Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri ve Yapmış Olduğu Etkileri

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri ve Yapmış Olduğu Etkileri"

Transkript

1

2 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri ve Yapmış Olduğu Etkileri İsmail PIRLANTA* Özet Tarikat anlayışı ve değişik irşat siyasetiyle dikkatleri çeken, padişahından paşasına ulemasından sair devlet adamlarına kadar birçok devlet erkânını nüfuzu altına alan, tarikat ve tekkelerdeki gerilemeye yazdığı eserleri, verdiği nasihatleri ve örnek uygulamaları ile karşı koymaya çalışan, ilmiye ile sûfiye arasındaki çekişmeyi giderici bir anlayış belirleyen, günümüze kadar gelen bir etki ve şöhrete sahip olan Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, her yönü ile tanınmaya ve örnek alınmaya layık olan bir şahsiyettir. Bu bağlamda tebliğimizde büyük mutasavvıfın hayatını, ilmi ve tasavvufi şahsiyetini, ortaya koymuş olduğu eserleri, yapmış olduğu etkileri işlemeye çalışarak onu tanıtmaya gayret göstereceğiz. Giriş Yaşadığı dönemde farklı tasavvufi anlayış ve irşad metotlarıyla nevi şahsına münhasır bir özellik arz eden, bu özelliği ile sadece tekkesindeki müritlerini değil aynı zamanda devlet adamlarından ulemaya ticaret erbabından sıradan vatandaşa kadar geniş bir insan yelpazesini etkisi altına alan Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî, kendisine manevi önder ve rehber arayan günümüz insanın bu eksikliğini giderme noktasında en büyük adaylardan birisidir. Onu günümüze intikal ettirmek, bütün yönleri ile çağımız için vazgeçilmez bir model olarak sunmak biz bilim insanlarına düşmektedir. Bu bağlamda bir tarihçi olarak tebliğimizde büyük mutasavvıfın hayatını, ilmi ve tasavvufi şahsiyetini, ortaya koymuş olduğu eserleri, yapmış olduğu etkileri işleyerek üzerimize düşen vazifeyi bir nebze de olsa yerine getirmeye çalışacağız. I. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı A. Künyesi, Doğumu, Şemâili ve Aile Çevresi Kaynakların vermiş olduğu bilgiye istinaden künyesinin Ahmed b. Mustafa b. Abdurrahman el-gümüşhanevî olduğunu öğrendiğimiz bu büyük mutasavvıf isminden ziyade kendisine takdir edilen mahlası ve doğduğu yere nispet edilmesi ile tanınmış ve bilinmiştir. Bu bağlamda o, Ahmed b. Mustafa olarak değil de Ziyaüddin Gümüşhanevî olarak meşhur olmuştur. 1228/1813 tarihinde 1 Gümüşhane de dünyaya gelen Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Emirler diye anılan bir sülaleye mensup olduğu genel kabul gören görüştür. 2 Ancak bazı mahalli araştırmacılar bu görüşü benimsememekte ve Emirler isminin onun doğduğu mahallenin adı olduğunu (Emirler-i Atik Mahallesi), Gümüşhanevî nin şemâili dikkate alındığında onun bu mahallede meskûn olan köklü ailelerden Kömürcüoğlu Ailesi ne mensup olabileceğini * Yrd. Doç. Dr., Gümüşhane Üniversitesi 1 Gümüşhanevî nin doğum tarihi konusunda farklı tarihler verilmektedir. Bu büyük mutasavvıf hakkında önemli çalışmalara imza atmış olan İrfan Gündüz, kitabında bu tarihler arasında bir karşılaştırma yapmakta ve mevcut olan rivayetleri değerlendirdikten sonra onun doğum tarihi olarak yukarıda vermiş olduğumuz tarihte karar kılmaktadır. (Gündüz, İrfan, Gümüşhanevî Ahmed Ziyaüddin ( Ks.) Hayatı-Eserleri-Tarîkat Anlayışı ve Hâlidiyye Tarîkatı, Seha Neşriyat, İstanbul 1984, s Mustafa Fevzî, Hediyyetü l-hâlidîn fî menâkıb-ı Kutbi l-ârifîn Mevlânâ Ahmed Dıyâü d-dîn b. Mustafa el-gümüşhanevî, İstanbul 1313/1895, s. 16; Gündüz, age., s ; Gündüz, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, eserleri ve Tesirleri, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî: Sempozyum Bildirileri, haz. Necdet Yılmaz, Seha Neşriyat, İstanbul Temmuz 1992, s

3 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... söylemektedirler. 3 Emirler sülalesinden geldiğini temel alan araştırmacılar onun Gümüşhane nin soylu ailelerinden olduğunu Gümüşhane nin bir mahallesinin adının Emirler olmasına binaen tahmin etmektedir. Böyle bir tahmine onun geldiği sülalenin isminde olduğu gibi karşı çıkan araştırmacılar mevcuttur. Onlara göre, Emirler adı bir aile ismi olmaktan ziyade büyük bir ihtimalle Gümüşhane de Müslüman Arapların burasını fetihleri döneminden kalmış olan bir isimdir. Cumhuriyetin ilanına kadar iki tane Emirler Mahallesi mevcuttur. Bunlardan birine Emirler-i Atîk diğerine ise Emirler-i Cedîd mahallesi denmekteydi. Bugün Karşıyaka Mahallesi nden İnönü Mahallesine geçen büyük köprüden başlamak üzere mezarlığın sonuna kadarki kısım o dönemde Emirler-i Cedîd Mahallesi olarak bilinmekteydi. Günümüzde ise Eskibağlar (halk deyişiyle Halkent) diye isimlendirilen mahalleye Emirler-i Atîk denmekteydi. 4 Geniş alınlı, çekme burunlu, yuvarlak çehreli, uzuna yakın orta boylu, kara gözlü, uzun kirpikli, kırmızı yanaklı, beyaz yüzlü, çatık kaşlı, sağ ve sol gözünün altında birer siyah ben bulunan, başı devamlı traşlı, beyaz sakallı, başına nakşî tacı ve beyaz imâme saran, cübbe, hırka ve uzun entari giyen, siyah renge hiç rağbet etmeyen, yazları beyaz kışları da yeşil renkli elbise giyen bir şahıs olduğu anlatılan 5 Ziyaüddin Gümüşhanevî nin aile efradı hakkında kaynaklarda geçen bilgiler sınırlıdır. Onun künyesinden öğrenilen babasının Mustafa, dedesinin Abdullah isimlerinde kişiler olduğu bilgisinin dışında onlar hakkında başka bir malumata ulaşılamamaktadır. Bilgi sahibi olamadığımız diğer bir kişi de annesidir. Onun ile ilgili en ufak bir bilgi bile kaynaklarda yer almamaktadır. İstanbul a birlikte seyahat etmiş olduğu bir amcasından ve askerde olan daha sonra babasının yanına dönen bir ağabeyinden söz edilmektedir. Ama ne yazık ki onlar hakkında da başka bir bilgi yoktur. Yerel araştırmacıların anlattıklarına göre Gümüşhanevî nin Lâle isminde bir kız kardeşi vardır. Bu hanım çocukları ile birlikte İstanbul a Ziyaüddin Gümüşhanevî nin yanına gelmiş ve onun himayesine girmiştir. Bu hanımın vefatı da Gümüşhanevî nin yanında olmuştur. 6 Yerel kaynaklar 10 ( bazı kaynaklara göre 15 ) yaşındaki Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin ailesiyle birlikte Trabzon a göç etme sebebi olarak diğer kaynaklarda olmayan bir rivayet zikretmektedirler. Rivayete göre, Trabzon-Erzurum yolu üzerinde bulunan ve büyük mutasavvıfın evinin de bulunduğu Emirler-i Atîk Mahallesi nde yol güzergâhında bulunmasından ötürü yabancı kişilere rastlanmaktaydı. Bu bağlamda, bir gün yoldan geçen iki şahıs arasında nedeni bilinmeyen bir kavga çıkar. Büyüyen ve şiddetlenen kavgadan ötürü şahıslardan biri kaçar ve Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin ailesinin kaldığı eve gelir ve onların un, bulgur, yarma gibi yiyeceklerini sakladıkları ve ambar adını verdikleri büyük bir sandığın içerisine girer ve kapağını kapatır. Diğer kişi kaçan şahsın arkasından gelerek onu saklandığı yerde bulur, oradan çıkarır ve bıçaklayarak öldürür. Nihayetinde Akşam eve dönen Gümüşhanevî nin babası Mustafa Efendi evindeki bu korkunç manzarayı görünce artık bu yerde yaşayamayacağını söyleyerek çocuklarını alıp Trabzon a göçmeye karar verir ve bu niyetini gerçekleştirir. 7 Yukarıdaki rivayetin doğru olup olmadığı konusunda net bir şey söyleyememekteyiz. Ancak Trabzon a yapılan göç konusunda ticaret ile uğraşan bir aileden gelmekte olan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin ailesinin muhtemelen Gümüşhane nin sınırlı imkânlarından dolayı Trabzon a göç etmiş olabileceğini düşünmekteyiz. Babasının dükkânında onunla birlikte ticaretle meşgul olması Gümüşhanevî ye ileriki yaşamında zorluklardan yılmama, müteşebbis 3 San, Sabri Özcan, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı Hakkında Kaynaklarda Bulunmayan Mahallî Tesbitler ve Şahsî Tereddütlerimiz, Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî: Sempozyum Bildirileri, haz. Necdet Yılmaz, Seha Neşriyat, İstanbul Temmuz 1992, s San, agb., s Mustafa Fevzî, age., s ; Osman-zâde Hüseyin Vassâf, Sefînetü l-evliyâ şerh-i esmâr-ı esrâr, el yazması, Süleymaniye Kütüphanesi, Yazma Bağışlar Bölümü, no , c. I-V, II, s. 189; Mehmed Zâhid Kevserî, İrğâmü l-merîd, İstanbul 1328 h. s. 99; Gündüz, age., s. 78; agb., s ; San, agb., s San, agb., s San, agb., s

