Siyaset ayakta! TÜRKİYE VURULUYOR. Davutoğlu ERDOĞAN BAYKAL BAHÇELİ. Kobani de tuzak kuruluyor. Kılıçdaroğlu DEMİRTAŞ. Turistik yöreye jandarma timi

Transkript

1 27 Haziran 2015 Cumartesi Fiyatı 25 Kr AK Parti'nin Meclis Başkanı adayı Yılmaz CHP, HDP ve MHP nin ardından AK Parti'nin Meclis Başkanı adayı da belli oldu. AK Parti'nin adayı, İsmet Yılmaz. TBMM nin 25. Dönemi nde ilk sınav Meclis Başkanlığı seçiminde verilecek. CHP, HDP ve MHP'in ardından AK Parti'nin de adayı belli oldu. Başbakan Ahmet Davutoğlu, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Siyaset ayakta! ERDOĞAN Gerekeni yapın BAYKAL Uzlaşma zamanı Davutoğlu Herkesle olabilir Kılıçdaroğlu AKP ile çok zor BAHÇELİ Alayına hayır DEMİRTAŞ MHP ile imkansız Kobani den kaçarak Türkiye sınırına gelenlere yiyecek ve su dağıtıldı (üstte). HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Kobani deki patlamayla ilgili olarak Türkiye yi suçladı (yanda). Kobani de tuzak kuruluyor TÜRKİYE VURULUYOR Kobani de yaşanan olaylar Türkiye deki havayı da gerdi. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Hemen ilk andan itibaren bir karalama kampanyasıyla militanların, Türkiye den geçerek Kobani'ye ulaştıkları şeklinde bir tezvirat, bir yalan yapılmıştır derken, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Kobani'deki patlamalara ilişkin, Uzun zamandır Türkiye'ye karşı ciddi bir karalama kampanyası yürütülmektedir diye konuştu. Terör örgütü DAEŞ'in Kobani'de (Ayn el Arap) düzenlediği saldırılarda yaralanan 134 kişi, Türkiye'de tedavi altına alındı. Fehmi Koru Meclis başkanlığı neden önemli? 3. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 19. Sayfada M.Nuri Parmaksız Hayata ve Aşka dair 17. Sayfada Hayrettin İvgin Kültürel Boyut 17. Sayfada N. Kurtulmuş S. Öztürk www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise belki de bu tezgahı kuranların tuzağına düşerek Türkiye yi suçladı ve Bütün halkımızı da yeniden tarihsel bir sorumluluğa davet ediyorum, çağırıyorum. Suruç'ta ve her yerde Rojova'yı, Kobani'yi IŞİD saldırıları karşısında savunmaya davet ediyorum çağrısı yaptı. HABERİ 12. SAYFADA Turistik yöreye jandarma timi Motosikletli Asayiş Timleri Manavgat'ta göreve başladı HABERİ 12. SAYFADA ü dan takip edebilirsiniz Gazetemizi Türk siyaseti çok uzun zamandır böyle günler yaşamamıştı. Sanki seçimden hükümetsizlik çıktı! Seçim doğuran bir seçim havası yaşıyoruz. Seçim, demokrasilerde en etkili ilaç iken bizde yan etkileri görülmeye başlandı. Sadece siyasetçilerin değil seçmenin de kafası karışık..com/yedigün-gazetesi Gazetemizi /yedigun.gazetesi Siyasi gelişmeler çok hızlı yaşanıyor Bugün evli sanılan yarına boşanıyor Geçinmek kolay amma siyasi üşeniyor Siyaset gereğidir belki doğal olarak Erdoğan ın görevi anayasayla belli Baykal sahne alınca birden oldu on elli Davutoğlu yelpaze sallıyor hep dost yelli Bahçeli ve Demirtaş yüz çevirdi gülerek Siyasetin zemini her hal, şartta oynaktır Bugün ayıran bi söz yarın ise kaynaktır Dikkatli ünlemeli gün olur söz deynektir Ağzı olan konuşsun, usul-erkan bilerek Gelişmelere bir duayen, Deniz Baykal, Geçici Meclis Başkanı sıfatıyla el attı. Bunun sonuçlarını göreceğiz elbette ama seçim sonrası yaşananlara, söylenenlere bir göz atacak olursak her hal ve şartta bir seçim görünüyor! Şöyle ki: Ya bir parti birini ya da birilerini seçip hükümet kuracak ya da seçmen yeniden seçim yapacak Dursun ERKILIÇ ın yazısı 12. SAYFADA SÜRPRİZ görüşmeler Geçici TBMM Başkanı Deniz Baykal, dün AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile görüşerek, Meclis Başkanlığı seçimiyle ilgili sürpriz ve önemli görüşmeler gerçekleştirdi. CHP nin Meclis başkan adayı olan Baykal, önce MHP Genel Merkezi'nde Devlet Bahçeli yi, ardından Çankaya Köşkü'nde Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu nu, son olarak da HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ı ziyaret etti.

2 2 SİNEMA TV / MAGAZİN 27 Haziran 2015 Cumartesi Türk dizileri Amerika da bilimsel toplantıda ele alındı CALIFORNIA- Ortadoğu'dan Latin Amerika'ya geniş bir coğrafyada fenomen haline gelen Türk dizilerinin başarısı, akademisyenler tarafından ilgiyle takip ediliyor. Indiana Üniversitesince düzenlenen bir konferansta sunum yapan Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. B. Senem Çevik, Türk dizilerinin uluslararası başarısının, Türkiye'nin ülke imajına ve yumuşak gücüne katkı sunarak özellikle ele aldığı temalar açısından kadın izleyiciler üzerinde önemli etkiler yaptığını belirtti. Çevik'e göre Türk dizileri, bilhassa Ortadoğu'daki etkisi değerlendirildiğinde, toplumda yeni sosyal normlar ve kültür kodlar ortaya koyuyor. Türk dizilerinin etkisini bir dönemin Amerikan yapımlarının popüler kültür üretimi üzerindeki etkisine benzeten Çevik, "Türk dizileri romantizm, kadının eğitimi, özgürleşmesi ve en önemlisi de aile temalarını ele alıyor" dedi. Bu özelliklerin Türk dizilerini Ortadoğu'da çekici kıldığı kadar toplumsal bir tehdit unsuru olarak görülmesine de sebep olduğunu söyleyen Çevik, Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğünün Türk dizileri ile ilgili verilerini de paylaştı. Çevik, dizilerin kadına yönelik şiddet gibi kimi zaman riskli konuları ele alarak geleneksel ile modern arasındaki dengeyi sağladığını belirtti. 'Özgürleşen kadın imajı çekici geliyor' Türk dizileri son dönemde Latin Amerika'da bilhassa Arjantin, Şili ve Uruguay'da ulaştığı yüksek izlenme oranlarıyla bu bölgede Türkiye'yi gündem maddesi yaptı. Dizilerin bu denli başarılı olması akademik çevrelerde yeni Osmanlıcılık tartışmalarını tetiklerken Çevik, bu tartışmaların gerçekle bağdaşmadığını, tarihi figürlerden ilham alan dizilerin dahi temelde romantizm ve kadın özgürleşmesi konularını işlediğini vurguladı. Kamu ve özel sektör işbirliğinin önemine değinen Sanem Çevik, "Televizyonculuk sektörünün bir başarısı olan diziler, ülkelerin dış dünyalara açılan kapıları olabilir. Bu nedenle Türkiye'nin de dizi sektörüne bir kamu diplomasisi aracı olarak bakması hem bu alanı geliştirecek, hem de Türkiye'nin vermek istediği soyut mesajları her eve ulaştırabilecektir' şeklinde konuştu. Yabancı akademisyenlerin büyük ilgi gösterdiği sempozyumda Türkiye'nin Ortadoğu'da en fazla popülarite yakalamış dizilerinin içerikleri analiz edildi. Arjantin'de yakın zamanda "Las Mil y Una Noches" ismiyle yayına giren ve büyük ivme yakalayan "Binbir Gece" dizisi, Türkiye'de üretilen dizilerin her bölgeye hitap edebileceğinin bir göstergesi olarak değerlendirildi. Türk dizileri, dünyada 75'ten fazla ülkede birçok dilde yayınlanıyor. Vizyona yeni girecek filmler "Escobar: Kayıp Cennet" Josh Hutcherson, Benicio Del Toro, Claudia Traisac, Brady Corbet ve Ana Girardot'un rol aldığı filmin yönetmenliğini Andrea Di Stefano yaptı. Oscar'lı oyuncu Benicio Del Toro'ya başrolde "Hunger Games" serisinin yıldızı Josh Hutcherson'ın eşlik ettiği "Escobar: Kayıp Cennet", bir dönemin uyuşturucu baronu Pablo Escobar'ın hayatını beyazperdeye taşıyor. Gerilim türündeki filmin konusu özetle şöyle: "Pablo Escobar'ın sırlarla dolu, parıltılı zirve yıllarında geçen filmde Nick (Josh Hutcherson), sörf yapmak için gittiği Kolombiya'da rüyalarının kadını Maria'yla tanışır. "Karanlık Yerler" "Kayıp Kız"ın yazarı Gillian Flynn'in kaleminden çıkma gerilim filmi "Karanlık Yerler"in başrollerinde en son birlikte "Mad Max"te izleyicinin karşısına çıkan Charlize Theron ve Nicholas Hoult bulunuyor. Charlize Theron ile Nicholas Hoult'un yanı sıra Chloe Grace Moretz, Christina Hendricks ve Andrea Roth'un da rol aldığı filmin yönetmenliğini Gilles Paquet- Brenner üstlendi. Gillian Flynn'ın romanından sinemaya uyarlanan filmin hikayesi, Libby Day'in ailesinin Kansas şehrindeki bir çiftlikte vahşi ve acımasız bir şekilde katledilmesiyle başlıyor. "McFarland" "Tek Başına" adlı filmle adını duyuran Niki Caro'nun yönetmen koltuğuna oturduğu yapımın başrolünde usta oyuncu Kevin Costner yer alıyor. Costner'a başrolde Maria Bello, Diana Maria Riva, Morgan Saylor ve Chris Nunez'in eşlik ettiği filmde, 1980'li yıllarda sosyal ve fiziksel zorlukları aşan McFarland kasabasının şampiyon atletizm takımı anlatılıyor. 05:33 İstiklal Marşı ve Günün Program Akışı 05:35 Gönül Köprülerimiz 05:55 Acemi Müezzin 07:00 Osmanlı Tokadı 09:00 Zeyrek ile Çeyrek 12:35 Sofraya Buyurun 12:50 Savaşta Barışta Türk Ordusu 13:10 Zorlu ve Oruçlu 13:45 Yunus Emre 15:55 Kıssalı Harikalar Kumpanyası 16:00 Yeşil Deniz 18:10 Gönül Köprülerimiz 18:45 Hava Durumu 18:50 Ana Haber Bülteni 19:10 Ramazan Sevinci 20:50 Zeyrek ile Çeyrek 22:00 Yunus Emre 00:45 Zorlu ve Oruçlu 01:15 Gönül Köprülerimiz 01:45 Sahur Bereketi 03:25 Mukabele 04:20 Zeyrek ile Çeyrek 07:00 Çocuklar Duymasın 08:30Hz. Ömer 09:30 Nihat Hatipoğlu İle Resul İzinde 09:50 Adanalı 11:35 Kültür Aşı 12:50 Çocuklar Duymasın 14:00 Kertenkele 16:50 SÜMELA'NIN ŞİFRESİ: TEMEL 18:45 Hafta Sonu atv Ana Haber 07:00GAG GUK 09:00 ÇOCUĞUM VE BEN 10:00 EVLİLİK İŞLERİ 11:00 HAFTASONU 12:15 NE VAR NE YOK? 13:30 GAG GUK 14:30 5 ÇAYI 15:30 ELİF'İN RAMAZAN SOFRASI 16:30 DOLU DOLU RAMAZAN CANLI 18:30 EMRE BUGA İLE ANA HABER ANA HABER-CANLI 19:45 YABANCI SİNEMA GARFİELD KOMEDİ FESTİVALİ 21:30 YABANCI SİNEMA KARA KUTU 23:00 BOKS GECESİ IBF ORTA SIKLET UNVAN GECESİ ABD 01:45 MEKKE'DEN MEDİNE'YE 05:00 İnsanlar Alemi 06:00 Küçük Kadınlar 07:00 Yalancı Yarim 08:30 Pulsar 10:00 medcezir 12:00 Yerli Dizi 14:00 Yerli Dizi 15:45 Yerli Dizi 18:30 Star Haber 19:15 Çarkıfelek 22:00 Sinema 00:00 Çarkıfelek 01:30 Fatih Çıtlak ile Sahur Bereketi 07:00 Oynat Bakalım 07:45 Çocuk Kuşağı 09:00 Aramızda Kalmasın 12:00 8deSekiz 13:00 Yabancı Sinema 14:45 Ütopya 16:45 Arda'nın Ramazan Mutfağı 17:45 Çok Güzel Hareketler 20:00 Survivor All Star 00:15 Saba ile Oyuna Geldik 06:00 Kanal D Çocuk Kulübü 08:00 Sinema 09:40 Magazin D 12:20 Akasya Durağı 14:15 Sinema 16:15 Yerli Dizi 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Ben Bilmem Eşim Bilir 23:15 Yerli Dizi 02:00 Bayraktar Hoca ile Kuran-ı Kerim'i Anlamak 03:30 Galip Derviş 04:30 Ulan İstanbul 16:50 sümela NIN ŞİFREsİ: temel Hayalleri ve hayattaki amaçları yüzünden, Karadeniz'de bile herkesin dalga geçtiği fakir Temel, Trabzon'un en köklü ve zengin ailelerinden Yücesoyların Zuhal'e aşıktır ama babası Hıdır Yücesoy, kızını Temel'e vermez. Temel, sevdiği kızı da alamayınca yıkılmıştır. Tam bu sırada, arkadaşı Turgay'ın Sümela Manastırı'nın çatısına çıkarak intihar etmeye kalkıştığı haberini alır. Arkadaşını intihardan vazgeçirmek üzere Sümela Manastırı'nın çatısına çıkar. Ancak kendisi intihar etmeye karar verir. Polisler tarafından aşağıya indirilen Temel, polisin, 'Sümela'ya hazine aramak için çıksanız anlayacağım, intihar için çıkılır mı?' diye sormasıyla birlikte Sümela'daki olası hazineye odaklanır. 19:45 GARFIELd KomEdİ FEstİvALİ Garfield her zaman dünyanın en komik, en çok sevilen ve en popüler kedisi olmuştur. Garfield, çizgi roman dünyasının, en eğlenceli performansının ödüllendirildiği, en uzun soluklu yarışma Komedi Festivali nde uzatmalı sevgilisi Arlene ile birlikte bugüne kadar defalarca birincilik ödülünü kazanmıştır. Ancak bu yıl Garfield tek başına yarışmak zorunda kalır. Çünkü çizgi roman dünyasına yeni adım atan yakışıklı kedi Ramone çok kısa sürede ortalığı kasıp kavurmakla kalmamış, inanılmaz bir hızla çok sayıda hayran edinmiş ve bu arada Garfield ın uzatmalı sevgilisi Arlene in de kalbini kazanmıştır. Fenomen yarışma Çarkıfelek yepyeni içeriği, ünlü konukları, büyük ödülleri ve Mehmet Ali Erbil in eğlenceli sunumuyla 15 Haziran Pazartesi gününden itibaren hafta içi her gün, Star ekranlarında olacak. 40 yıldır yayınlanan ve her yaştan izleyiciyi ekran başına çeken, dünyanın en fazla ödül dağıtan yarışma programı Çarkıfelek te yarışmacılar muhteşem bir araba ve değerli ödüller kazanacak. Yapımcılığını RTV Film in üstlendiği, Çarkıfelek, hafta içi her akşam herkesi ekran başına toplayacak ve keyifli dakikalar yaşatacak. 19:15 ÇARKIFELEK

