ACED ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family Child and Education

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ACED ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family Child and Education"

Transkript

1 ACED ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family Child and Education Mayıs / Haziran / Temmuz / Ağustos İlkbahar Yaz Dönemi Sayı:6 Yıl: 2015 May / June / July / August Spring Summer Issue: 6 Year: 2015 ISSN Print: / Online: Marka Patent - Trademark Patent

2 DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1. Dergimiz hakemli ve uluslararası indeksli bir dergidir. Her yayın en az iki alan uzmanı hakem tarafından değerlendirilmektedir. İki alan hakemi tarafından olumlu yayınlanabilir yönünde rapor almayan yayınlar dergimizde yayınlanmaz. Bu durum karşısında hiçbir yazar(lar) dergimiz üzerinde bir hak iddiasında bulunamaz. Dergimizde yayınlanmaya hak kazanan Etik Kurul Raporu bulunan yayınlara dair etik kurul bilgileri yazılı olarak editörlüğe gönderilmesi ve sisteme yayın yüklenirken sisteme yüklenmesi zorunludur. Etik kurul raporu olan ve sisteme bilgisi girilmeyen ya da yazılı olarak editörlüğe bilgileri ulaştırılmayan çalışmalardan doğan her türlü sorumluluk yazar(lar) a aittir. Dergimizin hiçbir kurulu ve yetkilisi bu konuda maddi ve manevi sorumluluk kabul etmez. Dergi kurul ve üyeleri yetkilileri Hukuki yükümlülük altına alınamaz. Her yazar ve yazarlar bu durumu peşinen kabul etmiştir. 2. Dergi hakem ve kurullarında yer alan akademisyen ile diğer yetkililer hakkında yazar(lar) dergi sistem işleyişi sürecine dair bir talepte bulunamaz. Bulunsalar bile herhangi bir bilgi kendilerine verilmez, sistem süreci değiştirilmez. Dergimiz ile ilgili her türlü bilgi derginin web sayfasında www. aceddergisi.com adresinden edinilebilir. 3. Dergimiz yılda ÜÇ sayı şeklinde çıkmakta her yılın Nisan Ağustos Aralık aylarının son günü derginin sayısında bulunan tüm makaleler tek cilt halinde dergi web sistemine yüklenir. Dergi web sisteminden makaleler tüm okuyucular tarafından indirilir ve ilgili eser makale ve dergimize atıf yapılmak koşulu ile kullanılabilir. Dergimizin tüm sayılarına okuyucular ücretsiz olarak ulaşmaktadır. 4. Dergimizde yayınlanan tüm makaleler (ISO Belge No: & ISO Belge No: 12880) kalite belgeleriyle ve Marka patent ile güvence altına alınmıştır. Yayınlanmış olan makaleler kalite, marka patent ve doi bilgileri ile ilgili çalışmanın yazarlarına eserleri hakkında her türlü hukuki hak ve uluslararası güvence sağlamaktadır. 5. Dergimiz basılı ve e dergi olarak yayınlanmaktadır. Print: / Online: numarası ile T.C. Kültür Bakanlığından dergimiz hakkında her türlü bilgiye ulaşılabilir. 6. Dergimizde apa 5 sistemi uygulanmaktadır. Metin içinde (Yılmaz, 2015: 1) veya (Yılmaz ve diğ., 2015:1) şeklinde kaynak gösterimi, kaynakçada ise YILMAZ, M., (2015). Duygusal Zekânın Gelişimi ve Sağlık Alanında Duygusal Zekâya Bakış, ACED Uluslararası Aile Çocuk ve Eğitim Dergisi, Sayı: 5, Cilt: 3, ss.1-2 şeklinde gösterilir. Tüm yazarlar dergimizin son güncel sayılarını takip ederek ilgili sayılarda yayınlanan makalelerdeki yazım II

3 formatını kendi çalışmalarında uygulayabilir. İnternet kaynaklarında mutlaka erişim tarihi ve son ulaşılabilen internet linkinin tamamının başta kaynakça ve metinin kullanıldığı sayfa altında numaralandırılarak gösterilmesi bir zorunluluktur. 7. Kaynakça Türkçe alfabe sıralamasına göre düzenlenir. Tüm yazarlar için derginin son sayısındaki yazım formatı dikkate alınmak zorundadır. 8. Dergimiz uluslararası indeksli bir dergi olup dergimizde yayınlanan tüm çalışma ve makaleler derginin yayınlandığı tarih itibariyle ilgili indekslere mail yolu ile ulaştırılır. 9. Dergimizde özgün araştırma, inceleme, derleme, olgu sunumu, proje ve kitap tanıtımı makale formatında olmak zorundadır türünde yayınlara yer verilmektedir. 10. Dergimize gönderilen tüm çalışmalar sisteme yüklendiği şekil ve an itibariyle başka bir dergide yayınlanmamış, değerlendirmeye alınmamış ve red edilmemiş olması gerekir. Tüm sisteme yüklenen makaleler yazar(lar) tarafından bu kurallara uyulduğunu kabul etmiş sayılır. Aksi durumda ilgili yazar(lar) hakkında dergimiz hukuki haklarını saklı tutar. Oluşabilecek olumsuzluk karşısında maddi ve manevi tüm sorumluluk ilgili yazar(lar) a aittir. Dergimiz T.C. Kanunlarına göre hareket eder. III

4 GENERAL INFORMATION ABOUT ACED JOURNAL 1- Our journal is a refereed and internationally indexed journal. Each paper is evaluated by two referees who are field experts. The articles not reported as issuable positively by two field referees aren t published in our journal. None of the author(s) can lay a claim on our journal in this case. Data, concerning the ethics committe of the studies, approved to be published in our journal, having the Ethics Committee Report, should be submitted to the editors in written and uploaded to the system with the article. Author(s) should take the responsibility of their articles, having the Ethics Committee Report, which were not submitted to the editors in written and were not uploaded to the system. None of the committes and the authorities in our journal are responsible for pecuniary and non-pecuniary damages. The committes and the authorities in our journal do not have any legal obligations. Author(s) have accepted this situation beforehand. 2- Author(s) cannot make a demand for the journal s procedure concerning the academicians in journal s referee board and other boards and other authorities. Even if so, they aren t given any information, system process cannot be changed. Necessary information about our journal can be obtained from the website of the journal www. aceddergisi.com 3- Our journal publishes three times a year, all articles in the relevant volume of journal are uploaded to the web system of the journal in one volume on the last day of the months April / August and December All readers can download the articles from the journal s web system and the relevant paper article can be used on condition that our journal is cited. Readers can download all volumes of our journal for free. 4- All articles published in our journal are assured with certificate of quality (ISO Doc. No: & ISO Doc. No: 12880) and trademark patent (2015/ GE-17282). Articles published provide their authors with all kinds of legal rights and international assurance regarding their articles with quality, trademark, patent and doi information. 5. Our journal has both printed and online versions. Necessary information about our journal can be obtained from the T.R. Ministry of Culture with the number Print: / Online: APA 5 system is used in our journal. Reference within the text should be (Yılmaz, 2015: 1) or (Yılmaz et al. 2015:1), in the reference part YILMAZ, M., (2015). Development Of Emotional Intelligence And Glance Of Emotional Intelligence In Health, ACED International Journal of Family, Child and Education, Issue:5, Volume:3, pp.1-2. All authors must follow the latest volumes of our journal and apply the print format of the published articles IV

5 in their own papers. It is an obligation to indicate the access date of the internet sources and the last accessed full internet link in the references and below the page by giving numbers. 7. References are arranged by the Turkish alphabet. The printing format in the last volume of the journal should be taken into account by all authors. 8. Our journal is an internationally indexed journal, and all articles and papers published in our journal are sent to relevant indices via by the publication date of the journal. 9. Original research, analysis, compilation, case study, project and book introduction have to be in an article format and these publications are also included. 10. All papers sent to the journal and uploaded to the system shouldn t be previously published, not evaluated and not rejected. All articles uploaded to the system are acknowledged that author(s) conform to these rules. Otherwise, our journal keeps its legal rights reserved. All material and moral responsibility regarding a negative situation belong to author(s). Our journal acts in line with the T.R. Law. V

6 İÇİNDEKİLER OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARI VE MOBİL ARAÇLAR 1-24 Hande GÜNGÖR, Hülya GÜLAY OGELMAN, Hatice ERTEN SARIKAYA, Özlem KÖRÜKÇÜ YAKIN İLİŞKİLERDE ŞİDDET SORUMLULUĞU ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE FORMUNUN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Ahmet AKIN, Banu YILDIZ, Umran AKIN SINIFTA MOTİVASYON YÖNELİMLERİ ÖLÇEĞİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI Öznur Tulunay ATEŞ, Bekir BULUÇ DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS OF TURKISH READERS AND A SOCIOLOGICAL ANALYSIS OF THE FACTORS AFFECTING THEIR READING CHOICES Ercan ŞAHBUDAK OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN PORTFOLYO İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN Arzu DEMİRCAN, Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN, Hatice ÖZASLAN TÜRK TOPLUMUNDA AİLE KURUMUNUN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI D. Ali ARSLAN, Gülten ARSLAN, Aysun ÖZER, Sadettin BAŞTÜRK ÇOCUK OYUNCAKLARININ KÜLTÜR AKTARIMINDA YERİ: AYDIN İLİ ÖRNEĞİ Şermin METİN, Selvinaz SAÇAN OKUL ÖNCESİ DÖNEM KAYNAŞTIRMA UYGULAMASINA ÇOCUK, VELİ VE EĞİTİMCİ BAKIŞ AÇISININ Arzu ÖZYÜREK VI

7 BAŞ EDİTÖR Fatma TEZEL ŞAHİN BAŞ EDİTÖR ASİSTANLARI Arş. Gör. Elçin YAZICI Arş. Gör. Özgün UYANIK BAŞ EDİTÖR YARDIMCILARI Murat KORKMAZ Hülya Gülay OGELMAN Adalet KANDIR Fatih ÇATIKKAŞ Arzu ÖZYÜREK EDİTÖRLER Adalet KANDIR Yücel GELİŞLİ Gülten HERGÜNER Çetin YAMAN Mustafa USLU Saliha ALTIPARMAK Fehmi TUNCEL Aylin ZEKİOĞLU Erdal ZORBA Zeki KAYA Emine DEMİRAY Nazan Çiydem SADİOĞLU Arzu ÖZYÜREK Zeynep KURTULMUŞ YAYIN KURULU Fatma TEZEL ŞAHİN Adalet KANDIR Murat KORKMAZ Fatih ÇATIKKAŞ Yücel GELİŞLİ Gökşen ARAS Arzu ÖZYÜREK Hülya Gülay OGELMAN Gülten HERGÜNER Ali Serdar YÜCEL Emre YANIKKEREM Yener ÖZEN Serdar TOK Av. Onur BAYKAN SAĞLIK BİLİMLERİ ALAN EDİTÖRÜ Saliha ALTIPARMAK İNGİLİZCE DİL ALAN EDİTÖRÜ Gökşen ARAS OKUL ÖNCESİEĞİTİM ALAN EDİTÖRÜ Gözde İnal KIZILTEPE ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ ALAN EDİTÖRÜ Münevver Can YAŞAR EĞİTİM PSİKOLOJİSİ ALAN EDİTÖRÜ Yener ÖZEN ÖLÇME DEĞERLENDİRME ALAN EDİTÖRLERİ Serdar TOK Gökhan DELİCEOĞLU SPOR BİLİMLERİALAN EDİTÖRLERİ Semiyha DOLAŞIR TUNCEL Fatih ÇATIKKAŞ KADIN DOĞUM VE ANNE SAĞLIĞI ALAN EDİTÖRÜ Emre YANIKKEREM PSİKOLOJİ ALAN EDİTÖRLERİ Neylan ZİYALAR Dilek ANUK TEKNİK EDİTÖR Burhan MADEN MÜZİK EĞİTİM ALAN EDİTÖRÜ Tülin MALKOÇ İŞLETME ALAN EDİTÖRÜ Kürsad ZORLU HALK DANSLARI VE SAHNE SANATLARI ALAN EDİTÖRÜ Kürsad GÜLBEYAZ EKONOMİ ALAN EDİTÖRÜ Ayhan AYTAÇ ULUSLARARASI BİLİM KURULU Tracy DONATH (U.S.A) Patrick MAFORA (UNISA) Aneshkumar MAHARAJ (UKZN) Brent MAWSON (UNIVERSITY OF AUCKLAND) MelissaMcHALE (UNORTH CAROLINA) Sue CHERRINGTON (NEW ZEALAND) Deborah WANSBROUGH (NEV ZEALAND) Alan BATES (U.S.A) Deborah WANSBROUGH (NEW ZEALAND) Louise SWEMMER (SANPARKS) Kay MARGETTS (UNIVERSITY OF MELBOURNE) Maria HATZIGIANNI (UNIVERSITY OF MELBOURNE) Anneline TALJAARD (BOLAND COLLEGE) Majedh Abu AL-RUB (YARMOUK UNIVERSITY, JORDON) Adel AL-BATAINEH (ILLINOIS STADE UNIVERSITY, U.S.A) VII

8 YAYIN KABUL ETTİĞİMİZ ALAN VE DİSİPLİNLER ³ ³ Aile ve Çocuk ³ ³ Aile ve Ekonomi ³ ³ Aile ve Sağlık ³ ³ Aile-Çocuk ve İletişim ³ ³ Anne Çocuk ve Radyo Televizyon Sinema ³ ³ Anne ve Sağlık ³ ³ Çocuk Edebiyatı ³ ³ Çocuk Eğitimi ³ ³ Çocuk Gelişimi ³ ³ Çocuk Psikolojisi ³ ³ Çocuk ve Müzik Eğitimi ³ ³ Çocuk ve Sağlık ³ ³ Çocuk ve Spor ³ ³ Psikoteknik ve Psikomotor ³ ³ İngilizce Eğitim ³ ³ İstatistik ve Ölçme Değerlendirme DISCIPLINES ³ ³ Familyand Child ³ ³ FamilyandEconomy ³ ³ FamilyandHealth ³ ³ Family-Child andcommunication ³ ³ Mother Child andradiotelevisioncinema ³ ³ MotherandHealth ³ ³ Children sliterature ³ ³ Child Education ³ ³ Child Development ³ ³ Child Psychology ³ ³ Child and Music Education ³ ³ Child andhealth ³ ³ Child and Sports ³ ³ PsychotechnicsandPsychomotor ³ ³ English Education ³ ³ StatisticsandAssessmentand Evaluation VIII

9 DERGİNİN TARANDIĞI İNDEKSLER IX

10 DİĞER DERGİLERİMİZ BESLENME ARAŞTIRMALARI KADIN HASTALIKLARI VE JİNEKOLOJİ ORTOPEDİ TRAVMATOLOJİ PAZARLAMA VE PAZAR ARAŞTIRMALARI MÜHENDİSLİK VE FEN BİLİMLERİ İKTİSAT VE EKONOMİ YÖNETİMİ MULTİDİSİPLİNER SOSYAL BİLİMLER SPOR SAĞLIK TIP BİLİMLERİ EDEBİYAT VE İLETİŞİM ARAŞTIRMALARI HEMŞİRELİK MİMARLIK VE TASARIM PSİKİYATRİ VE PSİKOLOJİ ARAŞTIRMALARI MÜZİK VE SAHNE SANATLARI EKONOMİ YÖNETİMİ VE ARAŞTIRMALARI X

11 Arzu ÖZYÜREK Editör Değerli Okurlar., Dergimizin bu sayısında toplam 8 çalışmaya yer vermiş bulunmaktayız. Yine bu sayıda birbirinden değerli araştırma ve Uygulama çalışmaların sayıya kazandırılmasında aktif görev alan sayı hakemlerimize ve emeği geçen tüm dergi çalışanlarına teşekkür ederim. Her geçen sayıda farklı yazarlara ve araştırmacılara ait çalışmalara yer vermekten ayrıca mutluluk duyduğumuzu iletmek isterim. Dergimiz bu sayı ile birlikte yine iki uluslararası farklı indeks tarafından taranmaya başlamıştır. Uluslararası farklı indeks başvurularımız da hızla devam etmektedir. Umut ediyoruz en kısa sürede dergimiz hak ettiği yere gelecektir. Siz değerli okur ve yazarlarımızın desteği ve katkılarıyla bu inancımızın çok ivedi bir şekilde hayata geçeceğine olan inancımız tamdır. Her sayımızda olduğu gibi bu sayımızda da değerli çalışmalarını bizlerle paylaşan yazarlarımıza ayrıca teşekkür ederiz. Bir sonraki sayımız Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarını içine alacak şekilde sistemdeki yerini alacaktır. Şimdiden tüm okur ve yazarlarımıza esenlikler diler saygılarımızı sunarız. (Dergimizde etik kurul raporu gerektiren her türlü çalışmada yazar(lar) editörlüğe ve derginin sistemine yayın yüklerken gerekli etik kurul rapor bilgilerini girmekle yükümlüdür. Hiçbir koşul ve şartlarda oluşan ya da oluşacak bir sorunda problemde dergimiz, yayın kurulu, imtiyaz sahibi, yazı işleri, hakem ve bilim kurulları sorumluluk kabul etmez. Yazar(lar) bu bilgiyi dergiye yazılı olarak vermekle yükümlüdür. Bu konuda tüm sorumluluk yazar(lar) a aittir). Basın Yayın Kanunun 5187 gereğince basılı eserler yoluyla işlenen fiillerden doğan maddi ve manevi zarar m kapsamında dergimizde yayınlanan yayınların içeriği ve hukuki sorumluluğu tek taraflı olarak yazar(lar) a aittir. Dergimiz, yönetim, hakem, editör, bilim ve imtiyaz sahibi bu yükümlülükleri kabul etmez. Dergimizde bilimsel içerikli, literatüre katkı yapan, bilimsel anlamda değer ifade eden çalışmalar kabul edilir ve yayınlanır. Bunun dışında siyasi, politik, hukuki ve ticari içerikli fikri sınai haklar kanununa aykırılık içeren yayınlara yer verilmez. Olası bir olumsuzluk durumunda yazar(lar) doğabilecek her türlü maddi ve manevi zararı peşinen kabul etmiş ve yüklenmiştir. Bu nedenle ikinci üçüncü ve diğer şahıs ile kurumlar konusunda dergimiz yönetimi ve kurulları hiçbir sorumluluğu kabul etmez. Bu yönde dergimiz ve kurulları üzerinde bir hukuki yaptırım uygulanması söz konusu olamaz. Eserlerin içeriği ve mevcut durumu yazar(lar) ait olup dergimiz bu yayınların sadece yayınlanması ve literatüre kazandırılması aşamasında görev üstlenmiştir. Tüm okuyucu, kamuoyu ve takipçilerine ilanen duyurulur. XI

12 Dear Readers., We have included 8 papers in this volume of the journal. I thank our referees of this volume and all staff taking an active part in preparation of valuable researches and compilation studies for this volume. We feel the pleasure of giving place to the studies of different authors and researchers each day. Our journal has been indexed by two more international indices as of this volume. Our applications for other international indexes are going on. We hope that our journal will reach to the place it deserves. We believe that this will realize so fast thanks to your support and contributions. Our next volume will be in the system in a way to include the months of september, october, november and december. I wish all the readers and authors welfare and joy. (In any kind of study requiring ethical board report in our journal, author(s) is/are obliged to enter the data of necessary ethical board report while uploading their publication in editorship and journal system. Our journal, publication board, grant holder, editorial office, referee and science boards do not undertake any responsibility for a problem to occur under any circumstances and conditions. Author(s) is/are obliged to give this information to journal in written. All liability in this issue belongs to author(s)). As per the 5187 of Press Law, material and emotional damage arising from the actions via published works, the content and legal responsibility of the publications published in our journal within the scope of m unilaterally belong to author(s). Our journal, executive board, referees, editor, science board and publisher don t accept these obligations. The scientifically valuable papers with scientific content which contribute to literature are accepted and published in our journal. Apart from this, the papers with political, legal and commercial content which are against the intellectual property rights are not accepted. in case of a possible negative situation, author(s) is/are regarded as accepting and undertaking all kinds of possible material and emotional damage beforehand. Therefore, our journal s management and other boards don t accept any responsibility regarding the second, third and other persons and institutions under any condition. in this sense, a legal sanction on our journal and its boards is out of question. The content and the current status of the papers belong to author(s) and our journal only takes part in the publication of these papers and contribution to literature. Respectfully announced to all readers, public and followers by publication. XII

13 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education OKUL ÖNCESİ DÖNEM ÇOCUKLARI VE MOBİL ARAÇLAR (1) PRESCHOOL CHILDREN AND MOBILE DEVICES Hande GÜNGÖR 1, Hülya GÜLAY OGELMAN 2, Hatice ERTEN SARIKAYA 3, Özlem KÖRÜKÇÜ 1 1 Pamukkale Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Denizli/Türkiye 2 Pamukkale Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Denizli/Türkiye 3 MEB, Denizli/Türkiye Öz: Özellikle 90 lı yıllarda başlayan internet dünyasındaki gelişim ve hızlandırdığı donanım teknolojilerindeki yenilikçilik, günlük hayatımızın her aşamasını etkilemeye başlamıştır. Özellikle taşınabilir bilgisayar, tablet ve akıllı telefonların hızla yaygınlaşması, bu teknolojilere her yaşta bireyin erişimini kolaylaştırmaktadır. Sosyal ağlar başta olmak üzere birçok cazip oyun, e-ticaret ve içerik sitelerinin gelişimi ve mobil platformlar üzerinde oldukça kolay erişilebilir olması, çevremizdeki birçok bireyin bu teknolojilere neredeyse bağımlı olarak yaşaması durumunu ortaya çıkarmıştır. Çocukların artan bir biçimde bu teknolojilere olan ilgisinden ve bu teknolojik araçları kullanırken harcadıkları zamanın kalitesinden endişe duyan ebeveyn sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Ancak, bazı araştırmacılar ise mobil teknolojilerinin kullanımının bireyin gelişiminde neredeyse sınırsız potansiyel yarattığı görüşünü desteklemektedir. Alan yazında genel olarak teknoloji kullanımının olumlu ve olumsuz etkileri üzerine çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Alan yazındaki bazı araştırmalarda mobil araçların doğru kullanımı ile çocuğun fiziksel, sosyal ve bilişsel gelişimini desteklediği, mobil araçların çocukların iletişim becerilerini olumlu yönde etkilediği, çocukların daha etkileşimli düşünme ve çıkarım yapma kabiliyetini artırdığı gibi olumlu özelliklere sahip olduğu görülmüştür. Fakat alan yazındaki bazı araştırmalar da ise mobil araçların, çocuklar yalnız oynadıkları için sosyal gelişimlerini risk altına aldığı, teknolojinin gerçek ve ilk deneyimden daha çok sanal, ikinci el ve ekran tabanlı bir deneyim sunduğu, teknolojik araçların pazarlamasının sinsice yapıldığı ve çocukları etkisi altına aldığı, çocukların zekâ gelişimleri olumsuz etkilediği, bu araçların kullanımı çocuklara pasif olmayı teşvik ettiği için çocuğun yaratıcılığını ve dil gelişimini sınırlandırdığı, sağlığını olumsuz etkilediği, aile etkileşimlerini engellediği yönünde olumsuz özelliklerinin vurgulandığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Mobil Araç, Okul Öncesi Dönem Çocukları, Teknoloji kullanımı, Teknoloji Abstract: The development in the internet world that especially started during the 1990s and the innovativeness in hardware technologies accelerated have started to affect every phase of our daily life. Especially the rapid proliferation of portable computers, tablets, and smart phones enables individuals from all ages to access these technologies. The development of primarily the social networks and a number of attractive game, e-commerce and content sites and their easily accessibility on mobile platforms have caused individuals to be almost dependent on these technologies. There is an increasing number of parents who are anxious about the increasing interest of children to these technologies and the quality of time they spend while using these technological devices. However, some researchers support the opinion that the use of mobile technologies creates an almost limitless potential in the development of individuals. Examining the literature, there have been numerous studies on positive and negative effects of the use of technology in general. Some of the studies in literature have showed that mobile devices have positive properties; for instance, the accurate use of mobile devices supports physical, social, and cognitive development of children, mobile devices positively affect the communication skills of children and enable them to think more interactively and increase their deduction capability. On the other hand, some other studies in literature have emphasised their negative properties; for example, mobile devices risk the social development of children as they play alone, the technology offers a virtual, second-hand and screen-based experience rather than a real and first experience, the technological devices are commercialised mischievously and they affect children (especially their intelligence development negatively), the use of these devices restricts the creativity and language development of children, affects their health negatively, and disables the family interactions as they encourage them to be passive. Key Words: Mobile Device, Preschool Children, Use of Technology, Technology Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Hülya Gülay OGELMAN, Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Denizli / Türkiye hgulay@pau.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 1

14 1.Giriş ACED (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Okul öncesi dönem, bireyin tüm alanlardaki gelişiminin hızlı, çevresel uyarıcılara açık olduğu, kişiliklerinin şekillenmeye başladığı kritik bir dönemdir. Bu dönemde, çocuğun birçok alandaki gelişimini etkileyen faktörlerin başında, ebeveyn ve öğretmenlerinin çocuğa karşı sergiledikleri tutumlar ve çocuklarla kurdukları iletişimin niteliğinin geldiğini söylemek yanlış olmaz. Fakat günümüzde çocukların gündelik yaşamlarında çok erken yaşlardan itibaren mobil cihazları (taşınabilir bilgisayar, tablet, akıllı telefon) kullanmaya başladıkları düşünüldüğünde; bu cihazların kullanım sürelerinin ve bu cihazlarda kullanılan yazılımların da çocukların gelişimini etkileyeceği söylenebilir. Amerikan Pediatri Akademisi (2011), iki yaşın altındaki çocukların kesinlikle televizyon izlememesi gerektiğini belirtmektedir. Bugün ise teknolojik tehditler arasında uzunca bir süre ilk sırada yer alan televizyonun yanına mobil araçların da eklendiği görülmektedir. Çünkü artık televizyon ve oyun konsolları gibi çocuklar tarafından tercih edilen teknolojik cihazların tüm işlevleri hatta daha da fazlası tablet ve akıllı telefonlar ile gerçekleştirilebilmektedir ve bu cihazlara istenildiği anda ulaşmak mümkündür. Çevremizde akıllı telefon veya tableti iki yaşındaki çocuğunun elinden alamayan ebeveynlerle bile sıklıkla karşılaşılabilmektedir. Amerika Birleşik Devletleri nde 2013 yılında 0-8 yaş aralığındaki çocuğun 1463 ebeveyni ile yapılan araştırmada çocukların %17 sinin bir mobil aracı en az bir kez kullandığı belirtilmektedir (Common Sense Media, 2013). İngiltere de yapılan bir araştırmada ise 2013 yılında evlerin ortalama %50 sinde bir tablet bilgisayarın var olduğu, tablet bulunan evlerdeki 3, 4, 5 ve 6 yaşındaki çocukların sırasıyla yaklaşık %21, %30, %26 ve %47 oranlarında bu tabletleri kullandıkları ifade edilmektedir (Ofcom, 2013). Bu da özellikle çocukların mobil teknolojilere oldukça yaygın bir şekilde erişebildiklerini göstermektedir. Tablet sahipliliği ise azımsanmayacak bir oranda 3 yaşından itibaren artan bir eğimde görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri nde gerçekleştirilen bir araştırma sonuçlarında ailelerin %78 inin çocukların teknoloji kullanımlarından rahatsızlık duymadıkları belirtilmiştir. Ailelerin %39 da günde 11 saatten daha fazla ekran medyasını kullandıkları belirtilmiştir (Center on Media and Human Development, 2013). Tandon ve meslektaşları (2011) gerçekleştirdikleri çalışmalarında 3 yaşından daha küçük çocukların %80 inin kreşte bulunduğu ve günde ortalama, evde 3.6 saat, kreşte ise 0.4 saat ekran medyası (televizyon ve dvd/oyun konsolları) kullandıklarını vurgulamışlardır. Ayrıca Amerikan Pediyatrik Akademisi, günümüz çocuklarının günde 7 saat eğlence medyasında (televizyon izleme, bilgisayar, telefon, tablet ve diğer elektronik cihazlar) zaman geçirdiklerini belirtmişlerdir (Akt; Innis, 2014). Amerikan Pediatri Akademisi 0 ile 2 yaş çocukların herhangi bir teknolojik ürüne maruz bırakılmamaları gerektiğini, 3-5 yaş çocukların günde 1 saat teknoloji kullanımları ile sınırlandırılmalarını ve 6-18 yaş çocukların ise günde 2 2

15 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 saat teknolojik ürün kullanmalarını önermektedir (APA, 2013). Bu önerilere rağmen yapılan çalışmalarda çocukların olması gerekenden 4-5 kat daha fazla teknoloji kullanımlarına sahip oldukları belirlenmiştir (Pagini, 2010; Common Sense Media, 2013). Bu kadar hızla artan ve biçim değiştiren teknoloji kullanımının, en küçüğünden başlayarak her yaştaki birey üzerinde yarattığı veya yaratabileceği bireysel, toplumsal ve ekonomik etkiler birçok araştırmacı için ilgi çekici olmaktadır. Bu araştırmada, günümüzde vazgeçilemez hale gelen ve çok erken yaşlardan itibaren kullanılmaya başlanan mobil araçların, okul öncesi dönem çocukları tarafından kullanımları ile ilgili birçok boyut, alan yazındaki çalışmalara dayalı olarak ifade edilmeye çalışılmıştır. Bu temel amaç doğrultusunda oluşturulan alt amaçlar aşağıda belirtilmektedir: 1. Özellikle okul öncesi dönemden başlayarak, mobil teknolojiler çocukların gelişimini destekliyor mu? 2. Mobil araçların olumlu ve olumsuz etkileri nelere bağlıdır? 3. Mobil araçların kullanımına yönelik yaklaşım ve öneriler nelerdir? 4. Konu ile ilgili okul öncesi dönem çocuklarına yönelik alanda yapılan araştırmalar nelerdir? Araştırmada, yukarıda belirtilen sorulara yönelik alan yazın bilgileri, araştırma örnekleri ve öneriler yer almaktadır. 2. Çocuklara Yönelik Mobil Araçlar Mobil cihazlar; günümüzde teknolojinin ilerlemesiyle birlikte insan yaşamında her geçen gün daha da önemli hale gelen; insanların yalnızca iletişim ihtiyaçlarını karşılamakla kalmayıp, radyo dinleyebilmelerini, video oynatabilmelerini, internete bağlanabilmelerini ve aynı zamanda farklı türden çeşitli uygulamaları çalıştırabilmelerini sağlayan çok yönlü yapıya sahip cihazlar olarak tanımlanabilir. Aslında teknolojik araçların sabit bir durumda konumlandırılmamış olması mobil kavramını açıklamaktadır. Günümüzde çocuklar da teknolojik araçlarla neredeyse her ortamda etkileşime girmektedir. Çocuklar evde, okulda, diğer sosyal mekanlarda ve doğada bireysel ya da grup halinde bu araçları kullanmaktadırlar. Çocuklara yönelik bulunan mobil teknolojik araçlar (Buckleitner, 2009): cep telefonu, oyun konsolları, tablet bilgisayarlar, taşınabilir bilgisayarlar, eğitimsel oyun platformları (özellikle öğrenmeye yönelik içeriği oluşturulmuş oyun konsolları), elektronik öğrenme yardımcı araçları, akıllı oyuncaklar, dijital fotoğraf makinaları, taşınabilir medya araçları, elektronik kitap okuyucuları şeklinde bellirtilmektedir. Yukarıda sayılan ayrı amaçlar için geliştirilmiş mobil araçların, günümüzde akıllı telefonların bünyesinde gelişerek ve etkileşimli olarak bir araya 3

16 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 geldiğini söylemek yanlış olmaz. Bu özelliklerle ve internet erişimiyle donatılan akıllı telefonların gelecekte toplumsal alanda daha da fazla rol taşıyacağına kesin gözü ile bakılmaktadır. Bu kadar hızla gelişen teknolojinin kullanımını ve etkilerini analiz eden raporların sayısı ve çeşitliliği (Common Sense Media, 2013; GSM Association ve Mobile Society Research Institute, 2012; Herr-Stephenson ve diğ., 2013; OECD, 2012) gün geçtikçe artmaktadır. 3. Teknoloji Kullanımının Etkilerine Yönelik Araştırma Sonuçları Mobil teknolojilerin kullanımının olumlu ve olumsuz olarak her iki yönde de etkileri bulunmaktadır. techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis kabiliyeti were applied artar. and the research was a-mobil Teknolojilerin Çocukların Üzerindeki Olumlu Ektileri Çocuklar formal ve informal olarak öğrenirler, fiziksel ve bilişsel gelişimlerini bu yolla sağlarlar. Bu süreçlerde teknolojik araçlar formal eğitimde bilinçli ve programlı olarak kullanılırken, genelde bilinçsiz ve plansız bir şekilde de informal öğrenme süreçlerinde etkili olmaktadır. Mobil teknolojilerin gelişimi ve yaygınlaşması ve bu platformlar üzerinde sunulan içeriklerin zenginleşmesi, öğrenme ortamlarına daha fazla etki etmeye başlamıştır. Mobil teknolojilerin her yaşta çocuğun öğrenme süreçlerine etkileri en çok irdelenen konulardan birisidir. Aşağıda mobil teknolojilerin kullanımının olumlu etkileri maddeler halinde özetlenmiştir: (Rogers ve Price, 2009; Ching, Shuler, Lewis ve Levine, 2009): 1. Eğitim ortamında mobil teknolojilerin doğru kullanımı ile çocuğun fiziksel, sosyal ve bilişsel gelişimi desteklenir. Couse ve Chen (2010) tablet bilgisayarların okul öncesi çocukların eğitiminde kullanılabilirliğinin değerlendirmişler ve çalışmalarının sonuçlarında çocuğun tablet ile sınıfta kalem ile yapacağından çok daha iyisini yaptığını düşünen öğretmenlerin sınıfta tablet kullanımının faydalı olabileceğini önerdikleri ifade edilmiştir. 2. Çocukların mobil teknolojileri kullanması iletişimlerini olumlu yönde etkiler. 3. Mobil öğrenme aktivitelerinin bir sonucu olarak etkileşimli düşünme ve çıkarım yapma 4. Mobil teknolojiler, fiziksel katılımlı interaktif oyunlar, katılımcı simülasyonlar, geziler ve içerik oluşturma araçları ile çocuğun öğrenmesini desteklemekte kullanılabilir. 5. Temel bilgiden deneyime, deneyimden temel bilgiye iki yönlü geçişte mobil teknolojiler yardımcı olur. 6. Mobil teknolojiler 21. Yüzyılın en önemli yetenekleri olan işbirliği, iletişim ve küresel farkındalıkları geliştirir. 7. Mobil teknolojilerin her zaman ve her yerde bulunabilirliği 360 derece öğrenme olanağı 4

17 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 yaratırken, formal ve informal eğitimin arasında var olan duvarları da ortadan kaldırmaktadır. 8. Mobil teknolojiler ekonomik ve coğrafik sınırlılıkları ortadan kaldırmakta yani eğitimde fırsat eşitliği sağlamaktadır. Eğitimde Olumsuz Ektileri fırsat ve imkân eşitliğinin mobil teknolojilerle arttırılmasına örnek olarak 2009 da başlatılan Nokia Life projesi verilebilir. SMS tabanlı bu projeyle Hindistan, Endonezya, Çin ve Nijerya da Ekim 2011 itibarıyla 35 milyonun üzerinde insana bilgi edinme ve eğitim imkânı sunulmuştur (Nokia, 2011). 9. Mobil teknolojiler ailenin birlikte eğlenceli zaman geçirmesini sağlar. 10. Okul öncesi etkinliklerinde teknolojik araç-gereçlerin etkin olarak kullanılmasının çocukları üst düzeyde güdülediği ifade edilmektedir. Bunun en önemli nedenlerinden birisinin çocuğun teknolojik araç-gereçlere olan ilgisi olduğu söylenebilir. Bununla birlikte görselleştirilmiş olan bilginin çocuk tarafından daha iyi kavrandığı da ifade edilebilir (Kol, 2012). 11. Evde kullanılan dijital araçlar, çocukların aileleri ile olan sosyal etkileşimlerini arttırmaktadır. Fakat bu etki özellikle küçük çocuklara yönelik geliştirilen teknolojilerin onlara uygun olarak tasarlanması ile mümkün olmaktadır (Eagle, 2012). 12. Plowman, Stevenson, Stephen ve McPake (2012), çocuklara temelde teknoloji ile uygulamalı yetenekleri kazanmada, etrafındaki dünyayı daha iyi anlamada, sahip olduğu bilgiyi geliştirmede, öğrenmeye eğilimlerini geliştirmede ve teknolojinin günlük hayattaki rolünü kavramada destekleyici olduğunu ifade etmektedirler. b-mobil Teknolojilerin Çocukların Üzerindeki Plowman, McPake ve Stephen (2010), okul öncesi çocuklarının mobil teknolojileri kullanımlarındaki riskleri, aşağıda verildiği şekilde gruplandırarak açıklamıştır: 1. Sosyo-kültürel: Çocuklar yalnız oynadıkları için sosyal gelişimleri risk altındadır. Teknoloji, gerçek ve ilk deneyimden daha çok sanal, ikinci el ve ekran tabanlı bir deneyim sunar. Teknolojik araçların pazarlaması sinsice yapılır ve çocukları etkisi altına alır. 2. Bilişsel: Çocukların zekâ gelişimleri risk altındadır. Teknoloji pasif olmayı teşvik ettiği için çocuğun yaratıcılığını sınırlandırır. Çocukların dil gelişimlerini sınırlandırır. 5

18 3. Sağlık: ACED (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Çocuklar dışarda spor yapmak yerine içerde daha fazla zaman geçirirler. Obezite riski artar. Teknolojinin bağımlılık riski oluşur. Uygun olmayan içeriğe maruz kalma riski ortay çıkar. 4. Duygusal Gelişim: Duygusal gelişimi destekleyen aile etkileşimlerini sınırlandırır. ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 2.Sağlık IN TERMS OF INDUSTRY AND Yukarıda özetlenen olumsuzlukları destekleyen birçok bilimsel çalışma bulunmaktadır. Aşağıda bu çalışmalara yer verilmektedir: 1. Sosyo-Kültürel Olumsuzluklar Dil gelişimi ve iletişim: Bebeklerin beşte birinin dil gelişiminin gecikmesinin, ekran medyasına aşırı maruz kalma ile ilişkili olduğu bulunmuştur (Ward, 2004). Çocukların dil gelişimlerinin büyük oranda, anne-babası ile dilsel etkileşiminden kaynaklandığını ifade eden Christakis ve diğ. (2009), çalışmasında ev ortamında yapılan sesli kayıtlarda yetişkinlerin saatte yaklaşık olarak 941 kelime kullandığını ancak çocuğun televizyon ya da farklı teknolojik araçlarla uğraştığında ise yetişkinlerin kelimelerinin tamamen kaybolduğunu tespit edilmiştir. Diğer bir ifade ile ana babanın çocuğu ile dilsel etkileşimi evdeki medya aracının kullanımı ile ortadan kalkacak kadar olumsuz etkilendiği ortaya çıkarılmıştır. Saldırganlık Artışı ve Empati Azalması: Mobil araçlar ile izlenen içeriğin şiddet seviyesi ile saldırganlık davranışı arasındaki ilişkileri inceleyen çalışmalar bulunmaktadır (Markman, 2010; Saleem, Anderson ve Gentile, 2012). Kim ve Sundar (2013), çalışma sonuçlarında ekran boyutunun büyümesi ile saldırganlık davranışlarının arttığını göstermişlerdir. Özellikle somut ile soyutu ayırt edemeyen, gözlem ve taklit yoluyla öğrenen küçük yaşlardaki çocuklar için, medyadaki şiddet çok daha fazla etkilidir (Buchanan ve diğ., 2002). Fiziksel Gelişim Geriliği: Aşırı teknoloji kullanımı çocuğun fiziksel gelişimini olumsuz etkilemektedir (Active Healthy Kids Canada, 2014; Common Sense Media, 2013). Üç ve beş yaş arasındaki çocukların günde 4,5 saat ekran karşısında kalmaları ile gelişimsel gecikmeleri arasında bağlantı bulunmuştur (Christakis ve Zimmerman, 2007). Wargo ve diğ., (2012) İki-beş yaş çocukların %19 unun akıllı telefonları kullanırken yüzme, kendi ayakkabılarını bağlama ve kendi yemeklerini hazırlama becerilerinin gelişmemiş olduğunu hazırladıkları raporda belirtmişlerdir. Obezite: Aşırı internet kullanımının obezite, kardiyoloji sorunları ve diyabete yönelik etkilerinin olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır (Feng ve diğ., 2011; Meier, 2013; Rodgers ve diğ., 2013; Tremblay ve diğ., 2011). 6

19 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Hareket Kısıtlanması: Erken çocuklukta sağlıklı gelişim ve öğrenmede temel faktörler olan hareket, dokunma insan etkileşimi ve doğa (Rowan, 2010), kapalı ortamda yoğun bir şekilde mobil araç kullanımları ile çok ciddi miktarda azalmaktadır (Louv, 2005). Araştırmacılar aktif video oyunları ile çocuğun fiziksel aktivitesinin artmadığını ve büyük olasılıkla oyunu tamamladıktan sonra dinlenmek için yine hareketten kaçındıklarını belirtmişlerdir (Baraknowski ve diğ., 2012). fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna (Ward, varılmaktadır. 2013). Sonuç olarak tüketim Teknoloji Kaynaklı Radyo Frekansı ve Elektromanyetik Radyasyon: Cep telefon radyasyonlarının beyin ve hafızadaki etkileri üzerine çok sayıda araştırma görülmektedir (Aldad ve diğ. 2012; Clegg, 2014; Emre, 2011; Hardell ve diğ. 2013). Özellikle küçük çocukların kafatası kemikleri tam gelişmemiş olduğu için elektronik manyetik radyasyonun çocuklarda iki kat daha fazla etkisi olabilmektedir (Gandhi ve diğ., 2011). ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES (Koo, IN TERMS 2010). OF INDUSTRY AND Uyku bozukluğu: Teknolojinin düzensiz ve aşırı kullanımının çocuğun uyku bozukluğu yarattığı ile ilgili çalışmalar alan yazında görülmektedir (Coughlan, 2013; Singh, 2014; Thakkar, 2013). Çocukların uzmanların tavsiyesinden bir iki saat daha fazla teknolojik araçları kullanmalarının psikolojik bozukluk şansını %60 oranında arttırdığı bulunmuştur (Bristol University, 2010). 3. Teknoloji Bağımlılığı Yapılan bazı araştırmalarda, video oyunlarının bağımlılığın bulgularından bir tanesi olan dopamin salgılanmasına neden olduğu ve bunun madde bağımlılığında oluşan hislerle benzerlik gösterdiği vurgulanmıştır (Han ve diğ., 2011; Ko ve diğ., 2009). Bebeklerin ve küçük çocukların günde birkaç saat tablet bilgisayarlarla etkileşime girmesinin uzun dönemde tehlikeli sonuçlar doğurabileceği konusunda uyarı yaparak; 4 yaşına kadar inen akıllı telefon ve Ipad bağımlılığının psikolojik tedaviyi gerektirebileceğini vurgulamışlardır Çocukların internet bağımlılığını çözmek amacıyla Güney Kore hükümeti (Jump up internet rescue school adlı) tedavi programı geliştirmiştir Flori adlı veri analiz şirketi yaptığı araştırmada geçen bir yıl içerisinde mobil teknoloji bağımlılığının sayısal olarak % 123 arttığını belirlemiştir. Mobil bağımlılığını ise birisinin günde bir uygulamayı 60 kezden fazla kullanması veya ortalama kullanıcıdan 6 kez daha fazla kullanması olarak tanımlamışlardır (Dwyer, 2014). İlk internet bağımlılığı kongresi Milanda düzenlenmiştir (Young, 2014). İnternet bağımlılığı nomofobi olarak adlandırılmıştır (Castle, 2014). Bu konuda alan yazında çok sayıda çalışma bulunmaktadır (DeBerardis ve diğ., 2008; Ghassemzadeh, Shahraray ve Moradi, 2008; Rehbein, Kleimann ve Mobie, 2010; Siomos ve diğ., 2012). 7

20 4. Aşırı Duyusal Uyarılma ACED (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Erken yaşlarda teknolojik araçlarla etkileşime giren çocuğun, aşırı duyusal uyarılması okul çağında aşırı tepki vermesi ile ilişkili bulunmuştur (Ben- Sasson, Carter ve Briggs-Gowan, 2010). Ayrıca teknolojinin aşırı kullanımının duyusal olarak aşırı tepki verme ile ilişkili olduğunu gösteren farklı çalışmalar da mevcuttur (Rowan, 2010). Otizm tespiti konulan çocukların %69 unda duyusal bozukluk bulgularına rastlanılmıştır (Baranek ve diğ., 2006). Tomchek ve Dunn (2007) ise bu oranı %95 olarak belirlemiştir. Bu da konunun önemini ve ciddiyetini ortaya koymaktadır. 5. Akademik Performans Dikkat Kaybı: 4 yaş çocuklar üzerinde yapılan bir araştırma, 9 dakika boyunca Sünger Bop çizgi filminin izlenmesi sonrasında, çocuğunun davranışlarını yönetme becerilerinde anlamlı oranda azalma görülmüştür (Christakis, 2011). İzlenen her 0 ve 7 yaş arası çocuğun gün içerisinde izlediği her bir saatlik ek video süresi, 7 yaşına geldiğinde dikkat problemini %10 oranında arttırmaktadır (Christakis ve diğ., 2004). Dikkat probleminin ekran medya izleme süresi arasında pozitif ilişki Swing ve meslektaşları (2010) tarafından da vurgulanmaktadır. yarattığına dair çalışmalar vardır (Weng 2013; Yuan ve diğ., 2011). Basılı bir materyal üzerinden okumak ile dijital ekran üzerindeki okumak kıyaslandığında, ekrandan okumanın tıklama ve kaydırma hareketlerinden etkilenerek dikkat kaybına ve zihinsel tatminsizliğe neden olduğu, okuyucunun okuduğu materyalin bütününü göremediği, çevresel fiziksel değişikliklerin hafızayı olumsuz etkilediği, hızdan dolayı öğrenme için yeterince zaman tanımadığı gerekçeleri ile olumsuz olduğu tespit edilmiştir (Sana, 2013). 4. Okul Öncesi Dönem Çocukların Mobil Araç Kullanımları ile İlgili Araştırmalar Okul öncesi dönem çocuklar ile mobil araçların etkileşimine yönelik yapılan bilimsel araştırmalar bu bölümde sunulmuştur. Couse ve Chen (2010) tarafından okul öncesi kuruma devam eden 3-6 yaş 41 çocuğun tablet kullanırken video kayıtları elde edilmiştir. Çalışmada amaç, tablet bilgisayarların okul öncesi çocukların eğitiminde kullanılabilirliğinin değerlendirilmesidir. Çalışma, çocukların bu yeni teknolojiyi kullanmaktan zevk aldıklarını ortaya koymuştur. Çalışmada, öğretmenin tabletleri eğitim ortamında kullanmak isteyip istememelerinin de önemli bir belirleyici olduğu belirtilmiştir. Eğitim Teknolojileri ve Öğrenme Paradoksu: Eğitim ortamlarında kullanılan teknoloji seviyesi arttıkça çocuğun öğrenmeye odaklanması azalmaktadır (Rowan, 2010). İnternet ve oyun bağımlılığının beyinde öğrenme yeteneğini azaltıcı yönde etki Çalışmanın uygulamasında ilk önce, çocukların sınıfın dışında çocuklara göre mobilyaların olduğu bir ortamda araştırmacılarla birlikte tablet bilgisayar kullanımları sağlanmıştır. Tablet bilgisayarlarda sadece Word programı yüklenmiş 8

21 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 ve bütün semboller çocuklara uygun bir şekilde büyük ve sınırlı sayıda belirlenmiştir. Çocuklara yaklaşık 1 saat süre verilmiştir ve çocukların bu süre içerisinde sıkılmadan çizim yaptıkları gözlemlenmiştir. Yapılan resimlerin çıktıları araştırmacılar tarafından toplanmıştır. Veri toplama 4 bölümde ele alınmıştır: İlk bölüm, her çocuğun tableti nasıl kullanacağı ile ilgili bilgilendirme (ısınma dönemi), son bölüm çocukların kendi portrelerini çizdiği bölüm ve iki de ayrı görüşme bölümlerinden oluşmaktadır. Görüşmelerden birincisinde çocuğun yaptığını hatırlamasına yönelik bir görüşme, ikincisinde ise sınıf öğretmenleri ile görüşme gerçekleştirilmiştir. Isınma dönemi, araştırmacılar tarafından bir hafta boyunca 4 kez çocuklara tabletin kullanımı ile ilgili bilgilendirme yapılarak gerçekleştirilmiştir. Daha sonra ise çocukların karşılarına ayna konularak çocuğun kendi portresini yapması istenmiştir. Toplamda 31 çocuk ikinci aşamaya geçiş yapmıştır. Çocuklarla görüşmede tableti kullanırken, hangi durumlarda zorlandılar, neden zevk aldılar ve resim kağıdına mı yoksa tablete mi çizmek istediler gibi sorular yöneltilmiştir. Bu mülakat tablet ile çizimlerinden 4 hafta sonra gerçekleştirilmiştir. Bu sürede tablet ile herhangi bir etkileşime girmemelerine dikkat edilmiştir. Çocuklardan Araştırmacıya tablette çizim nasıl yapılır bunu öğretebilir misin? diye sorulmuştur. Öğretmenler ile yapılan mülakatta ise çocukların el ile portre yapmaları ile tablet ile yaptıkları portreler arasında kıyaslama yaparak beklentinin altında, beklenti seviyesinde ve beklentinin üstünde şeklinde yorumlamaları istenmiştir. Her çocuk için 82 video çekilmiş ve bunlardan 15 tanesi rastgele seçilerek incelenmiştir. Çocuğun tablet ile sınıfta kalem ile yapacağından daha iyisini yaptığını düşünen öğretmenler, sınıfta tablet kullanımının faydalı olabileceğini önermişlerdir. Teknolojik araçların sınıflarda kullanımlarına yönelik eleştiriler ise bu alanda yeterli çalışmanın olmaması ile ilişkilendirilmiştir. Çalışmada daha kapsamlı olarak bilgisayar ve tablet araçlarını kıyaslayarak hangisinin daha etkin kullanıldığı belirlenebileceği önerilmiştir. Plowman, McPake ve Stephen (2010) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, 3 ve 4 yaş çocukların evde teknoloji kullanımları 18 ay boyunca incelenmiştir. Çalışmada toplam 346 ailenin anketi ve 24 ailenin vaka analizi çalışması gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarında, ailelerin çocuklarının hayatlarındaki teknolojik araçlar ile ilgili rahatsızlıklarını dile getirseler de, çocuklarının bu araçları kullanımlarını tehdit olarak algılarının düşük düzeyde olduğu bulunmuştur. Başka bir ifade ile çalışmaya katılan aileler, bu araçların çocukları tarafından kullanılmasında sakınca görmemektedirler. Plowman, Stephen ve McPake, (2010) gerçekleştirdikleri bir başka çalışmada, 3-4 yaş ço cukların evde ve okul öncesi kurumda mobil teknoloji kullanımları arasındaki farklılıkları karşılaştırmayı amaçlamışlardır. İskoçya da yapılan çalışmanın ilk bölümünde, 8 okul öncesi kurumunda çocukların mobil teknolojileri kullanmalarını öğretmek amacı ile iki defa etkileşimli 9

22 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 çalışma gerçekleştirilmiştir. Sonuçlar video analizi, uygulayıcılarla mülakatlar ve yönlendirmeli sorgulamalardan elde edilmiştir. Çalışmanın ikinci bölümünde ise çocukların evlerinde 15 ay boyunca 24 aileye 5 er kez ziyaretler yapılmıştır. Ayrıca toplam 346 ebeveynin de konu ile ilgili anket üzerinden görüşleri toplanmıştır. Çalışmada; okul öncesi ve ilkokul yetkilileri, çocukların evdeki mobil teknoloji kullanımları ile ilgili oldukça sınırlı bilgiye sahip olduklarını ve bundan dolayı da teknolojinin okuldaki öğrenmede kullanımına yönelik yeterli fikirlerinin olmadığını ortaya koymuşlardır. Ayrıca çocukların evde mobil araçlarla daha fazla etkileşime girdiği fakat okul ortamındaki kullanımın daha az olduğu belirlenmiştir. Çocukların evde kazandıkları mobil araç kullanım yeterlilikleri, onların okulda da mobil araçları kullanabileceklerinin göstergesi olmaktadır. Fakat bu durumda da okuldaki çalışanların bu konudaki yetersizliğinden dolayı, okullarda mobil araçların etkin kullanılamayacağının vurgusu yapılmıştır. Plowman, Stevenson, Stephen ve McPake (2012), 2008 ve 2009 yılları arasında toplam 9 farklı veri toplama döneminde 14 ailenin incelendiği bu saha çalışmasının başlangıcında 3 yaşında olan 14 çocuğun evdeki teknolojik araçlarla öğrenme ve oynama deneyimlerini araştırmak ve değerlendirmek amacı ile eko kültürel bir yaklaşım kullanmışlardır. Çalışma çocukların evdeki teknolojik araçlarla etkileşimini, bu etkileşimde aile uygulamalarının rolünü ve çocukların bu etkileşimden ne öğrendiklerini tanımlamaktadır. Temelde teknolojinin çocuklara uygulamalı yetenekleri kazanmak, etrafındaki dünyayı anlamak, sahip olduğu bilgiyi geliştirmek, öğrenme eğilimlerini geliştirmek ve teknolojinin günlük hayattaki rolünü kavramak konularında destekleyici olduğu ortaya konulmuştur. Rideout (2014), tarafından yapılan çalışmanın amacı 2-10 yaş arasındaki çocukların yaşlarına göre, evlerdeki teknolojik araçlarla (tv, akıllı telefon, dvd, e-kitaplar, tabletler ve diğer mobil araçlar), eğitim amaçlı olarak ne kadar süre harcadıklarını belirlemeye yönelik ilk kapsamlı çalışmadır. Ayrıca ebeveynlerin çocuklarının bu medya ortamlarında en fazla neyi öğrendiklerini düşündükleri ve hangi aracın daha etkili olduğunu düşündükleri de tespit edilmiştir. Aynı zamanda çocuklar bu eğitim araçlarını kullanmıyorlarsa bunun sonuçlarını öğrenmeye çalışmışlardır aile ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Okuldan gönderilen ev ödevlerini yapmak için kullanılan araçlar bu çalışma kapsamının dışında tutulmuştur. Çalışmada veriler ailelerin algılarının belirlenmesi ile elde edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarında aileler çocuklarının izledikleri medya araçlarının %44 ünün eğitim amaçlı olduğunu düşünmektedirler. Ailelerin büyük bir çoğunluğu bu eğitimsel medyadan çocuklarının öğrendiklerini kabul etmektedir. Özellikle çocuğun yaşı küçüldükçe eğitimsel medyanın kullanılması artmaktadır. Çocukların diğer bütün araçlara kıyasla eğitim amaçlı olarak televizyona daha çok vakit ayırdığı bulgusuna ulaşılmıştır. Aileler, mobil araçlar üze- 10

23 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 rindeki eğitim amaçlı içeriğin daha az olduğunu düşünmektedirler. Aileler çocuklarının eğitimsel medyadan bilimsel konularda değil, daha farklı konularda faydalandıklarını ifade etmiştir. Ting Wu ve diğ. (2010), tarafından yapılan çalışmada temelde üç amaç bulunmaktadır. Birincisi, ailelerin okul öncesi çocuklarla birlikte dijital teknolojileri kullanımlarını incelemek; ikincisi, çocuğun davranışsal problemleri ile dijital teknoloji arasındaki ilişkiyi belirlemek; üçüncüsü ise, okul öncesi çocuğun davranışsal problemleri ile ailelerin çocuğun dijital teknolojileri kullanımlarını kontrol etmektir. Bu amaçla Hong Kong daki 3 ile 6 yaş çocukların 202 ebeveyni ile çalışma yürütülmüştür. Çalışmada katılımcılardan elde edilen veriler, Dijital teknoloji kullanım örüntüleri, ailelerin çocuklarının dijital teknoloji kullanmasını yönetmeye yönelik kontrol yaklaşımları ve dijital teknoloji kullanımları ile ilişkili çocuğun davranışsal ve sağlık problemleridir. Veriler regresyon ile analiz edilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre ailelerin sadece yasaklayıcı yaklaşımlar değil, yasaklayıcı ve yönlendirici yaklaşımların bir arada kullanıldığı doğru uygulamalar önerilmiştir. Genç, (2014) okul öncesi dönem çocuklarının ailelerinin mobil teknolojileri nasıl kullandığını ve bu teknolojiler ile ilgili algılarını değerlendirmiştir. Toplam 85 aile ile çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın sonuçlarına göre okul öncesi çocukların akıllı telefon kullanmalarının genelde eğitim amaçlı olmayıp, daha çok oyun amaçlı olması aileleri endişelendirdiği belirtilmektedir. Ailelerin %70 i çocuklarına yönelik akıllı telefonlarına uygulama indirmişlerdir. Ailelerin %83 ünün akıllı telefonlarını gece kullandırttıkları belirlenmiştir. Okul öncesi dönem çocukları akıllı telefonları genelde evde (%61) veya uzun seyahatlerde (%16) kullandıkları belirtilmiştir. Ayrıca ailelerin bazıları çocuklarını yemek yemeye ikna etmek amaçlı olarak akıllı telefonları kullandıklarını da belirtmişlerdir. Ailelerin bir bölümü, akıllı telefon kullanımlarının çocuklarının motor, bilişsel gelişimi, yeni teknolojilere uyumu ve görsel hafızalarının gelişmesi bakımından faydalı olduklarını düşünürken, ailelerin bir bölümü ise akıllı telefon kullanımlarının çocuklarının gelecekte fiziksel veya mental problemler kazandırılabileceği üzerine görüş belirtmişlerdir. Çocuklarının radyasyondan etkilenebileceğini veya asosyal bir hayat yaşayabileceği konusunda endişelerini dile getirmişlerdir. Okul öncesi dönem çocuğunun günde yaklaşık üç saat boyunca TV, tablet, laptop ve akıllı telefon kullandıklarını ve bunun çok uzun bir süre olduğunu belirtmişlerdir. Ailelerin çocuklarına akıllı telefonları disipline etme ya da ödül amaçlı kullandırdıkları da araştırmada karşılaşılan sonuçlardan birisidir. Özdamlı ve Yıldız (2014) çalışmalarında, okul öncesi ve ilkokul dönemi öğrencilerinin aileleri ile okul işbirliğinde mobil teknolojilerin önemini vurgulamaktadır. 790 aile ile gerçekleştirilen bu çalışmada, ebeveynlerin mobil teknoloji kullanım seviyesi, ebeveynlerin eğitim amaçlı mobil teknolojileri kullanımlarına yönelik düşünceleri 11

24 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 ve ebeveynlerin mobil teknolojileri kullanımı ile okul aile işbirliğini arttırması yönündeki görüşleri irdelenmiştir. Çalışmada, ailelerin çocuklarının cep telefonlarını, laptoplarını ve akıllı telefonlarını daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Ailelerin, çocuklarının mobil teknolojileri eğitim amaçlı kullanımlarına yönelik görüşleri pozitif bulunmuştur. Bununla birlikte ailelerin, mobil araçların kullanımlarının çocuk üzerindeki etkileri konusunda da bilgilendirilmek istedikleri belirtilmiştir. Ayrıca aileler tarafından mobil teknolojilerin, okul aile iletişimini desteklemek için daha ileri seviyede kullanılması gerektiği de ifade edilmiştir. 5. Alanda Yapılabilecek Araştırma Önerileri Alan yazın incelendiğinde, araştırma kapsamında da belirtildiği gibi, okul öncesi dönem çocukları ve mobil araç kullanımları ile ilgili çalışmaların 2. Okul öncesi dönem, bireyin hayatındaki kritik dönem olarak nitelendirilen bir dönemdir. Bu dönemde çevresel uyarıcıların olumlu, olumsuz etkileri onun ileriki yaşantısını da etkilemektedir. Bu nedenle, okul öncesi dönem çocuklarının mobil araç kullanımlarının onların gelişim alanlarına etkilerini belirlemeye yönelik deneysel çalışmalar gerçekleştirilebilir. 3. Bavelier, Green ve Dye (2010) çocukların okulda ve evde sürekli olarak teknoloji ile etkileşime girmeleri beynin yapılanması ve öğrenmenin temel prensiplerine yönelik teorilerin yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğine vurgu yapmaktadır. Bu konuda yapılan çalışmalar ilgili alan yazına önemli katkı sağlayabilir. 4. Naismith, Sharples, Vavoula ve Lonsdale (2007) çalışmalarında hızla gelişen ve günlük hayatımızda her alanda ulaşabildiğimiz mobil oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle, bu araçların okul öncesi dönem çocuklar konusu incelemişlerdir. Özellikle eğitim araçların okul ortamından neden dışlandığı üzerindeki etkilerinin belirlenmesine yönelik modellerinde, mobil araçların öğrenme aracı çalışmalara ihtiyaç duyulduğu söylenebilir. Bu olarak yer almadığına dikkat çekmişlerdir. bağlamda konu ile ilgili alanda yapılabilecek Ayrıca öğrenme teorilerinden elde edinilen araştırma önerilerine yer verilmektedir: kazanımların eğitimde mobil teknolojilerinin kullanımlarına nasıl aktarılması gerektiği sorusuna vurgu yapmışlardır. Bu noktadan hareketle 1. Ülkemizdeki okul öncesi çocukların mobil araçları kullanımları ile ilgili tarama çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Geniş kapsamlı okul öncesi eğitim kurumlarında mobil araçların kullanım şekillerini belirlemeye yönelik katılımcı ile gerçekleştirilecek bu çalışma ile öğretmen uygulamaları değerlendirilebilir. özellikle 3-6 yaş arası çocukların mobil araç kullanım nedenleri ve mobil araç kullanım 5. Okul öncesi çocukların mobil araç kullanımları belirlenerek, uzun dönemde süreleri belirlenmelidir. etkilerini 12

25 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 belirlemeye yönelik boylamsal çalışmalar gerçekleştirilebilir. 6. Evlerde ebeveynlerin bu araçları kullanım süreleri ile 3-6 yaş çocuklarının kullanım süreleri karşılaştırılabilir. Ebeveynlerin mobil araçları kullanımları ile 3-6 yaş dönem çocuğunun gelişimsel özellikleri arasında ilişkinin varlığına yönelik araştırmalar da gerçekleştirilebilir. 7. Çocukların mobil araç kullanımları ile akran ilişkileri ve sosyal gelişimleri arasındaki ilişkiler incelenebilir. 8. İlgili araştırmalar incelendiğinde öğretmenlerin sınıf ortamında mobil araçları nasıl kullanması gerektiği konusundaki eksikliklerinin olduğu görülmektedir. Bu eksiklerin ortadan kalkması ve mobil araçların etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamak için okul öncesi eğitim öğretmenlerine mobil araçların programa nasıl entegre edebileceği ve çocuklar ile bu araçları nasıl kullanabileceği konusunda eğitimler verilebilir. 9. Anne-babalara çocukların mobil araçları kullanımlarına yönelik olumsuz etkilerini minimize edecek, olumlu etkilerini artırmayı sağlayacak eğitimler, seminerler düzenlenebilir. 6. Sonuç ve Değerlendirme İçinde bulunduğumuz bilgi çağıyla birlikte, mobil ve kablosuz iletişim teknolojilerindeki gelişmeler ile kablosuz ağlar gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve yeryüzündeki birçok yeri kapsamakta; aynı zamanda kablosuz ağların hızları da artmaktadır. Yaşanan bu gelişmeler, bilgiye her zaman ve her yerden erişilebilmesini olanaklı hale getirmiş ve bu durumun sonucu olarak bilgiye her zaman ve her yerden erişebilen mobil telefonlar, taşınabilir PC ler ya da cep bilgisayarları, akıllı telefonlar gibi bilgi ve iletişim teknolojisi ürünleri, artık hayatımızda olmazsa olmaz haline gelmiştir. Gelişen teknolojiyle birlikte teknolojideki yönelim, bilgisayarların boyutlarının gün geçtikçe küçülmesi yönündedir. Artık, tablet bilgisayarları ve akıllı telefonlar gibi mobil özellik taşıyan cihazlar git gide daha donanımlı hale gelmektedir. Günümüzde bu cihazlar, çok farklı yetenekleri tek bir donanım ile birlikte sunabilmektedirler. Bu durumun sonucu olarak, mobil cihazlar, bazı masaüstü bilgisayar uygulamalarını bile çalıştırabilmek için gerekli yeteneklere sahiptir. Artık hemen hemen her evde en az bir akıllı telefonun bulunduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. İçerisinde mevcut olan uygulamalardan dolayı bu araçlar evlerde çocukların da ilgi odağı haline gelmektedir. Peki, Bu araçlar gerçekten çocuklar tarafından kullanılmalı mıdır?, Çocuklara sunduğu eğlenceli fırsatlar gerçekten onların gelişimlerini desteklemekte midir?, Onlar için faydalı bir öğrenme aracı mı yoksa psikolojik sorun kaynağı mıdır? Bu soruların cevapları bu alanda yapılacak nitelikli ve kapsamlı bilimsel çalışma sayılarının artması ile yanıt bulabilecektir. Konu ile ilgili araştırmalara yön verecek bu problem durumlarının yanı sıra yapılan çalışma- 13

26 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 lar sonucunda, küçük çocukların mobil araçları kullanımlarında dikkat edilmesi gereken temel noktalar; çocukların mobil araçları kullanım sürelerinin belirlenmesi ve çocuğun mobil araçla neler yaptığının kontrol edilmesi gerekliliğidir. şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan 20 Aralık, çalışmada 2014]. ANOVA modeli Çocuğun, mobil araçları, evde ya da okul öncesi kurumda eğitimsel açıdan kullandığında da belirli (hatta sınırlı) bir zaman dilimi içerisinde kullanması ve bu sırada tek başına olmaması BARANEK, G. T., DAVID, F. J., POE, M. önem taşımaktadır. Çocuklar gün içerisinde bu D., STONE, W. L. VE WATSON, L. R., araçlarla kısa sürelerde zaman geçirmelidirler. Bu (2006). Sensory Experiences Questionnaire: sırada çocuk-yetişkin Anahtar ve Kelimeler çocuk-çocuk : Elektrik, etkileşimini Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Discriminating Konut, Anova, TUİK, sensory Fiyat features in young güçlendiren, destekleyen bir yaklaşım izlenmelidir. children with autism, developmental delays, Gerek Türkiye de gerek uluslararası alan yazında and typical development. Journal of Child konu ile ilgili yapılabilecek çalışmalar, çocuklara, Psychology and Psychiatry, 47 (6), anne-babalara, öğretmenlere yönelik medya okuryazarlığı eğitimlerini ele alan deneysel çalışmalar yapılması önem taşımaktadır. KAYNAKLAR srep00312/full/srep00312.html? AMERICAN ACADEMY OF PEDIATRICS (2013). Letter to Federal Communications Commission on [Erişim: fcc.gov/ecfs/document/view?id= , BARANOWSKI, T., ABDELSAMAD, D., BARANOWSKI, J., O CONNOR, M.T., THOMPSON, D., BARNETT, A., CERIN, E. VE CHEN, T. A., (2011). Impact of an Active Video Game on Healthy Children s ACTIVE HEALTHY KIDS CANADA. (2014). Physical Activity. Pediatrics online. doi: Report Card on the Physical Activity of Children and Youth: Is Canada in the Running? /peds [Erişim: BAVELIER, D., GREEN, C.S. VE DYE, M.W.G., ReportCard/2014ReportCard.aspx, 24 (2010). Children, Wired: For Better and Aralık, 2014] for Worse. Neuron 67 (9). DOI /j. ALDAD, T. S., GAN, G., GAO, X-B. VE TAYLOR, H. S., (2012). Fetal Radiofrequency Radiation Exposure From Mhz-Rated Cellular Telephones Affects Neurodevelopment and Behavior in Mice. Nature: Scientific Reports, 2(312), 1-7. DOI: /srep neuron BEN-SASSON, A., CARTER, A. S., VE BRIGGS- GOWAN, M., (2010). The Development of Sensory Over-Responsivity From Infancy to Elementary School. Journal of Abnormal Child Psychology 14

