KAVAKLARDA GENETĠK ISLAH VE SELEKSĠYON

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "KAVAKLARDA GENETĠK ISLAH VE SELEKSĠYON"

Transkript

1 KAVAKLARDA GENETĠK ISLAH VE SELEKSĠYON Prof. Dr. Korhan TUNÇTANER

2 Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 363 ISSN X Müdürlük Yayın No: : 258 KAVAKLARDA GENETĠK ISLAH VE SELEKSĠYON (ODC: 165.3:165.62:165.7:176.1: Populus) Prof. Dr. Korhan TUNÇTANER ÇEġĠTLĠ YAYINLAR SERĠSĠ: 19 T. C. ÇEVRE ve ORMAN BAKANLIĞI Kavak ve Hızlı GeliĢen Orman Ağaçları AraĢtırma Müdürlüğü ĠZMĠT/TÜRKĠYE

3 YAYIN KURULU: Mehmet ERCAN Dr. Sacit KOÇER Dr. Faruk ġ. ÖZAY Kâzım ULUER Ahmet KARAKAġ YAYINLAYAN: T. C. Çevre ve Orman Bakanlığı Kavak ve Hızlı GeliĢen Orman Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü P.K Yahyakaptan ĠZMĠT URL: Tel: Fax:

4 ĠÇĠNDEKĠLER ÖNSÖZ I V GĠRĠġ 1 1. KAVAKLARIN TANITIMI Turanga seksiyonu Leuce sksiyonu Albidae (Akkavaklar) Trepidae (Titrekkavaklar) Avrupa ve Asya titrekkavakları Amerikan titrekkavakları Leuce seksiyonu içindeki melezler Aigeiros seksiyonu Avrupa ve Asya karakavakları (P. nigra L.) Amerikan karakavağı (P. deltoides Bartr.) Euramerican melez kavakları Tacamahaca seksiyonu Asya balsam kavakları Amerikan balsam kavakları Leucoides seksiyonu ISLAH VE SELEKSĠYON Kavakçılıkta ıslah strateji ve programları Köklenme baģarısı Hızlı büyüme Uyum (adaptasyon), biyotik ve abiyotik zararlılara karģı dayanıklılık Odun teknolojisi ve biyokitle üretimi Melezleme Doğal döllenmelerden elde edilen melezler Yapay döllemelerden elde edilen melezler Polen üretimi DiĢi ağaçlar üzerinde yapılan döllemeler KesilmiĢ dallar üzerinde yapılan döllemeler Türkiye de gerçekleģtirilen melezleme çalıģmaları KLONAL SELEKSĠYON Klon denemeleri (populetum kuruluģları) 73

5 Ġlk seleksiyon populetumu Oryantasyon (gözlem) populetumu Mukayese populetumu Koleksiyon (muhafaza populetumu) Türkiye de tesis edilen klon denemeleri Fidanlık aģamasında klon testleri Yurt dıģından ithal edilen klonların fidanlık Testleri Yapay melezlemelerden elde edilen klonların fidanlık testleri Klonların büyüme performansları Klonların morfolojik özellikleri Ġstatistik değerlendirmeler Fidanlık denemelerine ait araģtırma Sonuçları Yerli karakavak klonlarının fidanlık testleri Arazi aģamasında klon testleri Ġzmit ilk seleksiyon populetumu Gölcük deneme alanları yılı denemesi yılı denemesi ORYANTASYON POPULETUMLARI ARAġTIRMA SONUÇLARI EskiĢehir oryantasyon populetumu Mengen oryantasyon populetumu Marmara oryantasyon populetumu Türkiye Populetumları KuruluĢ Projesi çerçevesinde kurulan oryantasyon populetumları KahramanmaraĢ-AfĢin oryantasyon populetumu KırĢehir-Kocabey oryantasyon populetumu Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri oryantasyon populetumları Orta Anadolu ve Marmara bölgeleri oryantasyon Populetumları KırĢehir-Kocabey oryantasyon populetumu Sivrihisar-Ġlören oryantasyon populetumu Lüleburgaz oryantasyon populetumu Ġzmit, Bursa, Meriç oryantasyon populetumları 159 II

6 5. MUKAYESE POPULETUMLARI ARAġTIRMA SONUÇLARI Karadeniz bölgesi mukayese populetumu Klonların büyüme özellikleri Klonların teknolojik özellikleri Marmara bölgesi mukayese populetumları Klonların büyüme özellikleri Klonların teknolojik özellikleri Klonların kağıt özellikleri Akdeniz bölgesi mukayese populetumları Adana-Ceyhan mukayese populetumu KahramanmaraĢ-AfĢin mukayese populetumu KAVAKLARDA BĠYOKĠTLE ÜRETĠMĠ Türkiye kavakçılığında kitle üretiminin yeri P.x euramericana I-214 klonunda kitle üretimi Biokitle üretimine yönelik ıslah ve seleksiyon KAVAKLARDA GEN KAYNAKLARININ KORUNMASI VE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Kavak gen kaynaklarında in situ ve ex situ koruma Akkavak ve titrekkavaklara ait gen kaynaklarının korunması Karakavaklara ait gen kaynaklarının korunması Fırat kavağına ait gen kaynaklarının korunması Kavaklarda in vitro genetik materyal muhafazası Kavak gen kaynaklarının değerlendirilmesi KAVAKLARDA BĠYOTEKNOLOJĠ Mikroüretim (doku kültürü) Moleküler ıslah (DNA moleküler belirteç tenkolojisi) Gen transformasyonu 248 KAYNAKLAR 252 III

7 IV

8 ÖNSÖZ Yüzyıllardır Anadolu da sürdürülmekte olan kavak kültürü, Türklerin Orta Asya dan beri vazgeçemediği geleneklerden biridir. Anadolu halkı, yaģamlarının her döneminde kavak ağacından çeģitli ihtiyaçları için yararlanmıģ ve bu türe karģı olan sevgisini folkloruna bile yansıtmıģtır. Kavak türleri yüksek büyüme hızları, klonal üretim kolaylıkları ve odunlarının birçok sanayi kolunda değerlendirilmesi nedeniyle, dünyada birçok ülkenin ilgisini çekmiģ, önemli bilimsel çalıģmalara konu olmuģtur. Son yıllarda, araģtırmaların yoğunlaģtığı moleküler genetik alanında da model ağaç olarak yerini alarak önemini kanıtlamıģtır. Ülkemizde mevcut karakavak taksonlarının geleneksel olarak kültürü yapılırken, 1950 li yıllardan itibaren farklı kavak tür, varyete ve klonlarının, özellikle tüm dünyada yankı uyandıran euramerican melezlerinin ithaline baģlanmıģtır yılında Ġzmit te Kavakçılık AraĢtırma Enstitüsü nün kurulması ile, Türkiye genelinde modern kavakçılık tekniklerinin geliģtirilmesine yönelik araģtırma ve uygulama çalıģmalarına geçilmiģtir. Bu yoğun çabaların sonucunda, Enstitü nün kuruluģ yıllarında 300 bin m 3 /yıl olarak tahmin edilen kavak odunu üretimi, 1999 yılında 4 milyon m 3 düzeyine ulaģmıģtır. Bu baģarıda, araģtırma çalıģmalarına dayalı olarak selekte edilen yüksek artım gücündeki P.x euramericana ve P.deltoides klonları ile tesis edilen plantasyonların büyük payı bulunmaktadır. Bu plantasyonlardan üretilen kavak odunu miktarı, ülkenin endüstriyel odun hammaddesi ihtiyacının karģılanmasına önemli katkılar sağlamaktadır. Son yıllarda kavak kültüründe, biyokitle üretimi, lif ve enerji üretimi gibi yönelimler, odunun bünyesini değiģtirerek çeģitli sanayi kollarında kullanılmasını sağlayan teknolojiler önem kazanmaktadır. Kavakçılık konusundaki bu yeni geliģmeler, ülkemizde de araģtırma ve uygulama çalıģmalarına konu olmalıdır. Kavaklarda genetik ıslah çalıģmalarının sürdürülebilirliğinin sağlanması, mevcut gen kaynaklarının korunması ve yeni materyal ile zenginleģtirilmesi, mikroüretim ve moleküler genetik gibi yeni teknolojilerin uygulanması, ülkemiz kavakçılığına yeni ufuklar açacaktır. Ancak bu hedefe ulaģabilmek için, dünyada ve ülkemizde kavak ıslahı konusunda Ģimdiye kadar gerçekleģtirilen çalıģmalar iyi bilinmeli ve özellikle, bundan sonra yapılacak çalıģmalara temel oluģturmak üzere, ülkemizde Ģimdiye kadar V

9 yürütülmüģ olan araģtırma çalıģmalarının sonuçları doğru değerlendirilmelidir. Yukarıda belirtilen amaçlar doğrultusunda hazırlanan bu kitapta, ülkemiz kavakçılığı için önemli olan ıslah ve seleksiyon konularında, çok sayıda yerli ve yabancı literatüre dayalı bilgiler verilmiģtir. Kavakçılık AraĢtırma Enstitüsü nün kuruluģundan günümüze kadar geçen süreç içinde gerçekleģtirilen kavak ıslahı ve seleksiyonu ile ilgili araģtırma çalıģmaları özetlenmiģ ve elde edilen sonuçlar yorumlanmıģtır. Konuların sıralanıģına göre; Kitabın 1. bölümünde kavak türlerinin tanıtımı yapılmıģ, kavak ıslah stratejisi ve melezleme programları konusunda bilgi verilmiģtir. 2. ve 3. bölümlerde klonal seleksiyon çalıģmaları anlatılmıģ ve ülkemizde gerçekleģtirilen yapay melezlemelerden elde edilen klonlarla fidanlık ve arazi aģamasında yapılan çalıģmaların sonuçları irdelenmiģtir. 4. ve 5. bölümlerde Türkiye de tesis edilmiģ olan oryantasyon ve mukayese populetumlarında yapılan araģtırmaların sonuçları irdelenmiģ ve çeģitli özelliklere göre yapılan klon seçimlerine iliģkin bilgi verilmiģtir. 6. bölümde kavaklarda biokitle üretimi konusu incelenmiģ, 7. bölümde ülkemizde kavak gen kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi konusunda yapılan çalıģmalar belirtilmiģtir. 8. bölümde kavaklarda mikroüretim ve moleküler genetik konularında bilgi verilmiģ, uygulamalardan örnekler sunulmuģtur. Konuların daha iyi anlaģılabilmesi için çeģitli resim, tablo ve Ģekillerden yararlanılmıģtır. Bu kitap, Kavak ve Hızlı GeliĢen Orman Ağaçları AraĢtırma Enstitüsü nde görev yapmıģ olduğum 30 yılın bir ürünüdür. Bu nedenle, kitabın basılmasını sağlayan Enstitü Müdürlüğüne ve baģta araģtırmacı meslektaģlarım olmak üzere Enstitü nün tüm çalıģanlarına teģekkürlerimi, sevgi ve saygılarımı sunarım. Kavakçılık ailesinden ayrılarak ebediyete göç eden meslektaģlarımın aziz hatıraları önünde saygıyla eğilirim. Eserin Türkiye kavakçılığına, ormancılığımıza ve bilim dünyasına yararlı olmasını dilerim. Bartın Prof. Dr. Korhan TUNÇTANER VI

10 GĠRĠġ Doğal kaynaklar içinde önemli bir yere sahip olan ormanlar, aktüel ve potansiyel olarak sosyo-ekonomik değere sahip birçok türü bünyelerinde barındırmakta ve çevre üzerinde olumlu etkiler yapmaktadırlar. Dünyada her türlü enerji gereksinimini karģılamaya yönelik yenilenebilir tek doğal kaynak ormandır. Enerji üretiminde kullanılan tüm fosil yakıt rezervleri günün birinde tükenecektir. Buna uranyum da dahildir. Nükleer füzyon ile önemli bir enerji kaynağı sağlandığı bilinmektedir, ancak birçok ülkede elektrik Ģirketleri ve çevreciler nükleer enerjiye pek sıcak bakmamaktadırlar. Diğer taraftan günümüzde yararlanılan enerji kaynaklarının her zaman kolayca ve ekonomik olarak sağlanamayacakları da anlaģılmıģ bulunmaktadır. Bu nedenlerle geniģletilebilir ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak doğal ve yapay ormanlar ve bunları oluģturan ağaç türleri önemli bir alternatif olarak ortaya çıkmaktadırlar. Bu nedenle, orman genetik kaynaklarının korunması ve rasyonel bir Ģekilde kullanılması, birçok ulusal, bölgesel ve uluslararası kuruluģ için önemli bir konudur (Quedraogo, 1997). Endüstriyel odun üretimi ve yenilenebilir enerji kaynakları olarak ormanların geniģletilmesi, dünyada plantasyon ormancılığına verilen önemin daha da artmasına neden olmuģtur. Plantasyon ormanlarının çoğunluğu son yarı yüzyılda tesis edilmiģtir ve plantasyonların oranı bu dönem boyunca devamlı olarak artmıģtır. Plantasyonlar dünyadaki odun hasılatının yaklaģık %10 unu sağlamaktadır. Bu oran, doğal orman alanları azalırken, ekonomik baskılar ve teknolojik değiģim nedeniyle, plantasyon ormanlarının lehine hızla yükselmektedir (Kanowski 1997). Hızlı büyüyen türlerin yer aldığı kısa rotasyonlu plantasyonların büyük bir kısmı kağıt ve lif-yonga endüstrisi için en ekonomik kaynaktır. Plantasyonlardan sağlanan yüksek değerdeki odun ürünlerinin ticaretteki değeri ve potansiyel önemi gittikçe artmaktadır (Boydak ve ark. 1995, Birler 1995, Tunçtaner 1997, 2000). Orman ağaçlarındaki genetik varyasyondan yararlanılarak seleksiyon ve ıslah yoluyla yeni varyeteler, ekotipler ve klonlar geliģtirilmektedir. Türlere göre planlanan genetik ıslah programlarının uygulanması sonucunda odun üretiminde kalite ve kantite itibariyle önemli artıģlar sağlanmaktadır. AraĢtırma sonuçlarının ticari üretime aktarılması elde edilen genetik kazancı ekonomik kazanca dönüģtürmektedir. Bu nedenle, son yıllarda orman ağaçlarında gen kaynaklarının korunması ve değerlendirilmesi konusunda klasik ıslah ve 1

