöküntü havzasını dolduran konglomera, kumtaşı, killi kireçtaşı ve marnların düzgün tabakalı dutdere kireçtaşında belirli bir tabakalanma olmadığını genel olarak tabakalanmanın kuzeybatı, eğimlerin güney doğuya doğru olduğunu belirlemiştir. Tersiyer yaşlı birimlerin litolojisine bağlı olarak eklem sistemleri gelişmemiştir. Sadece kireçtaşlarının sert ve dayanımlı olmasından ötürü eklem sistemleri oluştuğunu gözlemlemiştir. Dutdere kireçtaşları da eğim atımlı fay gözlendiğini fayın kızılkaya tepesin kuzeybatısından ve karacam gediğinden geçip çam köy formasyonun da son bulduğunu ortaya koymuştur. Ersoy (1990), Bey dağları otoktonu üzerinde yer alan allokton birimlerin kökenini araştırıp bunlara ait bir jeolojik model ortaya koymuştur. Bu modelle birlikte Menderes masifi, Batı Toros teknesi, Bey dağları otoktonu ve Antalya napları zonu yer aldığını belirterek bölgedeki kayaçları otokton, para-otokton ve allokton olmak üzere sınıflandırmıştır. Korkmaz vd. (1991), Türkiye'deki bazı tortul havzaların petrol potansiyeli açısından incelenmesini ortaya koymuştur. Antalya-Burdur hattının batısında yer alan Batı Toroslar yaklaşık KD-GB uzanımlı otokton Beydağları ile bunu KB ve GD yönünde üstleyen allokton birimlerden meydana geldiğini. Bölgede otokton istifin temelini, çok geniş yayılımlı olan Jura-Kretase yaşlı karbonatlardan meydana gelen Beydağları Formasyonun oluşturduğunu. Bu formasyonun alt seviyeleri dolomit ve dolomitik kireç taşlarından, üste doğru, masif ve kalın tabakalanmalı kireçtaşlarından ve en üste de yersel olarak, 4

17 Maestrihtiyen yaşı veren ince tabakalı ve pelajik kiraçtaşlarından meydana geldiğini. Birimin alt sınırı bu bölgede gözlenememiş olup, ölçülebilen kalınlığı 3000 m. Dolaylarında olduğunu ortaya koymuştur. Havzaların 1/ ölçekli jeoloji haritaları yapılmış olup, bütün birimlerin ölçülü stratigrafik kesitleri paleontolojik yaş tayinleri ile diğer birçok özelliklerini belirlemiştir. Uysal (1997), Tefeni Karamanlı (Burdur) çevresinin jeolojisini incelenmesiyle çalışma alanında mesozoyik ve senozoyik yaşlı kaya birimlerin geniş bir alan da yüzeylendiğini üst manto malzemesi kabul edilen peridotit kütleri belirlenmiştir. Bölgede kaya birimlerinin çoğu allokton konumlu olduğu birbirinden oldukça faklı yapısal ve stratigrafik özellik gösterdiğini ve Likya napları olarak tanımlandığını ortaya koymuştur. Karaman (2000), Tectono-stratigraphic outline of the Burdur-Isparta area adlı çalışmasıyla, Isparta-Burdur arasında yer alan jeolojik birimlerin tektonostratigrafik özelliklerini ortaya koymuştur. Çalışmada yöredeki birimleri otokton ve allokton olarak sınıflandırmıştır. Şenel (2004), Batı toroslar'daki Yeşilbarak napının stratigrafik ve yapısal özelliklerini yorumlamakla beraber GD Anadolu'daki ve kuzey Kıbrıs'taki benzer birimlerle karşılaştırmıştır. Bozcu vd. (2007), Bu çalışmada Fethiye-Burdur fay zonunun neotektonik ve paleosismolojik özelliklerini ortaya çıkarılmış. Burdur-Fethiye arasındaki alanın uydu görüntüleri ve hava fotoğrafları incelenmiş, fay zonu boyunca ayrıntılı jeolojik ve jeomorfolojik gözlemler yapılmış, tarihsel ve aletsel dönemlerde oluşmuş deprem verileri değerlendirilerek, Burdur segmenti üzerinde yapılan hendek (trench) çalışmalarıyla fay zonu üzerinde oluşan depremlerin tekrarlanmaları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Burdur segmentini meydana getiren fay sistemlerinin uzanımlarının, jeolojik konumlarının ve birbirleriyle olan geometrik ilişkilerinin belirlenmesi ile Burdur Gölünün güneyinde ayrıntılı jeolojik harita alımı yapılmış ve yöredeki kaya birimlerinin dağılımları ve bunların birbirleriyle olan stratigrafi özellikleri ortaya konmuştur. 5

18 Biçer (2011), Çavdır (Burdur) kuzeydoğusunda Likya Napları olarak bilinen tektonik birime ait bindirme dilimleri içerisinde gözlenen bakır cevherleşmesinin (kalkopirit-malakitazurit) oluşumu ortaya koymuştur. Cevherleşmenin olduğu noktalardan alınan örneklerle XRD cihazı ile kalitatif kil analiz yaparak alterasyon minerallerini tespit etmiştir. Cevher mikroskobu çalışmaları ile mineral parajenezi ve süksesyon ortaya konmuştur. Burdur ili Çavdır ilçesinin KD sunda bakırlı zenginleşmelerin olduğu alanda 1/ ölçekli ve yakın çevresini kapsayan alanda 1/ ölçekli jeoloji haritaları hazırlamıştır. Varol (2011), Bu çalışmada, yarı kapalı havza özelliğindeki Tefenni (Burdur) Ovası nın jeoloji, hidroloji, hidrojeoloji ve hidrojeokimyasal özelliklerini ortaya koymuştur. İnceleme alanı içerisinde yer alan farklı kimyasal özelliklere sahip su kaynakları belirlenmiş tıbbi jeoloji açısından değerlendirilmiştir. DKMP (2013), Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar VI. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan raporda Yazır Gölü sulak alan alt havzasında ekosistemi korumaya yönelik olarak biyolojik çeşitlilik araştırmaları yapılmıştır. D.S.İ. (2015), tarafından hazırlanan Gölhisar ve Başpınar ovalarına ait hidrojeolojik etüt raporunda havzanın jeolojisi ve hidrojeolojisi incelenmiştir. Ovanın drenaj alanı sınırları belirlenmiş, yeraltısuyu kaynaklarının yeri, derinlikleri, miktarı ve ne kalitede olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Yapılan çalışmada havzadaki kaya türleri ve özellikleri yüzeysel olarak tanımlanmış ayrıca tamamı alüvyonda açılan kuyulara ait veriler değerlendirilerek ovanın yeraltısuyu parametreleri hakkında çeşitli sonuçlara ulaşılmıştır. 6

19 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. İnceleme Alanının Tanıtılması Çalışma alanı olan Yazır Gölü sulak alan havzası Burdur Gölü Kapalı Havzasının bir alt havzası olup çoğunluğu Burdur ili Çavdır ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. Çalışma alanı içerisinde yer alan Yazır Gölü, coğrafi olarak Akdeniz bölgesinde, Burdur, Muğla, ve Antalya sınırlarının keşiştiği bölgededir. Güneyinde Bekçiler, kuzeyinde Çavdır, Büyükalan, Kızıllar, Tefenni, batıda Çameli, Gölhisar, Altınyayla, doğusunda, Söğüt, Kızılcadağ Bucağı ile çevrilidir. Yazır Gölü sulak alan alt havzası 2.3 km 2 lik Yazır gölü alanı ile birlikte km 2 lik drenaj alanına sahip bir havzadır (Şekil 3.1). Çalışma alanındaki başlıca yükseltiler Rahat Dağı, Çavdır Dağı, Pazar Dağı, Çal Dağı (1750m) Koçaş Dağı (2094m), Karadağ (1756m) ve Koz Dağı (1722m) dağlarıdır. Yazır Gölü nün de içinde bulunduğu havzanın deniz seviyesinden ortalama yüksekliği m olup maksimum yüksekliği m, minimum yüksekliği ise 1085 m dir. Burdur Gölü kapalı havzası içerisinde bulunan ve en az bilinen göllerden olan Yazır Gölü, normal şartlarda içinde bulunduğu topoğrafik konum itibariyle özellikle gölün batısında yer alan mevsimsel ve sürekli derelerle ve kaynak boşalımları ile ayrıca havza içerisine düşen yağışların ortam koşullarına (süzülme, buharlaşma vb.) bağlı olarak yüzeysel akışa geçmesi ile oluşan sularla beslenmektedir. Havzada su kaybı ise buharlaşma yolu ile gerçekleşmektedir. Çalışma alanında devlet hazinesi, köy tüzel kişiliği ve özel şahıslara ait araziler mevcuttur. Tüm alt havzanın %59.81 ini kaplayan hazine arazileri içerisinde sulak alanlar, orman alanları ve dağ bozkır alanları yer alamkatadır. Yerleşim alanlarını da içine alan şahıs arazilerinde sulu ve kuru tarım yapılmaktadır. Yazır Gölü sulak alan alt havzasındaki en önemli yerleşim yerleri Burdur ili Çavdır ilçesine bağlı Yazır ve Ambarcık köyleridir. Bunun yanısıra havza içerisinde yer alan diğer yerleşim alanları Kozağacı, Kızıllar, Gölcük, Kayabaşı, 7

20 Küçüklü ve Çıvgalar köyleridir. Bölge, iklim olarak Akdeniz-Ege geçiş iklimi karakterinde olup yazları sıcak ve kurak, kışları kısmen soğuk ve az yağışlı geçmektedir. Akdeniz bölgesi bitki örtüsünün temel öğesi olan maki burada da bölgenin başlıca bitki örtüsü olarak karşımıza çıkmaktadır. Şekil 3.1. Çalışma alanının yerbulduru haritası (ölçeksiz) 8

21 3.2. Çalışma Yöntemleri Yazır Gölü sulak alan alt havzasında yeraltı suyu potansiyelini ve kalitesini belirlemek amacıyla yapılan araştırmalar; jeoloji, hidroloji, hidrojeoloji ve hidrokimyasal çalışmalar başlıkları altında toplanmıştır. Çalışma alanı 1/ ölçekli Denizli N23d4, Denizli N23d3, Denizli N23c4, Fethiye O23a1, Fethiye O23a2, Fethiye O23b1 no lu paftalarda yer almaktadır. Bu çalışma kapsamında hazırlanan jeoloji ve hidrojeoloji haritaları 1/ ölçekli ayrıntıda incelenmiş ve 1/ ölçekte sunulmuştur. Jeoloji; Çalışma alanının jeolojisini incelemek amacıyla öncelikle beslenme havzası sınırı 1/ ölçekli topoğrafik haritalar üzerinde belirlenmiş ve havza sınırı içerisinde kalan alanın jeoloji haritası 1/ ölçekte daha önceki çalışmalardan ve arazi çalışmalarından yararlanılarak hazırlanmıştır. Hidroloji; Çalışmanın bu bölümünde, inceleme alanı olan Burdur un Çavdır ilçesi ve çevresindeki Devlet Meteoroloji İstasyonlarından alınan uzun yıllara ait ölçüm verileri kullanılmış ve ova için su bilançosu elemanları olan yağış, buharlaşma, akış ve sızma değerleri belirlenmiştir. Bununla beraber, yine havza için su bilançosunun hesaplanmasında kullanılmak üzere bilanço elemanlarından yağışın hesaplanmasında Eş Yağış (İzohyet) Yöntemi uygulanmış bu yöntem içinde çalışma alanı ve çevresindeki meteoroloji istasyonlarının yıllık toplam yağış verilerinden yararlanılmıştır. Bu veriler yardımıyla hazırlanan eklenik sapma grafikleri ile bölgede iklim değişim trendi yorumlanmıştır. Buharlaşmanın çalışma alanındaki potansiyel ve gerçek buharlaşma değerlerini hesaplanmak için ise Thornthwaite yöntemi kullanılmıştır. Farklı yöntemlere göre hesaplanan bilanço elemanları kullanılarak Yazır Gölü alt havzası için emniyetli kullanılabilecek yeraltı suyu potansiyeli ve hidrojeolojik yapısı yorumlanmıştır. Hidrojeoloji; Bu bölümünde inceleme alanında bulunan su noktaları araştırılmış, jeolojik birimler hidrojeolojik özelliklerine göre değerlendirilerek hidrojeoloji haritası hazırlanmış ve alandaki akiferler tanımlanarak, akiferlerin 9

22 hidrolojik parametreleri tespit edilmiştir. Akiferlerin hidrojeolojik parametrelerinin tespit edilebilmesi için Devlet Su İşleri tarafından açılmış sondaj kuyularında yapılan pompaj deneylerinde elde edilen zaman düşüm değerleri kullanılmıştır. Bu parametrelerin tespitinde daha önceden yapılmış pompaj deneylerinin zaman-düşüm değerleri Jacob yöntemine uygulanmış ve akiferlerin K (Permeabilite), T (Transmisibilite) ve S (Depolama) katsayıları hesaplanmıştır. Deney sonuçlarının değerlendirilmesinde Aquifer Test bilgisayar yazılım programından yararlanılmıştır. Ayrıca, Yazır Gölü alt havzasında yeraltı suyu seviyesinin konumu ve akım yönünün belirlenmesi amacıyla iki dönem (Ekim Nisan 2017) statik seviye ölçümleri yapılmıştır. Seviye ölçümlerinde GPS ve kuyu rasat aletinden yararlanılmıştır. Hidrojeokimya; Çalışma alanında yeraltı sularının kimyasal yapısı ve kalitesinin belirlenmesi amacıyla havzayı temsil edecek yüzey ve yeraltı suyu bazında farklı kuyu ve kaynaklardan alınan su örneklerinin kimyasal analizleri; Acme laboratuarı (Kanada) ve Hacettepe Üniversitesi Su Kimyası Labaratuvarlarında yaptırılmıştır (Kasım 2016). Ayrıca, arazide YSI marka çok parametreli portatif su kalitesi ölçüm cihazı kullanılarak suların sıcaklık (T), elektriksel iletkenlik (EC), çözünmüş oksijen (DO), redoks potansiyeli (Eh) ve hidrojen iyonu konsantrasyonu (ph) değerleri yerinde ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlar farklı diyagramlar ve haritalar üzerinde yorumlanarak çeşitli kullanım alanlarına göre sınıflandırılmıştır. 10

23 4. ARAŞTIRMA BULGULARI 4.1. Stratigrafi Çalışma alanı olan Yazır Gölü sulak alan havzasında litolojik birimlerin genel özelliklerinin, diğer birimler ile olan alt üst ilişkilerinin ve yapısal özelliklerinin belirlenmesi çalışmaları için öncelikle daha önce yapılmış araştırmalardan yararlanılmıştır. Daha sonra bu çalışmaların ışığında arazi gözlemleri yapılarak 1/ ölçekli jeoloji haritası derlenmiş ve Corel Draw programı kullanılarak bilgisayar ortamında 1/ ölçekte çizilmiştir (Ek 1). Ayrıca çalışma alanı için litolojik birimlerin birbirleri ile ilişkilerini gösteren stratigrafik sütun kesiti hazırlanmıştır (Şekil 4.1). Çalışma alanındaki litolojik birimler incelendiğinde Batı Toroslarda otokton kaya birimlerini temsil eden Beydağları otoktonunun izlenmediği görülmektedir. Bölgede, alttan üstte doğru Yeşilbarak napı, Likya napları, paraallokton ve neootokton konumlu kaya birimleri yer alır. Bu birimler özellikleri ve birbirleri ile olan ilişkileri göz önünde bulundurularak allokton ve otokton olmak üzere iki grupta incelenmiştir. Otokton birimler Neootokton örtü kayasını oluşturan Çameli formasyonu ve pliyo- Kuvaterner oluşumlu güncel çökeller olan alüvyon ile yamaç molozu ve birikinti konileridir. Allokton birimleri ise Marmaris ofiyolit napını oluşturan Kızılcadağ melanj ve olistostromu (Kkzm), Gülbahar napını oluşturan Orhaniye Formasyonu (JKo), Karanasıflar Formasyonu (Kkn), Tabakalı Çört Üyesi (JKor), Tekirova ofiyolit napını oluşturan Marmaris Peridotiti (Kmo), Domuzdağ napını oluşturan Dutdere Kireçtaşı (TRJd), Yuvadağ formasyonu (TRjy) ve Çatlıca formasyonu (JKçt) oluşturmaktadır. 11

24 Şekil 4.1. Çalışma alanının sütun kesiti (Ölçeksiz). 12

25 Otokton Birimler Bölgede Miyosen yaşlı kıyı şelf çökelleri ile Pliyosen- Kuvaterner yaşlı çeşitli karasal fasiyesteki tortullar, neootokton örtü kaya birimlerini oluşturmaktadır. Neotokton örtü kayaları ise; Pliyosen yaşlı Çameli formasyonu, Kuvaterner yaşlı yamaç molozları, alüvyon yelpazeleri, birikinti konileri ve alüvyon dolguları kapsamaktadır Çameli Formasyonu (Plç) Gölsel tortullarla temsil edilen formasyon, Erakman ve diğerleri (1982) tarafından adlandırılmıştır. Formasyon daha önce Yalçınkaya ve diğerleri (1986) tarafından Burdur formasyonu olarak tanıtılmıştır. Çameli formasyonu ince-orta-kalın tabakalı beyaz, kirli beyaz, kirli sarı, açık gri, yeşil vb. renklerde kiltaşı, kumtaşı, marn, konglomera ve silttaşlarından oluşmaktadır. Birim içinde yer yer tüf ve tüfit düzeyleri görülür. Çameli formasyonu, kendisinden yaşlı birimleri içeren Likya napları üzerine açısal uyumsuz olarak bulunurken üstte Kuvaterner oluşuklar tarafından uyumsuz olarak örtülmektedir (Bilgin vd.,1990). Yaklaşık 600 metre kalınlık göstermektedir (Şenel vd.,1994). Birimin yaşı içerisinde bulunan Acer Aft. Trilobatum A.B, Acer Angustilabum HEER gibi fosillerden dolayı Pliyosen olarak kabul edilmiştir (Şenel vd.,1994) Alüvyon (Qal) Alüvyon inceleme sahası içerisinde akarsu yataklarında, çöküntü alanlarında ve ovalarındaki kum, çakıl ve çamur birikintilerinde oluşmaktadır. Yer yer genç göl oluşuklarını da kapsar. Kuvaterner örtü birimlerinden biri olan alüvyon inceleme alanı içerisinde geniş bir bölgeyi kapsamaktadır. Kuvaterner e ait alüvyon Yazır Gölü çevresinde ve gölün kuzeyinde ova içerisinde yer almaktadır. 13

26 Yamaç Molozu ve Birikinti Konileri (Qym) Dağ yamaç ve eteklerinde köşeli çakıllı gevşek veya az derecede tutturulmuş yamaç molozu ve birikinti konilerinden oluşmaktadır. Kuvaterner yaşlı birim, genellikle kaba kırıntılılardan oluşmakta ve tabakalanma göstermemektedir. Yamaç molozu özellikle Kızılcadağ ofiyolitlerinin dokanakları boyunca ve çoğunlukla bu birime ait kayaların değişik boyutlu ve farklı derecelerde yuvarlaklaşmış çakılları ile yamaç eğiminin yüksek olduğu alanlar ile fay şevlerinin eteklerinde birikmiş, genellikle ova kenarlarında gevşek, az yuvarlak, köşeli veya yuvarlak çakıl ile az oranda kum ve çamurtaşlarından oluşmaktadır. Büyük vadilerin ağız kesimlerinde yelpaze görünümlüdür (Çakmak, 2016) Allokton Birimler Kızılcadağ melanj ve olistostromu (Kkzm) Marmaris ofiyolit napı içerisinde yer alan birim ofiyolitli melanj ve olistostromla temsil edilmektedir. Birim, Poisson (1977) tarafından adlandırılmıştır. Birimin melanj kesimi serpantanit bir hamur içinde Permiyen yaşlı karbonat, Triyas-Kretase yaş aralığında çökelmiş radyolarit, çörtlü kireçtaşı, neritik kireçtaşı ile bazalt, spilit, tüf, tüfit, gabro, diyabaz, harzburjit, dunit gibi bloklardan oluşmaktadır. Birim içindeki çökel kökenli blokların çoğu Gülbahar ve Domuzdağ naplarına aittir. Olistostrom kesimi ise oldukça kaotik bir yapıda olup, konglomera, kumtaşı, kiltaşı ile silttaşı matrikslidir ve değişik türde ofiyolit kökenli olistolitler ile değişik yaşta karbonat, çörtlü kireçtaşı, volkanit, radyolarit, çört vb. olistolitler kapsar. Olistostromdaki kırıntılar ve olistolitler genelde Marmaris ofiyolit napı, Gülbahar napı ve Domuzdağ napından kaynaklanmaktadır. Birim Ambarcık köyü ve çevresinde yaygın olarak gözlemlenmektedir (Şekil 4.2). Ambarcık manganez cevherleşmesi de bu radyolaritler içerisinde gözlemlenmektedir. 14

27 Kızılcadağ ofiyolitli melanjının yaşı Sarp (1976), Poisson (1977) tarafından Üst Senoniyen olarak belirlenmiştir. Şekil 4.2. Çalışma alanı içerisindeki Kayabaşı köyü ve çevresinde gözlemlenen Kızılcadağ melanj ve Olistostromundan bir görünüm Orhaniye Formasyonu (JKo) Gülbahar napı içerisinde bulunan birim, bazik volkanit, radyolarit ve çört ara düzeyli mikrit ve çörtlü mikritlerden oluşmaktadır. Birim Meşhur vd. (1989), tarafından adlandırılmıştır. Birim içerisindeki radyolarit, çört ve şeyller, tabakalı çört üyesi (JKor), volkanitler ise volkanit üyesi (JKov) olarak ayırtlanmıştır (Şenel vd., 1989). Çalışma alanında yalnızca tabakalı çört üyesi (JKor) gözlemlenmiş bu yüzden sadece bu üye hakkında bilgilendirme yapılmıştır. Orhaniye formasyonu, ince-orta tabakalı gri, krem, yeşilimsi gri, yersel pembe renkli, bej renklerde, çört yumrulu ve bantlı, çok kıvrımlı çörtlü mikritlerden oluşmaktadır. Formasyon içinde yere yer bazik volkanit, volkanit elemanlı kumtaşı, kiltaşı ile radyolarit, çört ve şeyller bulunur, yer yer değişik kalınlıkta 15

28 kalsitürbidit ara seviyeleri de içermektedir. Birim, yaklaşık 400 m kalınlık gösterir. Birim içerisinde fosil oldukça az bulunmaktadır (Şenel vd.,1989). Orhaniye formasyonu Kızılcadağ ofiyolitli melanjı üzerine tektonik olarak gelmekte ve kendisi ile eş zamanlı diğer yapısal birimlerle tektonik olarak bir arada bulunmaktadır (Poisson, 1977; Yalçınkaya vd., 1986) Önceki çalışmalardan Poisson (1977) a göre birimin yaşı Üst Triyas Daniyen?, Yalçınkaya vd. (1986) a göre Triyas Senomoniyen, ender fosilli olan formasyon içerisinde bulunan Ophthalmidium martana FARINACCI, Haurania sp., Protopeneroplis striata WEINESCHENK, Pseudocıclammina sp., Trocholina sp., Valvulina sp., Hedbergella sp., Globotruncana stuarti (DE LAPPARENT) vb. formlarına göre Şenel vd. (1989) tarafından Jura Kretase yaşı verilmiştir Bu çalışmada da bu yaşlandırma kabul edilmiştir. Tabakalı Çört Üyesi (JKor); Birim çalışma alanında ince-orta tabakalı, kızıl, kızıl kahve, yeşil, kirli sarı, gri, kırmızı renkli radyolarit, çört ve şeyllerle temsil edilir. Genelde Orhaniye formasyonu içinde Üst Jura yı temsil eder. Yer yer bazik volkanit ve /veya volkanik elemanlı kumtaşı, kiltaşı vb. kaya türleri kapsamaktadır. Yersel mangan merceklidir (DKMP, 2013) Karanasıflar Formasyonu (Kkn) Gülbahar napı içerisinde yer alan Karanasıflar formasyonu neritik kireçtaşları içerinde Likya Napları na bağlı olarak gelişmiştir. Kireçtaşı ve çört elemanlı breşlerden oluşan formasyon Şenel vd. (1989) tarafından adlandırılmıştır. Birim daha önce Poisson (1977) tarafından Alt Eosen yaşlı kabul edilmiş ve Karapınar formasyonu olarak adlandırılmıştır. Formasyon, orta-kalın tabakalı, yersel masif, bej, krem, gri, açık kahve, pembe, kirli beyaz renklerde, kireçtaşı görünümlü, köşeli kireçtaşı ve çört elemanlı breşlerden oluşmaktadır. Orta-kötü boylanmalı olan bu breşler, bazen derecelenme gösterebilmektedir. Birim içinde yer yer kireçtaşı blokları 16

29 bulunmaktadır. Seyrek de olsa birim içerisinde kumtaşı, kiltaşı ve silttaşı mercekleri görülebilmektedir. Poisson (1977) tarafından birimin üst düzeylerinin kumtaşı, kiltaşı, silttaşı ve konglomeralarla sonlandığı belirtilmektedir. Alt ve üst ilişkisi bu alanda tektonik olan Karanasıflar formasyonu, batı kesimlerde Orhaniye ve Dutdere kireçtaşı üzerinde uyumsuz olarak bulunmaktadır. Kalınlığı bu alanda en çok 350 m ye ulaşmaktadır (Şenel vd. 1989). İçerisinde fosil bulundurmayan formasyon stratigrafik konumuna göre Üst Senoniyen yaşlı kabul edilmiştir. Birim içerisinde ender de olsa taşınmış olarak bulunan Orbitoides sp. kırıntıları bulunmuştur. Birimin yaşı Poisson (1977) tarafından Alt Eosen kabul edilmiştir. Bu çalışmada ise birimin yaşı Üst Senoniyen olarak kabul edilmiştir Marmaris Peridotiti (Kmo) Yapısal konumu tartışmalı olan Tekirova ofiyolit napı içerisinde yer alan ve mafik ve ultramafik kayalardan oluşan birim Juteau (1975) tarafından ayrıntılı olarak incelenmiştir. Birim bölgede daha önce Eğirdir Kızılcadağ masifi (Juteau, 1975), Eğirdir Kızılcadağ peridotiti (Waldron,1982) ve Ayvalı peridotiti (Şenel vd., 1996) olarak tanımlanmıştır. Birime son olarak ise Çapan (1980) tarafından Marmaris Peridotiti adı verilmiştir. Birim bu çalışmada da Marmaris peridotiti adı altında incelenmiştir. Çalışma alanında Yazır Gölü kuzeyinde yaygın olarak gözlemlenen Marmaris Peridotiti, serpantinit, lezorlitik harzburjit, masif hazburjit, bantlı hazburjit, dunit vb. kaya türleri ile diyabaz dayklarından oluşmaktadır (Şekil 4.3). Birim içerisinde serpantinleşme ileri düzeyde olup hakim kaya türü harzburjitdir. Harzburjitlerle birlikte ardalanan ve kamalanan dunitler de izlenmektedir. Harzburjitler taze yada çok hafif derecede serpantinleşmiş kesimlerde, zeytin yeşili renklidir. Serpantinleşmenin yoğun olduğu kesimlerde bile ışığı 17