27 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 BRISTOL UNIVERSITY SCHOOL FOR PO- LICY STUDİES NEWS. (2010). Screen time linked to psychological problems in children. [Erişim: sps/news/2010/107.html, 20 Aralık, 2014] BUCHANAN, A. M., GENTILE, D. A., NEL- SON, D. A., WALSH, D.A., VE HENSEL, J., (2002). What goes in must come out: Children s Media Violence Consumption at Home and Aggressive Behaviours at School. Paper presented at the International Society Kaufmann for the Study of Behavioural Development Conference, Ottawa, Ontario, Canada. www. mediafamily.org/research/report_issbd_2002. shtml.castle, Lori. How to Digitally BUCKLEITNER, W., (2009). Pocket Rocket: The Past, and Future of Children s Portable Computing. Allison Druin. (Ed.). Mobile Technology for Children Designing for Interaction and Learning. USA: Morgan Kaufmann CASTLE, L., (2014). How to Digitally Detox This Summer. Mobile Enterprise.[Erişim: mobileenterprise.edgl.com/news/how-to- Digitally-Detox-This-Summer94473, 18 Kasım, 2014] CENTER ON MEDIA AND HUMAN DEVELOP- MENT, SCHOOL OF COMMUNICATION, NORTHWESTERN UNIVERSITY (2013). Parenting in the Digital Age. [Erişim: web5.soc.northwestern.edu/cmhd/wp.content/ uploads/2013/05/parenting-report_final. pdf, 11 Kasım, 2014] CHING, D., SHULER, C., LEWIS, A., VE LEVINE, M. H., (2009). Harnessing the Potential of Mobile Techonologies for Children and Learning. Allison Druin. (Ed.). Mobile Technology for Children Designing for Interaction and Learning. USA: Morgan CHRISTAKIS, D. A., VE ZIMMERMAN, F. J., (2007). Violent television during preschool is associated with antisocial behavior during school age. Pediatrics, 120, CHRISTAKIS, D. A., GILKERSON, J., RIC- HARDS, J. A., ZIMMERMAN, F. J., GARRISON, M. M., XU, D., GRAY, S., VE YAPANEL, U., (2009). Audible television and decreased adult words, infant vocalizations, and conversational turns. Archives of Pediatrics & Adolescent Medicine, 163(6), content/full/163/6/554#authinfo CHRISTAKIS, D. A., ZIMMERMAN, F. VE DIGIUSEPPE, D. L., VE MCCARTY, C. A., (2004). Early television exposure and subsequent attentional problems in children. Pediatrics, 113 (4), CHRISTAKIS, D.A., (2011) The effects of fastpaced cartoons. Pediatrics,128, doi: /peds

28 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 CLEGG, F., (2014). EMFs ve Dirty Electricity: Invisible Threat. The Link between Wireless Radiation and a Host of Serious Illnesses. [Erişim: invisible-threat/, 05 Ocak, 2015] ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin & istatistiksel Education, olarak 59, analiz edilmesi COMMON SENSE MEDIA, (2013). Zero to Eight Children s Media Use in America [Erişim: org/sites/default/files/uploads/about_us/zeroto-eight pdf, 22 Aralık, 2014] COUGHLAN, S., (2013). Lack of sleep blights pupil s education. [Erişim: com/news/business , 20 Aralık, 2014] COUSE, L. J., VE CHEN, D. W., (2010). A Tablet Computer for Young Children? Exploring Its Viability for Early Childhood Education. JRTE, Vol. 43 (1), DEBERARDIS D., D ALBENZIO, A., GAMBI, F., SEPEDE, G., VALCHERA, A., CONTI, C.M., FULCHERI, M., CAVUTO, M., OR- TOLANI, C., SALERNO, R.M., SERRONI, N., VE FERRO, F.M., (2008). Alexithymia and Its Relationships with Dissociative Experiences and Internet Addiction in a Nonclinical Sample. CyberPsychology & Behavior, doi: /cpb DWYER, S., (2014). Mobile Addicts on the Rise, According to Data Study. [Erişim: Aralık, 2014] EAGLE, S., (2012). Learning in the early years: Social interactions around picturebooks, puzzles and digital Technologies. Computers EMRE, M., CETİNER, S., ZENCİR, S., UN- LUKURT, I., KAHRAMAN, I., VE TOPCU, Z. (2011). Oxidatvie stress and apoptosis in relation to exposure to magnetic field. Cell Biochemistry and Biophysics, 59 (2), FENG, D., REED, D.B., ESPERAT, M.C., VE UCHİDA M., (2011). Effects of TV in the bedroom on young Hispanic children. Am J Health Promot, 25 (5), GANDHI, O. P., MORGAN, L. L., DE SALLES, A. A., HAN, Y. Y., HERBERMAN, R.B., VE DAVIS, D. L., (2011). Exposure limits: the underestimation of absorbed cell phone radiation, especially in children. Electromagnetic Biology and Medicine, Early Online: 1-18 GENÇ, Z., (2014). Parents Perceptions about the Mobile Technology Use of Preschool Aged Children. Procedia - Social and Behavioral Sciences 146, GHASSEMZADEH, L., SHAHRARAY, M. VE MORADI, A., (2008). Prevalence of Internet Addiction and Comparison of Internet Addicts and Non-Addicts in Iranian High Schools. 16

29 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 CyberPsychology & Behavior. doi: / cpb GSM VE ASSOCIATION VE MOBILE SO- CIETY RESEARCH INSTİTUTE, (2012). Children s use of mobile phones, An international comparison. [Erişim: com/publicpolicy/wp-content/uploads/2012/03/ GSMA_ChildrensMobilePhones2012WEB. pdf, 20 Aralık, 2014]. HAN, D. H., NICOLAS, B, DANIELS, M. D., ARENELLA, L., LYOO, I. K., VE and Desire for Internet Video Game Play. Comprehensive Psychiatry 52 (1), doi: /j.comppsych HARDELL, L., CARLBERG, M., SODERQVIST, F. VE HANSSON, K., (2013). Pooled analysis of case-control studies on acoustic neuroma play. Los Angeles and New York: USC Annenberg Innovation Lab and The Joan Ganz Cooney Center at Sesame Workshop. Available: com/ viewresearch/46 INNIS, G., (2014). Kids and Technology, is it ever too much of a good thing? Michigan State University. [Erişim: edu/news/kids_and_technology_is_it_ever_ too_much of_a_good_thing, 12 Aralık, 2014] KIM, K. J. VE SUNDAR, S. S., (2012). Can RENSHAW P. F., (2011). Brain Activity Interface Features Affect Aggression Resulting from Violent Video Game Play? An Examination of Realistic Controller and Large Screen Size. Cyberpsychology. Behavior, and Social Networking, 16(5), doi: /cyber KO, C., LIU, G., HSIAO, S., YEN, J., YANG, M., diagnosed and and use LIN, W., YEN, C., VE CHEN, C., (2009). of mobile and cordless phones International Brain activities associated with gaming Journal of Oncology 43(4); DOI: urge of online gaming addiction. Journal /ijo of Psychiatric Research, 43 (7), doi: /j.jpsychires HARVEY-BERINO, J., VE ROURKE, J., (2001). Obesity Prevention in Preschool KOL, S., (2012). Okul Öncesi Eğitimde Teknolojik Araç Gereç Kullanımına Yönelik Tutum Native-American Children: A Pilot Study Using Home Visiting. Obesity Research; Ölçeğinin Geliştirilmesi. Kastamonu Eğitim 11, Dergisi HERR-STEPHENSON, B., ALPER, M., RE- ILLY, E., AND JENKINS, H., (2013). T is for transmedia: Learning through transmedia KOO, C., WATI, W., LEE, C., VE OH, H., (2010). Internet-Addicted Kids and South Korean Government Efforts: Boot-Camp 17

30 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Case. Cyberpsychology, Behavior and Social Networking, 14 (6),391-4 LOUV, R., (2005). Last child in the woods: Saving our children from Nature-Deficit Disorder. New York: Algonquin Books MARKMAN, A., (2010). Ulterior Motives- How goals seen and unseen drive behaviours. Psychology Today. [Erişim: psychologytoday.com/blog/ulterior-moti- ves/201003/the-broad-view-research-video- games-and-aggression, 20 Aralık, 2014]. MEIER, E. P., GRAY, J., (2013). Facebook Photo Activity Associated with Body Image Disturbance in Adolescent Girls. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking. doi: /cyber NAISMITH, L., SHARPLES, M., VAVOULA, G., VE LONSDALE, P., (2007). Literature Review in Mobile Technologies and Learning. [Erişim: hal , 20 Aralık, 2014] NOKIA. (2011). Press.nokia. Nokia Life Tools. [Erişim: uploads/mediaplugin/doc/1-nokia-life-toolsdata-sheet.pdf, 23 Aralık, 2014] OFCOM, (2013). Children and Parents: Media Use and Attitudes Report. [Erişim: stakeholders.ofcom.org.uk/binaries/research/ media-literacy/october-2013/research07oct2013. pdf, 20 Aralık, 2014] OZAN, Ö., (2013). Bağlantıcı Mobil Öğrenme Ortamlarında Yönlendirici Destek. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Eskişehir: Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü ÖZDAMLI, F., VE YILDIZ, E. P., (2014). Parents Views Towards Improve Parent-School Collaboration With Mobile Technologies. Procedia - Social and Behavioral Sciences 131, PAGANI, L. S., FITZPATRICK, M.A., BAR- NETT, T.A., VE DUBOW, E., (2010). Prospective Assoications Between Early Childhood Television Exposure and Academic, Psychosocial, and Physical Well-being by Middle Childhood. Archives of Pediatric and Adolescent Medicine, 164 (5), PLOWMAN, L., MCPAKE, J., VE STEPHEN, C., (2010). The Technologisation of Childhood? Young Children and Technology in the Home. Children & Society, 24, DOI: /j x OECD, (2012). The Protection of Children Online. Erişim Tarihi, sti/ieconomy/childrenonline_with_cover.pdf PLOWMAN, L., STEPHEN, C., VE MCPAKE, J., (2010). Supporting young children s learning with technology at home and in preschool. 18

31 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 Research Papers in Education, 25(1), PLOWMANA, L., STEVENSON O., STEPHEN, C., VE MCPAKE, J., (2012). Preschool children s learning with technology at home. Computers & Education 59, REHBEIN, F., KLEIMANN, M., VE MOBIE, T., (2010). Prevalence and Risk Factors of Video Game Dependency in Adolescence: Results of a German Nationwide Study. Cyberpsychology, Behavior and Social Networking, 13(3), doi: / cyber RİDEOUT, V. J., (2014). Learning at home: Families educational media use in America. A report of the Families and Media Project. New York: The Joan Ganz Cooney Center at Sesame Workshop. RODGERS, R.F., MELIOLI, F., LACONI, S., BUI, E. VE CHABROL, H., (2013). Internet Addiction Symptoms, Disordered Eating, and Body Image Avoidance. Cyberpsychology, Behavior, and Social Networking,16(1): doi: /cyber ROGERS, Y., VE PRICE, S., (2009). How Mobile Technologies Are Changing the Way Children Learn. Allison Druin. (Ed.). Mobile Technology for Children Designing for Interaction and Learning. USA: Morgan Kaufmann ROWAN, C., (2010). Unplug Don t Drug: A Critical Look at the Influence of Technology on Child Behavior With an Alternative Way of responding Other Than Evaluation and Drugging. Ethical Human Psychology and Psychiatry, 12 (1), SALEEM, M., ANDERSON, C. A., VE GEN- TILE, D. A., (2012). Effects of Prosocial, Neutral, and Violent Video Games on College Students Affect. Aggressive Behaviour, 38, doi: /ab SANA, F., WESTON, T., VE CEPEDA, N., J. (2013). Laptop multitasking hinders classroom learning for both users and nearby peers. Computers and Education, 62, SINGH, M., (2014). Less Sleep, More Time Online Raise Risk for Teen Depression. [Erişim: less-sleep-more-time-online-amp-up-teendepression-risk, 20 Aralık, 2014] SIOMOS, K., FLOROS, G., FISOUN, V., EVAG- GELIA, D., FARKONAS, N., SERGENTANI, E., LAMPROU, M., VE GEROUKALIS, D., (2012). Evolution of Internet addiction in Greek adolescent students over a twoyear period: the impact of parental bonding. European Child & Adolescent Psychiatry. 21 (4),

32 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 SWING, E. L., GENTİLE, D. A., ANDERSON, C. A., VE WALSH, D. A., (2010) Television and Video Game Exposure and the Development of Attention Problems. Pediatrics Online,126, 214 THAKKAR, V., (2013). Diagnosing the wrong Deficit. [Erişim: opinion/sunday/diagnosing-the-wrong-deficit. html?pagewanted=1&ref=general&src=me, 17 Aralık, 2014]. WU, T. C. S., FOWLER, C., YUK YIN LAM, W., WONG, H. T.,, WONG, H. C., VE LOKE, A. Y., (2014). Parenting approaches and digital technology use of preschool age children in a Chinese community. Italian Journal of Pediatrics, 40 (44). doi: / TOMCHEK, S. D., VE DUNN, W., (2007). Sensory Processing in Children With and Without Autism: A Comparative Study Using the Short Sensory Profile. American Journal of Occupational Therapy, 61 (2), TREMBLAY, M.S., LEBLANC, A.G., KHO, M.E., SAUNDERS, T.J., LAROUCHE, R., COLLEY, R.C., GOLDFIELD, G., VE GORBER, S.C., (2011). Systematic review of sedentary behaviour and health indicators in school-aged children and youth. International Journal of Behavioral Nutrition and Physical Activity, 8. doi: / WARD, S., (2004). Baby Talk. London: Random House Publishers Group. WARD, V., (2013). Toddlers becoming so addicted to ipads they require therapy. [Erişim: Toddlers-becoming-so-addicted-to-iPads-theyrequire-therapy.html, 20 Aralık, 2014]. WARGO, J., TAYLOR, H.S., ALDERMAN, N., WARGO, L., VE BRADLEY, J. M., (2012). Cell Phones Technology Exposures Health Effects. North Haven: Environment & Human Health, Inc. WENG, C.B., QIAN, R. B., FU, X. M., LIN, B., HAN, X. P., NIU, C. S., VE WANG, Y. H., (2013) Gray Matter and white matter abnormalities in online game addiction. Eur J Radiol, 82(8). doi: /j.ejrad YAN, Z., LIN, F. C., DU, Y. S., QIN, L. D., ZHAO, Z. M., XU, J. R., VE LEI, H., (2011). Gray Matter Abnormalities in Internet Addiction: A Voxel-Based Morphometry Study. European Journal of Radiology 79(1), doi: /j.ejrad YOUNG, K., (2014). Reflections from the International Congress on Internet Addiction Disorders Cultural and Clinical Perspectives. [Erişim: 22 Aralık, 2014]. 20

33 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 YAZAR NOTU: Bu araştırma, Pamukkale Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinasyon Birimi tarafından 2014HZL019 ve 2015KKP066 numaralı projeler olarak desteklenmiştir. Bu araştırma, tarihleri arasında düzenlenen International Conference on New Horizons in Education da (INTE 2015) (Barcelona-Spain) sözlü bildiri olarak sunulmuştur. 21

34 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 EXTENDED ABSTRACT The Definition and Importance: Mobile devices could be defined as versatile devices that become more and more important every passing day in human life together with the progress of today s technology, meet the communication needs of individuals and also enable them to listen to radio, play videos, connect to internet, and operate various applications. Indeed, the fact that technological devices do not have a constant position accounts for the concept of mobile. Not only the adults, but also preschool and even younger children interact with these technological devices in almost every environment today. They use these devices either individually or in groups at home, in school, in other social environments and in nature. Preschool period is a critical period when the development of individuals in all ACCORDING areas is rapid TO CONSUMPTION and open to environmental RANGES IN TERMS stimuli OF INDUSTRY and their AND personalities begin to get shaped. In this period, it is possible to assert that the primary factors affecting the development of a child in many areas involve the attitudes displayed by parents and teachers toward children and the quality of their communication with children. However, considering the fact that children start using mobile devices (portable computers, tablets, smart phones) at very early ages in their daily life; it could be asserted that the duration of using these devices and the softwares used in these devices may also affect the development of children. Because the development in the internet world that especially started during the 1990s and the innovativeness in hardware technologies accelerated have started to affect every phase of our daily life. Especially the rapid proliferation of portable computers, tablets, and smart phones enables individuals from all ages to access these technologies. The development of primarily the social networks and a number of attractive game, e-commerce and content sites and their easily accessibility on mobile platforms have caused individuals to be almost dependent on these technologies. There is an increasing number of parents who are anxious about the increasing interest of children to these technologies and the quality of time they spend while using these technological devices. However, some researchers support the opinion that the use of mobile technologies creates an almost limitless potential in the development of individuals. The present or possible personal, social, and economic effects of this rapidly increasing and changing use of technology on individuals from all ages are considered interesting by a number of researchers. Examining the literature, there have been numerous studies on positive and negative effects of the use of technology in general. These 22

35 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 studies apparently comprise an extensive area examining the effects of using televisions, computers, portable computers, mobile phones, game consoles, and smart phones that are called as screen media. Study Objective: In this study, we endeavoured to express a number of dimensions regarding the use of mobile devices, which have become essential and started to be used at very young ages today, by preschool children based on the studies in literature. The sub-objectives formed in accordance with this basic objective are as follows: 1. Do mobile technologies support the development of children especially ve konutlarda as from kullanılan the preschool doğalgaz ile period? elektrik 2.What tüketiminin are istatistiksel positive olarak and analiz negative edilmesi effects of mobile devices? 3. What uygulanmıştır. are the relevant Ayrıca hipotez studies testleri conducted uygulanarak araştırma for preschool daha kapsamlı children hale getirilmiştir. in the field? 4. What are the recommendations Sanayi ve konutlarda about tüketim the relevant aralıklarına studies göre elektrik to be ve doğalgaz conducted? fiyatlarının The tespit study edilmesi involves literature information about edilen the bulgular aforementioned sonucunda; sanayi questions, sektörü için as tüketim well aralığı as study arttıkça, examples elektrik ve and doğalgaz recommendations. Results: In today s information age, wireless networks have become widespread day by day in many areas on earth thanks to the developments in mobile and wireless communication technologies and there is also an increase in the speed of these wireless networks. These developments have enabled us to access information every time and everywhere and consequently made the information and communication technology ACCORDING products TO CONSUMPTION such as mobile RANGES phones, IN TERMS portable OF INDUSTRY PCs or AND pocket computers, and smart phones, which could access information every time and everywhere, essential parts of our lives. Together with the advancing technology, the tendency in technology is a gradual decrease in the size of computers. Mobile devices like tablet computers and smart phones have become more equipped gradually and these devices could present various capabilities with only one hardware today. As a result of this condition, mobile devices have capabilities that are required to operate even some of the desktop computer applications now. It would not be wrong to say that almost every home has at least one smart phone now. Due to their available applications, these devices have become a focus of interest also for children at homes. Some of the studies in literature have showed that mobile devices have positive properties; for instance, the accurate use of mobile devices supports physical, social, and cognitive development of children, mobile devices positively affect the communication skills of children and enable them to think more interactively and increase their deduction capability. On the other hand, some other studies in literature have emphasised their negative properties; for example, mobile devices risk the social development of children as they play alone, the technology offers a virtual, second-hand and screen-based experience rather than a real and first experience, the technological devices are commercialised mischievously and they affect children (especially their intelligence development negatively), the use of these devices restricts the creativity and language development of children, affects their health negatively, and disables the family interactions as they encourage them to be passive. Should these devices actually be used by children? Do the enterta- 23

36 (Ekonomi) ID: 89 & K: (Economy) 121 ining opportunities they provide for children actually support their development? Are they a useful learning tool or a reason for psychological problems for them? These questions could be answered by increasing the number of qualified and extensive scientific studies to be conducted in this field. Therefore, this study is important in terms of determining this deficiency in literature regarding the preschool children and making recommendations for future studies. 24

37 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education YAKIN İLİŞKİLERDE ŞİDDET SORUMLULUĞU ÖLÇEĞİNİN TÜRKÇE FORMUNUN GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI (1) THE VALIDITY AND RELIABILITY STUDY OF TURKISH VERSION OF THE INTIMATE VIOLENCE ACCOUNTABILITY SCALE Ahmet AKIN 1, Banu YILDIZ 2, Umran AKIN Sakarya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışma A.D Öz: Bu çalışmanın amacı Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeğini (Costa, Canady, & Babcock, 2007) Türkçeye uyarlamak ve geçerlik ve güvenirliğini incelemektir. Çalışma yakın ilişkisi olan 129 öğretmen üzerinde yürütülmüştür. Doğrulayıcı faktör analizi sonuçları, 11 madde ve iki alt boyuttan oluşan modelin (zararı kabul etme, sorumluluğu üstlenme) iyi uyum verdiğini göstermiştir (x²= 66.46, sd= 39, RMSEA=.074, CFI=.96, IFI=.96, NNFI=.94, SRMR=.046). Ölçeğin düzeltilmiş madde toplam korelasyon katsayıları.60 ile.78 arasında değişmektedir. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayıları, zararı kabul etme alt ölçeği için.87, sorumluluğu üstlenme alt ölçeği için.85 ve ölçeğin tüm maddeleri için.93 olarak bulunmuştur. Bu veriler, ölçeğin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçme aracı olduğunu göstermektedir. Abstract: The aim of this study is to examine validity and reliability of the Turkish version of the Intimate Violence Accountability Scale (Costa, Canady, & Babcock, 2007). Participants were 129 individuals who have an intimate relationship. The fit indexes of the two-dimensional (acknowledging harm, internalizing responsibility) scale were: x²= 66.46, df= 39, RMSEA=.074, CFI=.96, IFI=.96, NNFI=.94, SRMR=.046. The corrected item-total correlations ranged from.60 to.78. Cronbach alfa internal consistency reliability coefficients were.87 for acknowledging harm subscale,.85 for internalizing responsibility subscale, and.93 for overall scale. These results demonstrated that this scale is a valid and reliable instrument. Key Words: Intimate Violence Accounta-Bility, Validity, Reliability, Confirmatory Factor Analysis Anahtar Kelimeler: Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Algısı, Geçerlik, Güvenirlik, Doğrulayıcı Faktör Analizi Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Ahmet AKIN, Sakarya Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Rehberlik ve Psikolojik Danışma A.D. Sakarya / Türkiye aakin@sakarya.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 25

38 1. GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 Erkeklerin partnerlerine uyguladıkları şiddetin, sebebi ve sonuçları önem taşımaktadır. Çeşitli kaynaklardan elde edilen bulgular, kadına yönelik şiddetin yüksek yaygınlık ve tutarlılıkta olduğunu ortaya koymaktadır (O Leary, 1999). Tedavi programları, son yıllarda artan aile içi şiddeti azaltmaya ve tekrarını önlemeye çalışmaktadır. Ancak son zamanlarda araştırmacılar, erkeklerin partnerlerine uyguladıkları şiddetin tedavisini amaçlayan müdahalelerin etkililiğinden şüphe duymaktadır (Babcock & La Taillade, 2000; Dunford, 2000). Amerika da, aile içi şiddeti ön- 1988; Pence & Paymar, 1993). Sorumluluk leme birimlerinde hizmet almak isteyen kişilerin katıldığı grup tedavi programları bulunmaktadır (Healy, 1999). Ancak, bu tedavi programlarına katılan bireyler uyum güçlüğü yaşamaktadır. Belirgin biçimde, aslında şiddeti bırakma tedavi programının tümünü tamamlaması gerekirken O Leary, & Feldbau, 1997). Tedavinin amaçları ve kendi hedefleri arasında bağlantı kuramayan şiddet suçluları, tedavi programı uygulayıcılarının görüşlerini reddedecek ya da tedaviyi çok az gerekli görecek ve tedaviyi bırakma eğiliminde olacaklardır (Cadsky ve diğerleri, 1996). Şiddet uygulayan kişinin, davranışının sorumluluğunu alması adına bu farkındalık önem taşımaktadır. Yakın ilişkilerde şiddet için kullanılan kişisel sorumluluk, şiddet suçlusunun geçmişte uyguladığı şiddeti ve şiddet davranışının sorumluluğunu kabul etmesi olarak tanımlanmaktadır (Hart, kavramı, yükleme kuramıyla da ilişkilendirilmektedir (Abramson, Seligman, & Teasdale, 1978). Yüklemelerin dışsal kontrol odağı (yani; madde kullanımı ya da kurbanı suçlama), tutarsız olaylar (yani; tekrar mutlu olmak için çok küçük bir risk olması), kişisel hatalar (yani; şiddet bu ilişkiyle sadece ilk oturuma katılanların oranı %40-60 sınırlıdır) veya özsaygıyı yeniden kazanmak için civarında olmaktadır (Cadsky, Hanson, Crawford, kendini haklı çıkarma şeklinde gerçekleştiğine & Lalonde, 1996). Ayrıca tedaviyi bırakan, tedaviyi almayan ya da tedaviye rastgele katılanlarla Partnerini istismar eden kişi, onu ya da şiddet değinilmektedir (Abramson ve diğerleri, 1978). karşılaştırıldığında, tedaviye katılanların şiddet davranışına neden olan durumu suçlama eğilimde suçu işleme oranları ve benzer etkiler bakımından olmaktadır (Dutton, 2006; Holtzworth-Munroe, çok az farklılık gösterdiği ortaya konmaktadır 1991). Örn; partnerine şiddet uygulayan kişi, madde (Babcock & LaTaillade, 2000). Son zamanlardaki kullanımı ya da partnerinin sorumluluklarını yerine çalışma bulguları, erkek şiddet suçlularının tedavi getirmediği iddiaları gibi dış faktörleri suçlayarak programlarının içeriği ile kendilerinin belirledikleri sorunlar arasındaki ilişkiyi algıladıklarında, (Holtzworth-Munroe, 1991). Yükleme kuramının şiddet davranışını haklı çıkarmaya çalışmaktadır tedaviyi bırakma olasılıklarının düşük olacağına aksine sorumluluk kavramı, hatalı ve zarara sebep değinmektedir (Cadsky ve diğerleri, 1996; Brown, olan davranışı kabul etmeyi içermektedir. Şiddet 26

39 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 uygulayıcıları, sorumluluğu üslenmek yerine davranışı çarpıtma, önemsizleştirme ve reddetme yoluna gitmektedir (Jacobson & Gottman, 1998). Bu tür çarpıtma ve reddetme mekanizmalarının, şiddet çemberinde aracı rol oynadığı düşünülmektedir (Wexler, 2000). Böylece bu tutumları değiştirme, şiddet davranışını değiştirmede kilit mekanizma olabilmektedir. Sorumluluğun, dış kaynaklara karşı sorumluluk (örn; mahkeme, kurbana karşı sorumluluk) ve şiddeti uygulayanların kendilerine karşı sorumluluğu olmak üzere iki ana şekli olduğu düşünülmektedir. Suç işleyeni istismar davranışına karşı daha fazla sorumlu kılma amacının, suçlamaların şiddetini azaltmak yerine partnere karşı ileriki zamanlarda saldırı olasılığını arttırdığı savunulmaktadır (Goldsmith, 1991). Şiddet suçu işleyenin, tutuklanmasının ardından partneri ya da sistem tarafından kendisine yanlış yapıldığını düşünebildiği, kurban kendisiymiş ve intikam alması gerekiyormuş gibi düşündüğü öne sürülmektedir (Beck, 1999). Bu yüzden kişisel sorumluluk, kanunlara karşı sorumluluktan daha etkili olmaktadır. Şiddet önleme programlarının etkililiğinde anahtar rolü, suçlunun davranışları için kişisel sorumluluk alması oluşturmaktadır (Lee, Sebold, & Uken, 2003; Wexler, 2000). Ancak kişisel sorumluluğu tanımlama ve ölçme, kanunlara dayalı kayıtlara göre oldukça zordur. müdahale programlarının şiddet suçlusuna insanların önünde sorumluluklarını kabul ettirmesinin utanç duygularının artmasına neden olarak şiddeti azaltmak yerine artmasına neden olabileceğini savunmaktadır (Dutton, 1988). Yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğunun rolüyle ilgilenilmesine karşın, şiddet sorumluluğu kavramını araştıran ve sistematik olarak ölçen çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca kadın ve erkek şiddet suçlularının sorumluluk alanları farklı olsa da ideal olarak, özellikle çoğu yakın ilişkilerde şiddet durumunun çift yönlü olduğu düşünülürse hem erkek hem kadın şiddet uygulayıcıları için başvurulabilecek bir ölçme aracına gerek duyulmaktadır (Johnson, 2005). Bu nedenle Costa ve diğerleri (2007) tarafından geliştirilen Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeği, hem kadın hem de erkek şiddet uygulayıcılarına yönelik olarak zararı kabul etme, sorumluluğu üstlenme alt boyutlarında yakın ilişkilerde şiddete müdahale programları için başvurulan sistematik ve güvenilir bir ölçme aracı olması bakımından önem taşımaktadır. Bu çalışmanın amacı, Costa ve diğerleri (2007) tarafından geliştirilen Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeğini Türkçeye uyarlamak ve ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini incelemektir. 2. YÖNTEM Çalışma Grubu Suçlunun sorumluluğu kabul etmesi, aynı zamanda kurbanla empatiyi arttırmasını da sağlayabilmektedir (Stosny, 1995). Diğer yandan bazı araştırmalar, Ölçeğin Türkçe formunun geçerlik ve güvenirlik analizleri, yakın ilişkisi olan 129 öğretmen üzerinde yürütülmüştür. 27

40 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeği (Orijinal Form) Yakın ilişki partnerine şiddet uygulayan kişilerin, şiddet sorumluluğu algılarını değerlendirmek amacıyla (Costa ve diğerleri, 2007) tarafından geliştirilen Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Algısı Ölçeği, 11 maddeden ve iki alt boyuttan (zararı kabul etme, sorumluluğu üstlenme) oluşan 4 seçenekli ( 1 Kesinlikle Katılmıyorum ve 4 Kesinlikle Katılıyorum) Likert tipi bir derecelendirme içermektedir. Ölçekte ters kodlanan madde bulunmamaktadır. Ölçekten alınan yüksek puanlar, yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu algısının yüksek düzeyde olduğunu göstermektedir. Ölçeğin iç tutarlık güvenirlik katsayıları, zararı kabul etme alt boyutu için.80, sorumluluğu üstlenme alt boyutu için.66 olarak bulunmuştur. İşlem ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES Yapı IN TERMS Geçerliği OF INDUSTRY AND Ölçeğin Türkçeye uyarlanması sürecinde, öncelikle ölçeği geliştiren Daniela M. Costa ile elektronik posta yoluyla iletişim kurulmuş ve ölçeğin uyarlanabileceğine ilişkin gerekli izin alınmıştır. İlk aşamada, ölçeğin İngilizce formu iyi düzeyde İngilizce bilen 3 öğretim üyesinden oluşan bir komisyon tarafından Türkçeye çevrilmiş ve daha sonra bu Türkçe formlar geri tercüme edilerek Türkçe ve İngilizce formlar arasındaki tutarlılık incelenmiştir. Ardından denemelik Türkçe form, psikolojik danışma ve rehberlik ve ölçme ve değerlendirme alanında uzman olan 2 öğretim üyesine inceletilerek görüşleri doğrultusunda bazı değişiklikler yapılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği için doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Ölçeğin güvenirliği iç tutarlık yöntemiyle, madde analizi ise düzeltilmiş madde-toplam korelâsyonuyla incelenmiştir. Geçerlik ve güvenirlik analizleri için LISREL 8.54 ve SPSS 15 paket programları kullanılmıştır. 3. BULGULAR VE YORUM Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeğinin yapı geçerliği için ölçeğin orijinal formunda bulunan faktörlerin doğrulanması amacıyla doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Elde edilen uyum indeksleri (x²= 66.46, sd= 39, RMSEA=.074, CFI=.96, IFI=.96, NNFI=.94, SRMR=.046) iki boyutlu yakın ilişkilerde şiddet sorumluluğu modelinin iyi uyum verdiğini göstermiştir (Hu & Bentler, 1999). Ancak 1.-4., , ve maddeler arasında ikili hata kovaryansları eklenmiştir. Doğrulayıcı faktör analizine ait faktör yükleri Şekil 1 de gösterilmiştir. 28

41 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 Madde Analizi ve Güvenirlik Ölçeğin maddelerinin ayırt etme gücünü belirlemek amacıyla madde analizi yapılmıştır. Yapılan analiz sonucunda, ölçeğin düzeltilmiş madde toplam 29

42 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 korelasyon katsayılarının.60 ile.78 arasında sıralandığı görülmüştür. Ölçeğin Cronbach alfa iç tutarlılık güvenirlik katsayıları zararı kabul etme alt ölçeği için.87, sorumluluğu üstlenme alt ölçeği için.85 ve ölçeğin tüm maddeleri için.93 olarak bulunmuştur Madde analizine ilişkin bulgular Tablo 1 de yer almaktadır. Tablo 1. Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Algısı Ölçeği Düzeltmiş Madde Toplam Korelasyon Özet : Yılları arasındaki TUİK Katsayıları verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi Faktör Zararı kabul şeklindedir. Madde Farklı No analiz teknikleri rjx kullanılarak hazırlanan Faktör çalışmada Madde ANOVA Nomodeli 1,697 3 yönünde hareket 2 edilmiş olup,,642 yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. 5 Elde fiyatlarının 4 genel seviyesinde düşüş,597gözlendiği sonucuna Sorumluluğu varılmaktadır. Sonuç olarak 6 tüketim rjx,689,628,645 etme 7,665 üstlenme 9,689 8,776 10, TARTIŞMA 11,705 Bu çalışmada, Costa ve diğerleri (2007) tarafından the consumption of electricity and natural gas used karşıladığı in industry görülmüştür. and houses is statistically geliştirilen Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeğinin Türkçeye uyarlanması ve Türkçe formunun geçerlik ve güvenirliğinin incelenmesi amaçlanmıştır. Ölçeğin yapı geçerliğinin incelenmesinde, doğrulayıcı faktör analizi kullanılmıştır. Yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonucunda elde edilen uyum indeksleri incelendiğinde, iki alt boyutlu modelin iyi uyum verdiği ve ölçeğin orijinal faktör yapısının, Türkçe formun faktör yapısıyla uyumlu olduğu görülmüştür (Hu & Bentler, 1999). Araştırmalarda kullanılabilecek ölçme araçları için öngörülen güvenirlik düzeyinin.70 olduğu (Sipahi, Yurtkoru & Çinko, 2008) dikkate alınırsa, ölçeğin Türkçe formunun güvenirliğinin sağlandığı görülmektedir. Öte yandan yapılan madde analizi sonucunda, ölçeğin madde-toplam korelasyon katsayılarının.30 ölçütünü de Yakın İlişkilerde Şiddet Sorumluluğu Ölçeğinin, geçerlik ve güvenirlik çalışmalarından elde edilen bulgulara göre ölçeğin kullanıma hazır olduğu söylenebilir. Ancak geçerlik ve güvenirlik çalışmalarının daha geniş bir örnekleme yönelik ve farklı gruplar üzerinde yapılması önem taşımaktadır. Ayrıca ölçeğin test tekrar-test güvenirliğinin ve ölçeğin yakın ilişkilerde şiddetin yordayıcısı olan diğer ölçeklerle arasındaki korelasyonun incelenmesi ve sosyo-demografik değişkenlere ilişkin farklılaşmayı ortaya koymaya yönelik daha kapsamlı çalışmaların yapılması faydalı olacaktır. 30

43 KAYNAKLAR ACED (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 ABRAMSON, L. Y., SELIGMAN, M. E., & TE- ASDALE, J. D., (1978). Learned helplessness in humans: critique and reformulation. Journal of Abnormal Psychology, 87(1), BABCOCK, J. C., & LA TAILLADE, J., (2000). Evaluating interventions for men who batter. In Vincent, J., and Jouriles, E. (Eds.). Domesticviolence: Guidelines for research-informed practice, Jessica Kingsley, Philadelphia, s BECK, A. T., (1999). Prisoners of hate: The cognitive basis of anger, hostility, and violence. New York: Harper Collins News, 17(334), 7 BROWN, P. D., O LEARY, K. D., & FELDBAU, S. R., (1997). Dropout in a treatment program for self-referring wife abusing men. Journal of Family Violence, 12(4), CADSKY, O., HANSON, R. K., CRAW-FORD, M., & LALONDE, C., (1996). Attrition from a male batterer treatment program: Client-treatment congruence and lifestyle instability. Violence and Victims, 11(1), COSTA, D. M., CANADY, B., & BABCOCK, J. C., (2007). Preliminary report on the accountability scale: A change and outcome measure for ıntimate partner violence research. Violence and Victims, 22(5), DUNFORD, F. W., (2000). The San Diego Navy experiment: an assessment of interventions for men who assault their wives. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 68(3), DUTTON, D. G., (1988). The domestic assault of women: Psychological and criminal justice perspectives. Boston: Allyn & Bacon DUTTON, D. G., (2006). The abusive personality: Violence and control in intimate relationships. Guilford Press GOLDSMITH, S., (1991). Taking spouse abuse beyond a family affair. Law Enforcement HART, B., (1988). Safety for women: Monitoring batterers programs. Harrisburg, PA: Pennsylvania Coalition Against Domestic Violence HEALY, K., (1999). Batterer intervention Program approaches & criminal justice strategies. DIANE Publishing HOLTZWORTH-MUNROE, A., (1991). Attributions and martially violent men: The role of cognitions in marital violence. In J. H. Harvey, T. L. Orbuch, & A. L. Weber (Eds.), Attributions, accounts, and close relationships (s ). New York: Springer-Verlag HU, L. T., & BENTLER, P. M., (1999). Cutoff criteria for fit indexes in covariance structural analysis: Conventional criteria versus new 31

44 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 alternatives. Structural Equation Modeling, 6, 1-55 JACOBSON, N. S., & GOTTMAN, J. M., (1998). When men batter women: New insights into ending abusive relationships. New York: Simon & Schuster JOHNSON, M. P., (2005). Domestic violence: It s not about gender-or is it? Journal of Marriage and Family, 67(5), JÖRESKOG, K. G., & SÖRBOM, D., (1996). LIS- REL 8: User s reference guide. Scientific Software International LEE, M. Y., SEBOLD, J., & UKEN, A., (2003). Solution-focused treatment of domestic violence offenders: Accountability for change. New York: Oxford University Press O LEARY, K. D., (1999). Developmental and affective issues in assessing and treating partner aggression. Clinical Psychology: Science and Practice, 6(4), PENCE, E.,& PAYMAR, M., (1993). Edu-cation groups for men who batter: The Duluth model. Springer Publishing Company SİPAHİ, B., YURTKORU, E. S., & ÇİNKO, M., (2008). Sosyal bilimlerde SPSS le veri analizi. İstanbul: Beta Basım Yayım Dağıtım STOSNY, S., (1995). Treating attachment abuse. New York: Springer WEXLER, D. B., (2000).Domestic violence 2000: An integrated skills program for men: Group leader s manual. New York: Norton 32

45 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 EXTENDED ABSTRACT Introduction: After a long time ignored, domestic violence began to interest at high rates as a serious social problem in the early 1970s. Subsequently, shelter houses for female victims as well as mandatory treatment şeklindedir. programs Farklı analiz for male teknikleri perpetrators kullanılarak became hazırlanan widespread çalışmada ANOVA in North modeli America. However, despite interest in the role of accountability in intimate partner violence, there is little research on the construct of partner yönünde violence hareket edilmiş accountability. olup, yapılan There istatistik are bulgulara some göre studies de sonuca in English gidilmiştir. and Elde other languages in this issue while no valid and reliable measure in Turkish. In this case appears to be strong need to have a reliable and aralığı valid Kw cinsinden measurement yükseldikçe, tool fiyatlarda to measure da azalma intimate meydana gelmektedir. partner violence accountability levels of Turkish people. Anahtar Intimate Kelimeler Partner : Elektrik, Violence Doğalgaz, Accountability Tüketim, Sanayi, Konut, Scale Anova, (Costa, TUİK, Canady, Fiyat & Babcock, 2007) may be considered as a helpful tool to fill in this need. The aim of this research is to translate the Intimate Partner Violence ECONOMETRIC Accountability ANALYSIS OF Scale ELECTRICITY to Turkish AND and NATURAL to examine GAS PRICES its psychometric properties.method: Participants were 129 teachers. Primarily the Intimate Partner Violence Accountability Scale was translated into Turkish by three academicians. The Turkish form was back-translated into English and the consistency between the Turkish and English forms was examined. Than Turkish form has been reviewed analyzed. ANOVA by two model academicians. was applied to Finally the study they prepared discussed with the use the of Turkish different form and along with some corrections made more the comprehensive. scale was The prepared purpose was for to validity determine and electricity reliability and natural analyses. gas prices Intimate Partner Violence Accountability Scale was used as data collecting method in the research. The Intimate Violence Accountability Scale has 11 items and is consisted two subscales namely, acknowledging harm and internalizing responsibility. The subscales measured with a Likert-type scale anchored by 1 (strongly disagree) to 4 (strongly agree). In this study, confirmatory factor analysis (CFA) was executed to confirm the original scale s structure in Turkish culture. As reliability analysis Cronbach alpha internal consistency coefficients and the item-total correlations were calculated. Data were analyzed using LISREL 8.54 and SPSS 20.0 package programs. Results: The results of confirmatory factor analysis demonstrated that the 11 items loaded on two factors (acknowledging harm, internalizing responsibility) and that the factor structure was harmonized with the factor structure of the original scale (x²= 66.46, df= 39, RMSEA=.074, CFI=.96, IFI=.96, NNFI=.94, SRMR=.046). Factor loadings ranged from.59 to.87 and the corrected item total correlations ranged from.60 to.78. The internal consistency reliability coefficients were.87 for acknowledging harm subscale,.85 for internalizing responsibility subscale, and.93 for overall scale. Discussion: According to these 33

46 (Ekonomi) ID: 68 & (Economy) K: 97 values it can be said that Intimate Partner Violence Accountability Scale that consists of two factors was well fit to the Turkish. Overall findings proved that the Turkish version of Intimate Violence Accountability Scale had convenient validity and reliability scores and that it may be used as a valid and reliable instrument in order to identify intimate violence responsibility. Further studies that will use the Intimate Partner Violence Accountability Scale are important for its psychometric validity and reliability properties. 34

47 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLERİNİN PORTFOLYO İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİN (1) INVESTIGATION OF THE OPINIONS OF THE PRESCHOOL TEACHERS ABOUT PORTFOLIO CONTENTS Arzu DEMİRCAN 1, Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN 2, Hatice ÖZASLAN 3 1 Turgut Özal Üniversitesi, Ankara Sağlık Yüksek Okulu, Ankara / Türkiye 2 Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi, Ankara / Türkiye 3 Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Samsun / Türkiye Öz: Bu araştırma anaokulu ve anasınıfı öğretmenlerinin portfolyo içeriği hakkındaki görüş ve bilgilerinin incelenmesi amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın evrenini eğitim öğretim yılında Ankara İli Sincan ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi anaokulları ve ilköğretim okullarının anasınıflarında ve özel anaokullarında çalışan öğretmenler oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında 298 öğretmenin görüşü alınmıştır. Araştırmada veri toplamak aracı olarak Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi Envanteri ve kişisel bilgileri elde etmeye yönelik Genel Bilgi Formu kullanılmıştır. Araştırma sonucunda araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerin kişisel bilgi ve belgelerinin, portfolyoda bulunması gerektiği yönünde görüş bildirdikleri ve portfolyoda bulunmasının en çok görüldüğü bilginin öğrencinin kimliğine ilişkin bilgiler (%97,3) ile sağlık durumuna ilişkin bilgiler (%89,7) olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin, portfolyoda derslerde uygulanan yöntem ve teknikleri genel olarak gerekli gördükleri ve görüşme (%73,0) tekniğine ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği yönünde görüşün daha yüksek oranda olduğu saptanmıştır. Öğretmenlerin genel olarak öğrencileri tanımaya ya da öğrencilerin gelişimlerini değerlendirmeye yarayan gözlem bilgilerinin portfolyoda yer alması gerektiği yönünde görüş belirttikleri görülmüştür. Araştırmaya katılan öğretmenler, gözlem bilgilerinden en çok doğal gözlem (%67,9) ile gelişim gözlem formu (%67,7) bilgilerinin portfolyoda yer alması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Öğretmenlerin portfolyoda fotoğrafların ve video kayıtlarına ilişkin bilgilerin de bulunması gerektiğini düşündükleri tespit edilmiştir. Sanat çalışmalarının portfolyoda yer alması gerektiği ve en çok ilk yazı ve çizgi çalışmaları (%79,3) ile parmak boya etkinliklerine yönelik çalışmaların (%78,3) bireysel gelişim dosyasında yer alması gerektiğinin öğretmenler tarafından düşünüldüğü görülmüştür. Ayrıcaportfolyoda öğrencilerin projelerine yer verilmesi gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Okul Öncesi Eğitim, Çocuğu Tanıma, Çocuğu Değerlendirme, Portfolyo Abstract: The present study has been conducted in order to investigate the opinions and knowledge of the nursery school and nursery class teachers on the portfolio contents. The population of the study comprises the teachers working, during the educational year, in the public nursery schools and in the nursery classes in primary schools, as well as the ones working in private nursery schools in the district of Sincan in Ankara. Opinions of 298 teachers were taken within the scope of the study. In the study, the inventory of The list of Criteria for the Information Required to Be Present in the Portfolio was used as the data collection tool, while the General Information Form was used for collecting personal information. At the end of the study, it was found out that the preschool teachers taking part in the studyhad stated that the personal information and documents of their students needed to be included in the portfolio, and that the information regarded to be most necessary to be included in the portfolio was the identity information of the students (97.3 %) and information on the health status of the students (89.7 %). It was also found out that the teachers regarded the methods and techniques used in classes as necessary in general and that the opinion that the information on the interview technique needed to be included had a higher rate (73 %). Most of the teachers stated that the observation information used by teachers to get to know their students or to evaluate their development needed to be included in the portfolio. The observation informationmostly considered by the teachers taking part in the study to be necessary to be included in the portfolio was the information obtained by means of natural observation (67.9 %) and development observation form (67.7 %). It was determined that teachers thought information in the form of photographs and videos also needed to be included in the portfolio. It was found out that teachers thought the artworks were needed to be included in the portfolio as well, and the artworks mostly regarded as necessary to be included in the personal development files were the first writing and drawing works (79.3 %) and finger painting works (78.3 %). In addition, teachers thought that the projects of the students needed to be included in the portfolio, as well. Key Words: Preschool Education, Getting to Know the Child, Evaluating the Child, Portfolio Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN, Gazi Üniversitesi, Gazi Eğitim Fakültesi Ankara /Türkiye gulumsergultekin@yahoo.com Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 35

48 GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Okul öncesi eğitim, çocuğun doğduğu günden temel eğitime başladığı güne kadar geçen dönemi kapsayan ve çocukların bedensel, psikomotor, sosyal-duygusal, zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı, kişiliğin şekillendiği, ailelerde ve kurumlarda verilen eğitim süreci olarak tanımlanmaktadır (Aral vd., 2002). Çağdaş ve demokratik toplumun gerektirdiği; duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, girişimci ve araştırıcı, öz denetimini sağlayabilen, kendisinin ve başkasının haklarına saygılı, yeteneklerini kullanma becerisine ve kültürel değerlerine sahip, ruhsal ve bedensel özellikler yönünden sağlıklı bireyler yetiştirmek, ancak okul öncesi dönemdeki çocukların eğitimine gerekli önemi vermekle sağlanabilir (Aral vd., 2002). Ayrıca iyi bir okul öncesi eğitimi, çocukların gelişim ve öğrenmesinin uygun bir biçimde değerlendirilmesini gerektirir (Mcafee & Leong, 2012). Okul öncesi dönem insan yaşamının temelini oluşturan ve çocuğu geleceğe hazırlayan çok önemli bir dönem olduğu için bu dönemde çocuğu tanımaya ve değerlendirmeye yönelik çalışmalar da aynı oranda öneme sahiptir. Çocuğu tanımak; öğretmen olarak çocuğu anlamak ve çocuğun kendisini tanımasına yardımcı olmaktır. Çocukları anlamak için onların gelişimsel özelliklerini, gereksinimlerini, ilgilerini, alışkanlıklarını, tutumlarını doğru sentezlemek gerekir. Çocuğu bütünüyle tanımak ve değerlendirmek için tek boyutlu değerlendirmeler yeterli değildir. Çocuğu tanımak bireysel farlılıkları ortaya koyarak, bu farklılıkları ortak noktada buluşturmak ve eğitim sürecini desteklemek amacını güder (Güven, 2013; Tuğrul, 2003). Okul öncesi dönemde öğretmenin çocuğu doğru bir şekilde tanıması ve çocuğu yönlendirmesi çok önemlidir. Çocuklar yeteri kadar tanındığında yardıma ihtiyaç duydukları alanlar, sahip olduğu beceriler, güçlü ve geliştirilmesi gereken yönleri tespit edilebilir. Bu sayede onların ihtiyaçlarını karşılayacak etkili ve kaliteli eğitim programlarının oluşturulması sağlanır. Ayrıca çocukların özelliklerine uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçların seçilmesine temel oluşturur. Böylece ihtiyaçları doğrultusunda eğitim programı hazırlanması mümkün olur. Okul öncesi öğretmeninin çocuğun ihtiyaçlarını ve gereksinimlerinin tespit edip çocuğu yönlendirmesi çok önemlidir (Güven, 2013; Tagay, 2014). Çocukları tanımak önemlidir. Çünkü; 1. Çocukların motivasyonunu, dikkatini, bir alana özgü bilgi ve beceri düzeylerini, ilgi alanlarını, öğrenme stillerini, gereksinimlerini, organizasyon becerilerini, sözlü ve sözlü olmayan iletişim becerilerini, arkadaşlık ilişkilerini, problem çözme becerilerini, sosyal yaşam becerilerini, yardıma ihtiyaç duydukları alanları ve güçlü yönlerinin belirlenmesini sağlar. 2. Çocukların için etkili ve kaliteli eğitim programlarının amaçlarının ve bu amaçlara ulaşılması 36

49 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 için öngörülen kazanımların seçilmesini sağlar. Çocuğu tanımak için atılan ilk adımla, sağlam bir başlangıç yapılmış olur. Çünkü çocuğun gereksinimleri tespit edildikten sonra diğer adımlar belirlenebilir. 3. Uygun öğrenme yöntem, teknik ve araçlarının seçilmesine ve böylece etkili öğrenme ortamlarının düzenlenmesine temel oluşturur. aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma Kan, meydana 2007). gelmektedir. 4. Erken yaşlarda çocukların güçlü ve gelişmeye açık veya desteklenmesi gereken özel gereksinimlerinin karşılanmasına olanak verir. Böylece, çocukların gelişimsel olarak desteklenmesinde, doğru zamanda doğru yönlendirme fırsatı yakalanmış olur. 5. Çocukların kendi kendilerini de tanımasını sağlayarak sosyal farkındalığı geliştirir.böylece çocuğun iç denetim becerisinin gelişmesini sağlar. 6. Çocukların gelişimindeki ilerlemeyi ya da sapmaları ölçmeyi sağlar. Bu sayede ailelere güvenilir bir rehberlik hizmeti verilebilir (MEB,2006) Çocuğu tanırken çeşitli tekniklerden yararlanılabilir. Bu teknikler çeşitli şekillerde gruplandırılabilir. Bunlardan bazıları; gözlem, görüşme, anekdot, olay incelemesi, derecelendirme ölçekleri, sosyometri, oyun, kimdir bu? veportfolyodur. Eğitimin amacına ulaşması ve sınıf içi değerlendirmesinin güvenilir olması için performans temelli ölçümlere yönelik çalışmalar artmaktadır. Bu bağlamda, öğrenci performanslarına dayanan değerlendirme araçlarından biri olan portfolyo; öğrencinin çabalarını, ilerleme ve başarılarını sergileyen çalışmalarının amaçlı bir koleksiyonudur. Bu koleksiyonun seçimi, öğrenci katılımı ile seçme kriterleri, değerlendirme kriterleri göz önünde bulundurularak ve öğrencinin kendini yansıtma delillerini içerecek şekilde yapılmalıdır (Grace, Shores & Brown,1992; Chambers & Wickersham, 2007; Lankes den akt. Deniz Portfolyo, bir çocuğun zaman içindeki gelişim ve öğrenmesini belgeleyen kanıtların düzenli ve amaçlı bir derlemesidir (Mcafee & Leong, 2012). Chambers ve Wickersham (2007) portfolyoyu, bireylerin öğrenme sürecini ve ilerlemelerini göstermek için oluşturdukları çalışmalarının toplamı olarak tanımlamaktadır. Portfolyolar, çocukların sanatsal çalışmaları, el yazıları, gözlem kayıtları, anekdot kayıtları, video kayıtları, fotoğrafları, şarkıları, matematik ve bilim çalışmaları, hikayeleri, çocukla ilgili anıları, sorduğu sorular, projeleri vb. gibi çocukla ilgili olan bilgileri içerir (Wortham, 2001; Tuğrul, 2003; Appl, Leavitt & Ryan, 2014; Orçan, 2014). Portfolyoların en önemli özelliği, belli bir amaca yönelik hazırlanması ve sistematik olmasıdır. Portfolyolar eğitim sürecinin sonu değil, sürecin kendisidir. Portfolyo, çocuğun bireysel çalışması gibi görünse de aslında öğrenme sürecinin bir yansımasıdır ve çocuğun öğretmeniyle, arkadaş- 37

50 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 larıyla ve ailesiyle etkileşimlerini, paylaşımlarının da somut örneklerini yansıtır (Grace, Shores & Brown,1992; Chitejive Stafford, 1999; Fazlıoğlu, 2013). Portfolyolar oluşturulmaya başlanırken hizmet edeceği amacın belirlenmesi gerekir. Çocukların gelişimsel düzeyleri ve yaşları öğretmenin portfolyo amaçlarını belirlemedeki seçeneklerini etkiler. Anaokulundaki bir portfolyonun amacı, dördüncü sınıf düzeyindeki bir portfolyonun amacından farklı bir etki oluşturur (Coleman, 1994; Lynch & Struewing, 2001). Okul öncesi dönemde portfolyo, gelişimlerini, ilerlemelerini gösterirken, ilkokul düzeyindeki portfolyo, programın özel amaçları ile ilgili olarak çocuğun gelişimine dikkat çekebilir. Aşağıda yer alan amaçlar portfolyonun fonksiyonlarını belirlemede kullanılmaktadır (Wortham vd, 1998; Morrison, 1999; Deniz Kan, 2007; Appl, Leavitt & Ryan, 2014). Portfolyoların; Çocukların ilgi ve eğilimlerini belirlemek, bu ilgileri hakkında tarih sunmak, Çocukların belli bir süreç içerisinde tüm gelişim alanlarındaki büyüme-gelişmeleri hakkında doküman oluşturmak, Her çocuğun öğrenmesini değerlendirmek, Çocukların öğrenirken kullandıkları yöntemleri belirlemek, Çocuklara öğrenme yöntemlerini yansıtma ve analiz etme olanağı vermek, Çocukların başarılarına dikkat çekmek, Öğrencinin değerlendirmeye katılımını sağlamak, Bir üst sınıfa geçerken çocuklarla ilgili bilgilerin aktarılmasını sağlamak, Çocukların özel ihtiyaçlarını belirlemede kullanılabilecek bilgiyi sağlamak, Özel eğitim hizmetlerinden yaralanabilecek çocukların ön belirlemesini sağlamak, Farklılıkları övmek, Ailelere çocuklarının başarıları ile ilgili somut ve yeterli oranda belgeler sunmak, Öğretmen, yönetici ve aile üyeleri için programın etkililiğini değerlendirmede kullanılan verileri sağlamak gibi amaçları vardır (Deniz Kan, 2007; Mcafee & Leong, 2012; Güven, 2013). Portfolyo, çocuğun bireysel bir çalışması gibi görünse de aslında öğrenme sürecinin bir yansımasıdır. Çocuğun öğretmeniyle, arkadaşlarıyla ve ailesiyle etkileşimlerinin, paylaşımlarının da somut örneklerini yansıtır. Bu nedenle portfolyo çocuğun kişisel gelişiminin sosyal boyutunu da gösterir. Özellikle portfolyonun sunulma aşaması, üst düzey zihinsel, sosyal becerileri ve dil becerisini gerektirir. Çocuğun portfolyosunu anne ve babasına anlatması, sürecin en son ve en üst 38

51 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 becerisidir. Portfolyo sunumları ailelerin çocukları ile gurur duyması için birçok neden içeriyorsa da asıl önemli olan, çocuğun kendindeki gelişimi ve değişimi görerek kendisiyle gurur duymasını sağlayabilmektir. Portfolyolar, çocuğu tanımak ve çocuğun kendini tanıması için kullanılan en güdüleyici araçlardan biridir (MEB, 2006). ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin YÖNTEM istatistiksel olarak analiz edilmesi Portfolyoda hangi ürünlerin toplanacağı, bunların nasıl düzenleneceği, nasıl sunulacağı soruları da önemlidir. Etkili bir portfolyo, sadece çocuğa ait bilgileri içermez. Portfolyo, çocuğun etkileşimde bulunduğu öğretmeni, anne-babası ve arkadaşlarıyla ilgili dokümanları da kapsamalıdır (Chambers & Wickersham, 2007; Appl, Leavitt & Ryan, 2014). Eğitim programının başarısı için çocuğun iyi değerlendirmiş olması önemlidir. Öğrencilerini her yönü ile bütüncül bir şekilde değerlendiren öğretmen eğitim sürecinin başarılı yönlerini ve eksiklerini tespit ederek etkili bir eğitim programı uygulayabilir. Bu nedenlerle öğretmenlerin, değerlendirme sürecinde kullanılan araçlardan biri olan portfolyo hakkında bilgi ve becerilerini geliştirmeleri önemlidir (Deniz Kan, 2007). Bu araştırma okul öncesi öğretmenlerinin portfolyonun içeriği ile ilgili görüşlerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerin performanslarını değerlendirmede kullandıkları portfolyoda bulunması gereken bilgi/belgelere ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi amaçlandığından araştırma tarama modeline örnek bir araştırmadır. Araştırmanın evrenini eğitim öğretim yılında Ankara ilinin Sincan ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı resmi anaokulları ve ilköğretim okullarının anasınıflarında ve özel anaokullarında çalışan 298 öğretmen oluşturmaktadır. Araştırma kapsamında 298 öğretmenin görüşü alınmıştır. Araştırmaya katılan öğretmenlerin demografik özellikleri Tablo 1 de yer almaktadır. 39

52 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 ELEKTİRİK Tablo VE 1. DOĞALGAZ Öğretmenlerin FİYATLARININ Demografik EKONOMETRİK Özellikleri AÇIDAN Değişkenler Murat Kategoriler KORKMAZ, Hakan AÇIKGÖZ f % Cinsiyet Güven Kadın Grup A.Ş. Finans Yönetmeni ,3 1 Kilis 7 Aralık Erkek Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü5 1,7 Lise 11 3,7 Mezun Özet : olunan bölüm Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, sanayi ve konutlarda kullanılan doğalgaz 2 yıllık ile elektrik çocuk tüketiminin gelişimi istatistiksel olarak 17 analiz 5,7 edilmesi 4 yıllık okul öncesi öğr ,3 Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına 4 yıllık AOF-okul göre elektrik öncesi ve doğalgaz fiyatlarının 87 tespit 29,0 edilmesi edilen bulgular sonucunda; sanayi Kız sektörü meslek için lisesi tüketim aralığı arttıkça, 29 elektrik ve 9,7 doğalgaz aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, 2 yıllık fiyatlarda (belirtiniz) da azalma meydana gelmektedir. 4 1,3 Anahtar Kelimeler : Elektrik, 4 Doğalgaz, yıllık çocuk Tüketim, gelişimi Sanayi, Konut, Anova, 34TUİK, Fiyat 11,3 4 yıllık (belirtiniz) 9 3,0 1-5 yıl ,0 Kıdem 6-10 yıl 34 11, yıl 82 27,3 the consumption of electricity 15 and yıl natural ve üstü gas used in industry and houses 31 is statistically 10,3 techniques for analysis. Moreover, Özel tests okulof hypothesis were applied and 202the research 67,3was Okul made türü more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices Devlet okulu 98 32, ay 77 25,7 Çalıştıkları Yaş ay , ay 91 30,3 Tablo 1 de yer alan bilgiler incelendiğinde araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük çoğunluğunun kadın olduğu (%98,3) görülmektedir. Araştırmaya en çok üniversitelerin okul öncesi öğretmenliğinden mezun öğretmenler katılmışlardır (%36,3). Öğretmenlerin kıdemleri incelendiğinde öğretmenlerin yaklaşık yarısının (%51,0) 5 yıl ve altında kıdeme sahip olduğu görülmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin %67,3 ü özel okulda, %32,7 si ise devlet okulunda görev yapmaktadır. Öğretmenlerin çalıştıkları yaş grupları incelendiğinde öğretmenlerin %25,7 sinin aylık çocuklarla, %44 ünün ay çocuklarıyla ve %30,3 ünün ay çocuklarıyla çalıştıkları belirlenmiştir. 40

53 Veri Toplama Araçları ACED (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Araştırmaya katılan öğretmenlerin kendileri hakkında bazı bilgileri elde etmek amacıyla Genel Bilgi Formu kullanılmıştır. Okul öncesi öğretmenlerinin portfolyonun içeriği ile ilgili görüş ve bilgilerini belirlemekamacıyla Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi envanteri kullanılmıştır. Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nde yedi bölüm ve toplam 54 madde yer almaktadır. maddeler oluşturulmuştur. Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nin geliştirilmesinde öncelikle program ve literatür taraması gerçekleştirilmiştir. Yapılan taramaların ardından öğrencilerin gelişimlerinin değerlendirilmesi amacıyla kullanılan portfolyoda bulunması gereken özellikler listelenmiştir. Listelenen özellikler için sekiz konu alan uzmanının görüşü alınmıştır. Sekiz konu alan uzmanlarından gelen görüşler doğrultusunda her bir özellik için kapsam geçerliği indisi hesaplanmıştır. Araştırma kapsamında sekiz uzmanın görüşü alındığı için hesaplanan kapsam geçerliği indisinin 0,78 ve üzerinde olması gerekmektedir (Yurdugül, 2005). Konu alan uzmanlarının görüşleri doğrultusunda 46 maddenin kapsam geçerliği indisi 1,00; sekiz maddenin ise 0,78 hesaplanmıştır. Hesaplamalar sonucunda bütün maddelerin ölçüt listesinde kalmasına karar verilmiştir. Ölçüt listesindeki maddelere ilişkin bir Türk dili, bir de ölçme ve değerlendirme uzmanının görüşü alınarak taslak Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nin öncelikle üç öğretmen ile ön uygulaması gerçekleştirilmiş, öğretmenlerin maddelerden anlamadığı, yanlış yorumladığı madde olup olmadığı belirlenerek gerekli düzeltmeler gerçekleştirilmiştir. Ön uygulama sonrasında yönerge oluşturularak ölçüt listesine nihai şekli verilmiştir. Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nde yer alan bölümler ve bölümlerde bulunan madde sayıları Tablo da gösterilmiştir. 41

54 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Tablo 2. Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi Bölüm ve Madde Sayıları BölümlerMurat KORKMAZ, Hakan Madde AÇIKGÖZ sayıları Kişisel bilgi/belgeler Güven Grup A.Ş. Finans 11 Yönetmeni Yöntem/teknikler 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji 7 Bölümü Gözlem bilgileri 10 ve konutlarda kullanılan Fotoğraflar doğalgaz ile elektrik tüketiminin 4 istatistiksel olarak analiz edilmesi Video kayıtları 6 Sanayi ve konutlarda Sanat tüketim çalışmaları aralıklarına göre elektrik 13 ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi edilen bulgular Proje sonucunda; çalışmaları sanayi sektörü için tüketim 3 aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz Toplam 54 Tablo 2 de görüldüğü gibi Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nde kişisel bilgi/belgeler, yöntem/teknikler, gözlem bilgileri, fotoğraflar, video kayıtları, sanat çalışmaları, proje çalışmaları olmak üzere toplam yedi bölüm bulunmaktadır. İşlem the consumption of electricity and natural gas used yorumlanmıştır. in industry and houses is statistically Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nden elde edilen veriler doğrultusunda öncelikle her bir bölümdeki maddeler için betimsel istatistiklerden frekans ve yüzde değerleri hesaplanmış, gerekli kategorisinin yüzde değerleri için çizgi grafikleri oluşturulmuştur. Portfolyoda Bulunması Gereken Bilgiler Ölçüt Listesi nde bölümlere ilişkin öğretmen görüşlerinin öğretmenlerin demografik özelliklerine göre (kıdem, mezun oldukları okul türü, görev yaptıkları okul türü, çalıştıkları yaş grubu) farklılık gösterip göstermediğinin belirlenmesi amacıyla ilişkisiz örneklemlerde ki-kare istatistiği hesaplanmıştır. Ki-kare istatistiği hesaplanmadan önce gözlenenbeklenen değerler arasındaki uyum varsayımı incelenmiş ve hücrelerdeki gözlem sayılarının yeterli olmadığı durumlarda hücrelerin birleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Sonuçlar tablolaştırılarak Bu araştırmada okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerin performanslarını değerlendirmede kullandıkları portfolyoda bulunması gereken bilgi/ belgelere ilişkin düşüncelerinin neler olduğunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda portfolyoda bulunması gereken özellikler için oluşturulan kontrol listesi öğretmenlere sunulmuş ve öğretmenlerin cevapları portfolyonun bölümleri doğrultusunda incelenmiştir. BULGULAR Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken kişisel bilgilere ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi amacıyla öğretmenlere 11 bilgi/belge yöneltilmiş ve öğretmenlerin bu bilgilerin bireysel 42

55 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 3 te yer almaktadır. Tablo 3. Portfolyoda Yer Alması Gereken Güven Grup Kişisel A.Ş. Finans Bilgi/Belgelere Yönetmeni İlişkin Öğretmen Görüşlerinin Frekans ve Yüzde Dağılımları Maddeler Gerekli Kısmen Gereksiz ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak Gerekli analiz edilmesi şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak f hazırlanan % çalışmada f ANOVA % modeli f % Kimliğine ilişkin Sanayi bilgiler ve konutlarda (adı, soyadı, tüketim cinsiyeti, aralıklarına göre 292 elektrik 97,3 ve doğalgaz fiyatlarının 8 tespit 2,7 edilmesi 0 0,0 vb.) Fiziksel gelişim fiyatlarının özellikleriyle genel seviyesinde ilgili bilgiler(boy, düşüş gözlendiği 268sonucuna 89,3 varılmaktadır. 31 Sonuç olarak 10,3 tüketim 1 0,3 kilo, vb.) Sağlık durumuna Anahtar ilişkin Kelimeler bilgiler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, 269 Sanayi, 89,7Konut, Anova, 26 TUİK, Fiyat 8,7 5 1,7 Başarı durumuna ilişkin bilgiler(güçlü zayıf olduğu , ,7 0 0,0 alanlar,vs.) Yeteneğine ilişkin bilgiler , ,0 1 0,3 İlgilerine ilişkin bilgiler , ,0 3 1,0 Benlik algısına the ilişkin consumption bilgiler(kendini of electricity algılama and natural 244 gas used 81,3 in industry and 46 houses is statistically 15,3 10 3,3 biçimi,kendiyle ilgili analyzed. görüşleri, ANOVA vb.) model was applied to the study prepared with the use of different Sosyal uyuma ilişkin made more bilgiler comprehensive. The purpose was 259to determine 86,3 electricity and 33 natural gas 11,0prices 8 2,7 Aileye ilişkin bilgiler (sosyo-ekonomik durum,eğitim durumu, meslek, vb.) , ,0 9 3,0 Kişilik özelliklerine ilişkin bilgiler , ,0 4 1,3 Aileye ait bilgi formları , ,7 22 7,3 Tablo 3 te yer alan bilgiler incelendiğinde araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerin kişisel bilgi ve belgelerinin portfolyoda bulunması gerektiği yönünde görüş bildirdikleri belirlenmiştir. Öğretmenler tarafından kişisel bilgi ve belgelerden portfolyoda bulunmasının en çok görüldüğü bilginin öğrencinin kimliğine ilişkin bilgiler (%97,3) ile sağlık durumuna ilişkin bilgiler (%89,7) olduğu belirlenmiştir. Diğerlerine göre portfolyoda gerekli görülme yüzdesinin düşük olduğu bilgiler ise çocukların ilgilerine ilişkin bilgiler (%69) ile aileye ait bilgi formları (%77) bilgileridir. Öğretmenlerin kişisel bilgi ve belgelerin portfolyoda bulunmasını gerekli gördükleri yüzdeler Şekil 1 de yer almaktadır. 43

56 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 1. PortfolyodaKişisel Bilgi/Belgelerin Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri Şekil 1 de görüldüğü gibi araştırmaya katılan öğretmenler, öğrencilerin kimliğine, fiziksel gelişim özelliklerine, sağlık durumuna, başarı durumuna, yeteneğine, ilgilerine, benlik algılarına, sosyal uyumuna, ailesine, kişilik özelliklerine ilişkin bilgilerle aileye ait bilgi formlarının portfolyda bulunmasını gerekli görmektedirler. Ancak, öğretmenlerin özellikle çocukların daha çok fiziksel yönleriyle ilgilenmekte oldukları, aile bilgileri ve ilgi alanları üzerinde çok durmadıkları görülmüştür. Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken tekniklere yönelik çocukları tanımaya yönelik yedi yöntem/teknik sıralanmış ve öğretmenlerin bu bilgilerin bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 4 te yer almaktadır. 44