11 moleküler ıslah düzeyinde yoğun çalıģmalar yapılmaktadır. Özellikle kavaklarda in vitro teknikler, genetik mühendisliği ve moleküler biyoloji alanlarındaki çalıģmalar yaygınlık kazanmaktadır (Klopfenstein ve ark. 1997). Hızlı geliģen tür plantasyonlarında en fazla yer alan türlerden biri kavaktır. Kavaklar, yüksek artım güçleri, vejetatif olarak kolayca üretilebilmeleri ve odunlarının çeģitli sanayi kollarında kullanılabilme özellikleri nedeniyle endüstriyel plantasyonlar için özel bir öneme sahiptirler. Birçok ülkede selüloz ve kağıt üretimine uygun kavak kültivarlarının ortaya çıkarılması amacıyla, kavak türlerinin genetik varyasyonlarını değerlendirmeye yönelik ıslah çalıģmaları gerçekleģtirilmiģtir (Gaget ve ark., 1984, Bisoffi 1989, Weisgerber 1989, Bradshaw ve ark., 1994, Benea ve Muntean 1996, Tunçtaner ve ark. 1998). Ülkemizde bazı kavak türleri (P. nigra, P. deltoides) ve bunların melezlerinin (P. x euramericana) yer aldığı endüstriyel plantasyonlar, gerek odun üretimine yaptığı büyük katkı (yaklaģık 4 milyon m 3 /yıl), gerekse yetiģtiricilerine sağladığı ekonomik kazanç yönünden son derece önemlidir yılında Ġzmit te BirleĢmiĢ Milletler Gıda ve Tarım TeĢkilatı (FAO) nun desteği ile kurulmuģ olan Kavakçılık AraĢtırma Enstitüsü, Türkiye genelinde yapmıģ olduğu araģtırma ve geliģtirme çalıģmaları ile mevcut kavak üretim potansiyelini en iyi Ģekilde değerlendirme çabası içindedir. Bu amaçla, kavaklarda genetik çeģitliliğin korunması ve gen kaynaklarının değerlendirilmesi için klon bankaları ve klon denemeleri kuruluģları ile tür içi (intraspecific) ve türler arası (interspecific) yapay melezleme çalıģmalarına ağırlık verilmektedir (Tunçtaner ve ark. 1992, Tunçtaner 1993 a). Dünyada ve ülkemizde kavak odunu kullanan endüstri kolları süratli bir Ģekilde geliģmektedir. Bu geliģme özellikle tür içi ve türler arası çaprazlamalardan elde edilen melez klonlara dayanan lif-yonga levhaları, kontrplak, kibrit, ambalaj ve selüloz sanayisinde olmaktadır. Birçok Avrupa ülkesinde melez klon seleksiyonuna yönelik olarak P. nigra, P. deltoides ve P. trichocarpa türlerinde yapay melezleme çalıģmaları sürdürülmekte, bunun yanı sıra saf P. deltoides klonlarının seçimi çalıģmaları da yapılmaktadır (Teissier Du Cros 1984, Michel ve ark. 1989, Padro and Hernandez 1989). Birim alanda yüksek hacım üretimi sağlayan P. deltoides klonları ve bunların P. nigralar ile yapmıģ oldukları melezlerden selekte edilen klonlardan elde edilen baģarı, Kuzey Amerika da geniģ bir yayılıģ alanına sahip olan P. deltoides üzerinde araģtırma çalıģmalarının yoğunlaģmasına neden olmuģtur. Ülkemizde de bu amaçla yapılan 2

12 araģtırma çalıģmalarının sonuçlarına göre, bazı P. deltoides klonlarının I- 214 melez kavak klonuna göre daha baģarılı büyüme performansı göstermekte oldukları belirlenmiģtir (Tunçtaner 1991, Tunçtaner ve ark. 1994, Tunçtaner 2002). Dünyada ve ülkemizde yapılan araģtırmalardan elde edilen sonuçlara dayalı olarak, Türkiye Selüloz ve Kağıt Fabrikaları (SEKA) Genel Müdürlüğü nün parasal desteği ile SEKA-ARGE, Türkiye Bilimsel ve Teknik AraĢtırma Kurumu-Marmara AraĢtırma Merkezi (TÜBĠTAK-MAM) Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji AraĢtırma Enstitüsü (GMBAE), Ġstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi ve Orman Bakanlığı, Kavakçılık AraĢtırma Enstitüsü (KAE) tarafından müģterek olarak yürütülmüģ olan Kağıtlık Hammadde Nitelikleri Biyogenetik Olarak GeliĢtirilmiĢ Kavak Tür ve Klonlarının Etüdü ve AraĢtırılması isimli projede P. deltoides klonlarına ağırlıklı olarak yer verilmiģtir. Bu projede klonların büyüme performansları ile lif ve kağıt özelliklerine bağlı klasik ıslah çalıģmalarının yanı sıra moleküler genetik düzeyindeki çalıģmalar da yürütülmüģtür (Anon., 1998, 2001). Bu proje kapsamında yürütülen klasik ıslah çalıģmaları sonucunda belirlenen kavak klonlarının kağıtlık odun üretimine kalite ve kantite yönünden önemli katkılar sağlayacakları anlaģılmıģtır. Bundan sonraki aģamada, uygulanacak biyoteknolojik yöntemlerle transgenik kavak klonlarının ortaya çıkarılması çalıģmalarına devam edilecektir. P. deltoides ve melezleri ülkemizdeki kavak kültürünün geniģletilmesi ve verimliliğinin arttırılması yoluyla kavak odununa bağlı sanayi kollarının sürdürülebilirliği açısından değerli bir kaynak olarak görülmektedir. Bu nedenle, genetik ıslah ve seleksiyon çalıģmalarının Türkiye kavakçılığındaki yeri, bilimsel ve ekonomik yönden gittikçe artan bir önem kazanmaktadır. 3

13 1. KAVAKLARIN TANITIMI Kavaklar genellikle kuzey yarımkürenin ılıman bölgelerinde yayılıģ gösterirler (ġekil 1 ). ġekil 1. Kavak cinsinin doğal yayılıģı (FAO. 1979) Populus cinsinin kuzey yarımküresinde, kuzey Afrika dan arktik bölgeye kadar Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya da yayılmıģ bulunan yaklaģık 35 türü bulunmaktadır. Hemen bütün taksonları ağaç halinde bulunan, bir cinsli iki evcikli odunsu bitkilerdir. Terminal tomurcuklu (monopodial) veya ender olarak pseudo-terminal (Populus euphratica Oliv.) tomurcukludur. Tomurcuklar sürgünlere çok sıralı sarmal dizilmiģtir ve eģit büyüklükte olmayan çok sayıda pul ile örtülmüģtür, bazı taksonlarında yapıģkan bir madde ile sıvanmıģtır. Uzun ve kısa sürgünleri belirgindir. Sürgünlerin beģ kollu yıldız Ģeklinde özü vardır. Çoğunlukla uzun saplı olan yaprakları üçgen, elips, yumurta-yürek biçiminde, loplu veya dar Ģerit halinde olmak üzere değiģik formlarda ve boyutlardadır. Yaprak ayasının kenarları tam, kaba veya ince diģlidir. Kulakçıklar dikkati çekecek Ģekilde büyüktür. Yaprak sapları yandan basık, dört köģe veya silindiriktir. Ġki evcikli çiçekleri anemogamdır. Çiçekler bir araya gelerek kedicik durumunda kurullar oluģtururlar. Erkek ve diģi çiçek kurulları söğütlerden farklı olarak aģağıya sarkarlar. Çiçeklerin açılması her zaman yapraklanmadan önce olur. Brahteleri düz değil, horoz ibiği gibi diģli ve parçalanmıģtır. Periyant yapraklarının 4

14 değiģmesi ile oluģtuğu kabul edilen kadeh (kapçık) erkek ve diģi çiçeği içine almıģtır. Erkek çiçeğin etamin sayısı 6-12 veya arasında değiģir. 2,3 ender olarak da 4 karpelden oluģan ovaryumun üzeri çoğunlukla tüysüzdür. Anemogam olmanın sonucu, rüzgarla taģınan çiçek tozlarını yakalayabilmek için çoğunlukla 2, ender olarak da 3 ve 4 parçalı stigma çok geliģmiģtir. Meyveleri lokolosid kapsüldür. Ġçinde çok sayıda tohum taģır. Tohumlar pamuksu tüy demetleri vasıtasıyla uçarak uzak mesafelere taģınabilirler. Kavaklar tohumla üretilebilirlerse de, çimlenme özelliklerini çabuk kaybettiklerinden genellikle vejetatif yoldan çelikle çoğaltılırlar. Sürgün verme özellikleri fazladır. Fizyolojik olarak hızlı bir büyüme potansiyeline sahip olan kavakların ekolojik istekleri de oldukça yüksektir. Bu nedenle bir kültür ağacı olarak değerlendirilmeleri ve hızlı geliģme yapabilmeleri için uygun yetiģme ortamlarında dikilmeleri ve belirli ağaçlandırma ve bakım tekniklerinin yerine getirilmesi gerekmektedir. Diğer orman ağaçlarına göre oldukça kısa olan idare müddetleri içinde klimatik, fizyografik ve edafik koģullardan olumlu veya olumsuz olarak daha çabuk etkilenirler. Bu etmenlerin iyi değerlendirilmesi halinde yüksek hasılat alınabilen ekonomik kavakçılık gerçekleģtirilebilir. Kavakların hafif ve yumuģak olan odunları kolay iģlenir. Geleneksel olarak yuvarlak halde kullanıldığı gibi, biçilmek suretiyle çeģitli amaçlara yönelik olarak kullanılmaktadır. GeliĢmiĢ ülkelerde lif-yonga levhaları ve selüloz üretiminde değerlendirilmektedir. Ülkemizde karakavak odunu genellikle yuvarlak halde yapı malzemesi olarak kullanılmaktadır. Kültürü yapılmakta olan Euramerican melezlerinin ve Amerikan karakavağının (P.deltoides) odunları ise ; soyma sanayii (kontrapilak ve kibrit), ambalaj sanayii (bıçkılık) ve lif, yonga, selüloz sanayinde değerlendirilmektedir (Yaltırık 1993, Anon. 1994). Kavak (Populus L.), botanik sınıflandırmaya göre tohumlu bitkiler (Spermatophyta) grubunun kapalı tohumlular (Angiospermae) alt Ģubesine bağlı iki çenekliler (Dicotyledonae) sınıfına giren Salicales takımına ait Salicaceae familyası içinde yer alır (FAO., 1979, Anon.,1994). Kavak türleri beģ seksiyon altında toplanmaktadır: 1.1. Turanga seksiyonu Bu seksiyon, Populus euphratica Oliv. Ġsimli tek bir tür tarafından temsil edilmektedir. Ülkemizde Fırat kavağı olarak bilinen bu türün 5

15 yayılıģı Çin den Ġspanya ya, Fas ın batısına ve Kenya nın en güney kısımlarına kadar uzanmaktadır (ġekil 2) Ekonomik önemi olan doğal meģcereleri daha çok Türkistan, Ġran, Irak ve Suriye de (Resim 1) bulunmakla beraber Türkiye, Pakistan, Ġsrail, Mısır, Libya, Cezayir ve Çin in Hopei, Sinkiang, Shansi ve Manchuria bölgeleri de önemli yayılıģ yerleridir. YayılıĢ alanı içinde dağınık olarak bulunan lokal formlarına, Populus diversifolia Schrenk., P.ariana, P.mauritanica, P.glaucicomans, P.bonnetiana, P.illicitana., P.pruinosa Schrenk., gibi isimler verildiği, gerçekte bunların P.euphratica nın sinonimleri olduğu bildirilmektedir (Anon. 1979, Anon. 1983). ġekil 2. Turanga seksiyonuna ait kavakların doğal yayılıģları (FAO, 1979) P. euphratica nın yayılıģ alanı içinde bilinen en önemli özellikleri, yüksek sıcaklık derecelerine dayanıklılık ve tuzlu topraklara karģı gösterdiği toleranstır. 5 0 C ile C arasındaki sıcaklıklarda ve % 0.3 oranında tuzluluk derecelerine sahip yerlerde yetiģebilir. Deniz seviyesinden 4000 m yüksekliğe kadar çıkabilir (Ladakth Hindistan ve batı Tibet). YayılıĢ bölgesindeki yıllık yağıģ ortalaması mm dir (Anon. 1983). 6