4 İsmail PIRLANTA ruhlu olma, iktisadî kavrayış sahibi olma, dergâhında bankaya mukabil olarak yardımlaşma sandığı kurması örneğinde olduğu gibi yeniliklere açık olma gibi birçok özellik kazandırmıştır. B. Eğitim Hayatı ve Yetişmesi Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin eğitim hayatının Gümüşhane de küçük yaşlarda başlamış olduğunu kaynaklar zikretmektedirler. Her büyük şahsiyetin hayatında olduğu gibi Gümüşhanevî nin hayatında da yer alan efsânevî karakterli rivayetler daha onun eğitim sürecinde kendini göstermeye başlamaktadır. Rivayetlere göre o, beş yaşında Kur an-ı Kerim i, sekiz yaşında Kasâid, Delâil-i Hayrât ve Hizb-i A zam ı hatmedip icazet almıştır. 8 Ancak bu rivayeti geçen kaynaklar onun hocalarının kim olduğu ve nasıl bir eğitim süreci içerisinde Gümüşhanevî ye icazet vermiş oldukları konusunda herhangi bir bilgi vermemektedirler. Söz konusu rivayetin doğruluğundan yola çıkan araştırmacılar onun Gümüşhane de iken hocalığını yapmış olabilecek kimselerin tespitini ancak Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin öğrencilerine vermiş olduğu icazetnamelerden çıkarmaya çalışmaktadırlar. 9 Bu konudaki muğlâklığa ve efsânevîliğe çalışmalarında değinen özellikle yerel araştırmacılar şöyle demektedirler: İhtilaflı olmakla birlikte beş yaşında okumaya başladığı, sekiz yaşında Kur an-ı Kerim i ezberlediği, ondan sonra Delâil-i Hayrât, Kasîde-i Bürde, Hizbul Âzam gibi dua ve zikir kitaplarını okumasına izin verildiği biliniyor. Ancak 170 şu kadar yıl önce, Gümüşhane nin küçücük bir mahallesinde bu dâhî çocuğu yönlendiren, ona okuma zevkini veren, okuma disiplinini aşılayan kimdir, hangi hocadır. Dedesi ve babası esnaftan salih kişiler olduklarına göre, bu ilâhî mazhâriyete ermiş olan dâhî çocuk, bu okuma ortamını nasıl bulmuştur? Düşündürücü bir konu. 10 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî memleketinde başladığı tahsil hayatına göç edip yeni bir yaşam kurmuş oldukları Trabzon da da devam etmiştir. Tasavvufî bir ağırlıkta seyretmiş olan ilk tahsil hayatından sonra buradaki eğitim öğretim faaliyetleri daha çok dükkânda babasına yardım ettiği zamanlardan arta kalan vakitlerde ve babasının muhalefetine rağmen gerçekleşmiştir. Daha çok sarf, nahiv ve fıkıh dersleri ağırlıklı bir program dâhilinde eğitim alan Gümüşhanevî nin hocaları arasında Laz hoca lakaplı Şeyh Osman Efendi ve Şeyh Hâlid es-sa îdî nin olduğu zikrolunmaktadır. 11 Babası bir yandan oğlunun yaşına binaen özellikle tasavvufî yönü olan ilimlerde derinlemesine eğitim görmesinin onda olumsuz bazı sonuçlar doğuracağından endişe etmekte ve bir yandan da onun dükkânda kendisine hiç olmazsa askerde olan diğer oğlu dönünceye kadar yardım etmesini istemekteydi. Ancak oğlundaki ilme karşı olan düşkünlüğü görünce ona: Oğlum ilmin mâ-sivâdan daha faziletli ve alışverişten daha lüzumlu olduğunu bilirim. Ne var ki, henüz senin yaşın küçük. Şimdiye kadar öğrendiklerin sana yeter. Ben seni ilim yolundan alıkoyamam. Ancak askere giden ağabeyin gelip bana yardımcı oluncaya kadar sabret. O zaman seni İstanbul a ( = Dârü l-ulum a ) gönderirim. Hiç olmazsa kendini şimdilik ticaret ve kazanç yoluna bağla. 12 diyerek bir anlamda onun ilimle meşgul olmasına onay vermiş olmaktaydı. Bu onayla ilim öğrenme yolunda daha da iştahlanan Gümüşhanevî kaynakların ifadesiyle hem bir yandan buradaki hocalardan ilim tahsil etmeye devam etmekte hem babasının işlerine koşturmakta hem de İstanbul daki tahsil hayatı boyunca kendisine yetecek olan parayı örmüş olduğu para keselerini satarak biriktirmeye çalışmaktaydı. 13 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin sabırsızlıkla beklemiş olduğu İstanbul a kavuşma vakti 1247/1831 tarihinde gerçek olmuştur. Babası onu amcasıyla birlikte mal getirmesi için 8 Mustafa Fevzî, age., s ; Osman-zâde Hüseyin Vassâf, age., II, s. 185; Kevserî, age. s ; Gündüz, age., s. 12; agb., s Gündüz, age., s. 13; agb., s San, agb., s Mustafa Fevzî, age., s. 17; Gündüz, age., s. 13; agb., s Mustafa Fevzî, age., s. 17; Gündüz, age., s Yerel kaynaklar erkek çocuklar arasında örgü örme geleneğinin Gümüşhane insanın özelliklerinden olmadığını, bu alışkanlığı Gümüşhanevî nin Trabzon da edinmiş olabileceğini söylemektedirler. ( San, agb., s. 55. ) 29

5 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... İstanbul a göndermeye karar vermiştir. Kaynaklardan öğrendiğimiz kadarıyla görünüşte ilim tahsili maksadıyla gelmediği İstanbul da o asıl gayesini hep içinde gizlemiştir. Bu durumu ilim tahsili için biriktirmiş olduğu parayı yanında getirmiş olmasından ve fırsatını bulduğu anda bu niyetini amcasına açmasından anlamaktayız. Mazeretini amcasına ileten Gümüşhanevî tahsili için biriktirip yanında getirmiş olduğu parayı babasına verilmek üzere bir anlamda babasının gönlünü almak ve vermiş olduğu bu kararı ona onaylatmak için yazmış olduğu mektupla beraber amcasına teslim etmiş helalleşerek ondan ayrılmıştır. 14 Beş parasız ve bir başına kalan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî kendi lisanıyla yegâne yardımcı ve dost olarak tayin ettiği yaratanına sığınarak yoluna devam etmiş ve kafasında belirlemiş olduğu adrese yani Bayezid Medresesi ne ulaşmıştır. Burada kaynakların ifadesiyle Allah ın karşısına lütuf olarak çıkardığı kimliği ve mahiyeti meçhul bir kişiden dersler almaya başlamıştır. 15 Ahbâr, Hikmet, Fen ve Tasavvuf gibi ilimleri tahsil etmiş olduğu bu zatın vefatı üzerine Bayezid Medresesi ndeki eğitim hayatının sonuna geldiğini anlayan Gümüşhanevî nin tahsil için ikinci adresi Mahmud Paşa Medresesi olmuştur. 16 Kaynaklar Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin hem tahsil hayatına hem de onun bundan sonraki davranışlarına yön vermiş olan bir rüyadan bahsetmektedirler. Gerek görülme zamanı ve mekânı gerekse içeriği hakkında bazı yerel araştırmacıların itiraz da bulundukları 17 bu menkıbevî rüyaya göre, bir gece büyük bir mabet içerisinde cemaatle birlikte otururken mabette büyük bir yangın çıkar. Yangın o kadar büyüktür ve her yanı sarmıştır ki sağa sola kaçışan insanlar bir türlü kurtuluş yolu bulamamaktadırlar. Gümüşhanevî bir çıkış yolu bulabilme ümidiyle gözlerini kubbeye doğru kaldırdığında kubbenin ortasından aşağıya sarkıtılmış bir zincir görür ve hemen ona tutunarak yukarı doğru yükselir ve bu yangından kurtulur. 18 Rüyasında gördüğü mabedin Süleymaniye Câmi olduğunu anlayan Gümüşhanevî nin bundan sonraki hayatında bu mabet önemli bir yer teşkil etmiştir. Manevi bir yolla ikaz edildiğini anlamış, bu ikazın tesirlerini ve onda bıraktığı izleri hiçbir zaman unutmamış tahsiline daha iyi sarılmış ve tasavvufi anlamda kemale erme yolunda gayret sarf etmiştir. Mahmud Paşa Medresesi nde saray padişahlarının da hocalığını yapmış olan Şehrî Hafız Muhammed Emir el-istanbulî ve Kürt Hoca lakaplı Abdurrahman el-harputî den 19 ilim tahsil eden Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî derslerinde o kadar başarılıydı ki, onun daha icazet almadan Akâid dersi vermesine hocaları izin vermiştir. Nihayet 1260/1844 senesinde icazetini alan Gümüşhanevî müderrisliğe Bayezid Medresesi nde başlamıştır. Müderrislik hayatı boyunca Hadis ve Fıkıh dan 30, Ahlak ve Tasavvuf tan 15, Tefsir den 8, diğer muhtelif eserlerden 11 olmak üzere toplam 64 kişiye icazetname vermiş olan büyük mutasavvıf aynı zamanda birbirinden değerli birçok ilmi eser telif etmiştir. 20 C. Tasavvufa İntisâbı Kaynakların ifadelerine göre küçüklüğünden beri aldığı eğitimden ötürü Tasavvufî yaşama uzak olmayan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî İstanbul daki gerek tahsil yaşamında gerekse müderrislik hayatında her zaman bu yönün eksikliğini hissetmiştir. Zira o, dini ilimlerde dâhil bütün zâhirî ilimlerde zirve olunsa bile insanın tam manasıyla kemâle erişemeyeceğinin 14 Mustafa Fevzî, age., s ; Gündüz, age., s. 15; agb., s Mustafa Fevzî, age., s. 22; Gündüz, age., s ; agb., s Mustafa Fevzî, age., s. 22; Gündüz, age., s. 16; agb., s San, agb., s Mustafa Fevzî, age., s. 22; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî nin yetişmesinde katkıları olan hocaları hakkında geniş bilgi için bkz: Gündüz, age., s Mustafa Fevzî, age., s. 26; Osman-zâde Hüseyin Vassâf, age., II, s ; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, Mevlânâ Ahmed Diyâüddîn el-gümüşhanevî, Cerîde-i Sûfiyye, 6 Zilka de 1330h./Teşrîn-i Sânî 1328 R., sa. 8-24, s. 7; Gündüz, age., s ; agb., s

6 İsmail PIRLANTA farkında idi ve kemâlat sahibi olmanın ancak kâmil bir mürşit elinde irşat edilmekten geçmekte olduğunu bilmekteydi. Bu düşünceler içerisinde kıvranan ve arayış içerisinde olan Gümüşhanevî bu açlığını Abdülfettah el-ukârî nin sohbetlerine devam ederek gidermekteydi. Bu şahıs 1261/1845 Yılında İstanbul gelmiş ve Üsküdar da Alaca Minare Tekkesi nde tarikat anlatımına başlamıştır. Kendisi Mevlana Hâlid in önde gelen halifelerindendi. 21 Abdülfettah el-ukârî, mürşidinin bir gün gelip kendisini bulacağını söyleyip onun gönlünü rahatlatmaya çalışmaktaydı. Daha sonraki evrelerde Gümüşhanevî nin mürşidiyle tanışma serüveni ve mürşidi ile olan ilişkileri bağlamında anlatılan rivayetler, bize çok yabancı gelmeyen bir mahiyet arz etmektedir. Zira etrafını büyük mürit halkası ile çeviren ve yapmış olduğu büyük etki ile adından devamlı bir şekilde söz ettiren her büyük mutasavvıf gibi Gümüşhanevî nin de sıra dışı bir süreç yaşaması gerekmektedir. Bu bağlamda o, bir gün Abdülfettah el-ukârî nin tekkesinde daha önce hiç görmediği bir şahısla karşılaştı. Bu kişi ona: Yâ Ahmed! Sizin inâbe ve irşâdınız ezelde bana tevdî edilmiş olup, yalnız sizin için Şam dan Anadolu ya gitmekle görevlendirildim. deyince Gümüşhanevî, görür görmez kalbinin ısındığı, kendisine ismi ile hitap eden bu gizemli yabancıdan çok etkilendi. Huzuruna elele bir vaziyette giren bu iki şahsı görünce Abdülfettah el-ukârî, Gümüşhanevî ye hitaben: Senin şeyhin işte budur. Derhal ona intisâb et. Bizim aramızda yabancılık yoktur. Bizler aynı şeyhten feyiz alan, aynı ağacın iki gülleri gibiyiz. Böylece Gümüşhanevî gerçekleştirilen intisâb merasimiyle bu gizemli yabancıya yani Trablusşam Müftüsü diye bilinen Ahmed b. Süleyman el-ervâdî ye intisâb eylemiştir. 22 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin tasavvufa intisâb etmesindeki sıra dışılığı pekiştirmek adına kaynaklar şu bilgileri de düşmektedirler. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî, Gümüşhanevî nin tasavvufta edineceği mertebeyi ve büyük tesirini önceden görebildiği için onu irşat ile görevlendirilmiş olan Ahmed b. Süleyman el-ervâdî ye şöyle demiştir: Ey dost! Parıltısı ile Kuzey Afrika, Buhara, Mısır, Mekke, Medine, Hindistan ve Uzakdoğu nun aydınlanacağı zat için İstanbul a git, onu ara bul. O henüz açılmamış bir velâyet goncasıdır. Her ne kadar İstanbul a senden evvel pek çok halife gönderilmiş ise de, onun nasibi ezelde sana tevdî ve tensîb edilmiştir. Onun irşâdı ile meşgul ol. Adın onunla daha çok duyulacak ve sen onunla daha çok bilineceksin. Zira o, bizden sonra sâhib-i zaman ve rehber-i tarîkat olacaktır. 23 Şeyhini Mahmud Paşa Medresesi ndeki hücresine götüren Gümüşhanevî burada halvete girmiş ve kırk gün süren teveccüh ve istifâza dönemi böylece başlamıştır. Şeyh ile mürit arasında gerçekleşen irşat faaliyetinde de sıra dışılıklar yaşanmakta bu faaliyete Mevlana ve Şems-i Tebrizî örneğinde olduğu gibi adeta mistik ve olağanüstü bir hava katılmaktadır. Zira Şeyh Ervâdî, Şems in Mevlana yı terk ettiği gibi Gümüşhanevî yi ansızın terk etmiştir. Bir yıl sonra tekrar dönen Ervâdî, gidişi sonrası çaresiz bir halde kalan Gümüşhanevî ile icrâ edilen ikinci halvetten sonra 1264/1848 tarihinde ona Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Sühreverdiyye, Kübreviye, Çeştiyye, Hâlidiyye, Halvetiyye, Bedeviyye, Rıfâiyye, Şâziliyye ve Müceddidiyye tarikatlarından hilâfet-i tâmme ile icazet vermiştir. Ayrıca Gümüşhanevî şeyhinin bütün merviyyât ve telîfâtından da icazet almıştır Mustafa Fevzi, Menâkıb-ı Haseniyye, İstanbul 1329 R., s. 8; Kevserî, age. s ; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s. 7; Akbatu, Şinasi, İstanbul Tekkeleri Silsile-i Meşâyihi, Zâkir Şükrü Efendi nin aynı isimli eserinden sadeleştirme, İslâm Medeniyeti Mecmuası, IV, 1980, s. 81; Gündüz, age., s. 31; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s , 29-32; Menâkıb-ı Haseniyye, s. 8-9; Kevserî, age. s. 92; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s. 7-8; Gündüz, age., s ; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s ; Menâkıb-ı Haseniyye, s. 8; Kevserî, age. s. 93; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s. 7; Gündüz, age., s ; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s. 32; Kevserî, age. s. 93; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s. 7; Gündüz, age., s ; agb., s