30 mükemmel yansıtan, yeşilimsi kahvemsi renkteki ortopiroksen kristalleriyle dunitlerden kolayca ayrılır. Dunitlere nazaran daha sarp ve kayalık bir topografya sunarlar. Dunitik seviyelere nazaran daha az kızılımsı kahve renkli tona sahiptir (Bilgin vd., 1990) Şekil 4.3. Çalışma alanı içerisindeki Kızıllar köyü güneyinde yer alan Marmaris Peridotitinden bir görünüm Alt ve üst ilişkisi tektonik olan Marmaris Peridotiti 800 metre kalınlıktadır. Birim Geç Senoniyen de kıtasal kabuk üzerine bindirilmiş ve Daniyen de Beydağları otoktonunun kuzey ve doğusuna, Anamas-Akseki otoktonunun ise güneyine yerleşmiştir. Thuizat vd. (1981)'ne göre (K Ar yaş tayinlerine göre yaklaşık 114 milyon yıl) birim Apsiyen Albiyen oluşum yaşlıdır. Birimin kıtasal kabuk üzerine bindirmesi Üst Senoniyen'de gerçekleşmiştir. Tavandan eksik ofiyolit istifini temsil eden Marmaris peridoditi Neotetisin kuzey kolundan kaynaklanmıştır. 18

31 Dutdere Kireçtaşı (TRJd) Domuzdağ napının bir alt elemanı olan birim çalışma alanında çeşitli renk ve fasiyeslerde kireçtaşı, intraformasyonel breş ve çörtlerden oluşmakta ve Poisson (1977) tarafından Domuzdağı grubu olarak adlandırılmıştır. Yersel megalodonlu rekristalize kireçtaşlarından oluşan formasyon daha sonra Ersoy (1989, 1990) tarafından Dutdere kireçtaşı olarak adlandırılmıştır (Şenel vd., 1989, Bilgin vd., 1990). Birim ovanın kuzey, güney ve batısında geniş alanlarda yüzeylemektedir. Domuzdağ napının egemen kaya türünü oluşturur. Birim orta kalın tabakalı, yersel masif, aşınma yüzeyi gri, açık gri, beyaz renkli, yer yer megalodontlu ya da algli rekristalize kireçtaşlarından oluşmaktadır (Şekil 4.4). Birimin üst düzeyinde orta-kalın tabakalı, gri, krem renkli kireçtaşları bulmaktadır. Bunun üzerinde kırmızı, pembe renkli yer yer çörtlü, ammonitli, yumrulu kireçtaşları yer almaktadır. Karstik yapıya sahip ayrıca bol eklemli ve çatlaklı, erime yüzeyli, çatlaklardaki yeşil boyamalar birimin ayırt edici bir özelliğidir (Kuran,1958). Şekil 4.4. Kayabaşı köyü ve çevresindeki Dutdere kireçtaşlarından bir görünüm 19

32 Birim, yaklaşık 700 metre kalınlık gösterir. Alt ilişkisi tektonik olan birim, üstte Karanasıflar ve Söbüceyayla formasyonları tarafından uyumsuz olarak örtülmektedir. Çalışma alanında birime ait beyaz kristalize kireçtaşları içerisinde çeşitli araştırmacılar tarafından rastlanan Involutina sp., Ophtolmidium sp., Endothyra sp., Duostominidae, Reophax sp., Endothyranella sp., Frondiculari sp., Trochammina sp., Spririllina sp., Alg ve Gastropodlar ile bol miktarda bulunan Megalodon fosillerine bağlı olarak birimin yaşı Orta Üst Triyas olarak belirlenmiştir (Şenel vd., 1989) Yuvadağ Formasyonu (TRjy) Domuzdağ naplarının bir üyesi olan ve Neritik kireçtaşı ve dolomitik kireştaşlarından oluşan, Yuvadağ formasyonu Şenel vd. (1989) tarafından adlandırılmıştır. Dutdere kireçtaşlarına benzerliği nedeniyle çoğu alanda Dutdere kireçtaşlarına dahil edilmiştir. Formasyon masif görünümlü, kalın, yersel orta tabakalı, bej, açık kahve, kirli beyaz renlerde kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve rekistalize kireçtaşlarından oluşmaktadır. Bol algli oluşu ile tanınır. Seyrek gastropod ve megalodont izlidir. Sert ve sık çatlaklıdır. Çalışma alanında daha çok Yazır Gölü doğusunda yüzeylendiği görülmektedir. Birimin alt ilişkisi tektoniktir. Üst ilişkisi kuzey de Dogger-Kretase yaşlı Çatlıca kireştaşı ile geçişlidir. Yaklaşık 500 metre kalınlık göstermektedir. Görülen fosillere göre birim Genç Triyas-Liyas yaşlıdır. Birim sığ şelf ortamında çökelmiştir Çatlıca Kireçtaşı (JKçt) Kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve çörtlü kireçtaşlarından oluşan formasyon, Şenel vd.(1989) tarafından adlandırılmıştır. 20

33 Çatlıca kireçtaşı, ince-orta-kalın tabakalı, bej, krem, açık gri renkli, altta dolomitik kireçtaşı ara seviyeli çörtlü kireçtaşlarından oluşmaktadır. Tabanında pembe açık kırmızı renli ammonitli kireçtaşları bulunur. Birim çalışma alanının kuzey kesimlerinde küçük alanlarda dikkati çekmektedir (Şekil 4.5). Şekil 4.5. Çalışma alanında Ambarcık köyü yakınlarında Çatlıca formasyonuna ait bir görünüm Birim altta Yuvadağı Formasyonu ile uyumluluk gösterir. Üst ilişkisi gözlenemektedir. Yaklaşık 400 metre kalınlık gösterir. Az fosil içeren birim Trochamnia sp., Trocholina sp., Pseudocyclammina sp., Protopeneroplis sp., Opthalmidium sp., Ammobaculites sp., Nautiloculina sp., Valvulina sp. ve benzeri formlara göre ve birim tabanındaki Toarsiyen yaşlı ammonitico-rosso fasiyesine göre Toarsiyen-Kretase yaşlı kabul edilmiştir (Şenel vd.,1989). 21

34 4.2. Yapısal Jeoloji Yazır gölü alt havzası Isparta büklümü olarak adlandırılan yapının batı kısmında yer almaktadır. Anadoluyu Akdenize bağlayan geçit alanı konumundaki alanda dağlar, Batıda KD-GB Doğuda ise KB-GD yönünde uzanırlar. Çalışma alanı ve geneli (Ketin, 1966) tarafından toridler birliği olarak tanımlanmıştır. Isparta büklümündeki kaya birimleri platformdan okyanusal alana kadar uzanan farklı ortam koşullarında gelişmiş olup bir kısmı otokton bir kısmı allokton konumludur. (Şenel, 1997) Otokton birimler, batıda Beydağları platformu doğunda ise Anamas-Akseki platformlarını içeren iki Mezozoik karbonat platformudur. Bölgedeki Allokton birimler ise Antalya napları, Beyşehir-Hoyran napları, Likya naplarıdır. Bu birimler bir çok araştırmacı tarafından (Blumenthall, 1963; Altınlı, 1944; Poisson, 1977; Poisson vd., 1984; Gutnic, 1977; Gutnic vd., 1979; Şenel, 1984; Şenel vd., 1991,1996; Koçyiğit, 1983),1984) araştırılmıştır. Bölgenin jeolojisi incelendiğinde Güneybatı Türkiye de, Menderes Masifi ile Bey dağları Otoktonu arasında yer alan ve Erken Langiyen de Beydağları Otoktonu üzerine yerleşmiş olan allokton konumlu kütleler, Likya napları olarak tanımlanır (Şekil 4.6). Likya napları, birbirinden farklı ortam koşullarında gelişmiş ve birbiri üzerinde tektonik binik yapılar oluşturan kaya birimleri ile temsil edilir. Likya napları; Tavas napı, Bodrum napı, Domuzdağ napı, Gülbahar napı ve Marmaris ofiyolit napı olmak üzere 5 ana tektonik birliğe ayrılır (Şenel, 2007) (Şekil 4.7). Çalışma alanında en önemli yapısal etkinlik, allokton konumlu kayaçların bölgeye yerleşimi ve bunları takiben bölgenin kazandığı yapısal değişikliklerdir. Genel olarak bölge eski jeolojik devirlerde sıkışma tektonik rejiminin etkisi altında kalmıştır. Bölgenin kazandığı en önemi tektonik yapı ve olaylar, allokton konumlu ofiyolitli karmaşığa ait kayaçların yerleşimi ile ilgilidir. Yapılan bölgesel çalışmalarda ofiyolitli karmaşığın ilksel yerleşim yaşının geç Paleosenerken Eosen veya hemen öncesi olduğu belirlenmiştir (Karaman vd. 1988). 22

35 Allokton konumlu Likya Napları, Gülbahar Napı, Yeşilbarak Napı kaya birimlerinin yüzeylediği bölgede, Üst Senoniyen de bir araya gelmiş Marmaris Ofiyolit Napı, Gülbahar Napı, Domuzdağ Napı Üst Senoniyen sonlarında yaklaşık Kuzey-Güney doğrultulu sıkışma rejimine bağlı olarak Bodrum Napı (Mallı dağ birimi) üzerine yerleşmiştir (Şekil 4.8). İnceleme alanında Eosen sonlarında benzer sıkışma rejimi bağlı olarak bu birimler, altlarına Bodrum Napını da alarak güneye doğru sürüklenmiştir. Alt Miyosen bölgede K-G doğrultulu sıkışma rejimi tekrar gelişmiş, daha önce Menderes masifi güneyinde ve güney doğusuna yerleşmiş olan Likya napları, Menderes masifi ile Beydağları otoktonu arasından kaynaklanan Yeşilbarak napını da altlarına alarak Alt Langiyen de kuzeyden güneye doğru Beydağları otoktonu üzerine yerleşmiştir. Pliyosen sonu ve sonrası bölgede büyük çapta normal faylanmalar gelişmiştir. Bu fayların bir kısmının aktifliği, günümüzde de devam etmektedir. Şekil 4.6. Likya naplarının Batı toroslardaki yayılımı (Şenel., 2004) 23

36 Şekil 4.7. Fethiye Körfezi ile Burdur Gölü arasındaki bölgede Burdur fayını oluşturan segmentlerin konumları ve diğer fay sistemleri ile olan ilişkileri. (Bozcu vd., 2007) Şekil 4.8. Çavdır tektonik penceresi ve çevresinin jeoloji haritası; 1- Kuvaterner, 2- Pliyosen,3-Likya napları (a. Marmaris ofiyolit napı. 3-b. Domuzdağ napı), 4- Yeşilbarak napı. (Şenel., 2004) 24

37 4.3. Hidrojeoloji Yeraltısularının sürdürülebilir kullanımı ve planlama çalışmalarında su rezervinin tespiti büyük önem taşımaktadır. Bu bölümde inceleme alanı içerisinde ve çevresinde bulunan Devlet Meteoroloji İstasyonlarında (Tefenni, Elmalı, Korkuteli, Acıpayam) yılları arasında ölçülen yağış ve sıcaklık verileri değerlendirilerek hidrolojik bütçe elemanları hesaplanmıştır Yağış Bölgeye düşen ortalama yağışın hesaplanmasında inceleme alanı ve çevresinde bulunan DMİ Genel Müdürlüğüne ait istasyonlardan elde edilen yılları arasındaki 48 yıllık yağış verileri kullanılmıştır. Kullanılan hidrolojik verilerin analizlerinde aynı gözlem sürelerine sahip olmalarına dikkat edilmiştir (Çizelge 4.1). Bu istasyonlardaki yağış verilerinde bazı aylarda görülen rasat eksiklikleri, verisi eksik istasyonun yakınındaki üç istasyonda ölçülen yağış miktarları yardımıyla tamamlanmıştır. Yağış verilerinin homojenliği sağlandıktan sonra çalışma alanı ve çevresindeki istasyonlara ait yağış miktarları, Tefenni DMİ de mm, Elmalı DMİ de mm, Korkuteli DMİ de mm, Acıpayam DMİ de mm olarak hesaplanmıştır (Çizelge 4.1). Çalışma alanı için ortalama yağış miktarı yukarıda yer alan Meteoroloji istasyonları verilerinden yararlanarak eş yağış (izohyet) eğrileri yöntemi ile mm olarak hesaplanmıştır. Buna göre yaklaşık km 2 lik havzaya düşen ortalama yıllık yağış miktarı 79.90x10 6 m 3 /yıl olarak hesaplanmıştır (Şekil 4.9). 25

38 Çizelge 4.1. DMİ'lere ait yıllık ortalama yağış verileri (MGM,2017) Yıllar (48 yıl) TEFENNİ ACIPAYAM ELMALI KORKUTELİ ,5 641,6 777,2 768, ,6 513,7 359,8 201, ,8 563,8 364,5 448, ,8 399,8 386,6 237, ,3 482, , ,9 376,8 453,9 342, ,2 483,8 539,3 317, ,6 554,6 364,7 396, ,7 583,7 396,5 303, ,4 629,5 475,1 390, ,7 355,4 735,2 527, ,4 181,15 329,8 317, ,4 627,1 633,5 439, ,3 479,3 258, ,6 526,4 402, ,7 472,9 444, ,8 466,25 336,6 359, ,3 520,8 385,7 356, ,4 442,55 355,5 254, ,4 484,4 334, ,3 242,1 245,8 136, ,25 180, ,1 471,1 260,7 314, ,4 371,1 296,2 309, ,1 408,6 337, ,5 505,5 621,3 362, ,5 348,5 266,9 279, ,3 470,9 365, ,4 318,5 432,5 343, ,1 648,3 438,8 472, ,1 393,7 453,6 133, ,8 477,6 423,3 390, ,9 450,5 540, ,6 626,2 344,6 272, ,5 590,9 495,3 505, ,3 502,9 244,9 425, ,4 357,1 357, ,7 426,3 587,6 465, ,3 384,5 350, ,4 181,7 290,3 325, ,6 453, , , , ,4 478,8 315,2 345, ,2 407,8 301, ,8 527,2 424,4 357, ,6 477,6 412,4 291, ,3 534,7 411,8 445, ,7 244,9 375,2 269,1 Ortalama Yağış (mm) 413,04 470,92 412,14 342,05 26

39 Şekil 4.9. Yazır Gölü sulak alan havzası eş yağış eğrileri haritası Çalışma alanı için Tefenni, Elmalı, Korkuteli ve Acıpayam DMİ larında ölçülen yıllık yağışların zamansal değişimlerinin belirlenmesi amacıyla ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafikleri hazırlanarak yorumlanmıştır (Şekil 4.10a, b, Şekil 4.11a, b, Şekil 4.12a, b, Şekil 4.13a, b). 27

40 Buna göre Tefenni DMİ ye ait eklenik sapma grafiğinde yılları arası kurak dönemi, yılları arası yağışlı dönemi, yılları arası kurak dönemi, yılları arası yağışlı dönemi, yılları arası kurak dönemi ve yılları arası ise kararlı dönemi göstermektedir (Şekil 4.10a, b). Şekil 4.10a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Tefenni DMİ) Şekil 4.10b. Tefenni DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği 28

41 Elmalı DMİ ye ait eklenik sapma grafiğinde yılları arası kurak dönem, yılları arasında yağışlı dönem, yılları arasında kurak dönem ve yılları arasında ise kararlı dönem gerçekleşmiştir (Şekil 4.11a, b). Şekil 4.11a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Elmalı DMİ) Şekil 4.11b. Elmalı DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği 29

42 Çalışma alanı için bir diğer DMİ istasyonu olan Korkuteli DMİ ye ait eklenik sapma grafiğinde yılları arası kurak dönem, yılları arası yağışlı dönem, yılları arası yine kurak dönem, yılları arası yağışlı dönem ve yılları arası kurak dönem olarak görülmektedir (Şekil 4.12a, b). Şekil 4.12a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Korkuteli DMİ) Şekil 4.12b. Korkuteli DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği 30

43 Acıpayam DMİ ye ait eklenik sapma grafiğinde ise yılları arası yağışlı dönem, yılları arası kurak dönem ve yılları arası ise yağışlı dönem simgelemektedir (Şekil 4.13a, b). Şekil 4.13a. Ortalama yıllık yağıştan eklenik sapma grafiği (Acıpayam DMİ) Şekil 4.13b. Acıpayam DMİ yağışın yıllara göre dağılım grafiği 31

44 Buharlaşma Çalışma alanında gerçekleşen buharlaşma miktarını tespit edebilmek amacıyla Havza bazında yapılan çalışmalarda en önemli boşalım elemanı olan buharlaşmanın hesaplamasında literatürde yaygın olarak Thornthwaite yöntemi kullanılmıştır. Thornthwaite yönteminde kullanılan aylık sıcaklık ve yağış verileri havza sınırları içerisinde DMİ istasyonu bulunmadığı için, en yakın istasyon olan Tefenni ilçesine ait Devlet Meteoroloji İstasyonundan temin edilmiştir. Elde edilen bu veriler yardımıyla çalışma alanındaki potansiyel ve gerçek buharlaşma değerleri hesaplanmıştır (Çizelge 4.2 ). Bölgede gerçekleşen toplam ortalama yıllık yağış miktarı mm, potansiyel buharlaşma değeri olan Etp değeri mm ve gerçek buharlaşma değeri olan Etr değeri ise mm olarak hesaplanmıştır. Elde edilen bu veriler ışığında yağış ve potansiyel buharlaşma grafiği hazırlanmıştır. Grafikte, Ocak ayından itibaren Mart ayının sonuna kadar olan yağış miktarı ve Kasım- Aralık aylarındaki yağış miktarı çalışma alanında gerçekleşen potansiyel buharlaşma (Etp) miktarından fazladır (Şekil 4.14). Bu nedenle Etp, Etr ye eşittir ve bu dönemdeki su fazlası mm olarak hesaplanmıştır. 100 mm olarak kabul edilen zemin nem rezervi Nisan ayından Haziran ayının ortalarına kadar harcanmıştır. Haziran ayı ortalarından Ekim ayı sonuna kadar gerçekleşen su noksanı mm dir. Havzada mm olan yıllık yağışın mm lik kısmı buharlaşarak atmosfere dönmektedir. Çalışma alanındaki su fazlası tüm yağışın % 29.8 i kadardır (Çizelge 4. 2; Şekil 4.14). 32

45 Çizelge 4.2. Tefenni Meteoroloji İstasyonu için hazırlanan Thornthwaite Buharlaşma Terleme Bilançosu TEFENNİ DMİ Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haz. Tem. Ağust. Eylül Ekim Kasım Aralık Topl. Aylık Sıcaklık ( C) Aylık İndeks (i) Etp (mm) YAĞIŞ (mm) Zemin Rezervi Etr (mm) Zemin Rezerv Değişimi Su Noksanı (mm) Su Fazlası (mm) Enlem Düzeltme Katsayısı

46 Şekil Thornthwaite yöntemi yağış ve Etp nin aylık değişim grafiği 34

47 Akış km 2 lik bir drenaj alanına sahip olan Yazır Gölü sulak alan havzası içerisinde sürekli akışa sahip Koca dere dışında Kocaalan Deresi, Kocaöldüğü Dere, Uyuzun Dere, Boztaş Dere, Suuçtuğan Dere, Yılanlıboğaz Dere gibi irili ufaklı birçok mevsimsel dere bulunmakla birlikte bu dereler yaz aylarında göle ulaşamadan kurumaktadır. Sürekli akışa sahip Kocadere çalışma alanındaki tek sürekli akışa sahip dere olup havza içerisinde doğup havza dışına boşalmaktadır. Bu nedenle çalışma alanı yarı kapalı havza niteliğindedir. Bununla birlikte çalışma alanı içerisindeki sürekli akışa sahip Koca dereye ait akım rasat verileri bulunmamaktadır. Bu nedenle havza için yapılan su bütçesi hesaplamalarında bilinmeyen yüzeysel akış adı altında boşalım elemanı olarak belirtilmiştir Su bütçesi Bu bölümde yukarıda ayrıntılı olarak tanımlanan hidrolojik veriler kullanılarak Yazır Gölü sulak alan havzası için su bilançosu hazırlanmıştır. İnceleme alanında en önemli beslenim kaynağı yağıştır. Havza için eş yağış eğrileri yöntemine göre belirlenen ortalama yağış miktarı mm dir (Bölüm 4.3.1). Yaklaşık km 2 lik havzaya düşen ortalama yıllık yağış miktarı 79.90x10 6 m 3 /yıl olarak hesaplanmıştır. Havzada diğer bir beslenim kaynağı ise ovadaki sondaj kuyularından çekilen sulama suyundan süzülmedir. Çalışma alanında resmi kurumlar tarafından az sayıda sondaj kuyusu bulunmakla birlikte özel şahıslara ait sondaj kuyuları da bulunmaktadır. Havza genelinde açılmış DSİ tarafından 7 adet sondaj kuyusu bulunmaktadır. Ayrıca, resmi kurumlara ait kuyuların dışında yöre halkına ait ruhsatlı/ruhsatsız çok sayıda sondaj kuyusu mevcuttur. Bu kuyularda üretim debileri ve süreleri hakkında doğru bilgilere ulaşılamamıştır. Hazırlanan su bilançosunda özel kuyuların üretim debisi ve süresinin resmi kurumlara benzer olduğu varsayılmıştır. Çalışma alanındaki DSİ kuyularının debileri l/sn arasında değişmektedir. DSİ kuyularının ortalama 10 l/s debi (DSİ

48 Bölge Müd. verileri) ile günlük 6 saat ve yılda 150 gün çalıştığı varsayılırsa kuyulardan toplam 3.46 x 10 6 m 3 /yıl su çekilmektedir. Bu miktar boşalım olarak değerlendirilecektir. İnceleme alanında sulama işleminde genel olarak yağmurlama yöntemi kullanılmaktadır. Sulama randımanı değeri bu yöntem için % 70 olarak kabul edilmektedir (Çakmak, 2008). Sulama randımanına göre, sulamaya verilen suyun % 70 i bitkiler tarafından kullanılmaktadır. Geriye kalan % 30 luk kısmın yarısının buharlaştığı ve diğer yarısının ise yeraltına süzüldüğü kabul edilebilir. Bu durumda sulamaya verilen suyun % 15 i olan 0.51 x 10 6 m 3 /yıl lık miktar sondaj kuyuları ile sulama suyundan beslenim olarak hesaplanmıştır. Ova için diğer beslenim kaynağı ise Kozağacı barajından alınan sulama suyudur. Yazır Gölü ovası için Kozağacı barajından yıllık ortalama 1.18 x10 6 m 3 /yıl su sulamaya verilmektedir. Barajdan alınan su miktarının yaklaşık %30 u bitkiler tarafından kullanılmakta, % 70 i ise yeraltına süzülmekte ve buharlaşmaktadır. Kozağacı barajından alınan sulama suyunun 0.82 x 10 6 m 3 lük miktarı yeraltına süzülmekte ve buharlaşmaktadır. Yazır Gölü sulak alan havzasının en önemli boşalım elemanı buharlaşmadır. Ortalama mm gerçek buharlaşma (Etr) ile 65.74x10 6 m 3 /yıl su buharlaşma terleme yoluyla boşalmaktadır. Yarı kapalı havza özelliği taşıyan Yazır Gölü sulak alan havzasında havza içerisinde doğup havza dışına boşalımı olan Kocadere bütçe hesaplamasında bir diğer boşalım elemanını oluşturmakla birlikte bu dereye ait akım verilerinin olmaması nedeni ile dereden gerçekleşen boşalım miktarı bütçe hesaplama çizelgesinde bilinmeyen yüzeysel akış olarak belirtilmiştir. Yazır Gölü sulak alan havzası için belirlenen beslenme ve boşalma miktarları Çizelge 4.3 te verilmiş olup beslenme ve boşalım arasındaki fark x 10 6 m 3 /yıl dır. Ölçümde meydana gelebilecek hatalar göz önüne alındığında emniyetli kullanılabilecek yeraltısuyu miktarı beslenme boşalma farkının %60 ı 36

49 alınabilir. Bu durumda havzanın emniyetli kullanılabilecek yeraltısuyu miktarı 7.21x10 6 m 3 /yıl dır. Çizelge 4.3. Yazır Gölü sulak alan havzası yeraltısuyu bilançosu BESLENME x 10 6 m 3 /yıl BOŞALIM x 10 6 m 3 /yıl Yağış Buharlaşma Sondaj 0.51 Kuyularla çekim 3.46 sulamasından Kozağacı barajından sulama 0.82 Kocadere sulaması Bilinmeyen yüzeysel akış Toplam Toplam Hidrojeoloji Bu bölümde çalışma alanında bulunan su noktaları, litolojik birimlerin hidrojeolojik özellikleri, akiferlerin hidrolojik parametreleri ve yeraltısuyu dinamiği hakkında bilgi verilmektedir Su Noktaları km 2 lik drenaj alanına sahip Yazır Gölü sulak alan havzasında başta Yazır Gölü olmak üzere gölü besleyen Kocaalan Deresi, Kocaöldüğü Dere, Uyuzun Dere, Boztaş Dere, Suuçtuğan Dere, Yılanlıboğaz Dere gibi irili ufaklı birçok sürekli ve mevsimsel dere ile göl etrafında yer alan kaynak çıkışlar bulunmaktadır Göller Yazır Gölü Burdur ili, Çavdır ilçesi, Yazır (Gölcük) köyünün 3,2 km yakınında ve Ambarcı köyünün de güneybatısında bulunan göl Güneybatı Anadolu nun göller bölgesi 37

50 diye adlandırılan Ege bölgesi, İç Anadolu Bölgesi ve Akdeniz Bölgesi arasında kalan kesiminde Burdur Gölü Kapalı havzası sınırları içerisinde yer alan küçük göllerinden birisidir (Şekil 4.15). Yazır Gölü Dengere dağlarının batısında çukur bir alanda yer almaktadır (OSİB, 2013). Bölgedeki en küçük göllerden olan Yazır Gölü, dağlık tatlısu ekosistemlerinin en önemlilerinden biridir. Birçok nadir türe ev sahipliği yapması, turbalık ve sazlık habitatlarıyla ulusal öneme sahiptir (OSİB, 2013). Yazır Gölü havza dışından herhangi bir akış almamasına rağmen havza dışına akışı Koca dere ile olan yarı kapalı özelliği taşıyan bir havzadır. Genellikle yağışlarla havzaya düşen su, yaz mevsiminde büyük kısmı kuruyan dereler ile havzanın en derin yeri olan Yazır Gölü çanağında toplanmakta ve bu alanda toplanan sular Yazır Gölü nü oluşturmaktadır (Şekil 4.15). Şekil Yazır Gölü nden bir görünüm (Ekim-2016). 38

