SATSUMA MANDARİNİNDE YEŞİL KÜF ÇÜRÜKLÜĞÜ ETMENİNE (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) KARŞI OZON UYGULAMALARININ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "SATSUMA MANDARİNİNDE YEŞİL KÜF ÇÜRÜKLÜĞÜ ETMENİNE (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) KARŞI OZON UYGULAMALARININ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI"

Transkript

1 EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) SATSUMA MANDARİNİNDE YEŞİL KÜF ÇÜRÜKLÜĞÜ ETMENİNE (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) KARŞI OZON UYGULAMALARININ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI Serkan ŞAHAN Tez Danışmanı : Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR Bitki Koruma Anabilim Dalı Bilim Dalı Kodu : Sunuş Tarihi : Bornova-İZMİR 2011

2 ii

3 iii Serkan ŞAHAN tarafından yüksek lisans tezi olarak sunulan Satsuma Mandarininde Yeşil Küf Çürüklüğü Etmenine (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) Karşı Ozon Uygulamalarının Etkilerinin Araştırılması başlıklı bu çalışma E.Ü. Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği ile E.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü Eğitim ve Öğretim Yönergesi nin ilgili hükümleri uyarınca tarafımızdan değerlendirilerek savunmaya değer bulunmuş ve tarihinde yapılan tez savunma sınavında aday oybirliği/oyçokluğu ile başarılı bulunmuştur. Jüri Üyeleri : İmza Jüri Başkanı : Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR Raportör Üye : Doç. Dr. Himmet TEZCAN Üye : Yrd. Doç. Dr. Nedim ÇETİNKAYA

4 iv

5 v ÖZET SATSUMA MANDARİNİNDE YEŞİL KÜF ÇÜRÜKLÜĞÜ ETMENİNE (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) KARŞI OZON UYGULAMALARININ ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI ŞAHAN, Serkan Yüksek Lisans Tezi, Bitki Koruma Bölümü Tez Danışmanı: Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR Ağustos 2011, 59 sayfa Turunçgillerde pazar ömrünü etkileyen en önemli faktörlerden biri hasat sonrası Penicillium digitatum un neden olduğu yeşil küf çürüklüğüdür. Bu çalışma, hasat sonrası mandarin meyvelerinde, Penicillium çürüklükleri üzerinde ozon uygulamalarının etkinliklerini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Meyveler inokulasyondan 24 saat önce ve 24 saat sonra olmak üzere, 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozundaki ozonlu suya 3 dakika daldırılmış, 25, 50 ve 75 mg/nm 3 dozundaki ozon gazında 10 dakika tutulmuştur. Meyveler iklim odası koşullarında, 1 hafta boyunca 24 C de tutulmuş, soğuk hava deposu koşullarında 2 ay boyunca %90 oransal nemde 5±1 C de depolanmıştır. Önceden inokulasyon yapılan meyvelerde yapılan hiçbir ozon uygulaması etkili bulunmamıştır. Soğuk hava deposu koşullarında, patojenle inokule edilmeden önce ozon uygulaması yapılan meyvelerde %90 ların üzerinde koruma sağlanmıştır. İnokulasyon öncesi suya 5 mg/nm 3 su ozon uygulamasında %85.49, 50 mg/nm 3 havaya ozon uygulaması yapılan meyvelerde %91.60 lık bir koruma sağlanmıştır. Meyvelerde kalite açısından herhangi bir değişiklik olmamıştır. Anahtar sözcükler: Mandarin, ozon, P. digitatum, soğuk hava deposu.

6 vi

7 vii ABSTRACT STUDIES ON EFFECTS OF OZONE APPLICATIONS AGAINST GREEN MOLD (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) ON SATSUMA MANDARIN ŞAHAN, Serkan MSc in Plant Protection Advisor: Assoc. Prof. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR August 2011, 59 pages. One of the most important factors affecting the post-harvest market life of citrus fruits is Penicillium digitatum caused green mold. This study was conducted to determine the effectiveness of ozone applications against P.digitatum on Satsuma mandarin. The fruits were immersed into ozonated water including 3, 5 and 10 mg/nm 3 water doses of ozone for 3 minute, both 24 hours before and 24 hours after inoculation. Fruit were kept also in a cabin at the doses of ozone gas, 25, 50 and 75 mg/nm 3 for 10 minutes both 24 hours before and 24 hours after inoculation. Studies were conducted in climate room for 1 week at 24 C and cold storage room conditions for 2 months at 90% relative humidity at 5 ± 1 C. Any application of ozone was not effective in the pre-inoculated fruits. The application of ozone to fruit before pathogen inoculation was provided 90% protection in cold storage conditions. Efficacy of ozone application into the water before inoculation at dose of 5 mg/nm 3 water was 85.49% and application of ozone in the air at the dose of 50 mg/nm 3 was 91.60%. There were no changes in terms of quality of fruits. Key words: Mandarin, ozone, Penicillium digitatum, cold storage.

8 viii

9 ix TEŞEKKÜR Çalışmamın başlangıç aşamasından tamamlanıncaya kadar olan süreçte değerli bilgi, beceri ve deneyimleriyle beni sabırla yönlendiren, her türlü destek ve yardımı sunan hocam, Sayın Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR e, Doç. Dr. Fatih ŞEN e, Yrd. Doç. Dr. Nedim ÇETİNKAYA ya, maddi ve manevi olarak her zaman yanımda olan aileme teşekkürlerimi sunarım.

10

11 xi İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET.... v ABSTRACT.... vii TEŞEKKÜR..... ix ŞEKİLLER DİZİNİ... xiii ÇİZELGELER DİZİNİ... xv 1. GİRİŞ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR MATERYAL VE YÖNTEM Materyal Çalışmalarda kullanılan meyve Çalışmalarda kullanılan fungal materyal Araştırmada kullanılan ozon Araştırmada kullanılan besiyeri Yöntem Suya ozon uygulaması Havaya ozon uygulaması Mikrobiyal yükün saptanması Kalite analizleri... 20

12 xii İÇİNDEKİLER (devam) Sayfa İstatistiksel analiz SONUÇLAR İklim odası koşullarında gerçekleştirilen çalışmalar Suya ozon uygulaması Havaya ozon uygulaması Soğuk hava deposu koşullarında gerçekleştirilen çalışmalar Suya ozon uygulaması Havaya ozon uygulaması Mikrobiyal yükün saptanması Kalite analizleri TARTIŞMA ÖNERİLER KAYNAKLAR ÖZGEÇMİŞ... 59

13 xiii ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa 3.1. Çalışmada kullanılan meyvelerin kasada görünümleri Araştırmada kullanılan ozon jeneratörü Ozonlu suya meyvelerin 3 dakika süreyle daldırılması Havaya ozon verilen ortamda tutulan meyvelerin görünümü Havaya ozon verilen ortamda tutulan petrilerin görünümü İnokulasyon sonrası suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon sonrası havaya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon sonrası suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler (1.ay) İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler (2.ay) İnokulasyon sonrası havaya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler (1.ay) İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler (2.ay) Kontrol meyveleriyüzeyinde saptanan mikrobiyal yük... 33

14 xiv ŞEKİLLER DİZİNİ (devam) Şekil Sayfa Havaya ozon uygulaması yapılan meyvelerin yüzeyinde saptanan mikrobiyal yük Farklı dozlarda havaya ozon verilen ortamda tutulan meyve yüzeyindeki patojenlerin petri kaplarındaki görünümleri İnokulasyon öncesi ozon uygulaması yapılan meyvelerin yüzeyindeki mikrobiyal yük Ozon verilen ortamda meyve yüzeyindeki patojenler Suya ozon uygulaması yapılan ortamda saptanan mikrobiyal yük Suya ozon verilen ortamdaki patojenler Havaya ozon uygulaması yapılan ortamda saptanan mikrobiyal yük Havaya ozon verilen ortamdaki patojenler... 38

15 xv ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge Sayfa 3.1. Çalışma kapsamında yapılan uygulamalar P. digitatum inokule edildikten sonra ozonlu suya daldırılan ve iklim odası koşullarında (24 C) 7 gün süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozonlu suya daldırıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve iklim odası koşullarında (24 C) 7 gün süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) P. digitatum inokule edildikten sonra farklı dozlarda ozon gazı verilmiş olan kapalı odada tutulan (24 C, 7 gün) satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Farklı dozlarda ozon gazı verilmiş olan kapalı odada tutulduktan sonra P. digitatum inokule edilen (24 C, 7 gün) satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) P. digitatum inokule edildikten sonra ozonlu suya daldırılan ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 1 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozonlu suya daldırıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 2 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%)... 28

16 xvi ÇİZELGELER DİZİNİ (devam) Çizelge Sayfa 4.7. P. digitatum ile inokule edildikten sonra ozon uygulaması yapılan meyvelerde soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) çürüklük gelişimi (1.ay) Farklı dozlarda havaya ozon uygulaması yapıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 2 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Hasat sonrası ozon uygulamalarının satsuma mandarininde 60 günlük depolama sonunda SKM (%), TA miktarına (g sitrik asit/100 ml) ve olgunluk indeksine etkileri Hasat sonrası ozon uygulamalarının satsuma mandarininde 60 günlük depolama sonunda meyve suyu (%) ve C vitamini miktarına (mg/100 ml) ve ph değerine etkileri Hasat sonrası ozon uygulamalarının satsuma mandarininde 60 günlük depolama sonunda SKM (%), TA miktarına (g sitrik asit/100 ml) ve olgunluk indeksine etkileri... 41

17 1 1. GİRİŞ Turunçgiller; mandarin, limon, portakal, greyfurt, bergamot ve turunç gibi meyve türlerini içine alan ve ekonomik değeri yüksek olan bir bitki topluluğudur. C vitamini yönünden zengin bir içeriğe sahip olan turunçgiller insan sağlığı için son derece yararlıdır. Bu bitkilerin meyvelerinden gıda olarak yararlanılabildiği gibi, meyve kabuklarından, yapraklarından veya çiçeklerden, parfümeride koku ve lezzet vermekte kullanılan uçucu yağlar da elde edilir. Anavatanı Çin, Güneydoğu Asya ve Hindistan olan turunçgiller tropik ve subtropik iklim bölgelerinde yetiştirilmektedir. Sıcaklığın -4ºC nin altına düşmediği yörelerde ticari olarak yetiştiriciliği yapılmaktadır. Dünya turunçgil üretimi 35 Kuzey ve 35 Güney paralelleri arasındaki bölgelerde yapılmaktadır. Kuzey Yarımküre de, Kuzey ve Orta Amerika ile Akdeniz ülkeleri, Güney Yarımküre de ise Güney Amerika, Güney Afrika ve Okyanusya da ekonomik olarak üretilmektedir (Anonymous, 2011).Turunçgiller 135 ten fazla ülkede ve farklı iklim koşullarında, çeşitli şekillerde kullanımından dolayı ticari olarak yetiştiriciliği yapılan bir üründür. Dünyadaki toplam turunçgil üretimi ton dur yılı dünya turunçgil üretimi verilerine göre ton üretimle Brezilya birinci, ton üretimle Çin ikinci ve ton üretimle ABD ise üçüncü sırada yer alırken, ton üretimle Türkiye 10. sırada yer almaktadır (Anonymous, 2009a). Türkiye nin iklim koşulları turunçgil yetiştiriciliğine son derece uygundur (Karahocagil, 2003). Turunçgiller üretiminin%70 i Doğu Akdeniz kıyılarında; Çukurova da yapılmaktadır (Durmuş ve Yiğit, 2003; Karahocagil, 2003; Hasdemir, 2007) yılı Türkiye turunçgil üretiminin %47 sini portakal, %25 ini mandarin, %22 sini limon, %6 sını ise altıntop oluşturmaktadır. Ülkemizde 2009 yılı verilerine göre, dekar alanda ton turunçgil üretimi gerçekleştirilmiştir (Anonymous, 2009b). Türkiye nin yaş sebze ve meyve ihracatının yarısının turunçgillerden karşılanıyor olması turunçgil üretiminin Türkiye açısından önemini ortaya koymaktadır. Turunçgillerin ülkemizde en fazla artış gösteren meyve türü olduğu

18 2 görülmektedir (Kamiloğlu, 2009).Yaş meyve üretiminde üzüm ve elmadan sonra üçüncü sırada yer alan turunçgil üretimi, son tarım sayımına göre işletmede yapılmaktadır (Anonymous, 2006). Turunçgillerde pazar ömrünü etkileyen en önemli faktörlerden biri hasat sonrası meyvelerde görülen çürüklüklerdir. Turunçgillerde meyvelerde görülen çürüklükleri azaltmak, kalite artışı sağlamak, depolama süresini ve bunun sonucunda net kazançları arttırmak için hasat sonrasında çürüklük etmenlerine karşı etkili bir mücadele programı uygulanmalıdır. Meyve ve sebzeler hasat edildikten sonra da metabolik olarak canlılıklarını sürdürmektedir. Bu fizyolojik etkinlikler, ürünün ana bitki üzerindeyken gösterdiği büyüme etkinliğinden farklıdır. Hasat edilen ürünler çeşitli fizyolojik ve patolojik bozulma ve kayıplara uğramaktadır. Sebze ve meyvelerde hasat sonrası görülen kayıpların gelişmiş ülkelerde %20-25, gelişmekte olan ülkelerde %25-50 arasında olduğu tahmin edilmektedir (Wilson and Wisniewski, 1989; Droby et al., 1991).Sebze ve meyvelerde hasat sonrasında görülen patolojik, fizyolojik ve fiziksel nedenlere bağlı kayıplar arasında en önemli olanı patolojik nedenlerdir. Bu yüzden hasat sonrası oluşabilecek kayıpları en aza indirmek önem kazanmaktadır. Kimyasal madde ve fungisit kullanımının artması sonucu kalıntı ve dayanıklılık sorunu görülmeye başlanmış ve hasat sonrasında alternatif uygulama arayışları artmıştır. Fiziksel yöntemler, biyolojik savaş ve çeşitli dezenfektanların kullanımı ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu dezenfektanlar içerisinde ozon uygulamaları da yer almaktadır. Kurulum maliyetinin yüksek olmasına rağmen meyvelerin işlenmesi ve depolanmasında ozonun kullanılması kalite ve miktar kayıplarını engellemektedir. Kimyasal maddelerin ve fungisitlerin kullanımını azaltmaktadır. Fungisitlerin daha az kullanılması ile Penicillium türlerinde dayanıklılık sorununun görülme olasılığı azalmaktadır. Bu nedenlerden dolayı ozon uygulamaları alternatif bir çözüm yolu olarak düşünülebilir. Bu çalışmada, satsuma mandarini meyvelerinde hasat sonrası yeşil küf çürüklüğü etmeni Penicillium digitatum a karşı ozon uygulamalarının etkilerinin araştırılması hedeflenmiştir. Elde edilen bu veriler turunçgillerde hasat sonrası hastalık yönetim stratejilerinin belirlenmesinde yol gösterecektir.