7 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... D. Hilâfeti ve İrşat Özellikleri 1264/1848 tarihinde otuz beş otuz altı yaşlarındayken 25 icazetini almış olan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî tarikat neşrine başlasa da hâlidîlerin İstanbul da en büyük şeyhi durumunda olan Abdülfettah el-ukârî nin ( 1281/1864 ) ölümüne kadar hâlidîlerde esas usulün en kıdemli halifeye kesin bağlılık ve müstakil davranmaktan sakınmak olmasından dolayı bu işe tam olarak kendisini vermemiştir. 26 Bu durumu onun tarikat neşrinde tekkeyi değil de Mahmud Paşa Medresesi ndeki hücresini tercih etmesinden anlamaktayız. O kendisi için bir tekke ittihazını müritlerinin sayısı arttığından dolayı söz konusu hücrenin ihtiyacı karşılamaması üzerine gerçekleştirmiştir (1276/1859). 27 Kendisini tam olarak tarikat neşrine vermemiş olan Gümüşhanevî nin icazet aldığı tarihten 1292/1875 yılına kadar eser telif ve neşriyatı işi ve ilmî faaliyetlerle daha çok meşgul olduğunu görmekteyiz. 28 Levâmi u l- ukûl adlı eserinde kendisini tarikaten nakşibendî meşreben şâzelî olarak tanıtan 29 Gümüşhanevî nin tarikat halkası Abdülfettah el-ukârî nin vefatının akabinde nakşîliğin bir kolu durumunda olan Hâlidiyye ye mensup olan kimselerin de katılımıyla bir hayli genişlemiştir. Nitekim o, 1276/1859 yılında özellikle toplu zikir ve sohbetler için tekke olarak seçmiş olduğu Fatma Sultan Cami ne 1292/1875 yılında ilave hücreler yaptırmıştır. ( Bu yeni yapılan yapılar içerisinde on altı odalı bir ev ile bir tekke vardır. ) 30 Söz konusu tarihe kadar Gümüşhanevî, tarikat neşri faaliyetlerinde hatm-i hâce ve sohbetler için camiyi halvetler için ise medresedeki hücresini tercih etmiştir /1875 den itibaren ise Fatma Sultan Cami ve etrafındaki müştemilat Gümüşhaneli Dergâh-ı Şerîfi diye meşhur olmuştur. Kaynakların ifadesine göre Câmi u t-turuk bir hilafet ve tarikat zincirine sahip olan 32 Gümüşhanevî, tarikatlar arasındaki iç çekişmelerden rahatsız olmuş ve bunu giderme yolları aramıştır. O yazmış olduğu eserlerde tarikatlara ait usulleri, pirlerin hizb ve virdlerini bir araya getirmiştir. Müritlerine bütün bunları ayrım yapmadan okumalarını salık vermiş ve kendisi de Evliyâullah ın her birinin kendine has bir hususiyet ve himmetinin var olduğunu söyleyerek onlara hem sözleri hem de uygulamaları ile örnek olmuştur. 33 Gümüşhaneli Dergâh-ı Şerîfi nin diğer tasavvuf tekkelerinden bir diğer önemli farkı burasının bir hadis ilimleri medresesi gibi faaliyet göstermesidir. Bu ilimde Hâtimetü l-muhaddisîn unvanı ile anılmakta olan 34 Gümüşhanevî, dergâhında Râmûzü l-ehâdîs isimli hadis eserini her hafta Salı ve Cuma günleri sayıları yetmişin altında olmayan bir cemaata okutmuştur. Rahle-i tedrisinden geçerek zikri geçen hadis eserini tamamen bitirip onu anlayacak seviyeye gelen kimselere de hem icazet hem de bu eseri şerhi olan Levâmi u l- ukûl adlı kitapla birlikte vermiştir. 35 Bu metotla hadis ilmini okuyup tedrisini yapacak yüzlerce kişinin yetişmesi sağlanmıştır. Gümüşhanevî nin yapmış olduğu hadis derslerinin kalitesi öğrencilerinden bazılarının 25 İrfan Gündüz, Gümüşhanevî nin hayatı hakkında yazmış olduğu eserinde ve sunmuş olduğu bildirisin de yukarıdaki tarihi baz almakta ve onun icazet alma yaşı olarak kırk altı yaşını vermektedir. Oysaki Gümüşhanevî nin doğum yılının 1228/1813 olduğu dikkate alındığında onun icazet alma yaşının kırk altı değil otuz beş veya otuz altı olduğu ortaya çıkmaktadır. Bkz: Gündüz, age., s. 44; agb., s Gündüz, age., s. 45, Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s Gündüz, age., s. 53; agb., s Gümüşhanevî, Levâmi u l- ukûl, I-V, Mektebetü s-sanâyî, İstanbul 1292, 1294 h., I, s Gündüz, age., s. 53; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn,s Gündüz, age., s. 62; agb., s Gümüşhanevî, Kitâbü l- âbir fi l-ensâri ve l-mühâcir, İstanbul 1276 h., s. 52; Câmi u l-usûl, Mısır, 1319/1902, s. 5-6; Gündüz, age., s. 62; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s. 54; Kevserî, age. s Kevserî, et-tahrîru l-vecîz, İstanbul 1326 h., s ; Gündüz, age., s

8 İsmail PIRLANTA huzur dersleri muhatap ve mukarrirliğine bazılarının da Dârü l-hilâfeti l-aliyye Medresesi hadis ve hilâfiyât dersleri müderrisliğine getirilmelerinden de açık bir şekilde anlaşılmaktadır. 36 Gümüşhanevî tekkesinin Bâb-ı Âlî nin karşısındaki bir mevkide yer alması ve Gümüşhanevî nin gerek dini ilimler gerekse tasavvufta hızla yayılan bir ününün olması pek tabidir ki bu dergâhın ziyaretçileri ve hatta müritleri arasına padişahlar da dâhil olmak üzere birçok devlet adamının girmesini de beraberinde getirmiştir. Bunlar arasında Sultan Abdülmecid, Abdülaziz ve II. Abdülhamid, Arap Mehmed Ağa, Erkânı Harp Livâlarından Münib Bey, Reîsü l-ulemâ Tikveşli Yusuf Ziyaüddin Efendi, saray doktorlarından Emin Paşa gibi şahsiyetleri zikredebiliriz. 37 Gümüşhanevî yaptığı birçok uygulamalarıyla farklı bir tarikat şeyhi olduğunu her fırsatta göstermiştir. Onun bu uygulamalarından birisi de dergâhında bir yardımlaşma sandığı ihdâs etmesidir. 38 Tamamen iktisadi ve ticari bir zekânın ürünü olan bu uygulamayla o, hem müritlerinin iş yapmak veya ihtiyaçlarını gidermek hususunda gerek duydukları para için o dönemlerde yeni yeni kurulmaya başlayan ve faiz odaklı bir sistem üzerine işleyiş gösteren bankalara muhtaç olmalarının önüne geçmiş hem de biriken paranın bir kısmı ile matbaa kurup neşriyat faaliyetlerine girişmiştir. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin dergâhında yapmış olduğu irşad faaliyetleri neticesinde gerek devlet erkânı gerekse de sivil halk üzerinde etkin bir konuma gelmesi onu istemeyen ve faaliyetlerini benimsemeyen şer odaklarının harekete geçmesine neden olmuştur. Sadrazam Ali Paşa, Boşnak Şeyhülislam, Evkâf Nâzırı Ferid Bey, Şûra-yı Devlet Reisi Kıbrıslı Mehmed Paşa gibi devlet erkânı Sultan Abdülaziz in annesinden bizzat kendilerine bu iş için tezkire verildiğini iddia ederek Gümüşhanevî nin irşat faaliyetlerini sona erdirmek ve onu İstanbul dan sürgün etmek istemişlerdir. İbadete açık olan Fatma Sultan Cami nde haftanın iki günü hatm-i hâce diye bir zikre başladıkları ve zikir esnasında, caminin içinde kendi tarikatlarından başka kimsenin bulunmasını istemedikleri, zikir günü namazdan sonra kalıp da, zikirde bulunmayı arzu edenler olursa onları asla aralarına almadıkları, caminin kapı ve pencerelerini hariçten ışık sızmayacak şekilde kapatarak esrarlı bir şekilde hatm-i hâce zikrini icra ettikleri şikâyetlerine Gümüşhanevî nin: Esbak Şeyhü l-harem Mehmed Emin Paşa nın kızını aldığı ve paşa haremi tarafından kendisine tekke yaptırmak üzere verilmiş olan 1000 liraya, kendisine Bâb-ı Âlî de on altı odalı bir konak yaptırarak tekke inşa ettirmekten inhirâf ettiği şikayetleri de eklenerek adeta siyasi bir linç vakasına kurban edilmek istenen Gümüşhanevî, saray üzerindeki nüfuzu II. Abdülhamid tarafından gördüğü itibar ve hürmetten dolayı bu linçten kurtulmuştur. 39 E. Diğer Faaliyetleri E.1. Gümüşhanevî nin Yolculukları Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî eğitimini tamamlayıp hem ilmi hem de tasavvufî anlamda icazetini aldıktan sonra ilim öğretmeye ve irşat faaliyetlerine başlamıştır. Artık onun önünde zorunlu olarak ertelediği hac yolculuğu için bir engel kalmamıştı. Nihayet o, 1280/1863 senesinde kendisine bizzat devlet tarafından tahsis edilmiş olan bir gemiyle yolculuğuna başlamıştır. 40 Burada devletin bizzat gemi tahsis etmesi üzerinde durulması gereken bir hususiyettir. Gümüşhanevî neden yolculuğu için herkesin bindiği bir gemiye değil de bizzat kendisi için devletin tahsis etmiş olduğu bir gemiye binmiştir. Bunun cevabı kaynaklarda tam olarak verilmemiştir. Ama onun yolculuğunun detayları sanki bize ipucu verir mahiyettedir. Gümüş- 36 Gündüz, age., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s. 51, , 135; Gündüz, age., s ; agb., s Gündüz, age., s. 66; agb., s Gündüz, age., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s