3 bölge haberleri 27 Haziran 2015 Cumartesi 3 Küçük ve yetersiz 143 cezaevi kapatılacak ANKARA - Adalet Bakanı Kenan İpek, artan ihtiyaçlar da dikkate alınarak, eski tip ceza infaz kurumlarının kapatılıp, çağdaş infaz koşullarına uygun yenilerinin açılmasının planlandığını belirterek, "Bu kapsamda, yıllarında toplam 143 küçük ve yetersiz ceza infaz kurumunun kapatılmasını planlıyoruz" dedi. İpek, Avrupa Birliği (AB) ile yürütülen Ceza İnfaz Kurumlarında Ruh Sağlığı ve Madde Bağımlılığı Tedavi Hizmetlerinin İyileştirilmesi Teknik Destek Projesi'nin kapanış törenine katıldı. Konuşmasına silahlı saldırıda yaşamını yitiren Kandıra 1 No'lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi Müdürü İsmet Aktürk'e rahmet ve ailesine başsağlığı dileyerek başlayan İpek, bu tür olayların, yargı mensuplarını ve cezaevi personelini asla yıldıramayacağını "Görevimizin gereğini hepimiz yapmaya devam edeceğiz" diyen İpek, ilgili birimlerin alçak saldırıyı gerçekleştiren katil veya katiller konusunda çok titiz çalıştığını, en kısa sürede yakalanacaklarını ve yargıya teslim edileceklerini anlattı. Türkiye'de ceza infaz kurumlarıyla ilgili son yıllarda yoğunlaşan verimli projelerin olumlu sonuçlarının alınmaya başlandığına işaret eden İpek, ceza infaz kurumlarının fiziki şartlarının iyileştirildiğini, kapasite artırımına gidildiğini ve çağdaş infaz uygulamalarının yaygınlaştırıldığını kaydetti. İpek, küçük ve uluslararası standartlara uymayan cezaevlerinin kapatıldığını hatırlatarak, "Artan ihtiyaçlar da dikkate alınarak, eski tip ceza infaz kurumları kapatılarak, çağdaş infaz koşullarına uygun yenilerinin açılması planlanmaktadır. Bu kapsamda, yıllarında toplam 143 küçük ve yetersiz ceza infaz kurumunun kapatılmasını planlıyoruz" diye konuştu. Eğitimli, değişime açık ve insan haklarına saygılı infaz personelinin, ceza infaz sisteminin başarısındaki önemini vurgulayan İpek, gelecek dönemde eğitim merkezlerinin teknik ve fiziki kapasitesinin artırılmasının planlandığını dile getirdi. "Önceliğimizi, hükümlü ve tutukluları dört duvar arasına kapatmak değil, onları rehabilite etmek, iyileştirmek ve hayata yeniden hazırlamak olarak görüyoruz" diyen İpek, bunun için psikososyal ve eğitim servislerine önem verdiklerini Kayseri Müftülüğü Gana'da su kuyusu açtıracak KAYSERİ - Kayseri Müftülüğü tarafından toplanan yardımlarla Gana'da 35 su kuyusu açtırılacak. İl Müftü Vekili ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Şube Başkanı Galip Koçer, makamında düzenlediği basın toplantısında, 2012 ve 2014'teki kurban bayramlarında Gana'yı ziyaret ettiğini ve burada içme suyu ihtiyacı olan bölgelerde incelemelerde bulunduğunu Gana'nın başkenti Akra'da imam hatip Abdulkarim Seidu Zakariya ile tanıştığını anlatan Koçer, "Zakariya'nın ricasıyla orada su kuyusu açtırmak üzere faaliyete başladık. Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürlüğünden bir kişi ile su kuyusu açılacak yerlerin tesbiti için Gana'ya gittim. Bole bölgesinde kuyu açılacak yerleri bizzat gördük. Daha başka yerlerin de büyük ihtiyacı olduğunu tesbit ettik" diye konuştu. Koçer, burada Türkiye'nin Akra Büyükelçisi Nesrin Bayazıt'ı da ziyaret ederek, açacakları su kuyularından bahsettiklerini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Gana'da su kuyusu açtırmak üzere vakfımızın ve valiliğimizin izniyle camilerimizden yardım topladık. Bu konuya halkımız da büyük ilgi gösterdi. 12 kişi özel kuyu açtırmak istedi. Bunun yanında camilerimizden ve hayırseverlerden 176 bin lira yardım toplandı. Yapılan yardımlar soncunda belirlediğimiz 35 yere Gana'da su kuyusu açacağız. Vatandaşlarımızın yardımları devam ettikçe açacağımız kuyu sayısı da artacaktır." Askeri lise öğrencileri kampta buluştu Yoğun bir eğitim-öğretim yılını geride bırakan Maltepe ve Kuleli askeri liselerinin öğrencileri, askerliğin temel esaslarını öğrenmek, güç ve dayanıklılık kazanmak amacıyla İzmir'de kampa girdi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın subay adayları, kamp boyunca liderlik, takım ruhuyla hareket etme, sorumluluk alma gibi becerileri de kazanacak. İZMİR - Yoğun bir eğitimöğretim yılını geride bırakan Maltepe ve Kuleli askeri liselerinin öğrencileri, askerliğin temel esaslarını öğrenmek, güç ve dayanıklılık kazanmak amacıyla İzmir'de kampa girdi. Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın subay adayları, kamp boyunca liderlik, takım ruhuyla hareket etme, sorumluluk alma gibi becerileri de kazanacak. Anadolu Ajansı, Maltepe ve Kuleli'nin 9. ve 11. sınıfından bin 250 öğrencinin, İzmir'in Urla ilçesine bağlı Menteş bölgesindeki yıl sonu kampı eğitimini görüntüledi. Askeri lise öğrencileri, 2 haftalık kamp süresince Kara Harp Okulu'nda alacakları askeri eğitime temel oluşturacak şekilde fiziksel gelişim, dayanıklılık, mücadele azmi ve motivasyonlarını artıracak, ekip ruhunu geliştirecek, fiziksel yeteneklerini artıracak eğitimlerden geçecek. Özel oluşturulmuş askeri tatbikat tesislerinde gerçekleştirilecek eğitimler de öğrencilerin askerliğe ve mesleğe sevgilerini artıracak şekilde icra ediliyor. Komutanlarıyla birlikte çadırlarda kalan öğrenciler, çadırlardaki temizlik ve düzenden sorumlu. Güne sabah sporuyla başlayan öğrencilere, liderlik özelliklerine katkı sağlamak için sportif sorumluluklar da veriliyor. Sabah sporu nedeniyle vücut YOZGAT - Yozgat Belediyesi, ramazan ayı dolayısıyla aşevinden yemek alamayan yaşlı ve hastaların yemeklerini kapılarına kadar götürüyor. Yozgat Belediyesine ait aşevinde her gün yaklaşık 130 kişiye yemek pişiriliyor. Belediyede kayıtlı ihtiyaç sahiplerine verilen sıcak yemek hizmeti kapsamında, yürümekte zorluk çeken yaşlı ve hastalar için evlere servis yapılıyor. Yozgat Belediye Başkan Yardımcısı Talip Karslıoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, yardıma muhtaç ailelerin yemeklerini evlerine kadar ulaştırdıklarını Aşevine gelemeyecek durumdaki ihtiyaç sahiplerine yemek dağıtmak üzere belediye bünyesinde özel bir ekip oluşturduklarını belirten Karslıoğlu, "Yozgat'ta 35 aileye, yani 130 kişinin iftar yemeğini evlerine kadar götürüyoruz. Bu insanlarımızın tamamı bakıma muhtaç ve aşevine kadar gidip yemeklerini alamıyorlar. Biz de bu insanlara yardımcı olmak adına bu sorumluluğu üstlendik" dedi. Yemek dağıtımının yanı sıra ekmek ve kuru gıda dağıtımı da yapıldığını ifade eden Karslıoğlu, şunları söyledi: ısılarının artmasının ardından denize giren öğrenciler, bunu "cos diye serinlemek" şeklinde adlandırıyor. Serinledikten sonra kalorisi diyetisyenlerce ayarlanmış kahvaltıya geçen askeri liseliler, "her askerin bir yüzücü olması" anlayışıyla başta yüzme eğitimi olmak üzere kuleden denize atlama, şnorkelle dalış, kano ve sörf gibi eğlenceli aktivitelerle eğitime devam ediyor. Gelecekte Kara Kuvvetleri Komutanlığında subay olarak görev yapacak öğrenciler liderlik, birlikte hareket etme, sorumluluk ve risk alma gibi becerileri oyun oynayarak ediniyor. Öğrenciler basketbol, futbol ve voleybol gibi takım sporlarında takım ruhu edinirken, paintball oynayarak da liderlik, birlikte hareket etme, risk alma becerilerini geliştiriyor. Mücadele parkuru da öğrencilerin yapmaktan keyif aldığı eğitim faaliyetleri içinde yer alıyor. Yaklaşık 3 kilometrelik parkurun bir kısmını bisikletle geçen öğrenciler, önce paintball silahlarıyla hedefleri vuruyor, ardından koşarak deniz kıyısındaki atlama kulesine ulaşıyor. Denize atladıktan sonra açıktaki kanolara kadar yüzen askeri lise öğrencileri, sahile kadar kanolarda kürek çekerek parkur tamamlıyor. Kampta haritadan hedef "İhtiyaç sahibi insanlara günlük yaklaşık 2 bin 500 ekmek dağıtımı yapıyoruz. Yine aynı şekilde Ramazan ayı münasebeti ile 260 aileye kuru gıda yardımı yapıyoruz. Bu tür yardımı yaptığımız kişi sayısı yaklaşık 5 bin kişiyi bulmakta. Sadece Yozgatlı vatandaşlarımıza değil, ülkelerindeki savaş ve karışıklıktan dolayı ülkemize yerleşen ve Yozgat'ta ikamet eden Suriyeli, İranlı, Iraklı insanlara da aynı şekilde yardımda bulunuyoruz." Komşusunun evinde tek başına yaşayan 102 yaşındaki Döndü Doğan, her gün belediye bulma eğitimi de veriliyor. Kuleli Askeri Lisesi 9. Sınıf Tabur Komutanı Yarbay Turgay Ödemiş, "kampın yoğun akademik eğitimlerini tamamlayan öğrencilerin fiziksel olarak güçlenmelerini sağlamayı, mesleğe olan sevgilerini artırmayı, onları Harp Okulu'na daha hazır hale getirmeyi amaçladığını" ifade ederek, okuldaki ilk yılını tamamlayan 9. sınıfların aidiyet duygularının pekiştirildiğini, arkadaşlık duygularının geliştirildiğini, fiziksel kabiliyetlerinin artırıldığını Ödemiş, 11. sınıf öğrencilerinin daha çok askerliğe yönelik kendi seviyelerine uygun eğitimler aldığını aktararak, "Eğitim ve spor faaliyetleri en kolaydan en zora doğru planlanıyor. Çocuklarımızın gelişimini spor safhasından gözleyebiliyoruz. İlk geldiğimizde sabah sporunda 2 kilometre koşuda zorlanan öğrenciler olmasına rağmen, ilerleyen günlerde sabah daha hızlı tempoda 5 kilometre koşuyoruz, tüm öğrenciler bu parkuru kopmadan tamamlıyor" diye konuştu. Maltepe Askeri Lisesi 2. Öğrenci Tabur Komutanı Kurmay Yarbay Bülent Sevindik de askeri liselerin temel görevinin harp okuluna hazır öğrenci yetiştirmek olduğuna vurgu yaptı. Yozgat ta yaşlıların iftar yemekleri ayaklarına geliyor çalışanlarının getirdiği sıcak yemeklerden yediğini Oğlu öldükten sonra yalnız kaldığını kaydeden Doğan, "Kimsem yok ve yalnız yaşıyorum. Bir oğlum vardı ve 10 yıl önce vefat etti. Gelinim var ama o da nerede şimdi bilmiyorum. Oturduğum ev kendimin değil, komşunun evinde oturuyorum. Yozgat Belediyesi her gün yemeğimi, ekmeğimi getiriyor. Bu uygulamadan çok memnunum. Allah devletimize, milletimize zeval vermesin. Belediye de olmasa ben acımdan ölürüm" diye konuştu. Fehmi KORU fkoru@gmail.com Halkımız ne istedi, şimdi ne istiyor? fkoru@htgazete.com.tr İKTİDAR partisi adına konuşanlar günlerden beri Sandıktan ders çıkardık deyip duruyor. Muhalefet partilerinin sözcüleri de Seçmenin verdiği mesajı aldık iddiasını seslendirmekten geri durmuyor. Sanki seçmen sandığa oy değil de üzerinde görüş açıkladığı bir pusula bırakmış... Aslında verilen oyları mesajlı bir pusula saymamızda hiçbir mahzur yok; yeter ki pusulada yazılanlar doğru okunabilsin... Her sözlerine seçmenin mesajını okudukları iddiasıyla başlayanlar, acaba mesajı gerçekten doğru okumuş mudur? Yürütülen koalisyon arayışlarına da ışık tutabilecek bir soru bu. Bunu anlamanın tek bir yolu var: Araştırma şirketlerinin seçimden sonra seçmenlere yönelttikleri sorulara verilen cevaplar... Elimizde böyle bir araştırma var. Seçimin sonucunu gerçeğe en yakın bilen Metro- Poll şirketinin 9-13 Haziran tarihleri arasında 2483 kişiyle 28 ilde yürüttüğü araştırma... ABD de Baba Bush ile Bill Clinton arasında geçen başkanlık yarışında (1992), küçük bir ilin valisi olan Clinton ın, 1. Irak Savaşı ndan muzaffer çıkmış Başkan Bush karşısında seçimi kazanmasının sebebi, It s the economy stupid ( Aptallık yapma, önemli olan ekonomidir ) kampanya sloganıyla özetlenir. 7 Haziran seçiminde bizde de ekonominin durumu (Seçmenlerin yüzde 58 i hâlâ Ekonomi kötü yönetiliyor kanaatinde) ile geleceğe umutla bakıp bakmamak birincil önemdeydi. Partilerin ekonomik vaatleri (CHP nin emekliye 2 maaş ikramiye, MHP nin asgari ücretin artırılması vaatleri) beğenilirken, AK Parti nin herhangi bir vaadi seçmen tarafından anılmaya değer bulunmamış... Raporun MHP açısından önemli bir bulgusu şu: MHP nin çözüm sürecinin bitirilmesi vaadi sadece yüzde 1 tarafından beğenilmiş... MetroPoll, Bu sonuç diyor, Çözüm sürecinin bitirilmesi fikrinin toplumda ciddi ve öncelikli bir beklenti olmadığını gösteriyor. AKP bu seçimde neden yeterince başarılı olamadı? sorusuna cevap olarak, parti adına kitlelerin karşısına çıkanların performansları sorgulanıyor... Hem de büyük çapta. Seçmenin iktidar partisinin medyayı kullanma biçiminden rahatsızlık duyduğu da anlaşılıyor. HDP nin de ders çıkarmasını sağlayabilecek sonuçlar var araştırmada. Toplumun yüzde 53 ü seçimde aldığı sonucun HDP için Türkiyelileşme anlamı taşıdığı kanaatinde. Ancak bunun kalıcıya dönüşmesi için, siyaset dışı telkinlere kendini kapatmasının gerekliliğine de inanıyor HDP ye oy verenlerin yüzde 62 si... CHP seçimden oyları 1 puan azalarak çıktı; ancak CHP seçmeninin partisini başarısız bulmadığı anlaşılıyor; başarısız bulanlar sadece yüzde 5... Rapor, bu durumu, bazı CHP lilerin barajı aşsın diye oylarını HDP ye ödünç vermesinin farkındalığına bağlıyor. İlgisiz görünebilir, ama ben yine de aktarayım: Cumhurbaşkanlığı makamının Beştepe den Çankaya ya taşınmasını isteyenler azımsanmayacak bir oran teşkil ediyor: Yüzde 48. AKP seçmeninin yüzde 16 sı da böyle düşünüyor. Taşınmasın diyenlerin oranı yüzde Peki ya koalisyon formüllerine halkın bakışı ne? Önce en az destek görenden başlayayım: AKP- HDP koalisyonu yalnızca yüzde 6 tarafından arzulanıyor. En fazla arzu edilen (yüzde 23), koalisyonun AKP-MHP arasında kurulması... İkinci tercih, şaşıracaksınız, CHP-MHP-HDP koalisyonu (yüzde 20)... Şimdilerde en fazla konuşulan AKP-CHP koalisyonuna ise destek hayli az (yüzde 8). Ağızlarını her açışlarında söze Sandıktan çıkan mesaj cümlesiyle başlayanlar, MetroPoll raporuna göz atarak konuşsalar iyi olacak Haziran 2015/ HABER TÜRK Araç muayene gecikme cezası indiriminde son hafta İSTANBUL - Araç muayene gecikme cezalarının indirimli ödenmesini sağlayan düzenleme, 30 Haziran'da sona erecek. Gecikme cezası indirimiyle, araç muayenesini 1 yıl geciktirmiş otomobil sahibi araç muayenesini yaptırırsa 100 TL yerine 18 TL, 10 yıldır muayeneye gitmeyen traktör sahibi ise 510 TL yerine 62 TL ceza ödeyecek. TÜVTÜRK'ün açıklamasına göre, kamuoyunda Torba Yasa olarak adlandırılan 6552 sayılı kanun düzenlemesinin 30 Kasım 2014 günü yürürlüğe girmesiyle araç muayene gecikme cezasına getirilen indirim fırsatı, araç sahipleri tarafından ilgiyle karşılandı. TÜVTÜRK, Eylül Haziran 2015 tarihleri arasında Türkiye genelinde 1,8 milyon araç sahibinin bu fırsattan yararlanarak gecikme borçlarını indirimli olarak ödediğini, buna karşın hala bu fırsattan yararlanabilecek çok sayıda motosiklet ve traktör sahibi olduğunu açıkladı. 30 Haziran'da son bulacak düzenlemeyle 11 Eylül 2014 tarihinden önce araçlarını muayene yaptırmayanlar geç kaldıkları her ay için muayene bedelinin yüzde 5'i oranında ceza ödemek yerine aylık enflasyon oranına göre ceza bedeli belirleniyor. Buna göre gecikme cezaları oluştuğu dönem ve uzunluğu itibariyle değişirken, yaklaşık olarak eski tutarın yedide biri olarak belirleniyor. Gecikme cezası indiriminden, 11 Eylül 2014 tarihinden önce araçlarını muayeneye getirmemiş, her cins araç sahibi hiçbir ek işleme gerek duymadan yararlanabiliyor. Araç sahipleri, araç muayene hizmeti için randevu ve her türlü bilgiyi web sitesinden veya numaralı çağrı merkezinden alabiliyor.