19 3 2. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Turunçgillerde hasat sonrası depolama ve pazar dönemi boyunca ciddi kayıplar görülmektedir. Bu kayıplara öncelikle yeşil küf etmeni Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) ve daha sonra mavi küf etmeni Penicillium italicum (Wehmer) yol açmaktadır (Eckert and Eaks, 1989). Yeşil küf çürüklüğü meyvelerin kalitesini azaltan ve depolama ömrünü sınırlayan en önemli faktördür ve turunçgil meyvelerinde hasat sonrası görülen hastalıkların en önemlisi olduğu vurgulanmaktadır (Knor, 1973; Whiteside et al., 1989; Özbek ve Delen, 1995). Yeşil küf etmeninin yüksek sporulasyonu sonucu hastalık hızlı bir şekilde yayılma göstererek bahçelerde, depolarda, paketleme evlerinde ve özellikle uzak ülkelere yapılan ihracatlarda önemli zararların oluşmasına neden olmaktadır ve etmenin sporları hava akımları veya diğer işlemlerle paketleme evlerindeki sistemin her noktasına kolayca yayılmaktadır (Eckert and Wild, 1983; Eckert and Eaks, 1989; Ramirez, 1992; Özbek ve Delen, 1995; Kanetis et al., 2007). Bu patojenler meyveye hasat öncesi bulaşmakta ya da hasat sırasında açılan yaralardan giriş yapmaktadır (Eckert and Brown, 1986). Hasat edilen turunçgil meyveleri yeşil küf etmeni P. digitatum un yara enfeksiyonuna karşı oldukça hassas hale gelmektedir (Sommer et al., 2002). Bu patojenin neden olduğu kayıplar; meyvedeki yaralar en aza indirgenerek, uygun sıcaklık kontrolü sağlanarak ve hasat sonrası fungisit uygulamalarıyla azaltılmaktadır (Eckert and Eaks, 1989). P. digitatum meyve yüzeyinde oluşan yaralardan ve depolardaki meyveler yaşlandığında lentisellerden girer. Meyve yüzeyinde ilk önce yumuşak, sulu ve hafif rengi değişmiş 6-12 mm çapında lekeler görülür. Bu lekeler 24 o C sıcaklıkta, 24 saat içerisinde 2-4 cm lik bir çapa ulaşır (Whiteside et al., 1989). Yeşil küf çürüklüğü, meyve kabuğunun herhangi bir yerinde yumuşama şeklinde başlar. Bu yumuşaklık genişler ve lekenin ortasında fungusun beyaz renkli misel tabakası oluşmaya başlar. Bu oluşumdan sonra 1-2 gün içerisinde misel kitlesinin üzerinde yeşil renkli spor kitlesi görülür. Sonuçta meyve yeşil bir küf topu haline gelir. Meyve büzülür ve mumyalaşır. Ağaç üzerinde çürüyen meyveler bu şekilde

20 4 ağaçta asılı halde kalabileceği gibi yere de düşebilir. Etmenin konidileri zincir şeklindedir. Konidilerin silindirik, yuvarlak veya elips şeklinde bir görüntüsü vardır. Aynı zincir içerisinde dahi konidiler şekil ve büyüklük bakımından farklılık gösterebilir. Konidilerin ölçüleri genelde 4-7x6-8 μm civarındadır (Mahmood, 1971; Dinç, 1979; Whiteside et al., 1989; Ramirez, 1992; Barron, 1999; Karaçalı, 2009). Etmen yaşam çemberini hastalıklı meyveler üzerinde tamamlamaktadır. Etmenin sporları, paketleme evleri ve bahçelerde yere dökülmüş hastalıklı meyveler üzerinde oluşmaktadır. Bu sporlar kuru koşullarda aylarca canlı kalmakta ve hava akımlarıyla sağlıklı meyvelere taşınmaktadır. Turunçgil meyvelerinin yüzeyi, hasat zamanı bu sporlarla bulaşmaktadır. Fakat etmen direkt penetrasyon yeteneğine sahip değildir (Eckert, 1990). Hastalık, yağışlı yıllarda ve kötü depolama koşullarında çok büyük zarar vermektedir. Bulaşık meyveler kısa zamanda çürümektedir. Depolarda görülen çürüklüklerin %90 ını yeşil ve mavi küf çürüklükleri oluşturmaktadır. Yıllara ve iklim faktörlerine göre değişmekle birlikte, Penicillium çürüklükleri nedeniyle bahçelerde %5, soğuk hava depoları ve paketleme evlerinde %10-40 arasında ürün kaybı ortaya çıkabilmektedir. Yeşil küf, mavi küfe göre daha yaygındır (Anonymous, 1997a). 25 yılı aşkın bir süredir paketleme evlerinde ve soğuk hava depolarında imazalil, thiabendazole, sodium ortho phenylphenate ve orto phenylphenate kullanılmaktadır. Bu fungisitlerin sürekli olarak bir biçimde kullanılması Penicillium türleri arasında bu fungisitlere karşı dayanıklılık sorununun ortaya çıkmasına yol açmıştır (Adaskaveg et al., 2004; Brown, 1982; Eckert, 1990; Eckert et al., 1994; Smilanick et al., 2006; Holmes and Eckert, 1999; Özbek ve Delen, 1995; Kınay ve ark., 2004; Kınay et al., 2007). Hasat sonrası turunçgillerde görülen hastalık etmenlerinin kontrol edilmesinde kullanılan bu fungisitlere ek olarak 3 yeni fungisit pyrimethanil, fludioxonil ve azoxystrobin de ruhsatlandırılmıştır (US EPA, 2004a,b). Dayanıklılık ve ürün üzerinde kalıntı sorunları nedeniyle, son 20 yılda fungisitlere alternatif olabilecek savaşım yöntemleri üzerinde araştırmalar artış göstermiştir. Bu çerçevede yapılan çalışmalar daha çok biyolojik ve fiziksel

21 5 savaşım yöntemleri üzerinde yoğunlaşmıştır. Ozon gazının hasat sonrası hastalıklara karşı kullanımının başlaması 1990 lı yıllara dayanmaktadır (Smilanick, 2003a). Ozon gazı Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein tarafından 1839 yılında keşfedilmiştir. Ozon ticari olarak ilk kez 1907 yılında Nice kentinde şebeke suyunun dezenfeksiyonunda kullanılmış ve 1910 yılında St. Petersburg ta da uygulanmıştır (Kogelschatz, 1988).Ozon, suyun dezenfeksiyonunda kullanılan bir dezenfektan olarak uzun bir geçmişe sahiptir ve bu amaçla dünyanın çeşitli bölgelerinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Smilanick, 2003a; Palou et al., 2007). Ozon uzun yıllardır içme suyunun sterilizasyonunun yanı sıra, meyve ve sebzelerin yıkanması ve depolanmasında kullanılmaktadır (Anonymous, 2000). Ozon, oksijenin üç atomlu formudur ve güçlü mikrobiyal etkisi ile gıda endüstrisinde kullanılan yüksek duyarlılıklı bir bileşiktir. Ozon elektriksel olarak üretilmekte ve sıvı veya gaz formda uygulanmaktadır. Ozon gazının kaynama noktası ±0.3ºC, erime noktası ±0.4ºC, kritik sıcaklığı 12.1ºC ve basıncı 54.6 atm dir ( Manley and Niegowski, 1967). Ozon gazı mavi renklidir ve yoğunlaştığında koyu mavi bir renk alır. Ozonun sıvı formu %20 den fazla oksijen içermesi halinde kolayca patlamaktadır (Oehlschlaeger, 1978). Ozon gazının suda kısmen çözündüğü, keskin bir kokusunun olduğu, ppm dozunda tespit edilebildiği, stabil olmadığı ve 1 ppm inin yaklaşık 2.1 mg/m 3 ozona eşit olduğu bildirilmektedir (Suslow, 2001). Ozon gazının düşük dozda toksik bir gaz olmamasına rağmen, yüksek dozda insanlar için öldürücü olabileceği bildirilmektedir (Barlett et al., 1974). Ozon gazı 0.2 ppm ve daha yüksek dozlarda nefes borusuna zarar vermektedir (Schwartz et al., 1976). Ozonun sıvı veya gaz formda uygulanabilir olduğu ve bu uygulamaların amacının; bakteriyel ve fungal gelişmenin engellenmesi, pestisit ve kimyasal kalıntılarının parçalanması ve depo zararlılarının kontrol edilmesi olduğu bildirilmektedir (Xu, 1999; Palou, 2002a; Habibi et al., 2008). Ozon sudaki demir, manganez ve sülfürün uzaklaştırılmasında ve tat ve kokunun kontrol edilmesinde kullanılmaktadır. Ozon uygulamaları sonucunda kaliteli, mikroorganizmalardan ve kimyasal maddelerden arındırılmış su elde edilmektedir (Xu, 1999). Taze sebze

22 6 ve meyvelerin hasat sonrası uygulamalarında ve soğuk hava depolarında depolama süresi boyunca devamlı veya aralıklı olarak uygulanmaktadır (Smilanick, 2003b; Palou et al., 2007). Gıdalarda ozon Avrupa da uzun zamandan beri Amerika da ise yeni kullanılmaktadır (Güzel-Seydim et al., 2004). Ozon uygulamaları Japonya, Fransa ve Avustralya da 1990 lı yılların ortalarında kabul edilmiştir (Palou et al., 2002a,b).Ozon Avrupa da içme suyunun dezenfeksiyonunda uzun yıllardır kullanılmasının yanında ticari olarak şişelenmiş suların, yüzme havuzlarının, kirli soğutma yapılarının ve atık suların dezenfeksiyonunda da kullanılmaktadır (Rice et al., 1981; Lageron, 1982; Schneider, 1982; Echols and Mayne, 1990; Costerton, 1994; Videla et al., 1995; Strittmatter et al., 1996). Gıda ve İlaç Kurumu (FDA: Food and Drug Administration) 1982 de ozonun ambalajlı sudaki kullanımının genelde güvenli kabul edilen (GRAS: Generally Recognize as Safe) statüsünde olduğunu açıklamıştır ve 1995 te de bu statüsünü yenilemiştir. Endüstri Uzmanları Paneli (IEP: Industry Expert Panel) de 1997 de ozonun GRAS statüsünde olduğunu açıklamış, FDA nın gereksinimlerini karşıladığını belirtmiş ve daha sonrası için ozon kullanımının kontrolü yetkisini almıştır (Anonymous, 2009c). Amerika Birleşik Devletlerinde, FDA 2001 yılında ozonun GRAS statüsünde olduğunu açıklamıştır. Birleşik Devletlerde sıvı veya gaz formda uygulanan ozon, çiğ veya az işlenmiş meyve ve sebzeleri de kapsayan gıdaların doğrudan temasında kullanılan mikrobiyal ajanlar olarak tanımlanmıştır. ABD Tarım Bakanlığı, ozonu 1 yıl sonra 2002 yılında organik olarak etiketlemiş ve işlenmiş ürünlerde kullanılmasına izin vermiştir (Smilanick, 2003a; Palou et al., 2007). Bitkiler ozona karşı olan hassasiyetlerine bağlı olarak ozon uygulandığında etilen üretiminde farklılıklar göstermektedir. Duyarlı türler toleranslı türlere göre daha fazla etilen salgılamaktadır (Schraudner et al., 1997). Ozon uygulanan bitkilerde uygulama dozuna ve süresine bağlı olarak etilen üretiminin geçici olarak artacağı bildirilmiştir. Tür ve çeşide bağlı olarak ozon uygulamasından