9 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... hanevî nin yolculuğundaki ilk durak Mısır dır. O, İskenderiyye şehrinde on üç gün kaldıktan sonra Kahire ye geçmiş ve burada da yirmi dokuz gün kalmıştır. 41 Bu müddet hac yolculuğuna çıkmış bir insanın dinlenmesi için gerekli olan süreden fazla bir süreyi ihtiva etmektedir. Buna ilaveten Gümüşhanevî İskenderiyye ve Kahire de geçirmiş olduğu günlerde buradaki halkın ve yöneticilerin üzerinde nüfuzları olan tarikat şeyhleri ile görüşmüştür. O dönem toplumunun kanaat önderleri olan bu şahıslarla görüşmesi ve onlar tarafından bir hayli hürmet ve itibar görmesi Gümüşhanevî nin sanki gizli bir görev ile vazifelendirildiği düşüncesini akla getirmektedir. Osmanlı Devlet yöneticileri, kendilerine bağlı olan Mısır valilerinin dış güçlerin de teşvikiyle bağımsız bir yönetim oluşturmak istediklerinin farkındaydılar. Onlar yönetimsel anlamda girişilen bu işin yanlış olduğunu mısır idarecilerine defalarca bildirmişlerdir. Şimdi sıra bu sakıncalı durumdan Mısır halkının haberdar edilmesine gelmiştir. Halkın haberdar edilmesinde ve Osmanlı devletine bağlılıklarının eskisi gibi sürdürülmesinde bu tarikat şeyhleri önemli konumda bulunmaktaydılar. Bütün bu yazdıklarımızı Gümüşhanevî nin dönemin Osmanlı Sultanı Abdülaziz ile olan sıkı münasebeti çerçevesinde değerlendirdiğimizde Sultan Abdülaziz tarafından onun yukarıda zikri geçen görevle vazifelendirildiği ve kendisine bizzat bir gemi tahsis edildiği düşünülebilir. Gizli bir vazifeyle görevlendirildiği konusunda ancak tahmin yürüterek bir şeyler söyleyebildiğimiz Gümüşhanevî nin eğer böyle bir görevi varsa bu konuda ne oranda başarılı olduğu da meçhuldür. Arkasında birçok soru işareti bırakan Mısır molasından sonra Gümüşhanevî Medine ye varmıştır. Burada on bir gün süreyle kalmış ve ardından Mekke ye geçmiştir. Mekke şerifi Abdullah Paşa nın büyük teveccühü ve ikramına mazhar olmuş ve beraberindekilerle hac farîzasını yerine getirmiştir. 42 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî yukarıda anlatmaya çalıştığımız hac yolculuğundan başka 1294/1877 yılında ikinci bir hac yolculuğuna daha çıkmıştır. Beraberinde ailesi, müritlerinden Lüleburgazlı Mehmed Eşref Efendi, Ali Hoca ve Safranbolulu İsmail Necati Efendi olduğu halde kutsal topraklara ulaşmıştır. İkinci defa hac görevini tamamlayan Gümüşhanevî, burada bazılarına hadis okutmuş kimilerine de tarikat irşadında bulunmuştur. 43 Gümüşhanevî birinci yolculuğunun tersine bu kez İstanbul a dönüşünde Mısır a uğramıştır. Bu uğramasında kalış müddeti öncekine nazaran daha uzundur. Üç yıl ikamet ettiği Mısır da Kahire başta olmak üzere birçok şehirde iki yüzü aşkın talebeye hadis dersleri vermiş ve Râmuz okutmuştur. Şeyhi Ahmed b. Süleyman el-ervâdî nin hocası ve şeyhlerinden Mustafa Mubellat el-ahmedî den icazet aldığı kendisinin de ona Râmuz ile şerhi Levâmi u l- ukûl ü hediye ettiği rivayet olunmaktadır. Gümüşhanevî burada tarikat irşadında da bulunmuştur. Nitekim o, Mısır Müftüsü Muhammed b. Sâlim Tamûm el-menûfî, eş-şeyh Cevdet, Seyyid Muhammed b. Abdurrahim el-tantâvî, eş-şeyh Mustafa b. Yusuf es-sa dî ve Şeyh Rahmetullah el-hindî ye tarikat hilâfeti vermiştir. 44 Gümüşhanevî nin Mısır da bırakmış olduğu etki ve irşad faaliyeti tesirini günümüze kadar sürdüren bir olgudur. Nitekim Tanta şehrinde faal bir Gümüşhanevî dergâhının bulunduğu rivayet olunmaktadır. 45 E.2. Evlenmesi Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî 1294/1876 yılında Şeyhü l-harem-i Nebevi Mehmed Emîn Paşa nın kızı o an için başından bir evlilik geçmiş olan Havva Seher Hanım ile evlenmiştir. Yerel kaynakların verdiği bilgiye istinaden bu evlilikte teklifin Havva Seher Hanım dan 41 Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s ; Kevserî, İrğâmü l-merîd, s ; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s ; Kevserî, İrğâmü l-merîd, s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s. 45; Kevserî, İrğâmü l-merîd, s ; et-tahrîru l-vecîz,s ; Hoca-zâde Ahmed Hilmi, agm., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s ; Kevserî, İrğâmü l-merîd, s. 94; et-tahrîru l-vecîz,s Gündüz, age., s

10 İsmail PIRLANTA geldiğini görmekteyiz. 46 Gümüşhanevî kendisine daha yakın olmak ve daha iyi hizmet etmek için izdivaç teklif eden Havva Seher Hanım ın bu teklifine olumlu cevap vermiştir. Onun teklifi kabul ederken çok da istekli olmadığı nakledilmektedir. 47 Atmış küsur ( 62 veya 66 ) yaşında olan ve daha önce hiç evlenmeyen Gümüşhanevî nin bu izdivaca istekli bakmamasını normal görmek gerekmektedir. Yapmış olduğu evlilikten çocuğunun olup olmadığına dair kaynaklarda herhangi bir bilgi mevcut değildir. Havva Seher Hanım Gümüşhanevî nin vefatından 17 yıl sonra hakkın rahmetine kavuşmuştur ( 1 Zilkâ de 1329/12 Eylül 1911 ) ve Süleymaniye Cami avlusundaki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi nin kıble duvarı bitişiğindeki Gümüşhanevî nin türbesi içinde medfun bulunmaktadır. 48 E.3. Katılmış Olduğu Savaşlar Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî Osmanlı Devleti nin zor dönemlerinde yaşamış bir şahsiyettir. Hal böyle olunca o da her vatansever Türk evladı gibi vatanını bu sıkıntılı günlerinde yalnız bırakmamış ve sorumlu bir tarikat şeyhi nasıl olur herkese göstermiştir. O, halk arasında 93 Harbi diye bilinen 1877 Osmanlı-Rus Savaşı na müritleriyle birlikte bizzat katılmıştır. Zikri geçen yılın 24 Nisanında Tuna ve Kafkas cephelerinde başlamış olan bu savaşta Gümüşhanevî Trabzon yolu ile Kars a geçmiş ve fiilen savaşa iştirak etmiştir. 49 Bazı metinlerde onun cepheye götürdüğü seksen atlının masraflarını kendi kesesinden karşıladığı yazmaktadır. 50 Aynı senenin Ramazan ayına kadar savaşa devam etmiş olan Gümüşhanevî 9 Eylül de savaşın hafiflediği bir sırada Trabzon un Of İlçesi ne gelmiş ve Ramazan ayını burada geçirmiştir. Burada bulunduğu zaman zarfında iki yüz sekseni aşkın talebeye Râmûz okuttuğu, birçok kişiyi halvete sokarak hilâfet verdiği nakledilmektedir. 51 Bayramı müteakip tekrar savaşa giden Gümüşhanevî bu kez Batum Cephesi nde savaşa iştirak etmiştir. Bu cephede düşmanla sıcak temasa girmiş ve bizzat silahını düşmana karşı kullanmıştır. 52 Askerleri arasında Gümüşhanevî gibi bir şahsiyetin varlığından haberleri olan komutanlar ( ki bunlar içerisinde Kolordu Komutanı Müşir Derviş Paşa başta olmak üzere birçok önemli subay vardır. ) ona gerekli hürmet ve ihtimamı göstermişlerdir. Savaş sonunda o, tekrar İstanbul a dönmüştür. 53 E.4. Ahirete İrtihâli Yaşamının yirmi sekiz yılını kitap neşri ve ilmi çalışmalarla on altı yılını ise müritlerine bizzat tarikat telkini ve hatm-i hâce icrası ile geçiren Gümüşhanevî Mısır dönüşünde tekkesini halifesi Kastamonulu Hasan Hilmi Efendi ye bırakmış ihtiyarlık sebebiyle kendisi sadece Cuma sohbetleri vermiş ve hatm-i hâce zikirlerini yaptırmıştır. 54 İhtiyarlığın artık tamamen pençesine aldığı Gümüşhanevî yazlarını Beykoz un Yûşâ Tepesi ne çadır kurarak geçirme alışkanlığını devam ettirmekteydi. Vefat yılından önceki yazı da âdet üzere burada geçirmiş ancak yine bir âdeti olan Cuma günleri dergâhına gelme özelliğini bu kez yerine getirememiştir. Yerine vekil bıraktığı Hasan Hilmi Efendi tekkedeki hatm-i hâce zikrini yaptırmıştır. Kışın dergâha döndüğünde ise artık bütün işleri ve mesuliyetleri halifesine devretmiştir San, agb., s San, agb., s Gündüz, age., s. 75; agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s San, agb., s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s. 44; Kevserî, et-tahrîru l-vecîz,s Gündüz, age., s Mustafa Fevzi, Menâkıb-ı Haseniyye, s ; Gündüz, age., s Mustafa Fevzi, Menâkıb-ı Haseniyye, s

11 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... Pek zayıf ve mecalsiz düşen Gümüşhanevî bir ara çok ağırlaşmış ve yatağa düşmüştür. Son nefesini verdiği gün de dâhil beş gün hiçbir şey yiyip içmemiştir. Son gününde ise artık gözlerini hiç açamaz ve ağzından bir tek söz çıkmaz bir hale gelmiştir. Bu hal üzere olan Gümüşhanevî sağ yanına dönük olduğu bir sırada ansızın gözünü açıp: Hepsini isterim Yâ Kibriyâ! demiş ve sabahleyin saat on sularında ahirete irtihâl etmiştir ( 7 Zilka de 1311/13 Mayıs 1893 ). 56 Bu büyük mutasavvıf Süleymaniye Cami avlusunda Kanuni Sultan Süleyman ın Türbesi nin kıble duvarına bitişik demir parmaklarla çevrili bir makberde medfundur. 57 II. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Şahsiyeti, Eserleri ve Yapmış Olduğu Etkileri A. Şahsiyeti A.1. İlmi Şahsiyeti Yazmış olduğu bütün kitaplarını İslamî ilimlerin ortak dili Arapça ile yazması, Mısır da hatrı sayılır eğitim kurumlarında derslerini Arapça olarak vermesi, gerek ülkemizde gerekse Mısır daki ders halkalarına ciddi sayıda öğrencinin rağbet etmiş olması, kendisine özellikle Hadis ilminde Hâtimetü l-muhaddisîn unvanının verilmesi Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin ilmi şahsiyetinin ne derece derin ve güçlü boyutlarda olduğunu gözler önüne sermektedir. O, ilmi, kişiyi Allah ın vahdaniyetine eriştirecek en önemli vasıta olarak görmektedir. Onun müritlerine yapmış olduğu şu tavsiyeleri ilme verdiği önemi gösterdiği gibi ilmi şahsiyetini de gözler önüne sermektedir: Daima müzakere, Hak ve hakikati izhâr için ilminizi ve araştırmalarınızı arttırınız. Amelleriniz, tahsiliniz ve ahlakınızla âlim olup, insanlarına seviyelerine göre hitap ediniz. Âlimlerin zalim ve inatçılarından olmayınız. 58 Gümüşhanevî nin ilmi yönünün önemine bir başka delil de, Hadis, Kelam ve Tasavvuf sahalarına dair yazmış olduğu eserlerin dünyanın dört bir yanındaki ilim adamlarının başvuru kitapları arasına girmiş olmasıdır. Bundan dolayıdır ki, eserleri bugün birçok büyük kütüphanede yer almakta, her statüdeki insan tarafından rağbet edilmekte ve birçoğu müteaddit defa baskı edilmektedir. A.2. Tasavvufî Şahsiyeti Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî yukarıda zikredildiği gibi her ne kadar ilmi yönü derin ve güçlü olan bir şahsiyet olsa da kendisinin tebarüz ettiği alan tasavvuftur ve dolayısıyla asıl üzerinde durulması gereken hususiyet onun bu yönüdür. Tarikaten Nakşibendî, meşreben Şâzelî olan, Hâlidiyye nin Ziyâiyye kolunun pîri ve temsilcisi sayılan Gümüşhanevî, tasavvuf ve tarikat anlayışı olarak Nakşibendî ve Şâzelî tarikatlarının usûl ve adabını benimsemiş ve ruhânî latifeler üzerinde seyrü sülük prensibi çerçevesinde hafî zikri esas kabul etmiştir. Nakşibendiyye ve Hâlidiyye usûlü zikir talim ettirip, hatm-i hâce icrâ eylemiş ve kendisine mahsus bir özellik olarak haftalık sohbetlerinde Râmûzu l-ehâdîs i şerh edip yorumlamıştır. 59 Tasavvufî özelliklerinin belki de başında gelen hususiyet onun, kendisine intisap etmiş olan kimselerin kabiliyeti hangi tarikata uygunsa onları ona göre irşat etmiş olmasıdır. Böyle bir yol izlemiş olmasının iki yönden açıklaması yapılabilir: 1. Câmi ut-turuk bir silsileye sahip olan ve on bir tarikattan icazet alan Gümüşhanevî için böyle bir uygulama içinde olmak hiç de zor olmamıştır. Bu durumu o, kendisi için bir zenginlik addetmiş ve müritlerini daha iyi irşat etme uğrunda onlar için en uygun olan usûl ve yöntemi seçerek kullanmıştır. 2. Tarikatlar arasındaki iç çekişmelerden rahatsız olan ve bunu giderme yolları arayan Gümüşhanevî böyle bir yol izlemekle adeta hiçbir tarikatın birbirinden üstün olmadıklarını, her birinin kendilerine 56 Mustafa Fevzi, Hediyyetü l-hâlidîn, s ; Kevserî, İrğâmü l-merîd, s Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Câmi u l-mütûn, İstanbul 1273 h., s. 2; Gündüz, age., s ; agb., s Gündüz, age., s ; agb., s