4 427 Haziran 2015 Cumartesi Pet - Shop Sahipleri ile Yerel Hayvan Görevlileri için Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından sertifika eğitimi veriyor. ANKARA Sincan da çevre kirliliğine geçit yok Sincan Belediyesi Zabıta ekipleri belirlenen noktaları güvenlik kameraları ile denetliyor. Pet-Shop sahiplerine sertifika eğitimi Ankara Büyükşehir Belediyesi Sağlık İşleri Daire Başkanlığı nca düzenlenen sertifika eğitim programında, Ankara daki pet shop (ev ve süs hayvanı satılan işyerleri) satıcılarına 24 saatlik, yerel hayvan koruma görevlilerine ise 13 saatlik teorik eğitim veriliyor. Ankara sınırları içerisinde hayvanların korunması, bakımıyla ilgili herhangi bir dernek, vakıf gibi bir tüzel kişilik bünyesinde faaliyette bulunan hayvanseverler de bu kursa katılıyor. Eğitim programı, konuyla ilgili yasa ve yönetmelikler, ruhsat koşulları ve kayıt sistemi, yasaklı ırk ve türlerin tanımı, hayvanlarda ilkyardım, hayvanlarda bakım ve beslenme, hayvan refahı, hayvan davranışları, hayvan ekolojisi ve Pet- Shop'larda barınak ve bina düzeniyle ilgili alt başlıkları kapsıyor. Eğitim programının açılışında konuşan Sağlık İşleri Dairesi Başkanı Şafak Uğur, Bu eğitimle, sektör elemanlarının, sorumluluklarını taşıdığı canlılar hakkında sahip oldukları bilgileri, özel ayrıntılarına kadar müşterilerine aktarabilmesini sağlamak, karşılaşılacakları muhtemel sorunların çözümünde de yönlendirici olarak, hayvanların telef olmasını önlenmek istiyoruz dedi. Sessiz şampiyonlar TİFLİS YOLCUSU 7 Ekim 10 Ekim 2015 tarihleri arasında Tiflis te düzenlenecek Avrupa Şampiyonası'na Altındağ Belediyesi İşitme Engelliler Güreş Takımı 10 sporcuyla katılacak. Gürcistan a çıkarma yapacak olan sessiz şampiyonlarda tek hedef şampiyonluk. Kısa süre önce kurulmasına rağmen büyük başarılara imza atan Altındağ ın sessiz şampiyonları, Ay-Yıldızlı bayrağı bir kez daha göklere çıkarmanın hesaplarını yapıyor. Altındağlı güreşçiler, antrenmanlarını Dünya, Avrupa ve Olimpiyat Şampiyonu Antrenör İlhan Çıtak ve Milli Takım Antrenörü Mesut Zehir gözetiminde gerçekleştiriyor. Altındağlı güreşçilerin başarılı performansı Milli Takım antrenörlerinin de dikkatinden kaçmıyor. Daha önce Milli Takıma 4 sporcu gönderen Altındağ Belediyesi İşitme Engelliler Güreş Takımı, aynı başarıyı bu yıl da tekrar etmek istiyor. Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki, Altındağ Belediyesi nin her zaman ilklere imza attığını dile getirdi ve spora verdikleri desteğin devam edeceğini Başkan Tiryaki, sadece futbolda değil, boksta, güreşte, tekvandoda ve folklorda da iyi işler yapacaklarının altını çizdi. Tiflis teki Avrupa Şampiyonası nda güreşçilerin Altındağ ı ve Türkiye yi başarıyla temsil edeceklerine inandığını sözlerine ekledi. Antrenör Mesut Zehir ise Türkiye yi ve Altındağ ı uluslararası arenada temsil edecek potansiyele sahip olduklarını kaydetti. Türk Milli Takımı na daha önce 4 sporcu gönderdiklerini hatırlatan Zehir, daha fazla sporcu yetiştirmek için var gücüyle çalıştıklarını aktardı. Zehir şöyle devam etti: Türkiye ye ve Altındağ a kupalar getirmek amacındayız. Bu çocuklar bizim için engelli değil. Onların içinden Dünya Şampiyonları, Avrupa Şampiyonları, Olimpiyat Şampiyonları çıkabilir, zaten çıktı da Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki ye desteklerinden dolayı minnettarız. Güreşçilerimiz çok şanslı. Çünkü spora ve sporcuya önem veren bir başkanımız var. 5 gün sürecek eğitim programı sonrasında sertifika denetimlerinin başlatılacağına dikkati çeken Şafak Uğur, ruhsat sahibi olsalar bile sertifikası bulunmayan pet shop'ların ruhsatlarının iptali için gerekli yasal işlemlerin yapılacağını Sertifika eğitimine katılan pet-shop sahipleri ile gönüllü hayvan koruma görevlileri, eğitim programı ve Büyükşehir Belediyesi nin sokak hayvanlarına yönelik hizmetlerine olumlu not verirken, bazı katılımcılar, duygu ve düşüncelerini şu sözlerle ifade ettiler: Münevver Ece Kırat- Yerel hayvan koruma gönüllüsü: 14 yıldır gönüllü olarak sokak ve barınaklardaki hayvanlara bakıyorum. Avrupa Birliği (AB) uyum yasalarına göre belge alınması gerekli. Büyükşehir Belediyesi nin, sokak hayvanları ile ilgili çalışmalarını artırdığı göze çarpıyor. Hayvan barınakları için önemli ölçüde bütçe ayırdıklarını görüyorum. Hayvanların beslenmesine büyük katkıda bulunuyorlar. Gölbaşı Hayvan Barınağı nda yapılan ıslah çalışması en güzel örnek. Kemal Çelik- Pet shop sahibi : Pursaklar da pet shop dükkanım var. Bu programa yasal zorunluluk gereği sertifika alabilmek için katıldım. Eğitim programının bilmediğimiz birçok şeyi öğrenmenin yanı sıra yanlış bildiğimiz bazı konularında Engelli ve yaşlılar için çok sayıda proje geliştiren Ankara Büyükşehir Belediyesi, engelli ve yaşlılara günlük yaşamlarında da kolaylıklar sağlamak için üst geçitleri asansörlerle donattı. Ancak Büyükşehir Belediyesi nin yaptırdığı bu asansörlerin çalışması çoğu zaman kesintiye uğruyor. Büyükşehir Belediyesi yetkileri, asansörlerin bakımsızlık nedeniyle arızaya geçmesinin söz konusu olmadığını, bilinçsiz kişiler tarafından asansörlere verilen zararlar nedeniyle arızaların yaşandığını belirttiler. Büyükşehir Belediyesi tarafından yayaların karşıdan karşıya güvenli bir şekilde geçişlerini sağlamak amacıyla yaptırılan üst geçitlerde engelli ve yaşlıların kullanımına dönük yaptırılan asansörlerin dilenciler, sarhoşlar, kablo hırsızları ve madde bağımlıları tarafından yapılan müdahalelerle arızalandığını kaydettiler. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, Başkent te üstgeçitlerle birlikte Aile Yaşam Merkezleri, park ve bahçeler ve rekreasyon alanlarındaki 151 asansör ve 41 doğrularını öğrenmek fırsatını buluyoruz. Tüten Özkaya- Akademisyen- Hayvan koruma gönüllüsü : 6 yıldır Gölbaşı Hayvan Barınağı nda gönüllü olarak çalışıyorum Evimin balkonunda 7 kediye, bahçemde 4 sokak köpeğine bakıyorum. Hayvanları çok seviyorum. Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Gölbaşı Barınağı'na yaptığı hizmet, anlatmakla ifade edilmez. Kendisine çok özel bir sevgi besliyorum. Barınağa bizzat gelerek gösterdiği teveccüh ve taleplerimize karşı gösterdiği özel itina beni çok etkiledi." SERdAR FEyZullAHoğlu - PEt SHoP SAHİBİ ve PEt toptancısı 1973 ten beri bu işin içindeyim. Uygulamaya konulan sertifika zorunluluğu bir başlangıç olacak mı? Bilemiyorum.. Sektörün formel eğitim dahil bir çok reforma ihtiyacı var. Konumuzu ilgilendirdiği için Büyükşehir Belediyesi nin, yaralanan ve kazaya uğrayan sokak hayvanlarının acil olarak tedavi merkezlerine ulaştırılması için başlattığı 153 Alo Ambulans hizmeti, Ankara da sokak hayvanlarına değer verilmeye başlanıldığını gösteren güzel bir uygulama. Engelli asansörlerine bilinçsiz zarar veriliyor Ankara'daki üst geçitlerde engelli ve yaşlı vatandaşların kullanımı amaçlanarak yaptırılan asansörler, suça eğilimli kişiler ve dilenciler tarafından yapılan dış müdahalelerle arızaya geçiyor. yürüyen merdivenin sorumlulukları altında olduğunu belirterek, Ekiplerimiz, engelli ve yaşlılarımızı mağdur durumda bırakmamak için arızalanan asansörlerin bakımını yapmak için sürekli görev yapıyor. Yaptığımız bakım çalışmaları ile asansörlerde sıfır sorun a yaklaşmış bulunmaktayız diye konuştular. Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi yetkilileri, Ankaralıları üst geçit asansörlerinde gördükleri olumsuzlukları ALO 153 e bildirmeleri çağrısında bulundular. Sincan Belediyesi, ilçede çevre kirliliğini önlemek için çalışmalarını sürdürüyor. İlçe sınırları içindeki inşaat ve hafriyat atıklarını toplayan Sincan Belediyesi Çevre Denetim Ekibi ilçeyi gezerek denetimlerine devam ediyor. Temiz Bir Sincan İçin ilçedeki belirlenen noktalara güvenlik kamaraları ile de denetleyen belediye, 7 gün 24 saat bu noktaları takip ediyor. Kaçak hafriyat atan kişileri tespit ederek cezai işlem uygulayan belediye, ilçedeki çevre ve görüntü kirliliğine son vermeye çalışıyor. 7 gün 24 saat boyunca Zabıta Müdürlüğünde kurulan izleme ünitesinden belirli noktaları takip eden Sincan Zabıtası, herhangi bir olumsuzlukta sahadaki Çevre Denetim Ekibine bildiriyor. Ekip anında olay yerine giderek çevre kirliliğinin önüne geçiyor. Vatandaşında bu konuda desteğini bekleyen Sincan Zabıtası, herhangi bir olumsuzlukla karşılaşan Sincanlıların numaralı telefondan Zabıta Müdürlüğüne şikayetini ulaştırmasını istiyor. Daha güzel bir Sincan için çalışmaya devam ettiklerini belirten Sincan Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Tuna; Sincan ımızın daha temiz ve düzenli olması için vatandaşımızla el ele hareket ediyoruz. Vatandaşımızın da desteği ile Sincan ımız Ankara nın en temiz ilçelerinden biri haline geldi. Vatandaşımıza duyarlılığı için teşekkür ediyorum. Hafriyat atıkları ile ilgili olarak da denetimlerimiz sürüyor. İzleme ünitemiz sayesinde belirlediğimiz noktalar sürekli takip ediliyor. dedi. Sincan Belediyesi Çevre Denetim Ekibi iş başında İlçe sınırlarındaki rutin temizlik işlemlerinin yanı sıra çevrede görüntü kirliliğine yol açan hafriyat ve tadilat atıklarını da toplayan Sincan Belediyesi, vatandaşı da bu konuda duyarlı olmaya davet ediyor numaralı telefona gelen ihbar ve isteklerin en kısa sürede neticelendirildiğini belirten Sincan Belediyesi, hafriyat ve tadilat atıklarının sokağa atılmamasını uyarısında bulunuyor. Vatandaşlardan ve firmalardan bu konuda hassasiyet beklediklerini belirten Sincan Zabıtası; İlçemizde yaşayan vatandaşlarımıza bu konuya gösterdikleri hassasiyet ve bizlere bildirdikleri şikayetlerden dolayı teşekkür ederiz. Vatandaşlarımız Zabıta Müdürlüğümüze numaralı telefonundan ulaşabilir ve hafriyatlarını aldırabilir. dedi. Asfalt Katılım Payı'nda yeni düzenleme Bakanlar Kurulu, Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi nin, bu yılbaşından itibaren dökümü yapılan veya yapılacak olan asfaltlar için katılım bedeli alınmaması ilişkin kararının ardından, 2015 yılı öncesi yapılan ve vatandaşa tebliğ eden bedellere ilişkin yeni düzenleme getirdi. Yasa gereği (2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanunu maddeleri) alınan asfalt katılım paylarının, bu yıldan itibaren (2015) dökümü yapılacak olan asfaltlardan alınmamasına ilişkin Belediye Meclis Kararı nın ardından, yine Büyükşehir Meclisi tarafından önerilen ve Bakanlar Kurulu nca karar altına alınan yeni düzenlemeyle, daha önce tahakkuk edilen asfalt katılım paylarının, peşin ödemelerdeki yüzde 25 lik indirim süresi 1 yıla uzatıldı. Kararla ayrıca taksitli ödemelere de 2 yıl erteleme getirildi. Ankara Büyükşehir Belediyesi nin bu yılki Ocak ayı toplantısında Yol Harcamalarına Katılma Payı için önemli bir karara imza atılmıştı. Asfalt katılım bedeli olarak toplanan paraların bu yılbaşından itibaren dökümü gerçekleştirilen ve gerçekleştirilecek asfaltlardan alınmamasına ilişkin karar alınmıştı. Kararın alındığı gün, Başkan Gökçek, yaptıkları araştırmalar sonucunda yasa gereği Bakanlar Kurulu nun onayından geçmesi gereken daha önceki katılım bedellerine ilişkin de düzenleme görüşünü bildirmişti.