51 Yazır Gölü ve çevresinde sulak alan, orman, dağ bozkırı, kayalık ve tarım ekosistemleri mevcuttur. Yazır Gölü bölgenin en önemli ekosistemini oluşturmaktadır. Büyük bir oranda sazlıklarla kaplı olan gölün doğusunda yer alan ıslak çayırlar ve göle ulaşan sürekli dereler ile kaynaklar sulak alan ekosistemlerine dahildir (OSİB, 2013). Yazır Gölü nün batısında ve alt havzanın kuzey bölümünde orman ekosistemi hakimdir. Bu ormanlarda ardıç türleri seyrek ve çok seyrek olarak bulunur. Ardıçlara yer yer meşeler ağaç ve çalı formlarında eşlik eder. Yazır Gölü nün güneydoğusunda ve alt havzanın yüksek kesimlerinde seyrek bitki örtülü alanları içermektedir. Yazır Gölü alt havzasının kuzeydoğusunda, kayalık ve çok seyrek bitki örtülü alanları içermektedir. Yazır Gölü çevresi başta buğday ve anason tarlaları olmak üzere kuru tarım alanları ile kaplıdır. Çalışma alanında ekosistemler arasında en büyük alanı tarım ekosistemi, sonrasında da orman ekosistemi kaplamaktadır (OSİB, 2013). Yazır Gölü, bölge için önemli ekonomik değerler sunmaktadır. Yazır Gölü ve çevresindeki farklı habitatlar ve iklim koşulları farklı ekolojik istekleri olan birçok hayvan türünün alanda üremesine ve beslenmesine imkan sağlamaktadır. Sulak alan ile ilişkili yerleşim yerlerde temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Yazır Gölü çevresindeki kaynak suları, içme ve kullanım amacıyla kullanılmaktadır. Gölün çevresinde yoğun olarak küçükbaş hayvan otlatılmaktadır. Gölde kaz ve ördek türlerine yönelik avcılık faaliyetleri yapılmaktadır (OSİB, 2013) Akarsular İnceleme alanı içerisinde Koca Dere, Kocaalan Deresi, Kocaöldüğü Dere, Uyuzun Dere, Boztaş Dere, Suuçtuğan Dere, Yılanlıboğaz Dere gibi irili ufaklı birçok sürekli ve mevsimsel dere bulunmakla birlikte bu dereler de yaz aylarında göle ulaşamadan kurumaktadır (Şekil 4.16). 39

52 Şekil Yazır Gölü nü besleyen derelerden görünüm (Ekim-2016) Havzadaki yüzeysel akışları göstermek amacıyla bölgenin drenaj ağı haritası hazırlanmış ve Şekil 4.17 de sunulmuştur Kaynaklar İnceleme alanı içerisinde irili ufaklı pekçok kaynak tespit edilmiş olup bunlar 1/ ölçekli drenaj ağı ve hidrojeoloji haritasında gösterilmiştir (Şekil 4.17, EK 2). Bu kaynaklar mevsimsel akışa sahiptir. Küçüklü kaynağı; Yazır Gölü sulak alan havzası içerisinde yer alan Küçüklü köyü içerisinde yer alan kaynak başta içme suyu olmak üzere farklı amaçlar için kullanılmaktadır. Çalışma içerisinde yapılan örneklemelerde S9 olarak isimlendirilmiştir (Şekil 4.18). 40

53 Şekil Çalışma alanı drenaj ağı haritası 41

54 Şekil Küçüklü su kaynağından bir görünüm Kayabaşı kaynağı; Çalışma alanı içerisinde Kayabaşı köyü içerisinde yer alan kaynak halk tarafından içme ve kullanma suyu olarak kullanılmaktadır. Çalışma içerisinde S12 olarak isimlendirilmiştir(şekil 4.19). Şekil Kayabaşı su kaynağından bir görünüm 42

55 Ambarcık kaynağı; Ambarcık köyü yakınlarından boşalan ve debisi oldukça düşük bir kaynaktır. Kaynak içme suyu olarak kullanılmaktadır (Şekil 4.20). Çalışmada S13 olarak isimlendirilmiştir. Şekil Ambarcık su kaynağından bir görünüm Kozağacı kaynağı; Çalışma alanında yer alan Kozağacı köyü yakınlarında yüksek kotlardan boşalan kaynak aynı zamanda köyün içme suyu kaynaklarından birisidir. Çalışma alanında S5 olarak isimlendirilmiştir (Şekil 4.21). Şekil Kozağacı su kaynağından bir görünüm 43

56 Sondaj Kuyuları ve Sığ Kuyular Çalışma alanında resmi kurumlar tarafından az sayıda sondaj kuyusu bulunmakla birlikte özel şahıslara ait sondaj kuyuları da bulunmaktadır. Havza genelinde açılmış DSİ tarafından açılmış kuyuların derinlikleri m, statik seviyeleri m, dinamik seviyeleri m ve debileri ise l/sn arasında değişmektedir. Açılan kuyuların büyük bir çoğunluğu sulama amaçlı olarak kullanılmaktadır. Bu kuyulara ait teknik özellikler Çizelge 4.4 de, hidrolojik ve hidrojeolojik özellikleri yansıtan kuyu logları ise Şekil 4.22 de, sunulmuştur. Çizelge 4.4. Çalışma alanı içerisinde DSİ 18. ve 13. Bölge Müdürlükleri tarafından açılmış olan kuyuların teknik verileri No Kuyu Yeri Kuyu No Statik Seviye (m) Dinamik Seviye (m) Derinlik (m) Debi (Q) l/sn 1 Kızıllar Kızıllar 48521/B Ambarcık Kayabaşı 53202/B Kayabaşı Kayabaşı Kayabaşı Yazır Gölü sulak alan alt havzasında açılmış olan sondaj kuyularının çoğunluğu alüvyon akifer ile çalışma alanında yaygın olarak gözlemlenen Dutdere kireçtaşları ve Kızılcadağ ofiyolitleri içerisinde bölgesel olarak su bulundurabilen kireçtaşı seviyelerinden su almaktadır. Ovanın ortasına doğru alüvyon kalınlığı artmakta ve buna bağlı olarak kuyuların verimlerin de artış gözlenmektedir. Yazır Gölü nün kuzeyinde bulunan Kızıllar köyünde açılmış sondaj kuyularının debileri 1.00 ve 8.60 l/sn dir. Bu kuyularda kireçtaşı ve Kızılcadağ ofiyolitleri içerisindeki yersel kireçtaşlarından su alınmaktadır. Yazır Gölü nün kuzeybatısında yer alan Ambarcık köyü çevresinde açılmış sondaj kuyusunun debisi 7.70 l/sn dir. Bu kuyuda alüvyon ve alüvyon altındaki kireçtaşı ile ofiyolitler içerisindeki yersel kireçtaşlarından su alınmaktadır. Yazır Gölü nün 44

57 güneydoğusunda bulanan Kayabaşı köyü ve çevresinde açılan sondaj kuyularının debileri ise 2.00 ile l/sn arasında değişmektedir. Bu bölgedeki sondaj kuyularında da yine alüvyon yanısıra çalışma alanında yaygın olarak gözlemlenen Dutdere kireçtaşları ve Kızılcadağ ofiyolitleri içerisinde bölgesel olarak su bulundurabilen kireçtaşı seviyelerinden su almaktadır. 45

58 Şekil Çalışma alanında açılmış sondajlara ait kuyu logları 46

59 Litolojik birimlerin hidrojeolojik özellikleri Çalışma alanı içerisinde yer alan litolojik birimler hidrojeolojik özelliklerine göre değerlendirilerek sınıflandırılmış ve bölgenin hidrojeoloji haritası hazırlanmıştır (EK 2). Buna göre çalışma alanındaki birimler fiziksel özellikleri ve akifer olabilme özellikleri dikkate alındığında taneli ortam akiferi (Akf-1), erimeli-çatlaklı kaya ortam akiferi (Akf-2), akitard ortam-1 (Akt-1) ve akifüj ortam (Akj) olarak ayırtlanmış ve buna göre bölgenin hidrojeoloji haritası hazırlanmıştır (EK-2) Taneli ortam akiferi (Akf-1) Alüvyon ve yamaç molozu inceleme alanında yayılımı ve verimi fazla olan Taneli ortam akiferini temsil etmektedir. Ova içerisindeki alüvyon malzeme güncel akarsuların ve yamaç döküntülerinin oluşturduğu tutturulmamış tortullardan ve çevre kayaç kırıntılarından oluşmakta ve allokton konumlu birimler arasındaki çukurluk alanlarda, akarsuların yakın çevrelerinde ve Yazır Gölü çevresinde yayılım göstermektedir. Geçirimli birimler içerisinde yer alan yamaç molozu ve birikinti konileri genellikle Kızılcadağ ofiyolitleri birimine ait değişik boyutlu ve farklı derecelerde yuvarlaklaşmış çakıllardan ve ova kenarlarında gevşek, az yuvarlak, köşeli veya yuvarlak çakıl ile az oranda kum ve çamurtaşlarından oluşmaktadır (EK-2). Alüvyon havzada yaklaşık olarak km 2 lik bir alanda bulunmaktadır. Kalınlıkları ova genelinde m arasında değişmektedir Erimeli çatlaklı kaya ortam akiferi (Akf-2) Kireçtaşları, çatlak ve erime boşluklarında önemli miktarlarda yeraltısuyu bulundurabilen ve suyun hareketine izin veren yapılardır. İnceleme alanında da kireçtaşı birimleri geniş bir yayılıma sahiptir. Dutdere kireçtaşı, Karanasıflar formasyonu, Yuvadağ formasyonu ve Çatlıca formasyonu Erimeli çatlaklı kaya ortam akiferi olarak sınıflandırılmıştır. Farklı yaş ve adlandırmalara sahip kireçtaşlarından oluşan birimler, sahip oldukları kırıklı-çatlaklı ve karstik 47

60 boşluklu yapılarından dolayı akifer özelliği göstermektedirler. Bu birimlerden ovada en fazla yayılıma sahip olanı Dutdere kireçtaşlarıdır. Dutdere kireçtaşları bölgede en yaşlı birim olsa da tektonizmanın aktif ve yoğun olduğu bölgede bindirmelerin etkisiyle yüzeye çıkmakta ve kendisinden daha genç birimlerle birlikte görülmektedir. Rekristalize ve dolomitik kireçtaşlarının oluşturduğu Dutdere kireçtaşı birimi, inceleme alanında daha çok güney ve doğu kesimler ile yükseltilerin fazla olduğu lokasyonlarda yüzeye çıkmaktadır. İnceleme alanının farklı bölgelerinde açılan pek çok sondaj kuyusunda Dutdere kireçtaşları kesilmiştir. Ambarcık ve Kızıllar köyü civarında açılmış olan ve no lu kuyular Dutdere kireçtaşı kesilen kuyulardır. Diğer karstik birimler olan Karanasıflar, Yuvadağ formasyonu ve Çatlıca formasyonu ise çalışma alanının kuzey kesiminde ve daha küçük alanlarda yüzeylediği görülmektir. Bu birimlerin kesildiği sondaj kuyuları bulunmamaktadır. Ayrıca yine çalışma alanında geniş alanlarda yayılıma sahip Kızılcadağ Melanj ve Olistostromu içerisinde bulunan yersel kireçtaşları da su bulundurabilen kayaçlar arasındadır Akitard ortam-1 (Akt-1) İnceleme alanında yüzeyleyen Çameli formasyonu litolojisi ve yayılımı dikkate alınarak Akitard ortam-1 olarak sınıflandırılmıştır. (EK-2). Çameli formasyonu, çakıltaşı, kumtaşı, kiltaşı, killi kireçtaşı, marn, konglomera vb., kaya türlerinden oluşmaktadır. Birim içerisinde bulunan kiltaşı, marn seviyelerinin geçirimsiz özellikte olması, birimin akifer olabilme kapasitesini kısıtlamaktadır Akitard ortam (Akt-2) İnceleme alanında yayılımları kısıtlı alanlarda olan ve su bulundurma açısından benzer hidrojeolojik özellikler taşıyan Orhaniye formasyonu ve tabakalı çört üyesi Akitard ortam-2 olarak ayırtlanmışlardır (EK-2). Orhaniye formasyonu, bazik volkanit, radyolarit, çört, şeyl ara düzeyli çörtlü mikrit ve dolomitik kireçtaşlarından oluşmaktadır. Birim içerisindeki kalsitürbidit seviyeleri ve 48

61 dolomitik kireçtaşları az miktarda su bulundurabilseler de volkanitler, radyolarit-çört-şeyl ara düzeyli çörtlü mikritler su bulundurma özelliğine sahip değildir. Bu formasyon, ovanın güney ve güneydoğu bölümlerinde yüzeylemektedir Akifüj ortam (Akj) İnceleme alanının hemen hemen tamamına yakın bir kısmında ve özellikle kuzey ve batı kesimlerinde yoğun olarak, güney kesiminde ise Çıvgalar ve Küçüklü çevresinde yayılım gösteren Kızılcadağ ofiyolitleri ve Marmaris peridotitleri geçirimsiz birimler olarak ayırtlanmışlardır. Kızılcadağ ofiyolitleri, serpantinit ve serpantinit hamur içerisindeki karbonatlar, radyolarit-çört, çörtlü kireçtaşı, neritik kireçtaşları ile bazalt, spilit, tüf, gabro, diyabaz vb. bloklardan oluşmaktadır. Ofiyolitik malzemeler içerisindeki kireçtaşlarında yeraltısuyu bulunabilirken genel yapı itibariyle bu birimler yeraltısuyunu iletebilecek kapasitede değillerdir. Geçirimsiz birimlerden diğeri olan Marmaris Peridotiti ise çalışma alanı içerisinde genel olarak ovanın batı kesimlerinde yüzeylemektedir. Formasyon, bünyesinde bulunan litolojik birimlerin akifer olabilme kapasitelerinin olmaması nedeniyle Akifüj ortam olarak değerlendirilmiştir Akiferlerin hidroloji parametreleri Akiferlerin hidroloji parametreleri yeraltısuyu rezervlerinden yararlanılması ve karşılaşılan sorunların çözümünde kullanılan önemli sayısal parametrelerdir. İnceleme alanında tanımlanan akiferlerin hidroloji parametreleri olan Permeabilite katsayısı (K), Transmisibilite katsayısı (T) ve Depolanma katsayısı (S) değerlerini belirlemek amacıyla Cooper Jacob yöntemi kullanılmıştır. Bu yöntem gözenekli akiferde dengesiz rejim için geçerlidir. Akiferlerin hidroloji parametreleri DSİ 13. ve 18. Bölge Müdürlüğü tarafından açılan sondaj kuyularından temsili olarak seçilen 7 adet kuyuda açıldıkları tarihlerde yapılan sabit seviyeli düşüm deneyi verileri kullanılarak 49

62 hesaplanmıştır (Çizelge 4.5). Tümüyle alüvyon kesilen kuyularda hesaplanan permeabilite katsayısı (K) 1.9x x10-6 m/s, Alüvyon ve kireçtaşı kesilen kuyularda (K) değeri 1.8x10-5 m/s, Kireçtaşı akiferinde bulunan kuyuda permeabilite katsayısı 3x10-3 m/s, Kızılcadağ olistolitleri kesilen kuyularda K değeri 2x x10-6 m/s ve hesaplanan tüm kuyularda transmisibilite katsayısı (T) 1x10-4 ile 8.2x10-6 m 2 /s arasında ve depolama katsayısı (S) değerleri 1x x10-1 arasındadır (Çizelge 4.5). Çizelge 4.5. Akiferlerin hidroloji parametreleri (K,T,S) Cooper Jacob (Time-Drawdown) Bölge Kuyu No T (m2/s) K (m/s) S Litoloji Kızıllar x10-6 3x x10-7 Kireçtaşı Kızıllar 48521/B 1x10-4 2x10-5 1x10-1 Kızılcadağ olistolitleri Ambarcık x x x10-1 Alüvyon-Kireçtaşı Kayabaşı 53202/B 1.3x x x10-1 Alüvyon Kayabaşı x10-4 5x10-6 5x10-1 Kızılcadağ olistolitleri Kayabaşı x10-4 5x10-6 5x10-1 Kızılcadağ olistolitleri Kayabaşı x10-4 5x Alüvyon Çizelgede verilen hidrolik parametreler kuyu logları ile birlikte değerlendirildiğinde; tane boyutları arttıkça permeabilite katsayılarının arttığı görülmektedir. Kil ve geçirimsiz malzeme seviyelerindeki artışa bağlı olarak ise hidrolik parametrelerde düşüş tespit edilmiştir Yeraltısuyu dinamiği Yeraltısuyu dinamiği akifer ortamlar içerisinde bulunan yeraltısuyunun hareketini, akım yönlerini ve mevsimsel değişimlerini açıklamaktadır. Bu veriler hidrojeoloji araştırmalarında olduğu gibi pek çok mühendislik jeolojisi ve farklı disiplinlere ait araştırmalarda da kullanılan önemli bir veridir. Araştırma alanında bulunan yeraltısuyu kuyuları genel olarak yaygın verimli akifer olan alüvyon birim üzerinde açılmıştır. Bu birimde yeraltısuyu seviye değişimlerinin belirlenmesi amacıyla, 4 adet kuyuda yağışlı ve kurak dönemler için iki dönem (Kasım 2016-Nisan 2017) yeraltısuyu seviye ölçümleri yapılmış ancak yeterli statik seviye verisi olmadığından yeraltısuyu seviye haritası hazırlanamamıştır. (Şekil 4.23), (Çizelge 4.6). 50

63 Şekil Çalışma alanındaki sondaj kuyularında yeraltısuyu seviye ölçümleri Çizelge 4.6. İncelem alanı yeraltısuyu statik seviye verisi Kuyu No Kuyu Yeri Koordinat Doğu- Kuzey Rakım (m) Kasım 2016 (m) Nisan 2017 (m) Seviye Farkı SK1 Kızıllar K/ D SK2 Kızıllar K/ D SK3 Ambarcık K/ D SK4 Kayabaşı K/ D Kapatılmıştır. - Havzada yeraltısuyunun yüzeyden derinliği kurak dönemde m arasında ölçülmüştür. Kurak dönemi temsil eden Kasım 2016 ölçümleri ile yağışlı dönemi temsil eden Nisan 2017 yeraltısuyu seviye ölçümleri arasında m arasında değişen seviye düşümleri tespit edilmiştir. Bu düşüşler kurak dönemde sulama suyu olarak kullanım ve yağış miktarındaki azalma ile doğrudan ilişkilidir Hidrojeokimya Çeşitli şekillerde yeryüzüne düşen yağışların meydana getirdiği yeraltısuları, beslenme alanından boşalım alanına doğru birçok jeokimyasal sürecin etkisiyle farklı fiziksel ve kimyasal özellikler kazanmaktadır (Şahinci, 1991). Yeraltına 51

64 süzülen sular, derinlerde temas halinde oldukları kayaç ve mineralleri çözmeye başlamakta ve bu işlem su içerisinde denge konsantrasyonlarına erişilinceye veya mineraller tamamen tükeninceye kadar devam etmektedir. Yeraltısularının kimyasal bileşimi, suların içinden geçtikleri akiferlerin mineralojik ve kimyasal özelliklerinin, akiferlerde suyun akış hızının, akış koşullarının ve akiferdeki kalış süresinin bir fonksiyonudur (Freeze ve Cherry, 1979; Appelo ve Pastma, 1993; Andreo ve Carrasco, 1999). Kazanılan bu kimyasal özellikler yeraltısularının farklı amaçlar için kullanılmasına olanak sağlamaktadır. Yeraltısularının verimi kadar, kullanım amacına göre fiziksel, kimyasal ve bakteriyolojik özelliklerinin tespiti de önem taşımaktadır. Bu amaçla, Yazır Gölü sulak alan alt havzasını temsil eden noktalardan Ekim tarihinde yüzey suyu, kaynak ve sondaj kuyularından olmak üzere 15 ayrı noktadan su örnekleri alınmıştır (Şekil 4.24;Çizelge 4.7). Bunlara bağlı olarak çalışmanın bu bölümünde inceleme alanındaki yeraltısularının fiziksel ve kimyasal özellikleri, kirlilik parametreleri, yeraltısuyu kalitesi ve kullanım koşulları gibi konulara açıklık getirilmeye çalışılarak su tipleri belirlenmiştir. Ayrıca, analiz sonuçlarının değerlendirilmeleri doğruluğunun denetlenmesi için aşağıda verilen formüle göre anyon-katyon dengesinin belirlenmesi gerekmektedir. % hata= (TK - TA) / 0.5 x (TK + TA) (4.1) TK:Toplam katyon (mek/l), TA:Toplam anyon (mek/l) İyon bilançosunda hata yüzdesinin genellikle % 5 den düşük olması istenir. Pozitif değer katyon fazlalığına, negatif değer ise anyon fazlalığına karşılık gelir. Analiz yapımı sırasında ortaya çıkan hatalar dışındaki % 5 den yüksek hata, suda analizi yapılmamış iyonların yüksek derişimde olabileceği şeklinde yorumlanmaktadır. Çalışma alanındaki sularda yapılan kimyasal analizlerde anyon-katyon dengesinin % 5 den düşük olduğu, tespit edilmiştir. Ekim da alınan 15 adet örnek içerisinde S5, S7, S11, S13 ve S14 no lu örneklerde dengenin negatif (-) yönde geliştiği ve bu sularda anyon fazlalığı olduğu 52

65 belirlenmiştir. Diğer örneklerde ise pozitif (+) değerlerin ortaya çıkması ile katyon fazlalığı olduğu tespit edilmiştir (Çizelge 4.7). Arazi çalışmlarında her bir örnek için ikişer adet su örneği alınmış olup katyon analizleri 100 ml lik polietilen şişe içerisine % 5 lik HNO3 ilave edilerek Acme laboratuarında (Kanada) yaptırılmıştır. Anyon analizleri ve kirlilik parametreleri olan nitrat, nitrit ile amonyak analizleri 500 er mililitrelik polietilen şişelerde, Hacettepe Üniversitesi Su Kimyası Laboratuarında yaptırılmıştır. Elektriksel iletkenlik (EC), hidrojen iyonu konsantrasyonu (ph) ve sıcaklık değerleri ise örnek alımı çalışmaları sırasında yerinde ölçülmüştür. Elde edilen analiz sonuçları kullanılarak çalışma alanında bulunan yüzey ve yeraltısularının iyon özellikleri, kullanım amaçları (içme ve sulama) ve kirlilik parametreleri incelenmiştir. Suların hidrojeokimyasal özelliklerinin tanımlanmasında, genel kimyasal özellikler değerlendirilmiş Schoeller (1955), Piper (1944) ve Chadha (1999) diyagramları kullanılarak yorumlamaları yapılmıştır. Suların kullanım amaçlarının değerlendirilmesinde ulusal ve uluslararası içme suyu standartları ile Schoeller içilebilirlik, ABD tuzluluk ve Wilcox (1955) diyagramları kullanılmıştır. Kirlilik özellikleri ise ağır metal ve azot türevleri analizleri ile irdelenmiştir. 53

66 Şekil Çalışma alanı içerisindeki su kaynaklarında örnekleme çalışmaları Çizelge 4.7. Çalışma alanındaki su kaynaklarına ait majör iyon (mg/l) analiz sonuçları (K: Kaynak, SK: Sondaj kuyusu, DS: Dere suyu, GS: Göl suyu) Örn.Yeri Türü No. Na K Ca Mg Cl HCO3 CO3 SO4 %Hata Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) Gölcük (Yazır) K. S SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaş K. S Kayabaş K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S

67 Suların Kalitesini Belirleyen İyon Özellikleri Çalışma alanında 15 ayrı noktadaki kaynak ve sondaj kuyularından alınan örneklerde, sıcaklık (T), Elektriksel iletkenlik (EC) ve Hidrojen İyonu Konsantrasyonu (ph), redoks potansiyeli (Eh), çözünmüş oksijen (DO mg/l, %) değerleri yerinde ölçümlerle belirlenmiş ve elde edilen sonuçlar Çizelge 4.8. de sunulmuştur. Ayrıca, suların sertlik, Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR) ve yüzde sodyum(%na) değerleri de hesaplanmıştır. Bu parametreler bağımsız başlıklar altında aşağıda açıklanmıştır. Çizelge 4.8. Çalışma alanındaki suların yerinde ölçüm değerleri Örn.Yeri Türü No EC (µohm/ cm) T ( 0 C) ph Eh mv DO mg/l DO% Sertlik (F 0 ) SAR % Na Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük K. S (Yazır) Gölcük SK. S (Yazır) Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaş K. S Kayabaş K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Sıcaklık ( 0 C) Çalışma alanındaki kaynak ve kuyu sularının sıcaklık değerleri o C arasında değişmektedir. İnceleme alanındaki önemli yüzey suyu olan Yazır Gölü nden alınan su örneğinin (Y) sıcaklığı ise 11.8 o C olarak belirlenmiştir (Çizelge 4.8). 55

68 Elektriksel iletkenlik (EC) İçme ve sulama suları sınıflandırmasında bir ölçüt olarak kullanılan özgül elektriksel iletkenlik (EC) suyun elektriği iletebilme yeteneğidir. Suların elektriksel iletkenlikleri, sudaki iyon varlığına, toplam derişimlerine ve sıcaklığa bağlıdır. Sıcaklık ve iyon konsantrasyonunun artışı ile doğru orantılı olarak suların elektriksel iletkenlikleri artmaktadır (Şahinci. 1991). Buna bağlı olarak çalışma alanındaki yeraltı ve yüzey sularının elektriksel iletkenlikleri (EC) değerleri µohm/cm arasında değişmektedir (Çizelge 4.8) Hidrojen iyonu konsantrasyonu (ph) Hidrojen iyonu konsantrasyonu. su içerisinde bulunan hidronyum ve OH - iyon konsantrasyonlarının azalıp artmasına bağlı olarak suyun asit veya bazik özelliğe sahip olmasıdır. Yeraltısuları. genel olarak ph<7 olan asidik özelliğe sahip iken yerüstü suları ph>8 olan bazik özellikteki sulardır (Çizelge 4.9). Çizelge 4.9. Suların ph değerlerine göre sınıflandırılması ph >8.5 Bazik Bazik karakterli 7 Nötr Asit karakterli 4.5 Asidik Bu sınıflandırmaya göre çalışma alanındaki su noktalarından alınan örneklerin ph değerleri 7.67 ile 8.91 arasında değişmektedir (Bknz. Çizelge 4.8). İnceleme alanındaki en geniş yüzey suyu kaynağı olan Yazır gölüne (Y) ait ph değeri ise 8.27 dir. Yazır Gölü sulak alan alt havzasındaki yüzey ve yeraltısuları genel olarak bazik karakterli ve bazik sular sınıfındadır. 56