23 7 hemen sonra etilen üretiminin geçici olarak artabileceği ve bir müddet sonra tekrar azalacağı hatta başlangıç seviyesinin bile altına düşebileceği bildirilmiştir (Reddy et al., 1991). Bitkilere ozon uygulandığında solunum hızının arttığı gözlenmiştir (Miller, 1997). Yaban mersiniyle yapılan bir çalışmada, hasattan sonra meyvelere 1-2 gün süreyle 0.2 µl/l dozunda uygulanan ozonun meyvenin solunumunda geçici bir artışa neden olduğu saptanmıştır (Song et al., 2002). Çilekle yapılan bir çalışmada, hasat sonrası meyvelere 5ºC sıcaklıkta 7 gün boyunca µl/l dozunda ozon uygulanmıştır. Ozon uygulanan meyvelerle kontrol meyveleri karşılaştırıldığında solunum oranında herhangi bir farklılık ve artış saptanmamıştır (Ikeda et al., 1998). Ozon oksidasyon gücü yüksek bir gazdır ve kuvvetli dezenfektanlardan biridir. Oksidasyon gücünün yüksek olması, bakteri hücrelerinin tahrip edilmesinde etkin bir rol oynamaktadır. Ozonun dezenfektan etkisi mikroorganizma hücresini eriterek veya hücre zarını yırtarak meydana gelmektedir. Ozonun bakterisit etkisi suyun ph, sıcaklık, kirlilik durumu, temas süresi ve suda çözünmüş madde miktarına bağlı olmaktadır. Ozonun suyla 4-10 dakikalık teması dezenfeksiyonu sağlamaktadır mg/l dozundaki ozon tüm bakterileri öldürmektedir. Ozonun dezenfektan etkisinin klorunkinden 3125 kat daha fazla olduğu bildirilmiştir (Stallarova, 1982). Ozon mikroorganizmaları hücre zarını parçalayarak etkilemektedir. Patojenleri diğer dezenfektanlara oranla daha hızlı öldürür. Klor ve diğer dezenfektanlardan daha hızlı etkili olmakta ve kimyasal kalıntı bırakmamaktadır. Ozon depolanan sebze ve meyvelerde patojen gelişimini engellemekte, etileni okside ederek ürünlerin depolama süresini arttırmakta ve ürünlerin depolama öncesinde ön soğutma uygulamasında kullanılan suyun dezenfeksiyonunu sağlamaktadır. Ayrıca kimyasal kalıntıları yok edici özelliğe de sahiptir ( Langlais et al., 1991).Klorun belirli bir limite sahip olması, patojenlerin yok edilmesi ve kontrol altına alınmasında ozonun önemini ortaya koymaktadır (Spears, 1998).

24 8 Ozon gazının paketleme evlerine ve depolama odalarına uygulanması sonucunda, meyvelerde hasat sonrası hastalıklar kontrol edilmekte, bozuk meyvelerden kaynaklanan fungal etmenlerin spor üretimi geciktirilerek çürüklükler engellenmekte, yüzeylerin sterilizasyonu sağlanmakta ve etilen gazı giderilmektedir (Smilanick, 2003b). Ozonun soğuk hava depolarındaki önemli etkilerinden birisi de meyve ve sebzelerin olgunlaşmalarını yavaşlatmaktır. Olgunlaşma süresince birçok sebze ve meyve yaşlanmayı hızlandıran etilen gazını bünyesinden dışarı vermektedir. Ozonun depolama sırasında ortama verilen etileni okside ettiği ve meyve ve sebzelerin depolama sürelerini arttırdığı bildirilmiştir. Çalışmada ozon düşük dozda bakteri ve funguslara karşı kullanılmıştır. Havada ve ürün yüzeyinde bulunan patojenler ölmüş ve ortamdaki kötü kokular giderilmiştir (Rice et al., 1982). Ozon, alet ve ekipmanın, kullanılan suyun, meyvelerin, soğuk hava depoları ve paketleme evleri atmosferinin dezenfeksiyonunda kullanılmaktadır. Havadaki ve ürün yüzeyindeki fungal etmenleri öldürmekle kalmayıp ortamdaki kötü kokuyu da gidermektedir. Ozon gazı varlığında spor üretiminin azaldığı, gaz kesildiğinde de etkisinin devam ettiği gözlenmiştir (Nadas et al., 2003). Ozonlu su ile meyvelerin yıkanması sonucu toplam mikrobiyal yükün %99 oranında azaldığı, depolama süresinin iki kat arttığı ve pestisit gibi kimyasal kalıntıların yok edildiği bildirilmektedir (Rice et al., 1982).Ozon gazı uygulaması sebze ve meyvelerde etilen gazı üretimini azalttığından sebze ve meyveler üzerindeki etilen gazının olgunlaştırıcı etkisini de azaltmak mümkündür (Anonymous, 2009d). Önemli bir konu da ozonun meyve kasaları içine girişidir. Homojen bir uygulama için uygun koşullar olmadığında etki azalmaktadır. Kapalı bir ortamda büyük bir vantilatör yardımıyla 0.7 ppm dozunda uygulanan ozon gazının kasa içinde 0.6 ppm dozunda olduğu ölçülmüştür. Bu konsantrasyon sporülasyonu daha iyi kontrol etmiştir (Palou et al., 2003).

25 9 Ozon gazı ürünler üzerindeki mikrobiyal aktivitenin engellenmesi ve sebze ve meyvelerin raf ömürlerinin uzatılmasında kullanılmaktadır yılından beri elma, patates, domates, çilek, brokoli, armut, yaban mersini, portakal, şeftali, üzüm, mısır ve soya fasulyesi gibi birçok sebze ve meyvede araştırma yapıldığı bildirilmiştir (Perkins, 1997; Anonymous, 1997b). Ozon uygulaması ticari olarak elma, kiraz, havuç, sarımsak, kivi, soğan, şeftali, erik, patates ve üzümlerde depolama süresini arttırmak ve patojenlerle mücadele etmek amacıyla kullanılmaktadır (Suslow, 2004). Ozonlu su kimyasal uygulamalara alternatif olarak çilek, domates, üzüm gibi sebze ve meyvelerde çürüklükleri kontrol etmek amacıyla kullanılmaktadır (Forney, 2003). Sofralık üzümlerde Botrytis cinerea (De Bary) nın neden olduğu gri küf çürüklüğünü engellemek için kullanılan SO 2 ye alternatif olarak, kimyasal içermeyen uygulamalar önem kazanmakta ve ozon kullanımına yönelik çalışmalar yapılmaktadır (Artes-Hernandez et al., 2002; Palou et al., 2002b). Hass avokado çeşidinde yapılan bir çalışmada meyve yüzeyindeki latent enfeksiyonları engellemek ve spor sayısını düşürmek, böylece olgunlaşmış olan meyvedeki fungal patojen yoğunluğunu azaltmak için ozonun etkinliği araştırılmıştır. İlk denemede ( yılı sonu) fungusun etkisi ve önemi, uygulama etkileri olmadan belirgin derecede yüksek bulunmuştur. Deneme hastalık etkisinin daha düşük olduğu yılında yeniden tekrarlanmıştır. Her iki denemede de bir adet kontrol olarak suya ozon ve iki adet havaya ozon uygulaması (1 dakika suya batırma (kontrol), 1 dakika 0.1 mg/l ozon gazı, 5 dakika 0.1 mg/l ozon gazı) olmak üzere üç uygulama yapılmıştır. Ozonla zenginleştirilmiş suya batırılan meyvelerde ve kısa süreli uygulamalarda sap dibindeki fungal patojen yoğunluğu belirgin derecede düşürülmüştür. Uygulama süresi boyunca ozonun dozu kolorimetrik test kiti kullanılarak düzenli aralıklarla ölçülmüştür ve ozon dozu ortalamasının 0.5 mg/l olduğu bildirilmiştir (Pak and Dixon, 2001). Kerevizde yapılan bir çalışmada, taze kesilmiş kerevizler ozonlu suya batırılarak 4ºC de depolanmış ve mikrobiyal popülasyonu ile fizyolojik kalitesi değerlendirilmiştir. Ozonlu su ile kerevizlerin Polifenoloksidaz enziminin

26 10 aktivitesi ve solunum oranı düşürülmüştür. Ozonlu su uygulanan kerevizlerin duyusal kalitesi uygulanmamışlara göre daha iyi bulunmuştur. Ozonlu su uygulanan ve uygulanmayan kerevizlerin, C vitamini ve toplam şeker değerleri arasında belirgin bir fark olmadığı görülmüştür. Kerevizlerin en iyi 0.18 ppm dozundaki ozonlu su uygulaması ile mikrobiyal popülasyonun 1.69 log cfu/g a düşürülerek depolandığı bildirilmektedir (Zhang et al., 2005). Kuru incirde yapılan bir çalışmada, meyve üzerindeki mikrobiyal florayı inaktive etmek için 5 ve 10 ppm dozundaki ozon gaz formunda 3-5 saat süreyle uygulanmıştır. Toplam bakteri, koliform ve maya/fungus sayısında istatistiki olarak belirgin düşüşler gözlenmiştir (P 0.05). Sonuç olarak meyve yüzeyindeki mikroorganizma yoğunluğunu azaltmak için 5 ppm dozundaki ozon gazının en az 3 saat süreyle uygulanmasının gerekli olduğu ve bütün koliform bakterilerinin inaktive olduğu seviyede, toplam aerobik mezofilik mikroorganizma sayısındaki düşüşün %38 ve maya/fungus sayısındaki düşüşün %72 olduğu bildirilmiştir (Öztekin vd., 2006). Kuşkonmazda yapılan bir çalışmada, taze kesilmiş kuşkonmazlar 1 mg/l dozundaki ozonlu suya batırılarak 3ºC de 25 gün süreyle depolanmış ve enzim aktivitesi ile hücre duvarı içeriği değerlendirilmiştir. Ozonlu su ve sonrasında uygulanan modifiye atmosfer paketleme ile kuşkonmazların fenilalanin amonyak liyaz, süperoksit dismutaz, askorbat peroksidaz ve glutation redüktaz enziminin aktivitesi düşürülmüştür. Hücre duvarındaki lignin, selüloz ve hemiselüloz içeriğinin belirgin derecede azaldığı bildirilmiştir (Jianshen et al., 2007). Yapılan diğer bir çalışmada gri küf çürüklük etmeni B. cinerea ile inokule edilmiş olan domates, çilek, sofralık üzüm ve erikler 13ºC de depolanmış ve ozon gazı 0.1 ppm dozunda uygulanmıştır. Ozon uygulaması sonucu patojenin spor üretiminden kaynaklanan lezyonlar düşüş göstermiştir. Domateste, inokulasyon öncesi uygulanan ve 0.5 ppm dozu arasındaki ozon gazı patojen popülasyonunu düşürmüştür. 13ºC de, %95 oransal nemde, 5-6 gün bekletilen PDA üzerindeki Botrytis kolonilerinin, meyveler üzerindeki kolonilere oranla daha az etkili olduğu saptanmıştır. Ozon uygulamasının patojen gelişimini bir

27 11 noktaya kadar engellediği ve klasik fumigasyon yöntemlerine alternatif olarak kalıntı bırakmayan bir yöntem olduğu rapor edilmiştir (Tzortzakis et al., 2007). Ozon gazının 0.1 ppm dozunda uygulanmasının havadaki spor popülasyonunu azalttığı yapılan çalışmalarla belirlenmiştir. Turunçgillerde P. digitatum ve P. italicum a, şeftalide Monilinia fructicola (Winter) ya karşı yürütülen çalışmalarda çürüklük oranında önemli azalışlar saptanmıştır (Palou et al., 2001). Çilekte B. cinerea ile yürütülen çalışmalarda çürüklük oranında önemli azalışlar saptanmıştır (Nadas et al., 2003). Red Globe üzüm çeşidine ön soğutma sonrası 0ºC sıcaklıkta %90±5 oransal nemde 12 saat süreyle 5 ppm dozunda uygulanan ozon gazı ve modifiye atmosfer paketlemenin meyvede depolama süresini arttırdığı ve depolama süresince meydana gelen patolojik bozulmaları önlemede faydalı olduğu saptanmıştır (Çakır, 2010) Ziraat kiraz çeşidinin ön soğutma suyuna 0.5 ppm ve 1 ppm dozunda ozon uygulanmış ve meyveler 0ºC sıcaklıkta %90-95 oransal nemde 42 gün süreyle depolanmıştır. Uygulanan ozonun kirazın depolama süresi üzerine olumlu etkilerinin olduğu ve depolama süresi boyunca mikrobiyal bozulmaları bir ölçüde engellediği gözlenmiştir (Çağatay, 2006). Ozon gazının varlığında spor üretiminin azaldığı, gaz kesildiğinde de etkisinin devam ettiği gözlenmiştir. Ancak, ozonlu havada gelişen B.cinerea sporlarının normal havada gelişenler kadar enfeksiyon yapma yeteneğine sahip oldukları gözlenmiştir (Nadas et al., 2003).