5 ANKARA 27 Haziran 2015 Cumartesi 5 Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası nın yeni başkanı Zekerya Murat oldu. Yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleştirilen yönetim kurulu toplantısında İlhan Koyuncu dan boşalan başkanlık ve yönetim kurulu başkanlığı için seçim yapıldı. Gerçekleştirilen oylama sonucunda, oy birliğiyle Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası nın yeni Başkanı Zekerya Murat Oldu. Konuyla ilgili bir açıklama yapan Başkan Zekerya Murat, şunları aktardı: Eski Oda Başkanı İlhan Koyuncu nun Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası nın Yönetim, Denetim ve personeliyle itilafa düşmesi neticesinde başlayan süreç 28 Nisan 2015 de Oda Yönetim Kurulu tarafından Başkan İlhan Koyuncu nun oğlunun işten çıkarılmasıyla devam etmiştir. Bu gelişmeleri izleyen süreçte, yönetim kurulu tarafından, 5362 Sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 53. Maddesi gereği mazeretsiz olarak 3 yönetim kurulu toplantısına katılmayan üye yönetim kurulu üyeliğinden çekilmiş sayılacağından, 3 yönetim kurulu toplantısına katılmayan İlhan Koyuncu nun, 27 Mayıs 2015 tarihinde istifası kabul edilmiştir. 5 Haziran 2015 tarihinde kanunun öngördüğü şekilde yedek üye Resul Kara nın da katıldığı yönetim kurulu toplantısında oy birliğiyle Başkan ve Yönetim Kurulu Başkanlığı na Zekerya Murat, Zekerya Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu nun başkanlıktan düşürülmesi nedeniyle boşalan başkanlık görevine, Zekerya Murat getirildi. AESO da, Zekerya Murat dönemi başladı Murat tan boşalan Başkan Vekilliğine ise Yönetim Kurulu Üyesi Yetiş Tengilimoğlu getirilmiştir. Yönetim Kurulu kararının ardından, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Esnaf ve Sanatkarlar Genel Müdürlüğü süreci değerlendirmiş, 22 Haziran 2015 tarihi itibariyle sistemde Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı olarak şahsım; Zekerya Murat onaylanmıştır. Bu gelişmelerin ardından Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Zekerya Murat, sağduyu çağrısı yaparak, bundan sonra birlik, beraberlik ve uyum içerisinde çalışarak, esnafın menfaatlerini korumaya devam edeceklerini Çaldıran ve Yeşiltepe de iftar buluşması Keçiören Belediyesi, Çaldıran ve Yeşiltepe mahallelerinin sakinlerini aynı iftar sofrasında buluşturdu. Yeşiltepe Pazar Yeri nde yapılan iftara çok sayıda mahalle sakininin yanı sıra, Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve eşi Hatice Ak ile Belediye Meclis Üyeleri de katıldı. Osmanlı İlahi Grubu nun konseri ile başlayan program Kur an-ı Kerim tilaveti ile devam etti. İftar öncesi konuşan Başkan Mustafa Ak, on bir ayın sultanı mübarek Ramazan-ı Şerif te düzenledikleri mahalle iftarlarına çok önem verdiklerini belirterek, Sizler ile beraber aynı sofrada bulunarak orucumuzu açmak güzel bir duygu. İftarımızda mahallelileri, komşuları, zengini fakiri, çocuğu güngörmüş büyüklerimizi aynı sofrada buluşturuyoruz. Bu Ramazan-ı Şerif hepimize, ülkemize, tüm Müslüman ülkelere ve bütün mazlumlara hayırlı uğurlu olsun. Cenab-ı Allah tuttuğunuz oruçları kabul etsin. Sağlık sıhhat içinde bayrama ulaştırsın inşallah temennisinde bulundu. Her insanın üzerine düşen sosyal görevleri olduğuna dikkat çeken Başkan Ak, Yanımızda bulunanlara, fakirlere, ihtiyaç sahiplerine, kimsesizlere sahip çıkma ayındayız. Bizler elimizden geldiği kadar fakirimize, ihtiyaç sahiplerine ulaşmaya gayret gösteriyoruz. Eğer ulaşamadıklarımız varsa onları bize bildirin, onlara da ulaşmaya çalışalım mesajını verdi. Başkan Ak, konuşmasını tamamlarken bütün mahallelilere hayırlı Ramazanlar diledi. Başkan Ak tan iftar ziyareti Başkan Akgül, iftar sofrasına konuk oldu Mamak Belediyesi nin Mahallede İftar Var programları tüm hızıyla devam ediyor. Bu kez iftar sofraları hem Büyükkayaş-Tepecik Mahallesi için hem de Şahapgürler Mahallesi için kuruldu. Mamak Belediye Başkanı Mesut Akgül önce Kayaş pazar alanında kurulan iftar sofrasında iftarını açtı, ardından Şahapgürler Mahallesi Ali Naili Erdem İlköğretim Okulu bahçesinde gerçekleşen bir başka iftar programına katılarak burada da tatlısını yedi. İftara Akgül ün yanı sıra Meclis Başkanvekili Erdal Ak, Grup Başkanvekili Faruk Gültekin, başkan yardımcıları Aydın Demir, Mustafa Orhan, meclis üyeleri, birim müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Ramazan bereketinin paylaşarak çoğaldığını kaydeden Akgül, mahalle iftarlarının, aileleri komşularıyla birlikte iftar ettirmenin yanı sıra birbirini görmeyen dostlarında buluşmasına vesile olduğunu kaydetti. Akgül, Ramazan ın ruhu bu sofralarda yaşanıyor. İnsanlar bu sofralarda birbirleriyle kaynaşıyor diye konuştu. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği programlarda Tasavvuf Musikisi konseri, Hacivat-Karagöz, meddah, orta oyunları ve kukla gösterileriyle eğlenceli bir ramazan programı gerçekleşti. Çocuklar da iftar sofralarında unutulmayarak palyaçolar tarafından eğlendirildi. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, iftar sonrasında sürpriz ev ziyaretleri gerçekleştirerek vatandaşlara misafir oluyor. Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak ve eşi Hatice Ak, son olarak inşaatlarda işçi olarak çalışan Demirel Koçyiğit(45) ve eşi Emine Koçyiğit(45) ile Mustafa Karaca (37) - Seda Karaca(26) çiftinin evlerine konuk oldu. Kamer(17), Bahar(12), Yasin(10) ve Betül(9) adlarında dört çocuğu olan Koçyiğit e Hayırlı Ramazanlar. Ramazan ziyareti yapıyoruz. Kapıyı açık bulduk girdik diyen Mustafa Ak, Başkanım Allah sizden razı olsun. Birden sizi karşımızda görünce çok mutlu olduk. Her zaman kapımız size açık yanıtını aldı. Çocuklara karnelerinin nasıl olduğunu soran Başkan Ak, Yasin den Takdir aldım. 6 ncı sınıfa geçtim, Betül den 4 e geçtim, Teşekkür aldım yanıtları gelince İkiniz de çok başarılısınız. Tebrik ediyorum dedi ve çocukları öperek harçlık verdi. Okullardaki eğitim kalitesinin çok daha iyi bir noktaya geldiğini belirten Hatice Ak ise, Kız çocuklarının mutlaka okuması gerekiyor görüşünü dile getirdi. Başkan Ak, Yaz tatilinizi nasıl geçireceksiniz? sorusuna Kur an kursuna yazıldık yanıtını veren çocuklara Kur an-ı Kerim ve Türk Bayrağı hediye etti. Ayrıca Betül e oyuncak bebek, Yasin e de Cennet Bahçesi adlı oyunu veren Mustafa Ak Bu oyunu arkadaşlarınla da oynayabilirsin. Aynı zamanda öğretici bir oyun. İçerisinde soru ve cevapları var. Yani oynayarak öğreniyorsun, aynı Monopol oyunu gibi dedi. Başkanın ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Demirel Koçyiğit de, Bu kadar düşünceli bir Belediye Başkanı na sahip olduğumuz için şanslıyız. Allah kendisinden razı olsun diye konuştu. Belinden rahatsız olduğunu öğrendiği Mustafa Karaca ya (37) Hem Geçmiş olsun a hem de Ramazan ziyaretine geldik diyen Başkan Ak, Karaca çiftinin 9 yaşındaki oğlu Bulut a Cennet Bahçesi oyununu, 1,5 yaşındaki kızı Esma Nur a ise oyuncak bebek hediye etti. Bulut ile sohbet eden Başkan Ak, ilkokul 3 üncü sınıfa geçen ve karne notlarının hepsi pekiyi olan çocuğa Yaz tatilini nasıl geçireceksin? diye sordu. Kur an kursuna yazıldım yanıtını alınca Başkan Ak O halde sana Kur an hediye edeyim. Bir de Türk Bayrağı veriyorum. Bayramlarda pencerene asarsın dedi. Keçiören de haşerelere KARŞI SEFERBERLİK Keçiören Belediyesi, haşerelerle mücadelesini sürdürüyor. Özellikle havaların ısınmasıyla birlikte sivrisinek ve karasineklerin artmasına karşı harekete geçen Keçiören Belediyesi ekipleri haftada 2 sefer gece ve gündüz olmak üzere tüm mahalleleri ilaçlıyor. Yaz döneminin gelmesiyle birlikte, balkonlarında, parklarında, dışarıda daha çok zaman geçirmek isteyenlerin kabusu olan haşerelere karşı kelimenin tam anlamıyla bir seferberlik başlatılıyor. Özellikle vatandaşın yoğun olduğu ve gıda ihtiyaçlarını karşıladığı pazaryerlerine ayrı bir özen gösteriliyor. Semt pazarları düzenli olarak ilaçlanıyor ve böylece vatandaşa yönelik önleyici sağlık hizmetleri her bölgeye ulaştırılıyor. Çöp alanlarına, ortak kullanım alanlarına özel ilaç ve dezenfeksiyon işlemi yapılarak, koruyucu sağlık hizmetlerini tüm sahaya yayılıyor. İlaçlama çalışmasında kullanılan ilaçların insan ve doğaya uyumlu ve diğer canlılara zarar vermeyenlerin tercih edilmesine ayrı bir özen gösteriliyor.

6 6 ANKARA 27 Haziran 2015 Cumartesi Yarım Elma bağışçıların da desteğiyle her gün daha fazla haneye gıda kolisi ulaştırıyor. Çankaya Yardımlaşma ve Ekonomik Dayanışma Derneği (ÇAYED) Yarım Elma, sürekli olarak yaptığı yardımları Ramazan Ayı dolayısıyla artırdı. Kayıtlı 7 bin 500 üyesi bulunan ÇAYED Yarım Elma, kayıtlı olan ihtiyaç sahiplerinin yanı sıra mahalle muhtarlıklarınca bildirilen ihtiyaç sahibi vatandaşlara da desteğini sürdürüyor. Evlerinden Yarım Elma servisleriyle alınan vatandaşlar dernek merkezine getiriliyor; gıda ve giyim ihtiyaçları temin edildikten sonra tekrar evlerine bırakılıyorlar. ÇAYED Yarım Elma, Ramazan Bayramı na yönelik çalışmalarını da sürdürüyor. Vatandaşların zor gününde yanında olmaya özen gösteren Yarım Elma, desteğini gıda ve giysi ile sınırlamıyor. Özellikle üniversite öğrencilerine ve yeni bir hayat kurmak isteyen şiddet mağduru kadınlara ev eşyası yardımında bulunan ÇAYED Yarım Elma, öğrenim yılında 275 üniversite öğrencisinin yuvasını kurdu; 155 aileye ise çeşitli ev eşyası yardımında bulundu. Yarım Elma ya sosyal medya yoluyla, telefon ya da bizzat başvuran hiç kimsenin talebini geri çevirmeyen dernek, kitap, gıda, giysi, ayakkabı, bot, eşya, oyuncak, temizlik malzemesi gibi çeşitli yardımlarda bulunuyor. Şehir dışından gelen kitap, kırtasiye ve giysi taleplerini de karşılayan Yarım Elma, sosyal desteğini, 7 den 77 ye herkese ve uzak diyarlara da ulaştırıyor. Çocukları yoksunlukla karşı karşıya bırakmamak için soğuk kış günlerinde özellikle Çankaya Yardımlaşma ve Ekonomik Dayanışma Derneği (ÇAYED) Yarım Elma, Ramazan Ayı nda gıda kolisi dağıtıyor. Yarım Elma dan 18 bin 680 kişiye gıda ve giysi gelir düzeyi düşük bölgelerdeki okulları ziyaret eden Yarım Elma ekibi, çocukların ihtiyacı olan bot, mont gibi giyeceklerin yanı sıra hayal ettikleri oyuncakları ve kitapları da armağan etti. Vatandaşların temel ihtiyaçlarını ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için bağışçıları da harekete geçiren ÇAYED Yarım Elma, Ramazan Ayı boyunca yaklaşık 5 bin koli gıda yardımında bulunmayı hedefliyor. Yarım Elma, bu yıl içerisinde ise 18 bin 680 kişiye temel gıda, giysi, ayakkabı, bot, mont, kitap, kırtasiye, oyuncak, mobilya, beyaz eşya, spor malzemesi, tekerlekli sandalye gibi çeşitli ihtiyaçların ulaşmasını sağladı. Yarım Elma ya destek olmak isteyen yardımsever vatandaşlar da numaralı telefondan iletişime geçerek, yardımlarını ihtiyaç sahiplerine ulaştırabilirler. Çetinkaya, Gökçek i eleştirdi 8 dönümlük Atatürk Orman Çiftliği arazisinin Cumhurbaşkanlığı adına tahsis edilmesini MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, eleştirdi. HABER MERKEZİ- Milliyetçi Hareket Partisi Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ. Melih Gökçek in siyasi itibarını kurtarma telaşına düştüğünü Çetinkaya, 8 dönümlük Atatürk Orman Çiftliği arazisinin apar topar Cumhurbaşkanlığı adına tahsis edilmesi kararını eleştirerek Kaçaksaray a yapılan bu jest, İ. Melih Gökçek in bitik itibarını kurtarmaya yetmez dedi. Büyükşehir Belediye Meclisi nde AKP li üyelerin oylarıyla kabul edilen kararla ilgili olarak yazılı bir açıklama yapan MHP Ankara İl Başkanı Fatih Çetinkaya, şunları söyledi: Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, siyasette kaybolan itibarının derdine düşerek gündemde kalmanın yollarını aramaktadır. Daha iki ay önce söz konusu parseli Başbakanlığa devreden zihniyet şimdi ne olmuştur da bunu Cumhurbaşkanlığına tahsis etmiştir. Bu durum Türkiye Cumhuriyeti nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ün mirasının parsellenmesinden başka bir şey değildir. Yargı kararlarını dinlemeyen Gökçek zihniyeti, özel yasa gerektiren bir konuda Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi ni de kullanmaktan geri kalmamaktadır. Ancak ne yaparsa yapsın Gökçek bitik itibarını kurtaramayacaktır. Pir Sultan Derneği nden Serhat ta iftar sevinci Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, Serhat Mahallesi Pazar Yeri nde düzenlenen iftar yemeğinde vatandaşlarla buluştu. İftar yemeğine, Yaşar ın yanı sıra Başkanvekili Mehmet Kartal, Başkan Yardımcıları Erhan Aras ve Yaşar Neslihanoğlu da katıldı. İftar öncesi seslendirdikleri ilahiler ile vatandaşlardan tam puan alan Fazlı Çoban ve Esat Aydoğan Kuran tilaveti ile mest etti. Tıklım tıklım dolu olan pazar yerinde Ezanın okunmasının ardından sofra duası ile oruçlarını açan Yenimahallelilere, yayla çorbası, tas kebabı, pirinç pilavı, salata ve tulumbadan oluşan menü ikram edildi. İftar sonrası düzenlediği geleneksel Ramazan eğlenceleri ile de vatandaşa adeta eski Ramazanları yaşatan Yenimahalle Belediyesi, Hacivat Karagöz ve kukla gösterisiyle vatandaşları eğlendirirken, Ramazan şerbeti ve çay ikram etmeyi de unutmadı. Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü tarafından organize edilen ve Serhatlıların yoğun ilgi gösterdiği iftarda, Sağlık İşleri Müdürlüğü hasta nakil aracını alanda hazır bekletirken, zabıta ekipleri de alanda güvenliği sağladı. Aynı zamanda Destek Hizmetleri personeli de yaşlılara ve engellilere yemek servisi yaparak hizmet ederken, Temizlik İşleri Müdürlüğü personeli de iftar sonrası pazarın temizliğini üstlendi. TAŞDELEN E ZİYARET Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Gani Kaplan ve Yönetim Kurulu üyeleri, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen i makamında ziyaret etti. Dernek çalışmaları hakkında Başkan Taşdelen e bilgi veren Kaplan, yaklaşan 2 Temmuz Sivas Şehitlerini Anma etkinlikleri programından da söz etti. Kaplan, 1993 teki Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında provakasyon sonucu Madımak Oteli nde yaşanan katliamın 22. yıldönümünde her yıl olduğu gibi bir anma etkinliği programı hazırladıklarını Demokrasi güçlerinin desteğiyle hazırlanan programı önümüzdeki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını ifade eden Kaplan, Taşdelen i anma etkinliklerine davet etti. Madımak Oteli nde yaşanan katliamın toplumda açtığı yaranın hala kanamaya devam ettiğini belirten Taşdelen, etkinlik programlarına destek vereceklerini belirterek, dernek yönetimine başarılar diledi. Gençlik Merkezi hareketlendi Yenimahalle Belediyesi Gençlik Merkezi, okulların kapanmasıyla birlikte dolup taşıyor. Tatili fırsat bilen gençler, bu merkezde yaşıtlarıyla eğlenceli saatler geçiriyor. Yenimahalle Belediyesi Kapalı Pazar Yeri ve Sosyal Tesisi içerisinde yer alan Gençlik Merkezi, gençlerin keyifli vakit geçirmelerine, yeni dostluklar kurmalarına ve sosyalleşmelerine olanak sağlıyor. Açıldığı günden beri öğrencilerin stres atma ve buluşma mekanı olan merkez, Yenimahalle nin gençlerinin ilgi odağı oldu. Bugünlerde yaz tatili yoğunluğu yaşayan merkezin 150 üyesi bulunuyor. Gençlerin aradığı her şeyi bulabilecekleri şekilde dizayn edilen Gençlik Merkezi nde air hockey, bilardo, langırt, playstation, tabu, jenga, monopoly gibi çeşitli oyunların yanı sıra internette vakit geçirmek isteyenler için özel alanlar da yer alıyor. Tatili gençlik merkezinde geçirdiklerini ifade eden öğrenciler, Evde oturmak, ya da sokakta vakit geçirmek yerine buraya gelerek yeni yeni hobiler ediniyor, keyifli saatler geçiriyoruz. Gençleri düşünerek böyle bir merkez hazırlayan Yenimahalle Belediyesi ne teşekkür ederiz diye konuştu.