57 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Tablo 4. PortfolyodaYer Alması Gereken Yöntem/Tekniklere İlişkin Öğretmen Görüşleri- Frekans ve Yüzde Dağılımları Güven Grup A.Ş. Gerekli Finans Yönetmeni Kısmen Gerekli Gereksiz Maddeler 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, f Elektrik-Enerji % Bölümü f % f % Sosyometri , , ,0 Kimdir bu? , ,3 24 8,0 Derecelendirme şeklindedir. ölçeği Farklı analiz teknikleri kullanılarak 167 hazırlanan 55,7 çalışmada 109 ANOVA 36,3 modeli 24 8,0 Örnek olay Görüşme Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre 161 elektrik ve 53,7 doğalgaz fiyatlarının 115 tespit 38,3edilmesi edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için 219 tüketim 73,0 aralığı arttıkça, 69 elektrik 23,0 ve doğalgaz ,0 4,0 Olay incelemesifiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği 163 sonucuna 54,3 varılmaktadır. 111Sonuç olarak 37,0 tüketim Çocuğa ve aileye ait anekdotlar , , ,7 6,7 Tablo 4 te görüldüğü gibi araştırmaya katılan öğretmenlerin, portfolyoda derslerde uygulanan yöntem ve teknikleri genel olarak gerekli görmektedirler. Öğretmenlerin çoğunluğu sırasıyla portfolyoda görüşme (%73,0), çocuğa ve aileye ait anektodlar (%70,3), kimdir bu? (%60,7), derecelendirme ölçeği (%55,7), olay incelemesi (%54,3), örnek olay (%53,7) ve sosyometri (%51,0) yöntem/ tekniklerine ilişkin bilgilerin yer alması gerektiği yönünde görüş bildirmişlerdir. Öğretmenlerin yöntem/tekniklerden portfolyoda bulunmasını gerekli gördükleri yüzdeler Şekil 2 de yer almaktadır. Şekil 2. Portfolyoda Yöntem/Tekniklerin Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri 45

58 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 2 incelendiğinde, öğretmenlerin genel olarak yöntem/tekniklere ilişkin bilgilerin portfolyoda yer alması gerektiğine yönelik görüş bildirdikleri görülmektedir.ancak bu bölümde ele alınan yöntem ve tekniklerin düşük yüzdelerde olması öğretmenlerin bu tekniklerin içeriği ile ilgili bilgiler konusunda eksik olmalarından kaynaklanabilir. Maddeler Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken gözlem bilgilerine ilişkin çocukları tanımaya yönelik 10 gözlem bilgisi sıralanmış ve öğretmenlerin bu bilgilerin bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak yüzde araştırma değerleri daha kapsamlı Tablo hale 5 te getirilmiştir. yer almaktadır. Görüşleri-Frekans ve Yüzde Dağılımları Gerekli Kısmen Gerekli Gereksiz f % f % f % Tablo 5. Portfolyoda Yer Alması Gereken Gözlem Bilgilerine İlişkin Öğretmen Oyun gözlem formu , ,0 29 9,7 Katılımlı gözlem ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 163 IN 54,3 TERMS OF 103 INDUSTRY 34,3AND 34 11,3 Katılımsız gözlem , , ,3 Sistematik gözlem Abstract: formuin this study prepared by using data 155 of TSI belonging 51,7 to 105 the years of 35, , 40 13,3 Doğal gözlem analyzed. ANOVA model was applied to the 203study prepared 67,9 with 77 the use 25,8 of different 19 6,4 Doğal olmayan gözlem made more comprehensive. The purpose was to 125 determine 50,7 electricity 102 and natural 34,0 gas prices 46 15,3 Gelişim gözlem formu , ,0 22 7,3 Gelişim raporu (yılda 3 kez) , , ,3 Gelişimsel kontrol listelerinin sonuçları , , ,0 Öğretmenin çocukla ilgili kısa ve uzun vadedeki planları , , ,7 Tablo 5 incelendiğinde, öğretmenlerin genel olarak öğrencileri tanımaya ya da öğrencilerin gelişimlerini değerlendirmeye yarayan gözlem bilgilerinin portfolyoda yer alması gerektiği yönünde görüş belirttikleri görülmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenler, gözlem bilgilerinden en çok doğal gözlem (%67,9) ile gelişim gözlem formu (%67,7) bilgilerinin portfolyoda yer alması gerektiğini düşünmektedirler. Öğretmenler gözlem bilgileri içerisinde en az ise katılımsız gözlem (%49,7) ile doğal olmayan gözlem (%50,7) bilgilerinin yer alması yönünde görüş bildirdikleri tespit edilmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerden gözlem bilgilerini gerekli gören öğretmenlerin yüzde değerleri Şekil 3 te görülmektedir. 46

59 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 3. Portfolyoda Gözlem Bilgilerinin Öğretmenler Tarafından ACCORDING TO CONSUMPTION Gerekli Görülme RANGES Yüzdeleri IN TERMS OF INDUSTRY AND Şekil 3 te yer alan bilgiler incelendiğinde öğretmenlerin genel olarak oyun gözlem formu, katılımlı gözlem, katılımsız gözlem, sistematik gözlem, doğal gözlem, doğal olmayan gözlem, gelişim gözlemi, gelişim raporu, gelişimsel kontrol listeleri sonuçlarına ve öğretmenin çocukla ilgili kısa ve uzun vadeli planlarına portfolyoda yer verilmesi gerektiği yönünde görüş belirttikleri görülmektedir.öğretmenler daha çok çocukları doğal ortamlarında gözlemlemeyi tercih etmişlerdir. Gelişim gözlem formunun sıkça tercih edilmesinde de Okul Öncesi Eğitim Programının etkisi olabileceği düşünülmektedir. Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken dört fotoğrafın bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin öğretmenlerin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 6 da yer almaktadır. 47

60 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Tablo 6. PortfolyodaYer Alması Gereken Fotoğraf Bilgilerine İlişkin Öğretmen Görüşleri- Frekans ve Yüzde Dağılımları Maddeler Güven Grup A.Ş. Finans Gerekli Yönetmeni Kısmen Gerekli Gereksiz 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, f Elektrik-Enerji % Bölümü f % f % Sınıf içi etkinliklere yönelik (Heykeller, Soyut , ,0 13 4,3 objeler vs.) fotoğraflar Sosyal iletişime şeklindedir. yönelik fotoğraflar Farklı analiz teknikleri kullanılarak 197 hazırlanan 65,7 çalışmada 92 ANOVA 30,7 modeli 11 3,7 Çocuğun ilgilerini açığa çıkarmayı sağlayan , ,7 9 3,0 fotoğraflar Kazanmış olduğu becerileri vurgulayan fotoğraflar , ,7 10 3,3 Tablo 6 ya göre öğretmenlerin portfolyoda fotoğrafların da bulunması gerektiğini düşündükleri görülmektedir. Araştırmaya katılan öğretmenler, sınıf içi etkinliklere yönelik (%69,7), öğrencilerin kazanmış olduğu becerileri vurgulayan (%66,0), çocukların sosyal iletişimine yönelik (%65,7) ve çocuğun ilgilerini açığa çıkarmayı sağlayan (%65,3) fotoğrafların portfolyoda bulunmasını gerekli görmektedirler. Araştırmaya katılan öğretmenlerden fotoğrafları gerekli gören öğretmenlerin yüzde değerleri Şekil 4 te görülmektedir. Şekil 4. PortfolyodaFotoğrafların Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri 48

61 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 4 ke görüldüğü gibi araştırmaya katılan öğretmenler genel olarak portfolyo çalışmalarında öğrencileri tanımaya yönelik fotoğrafların da portfolyoda yer alması gerektiğini düşünmektedirler. Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken altı tür video kaydının bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin öğretmenlerin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 7 de yer almaktadır. Frekans ve Yüzde Dağılımları edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için Gerekli tüketim aralığı arttıkça, Kısmen elektrik Gerekli ve doğalgaz Gereksiz Maddeler f % f % f % Serbest zaman , , ,0 Etkinlikler , , ,7 Tablo 7. PortfolyodaYer Alması Gereken Video Bilgilerine İlişkin Öğretmen Görüşleri- Oyun katılımı , , ,7 Arkadaş ilişkileri ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 168 IN 56,0 TERMS 94 OF INDUSTRY 31,3AND 38 12,7 Küçük grupların fen-matematik ve sosyal , , ,3 alanlardaki bilgi Abstract: problem In çözücü this study fikirler,icatlar, prepared by using data of TSI belonging to the years of , deneyler içeren) the sunan consumption video kaset of electricity görüntüleri and natural gas used in industry and houses is statistically Öğretmen ve arkadaşlarıyla techniques for analysis. iletişimine Moreover, yönelik tests of 122 hypothesis 40,7 were applied 113and the 37,7 research was 65 21,7 video kayıtları Tablo 7 de yer alan bilgiler incelendiğinde, araştırmaya katılan öğretmenler öğrencilerin video kayıtlarına ilişkin bilgilerin genel olarak portfolyada bulunması gerektiğine ilişkin görüş bildirdikleri belirlenmiştir. Çocukların öğretmen ve arkadaşlarıyla iletişimine yönelik video kayıtlarının bireysel gelişim dosyalarında yer almasını ise öğretmenler genel olarak gerekli ya da kısmen gerekli olarak değerlendirmişlerdir. Etkinliklere ilişkin video kayıtları (%59) portfolyoda yer alması gerektiği araştırmaya katılan öğretmenler tarafından en çok düşünülen video bilgisidir. Araştırmaya katılan öğretmenlerden videoları gerekli gören öğretmenlerin yüzde değerleri Şekil 5 de görülmektedir. 49

62 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 5. PortfolyodaVideoların Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri Şekil 5 te görüldüğü gibi öğretmenler video kayıtlarının portfolyoda bulunmasını orta düzeyde gerekli görmekte ve çocukların öğretmen ve arkadaşlarıyla iletişimine yönelik video kayıtlarını gerekli görme oranları diğer video bilgilerine görece düşüktür. Okul öncesi eğitiminde genel olarak benimsenen kanı etkinliklerin sergilenmesi şeklinde olduğu için bireysel, duygusal ve sosyal yönü destekleyecek kayıtlara çok gerek görülmemiş olabilir. Ayrıca öğretmenlerin video kayıtlarını fazla zaman aldığı düşünülerek çok tercih etmedikleri öngörülmektedir. Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken sanat çalışmalarına ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi amacıyla öğretmenlere 13 bilgi/belge yöneltilmiş ve öğretmenlerin bu bilgilerin bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 8 de yer almaktadır. 50

63 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Tablo 8. PortfolyodaYer Alması Gereken Sanat Çalışmalarına İlişkin Öğretmen Görüşleri- Frekans ve Yüzde Dağılımları Maddeler Güven Grup A.Ş. Finans Gerekli Yönetmeni Kısmen Gerekli Gereksiz 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, f Elektrik-Enerji % Bölümü f % f % Kağıt-kolaj çalışmaları , ,0 9 3,0 Artık materyal çalışmaları , ,7 Sulu boya etkinlikleri şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak 232 hazırlanan 77,3 çalışmada 59 ANOVA 19,7 modeli Parmak boya etkinlikleri Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik 235 ve 78,3 doğalgaz fiyatlarının 57 tespit 19,0edilmesi Baskı çalışmaları edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için 231 tüketim aralığı 77,0 arttıkça, 61 elektrik 20,3 ve doğalgaz Üç boyutlu yapılmış fiyatlarının çalışmalar genel seviyesinde düşüş gözlendiği 207 sonucuna varılmaktadır. 69,0 74 Sonuç olarak 24,7tüketim ,7 3,0 2,7 2,7 6,3 Dil yeteneğini ortaya koyan Hikâye oluşturma , ,3 5 1,7 çalışmaları Çocuğun hazırladığı kitapçık örnekleri , ,0 11 3,7 İlk yazı ve çizgi çalışmaları ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 238 IN TERMS 79,3 OF 53INDUSTRY 17,7AND 9 3,0 Matematik çalışmalarından örnekler , ,3 9 3,0 Grafik ve kavram Abstract: bilgilerini In this gösteren study prepared çalışmalar by using data 217 of TSI belonging 72,3 to 68 the years of 22, , Gezi fotografları, analyzed. videokasetleri ANOVA model ve gezi was applied sonrası to the 182study prepared 60,7 with 96 the use 32,0 of different değerlendirme formları ,0 7,3 Çocuğun sorduğu sorular, bazı sorulara verdiği , ,3 9 3,0 ilginç cevaplar Tablo 8 de yer alan bilgiler incelendiğinde, araştırmaya katılan öğretmenler çocukların gerçekleştirdikleri sanat çalışmalarının portfolyoda yer alması gerektiği yönünde görüş bildirdikleri saptanmıştır. Sanat çalışmalarından en çok ilk yazı ve çizgi çalışmaları (%79,3) ile parmak boya etkinliklerine yönelik çalışmaların (%78,3) bireysel gelişim dosyasında yer alması gerektiği öğretmenler tarafından düşünülmektedir. Sanat çalışmaları içerisinde görece en az gezi fotoğrafları, video kasetleri ve gezi sonrası değerlendirme formlarının (%60,7) portfolyoda yer alması gerektiği yönünde öğretmenlerin düşünce bildirdikleri belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerden sanat çalışmalarını gerekli gören öğretmenlerin yüzde değerleri Şekil 8 de görülmektedir. 51

64 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Şekil 6. Portfolyoda Sanat Çalışmalarının Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri Şekil 6 incelendiğinde, öğretmenlerin kağıt-kolaj çalışmaları, artık materyal çalışmaları, sulu boya etkinlikleri, parmak boya etkinlikleri, baskı çalışmaları, üç boyutlu çalışmaları, dil yeteneğini ortaya koyan çalışmaları, çocuğun hazırladığı kitapçık örnekleri, ilk yazı ve çizgi çalışmaları, matematik çalışmaları, grafik ve kavram bilgilerini gösteren çalışmaları, gezi fotoğrafları, videokasetleri ve gezi sonrası değerlendirme formları ile çocuğun sorduğu sorular, bazı sorulara verdiği ilginç cevapların portfolyoda yer alması gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir.en az yüzdenin gezi fotoğrafları, videokasetleri ve gezi sonrası değerlendirme formları ile ilgili olması okullarda geziye ayrılan zaman ve öğretmenler tarafından gezilerin eğiticiliğine verilen önemle ilgili olabilir. Öğretmenlerin portfolyo içerisinde yer alması gereken proje çalışmalarına ilişkin düşüncelerinin belirlenmesi amacıyla öğretmenlere üç bilgi/belge yöneltilmiş ve öğretmenlerin bu bilgilerin bireysel gelişim dosyasında bulunması gerekliliğine ilişkin düşünceleri alınmıştır. Öğretmenlerden elde edilen cevaplar doğrultusunda hesaplanan frekans ve yüzde değerleri Tablo 9 da yer almaktadır. 52

65 Maddeler ACED (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Tablo 9. PortfolyodaYer Alması Gereken Proje Çalışmalarına İlişkin Öğretmen Görüşleri-Frekans ve Yüzde Dağılımları Güven Grup A.Ş. Finans Gerekli Yönetmeni Kısmen Gerekli Gereksiz 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, f Elektrik-Enerji % Bölümü f % f % Bütün sınıfın katıldığı projeler(proje isim listesi) , ,7 19 6,3 Grup projeleri(grup üyelerinin isimleri) , ,3 Bireysel projelerşeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak 225 hazırlanan 75,0 çalışmada 62 ANOVA 20,7 modeli ,7 4,3 Tablo 9 incelendiğinde, araştırmaya katılan öğretmenlerin portfolyoda öğrencilerin bireysel projelerine (%75,0), grup projelerine (%67,0) ve bütün sınıfın katıldığı projelere (%63,0) yer vermesi gerektiğini düşündükleri belirlenmiştir. Araştırmaya katılan öğretmenlerden proje çalışmalarını gerekli gören öğretmenlerin yüzde değerleri Şekil 7 de görülmektedir. Şekil 7. Portfolyoda Proje Çalışmalarının Öğretmenler Tarafından Gerekli Görülme Yüzdeleri Şekil 7 incelendiğinde, öğretmenler öğrencilerin proje çalışmalarının portfolyoda bulunmasını gerekli görmektedirler. TARTIŞMA VE SONUÇ Araştırmaya katılan okul öncesi öğretmenlerinin, öğrencilerin kişisel bilgi ve belgelerinin, sınıfta uygulanan yöntem ve tekniklerin, öğrencileri tanıma ve değerlendirmeye yarayan gözlem bilgilerinin, 53

66 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 fotoğrafların, video kayıtlarının, sanat ve proje çalışmalarının portfolyoda bulunmasını genel olarak gerekli gördükleri belirlenmiştir. Portfolyo eğitse araç olması bakımından önemlidir. Çocuk ile ilgili resimler, video kayıtları, ailevi bilgiler, öğretmenin kullandığı tekniklerin kayıtları ve yorumları, sanat çalışmaları, projeler vb. nin toplandığı özel bir alandır (Smith, Brewer ve Heffner, 2003). Çocukların öğrendiklerine dair belge niteliğindedir ve sürecin tamamını kapsar. Öğrenme süreci ile bütünleşir. Bu nedenle portfolyoiçeriği üzerinde düşünülerek planlanmalı ve organize edilmelidir (Grace, Shores & Brown,1992; Coleman, 1994; Chambers & Wickersham, 2007; Mcafee & Leong, 2012; Güven, 2013). düzenlenmelidir. Okul Öncesi Eğitim Programı nda öğretmenin, yıl sonunda ailelerle paylaşılacak olan portfolyoda yer alacak çalışmaları her ay çocuklarla birlikte seçmesi ve biriktirmesi gerektiği belirtilmektedir (MEB, 2012). Nelson & Nelson (2001) öğretmenlerin gözlem, anekdot, gelişimsel kontrol listeleri ve çalışma örnekleri gibidüzenli araçlar kullanarak küçük çocukların ilerlemeleri hakkında gerçek bilgileri edinebileceklerini ifade etmişlerdir (Akt. Orçan, 2014). Bu nedenle öğretmenlerin çocukları değerlendirmede portfolyoyu kullanmaları önemli görülmektedir. Portfolyo çok yönlü bir değerlendirme tekniğidir. Geleneksel ölçme ve değerlendirme yöntemleri ile bireysel farklılıklar çok fazla dikkate alınmazken portfolyo uygulamasında çocuğun bireysel olarak değerlendirilmesi ve böylelikle eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi önemli görülmektedir (Lynch & Struewing, 2001; Orçan, 2014). Chen ve Cheng (2011) yaptıkları çalışma sonucunda öğretmenlerin mesleki becerilerinin iyileştirilmesi gerektiğini vurgulamışlardır. Çocuğu anlama, gözlem ve kaydetme becerileri öğretmenlerin mesleki yeterliliklerinin temelidir (Orçan, 2014). Öğretmenler tarafından portfolyoların düzenli yapılması ve uygun bir şekilde saklanması gerekir. Öğretmenlerinportfolyo değerlendirmesi konusunda bilgi ve becerilerini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılmalı, bu konuda eğitimler KAYNAKLAR APPL, D. J., LEAVITT, J. E., & RYAN, M. A., (2014). Parent Child Portfolios: Look This- Book Is All About Us!. Early Childhood Education Journal, 42(3), ARAL, N. KANDIR, A., ve CAN YAŞAR, M., (2002). Okul Öncesi Eğitim Programı. Ya- PaYayınları, Ankara CHAMBERS, S. M., & WICKERSHAM, L. E., (2007). The Electronic Portfolio Journey: AyearLater. Education, 127(3), CHEN, S. C. S., & CHENG, Y. P., (2011). Implementing Curriculum-Based Learning Portfolio: A Case Study in Taiwan. Early Child Development and Care, 181(2),

67 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 CHITEJI, N. S., & STAFFORD, F. P., (1999). Portfolio choices of parents and their children as young adults: Assetaccumulation by African-American families. American Economic Review, COLEMAN, L. J., (1994). Portfolio assessment: A key to identifying hidden talents and empowering teachers of young children. Gifted Child Quarterly,38(2), DENİZ KAN, Ü. D., (2007). Okul Öncesi Eğitimde Değerlendirme Aracı Olarak Portfolyo. Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi, 27(1), ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN s.96- TERMS 120 OF INDUSTRY AND FAZLIOĞLU, Y., (2013). İlköğretime Hazırlık ve İlköğretim Programları. N. Aral, Ü. Deniz ve A. Kan (Ed.), Öğretmenlik Alan Bilgisi Okul Öncesi Öğretmenliği (s ). Alan Bilgisi Yayınları, Ankara GRACE, C., SHORES, E. F., & BROWN, M. H., (1992). Theportfolioanditsuse: Developmentally appropriate assessment of youngchildren. ERIC Clearinghouse GÜVEN, G., (2013). Çocuğu Tanıma Teknikleri. F. Alisinanoğlu (Ed.), İlköğretime Hazırlık ve İlköğretim Programları, Pegem Yayınları, Ankara s LYNCH, E. M., & STRUEWİNG, N. A., (2001). Children in Context: Portfolio Assessment in the Inclusive Early Childhood Classroom. Young Exceptional Children, 5(1), 2-10 MEB.,(2006) Aylık Çocuklar İçin Okul Öncesi Eğitim Programı. Ankara, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları MEB., (2012). Okul Öncesi Eğitim Programı. Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü, Ankara MCAFEE, O., ve LEONG, D. J., (2012). Bilgileri Derleme ve Özetleme. G. Sakız (Çev.) B. Ekinci (Ed.). Erken Çocukluk Döneminde Gelişim ve Öğrenmenin Değerlendirilmesi ve Desteklenmesi Assensing and Guiding Young Children s Development and Learning, Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara, MORRISON, R., (1999). Picture This! Using Portfolio To Facilitate The Inclusion of Children in Preschool Settings. Early Childhood Education Journal, 27 (1), ORÇAN, M., (2014). Değerlendirme Aracı Olarak Portfolyo. A. Önder (Ed.), Okul Öncesi Dönemde Çocukları Değerlendirme ve Tanıma Teknikleri (s ). Pegem Akademi, Ankara SMITH, J., BREWER, D. M., & HEFFNER, T., (2003). Using portfolio assessments with young children who are at risk for school failure. Preventing School Failure: Alternative Education for Children and Youth, 48(1), TAGAY, Ö., (2014). Okul Öncesi Eğitimde Çocuğu Tanımanın Önemi. A. Önder (Ed.), 55

68 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 Okul Öncesi Dönemde Çocukları Değerlendirme ve Tanıma Teknikleri (s.1-8). Pegem Akademi, Ankara TUĞRUL, B., (2003). Çocuğu Tanıma ve Değerlendirme. M. Sevinç (Ed.), Erken Çocuklukta Gelişim ve Eğitimde Yeni Yaklaşımlar. (s ). Morpa Kültür Yayınları, İstanbul WORTHAM, S. C., (2001). Ssessment in Early- ChildhoodEducation. Prentice-Hall, Inc., New Jersey WORTHAM, S.C.,BARBOUR, A., & DESJEAN- PRROTTA, B., (1998). Portfolio Assesment: A Handbook for Preschool and Elementary Educators. Association for Childhood Education International, Olney, M.D YURDUGÜL, H., (2005). Ölçek Geliştirme Çalışmalarında Kapsam Geçerliği için Kapsam Geçerlik İndekslerinin Kullanılması. X1V. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi, Denizli 56

69 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 EXTENDED ABSTRACT Preschool education is defined as the educational process which covers the period from the day the children are born until they begin the elementary education, during which their physical, psychomotor, social-emotional, intellectual and linguistic development is largely completed, and which is given in the family and in educational institutions. In order to ensure that the education achieves its goals and that the classroom assessment is reliable, the studies on performance-based measurements are on the increase. Within this context, portfolio, which is one of the assessment tools based on the student performances, is defined as a purposeful collection of works exhibiting the efforts, advances and successes of the student. The selection of this collection should be carried out with the participation of the student, by ACCORDING taking into TO consideration CONSUMPTION the RANGES selection IN TERMS criteria OF as INDUSTRY well as the AND assessment criteria, and in a way that will involve the evidences in terms of the self-reflection of the students. In order to ensure the success of the educational program, an accurate assessment of the child is of importance. A teacher who can assess each aspects of his/her students in a holistic way can determine the successful aspects, as well as the shortcomings, of the educational process, and thus can apply an effective educational program. Thus, it is of great importance that teachers develop their knowledge and skills related to the portfolio, which is one of the tools used in the assessment process. Since the study aims to determine the opinions of preschool teachers on the information/documents to be included in the portfolio, which they use to assess the performances of their students, the study has been conducted by employing the screening model. The population of the study comprises 298 teachers who worked, during the educational year, in the public nursery schools and in the nursery classes in primary schools, as well as the ones working in private nursery schools in the district of Sincan in Ankara. The General Information Form was used for collecting personal information about the teachers participating in the study, while the inventory of The List of Criteria for the Information Required to Be Present in the Portfolio was used as the data collection tool. The List of Criteria for the Information Required to Be Present in the Portfolio has seven sections and 54 entries in total. In developing The List of Criteria for the Information Required to Be Present in the Portfolio, first a program and literature review was conducted. Following this review, the features required to be included in the portfolios used to assess the development of the students were listed. 57

70 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 The opinions of eight specialist of distinct field were received about the features listed. A preliminary application of The List of Criteria for the Information Required to Be Present in the Portfolio was conducted on three teachers, it was determined whether there were any entries not understood or misinterpreted by the teachers, and then necessary corrections were made on these entries of the list. Following the preliminary application, the instructions were formed and the List of Criteria was given its final form. In line with the data obtained by means of The List of Criteria for the Information Required to Be Present ve konutlarda in the kullanılan Portfolio, doğalgaz first ile elektrik the frequencies tüketiminin istatistiksel and percentages olarak analiz edilmesi were calculated based on the descriptive uygulanmıştır. statistics Ayrıca related hipotez to the testleri entries uygulanarak in each araştırma sections, daha kapsamlı and then hale line getirilmiştir. graphics were formed for the percentages Sanayi of ve the konutlarda required tüketim categories. aralıklarına göre In elektrik order ve to doğalgaz find out fiyatlarının whether tespit the edilmesi opinions of teachers about the sections edilen required bulgular sonucunda; to be included sanayi sektörü in The için tüketim List of aralığı Criteria arttıkça, for elektrik the ve Information doğalgaz Required to Be Present in the Portfolio differ depending on the demographical characteristics of the teachers (seniority, the type of the school they have graduated from, the type of the school they are currently working for, the age group they work with),the chi-square statistics were calculated in unrelated samples. The results were tabulated and interpreted. In the present study, it has been aimed to find out the opinions of ACCORDING preschool TO teachers CONSUMPTION about the RANGES information/documents IN TERMS OF INDUSTRY required AND to be included in the portfolios they use in order to assess the performances of their students. To that end, the checklist developed for the features which should be included in a portfolio was presented to the teachers and their responses were examined with regards to the sections of the portfolio. It has been determined that the preschool teachers taking part in the study stated opinions that the personal information and documents of their students needed to be included in their portfolios. It was found out that the information regarded by the preschool teachers to be most necessary to be included in the portfolio was the identity information of the students (97,3%) and information on the health status of the students (89,7%). It was also found out that the teachers regarded the methods and techniques used in classes as necessary in general.the information stated by the teachers as necessary to be included in the portfolio are related to, in descending order the following methods/techniques: interviewing (73 %), anecdotes about the child and family (70,3%), Who s that? (60,7%), rating scale (55,7%), case study (54,3%), example case (53,7%) and sociometry (51%). The observation information mostly considered by the teachers taking part in the study to be necessary to be included in the portfolio was the information obtained by means of natural observation (67,9%) and development observation form (67,7%). It was determined that teachers taking part in the study thought information in the form of photographs which are concerning classroom activities (69,7%), which emphasizes the skills gained by the students (66%), which are concerning the social communication of the children (65,7%) and which helps in revealing the interests of the child (65,3%) also needed to be included in the portfo- 58

71 (Ekonomi) ID: 92 & K: (Economy) 17 lio. It was determined that teachers participating in the study thought, in general, that information in the form of videos also needed to be included in the portfolio. The video records concerning the relationship of children with their teachers and their peers were considered by the teachers mostly to be necessary or partially necessary to be included in the personal development files of the children. With 59 %, the video records concerning the activities have been found to be the video records mostly considered by the participating teachers to be necessary to be included in the portfolio. The teachers participating ve konutlarda in the kullanılan study doğalgaz were found ile elektrik to tüketiminin state that istatistiksel the artworks olarak analiz produced edilmesi by the children were needed to uygulanmıştır. be included Ayrıca in the hipotez portfolio testleri uygulanarak as well, and araştırma the daha artworks kapsamlı mostly hale getirilmiştir. regarded as necessary to be included in Sanayi the ve personal konutlarda development tüketim aralıklarına files göre were elektrik the ve doğalgaz first writing fiyatlarının and tespit drawing edilmesi works (79,3%) and finger painting edilen works bulgular (78,3%). sonucunda; sanayi In addition, sektörü için teachers tüketim aralığı taking arttıkça, part elektrik in the ve study doğalgaz were found outto think that the individual projects of the students (75%), group projects (67%) and the projects participated by all class (63%) needed to be included in the portfolio, as well. It was determined that the preschool teachers taking part in the present study generally considered the personal information and documents of the students, the methods and techniques employed in the classroom, the observation information used in ACCORDING getting to TO know CONSUMPTION and evaluating RANGES the IN students, TERMS OF the INDUSTRY photographs, AND the video records, and the artworks and projects carried out by the students needed to be included in the portfolio. 59

72 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education ÇOCUK OYUNCAKLARININ KÜLTÜR AKTARIMINDA YERİ: AYDIN İLİ ÖRNEĞİ (1) THE ROLE OF CHILDREN S TOYS IN CULTURE TRANSMISSION: THE EXAMPLE OF AYDIN Şermin METİN¹, Selvinaz SAÇAN² ¹ Hasan Kalyoncu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okulöncesi Eğitimi A.D. Gaziantep / Türkiye ² Adnan Menderes Üniversitesi Söke Sağlık Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü Aydın / Türkiye Öz: Bu araştırmada, Aydın ilinde bulunan geleneksel çocuk oyuncaklarını belirlemek ve çocuk oyuncaklarının kültür aktarımında etkisinin olup olmadığını saptamak amaçlanmıştır. Tarama modelinin kullanıldığı araştırmaya Aydın Büyükşehir Belediyesi Yüksel Yalova Çocuk Kültür Merkezinde yer alan 73 oyuncak dâhil edilmiştir. Doküman analiz tekniği kullanılarak yapılan araştırmada oyuncakları derleyen ve aslına sadık kalarak yeniden üreten Erkan Atalı ile görüşüldükten sonra oyuncaklar özelliklerine göre sınıflandırılmıştır. Oyuncakların kültürel özelliklerini değerlendirmek için araştırmacılar tarafından oluşturulan ve uzman görüşü alınan Çocuk Oyuncaklarının Kültürel Özelliklerini Değerlendirme Formu aracılığı ile her bir oyuncak tek tek değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucu Aydın ilinde bulunan geleneksel oyuncakların Aydın ilinin kültürel özelliklerini yansıttığı belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Oyuncak, Kültür, Kültür Aktarımı Abstract: The purpose of this study is to identify traditional children s toys in the province of Aydın and to determine whether toys have an effect on the transmission of culture or not. Seventy-three toys kept at the Aydın Metropolitan Municipality Yüksel Yalova Cultural Center for Children were included in the study in which a screening model was used. In the study, in which the document analysis technique is used, the toys are classified based on their properties after consultation with Erkan Atalı, who collected and reproduced the toys remaining true to their original form. Each toy is assessed one-by-one using the Form for the Assessment of the Cultural Properties of Child Toys, which was prepared by the researchers for the purpose of assessing the cultural properties of the toys and on which expert opinion is received. The results of the assessments determined that the traditional toys found in the province of Aydin reflect the cultural features of the province. Key Words: Toys, Culture, Culture Transmission Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Selvinaz SAÇAN, Adnan Menderes Üniversitesi, Söke Sağlık Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü Aydın / Türkiye skuzucu@gmail.com Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 60

73 GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 İnsan yaşamının bir parçası olan ve yaşamın her alanında izlerine rastladığımız kültür onu el alan bireyin bakış açısına göre değişen ve birçok tanımı olan bir kavramdır. Bilinen ilk açık ve kapsamlı tanımı İngiliz Antropolog Taylor yapmıştır. Taylor kültürü; bilgi, inanç, sanat, hukuk, ahlak, adet, gelenek ve toplumun bir üyesi olarak kişinin yaşayarak kazandığı huylar ve kabiliyetler bütünü olarak tanımlamıştır (Haviland, 2002). Güvenç (1997) ise kültürün bilimsel anlamda, dini, sanatı, Giydiğimiz kıyafetlerimiz, yediğimiz yemeklerimiz, konuştuğumuz dilimiz, anlattığımız hikâyelerimiz, kutlama biçimlerimiz, yazı, müzik, sanat yoluyla hayallerimizi gösterme yolumuz, köklerimiz ve diğerlerinden farklı olan inançlarımız ve yaşam biçimimiz olan (Kalman, 2009), yaşayarak öğrenilen ve aktarılan bir olgu olan kültürün devamlılığını sağlamak için yeni kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Bu bağlamda kültür aktarımı, genel anlamıyla, sahip olunan maddi ve manevi tüm kültürel değerlerin, yani yaşam tarzının, inanış, yapıp ettiğimiz her şeyi içine alan karmaşık bir duyuş ve hayata bakışın yeni kuşaklara aktarılması varlık alanı ve toplumun üyesi olarak insanın, ve benimsetilmesi işi olarak görülmektedir (Sertkaya, yaşayarak, yaparak ECONOMETRIC öğrendiği ve ANALYSIS öğrettiği maddi, OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES 2010). IN TERMS Kültür OF aktarımının INDUSTRY iki AND temel ayağından biri manevi her şeyden oluşan karmaşık bir bütün olan sosyalleşme, insanın içinde yaşadığı topluma olduğunu belirtmiştir. Majuyev (1998) kültürü, Abstract: In this study prepared by using data of uyum TSI belonging sağlaması, to the years toplumla of , bütünleşmesi ya da akılcı, özgür ve the ahlaksal consumption açıdan of electricity sorumluluk and natural gas used in industry and houses is statistically analyzed. ANOVA model was applied to the özdeşleşmesidir. study prepared with the Sosyalleşme, use of different insanın psikolojik duyan bir varlık techniques olarak for insanın analysis. kendi Moreover, etkinliği tests of hypothesis were applied and the research was made more comprehensive. The purpose was to determine varlıktan electricity sosyal and varlığa natural doğru gas prices geçişini meydana tarafından belirlenen bir gerçeklik, Malinowski getiren bir dizi süreçler toplamıdır (Celkan, 2005). (1992) aletlerden ve tüketim mallarından, çeşitli Kültürel aktarımın diğeri ayağı olan kültürleme toplumsal gruplaşmalar için yapılan anayasal ise; toplumların kendisini oluşturan bireylere belgelerden, insana özgü becerilerden, inanç belli bir kültürü aktarma, kazandırma sürecidir ve törelerden oluşan bütünsel bir toplam olarak (Güvenç, 1997). Gelişimin ve öğrenmenin hızlı tanımlamışlardır. Toplumda yaşayan insanların olduğu yıllar çocuklara pek çok kültürel değerlerin bütün öğrendiklerini ve paylaştıklarını kapsayan bir kavram olan kültür hemen her şey tarafından de hızlı bir şekilde kazandırıldığı yıllardır. biçimlendirilmekte, dolayısıyla kültür doğuştan Oyun sırasında yaşamı prova eden çocuklar için gelen kalıtımsal ve içgüdüsel bir özellik değil yaşadığı toplumun kültürel özelliklerini de prova bireyin doğduktan sonra kazandığı öğrenilmiş ettiği yer onun oynadığı oyunlarıdır. Bu nedenle özellikler, belli bir topluluğun, belli zaman ve çocukların oyun ve oyun nesneleri olan oyuncaklar şartlarda üretim biçimindeki kişiliği olarak ta- kültürün aktarımında önemli bir yere sahip olan nımlanabilmektedir (Güvenç, 1996; Özkan 2006). somut kültürel materyallerdir. 61

74 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Oyuncak, çocukların oyunlarında kullandıkları doğal, ticari, gerçek ya da değil herhangi bir nesne olarak tanımlanır (Trawick-Smith vd., 2014). Oyuncakla oynama birçok biçimde toplumsal geleneklerin ve etkileşimlerin araçsallaşması olarak tanımlanmaktadır (Sutton-Smith, 1986). Brookshaw (2009) ise çocukların büyük bir çoğunlukla kültürel materyallerinin oyuncaklar olduğunu belirtmiş ve Schlereth (1985) nin müzelerdeki çocuklara ait kültürel materyallerin oyuncaklar oluşturduğunu belirmiştir. Her bağlamda oyun aktiviteleri ve oyuncaklar, yetişkin rollerinin, tutumların, geleneklerin ve değerlerin kuşaklar arası aktarımı gibi toplumsallaşma amaçlarına hizmet etmektedir. Oyun ve oyuncaklar yalnızca belirli bir dönem ve yere ait kültürel ve toplumsal düzeni yansıtmakla kalmazlar aynı zamanda değişim ve yeniliğe olanak tanımaktadırlar (Holmes, 2013;Levy, 1978; Rossie 1998, 1999). Genellikle, aile, okul medya gibi kendisine model oluşturacak bağlamlar içinde oynayan çocuklar bu bağlam içinde karşılarına çıkan materyalleri de oyun aracı olarak kullanmaktadırlar. Gerek gelişmiş gerekse gelişmemiş toplumlarda kültürel değişim sürecinin bir parçası olan oyuncaklar çocuğun içinde yaşadığı toplumun görsel iletişim sisteminin bir parçasıdır ve oyun etkinlikleri ve oyuncaklar sosyo kültürel sistemi devam ettiren ve göze çarpan mesajları iletmek için etkili bir araç olarak görülebilmektedir. Ayrıca oyun ve oyuncaklar maddi kültürün diğer eserleri gibi kültürel değer ve tutumların değişimi hakkında da birçok şey söylemektedir (Nelson, 2014; Akt. Rossie, 2005; Rogoff, 2003). Çocuklar oyunlarındaki büyükleri taklit girişimlerini oyun ve oyuncaklarına yansımakta, oyun ve oyuncaklar büyüklerin yaşadıkları evlerin, kullandıkları eşyaların, giydikleri giysilerin, geliştirdikleri teknolojilerin ve yaptıkları icatların minyatür halleriyle çocukların dünyasını süslemekte (Holmes, 2013; Kline 1993), çoğunlukla yapıldıkları dönemin yetişkin yaşamını ortaya koyan minyatür sunumlar olma özelliğine sahip olmaktadır (Levy, 1978). Binlerce yıl önce Büyük Menderes Irmağının suladığı bereketli ovalar üzerine kurulmuş olan Aydın, doğanın kültürle kucaklaştığı ve Türkiye de turizmin başladığı ilk illerden biridir. Aydın, eşsiz nitelikteki antik çağın kent ve tapınakları ile muhteşem doğal güzelliklere sahiptir. Kent coğrafi konumundan ötürü çeşitli uygarlıklara ev sahipliği yapmış ve her bir uygarlık bölgede kendi izlerini bırakmıştır. 1 M.Ö yılının sonundan günümüze kadar Hitit, Ion, Lidya, Roma, Bizans, Anadolu Selçukluları, Aydınoğulları, Menteşoğulları ve Osmanlı İmparatorluğunun bir parçası olan Aydın ili birçok kültürü içinde barındırmış ve bu kültürlerin pek çok özelliğini günümüze taşımıştır. Akdeniz ikliminin hâkim olduğu Aydin ilinde iklim ılıman, toprak ovalık ve verimlidir. Aynı zamanda Ege denizinde önemli deniz sınırına sahiptir. Osmanlı İmparatorluğunun son döneminde batı Anadolu da Efe olarak adlandırılan tek tek ya da gruplar 1 ( 62

75 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Araştırmanın EKONOMETRİK Modeli AÇIDAN halinde yaşayan gözü pek, dürüst, mert kişilerin Aydın ın kültürüne önemli katkıları olmuştur (Gürcün, 2011). Efeler Diyarı Aydın olarak bilinen ilde efeler, zeybeklerin başı ve yöneticisi olmuştur. Ünlü tarihçi Heredot Aydın ili ile ilgili Gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü, Evliya Çelebi ise dağlarından yağ, ovalarından bal akar diyerek ilin coğrafi güzelliğine ve bereketli ovalarına vurgu yapmışlardır. Kuşadası ve Didim gibi sahil ilçeleriyle Aydın, turizm açısından Türkiye nin önde gelen kentlerinden biridir. çalışılmıştır. Toplumun bir üyesi olan bireyin topluluk içinde ve yaşayarak elde ettiği tüm özellikleri içine alan kültür, sonraki kuşaklara aktarılan bir olgudur. Her toplum içinde bulunduğu koşullar ve bağlam çerçevesinde kültürünü yaratmaktadır. Bir toplumun ürettiklerine bakılarak onun kültürel özellikleri hakkında bilgi elde edilebilir. Kültürün bir ürünü olan çocuk oyuncakları bir sonraki kuşaklara aktarılan bir oyun nesnesi olmanın dışında geliştiği kültür hakkında birçok bilgiyi de sonraki kuşağa aktarmaktadır. Bu düşünceden hareketle bu çalışma ile geçtiğimiz yüzyılda Aydın ilinde oluşturulan çocuk oyuncaklarının analizini yapmak ve bu oyuncakların Aydın ilinin kültürel özelliklerini aktarma durumunu incelenmek amaçlanmıştır. MATERYAL VE YÖNTEM Bu araştırmada, Aydın ilinde bulunan geleneksel çocuk oyuncaklarını belirlemek ve çocuk oyuncaklarının kültür aktarımında etkisinin olup olmadığını saptamak amaçlanmıştır. Bu araştırma tarama modelinde bir araştırmadır. Karşılaştırmalı tarama türünün kullanıldığı araştırmalarda, veriler araştırmanın hedef kitlesi olan çalışma evrenindeki birey ya da nesnelerden çeşitli araçlar kullanılarak toplanır. Veriler hiçbir müdahale olmaksızın betimlenir (Karasar, 1995). Bu araştırmada, Aydın ili geleneksel çocuk oyuncaklarından toplanan verilerle betimlenmeye Veri Toplama Araçları Çocuk oyuncakları ve kültür aktarımı ile ilgili literatür taranmış (Grubbs ve Parkın, 2013; Holmes, 2013; Kline, 1993; Onur, 2002,2004, Onur vd., 2002, 2004, Rossie 1998, 1999, 2003,2005; Rogoff 2003) Aydın Büyükşehir Belediyesi Yüksel Yalova Çocuk Kültür Merkezinde sergilenen geleneksel oyuncaklar incelenmiş ve oyuncakları derleyen Erkan Atalı ile görüşüldükten sonra Çocuk Oyuncaklarının Kültürel Özelliklerini Değerlendirme Formu araştırmacılar tarafından hazırlanmıştır. Oyuncaklar; bebekler, beşikler, minyatür ev eşyaları, ses çıkaran/müzikli oyuncaklar, oyuncak hayvanlar, oyuncak silahlar ve oyun malzemeleri olmak üzere sekiz kategoride sınıflandırılmıştır. Her kategorideki oyuncakların genel ve kültürel özelliklerini dikkate alan 15 gözlem durumu, bebeklerin kendine has özelliklerinden dolayı diğer oyuncaklardan ayrı olarak sekiz gözlem durumu daha eklenerek 23 gözlem durumu belirlenmiştir. İki sosyolog, iki 63

76 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Verilerin EKONOMETRİK Toplanması AÇIDAN çocuk gelişimi uzmanı ve bir okul öncesi eğitim öğretmeninin görüşleri alınarak forma son şekli verilerek kullanıma hazır hale getirilmiştir Nisan ayında Aydın Belediyesine bağlı birim olarak hizmet vermeye başlayan Yüksel Yalova Çocuk Kültür Merkezi, çocuklar için keyifli, güvenli, gelişimlerini destekleyen bir ortam hazırlayarak haklarının farkında, özgüveni yüksek, kendisine ve çevresine karşı sorumluluk duygusuna sahip bireyler yetiştirmeyi amaçlamakta ve ücretsiz hizmet sunmaktadır. Merkez; geleneksel çocuk oyuncaklarının sergilendiği ve çocuklar ile birlikte geleneksel çocuk oyuncaklarının yapıldığı birim, bilimsel deneylerin yapıldığı birim, çocukların okul başarılarını desteklemeye yönelik etüt hizmetlerinin verildiği bir birim ve çeşitli sanatsal ve sportif kursların düzenlendiği birimler olmak üzere çeşitli birimlerden oluşmak- tadır. Çocuklar merkezdeki mevcut hizmetlerden bireysel olarak yararlanabildikleri gibi özellikle bilimsel deneylerin gerçekleştiği ve geleneksel çocuk oyuncaklarının sergilendiği birimlerden gruplar halinde ziyaret ederek de yaralanabilmektedirler. Bu merkezde yer alan Aydın yöresine ait geleneksel çocuk oyuncakları Erkan Atalı tarafından derlenmiş ve aslına sadık kalınarak yeniden üretilmiştir. Çocukların incelemelerine ve bazen de oynamalarına izin verilen bu oyuncaklar çocukların ilgisini çekmenin ötesinde çocukları kendi oyuncaklarını yaratmaları içinde itici bir güç olmaktadır. Çocuk Oyuncaklarının Kültürel Özelliklerini Değerlendirme Formu kullanılarak veriler toplanmıştır. Aydın Büyükşehir Belediyesi Yüksel Yalova Çocuk Kültür Merkezinde sergilene 82 geleneksel oyuncak incelenmiş, 9 oyuncak değerlendirme dışı bırakılarak toplam 73 oyuncak değerlendirmeye alınmıştır. İki ayrı araştırmacı tarafından oyuncaklar tek tek Çocuk Oyuncaklarının Kültürel Özelliklerini Değerlendirme Formu yardımıyla gözlemlenerek değerlendirilmiş ve değerlendirme sırasında kaynak kişinin görüşlerine de başvurulmuştur. İki gözlemcinin gözlem sonuçları karşılaştırılarak farklı olan durumlar gözden geçirilerek tekrar değerlendirilmiştir. Verilerin Analizi Aydın ilinde bulunan geleneksel çocuk oyuncaklarını belirlemek ve kültür aktarımında oyuncakların etkisinin olup olmadığını saptamak amacıyla yapılan bu çalışmada Çocuk Oyuncaklarının Kültürel Özelliklerini Değerlendirme Forumu ndan elde edilen veriler frekans ve yüzdelik şeklinde değerlendirilmiştir. BULGULAR VE TARTIŞMA Araştırma, Aydın ilinde bulunan geleneksel çocuk oyuncaklarını belirlemek ve çocuk oyuncaklarının kültür aktarımında etkisinin olup olmadığını saptamak amacıyla yapılmıştır. 64

77 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 ELEKTİRİK Tablo 1. Oyuncakların VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Türü ve Cinsiyete EKONOMETRİK Göre Dağılımı AÇIDAN Oyuncakların türü Murat KızKORKMAZ, Hakan Erkek AÇIKGÖZ Karma Toplam n Güven Grup % A.Ş. Finans n Yönetmeni % n % n % Bebekler 1 Kilis 57 Aralık 100,0 Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü Beşikler Minyatür ev eşyalar ve konutlarda kullanılan doğalgaz 0 ile 0.0 elektrik tüketiminin 0 istatistiksel 0.0 olarak 0 analiz 0.0 edilmesi Ulaşım ve iş araçları Ses çıkaran/müzikli Sanayi oyuncaklar ve konutlarda tüketim 0 aralıklarına 0.0 göre elektrik 10 ve doğalgaz fiyatlarının 2 tespit 0.0 edilmesi Oyuncak silahlar edilen bulgular sonucunda; 0 sanayi sektörü 0.0 için tüketim 8 aralığı arttıkça, elektrik 0 ve 0.0 doğalgaz Oyuncak hayvanlar aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, 0 fiyatlarda 0.0 da azalma 0 meydana 0.0 gelmektedir Oyun malzemeleri Anahtar Kelimeler : Elektrik, 2 Doğalgaz, 5.0 Tüketim, 16Sanayi, 40.0 Konut, Anova, 12TUİK, Fiyat Toplam Tablo 1 incelendiğinde, oyuncakların % 6.8 ini bebekler, % 2.7 sini beşikler, % 19.2 sini ulaşım ve iş araçları, % 16.5 ini ses çıkaran/müzikli oyuncaklar, % 11 ini oyuncak silahlar, % 2.7 sini oyuncak hayvanlar ve % 41.1 ini oyun malzemeleri oluşturmaktadır. İncelenen oyuncaklar arsında minyatür ev eşyalarının bulunmadığı görülmüştür. Oyuncakların cinsiyete göre dağılımına bakıldığında bebekler ve beşiklerle sadece kızların oynadığı, ulaşım ve iş araçları, ses çıkaran/müzikli oyuncaklar ve oyuncak silahların tamamını erkek çocukların yaptığı ve oynadığı, yine oyun malzemelerinin % 40 ı olmak üzere oyuncakların % ini erkek çocukların yaptığı ve oynadığı, oyuncak hayvanların tamamının ve oyun malzemelerinin % 30 unun ise hem kızlar hem de erkekler tarafından oynandığı görülmüştür. Anadolu daki geleneksel oyuncaklara bakıldığında bez bebek, çaput bebek, çöp bebek, örgü bebek gibi elle yapılmış bebeklere, tahtadan, metalden yapılmış beşiklere, toprak kap kacaklara, tahtadan, kilden yapılmış arabalara, değnek at, bezden yapılmış eşek, kedi gibi hayvanlara, ağaçtan yapılmış ok ve yaylara, tahta tabancalara da rastlanmaktadır. Bunların dışında kağnı, çıngırak, fırıldak, düdük, topaç, uçurtma, çelik çomak gibi geleneksel oyuncaklarda görülmektedir (Yalçınkaya, 2002). Yetişkinlerin uğraşlarını basitleştirerek minyatürleştirmeye, bu sayede taklit yoluyla eğitmeye yönelik olan, çocukların arzu edilir toplumsal rolleri edinmesini kolaylaştıran oyuncaklardan (Halter, 2009) oyuncak bebek ve beşik Anadolu da bütün çağlarda en yaygın oynanan oyuncaktır. Toplumun kız çocuğunu anne rolüne hazırlama isteğinin de bunda etkili olduğu söylenebilir. Aynı şekilde oyuncak ulaşım ve iş 65

78 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 araçlarının çokluğu da erkek çocuğu gelecekteki rolüne hazırlama isteği olarak yorumlanabilir (Onur vd., 2004). Rossie (1999) yaptığı çalışmada kızlarla erkeklerin özgür hareket etme alanlarının da farklı olduğunu, kızların ev ve ev çevresindeki işlere yönelik oyunları oynarken erkek çocukların dışarıda daha yaratıcı oyunlar oynadıklarını ortaya koymuştur. Bağçeli (2008) kız çocukları genellikle, bez bebek, süs eşyası gibi oyuncaklar yaparken, erkek çocukların araba yaptıklarını, bu durumun cinsiyet özelliklerine ilişkin kalıp yargıları desteklediğini ortaya koymuştur. Aynı şekilde Kalliala (2006) da erkek ve kızların oyun kültürlerinin birbirinden farklı olduğunu ortaya koyarak erkeklerin oyunlarının, kızlarınkine göre daha vahşi olduğunu, erkeklerin yabancı figürleri, kahramanları, askerleri ve kovboyları taklit ettiklerini kızlarınsa daha barışçıl ev ya da bakım gibi kendilerine daha yakın gelen şeyleri taklit ettiklerini belirtmiştir. Cherney ve London (2006) 5-13 yaş çocuklarla yaptığı çalışmada çocukların daha çok kendi cinsiyet özelliklerini yansıtan oyuncakları tercih ettiklerini; erkek çocukların manipulatif oyuncaklar, kamyonlar ve hareket eden figürlerle oynadıklarını, kız çocukların ise daha çok bebekler, hayvan figürleri ve eğitsel oyuncakları tercih ettiklerini belirtmiştir. Yapılan çalışmalarda görüldüğü gibi oyuncakların cinsiyete özgülüğünün yanında kız ve erkek çocukların oyuncaklarındaki cinsiyet kalıp yargıları yaşadıkları kültürün çocuk yetiştirme tarzını da yansıtmaktadır. Rossie (1999) Kuzey Afrika ve Sahra nın geleneksel çevrelerinde oyuncak bebekler, bebek oyunları, oyuncaklar ve oyun etkinliklerinin çocuğun içinde büyüdüğü toplumun sosyal ve kültürel gerçeklerini yansıttığını, bu yansıtılanların doğrudan yerel topluluk ve çocuğun ailesinde onaylanan değerler ve çocuk yetiştirme yöntemlerine ilişkin olduğu belirtilmektedir. Kızlar tarafından yapılan oyuncakların büyük ölçüde; bebek, küçük evler, küçük çadır, oyuncak mutfak eşyaları gibi aile hayatına yönelik özellikleri içerdiğini, bunun aksine erkeklerin daha çok ekonomik etkinlikler için gerekli araçları yapmayı tercih ettiklerini ortaya koymuştur. Best (1994) ise oyuncaklarla ilgili yapılan pek çok sosyal araştırmanın silahlar ve diğer savaş oyuncaklarının çocuklarda saldırganlık ve şiddet ile bağlantılı olduğunu (Brown, 1990; Buettner, 1981; Carlson-Paige ve Levin, 1987; Masters, 1990; Sutton-Smith, 1988), bebek ve diğer taklit oyun araçlarının geleneksel cinsiyet rol davranışlarını pekiştirdiği için eleştiri aldığını (Cox, 1977; Motz, 1983; Pursell, 1979; Wilkinson, 1987) vurgulamaktadır. Özdemir (2006) da Türklerin yaşamında her zaman ordu ve askerliğin, bağımsızlığın temel kurum ve kavramları olarak algılandığını, bu nedenle çocukların oyunlarında sosyo-kültürel yaşamın bir parçası olan askerlikle ilgili motif ve terimlere fazlaca yer verildiğini belirtmektedir. Dürüstlükleri, mertlikleri, erdemleri ve vatanseverlikleri ile tarihte büyük yer etmiş Efe ler Aydın ilinin kültüründe oldukça önemlidir (Gürcün, 2011). Efelerin kahramanlık öyküleri geçmişten günümüze yetişkinlerden çocuklara 66

79 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 aktarılarak gelmiş ve halk kültüründe yerini bulmuştur. Bu kültürün etkilerine erkek çocukların yapmış oldukları ve kullandıkları oyuncak silahlarda rastlanabilmektedir. Efelik kültürü ile yansıtılan güçlü, koruyucu, savaşçı erkek yargısını besleyen bu tür oyuncakların yanında Sormaz ve Yüksel (2012) de geleneksel hayatın, özgün, yaratıcı, sıcak, yalın ve otantik oyuncaklar ve de oyunlarla çocuklara üretme olanağı sunduğunu, toplumun özellikle erkek çocukların yaratıcı, üretici ve sorun çözücü olarak yetişmelerine olanak sağlayan bir bakış açısına sahip olduğunun işaretlerini vermektedir (Sormaz ve Yüksel, 2012). Benzer çalışmalarda olduğu gibi Aydın ilinde erkek ve kız çocukların oyuncaklarına bakıldığında toplumun kız ve erkek çocuklara bakış açısında toplumsal cinsiyet kalıp yargılarını içerdiği görülebilmektedir. Yüzyıllardır süregelen ve kızlara biçilen annelik ve ev kadınlığı rolünü benimsetecek, erkekleri iş yaşamına hazırlayan araçların oyun aracı olarak kullanılması çocukların yaşadığı çevrenin çocuğa bakış açısını yansıtan önemli ipucu özelliğini taşımaktadır. Tablo 2. Oyuncak Bebeklerin Özelliklerine Göre Dağılımı Oyuncak bebeklerin ACCORDING cinsiyeti TO CONSUMPTION Kadın RANGES IN Erkek TERMS OF INDUSTRY AND 5 - Süsleme Abstract: In this study prepared Var by using data of TSI belonging Yok to the years of , analyzed. ANOVA model 3 was applied to the study prepared 2 with the use of different Süslemenin türü made more comprehensive. Saç The purpose was to determine Yüz electricity and natural gas prices Kıyafet Dolgu bebek Var Var Var Çubuk bebek Var Yok Var Süpürge gelin Var Yok Var Saç modeli Uzun saç Kısa saç Saçsız Saçın açıklık/kapalılık durumu Açık Kapalı Yüzün özelliği 4 1 Kalem, kömür vb ile çizilmiş İplik ile işlenmiş Bebeğin yapısı Basit Şematik Ayrıntılı Yüz uzuvları yok 67

80 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Bu araştırmada bir dolgu bebek, iki çubuk bebek ve iki tane süpürge gelin olmak üzere toplam beş bebek incelenmiş ve bu bebeklerin hepsinin cinsiyetinin kadın olduğu, dolgu bebeğin yetişkin tarafından diğer dört bebeğin ise çocuklar tarafından yapıldığı görülmüştür. İncelenen bebeklerden yetişkin tarafından yapılmış olan dolgu bebek, içi kumaş, yün vb. ile doldurulmuş, kıyafet dikilmiş, ipten uzun saç yapılmış ve yüzdeki uzuvlar ip ile belirginleştirilmiştir. Yetişkin tarafından yapılan Dolgu Bebek ayrıntılı olarak yapılırken çocuklar tarafından yapılan iki tane Çubuk Bebek basit, iki tane Süpürge Gelin ise şematik olarak yapılmıştır. Brookshow (2009) oyuncak bebeklerin çocukların içinde yaşadıkları kültürün gelenekleri ya da sosyal statüleri aracılığı ile ticari amaç gütmeden çocuklar tarafından üretildiğini belirtmiş ve çocukların yaptıkları bu basit bebekleri Eğreti bebek olarak tanımlamıştır. Eğreti bebek olarak tanımlanan bu bebekler oyun sırasında çocukların çevrelerinde bulunan malzemeyi kullanarak yaptıkları bebeklerdir. Bu çalışmada incelenen bebeklerin dolgu bebek hariç diğer hepsi Eğreti bebek olarak tanımlanan doğal materyallerden ve çocuklar tarafından oyun esnasında yapılmış olan bebeklerdir. Aydın ilinin doğal koşullarının ürünü olan kargı, ağaç dalları, süpürge otu ve çam iğneleri oyuncak bebeklerin yapımında kullanılan doğal malzemelerdir. Bu bebeklerden çubuk bebek (iki tane) kargı ya da ağaç dalına kumaş parçası sarılarak yapılmış, süpürge gelin ise süpürge otu ya da çam iğneleri kullanılarak gövdesi yapılan ve üzeri daha özenli seçilmiş kumaş ve tüllerle süslenen gelin bebeklerdir. Çocukların çevrelerinde bulunan doğal materyalleri kullanarak yaptıkları bebeklerden genç kız olarak betimledikleri bebeklerin uzun saçlı, zayıf ve başı açık, yetişkin bebeklerin ise hafif kilolu ve başı örtülü olarak betimlendiği görülmüştür. Süpürge gelinlerin yüz uzuvlarının yapılmamasının nedeninin ise bu bölgede yaygın olan, gelinlerin yüzlerinin düğünden önce damat tarafından görülmesinin uğursuzluk getireceği inancının sonucu olabileceği düşünülmektedir. Sicilya da Lipari den çıkan yetişkin tarafından yapılan başında silindirik bir şapka bulunan, süslenmiş ve özenle işlenmiş kıyafeti olan, siyah saçlı, gözleri ve dudakları boyanmış pişmiş toprak bebek, Helen de evlenecek genç bir kızı betimlemektedir. Birçok kazıda küçük çocuk mezarlarından bu bebeklerin çıkmış olması binlerce yıldır kız çocukların bebeklerle oynadıklarını ve oynanan bebeklerin bulundukları topluluğun giyim, süslenme ve kadına bakışını yansıttığını göstermektedir (Yaraş ve Yaraş, 2010). Antik çağda kız çocukları anneliğe hazırlayan bebekler önemli bir yere sahiptir. Evlenme yaşının 12 olduğu Antik Çağda kız çocuklar bu yaşa kadar bebekleri ile oynar ve evlenme yaşına geldiklerinde törenle bebeklerini başkasına bağışlarlardı (Yaraş ve Yaraş, 2010). Batı bağlamında Barbie bebekler kızlar ve de erkekler için; bir genç kız nasıl görünür, nasıl davranır ve nelerle uğraşır ile ilgili idealize edilmiş bir modeli teşkil etmektedir. Batıda kadın imgesinin aksine Sahra ve Kuzey 68

81 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Afrika toplumları farklı bakış açısına sahiptir. İdeal kadın modeli bu bölgede yeterince giyimli, iyi beslenmiş hatta şişman bir genç kadın biçiminde yansıtılmaktadır (Rossie, 1999). Gorman (2014) oyuncakların insanın kültürel değerlerini, teknolojilerini, inançlarını ve ortaya koyduğu etkileri anlatan kültürel materyaller olduğunu belirtmiştir. Ayrıca nesne olarak oyuncakların insanların düşünüş biçimini, hayallerini, geleneklerini ve yeniliklerini aktaran önemli bir araç olduğunu, örneğin bebeklerin; bulunduğu çağın saç stili, kıyafetleri, bir bebek evinin ise o çağın yaşam stili ve eşyalar hakkında bilgi verebildiğini savunmuştur. Chernaya (2014) de oyuncak bebekler üzerine birçok çalışma yapan Rus araştırmacıların çocukların bebek yapımında iki tür materyal kullandıklarını; sopa, çakıl taşları, ahşap, çamur gibi doğal materyaller ile bir oklavaya sarılan başörtüsü ve bez parçalarının kullanıldığı yardımcı materyaller olduğunu belirtmiştir. Kharuzina a göre Kuzey Amerika ve Avrupa da mısır koçanları, çiçekler, yapraklar, otlar, tüyler, gagalar Oyuncağın adının menşei ve kanatlar çocukların oyuncak bebek yapımda kullandıkları materyallerdir (Akt. Chernaya, 2014). Kuzey Afrika ve Sahra da da çocuklar kendi bebeklerini yapmakta, bebek yapımında kemik, kamış, tahta parçalarının üzerine paçavra kumaşları sararak kıyafet ve başörtüsü yapmaktadırlar (Rossie, 2005). Rossie (2003) Kuzey Afrika ve Sahralı çocuklar tarafından fabrikasyon ve yabancı bir oyuncak bebeği kendi toplumlarının bakış açısı ve geleneklerine uyarladıklarını belirtmiştir. Harlow (2013) Mısır da bulunan Roma dönemine ait oyuncak bebeklerin papirüs ve keten malzemeden yapılmış ve genç bir yetişkini temsil ettiğini, Roma da yapılan bebeklerin ise çoğunun kumaş, ahşap, pişmiş toprak, kemik, fildişi gibi malzemeler kullanılarak yapıldığını belirtmiştir. Bu bulgular ışığında farklı toplumlarda yaşayan çocukların kendi iklim özelliklerinin elverdiği malzemelerden aynı tür bebekler yaptıkları ama yaptıkları bu bebeklerin kendi kültürünün giyim, süsleme, inanç, kadın imgesi gibi kültürel özellikleri yansıttıkları görülmektedir. Tablo 3. Oyuncağın Adının Menşei ve Oyuncağın Menşeine Göre Dağılımı Yöresel n % Ulusal n % Oyuncağın menşei Uyarlama n % Toplama n % Yöresel Ulusal Uyarlama Toplam

82 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Tablo 3 e göre araştırmaya dâhil edilen oyuncakların menşeine bakıldığında oyuncakların % 19.2 sinin yöresel, % 71.2 sinin ulusal, % 9.6 sının ise uyarlama oyuncaklar olduğu, oyuncakların adının menşeine bakıldığında ise % 23.3 ünün adının yöresel, % 56.2 sinin adının ulusal ve % 20.5 inin adının ise uyarlama olduğu görülmüştür. Benzer özelliklere sahip birçok oyuncak (örneğin düdük, silah, araç gibi) olmasına rağmen hepsi için ortak bir adın kullanılmış olması dikkat çekmektedir. Birçok kültürde oynan oyunlar ve oyuncaklar her kültür tarafından farklı biçimlerde ifade edilmiş, uyarlanmış ya da türetilerek kullanılmıştır. Mankala ilk olarak Afrika kıtasında oynanmaya başlanmış olan bir strateji oyunudur. Pulların sürekli olarak bir çukurdan ötekine taşınmasına dayanan oyunun adı Arapça taşıma, geçirme, bir şeyi başka bir yere götürme anlamına gelen, Türkçe ye de girmiş olan nakil kelimesinden ve türevlerinden gelmektedir (Bener, 2008). Eski Yunan ve Roma da aynı isimle oynan oyun Aydın da Malak olarak isimlendirildiği, pul yerine taşlarla oynandığı görülmektedir. Boyunduruk, Süpürge Gelin, Çubuk Bebek, Şıkırdak, Çekçekli Araba, Fır Döndü, Uçan Tüy adlı oyuncak isimlerinin Aydın yöresine özgü isimler olduğu düşünülmektedir. Diğer oyuncak isimleri ise Anadolu da yaygın kullanılan isimler ya da oyuncağın işlevi (kürek, araba gibi) ile isimlen- ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES dirilerek IN TERMS kullanılmıştır. OF INDUSTRY AND Tablo 4. Oyuncakları Yapan Kişi ve Oyuncağın Yapısına Göre Dağılımı analyzed. ANOVA model was applied to the study Oyuncağın prepared with yapısı the use of different Oyuncağı yapan kişi made more comprehensive. Basit The purpose was Şematik to determine electricity Ayrıntılı and natural gas prices Toplam n % n % n % n % Çocuk Yetişkin Çocuk-yetişkin Toplam Tablo 4 e göre oyuncakların % 72.6 sı çocuklar, % 23.3 ünü yetişkinler ve % 4.1 ini yetişkin ve çocuk tarafından yapıldığı görülmektedir. Oyuncakların yapısına bakıldığında ise çocuklar tarafından yapılan oyuncakların % 31.2 sinin basit, % 56.6 sının şematik ve % 13.2 sinin ise ayrıntılı olduğu, yetişkin tarafından yapılan oyuncakların ise % 5.9 unun basit, % 23.5 nin şematik, % 70.6 sının ayrıntılı yapıldığı ve yetişkin çocuk yapımı oyuncakların % 33.3 ü şematik, % 66.7 sinin ise ayrıntılı olduğu belirlenmiştir. Bu oyuncaklar içinde sadece yoyo fabrikasyon olup diğerleri elle yapılmış oyuncaklardır. Rossie (2005) Kuzey Afrika ve Sahra da yaptığı çalışmalarda el yapımı oyuncakların % 14.3 ünün basit, % 68.8 inin şematik ve % 16.9 unun ise ayrıntılı yapıldığını belirtmiştir. Çocukların oyun aracı olarak yaptıkları oyuncaklar çoğu zaman çocuklar tarafından 70