28 12 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1 Materyal Çalışmalarda kullanılan meyve Çalışmada meyve olarak satsuma mandarini (Citrus unshiu Marc.) kullanılmıştır. Meyveler Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri deneme alanından sağlanmıştır. Meyveler ticari olgunluğa geldiğinde bir gün önce hasat edilerek çalışmalarda kullanılmıştır (Şekil 3.1). Şekil 3.1. Çalışmada kullanılan meyvelerin kasada görünümleri Şekil 3.2. Araştırmada kullanılan ozon jeneratörü

29 Çalışmalarda kullanılan fungal materyal Daha önceki yapılan çalışmalardan elde edilen ve patojenisitesi belirli bir P. digitatum izolatı (No 67) kullanılmıştır Araştırmada kullanılan ozon Ozon gazı suda ve havada kullanılmıştır. Ozon gazı bölümümüzde Yrd. Doç. Dr. Nedim ÇETİNKAYA nın yürütücüsü olduğu TÜBİTAK destekli 108O380 no lu proje kapsamında kurulumu gerçekleştirilen ozon jeneratöründen sağlanmıştır. Araştırmada kullanılan ozon jeneratörüne ait bazı resimler yukarıda Şekil 3.2 de görülmektedir Araştırmada kullanılan besiyeri Çalışmada,P.digitatum un geliştirilmesi için in vitro koşullarda PDA ortamı kullanılmıştır. Ayrıca mikrobiyal yükün belirlenmesinde de PDA (Potato Dextrose Agar) ve NYDA (Nutrient Yeast Dextrose Agar) ortamları (Lit) kullanılmıştır. 1 litre PDA için; Patates 200 g Glikoz 20 g Agar 15 g Destile su 1lt Maya izolasyonları için NYDA ortamı kullanılmıştır. Ortamın içeriği: Nutrient Broth 8 g Yeast Extract 5 g Glikoz 10 g Agar 20 g Destile su 1 lt

30 Yöntem Denemeler iklim odası ve soğuk hava deposu koşullarında paralel olarak yürütülmüştür Suya ozon uygulaması İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi P. digitatum izolatı (No 67) PDA ortamına ekilerek inkübatörde 24 C sıcaklıkta 5 gün inkubasyona bırakılmıştır. Gelişen koloniler üzerine %0.01 lik TritonX-100 (Sigma-Aldrich, St Louis, MO, USA) içeren steril saf sudan 5 ml ilave edilmiştir. Steril cam baget yardımıyla sporların suya geçmesi sağlanmıştır. Elde edilen süspansiyon çift kat tülbentten geçirilerek miselyumlardan arındırılmıştır. Mikroskop altında THOMA kan sayım lamı (hemocytometre) yardımıyla spor sayımı gerçekleştirilmiş ve spor/ml yoğunluğuna ayarlanmıştır. Meyvelerin yüzeyine uygulamalardan 24 saat önce yukarıda anlatıldığı gibi hazırlanan spor/ml yoğunluktaki P. digitatum inokule edilmiştir. İnokulasyon, 1 mm eninde ve 2 mm uzunluğunda demir çubuğun hazırlanan inokuluma daldırıldıktan sonra meyvenin ekvator kısmında 2 adet yara açılması şeklinde yapılmıştır. Nemi sağlamak için küvet tabanlarına meyvelere değmeyecek biçimde su ilave edilerek ve 24 C sıcaklıktaki iklim odasında 1 gün süreyle inkübasyona bırakılmıştır. İnokulasyondan 24 saat sonra meyvelere ozon uygulaması yapılmıştır. Meyveler 24 C sıcaklıkta ve 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozundaki ozonlu suya 3 dakika daldırılarak açık havada laboratuar koşullarında kurutulmuş ve paketlenmiştir (Spotts and Cervantes, 1992). Kontrol meyveler sadece suya daldırılmıştır. İnokulasyon öncesi ve sonrası suya ozon uygulaması yapılan meyvelerin durumu Şekil 3.3 te görülmektedir.

31 15 Şekil 3.3.Ozonlu suya meyvelerin 3 dakika süreyle daldırılması İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Hasat sırasındaki bulaşmaların engellenmesini hedefleyen çalışmanın bu kısmında, inokulasyondan 24 saat önce meyvelere ozon uygulaması yapılmıştır. Su içerisine 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda ozon gazı verilerek, turunçgil meyveleri 3 dakika ozonlu suya daldırılmıştır. Kontrol meyveleri 3 dakika suya daldırılmıştır. Meyveler açık havada laboratuar koşullarında kurutulmuş ve paketlenmiştir. Meyvelere 24 saat sonra spor/ml yoğunluğunda patojen inokulasyonu bir önceki bölümde anlatıldığı şekliyle gerçekleştirilmiştir.

32 Havaya ozon uygulaması İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Meyveler patojenle inokule edildikten sonra 24 saat boyunca 24 C sıcaklıkta bekletilmiştir. İnokulasyondan 24 saat sonra meyvelere ozon uygulaması yapılmıştır. Hava sızdırmaz kapalı bir kabinde kasa içerisindeki tüm meyveler ozona maruz kalacak şekilde bırakılmıştır. Kabine 25, 50ve 75 mg/nm 3 dozunda ozon gazı içeren hava 10 dakika salınmıştır. Kontrol meyvelere herhangi bir uygulama yapılmamıştır. Daha sonra buradan çıkarılan meyveler kasalara yerleştirilmiştir İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Hasat sırasındaki bulaşmaların engellenmesini hedefleyen çalışmanın bu kısmında, inokulasyondan önce meyvelere ozon uygulaması yapılmıştır. Bir önceki bölümde anlatıldığı gibi ozon uygulaması yapılan meyvelere işlem sonunda spor/ml yoğunluğunda patojen inokulasyonu gerçekleştirilmiştir. İklim odasındaki meyveler 24 C sıcaklıkta 1 hafta süreyle bekletilmiştir. Bir hafta sonunda yara yerlerindeki çürüklük durumuna göre çürük meyveler sayılarak değerlendirilmiştir. Denemeler tesadüf parselleri desenine göre 4 tekrarlı olarak ve her tekerrürde 10 meyve olacak şekilde planlanmıştır. İnokulasyon öncesi ve sonrası havaya ozon uygulamasına ait resimler Şekil 3.4 te görülmektedir.

33 17 Şekil 3.4. Havaya ozon verilen ortamda tutulan meyvelerin görünümü verilmiştir. Çalışma kapsamında yapılan uygulamaların tamamı çizelge 3.1 de

34 18 Çizelge 3.1. Çalışma kapsamında yapılan uygulamalar No Uygulama Şekli Ozon Dozu 1 25 mg/nm 3 2 İnokulasyondan 24 Saat Sonra Havaya Ozon Uyg. 50 mg/nm mg/nm mg/nm 3 su 5 İnokulasyondan 24 Saat Sonra Suya Ozon Uyg. 5 mg/nm 3 su 6 10mg/Nm 3 su 7 25 mg/nm 3 8 İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya Ozon Uyg. 50 mg/nm mg/nm mg/nm 3 su 11 İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya Ozon Uyg. 5 mg/nm 3 su mg/nm 3 su Mikrobiyal yükün saptanması Meyve üzerindeki mikrobiyal yükün saptanması Meyveler tek tek 600 ml lik erlenlerde üzerlerine 200 ml steril saf su konularak rotary shakerda 1 saat boyunca çalkalanmışlardır. Elde edilen yıkama suyu 1/10 ve 1/100 oranlarında seyreltilerek, PDA ve NYDA içeren petrilere 100 l ekilmiş ve steril bagetlerle yayılmıştır. Bu petriler 24 C de, funguslar için 5-7 gün mayalar için 48 saat süreyle inkübasyona bırakılmıştır. Bu süre sonunda petrilerde koloni oluşturmuş, görülebilir maya ve fungus kolonileri genuslarına göre ayrı ayrı sayılmıştır. Her uygulamadan 5 meyve yıkanmıştır Yıkama suyundaki mikrobiyal yükün saptanması Ozon uygulaması yapılan yıkama suyundan patojenlerin canlılığını testlemek amacıyla örnekler alınmıştır. Yıkama suyunun orijinal, 1/10 ve 1/100 olmak üzere 3 seride ekimi yapılmıştır. Süspansiyondan 100 µl alınarak NYDA ve PDA ortamlarına bagetle ekimleri gerçekleştirilmiştir. İnkübasyon süresi sonunda

35 19 petrilerde koloni oluşturmuş, görülebilir maya ve fungus kolonileri genuslarına göre ayrı ayrı sayılmıştır Havadaki mikrobiyal yükün saptanması Ozon uygulaması yapılan kapalı kaplar içerisine meyvelerle birlikte ağızları açık olarak 3 PDA ve 3 NYDA lı petri bırakılmış ve uygulama sonrası petrilerin ağızları kapatılmıştır. Daha sonra bu petriler inkübatörde 5-7 gün bekletilerek gelişen fungal koloniler sayılmıştır. Havadaki mikrobiyal yükün saptanmasında kullanılan petrilere ait resimler Şekil 3.5 te görülmektedir. Şekil 3.5.Havaya ozon verilen ortamda tutulan petrilerin görünümü İklim odası koşullarında yürütülen çalışmalarda meyveler uygulama yapıldıktan ve kuruduktan sonra küvetlerdeki viyollere yerleştirilmiştir. Daha sonra iklim odasında 24 C sıcaklıkta 7 gün süreyle bekletilmiştir. Bir hafta sonunda yara yerlerindeki çürüklük durumuna göre çürük meyveler sayılarak değerlendirilmiştir. Denemeler tesadüf parselleri desenine göre her tekerrürde 10 meyve olmak üzere 4 tekerrürlü olarak planlanmıştır. Soğuk hava deposu koşullarında yapılan çalışmalarda ise denemeler 3 tekerrürlü ve her tekerrürde 50 adet meyve ile yürütülmüştür. Tüm uygulama yapılan meyveler kuruduktan sonra tahta kasalara yerleştirilmiş ve 5±0.5 C de

36 20 %90-95 nemde 2 ay boyunca soğuk hava deposunda depolanmıştır. Meyvelerin aylık olarak çürüklük sayımları yapılmış ve mikrobiyal yükleri saptanmıştır Kalite analizleri Hasat öncesi herhangi bir uygulama yapılmayan Satsuma meyveleri o C de %90 oransal nemde prefabrik soğuk odalarda 2 ay süreyle depolanmıştır (Karaçalı, 2009). Hasattan sonra depolama öncesi ve depodan çıkarıldıktan sonra, çeşitli analiz, gözlem ve ölçümler yapılmıştır Meyve rengi Uygulamaların kabuk rengine olan etkilerini belirlemek için, her tekerrürden alınan 10 adet meyvenin ekvator çevresinin iki tarafından renkölçer (Minolta CR-300) ile CIE L*, a*, b* cinsinden ölçülmüştür. L, rengin koyuluğunu ve açıklığını; a* (-) ise yeşil, (+) ise kırmızı; b* (-) ise mavi, (+) ise sarı olduğunu gösterir. Sonuçların değerlendirilmesinde a* ve b* değerlerinin orantılanmasıyla elde edilen a*/b* oranı da kullanılmıştır Meyve suyu verimi Meyve suyu verimini saptamak için, her tekerrürden 5 meyvelik örnek tartılmış ve sıkıldıktan sonra, çıkan meyve suyunun ağırlığı saptanmıştır. Meyve suyu ağırlığı, meyve ağırlığına bölünerek % meyve suyu verimi elde edilmiştir Suda çözünür kuru madde (SKM) miktarı Meyve suyu verimini saptamak amacıyla, her tekerrürden elde edilen meyve suyunun filtre kağıdından süzüldükten sonra, 3-5 damla meyve suyu örneği refraktometrede (ATAGO, ATC-1) okunarak, suda çözünen kuru madde miktarları (%) saptanmıştır (Karaçalı, 2009).

37 Titre edilebilir asit (TA) miktarı Titre edilebilir asit miktarında SKM nin ölçüldüğü meyve suyundan alınan 5 ml örnek 0.1 N NaOH ile titre edilmiş ve değerler g sitrik asit/100 ml cinsinden hesaplanmıştır (Karaçalı, 2009) Meyve suyu ph sı Her tekerrürden elde edilen meyve suyunun ph sı bir ph metre (Mettler Toledo MP220) yardımıyla ölçülmüştür C vitamini Meyve suyundaki C vitamini (L-askorbik asit) miktarı 2,6- dichloroindophenol titrimetrik metodu AOAC (1995) kullanılarak saptanmıştır. Sonuçlar, mg C vitamini/100 ml meyve suyu olarak verilmiştir İstatistiksel analiz Çalışma tesadüf parselleri deneme desenine göre dört tekerrürlü olarak kurulmuştur. Denemeden elde edilen veriler SPSS 16.0 (SPSS Inc., USA) istatistik paket programı kullanılarak varyans analizine tabi tutulmuş, ortalamalar arasındaki farklılıklar kalite verileri için LSD testi (P 0.05), hastalık verileri için Duncan çokluk testi (P 0.01) ile belirlenmiştir. Etkinlikler Abbot formulü ile hesaplanmıştır.