69 Sertlik ( o F) Yeraltısularının sertlik dereceleri. bileşiminde bulunan katyonlar içerisinde en önemlileri olan Ca +2 ve Mg +2 olmak üzere Ca-Mg SO4. Ca-Mg NO3 ve +2 veya daha yüksek değerliğe sahip metal katyonlarına (Sr +2. Mn +2. Fe +2. Fe +3. Ai +3 ) bağlı olarak değişim göstermektedir. Bunlar dışındaki diğer katyonların sudaki miktarları son derece düşük olduğu için dikkate alınmamaktadır. Sulardaki toplam sertlik geçici ve kalıcı sertlik olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Ca ve Mg HCO3 lerden ileri gelen sertlik geçici sertliktir ve bu iyonların ısıtılarak çöktürülmesi ile giderilmesi mümkündür. Ca ve Mg iyonlarının diğer tuzlarından kaynaklanan sertlik ise kalıcı sertliktir ve giderilmesi ısıtmakla mümkün olmaz (Şahinci. 1991). Suları sertlik derecelerine göre sınıflandıran pek çok sınıflandırma olmakla birlikte bunlardan ülkemizde de en çok kullanılanı Fransız sertlik sınıflamasıdır ( o F). Fransız sertliği 100 ml suda bulunan 1 mg CaCO3 miktarı olarak tanımlanmaktadır (Şahinci.1991; Çizelge 4.10). Çizelge Fransız sertlik sınıflaması Konsantrasyon (mg/l) Sertlik Derecesi Çok yumuşak Yumuşak Az sert Oldukça sert Sert 54 < Çok sert Çalışma alanındaki yüzey ve yeraltısuları arasında olup yumuşak su tipinden. çok sert su tipine kadar çok farklı sertlik derecelerindedir (Bknz.Çizelge 4.8). Yüzey suyunu temsil eden Yazır Gölü suyundan (S15) alınan örneğin sertlik derecesi ise olup az sert su sınıfına girmektedir. Genel olarak sertlik değerinin artışı Ca. Mg ve HCO3 iyonları içeren kireçtaşı veya 57

70 dolomitik kireçtaşları ile temas süresinin fazlalığına bağlı olarak kaya su etkileşimi ile gerçekleşmektedir Sodyum adsorbsiyon oranı (SAR) Su kaynaklarının etkili kullanımı açısından su kalitesinin izleme ve değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Sulama suyu kalitesinin belirlenmesi açısından önemli bir kriter olan sodyum miktarı toprağın yapısını bozarak geçirgenliğini azaltmakta ve sulama işleminden sonra toprak yüzeyinde kabuksu yapıların oluşmasına neden olmaktadır. Toprakta meydana gelen bu değişim sonucunda bitki kökleri hava alamaz hale gelmekte ve burada bitkiler için zehirli bir ortam ortaya çıkmaktadır. Sodyum adsorbsiyon oranı (SAR). sulamaya uygunluğun belirlenmesinde en çok kullanılan ölçütlerden biridir. Bu nedenle sulama suyu açısından sudaki SAR değerinin bilinmesi önemlidir (Çizelge 4.11). Çizelge Sulama sularının SAR değerine göre sınıflandırılması SAR <10 Çok iyi özellikte sulama suları İyi özellikte sulama suları Orta özellikte sulama suları > 26 Kötü özellikte sulama suları İnceleme alanındaki kaynak ve kuyu sularından genel olarak sulama amaçlı yararlanılmaktadır. Havzadaki suların SAR değerleri 0.44 ile 6.36 arasında değişmektedir (Bknz.Çizelge 4.8). Buna göre çalışma alanı genelideki sular Çok iyi özellikte sulama suları sınıfında yer almaktadırlar Sodyum iyonu yüzdesi (%Na) Sulama suyu sınıflamalarında sodyum iyonu yüzdesi değeri önemli bir ölçüt olarak kullanılmaktadır. Su içerisinde çözünmüş fazla miktardaki iyonlar bitkileri ve tarım toprağını fiziksel ve kimyasal yollarla etkileyerek verimi 58

71 düşürmektedir. Bu iyonların fazlalığı bitkileri doğrudan etkilediği gibi toprak üzerinde yarattığı olumsuz etkilerle bitki gelişimini etkilemektedir. Özellikle tuzlu sulardaki Na +. zemindeki Ca + iyonları ile yer değiştirerek toprağın geçirgenliğini azaltır ve havalanmasını engellemekte; böylece dolaylı olarak bitkilerin gelişmesi yavaşlamaktadır. Bu nedenlerle % Na değerinin sınır değerleri aşması istenmemektedir. İnceleme alanında analiz sonuçlarına göre; % Na değeri arasında değişmektedir (Bknz.Çizelge 4.8) Suların Kimyasal Özellikleri Suları oluşturan majör iyonlar, anyon ve katyonlar olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Başlıca anyonları, HCO3, CO3, SO4 ve Cl oluştururken, katyonları ise Ca, Mg, Na ve K iyonları oluşturmaktadır. Çalışma alanındaki sularda ölçülen ana anyon ve katyon değerleri, Çizelge 4. 7 de verilmiştir. Analiz sonuçlarının değerlendirilmesinde Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2006) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE-266, 2005) tarafından içme suları için belirlenen sınır değerler dikkate alınmıştır Kalsiyum (Ca) Kalsiyum, yerkabuğunda ağırlık yüzdesine göre oksijen, silisyum, alüminyum ve demirden sonra beşinci sırada yer almaktadır. Sularda kalsiyum çoğunlukla Ca ++ iyonu şeklinde bulunur. Kalsiyumun 385 minerali olmasına rağmen, en çok rastlanan mineralleri kalsit, dolomit, jips, anhidrit, apatit ve flüorittir. Ayrıca magmatik ve metamorfik kayaçların ana kayaç yapıcı minerallerinin de ana elementleri arasındadır. Yeraltısularında kalsiyumun kaynağı da esas olarak bu minerallerin bozunumundan ortaya çıkan kalsiyumdur (Şahinci, 1991). Çalışma alanındaki suların kalsiyum miktarları incelendiğinde ile mg/l arasında değiştiği gözlenmektedir. Bu suları kızılcadağ ofiyolit ve melanjı içerisindeki olistolitlerden almakta ve yeraltısularının Ca içeriklerinin yüksek olduğu görülmektedir. İnceleme alanındaki suların Ca iyon 59

72 konsantrasyonlarının içme suyu standartları tarafından belirlenen (TSE-266) sınır değerleri ( mg/l) aşmadığı görülmüştür Magnezyum (Mg) Yeraltısularında Ca dan sonra en fazla bulunan katyon Mg dur. Magnezyum, yeraltısularına çoğunlukla magnezyumlu kalkerler, dolomitler ve serpantinizasyon sonucu açığa çıkan magnezyum karbonatın eritilmesi ile karışmaktadır (Erguvanlı ve Yüzer, 1987). Magnezyum ve kalsiyumun suyun sertliği üzerine etkileri büyüktür (Şahinci, 1991). Çalışma alanında yapılan analiz sonuçlarına göre Mg iyon miktarı mg/l arasında değişmektedir (Bknz.Çizelge 4.7). Yeraltısularında magnezyumun kaynağı, dolomit, evaporit, magmatik kaya mineralleri (olivin, ojit, biyotit, hornblend) ve metamorfik kayalarda bulunan (serpantin, talk, diopsid, tremolit) mineralleridir. Nemli iklimlerde ultrabazik kayaçlardan oluşan topraklar magnezyumca zengindir (Şahinci, 1991). İnceleme alanında Mg konsantrasyonu, havzanın büyük bir bölümünde yüzeylemekte olan kireçtaşı ve dolomitik kireçtaşlarından oluşan Dutdere kireçtaşları, Karanasıflar formasyonu, Yuvadağ formasyonu ve Çatlıca formasyonu ile yine çalışma alanında geniş alanlarda gözlemlenen Kızılcadağ ofiyolit ve melanjına ait dolomitik kireçtaşı blokları ve bazik bileşimli kayaçlar ve ultrabazik kayaç topluluklarından (harzburjit, dunit, serpantinit) oluşan Marmaris peridotitlerinin yağış suları ile ilişkisine bağlı olarak değişim göstermektedir. İnceleme alanındaki su kaynaklarına ait Mg iyon konsantrasyonları içme suyu standartları tarafından belirlenen sınır değerleri aşmadığı görülmektedir Sodyum (Na) Sodyum, alkali metaller (Li, K, Rb, Cs) arasında yer kabuğunda en fazla bulunan elementlerdendir. Magmatik kayaçlar, kil mineralleri, feldispatlar, feldispatoidler, evaporitler Na + içeren başlıca kayaç ve minerallerdir. Yeraltısularında Na + zenginleşmesinin bir başka nedeni de sodyum iyonlarının, 60

73 kalsiyum ve magnezyum iyonlarının soğurma ve iyon değişi ile yerini almasıdır. Yeraltısularında sodyumun miktarı, mineral cinsine ve miktarına, ph a, bozunum süresine, yeraltısuyu akım hızına, ortamdaki kalsiyum iyon derişimine, yapay ve doğal kirlenme gibi etkenlere bağlı olarak değişmektedir (Şahinci, 1991). Çalışma alanında Na iyon miktarı mg/l arasında değişmektedir (Bknz. Çizelge 4.7). İçme ve kullanma suları standartlarına göre su içerisindeki sodyum iyonu için maksimum değer 200 mg/l olarak belirlenmiştir (TSE, 2005; WHO, 2006). Bu sınır değerler dikkate alındığında bölgedeki suların sınır değeri aşmadığı görülmektedir. Çalışma alanındaki özellikle Na iyonunun fazla olduğu lokasyonda (S6) Na iyonunun kalsiyum ve magnezyum iyonlarını soğurarak yerini almasıyla da sulardaki Na iyonunda artışı olduğu düşünülmektedir Potasyum (K) Potasyum ve sodyum yer kabuğunda yaklaşık olarak eşit miktarlarda bulunmaktadır. Potasyum, esas olarak feldispatlarda, mikalarda, feldispatoyidlerde ve kil minerallerinde bulunur. Doğal sularda potasyum içeriği genelde 20 mg/l i aşmamaktadır. Ancak sıcak su kaynaklarında bu değer 100 mg/l ye ulaşabilmektedir. Genellikle sodyumla birlikte bulunan potasyum nemli ve kurak iklimlerde asidik yıkanma şeklinde, kayaları tümüyle bozunuma uğratarak üst seviyelere göç etmektedir (Şahinci, 1991). Analiz sonuçlarına göre; suların K iyon içeriği mg/l arasında değişmektedir. Yeraltısularının kimyasal yapısında bulunan major elementlerden Na iyonunda olduğu gibi K iyonlarının en fazla bulunduğu litolojik birimler killi zeminlerdir. Çalışma alanında en yüksek K iyonu içeren (S6) su örneği Na iyonu açısından da yüksek değerdedir. 61

74 Karbonat (CO3) - Bikarbonat (HCO3) Yeraltısularındaki karbonat ve bikarbonat iyonlarının büyük bir kısmı atmosfer ve topraktaki CO2 den ayrıca karbonatlı kayaçların erimesi ile ortaya çıkmaktadır. Bikarbonat iyonu sulama suları için yararlıdır ancak fazlası toprakta kireç birikimine neden olmaktadır (Erguvanlı ve Yüzer, 1987). İnceleme alanındaki yüzey ve yeraltısularında baskın anyon HCO3 iyonudur. HCO3 iyonları mg/l arasında değişmektedir. Toplam HCO3 ve CO3 iyon miktarının içme ve kullanma sularında 500 mg/l yi geçmemesi gerekmektedir Sulama sularında ise bu iyonların egemen oluşu sodyum tehlikesini azaltıcı etki oluşturmaktadır (Şahinci, 1991). Çalışma alanındaki sadece S4 no lu örnekte sınır değeri aşmaktadır. Sularda alkalinitenin başlıca kaynağı olan HCO3 ve CO3 iyonları ile sudaki H + iyon konsantrasyonları arasında yakın bir ilişki söz konusu olup, suyun ph değeri 8.2 nin üzerine çıktığında bikarbonat iyonları karbonat ve hidrojen iyonlarına ayrılmaktadır. Bu koşulda suyun ph derecesi 8.2 nin üzerinde ise CO3 iyonları artmakta, bu değerin altında ise HCO3 iyonu artarak egemen iyon konumuna gelmektedir (Şahinci, 1991; Yüksel, 2007). Çalışma alanındaki su örneklerinde de böyle bir ilişkinin varlığı özellikle S9, S11, S12, S13, S14 ve S15 no lu örneklerde görülmektedir (Çizelge 4.12). Su içerisinde bulunan HCO3 ve CO3 iyonları suyun geçici sertlik derecesinin belirlenmesinde de etkin rol oynamakta ve aralarında doğrusal bir ilişki sunmaktadır. Çalışma alanına ait su örneklerinin her iki döneme ait sertlik dereceleri ile HCO3- CO3 iyon miktarları karşılaştırıldığında da bu doğrusal ilişki göze çarpmaktadır (Şekil 4.25). 62

75 Çizelge Çalışma alanındaki örneklere ait HCO3 CO3 (mg/l) iyonları ile ph ve Sertlik dereceleri arasındaki ilişkiyi gösterir tablo. Örnek Yeri Türü Örnek No HCO3 CO3 ph Sertlik Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Şekil Çalışma alanındaki sulara ait HCO3+CO3 iyonları ve sertlik değerleri ilişkisi Klorür (Cl) Klorür doğal sularda sadece Cl formunda bulunmaktadır. Eksi yüklü oluşu, klorürün kolloidler tarafından tutulmasını engellemekte ve ayrıca iyon yarıçapının büyük olması da Ca, Mg, Na, K, Sr, Ba ve diğer elementlerle yaptığı tuzların suda kolayca çözünmesine neden olmaktadır. Kirlenmemiş doğal sularda klorür içeriği genellikle ppm aralığındadır. Bu değer yağış 63

76 sularının klorür içeriği ile yakından ilişkili olduğunu göstermektedir (Demiroğlu, 2008). Yeraltısularındaki klorür fazlalığı litolojik etkileşimin olmadığı alanlarda evsel, endüstriyel veya tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan kirliliğin nedeni olarak tanımlanmaktadır. İnceleme alanındaki su kaynaklarının Cl iyonu konsantrasyonu mg/l arasında değişim göstermektedir (Bknz. Çizelge 4.7). Sulardaki Cl iyon konsantrasyonunun TSE266 ve WHO tarafından içme ve kullanma sularında en fazla bulunabileceği miktar 250 mg/l olarak belirlenmiş olup inceleme alanındaki sular sınır değeri aşmamaktadır Sülfat (SO4) Sülfat iyonunun sularda bulunmasına sebep olan başlıca doğal kaynaklar, volkanlar, pirit mineralinin oksitlenmesi, jips ve anhidritlerin çözünmesi, atmosferdeki H2S gazlarının fotokimyasal olarak oksitleşmesi, deniz sularının buharlaşması ve rüzgar etkisiyle atmosfere taşınması şeklinde olurken ayrıca dış kökenli olarak kimyasal ilaçlar, yapay gübre ile evsel ve endüstriyel atıklar gibi çeşitli kirletici kaynaklardan toprağa ve suya karışması sayılabilir. Yeraltısuları içerisinde sülfat değerleri genelde düşüktür. Dünya Sağlık Örgütü İçme suyu standartları (WHO, 2006) ve Türk İçme Suyu standartlarına (TSE- 266, 2005) göre sülfat elementi için sınır değer 250 mg/l olarak belirlenmiştir. Sülfatın toprağın tuzunu artırmaktan başka zararlı bir etkisi söz konusu değildir. Sulama sularında 250 mg/l ye kadar olan miktarlar ise bitki beslenmesi için yararlı olarak görülmektedir (Erguvanlı ve Yüzer, 1987). Çalışma alanından alınan su örneklerinin sülfat değerleri mg/l arasındadır (Bknz.Çizelge 4.7). İnceleme alanında suların sülfat içeriği açısından içme ve kullanma suyu standartlarını aşmadığı görülmektedir. 64

77 Suların Hidrojeokimyasal Sınıflaması Schoeller (1955) e Göre Suların Sınıflaması Schoeller (1955) suları bileşimindeki klorür, sülfat, karbonat-bikarbonat miktarları ile anyon-katyon derişim ilişkilerine göre sınıflandırmıştır (Çizelge 4.13). Yapılan analiz sonuçlarına göre örnekler, Schoeller (1955) in klorür sınıflamasına göre, Olağan klorürlü sular, sülfat sınıflamasına göre, Olağan sülfatlı sular sınıfına girmektedir. Karbonat-Bikarbonat sınıflamasına bakıldığında ise suların, farklı su sınıflarında yer aldığı görülmüştür. Buna göre S13 Hipokarbonatlı sular, S4 Olağan karbonatlı sular ve diğer suların hepsi Hiperkarbonatlı sular sınıfında yer almaktadırlar. Çizelge Schoeller (1955) e göre su sınıflaması Klorür Sınıflaması Sülfat Sınıflaması Karbonat-Bikarbonat Sınıf. Karbonat- Klorür Sülfat Bikarbonat Su sınıfı miktarı Su sınıfı miktarı Su sınıfı miktarı (mek/l) (mek/l) (mek/l) Hiperklorürlü Hiposülfatlı Hiperkarbonatlı >700 >58 >7 Sular Sular Sular Klorotalasik Olağan Sülfatlı Sular Sular Klorürce zengin sular Orta Klorürlü Sular Oligoklorürlü Sular Olağan Klorürlü Sular <15 Oligosülfatlı Sular Olağan Sülfatlı Sular 6-24 <6 Karbonatlı Sular Hipokarbonatlı Sular < Schoeller Yarı Logaritmik Diyagram İle Suların Sınıflaması Schoeller (1955) in karbonat-bikarbonat miktarına göre yapmış olduğu sınıflamadan farklı olarak geliştirdiği yarı logaritmik diyagram ile farklı kimyasal özelliğe sahip suların daha kolay ayırt edilmesi sağlanmıştır. Yaygın olarak kullanılan bu yöntemle su tiplerinin tanımlanması da mümkündür. 65

78 Çalışma alanındaki su örneklerinin, hazırlanan bu diyagramlarda genel olarak benzer özellikler taşıdığı görülmektedir (Şekil 4.26). Şekil Çalışma alanındaki su örneklerinin Schoeller yarı logaritmik diyagramı ile sınıflaması Piper ve Chadha Diyagramları İle Suların Sınıflaması Bölgedeki su kaynaklarının litoloji ile ilişkileri ve dolaşım sistemleri boyunca meydana gelen hidrojeokimyasal evrim süreçlerinin açıklanmasında Piper ve Chadha diyagramından (Piper, 1944; Chadha, 1999) yararlanılmıştır. Piper Diyagramı: Çalışma alanında bulunan yüzey ve yeraltısularından Ekim 2016'da alınan örneklere ait kimyasal analiz sonuçları Piper diyagramı ile değerlendirilmiştir. Genel olarak çalışma alanındaki su örnekleri alkali toprak elementlerinin (Ca+Mg), alkali elementlere (Na+K) göre daha fazla olduğu, zayıf asit köklerinin (CO3+HCO3) güçlü asit köklerinden (SO4+Cl) fazla olduğu, karbonat sertliği % 50 den fazla olan suları temsil etmekte olup sadece S6 ve S3 no lu örnekler diğerlerinden farklı özelliğe sahiptir (Çizelge 4.14; Şekil 4.27). 66

79 S6 no lu örnek Kozağaç köyü sondaj kuyusundan alınan su örneğidir. Bu örnek Ca ve Mg iyonlarının Na ve K iyonlarından daha az, bunu yanısıra zayıf asid kökleri olan HCO3 veco3 ın güçlü asid kökleri olan olduğu Cl ve SO4 dan daha fazla olduğu, ayrıca iyonların hiçbirinin %50 yi geçmediği karışık sular sınıfındadır. S3 no lu örnek ise Ambarcık köyünün içme suyu kaynaklarından biri olan kaynak suyudur. Bu örnek yine Ca ve Mg iyonlarının Na ve K iyonlarından daha az, bunu yanısıra zayıf asid kökleri olan HCO3 veco3 ın güçlü asid kökleri olan olduğu Cl ve SO4 dan daha fazla olduğu, ayrıca karbonat alkalileri %50 den fazla olan ve doğada az rastlanan yumuşak sular sınıfındadır. Piper diyagramına göre, su örneklerinde Ca-Mg-HCO3, Ca-HCO3, Ca-Mg-HCO3- CO3 tipi suların hakim olduğu görülmektedir. Bu durum su örneklerinin alüvyon birim altında yer alan kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve dolomit birimleri ile kayaç-su etkileşimine bağlı olarak gelişmektedir. Ayrıca, piper diyagramına göre S6 no lu örnek Ca-Na-Mg-K-HCO3-Cl-SO4 lı sular fasiyesindedir. Yine çalışma alanındaki en önemli yüzey suyu kaynağı olan Yazır Gölüne ait S15 no lu örnek de Ca-Mg-HCO3-CO3 lı sular fasiyesinde olduğu görülmektedir. Çalışma alanında ortaya çıkan farklı su tipleri bölgedeki kayaçlarla temas süresi, suyun miktarı, sıcaklığı ve ortamın basıncı gibi faktörlere bağlı olarak yeraltısuyunun bileşiminde değişiklikler gerçekleşmesine neden olmaktadır. 67

80 Çizelge Çalışma alanındaki suların majör iyon dizilimi ve su tipleri Örnek No Türü İyon dizilimi Su tipi S1 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-Mg-HCO3 S2 SK. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-Mg-HCO3 S3 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-Mg-HCO3 S4 SK. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-Mg-HCO3-SO4-Cl S5 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-HCO3 S6 SK. Ca>Na>Mg>K; HCO3>Cl>SO4>CO3 Ca-Na-Mg-K-HCO3-Cl-SO4 S7 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-HCO3 S8 SK. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-HCO3 S9 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-Mg-HCO3-CO3 S10 SK. Ca>Mg>Na>K; HCO3>SO4>Cl>CO3 Ca-Mg-HCO3 S11 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-HCO3 S12 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-Mg-HCO3 S13 K. Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-HCO3-CO3 S14 D.S Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-Mg-HCO3-CO3 S15 G.S. Ca>Mg>Na>K; HCO3>CO3>SO4>Cl Ca-Mg-HCO3-CO3 Şekil Piper diyagramı (Ekim-2016) Chadha Diyagramı Piper diyagramı hidrojeokimya çalışmalarında oldukça yaygın olarak kullanılmaktadır. Piper diyagramı, çok sayıda analiz verileri arasında karşılaştırma yapılmasına izin vermektedir. Ancak tüm üçgen diyagramlarda olduğu gibi bu diyagramın kullanılmasında da bazı eksikliklerin olduğu, verilerin çok fazla olması durumunda kullanışlı olmayacağı ve bu tip diyagramların bu şekilde gerçek konsantrasyon dağılımını yansıtamayacağı 68

81 düşünülmektedir. Bu nedenle, Chadha diyagramı, Piper diyagramı ve Durov diyagramlarının geliştirilmiş ve birleştirilmiş şeklidir (Chadha, 1999). Dörtgen şeklinde oluşturulmuş Chadha diyagramı, Piper diyagramındaki baklava dilimi şeklindeki alanın sahip olduğu tüm avantajlara sahiptir ve çeşitli hidrokimyasal süreçlerle ilgili çalışmalarda kullanılabilmektedir. Özellikle majör katyon değişimi, doğal sularda karışım oranlarının belirlenmesi, sülfat indirgenmesi, tuzlu sular ve ilişkileri gibi konularda yararlı sonuçlar elde edilmektedir. Piper diyagramına göre Chadha diyagramında hidrokimyasal olayların gelişimi daha net görülebilmektedir. Suyun ana karakterini belirlemek amacıyla, dikdörtgen biçimindeki alan, su tiplerini yansıtan 8 alt alana bölünmüştür. Bu alanlar: 1. Alkali toprak elementleri (Ca, Mg), alkali elementlerden (Na, K) fazladır. 2. Alkali elementler (Na, K), alkali toprak elementlerinden (Ca, Mg) fazladır. 3. Zayıf asit kökleri (CO3, HCO3), güçlü asit köklerinden (SO4, Cl) fazladır. 4. Güçlü asit kökleri (SO4, Cl), zayıf asit köklerinden (CO3, HCO3) fazladır. 5. Alkali toprak elementleri (Ca, Mg) ve zayıf asit kökleri (CO3, HCO3), alkali elementler (Na, K) ve güçlü asit köklerinin (SO4, Cl) her ikisinden ayrı ayrı fazladır. Bu sular geçici sertliğe sahip sulardır. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Ca Mg HCO3 tip, Ca Mgyüksek HCO3 tip veya HCO3 yüksek Ca Mg tip suları yansıtmaktadır. 6. Alkali toprak elementleri (Ca, Mg), alkali elementlerden (Na, K) fazladır ve güçlü asit kökleri (SO4, Cl), zayıf asit köklerinden (CO3, HCO3) fazladır. Bu sularda kalıcı sertlik ve sulamada kullanıldığında kalıntı sodyum karbonat depolanması gerçekleşmez. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Ca Mg Cl tip, Ca Mg-yüksek Cl tip veya Cl- yüksek Ca Mg tip suları yansıtmaktadır. 7. Alkali elementler (Na, K), alkali toprak elementlerinden (Ca, Mg) fazladır ve güçlü asit kökleri (SO4, Cl), zayıf asit köklerinden (CO3, 69

82 HCO3) fazladır. Bu tür sular, sulama ve içme suyu olarak kullanımda tuzluluk problemi yaratırlar. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Na-Cl tip, Na-SO4 tip, Na yüksek Cl tip veya Cl yüksek Na tip suları yansıtmaktadır. 8. Alkali elementler (Na, K), alkali toprak elementlerinden (Ca, Mg) fazladır ve zayıf asit kökleri (CO3, HCO3), güçlü asit köklerinden (SO4, Cl) fazladır. Bu tür sular sulamada kullanıldığında kalıntı sodyum karbonat depolanması oluşmakta ve köpürme problemi ortaya çıkmaktadır. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Na HCO3 tip, Na- yüksek HCO3 veya HCO3- yüksek Na tip suları yansıtmaktadır (Chadha, 1999). Chadha diyagramına göre, inceleme alanındaki su örneklerinin büyük bir çoğunluğu 5. bölgede bulunmaktadır (Şekil 30). Buna göre bu sular alkali toprak elementleri (Ca, Mg) ve zayıf asit kökleri (CO3, HCO3), alkali elementler (Na, K) ve güçlü asit köklerinin (SO4, Cl) her ikisinden ayrı ayrı fazladır. Bu sular geçici sertliğe sahip sulardır. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Ca Mg HCO3 tip, Ca Mg-yüksek HCO3 tip veya HCO3 yüksek Ca Mg tip suları yansıtmaktadır. Chadha diyagramına göre sadece Ambarcık köyünün içme suyu kaynaklarından biri olan kaynak suyu olan S3 no lu örnek 8. Bölgede yer almaktadır. Buna göre bu suda alkali elementler (Na, K), alkali toprak elementlerinden (Ca, Mg) fazladır ve zayıf asit kökleri (CO3, HCO3), güçlü asit köklerinden (SO4, Cl) fazladır. Bu tür sular sulamada kullanıldığında kalıntı sodyum karbonat depolanması oluşmakta ve köpürme problemi ortaya çıkmaktadır. Diyagram üzerindeki noktaların pozisyonu, Na HCO3 tip, Na- yüksek HCO3 veya HCO3- yüksek Na tip suları yansıtmaktadır. Sonuç olarak analiz sonuçları Chadha ve Piper diyagramlarıyla değerlendirildiğinde birbiri ile uyumlu sonuçlar elde edilmiştir. 70

