Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleştirildi

Transkript

1 Akademik Yılı Açılış Töreni Gerçekleştirildi Akademik Yılı, Atatürk Kültür Merkezi nde gerçekleştirilen Açılış Töreni ile başladı. Açılışa; Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, çok sayıda öğretim elemanı, öğrenci ve öğrenci velisi katıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, eğitim yılının açılışında Üniversitemizde olmaktan büyük onur duyduğunu söyledi. Gaziantep Üniversitesi nin Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun önderliğinde hocalarımızla çok güzel işler yaptığını vurgulayan Şimşek, Üniversitemizin sadece öğrenci sayısıyla değil her konuda çok güzel mesafeler kat eden bir yer olduğuna dikkat çekti. Küresel Kriz Sonrasında Türkiye ve Dünya Ekonomisi adlı ilk dersi veren Şimşek, Türkiye nin Gaziantep imizin, Ortadoğu nun, dünyanın gelişmesine, kalkınmasına, kültürler arası diyalogun daha güçlü bir şekilde kurulmasına bu türden ilim yuvalarının katkısı büyüktür. Gaziantep yıldızı parlayan bir şehir. Sadece Türkiye nin değil Ortadoğu nun da en önemli kültür, sanayi, ticaret, turizm merkezi. Böyle kaliteli üniversitelerin varlığı Gaziantep in ve bizim geleceğe ilişkin beklentilerimizi de çok önemli ölçüde güçlendiriyor. Buna ihtiyacımız var. Hakikaten global ekonomi her ne kadar küresel krizi kısmen atlattı gibi görünüyorsa da hala bir takım sıkıntılarla karşı karşıya. Bu nedenle dinamizmimizi devam ettirecek güçlendirecek kazanımlarımızı koruyacak ama daha ileriye götürecek hakikaten yeni eksenlere de ihtiyacımız var ifadesinde bulundu. G a z i a n t e p Üniversitesi nin yüklendiği misyonun bilincinde olduğu ifade eden Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Kuruluşundan bu güne ka- dar fiziki altyapısı ve donanımı ile gelişkin, modern bir üniversite yerleşkesine sahip, çağdaş eğitim veren, özgün bir bilim yuvası olmuştur. Öğrenci kapasitesiyle bölgemizin en büyük üniversitelerinden Gaziantep Üniversitesi, bugüne kadar ortaya koymuş olduğu akademik ve bilimsel başarıları ile ülkemizin seçkin üniversitelerinden biridir. İlimizde bilimsel araştırmaları sürdürecek böylesine seçkin bir üniversitenin bulunmasından ve ilimizin akademik gücü olmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Sosyal ve akademik yönden bir üniversitenin öğrencilerine kazandıracağı tüm donanımı, eksiksiz verme gayreti içinde olan Üniversitemiz, Gaziantep in bugünlere ulaşmasında önemli katkılar sağlamıştır şeklinde Topluma ve ülkeye yön çizecek, hedef koyacak temel kurum üniversite olduğunu ifade eden Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Üniversitenin bu yeni yapıya öncülük edebilmesi için önce kendi prosedürlerini, programlarını, anlayışını, yaklaşım biçimini güncellemesi gerektiğini kaydetti. Üniversite nitelikli insan gücünü yetiştirme ve bilgiyi üretip toplumla paylaşarak toplumun gelişimine öncülük eden kurumdur şeklinde konuşan şeklinde konuşan Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Üniversite bilinmeyeni kurcalayan, araştıran; hikmeti, hakikati ortaya çıkaran ve insana sunan, öğreten yerin adıdır. Üniversite bir yüksek lise veya lisenin devamı olmadığı gibi

2 Meslek Eğitimi veren kurumlar olarak da addedilmemelidir. Üniversitenin ilk işi kendisini talep eden o genç insana, onu bir aydın, bir erdemli insan olabilmenin kapılarını açmak ve yollarını hazırlamaktır. Bu geniş perspektiften bakıldığında iyi bir Üniversite öğrencisine düşünme yetisini kazandırır, felsefi tartışma düzeyini sağlar, bütünsel düşünme ve kendisini yönetebilme becerisini kazandırır, sorgulayıcılığa yönlendirir, sanat ve estetik kaygılara dair bir seviye oluşturur, yaratıcılık ruhu aşılar, gelecek planlama kabiliyeti verir, etik değerlere saygı ve bağlılığı öğretir, hülasa yudum yudum insanı içirir şeklinde 11 bin 667 olan öğrenci sayımızın 2 yılda yüzde 100 artışla 22 binin üzerine çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Yavuz Coşkun, Göreve başladığı günden bu yana geçen 2 yıllık süre içerisinde bahsettiğim temel felsefi bakışın ışığında Gaziantep Üniversitemizi; küçük, butik, yerel, izole, steril bir üniversite anlayışından süratle uzaklaşarak büyük, kaliteli, dünyalı, toplumla bütünleşmiş ve gelişime öncülük hedefine kilitli bir Üniversite duruş ve kararlılığı noktasına taşımak için tüm akademik ve idari görevdeki arkadaşlarımızla canhıraş bir çaba gösteriyoruz diye Akademik yılın kutlu olmasını dileyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Hepinize yürekten başa- rılar temenni ediyorum. ni tercih eden arkadaşlarım yanılmadıklarını çok kısa zamanda görecekler. Çünkü öğrencilerin sadece puanlarının tuttuğu için geldiği bir yer olmaktan öte bir yere doğru gelmeye başladı. Gaziantep i istedikleri için yazmalarını temenni ediyorum. Son zamanlarda çok büyük atak yaptı. Ben nin kuruluşundan bu yana içinde olduğum için bugününü çok iyi değerlendiriyorum diye Başarılı bir eğitim yılı dileyen Gaziantep Üniversitesi Öğrenci Konsey Başkanı Ersin Yıldırımer, Bilgi çağı olarak adlandırılan çağımızda, biz gençlerin sosyo kültürel ekonomik kaygı ve ihtiyaçlarımızın yanı sıra bilgi edinme isteklerimizde şüphe götürmez bir gerçektir. ; bilgiye ulaşmanın yollarını bilen, ulaştığı bilgiyi anlamlandırarak öğrenen, öğrenmiş olduğu bilgilerden yeni bilgiler üretebilen ve ürettiği bilgileri sorun çözmede kullanabilen bireyler yetiştirmektedir şeklinde G a z i a n t e p Üniversitesi nin tanıtım filminin gösterimi sonrasında, Üniversitemiz Türk Musikisi Devlet Konservatuarı nın gerçekleştirdiği müzik dinletisi gelen konuklara birbirinden güzel dakikalar yaşattı. Açılış verilen kokteyle son buldu.

3 Prof. Dr. M. Yavuz COŞKUN Akademik Yılı Açılış Konuşması Sayın Bakanım, Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın YÖK Yürütme Kurulu Üyesi, Sayın Garnizon Komutanım, Sayın Büyükşehir Belediye Başkanım, Sayın Başsavcım, Sayın Hocalarım, Kuruluşlarımızın değerli Yöneticileri, Saygıdeğer Veliler Sevgili Öğrenciler, Medyamızın Değerli Temsilcileri, Hanımefendiler beyefendiler Üniversite nitelikli insan gücünü yetiştirme ve bilgiyi üretip toplumla paylaşarak toplumun gelişimine öncülük eden kurumdur diye başlamak istiyorum sözlerime her zamanki gibi. Büyük filozof Sokrates e göre, mutlak geçerliliği olan ahlaki hakikatler ve politik sorunlar üzerine emin bilgiler kazanmanın tek yolu eğitimdir. Hiç bir insanın bilerek kötülük yapmayacağını, kötülüğün bilgisizlikten kaynaklandığını savunan Sokrates, bunun çözümünü de eğitimde görmektedir. Aristoteles e göre eğitimin ana görevi, insanı içerisinde yer aldığı toplumun ya da devletin erdemli ya da bilgili bir unsuru yapmaktır. İnsan ancak bu şekilde eğitildiği zaman, mutlu olur. Bu ise, insanın akla bağlı yönü ile tutkulara bağlı yönü arasında iyi bir senteze varılması yoluyla sağlanır ki, bunu da yapacak olan eğitimdir. Kant a göre insan ahlaki, teknik ve pragmatik yöndeki güçleriyle, diğer varlıklardan ve canlılardan ayrılır. Varoluşun bu şekillerine göre, eğitim insanı disiplinleştiren, kültürleştiren, medenileştiren, ahlakileştiren sürecin adıdır. John Dewey e göre, eğitim bilimsel yöntemi kullanarak, öğrencilere karşılaştıkları sorunlara çözüm yolları bulabilmelerini sağlayacak yeterliliği kazandırma faaliyetidir. Toplumsal, kültürel, ekonomik ve teknolojik değişmelere göre eğitimin amaçlarında sürekli değişme olmalıdır. Eğitim bireylerin yetenek becerilerini açığa çıkaracak bir amaç gütmeli, evrensel değerleri merkeze almalı ve elbette ki demokratik değerleri de işlemelidir. Eton Koleji öğretmeni William Cory nin 1861 yılında yaptığı bir konuşmada, okula gitmenin sadece bilgi edinmek için olmadığını, başka şeyler kazanmak amacını da taşıdığını söylüyor: İnsan büyük bir okula bilginin de ötesinde bir şeyler almak için, bazı sanatları ve alışkanlıkları kazanmak için gider. Bunların bazıları -Özen gösterme alışkanlığı için, - Kendini anlatma sanatı için, - Yeni bir entelektüel konuma geçebilmek sanatı için, - Başkasının ne düşündüğünü hemen anlayabilme sanatı için, - Görüşlerinizin onaylanmamasına ve reddedilmesine katlanabilme alışkanlığı için, - Medeni bir şekilde olumlu ya da olumsuz görüş bildirebilme sanatı için, - En küçük ayrıntılara dikkat edebilme alışkanlığı için, - Belli bir zaman süresinde mümkün olanı kestirebilme alışkanlığı için, - Zevklerini geliştirebilmek için, ayırt edebilmek için, - Zihinsel cesaret için, zihinsel sağlamlık için. Hepsinden önemlisi, insan büyük bir okula kendini tanımak için gider diyor. Bu temel anlayışın ışığında dünya üniversiteleri içinde ilk sırada yer alan Harvard Üniversitesi Harvard Çekirdek Eğitimi kapsamında öğrencilerine Edebiyat-Sanat, Fen Bilimleri, Tarihsel İnceleme, Sosyal Analiz, Yabancı Kültürleri Tanıma, Etik Düşünce, Felsefe gibi dersleri aldırtmaktadır. Bu sayede bir vizyon bir dünya görüşü kazanacakları düşünülmüştür yılında Tıp Fakültesi Dekanı iken gerçekleştirdiğimiz eğitim reformu sırasında tıp öğrencilerine Sosyoloji, Halk kültürü, Uygarlık Tarihi, Felsefe derslerini koymamız tam da böyle bir anlayışın yansımasıydı. Üniversite bilinmeyeni kurcalayan, araştıran; hikmeti, hakikati ortaya çıkaran ve insana sunan, öğreten yerin adıdır. Üniversite bir yüksek lise veya lisenin devamı olmadığı gibi Meslek Eğitimi Veren Kurumlar olarak da addedilmemelidir. Üniversite nin ilk işi kendisini talep eden o genç insana, onu bir aydın, bir erdemli insan olabilmenin kapılarını açmak ve yollarını hazırlamaktır. Bu geniş perspektiften bakıldığında iyi bir Üniversite öğrencisine düşünme yetisini kazandırır, felsefi tartışma düzeyini sağlar, bütünsel düşünme ve kendisini yönetebilme becerisini kazandırır, sorgulayıcılığa yönlendirir, sanat ve estetik kaygılara dair bir seviye oluşturur, yaratıcılık ruhu aşılar, gelecek planlama kabiliyeti verir, etik değerlere saygı ve bağlılığı öğretir, hülasa yudum yudum insanı içirir. Büyük Atatürk ün Fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür diye nitelediği nesil de ancak bu şekilde olur zaten. Bilgi, bilgi, bilgi günümüzün artık en pahalı nesnesi. Uygarlık tarihinin gelişim çizgisinde değişmeyen temel dinamik bilgiye hâkim olan güç ve organizasyonların, iktidarın bütün biçimlerine sahip olmalarıdır. M.Ö de Neolitik Çağla başlayan Tarım Devrimi, XVIII. yüzyıla kadar dünyaya egemen olan geçim, yaşam ve düşünme biçimini şekillendirmiştir. XVIII. yüzyılda başlayan Sanayi Devrimi; XX. yüzyılın ikinci yarısına kadar dünyada güç ve iktidar ilişkilerini, insan ve topluma ait bütün yapıları uzun bir süre belirlemiştir. XX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren bilgi çağının başlangıcı ile bugüne kadar alışık olmadığımız yepyeni bir döneme tanık oluyoruz...