16 Resim 1. Suriye de Fırat nehri kıyılarında yayılıģ yapan P. euphratica meģcereleri (Foto: K. Tunçtaner) Fırat kavağı, Türkiye nin güney ve güneydoğu bölgelerinde doğal olarak bulunmaktadır. YayılıĢının doğu sınırı Dicle nehri ve bu nehre dökülen Botan çayı kenarlarıdır. Batı sınırı ise Anamur yakınındaki Bozyazı deresidir. YayılıĢının en yoğun olduğu yerler Fırat, Dicle ve Göksu nehirlerinin kenarlarıdır (Resim 2). Resim 2. Bir Fırat kavağı (Mamıkoğlu, 2008) 7

17 Bu kavak türüne aģağı Seyhan havzasındaki bazı yerlerde ve Anamur Silifke arasında denize dökülen bazı derelerin kenarlarında da rastlanmaktadır. Dikey yöndeki yayılıģı deniz seviyesinden baģlayarak 1300 m yüksekliğe kadar çıkabilmektedir. YayılıĢ alanlarındaki ısı ekstremleri C ile 25 0 C arasında değiģmektedir (Gökçe ve ark. 1980, Anon.1994, Mamıkoğlu 2008). Fırat kavağı, düģük hava rutubetine, uzun yaz kuraklığına ve tuzlu ve kireçli topraklara sahip güneydoğu Anadolu bölgesi için önemli bir türdür. Ancak bu bölgede, su yetersizliği ve insanlar tarafından yapılan tahribat nedeniyle türün yayılıģ alanı gittikçe daralmakta ve gen kaynakları kaybolmaktadır. Bölgede yapılan bir araģtırmada, Fırat kavağının 160 cm çevre ve 19 m boy değerlerine ulaģabildiği, ancak karģılaģtığı çeģitli tahribatlar nedeniyle büyüme konusundaki tespitlerin türün genetik büyüme potansiyelini yeterince yansıtmadığı belirtilmektedir (Gökçe ve ark.1980). Fırat kavağının diğer önemli bir özelliği yaprak polimorfizmidir. Bir ağaç üzerinde ince söğüt yaprağı Ģeklinden, normal kavak yaprağı formuna kadar her türlü yaprak Ģekline rastlanır. DiĢi ve erkek çiçekleri ayrı ağaçlar üzerinde ve 3-5 cm lik salkımlar halinde geliģir (Resim 3). P. euphratica nın çelikle klonal olarak üretiminin oldukça zor olduğu belirtilmektedir (FAO, 1979, Garcia Valdecantos ve Padro 1989). Ülkemizde yapılan bir çalıģmada, sera koģullarında ve volkanik tüf + ince kum + humus ortamında, Fırat kavağının su sürgünlerinden alınan yumuģak çeliklerinin 3000 ppm indolbutrik asitle iģlem görmesi halinde % 62.5 oranında bir köklenme baģarısı elde edildiği bildirilmektedir (Gülbaba 1991). Ülkemizde Fırat kavağı odununun teknolojik özellikleri üzerinde yapılan bir araģtırmada oldukça iyi sonuçlar elde edilmiģtir. Fırat kavağı odununda, eğilme, liflere paralel ve liflere dik basınç dirençleri için bulunan ortalama gerilme değerleri, ahģap inģaatta kullanılan iğne yapraklı türlerle (kızılçam, sarıçam, göknar, ladin) aynı seviyede bulunmuģ, meģe ve kayın gibi yapraklı türlere ise yakın değerler göstermiģtir (Acar 1973). 8

18 Resim 3. Fırat kavağında farklı yaprak Ģekilleri, diģi ve erkek çiçek kurulları (Mamıkoğlu, 2008) 9

19 1.2. Leuce seksiyonu Bu seksiyona giren kavaklar iki alt seksiyon içinde yer alırlar Albidae (Akkavaklar) Akkavaklar Akdeniz havzasında, Balkanlarda ve Batı Asya da bulunan çok değiģik formlara sahip olmalarına rağmen genellikle tek bir tür, Populus alba altında toplanırlar (Resim 4). Resim 4. Akkavak ağaçları (Mamıkoğlu, 2008) Akkavaklar, yapraklarının alt yüzü, sapları ile genç sürgün ve tomurcukları beyaz tüylerle kaplı olan ve çok değiģken yaprak Ģekillerine sahip olan boylu ağaçlardır. Beyaz parlak kabukları uzun yıllar gövde üzerinde çatlamadan kalır. YaĢlı gövdelerin dip kısımları pulludur. Kabuk üzerinde büyük baklava dilimi biçiminde koyu renkli lentiseller bulunur (Yaltırık 1993). Tomurcuklar yapıģkan değildir ve sürgünlere sarmal olarak dizilirler. Uzun sürgünler üzerindeki yapraklar 3-5 parçalı loplu, kenarları düzensiz diģli olup alt yüzü keçe gibi beyaz 10

20 tüylüdür. Kısa sürgünler üzerindeki yapraklar ise daha küçük daire veya elips Ģeklindedir (ġekil 3, Resim 5). ġekil 3. Akkavak (P. alba) sürgünleri, erkek ve diģi çiçek kurulları (Yaltırık 1993) Akkavaklar genellikle sıcak ve kurak bölgelerde suyun mevcut olduğu vadi içlerinde akarsu kenarlarında bulunurlar. Belirli derecelerde tuzlu topraklarda yetiģebilme Ģansına sahip olduklarından, deniz kenarlarında rüzgar perdelerinin kuruluģlarında çok tercih edilirler. Birçok tipi çelikten kolayca üretilebilir ve çok miktarda kök sürgünü verebilir. Formlarının bazıları tür olarak belirtilen bu kavaklar iki ayrı grup içinde sınıflandırılmaktadır (FAO. 1979, Anon. 1994). Bu gruplar; a. Orta-Doğu grubu ve b. Batı grubudur. 11

21 a) Orta-Doğu grubu Bu grup uzun sürgünler üzerinde bulunan derin loblu (5-7 lob) geniģ yapraklar ile karakterize olan P.alba tipi ile temsil edilir. Ayrıca, P. nivea Wild., P. peroneana, P. paletzkyana Dode, P. bolleana Lauche ve P. comesiana da bu grup içinde yer alır. Orta ve güney Avrupa ile batı Asya daki geniģ yayılıģı içinde, bu grup ağaçlar peyzaj amacı ile de yetiģtirilirler. Ekonomik önemi olanların ise Yakın-Doğu da ticari ağaçlandırmaları bulunmaktadır. Örneğin, Populus alba cv. Roumi Suriye de geniģ alanlarda kültürü yapılan düzgün ve silindirik bir gövdeye sahip olan büyük boyutlu bir ağaçtır. Su ihtiyacı karakavaklara göre daha fazla olan bu kültivar daha geniģ aralıklarla dikilmekte ve değerli kerestesi nedeniyle plantasyonları yaygınlaģmaktadır (Resim 6). Batı Avrupa ve Arjantin de kültürü yapılan diğer bir akkavak klonu da konik bir forma sahip olan Bollenea dır. Bu klon Rio Negro vadisinde tuzlu topraklarda koruyucu Ģerit olarak kullanılan karakavakların yerini almıģtır. Ġran da geniģ ölçüde kültürü yapılan iki akkavak klonu da bu grup içinde yer almaktadır. Bunlardan Kabudeh Schirazih silindirik ve düzgün bir gövdeyle, geniģ ve yuvarlak bir taç yapısına sahiptir. Kabuğu düz ve saf beyaz renklidir. Diğeri Kabudeh Bumi düzgün gövdeli, dar taç yapılı ve kabuğu yeģilimsi gri renklidir. Bu grup içinde birçok klon selekte edilmiģtir. Ġtalya da biri Tuscany diğeri Piedmont orijinli iki akkavak arasında yapılan melezlemeler sonucunda I-58/57 klonu elde edilmiģtir. Hollanda da ebeveynlerinden biri Bolleana olan Raket adında bir klonun seleksiyonu yapılmıģtır. b) Batı grubu Bu gruba giren akkavaklar uzun saplı, nisbeten küçük, yuvarlağa yakın ve kenarları diģli yaprakları ile karakterize olurlar. Yaprakların orta kısımlarında her iki kenarda iki küçük lob bulunur. Doğal yayılıģları Akdeniz havzasının batısı ile sınırlanmıģtır. Sardunya, Ġspanya, Fas ve Cezayir in bir kısmında yayılıģ yaparlar. Bu gruptaki kavaklar P. hickeliana Dode, P. subintegerrima Lange ve P. macrophylla Maire isimleri altında tanımlanmıģtır. 12

22 Resim 5. Akkavak yaprak ve çiçekleri (Mamıkoğlu, 2008) 13

23 Resim 6. Suriye de P. alba cv. Roumi ile tesis edilmiģ bir plantasyon (Foto: K. Tunçtaner) Akkavaklar ekonomik yönden fazla önemli görülmese de kurak ve sıcak iklime sahip birçok ülkede seleksiyon çalıģmaları sürdürülmektedir. Örneğin, Ġtalya nın her tarafında akarsu boylarında doğal olarak yayılıģ yapan akkavakların bazı bölgelerde odun hamuru ve kereste üretimine yönelik olarak kültürleri yapılmaktadır. Doğal akkavak populasyonları Ģiddetli tarımsal rekabet ve diğer arazi kullanım Ģekilleri nedeniyle hızla azalmaktadır. Bu nedenle Ġtalya da mevcut populasyonları kapsayan bir tohum koleksiyonu yapılarak seleksiyon çalıģmalarının yapılması amaçlanmıģ ve iyi büyüme özellikleri gösteren, soğuk koģullara, hastalıklara ve su stresine dayanıklı klonların seçimine yönelik seleksiyon çalıģmaları yapılmıģtır (Avanzo ve ark., 1992, Scarascia Mugnozza ve ark., 1992). Çin de elde edilen triploid akkavak klonlarının odun üretimleri normal P. tomentosa klonlarına göre iki kat daha fazladır (Zhang ve ark. 2000) Trepidae (Titrekkavaklar) Titrekkavaklar Kuzey Yarımküre de enlem dereceleri arasında geniģ alanlarda yayılıģ yapar ve çok kapalı meģcereler 14

24 oluģtururlar. Rutubetten çok ıģık isteklerinin fazla olması nedeniyle açıklık alanları süratle kaplarlar. Titrekkavaklar gövde çelikleriyle üretilemezler. Bu durum, ormanlarının yapay yoldan gençleģtirilme imkanlarını büyük ölçüde azaltır. Ağaçlandırmalar tohum veya kök çeliklerinden elde edilen fidanlarla gerçekleģtirilir. Titrekkavağın üç ana türü vardır. Bir tanesi Avrupa-Asya ve Kuzey Afrika da, iki tanesi Kuzey Amerika dadır. Kuzey ve doğu Avrupa ile kuzey Amerika daki geniģ doğal meģcereleri, kibrit ve kağıt sanayi yönünden yüksek bir ekonomik değere sahiptir Avrupa ve Asya titrekkavakları Avrupa, batı Asya ve kuzey Afrika da geniģ bir yayılıģa sahip olan titrekkavak türü Populus tremula L. dir. P. tremula 25 metreye kadar boylanabilen, silindirik gövdeli, sık dallı geniģ konik tepeli bir ağaçtır. YeĢilimtrak gri renkli parlak kabukları düzdür ve uzun süre gövde üzerinde çatlamadan kalır. Sürgün ve tomurcuklar kızıl kestane renginde ve parlaktır. Termal tomurcukludur ve tomurcuklar sürgünlere sarmal dizilmiģtir. Çiçek taģıyan tomurcuklar büyük, dolgun, küt uçlu, yaprak tomurcukları ise daha küçük ve sivri uçlu ve hafif yapıģkandır. Uzun sürgünler üzerindeki yapraklar sivri uçlu, yumurta biçiminde, kenarları düzensiz çift sıralı diģli, alt yüzleri yumuģak tüylü ve dip kısımları yürek Ģeklindedir. Kısa sürgünler üzerindeki yapraklar ise, enleri boylarına eģit büyüklükte dairemsi ve küt uçludur. Dip tarafları yürek Ģeklinde, üst yüzü koyu yeģil, alt yüzü grimsi yeģil ve çıplaktır. Yaprak ayasının kenarları dilimli diģli olup yaprak sapı uzundur. Yanlarından basılmıģ olduğundan hafif bir rüzgarda bile sallanır (ġekil 4, Resim 7). Titrekkavağın yayılıģ bölgesi içinde gösterdiği farklı morfolojik özellikler nedeniyle çeģitli coğrafik ırkları oluģmuģtur. Bu nedenle, birçok ülkede değiģik amaçlara yönelik klon üretmek için seleksiyon çalıģmaları yapılmaktadır. Ġsveç ve Norveç te titrekkavağa olan ilgi daha Birinci Dünya SavaĢı sırasında kibrit ve kağıt sanayi için odun hammaddesi elde etmek amacıyla baģlamıģtır. Rusya nın büyük bir kısmında ve Baltık ülkelerinde optimum yayılıģını yapan titrekkavak meģcerelerinden, kontraplak, fıçı imali ve kibrit endüstrisinin hammadde ihtiyacı için yararlanılmıģtır (Anon., 1994). 15