7 7 EKONOMİ 27 Haziran 2015 Cumartesi 137 bin yabancı Bankacılık sektörü kredi ve mevduat hacmi azaldı İSTANBUL - Bankacılık sektörü kredi hacmi bir haftada 1,4 milyar lira azalarak 1 trilyon 359,9 milyar Türkiye'den ev aldı lira oldu. Toplam mevduatlar ise 3,4 milyar lira düşerek 1 trilyon 179,4 milyar liraya indi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Haftalık Para ve Banka İstatistikleri yayımlandı. Buna göre bankacılık sektörü toplam kredi hacmi, 19 Haziran ile biten haftada 1 milyar 441 milyon 193 bin lira azaldı. Böylece söz konusu dönemde toplam kredi hacmi 1 trilyon 361 milyar 369 milyon 705 bin Türkiye'de gayrimenkule yatırım yapan yabancı sayısı 136 bin 967 kişiye ulaştı.tapu ve Kadastro Genel liradan, 1 trilyon 359 milyar 928 milyon 512 bin Müdürlüğünün verilerine göre, Türkiye'de gayrimenkul sahibi yabancıların başında İngilizler ve Ruslar geliyor. 36 bin 478 İngiliz ve 13 bin 590 Rus'un Türkiye'de taşınmazı bulunuyor. hacminde 19 liraya geriledi. Toplam kredi ANKARA - BAHATTİN GÖNÜL- Sadece kira geliri kazanmak isteyen yatırımcıların, yeni inşa edilmiş Haziran haftasında bir önceki TAŞ - Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün verilerine göre, evleri almak için İstanbul'un haftaya göre Türkiye'de gayrimenkul sahibi yabancıların başında İngilizler ve Ruslar geli- Esenyurt bölgesine yöneldiklerini dile Bahçeşehir, Beylikdüzü, Halkalı ve yüzde 0,11 düşüş ve geçen yor. 36 bin 478 İngiliz ve 13 bin 590 getiren Walker, buralardaki gayrimenkullere daha çok Suudi Arabistan, yılın aynı dönemine göre ise Rus'un Türkiye'de taşınmazı bulunuyor. Ayrıca 13 bin 192 Alman, 8 bin Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve yüzde 26,23 artış 272 Norveçli, 5 bin 945 İrlandalı, 5 bin Bahreyn gibi ülkelerden gelen Orta yaşandı. 543 Danimarkalı, 5 bin 538 Hollandalı, Doğulu yatırımcıların alıcı olduğunu Verilen kredilerin 1 trilyon 329 milyar 729 milyon 4 bin 803 Iraklı, 4 bin 672 Belçikalı ve 957 bin lirası mali olmayan kesime, 30 milyar bin 39 Kuveytli Türkiye'de taşınmaz Walker, yazlık ev piyasasında milyon 155 bin lirası da mali kesime kullandırıldı. satın aldı. Türkiye'nin özellikle İspanya ile yarıştığını belirterek, şunları kaydetti: Bir haftalık dönemde mevduat bankalarındaki Mülk edinmek isteyen yabancılar, tüketici kredileri yüzde 0,13 azalarak 284 milyar 53 en fazla Antalya'yı tercih etti. "İspanya'da 2008'de gayrimenkul milyon 763 bin liraya geriledi. Aynı dönemde kredi Antalya'da 56 bin 600 yabancının balonunun patlaması üzerine Türkiye kartı harcama tutarı yüzde 0,69 düşüşle 86 milyar taşınmazı bulunuyor. Yabancılar için düşük fiyat avantajını kaybetti. 61 milyon 137 bin liraya ve taksitli ticari krediler ise ikinci gözde şehir Muğla'da ise 22 bin İspanya'da fiyatlar son yıllarda düştü. yüzde 0,16 azalışla 179 milyar 892 milyon 703 bin 892 yabancı uyruklu gayrimenkul Bununla birlikte Türkiye'nin Avro liraya indi. Mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinin 125 milyar 658 milyon 654 bin lirası konut, 5 sahibi oldu. Aydın'da 20 bin 347, Bölgesi ülkelerinde olmayan diğer İstanbul'da 19 bin 217, Mersin'de 4 bin 45, avantajları var. Türk Lirasının değerinin düşük milyar 697 milyon 698 bin lirası taşıt, 152 milyar 697 İzmir'de 3 bin 578 yabancı, taşınmaz satın aldı. Yabancıların Ege ve Akdeniz'deki sahil olması Avrupalı alıcılar için avantaj. Günlük milyon 411 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Bursa, Yalova, Ankara ve Sakarya da yabancıların ilgi gösterdiği şehirler arasında yer alıyor. "Farklı milletler belli alanları tercih ediyor. faiz oranları yüksek. Yabancıların paralarını kesimlerini tercih ettiklerini ifade eden Walker, hayat ucuz ve Türkiye'de AB ülkelerine kıyasla Geçen yılın aynı dönemine göre mevduat bankalarındaki tüketici kredilerinde yüzde 14,81 ve Merkezi İngiltere'de bulunan uluslararası Örneğin Altınkum, Side, Kalkan ve Fethiye Türkiye'de faize yatırıp ve bu faiz parasıyla taksitli ticari kredilerde ise yüzde 35,17 yükseliş gayrimenkul şirketi Spot Blue Müdürü ve İngilizler tarafından tercih edilirken, Almanlar ve yaşam masraflarını karşılayabilecekleri fazla görüldü. Kredi kartı harcama tutarının 39 milyar 462 Türkiye gayrimenkul piyasası uzmanı Julian İskandinav ülke vatandaşları daha çok Alanya bilinmiyor. İspanya ve Portekiz'deki emlak piyasası ekonomik krizde zarar görürken, milyon 219 bin lirası taksitli, 46 milyar 598 milyon Walker, AA muhabirine, Türkiye gayrimenkule ve Belek'i tercih ediyor. Bodrum civarı çok uluslu fakat son zamanlarda zengin Rusların akınına Türkiye'nin Avrupa Birliğinin dışında olması, 918 bin lirası taksitsiz olarak gerçekleşti. yapılan yabancı yatırımlarını değerlendirdi. Bankacılık sektöründeki toplam mevduat Walker, İngilizlerin ve Kuzey Avrupalıların, uğradı" değerlendirmesinde bulundu. Walker, ülkedeki emlak piyasasının istikrarlı kalmasına (bankalararası dahil) 19 Haziran ile biten haftada 3 kendi ülkelerinde bulamadıkları iklim koşulları yabancıların, yazlıklarını kullanmadıkları zamanlarda, genel giderleri karşılamak için kiraya ver- yardımcı oldu. Şimdi Yunanistan'a kıyasla, milyar 440 milyon 818 bin lira azaldı. Söz konusu ve hayatın daha ucuz olması nedeniyle Türkiye kesinlikle yabancıya daha çekici görünüyor." haftada 1 trilyon 179 milyar 392 milyon 264 bin Türkiye'den yazlık ev aldıklarını bildirdi. liraya gerileyen bankacılık sektörü toplam mevduatlarında, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde diklerini belirtti. 20,94'lük artış yaşandı. THY, 2016'da Atlanta'ya direkt uçacak Aynı dönemde, bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 0,94 düşüşle 659 milyar 294 milyon 48 bin lira, yabancı para (YP) cinsinden mevduat da yüzde STANBUL - Türk Hava Yolları (THY), Atlanta bağlıyor. THY, bu hatla Miami'den sonra benzersiz yolcu memnuniyetini kıtanın bu köşesine ve yolcu trafiğinin en yoğun yaşandığı nok- 0,12 azalışla 470 milyar 789 milyon 912 bin lira oldu. Hartsfield Jackson Uluslararası Havaalanı'na 16 Güneydoğu Amerika'da ikinci uçuş noktasına Yıllık bazda bakıldığında, 19 Haziran ile biten Mayıs 2016'dan itibaren direkt uçuş düzenleyecek. Açıklamada görüşlerine yer verilen THY "Sıklıkla ödüllendirilen üstün hizmet kalitemiz ve sefer sağlayacak. taya da ulaştırabilmek olduğunu vurgulayarak, haftada bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 12,27 ve yabancı para mevduat da yüzde 37,01 arttı. Söz konusu dönemde yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki toplam TL mevduatı da yüzde THY Basın Müşavirliği'nden yapılan açıklamaya göre THY, ABD'de sergilediği ivmeye belir- Yardımcısı Ahmet Olmuştur, Atlanta'ya direkt yelpazemizi, Atlanta uçuşlarımızla birlikte çok Pazarlama ve Satıştan Sorumlu Genel Müdür yenilikçi bakış açımızla tasarladığımız farklı ürün 1,06 azalarak 620 milyar 973 milyon 636 bin liraya gin katma değer sağlayacak Atlanta hattını, uçuşla dünyanın en yoğun havalimanına da daha fazla yolcuyla buluşturacak olmamız bizler geriledi. Yurt içi yerleşiklerin mevduat bankalarındaki transfer merkezi İstanbul üzerinden 100'ün sefer sağlayacaklarını belirtti. için oldukça sevindirici" ifadelerini kullandı. toplam YP mevduatı da yüzde 0,47 düşüşle 402 üzerinde ülkede 300'e yakın destinasyona Olmuştur, uçuşlardaki birincil misyonlarının milyar 706 milyon 923 bin lira oldu YILI ANTİSERUM, GRADİENT, TEST VE DİSK TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMU DESTEK HİZMETLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI 2015 Yılı Antiserum, Gradient, Test ve Disk alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2015/ İdarenin a) Adresi : Refik Saydam Yerleşkesi, Sağlık Mahallesi Adnan SAYGUN Caddesi Sıhhiye ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : c) Elektronik Posta Adresi : satinalma@thsk.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Toplam 19 Grup 255 Kalem Antiserum, Gradient, Test ve Disk Ayrıntılı bilgiye EKAP ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : Refik Saydam yerleşkesi, Sağlık Mah.Adnan Saygun Cad No:55 Sıhiye -Çankaya ANKARA c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanmasından itibaren 2 takvim günü içerisinde işe başlanacaktır. Ürünler orijinal ambalajında ve ambalajı açılmamış şekilde olacaktır. uygun sıcaklık koşullarında (soğuk zincir kurallarına uygun olarak); 1- ( kalemler) Salmonella Antiserumları, 2- (71.kalem) E.Coli Polivalan H Antiserum Seti., 3- (74.Kalem) E.Coli Ok Polivan O Serum Seti, 4- (77.Kalem) Shigella Polivalan O Serum Seti, 5- ( Kalemler) Shigella Sonnei ve Shigella Flexneri Antiserumları, 6- ( Kalemler) Antibiyotik Diskleri, İlgili Laboratuvarın isteği ve Kurumun onayı doğrultusunda 120 gün içerisinde partiler halinde teslim edilecektir. Diğer ürünler en geç 60 (Altmış) gün içinde tek seferde teslim edilecektir. Teslim edilecek ürünlerin imal tarihleri ile son kullanma tarihleri fatura veya teslimat belgesinde yer verilecektir. Sözleşme konusu işin denetim, muayene ve kabul işlemlerinin daha hızlı ve etkin bir şekilde sonuçlandırılabilmesi için yüklenici tarafından en az 24 saat önce kurumumuza yazılı veya sözlü olarak bildireceklerdir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı (Refik Saydam Yerleşkesi ) Sağlık Mahallesi Adnan Saygun Caddesi No:55 Sıhhiye Çankaya/ ANKARA b) Tarihi ve saati : :30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: Resmi İlanlar a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a)aday veya istekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b) Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç) Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenmiş ve teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi.İstekli imalatçı olduğunu yukarıdaki belgelerden birini sunarak tevsik edecektir.bu belgelerin ihale veya son başvuru tarihinde geçerli olması gerekmektedir Yetkili kurum ve kuruluşlara kayıtla ilgili belgeler: İstekliler, teklif ettikleri ürünlerin veya cihazların TITUBB kayıt / bildirim işlemini tamamlamış olmalıdır. Teklif edilen ürünlerin veya cihazların T.C. İlaç ve Tıbbi Cihaz Ulusal Bilgi Bankası (TITUBB) tarafından onaylanmış ürün numaraları, ihale sıra numarası belirtilmek kaydıyla teklifle birlikte yazılı olarak verilecektir. TITUBB tarafından onaylanmayan ürünlerin alımı yapılmayacaktır. Ancak, Tıbbi Cihaz Yönetmelikleri kapsamında olmayan ürünler veya cihazlar için TİTUBB kayıt veya bildirimi aranmayacaktır Tedarik edilecek malların numuneleri, katalogları, fotoğrafları ile teknik şartnameye cevapları ve açıklamaları içeren doküman: 1- Teklif edilen malzemelerin kullanıldığı yerler hakkında istenildiği durumda referans verilecektir. Bu referanslardan gerektiğinde yazılı görüş alınarak değerlendirme yapılacaktır. 2- Tekliflerin değerlendirilmesi sırasında kaliteleri hakkında tereddüte düşülen kalemlerin, Satınalma Komisyonunca laboratuvarlarımızda denenmesi (demonstrasyon) istenebileceğinden, firmalar; önerilen markalara ait ürünlerin laboratuvarlarımızda kullanılarak denenebileceğine dair yazılı beyan vereceklerdir. Demonstrasyon yapmayan veya demonstrasyon sonucu ürünü uygun görülmeyen firmaların teklifleri red edilecektir. 3) Ürünlerin orijinal prospektüslerinden birer adet teklifle birlikte verilecektir. 4) Şartnameye uygunluk belgesi hazırlamayan ve şartnamede istenilen teknik özellikleri sağlamayan firmaların teklifleri red edilecektir. 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhale yerli ve yabancı tüm isteklilere açık olup yerli malı teklif eden istekliye ihalenin tamamında % 15 (on beş) oranında fiyat avantajı uygulanacaktır. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı İhale Birimi (Refik Saydam Yerleşkesi ) Sağlık Mahallesi Adnan Saygun Caddesi No: Sıhhiye Çankaya/ ANKARA adresinden satın alınabilir İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e- imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Destek Hizmetleri Başkan Yardımcılığı Satınalma ve İdari İşler Daire Başkanlığı İhale Birimi (Refik Saydam Yerleşkesi ) Sağlık Mahallesi Adnan Saygun Caddesi No:55 Sıhhiye Çankaya/ ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3 ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüz yirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın (

8 827 Haziran 2015 Cumartesi EKONOMİ BURSA- HALUK YÜKSEL - AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, bankaların kredi maliyetleri, vade, faiz ve tahsis ücretlerine göre değişiyor. Müşterileri, "75 bin liraya varan kredi", "36 aya varan vade" ve "0,99'dan başlayan faiz" ve "taksitlere üç ay sonra başlama" gibi seçenekler bekliyor. Ramazan Bayramı için bazı bankaların sundukları kampanyalar şöyle: Türkiye İş Bankası, 22 Temmuz'a kadar devam edecek "Geleneksel Bayram Kredisi" kampanyası kapsamında, bireysel nitelikli ihtiyaçlar için 50 bin lira ve 36 ay vadeye kadar kredi kullandırıyor. Banka, 12 ay vadeli 5 bin lira kredi, 24 ay vadeli 10 bin lira kredi ve 36 ay vadeli 50 bin lira kredi için yüzde 1,23 faiz uyguluyor. Kredi kampanyası için başvurular, şubelerden, "isbank.com.tr" internet adresinden, internet şubesinden, cep telefonundan, bankamatiklerden ve telefon şubesinden yapılabiliyor. Başvuruların cevabı ise cep telefonlarına gönderiliyor. YApı KREdİ BANKASı Yapı Kredi Bankası, ramazana özel kampanyasıyla ister masrafsız ister düşük faizli kredi kullanma ve alışverişlerden para kazanma fırsatı sunuyor. Banka, tüketicilerin Ramazan Bayramı'nda akraba ziyaretleri ve tatil gibi nedenlerle oluşabilecek nakit ihtiyaçlarına destek olmak amacıyla isteyene masrafsız, isteyene düşük faizlerle ve farklı ödeme seçenekleriyle kredi kullanma imkanı sağlıyor. Kredi başvuruları, Bireysel İnternet Şubesi, Mobil Şube, SMS, "kredisimdi.com.tr" internet adresi aracılığıyla ve Yapı Kredi ATM'leri üzerinden yapılabiliyor. Yapı Kredi müşterileri, onaylı kredilerini şubeye gitmeden kullanabiliyor. VAKıfBANK VakıfBank, "Geleneksel Bayram Kredisi" kampanyasıyla yüzde 0,99'dan başlayan faiz oranları ve 36 aya varan vade seçenekleriyle 50 bin liraya kadar kredi imkanı sunuyor. Banka, "Geleneksel Bayram Kredisi" kampanyası ile başta emekliler, özel sektör ve kamu çalışanları olmak üzere tüm bireysel müşterilerin ihtiyaçlarını kefilsiz ve hızlı bir şekilde karşılamak üzere yüzde 0,99'dan başlayan faiz oranlarıyla 50 bin liraya kadar kredi kullanma fırsatı veriyor. VakıfBank, 3 bin lira için 9 ay vade yüzde 0,99 faiz, 50 bin lira için 9 ay vade yüzde 1,15 faiz ve 50 bin lira için 36 ay vade yüzde 1,15 faizli kredi kullandırıyor. Cep telefonları aracılığıyla da başvuru yapabilen kredi kampanyası kapsamında, 3 aydan 36 aya kadar vadelerle geri ödeme seçenekleri sunuluyor. Kampanyaya ilişkin detaylı bilgiye VakıfBank şubelerinden ya da " internet adresinden ulaşılabiliyor. Bankalar, Ramazan Bayramı dolayısıyla müşterilerinin nakit ihtiyacını karşılamak üzere "bayram kredisi" yarışına hızlı başladı. Alışveriş, tatil ve diğer masraflar nedeniyle bayramda artan harcamalar karşısında tüketicilerin ihtiyacına yanıt vermeyi amaçlayan bankalar, bayrama özel kredi seçeneklerini şimdiden yürürlüğe koydu. Bankaların yarışı hızlandı GARANTİ BANKASı Garanti Bankası, "Bayram Kredisi" kampanyası kapsamında, 9 aydan 36 aya kadar taksitle kredi sağlıyor. Banka, 3 bin lira için 9 ay vade yüzde 0,99 faiz, 10 bin lira için 36 ay vade yüzde 1,25 faiz ve 20 bin lira için 36 ay vade ve yüzde 1,19 faizle kredi kullandırıyor. finansbank Finansbank, bankadan ilk defa ihtiyaç kredisi kullanacaklara bayramda çok özel tanışma kredisi sunuyor. Bayrama özel "Finansbank Tanışma Kredisi" kullanacak olan tüketicilere, her tutar ve vadede geçerli olan aylık yüzde 1,14 tanışma faizi uygulanıyor. AKBANK Akbank, yaz, bayram ya da yaz tatili ihtiyaçları için nakde ihtiyacı olanlara "Akbank ihtiyaç kredisi" ile kolaylık sağlıyor. Ayda 90 lira taksitle 2 bin 500 lira krediyi 36 ayda ödeme fırsatı sunan banka, 75 bin liraya kadar nakit ihtiyaçlar için kredi tutarı üzerinden binde beş kredi tahsis ücreti ve yüzde 1,23 faiz ile kredi kullandırıyor. Banka ayrıca krediyi şimdi kullandırıp 33 aya kadar vadelerde taksitleri 3 ay sonra (Eylül 2015) ödemeye başlama imkanı da veriyor. ÇAYKUR dan, organik çay atağı "TÜBİSAD, Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü-2014" raporu İSTANBUL - Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), 2014 yılında Türkiye'deki e-ticaret hacminin, bir önceki yıla göre yüzde 35 büyüyerek 18,9 milyar liraya ulaştığını açıkladı. TÜBİSAD'ın bu yıl ikincisini düzenlediği "Türkiye e-ticaret Pazar Büyüklüğü-2014" raporunun sonuçları, TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Kemal Cılız, TÜBİSAD e-ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş, Bankalar Arası Kart Merkezi (BKM) CEO'su Soner Canko, Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun ve Deloitte Türkiye Ortağı Tolga Yaveroğlu'nun katıldığı toplantıyla duyuruldu. Toplantının açılışında konuşan Cılız, ülke ekonomisinin nispeten yavaş büyüdüğü bir dönemde, elektronik ticaret hacminin ve perakende harcamaları içerisindeki payının güçlü bir artış gösterdiğine dikkati çekti. Sektörün bulunduğu konumdan daha iyi bir noktaya gelip, ülke ekonomisine daha fazla katkı sağlayabilmesi için önemli çalışmalar yaptıklarını dile getiren Cılız, ekonomide kayıtdışılığın azaltılması adına önemli olan e-ticaretin Türkiye'de hala istenen noktada olmadığından bahsetti. Cılız bu gibi raporların e-ticaret sektörünün büyümesine katkı sağlaması temennisinde bulunurak, "E-ticaret çok geniş bir ekosistem ve paydaş haritası için değer ortaya koyuyor. Bu nedenle e-ticaretin gelişiminin, sağlıklı bir hukuki zemin ve sektörün gelişimine yönelik yasal yapılanmalarla desteklenmesi gerekir. Böylece e-ticaretin vergi gelirlerinin, istihdamın ve ticari canlılığın artmasına katkısı daha fazla olacaktır" dedi. TÜBİSAD Yönetim Kurulu Üyesi, Yeni Medya ve e-ticaret Komisyonu Başkanı Burak Ertaş da, e- ticaret alanında Türkiye'nin büyük bir büyüme potansiyeli olduğuna işaret ederek, e-ticaretin farklı ve zengin çeşitlilikteki ürün ve hizmetlere herkesin eşit şartlarda erişmesini sağlayan önemli bir araç olduğunu, kayıt dışılığın azaltılması, haksız rekabetin giderilmesi anlamında önemli katkılar sağladığını BKM CEO'su Soner Canko da ödemelerin yüzde 90'ının bankacılık sistemi üzerinden yapıldığı e- ticareti önemsediklerini ve desteklediklerini belirterek, "E-ticaretin artık mobile döndüğünü, mobilin e-ticarette olmazsa olmaz olduğunu gördükten sonra odağımızı mobile çevirdik. Ödemelerin yarısı artık mobilden yapılıyor" diye konuştu. TÜBİSAD tarafından, ETİD proje ortaklığı, Deloitte Türkiye proje yönetimi ve ComScore proje veri ortaklığında hazırlanan rapora göre, e-ticaret sektörü bir önceki yıla göre yüzde 35'lik artışla 18,9 milyar lira büyüklüğe, e-ticaretin toplam perakende harcamaları içerisindeki payı ise yüzde 1,6 seviyesine ulaştı. Rapora göre, toplam pazarın 18,9 milyar liraya ulaştığı e-ticarette, kategori olarak bakıldığında 2014 yılında tatil seyahat bir önceki yıla göre yüzde 35'lik büyüme ile 6,8 milyar liraya, sadece online perakende yüzde 33'lük büyüme ile 6,5 milyar liraya, çok kanallı perakende ise yıllık yüzde 47 büyüme ile 3,5 milyar liraya ulaştı. ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, Organik Çay Tarımı Projesi hayata geçtiğinde dünyanın en büyük organik çay havzasını da oluşturacaklarını belirterek, "Aynı zamanda en yüksek oranda organik çay üreten ülke konumuna geleceğiz" dedi. T.C. ANKARA 16. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2015/145 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50'sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50'sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.'nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 24/06/ İhale Tarihi : 07/07/2015 günü, saat 10:33-10:35 arası. 2. İhale Tarihi : 28/07/2015 günü, saat 10:33-10:35 arası. İhale Yeri : ANKARA ADLİYESİ 2 NOLU MEZAT SALONU Takdir Edilen No Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) ,00 1 % 18 06AB7459 Plakalı,2013 Model, MITSUBISHI Marka, L 200 ÇİFT KABİN Tipli, Rengi Siyah, ARACA AİT ÖN PLAKA YOK. STEPME YOK. BAGAJ KAPAĞINDA GÖÇÜKLER VAR. ARACIN MUHTELİF YERLERİNDE EZİK VE ÇİZİKLER MEV- CUT. ARACA AİT ANAHTAR VE RUHSAT VAR. 1. İhale Tarihi : 07/07/2015 günü, saat 10:36-10:38 arası. 2. İhale Tarihi : 28/07/2015 günü, saat 10:36-10:38 arası. İhale Yeri : ANKARA ADLİYESİ 2 NOLU MEZAT SALONU Takdir Edilen No Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) % 1 06AG4204 Plakalı, 2013 Model, RENAULT Marka, CLİO HP Tipli, Rengi Kahverengi, ARACIN MUHTELİF YERLERİNDE EZİK VE ÇİZİKLER MEV- CUT. ARACA AİT ANAHTAR VE RUHSAT VAR. Resmi İlanlar Basın ( RİZE -Sütlüoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, Organik Çay Tarımı Projesi'nin, ÇAYKUR'un önemli projelerinden biri olduğunu Organik çay tarımını gönüllük esasında yürüttüklerini ifade eden Sütlüoğlu, "Bir mecburiyet yok. Vatandaş arzu ederse ve isterse organik çaya geçebiliyoruz. Organik havzalarımızda da önemli artış var. Şu an fiilen 10 bin dekar alanda organik alanda çay üretimi yapıyoruz. Gelecek yıl bu 30 bin dekara yaklaşacak. Bir sonraki yıl ise 38 bin dekar seviyesine çıkacak" diye konuştu. Sütlüoğlu, çok hızlı şekilde organik havzaları genişlettiklerine dikkati çekerek, "Gönlümüz arzu ediyor ki çaylıkların tamamı organik olsun. Yoğun kimyasal gübre kullanımı çevrenin doğal dengesini bozmuştur. Toprağın yapısını bozmuştur. Canlıları olumsuz yönde etkilemiştir. Canlı türleri azalmıştır. Yeraltı sularımız kirlenmiştir. Bütün bu olumsuzlukların giderilmesi, çevrenin tekrar kendisini restore etmesi ve doğal haline dönüşmesi için organik çaya geçmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı. Proje hayata geçtiğinde ve bölge tamamen organik olduğunda dünyanın en büyük organik havzasını da oluşturmuş olacaklarını vurgulayan Sütlüoğlu, şunları kaydetti: "Dünyanın en yüksek oranda organik çayını üreten ülkesi durumuna geleceğiz. Bu konuda rakipsiz durumdayız. Çok büyük avantajlarımız var. Çayımızın üzerine kar yağıyor. Onun için haşere yok. Dünyanın en sağlıklı çayı bizde. Çayımızın tamamen organik olma kabiliyeti var. Hiçbir çay üreten ülkenin böyle bir imkanı yok. Bu iş gönüllülük üzerinden yürüyor. Bundan dolayı da olabildiği kadar ve vatandaşın kabul ettiği oranda alanlarımızı genişletebiliyoruz. Bu projeyi toplumsal mutabakat halinde hep beraber yürütmemiz lazım." Sütlüoğlu, kimyasal gübre kullanımını bazı ülkelerin yasakladığını, bazı ülkelerin ise yüzde 15 sınırladığını belirterek, Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanlığında da bu konuda bir çalışmanın olduğunu bildiklerini Türkiye'de ciddi tedbirlerin alınması gerektiğini dile getiren Sütlüoğlu, "Biz çay bölgemizi ilgilendiren bölümüyle ilgili çalışıyoruz" dedi. Sütlüoğlu, organik tarıma geçildiği zaman gübre sıkıntısı olmayacağına işaret ederek, "Hayvan gübreleri var. Toprak, çalı, yaprak türü şeyler de organik gübredir. Bunlar da kullanılabilir. Bunların dışında fabrikasyon organik gübreler var. Sıvı ve katı gübreler de var. Bu gübrelerin tamamı Türkiye'de üretiliyor. Kimyasal gübrelerin ham maddeleri tamamen dışarıdan geliyor. Bir de döviz dışarı gidiyor. Hem sağlığımızdan hem de paramızdan oluyoruz" diye konuştu. Organik üretimin tamamının yerli olduğunu kaydeden Sütlüoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: "Yüzde yüzü Türkiye'de yapılıyor. Gübre sıkıntısı yoktur. Sıvısı da katısı da var. Buradaki problem gübreyi uygulamadadır. Çiftçimiz, çaycımız gübre uygulamıyor. Çay üreticisinin gübreyi uygulayabilmesi yönünde de Yeditepe Üniversitesi ile çok kapsamlı çalışma yürütüyoruz.