4 Enformasyon devrimi bu süreci destekleyen temel dinamiktir. Artık bilgi, finans kapital, kıtalararasında saniye hızıyla iletilebilmektedir. Bilgi çağından önce üretim biçim ve süreçlerini yönlendiren temel etken finans kapitaldi. Bugün ise ilk defa finans kapital ikinci plana düşmüştür. Günümüzde artık temel belirleyici sermaye yapısı, çekirdeği bilgi olan entelektüel/kültürel sermayedir. 25 yaşında bir üniversite öğrencisi önündeki bir bilgisayar ile 25 milyar dolarlık bir finans kapitale karşılık gelen üretimi, hammadde, işçi ve sermaye kullanmadan sıcak evinde üretebilmiştir. Sosyal paylaşım sitesi olan Facebook un hikâyesi Google un öyküsü böyle bir sürecin sonucudur. Yüz birimlik maliyetle satılan bir marka düşünüldüğünde, bu malın üretimi ve pazara girinceye kadarki süreçte harcanan emeğe ödediği maliyet yüzde yirmi civarındadır. Söz konusu bu yüzde yirmilik kısmı, bilgi yoğun teknolojiyi kullanamayan ülkeler paylaşmaktadır. Diğer yüzde seksenlik kısım ise, markayı üreten ülkelere kalmaktadır. Üretimin her alanında bu paya razı olup hala biz tekstil üretiyoruz diye övünemeyiz. Bu süreçte topluma ve ülkeye yön çizecek, hedef koyacak temel kurum üniversitedir. Üniversitenin bu yeni yapıya öncülük edebilmesi için önce kendi prosedürlerini, programlarını, anlayışını, yaklaşım biçimini güncellemesi gerekir. Gelişmiş dünyada hızla 3. Kuşak üniversite denilen üniversite anlayışına olan dönüşüm süreci ülkemiz için de kaçınılmaz gerekliliktir. Bu yeni üniversite anlayışının en temel paradigması üretilen bilginin toplumla endüstri ile, hayatla kucaklaşmasıdır. Artık tek ve dar bir disiplinin içinden miyop gözlerle dünyaya bakamayız. Bu vizyonu sağlama çabalarımız kapsamındadır ki tüm bölümlerde Felsefe derslerini okutmaya, öğrencilerimizin bilgiye hayata dokunmalarını sağlamaya gayret ediyoruz. Bilgiye ulaşacak bu yol üzerinden yürümemiz zaruridir. Artık bazı disiplinlerde bilgiler, çok kısa süreler içerisinde eskiyebilmektedir. Bu noktada en büyük yatırım aracımız makine parkından ziyade; kitaba ve bilgi altyapılarına olmalıdır. Zira bu altyapılar olmaksızın, çağdaş, ilerlemeye yönelik ve sürdürülebilir teknik parkların kurulması da imkânsızdır. Tarihsel süreklilik, kültürel hafıza bir özgüven kazandırırken yeni ihtiyaçlar karşısında gereken etik, estetik, kavram, kurum ve değerleri üretmek çağdaş bir kültürün en belirleyici vasfıdır. Bu sahalarda soru ve sorunlara cevap ve çözüm üretemeyen kültürler ve milletler, her anlamda edilgen kalmaya mahkûmdurlar. Tarihsel mirasımızda, müktesebatımızı zamanın ruhu içerisinden bir okumaya tabi tutacak entelektüel sıçramada öncülük, bizlerin/ sizlerin olmalıdır. Bizim yönetim olarak sizlerle paylaşmak istediğimiz böylesi bir üniversite anlayışıdır. Gelecek 50 yılda dünya ekonomisinin merkezinin, 500 yıl önce olduğu gibi, tekrar Asya ya kayacağı yönünde ciddi olgusal emareler vardır Bu anlamda Gaziantep e ve ne önemli sorumluklar düşmektedir. Doğu, batı, kuzey, güney ekseninde Kafkasya ve Tuna-Ren hattının doğusunu Ortadoğu ya, Ortadoğu yu, İran ve Karadeniz üzerinden kuzeye demiryolu ile bağlayarak tercihsiz ve alternatifsiz- bir stratejik deyimle [Heartland]=Kalpgâh olma imkânımız vardır. Üniversite olarak bu ufkun altını bilgi ve üretimlerimiz ile doldurmalıyız. Bu bölgede ve bölgeden de taşarak genel ölçekte, bu sürecin entelektüel alt yapısını ve teknik donanımlarını ülkeye, yeni nesle ve insanlığa sunmanın sorumluluğunu hissediyor ve bu vizyonla hareket etmeye çalışıyoruz. Türkiye de Üniversite sayısı 158 i bulmuştur. Türkiye nin ortalama eğitim yılının 6-7 yıl olduğu da dikkate alınırsa ve de örneğin kadın nüfusunun eğitim yılının 1 yıl artmış olmasının üretime katkısının % 11 olduğu hesap edilirse; Üniversite sayısının artışın yüksekokullaşma oranının ciddi anlamda yukarı çekeceği böylece de ülkemizin eğitim ortalamasının yükseleceği açıktır. Ancak tıpkı batı ülkelerinde olduğu gibi bazı üniversitelerimizin ise dünya ile yarışır konuma getirilmesi, dünya üniversitesi haline getirilmesi için özel bir şekilde özgün modellerle desteklenmesi de gerekir dünya sıralamasında İsviçre nin ilk 100 sıralamasında 3 üniversitesi bulunmaktadır. Geriye kalan üniversiteleri ilk 500 sıralamasında bulunuyor. Hükümetler mevcut üniversiteler arasında mükemmelleşme potansiyeli olan az sayıda üniversite içinde bazılarının imkan ve kapasitesini yükseltebilir. Hiç tereddütsüz Parlayan Yıldız biraz önce belirttiğim gibi Türkiye deki bu Üniversitelerden biri olmak gerekir, biridir. 90 lı yılların sonunda İngiltere Maliye Bakanı ve daha sonra Başbakanı olan Gordon BROWN un maliye bakanlığı döneminde üniversiteler hususundaki tavrı 3.kuşak üniversitelerin yaratılmasında İngiltere de kilit rol oynamıştır. Televizyonaki söyleşi sırasındaki 6 yaşına kadar Türkçe bilmiyordum şeklindeki ifadeniz ve dün Fenerbahçe takımını Batman a götürerek sizin de sahada içinde olduğunuz sıcak görüntüler insanlarımızın kardeşliğini simgeleyen samimi tabloların çok güzel örnekleriydi doğrusu.diğer yandan batıda yoğrulan akademik geçmişinizle sizin üniversiteler özelde de Gaziantep Üniversitemiz için himayeniz gerçekten değerlidir,kritiktir. Göreve başladığımızdan bu yana geçen 2 yıllık süre içerisinde elbette yukarıda bahsettiğim temel felsefi bakışın ışığında Gaziantep Üniversitemizi; küçük, butik, yerel, izole, steril bir üniversite anlayışından süratle uzaklaşarak büyük, kaliteli, dünyalı, toplumla bütünleşmiş ve gelişime öncülük hedefine kilitli bir Üniversite duruş ve kararlılığı noktasına taşımak için tüm akademik ve idari görevdeki arkadaşlarımızla canhıraş bir çaba gösteriyoruz olan öğrenci sayımız 2 yılda % 100 artışla in üzerine çıkmıştır. 600 civarında lisans ve lisansüstü seviyede yabancı öğrenci aldık. Ta Moğolistandan, Madagaskardan ve yaklaşık 30 ülkeden. Lisansüstü programlarda (mastırdoktora) öğrenci sayısı 374 iken bugün 1800 lerin üzerine çıktık. Bunu şunun için söylüyorum. Dünya da büyük diye nitelenen üniversitelerin çoğunda lisansüstü programlardaki öğrenci sayısı önemli ölçütlerden birisidir. Faaliyette olan 5 fakülteden bugün 11 fakülteye çıktık. Hukuk, İletişim ve İlahiyat gibi 3 yeni fakültemiz ise Bakanlar Kurulu aşamasında. Sayın Bakanım her alandaki yardımlarınızı minnetle karşılıyorum ve bu konuda da desteğinizi rica ediyorum Program sayısını 118 den 216 ya çıkardık. İngilizce eğitim veren mühendisliğe ilaveten İngilizce Tıp programı, İngilizce Mimarlık fakültesi açtık. Atıl durumda öğrencisi olan Organize Sanayinin içinde yerle- şik ve saha eğitimi ve sistemi ile Türkiye de bir ilk olan Naci Topçuoğlu MYO nu Sayın Başbakanımız Erdoğan ın katılımıyla açtık ve Kuruyemişcilikten ayakkabıcılığa, plastikten halıcılığa, seracılık bölümüne kadar ülkemizin örnek bir okulu haline getirdik. Islahiye, Nurdağı, Araban da tarım ağırlıklı programlar açıp, öğrencilerimizi yine Sayın Bakanım sizlerin himmetiyle tahsis edilen ve edilecek arazilerde bizzat sahada traktör üzerinde eğiterek, bir yandan tarıma eğitimli insan yetiştirdiğimiz gibi diğer yandan bu bölgelere tarıma dayalı kalkınmanın rol modelini oluşturuyoruz. Eğitimimizi yeni baştan reforme ediyor, daha interaktif hale getiriyoruz. İngilizce eğitiminde önemli değişimleri gerçekleştiriyoruz ve bu arada 8 adet yabancı hocamız oldu. Dünya üniversiteleri ile bağımız çok arttı, eğitim, öğrenci ve Ar- Ge işbirliklerimizi önemli noktalara taşıdık. Hocalarımızı yurt dışı eğitim ve etkinlikleri için özel proje hazırladık ve onları destekliyoruz. Proje getiren arkadaşlarımızı ödüllendiriyoruz. Başarılı öğrencilerimizi yaz tatilinde yurtdışına göndererek ödüllendiriyoruz. Bilimsel-sosyal-sportif etkinlikler yılda ortalama civarında iken bu rakam yıllık 350 civarına çıkmış ve son iki yıldaki etkinliklerimizin sayısı 700 ü aşmıştır. Geçen yıl başlattığımız Kampüste Bisikletli Yaşam projesi bu sene bisiklet sayılarını çok daha arttırarak devam edecektir. Kampüste herkesin kimliksiz, belgesiz, ücretsiz bu bisikletleri kullanabilmesi doğrusu Türkiye de bir ilktir. Toplumsal Duyarlılık Projeleri sadece gönüllülük esasına göre değil, üniversitemize kaydolan her