25 ġekil 4. Titrekkavak (P. tremula) sürgünleri, erkek ve diģi çiçekler (Yaltırık 1993) P. tremula verimli olmayan topraklarda, kuru kumlu ve ağır balçık ağır topraklarda bulunduğu gibi, yabanlaģmıģ orman topraklarında veya ıslak topraklarda da bulunur. Titrekkavakların büyüme hızları ve geliģmeleri büyük ölçüde toprağa bağlıdır. En iyi geliģmelerini ortalama olarak besin maddelerince zengin balçıklı kum veya kumlu balçık topraklarda gösterirler. Toprak sıcaklığının büyüme üzerinde önemli etkisi yoktur. P. tremula kurak yerlerde olduğu gibi, sulak ve bataklık alanlarda veya besin maddesi bakımından fakir olan kumlu topraklarda zayıf geliģme yapar. DeğiĢik iklim koģullarına uyum sağlayabilir, dona dayanıklıdır. Dikey yayılıģı Avrupa da 2000 m, Anadolu da m, Kafkasya da 2200 metreye kadar çıkar. Uzak doğu ülkelerinde yayılıģ yapan titrekkavak türleri de bulunmaktadır. Bunlar; Çin de Populus adenopoda Maxim ve P. davidiana Dode, Japonya da P. sieboldii Miq. dir. 16

26 Resim 7. Titrekkavak sürgün, yaprak ve çiçekleri (Mamıkoğlu, 2008) P. tremula Türkiye de çok geniģ bir doğal yayılıģa sahiptir. Trakya da Demirköy Orman ĠĢletmesinde kayın ile, Zonguldak Orman Bölge Müdürlüğü nün Yenice, Devrek ve Karabük iģletmelerinde çam, kayın, meģe ile, Kastamonu Orman Bölge Müdürlüğü nün Ayancık, 17

27 Türkeli, Ġnebolu ve TaĢköprü iģletmelerinde çam, kayın, göknar ile, Bolu Orman Bölge Müdürlüğü nün Bolu ve Düzce iģletmelerinde kayın, göknar, çam ile, Balıkesir Orman Bölge Müdürlüğü nün Dursunbey iģletmesinde çam ile karıģım yapar. Çanakkale orman Bölge Müdürlüğü Yenice ormanlarında, Doğu Anadolu da SarıkamıĢ, Göle ormanlarında, Van Gölü civarında, KahramanmaraĢ ve Isparta civarındaki ormanlarda da yine münferit, gruplar ve meģcereler halinde bulunur Amerikan titrekkavakları Kuzey Amerika nın büyük bir kısmında yayılıģ yapan titrekkavak türü Populus tremuloides Michx, ABD de doğal yayılıģı en fazla olan yapraklı ağaç türüdür. Bu ülkede P. tremuloides in toplam dikili ağaç servetinin 110 milyon m 3 ten daha fazla olduğu tahmin edilmekte ve bunun 10 milyon m 3 ünün kerestelik odun olarak, geri kalan kısmının ise kağıt sanayinde kullanıldığı belirtilmektedir (Anon., 1994). P. tremuloides doğal ömrü kısa olan bir türdür. IĢık ihtiyacı yüksek olduğundan çok miktarda kök sürgünü meydana getirir. GeniĢ bir coğrafik varyasyona sahip olması nedeniyle melezleme ve seleksiyon çalıģmalarına yönelik ıslah programlarında yer almaktadır. Populus grandidentata Michx., P. tremuloides in yayılıģ sahasının kuzeydoğu kısmı içinde çok sınırlı bir bölgede bulunur. Bu yayılıģ sahası içine, Göller Bölgesi, St. Lawrence nehri vadisi ve bu vadi ile deniz sahili arasında kalan topraklar girer. YayılıĢ bölgesi rutubetli ve fazla soğuk olmayan bir iklime sahiptir. P. grandidentata ıslah programlarında seksiyon içinde yer alan türlerle çaprazlama çalıģmalarında kullanılır Leuce seksiyonu içindeki melezler Akkavak ve titrekkavak arasındaki en önemli melez, grikavak veya bozkavak olarak isimlendirilen Populus x canascens Smith tir. Bu melez kavak ebeveynlerinin yan yana bulunduğu yerlerde görülür. Doğal döllenmeler sonucunda kendiliğinden meydana gelebildiği gibi yapay melezlemeler ile de elde edilebilir. Orta ve doğu Avrupa da yaygın olarak bulunur. Bozkavağın yaprak ayası loplu olmayıp, titrekkavak yaprakları gibi geniģ yumurta biçiminde ve kenarları belirgin diģlidir. Yaprak ayasının alt yüzü akkavak gibi beyaz tüylüdür fakat zamanla dökülür (ġekil 5). 18

28 ġekil 5. Bozkavak (P. x canescens) sürgünü, yaprakları ve erkek çiçek kurulu (Yaltırık 1993) Bozkavak ülkemizde Edirne, Ankara-Karagöl, MuĢ vadisi, Van, Hakkari ve Batı Anadolu da Muğla-Datça da bulunmaktadır. Taban suyu derin olan yerlerde kumlu ve bataklık ortamlarda iyi geliģir. Demirköy ün Longoz ormanlarında 27 yaģındaki bir ağacın göğüs yüksekliğindeki çapı 85 cm olarak tespit edilmiģtir (Anon. 1994). Leuce seksiyonu içindeki melezler, özellikle P. x canescens ve P. tremula x P. tremuloides melezleri zor koģullara dayanabilmektedir. KıĢın ve ilkbaharda durgun suya sahip ağır, sığ ve asit topraklarda yetiģebildikleri gibi yaz kuraklığına da dayanıklıdırlar. Bu kavaklar bol miktarda kök sürgünü verirler fakat çelikten üretilmeleri genellikle güçtür. Kuzey Amerika da P. alba x grandidentata, P. tomentosa x garandidentata x grandidentata, P. x canescens x grandidentata, P.x canescens x (alba x tremula), P. alba x davidiana, P. alba x sieboldii çaprazlamaları yapılmıģtır (Fowells 1965, Falye ve ark. 1979). Avrupa da Leuce seksiyonu içindeki türlerde melezleme çalıģmalarına önem verilmektedir (Stettler ve ark. 1979, Teissier du Cros 1984). Ġsveç te P. tremula x P. tremuloides melezlemelerinden elde edilen klonlarda saf P. tremula klonlarına göre 10 kat daha fazla hasılat 19

29 elde edilmiģtir. Rusya da P. tremula x P. alba var. bolleana arasında yapılan melezlemeden selekte edilen bir klonun Leuce seksiyonu içindeki kavaklardan selekte edilen tüm klonlardan daha hızlı büyüme yaptığı bildirilmektedir. Ġspanya da selekte edilen P. tremula klonları mikroüretim teknikleri ile çoğaltılmakta ve ağaçlandırma programlarında kullanılmaktadır (Padro ve Hernandez 1992, Bueno ve ark. 1992). Almanya da kısa rotasyonlu biokitle üretimine yönelik kavak klonlarının seçiminde Leuce seksiyonu kavaklarına önem verilmektedir (Weisgerber 1992). Güney Kore de yamaç arazilerde, P. alba x P. glandulosa melez klonları ile yılda hektar ağaçlandırma yapıldığı bildirilmektedir ( Noh ve ark., 1984). Çin de kuzeybatıdaki kurak ve yarıkurak alanlara iyi adapte olan P.alba, P. tomentosa ve P. bolleana türleri arasındaki çaprazlamalardan elde edilen klonların üstün büyüme özellikleri gösterdikleri belirtilmektedir (Zhang ve TanTai 2000) Aigeiros seksiyonu Bu seksiyona giren karakavaklar doğal yayılıģlarını Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya da yapmaktadırlar (ġekil 6). ġekil 6. Aigeiros seksiyonu kavaklarının doğal yayılıģı (FAO. 1979) Ekonomik değeri olan doğal meģcereleri sadece Kuzey Amerika da bulunmaktadır. Ancak, seksiyon içindeki kavak türlerinin ve bunların melezlerinin ağaçlandırmaları ise dünyanın birçok bölgesinde ekonomik yönden büyük bir öneme sahiptir ve dünyada kültürü yapılmakta olan 20

30 kavakların % 90 ı bu seksiyon içine girmektedir. Seksiyonu temsil eden kavak türleri P. nigra L. ve P. deltoides Bartr. dır Avrupa ve Asya karakavakları (P. nigra L.) P. nigra L. Avrupa ve Asya da Aigeiros seksiyonunun tek temsilcisidir. Avrupa nın güneyinde Tuna dan itibaren Akdeniz mıntıkasına, Türkiye ye ve oradan Orta Asya ya kadar yayılıģ gösterir. Orta Asya da dağınık olarak, Afrika nın kuzeyinde de çok küçük alanlar halinde yayılıģ yapar. Akkavaklar, söğütler ve kızılağaçlar ile birlikte bulunduğu doğal meģcereleri sadece lokal kırsal topluluklar için bir ekonomik öneme sahiptir. Bazı yazarlar tarafından P. nigra L. nin çeģitli varyeteleri açıklanmıģtır. Bunlardan sürgün, tomurcuk ve genç sürgünleri tüylerle kaplı olan, Fransa ve Ġngiltere de bulunan varyetesi P. nigra var. betulifolia Torr. olarak isimlendirilmiģtir. Ġtalya da da iki varyetesi belirlenmiģtir; P. nigra var. caudina Tenore ve P. nigra var. neapolitana Tenore de Dode, P. nigra L. nin baģka bir varyetesi olan P. nigra var. thevestina Dode yi ayrı bir tür olarak tanımlamıģtır. P. nigra nın Türkiye de doğal olarak yetiģen iki alttürü bulunmaktadır. Ayrıca, P. nigra subsp. nigra cv. Italica ile P. usbekistanica Kom. subsp. usbekistanica cv. Afganica geniģ ölçüde yetiģtirilmektedir (Yaltırık 1973, 1993). Populus nigra L. subsp. nigra, 30 metreye kadar boylanan, 1-2 m çap yapabilen geniģ tepeli bir ağaçtır. Kalın esmer kabukları erken yaģlarda görünmeye baģlar, yaģlı ağaçlarda derin çatlaklar oluģturur. Genç sürgünler sarı ve tüysüzdür, ikinci yılda zeytuni yeģil bir renk alır, üzerinde dağınık lentiseller görülür. Sivri uçlu dar yumurta biçimindeki tumurcukların 4-6 pulu vardır, üzerleri kokulu, yapıģkan koruyucu bir madde ile sıvanmıģtır. Uzun sürgünler üzerindeki yaprakları geniģ üçgen biçimindedir. Kısa sürgünler üzerindeki yaprakların boyları enlerinden daha fazladır. Yaprak ayasının kenarlarında muntazam ve çok sayıda ince diģ bulunur, her iki yüzü de çıplaktır (Resim 8, 9). Yaprak sapı uzun (4-6 cm), ince, yan tarafları basık ve çıplaktır. Erkek çiçek ve diģi çiçek kurullarının uzunlukları 6-8 cm arasında değiģir. Her erkek çiçekte adet etamin bulunur (ġekil 7, Resim 10). 21

31 Resim 8. Karakavak (P. nigra L. subsp. nigra) bireyleri Bu alttürün genel yayılıģ alanı ; batı, orta, güney ve güneydoğu Avrupa ile doğuda Sibirya nın batısı, Anadolu ve Kafkasya ya kadar uzanır. Doğu Avrupa da 60. kuzey enlem derecesine kadar çıkar. Kuzeybatı Fransa ve Ġngiltere de yerini P. nigra var. betulifolia ya bırakır. Güneyde Akdeniz sahillerine kadar uzanır ve burada P. nigra subsp. caudina ile birlikte bulunur. 22

32 ġekil 7. Karakavak (P. nigra) sürgünleri, erkek ve diģi çiçek kurulları (Yaltırık,1993) Populus usbekistanica Kom. subsp. usbekistanica cv. Afghanica (Asya Servi Kavağı) : Orta Asya orijinli olan bu kültivarın Tien-Shan, Pamir, Altay, HindukuĢ, Himalaya ve Tibet de, Anadolu, Kafkasya, Kırım, Balkanlar ve Kuzey Afrika da yaygın olarak kültürü yapılmaktadır. Bu kültivarın tüm fertleri diģi çiçek kurulları taģırlar, gövdeleri kültivar italica dan farklı olarak dipten itibaren silindiriktir. Rutubet isteği daha azdır ve karasal iklimlere uyum sağlamıģtır. Yaltırık (1973), Bugala ya atfen Asya servi kavağının Orta Asya dan batıya, Anadolu, Avrupa ve Afrika ya göç eden Türk kavimleri tarafından getirilmiģ olduğunu belirtmektedir (ġekil 8). 23