83 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 oyun anında oluşturulan nesnelerdir. Bu nesneleri oluşturmak oyuna ayrılan zamandan daha uzun sürse de çocuğun oyuncağın yapım sürecindeki deneyimleri önemli bir öğrenme ve haz kaynağı teşkil etmektedir. Aydın ilindeki el yapımı oyuncakların büyük bir çoğunluğu şematiktir. Oyun nesnesinin bütün özelliklerinin şematize edildiği ama ayrıntıya çok fazla girilmediği görülmektedir. Brookshaw (2009) müzedeki tarihi çocuk oyuncakları üzerine yaptığı çalışmada çocuklar tarafından yapılan ve eğreti oyuncaklar olarak tanımladığı oyuncakların çocukların yaratıcılıklarını ve hayal gücünü yansıtan oyuncaklar olduğunu, çocuklar tarafından tasarlanıp yapıldığını, isimlendirildiğini, biçimlerinin değiştirildiğini ve kullanıldığını belirtmiştir. Ayrıca bu oyuncakların sadece bir kere oynamak için ya da kısa bir zamanda yapıldığı için çok basit bir şekilde yapıldığını ifade etmiştir. Onur (2005) Anadolu da oyuncakların fabrikasyon değil daha çok el yapımı olduğunu, oyuncağı ya anne babaların ya da çocukların kendilerinin yaptığını belirtmiştir. Rossie (2003) de Kuzey Afrika ve Sahra da yaşayan özellikle kırsal alandaki çocukların kendi oyuncaklarını kendilerinin yaptıklarını gözlemlemiştir. Grubbs ve Parkın (2013) çocukların oyuncak dünyası ile etkileşim halinde olduklarını ama yetişkin tarafından üretilen oyuncakların çocuğun bir parçası olmadığını ve çocuğun deneyimlerini içermediğini belirtmişlerdir. Oysa eski Roma İmparatorluğunda çocukların ev işlerine yardım etmekten oynamaya vakitlerinin az kalmasına rağmen sokakta, caddede, tarlada ağaç, kemik, kırık çanak çömlek ve toprak gibi nesnelerle kendi oyuncağını üretmişlerdir (Grubbs ve Parkın, 2013). Toplumsal gelişmeler sonucu çocuğun diğer çocuklarla bir arada bulunma ve oynama imkânları giderek azaldığı için çocuk oyunlarında oyuncağın oranı giderek artmakta, ona arkadaş olarak oyuncak bebekler, oyuncak hayvanlar vs. verilmektedir. Anne babalar yoğun iş temposu nedeniyle çocuklarıyla daha az ilgilenmekte ve onları oyuncağa boğmaktadırlar. Bu oyuncaklar hazır olarak çocuğa sunulmakta ve çocuk bir müddet sonra oyuncağa ilgisini kaybetmektedir. Oysa zaman ve emek harcayarak kendi eliyle yaptığı bir oyuncağın değeri hem çocuk için oldukça fazla hem de çocuğun tüm gelişimine önemli katkı sağlamaktadır (Ergün, 1980). Geçtiğimiz yüzyılda oynayacağı oyun ve oyun nesnesini belirlemek ve üretmek hem çocuğun gelişimine önemli katkı sağlamış hem de oyuncaklar yoluyla kendi yarattığı dünyanın bir parçası olmasına yardım etmiştir. Çocukların oyun oynayarak büyüyeceğine olan yetişkin inancı yerini çocuğun akademik başarısına katkı sağlayacak oyun nesnelerinin birer öğrenme materyali olarak sunulmasına bırakmıştır. Günümüzde teknoloji ile iç içe yaşayan çocuklar önce oyun alanlarından uzaklaştırılmış daha sonra fabrikasyon oyuncaklar dünyası ile tanışarak kendilerine ait olmayan bir dünyada yetişkinlerin ürettiği oyun nesneleri ile edilgen birer varlık olarak yaşamak zorunda kalmışlardır. 71

84 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Tablo 5. Oyuncağın Yapımında Kullanılan Ham Maddenin Menşeine ve Türüne Göre Dağılımı Oyuncağın yapımında kullanılan ham maddenin türü Murat Yöresel KORKMAZ, Hakan AÇIKGÖZ Ulusal Karma Toplam Güven n Grup % A.Ş. Finans Yönetmeni n % n % n % 1. Mineral kökenli materyaller 1 Kilis 7 Aralık 2 Üniversitesi, 50.0 Elektrik-Enerji Bölümü Bitkisel kökenli materyaller Hayvan kökenli ve konutlarda materyaller kullanılan doğalgaz 2 ile elektrik tüketiminin 0 istatistiksel 0.0 olarak 0 analiz 0.0 edilmesi İnsan kökenli uygulanmıştır. materyaller Ayrıca hipotez 0testleri uygulanarak 0.0 araştırma 0 daha 0.0kapsamlı 0hale getirilmiştir. 0.0 Pişmiş Toprak Malzeme Cam malzeme edilen bulgular sonucunda; sanayi 0 sektörü 0.0için tüketim 0 aralığı 0.0 arttıkça, elektrik 0 ve 0.0 doğalgaz Ahşap Malzeme aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, 0 fiyatlarda 0.0da azalma 0meydana 0.0 gelmektedir Kâğıt malzemesi Anahtar Kelimeler : Elektrik, 0Doğalgaz, 0.0 Tüketim, Sanayi, 0 Konut, 0.0Anova, 3TUİK, Fiyat Lifli malzeme Metalik malzemesi ECONOMETRIC ANALYSIS 0 OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES Plastik ve kauçuk malzeme Diğer malzeme/atık malzeme Toplam the consumption of electricity 33and natural 25.0gas used 21 in industry 15.9and houses 78 is statistically Tablo 5 e göre oyuncakların yapımında kullanılan ham madde incelendiğinde; ham maddenin % 3 ü mineral kökenli (taş, toprak), % 44.7 si bitkisel kökenli (kargı, çam kabuğu, çam yaprakları, ağaç dalı, kozalak, su kabağı, mısır koçanı, ceviz), % 1.5 i hayvan kökenli (hayvan derisi) ve % 1.5 i pişmiş toprak malzeme (çanak parçaları), % 0.7 si ahşap malzeme (tahta), % 2.3 ü kağıt malzeme, % 22.1 i lifli malzeme (iplik, kumaş parçaları), % 12.8 i metalik malzeme (çivi, tel, teneke parçaları), % 3 ü plastik ve kauçuk malzeme (lastik) ve % 8.3 ü (gazoz kapağı, makara, kutu) ise atık malzemelerden oluşmaktadır. Oyuncak yapımında kullanılan malzemenin büyük bir çoğunluğu bitkisel kökenli materyallerdir. Daha çok kargı, ağaç dalı ve ağaç kabukları Aydın ilinin bitki örtüsü hakkında bilgi vermektedir. Akdeniz ikliminin bitki örtüsü olan orman ve makilerle oyuncak yapımında kullanılan malzemelere yansımıştır. Aydın ve çevresinde önemli bir bitki örtüsünün ürünü olan kargı birçok oyuncağın yapımında kullanılmıştır. Benzer şekilde Çin in doğal bitki örtüsünü yansıtan bambudan uçurtmalar, yoyolar, yel değirmenleri, kutular, düdükler, kuşlar, ejderhalar ve bazı ahşap arabalar ve tekerlekleri yapıldığı görülmüştür ( com/intro/crafts_toy.htm). 72

85 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Çocuk oyunu ve oyuncaklarını betimlemenin, anlamanın, önemini görmenin, değerini ve etkisini hissetmek belirli bir sosyo kültürel bağlam içinde mümkün olmaktadır. Çocuklar genellikle, aile, okul medya gibi kendisine model oluşturacak bağlamlar içinde oynarlar. Bu bağlam içinde karşılarına çıkan materyalleri de oyun aracı olarak kullanırlar. Ekonomik ve geleneksel ortamların belirlediği bu materyaller çoğunlukla; çöp, atık kâğıt, tel, şişe kapakları, düğmeler, kumaş, araba lastiği, cam, kavanoz, yün, ipler, bezler, metal hurda, parçaları, plastik gibi atık materyaller (Rossie, 1998) veya mineral kökenli; taşlar, kil, kum, kemikler, kurutulmuş gübre, deri, saç, kaktüs, palmiye yaprakları, kamış, hurma gibi bitkisel materyallerdir. Kuzey Afrika, Sahra ve Hindistan da doğal malzemelerden birisi olan kum ile çocukların çatılı bir ev yaparken, İsveç in kuzeyinde ise çocukların bu evi kar ile yapmaları onların sosyo kültürel bağlam içinde oyun materyallerini ürettiklerini ortaya koymaktadır (Rossie, 1999, 2005). Onur (2005) yapımı, çeşitleri, oynama türleri ve değişik adları olan uçurtmanın adeta kendi kültürü olduğunu belirtmiş ve Fethi Naci (1999) nin anılarında aktardığına göre Giresun da uçurtmanın çatıyı kaplamakta kullanılan ince tahta olan hartama lardan ve pelür kâğıdına benzeyen kâğıtların un ve su ile elde edilen yapıştırıcı ile yapıştırılarak ve çocuklar tarafından yapıldığını belirtmiştir. Warai (2014) ise yüz yıllar öncesine dayanan uçurtmanın Japonya toplumunda önemli bir yere sahip olduğunu, farklı şekillerde yapılan uçurtmanın süslemesinde geleneksel motiflerin kullanıldığını ve süslemeye önem verildiğini belirtmiştir. Aydın ilinde çam ağaçlarının yoğun olması, mısır yetiştirilmesi, sulak arazilerde kargının çok yetişmesi ve taze iken esnek olmasından dolayı birçok oyuncağın yapımında çocukların kargı yı kullandıkları, özellikle yaz aylarında bal kabağından, patatesten, çam kozalağından çeşitli hayvan figürleri yaptıkları görülmektedir. Hemen hemen herkesin evinin bahçesinde kuyu olmasından dolayı çocukların yaptığı kuyu bize o dönemlerde su kaynakları ve o dönemin yaşam biçimi hakkında bilgi vermektedir. 73

86 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Tablo 6. Oyuncağın Yapımında Kullanılan Malzemenin Birleştirme ve Birleştirmede Kullanılan Maddenin Menşeine Göre Dağılımı Oyuncağın yapımında kullanılan Oyuncağın Güven Grup yapımında A.Ş. Finans kullanılan Yönetmeni malzemenin birleştirmede kullanılan malzemenin birleştirme maddenin menşei şekli Kimyasal Doğal (Tel, çivi, ip vb.) (Ağaç dalı, incir) Toplam Yapıştırma ve konutlarda kullanılan n doğalgaz ile elektrik % tüketiminin n istatistiksel % olarak analiz edilmesi n uygulanmıştır. Ayrıca hipotez 0testleri uygulanarak 0.0 araştırma 1daha kapsamlı 1.6 hale getirilmiştir. 1 % 1,6 Birbirine tutturma yönünde hareket edilmiş olup, 10 yapılan istatistik 16.1 bulgulara göre 8 de sonuca 12.9 gidilmiştir. Elde Bağlama Birbirine geçmearalığı Kw cinsinden yükseldikçe, 0 fiyatlarda 0.0 da azalma meydana 9 gelmektedir Toplam Tablo 6 ya bakıldığında çocukların % 16,1 i kimyasal maddeleri, % 12,9 u doğal malzemeleri kullanarak oyuncakları birbirine tutturdukları, % 40,4 ü kimyasal maddeyi, % 14,5 i doğal malzemeyi kullanarak bağladıkları, % 14,5 inin ise oyuncakları birbirine geçirerek tutturdukları görülmektedir. Çocukların oyun sırasında ve daha çok ellerine geçirdikleri malzemeleri kullanarak oyuncaklarını birbirine tutturdukları, tutturma sırasında daha çok tel, çivi, ip gibi kimyasal maddeleri kullanırken, ağaç dalı, incirin özü gibi doğal malzemeleri de kullandıkları görülmüştür. SONUÇ VE ÖNERİLER Bu araştırma Aydın ilinde bulunan geleneksel çocuk oyuncaklarının belirlenmesi ve çocuk oyuncaklarının kültür aktarımında etkisinin olup olmadığının saptanması amacıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda değerlendirilen 73 oyuncağın büyük bir çoğunluğunun erkek çocuklar tarafından yapıldığı ve oynandığı, bebeklerin tamamı ile kız çocukların oynadığı ve bebeklerin tamamına yakınını ise kız çocukların yaptığı, oyuncakların neredeyse hepsinin el yapımı olduğu ve oyuncakların yapımında Aydın ilinin iklim ve bitki örtüsünü yansıtan malzemelerin kullanıldığı belirlenmiştir. Değerlendirilen oyuncaklardan Aydın ilinde çocuklar arasında cinsiyet kalıp yargılarının bulunduğu, kadın imgesinin toplumun düşünce ve inanç biçimini yansıttığı ve oyuncakların Aydın ilinin iklim ve yaşam biçimi hakkında bilgi verdiği görülmüştür. Çocuklar için oyun ve oyun materyalleri sadece haz veren ve boş zamanı değerlendiren etkinlikler olmaktan öte çocuğun gelişimine önemli katkıları olan ve kültürün aktarımını sağlayan önemli araçlarıdır. Çocuk için eğlence, oyalanma ve/veya eğitim aracı olan oyuncağın diğer bir 74

87 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 işlevi de araştırma ve inceleme nesnesi olarak kuşaktan kuşağa aktarılan tarihsel malzemenin bir bölümünü oluşturmasıdır (Onur, 2002). Çocukların sokakta yaşıtları ile birlikte oynadıkları ve ürettikleri oyuncaklar çocuğun sosyalleşme ve yetişkin dünyasını prova etme fırsatı sunmakta iken oyun ve oyuncak kültüründe köklü değişim sanayileşme ve kentleşme ile ortaya çıkmıştır. Bilgisayar oyunlarının etkisine rağmen gelenek sözcüğü oyuncakların etrafında bir hayalet gibi asılı durmaktadır. Geleneksel aile imgesini korumaya çalışan pek çok yetişkin, çocuklarıyla iletişim kurmak için oyuncağı bir araç olarak kullanmaktadır. Ancak günümüzde bunu başarmak gittikçe zorlaşmaktadır. Çünkü şimdiki birçok oyuncak; yalnızca, kitaplarını okuyan, dizilerini ya da filmlerini izlemek için zaman harcayan çocuklar için anlam taşımaktadır (Fleming, 1996; Onur vd., 2002). Modern dünyanın duvarları arasına sıkışmış, oynayacağı alanı olamayan ama yetişkin tarafından yaratılan birçok oyuncağa sahip olan çocuk kendisine sunulanlarla yetinmektedir. Basmakalıp birkaç işleve sahip oyuncaktan çabuk sıkılan çocuk daha fazla oyuncağa ihtiyaç duymakta ancak her oyuncak onun içindeki öğrenme, yaratıcılık, merak, hayal gücü gibi çocuğa özgü özellikleri doyurmamaktadır. Bu yetişkinin yarattığı oyun ve oyuncak dünyasında çocuk bir yabancı gibi kalmakta, yaşadığı kültürü özümseyemediği gibi kendi kültürünü de yaratamamaktadır. UNESCO nun Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması kapsamında oluşturulan Yaşayan İnsan Hazineleri sistemi ile somut olmayan kültürel mirası üreten ve gelecek kuşaklara aktarmakta olan usta kişilerin kültürün korunması ve gelecek nesillere aktarılmasında ki rollerine vurgu yapılmaktadır. Geleneksel sanatların ve mesleklerin bir çok alanının seçkin ustaları, Türkiye genelinde yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır (Oğuz, 2008). UNESCO 2003 Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi ülkemizde 2006 yılında oybirliği ile kabul edilmiştir ( tr). Sözleşmenin ana hedeflerinden biri insanlığın kültürel mirasının unutulmasına engel olmak ve bu mirasların bir biçimde gelecek kuşaklara aktarımını sağlamaktır (Oğuz, 2008). Bu anlamda küçük yaşlardan itibaren çocukları geleneksel çocuk oyun ve oyuncakları ile tanıştırarak kültürün korunması ve aktarımının gerçekleştirilmesi önem arz etmekte, oyuncak üreticilerinin de bu bağlamda üzerlerine düşen görevleri yerine getirmesi gerekmektedir. Çocuk eğitiminde son yıllarda doğal öğretim yöntemlerinin önem kazanması ve çocukların hayatında önemli bir yere sahip olan ve tüm gelişimlerini destekleyen oyun ve oyun malzemeleri olan oyuncakları yaratmaları onların gelişimine önemli katkı sağlayacaktır. Geleneksel çocuk oyuncaklarını çocuğun doğal çevresinde yer alan malzemelerden yapılmış olması, çocuğun yapımına emek vermesi doğal öğrenmenin de aslında geçmişten günümüze miras kaldığını göstermektedir. Bu düşüncelerden hareketle eğitimcilere ve anne babalara görsel iletişim sisteminin bir parçası olan ve içinde yaşanılan kültürün izlerini taşıyan 75

88 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 somut kültür aktarım materyalleri olan oyuncakları çocukların yaşadıkları çevredeki nesne ve materyalleri kullanarak kendilerinin yaratıp oynamaları için olanak ve destek vermeleri ve özgürce oynayabilecekleri daha geniş alan yaratmaları önerilmektedir. Oyuncak üreticilerine ise geleneksel oyuncaklarla çocukların tanışmalarına katkı sağlamaları ve yeni tasarlanan ve üretilen oyuncaklara çocukların içinde yaşadıkları kültürel özelliklerin yansıtılmaları önerilmektedir. Ayrıca günümüzde çocuk için önemli bir yere sahip olan pek çok oyuncak geleceğe taşıdığı anlam nedeniyle; bu oyuncakları üreten kişilerden, satın alan ebeveyne, bilim insanlarından eğitimcilere kadar geniş bir yelpazede görüş birliği yapılarak analiz edilmesi ve çocuklara bu oyuncaklarla hangi kültürel özelliklerin aktarıldığını ortaya koyacak araştırmaların da yapılarak gerekli önlemlerin alınması önerilmektedir. KAYNAKÇA Bilimler Enstitüsü, Arkeoloji Ana Bilim Dalı, Klasik Arkeoloji Bilim Dalı, İstanbul BEST, J., (1994). Troubling Children: Studies Of Children And Social Problems. Walter de Gruyter.Inc., New York BROOKSHAW, S., (2009). The Material Culture Of Children And Childhood: Understanding Childhood Objects İn The Museum Context. Journal of Material Culture, 14, doi: / CHERNEY, I.D., LONDON, K., (2006). Gender- Linked Differences İn The Toys, Television Shows, Computer Games, And Outdoor Activities Of 5- To 13-Year-Old Children. Sex Roles, 54: doii /s CELKAN, Y.H., (2005). 21. Yüzyıl da Sosyoloji Ve Eğitim, Küreselleşme Ve Toplum. Solak, A (Ed.), Hegem Yayınları, Trabzon BAĞÇELİ, P., (2008). Köyde Ve Kentte Yaşayan 7 8 Yaş Arası Çocukların Cinsiyet Kalıp Yargıları Ve Cinsiyete Bağlı Oynadıkları Oyun Ve Oyuncaklar. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İlköğretim Anabilim Dalı Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalı, Bursa BENER, S.S., (2008). Eski Yunan ve Roma da Oyun Ve Oyuncaklar. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi Sosyal CHERNAYA, A., (2014). Girls Plays With Dolls And Doll-Houses İn Various Cultures Southern Federal University, Russia. iaccp.org/sites/default/files/stellenbosch_pdf/ Chernaya.pdf. Erişim ERGÜN, M., (1980). Oyun ve Oyuncak Üzerine. Milli Eğitim I(1), FLEMING, D., (1996). Toys As Popular Culture. Manchester University Press, New York 76

89 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 GRUBBS, J. E., PARKIN, T., (2013). The Oxford Handbook Of Childhood And Education İn The Classical World. Oxford University Press, New York GORMAN, B., (2014). Toys are Us.. edu/ynhti/curriculum/units/1985/6/ x.html Erişim Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik ve (1.edition), doğalgaz fiyatlarının England tespit edilmesi GÜRCÜN, D., (2011). Aydın İli Turizm Potansiyelinin Analiz. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İktisat Ana Bilim Dalı, Aydın GÜVENÇ. B., (1996). İnsan ve Kültür. (7.Basım). Remzi Kitabevi, İstanbul GÜVENÇ, B., (1997). Çocuk Kültürü. 1. Ulusal Çocuk Kültürü Kongresi 6-8 Kasım. B. Onur (Ed), Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma Ve Uygulama Merkezi Yayınları, the consumption of electricity and natural gas used in London industry and houses is statistically HALTER, E., (2009). Savaş Temalı Oyun Kültürü. T. Gezer (Çev.), Yakamoz Yayınları. 1.Baskı, İstanbul HAVILAND, W. A., (2002). Kültürel Antropoloji. Kaktüs Yayınları, İstanbul HARLOW, M., (2013). Toys, Dolls, And The Materıal Culture Of Chıldhood, Chıldhood And Educatıon In The Classıcal World, Ed: Judıth Evans Grubbs, And Tım Parkın, Oxford Universty Press, London HOLMES, R.M., (2013). Children s Play And Culture. Scholarpedia, 8(6): doi: / scholarpedia KALMAN, B., (2009). What is Culture. Crabtree Publishing Company, New York KALLIALA, M., (2006). Play Culture İn A Changing World. Open University Press, KARASAR, N., (1995). Bilimsel Araştırma Yöntemi Kavramlar, İlkeleri Teknikler. Araştırma Eğitim Danışmanlık,Ltd., Ankara KLINE, S., (1995). Out Of The Garden: Toys, Tv, And Children s Culture İn The Age Of Marketing Toys And Children s Culture İn The Age Of Tv Marketing. Verso Publishing, LEVY, J., (1978). Play Behavior. John Wiley and Sons, New York MAJUYEV, V., (1998). Kültür ve Tarih. S.H.Yokova (Çev.), (2.Baskı),Toplumsal Dönüşüm Yayınları, İstanbul MALINOWSKI, B., (1992). Bilimsel Bir Kültür Teorisi. S. Özkal (Çev.), Kabalcı Yayınevi, İstanbul NELSON, P.B., (2014). Toys as History: Ethnic Images And Cultur. jimcrow/links/toys/homepage.htm erişim tarihi:

90 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 OĞUZ, Ö., (2008). UNESCO ve Geleneğin Ustaları. Millî Folklor; Yıl 20, Sayı 77; 5-10 ONUR, B., (2002). Oyuncaklı Dünya. Dost Kitabevi Yayınları, Ankara ONUR, B., (2005). Türkiye de Çocukluğun Tarihi. (2.Baskı) İmge Yayınları, Ankara ONUR, B., DEMİR, T., (2002). Türkiye de Çocukların Oyuncak Sandığı: Ulusal ve Küresel Etkenler. 3rd ITRA World Congress: Toys, Games and Media; Londra/İngiltere ONUR, B., ÇELEN, N., ARTAR, M., (2004). Türkiye de Geleneksel Oyuncaklar: Köy-Kent Karşılaştırması. Ankara Üniversitesi Çocuk Kültürü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yayınları No: 12 Türkiye de Çocuk Oyunları: Araştırmaları ÖZKAN, H.H., (2006). Popüler Kültür ve Eğitim. Kastamonu Eğitim Dergisi, Cilt:14 (No:1), s ROGOFF, B. (2003). The Culturel Nature Of Human Development. Oxford University Press, New York ROSSIE, J.P., (1998).Toys in Changing North African And Saharan Societies. Paper Presented At The Culture Of Toys Conference, Emory University, Atlanta ROSSIE, J.P., (1999). Toys, Culture And Socıety An Anthropologıcal Approach Wıth Reference To North Afrıca And The Sahara. NCFL - Nordic Center for Research on Toys and Educational Media University of Halmstad, Box 823, Halmstad, Sweden ROSSIE, J.P., (2003), Rural Moroccan Children s Play And Toys İn Multicultural And Multilingual Environments, Paper Prepared For The Symposium Studying Children s Play, Development And Education İn Bicultural Contexts, College of Education, University of Illinois at Chicago, Chicago Circle Center, April 18 th 2002, SITREC-Stockholm International Toy Research Centre, Royal Institute of Technology, Stockholm, Word version, p.30 ROSSIE, J. P., (2005). Children s Dolls And Doll Play: Saharan And North African Toy And Play Cultures. Stockholm, Sweden:SITREC SCHLERETH, T.J., (1985). The Material Culture Of Childhood: Problems And Potential İn Historical Explanation, Material History Bulletin 21: 1 14 SERTKAYA, K.B., (2010). İlköğretim II. Kademe Sosyal Bilgiler Dersi Öğretiminde Kültür Aktarımı Ve Kültürel Kimlik Gelişimi. Yayımlanmamış, Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İlköğretim Anabilim Dalı, Balıkesir SORMAZ, F., YÜKSEL, H., (2012). Değişen Çocukluk, Oyun Ve Oyuncağın Endüstrileşmesi Ve Tüketim Kültürü. Gaziantep Üniversitesi 78

91 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 Sosyal Bilimler Dergisi tr) (3): ISSN: SUTTON-SMITH, B., (1986). Toys As Culture. Gardner Press, New York TRAWICK-SMITH, J., WOLF, J., KOSCHEL, M., VALLERELLI, J., (2014). Effect Of Toys On The Play Quality Of Preschool Children: Infulunce Of Gender, Ethnicity, And Socioeconomic Status. Early Childhood education, DOI /s WARAI, F., (2014). Traditional Japanese Toys. /kidsweb/ virtual/ fukuwarai/ toys. html. Erişim YALÇINKAYA, T., (2002). Çocukların Sevinci Eyüp Oyuncaklarıydı. Eyüp Sultan Sempozyumu V, Tebliğler (11 13 Mayıs 2001), şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan İstanbul, çalışmada ss ANOVA modeli YARAŞ, A., YARAŞ, C., (2010). Antik Çağda Oyuncaklar Ve Günümüze Yansıması. Günümüzde Çocuk Oyunlarında Ve Oyuncaklarında Yaşanan Değişimler Sempozyumu, Aralık, Kültür Ve Turizm Bakanlığı Araştırma Ve Eğitim Genel Müdürlüğü, Ankara 79

92 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 EXTENDED ABSTRACT Meaning and Significance: The sum of the habits and skills that individuals acquire through cultural knowledge, beliefs, art, law, ethics, customs, mores, and as a member of society, represent a complex whole that comprises all material and spiritual aspects that the individuals learn and also teach through their way of life and actions. The transmission of culture which is an important part of human life, and can be observed in every aspect daily life takes place through socialization and acculturation. By rehearsing life through games, children also rehearse the cultural characteristics of the society in which they live. The word toy refers to any natural or commercial, real or imagined objects that children use to play games. In this context, it is both necessary and important to examine the role of toys ACCORDING as tangible TO materials CONSUMPTION of cultural RANGES transmission, IN TERMS OF since INDUSTRY they occupy AND a critical place in the transfer and transmission of culture through games. Purpose: The aim of this study was to identify the traditional children s toys found in the province, and to determine whether toys have an effect on cultural transmission. Scope: Within the frame of the study, toys were categorized into eight groups, which included: dolls, cradles, miniature household goods, toy emitting sound/music, toy animals, toy weapons, and game materials. The toys were then evaluated using the Form for Assessing the Cultural Characteristics of Children s Toys developed by the researchers. A total of 82 toys displayed at the Yüksel Yalova Children s Cultural Centre at Aydın Metropolitan Municipality were examined; 73 of the toys were included into the study assessments, while nine were excluded/ not evaluated within the scope of the study. Method: Using the Form for Assessing the Cultural Characteristics of Children s Toys, two researchers separately evaluated each one of the toys included into the study, and also consulted the opinion of a person serving as a reference during their evaluations. Data collected through the Form for Assessing the Cultural Characteristics of Children s Toys was evaluated based on frequency and percentages. Findings: Based on the study findings, it was determined that the large majority of the traditional toys in the province of Aydın were game materials and toys related to work and transportation, and that many of them were made by the children themselves, during the games they played, from natural materials they could find. It was also observed that dolls were exclusively made and played with by girls, and that the traditional toys evaluated in this study were mainly local/national in terms of their origins and names (in other words, 80

93 (Ekonomi) ID: 85 & K: (Economy) 02 few of these traditional toys were cultural imports). Based on their composition, the toys evaluated during the study also provided information regarding the flora of the province of Aydın, since they were mainly composed of materials such as branches, pine cones, and bark. It was also noted that girls prepared for adult life mainly by playing indoors with dolls and cradles, spending less time with other types of toys, while boys generally tended to play outdoors by creating/building their own toys. The toys evaluated during the study thus reflected the established gender roles and prevailing stereotypes in the ve konutlarda province kullanılan of Aydın, doğalgaz and ile elektrik indicated tüketiminin the existing istatistiksel thoughts olarak analiz and edilmesi beliefs concerning women s role in uygulanmıştır. society. It Ayrıca is therefore hipotez testleri possible uygulanarak to state araştırma that toys daha kapsamlı provided hale information getirilmiştir. regarding the cultural atmosphere Sanayi and ve konutlarda lifestyle tüketim prevailing aralıklarına in göre the elektrik traditional ve doğalgaz Aydın fiyatlarının countryside. tespit edilmesi Conclusion: In the modern world, children edilen bulgular generally sonucunda; live sanayi and sektörü play için behind tüketim enclosed aralığı arttıkça, walls, elektrik without ve doğalgaz little or no access to open spaces where they can play freely. Children are also restricted to the choice of toys and games created by adults, to which they often feel distant and estranged. This world of toys created by adults not only prevents children from creating their own culture through games and play, but also fails to assist them in understanding and embracing the culture they live in. Based on these considerations, parents as well as instructors ACCORDING must TO CONSUMPTION encourage and RANGES support IN children TERMS OF in INDUSTRY creating their AND own toys by using the objects and materials in their own environment, while also providing children with larger and freer spaces where Abstract: the can In this play. study It prepared is also by necessary using data of to TSI perform belonging comprehensive to the years of , analyses on presentday toys through the studies consumption involving of electricity persons and natural from gas the used toy in industry, and parents houses is who statistically purchase these toys, scientists, and instructors, techniques for which analysis. will Moreover, help tests to demonstrate of hypothesis were the applied values and and the cultural research was characteristics that are actually transmitted by these toys. 81

94 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education OKUL ÖNCESİ DÖNEM KAYNAŞTIRMA UYGULAMASINA ÇOCUK, VELİ VE EĞİTİMCİ BAKIŞ AÇISININ (1) THE INVESTIGATION OF VIEWS OF CHILD, PARENTS AND EDUCATORS TO INCLUSION PRACTICE IN PRESCHOOL PERIOD Arzu ÖZYÜREK Karabük Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Karabük/Türkiye Öz: Bu çalışmada, okul öncesi yaş grubunda ve yetersizliği olan çocukların kaynaştırma uygulamalarına ilişkin olarak çocuk, veli ve eğitimcilerin bakış açısını incelemek amaçlanmıştır. Kaynaştırmaya alınan dört çocuk ve velileri (n=7) normal gelişim gösteren çocuklar (n=4) ve velileri (n=4), okul öncesi sınıf öğretmenleri (n=4) ve okul yöneticileri (n=4) çalışma grubunu oluşturmuştur. Veriler doküman inceleme ve görüşme yoluyla elde edilmiştir. Sonuç olarak; kaynaştırmadaki çocukların normal gelişen çocuklar tarafından kabullenip benimsendikleri, velilerin çocukların kaynaştırılması konusunda bilgi sahibi olmadıkları belirlenmiştir. Okul öncesi öğretmen ve yöneticilerin kaynaştırma konusunda kendilerini yeterli hissetmedikleri, uygulamada ise bilgi eksikliği ve ilgili birimlerle işbirliği sağlanamamasından kaynaklanan olumsuzluklar yaşadıkları belirlenmiştir. Abstract: In this study, it is aimed to examine the views of children, parents and educators on preschool inclusion practices for the pre-school children with disabilities. The study group consists of four children with disabilities and normal developing students and their parents, preschool teachers and school administrators. The data has been collected through investigating documents, observation and interviews methods. As a result, it has been found that the inclusion children have been accepted by their friends and the parents do not have knowledge about the inclusion of children. Educators do not feel themselves sufficient in inclusion and they face some problems. Key Words: Inclusion, Children With Disabilities, Preschool Period Anahtar Kelimeler: Kaynaştırma, Yetersizliği Olan Çocuk, Okul Öncesi Dönem Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Arzu ÖZYÜREK, Karabük Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu, Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü Karabük / Türkiye a.ozyurek@karabuk.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 82

95 1. GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 Toplumda çocuk refahı açısından düşünüldüğünde, yetersizliği olan çocuklar dezavantajlı grupların başında gelmektedir (Durmuşoğlu Saltalı, 2012). Yetersizliği olan bireylerin eşit bir biçimde topluma katılımını sağlamanın en önemli aracı eğitimdir. Eğitimde amaç, bu bireylerin toplumla bütünleşmesini sağlamaktır. Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme nin 24. Maddesi, yetersizliği olan çocukların bütünleştirici bir ortamda ve durumlarına uygun olarak eğitim sistemine dahil edilmesi için her türlü önlemin alınmasını gerekli kılmaktadır (Okur ve Erbil Erdoğan, 2011). Yetersizliği olan çocukların ve bu çocuklara sahip ailelerin, kendilerini toplumun dışında kalmış gibi hissetmelerini önlemek, eğitimsel yönden faydalar sağlamak ve hedeflenen kitleye ulaşmak amacıyla, normal gelişim gösteren akranlarla bir arada olmayı sağlayan kaynaştırma uygulaması kaçınılmaz görünmektedir. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği 23. maddesine göre kaynaştırma; özel eğitime ihtiyacı olan bireylerin eğitimlerini, destek eğitim hizmetleri de sağlanarak yetersizliği olmayan akranları ile birlikte resmî ve özel; okul öncesi, ilköğretim, orta öğretim ve yaygın eğitim kurumlarında sürdürmeleri esasına dayanan özel eğitim uygulamalarıdır (Sargın ve Sünbül, 2002; Sayılı Resmi Gazete, 2006; Ulutaşdemir, 2007; Gemici ve Alat, 2008; Metin, 2012). Özel eğitimde kaynaştırma; gerektiğinde özel gereksinimli öğrenciye ve/veya sınıf öğretmenine destek özel eğitim hizmetleri sağlanması koşuluyla, özel gereksinimli öğrencinin normal eğitim ortamında eğitilmesidir (Batu, 2000; Ceylan ve Aral, 2005; Yeo, Neihart, Tang, Cong & Huan, 2011). Özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların okul öncesi eğitimde kaynaştırılması, erken eğitime başlanması açısından önemlidir (Gemici ve Alat, 2008). Kaynaştırma uygulamalarının özel eğitime ihtiyacı olan çocuklar yanında öğretmenler, yöneticiler, aileler ve topluma yetersizliği olan bireyleri algılarının değişmesinde etkisi vardır (Killoran, Tymon ve Frempong, 2007). Okul öncesi eğitimde kaynaştırma eğitimine katılan yetersizliği olan çocuklar, gelişimlerinin hızlanması yanında daha sonraki yıllarda topluma uyumlarını kolaylaştıracak iletişim becerilerini kazanma fırsatı bulurlar. Normal gelişim gösteren çocuklar ise, yetersizliği olan bireyleri daha kolay kabullenirler. Fakat tüm bunlar, kaynaştırma programının bilinçli ve sistemli bir şekilde planlanmasıya mümkün olabilir (Ateş, 2001; Metin, 2008; Metin, 2012). Yetersizliği olan çocukların normal gelişen akranlarıyla kaynaştırılması, birçok yönden karmaşık bir sorun olmaya devam etmektedir. Kaynaştırmayı başarılı hale getirmenin basit bir çözümü yoktur, fakat uygulamalar ve gerçek durum arasında önemli bir boşluk vardır (Soodak et al, 2002). Kaynaştırmada genel ve özel eğitimin farklı algılanması, yetersizliği olan çocuklara karşı olumsuz tutumlar, kurumların koşulları, anne babaların eğitime katılmamaları ve destek personelin olmaması gibi sorunlarla karşılaşıl- 83

96 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 maktadır. Sistemde var olan bu sorunlara karşın yapılabilecek bazı düzenlemelerle kaynaştırma uygulamalarının başarısının artırılacağı düşünülmektedir. Bu düzenlemeler yetersizliği olan ve normal çocukların hazırlanması, kaynaştırma sınıfı öğretmeninin ve ailelerin hazırlanması, eğitimciler arasındaki iletişim ve işbirliğini kapsamaktadır (Batu, 2000; Ceylan ve Aral, 2005; Tekin, Ekici ve Çolakoğlu, 2005; Sucuoğlu, 2009; Özen, 2010; Metin, 2012). Kaynaştırmanın başarısını etkileyen koşullar; öğretmen, okul personeli ve sınıftaki diğer çocukların olumlu tutumlar sergilemesi, eğitim programının öğrenciye göre bireyselleştirilmesi, etkili sınıf yönetimi, destekleyici özel değerlendirmek amaçlanmıştır. ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY 2. YÖNTEM AND NATURAL GAS PRICES eğitim hizmetlerinin ACCORDING sağlanması TO ve CONSUMPTION sınıf/okulda RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND gerekli fiziksel düzenlemelerin yapılması olarak 2.1. Çalışma Grubu sıralanmaktadır (Ankara İl MEM, 2009; Kargın, 2009; Batu, 2010; Çuhadar, 2011). Ülkemizde kaynaştırmaya ilişkin çalışmalara yaş grubunda ve kaynaştırmaya alınması önerilen bakıldığında; öğretmen adaylarının kaynaştırma çocukların listesi (n=13) ve kayıt olması önerilen uygulamalarına ilişkin tutum, yeterlik ve görüşleri okul isimleri alınmıştır. Bu çocuklardan beşinin (Sarı ve Bozgeyikli, 2003; Orel, Zerey ve Toret, adı geçen okullarda kayıtlı olduğu, diğerlerinin 2004; İzci, 2005; Kayılı, Koçyiğit, Doğru ve Çiftçi, ya okula hiç kayıt yaptırmadıkları ya da kayıt 2010; Şahbaz ve Kalay, 2010; Öztürk, Ballıoğlu yaptırıp devam etmedikleri görülmüştür. Bu çalışmada, yetersizliği olan üç kız bir erkek olmak ve Şen, 2014), öğretmen ve yöneticilerin tutum ve görüşleri (Özdemir ve Ahmetoğlu, 2012; Temel, üzere dört çocuk ve bu çocukların velileri (n=7), 2000; Sargın ve Sünbül, 2002; Batu, Kırcaali-İftar yetersizliği olan çocukla aynı sınıfta ve normal ve Uzuner, 2004; Uysal, 2004; Kaya, 2005; Yıkmış, 2006; Çulhaoğlu İmrak, 2009; Özaydın ve velileri (n=4), okul öncesi sınıf öğretmenleri gelişim gösteren dört çocuk ve bu çocukların Çolak, 2011), ailelerin tutum ve görüşleri ile özel (n=4) ve okul yöneticileri (n=4) çalışma grubunu gereksinimli çocuğa sahip ailelerin çocuklarını oluşturmuştur. Çalışma grubuna ilişkin kişisel kabulü/reddi, yaşam doyumu, umutsuzluk düzey- bilgiler Tablo 1 de verilmiştir. leri gibi durumlar (Özbaba, 2000; Öncül, 2003; Öncül ve Batu, 2005; Akandere, Acar ve Baştuğ, 2009; Çulhaoğlu İmrak, 2009; Batum ve Öktem, 2011; Diken, 2012; Tuş ve Çiftçi Tekinarslan, 2013) ve kaynaştırma uygulamasının etkilerinin değerlendirilmesi (Sucuoğlu ve Özokçu, 2005; Yavuz, 2005; Buyurgan ve Demirdelen, 2009; Karasu, 2009; Avşaroğlu, 2012) konularında yoğunlaştığı görülmektedir. Bu araştırmada ise, yetersizliği olan çocuğun okul öncesi eğitimde kaynaştırmasıyla ilgili çocuklar, veliler, öğretmenler ve okul yöneticilerinin görüşlerini birlikte Araştırma grubunun belirlenmesinde, Karabük İli Rehberlik Araştırma Merkezi nden okul öncesi 84

97 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 ELEKTİRİK Tablo VE 1. Çalışma DOĞALGAZ Grubuna FİYATLARININ İlişkin EKONOMETRİK Kişisel Bilgiler AÇIDAN Yetersizliği Olan Çocuklar Murat KORKMAZ, (n=4) ve Hakan Velilerine AÇIKGÖZ (n=7) İlişkin Bilgiler Y1; 74 aylık, kız. Yetersizliği; konuşma Güven güçlüğü/zekâ Grup A.Ş. Finans geriliği. Yönetmeni Kaynaştırmada ilk yılı. Özel eğitim desteği alıyor. Anne; ikinci evliliğini yapmış ve il dışında yaşıyor. Çocuğun bakımıyla tek ilgilenen anneanne (Y1A), 51 yaşında ve ev hanımı. Y2; 84 aylık, kız. Özet Yetersizliği; : Yılları hafif arasındaki düzeyde TUİK öğrenme verileri güçlüğü/otizm kullanılarak hazırlanan spektrum bu çalışma, bozukluğu. sanayi Kaynaştırmada ikinci yılı. Özel ve eğitim konutlarda desteği kullanılan alıyor. doğalgaz Anne (Y2A); ile elektrik 32 tüketiminin yaşında, ev istatistiksel hanımı, olarak ilkokul analiz mezunu. edilmesi Baba (Y2B); 35 yaşında, işçi, ortaokul şeklindedir. mezunu. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli Y3; 61 aylık, kız. Sanayi Yetersizliği; ve konutlarda konuşma tüketim aralıklarına güçlüğü/zekâ göre elektrik geriliği. ve doğalgaz Kaynaştırmada fiyatlarının ilk tespit yılı. edilmesi Özel eğitim desteği almıyor. Anne (Y3A); yönünde 30 hareket yaşında, edilmiş ev hanımı, olup, yapılan okur-yazar istatistik değil. bulgulara Baba göre (Y3B); de sonuca 31 yaşında, gidilmiştir. iş makinesi Elde operatörü, ilkokul mezunu. Y4; 53 aylık, erkek. aralığı Yetersizliği; Kw cinsinden yükseldikçe, dikkat eksikliği fiyatlarda hiperaktivite da azalma meydana bozukluğu gelmektedir. (DEHB). Kaynaştırmada ilk yılı. Özel eğitim desteği almıyor, ilaç tedavisi var. Anne (Y4A); 30 yaşında, ev hanımı, ilkokul mezunu. Baba (Y4B);35 yaşında, işsiz, ortaokul mezunu. Okul Öncesi Öğretmenlerine (n=4) İlişkin Bilgiler Ö1; 23 yaşında ve okul ACCORDING öncesi öğretmeni TO CONSUMPTION olarak ilk yılını RANGES çalışmaktadır. IN TERMS Kaynaştırma OF INDUSTRY ile AND ilgili olarak iki saatlik bir bilgilendirme seminerine katılmıştır. Ö2; 27 yaşında ve sekizinci yılını çalışıyor. Özel eğitimde kaynaştırmaya yönelik herhangi bir eğitim almamıştır. Ö3; 27 yaşında ve techniques 9. yılını for çalışıyor. analysis. Moreover, Daha önce tests konuşma of hypothesis güçlüğü were gösteren applied and bir the kaynaştırma research was öğrencisi olmuş, kaynaştırmaya yönelik made more herhangi comprehensive. bir eğitim The almamıştır. purpose was to determine electricity and natural gas prices Ö4; 36 yaşında ve 15. yılını çalışıyor. Daha önce öğrenme güçlüğü gösteren bir kaynaştırma öğrencisi olmuş, kaynaştırmaya yönelik bir haftalık seminere katılmıştır. Okul Yöneticilerine (n=4) İlişkin Bilgiler OY1; 53 yaşında, erkek. Eğitim Enstitüsü mezunu, 31.yılını çalışıyor. Kaynaştırma konusunda iki farklı hizmet içi eğitim seminerine katılmış, daha önce otizmli bir kaynaştırma öğrencisi olmuştur. OY2; 39 yaşında, erkek. Edebiyat Fakültesi mezunu, 13.yılını çalışıyor. Kaynaştırma konusunda bir haftalık seminere katılmıştır. OY3: 36 yaşında, erkek. Eğitim Fakültesi mezunu, 11.yılını çalışıyor. Kaynaştırma konusunda bir haftalık seminere katılmış, daha önce zihinsel geriliği olan bir kaynaştırma öğrencisi olmuştur. OY4; 30 yaşında, erkek. Eğitim Fakültesi mezunu, 9.yılını çalışıyor. Kaynaştırma konusunda bir haftalık seminere katılmış, daha önce zihinsel geriliği olan bir kaynaştırma öğrencisi olmuştur. Normal Gelişim Gösteren Çocuklar (n=4) ve Velilerine (n=4) İlişkin Bilgiler N1, N2, N3 ve N aylık kız çocuk; N1A, N2A, N3A ve N3A ev hanımı ve ilkokul mezunu annelerdir. 85

98 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 * Y: Yetersizliği olan çocuk, N: Normal gelişim gösteren çocuk, Ö: Okul öncesi öğretmeni, OY: Okul yöneticisi, A: Anne, B:Baba olarak kodlanmıştır. Rakamlar ise çocuk, veli, öğretmen ve yönetici için ortak kullanılmıştır. (Örn.; Y1, yetersizliği olan çocuk, Y1A onun annesi, N1 aynı sınıfta normal gelişen çocuktur.) 2.2. Araştırma Modeli Araştırmanın modeli, niteliksel araştırma yöntemlerinden görüşmeye dayalı tümevarım analizi modelidir. Yarı-yapılandırılmış görüşmeler için hazırlanan sorular görüşülen kişilere aynı sırayla sorulur, görüşülen kişinin soruları istediği genişlikte yanıtlamasına izin verilir (Türnüklü, 2000; Batu, Kırcaali-İftar ve Uzuner, 2004; Aksoy, 2010) Verilerin Toplanması ve Analizi Araştırmada, yetersizliği olan çocukla ilgili kişisel bilgiler çocukların kayıt dosyaları ve RAM raporlarından alınmıştır. Çocuklar, veliler, öğretmen ve okul yöneticilerine yönelik olarak araştırmanın amaçları doğrultusunda hazırlanan görüşme formu soruları, dört alan uzmanının görüş ve önerilerine sunularak düzenlenmiştir. Yetersizliği olan çocuk görüşme formunda; Okulu seviyor musun? Okulda arkadaşların var mı? Öğretmeninle neler yapıyorsun? gibi kısa cevaplı ve evet/hayır şeklinde cevap verilecek sorular yer almıştır. Normal gelişim gösteren çocuk görüşme formunda; yetersizliği olan arkadaşı ile neler yaptığı, yapamadıklarına yardım edip etmediği, onunla aynı sınıfta olmaktan memnun olup olmadığı gibi sorular yer almıştır. Yetersizliği olan çocuğa sahip veli görüşme formunda; çocuğun tanılama ve okula başlama sürecinde karşılaşılan güçlükler, okulda ve evde çocuğa özel uygulamalar, öğretmen, okul çalışanları, diğer çocuklar ve velilerin tutumu, çocuğunu nasıl bir gelecek beklediğine ilişkin görüşlerin sorgulandığı sorular yer almıştır. Normal gelişen çocuğa sahip veli görüşme formunda; Yetersizliği olan çocuklarla normal gelişen çocuklar aynı sınıfta eğitim görebilir mi? Bu durum sizi rahatsız eder mi? Kaynaştırma uygulamasının, insanların birlikte yaşama arzusuna katkısı olacağına inanıyor musunuz? gibi sorular yer almıştır. Öğretmen ve okul yöneticisi görüşme formunda; yetersizliği olan çocuğun tanısıyla ilgili bilgileri, kaynaştırma ile ilgili düşünceleri, diğer velilerden tepki alıp almadıkları, başarılı bir kaynaştırma uygulaması için neler gerektiği konularında görüşlerin sorgulandığı sorular yer almıştır. Görüşmeler okulun boş bir bölümünde veya müdür/müdür yardımcısı odasında gerçekleştirilmiş ve not tutularak kaydedilmiştir. Veriler tümevarım analizi tekniği ile analiz edilmiştir. Veriler kodlandıktan sonra, kategorilere ayrılmıştır. Kategorilere göre çalışma grubunun görüşleri değerlendirilmiş, bazı cümleler olduğu gibi aktarılarak verilmiştir. Bu şekilde çalışmanın geçerliği sağlanmaya çalışılmıştır. 86

99 3. BULGULAR ve YORUM ACED (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 Çalışmada yarı yapılandırılmış görüşmeler ile elde edilen bulgular; 1) Çocukların okul, arkadaş ve öğretmenlerine ilişkin duyguları, 2) Tanılama ve kaynaştırma uygulamasına ilişkin yaşananlar, 3) Kaynaştırma ortamında karşılaşılan olumlu ve olumsuz tepkiler, 4) Eğitsel uygulamalardan haberdar olma durumu ve eğitim gereksinimi, 5) Yetersizliği olan çocuğun gelecek yaşamıyla ilgili beklenti ve tahminler, 6) Başarılı bir kaynaştırma uygulaması için öneriler, olmak üzere altı ana temada ela alınmış ve sunulmuştur. Tema 1: Çocukların okul, arkadaş ve öğretmenlerine ilişkin duyguları the consumption of electricity and natural gas used Y1 in industry tanısını and houses bilmiyorum. is statistically Y1 ve Y3 okulu sevdiklerini, ama bu okula gelmekten mutlu olmadıklarını, okulda arkadaşlarıyla oyun oynadıklarını, arkadaşlarının kendilerini üzmediğini, öğretmenlerini sevdiklerini ve onun kendilerini yardım ettiğini ifade etmişlerdir. Y2 ve Y4 ile iletişim kurulamadığı için görüşme yapılamamıştır. N1, N2 ve N3 yetersizliği olan arkadaşları ile konuştuklarını, yapamadıklarına yardım ettiklerini, onlarla oyun oynadıklarını, yan yana oturduklarını, oyunda eşleştiklerini, yanlış bir şey yaptıklarında doğrusunu anlattıklarını, bu arkadaşlarının kendi sınıfılarında olmasından memnun olduklarını ve başka bir okula gitmesini istemediklerini belirtmişlerdir. Y4 ile aynı sınıfta olan N4 Y4 rahatsız, hep sınıfta gezip dolaşıyor. Hiç konuşmaz ve bizimle oynamaz. Demiştir. Tema 2: Tanılama ve kaynaştırma uygulamasına ilişkin yaşananlar Y1, hırçın davranışlar sergilediği ve dört yaşında konuşmaya başladığı için doktora götürülmüş, duyma testleri yapılmıştır. İlkokul yaşına gelince okula getirilmiş ve konuşma problemi olduğu için anasınıfına kaydı yapılmıştır. Ö1, Y1 daha önce bir başka sınıfa devam ettiği için tanısıyla ilgili bilgiyi o sınıfın öğretmeninden aldım. Gelişim geriliği var. Demiştir. Kaynaştırma öncesi özel eğitim/rehberlik birimi tarafından kendisine herhangi bir bilgi verilmediğini, şu an çocuğun eğitimi ile ilgili bir işbirliği yapılmadığını belirtmiştir. Sınıftaki çocukları, bilgilendirdiğini, fakat velileri bilgilendirmediğini ifade temiştir. OY1, Y2, 1,5 yaşında emeklemediği için hastaneye götürülmüş, 22.ayda yürümüş ve konuşma terapisine başlanmıştır. Y2A, Çiğneme problemi olduğu için üç yaşına kadar yemeğini yatarak yiyen Y2, şimdi daha çok sıvı şeyler tüketiyor. Farklılıklara tepki gösteriyor. RAM konuşma becerisinin gelişmesi için okula başlaması lazım dedi. Biz de okula kayıt yaptırdık demiştir. Ö2, Y2 nin tanısıyla ilgili RAM den bilgi aldım. Sınıftaki çocukları ve velileri, yetersizliği olan çocuğun durumu hakkında sene başında bilgilendirmiştim. demiştir. OY2, Y2 nin orta düzeyde zihin yetersizliği olduğunu RAM raporlarından öğrendim. demiştir. 87

100 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 Y3 ün tanı ve tedavisi ile ilgili olarak Y3A Y3 ün durumunu iki yaşında konuşmayınca fark ettik, 2,5 yaşından itibaren tedavi görmeye başladı. RAM iki yıl anasınıfına gitmesini önerdi. Y3B ise Y3 ü altı ayda bir doktora götürüyoruz ve bir sorun bulamıyorlar. RAM konuşma terapisi öneriyor, fakat öğretmen bulamıyoruz şeklinde ifade etmiştir. Ö3, Y3 ün konuşma ve iletişimin becerilerinin geliştirilmesi için okul öncesi eğitime gereksinimi var. Özel eğitim kurumundan herhangi bir görevli gelmedi ve işbirliği yapılmadı. Demiştir. Sınıftaki çocukları, Y3 ün durumu hakkında bilgilendirdiğini, fakat velileri bilgilendirmediğini belirtmiştir. OY3, Y3 ün tanısını sınıf öğretmeninden öğrendim. Diye belirtmiştir. Y4A ve Y4B, Y4 ün tanı ve tedavisi ile ilgili olarak Y4 ün tanısı konmadan önce aşırı hareketli ve yerinde duramaz, uyurken kafasını sallayan, sürekli kendi etrafında dönen bir çocuktu. Anaokulu öğretmeni dikkat eksikliği olduğunu söyledi, RAM ne gidip zeka testi yaptırdık. Psikolog tarafından da DEHB tanısı kondu. Tedaviye bir yıl önce/dört yaşındayken başlandı, iki yıl ilaç kullanması gerekiyor. İki ayda bir kontrole götürüyoruz. Şeklinde bilgi vermişlerdir. Ö4, sınıftaki çocuklara Y4 ile ilgili bilgi vermediğini, fakat veli toplantısında velileri bilgilendirdiğini söylemiştir. OY4, Y4 ün tanısıyla ilgili bilgileri RAM den gelen rapordan öğrendiğini belirtmiştir. Tema 3: Kaynaştırma ortamında karşılaşılan olumlu ve olumsuz tepkiler Y1A, Y2A ve Y2B, Y3A ve Y3B, çocuklarının kaynaştırılması ile ilgili olarak okulda herhangi bir güçlükle karşılaşmadıklarını, diğer çocukların velilerinden de olumsuz bir tepki olmadığını belirtmişlerdir. Y3A ve Y3B, Y3 okula gelmekten ve etkinliklere katılmaktan mutlu, diğer çocuklarla arkadaşlık kuruyor. Özel eğitim okuluna gitmesini istemiyoruz, ama bu okulda özel ders alması iyi olurdu. Y4A ve Y4B, Öğretmenler ve çalışanlar başlangıçta şikâyetçi oldular, diğer çocuklar ona yaramaz dediler, veliler ise normal karşıladı. Öğretmeni, Y4 ün kendini düzeltmesi için süre tanıdı ve düzelmezse okuldan almamazı istedi. Biz çok kötü hissettik ve çocuğa da kötü davrandık. Sonraki günler daha iyi oldu, ilaç tedavisi işe yaradı şeklinde görüşlerini belirtmişlerdir. N1A ve N2A, kaynaştırma konusunda bilgi sahibi olmadıklarını belirtmişler, Yetersizliği olan çocuk, arkadaşlarına zarar vermediği sürece diğer çocuklarla aynı sınıfta eğitim görebilir, arkadaşlık yapabilir. Demişler, Çocuğumuzun yetersizliği olan çocukla aynı sınıfta olması bizi rahatsız ediyor, yetersizliği olan çocuktan yanlış davranışlar öğrenebilirler. Şeklinde rahatsızlıklarını dile getirmişlerdir. N3A Çocuklar birbirlerini anlayabildikten ve çocuğuma zarar gelmedikten sonra aynı sınıfta/okulda olmaları sorun olmaz. O da yapabildiği kadar etkinliklere katılabilir, benim çocuğum ondan yanlış davranışlar öğrenmez. Kaynaştırma hakkında bilgim yok. Fakat yararlı olacağını düşünüyorum demiştir. N4A Yetersizliği olan çocukların da eğitim görmek 88

101 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 hakkıdır. Ama yetersizliği olan çocuklar diğer çocuklarla aynı sınıfta okuyamaz, arkadaşlık yapamaz, birbirlerine faydaları olmaz. Ama, normal çocuklar yetersizliği olan çocuklara yardım ederse daha iyi öğrenirler. Yetersizliği olan çocuğun da her etkinliğe katılması gerekir. Demiştir. Kaynaştırma eğitimi hakkında bilgiye sahip olmadığını söyleyen N4A, kaynaştırmanın yetersizliği olan çocuğun insanlarla birlikte yaşama arzusuna katkısı olacağına inandığını belirtmiştir. Ö1, Y1 in kaynaştırılması ile ilgili olarak Y1 sınıf içinde eğitim faaliyetlerini aksatmıyor. Kaynaştırmanın hem yetersizliği olan hem de normal çocuklar için yararlı olduğunu düşünüyorum. Diğer çocuklar, Y1 e karşı olumsuz bir davranış sergilemiyorlar. Onun durumunun farkındalar. Onları Y1 e yardım etmeleri konusunda yönlendiriyorum. Velilerin de bu konuda bir tepkileri olmadı. Ö2, Çocuklar dönem başında Y2 nin sınıfın düzenini bozduğunu düşündüler, kısa süreli sınıfta kalması ve diğer çocuklara zarar vermemesi nedeniyle bir şikâyetleri olmadı. Onun hasta olduğunu ve konuşamadığını düşünmeye başladılar. Çocukları ona yardım etmeleri için yönlendiriyorum. Zaman geçtikçe olumlu ilişkiler kurdular. Ayrıca, Bence böyle engeli olan öğrenciler ayrı bir okula gitmeli. Özel okulda çocuk sayısı az olduğu için bireysel eğitim verilebilir. Ö3, Y3 eğitim programını biraz aksatıyor ama kaynaştırmanın yararlı olduğuna inanıyorum Sınıftaki diğer çocuklar Y3 ü kabullendiler, kendi isimlerini söylediğinde mutlu oluyorlar. Normal çocukların ve velilerinin olumsuz bir tutumları olmadı. Ö4, Kaynaştırmanın hem yetersizliği olan hem de normal çocuklar için biraz yararlı olduğuna inanıyorum. Diğer çocuklar, Y4 e karşı genellikle olumsuz bir davranış sergilemiyorlar. Onları, arkadaşlarına destek olmaları konusunda yönlendiriyorum, velileri de ikna ettim. Fakat bir veli çocuğunu okuldan aldı. Şeklinde görüşlerini belirtmişlerdir. OY1 ve OY3, Sınıfa gitmediğim için çocukların sınıftaki tutum ve davranışları hakkında herhangi bir izlenimim olmadı. Velilerden de bize olumsuz bir tepki gelmedi. OY4, Y4 eğitim programını aksatıyor, normal öğrenciler ve velileri olumsuz tepkiler verebiliyor. Fakat etkinliklere katılımının ona özgüven ve mutluluk verdiğini gözlemledim. Diye görüşlerini belirtmişlerdir. Tema 4: Eğitsel uygulamalardan haberdar olma durumu ve eğitim gereksinimi Y1A, Y2A ve Y2B, Y3A ve Y3B okul öncesi öğretmeninin sınıf içindeki uygulamalarını ve çocuğa özel neler yapıldığını, özel eğitim öğretmeni ile işbirliği yapıp yapmadığını, çocuğun eğitiminde özel bir yöntem uygulayıp uygulamadığını bilmediklerini belirtmişlerdir. Haftanın belli günlerinde Y1 i özel eğitim kurumuna götürme nedeni sorulan Y1A Neden götürdüğümüzü bilmiyorum. Raporu olduğu için herhalde. demiştir. Y2A ve Y2B, Y2 nin özel eğitim okuluna gitse kendisiyle daha yakından ilgilenilir diye düşünüyoruz. Y4A ve Y4B, okuldaki eğitsel uygulamalarla ilgili olarak Özel eğitim öğretmeni ile işbirliği yapılmıyor. 89

102 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 Biz Y4 ile hamur oynayarak, parka giderek vakit geçiriyoruz. Y4 ün hem okul öncesi eğitim hem de özel eğitim alması tavsiye edilmişti. Bu konuda haklarımızı da bilmiyoruz. Kaynaştırmanın ne olduğunu duyduk, ama ne olduğunu bilmiyoruz. Şeklinde görüşlerini paylaşmışlardır. Ö1, kaynaştırma uygulamasına ilişkin eğitim gereksinimini Kaynaştırma konusunda yeterli bilgiye sahip olmadığımı düşünüyorum. Şeklinde ifade etmiştir. Sınıf içi uygulamaları ile ilgili olarak Y1 in tüm etkinliklere katılımını sağlıyorum. konuşmaya cesaretlendiriyorum. Özel bir yöntem kullanmıyorum, etkinlikleri basitleştirerek ne yapmak isterse ve yapabilirse onu yapmasına destek oluyorum. Örneğin; diğer çocuklar 1 rakamını yazarken, Y1 den basit çizimler yapmasını istiyorum. Ö2, BEP ya da başka şekilde eğitim planının nasıl yapılacağını bilmiyorum. Arkadaşlarıma sorarak planlama yaptım. Y2 yi etkinliğe katmak için elinden tutup etkinliğin yapıldığı yere getiririm, istemezse zorlamam. Ne yapmak isterse onu yapar. Onunla birebir oyunlar oynarım. Diyerek etkinliklere katılımın nasıl olduğunu belirtmişlerdir. Ö2, Y2 nin kaynaştırılması ile ilgili herhangi bir şekilde bilgilendirilmediğini, konuyla ilgili olarak okul rehber öğretmeni ile görüştüğünü belirtmiştir. Ö3, Y3 ün durumuyla ilgili yeterli bilgiye ve donanıma sahip değilim. Ben kendi arkadaşlarımdan edindiğim bilgilerle bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Ayna karşısında konuşma egzersizleri yapıyoruz Demiştir. Ö4, Y4 ün sosyalleşmesi için kaynaştırılmasına ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum. Kaynaştırılması hakkında kendi çabamla bilgi edindim. Özel bir eğitim yöntemi kullanmıyorum, dikkatini artırmaya yönelik çalışıyorum. Demiştir. Kaynaştırma öncesi RAM tarafından kendisine bir form bırakıldığını, bir daha hiç görüşülmediğini belirtmiştir. OY1, Öğrenme güçlüğü olan çocuklar bir dereceye kadar normal akranlarıyla bir arada olabilir. Özellikle otizm, işitme ve görme engeli çocuklar için kaynaştırma yanlış. Okulda bu çocuklar için faydalı olamayız. Kaynaştırma öğrencisi olan sınıfa bir öğretmen yetmez. OY2 ve OY3, Kaynaştırma konusunda yeterli bilgiye sahip değilim. OY4, Özel eğitim ve kaynaştırmaya yönelik eğitim seminerine katıldım. Ama eğitim uygulamaya dönük olmadığı için yeterli bilgiye sahip değilim. Diyerek konu hakkında bilgi eksiklikleri olduğunu belirtmişlerdir. Tema 5: Yetersizliği olan çocuğun gelecek yaşamıyla ilgili beklenti ve tahminler Y1A, Okula devam ettiği sürece konuşma ve anlamasında ilerleme oldu. Y1 in özel eğitim okuluna gitmesini istemem. Okuyabildiği yere kadar okumasını ve hayatını devam ettirecek bir iş sahibi olmasını bekliyorum, ayakları üzerinde durabilsin. Y2A ve Y2B, Okula başladıktan sonra cümle kurmaya başladı, komşuya gidebiliyor. İleride konuşması, okuyup yazması, kendi işini kendi yapabilmesini bekliyoruz. Yaşıtlarını geriden takip ederek ilkokulu bitirebileceğini düşünüyoruz. demişlerdir. Y3A ve Y3B, Geleceği ile ilgili çok büyük beklentilerimiz var. İş güç 90

103 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 sahibi olacağını, konuşma problemini hallederse bir sorun olmadığını düşünüyoruz demişlerdir. Y4B ve Y4B, Tedavisi devam ettiği sürece normal çocuklardan farklı olmaz. Gelecekte her şey iyi olacak. Özel okula gitmesini istemiyoruz, özel okula giderse aynı durumu devam eder. Burada normal arkadaşlarını taklit ederek öğreniyor. Y4B, Çocuğumun da benim gibi olmamasını, en azından bir iş sahibi olmasını istiyorum. görüşlerini belirtmişlerdir. Ö1, Y1, desteklenmeye devam ederse gelişimi daha iyi düzeye çıkabilir. Kaynaştırmayla ilköğretimi bitirebilir, kendi ihtiyaçlarını giderebilir. Ö2, Bence Y2 eğitilebilir, kendi işini kendisi görebilir. Ö3, Konuşacağına inanıyorum. Bu hızla giderse ve özel eğitim desteği alırsa normal gelişim seviyesine ulaşabilir. Gelecekte normal bir hayat sürebileceğini düşünüyorum. Ö4, Üzerine düşülse de yaşıtlarını geriden takip edecek bir gelişim göstereceğini düşünüyorum. Şeklinde sınıflarındaki yetersizliği olan çocuğun gelecek yaşamı ile ilgili görüşlerini belirtmişlerdir. Tema 6: Başarılı bir kaynaştırma uygulaması için öneriler Ö1, Başarılı bir kaynaştırma için Sınıftaki çocuk sayısı 10 olmalı, aksi halde yetersizliği olan çocukla bire bir ilgilenilemez. Şeklinde görüşlünü belirtmiştir. Kaynaştırmanın yararına biraz inanıyorum. Diyen Ö2 ise, kaynaştırmada çocuğun gelişim özelliklerinin önemli olduğunu, normal gelişim gösteren çocuklara göre çok fark olduğunda problemlerin de arttığını düşünmektedir. Ö3, Konuşma problemi varsa sınıfta en fazla iki, down sendromu ise bir tane kaynaştırma öğrencisi olması uygun olur. Başarılı bir kaynaştırma için sürekli eğitim gerekiyor, anne baba eğitimi de şart. Ö4, Bence yetersizliği olan öğrenci tüm etkinliklere değil de belli bir süre sınıf içi etkinliklere katılmalı. Tam gün kaynaştırma yapıldığında eğitim programının işleyişini yetersizliği olanyor. Böyle çocuklar, hem özel eğitim almalı hem de kaynaştırmaya devam etmeli. Şeklinde kaynaştırmanın başarısına ilişkin OY1, Kaynaştırmadaki çocuklar, diğer çocukları olumsuz etkiliyor. Yetersizliği olan çocuk, özel eğitim verilen okullara gitmelidir. OY2, Yetersizliği olan çocuk, akranlarıyla aynı ortamda olduğu için toplumdan dışlanmaması açısından faydalı olacağını düşünüyorum. Bence Zeka Puanı 50 nin üzerindeyse akranlarıyla olabilir. Diğer yetersizliği olanları okulda desteklememiz çok zor. OY3, Kaynaştırma uygulamasına olumlu bakıyorum. Öğrencileri dışlamak yanlış, onları da topluma kazandırmak gerekir. OY4, Bu çocukların tam zamanlı eğitiminin doğru olmadığını düşünüyorum. Kaynaştırmanın çocuğun engel türüne göre belli bir süre olması gerekir. Şeklinde kaynaştırma uygulamasına bakışlarını belirtmişlerdir. Başarılı bir kaynaştırma için OY1, öğretmenin eğitim alması gerektiğini, OY2, sınıf mevcudunun 15 olması ve çocuğun engelinin ağır düzeyde olmaması gerektiğini belirtmiştir. OY3, Başarılı bir kaynaştırma için tüm okul çalışanlarının ve velilerin kaynaştırma ile ilgili 91

104 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 eğitim alması gerekir. Bilgi eksikliği durumunda nasıl davranılması gerektiği bilinmiyor. OY 4 ise Okulda rehber öğretmen olması, en azından haftada bir gün destek eğitim sağlanması, sınıfta 15 çocuğa bir kaynaştırma öğrencisi olması gerekir. Anaokullarında destek sınıfı ve ayrı bir özel eğitim öğretmeni olabilir. Öğretmene ek ücret verilmesi motivasyonu artırabilir. RAM den uygulama takip edilmeli. Diyerek görüşlerini ifade etmiştir. 4. TARTIŞMA ve SONUÇ Yetersizliği olan çocukların okul öncesi eğitimde kaynaştırılmasının çocuk, veli, öğretmen ve yöneticilerin görüşlerine göre değerlendirildiği bu çalışmada, yetersizliği olan çocukların akranlarıyla bir arada bulunmaktan memnun oldukları, öğretmenlerini sevdikleri, normal gelişim gösteren diğer çocukların yetersizliği olan arkadaşlarını olduğu gibi kabul ettikleri ve gerektiğinde ona yardımcı olma eğiliminde oldukları belirlenmiştir. Kaynaştırmanın başarısını etkileyen temel faktörlerden biri akran desteğidir. Olumlu akran desteği, kaynaştırmanın başarıya ulaşmasında önemli bir güce sahiptir. Yapılan benzer bir çalışmada, yetersizliği olamyan öğrenciler yetersizliği olan öğrencilerle aynı sınıfta olmalarının bir sorun yaratmayacağını, kendilerine olumlu deneyim kazandıracağını ve kendilerinde bir kişilik ve davranış problemi oluşturmayacağını düşündüklerini belirtmişlerdir (Kargın, 2009). Tanılama sürecinde ailelerin, yetersizliği olan çocukların durumlarını en erken 1,5 yaş ve en geç anaokulu/ilkokula kayıt yaptırmak için okula geldiklerinde öğretmen ve yöneticilerin uyarıları sonucunda teşhis için bir uzmana başvurdukları dikkat çekmektedir. Okul öncesi öğretmenleri, yetersizliği olan çocuğun durumu ile ilgili bilgileri meslektaşları veya teşhis için başvurulmuş ise RAM raporlarından edindiğini, kaynaştırma eğitimine yönelik olarak özel eğitim uzmanlarıyla herhangi bir iletişim ve işbirliği içinde olmadıklarını, biri dışında öğretmenlerin sınıftaki çocuklar veya velileri bilgilendirmediği belirlenmiştir. Öztürk ve Yıkmış (2013), anasınıflarına devam eden normal çocukları bilgilendirmenin onların zihin yetersizliği olan yaşıtlarına yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediğini bulmuşlardır. Stephens, Blackhurst ve Magliocca da (1982), kaynaştırma öğrencisi sınıfa yerleştirilmeden önce, sınıftaki normal öğrencilerin hazırlanmasının ve bilgilendirilmesinin çok önemli olduğunu, bu tür çalışmaların kaynaştırmanın başarısında çok etkili olduğunu göstermişlerdir (Akt.: Batu, Kırcaali-İftar ve Uzuner, 2004). Kaynaştırmanın başarıyla uygulanabilmesinde ailelerle düzenli toplantılar yapmak, bilgilendirici konuşmalar ve seminerler düzenlemek, her aşamada aileleri işe katmak ve çocuklardaki gelişmeleri ailelerle paylaşmak ailelere yalnız olmadıklarını hissettirmek önemlidir (Batu, 2000). Çalışmada, okul yöneticilerinden birinin kaynaştırmadaki çocukla ilgili bilgisi olmadığı, diğerlerinin ise sınıf öğretmeni veya RAM raporlarından bilgi edindiği belirlenmiştir. Çalışma grubundaki bireyler, genellikle kaynaştırmaya yönelik olumsuz bir tepkiyle karşılaşıl- 92