83 Şekil Chadha diyagramı (Ekim-2016) Suların Kullanım Özellikleri Suların İçilebilirlik Özellikleri Çalışma alanındaki suların içme suyu olarak değerlendirilmesinde öncelikle Türk İçme Suyu (TSE 266) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2006 ve WHO, 2011) standartları kullanılmıştır (Çizelge 4.15). Havzada bulunan soğuk su akiferinden alınan örneklerin genel olarak fiziksel özellikler ve anyon-katyon içerikleri açısından değerlendirildiğinde sadece S4 no lu örnekte HCO3 iyonu konsantrasyonu bakımından sınır değerleri aşdığı görülmektedir. Çalışma alanındaki diğer tüm sular fiziksel özellikler ve anyon-katyon içerikleri bakımından içme suyu standartlarınca içilebilir özelliktedir. 71

84 Çizelge İçme Suyu Standartı (TSE 266, 2005; WHO, 2006) a göre suların sınıflandırılması Sınıflar TS 266 Standard kapsamına giren sular; Sınıf 1 - Kaynak (memba) suları. Sınıf 2 - Kaynak suları dışındaki insanî tüketim amaçlı sular olmak üzere iki sınıftır. Tipler Sınıf 1 sular bir tiptir Sınıf 2 sular; Tip 1 - İşlem görmüş kaynak (memba) suları, Tip 2- İçme ve kullanma suları olmak üzere iki tiptir. Özellikler 1- Organoleptik Özellikler 2- Mikrobiyolojik Özellikler 3- Kimyasal Özellikler 4- Gösterge Özellikleri TSE-266 (2005) WHO (2006) ORGANOLEPTİK ÖZELLİKLER Özellik Değer, en çok Sınıf 1 ve Sınıf 2 Sınıf 2 Tip 2 Su; berrak, tortusuz, Tip 1 kendine has renkte ve kokusuz MİKROBİYOLOJİK ÖZELLİKLER Özellik Değer, en çok Sınıf 1 ve Sınıf 2 Sınıf 2 Tip 2 Eschericha coli (E.coli) 0/250 Tip ml 1 0/100 ml Enterococci 0/250 ml 0/100 ml Pseudomonas aeruginosa 0/250 ml - Koloni sayısı, 22 C'ta 100/mL - Koloni sayısı, 37 C'ta 20/mL - KİMYASAL ÖZELLİKLER Özellik Değer, en çok Maks. izin veril. Sınıf 1 ve Sınıf 2 Sınıf 2 Tip 2 Kons. j (mg/l) Antimon 5,0 Tip μg/l 1 5,0 μg/l 0,01 Arsenik 50 μg/l 50 μg/l 0,05 Baryum 1,0 Benzen 1,0 μg/l 1,0 μg/l Bor 1,0 μg/l 1,0 μg/l 1,0 Bromat 10 μg/l 10 μg/l Kadmiyum 5,0 μg/l 5,0 μg/l 0,01 Çinko 5,0 Krom 50 μg/l 50 μg/l 0,05 Bakır 2000 μg/l 2000 μg/l 1,0 Siyanür 50 μg/l 50 μg/l 0,05 Florür 1,5 μg/l 1,5 μg/l 1,4-2,4 k Gümüş 0,05 Kurşun 10 μg/l 10 μg/l 0,05 Civa 1,0 μg/l 1,0 μg/l 0,002 Nikel 20 μg/l 20 μg/l Nitrat 50 μg/l 50 μg/l 45 ı Nitrit 0,50 μg/l 0,50 μg/l Selenyum 10 μg/l 10 μg/l 0,01 Hidrojen Sülfür (H2S) 0,05 Toplam pestisit a 0,50 μg/l 0,50 μg/l Çizelge 15. (devamı) Polisiklik aromatik b hidrokarbonlar 0,10 μg/l 0,10 μg/l 72

85 Pestisitler c 0,10 μg/l 0,10 μg/l Endirin 0,0002 Lindan 0,004 Metoksiklorür 0,1 Toksafen 0,005 2,4-D 0,1 2,4,5-TP Silveks 0,01 Fenoller 0,001 Karbon kloroform 0,2 Sentetik deterjanlar 0,5 GÖSTERGE ÖZELLİKLERİ Özellik Değer, en çok Maks. izin veril. Sınıf 1 ve Sınıf 2 Sınıf 2 Tip 2 Kons. j (mg/l) Toplam çöz. katı madde Tip Alüminyum, en çok 200 μg/l 200 μg/l Amonyum, en çok 0,05 mg/l 0,50 mg/l Demir, en çok 50 μg/l 200 μg/l 0,3 Mangan, en çok 20 μg/l 50 μg/l 0,05 Sülfat, en çok 25 mg/l 250 mg/l 250 Sodyum, en çok 100 mg/l 200 mg/l Klorür, en çok 30 mg/l 250 mg/l 250 Clostridium perfringens d 0 sayı/100 ml 0 sayı/100 (sporlular Renk e, en çok dahil) 1 mg/l 20 ml mg/l ph f Pt- 6,5<pH<9,5 6,5<pH<9,5 Pt-Co Koliform bakteri g 0 sayı/100 ml 0 sayı/100 1 sayı/100 ml Bulanıklık h, en çok 5 NTU 5 NTU ml E.İletkenlik, 20 C'ta en 650 μohm/cm 2500 Radyoaktiflik, en çok Maks. izin veril. Radyum 226 aktivite 10 (pci/l) Stronsiyom Plütonyum 30 Trityum 100 Bq/L 100 Bq/L Toplam gösterge dozu 0,10 msv/yıl 0,10 msv/yıl Alfa aktivitesi 0,1 Bq/L 0,1 Bq/L Beta aktivitesi 1 Bq/L 1 Bq/L 3 Koku Suyun kendine has kokusunda fark Tat Suyun kendine has tadında fark Koloni sayımı, 22 C'ta Fark edilebilir bir değişiklik Toplam organik karbon Fark edilebilir bir değişiklik a: Yukarıda belirtilen ve ayrı ayrı tespit edilebilen pestisitlerin derişimleri toplamını ifade etmektedir. b: Değer, benzo(b)floranten, benzo(k)floranten, benzo(ghi)perilen ve indeno(1,2,3-cd)piren bileşiklerinin derişimleri toplamını ifade etmektedir. c: Pestisit ifadesi, organik insektisitler, organik herbisitler, organik fungusitler.organik nematositler, organik acarisitler, organik algisitler, organik rodentisitler,organik slimisitler ve ilgili ijrünler (bunlarla birlikte büyüme düzenleyicileri) ile bunların metabolitleri, parçalanma ve tepkime ürünlerini kapsamaktadır. Belirtilen değer, her bir pestisit için ayrı ayrı uygulanır. Suda aldrin, dieldrin, heptaklor ve heptaklor epoksit bulunması hâlinde bu değer 0,030 mg/l olarak uygulanmalıdır d: Suyun yüzeyden alınmaması veya yüzey suyundan etkilenmemesi halinde bu özellikler aranmaz. e: Suyun kendine has renginden fark edilebilir bir sapma gözlenmemelidir. f: Ambalajlı sular için, üst sınır aynı kalmak kaydıyla, en düşük ph değeri 4,5 olarak uygulanmalıdır. g: Ambalajlı sular için birim, sayı/250 ml olarak uygulanmalıdır. h: Suyun, yüzey suyunun arıtılması ile elde edilmesi durumunda, bulanıklık en çok 1,0 NTU (Nefelometrik Bulanıklık Birimi) olmalıdır. ı: A.B.D. ve Kanada standartlarına göre NO3 - sınırı 10mg/l olarak ifade edilmektedir. Avrupa standartlarında bu sınır n için 11,3 mg/l; NO3 - için 50mg/l' dir. j: Maksimum izin verilebilir sınırlar sağlık kriterlerine göre belirlenir. k: Sınır değeri bölgenin havza sıcaklığına bağlıdır; suyun uzun süre tüketilmesi durumunda florür 5,10 mg/l'de zehirli olmaktadır. 73

86 Schoeller'e göre suların içilebilirlik özellikleri Yazır Gölü sulak alan alt havzasındaki suların içme suyu olarak kullanılabilirliğini belirlemek amacıyla Ekim-2016 yapılan örnekleme ve analiz sonuçlarına göre Schoeller içilebilirlik diyagramı hazırlanmıştır (Şekil 4.29). Bu diyagramda, beş ayrı parametreye (EC, sertlik, Na, Cl ve SO4) göre, sular içilemeyen, zorunlu olmadıkça içilemeyen ve içilebilir sular olmak üzere üç sınıfa ayırmıştır. Ayrıca İçilebilir sular kalite özelliklerine göre, kötü kaliteli, orta kaliteli, iyi kaliteli ve çok iyi kaliteli sular olarak sınıflandırılmıştır. Çalışma alanındaki sular Schoeller içilebilirlik diyagramına göre değerlendirildiğinde tüm sular içilebilir özellikte sular sınıfında yer almakla birlikte S4 ve S6 örnekleri sertlik değerleri bakımından orta kalitede içilebilir sular sınıfında yer almakta, diğer tüm sular iyi-çok iyi kalitede içilebilir sular' sınıfında yer almaktadır (Şekil 4.29). 74

87 Şekil Schoeller içilebilirlik diyagramı (Ekim-2016) Suların Sulamada Kullanım Özellikleri İnceleme alanında yeraltısularının sulama amaçlı kullanılabilirliğinin belirlenmesi amacıyla ABD Tuzluluk Laboratuvarı ve Wilcox diyagramları kullanılmış ve değerlendirmeler yapılmıştır. ABD Tuzluluk Laboratuarı Diyagramı Suların sulama suyu olarak kullanılabilirliğinin değerlendirilmesinde genel olarak ABD Tuzluluk Lab. Diyagramından yararlanılmaktadır. Bu diyagramda EC 75

88 ve SAR değerlerine göre 16 ayrı kategori bulunmaktadır. Bu kategorilerin anlamları oluşturulurken C1, C2, C3 ve C4 tuzluluğa göre alt sınıfları, S1, S2, S3 ve S4 ise sodyum miktarına göre alt sınıfları oluşturmaktadır (Çizelge 4.16). İnceleme alanındaki suların bu sınıflamadaki yerini belirlemek amacıyla Ekim tarihine ait analiz sonuçlarının EC ve SAR değerleri kullanılarak diyagram hazırlanmıştır (Şekil 4.30). Çizelge Suların tuzluluk ve sodyum miktarlarına göre sınıflaması (ABD Tuzluluk Lab. Diyagramı) Tuzluluğa göre alt sınıflamalar Sodyum miktarına göre alt sınıflamalar C1 C2 C3 C4 S1 S2 S3 S4 Az tuzlu su. Bitkilerin çoğu için sulama suyu olarak kullanılabilir Orta tuzlulukta su. Orta derecede suya ihtiyaç gösteren bitkiler için kullanılabilir. Fazla tuzlu su. Drenaj yapılmaksızın bitkiler için kullanılamaz. Bazı bitkiler için kullanılabilir. Çok fazla tuzlu su. Sulama suyu için uygun değil. Ancak çok iyi drenaj yapılmış olanlarda bazı bitkiler yetişebilir. Az sodyumlu su. Sodyuma karşı duyarlı olan bitkiler dışında her türlü tarım için uygun Orta derecede sodyumlu su. Permeabilitesi iyi olan jipsli arazi için uygun. Fazla sodyumlu su. Ender hallerde sulama suyu olarak kullanılabilir Çok fazla sodyumlu su. Çok düşük tuzluluk hallerinin dışında sulama suyu olarak kullanılmaz ABD Tuzluluk Lab. Diyagramı sınıflamalarına göre çalışma alnındaki sular genelde C1S1 (Az tuzlu ve Az sodyumlu) ve C2S1 (Orta tuzlulukta ve Az sodyumlu) sular sınıfında yer almaktadır. Bu sular içerisinde sadece S4 örneği C3S1 (Fazla tuzlu ve Az sodyumlu) sular sınıfında yer almaktadır. Bu örneğin sulama suyu olarak kullanılabilirliği sınırlıdır. 76

89 Şekil ABD Tuzluluk Laboratuarı Diyagramı (Ekim-2016) Wilcox Diyagramı Suların sulama suyu olarak kullanılabilirliğini belirlemede kullanılan diğer bir diyagram ise Wilcox diyagramıdır. Bu diyagramda suların EC değerleri ile % Na değerleri sınıfların belirlenmesinde kullanılan parametrelerdir. Bu diyagramda; yatay eksen iletkenliği (EC), düşey eksen sodyum yüzdesini (%Na) göstermektedir. Alınan su örneklerinden elde edilen elektriksel iletkenlik (EC) ve sodyum iyonu yüzdesi değerleri (%Na) değerleri Wilcox diyagramı üzerine 77

90 yerleştirilmiştir (Şekil 4.31). Buna göre çalışma alanındaki tüm sular Çok İyi Kullanılabilir Sular sınıfında yer aldığı görülmüştür. Şekil Wilcox diyagramı (Ekim-2016) 78

91 Artıksal Sodyum Karbonat (RSC) Artıksal sodyum karbonat (RSC), toprakta sodyum oranının artma olasılığını önceden tahmin edilmesini sağlar. Yüksek RSC toprakta sodikleşmeye yol açacağından sulama suyunda bulunması istenmemektedir. Sodikleşme toprağın fiziksel ve kimyasal özelliklerini etkilemektedir. Bu tür topraklarda sodyum oranı yükseldikçe, toprağın geçirgenliği azalmakta, toprağın havalanması güçleşmektedir. Toprak ıslanınca yapışkan, kuruyunca çatlaklı ve kabuksu bir yapı kazanmaktadır (Çuhadar ve Tamgaç, 1994). RSC suyun Ca+Mg toplamına karşılık gelen karbonatından fazla olan karbonat miktarını göstermektedir. Bu karbonat Na katyonu ile kimyasal reaksiyona girerek sodikleşmeyi artırmaktadır. RSC değeri aşağıda verilen formül ile hesaplanmakta ve sulama suyu sınıf aralıkları bu değere göre belirlenmektedir (Çizelge 4.17). RSC= (rco3+ rhco3) (rca+ rmg) (4.2) Çizelge RSC (mek/l) e göre sulama suyunun sınıflandırılması Aralığı Değerlendirme Su Sınıfı < 1,25 çok iyi I. Sınıf su 1,25-2,5 iyi II. Sınıf su > 2,5 kullanılabilir III. Sınıf su Çalışma alanındaki tüm sular RSC değerlerine göre, çok iyi kalitedeki I. Sınıf su sınıfında yer almaktadırlar (Çizelge 4.18). 79

92 Çizelge İnceleme alanındaki suların RSC değerleri Örnek Yeri Türü Örnek No RSC Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Geçirgenlik indeksi (PI) PI değeri Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 1989) tarafından yapılan çalışmalarda sulama suyu için uygunluğun değerlendirmesinde kullanılmaktadır. PI değeri aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır (Doneen, 1964; WHO 1989). PI değerine göre üç sınıf ayırt edilmektedir. Bu sınıflandırmada I ve II sınıf sular iyi sulama sularıdır (Ragunath, 1987; Aghazadeh ve Mogaddam, 2011; Ramesh ve Elango, 2012) (Çizelge 4.19). Çizelge Suların PI değerlerine göre sınıflandırılması PI Sınıfı >%25 sınıf I %25 75 sınıf II <%75 sınıf III PI=100 [(rna+r HCO3)/(rNa+rCa+rMg)] (4.3) Çalışma alanındaki sular PI değerleri hesaplandığında S4, S6, S12, S13, S14 ve S15 no lu örnekler II. Sınıf su iken, diğer su örnekleri III. Sınıf su özelliği taşımaktadır (Çizelge 4.20). 80

93 Çizelge Su örneklerinin PI değerleri (Ekim- 2016) Örnek Yeri Türü Örnek No PI Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Magnezyum Tehlikesi (MT) Sulama suyunda Mg artışı toprak kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir. Szabolcs ve Darab (1964) magnezyum tehlikesini ve sulamaya uygunluğunu belirlemek amacıyla MT katsayısına göre suları iki sınıfa ayırmıştır (Çizelge 4.21). Çizelge Suların MT değerlerine göre sınıflandırılması MT Sınıfı >50 Sulamaya uygun değil <50 Sulamaya uygun Magnezyum tehlikesi (MT) değeri aşağıdaki formül ile hesaplanmaktadır (Szabolcs ve Darab. 1964) MT=100x [rmg / (rmg+rca)] (4.4) Çalışma alanındaki sular MT açısından değerlendirildiğinde S2, S5, S6, S7, S8, S9, S10, S11, S12, S13 no lu örneklerin sulama suyu olarak kullanıma uygun olduğu, diğer suların ise içeriğindeki yüksek Mg iyon konsantrsayonu nedeni ile sulama suyu olarak kullanıma elverişli olmadığı görülmüştür (Çizelge 4.22). 81

94 Çizelge Su örneklerinin MT değerleri (Ekim- 2016) Örnek Yeri Türü Örnek No MT Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Suların Endüstride Kullanım Özellikleri Suların içme ve sulama amaçlı kullanımları yanında endüstri alanında da kullanımları söz konusudur. Endüstride kullanılacak sularda aranan özellikler de kullanım yerine göre farklılıklar göstermektedir. Soğutma suyu olarak kullanılacak suların sıcaklığı önem taşırken, kuyu donanımı için kullanılacak suların kimyasal özellikleri önemlidir. Bazı yeraltısuları kimyasal yapılarındaki asidik özellikler nedeni ile kuyu filtre ve borularını çürütebilir veya karbonatlı sularda olduğu gibi kuyu filtre ve borularını tıkayabilmektedir. Bu nedenlerle inceleme alanındaki suların içme ve sulama suyu özellikleri yanı sıra endüstride kullanılması durumunda çürütme, kireçlendirme ve köpürme özellikleri ile beton üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Suların Çürütme ve Kireçlendirme Özellikleri Çalışma alanı olan Yazır Gölü sulak alan alt havzası içerisindeki suların çürütme ve kireçlendirme özelliklerini belirlemek amacıyla Langelier (1942) tarafından sunulan Kalsiyum Denge Diyagramı kullanılmıştır. Diyagram üzerinden okunan denge ph sı (phs) ile yerinde ölçümlerle belirlenen suyun ph değeri karşılaştırılarak DI denge endeksi aşağıdaki formül ile hesaplanmıştır. Denge 82

95 endeksinin yorumlamasında Çizelge 4.23 de verilen değerlendirmeler yapılmaktadır. DI= ph- phs (4.5) Çizelge Suların çürütme ve kireçlendirme özelliklerinin denge endeksine göre sınıflandırılması DI DI> + 0,1 DI= ± 0,1 DI< -0,1 suda karbonat çökelmesi izlenir su karbonatça doygundur su karbonat çözündürebilir Çalışma alanındaki sulara ait denge ph ı (phs) grafik üzerinden okunmuş (Şekil 4.32), denge endeksi (DI) değerleri ise hesaplanarak Çizelge 4.24 de verilmiştir. Şekil Kalsiyum denge diyagramı (Ekim-2016) 83

96 Çizelge Su örneklerinin phs ve DI değerleri (Ekim- 2016) Örnek Yeri Türü Örnek No ph phs DI Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Buna göre çalışma alanındaki suların tamamı karbonat çökelmesinin görüleceği sular sınıfında yer almaktadır. Suların Köpürme Özelliği Su içerisindeki potasyum ve sodyum tuzları suların kaynarken köpürmesine ve bu durum makinelerin kazan ve borularının cidarlarında çökelme ve kabuklanmaya neden olmaktadır. Buna ek olarak çökelme ve kabuklanma sonucunda ısı iletkenliği azalarak yakıt masrafını arttırmaktadır ve suda istenmeyen bir özelliktir. Suların köpürme özelliğinin hesaplanmasında aşağıdaki formül kullanılmaktadır. Formül ile belirlenen F değeri aşağıdaki sınıflandırma ile değerlendirilmektedir (Çizelge 4.25). F = 62 r Na r K + (4.6) Çizelge Suların köpürme özelliğine göre sınıflaması F Değeri F < 60 Kaynarken köpürmeyen sular 60 < F < 200 Kaynarken köpüren sular F > 200 Kaynarken çok köpüren sular 84

97 Çalışma alanındaki sular köpürme özelliği bakımından değerlendirildiğinde suların büyük bir çoğunluğunun (S1, S2, S5, S7, S8, S9, S10, S11, S12, S13, S14 ve S15) kaynarken köpürmeyen sular sınıfında yer aldığı, S4 no lu örneğin kaynarken köpüren sular sınıfında yer aldığı ve S3 ve S6 no lu örneklerin ise kaynarken çok köpüren sular sınıfında yer aldığı görülmüştür (Çizelge 4.26). Çizelge İnceleme alanındaki suların köpürme özelliğinin belirlenmesinde kullanılan F değerleri (Ekim- 2016). Örnek Yeri Türü Örnek No F Kızıllar K. S Kızıllar SK. S Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S Suların Beton Üzerine Etkisi Suların beton üzerinde etkisi içerisindeki sülfat miktarına bağlıdır. Sülfatlı suların çimento üzerindeki etkinliği oldukça büyüktür. Sülfatlı sular çimento içerisinde önemli miktarlarda CaO, MgO, SO3 bulunması halinde bu maddelerin su ile birleşmesi durumunda önemli miktarda hacim artışına ve betonun parçalanmasına neden olabilmektedir (Şahinci, 1991). Suda bulunan sülfat miktarına ve bunun beton üzerinde yaratacağı etkiye göre yapılan sınıflandırma Çizelge de verilmiştir. 85

98 Çizelge Su içerisindeki SO4 (Sülfat) miktarına göre suların beton üzerine etki etme derecesi Etkileme Derecesi Sudaki SO4 miktarı gr/l mek/l Pratik olarak yok Etkime var Önemli Çok önemli 2.00 den fazla dan fazla Yukarıdaki sınıflamaya göre çalışma alanındaki sularda sülfat miktarı mek/l arasındadır. Sınıflamaya göre bölgedeki suların beton üzerinde olumsuz etkisi bulunmamaktadır Sularda Kirlilik Araştırmaları Su kaynaklarında kirlenmeye neden olan en önemli kirletici unsurları jeojenik ve antropojenik kökenli olarak iki kısımda incelemek mümkündür. Jeojenik kökenli kirlilik; suların içerisinden geçtikleri kayaçlarla etkileşimleri nedeniyle bünyelerine aldıkları elementlerden kaynaklanan kirliliktir. Bu durum su içerisinde bulunan elementlerin miktarı etkileşim süresi ve sıcaklığa bağlı olarak değişmektedir. Yüzey ve yeraltı su kaynaklarının kirliliğini oluşturan en büyük etkenlerden bir diğeri ise; antropojenik kökenli olarak ifade edilen, katısıvı atıklar, tarımsal faaliyetler ve çeşitli endüstri kuruluşlarından kaynaklanan kirliliktir. Su kaynaklarında en çok rastlanan kirletici maddeler azot bileşikleri olan nitrat, nitrit, amonyak, ağır metaller ve zehirli bileşiklerdir (Uslu ve Türkman, 1987). Çalışma alanında en önemli kirlilik kaynağı tarımsal aktivitelerden (seracılık başta olmak üzere) ve hayvancılıktan kaynaklanan kirliliktir. Evsel katı ve sıvı atıklar ile endüstriyel atıklar ise bölgedeki diğer önemli kirletici kaynaklardır. Kirlilik düzeyinin belirlenmesinde kirlilik parametrelerinin kimyasal analizler yardımıyla tespit edilmesi gerekmektedir. Yazır Gölü havzasında, alüvyon akiferde yapılan yoğun tarımsal faaliyetler esnasında kullanılan pestisitler, doğal ve suni (yapay) gübreler ve ayrıca, yöre halkının büyük bir çoğunluğunun geçimini sağladığı büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiriciliği sırasında hayvansal 86

99 atıkların neden olduğu kirlilik, başlıca kirletici unsurlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarımsal faaliyetler sonucu yeraltısularında gözlenen önemli kirletici maddeler azot türevleri ve pestisitlerdir. Evsel sıvı atıklar da önemli bir kirletici olarak karşımıza çıkmaktadır. Çalışma alanında sadece Ambarcık ve Gölcük yerleşim merkezlerinde kanalizasyon sistemi bulunmaktadır. Bölgede katı atık depolama tesisi bulunmamakta atıklar önlem alınmadan doğrudan doğal zemin üzerine boşaltılmaktadır. İnceleme alanında önemli ölçüde kirlilik yaratabilecek endüstri kuruluşu yer almamaktadır. Çalışma alanında su kaynaklarındaki kirlilik durumunun tespiti için (Ekim- 2016) döneminde azot türevleri ve ağır metal analizleri yapılmıştır (Çizelge 4.28) Azot ve Türevleri Yeraltısuyunda yoğun olarak tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan önemli kirleticilerden biri olan azot, çoğunlukla nitrat (NO3) şeklinde bulunur. NO3 yeraltısuyunda en sık rastlanan şekli olmasına karşın, çözünmüş azot, amonyum (NH4), nitrit (NO2), azot (N2), azot oksit (N2O) ve organik azot şeklinde de bulunabilmektedir (Uslu ve Türkman, 1987). Azot bileşikleri suda kolay çözünür ve türevleri NH4 ve NO3 bitkilerin soğurması ile sulu ortamı kısa sürede terk eder. Magmatik ve tortul kayalardan gelen yeraltısularındaki nitrat miktarları arasında fark yoktur. Ancak ikincil olarak bozunum ve kirlenmelerden ortaya çıkan nitrat iyonları, yeraltısularını zenginleştirebilmektedir. Günümüzde yeraltısularında nitrat (NO3) derişimi, tarımsal faaliyetler ve evsel atıkların etkisiyle giderek artmaktadır. Sularda 5 10 mg/l nin üzerinde nitratın bulunması bu suyun antropojenik kökenli kirleticiler tarafından kirletildiğini göstermektedir. Türk içme suyu (TS 266, 2005) ve Dünya Sağlık Örgütü içme suyu (WHO, 2006, 2008, 2011) standartlarına göre içme sularında nitrat içeriğinin 50 mg/l yi aşmaması 87