9 KÜLTÜR-SANAT KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN KARAGÖZ SANATI TRENİ KAÇIRMAK ÜZERE Karagöz nedir, ne değildir? Herkes bir şeyler yazar, söyler ama doğrusunu ortaya koyamadık. Çünkü şimdiye kadar, Karagöz'ün estetiği, tekniği ve psikolojisi üzerinde pek durulmamıştır. Kimilerine göre tamamen bir tiyatro oyunudur. Komedi, dram, trajedi bu tiyatroda oynanır. Kimilerine göre Karagöz salt bir komedi-trajik bir oyundur. Oysaki Karagöz'ün oyun metinlerini okuduğunuz da pek fazla gülmeniz söz konusu değildir. Seyrettiğiniz de Karagöz oyununda gülersiniz. Burada önemli olan komikliğin nerede olduğudur. Karagözde "espri komiği" oldukça azdır. Var olanlar da sıradan, kafiye benzerliği ile ortaya konan yavan esprilerdir. Bu yapılan espri komikleri de güncel olmayan, zaman ötesi komikliklerdir. Karagözde önemli olan "ses komiği"dir. Gerek Hacivatın, gerekse Karagöz'ün ve gerekse diğer tiplerin sesleri normal konuşmaların ötesinde; çatlak, tiz, pes, kalın, ince seslerdir. Yani normal konuşmaların dışındaki seslerdir. İşte bu özellik oyunlarda komikliğe sebeb olmaktadır. Karagöz oyunlarında diğer bir komiklik türü "hareket komiği"dir. Gerek figürlerin görünüşü ve gerekse perdede oynatım sırasında figürlerin bel, baş, kol ve ayaklarındaki olağan dışı hareketler izleyicilerde komik duyguların çıkmasına sebeb olur. Demek ki biz izleyiciler; Karagöz oyunlarında figürlerin hareketine, seslerine daha çok gülmekteyiz. Oyun sırasında tiplerin konuşmalarının içinde bulunan sıradan esprilere değil. Usta Karagözcü, bu oyunlarda ses ve hareket komiğini en iyi değerlendiren kişidir. Eğer bu iki komik türü, espri komiği ile birleşse ortaya mükemmel bir oyun çıkar. Bu da bu sanatın daha uzun yıllar yaşaması demektir. Ama maalesef şimdiye kadar yapılmayan şey konuşmaların günümüz espri anlayışına getirilememiş olması bizi ümitsizliğe düşürmektedir. Esasında burada önemli olan espri komiği de değildir. Oyunlarda onun dayandığı olaylar ve olayların konularıdır. Eğer, Karagöz oyunlarında konular, olaylar güncel hale getirilse sanırım Karagöz oyunu, bu tekniğiyle bile seyirci çekebilir. Yıllarca söyleyip duruyoruz: "Karagöz oyunları çağdaş hale getirilmelidir". Bununla daha çok; perde boyutlarının değişmesi, tasvirinin boyunun büyümesi, ışık düzeni, müzik ve seslendirme cihazlarının yenilenmesi anlaşıldı. Hayır, önemli olan teknoloji ile estetiği uyumlu hale getirmektir. Karagöz tasvirleri bu haliyle oldukça estetik bir yapıdadır. Figürler, işlemesi ile orijinal bir el sanatıdır. Karikatür; anlayışı vardır. Ama bildiğimiz karikatür insanın bir öğesini öne çıkarır, o öğeyi abartır, eğer, büker, gülünç hale getirir. Karagöz tasvirlerinde öne çıkan öğeler de abartılır. Fakat bu öğeler süslenir, püslenir ve sevimli hale getirilir. Mesela; Karagöz'ün takkesi ile Bebe Ruhi'nin takkesi abartılıdır ama bir sanat şaheseridir. Karagöz resimciliği kendine göre estetik anlayışı olan ve orjinal olan Türk milletine has bir resim sanatıdır, işlemelerde kimilerinin söylediği gibi ne Hititlerin ne Sümerlerin esintileri ne de Batının resim sanatının etkileri vardır. Karagöz tasvirlerinde minyatür resim sanatının estetiği vardır. Perspektif; yani derinlik, uzaklıkyakınlık, büyüklük-küçüklük, oran duygusu yoktur. Ancak, tasvirler; tamamen Türk sanatının anlayışına uygun çizilmiştir. Tasvirlerde her sanatçının biraz da kendi zevki, sanat anlayışı, renk seçkisi vardır. Hiçbir sanatçının tasviri diğer sanatçının tasvirine benzemez. Ama hepsinde ortak olan duygu şudur: Bu Türk sanatıdır ve Türk tipidir. Tamamen Türk sanatı olan Karagöz oyunları; modern tiyatronun, modern sanat anlayışıyla ve tekniğiyle ortaya konsa inanıyorum ki Karagöz; daha uzun yıllar hükmünü sürdürecektir. Ama ne yazık ki treni kaçırmak üzereyiz. Nasreddin Hoca Günleri nde dolu dolu etkinlik olacak KONYA - Akşehir Belediye Başkanı Salih Akkaya, Akşehir ilçesinde 5-10 Temmuz'da düzenlenecek 56. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri'nde, Karikatürcüler Derneği ile Sanata Saygı Platformu tarafından atölye çalışmaları yapılacağını, sergiler açılacağını, tiyatro, orta oyunları, tasavvuf müziği konserleri ve yarışmalarla, dolu dolu etkinlik olacağını bildirdi. Akkaya, yazılı açıklamasında, bu yıl Nasreddin Hoca ve ramazan ayına yakışır etkinlikler yapılacağını bildirdi. Nasreddin Hoca'nın mütevazi yaşantısıyla halkın adeta dili, gözü, kulağı olduğunu ifade eden Akkaya, Nasreddin Hoca'yı yaşatmak ve anmak için her yıl 5-10 Temmuz tarihlerinde onun adına ulusal ve uluslararası etkinlikler gerçekleştirdiklerini anımsattı. Etkinlikler kapsamında Nasreddin Hoca'nın dünya kültürüne olan katkısını alanında uzman araştırmacıların özgün bilimsel çalışmalarıyla gözler önüne sermek amacıyla Uluslararası Nasreddin Hoca Sempozyumu düzenleneceğini vurgulayan Akkaya, ayrıca Bangladeş, Ekvador, Macaristan gibi ülkelerden gelen yabancı halk dansları ekipleri ile İstanbul, Bursa ve Akşehir Halk Oyunları ekiplerinin de gösteriler sunacağını kaydetti. Akkaya, etkinlikler boyunca çocuklar için tiyatro, Karagöz-Hacivat gösterilerinin sunulacağına işaret etti. Bu yıl mayanın, 5 Temmuz Pazar günü temsili Nasreddin Hoca Hasan Kaçan tarafından Akşehir Gölü'ne çalınacağını ifade eden Akkaya, "Bu yılki bol kar yağışı ve yağmurlar sayesinde inşallah gölümüz eski günlerine kavuşacak. Bu nedenle bu yıl mayamızı Akşehir Gölümüze çalacağız" ifadelerini kullandı. 27 Haziran 2015 Cumartesi9 Osmanlı'nın ramazan gelenekleri Kayseri'de yaşatılıyor ŞANLIURFA - Afganistan'dan 29 yıl önce Türkiye'ye getirilerek Ceylanpınar ilçesine yerleştirilen Özbek Türkleri, geleneklerini ramazanda hazırladıkları "imece usulü" iftar sofrasında sürdürüyor. Afganistan'ın Bağlan ve Fulkhumri bölgelerinde yaşayan Özbek Türkleri, Rusya'nın ülkelerini işgal etmeleri nedeniyle 1986'da dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından Türkiye'ye getirildi. Yaklaşık 2 bin 500 Özbek Türkü daha sonra Ceylanpınar ilçesinde kendileri için kurulan Evrenpaşa köyüne yerleştirildi. Türk vatandaşlığına alınan Özbekler, o tarihten bu yana geçimlerini tarım, hayvancılık ve dericilik yaparak sağlıyor. Gelenek ve göreneklerini Türkiye'de de sürdüren Özbek aileler, ramazanda ayrı bir heyecan yaşıyor. İftar saatine yakın camilerde bir araya gelen köy sakinleri, imece usulü kurdukları sofrada yan yana oturuyor, dua ediyor. Ramazan boyunca her gün çorba, kavun ve karpuzla iftarlarını açan Özbekler, bu geleneği uzun yıllardır sürdürmenin mutluluğunu yaşıyor. Evrenpaşa Mahallesi Muhtarı Sefer Muhammet Erdem, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın KAYSERİ - Kayseri Büyükşehir Belediyesince oluşturulan "Ramazan Sokağı", geleneksel kıyafetli ramazan davulcusundan Hacivat- Karagöz'üne, şerbetçisinden macuncusuna kadar Osmanlı dönemine ait birçok figürü yeniden yaşatıyor. Büyükşehir Belediyesi Eğitim Faaliyetleri (BEF) Genel Koordinatörü Refik Tuzcuoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının ruhuna uygun hem manevi hem kültürel etkinliklerin gerçekleştirilebildiği bir sokak oluşturduklarını Mimarsinan Parkı'ndaki Ramazan Sokağı'nda Osmanlı dönemine ait gelenekleri yeniden canlandırmaya çalıştıklarını ve insanların iftardan sonra aileleriyle hoş vakit geçirebilecekleri ortam sağlamaya çalıştıklarını anlatan Tuzcuoğlu, şunları kaydetti: "Ramazan sokağında Kur'an-ı Kerim ziyafetleri, sohbetler, söyleşiler, tasavvuf musikisi konserleri, ilahi ve şiir dinletileri, semazen gösterileri, Hacivat-Karagöz oyunu, stand up gösterisi, çocuklara yönelik eğitici ve eğlendirici hikayeler, çocuk tiyatrosu gibi faaliyetlere yer veriyoruz. Ayrıca sokakta kitapçılar ve yayınevlerine yer verdik. Burada önemli yazarların imza günleri olacak. Geleneksel kıyafetler giyen çalışanlarımız sokakta Osmanlı dönemine ait şerbet, macun gibi yiyecek ve içecekleri vatandaşların beğenisine sunuyor ve çok büyük ilgi görüyor. Yine Osmanlı çadırımızı ziyaret eden vatandaşlarımız aileleriyle dinlenip, çay içip, hoş sohbetler yapabiliyor. Sokakta dolaşan Hacivat-Karagöz kostümü giyen ekibimiz ve dev tahta bacak da çocukların ilgisini çekiyor. Çocuklar fotoğraf çektirmek için adeta birbiriyle yarışıyor." Düzenledikleri etkinliklerde manevi ve kültürel etkinliklere ağırlık verdiklerini, bu durumun da vatandaşların beğenisini kazandığını belirten Tuzcuoğlu, sokağın her gün yüzlerce kişi tarafından ziyaret edilmesi ve gelenlerin memnun ayrılmasından mutlu olduklarını vurguladı. Sokakta, tiyatro oyunlarıyla çocukların da ramazanı anlamasına katkı sağlamaya çalıştıklarını dile getiren Tuzcuoğlu, "Çocuklarımız daha neşeli ortamlar istiyor. Keyif almak istiyor. Çocuklarımızın da Özbek Türkleri, imece usulü iftar geleneğini sürdürüyor bereketini ve bolluğunu birlikte yaşadıklarını Camide iftar geleneğinin atalarından kaldığını belirten Erdem, yıllardır sürdürdükleri geleneklerini gelecek nesillere de aktarmak istediklerini ifade etti. Erdem, "Ramazan birlik ve beraberlik ayıdır, barışın, kardeşliğin ve paylaşımın ayıdır. Komşumuz açken bizim tok olmamızın dinimizde yeri yoktur. Bu bağlamda herkesin bir arada paylaşımcı bir anlayışla iftar açması hem dinen hemde vicdani olarak bizi mutlu ediyor. Yaptığımız şey aynı zamanda Peygamber Efendimizin de sünnetidir. Yerine getirebiliyorsak ne mutlu bize" dedi. Mahalle sakinlerinden 70 yaşındaki Yakup Çınar da yemeklerin sırayla aynı mahallede maddi durumu iyi olan soydaşları tarafından hazırlandığını bildirdi. Kapılarının herkese açık olduğunu belirten Çınar, "Kimse iftara eli boş gelmez. Kimi ekmek getirir, kimi ayran, kimi ise meyve. İftar sofrasında en meşhur ve lezzetli yemeğimiz ise Özbek pilavıdır. Bizde bu yemek genelde misafirlerimiz geldiğinde ve bayramlarda yapılır" ifadesini kullandı. dünyasını ramazana indirgememiz gerekiyor. Onun için çocuklarımızın hoşuna gidecek bir takım aktiviteleri buraya monte ettik. Çocuklar, her yaş grubundan insanlar, cıvıl cıvıl ramazan neşesini Ramazan Sokağı'nda yaşayabiliyor" ifadelerini kullandı. Tuzcuoğlu, sokakta dini kitapların satıldığı stantların yanı sıra hat sanatıyla ilgilenenlerin de bulunduğunu, bunların da vatandaşların ilgi odağı haline geldiğini kaydetti. Sokak etkinlikleriyle, unutulan gelenekleri yeniden canlandırmayı amaçladıklarını vurgulayan Tuzcuoğlu, "Zamanla unutulmuş adetlerimiz, yiyecek-içeceklerimiz, manevi hazlarımız var. Onları yeniden kazandırmak, neşesiyle, heyecanıyla, tebessümüyle, hüznüyle bir ramazan yaşatmak adına birçok etkinliği bu sokakta bir araya getirdik. Bundan sonraki yıllarda da geleneksel hale getireceğiz ve daha da geliştireceğiz" dedi. MEHMET NURİ PARMAKSIZ mehmetnuriparmaksiz@gmail.com BENCİLEYİN SÖZLER HAYALLERİMİN ÖMRÜ SONSUZDUR Nurunla sarhoşum yâr Ben her gece gökte bir kandil gibi ışıldayan dolunaya asılı kaldım işte... Kim indirecek şimdi beni oradan, kim? Bilinmezlere yolculuk benim aşkım; doyumsuza, sonsuza Cümle aşklar ben de toplanmış sanki; aşkın arısı benim. Benim balım senindir yârim. Zahiren yollarda yalnızım lakin kalbimdeki senden bîhaber başkaları. Bilmesin beni kimse; duymasın; görmesin senden gayrı Bir sen bil beni; bir tek sen ama beklemek ve de hasret neden böyle yakıcı? Nedir bu özlemin son/ucu sence Mahşer deyişim beyhude değil ki sevgili Kanamıyorum sana işte; doyamayacağım sana hiç Nerden mi belli? Bu yaşadığım ve yaşattığım hâl içindeki hâllerde gizli Gözlerim benim değil artık; ellerim benim değil Kalbim buldu Rabbimden sonraki sahibimi. Mutluyum; huzurluyum lakin bir sabun gibi gözüme dünya kaçtı işte. Ağlamak istemesem de acıyor gözbebeğim; acıyor içimde bir yerler Aşk, sandığın kadar değil; yandığın kadardır demiş birisi Bilmeden söylemiş işte yanmış mıdır bizim kadar kimse? Hiç sanmıyorum yârim; hiç sanmıyorum Ve senden öncemi bil ki hiç ama hiç anmıyorum. Ben yaşamamışım ki sensiz hiç nefes almamışım ki Hayatımın anlamı oldun Öncem; sonram; şimdim sen oldun işte Bakmayın böyle dediğime; mutsuz değilim ben. Mutluyum, umutluyum hayattan. Çünkü hayallerimin ömrü sonsuzdur benim Kim hayallerime karışabilir ki Ben sana karıştıktan sonra bizi kim ayırabilir ki İnanıyorum ki Rabbim koruyacak bizi Ve her nefeste dua gemimiz şükür rüzgârlarıyla dolacak Ve sonsuzluk Ve de mahşer Canı gönülden; yürekten inanıyorum ki bizim olacak. Hayallerimin ömrü sonsuzdur benim Size de tavsiye ederim. Öylesine mi söylemiş: İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar diye bir şair Anladınız herhalde Ben de her nefes Ben de her hayal Çok şükür; sevgiliye ve mahşere dair GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Mahşer arzum olunca erteleniyor heves, Kendimden geçiriyor sevgiliden gelen ses. Felek kandırmak ister; aklımda benim mahşer Çokça zorluyor beni nefsimle olan lades.