105 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 madığını belirtmişlerdir. DEHB olan bir çocuk için ise uygulamanın başlangıcında hem veli hem de öğretmenden olumsuz tepkiler alınmıştır. Normal gelişim gösteren çocuğa sahip veliler, yetersizliği olan çocuk kendi çocuklarına zarar vermediği sürece aynı ortamda bulunmalarına sıcak bakmakta, çocuklarının yanlış davranışlar öğrenebileceğini düşünmektedirler. Kaynaştırmanın ne olduğunu bilmediklerini belirtmekte, faydası olup olmayacağı konusunda kararsız kalmaktadırlar. Kaynaştırma eğitimine ailelerin bakış açılarını değerlendiren araştırmaların büyük çoğunluğu, ailelerin kaynaştırmaya ilişkin olumlu görüş ve tutum sergilediklerini, bazıları araştırmalarda da ailelerin kaynaştırmaya yönelik endişeleri olduğu gözlenmektedir (Kargın, 2009). Normal gelişen çocukların ailelerinin kaynaştırmadaki çocuğu kabul eder tutum içinde olmaları, normal gelişen çocukların kaynaştırmadaki arkadaşlarına olumlu tutum geliştirmelerinde etkili olabilmektedir (Batu, 2000). Bu çalışmada, okul öncesi öğretmenleri, kaynaştırma uygulamasında kendi çabaları dışında herhangi bir destek görmemekten şikâyet etmektedirler. İki öğretmen kaynaştırmanın tüm çocuklar için faydalı olduğuna inanırken, biri kısmen inanmakta, biri ise yetersizliği olan çocuğun benzer türde problemi olan çocuklarla aynı okula gitmesi gerektiğini düşünmektedir. Kaynaştırmada öğretmelerin özel gereksinimli çocukların tanımı, davranış ve öğrenme özellikleri hakkında bilgi sahibi olmaları önem taşımaktadır (Ardıç, 2011). Sargın ve Sünbül (2002), yaptıkları çalışmada, öğretmenlerin kaynaştırma eğitimine genel olarak olumlu tutum içinde bulunduklarını, ancak yetersizliği olan çocuklara yönelik tutumlarının engel türüne göre farklılaştığını bulmuşlardır. Özür tipleri ağırlaştıkça, öğretmenlerin olumsuz tutumlarının ortaya çıktığı görülmüştür. Yetersizliği olanlara yönelik tutumları değiştirme yollarından biri, bilgilendirme ve yetersizliği olanlarla başarılı etkileşimde bulunmadır (Özyürek, 2010). Çalışmada, okul yöneticilerinin kaynaştırma uygulaması ile yakından ilgilenmeyip şikayet olup olmaması konusuna odaklandıkları, bir yöneticinin ise kaynaştırma ile ilgili olumlu gözlemlerini paylaştığı dikkat çekmiştir. Tuş ve Çifci Tekinarslan (2013), çalışmalarında, annelerin kaynaştırmadaki çocukları için en olumlu yaklaşımı öğretmenlerden, olumsuz yaklaşımları ise okul yöneticilerinden gördüklerini belirtmişlerdir. Okul yönetiminin kaynaştırmanın gereğine ve önemine inanması, kaynaştırmanın başarılı bir şekilde uygulanması için en önemli unsurlardan biridir. Okul yönetiminin olumlu bakış açısı öğretmenlerin bilgilendirilmesi, sınıfa verilecek öğrenci sayısı, fiziki ortamın düzenlenmesi, araç-gereç sağlanması gibi konularda kolaylık sağlayabilecek, işbirlikçi davranışların ortaya çıkma olasılığını artıracaktır (Batu, 2000). Çalışmada, yetersizliği olan çocuğa sahip velilerin, kaynaştırma eğitimine yönelik neler yapıldığı konusunda ve yasal haklarından haberdar olmadıkları belirlenmiştir. Özel eğitim kurumu ile işbirliği yapmadığını ifade etmişlerdir. Öğretmen ve yöneticiler, kaynaştırma uygulamasına yönelik kısa süreli bir eğitim almış olsalar dahi konu hakkında 93

106 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 yeterli bilgiye sahip olmadıklarını belirtmişlerdir. Odom (2000), yetersizliği olan çocukların eğitim ortamından yararlanabilmeleri için okul öncesi eğitimi öğretmenlerinin müdahale programlarını uygulayabilme konusunda eğitime gereksinimleri olduğunu belirtmiştir (Akt.:Özaydın ve Çolak, 2011). Bu çalışmada dikkati çeken bir durum, öğretmenlerin çocukları birbirine uyum konusunda cesaretlendirdiği, eğitim programını aksattığını düşünseler de yetersizliği olan çocuğu desteklemek adına sınıfta yürüttüğü etkinlikleri basitleştirerek sunmaktan öteye bir şey yapamadıklarıdır. Yapılan çalışmalarda, kaynaştırmanın yalnızca fiziksel bir birliktelik olmadığı, gerekli durumlarda sınıf öğretmenine ve/veya yetersizliği olan öğrenciye destek eğitim hizmetleri sağlanarak sürdürülmesi gereken bir eğitim olduğu vurgulanmaktadır (Akt.:Kargın, 2009). Ülkemizde, okul öncesi öğretmenlerinin yaşadıkları en büyük sorunun, kaynaştırma eğitimine ilişkin donanımlarının olmayışından kaynakladığı görülmektedir (Özaydın ve Çolak, 2011). Başarılı bir kaynaştırma uygulaması için, okul öncesi öğretmenleri sınıf mevcudunun 10 olması, yetersizliği olan ve normal çocukların gelişimsel özellikleri arasında çok fark olmaması, yetersizlik durumuna göre sınıfta bir veya iki kaynaştırma öğrencisi olabileceği ve tüm gün yerine belli bir süre için sınıfa dahil edilebileceğini belirtmişlerdir. Okul yöneticilerinden biri kaynaştırma uygulamasına sıcak bakmadığını, biri zekâ puanı 50 ve üzerindeyse kaynaştırılabileceğini, biri tam zamanlı eğitimin uygun olmadığını, bir diğeri ise sınıftaki çocuk sayısını 15 ile sınırlandırılıp en azından haftada bir gün destek eğitimi alması gerektiğini, RAM ile işbirliği ve öğretmenin motivasyonunu artırmak için ek ücret ödenebileceğini belirtmiştir. Bu çalışmada olduğu gibi yapılan bazı araştırmalarda okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin kaynaştırma hakkında yeterince bilgi sahibi olmamalarının olumsuz tutum geliştirmelerinde etkili olduğu, anne babaların ise kaynaştırma konusunda olumlu görüşleri yanında bazı endişelerinin de olduğu dikkat çekmektedir (Tuş ve Çifci Tekinarslan, 2013). Anayasa da 5378 sayılı kanunun 15. maddesinde Hiçbir gerekçeyle özürlülerin eğitim alması engellenemez. Özürlü çocuklara, gençlere ve yetişkinlere, özel durumları ve farklılıkları dikkate alınarak bütünleştirilmiş ortamlarda ve özürlü olmayanlarla eşit eğitim imkanı sağlanır ibaresi yer almaktadır (Ankara İl MEM, 2009). Yetersizliği olan çocuklara fırsat eşitliğini ve eşit katılımlarını sağlamada 573 sayılı KHK, yeni bir anlayış getirmiştir (I.Özürlüler Şurası, 1999). Böyle bir yasal zorunluluk olmasına rağmen, uygulamada başarının sağlanmasında eğitim personelinin yeri oldukça önemlidir. Eğitim öğretimde görev alan personelin, kaynaştırmaya bakışını olumlu yönde değiştirecek, duyuşsal davranışlar sergilemelerine yardımcı yollar araştırılmalıdır. Yetersizliği olan çocukların kaynaştırmaya alınmadan önce Rehberlik Araştırma Merkezlerince tüm gelişimleri dikkate alınarak değerlendirilmesi, farklı değerlendirme yöntemlerinden yararlanılması, BEP hazırlanarak 94

107 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 kaynaştırma sınıf öğretmeniyle işbirliği sağlanması (Çuhadar, 2011), çocukla ilgili doğrudan bilgiler sunarak uygulamaların yakından takip edilmesi kaynaştırmayı daha uygulanabilir hale getirecek, eğitimciler ve ailelerin kaynaştırmaya bakışını olumlu etkileyecektir. Bu doğrultuda destek hizmetleri ile eğitimcilerin ve okul çalışanlarının, yetersizliği olan bireyler ve kaynaştırma uygulamaları konusunda eğitim alması ve bu eğitimin sürekliliğinin sağlanması önemli görünmektedir. Normal çocuğa sahip aileler, özel eğitim gereksinimi olan çocuk ve aileler hakkında bilgilendirilerek duyarlıkları artırılmalıdır. Özel eğitime ihtiyacı olan çocukların aileleri, her konuda desteklenerek kendileri ile barışık olmaları ve çocuklarına olumlu tutumlar geliştirmelerine yardımcı olunmalıdır. Ailelerin işbirliği çabalarını cesaretlendirici uygulamalara yer verilmelidir. Kaynaştırmanın başarısının sağlanmasında her bireyin, eğitime erişim hakkı olduğu ilkesinden hareketle, erken yıllardan itibaren kaynaştırma uygulamalarına başlanması, okul ve aile işbirliği ile yetersizliği olan bireyin günlük hayata entegrasyonunun hedeflenmesi gerekmektedir. AKSOY, V., (2010). Ailelere ilişkin bilgilerin toplanması ve değerlendirme, A. CAVKAYTAR (ed.), Özel Eğitimde Aile Eğitimi ve Rehberliği İçinde. Ankara:Maya Akademi ANKARA İL MEM., (2009). DEHB dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu öğretmen el kitabı. Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Hayatboyu Öğrenme Programı, Grundtvig Öğrenme Ortaklığı Faaliyeti: Aileler ve Öğretmenler El Ele Çalışıyor (El ele): Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) Olan Öğrencilerin Aileleri ve Öğretmenleri İçin Eğitim Programı Projesi ARDIÇ, A., (2011). İlköğretimde kaynaştırma, Eğitimci Öğretmen Dergisi, 3:11-12 ATEŞ, M., (2001). Eğitimde çağdaş bir imece ruhu yaklaşımı: Entegrasyon, Çoluk Çocuk Anne Baba Eğitimci Dergisi, 2:30-41 AVŞAROĞLU, S., (2012). Zihinsel yetersizliğe sahip çocuğu olan anne-babaların kaygı düzeylerinin incelenmesi, Uluslararası İnsan Bilimleri Dergisi, 9(1), KAYNAKLAR AKANDERE, M., ACAR, M., BAŞTUĞ, G., (2009). Zihinsel ve fiziksel engelli çocuğa sahip anne ve babaların yaşam doyumu ve umutsuzluk düzeylerinin incelenmesi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 22, BATU, S., (2010). Kaynaştırma ve destek özel eğitim hizmetleri, İ.H.DİKEN (ed.) Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim İçinde. Ankara: Pegem Akademi BATU, S., (2000). Kaynaştırma, destek hizmetler ve kaynaştırmaya hazırlık etkinlikleri, Özel Eğitim Dergisi, 2(4):

108 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 BATU, S., KIRCAALİ-İFTAR, G., UZUNER, Y., (2004). Özel gereksinimli öğrencilerin kaynaştırıldığı kız meslek lisesindeki öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin görüş ve önerileri, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 5(2): BATUM, P., ÖKTEM, F., (2011). Öğreme bozukluklarında ebeveyn kabulü/reddi ile içselleştirme ve dışsallaştırma sorunlarının incelenmesi, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 18(1):5-19 BUYURGAN, S., DEMİRDELEN, H., (2009). Total kör bir öğrencinin öğrenmesinde dokunma, işitsel bilgilendirme, hissetme ve müze, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 7.(3), I.ÖZÜRLÜLER ŞURASI., (1999). Çağdaş Toplum, Çağdaş Yaşam ve Özürlüler, Ön Komisyon Raporları, Ankara: T.C.Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı CEYLAN, R., ARAL, N., (2005). Entegre eğitim, Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(2):69-79 incelenmesi. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Çukurova Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü DİKEN, İ., (2012). Türk annelerinin ve özel gereksinimli çocuklarının etkileşimsel davranışlarının araştırılması: Erken müdahaleye yönelik öneriler, Eğitim ve Bilim, 37 (163), DURMUŞOĞLU SALTALI, N., (2012). Aile ve çocuk refahı, S.Y.DOĞRU (ed.), Aile Refahı ve Koruma İçinde. Ankara: Eğiten Kitap GEMİCİ, E., ALAT, Z., (2008). Kaynaştırmadaki bir çocuğun nitel araştırma yoluyla eğitim yaşamına bir bakış, Trabzon Valiliği Uluslar arası Çocuk, Aile ve Okul Bağlamında Okul Öncesi Eğitim Kongresi, 30 Nisan-03 Mayıs 2008, içinde. Trabzon, Ss: Trabzon Valiliği Kültür Yayınları İZCİ, E., (2005). Sınıf öğretmeni adaylarının özel eğitim konusundaki yeterlikleri, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, 4(14), ÇUHADAR, S., (2011). İlköğretimde kaynaştırma ve bireyselleştirilmiş eğitim programlarının hazırlanması, Eğitimci Öğretmen Dergisi, 3:13-15 ÇULHAOĞLU-İMRAK, H., (2009). Okul öncesi dönemde kaynaştırma eğitimine ilişkin öğretmen ve ebeveyn tutumları ile kaynaştırma eğitimi uygulanan sınıflarda akran ilişkilerinin KARGIN, T., (2009). Okul öncesi kaynaştırma programlarında anne-baba-akran ve diğer personelin rolü. Uluslararası Çocuk Aile ve Okul Bağlamında Okul Öncesi Eğitim Kongresi, 30 Nisan-03 Mayıs 2008, içinde. Trabzon, Ss: KAYA, İ., (2005). Anasınıfı öğretmenlerinin kaynaştırma (entegrasyon) eğitimi uygulamala- 96

109 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 rında yeterlilik düzeylerinin değerlendirilmesi, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü KAYILI, G., KOÇYİĞİT, S., YILDIRIM DOĞRU, S., ÇİFÇİ, S., (2010). Kaynaştırma eğitimi dersinin okul öncesi öğretmeni adaylarının kaynaştırmaya ilişkin görüşlerine etkisi. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 10 (20), KARASU, N., (2009). Otizmden etkilenmiş bireylerde sosyal ve iletişim becerilerini arttıran yöntemlerin delile dayalı yöntem olarak belirlenmesi: Bir meta-analiz örneği, Türk Eğitim Bilimleri Dergisi, 7(3), KILLORAN, I., TYMON, D., FREMPONG, G., (2007). Disabilitesand inclusive practices within Toronto preschools, International Journal of InclusiveEducation, 11(1):81-95 the consumption of electricity and natural gas used in Eğitim industry Dergisi, and houses 6(2), is statistically METIN, N., (2008). Neden kaynaştırma? Beni Tanıyor Musun?, İçinde. Trabzon Valiliği Kültür Yayınları: 40 METIN, N., (2012). Okul öncesi dönemde kaynaştırma, Eğitimci Öğretmen Dergisi,11:22-25 OKUR, N., ERBIL ERDOĞAN, F., (2011). Çocuk haklarına dair sözleşme ile yetersizliği olanlerin haklarına ilişkin sözleşme kapsamında özürlü çocukların haklarına ilişkin bir değerlendirme, 1.Türkiye Çocuk Hakları Kongresi Yetişkin Bildirileri Kitabı-1 içinde. Ss: OREL, A., ZEREY, Z., TÖRET, G., (2004). Sınıf öğretmeni adaylarının kaynaştırmaya yönelik tutumlarının incelenmesi. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 5(2), ÖNCÜL, N., (2003). Kaynaştırma uygulaması yapılan ilköğretim okuluna devam eden zihin özürlü öğrencinin bulunduğu sınıfta normal çocuk annelerinin kaynaştırma uygulamasına ilikin görüşleri, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Anadolu Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü ÖNCÜL, N., BATU, E. S., (2005). Normal gelişim gösteren çocuk annelerinin kaynaştırma uygulamasına ilişkin görüşleri, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel ÖZAYDIN, L., ÇOLAK, A., (2011). Okul öncesi öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine ve okul öncesi eğitimde kaynaştırma eğitimi hizmet içi eğitim programı na ilişkin görüşleri, Kalem Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi, 1(1): ÖZBABA, N., (2000). Okul öncesi eğitimcilerin ve ailelerinin özel eğitime muhtaç çocuklar ile normal çocukların entegrasyonuna (kaynaştırılmasına) karşı tutumları. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü 97

110 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 ÖZDEMİR, H., AHMETOĞLU, E., (2012). Okul öncesi öğretmenlerinin yaşları ve mesleki deneyimleri açısından kaynaştırma uygulamalarına ilişkin görüşlerinin incelenmesi, Journal of Educational and Instructional Studies in the World, 2(1), TECSE, 22(2): ÖZEN, A., (2010). Aile eğitimi, İ.H.DİKEN (ed.), Özel Eğitime Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim İçinde. Pegem Akademi, Ankara ÖZTÜRK, T., YIKMIŞ, A., (2013). Ana sınıflarına devam eden normal çocukları bilgilendirmenin zihin yetersizliği olan yaşıtlarına yönelik tutumlarına etkisi, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 13(1):1-20 ÖZYÜREK, M., (2010). Yetersizliği olanlere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi, 8.baskı. Kök Yayıncılık, Ankara RESMI GAZETE:26184 (2006). Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği, tarih ve sayılı Resmi Gazete, [Erişim: orgm.meb.gov.tr/ adresinden tarihinde alınmıştır] SARGIN, N., SÜNBÜL, M., (2002). Okul öncesi dönemde kaynaştırma eğitimine ilişkin öğretmen tutumları:konya ili örneği, XI.Eğitim Bilimleri Kongresi, Ekim 2002, Yakın Doğu Üniversitesi, Lefkoşa, KKTC SARI, H., BOZGEYİKLİ, H., (2003). Öğretmen adaylarının özel eğitime yönelik tutumlarının incelenmesi: Kaynaştırmalı bir çalışma. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 9, SOODAK, L. C., ERWIN, E. J., WINTON, P., BROTHERSON, M. J., TURNBULL, A. P., HANSON, M. J., BRAULT, L. M. J., (2002). Implementing ınclusive earlychildhood education: A call for professional empowerment, SUCUOĞLU, B., (2009). Okul öncesi dönemde kaynaştırma uygulamaları, Uluslararası Çocuk Aile ve Okul Bağlamında Okul Öncesi Eğitim Kongresi, 30 Nisan-03 Mayıs 2008, içinde Trabzon, ss SUCUOĞLU, B., ÖZOKÇU, O., (2005). Kaynaştırma öğrencilerinin sosyal becerilerinin değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Özel Eğitim Dergisi, 6(1), ŞAHBAZ, Ü., KALAY, G., (2010). Okul öncesi eğitimi öğretmen adaylarının kaynaştırmaya ilişkin görüşlerinin belirlenmesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1, TEKIN, A., EKICI, S., ÇOLAKOĞLU, T., (2005). Yetersizliği olan Çocuklarda Bütünleşme: Kamp ve Kamp Personelinin Önemi, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, com. 4(13):59-70 TEMEL, Z. F., (2000). Okul öncesi eğitimcilerinin engellilerin kaynaştırılmasına ilişkin görüşle- 98

111 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 ri, Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 18, TUŞ, Ö., ÇIFCI TEKINARSLAN, İ., (2013). Okul öncesi kaynaştırma eğitimine devam eden özel gereksinimli çocukların karşılaştıkları güçlükleri annelerin görüşlerine göre belirlenmesi, Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 35, TÜRNÜKLÜ, A., (2000). Eğitimbilim araştırmalarında etkin olarak kullanılabilecek nitel bir araştırma tekniği: Görüşme, Kuram ve Uygulamada Eğitim Yönetimi Dergisi, 24: ULUTAŞDEMIR, N. (2007). Yetersizliği olan çocukların eğitimi, Fırat Sağlık Hizmetleri Dergisi, 2(5): analyzed. ANOVA model was applied to the study Education, prepared with 31(2): the use of different UYSAL, A., (2004). Öğretmen ve okul yönetcilerinin zihinsel engelli çocukların kaynaştırılmasında karşılaşılan sorunlara ilişkin görüşleri, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Anadolu Üniversitesi YAVUZ, C., (2005). Okul öncesi eğitimde kaynaştırma eğitimi uygulamalarının değerlendirilmesi, yayınlanmamış yüksek lisans tezi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü YIKMIŞ, N., (2006). İl milli eğitim yöneticilerinin kaynaştırma uygulamalarına yönelik görüş ve önerileri, Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü YEO, L. S., NEIHART, M., TANG, H. N., CONG, W. C., HUAN, V. S., (2011). An ınclusion initiative in Singapore for preschool children with special needs, Asia Pacific Journal of 99

112 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 EXTENDED ABSTRACT Children with a disability are at the beginning of the disadvantaged groups in the society. Education is the most important yönünde hareket way to edilmiş ensure olup, the yapılan equal istatistik participation bulgulara göre of de the sonuca disabled gidilmiştir. individuals Elde in society. The aim of the education is to provide the integration possibility of these individuals into society. Therefore, inclusion aralığı Kw practices cinsinden is yükseldikçe, used. These fiyatlarda inclusive da azalma meydana practices gelmektedir. have effects not only on children with special educational Anahtar Kelimeler needs : but Elektrik, also Doğalgaz, on teachers, Tüketim, managers, Sanayi, Konut, families. Anova, TUİK, Additionally, Fiyat the inclusive practices can lead the perceptions of disabled individuals to change. It is important to socialize the disabled children ECONOMETRIC in terms of starting ANALYSIS the OF early ELECTRICITY education AND in the NATURAL preschool GAS period. PRICES In this study, it is aimed to examine the views of children, parents and educators on preschool inclusion practices for the pre-school children with disabilities. The study group consists of four children with disabilities and normal developing students and their parents, preschool teachers and school administrators. The data has been collected analyzed. ANOVA through model investigating was applied documents, to the study prepared observation with the and use interviews of different methods. The findings of our study made more were comprehensive. obtained as The a result purpose of was semi-structured to determine electricity interviews and natural and gas they prices were divided into 6 main topics; 1) The feelings of children towards their schools, friends and teachers, 2) Experiences related to the identification and inclusive practices, 3) The positive and negative responses during the inclusive practices, 4) Being aware of the status of educational practices and educational needs, 5) The expectations and predictions about the future of the disabled child, 6) The recommendations for the successful inclusive environment. As a conclusion, it has been determined that the disabled children were pleased to be together with their peers, these children liked their teachers, the normally developed children accepted the other children with disabilities and they tended to help the disabled peers. During the identification process, it has been shown that the families realized the disabilities of their children at the earliest age of 1.5. It has been noticed that they referred to a specialist with the warnings of teachers and administrators, when they came to school in order to register for the preschool/primary school. In our study, we have also observed that the preschool teachers obtained the required information about the disabled children from their colleagues or Counseling Center (CC) and the teachers did not have any interaction and cooperation with the special education experts. 100

113 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 Besides, we have also indicated that teachers, except one of them, did not deal with the children and they did not inform the families about the situation of their children. In this study, one of the school administrators specified that he did not have any knowledge about the children in the inclusion application (P1) whereas we have determined that other administrator gathered information by asking the teacher or reading the CC reports. The parents of the experimental group children stated that they did not encounter any negative response against inclusion practices in the school. Regarding a child with attention ve konutlarda deficit/hyperactivity kullanılan doğalgaz ile elektrik disorder, tüketiminin both istatistiksel parents and olarak teachers analiz edilmesi showed a negative response in the uygulanmıştır. beginning of Ayrıca the hipotez inclusive testleri practices. uygulanarak The araştırma parents daha kapsamlı with children hale getirilmiştir. who showed normal development allowed Sanayi ve their konutlarda children tüketim to aralıklarına be in the göre same elektrik environment ve doğalgaz fiyatlarının with tespit disabled edilmesi children as long as their children edilen were bulgular not hurt sonucunda; by children sanayi sektörü with için disabilities. tüketim aralığı They arttıkça, also elektrik specified ve doğalgaz that their children could learn wrong attitudes and behaviors from the disabled children. The parents pointed out that they did not know about the inclusive and they could not decide whether their children could get benefit from the inclusive practices. It has been determined that the preschool teachers complained about the lack of the support except their own efforts. Two teachers specified that they believed in the benefits of the ACCORDING inclusive practices. TO CONSUMPTION One of RANGES them stated IN TERMS that she OF INDUSTRY believed AND in the inclusive partly and the other one supported the idea that the disabled children should go to the same school with the children who had similar disabilities. In the study, the school administrators were observed to deal only with the absence or presence of complaints not with the inclusive practices. One of the administrators shared his positive observations regarding the inclusive practices. Nevertheless, it has been shown that the parents with disabled children were not aware of the applications regarding the inclusive education and the legal rights. It has been noticed that they did not have any cooperation with a private education institution. Even though the teachers and the administrators were provided a short-term education on inclusive, we determined that they did not have sufficient knowledge about it. In order to have a successful inclusive practices, the preschool teachers specified that the class size should be 10, these should not be much difference between the developments of normal and disabled children, there can be one or two inclusive students according to the insufficiency situation and these students could be included in the class for a period of time instead of the whole day. In this study, it has been determined that one of the administrators did not have a positive look on the inclusive practices. Besides, another one supported that the inclusive education could be beneficial in case the IQ of the student was 50 or more. Other one specified that the full-time education was not appropriate. Finally, another school administrator justified that the class size should be limited to 15, there should be support education at least once in a week, collaboration should be performed with CC and additional fees should be given to teachers in order to increase their motivation. As a result, 101

114 (Ekonomi) ID: 86 & K: (Economy) 07 it has been found that the inclusion children have been accepted by their friends and the parents do not have knowledge about the inclusion of children. Educators do not feel themselves sufficient in inclusion and they face some problems. The results of the study have been discussed in the light of the literature and various proposals have been developed. 102

115 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education SINIFTA MOTİVASYON YÖNELİMLERİ ÖLÇEĞİ GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI (1) A STUDY OF VALIDITY AND RELIABILITY FOR THE SCALE OF MOTIVATIONAL ORIENTATIONS IN THE CLASSROOM Öznur Tulunay 1 ATEŞ, Bekir BULUÇ 2 1 Çaydüzü İlkokulu, Bartın / Türkiye 2 Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği Bölümü, Ankara / Türkiye Öz: Bu araştırmanın amacı Lepper, Corpus ve Iyengar (2005) tarafından geliştirilen Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğinin Türk kültürüne uyarlanmasıdır. Araştırmanın çalışma grubunu eğitim öğretim yılında Bartın ilinde 9 ortaokulda 8. sınıfta öğrenim gören, 561 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada okullar ve öğrenciler random tekniği ile belirlenmiştir. Ölçeğin kapsam ve görünüş geçerliliği için uzman görüşüne başvurulmuş, ölçümlerden yapılan yorumların yapı geçerliliği için Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ve Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) uygulanmıştır. Ölçeğin güvenilirliği için alt-üst grup ortalamaları farkına dayalı madde analizi yapılmış, Cronbach Alpha ve Spearman Brown iki yarı test korelasyonu değerleri hesaplanmıştır. Araştırmada, Cronbach Alpha iç tutarlık katsayısı ölçeğin tümü için.85, içsel motivasyon için.88, dışsal motivasyon için.84 olarak elde edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda, Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğinin araştırmacılar ve eğitimciler tarafından kullanılabilecek güvenilir ve geçerli bir ölçme aracı olduğu düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: Sınıfta Motivasyon Yönelimi, Geçerlik, Güvenirlik, Doğrulayıcı Faktör Analizi Abstract: The objective of this study is the adaptation of the Scale of Motivational Orientations in the Classroom developed by Lepper, Corpus and Iyengar (2005) to the Turkish culture. The study group of the research consists of 561 students of the 8th year in 9 secondary schools in the Bartın province during the education year of Schools and students in the study were determined by random technique. Expert opinion was asked for the scope and face validity of the scale and Exploratory Factor Analysis (AFA) and Confirmatory Factor Analysis (DFA) were applied for the construct validity of the interpretations from scales. Item analysis was made based on the difference of lower group and upper group averages for the reliability of the scale and two split half test correlation values of Cronbach s Alpha and Spearman Brown were calculated. Cronbach s Alpha internal consistency coefficient was found to be.85 for all of the scale,.88 for intrinsic motivation and.84 for extrinsic motivation. As a result of the analyses, it is believed that the Scale of Motivational Orientations in the Classroom is a reliable and valid measurement tool which can be used by researchers and educators. Key Words: Motivational Orientations in the Classroom, Validity, Reliability, Confirmatory Factor Analysis. Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Öznur TOLUNAY ATEŞ, Çaydüzü İlkokulu Bartın/Türkiye oznurtulunayates@gmail.com Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 103

116 1. GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Başarı ve mutluluğun ortak noktasında bulunan motivasyon, eğitimde ve sınıf yönetiminde önemli bir kavramdır. Öğrenme motivasyonu olmadan performans ve öğrenme yeteneği hakkında konuşulamaz. Öğrencilerde olumlu performans elde etmek için en önemli unsur eğitim sürecinde yer alan insan kaynağının niteliğidir (Iordache, 2014). Bu nedenle, öğrenci niteliklerini geliştirmenin ve öğrenci ile ilgili her konuya gerekli özenin gösterilmesinin eğitim ve öğretim faaliyetlerine önemli katkı sağlaması beklenir. Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre motivasyon, isteklendirme ve güdüleme anlamına gelmektedir (TDK, 2013). Mullins (2006) ise motivasyonu, bireyin bazı hedeflere ulaşmak, beklentilerini Bu bağlamda motivasyonda etkili olan faktörlerin dışsal ve içsel olmak üzere iki bakış açısına dayandığı görülmektedir. Dışsal motivasyonda birey dışsal faktörler tarafından motive edilir. İçsel motivasyonda ise sosyal ve parasal yararlar elde etmesi kadar, kendi amaçlarını gerçekleştirmek için içsel olarak motive olma ön plana çıkmaktadır (Basset-Jones & Llyod, 2005). İçsel motivasyonlu insanlar belirli ödüllerle ya da diğer dışsal şeylerle ilgilenmezler, görev performansı onlar için ödüldür (Schunk, Pintrich & Meece, 2007). Dışsal olarak motive olan bireyler ise, içsellerin aksine kolayca etkilenen insanlardır. Dışsal başvuru dikkat, beklenti ve başkalarını hesaba katma gibi basit duygu yapılarını oluşturur (Merlevede, Bridoux, & Vandamme, 2006). veya ihtiyaçlarını karşılamak için kullandığı Lumsden e göre (1999: 9-10) öğrencilerin öğrenmeyi sürdürmelerindeki neden içten ve dış- hareket ettirici güç olarak tanımlamaktadır. Motivasyon sıklıkla öğrenme ile de ilişkilendirilen tan yönelim olabilmektedir. İçsel motivasyonlu bir kavramdır (Brooks, 2003). Özellikle bilişsel öğrenciler öğrenmeyi anlam ve değer taşıyan bir öğrenme kuramında içsel ve dışsal motivasyondan sıkça bahsedilmekte, motivasyonunun içsel motivasyonu aşılamak öğretmenin sınıf içi süreç olarak algılarlar. Öğrencilerin öğrenmesinde davranışçılıktaki gibi dışsal değil, içsel etkenlere etkinlikleriyle mümkündür. Öğrenmede dıştan bağlı olduğu düşüncesi savunulmaktadır (Tulunay yönelimli olan öğrenciler okulla ilgili görev ve Ateş, 2014). Sosyal öğrenme kuramı ise, bireyin ödevleri bir çeşit ödül peşinde oldukları için yerine davranışı yapmak için motive olmasını gözlem getirmektedir. Hilker (1993) ise araştırmasında; yoluyla öğrenme sürecinin aşaması olduğunu öğrencilerin motivasyon yönelimlerinin değişebileceğini, motivasyon stratejilerinin her öğrencide aynı belirtmektedir (Ulusoy, 2002). Motivasyonun 1930 lu yıllardan itibaren öğrenme şekilde işe yaramayacağını, dışsal motivasyonun kuramlarının içinden çıkarılıp ayrı bir çalışma alanı daha kalabalık sınıflara uygulandığında olumlu haline geldiği görülmektedir (Açıkgöz, 1996). sonuçlar alınabildiğini belirtmektedir. 104

117 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Yapılan son araştırmalar üniversite öğrencilerinin güçlü dışsal ögelere sahip performans amaçları olduğunda pozitif başarı sonuçları gösterebileceğini, fakat böyle bir uyumun ilkokul ve ortaokul öğrencilerinde daha az olacağını göstermektedir (Lepper, vd., 2005). İçsel olarak motive olmuş fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna ortaya varılmaktadır. çıkarmıştır. Sonuç olarak tüketim bir kişi, dışsal dürtüler, baskılar ya da ödüllerden çok, eğlenme ya da istediği için harekete geçer. İçsel motivasyon ilk kez hayvan davranışlarıyla ilgili deneysel çalışmalarda ortaya atılmıştır. Bu deneylerde birçok organizmanın pekiştireç ya da ödül olmadığında bile araştırma, oyun ve merak uyandıran davranışlara katıldığı gözlenmiştir (Deci & Ryan, 2002). İçsel motivasyon gerçekten önemli bir motivasyon tipi olmasına rağmen, insanların yaptığı aktivitelerin çoğu içsel motivasyonla gerçekleşmemektedir. Bu özellikle yönde ilişki olduğunu göstermiştir (Harter & Connel, 1984; Lepper vd, 2005). Akbaba ve Aktaş (2005) yaptıkları araştırmada içsel olarak motive olan öğrencilerin diğerlerine kıyasla planlı ders çalışma, çalışma programı hazırlama ve verimli ders çalışma yöntemlerini bilme, ders çalışmaları konusunda ailelerinden daha az uyarı alma, derslerde kendilerini daha yeterli hissetme konularında kendilerini daha yeterli gördüklerini Lepper ve arkadaşları (2005) geliştirdikleri motivasyon yönelimleri ölçeğinde içsel ve dışsal motivasyonu zıt kutuplar olarak değerlendirmeyerek, birbirinden bağımsız olarak ele almıştır. Ölçek bu özelliğiyle motivasyonla ilgili diğer ölçeklerden ayrılmaktadır. Ölçekte dışsal motivasyon içinde yer erken çocukluktan sonra söz konusudur. Doğduğu alan kolay iş, hoşlanılan öğretmen ve öğretmen andan itibaren sağlıklı bir insan, aktif, meraklı, bağımlılığı motivasyonda dışsal etkileri içerirken, araştırmacı ve oyuncudur. Her yerde ve her zaman içsel motivasyon içinde yer alan meydan okuma, öğrenmeye ve keşfetmeye hazırdır. Bunu yapmak merak, bağımsız ustalık bireyin kendi isteğiyle ilgili için dıştan gelen bir güdüye ihtiyaç duymaz. etkenleri içermektedir. Araştırmacılar yaptıkları Çünkü ilerleyen yaşlarda içsel motivasyon, sosyal araştırmada öğrencilerin sınıf seviyesi arttıkça içsel talepler ve roller tarafından kısıtlanabilmektedir. motivasyonlarının arttığını, akademik sonuçlarla (Ryan & Deci, 2000). içsel motivasyon arasında pozitif korelasyonun Yüksek motivasyona sahip olmak sınıf içi faaliyetlerde daha fazla görev almayı ve daha çocukların okulda çalışmanın üstesinden gelebil- beklenen bir durum olduğunu belirtmiştir. Çünkü, fazla çaba göstermeyi etkilemektedir. Bu nedenle me (bağımsız ustalık kazanma), meydan okuma motivasyon öğrenmeyi ve başarıyı etkileyen arayışında olma, okul ödevlerine karşı meraklı ve önemli etkenlerden biridir (Wolters & Rosenthal, ilgili olma konusunda iyi performans göstermesi 2000). Yapılan birçok çalışma özellikle içsel şaşırtıcı bir durum değildir. Ayrıca araştırmacılar, motivasyon ve akademik başarı arasında pozitif akademik verilerle dışsal motivasyon arasında 105

118 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 bulunan negatif korelasyona cinsiyet ya da etnik kimliğin neden olduğunu belirtmiştir. Özellikle çocukluk ve gençlik dönemi bireyin; kendini tanıma ve yönetme konusunda yeterli bilgi ve donanıma sahip olmadığı bir dönemdir. Bu nedenle bu yaş grubundaki öğrenciler yaşadıkları duygusal, sosyal ve bilişsel problemlerinin farkına varmakta, sorunlarını doğru şekilde çözmekte zorlanmaktadır. Ayrıca, ilkokul ve ortaokula denk gelen bu dönemde öğrenciler nasıl çalışacaklarını ve motivasyonlarını artırmak için ne yapmaları gerektiğini bilememektedir. Uzbaş ın (2009) yaptığı araştırma sonuçları öğrenciler için motivasyonun taşıdığı önemi göstermektedir. Yapılan araştırmada ilköğretim ve ortaöğretim okullarında görev yapan psikolojik danışmanlar öğrencilerin en önemli probleminin sınav kaygısı ve motivasyon sorunları olduğunu belirtmiştir. Eğitim ve öğretimin ilk ve temel uygulama alanı olan sınıflar, öğrencilere toplumsal değerlerin ve olumlu davranışların kazandırıldığı, öğrencilerin bilgi beceri ve yeteneklerinin geliştirildiği, bilişsel, sosyal ve duygusal donanımlarının artırıldığı yerlerdir. Bu nedenle eğitim öğretimin amacına ulaşmasında, planlı, programlı etkinliklerinin sürdürülmesinde, öğrenci başarı ve motivasyonunu artırmada öğretmenler ve sınıf yönetimi büyük önem taşır. Öğretmenler, öğrenmeyi kolaylaştırıcı bir sınıf yapısı oluşturmak zorundadır. Öğretmenlerin, bunu gerçekleştirebilmesi ise öğrencilerin bireysel ve grupsal ihtiyaçları çok iyi tanımasına bağlıdır (Çelik, 2002). Birçok araştırmacı tarafından motivasyonun öğrenme başarısını etkileyen önemli bir faktör olduğu vurgulanmıştır (Ames, 1992). Yapılan araştırmaların, öğrencilerin motivasyon yönelimlerinin başarı ile ilişkili olduğunu (Eggen & Kauchak, 1997; Meyer vd, 2009), motivasyonel inançlar ve başarı arasındaki ilişkilerin birlikte ele alınmasının önemli olduğunu (Yıldırım, 2011), sınıftaki öğrenme ortamının yaratıcılığa doğrudan ve dolaylı etkisi olduğunu (Lin & Wong, 2013), göstermesine rağmen motivasyondan, okul ortamlarında nasıl yararlanılması gerektiği konusunda bilgi eksikliği bulunduğu ve motivasyona yeterli önemin verilmediği söylenebilir. Okullarda motivasyonun ihmal edilmesi öğretimin başarısız olması ve istenilen düzeyde olmamasının önemli bir nedeni (Spitzer, 1996), öğrencilerin bir derse katılmak için motivasyonlarının olmayışı ise sınıfın önemli bir problemidir (Eryılmaz, 2013). Okullarda içsel ve dışsal motivasyonun ikisi de önemlidir. Öğretmen bu iki yöntemi dengeli bir şekilde kullanmalıdır (Öncü, 2001). Bu nedenle, Türk Eğitim sistemindeki okullarda uygulanabilecek motivasyon ile ilgili bir ölçeğin geliştirilmesi önemli görülmüştür Araştırmanın Amacı Bu araştırmanın amacı Lepper, Corpus ve Iyengar (2005) tarafından geliştirilen Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğini Türkçeye uyarlamaktır. 106

119 2. YÖNTEM 2.1 Çalışma Grubu ACED (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Bartın İl Milli Eğitim Müdürlüğünden alınan bilgilere göre eğitim öğretim yılında merkeze bağlı 31 resmi ortaokulda 1125 erkek, 846 kız toplamda 1971 öğrenci öğrenim görmektedir. Araştırmanın çalışma grubu olan okullar ve öğrenciler random tekniği ile belirlenmiştir. Bu amaçla belirlenen 9 ortaokulda öğrenim gören, yaşları arasında değişen 8. sınıf öğrencilerine Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeği ve kişisel bilgi formu uygulanmıştır. Çalışma grubundaki öğrencilerin 244 ü kız (% 43,5) 317 si erkek (% 56,5) olmak üzere toplam 561 kişidir. Öğrencilerin annelerinin eğitim düzeyi incelendiğinde; 272 sinin (% 48,5) ilkokul, 150 sinin (% 26,7) ortaokul, 100 ünün (% 17,8) lise, 36 sının (% 6,4) üniversite, 3 ünün (% 0,5) lisansüstü eğitim olduğu görülmektedir. Babalarının eğitim düzeyi ise; 161 inin (% 28,7) ilkokul, 136 sının (% 24,2) ortaokul, 167 sinin (% 29,8) lise, 89 unun (% 15,9) üniversite, 8 inin (% 1,4) lisansüstü eğitim şeklindedir. Ailelerinin aylık gelir düzeyi; 500 ve altı olan 36 (% 6,4), arasında olan 225 (% 40,1), arasında olan 159 (%28,3), arasında olan 95 (% 16,9), 3501 ve üstünde olan 46 (% 8,2) öğrenci bulunmaktadır. Araştırma grubundaki öğrencilerden kardeşi olmayanlar 59 (% 10,5), 1 kardeşi olanlar 228 (% 40,6), 2 kardeşi olanlar 161 (% 28,7), 3 kardeşi olanlar 86 (% 15,3), 4 ve daha fazla kardeşi olanlar 27 (% 4,8) dir. Öğrencilerin 41 inin (% 7,3) ünün anne babası boşanmış, 520 sinin (% 92,7) sinin birliktedir Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeği Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeği, Lepper, Corpus ve Iyengar (2005) tarafından öğrencilerin sınıf içi motivasyon yönelimlerini belirlemek amacıyla geliştirilen ve 30 maddeden oluşan bir ölçektir. Araştırmacılar, ölçeğin geliştirilmesinde Harter (1981) tarafından geliştirilen ölçekten yola çıkarak yeni bir uyarlama çalışması yapmışlardır. Ölçek geliştirme çalışmaları Amerika Birleşik Devletleri, California eyaletinin San Francisco şehrinde bulunan iki resmi okulda öğrenim gören, üçüncü ve sekizinci sınıflara devam eden 797 öğrenci üzerinde yapmışlardır. Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeği içsel ve dışsal motivasyon olmak üzere iki ölçekten oluşmaktadır. İçsel motivasyon; meydan okuma, merak, bağımsız ustalık alt boyutlarından oluşmaktadır. Dışsal motivasyon ise; kolay iş, hoşlanılan öğretmen, öğretmen bağımlılığı alt boyutlarından oluşmaktadır. Ölçekte içsel motivasyonda 17, dışsal motivasyonda ise 13 madde bulunmaktadır. Ölçek 1 ile 5 arasında değer alan maddelerden oluşan beşli Likert tipinde bir ölçektir. Uygulayıcılar için cevap seçenekleri; hiç bana uygun değil, biraz bana uygun, bana uygun, çoğunlukla bana uygun, kesinlikle bana uygun şeklindedir. Ölçeğin alt boyutlarında alınan puanın yüksekliği motivasyon yöneliminin yüksekliğine işaret etmektedir. 107

120 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Yapılan bu çalışmada ölçeğin içsel motivasyon alt boyutunun Cronbach Alpha güvenirlik katsayısının.90, dışsal motivasyon alt boyutunun Cronbach Alpha güvenirlik katsayısının ise.78 olduğu görülmüştür. Çalışmada ayrıca katılımcı grubu daha iyi betimleyebilmek amacıyla tüm katılımcılara cinsiyet, anne ve baba eğitim düzeyi, ailenin aylık geliri, kardeş sayısı, anne babanın birlikte ya da ayrı olması gibi temel demografik bilgileri içeren bir anket formu uygulanmış, elde edilen veriler çalışma grubunun betimlenmesinde ayrıntılı şekilde sunulmuştur Veri Analizi ve İşlem Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğinin Türkçe uyarlama çalışması için öncelikle ölçeği geliştiren Lepper, Corpus ve Iyengar dan (2005) eloktronik posta yoluyla gerekli izin alınmıştır. Ölçeğin uyarlama sürecinde ilk adım dil geçerliliğinin sağlanmasıdır. Dil geçerliliğinin sağlanması için araştırmacılar tarafından Türkçeye çevrilen ölçme aracı ve İngilizce orijinali üç İngilizce öğretmenine verilerek yorumları alınmıştır. Daha sonra çeviri çalışmalarının alanında uzman üç psikolog tarafından incelenmesi sağlanarak, anlam ve içerik yönünden değerlendirmeleri alınmıştır. Ardından ölçeğin bir Türk Dili Edebiyatı uzmanı tarafından dil bilgisi ve anlaşılırlık açısından değerlendirmesi yapılmıştır. Yapılan önerilerden yola çıkarak gerekli değişiklikler ve düzenlemeler yapılmıştır. Elde edilen deneme formunun anlaşılırlığını test etmek için araştırma grubuna benzer bir gruba ölçme aracı uygulanmış ve elde edilen veriler doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Bu süreçten sonra, Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmıştır. Ölçeğin Türk öğrencilerden elde edilen puanların oluşturduğu faktör yapısını incelemek amacıyla açımlayıcı faktör analizi (exploratory factor analysis) ve özgün ölçeğin geliştirilmesindeki yaklaşıma ve uzman görüşü desteği alınarak yapılan çalışmaya uygun olarak da doğrulayıcı faktör analizi (confirmatory factor analysis) kullanılmıştır. Böylece ölçeğin yapı geçerliliği iki farklı faktör analizi çalışması ile incelenmiştir. Güvenilirlik çalışması için ise iç tutarlık (Cronbach Alpha), Sperman-Brown testin eşit yarıları arasındaki korelasyonu, maddelerin her birinin üst % 27 ve alt % 27 lik gruplar arasındaki farkı ortaya koyup koymadığını test etmek için bağımsız gruplar t testi kullanılmıştır. Son olarak, verilere faktör analizi uygulanabilmesi için Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) ve Barlett testleri ile Temel Bileşenler Faktör Analizine uygunluğu açısından incelenmiştir. Verilerin analizinde Spss 16.0, Lisrel 8.80 paket programları kullanılmıştır. Araştırmada toplanan veriler bilgisayar ortamına aktarıldıktan sonra eksik veri, uç değer, normallik, doğrusallık analizleri yapılmıştır. Bu incelemeler ışığında veri setinin normalliğini etkileyeceği düşünülen 8 kişiye ait form verilerden çıkarılmıştır. Ölçeğin Türk kültüründe model uyumu Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) ile incelenmiştir. DFA da çoklu uyum indeksleri (X 2, sd, X 2 /sd, RMSEA, CFI, 108

121 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ 3.1. Yapı EKONOMETRİK GeçerliliğiAÇIDAN GFI, AGFI, SRMR, NFI) kullanılmıştır. DFA da; X 2 /sd 3, RMSEA.05, CFI ve NFI için.90, AGFI,.95, SRMR.05 mükemmel uyum sınırı olarak kabul edilmiştir (Çokluk, Şekercioğlu ve Büyüköztürk, 2012: 271). 3. BULGULAR Araştırmanın bu bölümünde, Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeğinin geçerlik ve güvenirliğine yönelik olarak elde edilen bulgulara yer verilmiştir. Öncelikle veri setinin çok değişkenli istatistikler için uygun olup olmadığı incelenmiştir. KMO örneklem yeterliği istatistiği sonuçları, maddeler arası korelasyonların faktör analizine uygunluğunu göstermiştir (KMO= 0,88). Ayrıca Barlett Küresellik Testi sonucuna göre de maddeler arasında faktör analizi yapmaya yeterli düzeyde ilişki vardır (c 2 = 4229,21; p < 0,001) Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) Özgün ölçeğin geçerlik çalışmalarında belirtilen ve alan uzmanlarınca da kabul gören ölçeğin özgün faktör yapısı doğrulayıcı faktör analizi ile de sınanmıştır. İlk olarak ölçekte belirtilen altı gizil değişkenli model için uyum istatistikleri hesaplanmıştır. Bu analize ilişkin birinci ve ikinci düzey DFA sonuçları içsel ve dışsal motivasyon ölçekleri için ayrı olarak ele alınmıştır. Dışsal motivasyona ilişkin birinci düzey DFA uygulaması Şekil 1 de, dışsal motivasyona ilişkin ikinci düzey DFA uygulaması ise Şekil 2 de, Doğrulayıcı Faktör Analizi Uyum Değerleri Tablo 2 de, DFA sonucunda elde edilen t değerleri ise, Tablo 3 de verilmiştir. 109

122 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Şekil 1. Dışsal Motivasyon Birinci Düzey DFA Şekil 1 deki geçerlik katsayıları incelendiğinde 6. Maddenin düşük, 13. Maddenin sınıra yakın geçerlik düzeyinde olduğu görülmektedir (r>0,30). 6. maddenin t değeri incelendiğinde 6,31 (6,31>2,56), 13. Maddenin t değerinin 11,73 (11,73>2,56) olduğu için 0,01 düzeyinde manidar olduğu görülmüştür. Ayrıca, ölçek maddeleri incelendiğinde 6. maddede Zor problemleri çözmeyi sevmiyorum, 13. maddede Zor okul ödevlerini sevmiyorum, çünkü onlar için sıkı çalışmam gerekiyor şeklinde benzer ifadeler olduğu ve düşük değer aldığı, tersi ifadedeki

123 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 maddede Zor problemleri severim. Çünkü onları çözmeye çalışırken eğlenirim ve 28. maddede Zor ödevleri seviyorum. Çünkü onları çok ilginç buluyorum maddelerinin geçerlik düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. 6. ve 13. maddenin t değerlerinin ve uyum değerlerinin yüksek olması, soru içeriklerinin incelenmesi sonucunda çıkarılmasına gerek görülmemiştir. Tabloda yer alan modifikasyon indeksleri incelendiğinde özellikle madde 5 ile madde 19 un madde 8 ile madde 11 in özgün ölçekte aynı gizil değişken altında yer aldıkları ve birbiriyle ilişkili oldukları görülmüştür. Şekil 2. Dışsal Motivasyon İkinci Düzey DFA 111

124 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Şekil 2 deki geçerlik katsayıları incelendiğinde 6. ve 13. maddelerin geçerliklerinin (r<0,30) istenen düzeyde olmadığı fakat ölçekte yer alan tüm maddelerin t değerlerinin 0,01 düzeyinde manidar olduğu görülmüştür. Tablo 1. Dışsal Motivasyon Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Uyum Değerleri Model c 2 (c 2 /sd) RMSEA SRMR NFI CFI GFI AGFI Birinci Düzeyve konutlarda 235,23 kullanılan doğalgaz 3,92 ile elektrik 0,07tüketiminin 0,06 istatistiksel 1,00 olarak analiz 1,00edilmesi 0,95 0,93 İkinci Düzey uygulanmıştır. 235,23 Ayrıca hipotez 3,92 testleri uygulanarak 0,07 araştırma 0,06daha kapsamlı 1,00 hale 1,00 getirilmiştir. 0,95 0,93 DFA ile sınanan modelin Tablo 1 deki uyum indeksleri incelendiğinde (X 2 = 235,23; sd = 60; X 2 /sd = 3,92; RMSEA = 0,07; CFI = 1,00; GFI = 0,95; AGFI = 0,93; SRMR = 0,06; NFI = 1,00) değerlerin yüksek düzeyde uyum gösterdiği görülmüştür. Böylece ölçeğin üç boyutlu yapısı doğrulanmıştır. İçsel motivasyona ilişkin birinci düzey DFA uygulaması Şekil 3 de, içsel motivasyona ilişkin ikinci düzey DFA uygulaması Şekil 4 de, Doğrulayıcı Faktör Analizi Uyum Değerleri Tablo 2 de, DFA sonucunda elde edilen t değerleri ise, Tablo 3 de verilmiştir. 112

125 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Şekil 3. İçsel Motivasyon Ölçeği Birinci Düzey DFA 113

126 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Şekil 3 deki geçerlik katsayıları incelendiğinde ölçeğin 15. Maddesi dışında kalan maddelerinin geçerli olduğu görülmektedir (r>0,30). Bu maddenin t değeri incelendiğinde 15,10 olduğu (15,10>2,56) olduğu için 0,01 düzeyinde manidar olduğu görülmüştür. Bu sonuçlara ilişkin modifikasyon indeksi değerleri incelendiğinde özellikle madde 1 ile 12 nin, 7 ile 21 in, 15 ile 24 ün özgün ölçekte aynı gizil değişken altında yer aldıkları ve anlamca birbirine yakın oldukları görülmüştür. Şekil 4. İçsel Motivasyon Ölçeği İkinci Düzey DFA 114

127 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Şekil 4 deki geçerlik katsayıları incelendiğinde 15. maddelerin geçerliğinin (r<0,30) istenen düzeyde olmadığı fakat ölçekte yer alan tüm maddelerin t değerlerinin 0,01 düzeyinde manidar olduğu görülmüştür. Tablo 2. İçsel Motivasyon Ölçeği Doğrulayıcı Faktör Analizi Uyum Değerleri Model c 2 (c 2 /sd) RMSEA SRMR NFI CFI GFI AGFI Birinci Düzeyve konutlarda 348,09 kullanılan 3,05 doğalgaz ile elektrik 0,06 tüketiminin 0,04istatistiksel 1,00olarak analiz 1,00edilmesi 0,98 0,97 İkinci Düzey uygulanmıştır. 348,09 Ayrıca 3,05 hipotez 0,06 testleri uygulanarak 0,04 araştırma 1,00 daha kapsamlı 1,00 hale getirilmiştir. 0,98 0,97 DFA ile sınanan modelin Tablo 2 deki uyum indeksleri incelendiğinde (X 2 = 348,09; sd = 114; X 2 /sd = 3,05; RMSEA = 0,06; CFI = 1,00; GFI = 0,98; AGFI = 0,97; SRMR = 0,04; NFI = 1,00) değerlerin yüksek düzeyde uyum gösterdiği görülmüştür. Böylece ölçeğin üç boyutlu yapısı doğrulanmıştır Güvenirlik Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeğinin güvenirliğini belirlemek amacıyla yapılan analizler sonucunda elde edilen değerler aşağıdaki Tablolarda verilmiştir. Ölçeğin güvenilirliği için alt-üst grup ortalamaları farkına dayalı madde analizi sonuçları ve DFA sonucunda elde edilen t değerleri, Tablo 3 de yer almaktadır. 115

128 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Murat KORKMAZ, Alt-Üst Madde Hakan AÇIKGÖZ DFA Grup Farkı Numarası t Tablo 3. Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeği Güvenirlik Ölçümleri t 2 1 m1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, 11,78 Elektrik-Enerji * 35,32 Bölümü * m2 8,54 * 23,09 * m3 13,99 * 35,65 * şeklindedir. Farklı analiz m4 teknikleri 13,99 kullanılarak * hazırlanan 33,61 çalışmada ANOVA * modeli m5 16,22 * 11,96 * yönünde hareket edilmiş m6 olup, yapılan 3,43 istatistik * bulgulara göre 6,31 de sonuca gidilmiştir. * Elde m7 14,05 * 33,40 * aralığı Kw cinsinden m8 yükseldikçe, fiyatlarda 17,06 da azalma * meydana 20,41 gelmektedir. * Anahtar Kelimeler : m9 Elektrik, Doğalgaz, 11,61 Tüketim, * Sanayi, Konut, 29,16 Anova, TUİK, * Fiyat m10 9,65 * 32,65 * m11 14,65 * 18,90 * ACCORDING TO m12 CONSUMPTION 10,70 RANGES * IN TERMS 36,89 OF INDUSTRY * AND m13 3,43 * 11,73 * m14 6,43 * 13,95 * the consumption of m15 electricity and natural 7,71 gas used * in industry 15,10 and houses * is statistically techniques for analysis. m16moreover, tests 7,20 of hypothesis * were 24,85 applied and the * research was made more comprehensive. m17 The purpose 11,48 was to * determine electricity and natural gas prices 32,02 * m18 11,99 * 34,00 * m19 6,44 * 12,93 * m20 11,41 * 28,22 * m21 9,80 * 43,15 * m22 11,75 * 38,73 * m23 5,32 * 23,83 * m24 12,73 * 38,31 * m25 14,02 * 38,67 * m26 8,90 * 25,10 * m27 11,82 * 24,84 * m28 12,23 * 44,98 * m29 10,65 * 32,94 * m30 15,09 * 42,33 * ( 1 ) n = 561 * p < 0.01 ( 2 ) n1-n2 = 152 t > 2.56 p <

129 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 Tablo 3 incelendiğinde Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Ölçeği testinin toplam puanlarına göre oluşturulan % 27 lik alt ve üst grupların madde ortalama puanları arasındaki farkların ilişkisiz t-testi değerlerinin ve doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçlarında elde edilen t değerlerinin p < 0.01 düzeyinde anlamlı olduğu görülmektedir. Bu nedenle, analiz sonucunda herhangi bir soruna rastlanmadığı için ölçek maddelerinin çıkarılmasına gerek duyulmamıştır. Elde edilen sonuçlara göre, ölçeğin genel olarak geçerliğinin olduğu, yöntemsel yeterlikler bakımından öğrencileri ayırt ettiği ve aynı davranışı ölçmeye yönelik maddelerden oluştuğu söylenebilir. Araştırmada, Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeğinin içsel ve dışsal motivasyon boyutlarındaki Cronbach Alpha ve Sperman Brown iki yarı test korelasyonu katsayılarına Tablo 4 de yer verilmiştir. Tablo 4. Sınıfta Motivasyon Yönelimleri Güvenirlik Katsayıları Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Spearman Tüketim, Sanayi, Brown Konut, Anova, TUİK, Fiyat Sınıfta İçsel ve Dışsal Motivasyon Alfa Alt Boyut İki Yarı Test Yönelimi Korelasyonu ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY Korelasyonu AND NATURAL GAS PRICES İçsel * Dışsal Abstract: In this study.84 prepared by using.82data of TSI belonging to the years of p< , Tablo 4 de yer alan, Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeği içsel ve dışsal motivasyon alt boyutları Cronbach Alpha ve Spearman Brown iki yarı test korelasyonu katsayıları incelendiğinde, ölçeğin yüksek güvenirlik düzeyine sahip olduğu, alt ölçekler arasında 0.01 düzeyinde ilişki olduğu görülmektedir. Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeğinin geçerliği ve güvenirliği ile ilgili bulgular, ölçme aracının psikometrik olarak kabul edilebilir düzeyde değerlere sahip olduğunu göstermektedir. Türkçeye uyarlaması yapılan Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeği içsel ve dışsal motivasyon ölçeği olarak 2 bölümden oluşmaktadır. İçsel motivasyon; meydan okuma, merak, bağımsız ustalık olarak, Dışsal motivasyon ise; kolay iş, hoşlanılan öğretmen, öğretmen bağımlılığı olarak üçer faktörden oluşmaktadır. Meydan okuma faktörünü 6 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer alan; 1., 7., 12., 17., 21., 28. maddelerdir. Merak faktörünü 6 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer alan; 3., 10., 15., 22., 24., 30. maddelerdir. Bağımsız Ustalık faktörünü 5 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer alan; 4., 9., 18., 25., 29. maddelerdir. Kolay iş faktörünü 5 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer alan; 6., 13., 16., 23., 26. maddelerdir. Hoşlanılan öğretmen faktörünü 3 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer 117

130 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 alan; 5., 14., 19. maddelerdir. Öğretmen bağımlılığı faktörünü 5 madde oluşturmaktadır. Bu maddeler ölçekte yer alan; 2., 8., 11., 20., 27. maddelerdir. 4. SONUÇ ve TARTIŞMA Bireyin öğrenmesine katkı sağlanmak isteniyorsa, bu konuda onları nelerin motive edeceğini bilmek gerekir (Akbaba, 2006). Motivasyon, öğrencinin akademik başarısını, sosyal ve duygusal özelliklerini etkilemesi nedeniyle birey ve toplum için önem taşımaktadır. Bu anlamda öğrencilerin sınıftaki motivasyon yönelimlerini tespit edilmesi, gerekli önlemlerin alınması ve uygun yönlendirilmelerin yapılması açısından önemlidir. Yapılan incelemelerde, Türkiye de sınıfta öğrenci motivasyonunu ölçmek için geçerliği ve güvenirliği bulunan çok fazla ölçme aracına ulaşılamamıştır. Bu doğrultuda Lepper, Corpus ve Iyengar (2005) tarafından geliştirilen Sınıfta Motivasyon Yönelimleri ölçeğinin Türk kültürüne uyarlanarak, alan araştırmalarında kullanılabilecek bir ölçme aracının kullanıma sunulması hedeflenmiştir. Dışsal motivasyon; kolay iş, hoşlanılan öğretmen, öğretmen bağımlılığı şeklinde üç faktörden, ölçek ise toplamda altı faktörden oluşmaktadır. Ölçeğin altı faktörlü yapısının model uyumu birinci düzey DFA ile test edilmiştir. Birinci düzey DFA sonucunda Sınıfta motivasyon ölçeğinin içsel motivasyon ölçeğinin üç faktörlü yapısının model uyum indeksleri (X 2 = 348,09; sd = 114; X 2 / sd = 3,05; RMSEA = 0,06; CFI = 1,00; GFI = 0,98; AGFI = 0,97; SRMR = 0,04; NFI = 1,00) şeklinde bulunmuştur. Dışsal motivasyon ölçeğinin ise, üç faktörlü yapısının model uyum indeksleri (X 2 = 235,23; sd = 60; X 2 /sd = 3,92; RMSEA = 0,07; CFI = 1,00; GFI = 0,95; AGFI = 0,93; SRMR = 0,06; NFI = 1,00) şeklinde bulunmuştur. Elde edilen bulgulardan her iki alt ölçek için yapılan Birinci düzey DFA sonucunda ölçeğin yüksek düzeyde uyum değerlerine sahip olduğu görülmektedir. Bu nedenle, Sınıfta Motivasyon Yönelimi ölçeğinin özgün formunda sahip olduğu altı faktörlü yapısının Türk örneklemi üzerinde korunduğu söylenebilir. Ölçeğin uyarlanması sürecinde öncelikle dilsel geçerliliği sağlanmaya çalışılmış, bu amaçla uzman görüşüne başvurulmuştur. Sonrasında, ölçme aracı araştırma grubuna benzer bir gruba uygulanmış ve gelen tepkiler doğrultusunda yeni düzenlemeler yapılmıştır. Sınıfta Motivasyon Yönelimi Ölçeği içsel ve dışsal motivasyon ölçeklerinden oluşmaktadır. İçsel motivasyon; meydan okuma, merak, bağımsız ustalık olarak adlandırılan üç faktörden oluşmaktadır. Ölçme aracının güvenirliğine yönelik yapılan çalışmada ölçekte yer alan 30 maddenin tamamının iç tutarlık değeri.85, içsel motivasyon alt boyutunun.88, dışsal motivasyon alt boyutunun.84 düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Elde edilen bu değerlerden hareketle, ölçeğin güvenilir olduğu söylenebilir. Sınıfta Motivasyon Yönelimi Ölçeğinin madde toplam korelasyonlarının kabul edilebilir sınırlar içinde olduğu, % 27 lik alt ve üst grup puan ortalamaları arasında yapılan analiz sonucunda 118

131 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 maddeler arasında anlamlı bir farklılık olduğu ortaya koyulmuştur. Bu bulgu, ölçme aracının tüm maddelerinin ayırt edicilik özelliğine sahip olduğunu göstermektedir. Sonuç olarak, yapılan geçerlik ve güvenirlik çalışmaları ışığında, Sınıfta Motivasyon Yönelimi Ölçeğinin Türkçe formunun ortaokula devam eden öğrenci çalışma grubunda kabul edilebilir psikometrik değerlere sahip olduğu söylenebilir. Sınıfta Motivasyon Ölçeğinin Türkçeye uyarlanmasıyla öğrenci motivasyonuna ilgi duyan araştırmacılara şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan 13, 343- çalışmada 361 ANOVA modeli Psychology, 84,3, ve eğitimcilere uygulaması ve puanlaması kolay bir ölçme aracı sunulmuş olmaktadır. Bu ölçme aracı; eğitim, psikoloji ve psikolojik danışmanlık alanlarında kullanılabilir. Çalışmanın Bartın ilinde yapılmış olması bir sınırlılık olarak görülmektedir. Bu nedenle; daha geniş örneklemlerde ve farklı yaş gruplarında, çeşitli değişkenlerle öğrencilerin motivasyon yönelimlerinin incelendiği çalışmalar yapılması önerilmektedir. Ayrıca, ölçeğin özgün formunun güvenirlik-geçerlik çalışmalarının 3. sınıftan 8. sınıfa kadar olan altı sınıf seviyesinde de uygulanmış olması nedeniyle 8. sınıf öğrencilerinin dışında kalan sınıf seviyelerinde de benzer araştırmalar yapılması önerilebilir. KAYNAKLAR AÇIKGÖZ, K., (1996). Etkili öğrenme ve öğretme, Kanyılmaz matbaası, Ankara AKBABA, S., AKTAŞ, A., (2005). İçsel motivasyonun bazı değişkenler açısından incelenmesi, M.Ü. Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 21, AKBABA, S. (2006). Eğitimde Motivasyon, Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Dergisi, AMES, C. (1992). Classrooms: Goals, structures, and student motivation. Journal of Educational BASSET - JONES, N., LLYOD, G. C., (2005). Does Herzberg s motivation theory have staying power?, The Journal of Management Development, 24,10, BROOKS, I., (2003). Organizational behaviour, Individuals Groups and organizations, Second Edition, Prentice Hall, England: Financial Times. ÇELİK, V., (2002). Sınıf Yönetimi, Nobel Yayınevi, Ankara ÇOKLUK, Ö., ŞEKERCİOĞLU, G., BÜYÜ- KÖZTÜRK, Ş., (2012). Sosyal bilimler için çok değişkenli istatistik SPSS ve LİSREL uygulamaları, 2. Baskı, Pegem Akademi Yayıncılık, Ankara DECİ, E. L., RYAN, R. M., (2002). Handbook of self-determination research, New York Univ. Rochester, New York: Rochester 119

132 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 ERYILMAZ, A., (2013). Okulda motivasyon ve amotivasyon: Derse katılmada öğretmenden beklentiler ölçeğinin geliştirilmesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 13, 25, 1-18 EGGEN, P., KAUCHAK, D., (1997). Educational Psikology: Windows on classrooms, Third edition, Singapore: Upper saddle River N.J. Merrill HARTER, S,. (1981). A new self-report scale of intrinsic versus extrinsic orientation in the classroom: Motivational and informational components. Developmental Psychology, HARTER, S., CONNEL, J. P., (1984). A model of children s achievement and related self-perceptions of compedence, control and motivational orientation. Advances in motivation and achievement, In J. Nicholls (Eds.), Greenwich, CT:JAI Press. 3, HİLKER, BROADWATER, J., (1993). Toward Creating the Intrinsically Motivating Classroom: Can Students Motivational Orientations Be Changed?, American Educational Research Association. (ERIC Document Reproduction Service No. ED IORDACHE, S., (2014). Motivation and performance in education, Buletin Stiintific, 2, 38, LEPPER, M. R., CORPUS, J. H., IYENGAR, S. S., (2005). Intrinsic and extrinsic motivational orientations in the classroom: Age differences and academic correlates, Journal of Educational Psychology, 97, 2, LİN, S., WONG, C. S., (2013). The Mediating Roles of Intrinsic and Extrinsic Motivation Between Classroom Learning Environment and Creativity among Hospitality Students in Taiwan, Asia Pacific Journal of Tourism Research, 19, 8, DOI: / LUMSDEN, L., (1999). Student motivation, Cultivating a love of learning, ERIC, University oforegon, edu/xmlui/bitstream/handle/1794/3294/student_motivation.pdf?sequence=1 sayfasından tarihinde erişilmiştir. MERLEVEDE, P. E., BRİDOUX, D., VANDAM- ME, R., ( 2006). 7 Adımda duygusal zekâ, Çev.: T. Kırca, Omega Yayınları, İstanbul MEYER, L. H., MCCLURE, J., WALKEY, F., WEİR, K. F., MCKENZİE, L., (2009). Secondary student motivation orientations and standarts-based achievement outcomes, British Journal of Educational Psychology, 79, 2, MULLİNS, L. J., (2006). Essentials of organizational behaviour, Part 2, England: Financial Times Prentice Hall 120