33 Resim 9. Karakavak (P. nigra L. subsp. nigra) taç, gövde ve yaprakları (Mamıkoğlu 2008) 24

34 Resim 10. Karakavak (P. nigra L. subsp. nigra) çiçek ve tohumları (Mamıkoğlu 2008) 25

35 ġekil 8. Asya servi kavağı (cv. Afghanica) ile Ġtalyan servi kavağı (cv. Italica) nın ortaya çıkıģ merkezlerinden kültür yolu ile yayılıģ yönleri (siyah oklar cv. Afghanica, çizgili oklar cv. Italica ya aittir). Browicz ve Yaltırık (1982), Türkiye de kültürleri yapılan dar ve piramidal taç yapıları ile karakterize olan iki karakavak formunu belirtmektedirler. Bunlardan birincisi daha çok ülkenin batı kısımlarında bulunan P. nigra cv. Italica (Syn : P. italica (Duroi) Moench, P. Pyramidalis Rozan) dır ve yaģlı gövdelerindeki siyahımsı kabuğu ile tanımlanır. Bu form orijini Ġtalya olan erkek ağaçları temsil eder (Resim 11). Ġkinci form sadece diģi ağaçları temsil eden P. usbekistanica Komarov cv. Afghanica (Syn : P. thevestina Dode) dir (Resim 12). Bu formun kabuğu düz, rengi beyaz veya grimsi beyazdır. Orijini Orta Asya olan bu kültivarın kültürü Anadolu da daha yaygın olarak yapılmaktadır. Ülkemizde bu iki kültivarın dıģında karakavağın baģka form ve varyetelerine de rastlanmaktadır (Resim 13). 26

36 Resim 11. Populus nigra cv. Italica (Ġtalyan servi kavağı) Resim 12. P. usbekistanica Komarov cv. Afghanica (Asya servi kavağı) (Mamıkoğlu, 2008) 27

37 Resim 13. Dar ve geniģ taç yapılı karakavak formları (Foto K. Tunçtaner) Amerikan karakavağı (P. deltoides Bartr) Amerikan karakavağı (Populus deltoides Bartr.) geniģ bir genetik varyasyona ve arzu edilen karakteristiklere sahip olması nedeniyle kavak ıslahçılarının çalıģmalarında kullandıkları ilk kaynağı oluģturmuģtur. Bu tür ve melezleri, dünyadaki kavak kültürünün geliģmesinde çok önemli bir role sahiptirler. P. deltoides in doğal yayılıģı, coğrafik orijinlerle iliģkili olarak büyük bir genetik varyasyonun beklenmesine neden olmaktadır. P. deltoides in geniģ doğal yayılıģı içindeki ekolojik farklılıkları ve bu yayılıģ içindeki populasyonlarının, diğer kavak türlerinin coğrafik yayılıģları içinde de yer alabilmeleri genetik varyasyonun büyümesini sağlamıģtır. P. deltoides, Quebec in güneyinden batıda South Dakota içlerine, güneyde Texas ve kuzeydoğu Florida ya kadar yayılıģ gösterir (ġekil 9). Kuzey-güney yayılıģı 28 o ve 45 o kuzey enlemleri arasında 1900 km lik bir mesafeyi kapsar. Doğu-batı yayılıģı ise 70 o ve 100 o batı boylamları arasında yaklaģık 2250 km dir. Bu geniģ coğrafik yayılıģ içinde + 46 o C ile 45 o C sıcaklık ekstremleri meydana gelir. Ortalama ocak ayı sıcaklığı 10 o C ile 8 o C arasında, ortalama temmuz sıcaklığı ise 23 o C ile 28 o C arasında değiģir. Türün yayılıģının kuzeybatı kısımlarında yıllık 28

38 yağıģ 380 mm, güney kısımlarında ise 1397 mm dir (Jokela ve Mohn 1976). ġekil 9. Amerikan karakavağı (P.deltoides Bartr) nın doğal yayılıģı. P. deltoides, Amerika BirleĢik Devletleri nin orta, güney ve kuzey kısımlarında genellikle taban arazilerde ve akarsu boylarında galeri ormanı olarak bulunur. Kuzey eyaletlerinde de yayılıģı olmasına rağmen en iyi geliģmesini güneyde Mississippi ve kollarının oluģturduğu havzada yapar. P. deltoides kültürü dünyada yaklaģık 30 o kuzey enleminin kuzeyinde yapılabilmektedir. P. deltoides, Aigeiros Duby seksiyonundaki diğer kavaklar gibi fiziksel özellikleri ve havalanması iyi olan rutubetli topraklarda iyi geliģme gösterir. YayılıĢ alanı içinde verimsiz kum topraklarından, ince kumlu balçık topraklara kadar çok 29

39 çeģitli toprak çeģitleri üzerinde bulunur. Mississippi nehrinin taģkın ovaları türün geliģmesine en uygun alanlardır. P. deltoides in çiçeklenmesi Ģubat-nisan arasında yapraklanmadan önce olur. Ġlk yıl nisan-ağustos arasında olgunlaģan tohum yine bu devrede dökülür. YayılıĢında, delta kısmında tohum dökümü ile taģkın sularının çekilmesi arasında bir uygunluk vardır. Bu özellik yeni birikmiģ topraklar üzerindeki P. deltoides hakimiyetini açıklar (Fowells 1965). Tohum üretimine ağaçlar 10 yaģına gelince baģlar. Optimum tohum verme yaģı arasıdır. Bu devrede ortalama göğüs çapı 35 cm.dir. Genelde her yıl bol tohum verir. Tohumları taģkın suları ile çok uzak mesafelere taģınabilir. P. deltoides tohumu suyla karıģmadıkça uygun tohum yatağında bir haftalık süre içinde çimlenebilir. + 4 o C de tohum daha uzun süre muhafaza edilebilir. P. deltoides tohumları 3-5 o C de %25 nisbi rutubette 1-2 yıl saklanabilir. 24 o C den yüksek sıcaklıklarda 1 haftadan fazla korunamaz. Çimlenme kapasitesi %88 dir. Çimlenme sonrası hektarda binlerce fert bulunabilir. Fakat damping-off, güneģ yakması ve sert yağmur darbeleri gibi etkilerle bir kısmı elimine olur. TaĢkın suları ile biriktirilmiģ alluviyal mil toprakları çimlenme için idealdir. Fidanlar için bol ıģık gerekir. Açık alanlardaki gençliklerde 3. yıl sonunda 4 m 2 alanda 5-6 fert bulunmakta, bu devrede 5-7 cm çapında 7-9 m boyundaki dominant ağaçlardan klon seçimi yapılabilmektedir. 1 veya 2 yaģlı fidanların kökten sürgün verme kabiliyetleri mükemmeldir. Yapay gençleģtirme için en iyi yöntem çelikle üretimdir. En iyi dikim stoku 1-3 yaģlı fidanlardan alınan gövde çelikleridir. P. deltoides in köklenme yüzdesi, genelde Aigerios ve Tacamahaca seksiyonlarının diğer türlerine ve bu türlerle yaptığı melezlere göre daha düģüktür. Quebec te yapılan bir araģtırmaya göre kavak çeliklerinin köklenme yüzdeleri P. deltoides için %43,7, P. nigra için %98,7, P.x euramericana için %70 ve P. jackii için %89,5 olarak bulunmuģtur (Cornu, 1972). P. deltoides çeliklerinin köklenmesinde tohum kaynağına, ailelere ve klonlara göre önemli farklılıklar bulunmaktadır. Çeliklerin genetik, morfolojik ve fizyolojik karakteristikleri bu değiģimde önemli rol oynamaktadır (Zsuffa, 1976). P. deltoides, Rocky dağlarının doğusunda bulunan türlerin en fazla boylananlarından biridir. Gerek büyüme hızı, gerekse gövde formu ve hastalıklara direnç yönünden Euramericana kavak melezlerine göre çok daha baģarılıdır (Herpka 1979). 52,5-57,0 m boy ve cm çap yapabilir. Ġyi bonitetlerde ve müdahale görmemiģ meģcerelerde, en yüksek geliģme noktasına ilk 25 yılda ortalama 2-2,5 cm çap ve cm boy artımı yaparak ulaģır. Mississippi vadisinde iyi kapalılıktaki 30

40 doğal meģcereler 35 yaģında 50 cm çap ve 36 m boya ulaģırlar. Hektardaki hacım 20. yılda 97,2 m 3, 25. yılda 175,5 m 3, 30. yılda 299,5 m 3 ve 35. yılda 433,7 m 3 olmaktadır. DağılıĢının kuzey kısmında büyüme biraz yavaģtır. Minnesota da iyi vasıflı meģcerelerde 56. yılda ortalama çap 62,5 cm, boy 32 m ve hektardaki hacım ise 221,2 m 3 tür. Ġyi bonitetlerdeki plantasyonlarında çelikler ilk yıl ortalama 4 m boy yaparlar. Ġki yaģındaki fidanları 9 m boy ve 10 cm çapa ulaģabilirler. Amerika BirleĢik Devletleri nde ve Avrupa da yapılan çalıģmalar P. deltoides in çeģitli ırklarının varolduğunu göstermiģtir. Mississippi nin yukarı kısımlarındaki P. deltoides ler güney kısımlarındakine göre farklılıklar gösterirler. Kuzeydeki ağaçlar güneydekilere nazaran daha kısa gövdeli ve daha fazla dallıdır. Yapraklar daha küçük, yuvarlak Ģekilli ve daha derimsi yapıdadır. Güneydeki ağaçlarda yaprak sapları sarı renkteyken, kuzeyde pembe renklidir. YayılıĢının kuzey kısımlarındaki ağaçlarda genç kabuk koyu sarı-gri iken, güney bölgelerinde yeģil-gri renktedir. Amerika BirleĢik Devletleri nde P. deltoides in 3 alt türü belirtilmektedir (Anon., 1979). Bunlar; Ssp. angulata, Ssp. missouriensis ve Ssp.monilifera dır. P. deltoides in yayılıģının kuzey ve batı kısımlarında diğer kavak türleri ile yapmıģ olduğu doğal melezlemeler (introgression) sonucunda oluģan melezlerde tür içi varyasyon geniģlemiģtir (Jokela and Mohn 1976). Türün en yaygın doğal melezleri; P. andrewsii (P. deltoides var. occidentalis P. trichocarpa) ve P. jackii (P. balsamifera P. deltoides) dir. Güney Alberta da P. deltoides, P. angustifolia, P. balsamifera, P. trichocarpa ve P. tremuloides ile melezlemeler yapılmaktadır. Güney Ontario da P. deltoides in bataklık alanlarda bulunan ekotipi P. jackii P. deltoides geri çaprazlamalarının etkisini aksettirmektedir. Avrupa da P. deltoides ve P. nigra çaprazlamalarından selekte edilmiģ olan çok sayıda melez klon mevcuttur. A.B.D ve Avrupa da P. deltoides P. trichocarpa melezlemelerinden selekte edilen klonlar kültür alanlarında kullanılmaktadır. Bazı yazarlar tarafından Populus sargentii olarak isimlendirilen tür, P. deltoides in bir varyetesi olan P. deltoides var. occidentalis Rydb dir. Fransa da Amerikan karakavaklarının iki kültivarı (Carolin ve Chautagne) yetiģtirilmekte olup, bunlar genelde Populus deltoides ssp. angulata olarak kabul edilir (Viart 1976). P. deltoides in Kuzey Amerika da güneyden kuzeye, batıdan doğuya olan geniģ yayılıģına bağlı olarak meydana gelen potansiyel genetik varyasyonundan yararlanmak için A.B.D ve diğer ülkelerde araģtırma çalıģmalarına yoğun bir Ģekilde devam edilmektedir. 31

41 Euramerican melez kavakları Aigeiros seksiyonuna giren Amerikan karakavakları (Populus deltoides Bartr) ile Asya Avrupa karakavakları (P. nigra L.) arasındaki melezlemelerden elde edilmiģ olan tüm melez kültivarların, Populus x euramericana (Dode) Guinier olarak isimlendirilmesi, Uluslararsı Kavak Komisyonu tarafından kabul edilmiģ ve 1950 yılında Stockholm de toplanan Uluslararası Botanik Kongresi ne teklif edilmiģtir. Daha sonra doğal ve yapay yoldan meydana gelen Amerika-Avrupa karakavak melezleri arasından çok sayıda birey seçilip klon olarak tescil ettirilmesine rağmen, bunların büyük bir kısmı kültür alanlarına aktarılamamıģtır. Ġlk euramerican melezi 1750 yılında Fransa da ortaya çıkmıģtır. BaĢlangıçta Populus serotina Hartig veya Populus canadensis Moench ismini alan bu diģi kültivar Serotina dır. Bu melez ile P. nigra arasında yapılan geri çaprazlamalar sonucunda yeni melez klonlar elde edilmiģtir. Bunların arasında geniģ çapta yetiģtirilmiģ olan Marilandica ve Regenerata kültivarları da vardır. Fransa dan Ġtalya ya ithal edilmiģ olan bu melezlerin Ġtalya da Kanada kavakları olarak isimlendirilen melez grubu ile yakın iliģkileri olduğu bilinmektedir. Ġtalya da geniģ çapta yetiģtirilmiģ olan Kanada kavakları nın cinsiyetleri diģidir ve yukarıda isimleri belirtilen kültivarlara da çok yakın benzerlikler gösterirler. Aynı dönemde Populus deltoides Bartr. örnekleri de Ġtalya ya getirilmiģtir. Bunlar özellikle ssp. Angulata ya ait örneklerdir ve vejetatif olarak çoğaltılarak Karolin kavakları denilen klon grubunu oluģturmuģlardır. Bu kavaklar daha çok Po ovasının batı kısımlarına yayılmıģlar, Kanada kavakları ise Po nehrinin orta kısımlarındaki alanlarda yer almıģlardır. Daha sonra, Kanada kavakları ve Karolin kavakları orijinlerine dikkat edilmeden fidancılar tarafından selekte edilerek çoğaltılmıģlardır. Fakat Ġtalya da Pollacia elegans Serv. Mantarının neden olduğu ilkbahar yaprak dökülmesi hastalığına karģı hassasiyet yönünde özellikle Kanada kavakları arasında önemli varyasyonlar tespit edilmiģ ve bu nedenle de ıslah çalıģmalarına baģlanmıģtır yılında Jacometti diģi bir Kanada kavağı ile erkek bir Karolin kavağı arasında yapmıģ olduğu çaprazlamalar sonucunda Ġtalya nın en çok bilinen melezlerinden olan I-214, I-488 ve I-455 klonlarını ortaya çıkarmıģtır (Sekawin 1976). 19. yüzyıl sonlarında selekte edilmiģ olan Robusta, Eugenei, Heidemij, Gelrica, Virginie de Frignicourt, Tardif de Champagne 32

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri)

Juglans (Cevizler), Pterocarya (Yalancı cevizler), Carya (Amerikan cevizleri) JUGLANDACEAE 6-7 cinsle temsil edilen bir familyadır. Odunları ve meyveleri bakımından değerlidir. Kışın yaprağını döken, çoğunlukla ağaç, bazıları da çalı formundadırlar. Yaprakları tüysü (bileşik) yapraklıdır.