12 İsmail PIRLANTA mahsus özelliklerinin ve önemlerinin olduğunu göstermek istemiştir. Onun tarikat pîrlerinin üstün özelliklerini ifade ederken söylemiş olduğu şu sözler bu görüşümüzü destekler mahiyettedir: Gönüllere tarikatı nakşetme ve onları vahdet, fenâ ve istiğrak denizine kavuşturmada Şâh Nakşbend; tasarruf ve istimdatta Abdülkâdir el-gilânî; ilim ve vâridâtta Ebu l-hasan eş-şazelî, fütüvvet ve harikulade hallerde Ahmed er-rifâî, merhamet ve âtıfette Ahmed el-bedevî, cömertlik ve keramette İbrahim ed-düsûkî, mahv ve gaybette İmam Şihâbüddin es-sühreverdî, tahassür ve riyâzatta Şeyh Hızır Yahyâ, vecd ve cezebâtta Necmüddîn-i Kübrâ yekdiğerlerinden farklı derecede mazhariyete sahip olmuş, birer tarikat pîridir. 60 Gümüşhanevî ehli tüccar bir aileden gelme ve belli bir zaman dahi olsa ticaretle meşgul olma hususiyetini tasavvufî anlayışında da göstermektedir. Onun ticarete meyilli bir istidada ve her türlü müşkülata pratik çözümler üreten bir zekâya sahip oluşu dünyayı her yönü ile elinin tersi ile iten bir tasavvufî anlayışa sahip olmamasını da beraberinde getirmiştir. Bilakis o, dünyayı korkup kaçılacak bir yer olarak görmemiş onun getirmiş olduğu sorunlarla meşruiyet çerçevesinde mücadele edilmesinin gerektiğinin altını çizmiştir. Allah insana kocaman bir vücut ufacık bir de ağız vermiştir. İnsanların bütün organları üretici, bir tek ağzı tüketici. Her Müslüman, her mürîdân vücudu kadar üretip ağzı kadar tüketse herkesin geliri giderinden fazla olur; dünyada fakir kalmaz. Yine insanlar vücudu kadar düşünüp ağzı kadar konuşsa insanların her hareketi akıllı, şuurlu ve bilinçli olacağından o insan başarılı olur. Ama insanların çoğu ağzı kadar bile üretmiyor ama vücudunun iki üç katı kadar tüketiyor. 61 Cümleleri onun dünya yaşamı için insanlara vermiş olduğu ibretlik dersler kabilindendir. Onun, Müritlerinin dünya yaşamlarında faize bulaşmamaları için kurdurtmuş olduğu yardımlaşma sandıklarını da Gümüşhanevî nin, dönemindeki ekonomik ve siyasal gelişmeler karşısında yılıp bir kenara çekilmektense onlarla mücadele edip alternatif çözümler üretme gayreti olarak değerlendirmemiz mümkündür. Nakşibendiyye ve Hâlidiyye usûlü halvete oldukça önem veren, usûl ve adapta gizliliği ön planda tutan Gümüşhanevî müritlerini bu şekilde terbiye edip eğitirken yaşama tarzı ile de onlara tam manasıyla örnek olmaktaydı. Züht ve takva ile örülü bir hayatı benimsemesi, az yemek, az uyumak, az konuşmak prensibine bağlı olması, ibadetlerini nafileler de dâhil olmak üzere eksiksiz ve vaktinde yerine getirmesi, mâ-lâya nî sözlerden ve davranışlardan uzak durması, ilim öğrenmeye ve öğretmeye büyük önem vermesi, eli açık ve cömert oluşu, yaşamını ihsan duygusu içerisinde idâme ettirmesi, hakkı her fırsatta ve her ortamda cesurca söyleyebilmesi, kemal derecesinde verâ sahibi olması, vakar ve sekînet üzere bulunması onun örnek alınacak özelliklerinden bazılarıdır. 62 O, müritlerini durumlarına göre emir ve nehiylerle azîmete sevk etmiş ve tarikatta müstakil bir irşat üzere olmuştur. Müritlerine onların kabiliyetlerine, mizaçlarındaki değişikliklere göre ayrı ayrı hitap etmiş, kimine ağır ve meşakkatli ibadetler yapmasını tavsiye ederken kimilerine de bu kadar katı davranmamıştır. Gümüşhanevî Zilhicce ve Recep aylarında olmak üzere senede iki defa halvete girmiş, müritlerinden girmek isteyenlere de halvet yaptırmıştır. 63 B. Eserleri Tasavvuf ve Hadis başta olmak üzere İslamî ilimlerin aşağı yukarı her branşında eserler bırakmış olan Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin çalışmalarını ilim dallarına göre şu şekilde tasnif etmek mümkündür: 60 Gümüşhanevî, Câmi u l-usûl, s Gündüz, agb., s Gündüz, agb., s Kevserî, İrğâmü l-merîd, s ; Gündüz, agb., s

13 Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevî nin Hayatı, Eserleri... B.1. Tasavvuf Câmi u l-usûl: Gümüşhanevî bu çalışmasında kendi yaşadığı asrın tasavvufî anlayış ve tarikatları hakkında gerçekten teferruatlı ve değerli bilgiler sunmaktadır. Özellikle Nakşibendî tarikatı ile diğer tarikatlardaki seyr-ü sülûk usûl ve adabı konusunda önemli bilgiler vermektedir. Gümüşhanevî bu eserini oluştururken hemen hemen bütün tarikatların en eski ve muteber kaynaklarından yararlanmış ve bu kaynakları da isim isim zikretmiştir. Bu eserin hüviyeti bir cümle ile özetlenmek istenirse şöyle söylemek mümkündür: bu eser tasavvufî terminolojide, teorik bilgilerin, hal ve makamların sâlikte, pratik olarak ve imkan nispetinde sıra ile meydana gelişini ele alan bir kitaptır. Eserin tam ismi Câmi u l-usûl fî evliyâi ve envâ ihim ve evsâfihim ve usûl-i külli tarîkin ve mühimmâti l-mürâdî ve şürûti ş-şeyhî ve kelimâti s-sûfiyye ve ıstılâhihim ve envâ i t-tasavvufî ve makâmâtihim dir. 64 Rûhu l-ârifîn: Bilfiil Muhabbeti anlatan bu eserin muhtevası incelendiğinde bütün tasavvufî makam, hâl ve menzillerin aşk ve muhabbete indirgenerek anlatıldığı müşahede edilmektedir. Kitapta geçen şu cümle adeta konuyu özetler mahiyettedir: Muhabbetullah bütün makamlarda maksadın sonu ve her menzilin zirvesidir. Eserin tam ismi Rûhu l-ârifîn ve reşâdü t-tâlibîn dir. 65 Mecmû atü l-ahzâb: Tasavvufî anlamda kemâle ermelerine faydalı olma sadedinden müritlerin bir günlük yaşamlarında okuyacakları virdleri, ahzâb, ezkâr ve kasîdeleri anlatan bir kitap hüviyetindedir. Gümüşhanevî tarikatlar arasındaki iç çekişmeleri giderme meyanında bu eserinde birçok tarikatın pîr ve kol müessislerince telkin edilen virdleri, ahzâb, ezkâr ve kasîdeleri toplamıştır. 66 Kitâbü l-ârifîn fî esrâr-ı esmâi l-erba în: Gümüşhanevî nin dua manzumelerini ihtiva eden bir eseridir. 67 Mektûb: Gümüşhanevî nin memleketi ve müritlerinden uzakta bulunduğu dönemde (Mısır da iken) müritlerine yönelik yazmış olduğu düşünülen ve onların uymalarında hassasiyet göstermelerini istediği tavsiyelerini içeren iki sahifelik bir mektubudur. Mektubunda Gümüşhanevî tavsiyelerini müritlerine kendi yerine halife tayin ettiği Hasan Hilmi Efendi aracılığıyla ulaştırmaktadır. 68 B.2. Hadis Râmûzü l-ehâdîs: Süyûtî nin Câmi u s-sağîr inde olduğu üzere her hadis metninin ilk kelimesi esas alınmak suretiyle hurûf-u hecâ tertibiyle sıralanan bu eser, tasavvufî yoruma müsait ahlak ile ilgili hadisleri ihtiva etmektedir. Hadislerin senedsiz, kaynakların ise rumuzlarla gösterildiği, metinleri kısa, manaları geniş ve ezberlenmesi kolay hadislerin tercih edildiği bu kitapta Gümüşhanevî eserini hazırlarken 125 i aşkın kaynağa müracaat ettiğini söylemektedir. 69 Levâmi u l- ukûl: Gümüşhanevî bu eserini yazmış olduğu Râmûzü l-ehâdîs isimli kitabına bir şerh mahiyetinde kaleme almıştır. Bu çalışma açıklama ve beyan niteliğinde olduğu için beş cilt halinde hazırlanmıştır. Kaynaklar eseri Gümüşhanevî nin ilim adamı anlamında gerçek kimliğini ortaya koyduğu en meşhur çalışma olarak nitelemektedirler Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Rûhü l- ârifîn ve reşâdü t-tâlibîn, İstanbul 1285 h.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Mecmû atü l-ahzâb, I-III, İstanbul 1311/1893; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Kitâbü l-ârifîn fî esrâr-ı esmâi l-erba în, Mecmû atü l-ahzâb ın II. cildinin kenarında, İstanbul 1311 h.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Mektûb, y.y., t.y.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Râmûzü l-ehâdîs, İstanbul, litoğraf, 1275 h.; Gündüz, age., s ; agb., s Gündüz, age., s ; agb., s