5 öğrencinin mutlaka alması gereken kredili bir derstir. Bu yıl kaydolan 8500 öğrenci bu dersi olacaktır. Geçen yıl başlattığımız bu projede öğretim elemanlarının danışmanlığında arlı gruplar silahsız düğünden, Trafik, Eğitim, Okuyan sanayi, Taksi şoförlerinin eğitimi, sokak çocukları gibi özgün e yakın projeyle sahaya çıkmaktadırlar. Üniversitemizin toplumla ve dokuyla bütünleşmesi ve bir katma değer üretmesi anlamında bu projeler, kültürel-sanatsal etkinliklerimiz, eğitim alanındaki saha çalışmalarımız ve araştırmalarımız, özelliklede sanayiyle işbirliği noktasındaki kararlılığımız artarak devam edecektir. Sanayi odası ile söz verdiğimiz Üniversite sanayi işbirliğinin en iyi modelini biz burada gerçeleştireceğiz ifadesinin arkasındayız ve güzel şeyler yapıyoruz. Bütün bunlar da öğrencilerimizin donanımlarını sağlayacak olan Üniversite iklimini oluşturma çabalarımızın ürünüdür da m2 kapalı alan inşaatını bitirdik. İnşaatları uzatmıyoruz, ezmiyoruz, süründürmüyoruz hemen bitiyoruz. Türkiye nin en güzel diş hekimliği fakülte binalarından birini inşa ediyoruz. Akademik ve hizmet anlamında da içi dopdolu bir diş hekimliği fakültesi olacak kişilik anfi tiyatroyu 1-2 ay içerisinde bitiriyoruz kişilik ana salonu ve 3 tane 250 şer kişilik salonu olan devasa fuaye ve stant alanları ile kongre kültür merkezi inşaatının ihalesi bitmiş ve 1 hafta içerisinde hafriyata başlayacaktır. Bölgenin başta bilim ve kongre turizmi olmak üzere her türlü faaliyetine zemin hazırlayacak olan bu merkez aynı zamanda yurt dışından ilimize ve bölgemize olan cazibenin önemli bir performans alanını oluşturacaktır. Kapalı yüzme havuzu ve spor salonu kompleksimizin ihale süreci devam etmektedir. TOKİ ile anlaşarak konut yapacağız. Çalışanlarımızın aidiyetini ve mutluluklarını esas alıyoruz sonunda yepyeni bir TEKNOPARK ortaklık statüsüne kavuştuk. Sevgili Bakanım o konudaki kritik yardımınıza yürekten teşekkür ediyorum. Şimdi TEK- NOPARK 7 milyon Euro luk IPA projesi ile CIP projeleri ile 10 milyon doları bulacak özel yatırımlarla şehrimizin ve bölgemizin çok önemli bir merkezi haline gelmektedir. Büyükşehir Belediyesi,Ticaret Odası ve Sanayi Odası ve Organize Sanayi ye bu konudaki birliktelikleri için yürekten teşekkür ediyorum. Hastanemiz, Türkiye nin önde gelen hastanelerinden biridir. Eğitim-Araştırma kalitesinin yanı sıra sadece bölgeye değil komşu ülkelere de yüksek kalitede hizmet sunan bir yerdir.yeni Yapılanmayla oluşturduğumuz normal hasta odaları, Buzdolabı-Televizyon- özel Banyo ve Tuvaleti ile Türkiye de en iyilerden biridir.önümüze hedef olarak koyduğumuz Kalp,Karaciğer,Böbrek,Kemik iliği nakillerini son 1 yıldır artık rahat yapabiliyoruz. Hastanemiz döner sermayesinde eksi 10 trilyona varan ve hukuki süreçlerle karşı karşıya kalan finans dengesi iyi bir mali disiplinle ve bölüm bazında gelir gider esasına dayalı verimlilik anlayışı ile oldukça sağlıklı bir noktaya gelmiştir. Ödemelerimiz 16 aydan 4 aya düşmüştür. Ama bütün bunların sonucunda son çıkan döner sermayelere yardım kanunu kapsamında ; yapamadığımız yatırım ve cihaz donanımızı gerçekleştirmek üzere bir tahsisatın verilmesini de sizden arz ediyorum Sayın Bakanım. Hastanede çalışan doktor dışındaki personel sayımız 1500 olup 1200 i döner sermaye kapsamında çalıştırılmaktadır.%80 olan bu oran Türkiye deki hastaneler içerisinde en kötüsüdür. Bu yüzden sayın bakanım hastanemize özel bütçeden ödenmek kaydıyla 200 ü Hemşire 300 Kadro tahsisatı istiyoruz. Kredi yurtlar kurumunun yatırım planına aldığı üniversitemiz yurtlarının biran önce yapılmasını istiyoruz. Araban, Nurdağı, İslahiye, Oğuzeli ilçelerimizde her biri özgün model oluşturma sahip meslek yüksekokulu binalarımızın binaları mevcut olmayıp geçici yerlerde bulunmaktadır.2 senede bütün bu okulların binalarının bitirmeyi hedefliyoruz. Sayın Bakanım 2010 yani bu yıl için yatırım kalemine 5 milyon TL ek ödenek istiyoruz. Komşu illerimiz, ağırlıklı olarak GAP yatırım hızlandırma fonundan olmak üzere ciddi rakamlar alıyorlar. Sizin himayenizdeki Gaziantep üniversitesinin de bunu hak ettiğini düşünüyorum. Özgürlüğün timsali olan üniversiteler; kişilerin bireysel tercihleri kapsamında temel hakları olarak nitelediğim kılıkkıyafet-baş örtüsü gibi sorunlarla asla vakit kaybetmemelidirler. Üniversitelerdeki akademik personelin özlük hakları incelendiğinde batı ülkeleri ile karşılaştırmayı bırakın kendi toplumumuzda dahi ciddi bir geriye düşüş olduğu görülecektir. Bu konuda biran önce tedbir alınması üniversitelerin özelliklede Devlet üniversitelerinin kan kaybetmesini engelleyecektir Sayın Abdülkadir Konukoğlu na huzurunuzda teşekkür ediyorum. Kendisi açılacak olan ilahiyat fakültemizin ve 1 erkek, 1 kız öğrenci yurdu için binalarımızı yapmayı üstlenmiştir. Nizip Eğitim Fakültemizin binasının yapımı sayın Yasin Altınbaş tarafından üstlenilmiştir. Kendisine teşekkür ediyorum. Sayın Fikret Öztürk İslahiye İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Meslek Yüksekokulu nun yapımı hususunda olumlu niyet beyan etmişlerdir. Kendisine teşekkür ediyorum Sayın Mustafa Eruslu kanser hastanemizin yanına büyük bir konaklama tesisi yapmaktadır, kendisine teşekkür ediyorum. Tüm öğretim elemanlarımıza ve çalışanlarımıza yeni akademik yılımızda en içten dileklerimle başarılar diliyorum. Sevgili öğrenciler sizleri seviyorum ve bu vesileyle de birkaç tavsiyemi iletmek istiyorum 1-Düşünme yeteneğinizi artırın ve dilimizi iyi kullanma becerinizi geliştirin 2 Kişilikli olun, sağlam omurgalarla dik durun 3- Planlı ve kararlı olun 4- Tarih bilincine sahip olun 5-Sorgulayın Sorgulanmayan hayat yaşanmaya değer değildir diyor ya Sokrates. Ve kendinizi, insanı ve toplumu anlamaya çalışın 6-Geleceği kurgulayın. I have a dream deyin Malcolm x gibi 7- Hobileriniz ve farklı alanlarda ilginiz olsun 9-Aşkınız olsun, aşk olsun rahmetli Fethi Gemuhluoğlu nun dediği gibi 10- Vicdanınız olsun. Amerikalı bir senatör Norris in şu sözünü hatırlayın Zafer arabasında, gururla dolaşmaktansa, politik mezarıma temiz bir vicdanla gömülmeyi tercih ederim Başarı dilekleri ile gözlerinden öpüyorum. Üniversitemize her konuda destek olan siz sayın Bakanımıza, Sayın Valimize, Milletvekillerimize, Yök Başkanımız başta olmak üzere Yök yürütme kurulu üyemiz Muhittin Şimşek e Büyükşehir ve ilçe Belediye Başkanlarımıza kamu kuruluşlarımıza Ticaret, Sanayi ve diğer odalarımıza, Organize sanayiye, Tüm sivil toplum kuruluşlarına, herkese ve Hocalarımız ve Öğretim elemanlarımız ve tüm çalışanlarımıza, velilerimize ve öğrencilerimize en kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bu yola çıkarken rehber aldığım Aziz Mevlana nın şu dizeleri aynı sıcaklıkta içimi ısıtıyor. Her gün bir yerden göçmek ne iyi Her gün bir yere konmak ne güzel Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş Dünle beraber gitti cancağızım Ne kadar söz varsa düne ait Şimdi yeni şeyler söylemek lazım Selam, sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