Detaylı

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR

ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR ANGİOSPERMAE (KAPALI TOHUMLULAR) Yrd. Doç. Dr. Hüseyin FAKİR Angiospermae ve Gymnospermae Arasındaki Farklılıklar muhafaza içersinde döllenerek olgun tohuma gelişen gerçek meyve 3. Angiosperma ların odunlarında

Detaylı

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi

DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI. A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi DOĞU AKDENİZ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ OKALİPTÜS ISLAH ÇALIŞMALARI A. Gani GÜLBABA Orman Yük Mühendisi Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Estitüsü PK. 18 33401 TARSUS 1. GİRİŞ Okaliptüs, yurdumuza

Detaylı

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C

P E P 1 0 1 _ H 0 5 C Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I P E P 1 0 1 _ H 0 5 C u p r e s s u s s e m p e r v i r e n s ( A d i s e r v i - A k d e n i z s e r v i s i ) C u p r e s s u s a r i z o n i c a ( A r i z o n

Detaylı

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇÖLLEġME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAġTIRMA PROJESĠ

ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇÖLLEġME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAġTIRMA PROJESĠ ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇÖLLEġME VE EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARAġTIRMA PROJESĠ Kuraklık ve Ekstrem ġartlara Dayanıklı Türlerin Tespiti ve Adaptasyonu Projesi (Kavak Türleri Örneği) Teoman

Detaylı

Picea A. Dietr. Ladinler

Picea A. Dietr. Ladinler Picea A. Dietr. Ladinler Kuzey Yarım kürenin serin ve yağışlı bölgelerinde 40 kadar türü Ülkemizde tek bir türü (Doğu Ladini) Çin ve Japonya da 18 tür Kuzey Amerika ve Kanada da 7 tür Geniş ormanlar kurar.

Detaylı

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne almaçlı dizilmiştir. Tomurcuklar çok pullu, sapsız, sürgüne

Detaylı

CASUARİNA SALİX POPULUS

CASUARİNA SALİX POPULUS CASUARİNA SALİX POPULUS CASUARİNA Casuarina equicetifolia Demir Ağacı Yaprakları çam yaprağı gibidir. Vatanı Avustralya dır. Adını Casowary adında bir kuştan almıştır. Odunu sert olduğu için demir ağacı-ironwood

Detaylı

Türkiye de Lignoselülozik Biyokütle Kayna ı Olarak Kava ın Biyoetanol Potansiyelinin De erlendirilmesi

Türkiye de Lignoselülozik Biyokütle Kayna ı Olarak Kava ın Biyoetanol Potansiyelinin De erlendirilmesi Türkiye de Lignoselülozik Biyokütle Kayna ı Olarak Kava ın Biyoetanol Potansiyelinin De erlendirilmesi Bahattin GÜRBOY.Ü Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisli i Bölümü 34473 Bahçeköy/ STANBUL Mahmut

Detaylı

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır. BETULACEAE Jeolojik devirlerde daha fazla sayıda cins ve türlere sahip olan bu familyanın, bugün 6 cins ve bu cinslerin kışın yaprağını döken 100 kadar türü, Kuzey Yarımkürenin ılıman ve serin bölgelerinde

Detaylı

CUPRESSUS L. Serviler

CUPRESSUS L. Serviler CUPRESSUS L. Serviler Bu cinsin Kuzey Amerika, Oregon, Meksika, Akdeniz den Himalaya ve Çin e kadar yaklaşık 20 türü var. Herdem Yeşil ağaç ve çalılar. Sürgünler dört köşeli, yahut yuvarlakça. Yapraklar

Detaylı

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Porsuk Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L. Genel olarak 15-20 m boylanır. 2-2.5 m çap yapabilir. Yenice - Karakaya (Karabük)

Detaylı

Gymnosperm-Angiosperm Farkları GYMNOSPERMLERDE

Gymnosperm-Angiosperm Farkları GYMNOSPERMLERDE Gymnosperm-Angiosperm Farkları GYMNOSPERMLERDE 1.Tohum karpellerin koltuğunda açıkta gelişir. Bu nedenle gerçek meyve oluşmaz. 2.Tohum taslakları içerisinde embryo kesesi çevresinde arkegonlar vardır 3.Tek

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR

BİTKİ TANIMA I. Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR 1 PEP101_H02 Abies (Göknar); A. pinsapo (İspanyol Göknarı), A. concolor (Gümüşi Göknar, Kolorado Ak Gökn), A. nordmanniana (Doğu Karadeniz-Kafkas Göknarı), A. bornmülleriana

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI III

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI III ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI III Juniperus communis (Âdi ardıç) Herdem yeşil 15 m ye kadar boylanabilen ağaç veya 3-5 m boyunda sık dallı ya da yerde sürünen bir çalıdır. 10-15 mm uzunluğunda

Detaylı

ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI

ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI ACER CİNSİNİN ORMAN ALTI FLORASI Acer campestre L.-Ova akçaağacı Yayılışı: Kuzey ve Güney Avrupa hariç tüm Avrupa, Trakya ve Kuzey Anadolu, Kafkasya, Kuzey İran, Kuzey- Batı Afrika da yayılış gösterir.

Detaylı

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILACAK TÜRLER İÇİN ISLAH STRATEJİLERİ VE YÖNTEMLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILACAK TÜRLER İÇİN ISLAH STRATEJİLERİ VE YÖNTEMLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILACAK TÜRLER İÇİN ISLAH STRATEJİLERİ VE YÖNTEMLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Temel Kabuller Endüstriyel ağaçlandırmaların başarılı olmaları, büyük ölçüde ağaçlandırma

Detaylı

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Yayılışı: Quercus ilex L. (Pırnal meşesi) Genel coğrafi yayılış alanı Batı Akdeniz kıyılarıdır. Ülkemizde, İstanbul, Zonguldak, Sinop, Çanakkale, Kuşadası nda 0-450 m ler arasında Carpinus, Laurus, Phillyrea

Detaylı

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILAN TÜRLER. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILAN TÜRLER. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA KULLANILAN TÜRLER Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Temel Kabuller 1-idare süresi sonunda, yıllık ortalama kabuksuz gövde odunu artımı 10 m3/ha ve daha fazla olan ağaç türleri, hızlı

Detaylı

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin)

Picea (Ladin) Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Picea (Ladin) 1 Picea abies (Avrupa Ladini) Picea orientalis (Doğu Ladini) Picea glauca (Ak Ladin) Picea pungens (Mavi Ladin) Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR SAÜ PMYO 19.12.2012 Picea (Ladin) 2 Picea (Ladin)

Detaylı

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır.

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır. FAGACEAE Fagaceae familyasının 6 cins (Fagus, Quercus, Castanea, Castanopsis, Lithofagus, Nothafagus) ve bu cnislerin her iki yarı kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü

Detaylı

Pistacia terebinthus L. (Menengiç)

Pistacia terebinthus L. (Menengiç) Pistacia terebinthus L. (Menengiç) Genel coğrafi dağılışı batıda Kanarya adalarından başlayarak doğu Akdeniz ve Anadolu ya ulaşır. Türkiye de özellikle Batı ve Güney Anadolu daki maki formasyonu içerisinde

Detaylı

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular)

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular) GYMNOSPERMAE (Açık Tohumlular) CEPHALOTAXACEAE Ağaç ya da çalı halinde herdem yeşil bitkilerdir. Tüm bireyleri bir cinsli iki evcikli (DİOİK)dir. Çok ender bir evciklidir. Erkek çiçekler küre biçimde bir

Detaylı

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr.

BİTKİ TANIMA I. P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) Yrd. Doç. Dr. 1 BİTKİ TANIMA I Yrd. Doç. Dr. Taki DEMİR P E P 1 0 1 _ H 0 4 C h a m a e c y p a r i s l a w s o n i a n a ( L a v z o n Ya l a n c ı S e r v i s i ) C r y p t o m e r i a j a p o n i c a ( K a d i f

Detaylı

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU

AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU AYAŞ İLÇESİ BAŞAYAŞ KÖYÜ ARAZİ İNCELEME GEZİSİ GÖREV RAPORU Konu : Hümik asit ve Leonarditin fidan üretiminde kullanılması deneme çalıģmaları ve AyaĢ Ġlçesi BaĢayaĢ köyündeki erozyon sahasının teknik yönden

Detaylı

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II 1. Laurocerasus officinalis 2. Salvia officinalis 3. Tilia tomentosa 4. Tilia cordata 5. Tilia platyphyllos 6. Tilia rubra 7. Quercus brantii 8. Castanea sativa

Detaylı

TAXODIACEAE. Sequoia (Monotipik) Sequoiadendron (Monotipik) Taxodium Cryptomeria (Monotipik) Sequoia sempervirens. Sequoiadendron giganteum

TAXODIACEAE. Sequoia (Monotipik) Sequoiadendron (Monotipik) Taxodium Cryptomeria (Monotipik) Sequoia sempervirens. Sequoiadendron giganteum TAXODIACEAE Pinaceae familyasında olduğu gibi, bir cinsli bir evciklidirler (Monoik). Yapraklar herdem yeşil veya kışın dökülür. Pul ve iğne yapraklar (Metasequoia hariç) sürgünlere sarmal dizilirler.

Detaylı

ÖZETÇE 1. GİRİŞ... 1 2. MATERYAL ve YÖNTEM... 2. 2.1. Materyal... 2 2.2. Yöntem... 3

ÖZETÇE 1. GİRİŞ... 1 2. MATERYAL ve YÖNTEM... 2. 2.1. Materyal... 2 2.2. Yöntem... 3 ÖZETÇE 1987-1990 döneminde Populus deltoides ve P. nigra kavak türleri ile tür içi ve türler arası yapay melezleme çalışmaları yürütülmüştür. P. deltoides ve P.nigra arasında yapılan çaprazlamalarda P.deltoides

Detaylı

Tohum ve Fidanlık Tekniği

Tohum ve Fidanlık Tekniği Tohum ve Fidanlık Tekniği Prof. Dr. İbrahim TURNA (2017-2018 GÜZ DÖNEMİ) TOHUM VE FİDANLIK TEKNİĞİ İÇERİK 1. ORMAN AĞACI TOHUMLARI 1.1. Tohum hasat ve kullanma bölgeleri 1.2. Tohum Kaynakları 1.3. Tohum

Detaylı

C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i

C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i 1 BİTKİ TANIMA I PEP101_H03 C e d r u s ( S e d i r ) C e d r u s a t l a n t i c a C e d r u s b r e v i f o l i a C e d r u s d e o d o r a C e d r u s l i b a n i Sakarya Üniversitesi İbreliler 2 C

Detaylı

* Ülkemizde doğal olarak yetişmemekle birlikte park ve bahçelerde çok yaygın olarak iki türü kullanılmaktadır.

* Ülkemizde doğal olarak yetişmemekle birlikte park ve bahçelerde çok yaygın olarak iki türü kullanılmaktadır. Mazılar Thuja * Ülkemizde doğal olarak yetişmemekle birlikte park ve bahçelerde çok yaygın olarak iki türü kullanılmaktadır. * Mazılar sık dallı; çoğunlukla piramit biçimli; koyu yeşil görünümlüdürler.

Detaylı

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ Mehmet Sakınç*, Aliye Aras**, Cenk Yaltırak*** *İTÜ, Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü, Maslak/İstanbul **İ.Ü. Fen Fakültesi, Biyoloji

Detaylı

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE OKALİPTÜSLERİN YETİŞTİRİLMESİ OLANAKLARI ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI. A. GANİ GÜLBABA Orman Yüksek Mühendisi

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE OKALİPTÜSLERİN YETİŞTİRİLMESİ OLANAKLARI ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI. A. GANİ GÜLBABA Orman Yüksek Mühendisi GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİNDE OKALİPTÜSLERİN YETİŞTİRİLMESİ OLANAKLARI ÜZERİNE YAPILAN ARAŞTIRMA ÇALIŞMALARI A. GANİ GÜLBABA Orman Yüksek Mühendisi Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü PK. 18 33401

Detaylı

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR)

GENUS: ABİES (GÖKNARLAR) Bitki tanıma I 1 GENUS: ABİES (GÖKNARLAR) Yaklaşık 35-40 türü bulunur. Ülkemizde doğal olarak 4 türü yetişir. Herdem yeşildir. Dallar gövdeye çevrel dizilir. Kabuk gençlerde düzgün yaşlılarda çatlaklıdır.