14 İsmail PIRLANTA Ğarâibü l-ehâdîs: Bu eser de Gümüşhanevî nin hadis alanında kaleme almış olduğu ana eseri olan Râmûzü l-ehâdîs isimli eserinden esinlenerek ortaya çıkmış olan bir eserdir. Yalnız bu eser hacmi büyük bir eser değildir. Manası anlaşılır, ezberlenmesi kolay ahlâkî alandaki hadisleri ihtiva etmektedir. Eserin gerçek ismi Acâibü n-nübüvve ve Dekâikü l-velâye dir. Bu kitapta diğer kitaplardan farklı olarak yer alan her bir hadisin zayıflık derecesi işaret edilmiş, kaynakları ve Hz. Peygamberden nakleden sahâbînin isimleri zikredilmiştir. 71 Letâifü l-hikem: Gümüşhanevî nin bir başka şerh eseri olan bu kitap Ğarâibü l-ehâdîs in şerhidir. 304 sahife olan bu eserde yapılan açıklamalar çok uzun tutulmamış, kısa ve özlü bilgilerle iktifâ edilmiştir. 72 Hadîs-i erba în: Bir nevi risâle şeklinde kaleme alınmış bu çalışmada özlü manalar ihtiva eden, kısa ve ezberlenmesi kolay kırk hadis metni yer almaktadır. 73 B.3. Ahlâk Necâtü l-ğâfilîn: Her satırında, insanı hataya ve olumsuz davranışlar deryasına batıran ve böylelikle onun halet-i ruhiyesini dumura uğratan günahlara ve bunlardan kurtuluş izahlarına yer verilen bu eser ayet ve hadislerden getirilen delillerle süslenmiştir. Gümüşhanevî bu çalışmasını bazı talebelerinin utandırıcı kötü ahlakı ve küçük günahları gösteren bir risale yazmasını istemeleri üzerine kaleme aldığını ifade etmektedir. 74 Devâü l-müslimîn: Necâtü l-ğâfilîn in hülasası kabilinden yazılmış olan bu eser ma siyyetlerin zararı, tesirleri, neticeleri ve bunlardan kurtuluş çarelerini gösteren bir risalenin yazılmasının istenmesi üzerine kaleme alınmıştır. Eserin tamamı 23 sahifeden ibarettir. 75 Netâicü l-ihlâs: Duanın kendisinin âdâbının, şartlarının, erkânının, faydalarının işlendiği bu çalışma müstakil değil Hadîs-i erba în ve Devâü l-müslimîn in de yer aldığı bir mecmuada yer almaktadır. Sahife numaraları arasıdır. 76 B.4.Fıkıh ve Akâid Câmi u l-menâsik alâ ahseni l-mesâlik: Hac ibadetini onun menâsik ve mesâliğini konu alan bu eser 432 sahife olarak tanzim edilmiştir. Gümüşhanevî çalışmasında ibadetin sadece fikhî yönlerini anlatmakla iktifâ etmemekte rükünlerin tasavvufî yönlerini de açıklamaktadır. 77 Câmi u l-mütûn: 140 sahife olarak düzenlenmiş bu çalışma ehl-i sünnet akâidi üzerinde durmaktadır. Baştan sona akâid ve itikad problemlerini konu edindiğinden dolayı bu eserin bazı kaynaklarda elfâz-ı küfür risâlesi ismi ile geçtiği ve ayrı bir eser gibi düşünüldüğü veya Gümüşhanevî nin başka eserlerine nispet edildiği zikrolunmaktadır. 78 Kitâbü l- âbir fi l-ensâri ve l-muhâcir: 52 sahifelik bir risale şeklinde tanzim edilmiş olan bu çalışmada hicret ve cihat konusu işlenmiş ve konuyla ilgili ayet ve hadisler ışığında mesele açıklanmaya çalışılmıştır. 79 Kitâbu matlabu l-mücâhidîn: Kendi başına müstakil bir çalışma olmayıp Kitâbü l- âbir fi l-ensâri ve l-muhâcir in içerisinde sekiz sahife halinde hazırlanmış bir risale şeklindedir. Bu risale zikri geçen eserin sayfaları kenarlarına yazılmış bir haldedir. Türkçe olarak 71 Gümüşhanevî, Ğarâibü l-ehâdîs, y.y., t.y.; Gündüz, age., s. 102; agb., s Gümüşhanevî, Letâifü l-hikem, İstanbul 1275 h.; Gündüz, age., s. 103; agb., s Gümüşhanevî, Hadîs-i erba în, Devâü l-müslimîn içinde, y.y., t.y.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Necâtü l-ğâfilîn, İstanbul 1275 h.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Devâü l-müslimîn, y.y., t.y.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Netâicü l-ihlâs, Devâü l-müslimîn içinde, y.y., t.y.; Gündüz, age., s ; agb., s Gümüşhanevî, Câmi u l-menâsik alâ ahseni l-mesâlik, İstanbul 1289 h.; Gündüz, age., s ; agb., s Gündüz, age., s ; agb., s Gündüz, age., s ; agb., s

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin /

50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ. Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / 50 MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ TAHİR AĞA TEKKESİ Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com Yazı ve Fotoğraf: İsmail Büyükseçgin / seckinmimarlik@ttmail.com MİMARİ I TAHİR AĞA TEKKESİ

Detaylı

MÜRŞİT AHMED ZİYÂÜDDİN GÜMÜŞHÂNEVÎ (RhA ) HAZRETLERİ

MÜRŞİT AHMED ZİYÂÜDDİN GÜMÜŞHÂNEVÎ (RhA ) HAZRETLERİ MÜRŞİT AHMED ZİYÂÜDDİN GÜMÜŞHÂNEVÎ (RhA ) HAZRETLERİ Ahmed ibni Süleyman el-arvâdî (RhA) Hazretleri, sırf Ahmed Ziyâüddin Gümüşhânevî (RhA) Hazretleri için, İstanbul a gelmiş, kendisini bulmuş ve Sırf

Detaylı

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri Asıl adı: Abdülkadir Nesebi: Seyyid( Hazreti Hüseyin(R.A) ın Efendimizin Soyundandır) Doğum yeri ve tarihi:m.1897/h.1315,muş un Bulanık İlçesi Abri(Esenlik)Köyü

Detaylı

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ Bu Beldede İlim Ölmüştür Rivayet edildiğine göre Süfyan es-sevrî (k.s) Askalan şehrine gelir, orada üç gün ikamet ettiği halde, kendisine hiç kimse gelip de ilmî bir mesele hakkında

Detaylı

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik

OSMANLI YAPILARINDA. Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik OSMANLI YAPILARINDA İZNİK ÇİNİLERİ Kaynak: Sitare Turan Bakır, İznik Çinileri, KültK ltür r Bakanlığı Osmanlı Eserleri, Ankara 1999 Adana Ramazanoğlu Camii Caminin kitabelerinden yapımına 16. yy da Ramazanoğlu

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991

ÖZGEÇMİŞ DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991 ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: HALİM GÜL DOĞUM TARİHİ: 09/05/1964 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE BÖLÜM/PROGRAM ÜNİVERSİTE YIL LİSANS İLAHİYAT FAKÜLTESİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1991 Y. LİSANS SOSYAL BİLİMLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ

Detaylı

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ

2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ 1 2014 YILI KUTLU DOĞUM HAFTASI SEMPOZYUMU HZ. PEYGAMBER VE İNSAN YETİŞTİRME DÜZENİMİZ DÜZENLEYEN Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü SEMPOZYUMUN GEREKÇESİ Yüce Allah, tekamül ve gelişime

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bundan önceki mektuplar gibi. bunu da büyük şeyhi Bakibillah'a yazmıştır. 4.MEKTUP MEVZUU : a) Mübarek ramazan ayının faziletleri. b) Hakikat-ı Muhammediye'nin (kabiliyet-i ulâ) beyanı.. Ona ve âline salât, selâm ve saygılar.. c) Kutbiyet makamı, ferdiyet mertebesi.. NOT : İMAM-I

Detaylı

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ 5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ Allah İnancı Ünite/Öğrenme Konu Kazanım Adı KOD Hafta Tarih KD1 KD2 KD3 KD4 KD5 KD6 Allah Vardır ve Birdir Evrendeki mükemmel düzen ile Allahın (c.c.) varlığı ve birliği

Detaylı

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Anlamı. Temel Bilgiler 1 Âmentü Haydi Bulalım Arkadaşlar aşağıda Âmentü duası ve Türkçe anlamı yazlı, ancak biraz karışmış. Siz doğru şekilde eşleştirebilir misiniz? 1 2 Allah a 2 Kadere Anlamı Ben; Allah a, meleklerine, kitaplarına,

Detaylı

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19 Önsöz Kur an tefsirleri üzerine yapılan araştırmalar bir hayli zenginleşmesine karşın, yüzlerce örneğiyle sekiz-dokuz asırlık bir gelenek olan tefsir hâşiyeciliği, çok az incelenmiştir. Tefsir hâşiye literatürü;

Detaylı

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ.

III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE SERGİSİ. 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ. III. MİLLETLER ARASI TÜRKOLOJİ KONGRESİ Y A Z M A ESERLERDE V A K IF M Ü H Ü R L E R İ SERGİSİ 24 Eylül - 5 Ekim 1979 SÜLEYMANİYE KÜTÜPHANESİ H azırlayanlar : Dr. GÜNAY KUT NİM ET BAYRAKTAR Süleyman şâh

Detaylı

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5 BAKİ SARISAKAL SELANİK Selanik 26 Mayıs: Selanik Limanında Padişahın Gelişini Bekleyen Selanik Valisi İbrahim Bey ve Hükümet Erkânı Selanik Limanında Padişahı Bekleyen

Detaylı

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı) TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV (Panel Tanıtımı) Mehmet DEMİRTAŞ * Bir şehri kendisi yapan, ona şehir bilinci katan unsurların başında o şehrin tarihî ve kültürel

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU İLH322 6 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Türkçe Lisans Dersin Türü Yüz Yüze

Detaylı

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN HAYREDDİN TOKÂDÎ NİN DÜŞÜNCE DÜNYASI. (Panel Tanıtımı)

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN HAYREDDİN TOKÂDÎ NİN DÜŞÜNCE DÜNYASI. (Panel Tanıtımı) TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN HAYREDDİN TOKÂDÎ NİN DÜŞÜNCE DÜNYASI (Panel Tanıtımı) Mustafa CANLI * Tokat ili, topraklarının verimli olmasıyla meşhur olduğu gibi âlimleri ile de meşhur

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANÎ Hz. bu mektubu muhterem şeyhi Muhammed Bakibillah'a yazmıştır. 6.MEKTUP MEVZUU : a) Cezbe ve sülûk husulünün beyanı. b) Celâl ve cemal sıfatları ile terbiye almak. c) Fenanın ve bekanın beyanı. d) Nakşibendî tarikatına mensub olmanın üstünlüğü. Belâ ve musibet için

Detaylı

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır. Edebiyatı Sanatçıları Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. ı vardır. MEVLANA: XIII.yüzyılda yaşamıştır. Birkaç

Detaylı

19. Yüzyıl Osmanlısında Tasavvuf-Hadis Geleneğinin Bir Temsilcisi: Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî

19. Yüzyıl Osmanlısında Tasavvuf-Hadis Geleneğinin Bir Temsilcisi: Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî 19. Yüzyıl Osmanlısında Tasavvuf-Hadis Geleneğinin Bir Temsilcisi: Ahmed Ziyâüddin Gümüşhanevî Rukiye AYDOĞDU * Özet Gümüşhanevî, hadis ilmi açısından kendi döneminde ortaya konan ilmî mesaiye paralel

Detaylı

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır. İslam çok yüce bir dindir. Onun yüceliği ve büyüklüğü Kur an-ı Kerim in tam ve mükemmel talimatları ile Hazret-i Resûlüllah (S.A.V.) in bu talimatları kendi yaşamında bizzat uygulamasından kaynaklanmaktadır.

Detaylı

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR Celâleyn Tefsiri Ünite 1 İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I Doç. Dr. Recep DEMİR 1 Ünite 1 CELÂLEYN TEFSİRİ Doç. Dr. Recep DEMİR İçindekiler 1.1. CELÂLEYN TEFSİRİ... 3 1.2. CELALÜDDİN

Detaylı

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız 4. SINIFLAR (PROJE ÖDEVLERİ) Öğrenci No 1- Dinimize göre Helal, Haram, Sevap ve Günah kavramlarını açıklayarak ilgili Ayet ve Hadis meallerinden örnekler veriniz. 2- Günlük yaşamda dini ifadeler nelerdir

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : KELAM TARİHİ Ders No : 0070040093 Teorik : 3 Pratik : 0 Kredi : 3 ECTS : 3 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim

Detaylı

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN

2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN 2016 YILI 1. DÖNEM ÜÇ AYLIK VAAZ- IRŞAT PROGRAMI VAAZIN VAİZİN TARİHİ GÜNÜ VAKTİ ADI SOYADI ÜNVANI GÖREV YAPACAĞI YER KONUSU 1.01.2016 Cuma Öğleden Önce Şevket ŞİMŞEK Uzman Vaiz Mermerler Camii SORUMLU

Detaylı

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17

1. HAYATI ESERLERİ Divan Vâridât Ankâ-yı Meşrık Devriyye-i Ferşiyye...17 İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...9 ÖNSÖZ...11 GİRİŞ...13 BİRİNCİ BÖLÜM BANDIRMALIZÂDE HÂŞİM BABA HAYATI VE ESERLERİ 1. HAYATI...15 2. ESERLERİ...17 2.1. Divan...17 2.2. Vâridât...17 2.3. Ankâ-yı Meşrık...17 2.4.