133 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 ÖNCÜ, H., (2001). Motivasyon, Sınıf Yönetimi, Ed: L. Küçükahmet, Nobel Yayınevi, Ankara RYAN, R. M., DECİ, E. L. (2000). Intrinsic and extrinsic motivations: Classic definitions and new directions, Contemporary Educational Psychology, 25, , SCHUNK, D. H., PİNTRİCH, P. R., & MEE- CE, J. L., (2007). Motivation in education: Theory, research, and application (3rd. ed.). Upper Saddle River, NJ: Prentice Hall, 6-21 SPİTZER, D., (1996). Motivation: The neglected factor in instructional design, Educational Technology, 36,3, TDK (2013). Türk Dil Kurumu tarihinde, sayfasından erişilmiştir. TULUNAY ATEŞ, Ö., (2014). İlköğretim Kurumlarında Görev Yapan Öğretmenlerin Duygusal Zeka, Motivasyon ve Örgütsel Bağlılıkları Arasındaki İlişki, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Gazi Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü ULUSOY, A., (2002). Gelişim ve öğrenme, Ed: A. Ulusoy, A. Güngör, A.K.Akyol, G.Subaşı, G. Ünver, G. Koç, Anı Yayınları, Ankara UZBAŞ, A., (2009). Okul psikolojik danışmanlarının okulda saldırganlık ve şiddete yönelik görüşlerinin değerlendirilmesi, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, WOLTERS, C. A., ROSENTHAL, H., (2000). The relation between students motivational beliefs and their use of motivational regulation strategies. International Journal of Educational Research, 33, YILDIRIM, S., (2011). Öz-yeterlik, İçe Yönelik Motivasyon, Kaygı ve Matematik Başarısı: Türkiye, Japonya ve Finlandiya dan Bulgular, Necatibey Eğitim Fakültesi Elektronik Fen ve Matematik Eğitimi Dergisi (EFMED) 5,1,

134 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 EXTENDET ABSTRACT The Definition and Importance: Motivation is an important concept in the education and class management and it holds the joint position of achievement and happiness. Therefore, it is expected that improving student qualities and paying due attention to all student matters would contribute important contribution ve konutlarda to education kullanılan doğalgaz facilities. ile elektrik According tüketiminin to the istatistiksel dictionary olarak of analiz Turkish edilmesi Language Institution, motivation uygulanmıştır. means the Ayrıca act to hipotez provide testleri incentive uygulanarak and araştırma motivation daha kapsamlı (TDK, hale getirilmiştir. 2013). Many researchers emphasized that Sanayi motivation ve konutlarda is the tüketim most aralıklarına important göre factor elektrik ve that doğalgaz affects fiyatlarının the learning tespit edilmesi achievement (Ames, 1992). Researchers edilen revealed bulgular sonucunda; that motivation sanayi sektörü tendencies için tüketim aralığı of students arttıkça, elektrik are related ve doğalgaz with achievement (Eggen & Kauchak, fiyatlarının 1997; genel Meyer seviyesinde et al, düşüş 2009), gözlendiği that sonucuna it is important varılmaktadır. to Sonuç consider olarak tüketim the relations between motivational beliefs and achievement (Yıldırım, 2011), that the learning environment in class have direct and indirect effect on creativity (Lin & Wong, 2013), that there is lack of knowledge regarding how to use motivation in school environment and that no sufficient importance was given to motivation. İntrinsic and ACCORDING extrinsic TO motivation CONSUMPTION are both RANGES important IN TERMS in OF schools. INDUSTRY Teachers AND should use these two methods in a balanced way (Öncü, 2001). Therefore, it was considered important to develop a motivation scale to be applied in schools in the schools of the Turkish Education system.method: Study Group According to the information obtained from the Bartın Provincial Directorate of National Education, A total of 1971 students with 1125 boys and 846 girls are studying in 31 official secondary schools in the centre in the education year of The schools and students which are the study group were determined by random technique. For this purpose, Classroom Motivational Orientations Scale and personal information form was applied to the 8th grade students in varying ages between There are 561 students in the study group consisting of 244 girls (43,5%) and 317 boys (56,5%). Classroom Motivational Orientations Scale: Classroom Motivational Orientations Scale was developed by Lepper, Corpus and Iyengar (2005) to determine classroom motivational orientations of students and it consists of 30 articles. Classroom Motivational Orientations Scale consists of two scales: intrinsic and extrinsic motivations. The scale includes 17 items in intrinsic motivation and 13 items in extrinsic motivation. The scale is a five-point likert scale consisting of items with values between 1-5. Data Analysis and Process: Expert opinion was asked for the scope and appearance validity of the scale and Exploratory Factor Analysis and Confirmatory Factor Analysis were applied for the construct validity of the interpretation from measurements. For reliability work, internal consistency, Sperman-Brown correlation between equal halves of the test, and independent groups t test was used to test whether each of the items reveals the difference between upper group 122

135 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 of 27% and lower group of 27%. Finally, Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) and Barlett tests were used to examine compliance with the Basic Components Factor Analysis to apply factor analysis to data. Findings: The study first examined whether the data set is suitable for multivariate statistics. KMO sample adequacy statistics results indicated compliance of the items correlation with factor analysis (KMO=0,88). In addition, there is sufficient level of relation to carry out factor analysis between items according to Barlett s Sphericity Test.Confirmatory Factor Analysis: Compliance statistics were calculated ve for konutlarda the model kullanılan with doğalgaz six latent ile elektrik variables tüketiminin stated istatistiksel in the scale. olarak analiz First edilmesi and second level CFA results of this analysis uygulanmıştır. were Ayrıca dealt hipotez with separately testleri uygulanarak for the araştırma intrinsic daha and kapsamlı extrinsic hale getirilmiştir. motivation scales. When the compliance Sanayi indexes ve konutlarda of the model tüketim tested aralıklarına with göre CFA elektrik is ve examined, doğalgaz fiyatlarının high level tespit edilmesi conformity was found in motivation scale edilen and bulgular internal sonucunda; motivation sanayi sektörü scale. için This tüketim confirmed aralığı arttıkça, the elektrik three ve dimensional doğalgaz structure of both scales. Reliability: The differences between the 27% lower and upper groups according to the total scores of the Classroom Motivation Orientations Scale had unrelational t-test values and t values from confirmatory factor analysis which were significant with p<0.01. According to the obtained results, it can be said that the scale is generally valid, distinguished students with respect to method qualifications and ACCORDING consisted of TO items CONSUMPTION to measure RANGES the same IN TERMS behaviour. OF INDUSTRY When we AND study the two semi test correlation coefficients of Cronbach Alpha and Spearman Brown which are intrinsic and extrinsic motivation subscales of the classroom motivational orientations, we found that the scale had a high reliability level and there was a 0.01 level relation between subscales.the findings on the validity and reliability of the Classroom Motivational Orientations scale show that the measurement device has values which can be psychometrically acceptable. Result and Discussion: Examinations didn t reach too many measurement devices with validly and reliability to measure students classroom motivation in Turkey. For this purpose, the Classroom Motivational Orientations scale developed by Lepper, Corpus and Iyengar (2005) was adapted to Turkish culture and it was intended to offer a measurement device that can be used in field studies. Classroom Motivational Orientations Scale consists of intrinsic and extrinsic motivational scales and total six factors. Model adaptation of the scale was tested with CFA. Among the findings, CFA result for both subscales showed that scale had high level conformity values. Therefore, it can be said that six factor structure of the classroom motivational orientations scale in its unique form was protected on the Turkish sample. All of the 30 items included in the scale in the study for the reliability of the measurement device had an internal consistency value of.85, an intrinsic motivation subscale of.88, an extrinsic motivation subscale of.84. Based on these values, it can be said that the scale is reliable. The item total correlations of classroom motivational orientations scale are within acceptable limits and the analysis made between the 27% lower and upper group score averages showed significant difference. This finding showed 123

136 (Ekonomi) ID: 75 & K: (Economy) 107 that all items of the measurement device had distinctive feature. As a result, under the light of validity and reliability works, it can be said that the Turkish form of the classroom motivational orientations scale had acceptable psychometrical values in the student study group. This measurement device can be used in the fields of education, psychology and psychological consultancy. 124

137 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS OF TURKISH READERS AND A SOCIOLOGICAL ANALYSIS OF THE FACTORS AFFECTING THEIR READING CHOICES (1) TÜRK OKUYUCU KİTLESİNİN DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ VE OKUMA TERCİHLERİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN SOSYOLOJİK ANALİZİ Ercan ŞAHBUDAK Sociology Department, Faculty of Letters, Cumhuriyet University, Sivas/Turkey Öz: Bu araştırma uygulamalı olarak gerçekleştirilmiştir. Araştırma sekiz ay gibi bir sürede tamamlanmıştır. 26 farklı ilde gerçekleştirilen araştırmaya (N=967) kadın ve erkek katılımcı iştirak etmiştir. Hiçbir katılımcıdan kendi kimliklerini tanıtacak bilgi istenmemiş ve formlara yansıtılmamıştır. Tüm katılımcılar kendi rızaları ile araştırmaya katılmıştır. Araştırma basit rassal yöntem uygulanarak yapılmıştır. Araştırmaya katılanların tamamı rast gele seçilmiştir. Araştırmada kullanılan anket daha önce iki farklı araştırmada kullanılmış olup geçerliliği ve güvenirliliği sağlanmış ölçme aletidir. Bu araştırmada amaç olarak Türkiye de okuma alışkanlığının boyutu ile okuyucu kitlesinin demografik özelliklerini belirlenmesidir. 21 ve 54+ şeklinde yaş aralığına sahip katılımcılardan elde edilen veriler SPSS istatistik 18 programı ile analiz edilmiştir. Yapılan korelasyon, Kruskal Wallis, Man Whitney, Kolmogorov Smirnov analizleri sonucunda Cronbach s Alpha kat sayısı olarak değeri elde edilmiştir. Araştırma beş alt grup altında incelenmiş olup, okuma alışkanlığı cinsiyet özelliği bakımında farklılaşmaktadır. Stres ile okuma arasında bir ilişki bulunmaktadır. Yaş dağılımına göre okuma alışkanlığı arasında bir ilişki bulunmaktadır. 51+ üzeri yaş grubundakilerin okuma alışkanlığı diğer yaş gruplarına göre daha fazladır. Gelir durumuna göre ise TL grubundakilerde daha yoğundur. Bekar olanlar evli olanlara göre daha aktif okuma alışkanlığına sahiptir. Okuma eğilimi eğitim durumuna göre farklılık göstermekte, eğitim alanlarda okuma alışkanlığı daha çok eğitim nedenine bağlı olarak gerçekleştiği saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Kitap, Okuma, Kitle, Tercih, Faktör, Türk, Okuyucu Abstract: This research was carried out practically. The study was completed in eight months. Female and male participants (N=967) from 26 different provinces took part in the research. Participants were not requested to provide any information on their identity and no such information was included in the questionnaire forms. All participants voluntarily participated in the research. Simple random sampling was used in the research. All the participants were selected randomly. The questionnaire used in this research as a measuring tool had been used in two other studies, and its validity and reliability were verified. The study aimed to explore the level of reading habit in Turkey and the demographic characteristics of the readers. The data acquired from the participants who were aged between 21 and 54+ were analyzed through the SPSS 18 software. In consequence of the correlation, Kruskal Wallis, Man Whitney and Kolmogorov Smirnov analyses, Cronbach s Alpha coefficient was found to be The research was conducted under five subgroups and it was observed that reading habit varied by gender. No relation was found between stress and reading. Reading habit was found to be related to age. Participants over 51 years of age were found to have higher reading habit when compared with other age groups. Those in the TRY of monthly income group had also higher level of reading habit. The single participants were found to have a more active reading habit when compared to the married participants. Reading tendency also varied by the level of education; it was found that the reading habit of the participants that have received education was related to their education. Key Words: Book, Reading, Choice, Factor, Turkish, Reader Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: Ercan ŞAHBUDAK, Sociology Department, Faculty of Letters, Cumhuriyet University Sivas / Turkey sahbudakercan@gmail.com Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type ofarticle (Araştırma Uygulama / Research -Application) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 125

138 INTRODUCTION ACED (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Today s people have become dependent on technological developments. This has made the people lazier compared to the past. Smart phones, laptop computers and other devices that have been introduced into our lives have decreased reading habits. The readers read either because they want to amuse themselves and spend time or because they have to read due to their education. However, books are the closest friends of the human and it is a material that contributes to his development. The proverb reader and non-reader cannot be the same explains this quite clearly. Reading is the biggest contributor to both personal and socio-cultural development of the individual. Many studies show that reading habits have been decreasing day by day and the individuals below 40 years of age have almost forgotten the concept of library. Another important consideration is that the more common use of the internet has eliminated the phenomenon of buying books and reading since it has enabled individuals to access the required information more quickly and free of charge. Reading is the most important indicator of the level of development. As the glorious prophet Muhammad Mustafa stated, education is a process that lasts from cradle to grave. However, today s people consider reading as a pastime. It is a saddening fact that the quality level of today s education has an effect on the reading and writing habit of individuals. Reading habit must be gained by the individual at the stage of primary school or even at preschool stage. The individual should be guided to understand that this is not an obligation but a way of life. Unfortunately, education has made reading an obligation. While the number of people that read books is quite low, there is also a significant decrease in the number of people that read newspapers or other periodical publications such as monthly journals. Colorful journals with images and fashion and actual contents are read or followed more. Another factor with negative effects is television. The society and its individuals are distracted from reading by the television, which is now not only in the living rooms of the houses but almost in all rooms. The findings of a study carried out by Korkmaz et al. (2013) show that the television habit diverts individuals from reading and that people learn about the content of many literary works through their adaptations to the television as soap operas. The core and power of a nation are made up by cultural values. The protection and maintenance of these values and their transfer to the next generations are only possible through a conscious society and conscious individuals. Therefore, this can be only ensured through the society and its individuals acquiring reading and writing habits and considering this as a conception of life and a lifestyle. 126

139 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 THEORETICAL FRAMEWORK AND LITERATURE REVIEW Developments in mass media have negative impacts on the reading tendencies of individuals (Sarı, 2006). The fast proliferation of the Internet and mobile devices and the existence of smart phones in every part of our lives reduce and eliminate individuals tendency to read (Sayımer, 2014: 1-16). Reading habit should be instilled starting from the primary school level (Mete, 2012:43-66). Reading is an important dimension in the development of human and society (Yılmaz, 1989: 48-53). Individual acquires knowledge only through reading and researching (Keskinkılıç, 2005). Individual that reads improves his/her social and psychomotor development skills (Demirel, 1999). Reading contributes to various personality traits of the individual, especially the concepts of thinking (Tural, 1992). Individual that reads has higher critical skills. He expresses himself better. He better interprets the life and the social order. He gains higher self-confidence (Coşkun, 2002). Those acquired by the individual through reading enable him to be successful in a more active life. This situation is also reflected on the society (Kaya, 2002: 1-281). The most important problem of the underdeveloped countries of the world is the lack of an information society and educated individuals. This causes them to be dependent on different developed countries (Aydın, 2006: ). Every culture, as well as every individual, integrates with the truth. Therefore, every culture s system of values is equally valid. In absolute terms, there is no ground for alleging that a certain culture or society is superior to another (Ernest 1991: 264). Ensuring superiority requires the society and the individuals to have an active culture and knowledge and to be developed (Korkmaz et al., 2013). In his study, Manguel emphasizes that in order to attract the attention of a reader, he should have self-confidence and he should feel a need for the continuity of his personal development (Manguel, 2007: 19). In order for an individual to like reading and make it a continuous activity, the school must make the activity of reading a habit for him (Çakmak and Yılmaz, 2009). Considering the educational system in the world and in Turkey, it can be suggested that reading is shown as an obligation within the learning process (Sümbül et al., 2010). The individual renews and changes himself through reading. He better acquires social and international cultural values. He assumes some roles that are specific to him and he constitutes a model both for himself and his environment (Demirel, 2010). Reading is not a habit or technical information to be acquired immediately by an individual. Reading and its technique is an important activity and a process of personal development that can be learned by an in- 127

140 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 dividual over time (Countant and Perchemlides, 2005). An examination of Reading and Watching Rates in Turkey shows that the percentage of reading journals is 4%, percentage of reading books is 4,5%, percentage of reading newspapers is 22%, percentage of listening to radio is 25% and percentage of watching TV is 94% (Poyraz et al., 2015; Çağcı, 2014). Reading forms the infrastructure of acquiring knowledge and the basis of critical thinking and interpretation skills (Poyraz et al., 2015; Ungan, 2008: 219). Aim, Scope and Method This study practically explored individuals attitudes towards reading. 967 people took part in this applied research. Participants completed a questionnaire with a 5-point Likert scale comprising of two parts. The questionnaire had been previously used and developed in two different studies. The first one was a study on the Presentation of the Classical Works of the Turkish Literature to Today s Television Viewers and an Analysis of the Viewers Perception which was carried out by Korkmaz, Aras, Öktem and Yücel and published in the journal Turkish Studies - International Periodical For The Languages, Literature and History of Turkish or Turkic Volume 8/4 Spring 2013, pp The questionnaire was used for the second time in Demographic Features of Turkish Literature Audiences And Applied Analysis of the Factors Affecting Their Reading References, which was carried out by Poyraz, Korkmaz, Yücel, Aras and Çelebi and published in the journal Advances in Environmental Biology, 8(17) September 2014, Pages: In the first study, the data acquired from 300 participants yielded a coefficient of participants took part in the second study and a coefficient of was acquired. Consents of the authors of both studies for the use of the questionnaire were obtained through and then this study was carried out. Our study lasted for around 8 months. During this period, all participants were selected through simple random method. Research was carried out on participants from 26 different provinces. Questionnaire forms were delivered to the participants by hand, through or through mail. In total, 3500 questionnaires were sent out and 1562 of them were returned. Only 967 of them were found eligible for implementation. Data Analysis: The data acquired in this study which was carried out through simple random sampling were analyzed via SPSS 18 statistical software. In consequence of the correlation, Kruskal Wallis, Man Whitney and Kolmogorov Smirnov analyses, Cronbach s Alpha coefficient was found to be

141 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 IMPLEMENTATION AND ANALYSES: Reliability analysis: Table 1. Reliability Statistics As the reliability analysis gave the Alpha = 0,966 equation, the 66 factors seem to be highly reliable. ANALYSIS: 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, ACED Elektrik-Enerji Bölümü Cronbach s Alpha Number Uluslararası of itemsaile Çocuk ve Eğitim Dergisi,966 Mayıs / Haziran / Temmuz 66 / Ağustos İlkbahar Yaz Dönemi Sayı:6 Yıl: 2015 ve konutlarda kullanılan International doğalgaz Journal ile elektrik of Family, tüketiminin STATISTICS: Child istatistiksel and Education olarak analiz edilmesi şeklindedir. May Farklı / June analiz / July teknikleri / August kullanılarak Spring Summer hazırlanan Issue: çalışmada 6 Year: ANOVA 2015 modeli uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak ID: 93 K: araştırma 123 daha kapsamlı hale getirilmiştir. Sanayi ve konutlarda tüketim ISSN aralıklarına Print: göre elektrik / Online: ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi yönünde (ISO hareket edilmiş olup, Belge yapılan No: istatistik & ISO bulgulara göre de Belge sonuca No: gidilmiştir ) Elde edilen bulgular sonucunda; Marka sanayi sektörü Patent için - Trademark tüketim aralığı Patent arttıkça, elektrik ve doğalgaz fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim Table 2. Demographic Characteristics of the Participants DEMOGRAPHIC AND DESCRIPTIVE Demographic and descriptive statistics regarding the study are provided below. Count Column N % S. 1. YOUR AGE ,58% ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES ,26% ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND ,89% ,27% S. 2. YOUR LEVEL OF High School 27 2,79% EDUCATION Abstract: In this study prepared College by using data of TSI belonging to the years of , 58 6,00% the consumption of electricity University and natural gas used in industry and houses is statistically ,28% techniques for analysis. Moreover, Above tests of hypothesis were applied and the research 67 was 6,93% S. 3. YOUR INCOME made more comprehensive. 500 The purpose 1000 was to determine electricity and natural gas 396 prices 40,95% ,65% ,68% ,58% ,41% ,72% S.4. MARITAL STATUS Married 68 7,03% Single ,97% S.5. YOUR GENDER Male ,43% Female ,57% S.6. PLACE OF RESIDENCE Metropolis ,37% City (province) ,21% District ,64% Town 13 1,35% Village 33 3,43% S.7. DO YOU HAVE Yes ,49% KNOWLEDGE FOR USING A No ,51% COMPUTER AND SKILLS FOR USING THE INTERNET? S.8. DO YOU HAVE A HABIT OF Yes ,46% READING? No ,54% S.9. DO YOU TRAVEL OFTEN? Yes ,09% No ,91% S.10.THROUGH WHICH Bus ,80% VEHICLE DO YOU TRAVEL? Own car ,48% Plane 17 1,76% Train 65 6,72% Seaway or other 12 1,24% S.11. DO YOU HAVE A HABIT Yes ,37%

142 ,41% ,72% S.4. MARITAL STATUS Married 68 7,03% Single ,97% S.5. YOUR GENDER Male ,43% Female ,57% S.6. PLACE OF RESIDENCE Metropolis ,37% ACED City (province) ,21% International Uluslararası Refereed District Journal Aile of Çocuk Researches ve Eğitim on Economy Dergisi Management ,64% Mayıs / Haziran Ekim / / Town Kasım Temmuz / Aralık / Ağustos 2014 Sayı: İlkbahar 02 Cilt: Yaz 01 Dönemi Sonbahar Sayı:6 Kış Yıl: ,35% May / June Village / July / August Spring ID:13 K:02 Summer Issue: 6 Year: ,43% S.7. DO YOU HAVE Yes (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) ,49% KNOWLEDGE FOR USING A ISSN No Print: / Online: ,51% COMPUTER AND SKILLS (ISO FOR Belge No: & ISO Belge No: 12880) USING THE INTERNET? S.8. DO YOU HAVE A HABIT OF Yes ,46% READING? SANAYİ VE KONUTLAR No AÇISINDAN TÜKETİM ARALIKLARINA GÖRE ,54% S.9. DO YOU TRAVEL ELEKTİRİK OFTEN? VE DOĞALGAZ Yes FİYATLARININ EKONOMETRİK AÇIDAN ,09% No ,91% S.10.THROUGH WHICH Bus ,80% VEHICLE DO YOU TRAVEL? Own car 82 8,48% Plane 17 1,76% 1 Kilis Train 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü 65 6,72% Seaway or other 12 1,24% S.11. DO YOU HAVE A HABIT Yes ,37% OF READING WHILE Özet : Yılları arasındaki No TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, 567 sanayi 58,63% TRAVELING? S.12. WHAT ARE THE FACTORS For spending time ,78% THAT MAKE YOU READ For not being bored ,17% WHILE TRAVELING Because I like reading ,92% edilen bulgular sonucunda; Because sanayi sektörü I consider için tüketim reading aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz ,13% fiyatlarının genel seviyesinde important düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim S.13. WHAT KIND aralığı OF Kw cinsinden yükseldikçe, Newspaper fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir ,54% PUBLICATIONS DO YOU Journal magazine 90 9,31% USUALLY READ? Anahtar Kelimeler : Elektrik, Book Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat ,13% Novel Literature ,81% Academic publications 26 2,69% ECONOMETRIC ANALYSIS Magazines OF ELECTRICITY and journals AND NATURAL GAS PRICES 5,52% S.14. DO YOU FOLLOW ACCORDING AND TO CONSUMPTION Yes RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND ,33% READ ANY PUBLICATIONS ON No ,67% THE INTERNET? ACED S.15. ARE THERE Abstract: ANY In this study prepared Yes by using data of TSI belonging to the years of , ,47% AUTHORS THAT the consumption YOU of electricity Uluslararası No and natural Aile Çocuk gas used ve in Eğitim industry Dergisi and houses is statistically ,53% analyzed. ANOVA model was applied the study prepared with the use of different ALWAYS FOLLOW? Mayıs / Haziran / Temmuz / Ağustos İlkbahar Yaz Dönemi Sayı:6 Yıl: 2015 S.16. WHAT KIND made OD International more comprehensive. Academic Journal of Family, Child and Education The purpose was to determine electricity and natural gas 140 prices 14,48% May / June / July / August Spring Summer Issue: 6 Year: 2015 PUBLICATIONS DO YOU Current ,81% ID: 93 K: 123 USUALLY READ and FOLLOW? Finance 13 1,34% ISSN Print: / Online: (ISO Political Belge No: & ISO Belge No: 12880) ,27% Literature Marka Patent - Trademark Patent ,58% Classical 92 9,51% S.17. DO THE PUBLICATIONS Yes ,73% YOU READ AFFECT YOU No ,27% SOCIALLY AND PSYCHOLOGICALLY? S.18. IS READING A Yes ,08% REQUIREMENT AND No ,92% OBLIGATION FOR YOU? S.19. DO YOU ENCOURAGE THE PEOPLE AROUND YOU TO READ? S20. DO YOU HAVE A BOOKSHELF AT HOME OR AT YOUR OFFICE? S.21. DO YOU HAVE AN ANNUAL BUDGET FOR BOOKS? Yes ,22% No ,78% Yes ,80% No ,20% Yes ,61% No ,39% S.22. HOW MUCH DO YOU TRY ,01% SPEND FOR BOOKS AND TRY ,13% PERIODICALS PER YEAR? TRY ,38% TRY 57 5,89% TRY 42 4,34% TRY 12 1,24% S.23. DO YOU WORK? Yes ,44%

143 YOU READ AFFECT YOU No ,27% SOCIALLY AND PSYCHOLOGICALLY? S.18. IS READING A Yes ,08% REQUIREMENT AND No ,92% ACED OBLIGATION FOR YOU? S.19. DO YOU ENCOURAGE International Uluslararası Refereed Yes Journal Aile of Çocuk Researches ve Eğitim on Economy Dergisi Management ,22% THE PEOPLE AROUND Mayıs YOU / Haziran Ekim TO / No / Kasım Temmuz / Aralık / Ağustos 2014 Sayı: İlkbahar 02 Cilt: Yaz 01 Dönemi Sonbahar Sayı:6 Kış Yıl: ,78% October / November International / December Journal 2014 of Family, Issue: Child 02 Volume: and Education READ? 01 Autumn Winter S20. DO YOU HAVE A Yes (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) ,80% BOOKSHELF AT HOME OR AT ISSN No Print: / Online: ,20% YOUR OFFICE? S.21. DO YOU HAVE AN Yes ,61% ANNUAL BUDGET FOR No ,39% BOOKS? S.22. HOW MUCH DO ELEKTİRİK YOU VE DOĞALGAZ TRY FİYATLARININ EKONOMETRİK AÇIDAN ,01% SPEND FOR BOOKS AND TRY ,13% PERIODICALS PER YEAR? Murat KORKMAZ, TRY Hakan AÇIKGÖZ 81 8,38% TRY 57 5,89% Güven Grup TRY A.Ş. Finans Yönetmeni 42 4,34% TRY 12 1,24% Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü S.23. DO YOU WORK? Yes ,44% NO ,56% S.24. WHAT IS Özet YOUR : CURRENT Yılları arasındaki Housewife TUİK verileri kullanılarak hazırlanan bu çalışma, 10 sanayi 1,03% SOCIAL STATUS? ve konutlarda kullanılan doğalgaz Retired ile elektrik tüketiminin istatistiksel olarak analiz edilmesi 26 2,69% şeklindedir. Farklı analiz Student teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA 874 modeli 90,38% uygulanmıştır. Ayrıca hipotez Public testleri Servant uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. 38 3,93% Working at Private Sector 9,93% Worker 1,10% I do not work 9,93% S.25. WHAT IS YOUR ,95% MONTHLY INCOME (TRY)? ,72% Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat ,99% ,69% ,79% ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES 18 1,86% S.26. WHERE DO ACCORDING YOU TO CONSUMPTION At Home RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND ,39% USUALLY READ? At the Office 32 3,31% At Vehicles of Travel 44 4,55% Abstract: In this study prepared In bed by before using sleeping data of TSI belonging to the years of , ,86% the consumption of electricity At School and natural gas used in industry and houses is statistically 28 2,90% S.27. DO YOU READ analyzed. ANOVA model Yes was applied to the study prepared with the use of 156 different 16,34% PUBLICATIONS made IN more FOREIGN comprehensive. No The purpose was to determine electricity and natural gas 799 prices 83,66% LANGUAGES? S.28. HOW FREQUENT AND Everyday 1-2 Hours ,57% LONG DO YOU READ? Once a Week 1-2 Hours 92 9,51% Twice a Week 1-2 Hours 96 9,93% From Time to Time ,13% I Always Read, I Do Not Have a ,86% Certain Period for This S.29. DOES READING MAKE Yes ,30% YOU TIRED AND DISTRESSED? No ,70% S.30. DOES READING RELAX Yes ,90% YOU? No ,10% S.31. WHY DO YOU READ? To Improve Myself and Acquire ,77% New Knowledge Because I have to 42 4,34% For My Job and Work 46 4,76% Reading Is a Must, It Cannot Have ,82% a Reason S.32. WHAT DO YOU THINK ABOUT THE LIFELONG LEARNING POLICY IN THE PROCESS OF ACCESSION INTO THE EUROPEAN UNION? Other 90 9,31% A really necessary practice ,16% A very unnecessary practice 65 6,81% No idea ,95% It is an indicator of the level of development 92 9,63% 131

144 S.28. HOW FREQUENT AND Everyday 1-2 Hours ,57% LONG DO YOU READ? Once a Week 1-2 Hours 92 9,51% Twice a Week 1-2 Hours 96 9,93% From Time to Time ,13% I Always Read, I Do Not Have a ,86% Certain Period for This S.29. DOES READING MAKE Yes ,30% ACED YOU TIRED AND DISTRESSED? No ,70% S.30. DOES READING RELAX Yes International Uluslararası Refereed Journal Aile of Çocuk Researches ve Eğitim on Economy Dergisi ,90% Management YOU? Mayıs / Haziran Ekim / No / Kasım Temmuz / Aralık / Ağustos 2014 Sayı: İlkbahar 02 Cilt: Yaz 01 Dönemi Sonbahar Sayı:6 Kış Yıl: ,10% October / November International / December Journal 2014 of Family, Issue: Child 02 Volume: and Education S.31. WHY DO YOU READ? To Improve Myself and Acquire 01 Autumn Winter607 62,77% New Knowledge (Ekonomi) ID: ACED 93 & K: (Economy) 123 ISSN Because Print: I have to / Online: ,34% (ISO Uluslararası For Belge My No: Job Aile and Çocuk Work & ISO ve Eğitim Dergisi Belge No: 12880) 46 4,76% Mayıs / Haziran (ISO / Temmuz Belge Marka No: Patent & Trademark ISO Patent Belge No: 12880) Reading / Ağustos Is a Must, İlkbahar It Cannot Yaz Have Dönemi Sayı:6 Yıl: ,82% International a Reason Journal of Family, Child and Education SANAYİ May VE / June KONUTLAR / July Other / August AÇISINDAN Spring TÜKETİM Summer ARALIKLARINA Issue: 6 Year: 2015 GÖRE 90 9,31% ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ ID: FİYATLARININ 93 K: 123 S.32. WHAT DO YOU THINK A really necessary practice EKONOMETRİK AÇIDAN ,16% ISSN Print: / Online: ABOUT THE LIFELONG (ISO A Belge very No: unnecessary & ISO practice Belge No: 12880) 65 6,81% LEARNING POLICY IN THE No Marka Murat idea KORKMAZ, Patent - Trademark Hakan AÇIKGÖZ Patent ,95% PROCESS OF ACCESSION INTO It is an indicator of the level of 92 9,63% THE EUROPEAN UNION? development 1 Kilis It 7 must Aralık be Üniversitesi, implemented Elektrik-Enerji even if we Bölümü 52 5,45% do not become a member S.33. DO YOU SMOKE AND Yes ,20% DRINK ALCOHOL? No ,80% S.34. DOES READING KEEP Yes ,53% YOU AWAY FROM uygulanmıştır. BAD Ayrıca hipotez No testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir ,47% HABITS AND INFLUENCE YOU? The average responses of the participants were grouped for use in later analyses by considering the key of the scale. FACTORS THAT MAKE YOU READ RELATION BETWEEN READING and STRESS MOTIVES TO BE ENGAGED IN READ- ING READING AND CULTURAL ACTIVI- TIES RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS Correlation Analysis: The factors that have a high correlation are listed below. 132

145 Pearson Correlation ACED (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ Table 3. Correlation FİYATLARININ Analysis EKONOMETRİK AÇIDAN FACTORS RELATION BETWEEN Güven Grup A.Ş. Finans MOTIVES Yönetmeni TO READING AND THAT MAKE 1 Kilis READING 7 Aralık Üniversitesi, AND ENGAGE Elektrik-Enerji IN Bölümü CULTURAL YOU READ STRESS READING ACTIVITIES FACTORS THAT MAKE YOU READ şeklindedir. 1 Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli RELATION BETWEEN READING AND STRESS fiyatlarının 0,7111genel seviyesinde 1 düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim MOTIVES TO ENGAGE IN READING 0,6197 0, READING AND CULTURAL ACTIVITIES ACCORDING 0,5037 TO CONSUMPTION 0,4867 RANGES 0,7353 IN TERMS OF 1 INDUSTRY AND RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS 0,5467 0,5651 0,7914 0, RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS H1: The variable of age is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of age has an effect on the following items. Factors leading to reading vary by age. The highest average belongs to the 51+ age group. Reading and cultural activities vary by age. The highest average belongs to the 51+ age group. 133

146 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Table 4. Kruskal Wallis Test Statistics a,b Murat KORKMAZ, Chi-square Hakan AÇIKGÖZ df Asymp. Sig. FACTORS THAT MAKE YOU READ,764 3,008 RELATION BETWEEN READING 1 Kilis AND 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji,199 Bölümü 3,978 STRESS MOTIVES TO ENGAGE Özet : IN READING Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak,178 hazırlanan bu çalışma, 3 sanayi,981 READING AND şeklindedir. CULTURAL Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan,222 çalışmada ANOVA 3 modeli,004 ACTIVITIES RELATION BETWEEN Sanayi ve konutlarda EDUCATIONAL tüketim aralıklarına göre elektrik ve,185 doğalgaz fiyatlarının tespit 3 edilmesi,980 ACTIVITIES AND SUCCESS a. Kruskal Wallis fiyatlarının Test genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim b. Grouping Variable: aralığı Kw S. 1. cinsinden YOUR yükseldikçe, AGE fiyatlarda da azalma meydana gelmektedir. 134

147 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Ranks S. 1. YOUR AGE N Mean Rank FACTORS THAT MAKE ,71 YOU READ 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji Bölümü ,25 dimension , ,06 şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan Total çalışmada 964ANOVA modeli RELATION Sanayi ve konutlarda BETWEEN tüketim aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının 228 tespit edilmesi 486,55 READING yönünde hareket AND edilmiş STRESS olup, yapılan istatistik bulgulara göre de sonuca gidilmiştir. Elde ,14 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği dimension1 da azalma meydana gelmektedir. sonucuna varılmaktadır. Sonuç 288 olarak tüketim 479,75 aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda ,08 Total 964 MOTIVES TO ENGAGE ,24 IN READING ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY 310 AND 477,10 dimension ,02 Abstract: In this study prepared by using data of TSI 51+ belonging to the 138 years of , 484,42 analyzed. ANOVA model was applied to the study Total prepared with 964 the use of different READING made more comprehensive. AND CUL- The purpose was to determine 21-30electricity and 228natural gas 478,28 prices TURAL ACTIVITIES ,77 dimension , ,67 RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVI- TIES AND SUCCESS dimension1 Total , , , ,57 Total

148 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 H2: The variable of education is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of education has an effect on the following items. Factors leading to reading vary by the level of education. The highest average belongs to the High School group. Relation between educational activities and success vary by education. The highest average belongs to the College group. uygulanmıştır. Ayrıca Table hipotez 5. Kruskal testleri uygulanarak Wallis araştırma Test Statistics daha kapsamlı a,b hale getirilmiştir. Chi-square df Asymp. Sig. FACTORS edilen THAT bulgular MAKE sonucunda; YOU sanayi sektörü için tüketim 22,044 aralığı arttıkça, elektrik 3 ve doğalgaz,000 READ RELATION BETWEEN READING 6,866 3,076 AND STRESS MOTIVES TO ENGAGE IN 5,963 3,113 READING READING AND CULTURAL 4,338 3,227 ACTIVITIES RELATION the BETWEEN consumption of electricity and natural gas used 4,541 in industry and houses 3 is statistically,009 EDUCATIONAL analyzed. ACTIVITIES ANOVA model AND was applied to the study prepared with the use of different SUCCESS a. Kruskal Wallis Test b. Grouping Variable: S. 2. YOUR LEVEL OF EDUCATION 136

149 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Ranks EKONOMETRİK AÇIDAN S. 2. YOUR LEVEL OF Murat EDUCATION KORKMAZ, Hakan AÇIKGÖZ N Mean Rank FACTORS THAT MAKE Güven Grup A.Ş. Finans High Yönetmeni School ,02 YOU READ 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji College Bölümü ,50 dimension1 University ,41 Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak Above hazırlanan bu çalışma, 67 sanayi 343,29 ve konutlarda kullanılan doğalgaz ile elektrik tüketiminin Total istatistiksel olarak analiz 964 edilmesi RELATION uygulanmıştır. BETWEEN Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma High School daha kapsamlı hale 27 getirilmiştir. 535,46 READING Sanayi AND ve konutlarda STRESS tüketim aralıklarına göre elektrik College ve doğalgaz fiyatlarının tespit 55 edilmesi 564,72 dimension1 University ,74 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna Above varılmaktadır. Sonuç olarak 67 tüketim 451,51 aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda da azalma Total meydana gelmektedir. 964 MOTIVES Anahtar TO Kelimeler ENGAGE : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, High School Konut, Anova, TUİK, 27 Fiyat 388,02 IN READING College ,05 dimension1 University ,92 ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES Above IN TERMS OF INDUSTRY 67 AND 437,59 Total 964 READING AND High School ,33 CULTURAL the consumption of electricity and natural gas used College in industry and houses is 55statistically 538,62 ACTIVITIES dimension1 University ,14 made more comprehensive. The purpose was to determine Above electricity and natural 67gas prices 454,06 RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS dimension1 Total 964 High School ,44 College ,51 University ,36 Above ,28 Total

150 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 H3: The variable of income is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of income was effective on the following items. Factors leading to reading vary by income. The highest average belongs to the group. Reading and cultural activities vary by income. The highest average belongs to the group. Relation between educational activities and success varies by income. The highest average belongs to the group. yönünde hareket Table edilmiş 6. olup, Kruskal yapılan istatistik Wallis bulgulara Test göre Statistics de sonuca a,b gidilmiştir. Elde fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç Asymp. olarak tüketim aralığı Kw cinsinden yükseldikçe, fiyatlarda Chi-square da azalma meydana df gelmektedir. Sig. Anahtar FACTORS Kelimeler THAT : Elektrik, MAKE Doğalgaz, Tüketim, 26,217 Sanayi, Konut, Anova, 5 TUİK, Fiyat,000 YOU READ RELATION BETWEEN 10,082 5,073 ACCORDING READING AND TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY AND STRESS MOTIVES TO ENGAGE 8,044 5,154 the consumption IN READING of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically techniques READING for analysis. AND Moreover, tests of hypothesis 22,865 were applied 5 and the research,000was made CULTURAL more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas prices ACTIVITIES RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS a. Kruskal Wallis Test b. Grouping Variable: S. 3. YOUR INCOME 15,197 5,

151 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Ranks EKONOMETRİK AÇIDAN S. 3. YOUR INCOME N Mean Rank FACTORS THAT MAKE YOU ,72 READ ,09 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji 1501 Bölümü ,14 dimension ,06 Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak 2501 hazırlanan 3000 bu çalışma, 62sanayi 413, ,86 uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma Total daha kapsamlı hale getirilmiştir. 964 RELATION Sanayi BETWEEN ve konutlarda READING tüketim aralıklarına göre elektrik ve 500 doğalgaz 1000 fiyatlarının tespit 396 edilmesi 488,45 AND STRESS edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı 1001 arttıkça, 1500elektrik ve 190 doğalgaz 485,22 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır Sonuç olarak 197 tüketim 506,39 dimension ,80 Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, 2501 Konut, 3000 Anova, TUİK, Fiyat , ,63 Total 964 MOTIVES TO ACCORDING ENGAGE IN TO CONSUMPTION RANGES IN 500 TERMS 1000 OF INDUSTRY 396 AND 480,98 READING , ,28 the consumption of electricity and natural dimension1 gas used in 2001 industry 2500 and houses is statistically ,60 techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis were 2501 applied 3000and the research 62 was 468,94 made more comprehensive. The purpose was to determine electricity and natural gas 36prices 385,28 READING AND CULTURAL ACTIVITIES RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS dimension1 dimension1 139 Total , , , , , ,54 Total , , , , , ,81 Total 964

152 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 H4: The variable of marital status is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of marital status was effective on the following items. Relation between educational activities and success varies by marital status. The highest average belongs to the Single group. Table 7. Mann Whitney Test Statistics a Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına Mann- göre elektrik Wilcoxon ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi Asymp. Sig. yönünde hareket edilmiş olup, Whitney yapılan istatistik U bulgulara W göre de sonuca Z gidilmiştir. (2-tailed) Elde FACTORS THAT MAKE 27662, ,000-1,267,205 YOU READ RELATION Anahtar BETWEEN Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, 26720,000 Tüketim, Sanayi, 29066,000 Konut, Anova, -1,695 TUİK, Fiyat,090 READING AND STRESS MOTIVES ACCORDING TO ENGAGE TO CONSUMPTION 26235,000 RANGES 28581,000 IN TERMS OF INDUSTRY -1,912 AND,056 IN READING READING AND 28982, ,000 -,670,503 CULTURAL ACTIVITIES RELATION made more BETWEEN comprehensive. The 25820,000 purpose was to determine 28166,000 electricity and -2,099 natural gas prices,036 EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS a. Grouping Variable: S.4. YOUR MARITAL STATUS 140

153 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Ranks S.4. YOUR MARITAL Mean Sum of STATUS N Rank Ranks FACTORS THAT MAKE Married , ,00 YOU READ dimension1 Single , ,00 Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri Total kullanılarak hazırlanan 964 bu çalışma, sanayi RELATION BETWEEN şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak Married hazırlanan çalışmada 68 ANOVA 427,44 modeli 29066,00 READING AND uygulanmıştır. STRESS Ayrıca hipotez dimension1 testleri uygulanarak Single araştırma daha kapsamlı 896 hale getirilmiştir. 486, ,00 yönünde hareket edilmiş olup, yapılan istatistik Total bulgulara göre de 964 sonuca gidilmiştir. Elde MOTIVES TO fiyatlarının ENGAGE genel IN seviyesinde düşüş gözlendiği Married sonucuna varılmaktadır. 68Sonuç olarak 420,31 tüketim 28581,00 READING dimension1 Single , ,00 Total 964 READING AND Married , ,00 CULTURAL ACTIVITIES dimension1 Single , ,00 Total 964 RELATION BETWEEN Abstract: In this study prepared by using data Married of TSI belonging to the 68years of , 414, ,00 EDUCATIONAL analyzed. ANOVA model dimension1 was applied to the study prepared with the use of different ACTIVITIES AND SUCCESS Single , ,00 Total 964 H5: The variable of gender is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of gender was effective on the following items. The factors leading to reading vary by gender. The highest average belongs to the Female group. Relation between reading and stress varies by gender. The highest average belongs to the Female group. Motives to engage in reading varies by gender. The highest average belongs to the Female group. Reading and cultural activities vary by gender. The highest average belongs to the Female group. 141

154 FACTORS THAT MAKE YOU READ ACED (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Table 8. Kolmogorov Smirnov Test Statistics a Most Murat Extreme KORKMAZ, Differences Hakan AÇIKGÖZ Kolmogorov- Absolute Güven Grup Positive A.Ş. Finans Yönetmeni Negative Smirnov Z 1 Kilis,172 7 Aralık Üniversitesi,,172 Elektrik-Enerji -,049 Bölümü 2,642,000 RELATION BETWEEN Özet : Yılları arasındaki,128 TUİK,128 verileri kullanılarak -,012 hazırlanan bu çalışma, 1,977 sanayi,001 READING AND STRESS MOTIVES TO Sanayi ENGAGE ve konutlarda tüketim,104 aralıklarına,063 göre elektrik ve doğalgaz -,104fiyatlarının tespit 1,601 edilmesi,012 IN READING READING AND fiyatlarının genel seviyesinde,095 düşüş gözlendiği,095 sonucuna varılmaktadır.,000 Sonuç olarak 1,466 tüketim,027 CULTURAL ACTIVITIES RELATION BETWEEN,087,087 -,014 1,338,056 EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS a. Grouping Variable: S.5. YOUR GENDER Asymp. Sig. (2-tailed) 142

155 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Frequencies S.5. YOUR GENDER N FACTORS THAT MAKE YOU READ Male Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji dimension1 Bölümü Female 544 Total 964 RELATION BETWEEN READING AND Male 420 STRESS şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan dimension1 çalışmada Female ANOVA modeli 544 Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz fiyatlarının Total tespit edilmesi 964 MOTIVES TO ENGAGE IN READING Male 420 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna dimension1 varılmaktadır. Sonuç Female olarak tüketim 544 Total 964 READING AND CULTURAL ACTIVITIES Male 420 dimension1 Female 544 ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS OF INDUSTRY Total AND 964 RELATION BETWEEN EDUCATIONAL Male 420 dimension1 ACTIVITIES AND Abstract: SUCCESS In this study prepared by using data of TSI belonging to the years of , analyzed. ANOVA model was applied to the study prepared with the Female use of different 544 made more comprehensive. The purpose was to determine electricity and Total natural gas prices 964 H6: The variable of place of residence is not effective on the factors. According to the analysis, the variable of the place of residence is effective on the following items. Relation between reading and stress varies by the place of residence. The highest average belongs to the Village group. Reading and cultural activities vary by the place of residence. The highest average belongs to the Village group. Relation between education and success varies by place of residence. The highest average belongs to the Village group. 143

156 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Table 9. Kruskal Wallis Test Statistics a,b Asymp. Güven Grup A.Ş. Chi-square Finans Yönetmeni df Sig. FACTORS THAT MAKE 2,778 4,596 YOU READ RELATION BETWEEN 21,680 4,000 READING AND STRESS şeklindedir. MOTIVES Farklı TO analiz ENGAGE teknikleri kullanılarak 3,987 hazırlanan çalışmada 4 ANOVA,408 modeli uygulanmıştır. IN READING Ayrıca hipotez testleri uygulanarak araştırma daha kapsamlı hale getirilmiştir. READING AND 12,477 4,014 edilen CULTURAL bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, elektrik ve doğalgaz fiyatlarının ACTIVITIES genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Sonuç olarak tüketim RELATION BETWEEN 10,758 4,029 Anahtar EDUCATIONAL Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Anova, TUİK, Fiyat ACTIVITIES AND SUCCESS ECONOMETRIC a. Kruskal Wallis ANALYSIS Test OF ELECTRICITY AND NATURAL GAS PRICES b. Grouping Variable: S.6. PLACE OF RESIDENCE 144

157 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 ELEKTİRİK VE DOĞALGAZ FİYATLARININ Ranks EKONOMETRİK AÇIDAN S.6. PLACE OF RESIDENCE N Mean Rank FACTORS THAT MAKE YOU READ Metropolis ,23 City ,73 1 Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Elektrik-Enerji District Bölümü ,17 dimension1 Town ,08 Özet : Yılları arasındaki TUİK verileri kullanılarak hazırlanan Village bu çalışma, sanayi ,74 Total 963 RELATION BETWEEN uygulanmıştır. READING Ayrıca hipotez AND testleri uygulanarak araştırma daha Metropolis kapsamlı hale getirilmiştir ,41 STRESS Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik ve doğalgaz City fiyatlarının tespit edilmesi ,59 edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim aralığı arttıkça, Districtelektrik ve doğalgaz ,51 dimension1 fiyatlarının genel seviyesinde düşüş gözlendiği sonucuna varılmaktadır. Town Sonuç olarak tüketim ,69 Village ,77 Anahtar Kelimeler : Elektrik, Doğalgaz, Tüketim, Sanayi, Konut, Total Anova, TUİK, Fiyat 963 MOTIVES TO ENGAGE IN READING Metropolis ,18 City ,21 ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES IN TERMS District OF INDUSTRY AND ,09 dimension1 Town ,38 Village ,45 the consumption of electricity and natural gas used in industry Total and houses is statistically 963 READING AND techniques CULTURAL for analysis. ACTIVITIES Moreover, tests of hypothesis were applied Metropolis and the research was 514 made more comprehensive. The purpose was to determine electricity City and natural gas prices ,39 457,60 RELATION BETWEEN EDUCATIONAL ACTIVITIES AND SUCCESS dimension1 dimension1 District ,75 Town ,00 Village ,86 Total 963 Metropolis ,10 City ,77 District ,43 Town ,77 Village ,94 Total

158 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 CONCLUSION AND ASSESSMENT The average responses of the participants were grouped for use in future analyses, by taking into consideration the key of the scale. şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan çalışmada ANOVA modeli group. FACTORS THAT MAKE YOU READ RELATION BETWEEN READING AND STRESS MOTIVES TO ENGAGE IN READ- ING READING AND CULTURAL AC- TIVITIES RELATION BETWEEN EDUCA- TIONAL ACTIVITIES AND SUC- CESS Factors leading to reading vary by age. The highest average belongs to the 51+ group. Reading and cultural activities vary by age. The highest average belongs to the 51+ group. Factors leading to reading vary by the level of education. The highest average belongs to the High School group. Relation between educational activities and success varies by level of education. The highest average belongs to the College group. Factors leading to reading vary by income. The highest average belongs to the group. Reading and cultural activities vary by income. The highest average belongs to the group. Relation between educational activities and success varies by income. The highest average belongs to the group. Relation between educational activities and success varies by marital status. The highest average belongs to the Single Factors leading to reading vary by gender. The highest average belongs to the Female group. Relation between reading and stress varies by gender. The highest average belongs to the Female group. Motives to engage in reading vary by gender. The highest average belongs to the Female group. Reading and cultural activities vary by gender. The highest average belongs to the Female group. Relation between reading and stress varies by place of residence. The highest average belongs to the Village group. Reading and cultural activities vary by place of residence. The highest average belongs to the Village group. Relation between education and success varies by place of residence. The highest average belongs to the Village group. 146

159 REFERENCES ACED (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 AYDIN, H., (2006-a). Öğrenme Öğretme Sürecine Yeni Yaklaşımlar, Öğrenme Öğretme Sürecinde Planlama ve Uygulama, Natürel Yayınları, Ankara, pp COUTANT, C., PERCHEMLIDES, N., (2005). Strategies For Teen Readers, Educational Leadership, 63(2), p.42 ÇAKMAK, T., YILMAZ, B., (2009). Okul öncesi dönem çocuklarının okuma alışkanlığına hazırlık durumları üzerine bir araştırma: Hacettepe Üniversitesi Beytepe Anaokulu örneği. Türk Kütüphaneciliği 23, 3: p.492 the consumption of electricity and natural gas used in industry and houses is statistically ÇAĞRI, M., (2014). Türkiye de okuma alışkanlığı, Accessed: gisi.com/index.php?option=com_conte nt&view=article&id=5198:tuerkyedeokuma-alikanlii&catid=120:makale&ite mid=338, Access Date: DEMİREL, T., (2009). İlköğretim II. Kademe Öğretmen Adaylarının okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir Araştırma, Gazi Üniversitesi Örneği, Turkish Studies, 4(3), pp ERNEST, P.. (1994). Constructing Mathematical Knowledge: Epistemology and Mathematics Education. London: The Falmer Pres, p.264 DEMİREL, Ş., (2010) Çocuklarda Okuma Alışkanlığını Geliştirme Yolları Üzerine. Ş. Demirel (Ed.), Edebi Metinlerle Çocuk Edebiyatı, Pegem A Akademi, Ankara, p. 116 KAYA, Z., (2002). Uzaktan Eğitim, Pegem Yayınları, 1st Edition May, pp KESKİNKILIÇ, K., KESKİNKILIÇ, S.B., (2005). Türkçenin Temel Becerileri ve Ses Temelli Cümle Yönetimi İle İlk okuma Yazma Öğretimi, Asil Yayın Dağıtım, Ankara, pp.1-65 KORKMAZ, M., ARAS, G., ÖKTEM, G., YÜCEL, A.S., (2013). Türk Edebiyatının Klasik Eserlerinin Günümüz Televizyon İzleyicisine Sunumu ve İzleyici Algısının Analiz Edilmesi, Turkish Studies, Volume 8/4 Spring 2013, pp MANGUEL, A., (2007). Okumanın Tarihi, (Translated by Füsun Elioğlu) YKY, İstanbul, p.19 METE, G., (2012). İlköğretim 8. Sınıf Öğrencilerinin Okuma Alışkanlığı Üzerine Bir Araştırma (Malatya İli Örneği), DD. Edebiyat Araştırmaları Eğitimi Dergisi, No: 1 Volume:1 pp POYRAZ, Y., KORMAZ, M., YÜCEL, A.S. ARAS, G., ÇELEBİ, N., (2014). Demographic Features of Turkish Literature Audiences And Applied Analysis of the 147

160 (Ekonomi) ID: 93 & K: (Economy) 123 Factors Affecting Their Reading References, Advances in Environmental Biology, 8(17) September, pp TURAL, S., (1992). Sorulara Cevaplarla Kültür Edebiyat ve Dil, Ecdad Yayınları, Ankara, pp (1), p.219 SAYIMER, İ., (2014). Yeni Medya Ortamlarında Ağlar Oluşturan Toplumsal Hareket Deneyimleri, Elektronik Mesleki Gelişim ve Araştırma Dergisi (EJOIR) Volume: 2 Special Edition August, pp.1-16 SÜNBÜL, A. M., et al., (2010). İlköğretim öğrencileri kitap okuma alışkanlıkları: Konya İli Araştırma Raporu. ( Sınıflar). p. 11 UNGAN, S., (2008). Okuma Alışkanlığımızın Kültürel Altyapısı, Gaziantep University Journal of Institute of Social Sciences, YILMAZ, B., (1989). Okuryazarlık ve okuma Alışkanlığı Üzerine, Türk Kütüphaneciliği, III, I, pp

161 ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ International Journal of Family, Child and Education TÜRK TOPLUMUNDA AİLE KURUMUNUN DÜNÜ, BUGÜNÜ VE YARINI (1) FAMILY IN TURKISH SOCIETY: YESTERDAY, TODAY AND TOMORROW D. Ali ARSLAN 1, Gülten ARSLAN 2, Aysun ÖZER 3, Sadettin BAŞTÜRK 4 1 Mersin Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Mersin / Türkiye 2 Siyaset Bilimci ve Bağımsız Siyaset Araştırmacısı Mersin / Türkiye 3 Mersin Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji A.D. Öğrencisi Mersin / Türkiye 4 Nevşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Nevşehir / Türkiye Öz: Yapısal işlevselci perspektiften incelendiğinde aile kurumu, toplumun varlığının devamı ve sağlıklı işleyişinin sürekliliği bakımından hayati işlevler yerine getirir. Yapısalcı açıdan ise aile kurumu, bireyler arası karşılıklı etkileşimden doğan ve birbirlerinin varlık sebebi olan, belli bir işleve yönelik, birbirleriyle ilişkili davranış örüntülerinden oluşan rollerin meydana getirdiği, düzenli ve sistematik bir yapıdır. Toplumun tampon kurumu olarak da kabul edilen olan aile kurumu, hemen her toplumda ve her zaman diliminde önemli işlevler üstlenmiştir. Kendi toplumsal tarihimiz açısından ele alındığında da aile kurumu benzer değerlendirme kolaylıkla yapılabilir. Milli tarihimizin hemen her döneminde, toplumumuzun dominant kurumlarından biri olarak, milletimizin toplumsal, kültürel ve demografik varlığını sürdürebilmesinde çok büyük ve önemli roller ve işlevler üstlenmiştir. Üstlendiği bu sorumlulukları ve görevleri de, büyük ölçüde başarı ile yerine getirebilmiştir. Üçüncü bin yılın başlarında bilgi, kültür ve teknoloji bakımından zirveye ulaşmış günümüz toplumlarında bile, aile kurumunun önem ve işlevleri azalmak şöyle dursun, bilakis daha da artmıştır. Bu kurumun üstlendiği toplumsal, kültürel ve sosyal-psikolojik fonksiyonların, insanlık tarihinin değişim süreci içinde, hiç bir kurum tarafından ikame edilemeyeceği gerçeği, olanca çıplaklığı ile gözler önüne serilmiştir. Günümüzde aile kurumu, bazı işlevlerini diğer kurumlarla paylaşır hale gelmiş olsa da, yerine getirdiği en temel görevlerden olan toplumsal ve sosyal-psikolojik, hatta demografik işlevleri çok daha belirgin ve önemli hale gelmiştir. Milletlerin, toplumların, kültürlerin ve devletlerin varlığının devamına yönelik olarak ailenin yerine getirdiği görevlerin önemine dair bu değerlendirmeler, yakın tarihimiz ve günümüz Türk toplumu açısından da geçerlidir. Bu çalışmada, aile ve evlilik olguları öncelikle yapısal işlevselci bir bakış açısı ile ele alınmıştır. Müteakiben, Türk toplumunun en temel yapı taşlarından biri olan aile kurumunun, geçmişten geleceğe yaşamakta olduğu değişim incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Aile, Aile Kurumu, Türk Ailesi, Kurum, Toplumsal Yapı, Evlilik, Türkiye de Ailenin Sorunları Abstract: According to the structural functionalist approach, family performs important vital functions in terms of continuity and healthy functioning of society.in terms of structuralist approach, institution of the family is a regular and systematic structure which caused by the roles that consist of patterns of behavior associated with each other. The family as the buffer institution has been performed important functions in every society and at every time. When the Turkish family examined with historical perspective, same arguments can be made easily. The family, as one of the dominant institution of our society, have been undertaken very big and important roles and functions in order to maintain its cultural and demographic assets of our nation in almost every period of our national history. Despite of the scientific and technological developments in the third millennium, the importance and the functions of the family institution for the society has increased and become more prominent. It is rather clear that social, cultural and socio-psychological function which have been undertaken by this institution cannot be substituted by any other institution. Of course the structure and the functioning of may change. In brief, whatever its form and size, the institution of family remains the core of social life in all societies. As a social institution, family have several connections with the other social institutions. Sometimes it performs certain tasks in collaboration with other social institutions. Nevertheless, social and social-psychological, and even demographic functions of the family have become much more prominent and important. These assessments are valid for our recent history and fort contemporary Turkish society.the family and marriage phenomenon have dealt primarily with structural functionalist perspective in this study. Subsequently, the change and development of the family institution as one of the basic building blocks of the Turkish population are examined. Key Words: Family, Institution of Family, Turkish Family, Institution, Social Structure, Marriage, Major Problems of Turkish Family Doi: /ACED (1) Sorumlu Yazar: D. Ali ARSLAN, Mersin Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü Mersin / Türkiye aliarslan@mersin.edu.tr Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi/ Accepted: Makalenin Türü: Type of article (Literatür Araştırması Derleme / Literature Review) Çıkar Çatışması / Conflict of Interest:Yok / None Etik Kurul Raporu Yok None of Ethics Committee 149

162 GİRİŞ ACED (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 Yapısalcı bir anlayışla ele alındığında aile, toplumun en temel 6 kurumundan bir tanesidir. Şekil ve işlev bakımından farklılıklar göstermiş olmasına rağmen, ilkel olsun gelişmiş olsun hemen her toplumda ve hemen her çağda aile kurumu toplumların çok önemli işlevler yerine getiren kurumlarından biri olarak varlığını sürdüre gelmiştir Kendi toplumsal tarihimiz açısından ele alındığında da aile kurumu benzer değerlendirme kolaylıkla yapılabilir. Milli tarihimizin hemen her döneminde, toplumumuzun dominant kurumlarından biri olarak, milletimizin toplumsal, kültürel ve demografik varlığını sürdürebilmesinde çok büyük ve önemli roller ve işlevler üstlenmiştir. Üstlendiği bu sorumlulukları ve görevleri de, büyük ölçüde başarı yın belki de en önemli boyutu olan insancıl ve ler. Bu toplumlar gelişme süreci içinde, ola- ile yerine getirebilmiştir. toplumsal yönlerini ihmal ederek, teknik ve teknolojik boyutuna ağırlık ve öncelik vermiş Üçüncü bin yılın başında bilgi, kültür ve teknoloji bakımından ulaşılan günümüz toplumlarında bile, aile kurumunun önem ve işlevi olmanın bedelini çok ağır ödemektedir. İşin insani ve toplumsal yönlerini ihmal etmenin azalmak, zayıflamak şöyle durusun, tam tersine daha da artmış ve belirgin hale gelmiştir. mun üvey evladı muamelesini layık görme- bedelini, özellikle de aile kurumuna toplu- Bu kurumun üstlendiği toplumsal, kültürel ve nin ceremesini çok ağır sosyal ve psikolojik sosyal-psikolojik fonksiyonların, insanlık tarihinin değişim sürecinin hiç bir aşamasında işlevin yanı sıra, açık ya da gizli birçok öte- buhranlarla ödemektedir. Ancak, birçok temel (en azından kısa değil uzun vadeli bir gelecekte bile), hiç bir kurum tarafından ikame sosyologlarından Mübeccel Kıray ın kavramki önemli işlevler de üstlenen, çağdaş Türk edilemeyeceği gerçeği, olanca çıplaklığı ile laştırmasına uygun olarak, bir tampon kurum (Kıray, 2000) olarak görev yapan gözler önüne serilmiştir. Günümüzde aile ku- aile rumu, bazı işlevlerini (eğitim... gibi) diğer kurumlarla paylaşır hale gelmiş olsa da, yerine getirdiği en temel görevlerden olan toplumsal ve sosyal-psikolojik, hatta demografik işlevleri çok daha belirgin ve önemli hale gelmiştir. Birçok batılı sosyoloğun da vurguladığı gibi yakın ilişkiler, nitel ve nicel boyutları ile günlük hayat kalitemizi yakından etkilemektedir. Oysa gerçekte yakın ilişkiye susamış olan insanların, mevcut olanı korumak için gerektiğince çaba gösterdiği söylenemez (Arslan, 2012). Gelişmiş batılı toplumlar, yukarıda değinilen sözde fütüristtik değerlendirmeleri kendilerine kılavuz edinmiş olmanın bedelini çok ağır ödemişler ve ödemeye de devam etmektedir- 150

163 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 kurumunun önemini batılı toplumlar da anlamış durumdadır. Milletlerin, toplumların, kültürlerin ve devletlerin varlığı ve bu varlıklarının sürekliliği bakımından ailenin işlevleri ve önemi konusundaki bütün bu değerlendirmeler yakın tarihimiz ve günümüz Türk toplumu açısından da geçerlidir. Aile kurumu, tarihimizin derinliklerinden bugüne, diğer kurumlarla işbirliği ve etkileşim içinde, Cumhuriyet değerlerinin yaygınlaştırılmasında, milli kültürün geliştirilip yaşatılmasında ve yeni kuşaklara aktarılmasında çok önemli işlevler üstlenmiş, üstlenmiş olduğu bu görevleri de başarıyla yerine getirmiştir. Bütün bunların doğal sonucu olarak da aile kurumu, toplumsal yapımız içinde ayrıcalıklı bir önem ve değere kavuşmuştur. 1. Toplumsal Yapı ve Aile Kurumu Toplum, insanın çevresiyle ve doğayla baş edebilme çabalarının zorunlu bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Yapısal-işlevselci sosyoloji perspektifinden bakıldığında, toplumda altı temel kurum vardır. Her toplumsal kurumun toplumsal yapı içinde yerine getirdiği temel işlevler vardır. Toplumsal kurumların bu işlevleri, toplumsal yapının varlığı ve devamı açısından son derece önemlidir. Bu temel kurumular, aile, ekonomi, siyaset, eğitim, din, serbest (boş) zamanları değerlendirme kurumlarıdır. En yaygın tanımı ile toplumsal kurum, toplumsal yapının varlığını ve devamını sağlamak amacı doğrultusunda, belli sosyal işlevleri yerine getirmeye yönelik olarak, karşılıklı yapısal ve işlevsel bir bağımlılık ve eşgüdüm içinde bir araya gelmiş roller ve bu rollerin gereği olan; sınırları kurallarla, değer ve normlarla belirlenip, standartlaştırılmış davranış biçimlerini içeren kurulu düzendir. Amiran Kurtkan a (1986:13) göre kurum ya da müessese, bir menfaat birliği meydana getiren fertlerin, bu menfaat birliğini yürütebilmek, fonksiyonlarını ifa eder hale getirebilmek üzere tesis ettikleri veya tesis edilmiş olarak buldukları usullere denir. Ziya Gökalp ise kurumu şöyle tanımlar: Müessese, zümrelerin kendi fertlerine tav an yahut cebren kabul ettirdiği idrak ya da amel tarzlarıdır. Dini itikat ve ayinler, hukuk ve ahlâki düsturlar, lisani ve bedii kaideler, iktisadi tarzlar, fenni usuller gibi ihtiva ettikleri zümreler ve müesseseler itibariyle birbirine benzeyen kavimler, hayvan ve nebatat âleminde olduğu gibi cinslere ve nevilere icra edilebilir. Bir şe niyete mensup fertler cinslere ve nevilere, yani umumi enmüzeclere icra edilmediği suretle, o şe niyete müsterid olarak bir ilim teşekkül edemez (Hançerlioğlu, 1986:248). Hilmi Ziya Ülgen de kurumu, ictimai rabıtalardan doğan şekiller şeklinde tanımlar. Ülgen, kurumları birinci müesseseler ve ikinci müesseseler şeklinde ikiye ayırıp 151

164 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 sonra da, 5 li bir sınıflama yapar (Hançerlioğlu, 1986:248-9). Parsons a göre ise kurum, belli bir toplumda hangi toplumsal eylemlerin ya da toplumsal ilişkilerin meşru veya beklenen eylem ve ilişkiler olduğunu belirleyen kurallar bütünüdür (Kongar, 1985:426). Emre Kongar da kurumu, belli kuralların uygulandığı örgütler olarak tanımlar (1985:427). uygulanmıştır. Ayrıca hipotez testleri uygulanarak en araştırma küçük daha birliktir. kapsamlı hale getirilmiştir. Görüldüğü gibi toplumsal kurumun (Kızılçelik & Erjem, 1992: Demir & Acar, 2003: ) temelini, sosyal ilişkiler süreci içinde şekillenen, rol temelli (Jary & Jary, 1991:314) bireysel davranış kalıpları oluşturur. Her kurumun kendine özgü rol örüntüleri ve bu rol örüntülerine yönelik davranış formları, davranış kuralları (gelenek, görenek, yasalar) ile düzenlenir ve biçimlendirilir. Bireyler kurum içindeki konumuna uygun olarak rollerinin gerektirdiği davranışları, belirlenmiş kurallara uygun olarak sergilerler. Kurum içinde roller arasında, toplumsal yapı içinde de kurumlar arasında bir eşgüdüm ve karşılıklı bağımlılık ilişkisi vardır. Temeli evlilik seremonisi ile atılan aile kurumu ise, toplumun en temel yapı taşını oluşturur. Hatta aileyi, toplumun mihver kurumu şeklinde nitelemek yanlış olmaz. Geçmişte olduğu gibi günümüzde de aile, toplum hayatının en vazgeçilmez kurumudur. Gelecekte de bu özelliğini sürdürmeye devam edecektir. Zaman, toplumların ileriki dönemlerinde aile kurumunun işlevsiz hale gelip, ortadan kalkacağını söyleyenlerin aleyhine işlemiş; ailesiz bir toplumun ütopya (hayal) olduğunu bütün çıplaklığı ile gözler önüne sermiştir. En basit tanımı ile aile, evlilik ve kan bağına dayanan karı, koca, çocuklar, kardeşler arasındaki ilişkilerin oluşturduğu, toplum içindeki Daha analitik bir tanımıyla aile, içinde insan türünün belli bir biçimde üretildiği, topluma hazırlanma sürecinin ilk ve en etkili biçimde cereyan ettiği, cinsel ilişkilerin belli bir biçimde düzenlendiği, eşler ve ana-babalar ile çocuklar arasında (ailenin biçimine göre başka yakınlar), belli bir ölçüde içten, sıcak, güven verici ilişkilerin kurulduğu, yine içinde bulunulan toplumsal düzene göre ekonomik etkinliklerin az ya da çok bir ölçüde yer aldığı bir toplumsal kurumdur (Ozankaya, 1984:281). Bir başka tanımlama ile aile, doğum, evlilik ya da evlat edinme yolu ile bir araya gelmiş ve aynı çatı altında yaşayan, iki ya da daha fazla sayıda bireylerin oluşturduğu toplumsal bir birlikteliktir (Arslan, 2013:285). Hans Freyer ise aileyi, en küçük fakat aynı zamanda en devamlı ve bu bakımdan en gerçek cemaat (topluluk) olarak vasıflandırır (Nirun, 1999:38). Özetle aile kurumu, bireyler arası karşılıklı etkileşimden doğan toplumsal rollerin mey- 152