6 Halep te Osmanlı Döneminde İnşa ve Tadil Edilen Mimari Eserlerin Envanteri Projesinin Kitap ve Belgesel Tanıtımı Toplantısı Yapıldı Türkiye Suriye Bölgelerarası İşbirliği Programı kapsamında Üniversitemiz tarafından yürütülen Halep te Osmanlı Döneminde İnşa ve Tadil Edilen Mimari Eserlerin Envanteri projesinin kitap ve belgesel tanıtımı toplantısı Atatürk Kültür Merkezi nde gerçekleştirildi. Programa; Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, Suriye Gaziantep Başkonsolosu Haidsam Saad, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Halep Üniversitesi Öğretim Üyeleri ve Öğretim Elamanları ile çok sayıda davetli katıldı. Açılışta konuşan Gaziantep Valisi Süleyman Kamçı, bugün, insanlığın en eski yerleşim bölgesinde, binlerce yıllık tarih ve kültür üreten, Türkiye ve Suriye arasındaki, ortak geçmiş ve gelecek birliğinin, güzel bir eserinin daha kazanmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Vali Kamçı, Osmanlı Devleti nin, yaklaşık 4 asır boyunca Halep şehrine verdiği ekonomik, sosyal ve kültürel önemin bir göstergesi olarak, bugün bile hala hizmet veren tarihi ve kültürel yapılar, yapıldığı dönemdeki mimari ve planlama düzeyimizi göstermesi bakımından önemli olduğunu belirterek, asırlardır Halep in imarına, sosyal ve kültürel ve ticari bakımdan gelişmesine hizmet eden bu değerlerin, korunması ve tadilatı kadar tespiti ve envanterinin de çok önemli olduğunu söyledi. Türkiye Suriye işbirlikleri konusunda güzel mesafeler alındığını vurgulayan Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, kardeş kent olan Halep le her alandaki işbirliğine sıcak baktığımızı söyledi. Prof. Dr. M. Yavuz Coş- kun, Türkiye Suriye işbirliği dediğiniz zaman bizim artık ihtisas alanlarımızdan bir tanesi oldu. Bu konuda oldukça mesafe aldık. Üniversitemiz olarak yıllardan bu yana nerdeyse on yılı aşkın birikimimiz vardı. Ama özellikle son birkaç yıl içerisinde biz bunu Türkiye Suriye arasındaki ilişkileri özellikle Halep Üniversitesi ile Gaziantep Üniversitesi arasındaki ilişkileri şaha kaldırdık diyebiliriz. O kadar yakınız ki artık her hafta ya bizden biri Suriye de ya da Halep ten bir heyet Gaziantep Üniversitesi nde. Karşılıklı her alanda çok ciddi ilişkilerimiz var diye Gaziantep te bulun- dukları için çok mutlu olduklarını belirten Halep Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abbas Sabbah, bu kitap sayesinde okuyuculara Halep in daha yakın olacağını söyledi. Sabbah, kitapla okuyucuların Halep i ziyaret etmiş gibi olacaklarını kaydetti. Çalışmayla Türkiye Suriye arasında güzel bir birlikteliğin sağlandığını vurgulayan Proje Koordinatörü Yrd. Doç. Dr. Halil İbrahim Yakar, Türkiye - Suriye bölgeler arası işbirliği programı kapsamında yürüttüğümüz projeyle, turizmin canlanmasını sağlayarak iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyi yerlere gelmesini amaçlıyoruz. Bu eser gelecek yapılacak olan çalışmalara da kaynaklık sağlayacak. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum ifadesinde bulundu.

7 Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun Diş Hekimliği Fakültesi nde İncelemelerde Bulundu Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, binanın tamamlanmasıyla birlikte gerek bölgemize, gerekse komşu ülkelere hizmet vereceğini kaydetti. Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun ve Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cahit Bağcı, önümüzdeki yılsonuna kadar tamamlanması beklenen Türkiye nin en büyük ve en modern Diş Hekimliği Fakültesi nin inşaatında incelemelerde bulunarak, inşaatı devam eden bina hakkında bilgi aldılar. Diş Hekimliği Fakültesi nin Gaziantep e ve bölgeye hitap ettiğini ayrıca yeni diş kliniği sayesinde daha fazla hastanın burada tedavi imkanı bulacağını ifade eden Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Diş Hekimliği Fakültesi Kliniğinin ortodonti, protez, ağız ve diş sağlığı, çene cerrahisi olmak üzere bütün alanlarda hizmet vereceğini söyledi. Mevcut Diş Hekimliği Fakültesinin gelen talepleri karşılamadığına dikkat çeken Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, binanın tamamlanmasıyla birlikte gerek bölgemize, gerekse komşu ülkelere hizmet vereceğini kaydetti.

8 Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun un Oğlu Enes Coşkun Dünya Evine Girdi Çobanevi tesislerinde yapılan düğüne 750 ye yakın davetli katıldı. Havuzbaşı ve çimler üzerinde güzel bir yaz gecesinde harika dekor ve programıyla, çocuk sağlığı ve hastalıkları uzmanı adayı Dr. Enes Coşkun ile kardiyoloji uzmanı adayı Dr. Fatma Coşkun un düğün töreni tek kelime ile muhteşemdi. İçişleri Bakanı Sayın Prof. Dr. Beşir ATA- LAY, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sayın Nevzat PAKDİL, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya ÖZCAN, Gaziantep Valisi Sayın Süleyman KAMÇI, Kilis Valisi Sayın Turhan AY- VAZ, Erzincan Valisi Sayın Abdulkadir DEMİR olmak üzere protokol mensupları düğündeydi. Her tür müzik performansına ek olarak yerel folklor gösterisi de düğün de yer aldı. YÖK Başkanı Sayın Prof. Dr. Yusuf Ziya ÖZCAN ın oğlu Sinan la birlikte davetlilerle halay çekmesi görülmeye değer karelerdendi.

9 Üniversitemizde Gaziantep te Faaliyet Gösteren Basın Mensuplarına Yönelik İftar Yemeği Düzenlendi Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun tarafından, Gaziantep merkez ve ilçelerde faaliyet gösteren basın kuruluşlarına y öne li k, Üniversitemiz Seyirtepe Eğitim ve Uygulama Tesisleri nde iftar yemeği düzenlendi. Şehirle, toplumla bütünleşerek Üniversitemizin hem kentin hem ülkenin gelişiminde öncü olmak, lokomotif olmak gerektiğinin bilinci ile yoğun bir 2 yıllık dönem geçirilmiştir diye konuşan Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Toplumla her alanda eğitimden sanayiye kadar işbirliği içinde olmuştur ve bu süreç giderek çok daha fazla artacaktır. Türkiye de ilk kez uygulanan 1.sınıf öğrencilerimizi (yaklaşık 8 bin öğrenci) kapsayan Toplumsal Duyarlılık Projeleri ile her alanda, çeşitli devlet kuruluşları veya Sivil Toplum Kuruluşlarının katılımı ile projeler geliştiriyoruz. Bu Toplumsal Duyarlılık Projeleri belirttiğim üzere kaydolan her öğrencimizin almak zorunda olduğu bir ders olması itibariyle Türkiye de bir ilktir şeklinde Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Kaliteli büyümeyi hedef alan Üniversitemiz, küçük butik bir üniversite anlayışından, bölge ve ülkeyi kuşatan, yurt dışına açılan her alanda yetkin büyük bir Üniversite haline gelmiştir ve bu süreç devam edecektir. 2 yıl öncesinde aktif halde 5 fakültemiz varken, bugün fakülte sayımız 14 e ulaşmış olup bunun 11 i aktiftir. Ve öğrenci alınmaktadır. Yine 2 yıl öncesinde toplam 11 bin 645 öğrencimiz varken bu sayı önümüzdeki ayda yapılacak yeni kayıtlarla 22 bin civarında olacaktır. Program sayısı ikiye katlanmış, Meslek Yüksekokullarında güvenlik, itfaiye, camseramik, kuruyemişçilik, ayakkabıcılık gibi bazıları Türkiye de ilk olan programlar başlatılmıştır. İngilizce Tıp, Diş Hekimliği, Mimarlık(İngilizce), Gastronomi, Sinema-TV gibi daha birçok özgün lisans programları açılmıştır. Lisansüstü programlarındaki toplam yüksek lisans+ doktora öğrenci sayımız 374 iken bu sayı bugün bin 736 olup daha da artacaktır. Bu da büyük üniversite olmanın gereğidir zaten diye Yurt dışından bu yıl top- lamda 400 ün üzerinde öğrencimiz olacağını ifade eden Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Üniversitemize bu anlamda büyük bir rağbet olduğunu kaydetti. Üniversite Hastanemiz de gerçekleştirilen yeniden yapılanma ile yatak sayısının artırıldığını belirten Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, özel odaların genel odalara çevrildiğini ve yatak sayısının artırıldığına dikkat çekti. Şu anda normal vatandaşın yatacağı en güzel hastane odası bizim Hastanemizindir diyebilirim diye konuşan, Kemik iliği, karaciğer, böbrek ve kalp nakillerine başladık. Türkiye nin en iyi hastanelerinden biri olan Şahinbey Hastanemiz sadece bölgeye değil, yurt dışına da hizmet vermektedir artık şeklinde Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Teknoparkta yeni bir yapılanma gerçekleştirilerek yeni projeler ve yatırımlara ve Avrupa Birliği projelerine başlandı. Kısıtlı bütçe imkânlarımıza rağmen 30 bin m2 kapalı alana sahip inşaatlar bitirilmiştir. 2 ay içinde 3 bin 500 kişilik amfi tiyatromuz bitiyor. Devasa bir kongre kültür merkezimizin temellerini bir iki ay içinde atıyoruz. Kapalı yüzme havuzumuzun inşaatına başlanıyor. Bilimsel ve Sosyal etkinlikler açısından da daha önceye oranla 2,5 3 kat daha fazla etkinliğe ev sahipliği yaptık. Etrafına ışık saçarak yoluna devam eden Parlayan Yıldız şehrimizin ve ülkemizin övünç kaynaklarından biridir ifadesinde bulundu.