38 22 4. SONUÇLAR Çalışmalar iklim odası ve soğuk hava deposu koşullarında paralel olarak yürütülmüştür. 4.1 İklim odası koşullarında gerçekleştirilen çalışmalar Suya ozon uygulaması İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Uygulamalardan 24 saat önce P.digitatum ile inokule edilen meyveler 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda ozonlu suya 3 dakika daldırılmıştır. Uygulamadan sonra 7 gün süreyle iklim odası koşullarında bekletilen meyvelerde yeşil küf çürüklüğü sayımları gerçekleştirilmiştir. Uygulamalardan 7 gün sonra elde edilen çürüklük gelişimi Çizelge 4.1 de verilmiştir. Çizelge 4.1. P. digitatum inokule edildikten sonra ozonlu suya daldırılan ve iklim odası koşullarında (24 C) 7 gün süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 3mg/Nm 3 su mg/Nm 3 su mg/Nm 3 su Kontrol Çizelge 4.1 de görüldüğü gibi iklim odası koşullarında, inokulasyon sonrası suya ozon uygulanan meyvelerde %97.50 ile % arasında çürüklük gelişimi saptanmıştır. Ozonun dozundaki artış çürüklük oranını bir miktar azaltmıştır ancak etki çok düşük bulunmuştur (Şekil 4.1 ve 4.2).

39 23 İnokulasyondan 24 Saat Sonra Suya 3 mg/nm 3 su İnokulasyondan 24 Saat Sonra Suya 10 mg/nm 3 su Şekil 4.1. İnokulasyon sonrası suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 3 mg/nm 3 su İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 10 mg/nm 3 su Şekil 4.2. İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Meyveler 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda ozonlu suya 3 dakika daldırıldıktan sonra açık havada kurutulmuştur. Daha sonra bu meyveler P.digitatum ile inokule edilmiştir. İklim odası koşullarında bir hafta sonra yapılan sayımlarda elde edilen çürüklük gelişimi Çizelge 4.2 de özetlenmiştir.

40 24 Çizelge 4.2. Ozonlu suya daldırıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve iklim odası koşullarında (24 C) 7 gün süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 3 mg/nm 3 su mg/nm 3 su mg/nm 3 su Kontrol Ozonlu suya daldırıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen meyvelerde çürüklük gelişimi %90.00 ile %97.50 arasında olmuştur. Beklenilen etki elde edilmemiştir (Şekil 4.2) Havaya ozon uygulaması Atmosferdeki patojen popülasyonu üzerinde ozon uygulamalarının etkisini gözlemek amacıyla yapılan çalışmanın bu bölümünde yine uygulamalar patojenle inokulasyon öncesi ve sonrası olarak yürütülmüştür İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Patojenle 24 saat önce inokule edilen meyveler, 25, 50ve 75 mg/nm 3 dozunda ozon gazı içeren kapalı bir ortamda 10 dakika tutulmuştur. İklim odasında 7 gün sonra elde edilen çürüklük gelişimleri Çizelge 4.3 te verilmiştir. Çizelge 4.3. P. digitatum inokule edildikten sonra farklı dozlarda ozon gazı verilmiş olan kapalı odada tutulan (24 C, 7 gün) satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 25 mg/nm mg/nm mg/nm Kontrol

41 25 Yeşil küf çürüklüğü etmeni, P. digitatum inokule edildikten sonra farklı dozlarda ozon gazı salınan kabinde 10 dakika tutulan satsuma meyvelerinde çok yüksek oranda çürüklük gelişimi gözlenmiştir (Çizelge 4.3, Şekil 4.3). İnokulasyondan 24 Saat Sonra Havaya 25 mg/nm 3 İnokulasyondan 24 Saat Sonra Havaya 75 mg/nm 3 Şekil 4.3. İnokulasyon sonrası havaya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Satsuma mandarinleri 25, 50 ve 75 mg/nm 3 dozunda ozon gazı içeren kapalı bir kabinde 10 dakika süreyle bekletilmiştir. Uygulama sonrası iklim odasında, P. digitatum ile inokule edildikten 7 gün sonra saptanan çürüklük gelişimi Çizelge 4.4 te verilmiştir. Çizelge 4.4. Farklı dozlarda ozon gazı verilmiş olan kapalı odada tutulduktan sonra P. digitatum inokule edilen (24 C, 7 gün) satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 25 mg/nm mg/nm mg/nm Kontrol 98.50

42 26 Çizelge 4.4 te görüldüğü gibi, ozon uygulaması yapıldıktan sonra inokule edilen ve iklim odası koşullarında bekletilen meyvelerde de çürüklük gelişimi %90.00 ile %96.25 arasında değişmiştir. Havaya yapılan ozon uygulamaları meyveleri daha sonraki infeksiyonlara karşı koruyucu bir etki gösterememiştir (Şekil 4.4). İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 25 mg/nm 3 İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 50 mg/nm 3 Şekil 4.4. İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler 4.2 Soğuk hava deposu koşullarında gerçekleştirilen çalışmalar Daha önceki bölümlerde anlatılan uygulamaların tekrarı soğuk hava deposu koşulları için gerçekleştirilmiştir Suya ozon uygulaması İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi P. digitatum ile inokule edilen meyveler 24 saat sonra 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozundaki ozonlu suya 3 dakika daldırılmış ve soğuk hava deposu koşullarında depolanmıştır.

43 27 Çizelge 4.5. P. digitatum inokule edildikten sonra ozonlu suya daldırılan ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 1 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 3mg/Nm 3 su mg/Nm 3 su mg/nm 3 su Kontrol Çizelge 4.5 te görüldüğü, gibi iklim odasında elde edilen sonuçlara benzer bir durum gözlenmiştir. İnokule edilen meyvelerde ozon uygulamaları etkisiz olmuştur. Çürüklük oranının % olması nedeniyle soğuk hava deposunda muhafaza edilen meyveler 1.ayın sonunda ortamdan uzaklaştırılmıştır (Şekil 4.5). İnokulasyondan 24 Saat Sonra Suya 5 mg/nm 3 su İnokulasyondan 24 Saat Sonra Suya 10 mg/nm 3 su Şekil 4.5. İnokulasyon sonrası suya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Çalışmanın bu bölümünde meyveler 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozundaki ozonlu suya 3 dakika daldırıldıktan sonra patojen ile inokule edilmiştir. Daha sonra soğuk hava deposu koşullarında 2 ay süreyle bekletilmişlerdir.

44 28 Çizelge 4.6. Ozonlu suya daldırıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 2 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Uygulama Çürüklük gelişimi (%) Etki (%) 1.Ay 2.Ay 1.Ay 2.Ay 3 mg/nm 3 su 14.67b 25.33b mg/Nm 3 su 12.67b 32.67b mg/nm 3 su 33.33ab 52.00ab Kontrol 72.66a a - - *Ortalamalar Duncan çokluk testine göre ayrılmıştır (P 0.01) Soğuk hava deposu koşullarında inokulasyon öncesi farklı dozlarda ozonlu suda bekletilen meyvelerde çürüklük gelişimi kontrole göre oldukça düşük oranda olmuştur. Meyvelerde 1.ayın sonunda %12.67 ile %33.33, 2.ayın sonunda %25.33 ile %52.00 arasında çürüklük oranı meydana gelmiştir. Ozonun dozundaki artış ile çürüklük gelişimi arasında ters bir orantı oluşmuştur. Çürüklüklerin engellenmesinde depolamanın 1.ayında %82.56, 2.ayında %74.67 oranında etki elde edilmiştir (Çizelge 4.6, Şekil 4.6 ve 4.7). İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 3 mg/nm 3 su İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 10 mg/nm 3 su Şekil 4.6.İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler (1.ay)

45 29 İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 3 mg/nm 3 su İnokulasyondan 24 Saat Önce Suya 10 mg/nm 3 su Şekil 4.7. İnokulasyon öncesi suya ozon uygulaması yapılan meyveler (2.ay) Havaya ozon uygulaması İnokulasyon sonrası ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi mg/nm 3 P. digitatum ile inokule edildikten sonra satsuma meyveleri 25, 50 ve 75 dozunda ozon gazı içeren kapalı bir kabinde 10 dakika süreyle tutulmuştur. Daha sonra meyveler iki ay süreyle soğuk hava deposu koşullarında bekletilmiştir. Bu meyvelerde yapılan çürüklük sayımları sonuçları Çizelge 4.7 de verilmiştir. Çizelge 4.7. P. digitatum ile inokule edildikten sonra ozon uygulaması yapılan meyvelerde soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) çürüklük gelişimi (1.ay) Ozon Dozu Çürüklük Gelişimi (%) 25 mg/nm mg/nm mg/nm Kontrol

46 30 Çizelge 4.7 de görüldüğü gibi, soğuk hava deposu koşullarında, patojenle inokule edildikten sonra ozon uygulaması yapılan meyvelerde çürüklük gelişimi çok yüksek oranda bulunmuştur. Patojenle bulaşık meyvelerde ozon gazının etkisi oldukça düşük oranda olmuştur. Çürüklük oranının % e yakın olması nedeniyle meyveler 1.ayın sonunda ortamdan uzaklaştırılmıştır (Şekil 4.8). İnokulasyondan 24 Saat Sonra Havaya 25 mg/nm 3 İnokulasyondan 24 Saat Sonra Havaya 75 mg/nm 3 Şekil 4.8. İnokulasyon sonrası havaya ozon uygulaması yapılan meyveler İnokulasyon öncesi ozon uygulamalarının P. digitatum üzerindeki etkilerinin belirlenmesi Satsuma meyveleri kapalı bir kabinde 25, 50 ve 75 mg/nm 3 dozunda ozon gazı içeren havada 10 dakika bekletilmiştir. Bu meyvelerde saptanan çürüklük gelişimi Çizelge 4.8 de verilmiştir.

47 31 Çizelge 4.8. Farklı dozlarda havaya ozon uygulaması yapıldıktan sonra P. digitatum inokule edilen ve soğuk hava deposu koşullarında (5±0.5 C) 2 ay süreyle bekletilen satsuma meyvelerinde çürüklük gelişimi (%) Uygulama Çürüklük gelişimi (%) Etki (%) 1.Ay 2.Ay 1.Ay 2.Ay 25 mg/nm b b mg/nm b b mg/nm b b Kontrol a a - - *Ortalamalar Duncan çokluk testine göre ayrılmıştır (P 0.01) Çizelge 4.8 de görüldüğü gibi,soğuk hava deposu koşullarında, inokulasyon öncesi havaya uygulanan ozon, meyvelerde çürüklük gelişimini engellemede oldukça etkili olmuştur. Depolamanın 1.ayında %90.00 ın, 2.ayında %80.00 in üzerinde etki saptanmıştır. Ancak, yüksek dozlarda etki ters orantılı olmuştur. En düşük çürüklük oranı %7.33 ile 50 mg/nm 3 ozon dozunda elde edilmiştir. İkinci ayın sonunda en düşük çürüklük oranı %18.00 ile 50 mg/nm 3 ozon dozunda elde edilmiştir (Şekil 4.9 ve Şekil 4.10). İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 25 mg/nm 3 İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 50 mg/nm 3 Şekil 4.9. İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler (1.ay)

48 32 İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 25 mg/nm 3 İnokulasyondan 24 Saat Önce Havaya 50 mg/nm 3 Şekil İnokulasyon öncesi havaya ozon uygulaması yapılan meyveler (2.ay) Mikrobiyal yükün saptanması Meyve üzerindeki mikrobiyal yükün saptanması Çalışmaların başlangıcında meyve üzerindeki mikrobiyal yükün belirlenmesi amacıyla iklim odası ve soğuk hava deposu uygulamaları yapılmadan önce satsuma meyvelerinde yüzey yıkaması yapılmıştır. Uygulamalardan önce kontrol meyvelerde yapılan yüzey yıkaması sonucunda, meyve yüzeyinde en çok maya ve Cladosporium spp. saptanmıştır. Patojen gruplarından ise en fazla oran P. digitatum ve Alternaria spp. olarak gözlenmiştir (Şekil 4.11).

49 33 Şekil 4.11.Kontrol meyveleri yüzeyinde saptanan mikrobiyal yük İnokulasyon öncesi ve sonrası 25, 50ve 75 mg/nm 3 dozundaki ozon gazı içeren havanın uygulanmasından hemen sonra meyve üzerindeki mikrobiyal yükün belirlenmesi amacıyla satsuma meyvelerinde yüzey yıkaması yapılmıştır. Şekil Havaya ozon uygulaması yapılan meyvelerin yüzeyinde saptanan mikrobiyal yük Uygulamalardan hemen sonra meyvelerde yapılan yüzey yıkaması sonucunda, meyve yüzeyinde en çok maya ve Cladosporium spp. saptanmıştır. İnokulasyondan önce ve sonra 25, 50 ve 75 mg/nm 3 dozunda ozon gazı içeren havanın uygulanmasının patojen sayılarını azalttığı görülmektedir (Şekil 4.12 ve Şekil 4.13).