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 11.04.2016

Detaylı

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk) TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk) Çoğunlukla boylu çalı ender 20 m boy, sık dallı, yuvarlak tepeli, kırmızı_kahverengi kabuk gelişi güzel çatlar ve dökülür İğne yapraklar 1-2.5

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 20.04.2015

Detaylı

Cupressaceae Juniperus (Ardıçlar)

Cupressaceae Juniperus (Ardıçlar) Herdem yeşil. Monoik veye dioik Ağaç veya dipten itibaren yoğun dallı çalı Kabuk: Yaşlı fertlerinde şeritler halinde boyuna çatlaklı, kırmızımtrak veya gri kahverengindedir. Tomurcuklar: Çıplaktır. (J.drupacea

Detaylı

MARMARA VE ORTA ANADOLU BÖLGELERĠ ORYANTASYON POPULETUMLARI ARAġTIRMA SONUÇLARI

MARMARA VE ORTA ANADOLU BÖLGELERĠ ORYANTASYON POPULETUMLARI ARAġTIRMA SONUÇLARI Orman Bakanlığı Yayın No: 086 Müdürlük Yayın No: 223 ISSN 1300-395X MARMARA VE ORTA ANADOLU BÖLGELERĠ ORYANTASYON POPULETUMLARI ARAġTIRMA SONUÇLARI (ODC: 165.62:232.13:812.7 Populus) Research Results of

Detaylı

Erkek çiçekler bir eksen etrafında dizilmiştir. Etaminlerde iki polen tozu torbası vardır. Çiçek tozları marttan itibaren olgunlaşır.

Erkek çiçekler bir eksen etrafında dizilmiştir. Etaminlerde iki polen tozu torbası vardır. Çiçek tozları marttan itibaren olgunlaşır. Bitki tanıma I FAM: PİNACEAE Conifera sınıfının en önemli familyasıdır. 10 cins ve 210 kadar tür içerir. Tropik ormanlardan kuzey kutbuna kadar geniş yayılışı vardır. GENUSLARI: Abies, Picea, Keteleria,

Detaylı

2-3 metre kadar boylanabilen, bol dallı bir çalıdır. Kışın yapraklarını döker. Dalları köşeli ve dikenlidir.

2-3 metre kadar boylanabilen, bol dallı bir çalıdır. Kışın yapraklarını döker. Dalları köşeli ve dikenlidir. BERBERİDACEAE FAMİLYASI A. BERBERİS KADIN TUZLUĞU Herdemyeşil ya da yaprak döken türleri bulunan Berberislerin genellikle sürgünleri dikenlidir. Yaprak boyu, şekli vb. türlere göre değişiklik gösterir.

Detaylı

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium TAXODIACEAE TAXODIACEAE 10 cins ve bunlara bağlı 16 değişik tür ve varyeteleri vardır. Cinsler arasında akrabalık ilişkisi yoktur Bu nedenle ayırdım anahtarı yapılmamıştır 10 cins; Sciadopitys Metasequoia

Detaylı

Tohum ve Fidanlık Tekniği. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Tohum ve Fidanlık Tekniği. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Tohum ve Fidanlık Tekniği Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Gerek ekim ve gerekse dikim yoluyla olsun ağaçlandırmalarda ilk çıkış noktası TOHUM dur. 1997 yılında: 20.703.122 Hektar (Ülke genelinin % 26,6 ' sı),

Detaylı

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen Toros (Lübnan) Sediri (C. libani) Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda) Himalaya Sediri Atlas Sediri (C. deodora) (C. atlantica) Dünyada Kuzey Afrika,

Detaylı

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Rapor No. :1 Tarihi: 04/12/2012 IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU Projenin Adı: Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır İli Aralık İlçesinde

Detaylı

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29

Normal (%) 74 59 78 73 60. Bozuk (%) 26 41 22 27 40. Toplam (Ha) 889.817 192.163 354.526 1.436.506 17.260.592. Normal (%) - - - - 29 1.1. Orman ve Ormancılık Türkiye yaklaşık olarak 80 milyon hektar (ha) yüzölçümüyle dağlık ve eko-coğrafya bakımından zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Bu ekolojik zenginliğe paralel olarak ormanlar da

Detaylı

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik TARIM VE EKONOMİ Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik düzeyine bağlıdır. Bazı ülkelerde tarım tekniği

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Bölge geniş ovalar ve alçak platolardan

Detaylı

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin Akdeniz iklimi / Roma Okyanusal iklim / Arjantin Savan iklimi/ Meksika Savan iklimi/ Brezilya Okyanusal iklim / Londra Muson iklimi/ Calcutta-Hindistan 3 3 Kutup iklimi/ Grönland - - - - - - -3-4 -4 -

Detaylı

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ)

ORMAN AĞACI ISLAHI. Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) ORMAN AĞACI ISLAHI Yrd. Doç. Dr. DENİZ GÜNEY (2015-2016 GÜZ DÖNEMİ) 1.2. Bireysel Ayıklama Klonal Ayıklama (Seleksiyon) Klon; bir ağaçtan çelik, aşı kalemi gibi genetik materyallerle üretilen aynı genotipe

Detaylı

2014 YILI EGE BÖLGESĠ TURUNÇGĠL REKOLTE TAHMĠN RAPORU

2014 YILI EGE BÖLGESĠ TURUNÇGĠL REKOLTE TAHMĠN RAPORU 2014 YILI EGE BÖLGESĠ TURUNÇGĠL REKOLTE TAHMĠN RAPORU EGE TARIMSAL ARAġTIRMA ENSTĠTÜSÜ AĞUSTOS 2014 ĠÇĠNDEKĠLER 1. GĠRĠġ...1 1.1. Dünyada ve Türkiye de Turunçgil Üretim Trendleri...1 1.2. Uluslararası

Detaylı

Ağaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Ağaçlandırma Tekniği (2+1) Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Ağaçlandırma Tekniği (2+1) 2015-2016 Bahar yarıyılı Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Ülkenin %27.3'si ormanlarla kaplıdır. Bu da 21.403.805 hektar ormana karşılık gelmektedir. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Ağaçlandırma

Detaylı

VEJETATIF YOLLA FIDAN ÜRETIMI ÇELĠKLE ÜRETME

VEJETATIF YOLLA FIDAN ÜRETIMI ÇELĠKLE ÜRETME VEJETATIF YOLLA FIDAN ÜRETIMI ÇELĠKLE ÜRETME ÇELIKLE ÜRETME KOġULLARı Köklenmeyi Etkileyen iç faktörler 1-Çeliğin alındığı birey (ortet yaģı) Ortetin beslenme durumu Ortetin köklenme yeteneği

Detaylı

Tohum Bahçeleri. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Tohum Bahçeleri. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER Tohum Bahçeleri Tohum bahçeleri irsel (genetik) bakımdan daha yüksek nitelikli tohum elde etmek üzere, bir anlamda damızlık olarak seçilen üstün ağaçlardan alınan aşı kalemleriyle aşılanan fidanlardan

Detaylı

SERT ÇAMLARDAN TÜRKİYE DE DOĞAL OLARAK YETİŞENLER

SERT ÇAMLARDAN TÜRKİYE DE DOĞAL OLARAK YETİŞENLER SERT ÇAMLARDAN TÜRKİYE DE DOĞAL OLARAK YETİŞENLER Pinus sylvestris: Sarıçam Pinus nigra: Karaçam Pinus brutia:kızılçam Pinus halepensis: Halep çamı Pinus pinea: Fıstık çamı Pinus sylvestris: Sarıçam Kuzey

Detaylı

Çayın Bitkisel Özellikleri

Çayın Bitkisel Özellikleri Çayın Bitkisel Özellikleri Bir asırlık bir ömre sahip bulunan çay bitkisi doğada büyümeye bırakıldığında zaman bir ağaç görünümünü alır. Görünüş itibarı ile dağınık bir görünüm arz eden bitki yapısı tek

Detaylı

BAHÇE ÇİÇEKLERİ Perenniyal veya mevsimlik olan çok boylanmayan çiçeklerdir. Yer örtücü işlevi vardır Ağaç veya çalı gibi bitkilerin altında kullanılır

BAHÇE ÇİÇEKLERİ Perenniyal veya mevsimlik olan çok boylanmayan çiçeklerdir. Yer örtücü işlevi vardır Ağaç veya çalı gibi bitkilerin altında kullanılır BİTKİ TANIMA III BAHÇE ÇİÇEKLERİ Perenniyal veya mevsimlik olan çok boylanmayan çiçeklerdir. Yer örtücü işlevi vardır Ağaç veya çalı gibi bitkilerin altında kullanılır SINIFLANDIRILMALARI 1. Perenniyal

Detaylı

(ODC: :262.13:812.7 Populus) Teoman KAHRAMAN Filiz KÜÇÜKOSMANOĞLU Hüseyin KARATAY Ferit TOPLU. Teknik Bülten No: 211

(ODC: :262.13:812.7 Populus) Teoman KAHRAMAN Filiz KÜÇÜKOSMANOĞLU Hüseyin KARATAY Ferit TOPLU. Teknik Bülten No: 211 Müdürlük Yayın No :265 ISSN 1300-395X MELEZ KAVAK ve AMERĠKAN KARAKAVAĞINDA GENETĠK ISLAH ÇALIġMALARI: FĠDANLIK AġAMASI KLON DENEMESĠ SONUÇLARI Nursery Stage Results of Hybrid Poplar (Populus x euramericana

Detaylı

Gürkan Alpsoy ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT KIRSAL ÇEVRE KAMU ÇALIŞANI. Tel. : 0535 319 67 01 E-posta : guralpsoy@hotmail.com, galpsoy@sayistay.gov.

Gürkan Alpsoy ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT KIRSAL ÇEVRE KAMU ÇALIŞANI. Tel. : 0535 319 67 01 E-posta : guralpsoy@hotmail.com, galpsoy@sayistay.gov. Gürkan Alpsoy ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT KIRSAL ÇEVRE KAMU ÇALIŞANI Tel. : 0535 319 67 01 E-posta : guralpsoy@hotmail.com, galpsoy@sayistay.gov.tr BİTKİLER I. İlkel Bitkiler (Thallophyta) * Algler, mantarlar,

Detaylı

HEKTAŞ TİCARET T.A.Ş. Sayfa No: 1 SERİ:XI NO:29 SAYILI TEBLİĞE İSTİNADEN HAZIRLANMIŞ YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU

HEKTAŞ TİCARET T.A.Ş. Sayfa No: 1 SERİ:XI NO:29 SAYILI TEBLİĞE İSTİNADEN HAZIRLANMIŞ YÖNETİM KURULU FAALİYET RAPORU Sayfa No: 1 1. Raporun Dönemi 01.01.2012-30.09.2012 2. Ortaklığın Unvanı HektaĢ Ticaret T.A.ġ. 3. Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri Türk Ticaret Kanunu ve ilgili düzenlemeler gereğince ġirketimiz Ana

Detaylı

KURAK VE YARI KURAK BÖLGE AĞAÇLANDIRMALARI. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

KURAK VE YARI KURAK BÖLGE AĞAÇLANDIRMALARI. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 KURAK VE YARI KURAK BÖLGE AĞAÇLANDIRMALARI Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 FAO ya göre; yıllık yağışı 300 mm ve altında olan yerler kurak, yıllık yağışı 300-600 mm olan yerler ise yarıkurak olarak tanımlanmaktadır.

Detaylı

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica)

BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) BROKKOLİ (Brassica oleracea var. italica) SİSTEMATİKTEKİ YERİ Takım: Brassicales Familya: Brassicaceae Cins: Brassica Tür: B. oleracea var. italica SAĞLIK VE BESLENME YÖNÜNDEN Brokkoli, A ve C vitamini,

Detaylı

TÜRKİYE İSTİLACI BİTKİLER KATALOĞU

TÜRKİYE İSTİLACI BİTKİLER KATALOĞU T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Bitki Sağlığı Araştırmaları Daire Başkanlığı TÜRKİYE İSTİLACI BİTKİLER KATALOĞU ANKARA 2015 Editör: Prof.