10 Üniversitemizde Solunum Yolu Epitel Hücre Kültür Modelleri Kursunu Gerçekleştirildi Türk Toraks Derneği, Deneysel Çalışmalar, Solunum Hücre Biyolojisi ve Genetik çalışma grubu, Haziran 2010 tarihleri arasında, Tıp Fakültesi, Hücre Kültürü Laboratuarının desteği ile Solunum Yolu Epitel Hücre Kültür Modelleri kursunu başarıyla tamamladı. Kurs Türk Toraks Derneği desteği sponsorluğunda kursiyerlerden katılım ücreti alınmadan, Şahinbey Araştırma ve Uygulama hastanesinin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Kursa Türk Toraks Derneği üyelerinin yanı sıra Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesinden öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri katıldı. Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı, kendi kurumlarının bünyesinde böyle bir laboratuar olmasından gurur duyduklarını ve laboratuarın çalışmalarına olan desteğin süreceğini belirtti. Prof. Dr. Kadayıfçı, kısa süre önce kurulmasına rağmen, kendi bilgi ve tecrübelerini diğer meslektaşları ile paylaşmak amacıyla, bu tür üst dü- zey organizasyonlara öncülük yapan laboratuarın çalışanlarını kutlayarak, kursun katılımcılara ve ülkemize yararlı olmasını diledi. Kursun açılış konuşmasını yapan Tıp Fakültesi Hücre Kültür Laboratuarı Sorumlusu Prof. Dr. Hasan Bayram, 2007 yılında, Türkiye de ilk kez bünyesinde akciğer hücre kültürü yapabilen böyle bir laboratuarın kurulduğunu belirtti. Prof. Dr. Bayram, nin bu laboratuarın kurulmasına öncülük ederek bir ilke imza attığını, laboratuara olan desteğini sürdürmenin yanında böyle bir kursa ev sahipliği yaparak da bu konudaki duyarlılığını gösterdiğini belirtti. Hücre kültürlerinin, gerek hastalıkların nedenlerinin anlaşılmasında gerekse de tedavisine yönelik araştırmaların yapılmasında çok yararlı bir model oluşturduklarını söyleyen Bayram, halen, ülkemizde insan akciğer ve solunum yolları dokusundan laboratuar ortamında hücre kültürü yapabilen tek laboratuar olduklarını kaydetti. Gelişmiş ülkelerde araştırmalarda yoğun olarak kullanılan bu tür çalışmaların Türkiye de de yaygınlaşması için çaba gösterdiklerini ifade eden Bayram, kursun bu amaçla düzenlendiğini belirtti. Katılımcıların kursta alacakları eğitimle konuya olan ilgilerini artırmayı hedeflediklerini belirten Dr. Bayram, esas amaçlarının kursiyerlerin ileride kendi laboratuarlarını kurarak bu alanda araştırma yapmalarını teşvik etmek olduğunu söyledi. Türk Toraks Derneği Okulu Başkanı Doç. Dr. Erdoğan Çetinkaya, Türk Toraks Derneğinin en önemli amaçlarından birinin ulusal akciğer sağlığını geliştirmek ve bu çerçevede yapılacak araştırmaları desteklemek olduğunu belirtti. Kursun bu çerçevede önemli bir işlevi olacağını ifade eden Çetinkaya, derneklerinin bu tür aktivitelere olan desteğinin süreceğini belirtti. Kursa; Avrupa Solunum Derneği Üyesi, İngiltere deki Londra ve Southampton Üniversiteleri ile Hollanda Amsterdam Üniversitesinden 3 bilim insanı konuşmacı olarak destek verdi. Kursun teorik kısmında bir yandan genel laboratuar uygulamaları ve hücre kültür çalışmaları ile ilgili temel bilgiler verilirken, bir yandan da hücre kültürleri kullanılarak yapılabilecek çalışmalar hakkında bilgi verildi. Uygulama bölümünde de gerek ticari olarak elde edilen, gerekse de direkt olarak insan dokusundan laboratuar ortamında üretilen hücre kültürlerinin üretim şekli kursiyerlere uygulamalı olarak gösterildi. Uygulamalar sırasında konuşmacılar da laboratuarda hazır bulunarak hem uygulamaları izlediler, hem de kursiyerlerin sorularına cevap vermeye çalıştılar. Kursiyerler bir hücre kültürü laboratuarının işleyişi ve kullanılan kültür yöntemleri konusunda bilgi sahibi oldular. Kursiyerler, daha önce çok karmaşık olduğunu düşündükleri hücre kültürü ile ilgili ön yargılarının kalktığını, bu yöntemle araştırma yapma konusunda büyük istek duyduklarını ve kursun kendilerine önemli bir bakış açısı sunduğunu belirttiler. Motivasyonla ayrılan kursiyerler, ilk fırsatta tekrar hücre kültürü laboratuarına gelerek daha uzun süreyle eğitim almak ve çalışmak istediklerini belirttiler.

11 Yrd. Doç. Dr. Nedim Uğur İçin Tören Düzenlendi Üniversitemiz Gaziantep Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nedim Uğur vefat etti. Merhum için Meslek Yüksekokulu nda gerçekleşen törene, merhumun ailesinin yanı sıra çok sayıda akademik, idari personel katıldı. Törende konuşan Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, Önemli bir dostumuzu, arkadaşımızı kaybettik. Yoğun bakımda ne yazık ki kurtaramadığımız Nedim Uğur arkadaşımızı bugün Hakkın huzuruna uğurluyoruz. Nedim Uğur son 6 7 yıldır daha yakından tanıdığım bir arkadaşım. Dürüstlüğüyle, ilkeli duruşuyla, sakinliğiyle ve insanlara sevecen davranışıyla hep bende olumlu intibalar bırakmıştır. Eminim ki diğer çevresi ve yakın çalışma arkadaşlarında da aynı şeyi bırakmıştır. Değerli güzel bir arkadaşımızdır. Ailesine, arkadaşlarına sabırlar diliyorum. Toprağı bol olsun. Allah rahmet etsin diye Merhuma Allah tan rahmet dileyen Üniversitemiz Gaziantep Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Ergun Erçelebi, Yaklaşık 2 ay önce talihsiz bir olay neticesinde hocamız yoğun bakımda müşahede altına alındı. Aramıza dönmesini umuyorduk ama olmadı. Allah tan rahmetler diliyorum. Hocamızla yaklaşık iki yıldan bu yana çalışma fırsatı buldum. Son bir yılda yüksekokulumuzda yönetim kurulunda birlikte çalıştık. Fikirleriyle, duruşuyla, dürüstlüğüyle hep katkıları olmuştur. Onu hep bu güzel duruşuyla hatırlayacağım şeklinde

12 ÜLKEMİZDE K-Ras MUTASYON ANALİZİNDE BİR İLKİ GERÇEKLEŞTİRMENİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ Doğu Anadolu bölgesinde ki birçok merkezden örnekleri kabul etmeye başladık. Ayrıca merkezimizde, c-kit gen mutasyonları, B-raf gen mutasyonları ve EGFR gen mutasyonları da rutin olarak çalışılmaya başlanmıştır. Amacımız yurt dışında yapılan, çalışılması ihtiyaç haline gelen moleküler çalışmala- rın tamamını birimimizde yaparak hastalarımızın zaman ve ülkemizin de para kaybını önlemektir. Bu konuda attığımız adımları daha da büyüterek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz ifadesinde bulundu. Tıbbi Biyoloji ABD, Tıbbi Onkoloji BD ve Patoloji ABD işbirliği ile sürdürülen K-Ras geni mutasyonlarının tayin çalışmaları sonuçlandırıldı. K-Ras gen mutasyonları kolorektal kanser tedavisinde kullanılan bazı ilaçların geri ödemesi için Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bakılması zorunlu hale getirilen bir tetkiktir diye konuşan Moleküler Genetik Tanı ve Hematoloji Laboratuar Sorumlusu Dr. Serdar Öztuzcu daha önceleri yurt dışında yapılan bu analizlerin artık ülkemizde de bir kaç merkez tarafından yapılmaya başlandığını ifade etti. Ülkemizde K-ras mutasyonları çalışan ilk merkezlerden birinin Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Moleküler Genetik Tanı Laboratuarı olduğunu belirten Dr. Öztuzcu, bu analizlerin üniversitemizde yapılabilmesinin zorlu ve uzun bir çalışma süreci aldığını söyledi. Dr. Öztuzcu, Üniversite hastanemiz bünyesinde Onkoloji hastanesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Celalettin Camcı ve Doç. Dr. Alper Sevinç hastaların tanı ve tedavilerini düzenleyerek alınan biyopsi örneklerini ya da ameliyat materyallerini Patoloji Anabilim Dalı na yönlendirdiler. K-ras mutasyonlarının bakılması gereken hastaları tespit edip patoloji ve moleküler genetik laboratuarını bilgilendirdiler. Daha sonra Patoloji ABD. Öğretim üyeleri Prof. Dr. Metin Karakök, Prof. Dr İbrahim Sarı ve Yrd. Doç. Dr. Ediz Tutar tarafından incelenerek tümörlü bölgeler ayrıldı ve dokudaki tümör yüzdesi tespit edildi. Dokular kesilerek moleküler genetik laboratuarına gönderildi. Moleküler genetik laboratuarında Prof. Dr. Ahmet Arslan, Dr. Serdar Öztuzcu ve Yrd. Doç. Dr. Beyhan Cengiz tarafından moleküler çalışmalar yapıldı şeklinde Çalışmaların sonuçlarının doğrulanması için dünyanın k-ras mutasyonları tanısında sayılı merkezlerinden biri olan Almanya Ludwig-Maximilians Üniversitesi Moleküler Patoloji bölümü ile işbirliğine gidildiğini vurgulayan Öztuzcu, Prof. Dr. Andreas Jung başkanlığında K-ras testlerini valide eden bu merkez öncelikle merkezimizden on farklı örneğin çalışma sonuçlarını ve patolojik örneklerini istedi. Bu örnekler Almanya da çalışıldı ve tüm sonuçların doğru olduğu tespit edilince kendi merkezlerinden on farklı örneği çalışılmak üzere merkezimize gönderdiler. Merkezimizde örnekler çalışılarak sonuçları Almanya ya gönderildi. Almanya da yapılan çalışmalar sonucunda sıfır hata ile sonuçlarımızın doğruluğu onaylandı diye Bu konuda atılan adımları daha da büyüterek çalışmalarına devam edeceklerini kaydeden Öztuzcu, Tıp Fakültesi Moleküler Genetik Tanı Merkezi valide bir laboratuar olarak K-ras mutasyonları bakma yeterliliği kazandı. Güneydoğu ve Halep Bilgilendirme ve Yönlendirme Ofisi Ziyaret Edildi Halep Bilgilendirme ve Yönlendirme Ofisi projesinin araştırılması amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından görevlendirilen uzmanlar, Türkiye Suriye Bölgelerarası İşbirliği Programı çerçevesinde Tıp Fakültesi hastanesinde kurulan Halep Bilgilendirme ve Yönlendirme Ofisini ziyaret ederek incelemelerde bulundular. Kültür Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bu ziyaret sonrasında uzmanlar, Hastane Başmüdürü Yrd. Doç. Dr. Esen Savaş, Proje Koordinatörü ve Hastane Müdürü İlyas Göğebakan ı makamında ziyaret ederek projenin işleyişi hakkında bilgi aldılar. Sağlık turizminin öne çıktığı bugünlerde iki ülke arasındaki böyle güzel bir projenin incelemeye değer olduğunu ifade eden uzmanlar, projeyi başarılı ve yerinde buldular.