50 34 Şekil Farklı dozlarda havaya ozon verilen ortamda tutulan meyve yüzeyindeki patojenlerin petri kaplarındaki görünümleri İnokulasyon öncesi ozon gazı içeren havanın 25, 50 ve 75 mg/nm 3 ve suyun 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda uygulanmasından 1 ay sonra meyve üzerindeki mikrobiyal yükün belirlenmesi amacıyla satsuma meyvelerinde yüzey yıkaması yapılmıştır. Şekil İnokulasyon öncesi ozon uygulaması yapılan meyvelerin yüzeyindeki mikrobiyal yük

51 35 Uygulamalardan 1 ay sonra meyvelerde yapılan yüzey yıkaması sonucunda, meyve yüzeyinde en çok maya ve Cladosporium spp. saptanmıştır. İnokulasyon öncesi ozon gazı içeren havanın 25, 50ve 75 mg/nm 3 ve suyun 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda uygulanmasının patojen sayılarını azalttığı görülmektedir (Şekil 4.14 ve Şekil 4.15). Şekil Ozon verilen ortamda meyve yüzeyindeki patojenler Yıkama suyundaki mikrobiyal yükün saptanması Dozu 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su olan ozonlu suya 3 dakika daldırılan meyvelerin yıkama suyundan, inokulasyon öncesi, inokulasyon sonrası ve kontrol olmak üzere örnekler alınmış ve laboratuvar koşullarında patolojik incelemeleri yapılmıştır.

52 36 Şekil Suya ozon uygulaması yapılan ortamda saptanan mikrobiyal yük Uygulamalardan sonra farklı dozlardaki ozonlu suda en çok maya ve Cladosporium spp. saptanmıştır. İnokulasyondan önce 3, 5 ve 10 mg/nm 3 su dozunda ozonlu suyun uygulanması yıkama suyundaki patojen sayılarını azaltırken, inokulasyondan sonra uygulanması yıkama suyundaki patojen sayılarını artırmaktadır (Şekil 4.16 ve Şekil 4.17). Şekil Suya ozon verilen ortamdaki patojenler

53 Havadaki mikrobiyal yükün saptanması Dozu 25, 50ve 75 mg/nm 3 olan ozon gazına 10 dakika maruz bırakılan meyvelerin bulunduğu ortamın havasından, inokulasyon öncesi, inokulasyon sonrası ve kontrol olmak üzere örnekler alınmış ve laboratuvar koşullarında patolojik incelemeleri yapılmıştır. Şekil Havaya ozon uygulaması yapılan ortamda saptanan mikrobiyal yük Uygulamalardan sonra farklı dozlardaki ozon gazında en çok Cladosporium spp. ve P.italicum saptanmıştır. İnokulasyondan önce ve sonra farklı dozlardaki ozon gazının uygulanması, havadaki patojen sayılarını farklı şekillerde etkilemiştir. Cladosporium gibi bazı patojenlerin popülasyonları azalmış, bazı patojenlerin ise artmıştır (Şekil 4.18 ve Şekil 4.19).

54 38 Şekil Havaya ozon verilen ortamdaki patojenler Kalite analizleri İki ay boyunca depolanan satsuma meyvelerinde depolama başlangıcında ve depolama sonunda kalite analizleri yapılmıştır. İkinci ayda kontrollerde meyvelerin neredeyse tamamı çürüdüğü için bu analizlere alınmamıştır. Hasat sonrası havada (25, 50 ve 75 mg/nm 3 ) ve suda (3, 5 ve 10 mg/nm 3 su) farklı dozlarda ozon uygulamalarının Satsuma mandarinin kabuk renk değerlerine (L*, a*, b* ve a*/b*) etkileri istatistiksel anlamda önemli bulunmamıştır. Açıklık koyuluğu ifade eden L* değeri hasat sonrası ozon uygulamalarına göre depolama sonunda arasında değişmiştir (Çizelge 4.9). Depolama öncesi 72.2 olan L* değeri depolama sonunda sınırlı da olsa gerileyerek ortalama 69.8 olmuştur. L* değerinde görülen bu hafif düşüş, kabuğun az da olsa depolama sürecinde açıklığını kaybettiğini göstermiştir.

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN

Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Meyve ve Sebze Depolanması ve İhracatında Kullanılan Modifiye Atmosfer Ambalajlarındaki Gelişmeler Doç. Dr. Fatih ŞEN Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü fatih.sen@ege.edu.tr Modifiye

Detaylı

YURTİÇİ DENEME RAPORU

YURTİÇİ DENEME RAPORU YURTİÇİ DENEME RAPORU PERLA VİTA A+ UYGULAMASININ MARUL VERİM VE KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİSİ GİRİŞ Marul ve marul grubu sebzeler ülkemizde olduğu gibi dünyada geniş alanlarda üretilmekte ve tüketilmektedir.

Detaylı

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları B) RADYASYON UYGULAMALARI Radyasyon = enerji yayılması 1)Elektromanyetik radyasyon. UV, X ve γ ışınları 2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları İyonizan ışınların canlı hücreler üzerine

Detaylı

OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ

OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ OZON UYGULAMASININ KİRAZIN SOĞUKTA DEPOLANMA SÜRESİ ÜZERİNE ETKİSİ Özgür ÇAĞATAY Danışman Prof. Dr. M. Ali KOYUNCU YÜKSEK LİSANS TEZİ BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİMDALI ISPARTA 2006 OZON UYGULAMASININ KİRAZIN

Detaylı

Solunum (respirasyon)

Solunum (respirasyon) Soğukta Depolama Soğukta Depolama Meyve ve sebzelerin soğukta depolanmaları sınırlı bir muhafaza tekniğidir. Her meyve sebzenin en iyi şekilde depolanabildiği (5 gün 6 ay) belli bir sıcaklık derecesi (DN

Detaylı

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları

Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Sert çekirdekli meyvelerde görülen depo hastalıkları Diğer meyvelerde olduğu gibi sert çekirdekli meyvelerde hasattan sonraki dönemde yaralanmalara ve patojen efeksiyonlarına oldukça hassas olup meyve

Detaylı

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article

ISSN: Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: Araştırma Makalesi Research Article VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 1 Incir ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 15-23 Araştırma Makalesi Research Article Araştırma

Detaylı

MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK

MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK MEYVE VE SEBZE TAŞIMADA: İZLENEBİLİRLİK PROF. DR. FATİH ŞEN EGE ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ fatih.sen@ege.edu.tr Meyve ve sebzeler, hasat edildikten sonra da metabolik olaylarını

Detaylı

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm

Asidik suyun özellikleri. Alkali suyun özellikleri. ph > 11 ORP < -800mV Cl içermez. ph < 2,7 ORP < 1100mV Cl derişimi: 10-80 ppm Et Endüstrisinde Elektrolize Yükseltgen Su Uygulaması Cem Okan ÖZER, Birol KILIÇ SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ GIDA MÜHENDİSLİĞİ Elektrolize yükseltgen su Kontaminasyon=problem Bakteriler otostopçudur.

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Yeşim AKINCI. Tez Danışmanı: Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR. Bitki Koruma Anabilim Dalı

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Yeşim AKINCI. Tez Danışmanı: Doç. Dr. Pervin KINAY TEKSÜR. Bitki Koruma Anabilim Dalı EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) TURUNÇGİLLERDE YEŞİL KÜF ÇÜRÜKLÜĞÜ ETMENİNE (Penicillium digitatum (Pers.) Sacc) KARŞI YENİ FUNGİSİTLERİN VE MUM KOMBİNASYONLARININ ETKİLİLİKLERİ

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi Bahçe Bitkileri Bolumu Selçuklu/KONYA (Sorumlu Yazar)

Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakultesi Bahçe Bitkileri Bolumu Selçuklu/KONYA (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 40-45 Araştırma Makalesi Research Article Selçuk Üniversitesi

Detaylı

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler

STERİLİZASYON. Sterilizasyon Yöntemleri. Sterilizasyonu Etkileyen Faktörler STERİLİZASYON Tüm canlı mikroorganizmaların tam olarak uzaklaştırılması veya öldürülmesi işlemidir. Türk Gıda Kodeksi Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş Sütleri Tebliği ne göre sterilizasyon; oda sıcaklığında

Detaylı

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR

Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR Dr. Hülya ÇAKMAK Gıda Mühendisliği Bölümü ANTİOKSİDANLAR ANTİOKSİDANLAR Aktif oksijen türevleri (ROS) normal metabolizma sırasında vücudumuzun ürettiği yan ürünlerdir. Ancak bazı dış kaynaklardan da serbest

Detaylı

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ BAHÇE ÜRÜNLERİNDE HASAT & DERİM PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ HASAT & DERİM Olgunlaşmış olan meyvenin ana bitkiden ayrılması, Nasıl yapılmalı???? Ürünün hassaslığı Hasadın hızı Hasat yönteminin maliyeti Hasat

Detaylı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton) NARENCİYE DOSYASI Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi 19. yüzyılda ABD`de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece

Detaylı

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR?

KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? KALİTELİ SÜT NASIL ELDE EDİLİR? Prof. Dr. METİN ATAMER Dr. EBRU ŞENEL ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT TEKNOLOJİSİ BÖLÜMÜ Kaliteli süt üretimi için sağlanması gereken koşullar; Sağlıklı inek Özenli

Detaylı

BAZI MEYVE VE SEBZELERDE C VİTAMİNİ TAYİNİ

BAZI MEYVE VE SEBZELERDE C VİTAMİNİ TAYİNİ Tübitak Eğitimde Bilim Danışmanlığı Projesi Kayseri deki Fen ve Teknoloji Öğretmenleri Bilim Danışmanlığı ve Eğitimi Yönünden Destekleme Çalıştayı 14-20 Haziran 2008 BAZI MEYVE VE SEBZELERDE C VİTAMİNİ

Detaylı

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi

TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR. Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi TURUNÇGİLLERDE HASAT SONRASI MEYDANA GELEN KAYIPLAR Mustafa ÜNLÜ Ziraat Yüksek Mühendisi Genel Durum Yaş sebze meyve sektörü Türkiye deki toplam tarım üretiminin yaklaşık %42 sini oluşturmakta olup, yıllık

Detaylı

Elmada Acı Benek (bitter pit)

Elmada Acı Benek (bitter pit) Elmada Acı Benek (bitter pit) Bu hastalık meyve daha bahçede iken başlamakta olup kalsiyum eksikliği nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Kalsiyum hücre duvarının gelişiminde önemli bir role sahip olup eksikliğinde

Detaylı

ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ

ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ ÜRÜNLERİN SOĞUKTA MUHAFAZASI VE NEMLENDİRMENİN ÖNEMİ Meyve ve Sebzeler, hasatlarından sonra da yaşamlarını sürdürürler, solunumları devam eder. Bunun sonucunda niteliklerini kaybederek bozulurlar. Bu bozulmayı

Detaylı

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı, 2017 0 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2013 yılı verilerine göre;

Detaylı

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI

BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI BAHÇE BİTKİLERİNİN ÇOĞALTILMASI Tür ve çeşitlerin devamını sağlamak Ticari üretimin ve bahçelerin devamını sağlamak 1. Generatif (Eşeyli=tohum ile) çoğaltma 2. Vejetatif (Eşeysiz) çoğaltma GENERATİF ÇOĞALTMA

Detaylı

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI

GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI GIDA PATOJENLERİNİN BİYOKONTROLÜNDE YENİ YAKLAŞIM: BAKTERİYOFAJ UYGULAMALARI Doç. Dr. Pınar ŞANLIBABA Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Doğal veya az işlem görmüş ve katkı

Detaylı

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee

Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu. Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Listeria monocytogenes in Asit Dirençli Türlerinin Benzalkonyum Klorür Direnci ve Biyofilm Oluşumu Emel ÜNAL TURHAN, Karin Metselaar, Tjakko Abee Çalışmanın İçeriği L. monocytogenes ve asit dirençli türler,

Detaylı

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi

Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Çiftçi Şartlarında Potasyumlu Gübrelemenin Verim ve Kaliteye Olan Etkisi Âlim Çağlayan 1 Ertan Demoğlu 1 Besinlerin rolü Yeterli bir gübreleme programı sadece bütün besinlerin temel görevleri açık bir

Detaylı

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite

Anahtar kelimeler: Hicaznar, potasyum, sogukta muhafaza, kalite VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 4-7 Ekim 216 ISSN: 2148-36 Yıl /Year: 217 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 78-85 Araştırma Makalesi Research Article 1Alata Bahçe Kulturleri

Detaylı

YAŞ MEYVE SEBZE. Hazırlayan Dilek KOÇ 2005. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

YAŞ MEYVE SEBZE. Hazırlayan Dilek KOÇ 2005. T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi YAŞ MEYVE SEBZE Hazırlayan Dilek KOÇ 2005 T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi YAŞ MEYVE-SEBZE SITC NO : 057.1, 057.3, 057.4, 057.5, 057.6, 057.9 (Meyveler) 054.1,

Detaylı

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) ISSN:

Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) ISSN: 2 Sorumlu Yazar: dsoner@gmail.com www.ziraat.selcuk.edu.tr/dergi Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 23 (49): (2009) 18-23 ISSN:1309-0550 VALENSİYA PORTAKALLARDA HASAT SONRASI Penicillium

Detaylı

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI Tane sapı Sap çukuru Tane Ekzokarp Mezokarp Endokarp Çekirdek Üzüm tanesinin büyüme dönemleri, renk ve kimyasal değişime göre incelenebilir. Üzüm tanesindeki yeşil rengin

Detaylı

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. KIRMIZI ETLER KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR. ETTEKİ ENZİMLER VE MİKROBİYEL AKTİVİTE BOZULMANIN BAŞLANGICIDIR.

