12. Araştırmacılar Zirvesi nin açılış konuşmasını yapmak için beni davet etmenizden, bana bu fırsatı vermenizden dolayı sizlere teşekkür ederim.

Ebat: px

Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "12. Araştırmacılar Zirvesi nin açılış konuşmasını yapmak için beni davet etmenizden, bana bu fırsatı vermenizden dolayı sizlere teşekkür ederim."

Asli Kiraz
8 yıl önce
İzleme sayısı:

1 1 GÜLER SABANCI KONUŞMA METNİ 12. ARAŞTIRMACILAR ZİRVESİ 12. Araştırmacılar Zirvesi nin açılış konuşmasını yapmak için beni davet etmenizden, bana bu fırsatı vermenizden dolayı sizlere teşekkür ederim. Sizlerle araştırma konusundaki deneyim ve düşüncelerimi paylaşmak için hazırlanırken, ilk aklıma gelen soru Ne zaman araştırma iş hayatımızın bu kadar önemli bir yön vereni olduğu dur. Hiç şüphe yok ki araştırma iş hayatımızda hep vardı, ancak Toplam Kalite Yönetimi çalışmaları ile yani 90 ların başından itibaren vazgeçilmez olmuştur denilebilir. Toplam Kalite sisteminde müşterilerimizin, çalışanlarımızın, bayilerimizin ve tüm iş ortaklarımızın sürekli memnuniyet araştırmalarını yaptık. Araştırma sonuçlarını iş süreçlerimizi iyileştirmek, iş mükemmelliği yolculuğunda, daha iyiyi yakalamak için kullandık. Bu çalışmalarda verilerle konuşmak, hedefler koymak, iyileştirmek ve yeniden sonuçlarını ölçmek önemli bir yönetim disiplini olarak bizlerin içselleştirmemezi sağladı. Ve bunun sonucunda Brisa, Kordsa Global, Beksa ve daha birçok şirketimizde önce ulusal sonra Avrupa Kalite Ödülleri alındı. Bu bize topluluk bazında yöneticilerimizin karar alma süreçlerini araştırmaya dayandırma alışkanlığını yerleştirdi. Bugün bütün şirketlerimizde karar alma sürecinin ayrılmaz parçasıdır araştırma yapmak. Tabii sağlıklı araştırma yapmak ve sonuçlarını doğru değerlendirmek, basiretli yönetimin önemli göstergelerinden biridir.

Sizlerle araştırma konusundaki deneyim ve düşüncelerimi paylaşmak için hazırlanırken, ilk aklıma gelen soru Ne zaman araştırma iş hayatımızın bu kadar önemli bir yön vereni olduğu dur.

2 2 Bunun için hangi durumda handi metodla araştırma yapılmalı ve sonuçlar nasıl değerlendirilmelidir? Bu soruların cevaplarına tatminkar cevap verebilmenin yolu araştırmacılarla ilişkilerimizi önemli bir iş ortağı olarak ele almakla mümkündür. İşte aynen bu anlayışla, yaşanmış bir örnekten bahsetmek istiyorum. O da Sabancı Üniversitesi nin kuruluş çalışmaları... Sabancı Üniversitesi nin kuruluş kararını aldığımız andan itibaren bizim için yepyeni bir alanda çok ciddi bir sorumluluğun altına girerken, benim ve ekibimin en çok dayandığı kaynaklardan biri, yol gösterici, yaptığımız araştırmalar oldu. Arkadaşım Temel Aksoy ve ekibiyle birlikte; önce içine girdiğimiz sektörün dinamiklerini anlamak için, daha sonra yeni ideal bir üniversite tasarımını yapmak için felsefemizi sorgulamak için; 1.Üniversite öğretim üyeleri/ 2.Ebeveynler / 3.Lise ve üniversite öğrencileri / 4. İş dünyası / 5. Sivil toplum örgütleri gibi yaygın ve derinlemesine araştırmalar yaptık. - Başarılı öğrencilerin nasıl ve hangi kriterlere göre tercih yaptıklarını, - Öğrencilerin meslek seçmedeki kriterlerini, - Ailelerin bu karardaki etkisini - Öğrencilerin kampus yaşamındaki beklentilerini, - Öğretim üyelerinin üniversite yönetiminden beklentilerini, - Gerek eğitim programı gerekse kampüsün tasarımını etkileyen konularda yoğun ve tekrarlayan araştırmalar yaptık. Bu araştırmalar sonucunda üniversitemizi çok etkileyen bir kaç veriyi sizinle paylaşmak isterim.