Detaylı

ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç. Dr. Soner KAZAZ

ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI. Doç. Dr. Soner KAZAZ ZBB106 KODLU TASARIM BİTKİLERİ YETİŞTİRİCİLİĞİ DERSİ NOTLARI Doç. Dr. Soner KAZAZ Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü 06110-Ankara skazaz@ankara.edu.tr 8- BAZI TASARIM BİTKİLERİ,

Detaylı

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA FİDAN ÜRETİM VE DİKİM ÇALIŞMALARI. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA FİDAN ÜRETİM VE DİKİM ÇALIŞMALARI. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 ENDÜSTRİYEL AĞAÇLANDIRMALARDA FİDAN ÜRETİM VE DİKİM ÇALIŞMALARI Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Temel Kabuller Endüstriyel ağaçlandırmalarda genellikle topraksız (çıplak köklü) fidanlar dikilmektedir (türe göre

Detaylı

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI. ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ

ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI. ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İŞLETME VE PAZARLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI ÜLKEMİZ ORMAN VARLIĞI ve ODUN ÜRETİMİ Kenan AKYÜZ İşletme ve Pazarlama D. Başkanı kenanakyuz@ogm.gov.tr AHŞAP NEDİR? AHŞAP; ağaçtan üretilmiş

Detaylı

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton)

Tablo 4- Türkiye`de Yıllara Göre Turunçgil Üretimi (Bin ton) NARENCİYE DOSYASI Kökeni Güneydoğu Asya olan turunçgillerin, çağdaş anlamda üretimi 19. yüzyılda ABD`de başlamış ve hızla yayılmıştır. Turunçgil yetiştiriciliği dünyada 40 derece kuzey enlemi ile 40 derece

Detaylı

BİTKİ TANIMA 2. Dr. Sergun DAYAN

BİTKİ TANIMA 2. Dr. Sergun DAYAN BİTKİ TANIMA 2 Dr. Sergun DAYAN MONOCOTYLEDONAE FAM: GRAMİNEAE Buğdaygiller (Poaceae), tohum kabuğu, meyve kabuğu ile bitişiktir. sapları boğumlu ve ekseriya içi boştur. başakçıklar,

Detaylı

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi) YERYÜZÜNDEKİ BAŞLICA İKLİM TİPLERİ Matematik ve özel konum özelliklerinin etkisiyle Dünya nın çeşitli alanlarında farklı iklimler ortaya çıkmaktadır. Makroklima: Çok geniş alanlarda etkili olan iklim tiplerine

Detaylı

SAMSUN (I-77/51 P. deltoides Bartr.) KAVAĞI ĠÇĠN HACĠM TABLOSU DÜZENLENMESĠ VE YOĞUNLUK DEĞERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ

SAMSUN (I-77/51 P. deltoides Bartr.) KAVAĞI ĠÇĠN HACĠM TABLOSU DÜZENLENMESĠ VE YOĞUNLUK DEĞERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ Çevre ve Orman Bakanlığı Yayın No: 302 ISSN 1300-395X Müdürlük Yayın No : 254 SAMSUN (I-77/51 P. deltoides Bartr.) KAVAĞI ĠÇĠN HACĠM TABLOSU DÜZENLENMESĠ VE YOĞUNLUK DEĞERLERĠNĠN BELĠRLENMESĠ (ODC: 521.27:

Detaylı

YÖNETMELİK. ç) Araştırma ormanı mühendisliği: Araştırma ormanı ile ilgili faaliyetleri yürütmekle görevli mühendisliği,

YÖNETMELİK. ç) Araştırma ormanı mühendisliği: Araştırma ormanı ile ilgili faaliyetleri yürütmekle görevli mühendisliği, 17 Ağustos 2012 CUMA Resmî Gazete Sayı : 28387 Orman Genel Müdürlüğünden: YÖNETMELİK ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ORMANCILIK ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜKLERİNİN KURULUŞ VE GÖREVLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ

Detaylı

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU

T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER. Hazırlayan: Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU T.C İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ ORMAN ALTI ODUNSU BİTKİLER Hazırlayan: 0601120025 Danışman: Yrd.Doç.Dr Nurgül KARLIOĞLU Laurocerasus officinalis(karayemiş) Sistematik ; Alem : Plantae Bölüm :

Detaylı

Yarı bodur çeşitlerin gelişmeleri ve yetiştirilmeleri diğerlerinden farklılık göstermektedir. Bu farklı özellikleri şöylece sıralayabiliriz;

Yarı bodur çeşitlerin gelişmeleri ve yetiştirilmeleri diğerlerinden farklılık göstermektedir. Bu farklı özellikleri şöylece sıralayabiliriz; Spur (Yarı bodur) Elma Çeşitleri : Yarı bodur çeşitlerin gelişmeleri ve yetiştirilmeleri diğerlerinden farklılık göstermektedir. Bu farklı özellikleri şöylece sıralayabiliriz; Bu çeşitler; 1- Starking

Detaylı

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium

10 cins; Sciadopitys Metasequoia Cunninghamia Taiwania Athrotaxis. Glyptostrobus Sequoia Sequoiadendron Cryptomeria Taxodium TAXODIACEAE TAXODIACEAE 10 cins ve bunlara bağlı 16 değişik tür ve varyeteleri vardır. Cinsler arasında akrabalık ilişkisi yoktur Bu nedenle ayırdım anahtarı yapılmamıştır 10 cins; Sciadopitys Metasequoia

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 11.05.2014

Detaylı

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER

KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER KAVAK VE HIZLI GELİŞEN TÜRLER Populus nigra Dr. Süleyman GÜLCÜ - 2008 1 KAVAK FİDANI ÜRETİMİ VE FİDANLIK TEKNİĞİ Kavak fidanı yetiştirilmesinde en önemli konuların başında, kaliteli kavak fidanı yetiştirilmesine

Detaylı

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ simsirsever@gmail.com 533 426 03 03 NELER GÖRECEĞİZ DİŞBUDAKLAR AKASYALAR KOKARAĞAÇ ATKESTANELERİ ÖKALİPTUS SOFORA GLADİÇYA KARABİBER AĞACI DİŞBUDAKLAR

Detaylı

Ġ Ç Ġ N D E K Ġ L E R

Ġ Ç Ġ N D E K Ġ L E R ÖZETÇE Marmara Bölgesinde, 1986 yılında 8 ayrı yerde (Hendek-GÖlyayla, Gebze-GÖkdağ, Ġstanbui-Orman Fakültesi AraĢtırma Ormanı, Vize-Değirmendere, Kirklareli-Bakacak, ġarköy-helvatepe, Lapseki ve Karacabey-Bıçkıdere)

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 09.03.2015

Detaylı

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1

KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ. Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 KAVAK ÖKALİPTUS VE KIZILAĞAÇTA YETİŞME ORTAMI İSTEKLERİ Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 1 Kavaklar Prof.Dr. Ali Ömer Üçler 2 İklim bakımından uzun vejetasyon mevsimine sahip, korumalı ve sıcak yerlerde daha iyi

Detaylı

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi

BÖLÜMLERİ: - 1. Adana Bölümü - 2. Antalya Bölümü YERYÜZÜ ŞEKİLLERİ: AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Akdeniz Bölgesi AKDENİZ BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI: Bölge yurdumuzun güneyinde, Akdeniz boyunca bir şerit halinde uzanır. Komşuları Ege, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgeleri, Suriye, Kıbrıs

Detaylı

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular)

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular) GYMNOSPERMAE (Açık Tohumlular) PINACEAE ***** Bu familyanın cinsleri şunlardır: Yalnızca uzun sürgün Uzun sürgünü + Kısa Sürgün Abies Pinus Keteleria Cedrus Pseudotsuga Larix Tsuga Pseudolarix Picea Cathaya

Detaylı

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132 MARMARA BÖLGESi IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132 COĞRAFİ KONUMU Marmara Bölgesi ülkemizin kuzeybatı köşesinde yer alır. Ülke yüz ölçümünün %8,5'i ile altıncı büyük bölgemizdir. Yaklaşık olarak

Detaylı

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA İç Anadolu Bölgesinde Tarımsal Ormancılık Uygulamaları ve Potansiyeli Bölgenin Genel Özellikleri: Çok fazla engebeli bir yapıya sahip olmayan

Detaylı

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi Proje Alanının Genel Özellikleri: Iğdır ili Türkiye nin en kurak ili olup yıllık yağış miktarı 250 mm civarındadır (Meteoroloji kayıtları). Yağan yağış ya da

Detaylı

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA

III.BÖLÜM A - KARADENİZ BÖLGESİ HAKKINDA III.BÖLÜM Bu bölümde ağırlıklı olarak Kızılırmak deltasının batı kenarından başlayıp Adapazarı ve Bilecik'in doğusuna kadar uzanan ve Kastamonu yu içine alan Batı Karadeniz Bölümü, Kastamonu ili, Araç

Detaylı

Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi. Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Endüstriyel Ağaçlandırma Alanlarının Seçimi Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 2 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 3 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 4 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 5 Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER

Detaylı

mümkün olduğu takdirde hasta fidecikleri yakmak gerekir. Ayrıca sık ekimlerden kaçınmalı, tohum gerektiğinden daha fazla derine ekilmemeli, aşırı

mümkün olduğu takdirde hasta fidecikleri yakmak gerekir. Ayrıca sık ekimlerden kaçınmalı, tohum gerektiğinden daha fazla derine ekilmemeli, aşırı mümkün olduğu takdirde hasta fidecikleri yakmak gerekir. Ayrıca sık ekimlerden kaçınmalı, tohum gerektiğinden daha fazla derine ekilmemeli, aşırı gübre kullanılmamalı, kirli su ile sulama yapılmamalıdır.

Detaylı

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi

Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi FİDAN ÜRETİMİNDE BAKIM ÇALIŞMALARI Sulama Ot Mücadelesi ve Çapalama Gübreleme ve Toprak Islahı Seyreltme Gölgeleme veya Siperleme Budama Yerinde Kök Kesimi SULAMA Sulamada kullanılan suyun miktarı; toprağın

Detaylı

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN

Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN Doç.Dr.Reyhan ERDOĞAN AHŞAP Ahşap, canlı bir organizma olan ağaçtan elde edilen lifli, heterojen, ve anizotrop bir dokuya sahip organik esaslı bir yapı malzemesidir. Ahşap, en eski yapı malzemelerinden

Detaylı

TÜRKİYE DE YUKARI HAVZA REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI

TÜRKİYE DE YUKARI HAVZA REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI T.C. ORMAN VE SU ĠġLERĠ BAKANLIĞI ÇÖLLEġME ve EROZYONLA MÜCADELE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TÜRKİYE DE YUKARI HAVZA REHABİLİTASYON ÇALIŞMALARI Hanifi AVCI Genel Müdür Mart-2013 HAVZA TANIMI Bir akarsu tarafından

Detaylı

GENUS: LARİX (MELEZLER)

GENUS: LARİX (MELEZLER) Bitki tanıma I 1 GENUS: LARİX (MELEZLER) Kışın yaprak dökerler. Dallar gövdeye dağınık dizilir. Uzun ve kısa sürgünleri vardır. İğne yapraklar uzun sürgünlerde tek tek bulunur. Kısa sürgünlerde çoğu bir

Detaylı

Kullandığımız çim tohumu karışımlarında yer alan türler ve özellikleri:

Kullandığımız çim tohumu karışımlarında yer alan türler ve özellikleri: Kullandığımız çim tohumu karışımlarında yer alan türler ve özellikleri: Karışımlarda kullandığımız türlerin karakteristik özellikleri ve avantajları kısaca burada açıklanmıştır. Karışımlarımız Genel olarak:

Detaylı

Cins Fagus (Kayın) Castanea (Kestane) Quercus (Meşe) Gövde kabuğu

Cins Fagus (Kayın) Castanea (Kestane) Quercus (Meşe) Gövde kabuğu Cins Fagus (Kayın) Castanea (Kestane) Quercus (Meşe) Gövde kabuğu Çatlamaz- düz Boyuna geniş aralıklarla çatlaklı Boyuna sık ve derin çatlaklı, Tomurcuk dizilişi ve şekli Almaçlı; çok pullu, uzun ve sivri

Detaylı

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular)

GYMNOSPERMAE. (Açık Tohumlular) GYMNOSPERMAE (Açık Tohumlular) PINACEAE ***** Bu familyanın cinsleri şunlardır: Yalnızca uzun sürgün Uzun sürgünü + Kısa Sürgün Abies Pinus Keteleria Cedrus Pseudotsuga Larix Tsuga Pseudolarix Picea Cathaya

Detaylı

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL

1.10.2015. Kömür ve Doğalgaz. Öğr. Gör. Onur BATTAL Kömür ve Doğalgaz Öğr. Gör. Onur BATTAL 1 2 Kömür yanabilen sedimanter organik bir kayadır. Kömür başlıca karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementlerin bileşiminden oluşmuş, diğer kaya tabakalarının arasında

Detaylı

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER)

MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE (EBEGÜMECİGİLLER) MALVACEAE Otsu, çalımsı veya ağaç şeklinde gelişen bitkilerdir. Soğuk bölgeler hariç dünyanın her tarafında bulunurlar. Yaprakları basit, geniş ve parçalıdır. Meyve kuru kapsüldür

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 23.02.2015

Detaylı

Orman Altı Odunsu Bitkiler

Orman Altı Odunsu Bitkiler Orman Altı Odunsu Bitkiler Danışman : Yrd.Doç.Dr. Nurgül KARLIOĞLU BİTKİLER 1. Laurocerasus officinalis 2. Osmanthus decorus 3. Rhus coriaria 35-0601120159 SALİM ÇOBAN 37-0601120189 OKTAY BAKIRTAŞ Laurocerasus

Detaylı

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE

BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE BİTKİ MATERYALİ II: ANGIOSPERMAE Prof.Dr. Yahya AYAŞLIGİL Yrd.Doç.Dr. Doğanay YENER İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü Bitki Materyali ve Yetiştirme Tekniği Anabilim Dalı 18.05.2015

Detaylı