Detaylı

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER

BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2004, 17(2), 115-119 BAZI LİMON ÇEŞİTLERİNİN 1997-2000 YILLARI ARASINDA ANTALYA EKOLOJİK KOŞULLARINDA GÖSTERDİKLERİ VERİM VE POMOLOJİK ÖZELLİKLER Ebru CÜCÜ-AÇIKALIN

Detaylı

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir?

Magnezyum Sülfat. Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum Sülfat Magnezyum Sülfat nedir? Magnezyum sülfat gübresi (MgSO4 7H 2 O) bitkilerdeki magnezyum eksikliğiniz gidermeye uygun, suda tamamen eriyebilen saf ve kristal bir gübredir. Bünyesinde % 15

Detaylı

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU YAŞ MEYVE VE SEBZE SEKTÖR RAPORU DÜNYADA YAŞ MEYVE VE SEBZE ÜRETİMİ FAO nun verilerine göre; 2012 yılında dünyada 57,2 milyon hektar alanda, 1,1 milyar ton yaş sebze üretimi yapılmıştır. Domates yaklaşık

Detaylı

Envirocheck Contact plates; Yüzey Testi için 09.01

Envirocheck Contact plates; Yüzey Testi için 09.01 Envirocheck Contact plates; Yüzey Testi için 09.01 Mikrobiyel açıdan temiz olması gereken tüm yüzeylerde mikrobiyel kontaminasyonun belirlenmesinde kullanılan basit ve etkili bir araçtır. Plastik Petri

Detaylı

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA

RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA RUS BUĞDAY AFİTLERİNE KARŞI BİYOLOJİK KORUMA HAZIRLAYAN ÖĞRENCİLER 7-F Miray DAĞCI Ömür Mehmet KANDEMİR DANIŞMAN ÖĞRETMEN NİLÜFER DEMİR İZMİR - 2013 İÇİNDEKİLER 1. Projenin Amacı ve Hedefi.. 2 2. Afit

Detaylı

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ. Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya

BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ. Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya BAHÇE ÜRÜNLERİNDE KALİTE VE İHRACATIMIZA ETKİSİ Prof.Dr. Mustafa ERKAN Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü-Antalya Açlık ve Beslenme hala en önemli sorun ÜRETİM Üretim fazlası

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ Okan ÖZKAYA BAZI TURUNÇGİL TÜR VE ÇEŞİTLERİNDE SICAK SU VE KİMYASAL UYGULAMALARININ MUHAFAZAYA ETKİLERİNİN ARAŞTIRILMASI BAHÇE BİTKİLERİ ANABİLİM

Detaylı

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ

3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5. TARIM MAKİNALARI BÖLÜMÜ 3.5.1. TARIM MAKİNALARI ANABİLİM DALI Yürütücü Kuruluş (lar) : Çeşitli Tarımsal Ürünlerin Vakumla Kurutulmasında Kurutma Parametrelerinin Belirlenmesi İşbirliği Yapan Kuruluş

Detaylı

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler.

Çizelge 1. 1997 yılında patlıcan ve 1999 yılında domates serasına ait bilgiler. ÖRTÜALTI SEBZE YETĐŞTĐRĐCĐLĐĞĐNDE ENTEGRE MÜCADELE PROGRAMINDA ĐLAÇLAMA HACMĐNĐN DÜŞÜRÜLMESĐ AMACIYLA AKSU U.L.V. CĐHAZLARI ÜZERĐNDE YAPILAN ARAŞTIRMALAR Seralarda ilaçlama hacminin düşürülmesiyle ilgili

Detaylı

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN

İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ. Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İNCİRİN TOPRAK İSTEKLERİ VE GÜBRELENMESİ Yrd. Doç. Dr. Mehmet ZENGİN İncirin iklim İstekleri İncir bir yarı tropik iklim meyvesidir. Dünyanın ılıman iklime sahip bir çok yerinde yetişebilmektedir. İncir

Detaylı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı

Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Sürdürülebilir Pestisit Kullanımı Doç. Dr. Seral YÜCEL Dr. Hale GÜNAÇTI Adana Biyolojik Mücadele Araştırma İstasyonu Dünyanın en önemli sorunlarından biri hızla artan nüfusudur. Dünya nüfusunun gittikçe

Detaylı

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta

ÖNEMLİ ZARARLILARI. Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) yumurta ÖNEMLİ ZARARLILARI Spodoptera spp. (Yaprak kurtları) Ergin 20 mm yumurta Larva 35-40 mm ÖNEMLİ ZARARLILARI ÇİÇEK TRİPSİ (Frankliniella tritici) Küçük sigara şeklinde 1,3 mm uzunluğunda, genelde sarı renkli

Detaylı

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ

KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ KLİMALARDA ÜREYEN BAKTERİLERE BİTKİSEL YAĞLARIN ETKİSİ Hazırlayan Öğrenciler Fulya MORDOĞAN 7-B Pırıl ALP 7-B Danışman Öğretmen Demet EROL İZMİR, 2012 1 İÇİNDEKİLER 1. Proje özeti...3 2. Projenin amacı...3

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247

KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ SEMPOZYUMU 1247 KAHRAMANMARAŞ İLİNİN GENEL MEYVECİLİK DURUMU Mehmet SÜTYEMEZ*- M. Ali GÜNDEŞLİ" Meyvecilik kültürü oldukça eski tarihlere uzanan Anadolu'muz birçok meyve türünün anavatanı

Detaylı

SOĞUTULMUŞ ÜRÜNLER İÇİN ÖNERİLEN KOŞULLAR

SOĞUTULMUŞ ÜRÜNLER İÇİN ÖNERİLEN KOŞULLAR SOĞUTULMUŞ ÜRÜNLER İÇİN ÖNERİLEN KOŞULLAR Donma Isısı Havalandırma Ürün Raf Ömrü Etilen Üretim Aktif Maya 0-0.5 / +1 Hiçbiri 14 Ambalajlanmış Et -1.5-1.5 / 0 70 Hiçbiri Ambalajlanmış Kuzu ve Koyun Eti

Detaylı

STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP

STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP STERİLİZASYON DERSİ 4. HAFTA DERS NOTLARI YRD. DOÇ. DR. KADRİ KULUALP STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ SÜZME YÖNTEMİ FİLTRASYON İLE STERİLİZASYON Süzme mekanizmalarına göre; a) Absorbsiyonla mikroorganizmaları

Detaylı

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015

Mikrobiyal Gelişim. Jenerasyon süresi. Bakterilerde üreme eğrisi. Örneğin; (optimum koşullar altında) 10/5/2015 Mikrobiyal Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde funguslarda görülen

Detaylı

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ

SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ SU ÜRÜNLERİNDE GIDA GÜVENLİĞİ Sudan Sofraya Balık Güvenliği Ülkeler, insan yaşamı ve sağlığı için yüksek düzeyde bir koruma güvencesi sağlamak zorundadırlar. Bu yaklaşım çerçevesinde güvenli ve sağlıklı

Detaylı

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar)

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 9-14 Araştırma Makalesi 1Çukurova Üniversitesi, Ziraat

Detaylı

Şartlarında Bakteriyel İnaktivasyon Sürecinin İndikatör

Şartlarında Bakteriyel İnaktivasyon Sürecinin İndikatör İçme-Kullanma Suları için Farklı Dezenfeksiyon Şartlarında Bakteriyel İnaktivasyon Sürecinin İndikatör Organizmalar için İncelenmesi İ.Ethem KARADİREK, Selami KARA, Özge ÖZEN, Oğuzhan GÜLAYDIN, Ayşe MUHAMMETOĞLU

Detaylı

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.)

Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) Şeker Kamışı Sugarcane (Saccharum officinarum L.) 1 Önemi, Kökeni ve Tarihçesi 1850 li yılara kadar dünya şeker üretiminin tamamı şeker kamışından elde edilmekteydi. Günümüzde ise (2010 yılı istatistiklerine

Detaylı

SOĞUTULMUŞ ÜRÜNLER İÇİN ÖNERİLEN KOŞULLAR

SOĞUTULMUŞ ÜRÜNLER İÇİN ÖNERİLEN KOŞULLAR MSC MEDITERRANEAN SHIPPING COMPANY S.A. Page 1 of 6 Yüklerinizin optimum taşıma koşullarını sağlaması için, konteyner içerisindeki ısı, nem ve serbest temiz hava akımının varlığının dikkate alınmasını

Detaylı

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER

SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI. Aysu BESLER SU ÜRÜNLERİİŞLEME TESİSİNDEKİ MİKROBİYAL FLORANIN DEĞİŞİMİNDE TİCARİ DEZENFEKTANLARIN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Aysu BESLER SUNUM PLANI Konu ve kapsam Amaç Yöntem Bulgular Sonuç ve Öneriler http://kaymurgida.com.tr/murat_fab/isleme.html

Detaylı

Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ

Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ * Prof. Dr. Nurgül TÜREMİŞ Örtüaltında meyve yetiştiriciliği çok eskiden beri yapılmaktadır. İlk uygulamalar Fransa ve İngiltere krallıklarına dayanmaktadır. Soğuğa hassas ağaçların büyük saksılar içerisinde

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

Sous vide. vakum ambalaj ve vakum altında pişirme

Sous vide. vakum ambalaj ve vakum altında pişirme Sous vide Aslında Sous vide 'vakumlu ambalajlanmış gıdalar daha sonra pişirilmiş, soğutulmuş ve soğuk zinzirde saklanan bir süreç' olarak ta tanımlanır. Bu yöntemde yüksek duyusal kalitedeki ürünler damak

Detaylı

organik gübre

organik gübre www.multiponi.com MultiPoni gübre, standart kimyasal gübrelere kıyasla bitki beslemesini, tabiatın yöntemleriyle gerçekleştirir ve toprak yapısını zenginleştirerek dengeler. Mikroorganizmalar, MultiPoni

Detaylı

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması

Dünyada 3,2 milyon tona, ülkemizde ise 40 bin tona ulaşan pestisit tüketimi bunun en önemli göstergesidir. Pestisit kullanılmaksızın üretim yapılması Pestisit; herhangi bir istenmeyen canlının (zararlı organizma), yayılmasını engelleyen, uzaklaştıran ya da ondan koruyan her türlü bileşik ya da bileşikler karışımıdır. Tarımda pestisitler, zararlı organizmaları

Detaylı

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz. Krema ve Kaymak Tebliği R.G. Tarihi:27.09.2003 R.G. Sayısı:25242 Amaç Madde 1- Bu Tebliğin amacı, krema ve kaymağın, tekniğine uygun ve hijyenik şekilde üretilmesi, hazırlaması, işlemesi, muhafazası, depolanması,

Detaylı

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Mikroorganizmaların gıdalarla gelişmesi; Gıdanın karekteristik özelliğine, Gıdada bulunan m.o lara ve bunlar arası etkileşime, Çevre koşullarına bağlı

Detaylı

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ

Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi. Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Arpa (Hordeum vulgare L.) Bitkisinde Mikrobiyel Gübrelerin Çimlenme Üzerine Etkisinin Belirlenmesi Çiğdem KÜÇÜK, Cenap CEVHERİ Hayvan yemi olarak tüketilen tahıllar içinde; yem değeri en üstün olan arpa,

Detaylı

Gıdalarda Temel İşlemler

Gıdalarda Temel İşlemler Gıdalarda Temel İşlemler Gıdaların işlenmesi; gıda endüstrisinde uygulanan işlemlerin yanı sıra evde gıdaların hazırlanması ve pişirilmesi sırasında uygulanan işlemleri de kapsar. İşlenmemiş gıdaların

Detaylı

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları

MEYVE SULARI DÜNYA TİCARETİ. Dünya İhracatı. Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları 0 MEYVE SULARI Tablo 1. Meyve Suyunun Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonları Ürün Adı GTP Portakal Suyu (Dondurulmuş) 2009.11 Diğer Portakal Suları 2009.12, 2009.19 Greyfurt Suyu 2009.21, 2009.29 Diğer

Detaylı

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DEPOLAMA UYGULAMALARI. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DEPOLAMA UYGULAMALARI Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 1 Gıda Maddelerinin Depolanması Gıda maddeleri canlı kaynaklı maddelerdir. Bu nedenle özel olarak saklanması gerekir. Aksi durumda büyük miktarlarda

Detaylı

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM

7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 7. BÖLÜM MİKROBİYAL GELİŞİM 1 Gelişim Tek hücreli organizmalarda sayı artışı Bakterilerde en çok görülen üreme şekli ikiye bölünmedir (mikroorganizma sayısı) Çok hücreli organizmalarda kütle artışı Genelde