100 istenmektedir. Nitrit (NO2) ve amonyak (NH4) ın ise içme sularında hiç bulunmaması gerekmektedir. Çalışma alanından alınan su örneklerinin tamamında nitrit mg/l, nitrat mg/l ve amonyak mg/l arasındaki değerlerde tespit edilmiştir. Özellikle S2 ( mg/l), S4 ( mg/l) ve S15 ( mg/l) no lu örneklerde nitrat konsantrasyonu diğer örneklere göre daha yüksek değerlerde tespit edilmiştir. Bunun yanısıra S2 ve S15 no lu örneklerin nitrit (0.35 mg/l) içerikleri de diğer örneklere göre çok daha yüksek olup TS 266 (2005) standartlarınca belirlenen sınır değeri aşmaktadır. Çalışma alanında yer alan Yazır Gölünden alınan su örneğinde (S15: 2.56 mg/l), S1 (0.59 mg/l) kaynağı, S2 sondaj kuyusu (2.56 mg/l), S6 sondaj kuyusu (0.57 mg/l) ve S14 (0.59 mg/l) no lu dere suyundan alınan örnekte amonyak konsantrasyonunun da TS 266 (2005) ve Dünya Sağlık Örgütü içme suyu (WHO, 2006, 2008, 2011) standartlarınca belirlenen sınır değeri aştığı belirlenmiştir. Bu durum, çalışma alanında yapay gübre kullanımı ve hayvan atıklarının gübre olarak kullanımı nedeniyle yeraltısuyunun ve havzada sulak alan statüsünde yer alan Yazır Gölü suyunun kirlendiğini ortaya koymaktadır (Çizelge 4.28). Çizelge Azot bileşikleri analiz sonuçları (Ekim- 2016) Örnek Yeri Türü Örnek No NO2(mg/l) NO3(mg/l) NH4(mg/l) Kızıllar K. S Kızıllar SK. S2 0, Ambarcık K. S Ambarcık SK. S Kozağaç K. S Kozağaç SK. S Gölcük (Yazır) K. S Gölcük (Yazır) SK. S Küçüklü K. S Küçüklü SK. S , Kayabaşı K. S Kayabaşı K. S Çıvgalar K. S Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S TS WHO

101 Ağır metaller Doğal sularda major iyonlar dışında ikincil ve üçüncül olarak gelişen iyonlar da söz konusudur. Ağır metaller, su kaynaklarına, endüstriyel atıklar veya asit yağmurlarının toprağı ve dolayısı ile bileşimde bulunan ağır metalleri çözmesi ve çözünen ağır metallerin ırmak, göl ve yeraltısularına ulaşmasıyla geçerler. Sulara taşınan ağır metaller aşırı derecede seyrelirler ve kısmen karbonat, sülfat, sülfür olarak katı bileşik oluşturarak su tabanına çöker ve bu bölgede zenginleşirler. Sediment tabakasının adsorpsiyon kapasitesi sınırlı olduğundan suların ağır metal konsantrasyonu sürekli olarak yükselir. Ağır metallerin ekolojik sistemde yayınımları dikkate alındığında doğal çevrimlerden daha çok insanın neden olduğu etkiler nedeniyle çevreye yayınımı söz konusu olduğu görülmektedir. Sürekli ve kullanıma bağlı kirlenmenin yanı sıra kazalar sonucu da ağır metallerin çevreye yayınımı önemli miktarlara ulaşabilmektedir (Kahvecioğlu vd., 2004). Ağır metallerin su içerisindeki varlığı suyun hangi tür kayaçlarla etkileşim içerisinde olduğunu bildirmesi yanı sıra su içerisindeki miktarı, suyun kalitesini de etkilemektedir. Bu nedenle, çalışma alanındaki sularda birincil (major) iyon analizleri ile birlikte ikincil ve üçüncül iyonların analizleri de yapılmıştır. Bu analizlerde sularda bulunabilecek alüminyum (Al), arsenk (As), bakır (Cu), çinko (Zn), demir (Fe), krom (Cr), kurşun (Pb), mangan (Mn), nikel (Ni) iyonlarının analizleri Acme (Kanada) Laboratuarında yaptırılmıştır (Çizelge 4.29). Değerlendirmede Türk İçme Suyu (TSE 266) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) standartları dikkate alınmıştır. 89

102 Çizelge Çalışma alanındaki su örneklerinin ağır metal analizleri (µg/l) Örnek Yeri Türü Örnek No Al As Cu Cr Fe Mn Ni Pb Zn Kızıllar K. S < Kızıllar SK. S < Ambarcık K. S < Ambarcık SK. S < Kozağaç K. S Kozağaç SK. S6 < < < Gölcük (Yazır) Gölcük (Yazır) K. S < < SK. S < Küçüklü K. S < Küçüklü SK. S < < Kayabaşı K. S < <0.2 < Kayabaşı K. S < <0.2 < Çıvgalar K. S < <0.2 < Çıvgalar D.S S Yazır Gölü G.S. S < TS WHO Alüminyum (Al): Alüminyum, yerkabuğunda önemli miktarda bulunmasına karşın (% 8.6), çözünürlüğünün az olması nedeniyle, yeraltısularında önemsiz miktarlarda bulunmaktadır. PH ı 5 ile 9 arasında olan sularda alüminyum, 1 mg/l den azdır. Genellikle yeraltısularında mg/l arasında alüminyum izlenmektedir. Asidik sularda bu değer 100 mg/l ye kadar çıkabilmektedir. Alüminyumun suda bulunuşu ile ilgili bilgiler, özellikle suyun kökenine ve maden yatakları hakkında bilgi vermesi açısından önem taşımaktadır (Şahinci, 1991). Türk içme suyu standartlarında (TSE-266, 2005), sularda Al için sınır değer en çok 200 µg/l iken WHO (2011) e göre Al için sınır değer 900 µg/l olarak belirlenmiştir. Çalışma alanındaki su kaynaklarında ise Al değeri < µg/l arasında değişmektedir. Yazır Gölü havzasından alınan sularda TSE-266 (2005) ve WHO (2011) e göre Al konsantrasyonu sadece S14 no lu dere suyu örneğinde sınır değeri aşmaktadır. Dere suyunda görülen bu artışın antropojenik kökenli olduğu düşünülmektedir (Bknz.Çizelge 4.29). 90

103 Arsenik (As): Arsenik doğada 200 den fazla mineral türünde bulunmakla birlikte, çoğunlukla dört farklı değerlikteki oksidasyon seviyelerine (-3, 0, +3 ve +5) rastlanır. Doğal sularda ise çoğunlukla üç değerli arsenit (AsIII) ya da beş değerlikli arsenat (AsV) oksianyonları gibi inorganik formda bulunur (Başkan ve Pala, 2009). Kalkofil bir element olan arsenik, hidrotermal damarlarda Au, Ag, Cu, Ni, Co, Fe gibi elementlerle, Ni Cu sülfid yataklarında, bazı uranyum damarlarında, bakırlı şeyl ve kumtaşlarında (Cu, V, U, Ag gibi elementlerle), fosfatlı kayalarda, oksitlerde gözlenmektedir. Element arsenik suda çözünmezken inorganik arsenik tuzları, ph ve iyonik ortama bağlı olarak geniş aralıklı çözünürlükler göstermektedir. Yeraltı sularında arsenik konsantrasyonu değişkenliği akifer arsenik içeriğine ve katı fazdan sıvı faza arseniğin serbest bırakıldığı değişik desorpsiyon/dispersiyon proseslerine, mineral çözünme/çökelme, adsorbsiyon/ desorbsiyon, yükseltgenme/indirgenme tepkime mekanizmaları ve biyolojik dönüşüme bağlıdır (Welch vd., 2000;Hering ve Kneebone, 2001; Öztürk vd., 2014). Yeraltısularındaki arsenik seviyesi, volkanik kayalar ve sülfürlü minerallerin depolandığı yerler hariç, ortalama 1 2 µg/l dir (Şahinci, 1991). Ayrıca, arsenik içeren tarımsal ilaçların kullanılması hem toprağa oradan da süzülme yoluyla yeraltına geçmesi açısından oldukça tehlikelidir. Madencilik, demir dışı metallerin eritilmesi ve fosil yakıtların yanması gibi büyük endüstriyel prosesler arseniğin hava, su ve toprağa yayılarak çevre kirliliğine sebep olmaktadır. Ayrıca, inorganik bileşikler içeren tarımsal ilaçların kullanılması ve kereste muhafazasında arsenik kullanılması sularda As kirliliğini artırmaktadır (WHO, 2006). TSE 266 (2005) ve WHO (2011) standartlarında As için verilen içme suyu sınır değeri 10 µg/l dir. İnceleme alanında yeraltısularının As içeriği µg/l arasında değişmektedir (Bkz. Çizelge 4.29). Çalışma alanında yeraltısularında As artışının Kızılcadağ ofiyolitleri içerisindeki volkanik kökenli kayaçlar ile ilişkili olarak jeojenik kökenli ve tarımsal faaliyetlerle ilişkili olarak antropojenik kökenli olduğu düşünülmektedir. 91

104 Bakır (Cu): Bakır yerkabuğundaki kayaçlarda doğal bakır veya bakır içeren sülfür (kalkopirit, kalkosit) ve karbonat mineralleri şeklinde (malahit, azurit) bulunmaktadır (Goldschimidt, 1958). Bununla birlikte, bakır minerallerinin çözünürlükleri düşük olduğundan sulardaki bakırın çok az bir kısmı doğal kökenlidir (Hem, 1985). Doğal sularda bakır genellikle eser miktarlarda (0.05 mg/l ye kadar) bulunur (McNeely vd., 1979). Bakırın sınır değeri TSE-266 (2005) ve WHO (2011) de 2000 µg/l, olarak belirlenmiştir. Çalışma alanındaki sularda bakır konsantrasyonu µg/l olarak belirlenmiş ve bu değerlerle içme suyu standartlarına göre sınır değerleri aşmadığı görülmüştür (Bkz. Çizelge 4.29). Krom (Cr): Doğada oksidlenmiş ortamlarda daha çok +6 ve +3 değerliklerinde bulunan krom, miktar olarak magmatik kayalarda ortalama 100 mg/l e kadar bulunabilmektedir. Mafik kayalarda ise bu miktar ortalama 200 mg/l, şeylerde 100 mg/l ve kumtaşlarında 35 mg/l ve kireçtaşlarında ise 10 mg/l civarındadır. Doğal sularda çok az çözünebilen krom, çok oksitleyici ve asidik ortamlarda kromat iyonu şeklinde bulunabilmektedir (Şahinci, 1991). Krom elementi için sınır değeri TSE-266 (2005) ve WHO (2011) de 50 µg/l, olarak belirlenmiştir. Çalışma alanındaki sular, içme suyu standartlarınca belirlenen sınır değerlerle karşılaştırıldığında krom analiz sonuçlarının hiçbir örnekte sınır değeri aşmadığı görülmektedir (Bkz. Çizelge 4.29). Demir (Fe): Yerkabuğunda oldukça bol bulunan demirin jeokimyasal özellikleri sıkı bir şekilde oksijen, kükürt ve karbona bağlıdır. Fiziksel ve kimyasal ayrışma, tortullaşma, diyajenez ve redoks tepkimelerinin farklılığı, demirin kayalarda bulunuş miktarını etkiler. Karbonlu kayaçlardan gelen sularda (kömür, linyit, turba gibi) genellikle asit ve organik maddeler nedeniyle fazla miktarda demir iyonları izlenebilmektedir. Genellikle kireçtaşı ve dolomitlerden gelen suların ph ı 7 den büyük olduğu için, çok az demir iyonları içerirler. Çünkü, sudaki CO2 gazı kalsiyum iyonları ile dengelenmiştir (Şahinci, 1991). 92

105 Demir için TSE 266 (2005) içme suyu standardında belirlenen sınır değer 200 µg/l dir. Çalışma alanında Fe konsantrasyonu yeraltısularında < g/l arasında, dere suyunda 5529 g/l, göl suyunda ise <10 g/l olarak belirlenmiştir (Bkz. Çizelge 4.29). TSE 266'da belirlenen sınır değer S14 dere suyundan alınan lokasyonda aşılmıştır. Bu lokasyonlarda Fe artışının antropojenik kökenli olduğunu göstermektedir. Mangan (Mn): Doğada yaygın olarak bulunan Mn ın sudaki çözünürlüğü Eh ph etkisinde olup asidik ve hafif alkali sularda +2 değerlikli, alkali sularda ise +4 iyonu şeklinde bulunmaktadır. Sularda karbonat ve sülfat derişimi yüksek ise (1000 mg/l) MnHCO3 veya MnSO4 bileşikleri izlenebilir. Mangan asidik sularda 1 mg/l den daha fazla oranlarda bulunabilmekte ve uzun süre suda çökelmeden kalabilmektedir. Yeraltısularında ise genellikle 0.2 mg/l den az miktarda mangan bulunmaktadır (Şahinci, 1991). İçme suyu standartları (TSE-266, 2005; WHO, 2006) tarafından Mn için sınır değer 50 g/l olarak belirlenmişken WHO (2011) standardında Mn içeriği ile ilişkili sınır değer verilmemiştir. İnceleme alanındaki sularda Mn konsantrasyonu g/l dir (Bkz. Çizelge 4.29). Mn konsantrasyonu S2 sondaj kuyusundan alınan yeraltısuyu örneği ile S14 no lu dere suyundan alınan örnekte içme suyu standartlarınca belirlenen sınır değeri aşmaktadır. Çalışma alanındaki yeraltısuyundaki ve dere suyundaki Mn artışının daha çok Kızılcadağ ofiyolitleri içerisindeki manganez cevherleşmesi ve düşünülmektedir. Nikel (Ni): Yerkabuğunda bulunma sıklığı 24. sırada olan nikelin ortalama konsantrasyonu % olup çoğunlukla sülfat ve oksitler halindedir. Nikel daha çok ultrabazik ve bazik kayaç mineralidir. Ancak asidik kayaçlarda da çok az miktarlarda bulunmaktadır. Nikel içme suyuyla temas halinde olan boru ve tesisattan metallerin sızması sonucu da karışabilmektedir. Nikelin bilenen biyolojik fonksiyonu olmamakla birlikte orta seviyede zehirleyici özelliği söz konusudur. Doğada nikel, doğal olarak bulunabileceği gibi insan aktiviteleri sonucu da karşımıza çıkmaktadır. Nikelin organik formu, inorganik formundan daha zehirleyici özelliğe sahiptir (Şahinci, 1991; Kartal vd., 2004). 93

106 TSE 266 (2005) içme suyu standardına göre Ni için belirlenen sınır değer 20 µg/l, WHO (2011) tarafından belirlenen değer ise 70 µg/l olup çalışma alanındaki suların nikel konsantrasyonları <0.2 ile 85.3 µg/l arasında değişmektedir (Bkz. Çizelge 4.29). Havzadaki sularda nikel konsantrasyonu sadec S14 no lu dere suyu örneğinde sınır değeri aşmaktadır. Kurşun (Pb): Kurşunun başlıca minerali galendir (PbS). Kurşun elementinin magmatik ve tortul kayaçlarda bulunma oranı değişkendir. Antropojenik kökenli kurşun kirliliği özellikle araçların egsoz gazlarından ve fabrika ile konutlarda yakılan kömürlerden kaynaklanabilmektedir (Şahinci, 1991). Kurşun hava, su ve toprak aracılığıyla, solunum şeklinde veya besinlere karışmak suretiyle biyolojik sistemlere girmektedir. Diğer taraftan, su borularında kullanılan kurşun içme suyuna karışabilmektedir (Kahvecioğlu vd., 2004). Kurşun için TSE 266 (2005) ve WHO (2011) içme suyu standartlarında belirlenmiş olan sınır değer 10 µg/l dir. Çalışma alanındaki sularda kurşun konsantrasyonunun en fazla 3.4 µg/l değerinde olduğu görülmektedir (Bkz. Çizelge 4.29). Bölgedeki suların hiçbirisinde kurşun sınır değeri aşmamaktadır Çinko (Zn): Mağmatik kayaçlarda ortalama olarak 70 mg/l oranında çinko bulunurken, ultrabazik ve bazik kayaçlarda bu oran (mafik kayaçlarda: 100 mg/l, ara kayaçlarda: 60 mg/l) daha da yüksektir. Yüzey sularında soğurmanın etkin olması sebebiyle çözünmüş çinko oranı oldukça azdır. Yüzey sularının çinkoca kirlenmesinin önemli üç sebebi bulunmaktadır. Bunlar; sülfidlerin yıkanması sonucu ortaya çıkan asit maden suları, demir-çelik sanayi ve diğer endüstriyel artıkların sulara karışması ile kömür ve kül tozlarının yüzey sularına karışmasıdır. Kimyasal bozunum özelliği ve suda çözünürlüğü düşüktür. Doğal sularda fazla miktarda çinko çökelmesi bakteriler tarafından sülfatların indirgenmesi ile gerçekleşmektedir (Şahinci, 1991). Çinkonun (Zn +2 ) içme sularında 5 mg/l nin üzerinde bulunması durumunda suda buruk-acı bir tat ortaya çıkmaktadır (Kartal vd., 2004). 94

107 Çinko elementi için Türk içme suyu standardı olan TSE-266 (2005) ve WHO (2011) e göre sınır değer belirlenmemiştir. Ancak yapılan araştırmalara göre daha önce dünya sağlık örgütü tarafından (WHO, 2006) çinko için 5000 µg/l maksimum izin verilebilir konsantrasyon olarak belirlenmiştir. Çalışma alanındaki su kaynaklarına ait analiz sonuçlarında çinko konsantrasyonunun 0.7 ile µg/l arasında olduğu belirlenmiştir (Bkz. Çizelge 4.29). Suların (WHO, 2006) a göre içme suyu standartlarına uygun olduğu görülmektedir. 95

108 5. TARTIŞMA VE SONUÇLAR Yazır Gölü sulak alan alt havzasının jeoloji, hidroloji, hidrojeoloji ve hidrojeokimyasal incelemelerinin yapılarak, inceleme alanı içerisinde yer alan farklı kimyasal özelliklere sahip su kaynaklarının kirlilik durumlarının irdelenmesi amacıyla hazırlanan bu çalışmada elde edilen sonuçlar aşağıda özetlenmiştir. Çalışma alanı olan Yazır Gölü sulak alan havzası km 2 lik bir alana sahip Burdur Gölü Kapalı Havzasının bir alt havzası olup çoğunluğu Burdur ili Çavdır ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. İnceleme alanında Otokton birimler Neootokton örtü kayasını oluşturan Çameli formasyonu ve Pliyo-Kuvaterner oluşumlu güncel çökeller olan alüvyon ile yamaç molozu ve birikinti konileridir. Allokton birimleri ise Marmaris ofiyolit napını oluşturan Kızılcadağ melanj ve Olistostromu, Gülbahar napını oluşturan Orhaniye Formasyonu, Karanasıflar Formasyonu, Tabakalı Çört Üyesi, Tekirova ofiyolit napını oluşturan Tekirova Ofiyoliti, Domuzdağ napını oluşturan Dutdere Kireçtaşı, Yuvadağı formasyonu ve Çatlıca formasyonu oluşturmaktadır. Çalışma alanı içerisinde yer alan litolojik birimler hidrojeolojik özelliklerine göre değerlendirilerek sınıflandırılmıştır. Alüvyon ve yamaç molozu inceleme alanında yayılımı ve verimi fazla olan Taneli ortam akiferini, Dutdere kireçtaşı, Karanasıflar formasyonu, Yuvadağ formasyonu ve Çatlıca formasyonu Erimeli çatlaklı kaya ortam akiferini, Çameli formasyonu litolojisi ve yayılımı dikkate alınarak Akitard ortam-1 i, Orhaniye formasyonu ve tabakalı çört üyesi Akitard ortam-2 i ve Kızılcadağ ofiyolitleri ve Marmaris peridotitleri de Akifüj ortam ı temsil etmektedir. İnceleme alanında alüvyon ve kireçtaşı birimlerinden yeraltısuyu alınmaktadır. Alüvyon kesilen kuyularda hesaplanan permeabilite katsayısı (K) 1.43x x10-5 m/s, Alüvyon ve kireçtaşı kesilen kuyularda K değeri 2.94x10-5 m/s, Kireçtaşı akiferinde bulunan kuyuda permeabilite katsayısı 1.28x10-5 m/s, olistolit konumu kireçtaşları kesilen kuyularda K 96

109 değeri 1.67x x10-5 m/s ve hesaplanan tüm kuyularda transmisibilite katsayısı (T) 1x10-3 m 2 /s ve depolama katsayısı (S) değerleri 1x10-4 dür. Araştırma alanında bulunan yeraltısuyu kuyuları genel olarak yaygın verimli akifer olan alüvyon birim üzerinde açılmıştır. Bu birimde yeraltısuyu seviye değişimlerinin belirlenmesi amacıyla, 4 adet kuyuda yağışlı ve kurak dönemler için iki dönem (Kasım 2016-Nisan 2017) yeraltısuyu seviye ölçümleri yapılmış ancak yeterli statik seviye verisi olmadığından yeraltısuyu seviye haritası hazırlanamamıştır. Havza için eş yağış eğrileri yöntemine göre belirlenen ortalama yağış miktarı mm dir km 2 lik havzaya düşen ortalama yıllık yağış miktarı 79.90x10 6 m 3 /yıl olarak hesaplanmıştır. Havzada buharlaşma ile gerçekleşen boşalım miktarı Thornthwaite yöntemi ile mm gerçek buharlaşma (Etr) ile 65.74x10 6 m 3 /yıl olarak hesaplanmıştır. Ayrıca, havzada yılda 0.51 x 10 6 m 3 /yıl lık miktar sondaj kuyuları ile sulama suyundan beslenim olarak hesaplanmıştır. Havza için yapılan meteorolojik bütçe hesaplamalarına göre toplam beslenim ile toplam boşalım arasında x 10 6 m 3 /yıl lık bir fark bulunmaktadırdır. Ölçümde meydana gelebilecek hatalar göz önüne alındığında emniyetli kullanılabilecek yeraltısuyu miktarı beslenme boşalma farkının %60 ı alınabilir. Bu durumda havzanın emniyetli kullanılabilecek yeraltısuyu miktarı 7.21x10 6 m 3 /yıl dır. İnceleme alanında bulunan yüzey ve yeraltısularından Ekim 2016'da alınan örneklere ait kimyasal analiz sonuçları Piper ve Chadha diyagramları ile değerlendirilmiştir. Piper diyagramına göre kaynak sularının genel olarak Ca-Mg-HCO3, Ca-HCO3, Ca-Mg-HCO3-CO3 tipi suların hakim olduğu görülmektedir. Bu durum su örneklerinin alüvyon birim altında yer alan kireçtaşı, dolomitik kireçtaşı ve dolomit birimleri ile kayaç-su etkileşimine bağlı olarak gelişmektedir. Ayrıca, piper diyagramına göre S6 no lu örnek Ca-Na-Mg-K-HCO3-Cl-SO4 lı sular fasiyesindedir. Yine çalışma alanındaki en önemli yüzey suyu kaynağı olan Yazır Gölüne ait S15 no lu örnek de Ca-Mg-HCO3-CO3 lı sular fasiyesinde olduğu görülmektedir. Çalışma alanında ortaya çıkan farklı su 97

110 tipleri bölgedeki kayaçlarla temas süresi, suyun miktarı, sıcaklığı ve ortamın basıncı gibi faktörlere bağlı olarak yeraltısuyunun bileşiminde değişiklikler gerçekleşmesine neden olmaktadır. Chadha ve Piper diyagramları birbiri ile uyumlu sonuçlar göstermektedir. İnceleme alanındaki suların içme suyu olarak değerlendirilmesinde öncelikle Türk İçme Suyu (TSE 266) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO, 2006, 2011) standartları kullanılmıştır. Havzada bulunan soğuk su akiferinden alınan örneklerin genel olarak fiziksel özellikler ve anyon-katyon içerikleri açısından değerlendirildiğinde sadece S4 no lu örnekte HCO3 iyonu konsantrasyonu bakımından sınır değerleri aşdığı görülmektedir. Çalışma alanındaki diğer tüm sular fiziksel özellikler ve anyon-katyon içerikleri bakımından içme suyu standartlarınca içilebilir özelliktedir. Schoeller içilebilirlik diyagramına göre değerlendirildiğinde tüm sular içilebilir özellikte sular sınıfında yer almakla birlikte S4 ve S6 örnekleri sertlik değerleri bakımından orta kalitede içilebilir sular sınıfında yer almakta, diğer tüm sular iyi-çok iyi kalitede içilebilir sular' sınıfında yer almaktadır. Suların sulama suyu olarak kullanılabilirliğinin değerlendirilmesi için ABD Tuzluluk laboratuarı ve Wilcox diyagramları ile Artıksal sodyum karbonat (RSC), Geçirgenlik indeksi (PI) ve Magnezyum Tehlikesi (MT) parametreleri kullanılmıştır. ABD Tuzluluk Lab. Diyagramı sınıflamalarına göre çalışma alnındaki sular genelde C1S1 (Az tuzlu ve Az sodyumlu) ve C2S1 (Orta tuzlulukta ve Az sodyumlu) sular sınıfında yer almaktadır. Bu sular içerisinde sadece S4 örneği C3S1 (Fazla tuzlu ve Az sodyumlu) sular sınıfında yer almaktadır. Bu örneğin sulama suyu olarak kullanılabilirliği sınırlıdır. Wilcox diyagramı göre çalışma alanındaki tüm sular Çok İyi Kullanılabilir Sular sınıfında yer aldığı görülmüştür. Çalışma alanındaki tüm sular RSC değerlerine göre, çok iyi kalitedeki I. Sınıf su sınıfında yer almaktadırlar. Çalışma alanındaki sular PI değerleri hesaplandığında S4, S6, S12, S13, S14 ve S15 no lu örnekler II. Sınıf su iken, diğer su örnekleri III. Sınıf su özelliği taşımaktadır. Çalışma alanındaki sular MT açısından değerlendirildiğinde ise S2, S5, S6, S7, S8, S9, S10, S11, S12, S13 no lu örneklerin sulama suyu 98

111 olarak kullanıma uygun olduğu, diğer suların ise içeriğindeki yüksek Mg iyon konsantrsayonu nedeni ile sulama suyu olarak kullanıma elverişli olmadığı görülmüştür İnceleme alanındaki suların endüstride kullanım özelliklerinin tespiti için çürütme kireçlendirme ve köpürme özellikleri ile beton üzerindeki etkisi incelenmiştir. Çürütme ve kireçlendirme özelliklerini belirlemek amacıyla "Kalsiyum Denge Diyagramı" kullanılmıştır. Buna göre çalışma alanındaki suların tamamı Karbonat çökelmesinin görüleceği sular sınıfında yer almaktadır. Su içerisindeki potasyum ve sodyum tuzları suların kaynarken köpürmesine ve bu durum makinelerin kazan ve borularının cidarlarında çökelme ve kabuklanmaya neden olmaktadır. Çalışma alanındaki sular köpürme özelliği bakımından değerlendirildiğinde suların büyük bir çoğunluğunun (S1, S2, S5, S7, S8, S9, S10, S11, S12, S13, S14 ve S15) kaynarken köpürmeyen sular sınıfında yer aldığı, S4 no lu örneğin kaynarken köpüren sular sınıfında yer aldığı ve S3 ve S6 no lu örneklerin ise kaynarken çok köpüren sular sınıfında yer aldığı görülmüştür. Ayrıca, suların beton üzerinde etkisi içerisindeki sülfat miktarına bağlıdır. Sülfatlı suların çimento üzerindeki etkinliği oldukça büyüktür. Çalışma alanındaki sularda sülfat miktarı mek/l arasındadır. Sınıflamaya göre bölgedeki diğer suların beton üzerinde olumsuz etkisi bulunmamaktadır. İnceleme alanında yeraltısularının ova genelinde yoğun tarımsal faaliyetler ve hayvancılıktan kaynaklanan azot türevleri bakımından kirlilik düzeyinin tespit edilmesi amacı ile sularda nitrit (NO2) nitrat (NO3) ve amonyum (NH4) analizleri yaptırılmıştır. Çalışma alanından alınan su örneklerinin tamamında nitrit mg/l, nitrat mg/l ve amonyak mg/l arasındaki değerlerde tespit edilmiştir. Özellikle S2 ( mg/l), S4 ( mg/l) ve S15 ( mg/l) no lu örneklerde nitrat konsantrasyonu diğer örneklere göre daha yüksek değerlerde tespit edilmiştir. Bunun yanısıra S2 ve S15 no lu örneklerin nitrit (0.35 mg/l) içerikleri de diğer örneklere göre çok daha yüksek olup TS 266 (2005) standartlarınca belirlenen sınır değeri aşmaktadır. Çalışma alanında yer alan Yazır Gölünden alınan su 99