13 Üniversitemizde Lüminesans Dozimetri Kongresi Başladı 4. Lüminesans Dozimetri Kongresi ( LUMİDOZ IV ) öncülüğünde Fizik Mühendisliği Bölümü tarafından, Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Konferans Salonu nda yapılıyor. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Prof.Dr. Necmeddin YAZICI, Ülkemizde özellikle tıp ve endüstri alanlarında radyasyonla çalışanların radyasyondan korunmalarını takip amaçlı olarak yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanan lüminesans dozimetreler ile ilgili ilk bilimsel toplantının, 2007 yılında Ankara-ODTÜ Fizik Bölümünde LUMİDOZ-I ismi ile başladığını söyledi. Prof. Dr. Yazıcı, daha sonraki yıllarda yeni konuları da içerecek şekilde ikincisi 2008 yılında Manisa-Celal Bayar Üniversitesi Fizik Bölümü ve üçüncüsü 2009 yılında İzmir-Ege Üniversitesi Nükleer Bilimler Enstitüsü nün ev sahipliğinde, Bodrum da başarı ile gerçekleştirildiğini belirtti. Lüminesans Dozimetri (LÜMİDOZ IV) adlı ulusal bilimsel toplantının dördüncüsü içeriği daha da genişletilerek, Radyasyon ve Radyoterapi Fiziğinden birçok konuyu da içerecek şekilde ülkemizin marka şehri ve bu şehrin markalaşma yönünde çok hızla ilerleyen marka üniversitesi olan Gaziantep Üniversitesinde gerçekleştirmenin coşkusunu yaşıyoruz diyen Prof. Dr. Yazcı, Çok iyi bilindiği üzere insanoğlunun yaşamını devam ettirebilmesi için en önemli iki temel gereksinim vardır. Bunlar; hava ve su dur. Belki çoğumuza garip gelecek ama bir üçüncü temel gereksinim daha vardır ki, insanoğlunun hayatında en az su ve hava kadar önemlidir, o da radyasyon dur. Bunlardan birinin eksikliği yaşamın kaçınılmaz sonunu hazırlar. Tersi düşünüldüğünde; yani bu üç temel gereksinimin fazla olması da yaşamın kaçınılmaz sonunu hazırlar. Bu nedenle doğa bizlere bu olguları bir denge gözeterek bahşetmiştir. Bu ideal denge maalesef biz insanoğlu tarafından daima bozulmaktadır diye Prof. Dr. Yazıcı, Radyasyon, kısaca parçacık veya foton olarak adlandırılan enerji paketleri ile yayılan enerji olarak adlandırılır. Radyasyon birçok insanın düşündüğü gibi, 19. yüzyılın sonlarında X-ışınları ve radyoaktivitenin keşfedilmesi ile ortaya çıkan bir olgu değildir. Radyasyon, evrenin oluşumundan günümüze kadar doğada vardı, günümüzden sonsuza kadar da var olmaya devam edecektir. Bu nedenle insanoğlu var olduğu günden bu güne tüm yaşamı boyunca radyasyonla iç içe yaşamıştır ve bundan sonra da yaşamaya devam edecektir. Son yüz yıl içerisinde teknolojinin ve sanayileşmenin gelişmesi ile birlikte radyasyonun tıbbi ve endüstriyel alanlardaki kullanımı yaygınlaşarak devam etmiş ve artık radyasyon günlük hayatın bir parçası haline gelmiştir. Bu nedenle günlük hayatımızın hemen her alanında, gerek doğal yollardan, gerekse teknolojik gelişmelerin getirdiği kolaylıkların, belki de bir bedeli olarak sürekli radyasyona maruz kalmaktayız. Bu etkileşim bazı durumlarda gözle görülür sonuçlar doğururken, bazen de hiç farkında olmadan tüm vücudumuzun içerisinden radyasyon geçip gitmektedir diye Radyasyon; ilaç mı yoksa zehir mi veya dert mi yoksa deva mı? Kısaca cevap vermek gerekirse bilinçli kullanıcıların elinde ilaç yani deva, bilinçsiz kullanıcının elinde ise zehir yani dert dir diyen Prof. Dr. Yazıcı, Bu yıl ki kongrede, özellikle son yıllarda ülkemizde de yaygın bir şekilde kullanılmaya başlayan iyonize radyasyonun, tıp ve endüstride uygulamaları ile her türlü lüminesans materyaller ve radyasyon dozimetrisi konusunda çalışmalar sunulacaktır. Bu ve benzeri konularda bilim insanları arasında fikir alışverişi yapılacak, yeni bilimsel ve teknolojik gelişmeleri tartışılacaktır. Yılda bir kez düzenlenen kongreye olan ilgi her yıl artarak devam etmekte olup, gelecek yıllarda düzenlenecek kongrelerin ülkemizin radyasyon ve radyasyon uygulamalarına yönelik planlarına büyük katkılar sağlayacaktır şeklinde Prof. Dr. Yazıcı, Bu kongrenin öncülüğünde Gaziantep te düzenlenmesinde desteklerinden dolayı Üniversitemiz Rektörü Sayın Prof.Dr.M.Yavuz COŞKUN a, Adıyaman Üniversitesi Rektörü Sayın Prof. Dr.Mustafa GÜNDÜZ e, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Dr. Asım GÜZELBEY e, ve kongremize destek sağlayan diğer tüm kurum ve kuruluşların değerli yöneticilerine ayrıca kongreye emeği geçen bilim kurulundaki tüm öğretim üyelerine ve Gaziantep e gelerek değerli bilgi birikimlerini bizlerle paylaşan tüm katılımcılara teşekkür ederiz diye

14 Üniversitemiz Türkçe Topluluğu Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun u Makamında Ziyaret Etti Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Yrd. Doç. Arif Yılmaz, Topluluk Başkanı Mehmet Sayın, Derya Olgaç, Selma Döndar, İshak Saka, Ceylan Gencer 26 Eylül Türk Dil Bayramı nedeniyle, Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun u makamında ziyaret etti. Türkçe Topluluğu nun kuruluşundan itibaren bu güne dek yapılan çalışmalar hakkında Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun u bilgilendiren öğrenciler, Türk Dil Bayramı na yerleşke içerisinde gerçekleştirilen projeleri anlattılar. Topluluğun Çanakkale Zaferi nin 95. Yıl Dönümü nedeniyle düzenlediği şiir dinletisi ve konferansları, topluluğun Halep Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü ziyareti ve Halep Kültür Merkezinde şiir dinletisi düzenlemesi, çeşitli konferans ve paneller düzenlemesi, topluluğun davetli olduğu ulusal kanallar ve Ankara-İstanbul- Çanakkale gezileri hakkında değerlendirmeler ve topluluğun ileride yapmayı düşündükleri etkinlikler hakkında Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun a bilgi verdiler. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, yapılan bu çalışmalardan dolayı kulüp üyelerini kutlayarak yeni kuşaklara ve bu işi kendisine vazife edinmiş kişilere ithafen Necip Fazıl Kısakürek in Anneciğim adlı şiirini okudu. Türk dilinin en fazla on beş yirmi yıl içinde toplumların hevesle öğrenmek isteyeceği uluslar arası öneme sahip bir dil olacağını dile getiren Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun, bu türlü çalışmaların devamı için desteklerini esirgemeyeceklerini ifade etti. Halep Üniversitesi nden Üniversitemize Ziyaret Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan ı, Dr. Nevzat Nabgali başkanlığında Halep Üniversitesi nden gelen Elektrik Elektronik, Makine, Gıda Mühendisliği, Biyoteknoloji, Tarih, Mimarlık, Sosyoloji, Kimya, Matematik, İstatistik bölümlerinde okuyan 11 öğrenci makamında ziyaret etti. Gaziantep i ve Gaziantep Üniversitesi ni çok beğendiklerini ifade eden öğrenciler, üniversite eğitimlerinin bir kısmını burada gerçekleştirme isteğinde bulundular. Öğrencilerden bazıları Üniversitemizin özellikle elektrik elektronik mühendisliği ve tarih bölümlerinde yüksek lisans yapmak istediklerini ifa- de ettiler. Halep ten gelecek olan öğrencileri seve seve Üniversitemize kabul edeceklerini ifade eden Rektör Danışmanı Prof. Dr. Mehmet Özaslan, eğitimin kardeşlik içinde gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Mehmet Özaslan tarafından gelen konuklara Üniversitemiz hakkında bilgiler verildi. Prof. Dr. Mehmet Özaslan, Biz olarak sınıra inanmıyoruz. Sınır insanların kafasında olur. Biz kardeşiz, bu nedenle kardeşleri sınırlar ayıramaz. Her zaman birlikte olmalıdır şeklinde

15 Prof. Dr. Mehmet ÖZASLAN Prof. Dr. Abdurrahman KADAYIFÇI Prof. Dr. Cahit BAĞCI Prof. Dr. Mustafa ÖZAKÇA 4 FAKÜLTEMİZE DEKAN ATAMASI YAPILDI Yükseköğretim Kurulu Genel Kurulu nda YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, devlet üniversitelerine ait 17, vakıf üniversitelerine ait 1 fakülteye dekan ataması yapıldı. Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığına Prof. Dr. Cahit Bağcı, Nizip Eğitim Fakültesi Dekanlığına Prof. Dr. Mehmet Özaslan, Mimarlık Fakültesi Dekanlığına Prof. Dr. Mustafa Özakça ve Tıp Fakültesi Dekanlığına da Prof. Dr. Abdurrahman Kadayıfçı atandı. Yabancı Uyruklu Öğrenciler İçin Tanıtım Toplantısı Düzenlendi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu nda, yabancı uyruklu öğrenciler için tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya konuşmacı olarak katılan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Fahrettin Göğüş, öğrencilere Üniversitemiz hakkında bilgi verdi. Dünyanın farklı ülkelerinden gelen öğrencileri Üniversitemizde görmekten duyduğu memnuniyeti ifade eden Prof. Dr. Göğüş, Bugün bu salonda dünyanın pek çok farklı yerlerinden gelen öğrenciler görüyorum. Bildiğiniz gibi Türkiye nin güneydoğusunda yer alıyor. Türkiye büyük bir ülke fakat ülkenin bu kısmı özellikle orta Asya ya çok yakın bu yüzden özellikle Orta Asya dan, Asya ve Afrika dan pek çok öğrencimiz var şeklinde Prof. Dr. Göğüş, Kayıtlar esnasında bazı zorluklar yaşadığınızı biliyoruz. İlk olarak bu şehre geldiniz yeni insanlarla tanıştınız. Muhtemelen nasıl kayıt yaptıracağınızı bilmiyordunuz. Aynı zamanda üniversiteyi şehri ve insanları tanıma fırsatınız oldu diye Yurtlar hakkında öğrencileri bilgilendiren Prof. Dr. Göğüş, Yurdumuz öğrenci kapasitesi için yeterli değil. Son 2 yılda kapasitemizi arttırdık. Bunu biliyoruz ama yurt yeni gelen öğrenciler için yeterli değil. Bu sebeple bazı zorluklar yaşamış olup, üniversitenin dışında konaklama yerleri bulmaya çalışmış olabilirsiniz ifadesinde bulundu. Yabancı uyruklu öğrencilerin ödediği harçlar hakkında bilgi veren Prof. Dr. Göğüş, Derslere devam zorunluluğu olduğu için derslere katılmanızı tavsiye ediyorum. Derslere 100 de 70, laboratuar kurslarına da yüzde 80 oranında katılmak zorunlu. Eğer bölümünüzde derslerle ilgili sorunlarınız var ise lütfen benimle iletişime geçin şeklinde Her türlü sıkıntıda öğrencilere yardımcı olacağını söyleyen Üniversitemiz AB Ofisi Avrupa Gençlik Programları Sorumlusu Şeyho Bozkuş, Ofise gelerek beni ziyaret edebilir sorularınızı sorabilirsiniz ve aynı zamanda sorunlarınızı benimle paylaşabilirsiniz. Sorunlarınızı çözmeye çalışacağım veya çözebilecek birilerini bulmada sizlere yardımcı olacağım ifadesinde bulundu.