İşte aynen bu anlayışla, yaşanmış bir örnekten bahsetmek istiyorum. O da Sabancı Üniversitesi nin kuruluş çalışmaları.

3 3 İlk örnek; Üniversite talebeleri üzerinde yaptığımız araştırmalar öğrencilerin okumakta olduğu bölümden, konudan memnun olmadığını, mümkün ise değiştirmek istediğini gösterdi. Daha derinleşince bunun iki sebebi olduğunu gördük. 1- Merkezi yerleştirme sisteminden gelen, tercihlerine girememek 2- Tercihlerine girenlerde de ciddi bir oranın daha sonra bölümlerini değiştirmeyi arzu ettiklerini gözlemledik. Bu bulgular bizim tasarımımızı çok etkiledi. Şimdi Sabancı Üniversitesi nde öğrenciler ikinci yılın sonunda tercih yapıyorlar ve bu konuyu takip ediyoruz. Üniversiteye girerken ne okumak istediklerini bağlayıcı olmadan soruyoruz ve sonunda yarıdan fazlası iki senenin sonunda tercihlerini değiştiriyorlar. Dolayısıyla, araştırma sonuçlarıyla tasarladığımız program başarıyla devam ediyor. İkinci örnek; Bizim kampüs tasarımımızı ve bütçemizi etkileyen bir konuydu. Öğrenciler ikinci sınıftan sonra kampüste kalmak istemiyorlar. Üç beş arkadaş bir ev tutmayı tercih ediyorlar bulgusu. Bu İstanbul ve Ankara daki kampüs üniversiteleri için geçerliydi ve biz kampüsteki yurt kapasitesini buna göre tasarladık. Ancak gerçekte, bir çok faktörden, özellikle de yaptığımız yurtların kalitesi, kampüsteki yaşamın cazibesi ve civarda beklenen yerleşim gelişmesinin olmaması sonucu hemen hemen tüm lisans öğrencileri yurtta kalmak istediler ve bizde ilave yurt inşa etmek zorunda kaldık.

1- Merkezi yerleştirme sisteminden gelen, tercihlerine girememek 2- Tercihlerine girenlerde de ciddi bir oranın daha sonra bölümlerini değiştirmeyi arzu ettiklerini gözlemledik.

4 4 İyi ki yeni yurt yapacak plan ve yerimiz vardı, her şartta büyümek için ilave yurt kapasitesi gerekebilir diye temkinli davranıp yer ayarladık. Bu örnekten de gördüğümüz gibi araştırmalar önemlidir ancak sürekliliği ve değişen şartlara göre takibi daha da önemlidir. Bu örnekler ve yaşantımız bize gösterdi ki araştırmacı sadece veri toplayan kişi değildir. Toplanan verilerden bilgi üretmeyi, değerlendirmeyi ve yorum yapmayı ve yönetimin doğru karar almasına katkı yapmaya başlayan bir rol ortaya çıkmıştır. Bu rol önemli bir iş ortağı rolüdür. Artık araştırmacılar karar aldığımız toplantılarda bizimle birlikte mesai harcayan ve şirketlerimizle daha entegre olan görevler üstlenmeye başlamışlardır. Toplam Kalite çalışmaları ile başlayan; müşteri memnuniyeti ve çalışanların memnuniyeti araştırmalardan sonra çeşitlenen derinleşen ve daha verimli sonuçlar veren yöntemler gelişti. Ortaklaşa etkileşim içinde gelişerek bugünlere geldik. Şimdi yeni bir döneme giriyoruz. Araştırmacının şirketlerimizle daha bütünleşmiş rolünden memnun olmakla beraber içinde yaşadığımız dönemde bunun da yetmeyeceğini düşünmekteyim. Bugün çok hızlı bir değişim ve aynı zamanda belirsizliklerin arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu dönemde bizim araştırmadan beklentilerimiz de artıyor. İşletmeler için bugün en önemli konulardan biri, tüketicilerin/müşterilerin tanımlanmamış ihtiyaçlarını anlayabilmek. Bizim araştırmacıdan beklentimiz, tüketicinin kendisinin bile tarif edemeyeceği ihtiyaçlarını ortaya çıkartabilmesi ve şirketlerimize yön gösterebilmesidir. Tüketicinin aklını ve kalbini okumak, kendisinin bile dile getiremediği isteklerini ortaya çıkarmak için eminim pek çok yönteminiz vardır. Ben bu konunun uzmanı değilim.