165 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 dana getirdiği, düzenli ve sistematik bir yapıdır. Düzenli ve etkin bir iş bölümü ve iş birliğinin yaşandığı aile kurumunda, her bireyin en az bir rolü, bunun sonucu olarak da yerine getirmekle yükümlü olduğu görev ve sorumlulukları vardır. Aile kurumu içindeki roller birbirlerinin tamamlayıcısı, varlık sebepleridir; biri olmazsa diğeri de olmaz. Örneğin, çocukluk rolünün olmadığı (çocuksuz) bir ailede analık ve babalık rollerinden, karının olmadığı bir aile de kocalık rolünden söz etmek mümkün değildir. Öte yandan, aile içinde bireyler rollerinin gereği olan davranış örüntülerini istendik şekilde sergilemiyorsa (örneğin bir Türk ailesi içinde ana bir Türk anası, baba bir Türk babası ya da çocuklar Türk çocukları gibi davranmıyorsa), aile sağlığı bozulmuş demektir. Unutulmamalıdır ki, aile içi ilişkileri düzenleyen kurallar ve bireylerin rollerinin zihinsel ve eylemsel içerikleri, toplum ve kültür tarafından şekillendirilir. İster ilksel, isterse değişmiş olsun her toplumda aile kurumu bir form olarak mevcuttur. Toplumdan topluma farklılık gösteren veya zaman içinde değişen, bu kurumun içeriğidir; ilişkilerin niceliği, düzenleniş biçimi ve niteliğidir. Bu içerik toplumdan topluma, aynı toplumda zaman içinde farklılık gösterebileceği gibi, hatta aynı toplumda ve aynı zamanda, toplumun alt birimlerinde de farklılıklar sergileyebilir. Ailenin varlık, düzenlilik ve huzurunun devamı, toplumun da varlık, huzur ve düzeninin devamının teminatıdır. Zaten toplumsal yapı, karşılıklı etkileşim içindeki kurumların düzenli, kurallı ve sistematik bir bütünlüğüdür. Kurumlar kendi içinde, diğer kurumlarla ilişkilerinde ve toplumsal yapı ile ilişkilerinde düzenli ve uyumlu olduğunda, toplumsal düzenden ve toplumsal dengeden söz edilebilir. Bu ahenk ve denge mutlak değil görelidir; toplumsal değişime paralel olarak, bu denge ve uyum da değişir, yenilenir. Hayatta değişmeyen tek şey değişmedir kuralına uygun olarak, toplum sürekli bir değişim içindedir. Bu değişim süreci kimi zaman yavaş, kimi zaman da hızlı işler. Toplumda yaşanan hızlı değişime her üye aynı derecede ayak uyduramayabilir. Özellikle de bazı bireyler, toplumsal değişime uyum sağlamada sıkıntı çekebilirler. İşte böylesi durumlarda, bazı kurumlar bireylerin yaşanan değişime ayak uydurmasında yardımcı olup, toplumda dengeyi sağlanmasına katkıda bulunur. Bu kurumlar, deyim yerindeyse bir tampon ya da koruyucu görevi yerine getirirler. Aile de böylesi kurumlardan bir tanesidir; eski değerler ile yeni değerler arasında kalan bireylerin bu değişime uyum sağlamasını, çatışma ve çelişki içine düşmemesinde yardımcı olur. Aile bu yönüyle, hem değişmelerde denge unsurudur; toplumsal buhran ve çözülmelerin önüne geçer. Hem de, bu değişmelerden 153

166 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 etkilenerek kendi yapı ve fonksiyonunu yavaş yavaş değiştirir. Toplumun sürekli bir değişim yaşadığı zamanlarda, bu değişimin bir sorun çıkarmaması için kendiliğinden bir tampon (koruyucu) mekanizma ortaya çıkar. Buna paralel olarak yeni değerler ve kurallar da ortaya çıkar. Her kurum gibi ailenin de toplumsal yapı içinde önemli işlevleri vardır. Bunlara bir göz atacak olursak: 2. Aile Kurumunun İşlevleri Yaşanan sosyal-kültürel değişime ve teknolojik ilerlemeye paralel olarak aile kurumu, bazı görevlerini öteki toplumsal kurumlara devrederken, bazılarını da öteki kurumlarla ortaklaşa olarak yerine getirmeye başlamıştır. Ancak aile kurumunun üstlendiği işlevlerin sayıca azalması, aile kurumunun önemini azaltmak şöyle dursun, bu kurumu asli işlevleri üzerine yoğunlaştırarak, önemini daha da arttırmıştır. durumdadır. Din kurumunun inanç kurallarının ve ibadet biçimlerinin ilk olarak aile içinde öğretilmesi de yine toplumdan topluma ve toplumun alt birimlerinde farklılık göstermeye başlamıştır. Asli ya da birincil işlevleri açısından aile kurumunu değerlendirdiğimizde ise: hem özgürlük, hem bağımlılık-bağlılık ihtiyacının bir arada ve en tatminkâr biçimde karşılandığı, sevgi-güven ve ait olma gibi duyguların en güzel biçimde tatmin edildiği yegâne ortam ailedir. Aile kurumunun asli işlevlerinden bir diğeri de, cinsel hayatı düzenleme, cinsel ihtiyaçları en sağlıklı yollardan ve en tatminkâr biçimde karşılamaktır. Aile kurumunun bu işlevi tam olarak yerine getirememesi durumunda, hem bireyin cinsel ve sosyal hayatında, hem aile içinde hem de toplumsal yapıda birçok sorunlar baş gösterebilir; toplumda bir furya, bir karmaşa, bir anomi hali yaşanmaya başlayabilir. Yaşanan bu değişim ve gelişmelere paralel olarak aile: Bir ekonomik üretim birimi olma fonksiyonunun neredeyse tamamını ekonomi kurumuna devretmiş; çocuğun eğitimi ve toplumsallaştırılması fonksiyonunu eğitim kurumu ile ortaklaşa yerine getirmeye başlamış; boş (serbest) zamanları değerlendirme fonksiyonunu da büyük ölçüde boş zamanları değerlendirme kurumuna devretmiştir. Siyaset kurumu da yine, aile kurumunun yönlendirme ve kontrolünden önemli ölçüde kurtulmuş Gözlemler, aile kurumunun bu cinsel hayatı düzene koyma işlevini gerektiğince yerine getiremediği birçok toplumlarda, kamunun hem sosyal, hem psikolojik hem de fizyolojik sağlığı, ciddi tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya kalmıştır: Toplumda hızla artan cinsel sapkınlıklar, fücur-ensest yasağı ihlalleri, fuhuşun hızla artması ve muhabbet tellallığının (beyaz kadın ticaretinin) en kârlı iş haline gelmesi, AİDS canavarının dev bir ahtapot gibi her tarafı sarması, çocuk istismarı olay- 154

167 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 larındaki hızlı artış, boşanma olaylarının çığ gibi büyümesi böylesi sorunların yalnızca bir kaç tanesidir. Ailenin asli işlevlerinden bir diğeri de, nesepsoy ilişkilerini düzenlemek, akrabalık bağlarını geliştirmektir. Bu yönüyle de aile, toplumsal düzeninin devamında oldukça önemli roller oynar. Ailenin bir başka önemli görevi, toplumun demografik varlığını sürdürmektir. Fakat bu işlev, günümüzde ciddi değişimlere uğramaya gebe görünmektedir: Kadından alınan yumurta ile erkekten alınan spermin insan vücudu dışında, suni bir ortamda birleştirilerek bunların, sahibi olan ya da olmayan öteki canlılardan ayıran en temel özellikleri- ACCORDING TO CONSUMPTION RANGES dir. IN TERMS OF INDUSTRY AND başka bir insanın (şimdilik kadının) vücuduna nakledilmesi olayı hızla yaygınlaşmaktadır. Teknoloji, biyo-teknoloji ve genetik bilimi alanlarında kaydedilen yüksek ivme, suni döllenmenin yanı sıra; fizyolojik analık fonksiyonlarının yerine getirilebileceği bir ortamın suni olarak oluşturulup, ceninin bu ortamda geliştirilebileceği, bebeğin suni ortamdan, yapay yollarla doğurtulabileceği günlerin çok da uzak olmayan bir gelecekte, insanlığın kapısını çalacağına işaret etmektedir. Bu konuyla ilgili olarak, toplumsal, psikolojik, etiksel açıdan ya da dini bakımdan da derin kaygılar uyandıran bir başka gelişme ise insan kopyalama olayıdır. Bilim ve teknolojinin günümüzde ulaştığı düzey, en azından fizyolojik açıdan, insanın kopyalanmasının mümkün hale getirmiştir. Gelecekte neler olabileceği ise işin bir başka önemli boyutudur. Bu ve böylesi türden gelişmelerin, ilerde insanların ve toplumların hayatında ne gibi değişikliklere sebep olabileceği, üzerinde kafa yormaya değer konulardır. Fakat işin belki de gözden kaçan çok önemli iki boyutu, konunun toplumsal ve psikolojik yönleridir. Unutulmamalıdır ki, insan yalnızca biyolojik ya da fizyolojik olmaktan çok daha öte bir varlıktır. İnsanın sosyolojik ve psikolojik yönleri, insanı insan yapan, onu Bu hızlı değişim ve gelişme, insan ve toplum hayatının her alanında olduğu gibi aile kurumunu da derinden etkileyecektir. Bu kurum içindeki ilişki biçimlerinin, değer ve normların birçoğunu ortadan kaldıracak, bazılarını da ciddi biçimde değiştirecektir. Mevcut ilişki biçimlerine, değer ve normlara da, şu an ki algılayış tarzımızla bize çok tuhaf görünebilecek yeni değer ve normlarla ilişki biçimleri ekleyebilecektir. Kim bilir belki de gelecekte doğal aile ve toplum tarzlarının yerinde yeller esecek, belki de suni bir sosyal hayatta suni bir aile olgusu ile karşı karşıya kalacağız. Böylesi bir ortamda da, insanın, mekanikleşip insan olmaktan çıkacağından kimsenin kuşkusu olmasın. Eğer gidişat bu yönde gerçekleşirse, doğrudur toplum toplum olmaktan 155

168 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 çıkacak, ama bizim bildiğimiz insan da, insani birçok niteliklerini yitirecektir. Yakın gelecekte olabilecek türden gelişmeler, en basitinden aile kavramlarının bir ayırımının yapılmasını zorunlu hale getirecektir: 1. Sosyal analık-babalık-çocukluk, 2. Fizyolojik analık-babalık-çocukluk. Gerçek ana-baba, BİO-BANK a sperm ya da yumurtayı satan kişiler mi, ya da BİO- BANK tan bunları satan alan kişi ya da kişiler mi olacak? Ya da BABY-BANK a bebek siparişi veren kişiler mi, sperm ve/veya yumurtanın biyolojik sahipleri mi, döllenmiş yumurtayı ve bebeği karnında taşıyıp doğumu yapan kişi mi, yoksa bebeğin gelişip doğumun gerçekleştiği suni ortam mı bebeğin yaşantısında daha etkin olacak? Yoksa demografik üretim işi, ailenin görevi olmaktan tamamen çıkıp, toplum tarafından yeni bir birim tarafından üstlenilecek ve ana-baba devlet mi olacak? Ya da kim bilir böylesi kavramlar tamamen yok mu olacak? Bize şu an son derece yabancı, kulak tırmalayan, tuhaf hatta saçma gelen bu kavramlarla yakında tanışacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Özellikle, gelişmiş batılı ülkelerde doğum oranının son derece düşük olmasından dolayı nüfusun hızla yaşlanması ve genç nüfusunu hızla azalması, ulusların demografik varlıkları ile ilgili tehlike çanları çalmaya başlaması, bu toplumların yakın bir gelecekte kendi ülkelerinde azınlık konumuna düşme tehlikesi gibi nedenler, bu tanışma sürecini daha da hızlandırabilecektir. Bu tür soruların cevabını araştırmak için vakit, belki erkenmiş gibi görünebilir. Fakat şu açık bir gerçektir ki: sosyal analık-babalık-çocukluk ile fizyolojik analık-babalı-çocukluk ayırımlarının olmadığı, sosyal ve fizyolojik sıfatlarının bir arada bulunduğu durum, sosyolojik, psikolojik ve fizyolojik açıdan en iyi, sağlıklı ve en faydalı olanıdır. 3. Aile Tipleri Daha önce de değinildiği gibi, evlenme biçimi, aile içi ilişkiler, bu ilişkileri düzenleyen kurallar, aile içinde yetki-iş ve görev paylaşımı, akrabalık ilişkileri, aile terminolojisi ve bu terminolojideki kavramlara yüklenen anlamlar bir kültürden diğerine, aynı toplumun alt kültürleri arasında farklılıklar gösterebilmektedir. Etnoloji, etnografya ve sosyal antropolojinin belirlediği çok çeşitli ve birbirinden farklı aile biçimleri, tek bir aile tipolojisinin yapılmasını imkânsız kılmıştır. Tarih süreci içinde ve mekân boyutu bakımından değişiklik gösteren aile, farklı kriterler doğrultusunda, değişik biçimlerde sınıflandırılabilir. Öte yandan ailenin evrimi, bazılarının iddia ettiği gibi basitten karmaşığa ya da, karmaşıktan basite doğru, doğrusal-tek yönlü ve tek 156

169 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 biçimli bir şekilde olmamıştır. Araştırmalar; günümüz toplumlarında çok yaygın bir aile tipi olan çekirdek aile modelinin, en ilkel toplum modeli kabul edilen avcı ve toplayıcı toplumlarda da var olduğuna işaret eden bulgular ortaya koymuştur. Bu ise, çekirdek ailenin ekonomik ve teknolojik gelişmenin ve kentlileşmenin ürünü olarak ortaya çıktığı şeklindeki savları çürütür niteliktedir. Günümüz sanayileşmiş toplumlarında da zaten, tek tip bir aile modelinden söz etmek mümkün değildir. Aile gurubunu (kurumunu değil) oluşturan kişilerden tutun da aile içi ilişkilerin, ailedeki iş bölümü ve rollerin, çiftlerin bir araya geliş şekillerinin birbirinden çok farklı olduğu, çok sayıda çekirdek aile tiplerine (türevlerine) kolaylıkla rastlanmaktadır. Yine günümüzde, çocuğun temel alınmadığı kültürün ürünü olarak, çocuk üzerinde değil de yetişkinler üzerinde yoğunlaşan çekirdek ailelerin yanı sıra; yoğunlaşmanın çocuk üzerinde olduğu çekirdek aile yapısına sahip olan sanayileşmiş toplumlarda mevcuttur. Bütün bunlardan hareketle, çok sayıda kriterden hareketle, çok boyutlu bir aile tipolojisi şöylece şematize edilebilir: Şema 1. Çok Boyutlu Bir Aile Tipolojisi 1 157

170 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 Şema 2. Çok Boyutlu Bir Aile Tipolojisi 2 4. Türk Ailesinin Dünü, Bugünü ve Yarını Evrensel bir kurum olan aile, nitelik ve nicelik bakımından, zaman ve mekân boyutunda bazı farklılıklar göstermiş olmasına rağmen, avcı-toplayıcı toplumlardan günümüz endüstri sonrası toplumlarına kadar, her zaman var olagelmiştir. Yapısı ve işlevinde bazı değişiklikler olsa da, gelecekte de varlığını koruyacaktır. Türk toplumunda da, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, aile kurumunun ayrı bir yeri ve önemi vardır. Gelecekte de, toplumsal yapımız içinde, bir mihver kurum olarak varlığını sürdürecektir. Tarih süreci içinde, değişen sosyo-ekonomik ve kültürel koşullara paralel olarak aile kurumu da, hem yapı ve işlev bakımından, hem de biçim ve içerik bakımından bir değişim ve başkalaşım geçirmiştir. Ancak, yaşanan bu değişim ve başkalaşma, aile kurumunun toplumsal yapımız içindeki yeri ve öneminden hiç bir şey eksiltmemiştir. Öteki bütün toplumlarda olduğu gibi toplumumuzda da aile kurumu, günün gerekleri 158

171 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 ve gerçekleri doğrultusunda, işlevlerinin bir kısmını diğer kurumlara devrederken, bir kısmını da onlarla müştereken yerine getirmeye başlamıştır. Bu durum aileye, evrensel ve asli işlevlerini daha etkin bir biçimde yerine getirebilme fırsat ve olanağını doğurmuştur. Her şeyden önce, bazı aydınların iddialarının aksine, bir Türk Kültürü, Türk Toplumu ve Türk Aile Modeli nin varlığını yüksek sesle dile getirmek, hem akademik ve vicdani bir sorumluluk, hem de milli bir görevdir. Bir Çin ailesinden, bir Japon ailesinden, bir İngiliz hatta bir Arap ailesinden söz edilebilirken, bir Türk Aile Modeli nden neden söz edilemesin!?... Her toplumun kendine özgü bir tarihsel geçmişi, bu süreç içerisinde biriktirip geliştirdiği sosyal ve kültürel zenginlikleri; sonuçta da her toplumun kendine has toplumsal ve kültürel koşulları vardır. Yine her toplumun, bu tarih süreci içerisinde parlak ve görkemli dönemlerinin yanı sıra, buhranlı ve sıkıntılı dönemleri de olmuştur. Hem başarı, hem de başarısızlık ikiz kardeş gibidirler ve her toplum için geçerli evrensel olgulardır. Türk toplumunun da uygarlık tarihinde, medeniyet zirvesinin hem de en doruğunda yer aldığı dönemler az değildir. Ancak, her toplum gibi sorunlu ve bunalımlı dönemlerimizde olmuştur. Zaten uygarlık tarihi, bir bayrak yarışına benzer. Bu yarışta bayrak elden ele geçerek, koşuşturmaca sonsuza kadar sürer gider. Bu bayrak yarışında Türk toplumunun, en çok bayraktarlık yapan toplumlardan biri olduğundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Türk toplumu, Orta Asya dan getirdiklerine Selçuklular-Osmanlılar dönemlerinde yenilerini eklemiş, Cumhuriyetle bunları daha da geliştirerek günümüze getirmiştir. Ayrıca bunlara, Eski Grek ve Roma uygarlıklarından, Ortadoğu ve öteki Anadolu uygarlıklarından aldıkları ile de harmanlayarak, kültürünü daha da zenginleştirmiştir. Günümüzde bireylere düşen, var olanı yaşatmak, hasta olanı iyileştirmek, bunların üzerine daha güzellerini-yenilerini ekleyerek kültürü ve toplumsal kimliği zenginleştirip, geliştirmektir. 5. Eski Türk Ailesi Batı merkezli bilim yapma hastalığımızın doğal bir sonucu olarak, demokrasi deyince ilk akla gelen Antik Yunan olur. Sosyolog ve siyaset bilimi ile iştigal edenler, sıklıkla Antik Yunan ı, demokrasinin beşiği olarak gösterirler. Hâlbuki bu beşik ne menem bir beşiktir ki, bu demokrasi beşiğinde kölelerin, kadınların ve yabancıların esamisi bile okunmaz. Oysa eşitlik, eski Türklerde toplumsal hayatın en temel dinamiklerindendir. Türkiye de sosyoloji bilimin gelişmesinde en büyük emeği geçmiş âlimlerin başında gelen, büyük Türk sosyologu Ziya Gökalp ın de vurguladığı gibi dünyanın en demokrat kavmi eski Türker dir. Kararların alınmasına 159

172 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 herkesin katılma hakkı vardı ve yargılamalar herkesin gözü önünde yapılırdı (Avcıoğlu, 1993:236). Türk kavimlerinde eşitliği hem toplumsal hayatta ve hem de aile hayatında gözlemlemek mümkündür. Bu realiteden yola çıkan Gökalp a göre, en feminist millet de eski Türker dir: Zira feminizm, eşitliğin kadınlara ait bir tecellisidir (Gökalp, 1999: ). Gökalp (1999:159) in de belirttiği gibi eski Türklerde ailenin dört derecesi vardır: Boy, soy, törkün ve bark. Eski Oğuzlarda aileler boy ismiyle anılırdı. Oğuzlarda yedi öz (aşiret) ve yirmi dört boydan mürekkepti. Bu boylar, Oğuz Han ın yirmi dört torununun ismini taşrı. En eski Türklerde boyun maderi, yani çocuğun anasının boyuna mensup olduğuna dair kuvvetli deliller vardır. Sonraki dönemlerde ise boy pederi bir karaktere dönüşmüştür (Gökalp, 1976: ). Şema 3. Gökalp a Göre Eski Türk Toplumlarında Aile 160

173 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 Boylar, soylardan oluşurdu. Boy bazen, oymak ile aynı anlamda da kullanılmıştır. Kaşgarlı Mahmut da boy kavramını, hem kabile ve hem de en geniş kabileler birliği olarak (Gökalp, 1999: ). kullanmıştır. Büyük aile, soy, oba ve boy deyimleri sıklıkla bir arada kullanılır. Boy, soylardan oluşan, kendisine ait bir adı, damgası ve savaş çığlığı bulunan akraba topluluklarıdır (Avcıoğlu, 1993:233). Boy sözcüğü Anadolu Türklerine sop sözcüğüne dönüşmüştür. Boyun hem ana boyu ve hem de baba boyu yönü vardır. Boy akrabalığı oldukça önemlidir. Aynı boy içinde bireyler, kendinden büyük olan erkeklere ağa, kadınlara ise abla derlerdi. Kendinden küçük olan erkeklere ini, kendilerinden küçük olan kızlara ise sinkil şeklinde hitap ederlerdi (Gökalp, 1999:160). Eski Türklerde ana soyu ve baba soyu eşit derecede öneme sahipti. Soy gütmede hem ana ve hem de baba soyu dikkate alınırdı. Siyasi liderlikte aynı kural geçerliydi: Baba tarafından prens olanlara Tekin, ana tarafından prens olanlara İnal denilirdi. Bir şehzadenin hakan olabilmesi için hem İnal ve hem de Tekin olması gerekirdi. Soy, törkünden daha geniş kapsamlı olup, bu kavramın kapsamın dışında kalan amcazade, dayızade, halazade, teyzezade gibi yan akrabalıkları da içerir. Boy devri sonrasında, soy isimleri aile ismi olarak kullanılmaya başlanmıştır. Aynı hanede yaşayan aileye ise Törkün denilir. Törkün kavramı ana, baba, karı, koca, kız evlat ve erkek evlat gibi yakın akrabalıkları kapsar. Daha net bir ifadeyle Törkün, günümüzde baba ocağı denilen şeyin ta kendisidir. Bark ise evlilik çağına gelmiş ve kahramanlık imtihanını geçmiş erkeğin ve babasının otoritesi ve evinin dışına çıkması ile oluşurdu. Gelin ile güvey erkeğin baba ocağından ve kızın Törkününden getirdikleri malları evlilik ilişkisi altında birleştirerek, yeni bir ev açar ve böylece evlilerin barkları kurulmuş olurdu Bütün bu anlatılanlar ışığında eski Türk ailesinin, demokratik bir yapıda olup, pederi (baba) aile özelliği taşıdığı söylenebilir. Pederi aile, erkeğin mutlak otorite olduğu pederşahi aile den oldukça farklıdır. Pederşahi ailede, aile reisi erkek olup, hane halkı üzerinde mutlak otoriteye sahiptir. Aile içindeki herkes aile reisinin, adi mallar gibi mülkiyetindeydi ve onlar canı istediği gibi tasarruf edebilirdi. İsterse öldürür, isterse satar ya da isterse hibe ederdi. Oysa pederi ailede babanın eşi ve çocukları üzerinde demokratik bir velayeti vardır. Bu velayete pederâne velayet ve koca velayeti adı da verilir. Eski Türklerde kadının yeri çok önemlidir. Soyluluk çok önemli bir kavramdır. Çocuğun soyluluğu tartışılırken hem anaya, hem de babaya bakılır. Erkeğin ad alıp evlenebilmesi için, bir yiğitlik göstermesi şarttır. Neolokal bir aile kurma geleneği yaygın olup, evlenen çiftler, her iki eşin ortak 161

174 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 çabası ile ana-baba evinden ayrı bir ev açarlardı. Daha net bir ifadeyle içgüveylik olmadığı gibi içgelinlik de yoktu. Bu yeni kurulan aile ocağı ak ev olarak adlandırılır (Gökalp, 1976:296-7). Evlenirken büyükler çaba gösterirler, fakat gençlere baskı yapmazlardı. Birbirlerini sevmeyen çiftler evlenmeye zorlanmazdı. Evlenecek kişiler, evlilikten önce bir gece baş başa bırakılırlar. İstisnai durumlar dışında, dulları dullarla, evlenmemişler evlenmemişlerle evlendirilirler. Mutlak bir monogami egemen olup, kesinlikle tek eşle evlenilirdi. Soy gütme bakımından bilineer bir aile yapısı dikkat çekerdi. Yani hem patrilineer ve hem de matrilineer bir soy gütme durumu söz konusuydu (Nirun, 1999:243). Hem ana soyu ve hem de baba soyu güdülürdü. Çocukların velisi hem ana ve hem de baba idi. Ailede ev ve mülkler kadın ve erkeğin ortak mülkiyetindeydi. Eski Türklerde kadınlar toplumsal hayatta, hür ve saygın bir konuma sahipti. Kadınla erkek arasında kaçgöç yoktu (Gökalp, 1989: ). Ekonomik hayatta da kadınlar pasif birer tüketici olmayıp, oldukça aktif ve üretici idiler. Türk kadını hükümdar, sefir hatta kale muhafızı olabilirdi. Binicilik, silahşorluk, kahramanlık yalnızca Türk erkeklerine özgü hasletler olmayıp, kadınlarda aynı sıfatlara sahip olabilirdi. Erkekler anne ve karılarına saygılıdır. Eşler arası sadakat son derece önemlidir. Sadakate halel getirenler, şiddetle cezalandırılır. Kadın bir aşk ve haz aracı olarak görülmez, cilve yapmaz. Kadın-erkek arasında kaç-göç yoktur (Gökalp, 1999). 6. Günümüz Türk Ailesi 1926 yılında, Türk Medeni Kanunu (Yurttaşlar Yasası) nun kabul edilmesiyle, Türk aile yapısında ve aile içi ilişkilerde oldukça önemli değişiklikler yaşanmaya başlandı. Kadın ve erkek hukuki açıdan eşit haklara sahip oldular. Çok eşle evlilik yasaklandı. Yasal olarak erkeğe tanınan haklar, kadına da tanındı. Ne var ki, yapılan hukuki düzenlemelerin bir kısmı toplumun geneline yayılamadı. Yaşanan hızlı nüfus artışı ve sanayileşmeye paralel olarak Türk aile yapısı, küçük aile yapısına doğru bir dönüşüm yaşamaya başladı. Bazı araştırmacılar, Türk toplumunda 4 temel aile yapısının olduğunu vurgular (Turan, 1990): 1. Çekirdek Aile: Toplumdaki en yaygın ve belirleyici aile tipidir. 2. Ata-erkil Geniş Aile: Bu kategori anababa, evli oğullar-gelinler ve torunlardan oluşur. Toplumumuzda bu tür aile şekli her geçen gün azalmaktadır. 3. Geçici Geniş Aile: Erkeğin ana-babası, bekâr kardeşler gibi kendi yakınları ile bazen de karısının yakınları, hatta kimi zaman her iki tarafın yakın akrabalarının birlikte yaşadığı aile tipidir. Toplumumuzda 162

175 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 bu aile türüne yaygın olmamakla birlikte, zaman zaman rastlanmaktadır. 4. Parçalanmış Aile: Dul ana veya baba ile evlenmemiş çocukların, ya da büyük anne-baba ile evlenmemiş torunların birlikte yaşadığı aile tipidir. şeklindedir. Farklı analiz teknikleri kullanılarak hazırlanan Cinsel çalışmada hayatı düzenleme, ANOVA modeli Yaşanılan toplumsal mekân temelinde de günümüz Türk ailesi şu şekilde tasnif edilebilir: 1. Köy ailesi, 2. Kasaba ailesi, 3. Kent ailesi, 4. Gecekondu ailesi. Bu hatırlatmalardan sonra, Türk ailesinin yapısına, dünü-bugünü ve yarınına, bu konuda önemli çalışmalar ortaya koymuş araştırmacıların (Arslan ve Baştürk, 2014; Eyce, 2000; Gökçe, 1996; Kağıtçıbaşı, 1990; Kongar, 1995; Nirun, 1994; Tezcan, 1995; Turan, 1990) tespitlerinden yola çıkılarak oluşturulan bir sistematik yaklaşımla kısaca bir göz atmak gerekirse: 6.1. İşlevleri Açısından Türk Ailesi Diğer toplumların aile kurumları gibi Türk ailesi de, geçmişten günümüze, toplumsal yapı içinde yerine getirdiği fonksiyonlar bakımından bir değişim süreci yaşamıştır ve yaşamaya da devam etmektedir; çocuğun eğitilmesi işlevini eğitim kurumuyla, serbest zamanları değerlendirme işlevini boş zamanları değerlendirme kurumuyla, üretim birimi olma işlevini ekonomi kurumuyla ortaklaşa yerine getirmektedir. Hatta ekonomik işlevlerini, büyük ölçüde ekonomi kurumuna devretmiştir. Enerjisini: Kültürel mirası koruyup aktarma, Çocuğun sosyalizasyonunda ilk basamak olma, Toplumun demografik varlığını sürdürme, Bireylerin sevgi, güven, ait olma, özgürlük ve bağlılık gibi sosyal-psikolojik ihtiyaçlarını karşılama, Toplumun huzur-güven ortamının ve sosyal düzenin devamını sağlamada etkin rol alma... gibi görevler üzerine yoğunlaştırmıştır. Gelecekte de bu işlevler daha da ön plana çıkacak gibi görünmektedir Aile İçi İlişkiler Toplumumuzda aile içi ilişkiler, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, birincil ve yüz yüze bir nitelik arz eder; samimiyet ve içtenlik esastır. Bu ise, sağlıklı bir ailenin en temel gereklerindendir. Tahrip edici etkenler izole edilip, gerekli önlemler alınırsa, aile bireylerinin birbirine yabancılaşması tehlikesi de büyük ölçüde bertaraf edilebilir. 163

176 6.3. Aile İçi İşbölümü ACED (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 Toplumlarda ve özellikle de geleneksel toplumlarda aile içi ilişkilerde ve işbölümünde, 6.6. Kadın ve Erkeğin Aile İçindeki Sta- Sanayi ve konutlarda tüketim aralıklarına göre elektrik tüsü ve doğalgaz fiyatlarının tespit edilmesi yaş ve cinsiyet belirleyici faktörlerden olagelmiştir. Yaşanan toplumsal değişime paralel olarak cinsiyet faktörü, aile içi iş ölümünde büyük ölçüde belirleyici etkisini yitirmeye başlamıştır. Bunun yerine eğitim gibi çağdaş faktörler daha etkili olmaya başlamıştır Akrabalık İlişkileri Geçmişte olduğu gibi günümüzde de, Türk aile yapısı içinde akrabalık ilişkilerinin önemli bir yeri vardır. Değişen koşullar, akrabalık ilişkilerinin önemini azaltmamış, aksine daha da arttırmıştır. Türk ailesi yapı olarak çekirdek aileye doğru bir değişim geçiriyormuş gibi görünse de, aile içi ve akrabalık ilişkilerinin niteliği ve niceliği bakımdan dönüşümün gerçek doğrultusu, Kâğıtçıbaşı nın tanımladığı işlevsel karmaşık aileye doğrudur Çocuğun Değeri Geçmişte, hatta günümüzde kimi zaman, sosyo-ekonomik şartlara bağlı olarak, aile kurumu içinde çocuğun faydacı (sosyo-ekonomik) değeri ağır basmış ve erkek çocuk tercih edilmiştir. Bununla birlikte, toplumsal tarihimizin her döneminde, Türk kültüründe çocuğun (hem kız, hem erkek çocuk) önemli bir yeri olmuştur. Çocuğun psikolojik değeri, hiç bir zaman önemini yitirmemiş, çocuk metalaştırılmamıştır. Günümüzde de çocuğun faydacı değeri ve erkek çocuk tercihi azalmaya, psikolojik değeri ise artmaya başlamıştır. Gelecekte de tamamen çocuğun psikolojik değeri ön plana çıkacak, çocuk tercihinde cinsiyet ayırımı ortadan kalkacaktır. Türk ailesi hiç bir zaman, tam anlamıyla pederşahi bir nitelik taşımamıştır. Gökalp ın de belirttiği gibi, eski Türk ailesi pederşahi değil, pederidir. Aile içinde erkek hiç bir zaman astığı-astık, kestiği-kestik bir otorite konumunda olmamıştır. Hemen her dönemde aile içinde ve toplumsal hayatta, erkeği ile birlikte Türk kadını da belli ölçüde, etkili ve söz sahibi olmuştur. Günümüz Türk toplumunda da ailenin pederi görünümü, egaliter aileye doğru bir değişim geçirmektedir. Bu değişimde, günün değişen sosyal-ekonomik şartlarına paralel olarak, kadının da yakın çevre dışında çalışma hayatına atılması önemli ölçüde etkili olmuştur. Bütün bu yaşananlar, ekonomik kaynak sağlayıcı ve nesebi devam ettirici olması sıfatıyla erkeğin toplumda sahip olduğu ayrıcalıklı konumu ve üstünlüğü değiştirmeye başlamıştır. Gelecekte de erkeğin bu ayrıcalıklı durumu tamamen değişecek gibi görünmektedir. 164

177 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) Aile İçi Otorite ve Aile Reisliği Geçmişte Türk ailesi, ağırlıklı olarak patrilokal (baba yerli) bir nitelik taşıdığı için, büyük ölçüde aile içinde otorite erkek idi. Yeni gelin, kendisini kocasının ailesine kabul doğrudur. Toplumumuzda, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, soy ve nesep bakımından baba esas alınır. Yani, baba soyu (patrilineer) güdülür. Yasalar da bu durumu destekler doğrultudadır. Fakat kadının kızlık soyadını kullanması, çocuğa kendi soyadını vermesi günümüz Türk toplumunda, çok tuhaf şeyler olmaktan çıkmıştır. Değişimin yönü de bu doğrultudadır ve bilineer (iki taraflı soy güt- edilen bulgular sonucunda; sanayi sektörü için tüketim me) aralığı modele arttıkça, doğrudur. elektrik ve doğalgaz ettirdikten sonra (ana olma, bazı durumlarda da özellikle erkek çocuk anası olma,... vb. yollarla), kararlarda o da söz sahibi ve etkili olmaya başlıyordu. Sosyo-ekonomik ve kültürel değişime paralel olarak, patrilokal aile modeli yerine neo-lokal (yeni yerlilik) modelin yaygınlaşması, kadının da bir ekonomik güç haline gelmesi gibi nedenlere bağlı olarak aile içi otorite dağılımında önemli değişiklikler yaşanmaya başlamıştır. Yani aile içi güç ve otorite dağılımı daha demokratik bir görünüm almaya başlamış, kadın da ile içinde önemli bir güç konumuna gelmiştir. Yaşanan değişim ve yapılacak yasal düzenlemelere paralel olarak, toplumumuzda, yakın bir gelecekte ailenin reisi erkektir yargısı değişip, ailede, bireyler arasında her şeyin daha çok paylaşımı (otorite de dâhil) düşüncesi etkili olmaya başlayacaktır Akrabalık Gözetme ve Miras Toplumumuzda akrabalık gözetilirken, hem ana hem de baba tarafı akrabalığı esas alınır. Geçmişte bazı durumlarda, baba tarafı akrabalığı ağır başmışsa da, bu durum toplum geneline yayılmamıştır. Gelecekte de, hem ana hem de baba tarafı akrabalığı gözetmek esas olacaktır. Öte yandan, toplumsal tarihimizin belli dönemlerinde, mülkiyet ve miras hakkı erkeğe ait olmasına rağmen; Cumhuriyet dönemiyle birlikte, yapılan hukuki reformlarla bu durum değiştirilmiş, günümüzde bu haktan kadın ve erkek eşit olarak faydalanmaya başlamıştır Eş Sayısı ve Soy Gütme Özü itibariyle Türk aile yapısında tek eşlilik (monogami) esastır. Yabancı kültürlerin etkisiyle, zaman zaman, poligamik (çok eşle) evliliğin polijinik (çok karılılık) türü de görülmüştür ve görülmeye de devam etmektedir. Fakat değişim, hızla tek eşliliğe Eş Seçimi ve Yeni Evlilerin İkamet Yeri Genellikle eş seçiminde ailelerin (özellikler kızların ailesinin) gençler üzerinde oldukça önemli bir etkisi ve baskısı vardır. Fakat günümüz Türk toplumunda, kırsal kesimlerde bile bu durum hızla değişmeye başlamıştır; 165

178 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 eş seçiminde büyük ölçüde gençlerin kararları ve seçimleri dikkate alınır hale gelmiştir. Gelecekte de eş seçiminde, büyük ölçüde özgür ve serbest bırakılacaktır. Yeni çiftlerin ikamet yerleri hususunda önceden toplumumuzda patrilokal (erkek evi ailesi) modeli yaygındı. Fakat günümüz Türk toplumunda yaygın olarak benimsenen ve desteklenen model neolokal (yeni ev tipi) aile modelidir. Halk arasında, kırsal kesimde dahi, köy köy üstüne olur ama ev ev üstüne olmaz düşüncesi, toplumsal felsefemizde geniş kabul görmeye başlamıştır. Matrilokal (kadın evi ailesi) modele ise toplumumuzda, geçmişte olduğu gibi günümüzde de, anacak istisnai durumlarda rastlanmaktadır. Bu aile modeli toplumumuzda, geniş halk kesimleri tarafından iç güveyliği şeklinde, olumsuz olarak etiketlenmiştir; teşvik görmez ve tasvip edilmez. Arslan ın, yılları arasında gerçekleştirdiği ve İç Anadolu kırsalı için bir örneklem oluşturacak nitelikteki çalışmasında ortaya koyduğu bulgularda, bu değerlendirmeleri destekler doğrultudadır. Gelecekte de toplumumuzda, yeni evlilerin ikamet biçiminde, bu günkü gibi neolokal modelin ağır basacağı düşünülmektedir Ailenin Gelir-Geçim Kaynakları Eski Türk toplumlarında ailelerin en önemli gelir ve geçim kaynağı tarım ve hayvancılık idi. Daha sonraları bunlara el sanatları ve zanaatkârlık da eklendi. Özellikle Cumhuriyet dönemi ile birlikte, sanayi, ticaret ve hizmetler sektörü de aileler için önemli bir gelir ve geçim kaynağı olmaya başladı. Günümüz Türk toplumunda ise ailelerin büyük çoğunluğunun en başta gelen gelir ve geçim kaynaklarını sanayi, hizmetler ya da ticaret alanında yapılan uğraşlardan elde edilen gelirler oluşturmaktadır. Ancak tarım ve hayvancılık da, aileleri için önemli bir gelir kaynağı olma niteliğini tamamen yitirmiş değildir. Artan sanayileşme ve kentleşmeye paralel olarak, gelecekte de, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan ailelerin sayısı daha da azalacaktır. Ancak, bu sektör özellikle kırsal kesim aileleri için, hiç bir zaman önemini tamamen yitirmeyecektir Eşlerin Sosyal Mensubiyeti Hemen her toplumda bireyler, evlenip yuva kuracakları eşlerini seçmede özgürce ve canları istediği gibi davranamazlar. Egzogami ve endogami kuralları, her toplumda varlığını etkin bir şekilde hissettirir (Newman, 2012: 93-96). Egzogami, bireylerin birlikte olacağı kişileri kendi grubunun dışından seçmesi anlamına gelir. Egzogami gibi geleneksel normlarla desteklemiş olan endogami de ise bireyler evlenecekleri kişileri, kendilerinin de mensubu oldukları gruplar içinden seçerler. Yeri gelmişken, evliliğin yöntemi ve yasakları ile ilişkinin şekli ve işleyişinin, toplumsal ve kültürel dinamiklere paralel olarak top- 166

179 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 lumdan topluma çeşitli farklılıklar gösterebileceği de vurgulanmalıdır. Daha net bir anlatımla, egzogami ve endogaminin uygulamaları toplumdan topluma ve kültürden kültüre farklılıklar gösterebilmektedir. Geçmiş dönemlerde toplumumuzda, yaygın olarak endogamik (akraba grubu içinden evlenme) evlilik türü görülse de, egzogamik (akraba grubu dışından evlenme) evlilik türüne de önemli ölçüde rastlanırdı. Özellikle toplumumuzun geleneksel kesimlerinde hâkim olan, kapalı toplum yapısının hızla dışa açılmasına, değişen sosyal-ekonomik SONUÇ şartlara ve kültürel değerlere paralel olarak, egzogamik evlilik türü de hızla yaygınlaşmaya başlamıştır. Çağdaş Türk toplumunda en yaygın evlilik türü ise, egzogamik evlilik türüdür. Akraba kat edilmiş olmasına rağmen, toplumumuzun demografik varlığının (nüfusunun) önemli bir kısmı halen kırsal kesimde yaşamaktadır. Bu nedenle aile kurumumuz hem işlev, hem de yapı bakımından; farklı toplum kesimleri ve alt kültürler arasında olduğu kadar, kırsalkentsel yerleşim birimlerinde de her zaman bir takım farklılıklar göstermiştir ve göstermektedir de. Biz burada, toplumumuzun sosyal tarihinden ve bu gününden çıkardığımız ortak özelliklere ve genellemelere yer vermeye çalıştık. Başta da vurgulandığı gibi aile kurumu, toplumun ve milli kültürün varlığı ve devamı açısından vazgeçilmez bir öneme sahiptir. İnsanlığın, üçüncü bin yılın başında bilgi, kültür ve teknoloji bakımından ulaştığı bu günkü evliliklerinin fizyolojik sakıncalarının anlaşılması ve halkın bu konuda bilinçlenme- açısından önem ve işlevi azalmak, zayıflamak konumunda bile, aile kurumunun toplumlar ye başlaması, temelde büyük ölçüde miras şöyle durusun, tam tersine daha da artmış ve bölünmesin, miras ele gitmesin anlayışına belirgin hale gelmiştir. Bu kurumun üstlendiği sosyal ve sosyal-psikolojik fonksiyonların, dayanan akraba evliliklerini büyük ölçüde ortadan kaldırmaya başlamıştır. Gidişat tamamıyla egzogamik evliliğe doğrudur ve akraba aşamasında (en azından kısa değil uzun vade- insanlık tarihinin değişim sürecinin hiç bir grubu içi evlilik, ender durumlarda rastlanan li bir gelecekte bile), hiç bir kurum tarafından bir evlilik türü olma doğrultusundadır. ikame edilemeyeceği gerçeği, olaylara yansız bakabilmeyi becerebilen hemen herkesçe Kısaca vurgulamak gerekirse, Türk toplumu paylaşılır olmuştur. ve Türk kültürü, birçok alt kültürü ve etnik grubu içeren bir bütünlüktür. Ayrıca, kentleşme ve kentlileşme yolunda önemli mesafeler toplumlarda ya da sosyalist toplumlarda Bazı düşünürler ve teorisyenler, sanayileşmiş aile- 167

180 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 nin fonksiyonel gerekliliğinin ortadan kalktığını iddia etmişlerdir (Kongar, 1986:23). Bu düşünürlerce ileri sürülen toplumsal değişme ve gelişmeye paralel olarak, zaman içerisinde, aile kurumunun toplumsal yapı içinde yerine getirdiği rol ve işlevleri devlet ya da toplumun öteki kurumları üstlenecektir. Bunun sonucunda da, belli bir süreç içinde aile kurumu disfonksiyonel (işlevsiz) hale gelecek, toplumsal yapı içindeki işlevini yitirmesine paralel olarak da bu kurumun varlığı kendiliğinden ortadan kalkacaktır şeklindeki futurist değerlendirmeler ise büyük ölçüde geçerliliğini ve güncelliğini yitirmiş durumdadır. Günümüzde aile kurumu, bazı işlevlerini (eğitim... gibi) diğer kurumlarla paylaşır hale gelmiş olsa da, yerine getirdiği en temel görevlerden olan sosyal ve sosyal-psikolojik, hatta demografik işlevleri çok daha belirgin ve önemli hale gelmiştir. Örneğin, Max Weber ve takipçilerine göre bürokrasi geliştikçe, devlet kurumu aile kurumunun bazı fonksiyonlarını da üstlenecek ve zaman içinde, işlevsiz (disfonksiyonel) hale gelen aile kurumu ortadan kalkacaktır. Bazı Marksistlere göre ise, özel mülkiyetin ortadan kalkıp üretim araçlarının mülkiyetinin devlete devredilmesi, aileyi ortadan kaldıracaktır. Gelişmiş batılı toplumlar, yukarıda değinilen sözde fütüristtik değerlendirmeleri kendilerine kılavuz edinmiş olmanın bedelini çok ağır ödemişler ve ödemeye de devam etmektedirler. Bu toplumlar gelişme süreci içinde, olayın belki de en önemli boyutu olan insancıl ve toplumsal yönlerini ihmal ederek, teknik ve teknolojik boyutuna ağırlık ve öncelik vermiş olmanın bedelini çok ağır ödemektedir. İşin insani ve toplumsal yönlerini ihmal etmenin bedelini, özellikle de aile kurumuna toplumun üvey evladı muamelesini layık görmenin ceremesini çok ağır sosyal ve psikolojik buhranlarla ödemektedir. İngiltere gibi muhafazakâr bir batı toplumunda bile single-mother, Türkçe deyimiyle bekâr-analık olgusu gibi bir realitenin; başka bir deyimle aile yapısı içinde çocuğun gerçek babasının yer almadığı, hatta kimi durumlarda çocuğun gerçek babasının kim olduğunun bile bilinmediği ve bu durumun çok da önemli olmadığı; ailenin ana, çocuklar ve annenin erkek arkadaşı-partneri-sevgilisinden ibaret bireylerden oluşan kaypak, stabil (dengede ve durağan) olmayan-her an değişebilir, çarpık-bozuk bir aile yapısı toplumsal bir rutin, olağan bir durum haline gelmiştir. Günümüz Amerikan toplumunda, anne-babasının her ikisi ile birlikte yaşamayan çocukların oranı, Amerika genel nüfusunun üçte birini aşmıştır (Newman; 2012:36). Belli bir yaş grubundaki çocukların çoğunluğunun böylesi bir aile ortamında sosyalize olmasının ortaya çıkardığı çok ciddi sorunların varlığının, kay- 168

181 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 nağının ve sebeplerinin farkına, biraz gecikmeli olsa da, onlar da varmışlardır. Fakat çocuk istismarı (çocuğun özellikle annesinin birlikte yaşadığı erkek arkadaşı-partneri tarafından ve din görevlileri tarafından maruz bırakıldıkları cinsel ve fiziki tacizlerin) olaylarındaki hızlı ve gözle görülür artış, aitlik duygusunun tatminsizliğinden kaynaklanan sosyal ve psikolojik sorunlar, vatan sevgisi ve milliyetçilik duygularındaki gözle görülür zayıflama, demografik çöküş sinyalleri, cinsel tatminsizlik ve bununla ilişkili olan cinsel sapkınlıklar,... gibi sorunların ileri boyutları zorlamaya başlaması, bu durumdaki toplumlar için çalmakta olan tehlike sinyallerini daha da duyulur hale getirmiştir. Böylesi toplumlar ulaştıkları baş döndürücü teknolojik ve ekonomik güce rağmen, karşılaştıkları bu toplumsal ve psikolojik manzara karşısında bocalamakta, hatta adeta ezilmektedirler. Birçok temel işlevin yanı sıra, açık ya da gizli çok sayıda öteki önemli işlevler de üstlenen, çağdaş Türk sosyologlarından Mübeccel Kıray ın kavramlaştırmasına uygun olarak, bir tampon kurum olarak görev yapan aile kurumunun önemini batılı toplumlar da anlamış durumdalar. Fakat bu geç idrak etmenin bedelini çok ağır ödeyerek... Örneğin 1990 lı yıllarda, İngiliz gençlerinin idolü konumundaki, sosyalist ya da sosyal demokrat bir politikacı olan İngiliz başbakanı Tony Blair in, sık sık medyada boy göstererek happy-family (mutlu aile) tabloları çizmesi ve bu tabloları fırsat bulduğu her ortamda özenle tekrar etmesi, bir rastlantı olmasa gerek. Bütün bunların altında bir bilinçlilik, bir amaçlılık ve bir devlet politikasının yattığı; bütün bu görsel-işitsel efektlerin altında topluma, özellikle de genç nesillere verilmekaşılanmak istenen çok önemli mesajların var olduğu gözlerden kaçmasa gerek. Bütün bu çabaların, bu özendirici etkinlik ve politikaların altında çalmakta olan yakıntehlike sinyallerini bertaraf etme çabası ve gerçeği yatmaktadır. Sanki günah çıkartırcasına, yılların hata ve ihmallerini telafi edercesine vefakâr-fedakâr aile babası, çok çocuklu üretken-vatansever bir birey, tek eşle evli bir aile tablolarının özenle vurgulanması, teşvik edilip özendirilmesi: Bütün bunlar, mutlu bireylerin ancak mutlu aile, sosyal ve psikolojik açıdan sağlıklı bireylerden oluşmuş sağlıklı bir aile ile güçlü bir toplumun da güçlü bir aile ile mümkün olabileceği gerçeğinin anlaşılmış olmasının göstergesidir. Ulusların, toplumların ve devletlerin varlığı ve bu varlıklarının sürekliliği bakımından ailenin işlevleri ve önemi konusundaki bütün bu değerlendirmeler yakın tarihimiz ve günümüz Türk toplumu açısından da geçerlidir. Geçmişte olduğu gibi 90 yılı aşkın Cumhuriyet tarihimiz boyunca da aile kurumu, di- 169

182 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 ğer kurumlarla işbirliği ve etkileşim içinde, Cumhuriyet kazanımlarının yaygınlaştırılmasında, milli kültürümüzün geliştirilip yaşatılmasında ve yeni kuşaklara aktarılmasında çok önemli işlevler üstlenmiştir. Üstlenmiş olduğu bu görevleri de büyük oranda başarıyla yerine getirmiştir. Sosyal değişmenin en hızlı yaşandığı, ekonomik sorunların olanca şiddetiyle bireyleri ve geniş halk kitlelerini sarstığı, her türlü siyasi-toplumsal ve kültürel çatışma-çelişki ve sorunların olanca şid- raktere dönüştürülmüş olması, genel anlamda toplumsal yapıyı, özel açıdan ise aile kurumunu daha da güçlendirmiştir. İşte Türk toplumunu uzun yıllar ayakta tutan; büyük sosyal, ekonomik, siyasi sorunlar karşısında dayanıklı ve güçlü kılan; birçok toplumları yok oluşun eşiğine sürükleyebilecek güçteki badireleri en az hasarla atlatabilmesini mümkün kılan ve bütün bu yönleri ile de herkesi şaşkına çeviren olgunun altında, te- detiyle toplumumuzu Anahtar Kelimeler derinden : Elektrik, etkilediği Doğalgaz, dönemlerde Tüketim, melini Sanayi, Konut, evlilikten Anova, TUİK, fakat Fiyat tek eşle evlilikten bile böylesi sorunlara göğüs gerip alan, kökleri sağlam ve sağlıklı bir aile gerçe- onların üstesinden gelebilmiş, millet-toplum ECONOMETRIC ANALYSIS OF ELECTRICITY ği yatmaktadır. AND NATURAL Bütün GAS PRICES bunların doğal sonucu ve devlet olarak ACCORDING varlığını sürdürebilmiş TO CONSUMPTION ol-rangemasında yapı ve işlev bakımından güçlü ve içinde ayrı bir önemi, değeri ve yeri vardır. IN TERMS OF INDUSTRY AND olarak da, aile kurumunun toplumsal yapımız sağlıklı bir ailenin Abstract: yeri In yadsınamayacak this study prepared by derecede büyüktür. analyzed. Ne var ANOVA ki, özellikle model was de applied ailenin to the study prepared with the use of different using data of TSI belonging to the years of , the consumption of electricity and natural gas used Türk in industry toplumunun and houses aile is statistically kurumuna böylesi büyük önemler were applied ve and değerler the research atfetmesinin was sebep- techniques for analysis. Moreover, tests of hypothesis sağladığı yakın made ilişkiler, more comprehensive. nitel nicel The purpose boyutları ile günlük hayatımızda bu denli mühim was to determine electricity and natural gas prices lerinin kaynağını bu realitede aramak gerekir. olmasına rağmen, insanların, mevcut olanı KAYNAKÇA korumak için gerektiğince çaba gösterdiği ARSLAN, D.A., BAŞTÜRK, S., ve ARSsöylenemez (Newman, 2012; Arslan, 2013). LAN, G., (2014). Türk toplumunda aile Bütün bunların yanı sıra Türk aile yapısının, kurumunun dünü, bugünü ve yarını. 12. çoğu batılı ülkelerden farklı olarak, evlilik Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler kurumu üzerine inşa edilmiş olması gerçeği Kongresi (30 Ağustos 6 Eylül toplumumuzu ve aile kurumunu, sosyal açıdan 2014). Rusya-Tataristan Özerk Cumhuriyeti-Kazan: daha sağlıklı ve güçlü kılmıştır. Özellikle de evlilik kurumunun, Cumhuriyet döneminde Kazan Federal Üniversitesi gerçekleştirilen büyük sosyal transformasyonun ARSLAN, D. A., (2013). Sosyoloji: Günlük (değişim ve dönüşümün) bir parçası yaşamın mimarisini keşfetmek. Nobel Ya- olarak monogamik (tek eşli evlilik) bir kayıncılık, Ankara 170

183 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 ARSLAN, D. A., (2012). Sosyoloji ve yöntem yazıları. Kalkan Matbaacılık, Ankara AVCIOĞLU, D., (1993). Türklerin tarihi, birinci kitap. Tekin Yayınevi, İstanbul BİLGİSEVEN, A.K., (1986). Genel sosyoloji. Filiz Kitabevi, İstanbul EYCE, B. (2000). Tarihten günümüze Türk aile yapısı. Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler MYO Dergisi, 4: GÖKALP, Z.,(1999). Türkçülüğün esasları. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul GÖKALP, Z., (1989). Türk ahlakı. Toker Yayınları, İStanbul analyzed. ANOVA model was applied to the study Remzi prepared Kitabevi, with the use İstanbul of different GÖKALP, Z., (1976). Türk medeniyeti tarihi. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara GÖKÇE, B., (1996). Türkiye nin toplumsal yapısı ve toplumsal kurumlar. Savaş Yayınevi, Ankara HANÇERLİOĞLU, O., (1986). Toplumbilim sözlüğü. Remzi Kitabevi, İstanbul KAĞITÇIBAŞI, Ç., (1989). İnsan ve insanlar. Evrim Yayıncılık, İstanbul KIRAY, M. B., (2000). Ereğli-ağır sanayiden önce bir sahil kasabası. İstanbul: Baylam Yayıncılık KIZILÇELİK, S. ve ERJEM, Y., (1992). Sosyoloji terimler sözlüğü. Göksu M, Konya KONGAR, E., (1995). Toplumsal değişme kuramları ve Türkiye gerçeği. Remzi Kitabevi, İstanbul KONGAR, E., (1986). Türkiye üzerine araştırmalar. Remzi Kitabevi, İstanbul KONGAR, E., (1985). İmparatorluktan günümüze Türkiye nin toplumsal yapısı 2. NEWMAN, D. M., (2012). Sociology: Exploring the architecture of everday life. London: Sage NİRUN, N., (1999). Sistematik sosyoloji açısından Ziya Gökalp. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara İBNİ HALDIN, (1989). Mukaddime II. Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul JARY, D. & JARY, J., (1991). Dictionary of sociology. Glasgow: Harper Collins KAĞITÇIBAŞI, Ç., (1990). İnsan, aile, kültür. Remzi Kitabevi, İstanbul NİRUN, N., (1994). Aile ve kültür. AKDT- YKAKM Yayınları, Ankara OZANKAYA, Ö., (1995). Toplumbilim terimleri sözlüğü. Cem Yayınevi, İstanbul OZANKAYA, Ö., (1987). Toplumbilim. Filiz Kitabevi, İstanbul 171

184 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 OZANKAYA, Ö., (1986). Toplumbilim terimleri sözlüğü. Savaş Yayınları, Ankara OZANKAYA, Ö., (1984). Toplumbilimine giriş. Savaş Yayınları, Ankara TEZCAN, M., (1995). Sosyolojiye giriş. Ankara Üniversitesi EBF Yayınları, Ankara TURAN, S., (1990). Aile sosyolojisi ders notları. Selçuk Üniversitesi (yayınlanmamış), Konya Yazar Notu: Bu makale, 30 Ağustos 6 Eylül 2014 tarihleri arasında, Rusya-Tataristan Özerk Cumhuriyeti-Kazan da, Kazan Federal Üniversitesi nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen, 12. Uluslararası Türk Dünyası Sosyal Bilimler Kongresi nde sunulan, Türk Toplumunda Aile Kurumunun Dünü, Bugünü ve Yarını isimli bildiri geliştirilerek hazırlanmıştır. Bu çalışmada, Mersin Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyonu tarafından desteklenmiş olan BAP.FEF.SB (DAA) No lu projenin bulgularından da faydalanılmıştır. Bu bağlamda çalışmanın bazı bölümleri, Arslan (2011) den alınmıştır. 172

185 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 EXTENDED ABSTRACT The family, as a social institution has a crucial importance in contemporary societies. According to the structuralist approach, family is one of the 6 major institutions of the society. The other hand, social structure is the frame of society that above the level of the individuals and assures the social setting ve konutlarda in which kullanılan people doğalgaz interact ile elektrik and tüketiminin form relationships. istatistiksel olarak Social analiz edilmesi structure comprises social organizations, uygulanmıştır. social Ayrıca groups, hipotez social testleri uygulanarak statuses araştırma and social daha kapsamlı roles, hale cultural getirilmiştir. norms and beliefs, and also social Sanayi institutions. ve konutlarda According tüketim aralıklarına to the göre social elektrik ve scientists, doğalgaz fiyatlarının social tespit institutions edilmesi are the basic building blocks edilen of the bulgular society. sonucunda; The sanayi family sektörü as için a social tüketim institution aralığı arttıkça, enables elektrik ve the doğalgaz existence, survival and progress of the society. It deals with great functions for the society that of to ensure the continuation of the population, to regulate the sexual life among adults, to provide an identity to the newcomers, etc. Also people are cared; children are born, educated and protected primarily within the family institution. Even the family may perform economical functions that the members of the family ACCORDING work TO together, CONSUMPTION earn their RANGES living IN TERMS and support OF INDUSTRY each AND other financially. On the other hand family is a universal social institution. It is possible to observe family within the all societies, either primitive or advanced. Of course the structure and the functioning of may change. In brief, whatever its form and size, the institution of family remains the core of social life in all societies. As a social institution, family have several connections with the other social institutions. Sometimes it performs certain tasks in collaboration with other social institutions. Certainly, as the results of the social, economic, legal, political and religious reasons, the structure of the family had changed within the historical period. The number of the functions brought by the institution of the family rather than decreased within the advanced societies. Nevertheless, this situation did not reduce the importance of the family. It can be quite clearly assumed that the social and social-psychological function which performed by the institution of family cannot be fulfilled by the other social institutions. Some social scientists argued that the family would be lost its importance and functions over the time. According to them, some functions, even all functions of the family would be transferred to the other social institutions within a particular time span. As a result of all these the institution of the family would become dysfunctional institutions. But their predictions did not happen. Today, the family still remains its place and importance within the social structure. The institution of family has always been the determining agency in the social structure of the society. It seems that the institution of family will continue to be the determining agency society in the future. Today, the importance 173

186 (Ekonomi) ID: 52 & K: (Economy) 86 of the family institution has been understood by the western societies which ignored it before. Traditionally, Turkish society and Turkish culture ascribe great importance to the family institution. Even some Turkish sociologists acknowledge the family as the buffer institution. In light of all of these determinations, it was aimed to analyse the structure, formation and functioning of the family in Turkish society in this study. Structural functionalist sociological approach was used to realise the aim. The subject was examined by using a historical perspective.according to the findings, Turkish ve konutlarda culture ascribes kullanılan doğalgaz a high ile value elektrik to tüketiminin marriage istatistiksel and the olarak family. analiz The edilmesi family as a social institution has important uygulanmıştır. functions Ayrıca hipotez in testleri Turkish uygulanarak society. araştırma Most daha of kapsamlı Turkish hale people getirilmiştir. have very strong family ties. Solidarity Sanayi ve and konutlarda co-operation tüketim aralıklarına has been göre elektrik one of ve the doğalgaz major fiyatlarının components tespit edilmesi of Turkish society. The family institution edilen bulgular plays sonucunda; a great role sanayi for sektörü this için sense.the tüketim aralığı small arttıkça, (nuclear) elektrik ve family doğalgaz is the most popular family type in urbanised parts of contemporary Turkish society. Both the parents and unmarried children live in the same house. Nevertheless, it is possible to still observe traditional medium size or large family structures in the rural areas. However, this family structure has been changing as a result of rapid urbanisation and industrialisation. On the other hand, the most common type of marriage in contemporary ACCORDING Turkish TO CONSUMPTION society is exogamic RANGES IN marriages. TERMS OF INDUSTRY As a result AND of understanding the physiological disadvantages of consanguineous marriages and increasing awareness of the people about this issue, consanguineous marriages have decreased dramatically. Generally, their family had a significant influence and pressure on young people (especially the families of the girls) when they choose their candidate spouses. Nevertheless, this situation has begun to change contemporary Turkish society, especially within urban areas.finally word, it can be said, despite scientific and technological developments in the third millennium, the importance and the functions of the family institution for the society has increased and become more prominent. 174

187 DERGİ HAKKINDA ACED Uluslararası Hakemli Aile Çocuk ve Eğitim Dergisi dergimiz; 2013 yılı itibariyle yayın hayatına girmiştir. Dergimizde literatüre kaynak sağlayacak nitelik ve değerde olan yayınlara yer verilmektedir. Dergimiz hakemli bir dergi olup, yılda ÜÇ sayı çıkarmaktadır. Sayılar yılın Nisan, Ağustos ve Aralık aylarının son gününe denk gelecek şekilde sistemde yayınlanmaktadır. Dergimiz basılı ve internet üzerinden ulaşılabilen bir dergidir. Dergimizde anne çocuk ve eğitim alını içerisinde değerlendirilebilecek her türlü yayına yer verilebilmektedir. Dergimiz uluslararası nitelikte olup farklı indeksler tarafından taranmaktadır. Dergimiz bünyesinde birbirinden değerli olan çok sayıda eğitim, okul öncesi eğitim, sağlık ve diğer eğitim dallarında araştırmacısı ve akademisyenlerden oluşan hakem, bilim ve danışma kurulu üyeleri bulunmaktadır. Dergimizin baş editörü Dr. Fatma TEZEL ŞAHİN olup, dergi yönetim kurulunun aldığı kararlar doğrultusunda işlem gerçekleştirilmektedir. Yönetim kurulu başkanı derginin o anki baş editörü olup yönetim kurulunun %51 nin aldığı kararlar uygulanmaktadır. Her bir yayın alan uzmanı iki hakem onayından geçmiş olmalı ve olumlu yönde yayınlanabilir şeklinde görüş raporu almalıdır. Aynı sayı içerisinde yazarın bir yayınına yer verilir. Birden fazla hakem ve yönetim kurulu onayından geçen çalışmalar sıraya alınarak ilerleyen sayılarda yayınlanır. Hiçbir yazar hakem ve yönetim kurulu üyeleri üzerinde etkili değildir. Dergimizde yayınlanmak üzere sisteme yüklenen çalışmalar için yayın telif hakkı sözleşmesi istenmez. Sisteme yüklenen çalışmalar dergiye devredilmiş olarak kabul edilir. Yazar ya da yazarlar bu durumu kabul etmiş ve derginin yayın kabul şartlarına uygun hareket etmeyi teyit ederek bu sisteme dahil olmuştur. Dergimiz hakem ve bilim kurullarında yer almak isteyen akademisyen ve bilim araştırmacılarının mutlaka Dr. unvanı almış ve alanında bilimsel çalışmalar yapmış olması şartı aranır. Dr. Unvanına sahip olmayan ve alanında yayın yapmayan hiç kimse bilim, danışma ve hakem kurullarında yer alamaz. Dergi yönetim kurulu derginin en üst karar ve yürütme mekanizmasını oluşturur. Yönetim kurulunun aldığı her türlü karar kesin ve değiştirilemez niteliktedir. Yönetim kurulu kararı olmaksızın hiçbir koşul ve şartta dergi üzerinde işlem gerçekleştirilemez ve uygulamaya gidilmez. Dergi baş editörü hakem onayına gönderilmeyen çalışmaların dergide kabul edilip edilmeyeceğine, hakem sürecine gönderilip gönderilmeyeceğine karar verebilir. Bu karar sürecinde yönetim kuruluna bilgi vermek zorunda değildir. Dergimiz bünyesinde hakem, bilim ve danışma kurulunda yer almak isteyen bilim insanlarının katılımına ancak yönetim kurulu karar verebilir. Dergimizde bazı ulusal ya da uluslararası kongrelerde yayınlanmış sözlü ve hakem onayından geçmiş çalışmalar için özel sayılar şeklinde çalışmalar da gerçekleştirilmektedir. Bu tip özel sayılar ancak anlaşma yapılan kongrelerde sunulmuş sözlü bildiriler için geçerlidir. Bu bildirilerin mutlaka kongre bilim kurulundan onay almış hakem değerlendirmesi yapılmış olmalıdır. Ayrıca sözlü sunulan bildirilerin mutlaka basılı materyali ile hakem onay raporları dergimiz yönetim kuruluna ve baş editörüne sunulmuş olmalıdır. Bu bilgi ve materyallere sahip olmayan bildirilere dergimizde yer verilmez. Dergimizde işlem sürecine dair bilgiler yazar ve yazarlara yazılı olarak dergi internet adresinden bildirilir. Ayrıca dergimize üye olup sisteme giriş yapan her bir yazar süreç ile ilgili bilgileri derginin web sayfasından kendisi izleyip

188 gelişmeleri takip edebilir. Dergimizde uluslararası apa 5 sistemi uygulanır. Bu sistem dışında hazırlanan hiçbir yayına yer verilmez yer verilmesi de talep edilemez. Dergimizdeki koşul ve şartlar her bir yazar ve yazarlar için aynıdır. Hiçbir kimse için bu kurallar ve koşullar değiştirilmez. Farklılık sağlanması istenemez talep edilemez. Dergimiz bünyesinde yayınlanması istenen eserlerin mutlaka derginin yayın kabul ettiği alanlardan olması şartı aranır. Bu özelliği taşımayan hiçbir yayına dergimizde yer verilemez. Derginin yayın kabul ettiği alanlara giren bütün çalışmalar dergimiz bünyesinde değerlendirmeye alınır. Hakem sürecine dair işleyiş baş editör kontrolünde gerçekleştirilir. Baş editör yayının dergide hakem sürecine dair işleyişine yönelik bilgi ve karar verme yetkisine sahip bulunur. Baş editörün uygun bulmadığı ya da kabul etmediği bir yayın dergide sürece dahil edilmez. Bu konuda yazar ya da yazarlar dergi ile diğer organlar üzerinde bir yükümlülük oluşturamaz. Dergimiz T.C. hukuk kuralları çerçevesinde 5846 sayılı fikir ve sanat eserleri kanun ve hükümlerine tabi hareket eder. Bu kanunun gerekliliklerini yerine getirmeyen yazar ya da yazarlar hakkında dergimiz tek taraflı olarak hukuki haklarını korumaya sahiptir. Dergimizde yayınlanması amacıyla gönderilen çalışmalarda yapılan ilgili kanunlara uygun olarak gerçekleştirilmeyen alıntılar, intihal gibi konularda yazar ya da yazarlar tek taraflı olarak sorumludur. Bu konuda dergimiz üzerinde hiçbir kurum, kişi ya da diğer yetkili olanlar yaptırım uygulayamaz. Dergimiz basılı ve online olarak hareket eden bir yayın organıdır. Akademik alanda hazırlanan çalışmaların yer aldığı bir materyal olarak bilimsel araştırma yapan kurum ve kişilere fayda sağlamak amacıyla toplumsal hizmet sunan sosyal bir organdır. Dergimiz paralı bir dergi olmayıp, hiçbir yazara ya da yazarlara basılı materyal göndermek zorunda değildir. Dergimizde kabul edilen ve basıma hak kazanan çalışmalar dergi yayın kabul şartları ve yazım kurallarına uygun olarak mizampajı yapılır ve sisteme yüklenir. İhtiyacı olan yazar ya da yazarlar ile okuyucular sistemden bu sayıyı indirerek ihtiyacını giderebilir.