16 GAZİANTEP MESLEK YÜKSEK OKULUNDAN YURTDIŞI ATAĞI Gaziantep MYO Müdürü Doç. Dr. Ergun Erçelebi, Gaziantep Meslek Yüksekokulu öğrencilerine eğitimlerini yurt dışında tamamlayabilmeleri için İngiltere nin College of Nort West London Koleji ile antlaşma yapıldığını söyledi. YÖK ve İngiltere Meslek Yüksekokulları için çifte diplomalı Mesleki Eğitim Projesi konsorsiyumunda yer alan Gaziantep Meslek Yüksekokulu ile elektronik teknolojisi programında İngiltere den College of Nort West ile ortaklık antlaşması imzalandı. Doç. Dr. Ergun Erçelebi, Elektronik Teknolojisi programını Avrupa standartlarına göre uyumlaştırdıkları ve İngiltere de bulunan mesleki eğitimde yetkili onay kuruluşu olan Edexcel den yetkili eğitim merkezi onayı aldıklarını ifade ederek, İngiltere de faaliyet gösteren Edexcel mesleki ve teknik eğitimde uluslar arası bir onay kuruluşu olarak kabul edildiğini belirtti. Ercelebi, anlaşma kapsamında Edexcel sistemini incelemek amacıyla, İngiltere de Hackney Community College de 31 ocak - 6 şubat 2010 tarihleri arasında eğitim alındığını söyledi. Educational (eğitimsel) ve excellence (mükemmellik) sözcüklerinden oluşan Edexcel in onayı saysesinde Gaziantep Meslek Yüksekokulu ndan ön lisans diploması alan öğrenciler aynı zamanda İngiltere Higher National Diploma (yüksek ulusal diploma) derecesi de alacaklar. Her iki ülkeden ayrı ayrı aldıkları diplomalara 110 ülkede tanınır olacağın söyleyen Erçelebi, Mezunlar İngiltere nin saygın üniversitelerinde devam edebilme olanağına da sahip olacaklar. HND derecesine sahip öğrenciler İngiltere de 16 ay daha okumaları halinde lisans diplomasını da alabileceklerdir ÖSYM katalogunda, Gaziantep Meslek Yüksekokulu Elektronik Teknolojisi programı 30 öğrenci kontenjanı ile yer alacaktır. Program tamamen yeni bir program olup Yabancı Diller Yüksekokulu tarafından, Eylül 2010 tarihleri arasında kendi öğretim elemanlarına yönelik gerçekleştirilecek olan Hizmet İçi Eğitim başladı. İngiltere College Of North West London dan gelen İngilizce Öğretmeni Eğitmenleri Helen Sunderland ve Catherine Lemmon tarafından verilen eğitime, Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu öğretim elemanları katıldı. Eğitimin sonunda eğitime katılan öğretim elemanlarına sertifika verileceğine dikkat çeken Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Birsen Bağçeci, öğretim elemanlarımızın İngiltere ye gitmeleri mümkün olmadığı için bu eğitimin üniversitemizde gerçekleştirmek istediklerini ifade müfredatı Edexcel sistemine göre hazırlanmıştır. Tüm derslerin kaynak ve materyalleri İngilizce olacaktır. Bu programı tercih eden öğrenciler, Gaziantep Üniversitesi yabancı diller yüksek okulunda 1 yıl hazırlık okuyacaklar, daha sonra mesleki eğitimlerinin 1. yılını Gaziantep Meslek Yüksekokulunda 2. yılını ise Londra merkezde bulunan College of Nort West kolejinde okuyacaklardır diyerek, projenin gerçekleşmesinde Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun un büyük destek ve katkıları olduğunu ifade etti. Üniversitemiz Yabancı Diller Yüksekokulu nda Hizmet İçi Eğitim Gerçekleştirildi etti. Bağçeci, Yüksekokulumuzda görev yapan öğretim elemanlarımıza vereceğimiz bu eğitimi, dil öğretimindeki en son yenilikleri ve teknikleri öğretmek amacıyla gerçekleştiriyoruz. Öğrencilerimizin dil eğitimindeki dinleme, konuşma, yazma ve okuma becerilerini daha iyi seviyelere getirmeyi hedefliyoruz. Böylece öğretim elemanlarımızı daha donanımlı hale getirip daha iyi bir dil eğitimi vereceğiz şeklinde

17 Uluslararası alanda başarılı olmak istiyorsanız farklılıkları bünyenizde barındırabilmeniz gerekiyor Avrupa Birliği tarafından Hollanda nın Amsterdam şehrinde düzenlenen Youth in Action kapsamında impact!on konulu eğitime hem Üniversitemizi hem de ülkemizi temsilen Üniversitemiz İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Arş. Gör. Mehmet Kızıloğlu katıldı. Eğitimin; Avrupa Birliği programları kapsamında katılımcıların kendi bölgelerinde daha aktif olarak, aktif vatandaşlık rollerini üstlenerek bu bilinçte hareket etmelerini sağlama amacıyla gerçekleştirildiğini belirten Kızıloğlu, üretecekleri bütün projelerde başarılı bir yönetim sergilemelerini sağlamaya yönelik bir çalışma programı olduğunu ifade etti. Kızıloğlu, Farklı ülkelerden, farklı organizasyonlardan, farklı kültürlerden, farklı dili konuşup farklı dine sahip katılımcılarla beraber fikir alışverişinde olmak, özellikle kendi ülkenizle ilgili veya konumunuzun uluslar arası alandaki durumunu öğrenmek ve onların sahip olduğu farklı bakış açılarını öğrenmek gerçekten kazılması gereken bir tecrübeydi. Özellikle sahip olunan bu network herkes için değerli bir kaynak oldu. Uluslararası alanda bir yerimizin olduğunu gösteren ve bu yerin her zaman bize ait olduğunu ve sadece bizlerin doldurabileceğini gösteren güzel bir projeydi şeklinde Ülkemizin uluslararası alanda hem ekonomik hem de politik anlamda farklı ülkelerde yaşayan kişilerin bakış açılarını görmek ve onların değerlendirmelerini öğrenmek bizlerin gelecek vizyonunu çizmesi açısından da önemli bir faktördü diye konuşan Kızıloğlu, Faaliyete katılmadan önce farklı ülke, dil, din, ırk, organizasyon ve kültürden gelmiş kişilerle sahip olduğum tecrübeleri paylaşmak, yeni fikirler üretmek ve farklı düşünceleri öğrenip farklı bakış açıları geliştirmeyi düşünüyordum. Bütün bunları fazlası ile bütün katılımcılarla beraber sağladığımızı düşünüyorum. Kimileri taraflı ve yanlış bakış açılarına sahip olmalarına rağmen bizim amacımız bu yanlışlıkları düzeltmekti ki proje sonundaki değerlendirme konuşmalarında gördük ki bunu fazlası ile başarmışız ifadesinde bulundu. Uluslararası alanda başarılı olmak istiyorsanız farklılıkları bünyenizde barındırabilmeniz gerek diye konuşan Kızıloğlu, Faaliyet esnasında uluslar arası alanda aktif olarak sürekli kullanabileceğimiz ve paylaşım içersinde olabileceğimiz güzel bir iletişim ağı elde ettik. Proje esnasında da şunu gördük ki; Türkiye ye gelen gençlerle gelmeyen gençler arasında ciddi fikir farklılıkları var. Bunun sebebinin ülkemize gelip görmemeleri, tanımamaları ve önyargılı düşüncelerle doldurulmuş olmaları. Ülkemize gelip, ziyaret eden, bizi ve kültürümüz tanıyan kişilerin ne kadar da çok ülkemizi sevdiklerini ve tekrar gelmeyi ne kadar çok istediklerini gördük. Bundan sonraki hareket planları bu şekilde geliştirilebilir diye düşünüyorum. Bu projeye sağlamış olduğumuz katkılardan dolayı, sonraki aylarda Bratislava ve Viyana da gerçekleştirilen projelere Türkiye yi temsilen katılım göstermemiz Avrupa Birliği tarafından uygun bulundu ifadesinde bulundu.

18 Kardeş Şehir Temsilcileri Üniversitemizde liler Derneği nden Mesut Ayar katıldı. Rektör Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun tarafından Üniversitemiz hakkında tanıtıcı 5. Uluslararası Antep Fıstığı Kültür ve Sanat Festivali için, Gaziantep in Kardeş Şehirlerden gelen heyet üyeleri Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. M. Yavuz Coşkun u makamında ziyaret ettiler. Rektörlük toplantı salonunda gerçekleşen ziyarete; Moğalistan dan Sogzolmaa, İsveç Karlstad dan Ulf Ad Olfssön, Fransa dan Ferno Michler, Kıbrıs Lefkoşa dan önal Aktolga, Almanya Duisburg dan Benno Lensdorf, Helep ten Firas Massi ile Kıbrıs Gaziantepsunum yapılmasından sonra, Üniversitemiz Seyirtepe Eğitim ve Uygulama Tesislerinde konuklar onuruna kokteyl verildi. Oldukça samimi bir ortamda gerçekleşen kokteyl sonrasında konuklara hediye takdim edildi. Üniversitemizde Yenilikçi Hizmet Yönetimi Konulu Konferans Gerçekleştirildi değişiyor. Benim zamanımda bilgisayar çok fazla yokken, şuan bütün çocuklar bilgisayar hakkında her türlü bilgiye sahip şeklinde Belediye başkanı olmadan önce birçok iş kolunda çalıştığını söyleyen Fadıloğlu, geçmişte yaşadığı bu tecrübelerin kendisine başkanlık görevinde öncülük ettiğini ifade etti. Geniş açılı olmak zorunda olduğumuzu belirten Fadıloğlu, öğrencilik hayatında olabildiği kadar fazla staj yapmanın çok yararlı olacağını vurguladı. Fadıloğlu, ileriye yönelik olarak hesap yapmaktan çok kendinizi geliştirmeye vakit ayrılması gerektiğini kaydetti. Fadıloğlu, Bürokrasi de işler ağır aksak sürüyor. Zaman çok önemli bir unsur. Bunu en iyi şekilde değerlendirmemiz gerekiyor. Yalnızca burada gördüğünüz derslerle kalmayın. Kendinizi mutlaka geliştirin. Kendinizi ne kadar geliştirirseniz o kadar çok iş imkanınız vardır. Ancak bu şekilde aranan insan olabilir- Yenilikçi Topluluğu tarafından Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Dekanlığı Konferans Salonu nda, Yenilikçi Hizmet Yönetimi konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansa konuşmacı olara katılan Şehitkâmil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, hayatta başarılı olabilmek için çok çalışmamız gerektiğini söyledi. Fadıloğlu, Başarılı olmak için iki unsura ihtiyacınız var. Birincisi sevdiğiniz işi yapmanız. İkincisi ise yaptığınız işin en iyisini yapmanızdır. Bizler yenilikçi olmak zorundayız. Dünya çok hızlı siniz. Önemli olan şey sorunu algılayıp ona göre hareket etmenizdir ifadesinde bulundu. Konferansın sonunda Şehitkâmil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu na Gaziantep Üniversitesi önceki dönem Rektörlerinden Prof. Dr. Hüseyin Filiz ve Üniversitemiz Endüstri Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Türkay Dereli hediye ve plaket takdim edildi. Verdiği konferanstan dolayı Şehitkâmil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu na teşekkür eden önceki dönem Rektörlerinden Prof. Dr. Hüseyin Filiz, Ben kendisini çok eskiden beri tanıyorum. Aynı semtte büyüdük. Verdiği bu değerli bilgilerden dolayı kendisine çok teşekkür ediyorum. Buraya gelerek şeref verdiniz şeklinde