Detaylı

Lütfi ŞAHİN /

Lütfi ŞAHİN / Lütfi ŞAHİN / www.lutfisahininsitesi.com Gel, gel, ne olursan ol yine gel, İster kâfir, ister Mecusi, ister puta tapan ol yine gel, Bizim dergâhımız, ümitsizlik dergâhı değildir, Yüz kere tövbeni bozmuş

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK KÜLTÜRÜNDE HADİS (SEÇMELİ) Ders No : 0070040192 Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim

Detaylı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Edirne Camileri - Eski Cami Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı Aralık 25, 2006 2 İçindekiler 0.1 Eski Cami (Cami-i Atik - Ulu Cami).............. 4 0.1.1 Eski Cami ve Hacı Bayram Veli Söylencesi.......

Detaylı

SEMPOZYUM DAVETİYESİ ve PROGRAMI

SEMPOZYUM DAVETİYESİ ve PROGRAMI SEMPOZYUM DAVETİYESİ ve PROGRAMI Sayfa 2 Kuşadası Kurşunlu Han-Kervansaray Kuşadası Güvencin ada Kalesi Sayfa 3 01-03 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Kuşadası ve Civarında Tasavvufî Hayat

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH 210 4 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin

Detaylı

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar]

Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti/Kuran-ı Kerim Pro [Faydalı Android Uygulamalar] Ezan Vakti uygulaması sadece bir ezan vakti icin yola baş koymuş zamanla gelişerek farkli ozelliklere sahip olmuş çok faydalı ve önemli bir

Detaylı

Yayın Değerlendirme / Book Reviews

Yayın Değerlendirme / Book Reviews 343-347 Yayın Değerlendirme / Book Reviews Divan-ı Hikmet Sohbetleri (Editör: Prof. Dr. Zülfikar Güngör.) (2018). Ankara: Ahmet Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanlığı Yayınları.* Bülent Kaya**

Detaylı

20 Derste Eski Türkçe

20 Derste Eski Türkçe !! 20 Derste Eski Türkçe Ders Notları!!!!!! Cüneyt Ölçer! !!! ÖNSÖZ Türk Nümismatik Derneği olarak Osmanlı ve İslam paraları koleksiyoncularına faydalı olmak arzu ve isteği île bu özel sayımızı çıkartmış

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı Allah

Detaylı

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. BÜYÜKLERİN HİKMETLİDEN SÖZLERİ Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır. Buyruldu ki; Faziletli kimseler için (hiçbir yer) gurbet sayılmaz. Cahilin ise

Detaylı

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013)

Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) Geçmişten Günümüze Giresun da Dini ve Kültürel Hayat Sempozyumu (25-27 EKİM 2013) İlimiz tarihinde yer alan bütün kavimlerin kültürel ve dini kimliğinin ele alınarak inceleneceği Geçmişten Günümüze Giresun

Detaylı

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108. Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: 23108 Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4 Fakrnâme Vîrânî Abdal Yayına Hazırlayan Fatih Usluer ISBN: 978-605-64527-9-6 1. Baskı:

Detaylı

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ Kur an-ı Kerim : Allah tarafından vahiy meleği Cebrail aracılığıyla, son Peygamber Hz. Muhammed e indirilen ilahi bir mesajdır. Kur an kelime olarak okumak, toplamak, bir araya

Detaylı

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır.

NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. 16.MEKTUP MEVZUU : Uruc, (yükselme) nüzul (iniş) ve diğer hallerin beyanı.. NOT : İMAM-I RABBANİ Hz. bu mektubu büyük şeyhi Muhammedi Bakibillah'a yazmıştır. Taleb babında en az duranlardan birinin arzuhalidir.

Detaylı

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi

Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi Ermenek Mevlevihanesi/ Karamanoğlu Halil Bey Tekkesi PROF. DR. NEJAT GÖYÜNÇ ARMAĞANI 305 Mevlüt ESER Prof. Dr. Yusuf KÜÇÜKDAĞ NEÜ A. Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sosyal Bilgiler Eğitimi Mevlevilik, Mevlâna

Detaylı

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler

3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler 3. ÜNİTE: EN GÜZEL ÖRNEK HZ. MUHAMMED İN İBADETLERİ 3. Farz Dışında Yaptığı İbadetler KAZANIMLARIMIZ O Bu ünitenin sonunda öğrenciler Hz. Muhammed'in: O 1. Öncelikle bir kul olarak davrandığını kavrar.

Detaylı

bir güzel insan M. CELÂLEDDİN ÖKTEN

bir güzel insan M. CELÂLEDDİN ÖKTEN - onoec İMAM HATİPLİLER DERNEGİ bir güzel insan M. CELÂLEDDİN ÖKTEN Eserin Adı Yayın Editörü Yazarı M. Celâleddin Ökten ÖNDER Basın-Tanıtım Komisyonu Tahsin Yıldırım Tashih-Redaksiyon Vedat Ali Özkan Kayacı

Detaylı

Hz. Ahmed (as) Ayyam-üs Sulh adlı eserinde, 6 Şubat 1898 günü gördüğü bir rüyasından bahseder. Gördüğü rüya şöyledir:

Hz. Ahmed (as) Ayyam-üs Sulh adlı eserinde, 6 Şubat 1898 günü gördüğü bir rüyasından bahseder. Gördüğü rüya şöyledir: Hz. Ahmed in (as) gaipten verdiği haberler daha pek çoktur. Onlardan her birisi hayret verici bir şekilde ileri sürülmüş ve olağanüstü bir şekilde gerçekleşmiştir. Fakat biz bir örnek daha verdikten sonra,

Detaylı

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. Adı Soyadı Ünvan Doğum Yeri Bölüm E-posta : Bülent AKOT Doç. Dr. Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı. bulentakot@hotmail.com EĞİTİM BİLGİLERİ Derece Bölüm Program Üniversite

Detaylı

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz)

BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz) BANDIRMA MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI (27 Haziran - 28 Temmuz) V A İ Z İ N ADI - SOYADI ÜNVANI VAAZIN YERİ VAAZIN GÜNÜ VE SAATİ VAAZIN KONUSU Cahit ÇETİN Müftü Haydarçavuş Camii

Detaylı

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN

Goldziher. Goldziher ve Hadis. Hadis. Hüseyin AKGÜN. Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis. Hüseyin AKGÜN 117 Hüseyin AKGÜN Goldziher ve Hadis Oryantalizm tarihinde, Yahudi kökenli bir Macar olan Goldziher in ayrı bir yeri vardır. Zira o, gerek Batı da, gerekse Doğu da görüşleriyle çok sayıda araştırmacı üzerinde

Detaylı

Osmanlıda Başlayan Ve Biten Geleneğin Adı: Âmin Alayı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Osmanlıda Başlayan Ve Biten Geleneğin Adı: Âmin Alayı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Her şeyin eskisi başkaymış. Evi de elbisesi de; teknolojisi de bilgisi de; Ramazan ı da gündelik hayatı da; hocası da mektebi de Evvelini ben söyledim ahirini siz getirin artık. Her dönemin kendine özgü

Detaylı

Birinci İtiraz: Cevap:

Birinci İtiraz: Cevap: Bazı din bilginleri tutulmalarla ilgili bazı itirazlarda bulunarak bu konuda şüpheler uyandırmaya çalışmışlardır. Ulemaların itirazlarından bazıları cevaplarıyla birlikte aşağıya sıralanmıştır. Birinci

Detaylı

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ!

EFENDİ BABASI BÜTÜN MÜRİDLERİNDEN HABERDAR İMİŞ! KİM BU ZINDIK! Hamd Allah ındır. O na hamd eder ondan yardım ve mağfiret dileriz nefislerimizin şerrinden amellerimizin kötülüklerinden ona sığınırız. Allah ın yol göstericilik ettiğini hiç kimse saptıramaz.

Detaylı

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti Mektub-u Attar Muhammed İlyas Kadiri Razavi tarafından tüm İslami Erkek Kardeşlerine ve İslami Kız Kardeşlerine, Medaris El Medine ve Camiat El Medine nin erkek öğretmenler, erkek öğrenciler, kadın öğretmenler

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS SİYER II İLH 114 2 2+0 2 2 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder.

Diğer müritlerin neşeyle elindekileri takdiminden sonra, Aziz Mahmut Efendi, boynunu bükerek bu kırık ve solmuş çiçeği üstadına takdim eder. Hak dostlarından Üftâde Hazretleri(*), bir gün müritleriyle bir kır sohbetine çıkar. Emri üzerine bütün dervişler, kırın rengârenk çiçeklerle bezenmiş yerlerini dolaşarak hocalarına birer demet çiçek getirirler.

Detaylı

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır

Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Kur'an-ı Kerimde tevafuk mucizesi Kainatta tesadüf yok, tevafuk vardır Tevafuk birbirine denk gelmek, birbiriyle uygun vaziyet almak demektir. Tevafuklu Kur anda tam 2806 Allah lafzı pek az müstesnalar

Detaylı

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ARAP DİLİ VE EDEBİYATI I İLH 103 1 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

ÖZGEÇMİŞ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HARRAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZGEÇMİŞ ADI SOYADI: ÖMER FARUK HABERGETİREN DOĞUM YERİ VE TARİHİ: ŞANLIURFA/03.04.1968 ÖĞRENİM DURUMU: DOKTORA DERECE ANABİLİM DALI/BİLİM DALI 1 LİSANS SELÇUK İLAHİYAT FAKÜLTESİ 2 YÜKSEK LİSANS 3 DOKTORA

Detaylı

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN KUR AN KARANLIKLARDAN AYIDINLIĞA ÇIKARIR Peygamber de (şikayetle): Ya Rabbi! Benim kavmim bu Kur an ı (okumayı ve hükümlerine uymayı bırakıp hatta menedip onu) terkettiler. dedi. (Furkân /30) Elif, Lâm,

Detaylı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci; Image not found http://bologna.konya.edu.tr/panel/images/pdflogo.png Ders Adı : TÜRK DİLİ I Ders No : 00700400 : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 2 Ders Bilgileri Ders Türü Öğretim Dili Öğretim Tipi Ön Koşul

Detaylı

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI ALANLAR ve ÖNCELİKLER AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI 1- Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı na dair araştırmaları 1. Kur an tarihi 2. Kıraat

Detaylı

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55 8 Ey insanlar! Rabbiniz birdir, atanız (Âdem) da birdir. Hepiniz Âdem densiniz, Âdem ise topraktan yaratılmıştır. Allah katında en değerli olanınız, O na karşı gelmekten

Detaylı

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17

İçindekiler. Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 İçindekiler Kısaltmalar 13 GİRİŞ I. ÇALIŞMANIN KONUSU VE AMACI 15 II. İÇERİK VE YÖNTEM 16 III. LİTERATÜR 17 BİRİNCİ BÖLÜM MUHAMMED EBÛ ZEHRE NİN HAYATI, İLMÎ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ I. MUHAMMED EBÛ ZEHRE

Detaylı

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir.

İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. İlmi olmayan kimsenin dünyada da ahirette de hiç kıymeti yoktur. Ahmed-i Bedevî İlim gıda gibidir. Ona her zaman ihtiyaç vardır. Faydası da herkesedir. Abdülvehhab-ı Müttekî İnsanlar, ilmi büyüklerinden

Detaylı

www.mecmerkezi.org Site Haritası

www.mecmerkezi.org Site Haritası www.mecmerkezi.org Bu site, M. Es ad Coşan Vakfı tarafından 2011 de kurulan M. Es ad Coşan Araştırma ve Eğitim Merkezi tarafından yayınlanmaktadır. Bu site temel olarak Merhum Hocaefendi nin yazıları,

Detaylı

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU e-makâlât Mezhep Araştırmaları, IV/2 (Güz 2011), ss. 179-183. ISSN 1309-5803 www.emakalat.com ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU Halil İbrahim Bulut, Araştırma Yayınları, Ankara, Nisan 2011,

Detaylı

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

OSMANLILAR. 23.03.2015 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi OSMANLILAR 1 2 3 Osmanlılarda Eğitimin Genel Özellikleri Medreseler çok yaygın ve güçlü örgün eğitim kurumları haline gelmiş, toplumun derinden etkilemişlerdir. Azınlıkların çocuklarını üst düzey yönetici

Detaylı

TÜM SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARI VE MAKALELER

TÜM SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARI VE MAKALELER TÜM SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARI VE MAKALELER - Allah'a İman ( 22 Öğeler ) - Allah'a Verilen Dilekçe ( 1 Makale ) - Oruç ve Ramazan ( 7 Öğeler ) - Sorular ve Cevaplar ( 1 Makale ) - Hz.Muhammed ( 13 Öğeler

Detaylı

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları Kur ân-ı Kerim de Oruç Ey müminler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de sayılı günler içinde Oruç tutmanız farz kılındı. Umulur ki, bu sayede, takva mertebesine

Detaylı

İLAM AKADEMİ NİÇİN İLAM AKADEMİ?