112 örneğinde (S15: 2.56 mg/l), S1 (0.59 mg/l) kaynağı, S2 sondaj kuyusu (2.56 mg/l), S6 sondaj kuyusu (0.57 mg/l) ve S14 (0.59 mg/l) no lu dere suyundan alınan örnekte amonyak konsantrasyonunun da TS 266 (2005) ve Dünya Sağlık Örgütü içme suyu (WHO, 2006, 2008, 2011) standartlarınca belirlenen sınır değeri aştığı belirlenmiştir. Bu durum, çalışma alanında yapay gübre kullanımı ve hayvan atıklarının gübre olarak kullanımı nedeniyle yeraltısuyunun ve havzada sulak alan statüsünde yer alan Yazır Gölü suyunun kirlendiğini ortaya koymaktadır Bu çalışmada su kaynaklarında gözlenebilecek ağır metal kirliliğinin araştırılması amacıyla ağır metal analizleri (Al, As, Cr, Cu, Fe, Mn, Ni, Pb, Zn) yaptırılmıştır. Bölgesel ölçekte Al, Fe, Mn ve Ni artışları jeojenik ve antropojenik etkenlerle ilişkilidir. İnceleme alanında yeraltısularının As içeriği µg/l arasında değişmektedir. Çalışma alanındaki tüm örneklerin As içeriği bakımından sınır değeri aştığı belirlenmiştir. İnceleme alanında yeraltısularında As artışının volkanik kayaçlarla ilişkili olarak jeojenik kökenli ve tarımsal faaliyetlerle ilişkili olarak antropojenik kökenli olduğu düşünülmektedir. 100

113 KAYNAKLAR Aghazadeh, N., Mogaddam, A., Investigation of Hydrochemical Characteristics of Groundwater in the Harzandat Aquifer, Northwest of Iran. Environmental Monitoring and Assessment, 176: Altınlı. İ. E Antalya bölgesinin stratigrafik etüdü: İ. Ü. F. F. Mecmuası. Seri: B C. IX Andreo. B. and Carrasco. F Application of geochemistry and radioactivity in the hydrogeological investigation of carbonate aquifers (SierrasBlanca and Mijas. southern Spain. Applied Geochemistry. vol. 14. p Appelo. C. A. J. and Postma. D Geochemistry. groundwater and pollution. A. A.Balkema. Rotterdam. Arıkan, A., İkizce (Haymana-Ankara) ve çevresindeki yeraltı sularının kimyası ve bazı kirlilik parametrelerinin incelenmesi. Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi, 97 sayfa, Ankara. Başkan, M.B., Pala, A., İçme Sularında Arsenik Kirliliği: Ülkemiz Açısından Bir Değerlendirme, Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt, 15, Sayı, 1, Sayfa, Biçer. C. A. (2011). Göl Alt Havzaları Bazında Yayılı Kaynaklardan Oluşan N Ve P Yükünün Tahmini: Burdur Havzası Örneği Süleyman Demirel Üniv. Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi. Isparta. Bilgin. Z.R.. Karaman. T.. Öztürk. Z.. Şen. M.A..Şenel. M Yeşilova Acıgöl Civarının Jeolojisi Raporu. MTA Rap: Ankara. Blumenthal. M Le Systéme Structural du Taurus Sud Anotolien: in Livre à La mémoire du Professeur P. Fallot. Mém. hs. sér. Soc. Géology Bozcu. M.. Yağmurlu. F.. & Şentürk. M. (2007). Fethiye-Burdur Fay Zonunun Bazı Neotektonik ve Paleosismolojik Özellikleri. GB-Türkiye. Jeoloji Mühendisliği Dergisi. 31(1) Chadha, D.K., A proposed new diagram for geochemical classification of natural waters and interpretation of chemical data. Hydrogeology Journal, 7: Çakmak, B., Gökalp, Z. ve Tas, İ, Yeraltı Su Kaynaklarının Tarımda Kullanımının Değerlendirilmesi. Konya Kapalı Havzası Yeraltısuyu ve Kuraklık Konferansı Eylül 2008 Bildiri Kitabı. Çevre ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü IV.Bölge Müdürlüğü, s , Konya. 101

114 Çakmak. M. (2016). Yarışlı Gölü (Burdur) Sulak Alanının Hidrojeoloji ve Hidrojeokimyasal İncelemesi. SDÜ Fen Bilimleri Enstitüsü. Yüksek lisans tezi. 117 s. Isparta Çapan, U. (1980). Toros Kuşağı Ofiyolit Masiflerinin(Marmaris, Mersin, Pozantı, Pınarbaşı ve Divriği) İç Yapıları, Petrolojisi ve Petrokimyalarına Yaklaşımlar. Hacettepe Üniv. Fen Bil. Enst. Doktora Tezi, 400s., Ankara Çuhadar, G. ve Tamgaç, S., Hidrojeolojik Etütlerde Su Kimyası Verilerini Toplama ve Değerlendirme Yöntemleri. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, DSİ Yayınları, Ankara, 1-22 (1994). D.S.İ. (1985). Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü. Burdur Gölhisar Söğüt köyü hidrojeolojik etüt raporu. yayınlanmamış. D.S.İ. (2015). Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü. Burdur Gölhisar ve Başpınar ovalarına ait hidrojeolojik etüt raporu. yayınlanmamış. Demiroğlu, M., Eskişehir-sivrihisar-günyüzü havzası hidrojeolojisi ve hidrojeokimyası. İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enst., Doktora tezi, 203 sayfa. DKMP (2013). Yazır Gölü Sulak Alan Alt Havzası Biyolojik Çeşitlilik Araştırmaları. Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar VI. Bölge Müdürlüğü Burdur Şube Müdürlüğü yayını. Doneen, L.D., Water quality for agriculture. Department of Irrigation, University of Calfornia, Davis, 48. Erakman. B.. Meşhur. M.. Gül. M.A.. Alkan. H.. Öztaş. Y. ve Akpınar M Toros projesine bağlı Kalkan Köyceğiz Çameli Tefenni arasında kalan alanın jeolojisi ve hidrokarbon olanakları raporu. TPAO Rap: 1732 Erguvanlı, K., Yüzer, E., Yeraltısuları jeolojisi. İTÜ Maden Fakültesi yayınları, İstanbul. Ersoy. Ş. (1990). Batı Toros (Likya) naplarının yapısal öğelerinin ve evriminin analizi. Jeoloji Mühendisliği Ersoy. Ş Fethiye (Muğla) Gölhisar (Burdur) arasında Güney Dağı ile Kelebekli Dağı ve dolayının jeolojisi. İ.Ü. Fen. Bil. Ens. Doktora tezi. 246s. Freeze. A.R. and Cherry A.J Groundwater by Prentice-Hall. Inc.. Englewood Cliffs. N.J London UK. Goldschimidt, V.M.,1958. Geochemistry: Oxford University. Press. London, 730 p. Hem, J.D., Study and İnterpretation of the chemical characteristics of natural water. U.S. Geological Survey Water-Supply Paper 2254, U.S. Geological Survey, Alexandria, VA22304, USA, 263 p. 102

115 Hering, J.G., Kneebone, P.E., Biogeochemical Controls on Arsenic Occurrence and Mobility in Water Supplies, Environmental Chemistry of Arsenic, Marcel Dekker, Inc., NY, Juteau. Th Les ophiolites des nappes d'antalya (Taurides occidentales Turquie): These Sc. de la Terre. Nancy Kahvecioğlu, Ö., Kartal, G., Güven, A., Timur, S., Metallerin çevresel etkileri-i. Metalurji dergisi, 136, Karaman. E. (2000). Tectono-stratigraphic outline of the Burdur-Isparta area (western Taurides. Turkey). Türkiye Jeoloji Bülteni. 43(2) Karaman. M.E.. Kazancı. N Çünür (Isparta) dolaylarında Kretase Tersiyer geçişi. A.Ü. Isparta Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi. 4. s Isparta. Kartal, G., Kahvecioğlu, Ö., Güven, A., Timur, S., Metallerin çevresel etkileri-ii. Metalurji dergisi, 137, Kauffman G.J What If..The United States of America Were Based on Watersheds. Water Policy. Vol: 4. Pp: Ketin. İ Tectonic Units of Anatolia. Bulletin of the Mineral Research and Exploration Institute of Turkey p Koçyiğit. A. (1983). Hoyran gölü (Isparta Büklümü) dolayının tektoniği. Türkiye Jeo. Kur. Bült Korkmaz. S.. Gedik. A.. & Pelin. S Türkiye'deki Bazı Tortul Havzalara Petrol Potansiyeli Açısından Bir Bakış. Jeoloji Mühendisliği Dergisi. s Kuran. İ.H Tefenni Ovasının Hidrojeolojik Raporu. MTA Rap: 2721 (yayımlanmamış). Ankara. Langelier, W.F. and Ludwig H.F., 1942, Graphical methods for indicating the mineral character of natural waters: American Water Works Association Journal, Volume 34, p McNeely, R.N., Neimanis, V.P., Dwyer, L., 1979, Water Quality Sourcebook-A guide to water quality parameters: Inland Waters Directorate, Water Quality Branch, Ottowa, Canada, 88 p. Meşhur. M.. Yoldemir. O.. Akpınar. M.. Öztaş. Y. ve Alkan. H Batı Toroslar ın Jeolojisi ve Petrol Olanakları Raporu:TPAO Rap. Ankara Okumuş. A. (1989). Burdur-Gölhisar-Belkaya Barajı mühendislik jeolojisi incelenmesi (Doctoral dissertation. Fen Bilimleri Enstitüsü. Akdeniz Üniversitesi). 103

116 OSİB Yazır Gölü. Orman ve Su İşleri Bakanlığı. VI. Bölge Müdürlüğü. Burdur Şube Müdürlüğü. Yazır Gölü raporu. 40 s. Öztürk, M., Polat, A., Aslan Ş., İçme Sularında Arsenik Kirlenmesi, II. Uluslararası Çevre ve Ahlak Sempozyumu (ISEM 2014) Bildiri kitabı, s: , Ekim 2014, Piper. A. M A graphic procedure in the geochemical interpretation of water analyses. Trans. Amer. Geophys. Union. vol. 25. p Poisson. A Recherces geologiques dans les Taurides occidentales (Turquie). These Univ. Paris Sud. Orsay. 795s. Poisson. A.. Akay. E.. Dumont. J.F..Uysal. Ş The Isparta Angle: A Mesozoic Paleorift in the Western Taurides. Geology of the Taurus Belt (eds.. Tekeli. O.. and Göncüoğlu. M.C.). International Symposium Ragunath, H.M., Groundwater. New Delhi: Wiley. Ramesh, K., Elango, L., Groundwater Quality and its Suitability for Domestic and Agricultural use in Tondiar River Basin, Tamil Nadu, India. Environmental Monitoring Assessment, 184: Sarp. H Etude geologi que et petrographique du cortege ophiolitique de la region situee au nord ouest de Yeşilova (Burdur Turquie). These department de mineralogie. Univerte de Geneve. Geneve. Schoeller. H Gechemie des eaux souterranes. Rev. Inst. Franc. Petrole. Paris. 10. No. 3 4 Szabolcs, I., Darab, C., The influence of irrigation water of high sodium carbonate content on soils. In I. Szabolics (Ed.), Proc 8th International Congress Soil Science Sodics Soils, Res Inst Soil Sci Agric Chem Hungarian Acad Sci, ISSS Trans II, 1964, Şahinci.A Doğal Suların Jeokimyası. Reform Matbaası. Bölüm 2.. s.33. İzmir. Şenel, M., Selçuk, H., Bilgin, Z.R., Şen, A.M., Karaman, T., Dinçer, M.A., Durukan, E., Arbas, A., Örçen, S. ve Bilgi, C Çameli (Denizli)- Yeşilova (Burdur)- Elmalı (Antalya) ve kuzeyinin jeolojisi. MTA Rap: 9429 (yayımlanmamış), Ankara Şenel. M Batı Toroslar'daki Yeşilbarak Napının Stratigrafik ve Yapısal Özellikleri. GD Anadolu'daki ve Kuzey Kıbrıs' taki Benzer Birimlerle Karşılaştırılması. Maden Tetkik ve Arama Dergisi. 128(128). Şenel. M Türkiye Jeoloji Haritaları. Denizli J9 paftası. MTA Genel Müdürlüğü yayınları 104

117 Şenel. M.. Akdeniz. N.. Öztürk. E.M.. Özdemir. T.. Kadınkız. G.. Metin. I.. Öcal. H.. Serdaroğlu. M. ve Örçen. S Fethiye (Muğla) Kalkan (Antalya) ve Kuzeyinin Jeolojisi. MTA RAP: Ankara (yayımlanmamış). Şenel. M.. Gedik. İ.. Dalkılıç. H.. Serdaroğlu. M.. Bilgin. A. Z.. Uğuz. M. F. & Özgül. N Isparta büklümü doğusunda. otokton ve allokton birimlerin stratigrafisi (Batı Toroslar). Maden Tetkik ve Arama Dergisi. 118(118). Thuizat. R.. Whitechurch. H.. Montigni. R. and Juteau. T K- Ar Dating of Some Infraophiolitic Metamorphic Soles From The Eastren Mediterranean. New Wvidence For Oceanic Thrusting Before Obduction. Earth and Planetari Sci. Let TSE, İnsani tüketim amaçlı sular, Türk İçme Suyu Standartları TS 266 sayılı standart -Türk Standartları Enstitüsü Ankara. Uslu, O. ve Türkman, A., 1987, Su Kirliliği Ve Kontrolu. T.C. Başbakanlık Çevre Genel Müdürlüğü Yayınları Eğitim Dizisi, 364 s., Ankara Uysal. B Tefenni-Karamanlı (Burdur) Çevresinin Jeolojisi. Süleyman Demirel Üniv. Fen Bilimleri Enst. Yüksek Lisans Tezi. 42 sayfa. Isparta. Varol. S Tefenni (Burdur) Ovası Hidrojeolojisi ve Hidrojeokimyasal Özelliklerinin Tıbbi Jeoloji Açısından Değerlendirilmesi. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü. Doktora tezi. 231 s. Waldron. J. W. F. (1982). Antalya karmaşığı kuzeydoğu uzanımının Isparta bölgesindeki stratigrafisi ve sedimanter evrimi. Maden Tetkik ve Arama Dergisi. 97(97. 98). Welch, A.H., Westjohn, D.B., Heisel, D.R., Wanty, R.B., Arsenic in ground water of the United States: occurrence and geochemistry, Ground Water 38, 4, , WHO, Health guidelines for the use of wastewater in agriculture and aquaculture. In: Report of a WHO scientific group: technical report series 778, WHO, Geneva, p 74 WHO, Guidelines for drinking water quality: incorporating first addendum. Vol. 1, recommendations, (3rd ed.), chapter 9: radiological aspects. Geneva: World Health Organization. WHO, Guidelines for drinking water quality [electronic resource]: incorporating 1st and 2nd addenda, vol 1, Recommendations, 3rd edn. WHO Library Cataloguing in Publication Data. ISBN (WEB version) WHO, Guidelines for drinking water quality. 4th edition, World Health Organization. 105

118 Wilcox. L.V Classification and use of irrigation waters. USDA Circular No p 19 Yalçınkaya. S.. Ergin. A.. Taner. K.. Afşar. Ö.. Dalkılıç. H. Ve Özgönül. E Batı Torosların Jeoloji Raporu. MTA Rap: 7898 (yayımlanmmış). Ankara. Yüksel, A., Üçtepe yöresinin (İmamoğlu Adana) hidrojeolojik incelemesi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Ensititüsü, Yüksek Lisans Tezi, 51 sayfa, Adana. 106

119 EKLER EK HARİTALAR EK-1. Yazır Gölü Sulak Alan Havzası Jeoloji Haritası Ek-2. Yazır Gölü Sulak Alan Havzası Hidrojeoloji Haritası Ek-3. Yazır Gölü Sulak Alan Havzası Hidrokimya Haritası 107

120 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : İlknur KÖSE Doğum Yeri ve Yılı : Denizli, 1990 Medeni Hali Yabancı Dili E-posta : Evli : İngilizce : ilknurkose9@gmail.com Eğitim Durumu Lise Lisans : Kazım Kaynak Lisesi -Fen Bilimleri /Denizli : Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü Mesleki Deneyim Part Time: Süleyman Demirel Üniversitesi Jeotermal Ve Araştırma Ve Uygulama Merkezi / Kayaç ve böbrek taşlarının hazırlanması ve x kırınımı cihazında inceleme ve yorumlama görevinde bulundum Yardımcı Öğretmenlik: Süleyman Demirel Üniversitesi çocuk bakım evi ve kreş de yarı zamanlı olarak yardımcı öğretmenlik yapmak.(3-6 yaş) grubundaki çocukların kişisel bakımları ile ilgilenmek ve yardımcı olmak. Eylül Kasım 2012 Yayınları 108

Yazır Gölü (Çavdır/Burdur) Sulak Alan Havzasının Hidrojeoloji ve Hidrojeokimyasal İncelemesi

Yazır Gölü (Çavdır/Burdur) Sulak Alan Havzasının Hidrojeoloji ve Hidrojeokimyasal İncelemesi Karaelmas Fen ve Müh. Derg. 8(1):156-167, 2018 Karaelmas Fen ve Mühendislik Dergisi Dergi web sayfası: http://fbd.beun.edu.tr DOI: 10.7212%2Fzkufbd.v8i1.924 Araştırma Makalesi Geliş tarihi / Received :

Detaylı

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences Gölhisar (Burdur) ovasının hidrojeoloji ve hidrojeokimyasal değerlendirilmesi Hydrogeological and

Detaylı

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ İlker ŞENGÜLER* GİRİŞ Çalışma alanı Eskişehir grabeni içinde Eskişehir ilinin doğusunda, Sevinç ve Çavlum mahallesi ile Ağapınar köyünün kuzeyinde

Detaylı

GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR Doç. Dr. Ayşen Davraz Süleyman Demirel Üniversitesi Jeoloji Müh. Bölümü Dünyada yaklaşık olarak 1386 kentrilyon litre su var. DÜNYADA SUYUN DAĞILIMI

Detaylı

Burdur Gölü Seviye Değişimlerinin Çok Zamanlı Uydu Görüntüleri İle İzlenmesi

Burdur Gölü Seviye Değişimlerinin Çok Zamanlı Uydu Görüntüleri İle İzlenmesi Burdur Gölü Seviye Değişimlerinin Çok Zamanlı Uydu Görüntüleri İle İzlenmesi Erhan Şener, Ayşen Davraz, Tevfik İsmailov SDU Müh.Mim.Fak.Jeoloji Müh.Bölümü ÖZ Burdur gölü, Göller Bölgesi içerisinde yeralan,

Detaylı

BURDUR İLİNİN YERALTI KAYNAKLARI

BURDUR İLİNİN YERALTI KAYNAKLARI 902 I.BURDUR SEMPOZYUMU BURDUR İLİNİN YERALTI KAYNAKLARI Mustafa KARAKAŞ * Özet Burdur İli, Batı Toroslarda Isparta Büklümünün batı kanadında yer almaktadır. Bölge, genelde KD-GB doğrultulu tektonik yapılarla

Detaylı

Yarışlı Gölü (Burdur) Sulak Alanının Hidrojeoloji ve Hidrojeokimyasal İncelemesi

Yarışlı Gölü (Burdur) Sulak Alanının Hidrojeoloji ve Hidrojeokimyasal İncelemesi MAKÜ FEBED ISSN Online: 1309-2243 http://dergipark.ulakbim.gov.tr/makufebed Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 7(2): 102-115 (2016) The Journal of Graduate School of Natural

Detaylı

Çöl (Haydarlı/Afyon) Ovasının Hidrojeolojik ve Hidrojeokimyasal Değerlendirilmesi

Çöl (Haydarlı/Afyon) Ovasının Hidrojeolojik ve Hidrojeokimyasal Değerlendirilmesi Afyon Kocatepe Üniversitesi Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Afyon Kocatepe University Journal of Science and Engineering AKÜ FEMÜBİD 15(2015) 035801 (1-13) AKU J. Sci. Eng.15 (2015) 035801 (1-13)

Detaylı

Ergene Havzası, Çorlu Çerkezköy arasındaki kesiminin hidrojeokimyası

Ergene Havzası, Çorlu Çerkezköy arasındaki kesiminin hidrojeokimyası itüdergisi/d mühendislik Cilt:5, Sayı:2, Kısım:1, 125-134 Nisan 2006 Ergene Havzası, Çorlu Çerkezköy arasındaki kesiminin hidrojeokimyası Orhan ARKOÇ *, Mustafa ERDOĞAN İTÜ Maden Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği

Detaylı

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU

HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Firma logosu.... ŞİRKETİ / FİRMASI HASAN PARLAR A AİT İZMİR İLİ KEMALPAŞA İLÇESİ YİĞİTLER KÖYÜ 14 PAFTA 24 ADA 13 PARSELDE AÇILACAK SONDAJ KUYUSUNUN HİDROJEOLOJİK ETÜD RAPORU Ahmet TANRIKULU JEOLOJİ MÜHENDİSİ

Detaylı

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Ocak 2015 Sayı: 15 Satış Rödovans ve Ortaklıklar İçin MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ Bültenimizde yer almak için bize ulaşınız. E-Posta: ruhsat@madencilik-turkiye.com Tel: +90 (312) 482 18 60 MİGEM 119.

Detaylı

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE... (İL)... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU HAZIRLAYAN TEKNİK SORUMLU Adı Soyadı JEOLOJİ MÜHENDİSİ Oda Sicil No AY-YIL 1 İLETİŞİM İLE İLGİLİ BİLGİLER

Detaylı

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI Yılmaz BULUT* ve Ediz KIRMAN** 1. GİRİŞ MTA Genel Müdürlüğü tarafından ülkemizde kömür arama çalışmalarına 1938 yılında başlanılmış ve günümüzde de bu çalışmalar

Detaylı

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel) The Cave With Multiple-Periods And Origins Characterizing The

Detaylı

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir. DERS 2 Yeraltısuları Türkiye'de yeraltısularından yararlanma 1950den sonra hızla artmış, geniş ovaların sulanmasında, yerleşim merkezlerinin su gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılmıştır. Yeraltısuları,

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. MARDİN İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ 1 HAZIRLAYANLAR Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ Şekil 1. Arazi çalışması kapsamındaki ziyaret edilecek güzergahlar. 2 3 TEKNİK GEZİ DURAKLARI Durak 1: Tunçbilek havzasındaki, linyitli

Detaylı

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences AKSU (ISPARTA) OVASI YÜZEY VE YERALTI SULARININ HİDROJEOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ VE SU KALİTESİ WATER

Detaylı

YEŞİLYURT (ISPARTA-SÜTÇÜLER) OVASININ HİDROJEOLOJİ İNCELEMESİ

YEŞİLYURT (ISPARTA-SÜTÇÜLER) OVASININ HİDROJEOLOJİ İNCELEMESİ P A M U K K A L E Ü N İ V E R S İ T E S İ M Ü H E N D İ S L İ K F A K Ü L T E S İ P A M U K K A L E U N I V E R S I T Y E N G I N E E R I N G C O L L E G E M Ü H E N D İ S L İ K B İ L İ M L E R İ D E R

Detaylı

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ JEOLOJĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ BÖLÜMÜ AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ HARĠTA ALIMI DERSĠ RAPORU 3. GRUP AKSARAY 2015 T.C. AKSARAY ÜNĠVERSĠTESĠ MÜHENDĠSLĠK FAKÜLTESĠ

Detaylı

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ

EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ EĞİRDİR GÖLÜ SU KALİTESİ Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Göl 482 km² yüzölçümü ile Türkiye nin 4. büyük gölü aynı zamanda 2.