19 Ülkemizin yüzde 95'i afetlerle iç içe yaşıyor Atatürk Kültür Merkezi nde, Gaziantep İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından yangın, afetten korunma ve sivil savunma eğitimi gerçekleştirildi. Eğitime konuşmacı olarak katılan Gaziantep İl Afet ve Acil Durum Müdürü Sinan Atakan, başlıca görevlerinin koordinasyonu sağlamak olduğunu vurguladı. Atakan, herhangi bir afet olduğunda bütün birimlerin kendilerinin bilgisi dâhilinde hareket etmesi gerektiğini ifade etti. Atakan, 5902 sayılı yasa 17 Haziran 2009 tarihinde kurulmuş bir yasadır. Bu yasa kapsamında Türkiye de üç genel müdürlük kapandı. Bunlar; İçişleri Bakanlığına bağlı Sivil Savunma Genel Müdürlüğü, Bayındırlık ve İskân Bakanlığına bağlı Afet İşleri Genel Müdürlüğü ve Başbakanlığa bağlı Acil Durum Yönetimi Genel müdürlükleri kapanarak, yerine 5902 sayılı yasa kapsamında yeni bir yapılanma Afet Acil Durum Yönetim Başkanlığı oluşturuldu. Bu birimin merkezi Ankara da. İllerde de Afet Acil Durum Müdürlüğü kuruldu. Afet öncesi, afet sonrası, savaş ve seferberlik sonrası olmak üzere çeşitli görevlerimiz mevcuttur diye Atakan, Afet gibi durumlarda hızlı hareket etmek ve yerel yönetimlerin afet yönetimindeki rolünü artırmayı hedefliyoruz. Sivil savunma bizim yaptığımız işlerden sadece bir tanesi. İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek bizim önemli görevlerimizden biri. Yapılan bilimsel araştırmalar, afetten önce yapılacak olan harcamaların afet sonrasında yapılacak olan harcamalardan daha az olduğunu gösteriyor şeklinde Ülkemizin yüzde 95 i afetlerle iç içe yaşıyor diye konuşan Atakan, teknik tanımları ve afet türlerini anlattı. İnsanların afetler konusunda eğitimli olması gerektiğini vurgulayan Atakan, eğitimle zararların en alt seviyeye indirileceğini söyledi. Atakan, Dünya genelinde ki doğal afetler ele alınınca 31 çeşit doğal afetin 28 tanesinin meteorolojik afetlerin oluşturduğu görülür. Doğal afetlerin çeşitleri ve önem sıraları bölgelere göre değişebilir. Gaziantep ülkemizde diğer illere göre afet konusunda biraz daha rahat bir il. Tabi durumun böyle olması afet konusunda tedbir almayacağımız anlamına gelmiyor ifadesinde bulundu. T.C. Başbakanlık GAP Bölge Kalkınma İdaresi Gaziantep Gençlik ve Kültür Evi tarafından Üniversitemiz İnşaat Mühendisliği Bölümü Konferans Salonu nda, Gönüllülük adlı tanıtım toplantısı düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Gaziantep Gençlik ve Kültür Evi Başkanı Burak Baydar, gönüllülüğün bir yaşam biçimi olduğunu söyledi. Kişisel gelişimi olumlu yönde etkilediğini ve yeni dostluklar kazandırdığını vurgulayan Baydar, kişiye deneyim kazandırdığını ifade etti. Baydar, Gaziantep Gençlik ve Kültür Evi olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi nde gençliğe yönelik yürütülen çalışmalar Üniversitemizde Gönüllülük Adlı Tanıtım Toplantısı Düzenlendi için bir platform ve çatı rolü gördüklerini belirtti. Baydar, Gönüllülük kavramı, hayır işi yapmak ve toplumsal projelere karşılıksız katılmak olarak algılanacak kadar sığ değildir. Gönüllü, kendi kendisini motive etme yeteneğine sahip, başarmayı, öğrenmeyi ve paylaşmayı ilke edinmiş iyi ve doğru olduğuna inandığı bir amaç uğruna çalışan emeğinin karşılığını yarını yakalayarak alacağını bilen nitelikleri olan altın yakalı profesyoneldir. Toplumdaki genel kanının aksine gönüllülük bir serbestlik durumundan öte amatör çalışma düzeninden profesyonelliğe geçişteki bir ara basamak olarak tanımlanabilir. Parasal olmasa da kişisel gelişim, deneyim kazanımı gibi gönüllüye dönüşü gibi faydaları içinde barındırır şeklinde Gönüllülük ile kişinin birçok alanda beceri kazanacağına dikkat çeken Baydar, Her ne kadar gönüllülüğün kazandıracakları birkaç temel başlıkla sınırlandırılmayacak kadar genişse de iletişim becerileri, kendini tanıma, bilgi ve beceri değiş tokuşu, organizasyon yeteneği, uzmanlık bunlardan yalnızca birkaçıdır ifadesinde bulundu.

20 OYUNCAK ROBiNHOOD LARI Öğrencileri Yoksul Çocukların Yüzünü Güldürmek için çalışıyor Toplumsal Duyarlılık Projeleri kapsamında geliştirilen Oyuncak Kardeşliği projesinde yer alan Gaziantep Üniversitesi öğrencileri, oyuncaksız çocukların yüzlerini güldürmek için proje kapsamında çeşitli çalışmalar sürdürüyor. Konuyla ilgili olarak uzmanlar, çocukların kişisel gelişimlerinin tamamlanabilmesi için verilmesi gereken okul öncesi eğitim uygulamalarında oyunun ve oyuncağın yerinin çok büyük olduğunu belirtiyor. Okul öncesi dönem çocukların gelişimi için son derece önemli bir süreç olup; çocuklarımızın temel alışkanlıkların kazanıldığı, önemli değişikliklerin yaşandığı bu kritik yıllarda sosyal, duygusal, fiziksel ve psikomotor alanda en iyi şekilde gelişimlerini tamamlamaları gerekmektedir. Ancak ülkemizin geri kalmış bölgelerinde yaşayan yoksul ailelerin çocukları maalesef ne okul öncesi eğitim imkânları, ne de bir oyuncakla tanışmadan büyüyor. Toplumsal Duyarlılık projeleri Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi olarak geliştirilen Oyuncak Kardeşliği projesinin, geri dönüşüm uygulamaları için yeni bir boyut olduğunu söyledi. Prof. Dr. Mutaf, Bu projede bir yandan yoksul ailelerimizin çocuklarına oyuncak temin ederken bir yandan da bağış yapan çocuklarımıza da paylaşma kültürü aşılamayı amaçladık. Projenin uygulanması sırasında çok önemli bir husus olarak kullanılmış oyuncaklar yoluyla yayılabilecek bulaşıcı hastalıklardan kaçınmak için bağışlanan her oyuncak proje gönüllülerimiz tarafında bakım ve tamirleri yapıldıktan ve tıbbi metotlarla mikroplardan arındırılıp steril edildikten sonra dağıtılmıştır şeklinde Proje kapsamında oyuncak toplama etkinliklerimiz önümüzdeki yıl itibarı ile de devam edecektir diyen Prof. Dr. Mutaf, Toplanan oyuncakları sadece ilimiz değil ülkemizin geri kalmış bölgelerine hatta fakir ülkelere de göndererek oradaki çocuklarında mutluluklarına bir nebze de olsa katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Çocukları büyüyüp oyun çağını geçmiş ama evlerinde bulunan onlarca oyuncağı ne yapacağını bilemeyen çok sayıda aile olduğunu biliyoruz. İşte o anne ve babalara sesleniyor ve diyorum ki, evlerinizde bir kutuda yada kolide bekleyen o kullanılmayan oyuncaklar için lütfen bizi, Toplumsal Duyarlılık Projeleri Merkezi ni arayın (Tel: , tdp@gantep. edu.tr). Gönüllülerimiz gelip bağışlayacağınız oyuncakları evlerinizden alacaklardır. Böylelikle hem evlerimizdeki kalabalıktan kurtulabilir hem de daha fazla muhtaç çocuğun yüzünü güldürmüş oluruz hep beraber diye Prof. Dr. Mehmet Mutaf, Bir an için çocukluk çağınıza geri gidip o dönemde oyuncaklarınızın sizin için ne kadar değerli olduklarını düşünün bir kez ya da akranları onlarca oyuncak sahibi iken kendisi bir oyuncağa sahip olma hayalleri kuran, oyuncaksız bir çocuk getirin gözünüzün önüne; işte o zaman anlayacaksınız oyuncak ne kadar önemlidir bir çocuk için ifadesinde bulundu. Proje katılan üniversite öğrencilerinin koordinasyonundan sorumlu Proje Danışmanı Ögr. Gör. Ayça L. GÜ- LEÇ, projedeki amaçlarının oyuncak kampanyası ile oyuncakları olmayan, ailelerinin maddi imkanı olmadığı için güzel bir oyuncakla hiç tanışmayan ama hayalini kuran, kısacası çocukluklarını yaşayamayan o yoksul aile çocuklarını oyuncaklarla buluşturmak, onları biraz da olsa mutlu etmek olduğunu söyledi. Güleç, Bu projeyi gerçekleştirirken projeyi duyurmak için bir proje afişi hazırlatıp çeşitli okullara ve meslek kuruluşlarının girişlerine dağıtıp ilan ettik. Toplanan oyuncakları tasnifleyip, temizleyip ve paketledikten sonra, yaptığımız araştırmalar sonucunda Gaziantep ilindeki Aliye Ömer Battal İlköğretim Okulu, Inkilap İlköğretim okulu, Atatürk İlköğretim okulu, Munir Onat Çocuk ve Gençlik Merkezi ne götürdük ve Şanlıurfa ilindeki Bozova Bozhöyük İlköğretim okuluna gönderdik şeklinde Oyuncak Toplama ve Dağıtma kampanyasıyla çok sayıda oyuncağı olan çocukların oyuncaklarını arkadaşlarına hediye etmelerini sağladıkları belirten Güleç, oyuncakları bağışlayan ve bağışlanan oyuncakları ulaştırdığımız çocuklar arasında bir sevgi ve paylaşım köprüsü oluşturduklarını, toplanan ve dağıtılan oyuncakların, hiç oyuncağı olmamış çocuklara gitmesi için özen gösterdiklerini vurguladı. Projede görev alan Gaziantep Üniversitesi Meslek Yüksekokulu öğrencileri de bu projede yer almaktan sonsuz manevi tatmin yaşadıklarını söyleyerek, çocukların yüzünü güldürmek kadar güzel bir duygunun olamayacağını belirttiler. Tıpkı ünlü roman kahramanı Robin Hood gibi zenginden alıp fakire verdiklerini söyleyen öğrenciler ama biz Robin Hood gibi zorla değil, iyilik yapma duygusu ile gönülleriyle, kendiliklerinden veren insanlardan alıp muhtaç çocuklara dağıtıyoruz; bu nedenle de çok mutluyuz diye konuştular.