Bu örnekler ve yaşantımız bize gösterdi ki araştırmacı sadece veri toplayan kişi değildir.

5 5 Bu yöntemlerin hangisini kullanmak gerektiğini bilemem. Tüketiciyi kendi ortamında gözlemlemek mi (etnografik araştırma), trend analizleri mi, Nöroloji biliminin verdiği imkanlarla tüketicinin beynini okumak mıdır bilemiyorum? Yöntem konusunun ustaları sizlersiniz. Hangi yöntem doğrudur? Hangi yöntem en uygundur ve en ekonomiktir? Elbette bunların cevaplarını siz vereceksiniz. Ama biz araştırma kullanıcıları olarak, iş dünyası olarak, değişen ekonomik ortamda, daha fazla içgörü ye (insight) ihtiyacımız var. Araştırmacıdan tüketiciyi toplumu en iyi şekilde anlamasını ve bize yön vermesini bekliyoruz. Her şeyde olduğu gibi bilgide de bolluk var. Bir konuda bilgi edinmek için Google saniyenin yirmide birinde ekranımıza yüz binlerce bilgi getiriyor. Sadece veriye değil, üzerinde karar alınabilecek bilgiye (insight) ihtiyacımız var. Buna çözüm getirecek olan sizlersiniz. Ama yeni bakış açılarıyla, bizlere de çok faydalı olacak, gelecek çağı yakalamamızı sağlayacak araştırma yöntemleri geliştirmeniz gerekiyor. Bugün hem İş Dünyası nın hem de Sivil Toplum kuruluşlarının hiç olmadığı kadar anlamaya ihtiyaçları var. Hedef kitlelerini, rekabeti, paydaşlarını daha iyi anlamak istiyorlar. Yaşamakta olduğumuz krizin getirdiklerini ve daha sonrasındaki dünyayı daha iyi anlama ihtiyacımız var. Bundan 20 sene önce rekabet şimdiki kadar şiddetli değildi, her piyasada bir-iki firma üretim ve satış yapıyordu. O günlerde geçerli olan araştırmacılık anlayışı artık bugün ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor.

Yöntem konusunun ustaları sizlersiniz. Hangi yöntem doğrudur? Hangi yöntem en uygundur ve en ekonomiktir? Elbette bunların cevaplarını siz vereceksiniz.

6 6 Sadece bugünün ekonomik krizini aşmak için değil her gün dinamikleri hızla değişen pazar koşullarında başarılı olmak için daha nitelikli bilgiye ihtiyaç duyuyoruz ve bu bilgiyi organizasyonlarımız içinde etkin ve hızlı kullanmak istiyoruz. Artık içinde yaşadığımız dönemde daha etkin, daha hızlı ve kendini sürekli geliştiren karar alma yöntemlerine ihtiyacımız var. Bunu ancak hem araştırma kullanan şirketlerimiz hem de bilgi üreten araştırmacıların ortak çabasıyla gerçekleştireceğimize inanıyorum. Bu zirvenin geleceğe dönük önemli katkılar yapacağına inancım sonsuz. 12. Araştırma Zirvesi nin çok başarılı geçmesini diliyorum.

Artık içinde yaşadığımız dönemde daha etkin, daha hızlı ve kendini sürekli geliştiren karar alma yöntemlerine ihtiyacımız var.

Benzer belgeler

ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır?

ISO 9001:2000 KYS nedir, ne yapılacaktır? 1 Giriş Kurumumuz ISO 9001 Standardı na uyum sağlanması, Ülkeler arası sınırların ortadan kalkmakta olduğu günümüz dünyasında eğitimde rekabet gücümüzün artmasını