Detaylı

Yoğun Kirletilmiş Sığ Akifer Sistemlerde Hidrojeolojik Çalışmalar

Yoğun Kirletilmiş Sığ Akifer Sistemlerde Hidrojeolojik Çalışmalar Yoğun Kirletilmiş Sığ Akifer Sistemlerde Hidrojeolojik Çalışmalar Hydrogeological studies on heavy polluted shallow aquifer systems Mehmet Çelik Ankara Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği

Detaylı

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR

TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com ISSN:1305-631X Yapı Teknolojileri Elektronik Dergisi 2006 (1) 43-50 TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR Kısa Makale Yılmaz İÇAĞA 1, Yalçın BOSTANOĞLU 2, Erhan KAHRAMAN 1 1 Afyon Kocatepe

Detaylı

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOĞU AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ GAZİANTEP İLİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOĞU AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ GAZİANTEP İLİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DOĞU AKDENİZ BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ GAZİANTEP İLİ JEOLOJİK ÖZELLİKLERİ 1 öz Bölgede yüzeylenen allokton kaya birimleri, bölgeye Maastrihtiyen de yerleşmiş olan ve karmaşık

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. KARABÜK İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. BARTIN İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ *

ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ * ULUOVA NIN (ELAZIĞ) HİDROJEOLOJİSİNİN COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE İNCELENMESİ * Hydrogeologic assessment of Uluova (Elazığ) by geographical information systems Murat ÇELİKER Aziz ERTUNÇ, Tolga ÇAN Jeoloji

Detaylı

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU AR TARIM SÜT ÜRÜNLERİ İNŞAAT TURİZM ENERJİ SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇESİ SÜLEYMANİYE KÖYÜ TEPELER MEVKİİ Pafta No : ÇANAKKALE

Detaylı

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com

Potansiyel. Alan Verileri İle. Hammadde Arama. Endüstriyel. Makale www.madencilik-turkiye.com Makale www.madencilik-turkiye.com Seyfullah Tufan Jeofizik Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ seyfullah@madenarama.com.tr Adil Özdemir Jeoloji Yüksek Mühendisi Maden Etüt ve Arama AŞ adil@madenarama.com.tr

Detaylı

4. BÖLÜM ANTALYA NIN JEOLOJİSİ VE DEPREMSELLİĞİ

4. BÖLÜM ANTALYA NIN JEOLOJİSİ VE DEPREMSELLİĞİ TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANTALYA ŞUBESİ 4. BÖLÜM ANTALYA NIN JEOLOJİSİ VE DEPREMSELLİĞİ 4.1. ANTALYA NIN COĞRAFİ ÖZELLİĞİ Antalya, Türkiye nin güneyinde, Akdeniz kıyısında yer almaktadır. Antalya,

Detaylı

10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA

10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA 10-11 Şubat 2014 DSİ ETLİK EĞİTİM TESİSLERİ ANKARA ÇALIŞMA GRUBU Adı Soyadı Görevi Çalıştığı Kurum Dr. Ozan DENİZ Başkan Çanakkale Onsekiz Mart Üni. Jeoloji Mühendisliği Bölümü Birol ÖZER Başkan Yardımcısı

Detaylı

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BİLİM DALINIZ YOKSA BU SEKMEYİ SİLİNİZ

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BİLİM DALINIZ YOKSA BU SEKMEYİ SİLİNİZ T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BİLİM DALINIZ YOKSA BU SEKMEYİ SİLİNİZ BURDUR FAYININ PALEOSİSMOLOJİK ÖZELLİKLERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ ŞALİ KAYA DENİZLİ,

Detaylı

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ 7. hafta Saha Jeolojisi II dersinin içeriğinde Tersiyer yaşlı Adana Baseni nin kuzey-kuzeydoğu kesimleri incelenecektir. 4. Hafta Saha Jeolojisi II dersi kapsamında

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1177 KAHRAMANMARAŞ DOLAYINDAKİ OFİYOLİTİK KAYAÇLARIN JEOLOJİK AÇIDAN ÖNEMİ VE KROM İÇERİKLERİ Ender Sarrfakıoğlu* Özet Kahramanmaraş'ın kuzeybatısındaki Göksun ve güneyindeki Ferhuş-Şerefoğlu

Detaylı

Alaattin Krom Ruhsat Saha Raporu

Alaattin Krom Ruhsat Saha Raporu Alaattin Krom Ruhsat Saha Raporu Acıpayam - Denizli Alaattin Chromite License Area Report Eylül 2018 İÇİNDEKİLER 1. GİRİŞ VE ÖZET... 4 2. PROJE KONUMU VE RUHSAT... 6 2.1 Konum... 6 2.2 Ruhsat Detayları...

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. BURDUR İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ Genel Jeoloji Prof. Dr. Kadir DİRİK Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü 2015 JEOLOJİ (Yunanca Yerbilimi ) Yerküreyi inceleyen bir bilim dalı olup başlıca;

Detaylı

İÇİNDEKİLER 1 AMAÇ... - 2-2 KAPSAM... - 2-3 ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIN TOPLANMASI... - 2-4 HİDROJEOLOJİK HARİTALAR... - 2 -

İÇİNDEKİLER 1 AMAÇ... - 2-2 KAPSAM... - 2-3 ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIN TOPLANMASI... - 2-4 HİDROJEOLOJİK HARİTALAR... - 2 - İÇİNDEKİLER 1 AMAÇ... - 2-2 KAPSAM... - 2-3 ÖNCEKİ ÇALIŞMALARIN TOPLANMASI... - 2-4 HİDROJEOLOJİK HARİTALAR... - 2-5 BİLGİLERİN TOPLANMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ... - 3-6 JEOLOJİ... - 4-7 HİDROLOJİ... -

Detaylı

Süleyman Demirel Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Batı Kampüs, Çünür-ISPARTA

Süleyman Demirel Üniversitesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, Batı Kampüs, Çünür-ISPARTA Yerbilimleri, 2018, 39 (1), 1-18 Hacettepe Üniversitesi Yerbilimleri Uygulama ve Araştırma Merkezi Bülteni Bulletin of the Earth Sciences Application and Research Centre of Hacettepe University Korkuteli

Detaylı

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN İŞLETME/REVİZE İŞLETME PROJESİ FORMATI İLÇE (İL). NUMARALI ARAMA RUHSATINA İLİŞKİN İŞLETME PROJESİ

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN İŞLETME/REVİZE İŞLETME PROJESİ FORMATI İLÇE (İL). NUMARALI ARAMA RUHSATINA İLİŞKİN İŞLETME PROJESİ JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN İŞLETME/REVİZE İŞLETME PROJESİ FORMATI İLÇE (İL). NUMARALI ARAMA RUHSATINA İLİŞKİN İŞLETME PROJESİ HAZIRLAYAN (Jeoloji Mühendisi) Adı Soyadı : Oda Sicil No (*) : AY-YIL Ruhsat

Detaylı

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI Katman (tabaka) uyumlu Pb-Zn yatakları Cevher, çok kalın karbonatlı istifler içerisinde bulunur. Katman, mercek, damar, karstik boşluk dolgusu şekillidir.

Detaylı

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları

Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları. Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Kaynak Yeri Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Örnek Proje: Yeraltı Suyunda Kaynak Tespiti ve İyileştirme Çalışmaları Hazırlayan: Ozan Atak (Jeoloji Yüksek Mühendisi) Bilge Karakaş (Çevre Yüksek Mühendisi)

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KARAKUYU (AFYON) GÖLÜ SULAK ALANI VE ÇEVRESİNİN HİDROJEOLOJİ İNCELEMESİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KARAKUYU (AFYON) GÖLÜ SULAK ALANI VE ÇEVRESİNİN HİDROJEOLOJİ İNCELEMESİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KARAKUYU (AFYON) GÖLÜ SULAK ALANI VE ÇEVRESİNİN HİDROJEOLOJİ İNCELEMESİ Halime ÖZDEMİR Danışman Yrd. Doç. Dr. Şehnaz ŞENER YÜKSEK LİSANS TEZİ

Detaylı

Işıklı Gölü nü (Çivril/Denizli) Besleyen Su Kaynaklarının Hidrojeokimyasal Özellikleri

Işıklı Gölü nü (Çivril/Denizli) Besleyen Su Kaynaklarının Hidrojeokimyasal Özellikleri MAKÜ FEBED ISSN Online: 1309-2243 http://dergipark.ulakbim.gov.tr/makufebed Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 6(2): 55-64 (2015) The Journal of Graduate School of Natural and

Detaylı

Doç. Dr. Ahmet APAYDIN DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Jeotek. Hiz. ve Yeraltısuları Şube Müdürü

Doç. Dr. Ahmet APAYDIN DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Jeotek. Hiz. ve Yeraltısuları Şube Müdürü Doç. Dr. Ahmet APAYDIN DSİ 5. Bölge Müdürlüğü Jeotek. Hiz. ve Yeraltısuları Şube Müdürü 1 Sunum İçeriği 1- DSİ Planlama Kademesi Hidrojeolojik Havza Etütleri 1970-1985 Dönemi ve sonraki dönem Yeşil Raporlar

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. TUNCELİ İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 4/3/2017 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 4/3/2017 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER, STRATİGRAFİ,

Detaylı

K A R A D E N Ý Z. Bafra. Boyabat. Çarþamba. Vezirköprü. Kavak. Osmancýk Merzifon Gümüþhacýköy. Ladik. Suluova. Çalýþma alaný

K A R A D E N Ý Z. Bafra. Boyabat. Çarþamba. Vezirköprü. Kavak. Osmancýk Merzifon Gümüþhacýköy. Ladik. Suluova. Çalýþma alaný TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemleri Kongresi 30 Ekim 02 Kasım 2007, KTÜ, Trabzon GÜMÜŞHACIKÖY AKİFERİ NDE YERALTISUYU KİRLİLİĞİNİN MODELLENMESİ A. Fırat Ersoy 1,

Detaylı

XIII- SONUÇ ve ÖNERİLER

XIII- SONUÇ ve ÖNERİLER XIII- SONUÇ ve ÖNERİLER 1- Bu çalışma Edirne İli, Keşan İlçesine bağlı Erikli Beldesinde G16-c-15-d-1-d nolu 1/1000 ölçekli hali hazır paftasında sınırları belirtilen tapuda 12 Pafta, 1041 Parsel olarak

Detaylı

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA/REVİZE ARAMA PROJE FORMATI İLÇE (İL) ARAMA/REVİZE ARAMA PROJESİ

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA/REVİZE ARAMA PROJE FORMATI İLÇE (İL) ARAMA/REVİZE ARAMA PROJESİ JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA/REVİZE ARAMA PROJE FORMATI İLÇE (İL) ARAMA/REVİZE ARAMA PROJESİ HAZIRLAYAN/TEKNİK SORUMLU (1) (Jeoloji Mühendisi) : Adı Soyadı : Oda Sicil No (*) : AY-YIL Talep/Ruhsat Sahibinin:

Detaylı

Kemaliye nin (Eğin) Tarihçesi

Kemaliye nin (Eğin) Tarihçesi Kemaliye nin (Eğin) Tarihçesi Fırat ve Dicle vadilerinin genellikle Pers egemenliğinde olduğu dönemlerde Kemaliye (Eğin) de Pers egemenliğinde kalmıştır. Eğin, daha sonra başlayan Roma devri ve onu takiben

Detaylı

MUĞLA İLİ FETHİYE İLÇESİ DOĞAL AFET TEHLİKELERİ

MUĞLA İLİ FETHİYE İLÇESİ DOĞAL AFET TEHLİKELERİ 1. AMAÇ VE KAPSAM MUĞLA İLİ FETHİYE İLÇESİ DOĞAL AFET TEHLİKELERİ Muğla Valiliği nün 15.02.2012 tarih ve 159 sayılı Valilik Oluru ile Muğla İli Risk Azaltma Strateji Planı çalışmalarına başlanmıştır. Bu

Detaylı

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences

Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences Pamukkale Üniversitesi Mühendislik Bilimleri Dergisi Pamukkale University Journal of Engineering Sciences Tavşanlı (Kütahya) ovasının hidrojeolojik ve su kimyası açısından incelenmesi Hydrogeological and

Detaylı

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ *İlker ŞENGÜLER *Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü, Enerji Hammadde Etüt ve Arama Dairesi Başkanlığı Ankara ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ Bölgesi

Detaylı

KOKAR PINAR KAYNAĞININ (CEYHAN-ADANA) HİDROJEOKİMYASAL DEĞERLENDİRİLMESİ * The Hydrochemıcal Research Of The Kokar Sprıng Source (Ceyhan Adana)*

KOKAR PINAR KAYNAĞININ (CEYHAN-ADANA) HİDROJEOKİMYASAL DEĞERLENDİRİLMESİ * The Hydrochemıcal Research Of The Kokar Sprıng Source (Ceyhan Adana)* KOKAR PINAR KAYNAĞININ (CEYHAN-ADANA) HİDROJEOKİMYASAL DEĞERLENDİRİLMESİ * The Hydrochemıcal Research Of The Kokar Sprıng Source (Ceyhan Adana)* Hasine AKIN Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Aziz ERTUNÇ

Detaylı

DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU

DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU DOĞAL MİNERALLİ SULAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM (*) ARAMA FAALİYET RAPORU TEKNİK SORUMLUNUN (Jeoloji Mühendisi) Adı Soyadı : Oda Sicil No (**) : AY-YIL

Detaylı

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ

KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA ĐLĐ JEOTERMAL ENERJĐ POTANSĐYELĐ Yrd.Doç.Dr.Güler GÖÇMEZ. Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi. gulergocmez@selcuk.edu.tr 1.GĐRĐŞ Jeotermal

Detaylı

BURDUR GÖLÜ HAVZASI MERMER OCAKLARI RAPORU

BURDUR GÖLÜ HAVZASI MERMER OCAKLARI RAPORU BURDUR GÖLÜ HAVZASI MERMER OCAKLARI RAPORU Burdur Gölü Havzası Mermer Ocakları Raporu 1. Baskı Haziran 2014 ISBN: 978-605-01-0623-7 Tasarım Dijle Göksoy Konuk Teknik Hazırlık: Patika Ajans Mat. Rek. Org.

Detaylı

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I

SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I SEDİMANTER KAYAÇLAR (1) Prof.Dr. Atike NAZİK, Çukurova Üniversitesi J 103 Genel Jeoloji I KAYAÇ ÇEŞİTLERİ VE OLUŞUMLARI soğuma ergime Mağmatik Kayaç Aşınma ve erosyon ergime Sıcaklık ve basınç sediment

Detaylı

KÖSBUCAĞI (MERSİN-ERDEMLİ) GÖLETİ SU KAÇAKLARININ İNCELENMESİ * The Investıgatıon Of Seepage In Kösbucağı (Mersin-Erdemli) Dam

KÖSBUCAĞI (MERSİN-ERDEMLİ) GÖLETİ SU KAÇAKLARININ İNCELENMESİ * The Investıgatıon Of Seepage In Kösbucağı (Mersin-Erdemli) Dam KÖSBUCAĞI (MERSİN-ERDEMLİ) GÖLETİ SU KAÇAKLARININ İNCELENMESİ * The Investıgatıon Of Seepage In Kösbucağı (Mersin-Erdemli) Dam Tuğba KARABIYIK Jeoloji Mühendisliği Anabilimdalı Aziz ERTUNÇ Jeoloji Mühendisliği

Detaylı

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Çifteharman, Karakuyu, h. Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu Bu raporda Nevma Madencilik San. Tic. Ltd. Şti. ye ait Kömür Sahalarında, Haziran Ağustos 2011 tarihlerinde

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. www.esrefatabey.com.tr Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. KIRIKKALE İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji

Detaylı

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI Altan İÇERLER 1, Remzi BİLGİN 1, Belgin ÇİRKİN 1, Hamza KARAMAN 1, Alper KIYAK 1, Çetin KARAHAN 2 1 MTA Genel Müdürlüğü Jeofizik

Detaylı

Karagöl (Borçka-Artvin) Gölü ve Çevresinin Hidrojeokimyasal İncelemesi

Karagöl (Borçka-Artvin) Gölü ve Çevresinin Hidrojeokimyasal İncelemesi Jeoloji Mühendisliği Dergisi / Journal of Geological Engineering 41 (2017) 101-116 DOI 10.24232/jmd.334464 Araştırma Makalesi / Research Article Karagöl (Borçka-Artvin) Gölü ve Çevresinin Hidrojeokimyasal

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. KARS İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme. 3.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme. 3.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT HİDROJEOLOJİ 3.Hafta Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Akış ve süzülme Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT nozyurt@hacettepe.edu.tr Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-terleme Yağış Yüzeysel akış Yeraltına süzülme ve

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. RİZE İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI

TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI TÜRKİYE DE SINIRAŞAN YERALTISUYU REZERVLERİ VE KULLANIMI Hasan KIRMIZITAŞ Jeoloji Mühendisi DSİ Genel Müdürlüğü Jeoteknik Hizmetler ve Yeraltısuları Dairesi Başkanlığı Yeraltısuları Etüt ve Değerlendirme

Detaylı

KONYA KENTSEL YERALTI SUYU KĐRLĐLĐK DURUMU VE KĐRLENEBĐLĐRLĐK POTANSĐYELĐ

KONYA KENTSEL YERALTI SUYU KĐRLĐLĐK DURUMU VE KĐRLENEBĐLĐRLĐK POTANSĐYELĐ Konya İl Koordinasyon Kurulu 26-27 Kasım 2011 KONYA KENTSEL YERALTI SUYU KĐRLĐLĐK DURUMU VE KĐRLENEBĐLĐRLĐK POTANSĐYELĐ M. Tahir NALBANTÇILAR Batman Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü BATMAN ÖZET:

Detaylı

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS

SİVAS İLİNİN JEOTERMAL. Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS SİVAS İLİNİN JEOTERMAL SULARI Fikret KAÇAROĞLU, Tülay EKEMEN Cumhuriyet Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Jeoloji Mühendisliği Bölümü, 58140 SİVAS JEOTERMAL ENERJİ Jeotermal Enerji, yerkabuğunun çeşitli

Detaylı

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER

FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER FAALİYETTE BULUNDUĞU İŞLETMELER - GÜMÜŞHANE HAZİNE MAĞARA ÇİNKO, KURŞU, BAKIR YERALTI İŞLETMESİ - GÜMÜŞHANE ÇİNKO, KURŞUN, BAKIR FLOTASYON TESİS İŞLETMESİ - NİĞDE BOLKARDAĞ MADENKÖY ALTIN, GÜMÜŞ, KURŞUN,

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. MUŞ İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi Jeoloji

Detaylı

KARADENİZ MÜHENDİSLİK

KARADENİZ MÜHENDİSLİK KARADENİZ MÜHENDİSLİK BAĞLIK MAH. ŞEHİT RIDVAN CAD. NO:25/1 KDZ EREĞLİ / ZONGULDAK TEL & FAX : 0 (372) 322 46 90 GSM : 0 (532) 615 57 26 ZONGULDAK İLİ EREĞLİ İLÇESİ KIYICAK KÖYÜ İNCELEME ALANI F.26.c.04.c.4.d

Detaylı

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. Eşref Atabey. 2015. Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır. ELAZIĞ İLİ SU KAYNAKLARI-POTANSİYELİ VE KALİTESİ DR. EŞREF ATABEY Jeoloji Yüksek Mühendisi Tıbbi

Detaylı

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM(*) ARAMA FAALİYET RAPORU

JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM(*) ARAMA FAALİYET RAPORU JEOTERMAL KAYNAKLAR İÇİN ARAMA FAALİYET RAPOR FORMATI İLÇE (İL)... NUMARALI RUHSATA İLİŞKİN... DÖNEM(*) ARAMA FAALİYET RAPORU TEKNİK SORUMLUNUN (Jeoloji Mühendisi) Adı Soyadı : Oda Sicil No (**) : AY-YIL

Detaylı

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI T.C. MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARINA DAYALI ÜRETİM TESİSİ ALANI(ALAKÖPRÜ HİDROELEKTRİK SANTRALİ) 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI PLAN İZAH RAPORU HAZIRLAYAN: MUZAFFER

Detaylı

AFŞİN-ELBİSTAN HAVZASI REZERV BELİRLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ. Dr. Berk BESBELLİ

AFŞİN-ELBİSTAN HAVZASI REZERV BELİRLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ. Dr. Berk BESBELLİ AFŞİN-ELBİSTAN HAVZASI REZERV BELİRLEME VE GELİŞTİRME PROJESİ Dr. Berk BESBELLİ ÖNÜLKE HAVZALARI Çankırı-Çorum Çorum Havzası Yozgat-Sorgun Havzası Sivas Havzası Trakya Havzası DOĞRULTU ATIMLI FAYLA İLİŞKİŞLİ

Detaylı

Aydın-Söke (istifim) Çimento fabrikasında Terkedilen Kireçtaşı Sabolarının Yeniden Üretime Kazandırılması

Aydın-Söke (istifim) Çimento fabrikasında Terkedilen Kireçtaşı Sabolarının Yeniden Üretime Kazandırılması Jeoloji Mühendisliği, 47,14-20, 1995 Aydın-Söke (istifim) Çimento fabrikasında Terkedilen Kireçtaşı Sabolarının Yeniden Üretime Kazandırılması Rahmi EYÜBOĞLU İTÜ Maden Fakültesi, Uygulamalı Jeoloji Anabilin

Detaylı

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir.

COĞRAFYA-2 TESTİ. eşittir. B) Gölün alanının ölçek yardımıyla hesaplanabileceğine B) Yerel saati en ileri olan merkez L dir. 2012 LYS4 / COĞ-2 COĞRAFYA-2 TESTİ 2. M 1. Yukarıdaki Dünya haritasında K, L, M ve N merkezleriyle bu merkezlerden geçen meridyen değerleri verilmiştir. Yukarıda volkanik bir alana ait topoğrafya haritası

Detaylı

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur Kaliş genel bir terim olup, kurak ve yarı kurak iklimlerde, vadoz zonda (karasal

Detaylı

ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI

ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI ELAZIĞ İLİ MADEN VE ENERJİ KAYNAKLARI Elazığ ili Doğu Anadolu Bölgesinin güneybatısında, Yukarı Fırat havzasında yer almakta ve Doğu Anadolu Bölgesini batıya bağlayan yolların kavşak noktasında bulunmaktadır.

Detaylı

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ 27.02.2018 1 INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ Yrd.Doç.Dr. Orhan ARKOÇ e-posta : orhan.arkoc@klu.edu.tr Web : http://personel.klu.edu.tr/orhan.arkoc 27.02.2018 2 BÖLÜM 4 TABAKALI KAYAÇLARIN ÖZELLİKLER,

Detaylı

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI YERALTISUYU ARAMA (HİDROJEOFİZİK) ETÜT RAPOR FORMATI Ocak - 2016 Yönetim Kurulu nun 26/01/2016 tarih ve 100 sayılı kararı ile kabul edilmiştir.

Detaylı

BELEK, PATARA VE KEKOVA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİNDE SU KİRLİLİĞİ İZLEME PROJESİ KESİN RAPOR

BELEK, PATARA VE KEKOVA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGELERİNDE SU KİRLİLİĞİ İZLEME PROJESİ KESİN RAPOR ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI ÖZEL ÇEVRE KORUMA KURUMU BAŞKANLIĞI SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ JEOTERMAL ENERJİ, YERALTISUYU ve MİNERAL KAYNAKLARI ARAŞTIRMA ve UYGULAMA MERKEZİ BELEK, PATARA VE KEKOVA ÖZEL

Detaylı

Likya Naplarının Özellikleri ve Evrimi Characteristic Features of the Lycian Nappes and Their Evolution

Likya Naplarının Özellikleri ve Evrimi Characteristic Features of the Lycian Nappes and Their Evolution Likya Naplarının Özellikleri ve Evrimi Characteristic Features of the Lycian Nappes and Their Evolution Mustafa ŞENEL Enerjisa Enerji Üretim AŞ Nenehatun Caddesi No: 116/4 Çankaya/ANKARA senel.taurus@gmail.com

Detaylı

POLATLI YÖRESİNDE YAPILAN SİSMİK YANSIMA ÇALIŞMALARI

POLATLI YÖRESİNDE YAPILAN SİSMİK YANSIMA ÇALIŞMALARI POLATLI YÖRESİNDE YAPILAN SİSMİK YANSIMA ÇALIŞMALARI M. Işık TURGAY* ve Cengiz KURTULUŞ* ÖZ. Haymana Petrol Etütleri çerçevesinde Ankara'nın güneybatısında Polatlı-Haymana yöresinde sismik yansıma çalışmaları

Detaylı

16-20 Mart 2015-İstanbul 1/28

16-20 Mart 2015-İstanbul 1/28 16-20 Mart 2015-İstanbul 1/28 2/28 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun 167 Sayılı Yeraltısuları Hakkında Kanun 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu 1053 sayılı

Detaylı

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır. PLATO: Çevresine göre yüksekte kalmış, akarsular tarafından derince yarılmış geniş düzlüklerdir. ADA: Dört tarafı karayla

Detaylı

V. KORELASYON. Tarif ve genel bilgiler

V. KORELASYON. Tarif ve genel bilgiler V. KORELASYON Tarif ve genel bilgiler Yeraltına ait her çeşit bilginin bir araya toplanması yeterli değildir; bunları sınıflandırmak, incelemek ve sonuç çıkarmak/yorum yapmak gereklidir. Böyle bir durumda

Detaylı

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI Arş. Gör. Hakan YİĞİTBAŞIOĞLU Göller Yöresinde yeralan Burdur Havzası'nın oluşumunda tektonik hareketlerin büyük etkisi olmuştur. Havza

Detaylı

TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ

TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ TUZGÖLÜ HAYMANA HAVZASININ YAPISAL EVRİMİ VE STRATİRAFİSİ Tuz Gölü Havzası'nda bu güne kadar çok fazla sayıda yüzey ve yer altı çalışması olmasına rağmen havza oluşumu üzerine tartışmalar sürmektedir.

Detaylı

ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT RAPORU

ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT RAPORU SAHĐBĐ ĐLĐ ĐLÇESĐ KÖYÜ MEVKĐĐ : BĐGA MERMER SANAYĐ VE TĐC. LTD. ŞTĐ : ÇANAKKALE : BĐGA : KOCAGÜR : SARIGÖL PAFTA NO : 6 ADA NO : -- PARSEL NO : 1731-1732-1734 ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT

Detaylı

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ)

2. MİKRO İNCELEME ( PETROGRAFİK-POLARİZAN MİKROSKOP İNCELEMESİ) SVS Doğaltaş Madencilik Sanayi ve Ticaret A.Ş. uhdesinde bulunan Sivas İli, İmranlı İlçesi sınırları dahilindeki 20055289 (ER: 3070586), 20055290 (ER: 3070585), 20065229 (ER: 3107952) ruhsat numaralı II.B

Detaylı

Akifer Özellikleri

Akifer Özellikleri Akifer Özellikleri Doygun olmayan bölge Doygun bölge Bütün boşluklar su+hava ile dolu Yer altı su seviyesi Bütün boşluklar su ile dolu Doygun olmayan (doymamış bölgede) zemin daneleri arasında su ve hava

Detaylı

Batman Katı Atık Depolama Alanının Çevresel Etki Değerlendirmesi

Batman Katı Atık Depolama Alanının Çevresel Etki Değerlendirmesi Batman Katı Atık Depolama Alanının Çevresel Etki Değerlendirmesi Doç. Dr. M. Tahir NALBANTÇILAR Batman Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü, BATMAN tahir111@hotmail.com

Detaylı

ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME

ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME 1 ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME Prof. Dr. Yahya Özpınar, Araş. Gör. Barış Semiz ve Araş. Gör. Fatma

Detaylı

Doç.Dr. Gültekin Kavuşan

Doç.Dr. Gültekin Kavuşan JEOLOJİ RAPORU YAZIMI Doç.Dr. Gültekin Kavuşan Jeoloji raporu, yazılan bir belgedir ve jeoloji j mühendisinin yaptığı ğ çalışmayı ş anlattığı, bir soruna ışık tuttuğu dokümandır. Bu belge onun ortaya koyduğu

Detaylı

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ

OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ OTEKOLOJİ TOPRAK FAKTÖRLERİ - Kayaların ayrışması + organik maddeler - Su ve hava içerir - Bitki ve hayvanlar barındırır - Mineral maddeler TOPRAKLARI OLUŞTURAN ANA MATERYAL TİPLERİ - Toprak tipi-ana materyalin

Detaylı

Şarkikaraağaç Havzasının (Isparta) Hidrojeoloji İncelemesi. Simge Örmeci

Şarkikaraağaç Havzasının (Isparta) Hidrojeoloji İncelemesi. Simge Örmeci Şarkikaraağaç Havzasının (Isparta) Hidrojeoloji İncelemesi Simge Örmeci Yüksek Lisans Tezi Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Isparta- 2005 T.C SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ŞARKİKARAAĞAÇ

Detaylı

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI

OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI MTA Dergisi 113. 141-152, 1991 OSMANiYE (ADANA) YÖRESi ÜST KRETASE (MESTRIHTIYEN) BENTİK FORAMİNİFER FAUNASI Niyazi AVŞAR* ÖZ. - Bu çalışmada Osmaniye (Adana) yöresi Üst Kretase (Mestrihtiyen) çökellerinde

Detaylı