İLAM AKADEMİ NİÇİN İLAM AKADEMİ? İLAM AKADEMİ İLAM Akademi programı 2005 yılından itibaren Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı bünyesinde Arapça, İslami İlimler, İmamet ve Hitabet Seminerleri vermektedir. Lisans dönemi öğrencilerine yönelik İslami

Detaylı

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla (Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise o, (tutamadığı) günler sayısınca başka günlerde

Detaylı

Şeyh den meded istemek caizmidir?

Şeyh den meded istemek caizmidir? Eusubillahi-mineş-şeytanirrajim Bismillahirr-rahmanirrahim Şeyh den meded istemek caizmidir? Şeyh Eşref Efendi Esselamaleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu Hazihis Salatu tazimen bi hakkike ya Seyyiduna

Detaylı

Prof. Dr. ÂMİL ÇELEBİOĞLU HATIRA DOSYASI

Prof. Dr. ÂMİL ÇELEBİOĞLU HATIRA DOSYASI Prof. Dr. ÂMİL ÇELEBİOĞLU HATIRA DOSYASI Divan Edebiyatı Araştırmaları Dergisi 10, İstanbul 2013, 1-4. Âmil Çelebioğlu nun Hayatı SEBAHAT DENİZ * Âmil Çelebioğlu, 20 Nisan 1934 tarihinde Konya nın Karaman

Detaylı

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim Yusuf Yeşilkaya www.yusufyesilkaya.com yusufyesilkaya@gmail.com 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul Çemberlitaş ta dünyaya gelen Necip Fazıl, hem kültürlü hem de varlıklı bir ailenin çocuğudur. Dört-beş yaşında

Detaylı

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205) Zikir, hatırlayıp yâd etmek demektir. İbâdet olan zikir de Yüce Allah ı çok hatırlamaktan ibârettir. Kul, Rabbini diliyle, kalbiyle ve bedeniyle hatırlar ve zikreder. Diliyle Kur ân-ı Kerim okur, duâ eder,

Detaylı

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan.

Hz Âmine, kocası Abdullah ın kabrini ziyaret etmiş, Hz Peygamber de Neccaroğulları ndan. Sevgili Peygamberimiz 20 Nisan 571 Pazartesi günü Mekke de doğdu Babası Abdullah, annesi Âmine, dedesi Abdülmuttalip, büyük babası Vehb, babaannesi Fatıma, anneannesi ise Berre dir. Doğduktan sonra 4 yaşına

Detaylı

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ Türk toplumlarında ilk kez medrese denen eğitim

Detaylı

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

Aynı kökün kesmek, kısaltmak anlamı da vardır. Kıssa, bir haberi nakletme, bir olayı anlatma hikâye etmek. Bu Arapça'da kassa kelimesiyle ifade edilir. Anlatılan hikâye ve olaya da "kıssa" denilir. Buhâri, bab başlıklarında "kıssa"yı "olay" anlamında

Detaylı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı

İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ. Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI BÖLÜMÜ Doç. Dr. HÜSEYİN AKPINAR Türk Din Mûsikîsi Anabilim Dalı Eposta: hakpinar@harran.edu.tr ; akpinar64@hotmail.com Telefon: 0414 318 (1003), (1707); 552 216 36 12 ÖĞRENİM

Detaylı

GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI

GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI GEREDE MÜFTÜLÜĞÜ 2014 YILI IV. ÜNCÜ DÖNEM (EKİM-KASIM-ARALIK AYLARI) VAAZ PROGRAMI TARİH GÜN VAKİT ADI SOYADI UNVANI VAAZIN KONUSU VAAZIN YAPILDIĞI YER 3.10.2014 CUMA ÖĞLEDEN ÖNCE HASAN İZMİRLİ İlçe Müftüsü

Detaylı

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI

ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI ESKİ GÜMÜŞHANE (SÜLEYMANİYE MAHALLESİ) VE PANAYIR ALANI Tarihi geçmişi M.Ö. 3000 4000 lere ait olduğu belirtilen, Gümüş madeni yurdu Gümüşhane, Gümüş-hane, Kimişhane, vb. olarak bilinen bu diyarın bilinen

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ Adı Soyadı Öğrenim Durumu : Hamdi KIZILER : Doktora Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans İlahiyat Ankara Üniversitesi 1989 Y. Lisans Temel İslam Bilimleri/İslam Hukuku

Detaylı

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru

ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru ÜMMETİN GELECEK NESLİ ÇOCUKLARIMIZA NAMAZ EĞİTİMİ NASIL VERİLEBİLİR? Gelecek Nesle Doğru TAKDİM Rahmân ve Rahîm olan Allah ın adıyla Sevgili anne ve babalar; Çocuklarım henüz daha küçük, ergenlik yaşına

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURÂN A ÇAĞDAŞ YAKLAŞIMLAR ILH333 5 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Seçmeli

Detaylı

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ

Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 KENDİ LİDERİNİN KALEMİNDEN BANGSAMORO MÜCADELESİ Moro Müslümanları Üzerine 99 MÜCADELE AHLAKI KENDI LIDERININ KALEMINDEN BANGSAMORO MÜCADELESI Mücadele Ahlakı Kendi Liderinin

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH 102 2 4+0 4 5 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu

Detaylı

AHMED ZİYAÜDDÎN GÜMÜŞHANEVÎ (K.S.) AHMED ZİYÂÜDDÎN GÜMÜŞHÂNEVÎ (K.S.)

AHMED ZİYAÜDDÎN GÜMÜŞHANEVÎ (K.S.) AHMED ZİYÂÜDDÎN GÜMÜŞHÂNEVÎ (K.S.) AHMED ZİYÂÜDDÎN GÜMÜŞHÂNEVÎ (K.S.) 1 KİTAP ADI: AHMED ZİYÂÜDDÎN GÜMÜŞHÂNEVÎ (K.S.) 2.BASKI MART- 2015 EDİTÖR Abdullah Özcan KİTAP TEMİN: GÜYAD Gümüşhane İli ve İlçeleri Kalkındırma Derneği Tlf: 0216 335

Detaylı

Azrail in Bir Adama Bakması

Azrail in Bir Adama Bakması Mevlâna (1207 1273) Güçlü bir bellek, çağrışım yeteneği, üretkenlik, olağanüstü görüş ve anlatım gücü, derin duygusallık ve hüzün, her yönüyle İslam kültürüne hâkimiyet... İşte Mevlâna deyince akla gelen

Detaylı

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i Yazar Mustafa Erdoğan ISBN: 978-605-9247-81-8 1. Baskı Kasım, 2017 / Ankara 100 Adet Yayınları

Detaylı

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI

ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI Sıra No ÇANAKKALE İLİ GELİBOLU İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ 2016 YILI 1. DÖNEM (OCAK-ŞUBAT-MART) VAAZ VE İRŞAD PROGRAMI VAAZ EDENİN VAAZIN ADI SOYADI ÜNVANI YERİ TARİHİ GÜNÜ VAKTİ KONUSU Dr. İbrahim ÖZLER İlçe Müftüsü

Detaylı

Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla.

Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla. Rahman ve Rahim olan Allah ın adıyla. Tasavvuf Müslümanları sevmektir. Tasavvuf Müslümanların sevgisi ile Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) sevgisine, Peygamberin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)

Detaylı

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ

ADANA SEYHAN - ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ ULU CAMİ MEDRESESİ Ulu Cami Medresesi, kuzey-batı köşesine sokulmuş olan Küçük Mescit ve onun bitişiğindeki muhdes bir yapı sebebiyle düzgün bir plân şeması ve âbidevi bir görünüş arz etmez. Bununla beraber

Detaylı

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN

MERSİN İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 YILI RAMAZAN AYI VAAZ VE İRŞAT PROGRAMI VAİZİN VAİZİN TARİHİ VAKTİ ADI VE SOYADI UNVANI İLÇESİ YERİ KONUSU İbrahim KADIOĞLU İl Müftü Yard. Akdeniz Ulu Camii 17 Haziran 2015 Çarşamba 18 Haziran 2015 Perşembe 19 Haziran 2015 Cuma Yunus GÜRER İl Vaizi

Detaylı

Hacı Bayram Veli Hazretleri

Hacı Bayram Veli Hazretleri Bugün Ankara denilince ilk olarak aklımıza Hacı Bayram Veli Hazretleri gelir. Bunun sebebi bu zatın maneviyat dünyasına bıraktığı büyük izlerdir. Bu yazımızda Ankara nın sembolü olan ama aynı zamanda bir

Detaylı

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir? Kısacası

Detaylı

ÇALIŞAN GENÇLERLE EL ELE

ÇALIŞAN GENÇLERLE EL ELE ÇALIŞAN GENÇLERLE EL ELE TASLAK PROJE NİSAN 2014 PROJENİN ADI: ÇALIŞAN GENÇLERLE EL ELE PROJENİN AMACI: 1. Çeşitli nedenlerle eğitim hayatını sürdürmeyip çeşitli sektörlerde çalışan gençlerimize yönelik

Detaylı

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ

ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖZEL BİLFEN İLKÖĞRETİM OKULU 2016-2017 ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ TEST: 16 1. Hac ibadeti ne zaman farz olmuştur? A) Hicretin 9. yılında B) Hicretin 6. yılında C) Mekke nin fethinden

Detaylı

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar

Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Deniz Esemenli ile Üsküdar Turu 27 Ekim 2013, Pazar Tur Danışmanımız: Doç. Dr. Deniz Esemenli, Sanat Tarihçisi Buluşma Noktası: Üsküdar Meydanı, III. Ahmet Çeşmesi önü Tur başlama saati: 09.00 Gezimizin

Detaylı

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar 1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar İÇİNDEKİLER KUR AN NEDİR? KUR AN-IN AMACI? İNANÇ NEDİR İBADET NEDİR AHLAK NEDİR KISSALAR AYETLER KUR AN NEDİR? Kur an-ı Hakîm, alemlerin Rabbi olan Allah ın kelamıdır.

Detaylı

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri) ARAŞTIRMA ALANLARI 1 Kur an İlimleri ve Tefsir Kur an ilimleri, Kur an tarihi, tefsir gibi Kur an araştırmalarının farklı alanlarına dair araştırmaları kapsar. 1. Kur an tarihi 2. Kıraat 3. Memlükler ve

Detaylı

ilam AKADEMi Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı İlmi Araştırmalar Merkezi

ilam AKADEMi Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı İlmi Araştırmalar Merkezi ilam AKADEMi Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı İlmi Araştırmalar Merkezi İlimden İrfana... 0216 428 39 60 www.ilam.org.tr İLAM AKADEMİ Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı bünyesinde açık öğretim ilahiyat destek seminerleri

Detaylı

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak ] ريك Turkish [ Türkçe Muhammed b. Salih el-useymîn Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin 2011-1432 الصيام برؤ ة واحدة» اللغة الرت ية «بن صالح

Detaylı

Muhammed Nûru l-arabî Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri Ali Bolat H Yayınları, İstanbul 2015, 275 s. Oğuz Yılmaz *

Muhammed Nûru l-arabî Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri Ali Bolat H Yayınları, İstanbul 2015, 275 s. Oğuz Yılmaz * Pamukkale Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Mart/2016, Yıl:3, Sayı:5 s. 132-138 Muhammed Nûru l-arabî Hayatı, Eserleri ve Tasavvufî Görüşleri Ali Bolat H Yayınları, İstanbul 2015, 275 s. Oğuz Yılmaz

Detaylı