189 ABOUT THE JOURNAL ACED, International Refereed Journal of Family, Child and Education was published in The journal publishes scholarly papers to contribute to the field. It is a refereed journal which publishes THREE issues in a year: at the end of April, August And December. The journal is published in hard copy and online. The journal covers all sorts of researches and studies on mother, child and education. The journal is an international journal which is indexed with and included in many indexes. The referee, and science and advisory board of the journal is composed of qualified and prolific researchers and academicians, experts in the field of education and health. The chief editor of thejournal is Dr. Fatma TEZEL ŞAHİN, and the journal acts in accordance with the decisions of the administrative board. The chair of the administrative board is the current chief editor, and the decisions of the administrative board (%51) are implemented. Each paper should have been evaluated by the two field referees and received a favourable report to be published. In each issue, only one manuscript of the same author is included. The papers approved by the two referees and the editorial board are saved to be published in the following issues. None of the authors can exercise power over the referees or the editorial board. In the journal, copyright agreement for the uploaded articles is not signed. The journal holds the copyright of the uploaded articles. Uploaded studies are accepted to be transferred to the journal with exclusive rights. The author and authors accept this and confirm that they will act in accordance with it. It is prerequisite for the academicians and researchers to have received a Ph.D degree and published several studies and articles in their fields so as to be a member of the referee and the science board. The academicians or researchers without a Ph.D degree and any publications in the field cannot be a member of the referee or science and advisory board. The administrative board is the competent authority. The decisions of the administrative board are final and cannot be changed. Without the approval of the administrative board none of the decisions can be implemented. The journal has a claim on rejecting the articles prior to the referee assessment process unilaterally. The chief editor gives the final decision whether to accept or reject the articles which haven t been sent for referee assessment or to send the articles for assessment. The chief editor does not have to inform the administrative board of this process. The administrative board is the sole authority to accept the researchers to be involved in the referee, science and advisory board. The journal also publishes special editions, including the presented papers, approved by thereferees, in the national and international conferences, These issues include only the oral papers presented in the conferences that the journal has an agreement. These papers should have been evaluated and approved by the conference science board and the referees. Full texts of the presentations and the referee approval reports should have been submitted to the chief editor of the journal and the administrative board. The journal will not publish the papers without these documents. The authors are informed of each process in the journal through the system. Since it is a web-based journal, activating their memberships on

190 the internet, the authors can follow this process in the system. In the journal, international APA 5 system is used. Papers which are not prepared within this system will not be accepted. In the journal, noone is privileged. The terms and conditions are the same for everybody; they cannot be changed for anybody. Nobody can demand any privilege, everybody should comply with the terms and conditions. The journal publishes studies and researches within the scope of the journal. The chief editor is the one who manages the referee assessment process. The chief editor has the right to decide and inform in the evaluation process. The papers disapproved by the chief editor will not be published in the journal. In this case, the author/authors cannot impose any sanctions on the journal or any organs. The journal complies with the requirements of Law no on Intellectual and Artistic Works. The journal reserves its rights unilaterally against the authors who do not comply with the requirements of Law no In case of any problems related to incorrect citation and plagiarism, the author/authors are responsible unilaterally. The journal cannot be held responsible for this, and noone can impose sanctions on thejournal. The journal is published in hard copy and online. The main objective of the journal is to provide an intellectual platform for the authors, referees, and themembers of science and advisory board who are all welcome to contribute to the development of science within the rules of ethics. The journal does not demand any charge from the authors. The journal is not supposed to send a printed issue to the individuals, authors or institutions. The approved papers are uploaded to the system within the rules of the journal. All the issues in thejournal can be downloaded in pdf format.

191 YAYIN İLKELERİ 1. Dergimizde yayınlanması istenilen çalışmalar daha önce bir yerde yayınlanmamış ve değerlendirilmesi amacıyla dahi olsa farklı bir dergiye gönderilmemiş olması gerekir. 2. Dergimizin yayın kabul ettiği AİLE ÇOCUK ve EĞİTİM dışındaki çalışmalar kabul edilmemektedir. 3. Hiçbir koşul ve şart altında dergimiz yapılan çalışmaların içerik ve bilimsel sorumluluğunu yüklenmemektedir. Yapılan ve yayımlanan çalışmaların her türlü sorumluluğu ilgili yazar/yazarlara aittir. 4. Birden fazla yazarın bulunduğu çalışmalarda ilk sırada yer alan 1. yazar muhatap kabul edilir. 5. Çalışmalarda özet hem İngilizce hem Türkçe olarak düzenlenmeli, 100 ile 250 kelime arasında olmalıdır. Konu başlığı hem Türkçe hem de İngilizce olarak hazırlanmalıdır. 6. Hazırlanan çalışma tez, kitap v.b. organlardan hazırlanmış ise mutlaka ilk konu başlığına başvuru yapılarak özet sayfası altında nereden türetildiği belirtilmelidir. 7. Kullanılan kaynaklar dergimiz yayın kurallarına uygun şablona göre hazırlanmalıdır. 8. Sosyal bilimler içerisine giren ve kapsayan çalışmalarda mutlaka jel kodu veya alt jel kodu bulunmalıdır. Jel kodu bulunmayan çalışmalar hiç koşulda kabul edilmez edilemez. 9. Değerlendirilmeye alınan her bir çalışma mutlaka iki hakem onayını almış olmalıdır. 10. Gelen çalışmaların incelenmesi sonucunda majör ya da minör düzeltme yapılabilir. Yazardan sadece ÜÇ defa düzeltilmesi istenir. Her ÜÇ düzeltmede de istenilen düzeltmeler gerçekleştirilmemiş ise yayın sistem tarafından reddedilir. 11. İngilizce ve Türkçe özet yazı karakteri 10 punto Times New Roman karakterli olmalı, konu başlıkları dışında özet kısmı örnek makalede olduğu gibi sağ ve sol kutucuk içerisine yerleştirilmelidir. Yerleştirilen bilgiler italık olmalıdır. Konu başlıkları Türkçe ve İngilizce de 14 punto, Times New Roman karakteri ile hazırlanmalıdır. 12. Yazar veya yazar isimleri 12 punto hazırlanmalı ve sağa doğru italik şekilde Times New Roman yazı karakteri ile hazırlanmalıdır. 13. Çalışmanın tamamı olmak üzere satır aralığı 1 olarak belirlenmelidir. 14. Kaynakçada kaynak gösterimi sağa italık olmak üzere ilgili kaynak ismini veya yazarının soyadı başta olmak koşulu ile yine örnek makalede belirtildiği şekilde düzenlenmelidir. 15. İnternet kaynakları mutlaka erişim tarihi belirtilerek kullanılmalıdır.

192 16. Düzenleme ve çalışmanın dizgisi apa 5 sistemine uygun olarak hazırlanmalı, çalışma içerisinde kaynak gösterimi bu şekilde düzenlenmelidir. 17. Mevcut çalışmalar sisteme üye olan yazar tarafından adım adım yol izlenerek çalışma sisteme yüklenir. Yüklenen çalışma sistem yöneticisi tarafından ilgili alan editörüne gönderilerek hakem değerlendirmesi için onay istenir. 18. Dergimizin yayın dili Türkçedir. Fakat farklı durumlarda ve prensiplerde hazırlanan çalışmalar İngilizce ve diğer dillerde kabul edilmektedir. Bu durumda yayın kurulu insiyatif kullanma hakkına ya da ret hakkına tek taraflı hakka sahiptir. İlgili yazar bu konuda dergimiz üzerinde etkili olamaz. 19. Hiçbir çalışma hakkında yazar hangi hakem tarafından çalışmanın değerlendirileceğine karar veremez veya değerlendirme yapan hakem bilgisini göremez. İlgili çalışma hakkında yapılan hakem değerlendirmesi oluşan bir eksiklik veya düzeltme durumunda ilk sırada yer alan sorumlu yazara hakem görüş bildirir raporu gönderilir. Gönderilen rapora istinaden değerlendirme yapan hakem bilgisi yazar veya yazarlara bildirilmez. Bu konuda yazarlar bir talepte bulunamaz ve hak iddia edemez. 20. Hiçbir yazara ait bilgi ve iletişim konusundaki materyaller sistem yöneticisi ve editör dışında bilinemez. Bu nedenle yazarların hakem değerlendirmesi ya da farklı bir talepte bulunması gibi bir hakkı yoktur. 21. Sisteme yüklenen çalışmaların sayfa sayısı 25 tir. Bu miktar yine çalışmanın konusuna göre artış gösterebilir. Ek ve tablolar bu sayının dışında tutulabilir. Fakat ilgili durum hakkında yayın kurulu başta olmak üzere alan editörü olumlu veya olumsuz değerlendirme yapma hakkına tek taraflı olarak sahiptir. Bu konuda yazar ya da yazarlar bir hak iddiasında bulunamaz. 22. Dergimiz e elektronik sistemle çalışan bir dergi olup, basılı olarak çıkarılmaktadır. Basılı yayın almak isteyen kişilerin dergi bedelini ilgili basım yapan firmaya ödemesi karşılığında temin etme hakkı bulunmaktadır. Dergimiz hiçbir yazara veya bireye, kuruma basılı dergi vermek zorunda değildir. Yine dergimize gönderilen çalışmalar için yıllık üyelik ücreti ilgili basım firmasına ödenmelidir. Bu ücret sadece derginin yıllık basım ve diğer giderleri için basım evimin yaptığı harcamalara istinaden alınır. Dergimiz ücretli bir dergi değildir. 23. Sisteme yüklenen çalışmaların değerlendirme süresi üç aydır. Bu süre içerisinde değerlendirilmeyen ve hakkında ilgili bilgi rapor alınmayan çalışmalar farklı bir hakeme daha gönderilir. 24. Dergimiz yılda üç sayı çıkarmaktadır. Bu sayı derginin yayın kurulu veya özel durumlarda ara dönem içerisinde de yayın çıkarma hakkı bulunmaktadır. Bu durum yine dergi yönetimin insiyatifine bağlıdır.

193 25. Yayımlanan çalışmaların yayın ve telif hakkı dergimize aittir. Sisteme yüklenen her bir çalışmanın yayın hakkı yazar tarafından otomatik olarak dergiye devredilir. Bu işlem için hiçbir yazardan telif hakkı sözleşmesi imza etmesi istenmez. Sisteme yüklenen çalışma için yazar bu şartları peşinen kabul etmiştir. İtiraz hakkı bulanmamaktadır. YUKARIDA BELİRTİLEN 25 MADDELİK YAYIN İLKESİ VE BİLGİLERİ SİSTEME DÂHİL OLAN YAZAR veya YAZARLAR TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ SAYILIR. HİÇ BİR YAZARIN BU YAYIN İLKELERİNE İTİRAZ ETME HAKKI YOKTUR. DERGİMİZ YAYIN İLKELERİ ve ÇALIŞMALARIN YAYINLANMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ veya RED EDİLMESİNDE TEK TARAFLI HAKKA SAHİPTİR. BU HAK HİÇ BİR KOŞUL ve ŞARTA BAĞLI OLMAKSIZIN DEĞİŞTİRİLEMEZ. İLGİLİ İLKELER veya KURALLAR ÇERÇEVESİ DIŞINDA HAREKET EDEN YAZAR/YAZARLAR HAKKINDA DERGİMİZ İLGİLİ KANUN VE YÜKÜMLÜKLER ÇERÇEVESİNDE KANUNİ HAKKINI TEK TA- RAFLI OLARAK KULLANMA HAKKINA SAHİPTİR. SİSTEME DÂHİL OLAN HERKES BUNLARI PEŞİNEN KABUL ETMİŞTİR.

194 PUBLICATION PRINCIPLES 1. The papers submitted to the journal should not have been published before or under consideration for publication in another journal. 2. Studies out of the scope of MOTHER CHILD AND EDUCATION are not accepted. 3. Under no circumstances, does the journal undertake the responsibility of the content and scientific reliability of the papers. Each author is held responsible for his/her articles, prepared and published. 4. In the studies, including more than one author, the first mentioned author is regarded as the addressee. 5. Abstracts in Turkish and English should be between words. The titles should be both in Turkish and English. 6. If the article is produced from such sources as dissertations, books, and so on, the information concerning the source should be stated by giving reference to the title on the abstract page. 7. Sources used in the manuscripts should be cited as in the sample article of the journal. 8. Jel code or sub jel code should be included in the studies of social sciences. Under no circumstances are the studies without jel codes accepted. 9. Each study, accepted for the evaluation, should receive a favourable report from the two referees. 10. Following the evaluation of the studies, major and minor corrections can be assigned to the author. These corrections are requested from the author three times. If the requested corrections are not made for the third time, the publication is rejected by the system automatically. 11. English and Turkish abstracts should be written in Times New Roman font, 10 sized. Apart from the titles, the abstract should be indented with 1 cm margins from left and right in the box as in the sample article. The data must be in italic. The titles in Turkish and English should be written in Times New Roman font, 14 sized. 12. The names of the author/authors should be written in rightward italic, Times New Roman font 12 sized. It should be in the box as in the sample article. 13. The whole study should be single spaced. 14. On condition that the related reference name and surname of the author is on the top, citation in references should be written in rightward italic as in the sample article. 15. Internet sources should be cited by giving the exact access date.

195 16. The study should be edited in accordance with APA 5 system, citation should follow the same system. The format is given in the sample article. 17. Following the necessary steps, the current studies are uploaded to the system by the registered members of the journal. The uploaded study is sent to the related field editor by the system manager, and the approval of referee evaluation is requested. 18. The language of the journal is Turkish. However, studies in English and other languages are accepted if the editorial board approves. This situation is completely under the initiative of the editorial board. The journal acts unilaterally. Authors are not allowed to interfere in this process. 19. None of the authors are allowed to suggest a referee to evaluate their papers and the names of the referees will not be revealed to the authors. In case some deficiency or correction problems are encountered during the evaluation process, the report of the referee is sent to the author in the first place. The name of the referee will not be revealed to the author or authors, and authors cannot demand anything and assert any legal rights. 20. Information and documents concerning the authors are known only by the system manager and the editor. Therefore, authors are not allowed to suggest a referee for the evaluation process and demand anything different. 21. Articles uploaded to the system should not exceed 25 pages. However, this length may change depending on the scope of the study. Appendices and tables can be excluded out of this number. But the field editor and the editorial board, in particular, will give the final decision for or against the author unilaterally. In this matter, author or authors cannot assert any legal rights. 22. Our journal is an e- electronic journal and it is issued as printed. The authors who want to buy the printed version of the journal can get it by paying the fee to the printing press that charges money for printing the journal annually. The journal is not obliged to send a printed issue to the individuals, authors or institutions. The journal is free of charge. 23. The evaluation process for the studies uploaded to the system takes three months. Studies, not evaluated within this period, are sent to a different referee. 24. The journal publishes three times in a year. But the publication board of the journal has the right to publish in special cases and interim periods. This condition is under the initiative of the administrative board. 25. Publication and the copyrights of the published studies belong to the journal. The copyright of each study, uploaded to the system, is automatically transferred to the journal. No signature for the copyright agreement is requested from the author. The author accepts all these conditions in advance. Objections are never accepted.

196 25 POINT PUBLICATION PRINCIPLES AND INFORMATION STATED ABOVE ARE CONSIDERED AS ADOPTED BY THE AUTHORS INCLUDED IN THE SYSTEM. NONE OF THE AUTHORS HAVE THE RIGHT TO OBJECT TO THESE PUBLICATION PRINCIP- LES. THE JOURNAL HAS AN UNILATERAL RIGHT IN PUBLICATION, EVALUATION or DENIAL OF THE PUBLICATION PRINCIPLES and STUDIES. THIS RIGHT CANNOT BE CHANGED NOTWITHSTANDING ANY CONDITION. THE JOURNAL HAS THE RIGHT TO USE ITS LEGAL RIGHTS UNILATERALLY WITHIN THE FRAMEWORK OF RELEVANT RULES AND LIABILITIES AGAINST THE AUTHOR/AUTHORS ACTING OUT OF THE FRAMEWORK OF RELEVANT PRINCIPLES or RULES. EVERYBODY INCLUDED IN THE SYSTEM ACCEPTS THESE RULES IN ADVANCE.

197 1. Dergimizin yazım dili Türkçedir. YAZARLARA BİLGİ 2. Farklı dillerde hazırlanan yayınlar ve çalışmalar editör başta olmak üzere derginin yönetimi onay vermesi durumunda kabul edilir. Bu durum tek taraflı olarak dergimize aittir. 3. Dergimiz basılı olarak çıkarılmakta olup, internet ortamında sadece İngilizce özet ve Türkçe özet şeklinde yer alır. 4. Dergimiz sistemine üye olmadan yayın kabul edilmez. 5. Hiçbir yazar dergimiz üzerinde bir hak iddiasında bulunamaz. 6. Yapılan her bir çalışmanın sorumluluğu tek taraflı olarak yazara aittir. Dergimiz bu konuda bir yükümlülük altına alınamaz sokulamaz. 7. Dergimiz bünyesinde değerlendirilmek koşulu ile gönderiler çalışmaların, her hangi bir nedenle bir başka yerde kullanılmamış veya değerlendirmeye gönderilmemiş olması gerekir. Böyle bir olumsuzluk ile karşılaşılması durumunda tekzip yayınlanması koşulu ile çalışma reddedilir ve yazar hakkında hukuki işlem başlatılır. 8. Her bir çalışma alanında uzman iki hakem tarafından değerlendirilip, iki hakemden olumlu görüş alan çalışmalar sıraya alınmak koşulu ile yayına alınır. 9. Hiçbir çalışmanın bir başka çalışmadan farklılığı veya üstünlüğü yoktur. Her bir yazar ve çalışma aynı hak ve eşitliğe sahiptir. Her hangi bir ayrıcalık tanınmaz. 10. Yazarlar çalışmalarının hangi hakemler tarafından değerlendirildiğini bilemez ve bilmek isteme hakkına sahip olamaz. Bu durum sadece sistem yönetici ve editör tarafından bilinir ve gizli tutulur. 11. Düzeltmeler majör ve minör şeklinde yapılır. Her bir düzeltme sadece iki hakka sahiptir. İki talep doğrultusunda istenen düzeltmenin yapılmaması durumunda çalışma otomatik olarak ret alır. 12. Tez, sunum ve bildiri şeklinde daha önce kullanılmış çalışmalar makaleye dönüştürülüyor ise mutlaka daha önceki kullanımına yönelik bilgi makalenin dipnotunda bulundurulmalı ve açıklanmalıdır. Aksi durumda intihal olarak kabul edilir ve dergimiz bu yükümlülüğü kabul etmez. 13. Dergimizin yayın kabul ettiği alanları dışında yapılan çalışmalar ilgili yönetim veya editör tarafından tek taraflı olarak kabul edilir veya red edilir. Bu durumda yazar bir hak iddiasında bulunamaz.

198 14. Dergimize yüklenen çalışmaların her türlü hakkı yazar tarafından dergiye verilmiştir. Bu işlem için yazardan bir imza ve onay bilgisi istenmez. Sisteme yüklenen çalışmalar her hakkı ile dergimize devredilmiş olur. 15. Dergimizin yayınları değerlendirme süresi hakemlerden gelen dönüşlere göre iki aydır. İki ay içerisinde dönüş alınamayan çalışmalar bir başka hakeme yönlendirilir. Bu durumda süre uzayabilir ve bir talep oluşturulamaz. Yazar bu durumda hiçbir hak iddiasında bulunamaz, makaleyi sistemden çekemez. 16. Dergimiz bünyesinde değerlendirmeye alınan çalışmalarda dergimiz ilk sırada yer alan sorumlu yazarı muhatap alır, diğer yazarlarla bir ilişki içerisinde bulunmaz ve birinci yazar dışındaki kişilere bilgi vermez, vermek zorunda değildir. 17. Çalışmaları değerlendiren hakemler tamamen bağımsız hareket ederler. Bu konuda dergimizin hakemler üzerinde bir yaptırımı ve özel talebi oluşmaz oluşturulamaz. 18. Dergimizin yayın süresi yılda üç defa olmak üzere; Nisan, Ağustos ve Aralık aylarına gelen süredir. Bu süreler derginin yayın sistemine bağlı olarak kaymalar oluşturabilir. Bu nedenle dergimiz hiçbir talep ve sorumluluk altında bulunmaz. 19. Yayın değerlendirmesine ilişkin hakem görüş bildirir raporu ilgili birinci yazara gönderilir. Düzeltme istenen çalışmaların düzeltme süresi 15 gündür. Bu süre içerisinde düzeltmesi yapılmayan çalışmalar sistemden çıkarılıp reddedilir. Bu durumda yazar dergimiz hakkında bir yaptırım hakkına sahip olamaz. 20. Çalışmalarda 12 punto TIMES NEW ROMAN yazı karakteri kullanılmalıdır. Sayfa kenarlarından 2,5 cm boşluk bırakılmalı ve satır aralığı 1,0 olmalıdır. Metinde paragraflar için girinti olmayıp sola yaslı yazılmalı, paragraflar arasında 12 nk boşluk olmalıdır (Satır boşluğu bırakılmamalıdır). Bir çalışma 25 sayfayı aşmamalıdır. Ekler bu 25 sayfaya dahil değildir. Makalenin başlığı büyük harflerle, kalın ve sayfaya ortalı olmalıdır. Türkçe başlıktan sonra bir satır boşluk bırakılarak İngilizce başlık yer almalıdır. Yazarların tam adları, unvanları, çalıştıkları kurum bilgileri belirtilmeli, kalın ve italik olmalıdır kelime arasında Türkçe ve İngilizce özet olmalıdır. Türkçe ve İngilizce özetler alt alta gelecek şekilde hazırlanmalıdır. Özette atıf kullanılmamalıdır. Anahtar kelimeler 3-7 kelime arasında olmalıdır. Nicel ve nitel çalışmalar 1.GİRİŞ, 2.YÖNTEM, 3. BULGULAR, 4. TARTIŞMA, 5. SONUÇ ve ÖNERİLER bölümlerini içermelidir. Yöntem kısmında Örneklem/Çalışma Grubu, Veri Toplama Araçları ve çalışmanın içeriğine göre varsa işlem alt bölümleri bulunmalıdır. İkinci derece başlıklar yalnızca baş harfler büyük olacak şekilde yazılmalıdır. Miten Giriş bölümünden itibaren iki sütun olarak düzenlenmelidir. Tablo veya şekiller metinde tek sütun olarak ortalanmış biçimde yerleştirilmelidir.tablo isimleri tablonun başında, şekil isimleri ise şeklin altında kelimelerin baş harfleri büyük, koyu ve ortalanmış olarak yazılmalıdır

199 (Örnek: Tablo 1. Katılımcıların Demografik Özelliklerine Göre Dağılımı). Diğer çalışmalarda ise konunun türüne göre değişiklik yapılabilir. Metin içinde kaynak gösterimi yazar soyadına göre sıralanmalıdır (Tezel Şahin ve Özyürek, 2010; Wolfinger, 2003; Yazıcı, 2010). Üçten fazla yazar ismi olan kaynaklar (Özyürek vd., 2012), bir kaynak içindeki başka bir kaynaktan yapılan aktarma ise (Kandır ve Alpan, 2008 den Akt. Bartan, 2010) şeklinde gösterilmelidir. Kaynaklar dizini, yazar soyadlarına göre harf sırasına uygun olarak sıralanmalıdır. Kaynaklar dizininde yazar soyadı, adının baş harfi kalın ve italik olarak yazılmalıdır. İnternet adresleri ile başlayan tam adres olarak verilip, erişim tarihi yazılmalıdır. Örnek Kaynak Yazımı: Kitap; ARSEVEN, A. D., (2001). Alan Araştırma Yöntemi. Gündüz Eğitim Yayıncılık, Ankara Kitap içinde bölüm; YILDIZ, G., (2003). Bütünsel Dil Yaklaşımı. M. Sevinç (Ed.), Erken Çocuklukta Gelişim ve Eğitimde Yeni Yaklaşımlar (s ). Morpa Kültür Yayınları, İstanbul Makale; AKSAN, N., ve SÖZER, M. A., (2007). Üniversite Öğrencilerinin Epistemolojik İnançları ile Problem Çözme Becerileri Arasındaki İlişkiler. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 8(1):31-50 Tez; BİLAL, G. (1984). Demokratik ve Otoriter Olarak Algılanan Anne Baba Tutumlarının Çocukların Uyum Düzeylerine Etkisi. Yayımlanmamış Doktora Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara İnternet; GÜÇRAY, S., (2003). The Analysis of Decision Making Behaviors and Perceived Problem Solving Skills in Adolescents, The Turkish Online Journal of Educational Technology, 2(2). [Erişim: 07 Nisan, 2012]

200 1. The language of the journal is Turkish. GUIDELINES FOR THE AUTHORS 2. The studies in different languages are also accepted if the editorial board and the administrative board approve the papers. The journal acts unilaterally. 3. The journal is in print version. In the electronic version, only the Turkish and English abstracts are included. 4. Papers are accepted on condition that the author is registered to be a member of the journal. 5. None of the authors can assert legal rights and impose sanctions on the journal 6. The journal cannot be held responsible for the papers, however, the author himself/herself is responsible for the articles unilaterally. 7. The papers, submitted to the journal, should not have been sent to another journal previously and under consideration of another journal for publication simultaneously. If such cases occur, the article is rejected on condition that refutation is published and the journal imposes the required sanctions on the author or authors. 8. Each study is evaluated by the two referees, and the approved papers by the two referees are saved to be published in the following issues. 9. None of the studies and authors have privileges in the journal. Each author is on equal terms with the other authors. 10. The names of the referees, experts in their fields, will not be revealed to the authors. Information concerning the authors is known only by the system manager and the editor. It is kept confidential. 11. Major and minor corrections can be assigned to the authors following the referee evaluation process. These corrections are requested from the authors twice. If the required corrections are not made, the publication is rejected by the system automatically. 12. If the article is produced from the thesis, presentation, and so on, it should be stated in the footnote. Otherwise the author is accused of plagiarism. The journal cannot be held responsible for this situation. 13. If the paper is not within the scope of the journal, it is the editors and the administrators who will accept or reject the paper unilaterally. The author cannot assert any legal rights. 14. The uploaded study belongs to the journal with its exclusive rights. For this reason, it is not necessary for the authors to sign any other documents.

201 15. The evaluation process of the studies uploaded to the system takes two months. Studies that are not evaluated within this period are sent to a different referee. The author cannot assert any legal rights and withdraw his/her article in this process. 16. In the articles, studied with more than one author, the first mentioned author is regarded as the addressee. The journal is not supposed to give information to other authors. 17. The referees act independently in the journal. Authors cannot exercise power over the referees or cannot demand anything from the referees. 18. The journal publishes three times in a year: April, August, and December. However, there might be changes in the periods depending on the publication process. This condition is under the initiative of the administrative board. The journal cannot be held responsible for this. 19. Following the evaluation process of the studies, the referee report is sent to the addressee. The authors should make the required corrections in 15 days. If the corrections are not made in 15 days, the article is rejected by the system automatically. None of the authors can impose sanctions on the journal in this case. 20. If the paper is not in Turkish, there should be a Turkish abstract. Key words should be between 3-7 words. Articles should not exceed 25 pages. Appendices are not included in this number. Abstracts in Turkish and English should be between words. The text should be written in TIMES NEW ROMAN font, 12 sized. The whole study should be single spaced. The titles should be written in bold, Times New Roman font, 14 sized. The names and institutions of the authors should be written in bold, italic, Times New Roman font, 12 sized. Turkish and English abstracts should be indented from left and right in the box in Times New Roman font, 10 sized as in the sample article. Firstly, the surname of the author is written: YILDIRIM, Ö., 2007:16-17, and the title of the book is written: xxxxxxxxxxxxxxxxxxxxx The guidelines are listed in the sample article which can be downloaded from the system.

202 HAKEM KURULU ÜNVANI ADI SOYADI BAĞLI OLDUĞU KURUM DR. A.Oğuzhan KILDAN KASTAMONU ÜNİVERSİTESİ DR. Adalet KANDIR GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Adalet KOCA KUTLU CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Alev Fatoş PARSA EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Alev ÖNDER MARMARA ÜNİVERSİTESİ DR. Ali ARSLAN MERSİN ÜNİVERSİTESİ DR. Ali Murat KIRIK MARMARA ÜNİVERSİTESİ DR. Ali Serdar YÜCEL FIRAT ÜNİVERSİTESİ DR. Arzu ÖZYÜREK KARABÜK ÜNİVERSİTESİ DR. Aslı TAYLI MUĞLA ÜNİVERSİTESİ DR. Ayla TAŞKIRAN DÜZCE ÜNİVERSİTESİ DR. Aylin ZEKİOĞLU CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Aysel KÖKSAL AKYOL ANKARA ÜNİVERSİTESİ DR. Baki YILMAZ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DR. Belkız Ayhan TARHAN LEFKE AVRUPA ÜNİVERSİTESİ DR. Besim AKIN MARMARA ÜNİVERSİTESİ DR. Cengiz POYRAZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. Çetin YAMAN SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DR. Cevat CELEP KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ DR. Dilek ERGİN CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Doğan BIÇKI ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ DR. Durmuş Ali ARSLAN MERSİN ÜNİVERSİTESİ DR. Ebru Özgür GÜLER ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ DR. Emine DEMİRAY ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DR. Emine Eren KOÇAK HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DR. Emine KOLAÇ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DR. Emre DÜNDER 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ DR. Emre YANIKKEREM CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ Dr. Ender DURUALP Ankara Üniversitesi DR. Erdem ÜNVER ATILIM ÜNİVERSİTESİ DR. Ergun YOLCU İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. F.Lemis ÖNKOL YÜZÜNCÜYIL ÜNİVERSİTESİ DR. Fatma ÇALIŞANDEMİR KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Fatma Ebru İKİZ BUCA EĞİTİM FAKÜLTESİ

203 DR. Fatma TEZEL ŞAHİN GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Fatoş SİLMAN ULUSLARARASI KIBRIS ÜNİVERSİTESİ DR. Feryal ÇUBUKÇU DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DR. Figen YARDIMCI EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Filiz ERBAY MEVLANA ÜNİVERSİTESİ DR Fulya Temel Gazi Üniversitesi DR. Gülten HERGÜNER SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DR. Gülümser GÜLTEKİN AKDUMAN GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Gülşen KIRLA ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ DR. Güzin ILICAK AYDINALP KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ DR. Gökhan DELİCEOĞLU KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Gökşen ARAS ATILIM ÜNİVERSİTESİ DR. Gözde İnal KIZILTEPE ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Halil TANIL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Hatice KUMANDAŞ ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ DR. Hatice YALÇIN KAMANANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ DR. Hatice YILDIRIM SARI KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DR. Hülya Gülay OGELMAN PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Kaya YILDIZ ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ DR. Kıvan ÇEVİK CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Makbule Başbay Ege Üniversitesi DR. Michael Mihalis KUYUCU İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ DR. Mustafa Cevat ATALAY NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ DR. Mustafa TALAS NİĞDE ÜNİVERSİTESİ DR. Mustafa USLU MARMARA ÜNİVERSİTESİ DR. Müdriye YILDIZ BIÇAKCI ANKARA ÜNİVERSİTESİ DR. Müdriye YILDIZ BIÇAKÇI ANKARA ÜNİVERSİTESİ DR. Münevver Can YAŞAR AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ DR. Nalan ARABACI ORDU ÜNİVERSİTESİ DR. Nazan KARAHAN KARABÜK ÜNİVERSİTESİ DR. Nesrin ŞEN CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Neylan ZİYALAR İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. Nezahat GÜÇLÜ GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Nimet ÖNÜR EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Nuran AKŞİT AŞIK BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ

204 DR. Nurhan TEKEREK ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ DR. Nurhayat ÇELEBİ MARMARA ÜNİVERSİTESİ DR. Oğuz Serdar KESİCİOĞLU GİRESUN ÜNİVERSİTESİ DR. Osman TİTREK SAKARYA ÜNİVERSİTESİ DR. Pelin AVŞAR DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ DR. Raziye ÖZDEMİR KARABÜK ÜNİVERSİTESİ DR. Saliha ALTIPARMAK CELALBAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Selvinaz SAÇAN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ Dr Semra ŞAHİN HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DR. Serap ERDOĞAN ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DR. Serdal SEVEN MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ DR. Serdar TOK EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Sibel SÖNMEZ EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Sinem TUNA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. Tayyip DUMAN GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Taşkın TANRIKULU FATİH ÜNİVERSİTESİ DR. Tuğba ŞEKER UŞAK ÜNİVERSİTESİ DR. Uğur DEMİRAY ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DR. Yakup HACI ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ DR. Yakup POYRAZ 19 MAYIS ÜNİVERSİTESİ DR. Yasemin AYDOĞAN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ DR. Yasin ÖZKARA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ DR. Yener ÖZEN ERZİNCAN ÜNİVERSİTESİ DR. Ümran SEVİL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Ünal BİLİR ÇANAKKALE 18 MART ÜNİVERSİTESİ DR. İpek Gönüllü ANKARA ÜNİVERSİTESİ DR. Yunus GÜNİNDİ AKSARAY ÜNİVERSİTESİ DR. Zarife SEÇER NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ DR. Zeki KAYA GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Zeliha YAZICI AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ DR. Özer YILMAZ BALIKESİR ÜNİVERSİTESİ DR. Özge PINARCIK DÜZCE ÜNİVERSİTESİ DR. Özlem KARAKUŞ SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DR. Özlem KÖRÜKÇÜ PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Özlem YURT KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ

205 DR. Şaban ÇETİN GAZİ ÜNİVERSİTESİ DR. Şahamet BÜLBÜL MALTEPE ÜNİVERSİTESİ DR. Şebnem ASLAN SELÇUK ÜNİVERSİTESİ DR. Şermin METİN ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Rahşan ÇAM ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Sakine MEMİŞ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Selma ÖNCEL AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ DR. Selmin ŞENOL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Semra KOCAÖZ NİĞDE ÜNİVERSİTESİ DR. Serap EJDER APAY ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ DR. Sevgi ÖZKAN PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Sevgi ÖZSOY ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Sevgisun KAPUCU HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DR. Sevinç POLAT BOZOK ÜNİVERSİTESİ DR. Sezgi ÇINAR PAKYÜZ CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ DR. Suzan YILDIZ İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. Süheyla ÖZSOY EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Türkan ÖZBAYIR EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Viola BENAVENTE BOSTON COLLEGE DR. Yasemin KUZEYLİ YILDIRIM EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Yasemin TOKEM İZMİR KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ DR. Ülkü BAYKAL İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. Ülkü GÜNEŞ EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Ümit SEVİĞ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DR. Ümmü YILDIZ FINDIK TRAKYA ÜNİVERSİTESİ DR. Ümran SEVİL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Ümran YEŞİLTEPE OSKAY İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ DR. İsmet EŞER EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Yurdagül ERDEM KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ DR. Yurdanur DİKMEN ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ DR. Zekiye KARAÇAM ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Zeynep GÜNEŞ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ DR. Ziyafet UĞURLU BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ DR. Zümrüt BAŞBAKKAL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Özen KULAKAÇ AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ

206 DR. Özgül KARAYURT DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DR. Özlem BİLİK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DR. Öznur USTA YEŞİLBALKAN EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Şafak DAĞHAN EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Şebnem ÇINAR YÜCEL EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Şenay KAYMAKÇI İZMİR EKONOMİ ÜNİVERSİTESİ DR. Şenay ÜNSAL ATAN EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Şeyda DÜLGERLER EGE ÜNİVERSİTESİ DR. Şeyda SEREN İNTEPELER DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ DR. Şule ECEVİT ALPAR MARMARA ÜNİVERSİTESİ

207 ACED Uluslararası Hakemli Aile Çocuk Ve Eğitim Dergisi Adres : Atakent Mah. Akasya 1 Evleri C2-23 Blok Kat 4 Daire 17 Halkalı Küçükçekmece İstanbul Web hakanmuratkorkmaz34@gmail.com

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE

Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Yrd.Doç.Dr. GÖZDE İNAL KIZILTEPE Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitim Bilgileri Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul 1999-2003 Lisans Hacettepe Üniversitesi Öncesi 2003-2006 Yüksek

Detaylı

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA

Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: ISPARTA Cilt:7 Sayı: 1 Volume:7 Issue:1 ISSN: 2146-2119 2 0 1 7 ISPARTA SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ Teknik Bilimler Dergisi Cilt:7 Sayı: 1 Yıl: 2017 SÜLEYMAN DEMİREL UNIVERSITY Journal of Technical Science Volume:7

Detaylı

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ -

AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı AİLE İRŞAT VE REHBERLİK BÜROLARINDA YAPILAN DİNİ DANIŞMANLIK - ÇORUM ÖRNEĞİ - Necla YILMAZ Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI

ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI 15. MİLLİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ KONGRESİ ÇOCUK HEMŞİRELİĞİ EĞİTİMİNDE BİLİŞİM VE TEKNOLOJİNİN KULLANIMI Doç. Dr. Ayşe GÜROL Atatürk Üniversitesi, ayseparlak42@gmail.com Bilim ve teknoloji alanında değişim

Detaylı

Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT

Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT Yrd.Doç.Dr. SEZAİ KOÇYİĞİT Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümü Okul Öncesi Eğitimi Anabilim Dalı Eğitim Bilgileri Eğitim Fakültesi Temel Eğitim 1996-2000 Lisans Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Bölümü

Detaylı

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z

Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) Dersin Kodu Türü Türkçe Adı İngilizce Adı T U Kredi AKTS ATA101 Z 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) ATA101 Z Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi I History of Turkish Revolution and Ataturk's Principles I 2 0 2 2 TDL101 Z Türk Dili I Turkish Language I 2 0 2 2 İNG101

Detaylı

Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015

Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015 UHBAB Uluslararası Hakemli Beşeri ve Akademik Bilimler Dergisi International Peer-Reviewed Journal of Humanities and Academic Science Temmuz / Ağustos / Eylül - Yaz Dönemi Cilt: 4 Sayı: 13 Yıl: 2015 July

Detaylı

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT The purpose of the study is to investigate the impact of autonomous learning on graduate students

Detaylı

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU BOLU HALKIN EGITIMINI GELISTIRME VE DESTEKLEME DERNEGI TARAFINDAN ORGANİZE EDİLEN YAYGINLAŞTIRMA FAALİYETLERİ - TURKİYE Bolu Halkın Egitimini Gelistirme ve Destekleme

Detaylı

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir. ÖZET Üniversite Öğrencilerinin Yabancı Dil Seviyelerinin ve Yabancı Dil Eğitim Programına Karşı Tutumlarının İncelenmesi (Aksaray Üniversitesi Örneği) Çağan YILDIRAN Niğde Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Detaylı

TR2009/0136.01-02/409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education

TR2009/0136.01-02/409 Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» Body of Knowledge for AC/HR Education Benim için İnsan Hakları «Human Rights for Me» DVE/İHE için Bilgi Bankası FLOW CHART Overall framework: Bologna Functional

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Araştırma Görevlisi Okul Öncesi Öğretmenliği Gazi Üniversitesi 2005-2013

ÖZGEÇMİŞ. Araştırma Görevlisi Okul Öncesi Öğretmenliği Gazi Üniversitesi 2005-2013 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı: Döndü Neslihan Bay İletişim Bilgileri Adres: Eskişehir Osmangazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Meşelik Yerleşkesi, 26480 ESKİŞEHİR Telefon: +90 222 239 37 50 / 1622 Mail: bayneslihan@gmail.com

Detaylı

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır

Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar. Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır Gelişimsel Endişeler ve Kaçırılmış Fırsatlar Tuba Çelen Yoldaş, Elif Nursel Özmert, Yıldırım Beyazıt, Bilge Tanrıkulu, Hasan Yetim, Banu Çakır Giriş Gelişimsel sorunlar bütün uluslarda önemli bir çocukluk

Detaylı

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA)

(THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) H OECD VERİLERİ IŞIĞINDA DÜNYADA KATMA DEĞER VERGİSİNİN DURUMU * (THE SITUATION OF VALUE ADDED TAX IN THE WORLD IN THE LIGHT OF OECD DATA) Yusuf ARTAR (Vergi Müfettişi/Tax Inspector) ÖZ Dünyada ilk olarak

Detaylı

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda!

Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! SUNUMUMUZA HOŞGELDİNİZ Bu resmi ne yönden yada nasıl gördüğünüz,nasıl yorumladığınız çok önemli! Çünkü medya artık hayatımızın her alanında ve her an yanı başımızda! Haber ve bilgi verme amacı başta olmak

Detaylı

Bilim ve Teknoloji Science and Technology

Bilim ve Teknoloji Science and Technology 19 Bilim ve Teknoloji Bilim ve Teknoloji 19.1 Hanelerde bilişim teknolojileri bulunma ve İnternete bağlılık oranı,2017 Proportion of information and communication technology devices in households and its

Detaylı

INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES

INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES INTERNATIONAL JOURNAL OF POLITICAL STUDIES Uluslararası Politik Araştırmalar Dergisi Vol. 4 No.2 August/Ağustos 2018 www.politikarastirmalar.org ISSN: 2528-9969 International Journal Of Political Studies

Detaylı

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS

I.YIL HAFTALIK DERS AKTS I.YIL SOS 101 Z Sosyal Bilgilerin Temelleri Basics of Social Sciences 2-0-2 4 I SOS 103 Z Sosyal Psikoloji Social Psychology 2-0-2 4 SOS 105 Z Arkeoloji Archeology SOS 107 Z Sosyoloji Sociology SOS 109

Detaylı

SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler

SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM 0-18 yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler İYI SINIRLARI IYI BELIRLER, BÖYLECE BIZLER DE BÜYÜRKEN NASIL DAVRANACAĞIMIZI IYI BILIRIZ 5. SINIFTAKI

Detaylı

AMAÇ VE KAPSAM About KALEMİŞİ

AMAÇ VE KAPSAM About KALEMİŞİ KALEMİŞİ DERGİSİ Kalemişi Dergisine gönderilecek yazıların özgün olması ve evrensel bilime katkı sağlaması beklenmektedir. Bununla birlikte, bilim insanı ve sanatçıları tanıtan, yeni etkinlikleri veya

Detaylı

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ

YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERSLERİ 1. SINIF GÜZ DÖNEMİ DERSLERİ (saat) SHB101 Sosyal e Giriş Introduction to Social Work Z 3/0 5 SHB103

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi ÖZGEÇMİŞ Arş. Gör. Dr. E. Helin Yaban E-Posta: hyaban@hacettepe.edu.tr Telefon: 312 297 83 25 Adres: Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800 Beytepe/ANKARA Eğitim Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017

Detaylı

ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION

ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION PRINT ISSN: 2148-3922 - ONLINE ISSN: 2148-3973 SAYI: 11 YIL: 2017 - ISSUE: 11 YEAR: 2017 İMTİYAZ SAHİBİ Bu

Detaylı

Arş. Gör. Raziye SANCAR

Arş. Gör. Raziye SANCAR Arş. Gör. Raziye SANCAR EĞİTİM DURUMU Derece Üniversite/Bölüm/Program Yıl Doktora Yüksek Lisans Lisans Eğitim Teknolojisi Doktora Programı. Eğitim Teknolojisi Yüksek Lisans Programı. Selçuk Üniversitesi,

Detaylı

Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme

Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme Mobil Teknoloji ve Uygulamaların Eğitsel Kullanımına Yönelik Bir Değerlendirme Nilgün KEÇEL & Prof. Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Okul Öncesi Eğitimi Hacettepe Üniversitesi Devam ediyor.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Okul Öncesi Eğitimi Hacettepe Üniversitesi Devam ediyor. ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Dilara YAYA 2. Doğum Tarihi : 26 Temmuz 1986 3. Unvanı : Araştırma Görevlisi 4. Öğrenim Durumu : Derece Alan Üniversite Yıl Doktora Okul Öncesi Eğitimi Hacettepe Üniversitesi 2012

Detaylı

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF MUSIC RESEARCHES Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi Ocak - Şubat - Mart - Nisan 2015 Sayı: 03 Cilt: 02 Kış İlkbahar January - February - March - April 2015

Detaylı

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER

JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER JOURNAL OF ATATÜRK RESEARCH CENTER VOLUME: XXVII NOVEMBER 2011 NUMBER: 81 Mart, Temmuz ve Kasım Aylarında Yayımlanan Hakemli Dergi Peer Reviewed Journal Published in March, July and November ATATÜRK KÜLTÜR,

Detaylı

Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1

Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1 Yrd. Doç. Dr. Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 1 Gökçe BECİT İŞÇİTÜRK 2 Kullanıcıların site içeriğini belirlemede rol oynadığı, Dinamik, Teknik bilgi gerektirmeyen, Çok yönlü etkileşim sağlayan,

Detaylı

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE

Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Arş. Gör. Dr. Mücahit KÖSE Dumlupınar Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Evliya Çelebi Yerleşkesi (3100) KÜTAHYA Doğum Yeri ve Yılı: Isparta/Yalvaç Cep Telefonu: Telefon:765031-58 E-posta:

Detaylı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ ANKARA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖZEL EĞİTİM DERGİSİ Cilt : 15 Sayı : 3 Yıl : 2014 Ankara 2015 ANKARA ÜNİVERSİTESİ BASIMEVİ İncitaşı Sokak No: 10 06510 Beşevler/ANKARA Tel: 0 (312) 213 66

Detaylı

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY İbrahim Taha Dağlı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Cerrahpaşa

Detaylı

HANGİ MAKALE HANGİ DERGİYE?

HANGİ MAKALE HANGİ DERGİYE? KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ-SENATURK MAKALE HAZIRLAMA VE SUNUM KURSU 11 Ocak 2013 HANGİ MAKALE HANGİ DERGİYE? Bahadır M. GÜLLÜOĞLU Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ÇALIŞMA İÇİN DOĞRU

Detaylı

ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION

ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION ULUSLARARASI AİLE ÇOCUK VE EĞİTİM DERGİSİ INTERNATIONAL JOURNAL OF FAMILY CHILD AND EDUCATION PRINT ISSN: 2148-3922 - ONLINE ISSN: 2148-3973 SAYI: 12 YIL: 2017 - ISSUE: 12 YEAR: 2017 İMTİYAZ SAHİBİ Bu

Detaylı

Template. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Teknoloji Temelli Müdahale Yöntemleri: Bir Betimsel Analiz Çalışması

Template. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Teknoloji Temelli Müdahale Yöntemleri: Bir Betimsel Analiz Çalışması WINTER Template Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Teknoloji Temelli Müdahale Yöntemleri: Bir Betimsel Analiz Çalışması Doç.Dr.Serhat ODLUYURT Arş.Gör. Melih ÇATTIK Anadolu Üniversitesi Engelliler

Detaylı

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER BİR ÖRNEK OLAY İNCELEMESİ: SHERATON ANKARA HOTEL & TOWERS

Detaylı

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers Size iş imkanı sağlayacak bir sertifikaya mı ihtiyacınız var? Dünyanın önde gelen İngilizce sınavı TOLES, Hukuk İngilizcesi becerilerinin

Detaylı

İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na

İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na 15/05/2016 İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanlığı na İnşaat Mühendisliği Bölümü İngilizce ve Türkçe Lisans Programlarının Program Çıktıları hakkında 04-14 Mayıs 2016 tarihleri arasında sadece mezun durumunda

Detaylı

Fatma HAZER, Şengül ŞİŞE Sağlık Bilimleri Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta

Fatma HAZER, Şengül ŞİŞE Sağlık Bilimleri Fakültesi, Süleyman Demirel Üniversitesi, Isparta SS-011 Sunum Tarihi: 29 Nisan 2015 Çarşamba Sunum Saati: 10.45-12.00 Salon Adı: Kongre Kültür Merkezi Salon III Oturum Adı: Sözel Bildiri Oturumu II Fatma HAZER, Şengül ŞİŞE Sağlık Bilimleri Fakültesi,

Detaylı

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER

EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER İÇİNDEKİLER 1. Bölüm ÖZEL EĞİTİMDE KAVRAMLAR, İLKELER, HİZMETLER VE SAYISAL BİLGİLER Giriş... 3 Türkiye de Özel Eğitim Gerektiren Bireylerle İlgili Sayısal Bilgiler...10 Özel Eğitimde İlkeler...11 Türkiye

Detaylı

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET

U.D.E.K. Üniversite Düzeyinde Etkisi. M Hëna e Plotë Bedër Universitesi. ÖZET U.D.E.K Üniversite Düzeyinde Etkisi M Hëna e Plotë Bedër Universitesi mehmetarslantas1907@hotmail.com ÖZET Türk dizilerine ilginin far Buna paralel olarak duyan genç izleyiciler Arnavutça- ABSTRACT The

Detaylı

SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler

SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler SAĞLIKLI MEDYA ALIŞKANLIKLARI BIRLIKTE YARATALIM 0-18 yaş grubundaki çocukların aileleri için tavsiyeler İYI SINIRLARI IYI BELIRLER, BÖYLECE BIZLER DE BÜYÜRKEN NASIL DAVRANACAĞIMIZI IYI BILIRIZ 5. SINIFTAKI

Detaylı

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER

UHMAD DERGİMİZ HAKKINDA GENEL BİLGİLER INTERNATIONAL REFEREED JOURNAL OF MUSIC RESEARCHES Uluslararası Hakemli Müzik Araştırmaları Dergisi Ocak - Şubat - Mart - Nisan 2015 Sayı: 03 Cilt: 02 Kış İlkbahar January - February - March - April 2015

Detaylı

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir. BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir. 1.1. Sonuçlar Araştırmada toplanan verilerin analizi ile elde edilen

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl. Unvan Alan Kurum Yıl Prof. Dr. Doç. Dr. Yrd. Doç. Dr. Görev Kurum Yıl Arş. Gör. Dr. Çiğdem APAYDIN ÖZGEÇMİŞ Adres Akdeniz Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Dumlupınar Bulvarı, Kampus, 07058/ Antalya E-posta cigdemapaydin@akdeniz.edu.tr Telefon 0 242-310 2077 Faks 0 242-2261953

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN 1. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (19 Ekim- 04 Aralık 2015 ) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN:

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Kasım 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 ISSN: UZAKTAN EĞİTİM DERSLERİNDE YILİÇİ ETKİNLİKLERİNİN ARTTIRILMASININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİLERİ Öğr. Gör. Dr. Serdar Solak Kocaeli Üniversitesi serdars@kocaeli.edu.tr Yrd. Doç. Dr. Umut Altınışık Kocaeli

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL

ÖZGEÇMİŞ. : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Onay Budak İletişim Bilgileri Adres Telefon Mail : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL : 0534 846 46 16 : onaybudak@gmail.com 2. Doğum Tarihi : 01.01.1987 3.

Detaylı

PROJE. NEO TEK kent ekipmanlari

PROJE. NEO TEK kent ekipmanlari PROJE NEO TEK kent ekipmanlari Hakkımızda Şirketimiz Perakende satışı olmayan ve öncelikle Müşterinin gereksinimlerine duyarlı Projeleri en uygun ve ekonomik şekilde hayata kavuşturan, dinamik ekibiyle

Detaylı

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr

Medyada Riskler. Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Medyada Riskler Öğr. Gör. Dr. Deniz Sezgin Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi dsezgin@media.ankara.edu.tr Plan Tarihsel arka plan: Çocukların medya kullanımı Günümüzde medya ve çocuk Medyada çocukları

Detaylı

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU efe.atauni.edu.tr Bu çalışma TÜBİTAK tarafından 114K725 nolu proje kapsamında desteklenmektedir. Araştırmaya gönüllü

Detaylı

Sosyal bilimler alanındaki akademisyenlerin elektronik kaynak kullanımları: Engeller ve çözüm önerileri

Sosyal bilimler alanındaki akademisyenlerin elektronik kaynak kullanımları: Engeller ve çözüm önerileri Sosyal bilimler alanındaki akademisyenlerin elektronik kaynak kullanımları: Engeller ve çözüm önerileri Öğr. Gör. Mithat Zencir İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü Kapsam Giriş

Detaylı

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI Okulöncesi eğitim çevresini merak eden, öğrenmeye ve düşünmeye güdülenmiş çocuğun bu özelliklerini yönetme, teşvik etme ve geliştirme gibi çok önemli bir görevi üstlenmiştir.

Detaylı

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ Makalenin Yayınlandığı Dergi: İktisat İşletme ve Finans Yayınlanma Tarihi: 2014-08-01 00:00:00 Cilt: 29, Sayı: 341, Yıl: 2014 Sayfa(lar): 57-86 ISSN: 1300-610X Digital Object Identifier (DOI): 10.3848/iif.2014.341.4074

Detaylı

University Colleges. Çocuuna, ev ödevleri konusunda öyle yardm edeblrsn! Kristensen, Kitte Søndergaard. Publication date: 2010

University Colleges. Çocuuna, ev ödevleri konusunda öyle yardm edeblrsn! Kristensen, Kitte Søndergaard. Publication date: 2010 University Colleges Çocuuna, ev ödevleri konusunda öyle yardm edeblrsn! Kristensen, Kitte Søndergaard Publication date: 2010 Document Version Tidlig version også kaldet pre-print Link to publication Citation

Detaylı

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRETMENLERİNİN YAZILI SINAVLARINDA NOKTALAMA KURALLARINA UYMA DÜZEYLERİ: ERDEMLİ İLÇESİ ÖRNEKLEMİ

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRETMENLERİNİN YAZILI SINAVLARINDA NOKTALAMA KURALLARINA UYMA DÜZEYLERİ: ERDEMLİ İLÇESİ ÖRNEKLEMİ İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRETMENLERİNİN YAZILI SINAVLARINDA NOKTALAMA KURALLARINA UYMA DÜZEYLERİ: ERDEMLİ İLÇESİ ÖRNEKLEMİ Özet İsmail Yavuz ÖZTÜRK* Yazıda anlatıma açıklık getirmek, cümlelerin yapısını

Detaylı

ÖRNEKTİR - SAMPLE. RCSummer Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form

ÖRNEKTİR - SAMPLE. RCSummer Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form RCSummer 2019 - Ön Kayıt Formu Örneği - Sample Pre-Registration Form BU FORM SADECE ÖN KAYIT FORMUDUR. Ön kaydınızın geçerli olması için formda verilen bilgilerin doğru olması gerekmektedir. Kontenjanımız

Detaylı

BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN

BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN BAŞVURU ŞİFRE EDİNME EKRANI/APPLICATION PASSWORD ACQUISITION SCREEN 1) http://obs.karatay.edu.tr/oibs/ogrsis/basvuru_yabanci_login.aspx Linkinden E-Mail adresini kullanarak şifrenizi oluşturunuz. Create

Detaylı

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği-

BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı BAYAN DİN GÖREVLİSİNİN İMAJI VE MESLEĞİNİ TEMSİL GÜCÜ -Çorum Örneği- Lütfiye HACIİSMAİLOĞLU Yüksek Lisans Tezi Çorum

Detaylı

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI ALANYA PUBLIC EDUCATION CENTRE S FINAL INFORMATIVE MEETING OF THE GRUNDTVIG

Detaylı

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ VE YAYIN LİSTESİ 1. Adı Soyadı : Merve Kaya İletişim Bilgileri Adres : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) 521 81 00 Mail : merve.kaya@fsm.edu.tr 2. Doğum - Tarihi

Detaylı

Emerald ejournals Premier Koleksiyonu İçerik ve Kullanım

Emerald ejournals Premier Koleksiyonu İçerik ve Kullanım Emerald ejournals Premier Koleksiyonu İçerik ve Kullanım Emerald Publishing Emerald Group Publishing Limited 1967 de İngiltere de kurulan uluslararası bir yayınevidir 305 elektronik dergi, 1650 ekitap

Detaylı

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Yönetim Bilişim Sistemleri (Burslu) Başkent Üniversitesi/GPA:

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Yönetim Bilişim Sistemleri (Burslu) Başkent Üniversitesi/GPA: ÖĞR. GÖR. GİZEM ÖĞÜTÇÜ Eskişehir Yolu 20. km, Bağlıca Kampüsü, 06810, Ankara, Türkiye. Tel: +90 312 246 66 66 / 1725 ogutcu@baskent.edu.tr Doğum Tarihi: 1985 Öğrenim Durumu: Doktora Öğrencisi Derece Bölüm/Program

Detaylı

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Sosyal Bilgiler Öğretiminde Eğitim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Editörler Ramazan SEVER Erol KOÇOĞLU Yazarlar Ramazan SEVER Hilmi DEMİRKAYA Erol KOÇOĞLU Ömer Faruk SÖNMEZ Cemal AKÜZÜM Döndü ÖZDEMİR

Detaylı

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences Zehra Taşkın, Umut Al & Umut Sezen {ztaskin, umutal, u.sezen}@hacettepe.edu.tr - 1 Plan Need for content-based

Detaylı

International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly.

International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly. International Journal of Language Education and Teaching (IJLET) is an online international refereed journal that is published quarterly. Volume 1 December ISSN: 2198-4999 2013 International Journal of

Detaylı

EĞİTİMDE BİLGİSAYAR UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Halil Ersoy

EĞİTİMDE BİLGİSAYAR UYGULAMALARI. Yrd. Doç. Dr. Halil Ersoy EĞİTİMDE BİLGİSAYAR UYGULAMALARI Yrd. Doç. Dr. Halil Ersoy Sunum İçeriği Bilgisayar Nedir? Eğitim ve Öğretimde Bilgisayar Kullanımı Bilgisayar Destekli Öğretim ve Türleri Yönetimde Bilgisayar Kullanımı

Detaylı

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr

idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr idealonline Elektronik veri tabanı tanıtımı www.idealonline.com.tr İdealonline Sosyal bilimler ve fen bilimleri alanlarında Türkçe dergilerden ve kitaplardan oluşan elektronik veritabanı platformu İdealonline

Detaylı

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Yrd. Doç. Dr. H. Coşkun ÇELİK Arş. Gör. Barış MERCİMEK EYLÜL-2013 Bilgisayar, uzun ve çok karmaşık hesapları bile büyük bir hızla yapabilen, mantıksal (lojik) bağlantılara

Detaylı

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri iv / Künye Kısaca İçindekiler KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş Bölüm 1: Sosyal Bilgiler Öğretiminin ve Öğreniminin Geçmişi, Bugünü ve Geleceği KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri Bölüm 2: Sosyal

Detaylı

SGSCC WP 2: Türkçe Ulusal Raporu. 1.Projenin tanıtımı

SGSCC WP 2: Türkçe Ulusal Raporu. 1.Projenin tanıtımı SGSCC WP 2: Türkçe Ulusal Raporu 1.Projenin tanıtımı SGSCC projesi Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Projesi olup, 7 farklı Avrupa Birliği Ülkesinin katılımı ile yürütülmektedir. Bu ülkeler Belçika, Bulgaristan,

Detaylı

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ

ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU 2013-2014 EĞİTİM YILI Bilgi Bülten Sayı:2 ÇOCUKLARIMIZ VE TEKNOLOJİ Hızla gelişen dünyada teknolojik ürünler hayatımızın büyük bir kısmını kapsamakta. İş ortamında

Detaylı

Araştırma Yöntemleri. SPSS Uygulamalı. IBU Publications

Araştırma Yöntemleri. SPSS Uygulamalı. IBU Publications Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı IBU Publications Araştırma Yöntemleri SPSS Uygulamalı Authors: Prof. Dr. Hüseyin PADEM Yrd. Doç. Dr. Ali GÖKSU Arş. Gör. Zafer KONAKLI hpadem@ibu.edu.ba agoksu@ibu.edu.ba

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BESLENME VE DİYETETİK BÖLÜMÜ MÜFREDAT DEĞİŞİKLİKLERİ

SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BESLENME VE DİYETETİK BÖLÜMÜ MÜFREDAT DEĞİŞİKLİKLERİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ BESLENME VE DİYETETİK MÜFREDAT DEĞİŞİKLİKLERİ FAKÜLTESİ Bölümü 1. Sınıf Güz Yarıyılı (1. Yarıyıl) BES101 Zorunlu Mesleki Oryantasyon Professional Orientation 2 0 0 2 2 BES103

Detaylı

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi

Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi Hemodiyaliz Hemşirelerinde Sağlık Algı Düzeylerinin Belirlenmesi Bahar ÇETİN, Özel Lüleburgaz Diyaliz Merkezi Seher ÜNVER, Trakya Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi Tevfik ECDER, İstanbul Bilim Üniversitesi,

Detaylı

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU

BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA SUNUMU T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANABİLİM DALI BİR BASKI GRUBU OLARAK TÜSİADTN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞl'NE TAM ÜYELİK SÜRECİNDEKİ ROLÜNÜN YAZILI BASINDA

Detaylı

140 Y AZARLARA B İLGİ YAZARLARA BİLGİ

140 Y AZARLARA B İLGİ YAZARLARA BİLGİ 140 Y AZARLARA B İLGİ YAZARLARA BİLGİ Nüfusbilim Dergisi nde nüfus ve nüfusla ilgili konularda bilimsel makaleler yayımlanmaktadır. Dergi yılda bir kez Aralık ayında basılmaktadır. Nüfusbilim Dergisi ne

Detaylı

THE DESIGN AND USE OF CONTINUOUS GNSS REFERENCE NETWORKS. by Özgür Avcı B.S., Istanbul Technical University, 2003

THE DESIGN AND USE OF CONTINUOUS GNSS REFERENCE NETWORKS. by Özgür Avcı B.S., Istanbul Technical University, 2003 THE DESIGN AND USE OF CONTINUOUS GNSS REFERENCE NETWORKS by Özgür Avcı B.S., Istanbul Technical University, 2003 Submitted to the Kandilli Observatory and Earthquake Research Institute in partial fulfillment

Detaylı

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms

myp - communıty&servıce ınstructıons & forms myp - communıty&servıce ınstructıons & forms P r i v a t e I s t a n b u l C o ş k u n M i d d l e Y e a r s P r o g r a m m e C a n d i d a t e S c h o o l Özel İstanbul Coşkun Orta Yıllar Programı Aday

Detaylı

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI 2013 2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM PLANI.

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI 2013 2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM PLANI. I. YARIYIL KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİEĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI 2013 2014 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI LİSANS PROGRAMI ÖĞRETİM PLANI 0801101 Temel Matematik I 2+0 General Mathematics I 6 0801102 Genel

Detaylı

AVRUPA ÇEVRİMİÇİ ÇOCUKLAR (EU KIDS ONLINE) PROJESİ ve SONUÇLAR

AVRUPA ÇEVRİMİÇİ ÇOCUKLAR (EU KIDS ONLINE) PROJESİ ve SONUÇLAR AVRUPA ÇEVRİMİÇİ ÇOCUKLAR (EU KIDS ONLINE) PROJESİ ve SONUÇLAR Projenin Amacı Çocuklar ve çevrimiçi teknolojiler konusunda Avrupa çapındaki sosyal, kültürel ve düzenleyici etkilerin neler olduğunu belirlemek

Detaylı

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III Ünite:I Eğitim Psikolojisinde Bilimsel Araştırma Yöntem ve Teknikleri 13 Psikoloji ve Eğitim Psikolojisi 15 Eğitim Psikolojisi ve Bilim 17 Eğitim Psikolojisi ve Bilimsel Araştırma

Detaylı

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN 2. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (31 Ekim - 16 Aralık 2016) Sayın Velimiz, Okulumuzda yürütülen PYP çalışmaları kapsamında; disiplinler üstü temalarımız ile ilgili uygulama bilgileri size tüm yıl boyunca her

Detaylı

T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI

T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI T.C. GALATASARAY ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İŞLETME ANABİLİM DALI SOSYAL MEDYADA MARKA TOPLULUKLARININ ÖNEMİ VE BİR ARAŞTIRMA YÜKSEK LİSANS TEZİ Tez Danışmanı: Prof. Dr. Mehmet Yaman ÖZTEK

Detaylı

İLKOKUL BÜLTENİ DEĞERLİ VELİLERİMİZ TED İSTANBUL KOLEJİ 13 EYLÜL 2013

İLKOKUL BÜLTENİ DEĞERLİ VELİLERİMİZ TED İSTANBUL KOLEJİ 13 EYLÜL 2013 İLKOKUL BÜLTENİ TED İSTANBUL KOLEJİ Yıl:4 Hafta:1 Sayı: 1 13 EYLÜL 2013 DEĞERLİ VELİLERİMİZ 2013-2014 Eğitim Öğretim Yılının ilk Bültenine aramıza bu sene katılan tüm velilerimize TED Ailesine hoş geldiniz

Detaylı

Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program/Alan Üniversite Bitirme Yılı Lisans Fizik / Fen Edebiyat / Fizik Dicle Üniversitesi 2004

Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program/Alan Üniversite Bitirme Yılı Lisans Fizik / Fen Edebiyat / Fizik Dicle Üniversitesi 2004 ÖZGEÇMİŞ ve ESERLER LİSTESİ Genel Bilgiler: Adı Soyadı : Cihat DEMİR Doğum Yeri ve Tarihi : Diyarbakır - 14 Haziran 1982 Yazışma Adresi : Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü

Detaylı

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Birim BALCI 2. Doğum Tarihi : 28.07.1975 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Birim BALCI 2. Doğum Tarihi : 28.07.1975 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Birim BALCI 2. Doğum Tarihi : 28.07.1975 3. Unvanı : Yrd. Doç. Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Teknik Eğitim, Elektronik- Bilgisayar Eğitimi Marmara Üniversitesi.

Detaylı

2014/ 15. İSTANBUL İL MİLLİ EĞİTİM İSTATİSTİKLERİ Istanbul Provincial National Education Statistics. Örgün Eğitim Formal Education

2014/ 15. İSTANBUL İL MİLLİ EĞİTİM İSTATİSTİKLERİ Istanbul Provincial National Education Statistics. Örgün Eğitim Formal Education İSTANBUL İL MİLLİ EĞİTİM İSTATİSTİKLERİ Istanbul Provincial National Education Statistics Örgün Eğitim Formal Education 2014/ 15 İSTANBUL İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ STRATEJİ GELİŞTİRME BÖLÜMÜ 2015 OCAK

Detaylı

BENİM DÜNYAM ÇOCUK OYUNU: BİR MOBİL UYGULAMA

BENİM DÜNYAM ÇOCUK OYUNU: BİR MOBİL UYGULAMA XVI. Akademik Bilişim Konferansı 5-7 Şubat 2014 Mersin Akademik Bilişim Mersin Üniversitesi BENİM DÜNYAM ÇOCUK OYUNU: BİR MOBİL UYGULAMA Meliha ACAR N. Tuğbagül ALTAN AKIN Sümeyye Elif GÖKDAĞ Zeynep Gazal

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Seminer MES

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Seminer MES DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS Seminer MES 680 2 3+0 0 0 Ön Koşul Dersleri - Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü İngilizce Doktora Zorunlu Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Doç.

Detaylı

İş dünyası İngilizce konuşur.

İş dünyası İngilizce konuşur. İş dünyası İngilizce konuşur. İş dünyasına yönelik yepyeni bir ürün: Market Leader and Speakout by Wall Street English Çalışanlarınızın İngilizce seviyesi ne olursa olsun iş yaşamına yönelik İngilizcelerini

Detaylı

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI EĞİTİMDE BÜTÜNLEŞTİRME UYGULAMALARI TEZSİZ II. ÖĞRETİM YÜKSEK LİSANS PROGRAMINA İLİŞKİN BİLGİLER Özel gereksinimli

Detaylı

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek

Virtualmin'e Yeni Web Sitesi Host Etmek - Domain Eklemek Yeni bir web sitesi tanımlamak, FTP ve Email ayarlarını ayarlamak için yapılması gerekenler Öncelikle Sol Menüden Create Virtual Server(Burdaki Virtual server ifadesi sizi yanıltmasın Reseller gibi düşünün

Detaylı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı T.C. Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı TURİZM PAZARLAMASINDA TÜKETİCİLERİN TURİSTİK SATIN ALMA KARARI ÜZERİNDE ETKİLİ OLAN WEB SİTESİ TASARIM ÖZELLİKLERİNİN NÖROGÖRÜNTÜLEME

Detaylı

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ

SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ SAĞLIKTA İLETİŞİM DR. İLKER TELLİ SAĞLIK-DER GENEL MERKEZ İLETİŞİM NEDİR? Genel anlamda insanlar arasında düşünce ve duygu alışverişi olarak ele alınmaktadır. İletişim iki birim arasında birbirleriyle

Detaylı