Detaylı

Sağlıklı, lezzetli, pratik

Sağlıklı, lezzetli, pratik Daldır ve karıştır Kalem çayınızı ambalajından çıkartıp, TEASTİR logosundan tutarak bir bardak kaynamış suya daldırıp, 1-2 dakika kaşığa gerek duymadan, dilerseniz şeker ekleyerek karıştırın. Özel dizayn

Detaylı

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS EVDE BİYOTEKNOLOJİ Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 5. DERS STERİLİZASYON; BİTKİ DOKU KÜLTÜRLERİNDE KULLANILAN STERİLİZASYON YÖNTEMLERİ VE BU STERİLİZASYON

Detaylı

Profoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri

Profoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri Profoks Cihazından Üretilen Gazın Yumurtacı ve Etçi Tavuk İşletmelerinde Kullanılmasının Etkileri Uygulama 1. İşlerler Yumurta Üretim Tesisi, Burdur-Antalya karayolu 5.km Burdur. İşletmenin Özelliği: Yarı

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2011 Yılı (1. Tahmin Sonuçlarına göre) Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 26/08/2011 tarihinde

Detaylı

ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ. Koliform Bakteri Grubunun Tanımı

ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ. Koliform Bakteri Grubunun Tanımı ÇOKLU TÜP FERMANTASYON YÖNTEMİ İLE TOPLAM KOLİFORM TAYİNİ Koliform Bakteri Grubunun Tanımı Koliform grubunu oluşturan bakteriler; tamamı aerobik veya fakültatif anaerobik olan, gram negatif, spor oluşturmayan,

Detaylı

Risk potansiyelinin azaltılması Çevre tehditlerinin önlenmesi Masrafların düşürülmesi

Risk potansiyelinin azaltılması Çevre tehditlerinin önlenmesi Masrafların düşürülmesi Su-Hijyen-Yönetimi - İçme suyu- - Kullanım suyu- - İşleme suyu- -Sulu işlem ve kullanım sürecinde yüzeyler- Risk potansiyelinin azaltılması Çevre tehditlerinin önlenmesi Masrafların düşürülmesi Su dezenfeksiyonu

Detaylı

Deney süresince tüketilen (kullanılan) 400-335= 65 ppm tüketilmiştir. Bu hacimce ppm dir. ppm i mg/m 3 e dönüştürürsek,

Deney süresince tüketilen (kullanılan) 400-335= 65 ppm tüketilmiştir. Bu hacimce ppm dir. ppm i mg/m 3 e dönüştürürsek, ÇEVRE MİKROBİYOLOJİSİ ÖRNEK SORULARI (Prof. Dr. Yaşar Nuhoğlu) S.1 Karbondioksit ölçüm yöntemi ile bir ekosistemin ilk kademe verimini belirlemek için yapılan bitki odası deneyleri sonucunda 150 m 2 lik

Detaylı

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ)

EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) EGE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) ÖLÇEKLENEBİLİR H.264 VİDEO KODLAYICISI İÇİN SEVİYELENDİRİLEBİLİR GÜVENLİK SAĞLAYAN BİR VİDEO ŞİFRELEME ÇALIŞMASI Gül BOZTOK ALGIN Uluslararası

Detaylı

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR

GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR GIDALARDAKİ M.O LARIN KONTROLÜNDE 4 TEMEL İLKE UYGULANIR 1. Kontaminasyonun önlenmesi 2. Mikroorganizmaların uzaklaştırılması a) Yıkama b) Kesme ve ayıklama c) Santrifüje etme d) Filtrasyon 3. Mikrobiyal

Detaylı

Önce Zarar Verme HİPOCRAT AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE STERİLİZASYON, KONTROL VE ÖNEMİ

Önce Zarar Verme HİPOCRAT AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE STERİLİZASYON, KONTROL VE ÖNEMİ AĞIZ DİŞ SAĞLIĞI MERKEZLERİNDE STERİLİZASYON, KONTROL VE ÖNEMİ Önce Zarar Verme HİPOCRAT Nevin ACAR Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız-Diş Çene Hastalıkları Cerrahisi Sterilizasyon Sorumlu

Detaylı

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006

DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR. Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 DETERJAN VE DEZENFEKTANLAR Fırat ÖZEL, Gıda Mühendisi 2006 ÖNEMLİ! Gıdaları insanların sağlıklarını çok ciddi şekilde etkiler. Bu nedenle, gıda üreten kişilerin temizlik kurallarına uyması çok önemlidir.

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2016 Türkiye İstatistik Kurumu 28/10/2016 tarihinde 2016 yılı 2. Tahmin Bitkisel haber bültenini yayımladı. 2016 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre artacağı;

Detaylı

Etilen PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ

Etilen PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ Etilen PROF.DR.NURDAN TUNA GÜNEŞ TARİHÇE 1901: Dimitry Neljubov, bezelye fidelerinde büyümedeki değişime neden olan aydınlatma gazındaki aktif bileşik etilendir. 1910: H.H. Cousins, portakallar muzların

Detaylı

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon

Akvaryum veya küçük havuzlarda amonyağın daha az zehirli olan nitrit ve nitrata dönüştürülmesi için gerekli olan bakteri populasyonunu (nitrifikasyon Azotlu bileşikler Ticari balık havuzlarında iyonize olmuş veya iyonize olmamış amonyağın konsantrasyonlarını azaltmak için pratik bir yöntem yoktur. Balık havuzlarında stoklama ve yemleme oranlarının azaltılması

Detaylı

Havuçda Görülen Depo Hastalıkları

Havuçda Görülen Depo Hastalıkları Havuçda Görülen Depo Hastalıkları Kurşuni Küf Botrytis cinerea Patojen enfeksiyonları kökün çeşitli yerlerinde oluşabilse de kökün uç ve tepe kısımlarında daha yaygındır. Enfekteli dokular, ilk başta açık

Detaylı

Araştırma Makalesi (Research Article)

Araştırma Makalesi (Research Article) Araştırma Makalesi (Research Article) Kadir İLHAN Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Bitki Koruma Bölümü 16059, Bursa / Türkiye sorumlu yazar: kadirilhan@uludag.edu.tr Alınış (Received): 04.05.2017

Detaylı

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( )

Ekonomik Rapor Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla. Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Tablo 57. Kişi Başına Gayri Safi Yurt İçi Hasıla Yıllar Nüfus (1) (000 Kişi) Türk Lirası ( ) Cari Fiyatlarla (2) Sabit (1998 Yılı) Fiyatlarla Değişim ABD Doları ($) Değişim Türk Lirası ( ) Değişim 2009

Detaylı

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens

Umbelliferae. Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens Umbelliferae Daucus carota L. (HAVUÇ) Apium graveolens var. dulce (YAPRAK KEREVİZİ) Apium graveolens var. rapaceum (KÖK KEREVİZİ) Anethum graveolens (DEREOTU) Foeniculum vulgare (REZENE) Petroselinum crispum

Detaylı

Dezenfeksiyon Amaçlı Yerinde Üretim

Dezenfeksiyon Amaçlı Yerinde Üretim Dezenfeksiyon Amaçlı Yerinde Üretim Yerinde Üretilen Aktif Maddelerin Avantaj & Dezavantajları 22.11.2016 / BİOSİDAL KONGRESİ - ANTALYA Paketli Satın Almak 1 yada birden çok hazır kimyasalı paketlenmiş

Detaylı

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ

DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ DENİZ BALIKLARI YETİŞTİRİCİLİĞİNDE SU KALİTESİ Su ürünleri yetiştiriciliği açısından önemli su kalite özellikleri ve bu özelliklere ilişkin sınır (standart) değerler uzun yıllar süren araştırma ve deneyimler

Detaylı

Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş.

Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş. Ekosol Tarım ve Hayvancılık A.Ş. EKOSOL TARIM HAKKINDA EKOSOL TARIM, 2002 yılında Solucan Gübresi üretimi için Eisenia Foetida Kırmızı Kaliforniya Kültür Solucanları ile çalışmaya başlamış, 2005 yılında

Detaylı

İŞLEME TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Ülkemiz için büyük öneme sahip su ürünleri kaynakları, dünya genelinde artan protein açığı ile beraber daha fazla dile

İŞLEME TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Ülkemiz için büyük öneme sahip su ürünleri kaynakları, dünya genelinde artan protein açığı ile beraber daha fazla dile İŞLEME TEKNOLOJİ ANABİLİM DALI Ülkemiz için büyük öneme sahip su ürünleri kaynakları, dünya genelinde artan protein açığı ile beraber daha fazla dile getirilir olmuş ve sektöre yapılan yatırımlar artmıştır.

Detaylı

REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ

REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ REZFREE TÜRKİYE KURUMSAL BAYİSİ REZ TARIM ÜRÜNLERİ LTD ŞTİ HAKKIMIZDA REZFREE INC Houston, Teksas ta biyoteknoloji ve inovatif sonuç odaklı bir şirket olarak kurulmuş olup, tarım sektöründe inovatif ürünlerin

Detaylı

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir. 2.Homofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, 3.Heterofermentatif laktik asit bakterileri ile laktik asit, asetik asit, diğer organik asitler, etil alkol, gliserol, CO 2, 4.Koliform bakterileri

Detaylı

2009 TÜBİTAK TÜSSİDE BİLİM DANIŞMANLIĞI ÇALIŞTAYI 1

2009 TÜBİTAK TÜSSİDE BİLİM DANIŞMANLIĞI ÇALIŞTAYI 1 GRUP SENTEZ DOĞAL FABRİKALARIMIZIN PENCERELERİ OLAN STOMALARIN İNCELENMESİ GRUP ÜYELERİ MURAT UYSAL RAMAZAN ÇAKIRDIM ERDAL GÜLER GRUP DANIŞMANLARI Prof.Dr.GÜRCAN GÜLERYÜZ Doç.Dr.TİJEN OĞRAŞ 2009 TÜBİTAK

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ Sayfa 1 Gözden Geçirme Notları 2010 Yılı Bitkisel Üretim ve Bitkisel Ürün Denge İstatistikleri I. Bitkisel Üretim Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 25/03/2011 tarihinde açıklanan, 2010 yılı Bitkisel

Detaylı

FARKLI UYGULAMALARIN UNUN ENZİME DİRENÇLİ NİŞASTA İÇERİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ

FARKLI UYGULAMALARIN UNUN ENZİME DİRENÇLİ NİŞASTA İÇERİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ FARKLI UYGULAMALARIN UNUN ENZİME DİRENÇLİ NİŞASTA İÇERİĞİ ÜZERİNE ETKİLERİ Cihadiye CANDAL Cihadiye Candal*, Özlem Kılıç, Mustafa Erbaş Akdeniz Üniversitesi, Gıda Mühendisliği Bölümü, Antalya cihadiyecandal.09@gmail.com

Detaylı

474 VERGİ HADDİ ÖLÇÜ BİRİMİ

474 VERGİ HADDİ ÖLÇÜ BİRİMİ POZİSYON NO EŞYANIN TANIMI ÖLÇÜ BİRİMİ 474 VERGİ HADDİ 1 2 3 4 08.01 Hindistan cevizi, Brezilya cevizi ve Kaju cevizi ( taze veya kuru - tulmuş) (kabuğu çıkarılmış veya kabuğu soyulmuş olsun olmasın):

Detaylı

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ

BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ BALIK HASTALIKLARININ KONTROLÜ Hastalığın Çıkışını Engelleyici Önlemler Hastalıklardan korunma ile ilgili öncelikli emniyet tedbirleri, sağlıklı canlılarla, sağlıklı yumurtalarla uygun oranlarda stoklama

Detaylı

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ BİTKİSEL ÜRETİM BİLGİ NOTU 2. TAHMİN 2014 Türkiye İstatistik Kurumu 23/10/2014 tarihinde 2014 yılı 2. Tahmin Bitkisel Üretim haber bültenini yayımladı. 2014 yılında bitkisel üretimin bir önceki yıla göre;

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak /

Bioredworm- S(Solid)-Katı ve Bioredworm-L(Liquid)-Sıvı Uygulama tablosu Bitki Türü Gübre Türü Uygulama dönemi Dozlar / saf gübre olarak / Kök gelişimini ciddi oranda desteklediği için, özellikle dikim esnasında granül gübrenin kullanılması tavsiye edilir. Üreticilerin, topraktaki besin ihtiyacını tespit edebilmeleri için toprak analizi yaptırmaları

Detaylı

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu.

Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Böl., Konya. *sgezgin@selcuk.edu. Toprağa Farklı Şekil ve Miktarlarda Uygulanan TKİ-Hümas ın Toprak Reaksiyonu ve luluğuna Etkisi, Bu Etkisinin Diğer Bazı Humik asit Kaynakları ile Karşılaştırılması Prof. Dr. Sait GEZGİN, Uzman Nesim DURSUN

Detaylı

Sıra Ürün Adı 2010 2011

Sıra Ürün Adı 2010 2011 YAŞ MEYVE VE SEBZE DÜNYA ÜRETİMİ Dünya Yaş Sebze Üretimi Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) nün en güncel verileri olan 2011 yılı verilerine göre; 2011 yılında dünyada 56,7 milyon hektar alanda

Detaylı