10 10 27 Haziran 2015 Cumartesi SAĞLIK Felçli eşini masajla hayata bağladı Beynindeki tümörün alınmasının ardından felç olan Aynur Baltacı, eşinin uyguladığı aromaterapi ve refleksoloji masajları ile yeniden yaşama tutundu. DİYARBAKIR - Memorial Diyarbakır Hastanesi Kardiyoloji Bölümünde görev yapan Prof. Dr. Mete Alpaslan, idrar söktürücü ilaç kullanmayan ve yüksek tansiyonu uzun süredir kontrol altında olan kişilerin, ek hastalıklarının olmaması halinde ramazanda oruç tutabileceklerini belirterek "Yüksek tansiyonu henüz kontrol altına alınamamış hastaların oruç tutması önerilmemekte" uyarısında bulundu. Prof. Dr. Alpaslan yaptığı yazılı açıklamada, ramazan ayının sıcak günlere denk gelmesinin oruç tutmayı daha da güç hale getirdiğini, gün içerisinde halsizlik ve yorgunluk şikayetlerine tansiyon yükselmesi veya düşmesi gibi yeni problemlerin de eklenebildiğini kaydetti. Sağlıklı kişilerin dahi tansiyon ayarlarına çok önem vermesi gerektiğini belirten Alpaslan, düzenli ilaç kullanan kalp ve yüksek tansiyon hastalarının bu dönemde daha dikkatli olmasının önemine işaret etti. Prof. Dr. Alpaslan, kan basıncının kontrol altında bulunup bulunmadığının ve kullanılan ilaçların, oruç tutma konusunda belirleyici faktörler olduğunu kaydederek şu bilgileri aktardı: "Bazı yüksek tansiyon hastaları günde bir ilaç kullanırken bazıları beş farklı ilaca ihtiyaç duyabilmektedir. Oruç tutarken bu ilaçların bazıları ANKARA - Enver Baltaş (43), AA muhabirine yaptığı açıklamada, eşi ve iki çocuğunun annesi Aynur Baltaş'ı (37) 5 yıl önce baş dönmesi şikayetiyle hastaneye götürdüklerini, yapılan tetkiklerin ardından doktorların eşinin beyninde büyük bir tümör olduğunu, hemen ameliyat edilmezse yaşam riskinin bulunduğunu anlattıklarını ifade etti. Baltaş, eşini psikolojisinin bozulmaması için "Beyninde küçük bir su toplaması var, basit bir operasyonla alacaklar" diyerek, hastaneye götürdüğünü belirtti. Baltaş, "Sabahlara kadar Allah'a eşimi bana ve çocuklarına bağışlaması için dua ettim" dedi. Ameliyat sonrası eşinin felç olduğunu aktaran Baltaş, "Araştırmalarım sonucu aromaterapi ve refleksoloji masajlarının iyi geleceğini öğrenince buna yöneldim. İşi gücü bir kenara bıraktım, arabalarımı sattım. Artık tek hedefim vardı, hanımı kurtarmak" diye konuştu. Aromaterapi ve refleksoloji masajlarını eşine doğru uygulamak için kurslara da gittiğini dile getiren Baltaş, oradan aldığı bilgilerle eşine düzenli olarak masaj yaptığını Çevresindekilerin eşinin durumu nedeniyle üzüldüklerini, bunu da kendisine yansıtarak moralini bozduklarını anlatan Enver Aktaş, bu nedenle Adana'dan Ankara'ya taşındıklarını Eşinin Ankara'da spora gittiğini, ilk adımı atmasının bir senelik sürecin ardından gerçekleştiğini belirten Baltaş, şöyle konuştu: "En büyük sevincimiz ikinci ayda eşimin ağız yoluyla beslenmesi oldu. Sonrasında da ikinci sevincimiz, o ilk adım oldu. Çocuğunuz olur da 'gel gel' dersiniz, bunların hepsini yaşadık. Her günü böyle böyle atlattık. Şükürler olsun beşinci yılımızı tamamladık. Yüzde 80 iyileşme gerçekleşti ama daha da iyiye gideceğine inanıyorum. Artık kendisinin, evinin ve çocuklarının işini görüyor. Hep beraber yeniden ilk evlendiğimiz huzurlu aileye döndük." düzenli kullanılamayacağı için doktor tarafından oruç önerilmeyebilir. İdrar söktürücü olarak gruplandırılan bazı ilaçlar, hastaların sık idrara çıkmasına neden olarak sıvı kaybını artırmakta ve bu da hastanın daha çabuk susamasına neden olmaktadır. Sıvı kaybının düzeyi, kullanılan idrar söktürücü ilacın dozu ile orantılıdır. Bu yüzden idrar söktürücü ilaç kullananlar gün içerisinde vücuttaki sıvı açığını kapatmak için bol su tüketmelidir. İdrar söktürücü grupta yer almayan diğer ilaçların kullanımında ise böyle bir sıkıntı söz Enver Baltaş, her gün medyada kadına yönelik şiddet haberlerinin çıktığını anımsatarak, şöyle devam etti: "Özellikle eşe yönelik cinayet haberlerini duyuyoruz. Resulallah, Veda Hutbesi'nde net bir şekilde bildirmiş, 'Kadınlar Allah'ın emanetidir' diye. Bunu bile bile bir erkek eşine yanlış yapabilir mi? Eşinin kötü olmasını ister mi? Tabii iki taraf da bu bilinçte olmalı. Ayrıca imzanın bir hükmü vardır, 'iyi günde kötü günde' diyoruz. Biz de iyi günü kötü günü düşündüğümüz için, iyi günde mutluyduk da kötü günde hemen yan çizip kaçmak var mı? Kötü günde de beraber olmak, mutluluğu yaşatmak lazım." Hasta yakınlarına da seslenen Baltaş, "En güzel şey sevgi, hastanın psikolojisi düzelmeden, hastanın düzelmesi mümkün değil. Bunu bilmelerini istiyorum. Hastanın psikolojisini düzeltsinler. Kötü durumda olan hastaların yakınlarına özellikle seslenmek istiyorum 'vah tüh' olayını kaldırsınlar, kötürüm muamelesi yapmasınlar, normal olarak algılayıp, hastayı hayatın içine çeksinler" değerlendirmesinde bulundu. Aynur Baltaş da zor bir süreçten geçtiğini, eşinin kendisine çok yardımcı olduğunu ve destek verdiğini belirtti. Baltaş, gözündeki kayma problemi ve Tansiyon hastalarına oruç uyarısı konusu değildir." Kalp ve tansiyon hastaları için sıvı tüketiminin önemine dikkati çeken Alpaslan, oruç tutarken sıkıntı yaşayabilecek bir diğer hasta grubunun böbrek yetmezliği bulunan yüksek tansiyon ve kalp hastaları olduğunu bildirdi. Alpaslan, sıvı tüketiminin, idrar söktürücü ilaç kullanan böbrek yetmezliği ve kalp yetmezliği bulunanlar için son derece önemli olduğunu belirtti. Oruç tutabilmek için yüksek tansiyonun kontrol altına alınması gerektiğini kaydeden Alpaslan, şu uyarılarda bulundu: "Yüksek tansiyonu kontrol altına almak önemli. İdrar söktürücü ilaç kullanmayan, yüksek tansiyonu uzun süredir kontrol altında olanlar ek hastalıkları bulunmuyorsa ramazanda oruç tutabilir. Yüksek tansiyonu henüz kontrol altına alınamamış hastaların oruç tutması önerilmemekte çünkü bu hastalar gün içerisinde kan basıncı seyrine göre ek ilaca ihtiyaç duyabilir ve oruçlarını bozmaları gerekebilir. Uzun süre önce kalp krizi geçirmiş ancak aktif kalp problemi, göğüs ağrısı bulunmayan hastalar ek hastalıkları yoksa oruç tutabilir. Tüm kalp hastaları, mutlaka doktorlarının önerisi doğrultusunda hareket etmelidir." Lösemi tedavisinde dünyayı geride bıraktık BALIKESİR - Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) İzmir Koordinatörü Bülent Uslu, "Ankara'daki Lösante Hastanesinde löseminin tedavi başarı oranı, Türkiye ve dünya ortalamasının çok üzerindedir. Bu hastanede başarı oranı yüzde 92 iken, dünyada yüzde 40 civarında" dedi. Uslu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, löseminin her yıl Türkiye'de ortalama 2 bin çocukta görüldüğünü, LÖSEV'e kayıtlı 17 bin, ülke genelinde ise 200 bine yakın hasta bulunduğunu Lösante Hastanesinin hastalıkla mücadelede başarı oranına bakıldığında, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Avrupa'da birinci sırada yer aldığını dile getiren Uslu, şöyle devam etti: "Lösemi hastalığının tedavi edilebilir, önlenebilir olduğunu bütün dünya, Türkiye'den, LÖSEV'den, Lösante Hastanesinden duydu. DSÖ verileri ve vakfımızın sosyal hizmetler biriminin yaptığı araştırmalara göre, Ankara'daki Lösante'de löseminin tedavi başarı oranı Türkiye ve dünya ortalamasının çok üzerindedir. Bu hastanede başarı oranı yüzde 92 iken, Türkiye'deki diğer hastanelerde yüzde 45, dünyada ise yüzde 40 civarında kalıyor. Zaman zaman Avrupa ülkelerinden, en çok da Ukrayna, Rusya'dan hastalar tedavi için hastanemize geliyor. Bu hastalığın tedavisi 3 yıl sürüyor. Hastanemize gelen yerli ve yabancı hastalar bu süre zarfında sağlığına kavuşup evlerine dönüyor." Hastalığın tedavi süresinin uzunluğuna dikkati çeken Uslu, çocukların eğitimlerinden geri kalmamaları için hastane bünyesinde okul kurulduğunu aktardı. Uslu, hastaların bu şekilde eğitimine devam ettiğini bildirerek, "Özelikle Ankara'ya uzaktan gelen ailelerin çocukları için çok yararlı oldu. Ayrıca aileleri için de burada bir köyümüz var. Çocuklar tedavi olurken aileler buradaki atölyelerde çalışarak ekonomiye katkı sağlıyor. Aileler ücretsiz kalıyorlar" ifadesini kullandı. Ankara'da 250 milyon liralık yeni bir tesisin faaliyete gireceğine değinen Uslu, bu hastanenin yanında misafirler için çok büyük bir otel yaptırdıklarını, hasta yakınlarının burada ücretsiz kalacağını Hastanenin açılması için ruhsat beklediklerini anlatan Uslu, "15 yıllık birikim söz konusu. Tüm Türkiye'nin kuruş kuruş, lira lira gönderdiği paralarla, tek tek aldığı tuğlalarla tesisimizi ördük. Bu, Türk milletinin eseridir. Halkımız gerçekten çok cömert. Bizler bu konuda aracıyız. Bu tesise şimdilik 250 milyon lira harcandı. Türkiye'nin ve Avrupa'nın alanında en modern hastanesi. Bir benzeri yok" diye konuştu. Diş hekimlerinden mısır şurubu uyarısı ANKARA - Ramazanda ağız sağlığının korunması için sahur ve iftar sonrası diş ve diş etlerinin fırçalanmasının önemli, mısır şurubu içeren gıdaların tüketilmesinin ise "tehlikeli" olduğu bildirildi. Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, AA muhabirine, ramazan ayında ağız ve diş sağlığının korunmasının çok daha fazla önem kazandığını Ramazanda oruç tutanların yaklaşık 17 saat süreyle aç kaldığını, bu geçen uzun sürede dişler üzerinde bulunan mikroorganizmaların faaliyetlerine devam ettiğini aktaran Yücel, bu durumun da dişlerin çürümesine, diş etlerinin iltihaplanmasına yol açan zararlı maddelerin ağız boşluğunda oluşmasına ortam yarattığını dile getirdi.sahurdan sonra dişler, diş etleri ve dilin, diş hekiminin önerdiği kurallara uygun diş fırçası ve florlu diş macunu ile fırçalanarak temizlenmesi gerektiğini vurgulayan Yücel, bunun yapılmaması halinde zararlı maddelerin dişleri çürüttüğünü, diş eti iltihaplarının oluşmasına ve kötü ağız kokusuna neden olduğunu kaydetti. İftar ve sahur arasında çoğunlukla karbonhidrat türü yiyecek ve içeceklerin tüketildiğini dile getiren Yücel, bunlarda şeker içeriğinin bulunmasının ağız sağlığı için ciddi tehlike oluşturabileceğini anlattı. Şekerlerin küçük moleküllü karbonhidratlar olduğuna ve dişte çürük oluşturduğuna dikkati çeken Yücel, şöyle devam etti: "Ancak son yıllarda çok daha ucuza mal olan mısırdan elde edilen yüzde 80 oranında früktoz ve yüzde 20 oranında glikozdan oluşan mısır şurubu, daha tatlı ve daha ekonomik olduğu için piyasada çok daha kullanılmaktadır. Mısır şurubunun ramazan ayında daha da yoğun kullanılması yüksek ihtimaldir, bu durum ağız sağlığımıza olduğu kadar genel sağlığımız için büyük tehlike oluşturmaktadır. Ağız sağlığımızı, dişlerin üzerinde bulunan bakteri plağı içerisine nüfuz edip asit oluşturarak çürütüyor, riske atıyor, genel sağlığımızı da şekeri hızla yağa dönüştürerek olumsuz etkiliyor." yüz felci dışında bir şeyi kalmadığını, spor ve eşinin masajlarının iyileşmesinde katkı sağladığını kaydetti. Aynur Baltaş, benzer rahatsızlıkları olan hastalara, kendilerini bırakmamaları, azimli olmaları ve spor yapmaları tavsiyesinde bulundu. Ramazan ayında diyet uygulamayın MANİSA - Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Hafsa Sultan Hastanesi Beslenme ve Diyet Birimi Diyetisyeni Hale Aslantaş, zayıflamak için Ramazan ayının uygun bir dönem olmadığını belirtti. Aslantaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında kilo vermek adına hiç ekmek tüketmeden ya da sadece su içerek sahur yapılmasının metabolizmayı zayıflatacağını Sahurda yeterli beslenilmemesi nedeniyle iftarda fazla yemek yenileceğini, bu durumda da kilo artışı yaşanacağını ifade eden Aslantaş, şunları kaydetti: "Ramazan ayı diyet yapma açısından doğru bir dönem değil. Hastalarımıza da özellikle bu dönemde sadece kilolarını kontrol almalarını öneriyoruz. Çünkü metabolizma az yemeğe bağlı olarak zayıflayacak ve normal yemeğe geçtiğiniz zaman tekrar kilo artışına sebep olacaktır. O yüzden zayıflamak için Ramazan ayının tercih edilmesi doğru değildir, kiloların kontrol edilmesi yeterli olacaktır." Aslantaş, iftar ve sahurda içeceklere dikkat edilmesi ve sahurda sıvı ihtiyacının mutlaka karşılanması gerektiğini anlattı. Hava sıcaklıkları yüksek olduğu için vücutta ter kaybının artacağını söyleyen Aslantaş, su tüketimine önem verilmesini istedi. Sıvı kaybını en çok arttıran içeceğin çay olduğunu aktaran Aslantaş, şöyle konuştu: "Çay tüketimi ne kadar çok devam edilirse vücuttaki sıvı kaybı da o derece fazla olacaktır. Sahurda hafif meyve çayları, süt, ayran ya da çok hafif hoşafları tercih etmek daha iyi olacaktır. Özellikle asitli içeceklerden uzak durulmasını öneriyorum. Çünkü asitli içecekler sindirimi zorlaştırıyor. Sahurda kahvaltılık salça, salam, sucuk gibi yiyeceklerin tüketilmesi susuzluk ihtiyacını artıracaktır. Bunların yerine yumurta tüketilmesi daha doğru olacaktır." Aslantaş, gün içerisinde tok kalmak için sahurda ceviz, fındık ve badem gibi ürünlerden bir avuç tüketilmesinin ve meyve yenilmesinin yararlı olacağını belirterek, "Meyve suyundan uzak durulmalıdır. Bunun yerine kabuklu meyveler yenmelidir. Çünkü sahurda tüketilen meyve suları gün içerisinde daha çabuk acıktırma hissi uyandıracaktır" diye konuştu. Aslantaş, iftar yemeklerinde mideyi yormayan, kızartılmamış hafif yemeklerin tercih edilmesini, makarna ve pilavdan uzak durulması önerisinde bulundu.

11 YAŞAM-ÇEVRE BULMACA Suriyeli engelli, zorluklara rağmen başarılara imza atıyor Haziran 2015 Cumartesi TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin Geçirdiği felç nedeniyle sadece yüz kaslarını hareket ettirebilen Suriyeli Haldun Sincab'ın (38), çalışma azmi ve başarısı çevresine örnek oluşturuyor. BEYRUT - Geçirdiği felç nedeniyle sadece yüz kaslarını hareket ettirebilen Suriyeli Haldun Sincab'ın (38), çalışma azmi ve başarısı çevresine örnek oluşturuyor. AA muhabirine konuşan, Suriye'deki kriz nedeniyle eşiyle beraber Lübnan'a sığınan Sincab, 1994'te 17 yaşında yüzerken geçirdiği bir kaza nedeniyle felç olduğunu ifade ediyor. Kollarını ve bacaklarını kullanamayan, diyaframındaki hasar nedeniyle suni solunum cihazına bağlı olan ve kısık sesle konuşabilen Sincab, bir arkadaşının kendisi için geliştirdiği ağız ile kontrol edilebilen bilgisayar faresi sayesinde üç boyutlu resimler ile bilgisayar uygulamaları geliştiriyor. Sincab, namaz kılmayı öğretmek için kullanılan bir programın yanı sıra video düzenleme ile oyunlar için kullanılan bir bilgisayar uygulamasını da tasarladı. Sürekli uzandığı yatağında birçok uluslararası şirket için program hazırlayan ve bilgisayar programcılığıyla ilgili bir şirketin müdürlüğünü yürüten Sincab, "Israr, azim, meydan okuma ve tevekkülle insan istediğini elde edebilir. Mesajım herkese, dünyadaki zamanı dolmadan bir şeyler üretebilmek için insan vaktini ve sağlığını iyi değerlendirmeli" diyor. Sincab, "Umutsuzluğa düştüğünde kalbinin yönünü ve kıblesini yaratılmıştan yaratıcıya doğru değiştir ve gülümse. Ataköy sahilindeki 2 inşaat mühürlendi İSTANBUL - Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Ataköy sahilde 160 parseldeki tarihi Baruthane'nin bulunduğu yerdeki proje inşaat ile 181 parseldeki Sea Pearl olarak bilinen proje inşaatın mühürleme yapılmak suretiyle durdurulduğunu bildirdi. Kerimoğlu, "Sahillerde yüksek katlı binaların yapılmasına karşı olduğumuz için mücadele veriyoruz. İnsanların sahile ulaşabilmesinin bir yöntemini bulacağız. Davalar sonucunda bunların tamamen yıkılması gayreti içindeyiz" dedi. Kerimoğlu, tarihi baruthane binasını da içinde barındıran Ataköy sahilindeki otel ve çarşı kompleksiyle ilgili yeni alınan yargı kararlarını Bakırköy Belediyesi'nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. Ataköy sahilinin 1989'da turizm merkezi ilan edildiğini belirten Kerimoğlu, bunun iptali yönünde birçok dava açıldığını, Danıştay kararlarıyla kesin hükme bağlanması üzerine Ataköy sahilin turizm merkezi olarak imara açık alan ilan edildiğini Bülent Kerimoğlu, Bakırköy Belediye Başkanlığı'nca 2013'te imar mevzuatına göre, usulüne uygun olarak kabul edilen ve yürürlüğe konulan imar planları uyarınca inşaat izin ruhsatları verildiğini ifade ederek, "İmar Kanunu'yla yapı ruhsatı düzenleme görevi verilen Gülümsemek kapalı kapıları açar" diye konuştu. Sincab, zihin sağlığı, mümin bir kalp, zikreden bir dil, sadık bir dost oldukça ve dünya ve ahiret için Allah'ın rahmetini umdukça hayatın kötü sonlanmayacağını dile getiriyor. Akıl sağlığı yerinde oldukça kendisini büyük bir nimet içinde addettiğini belirten BUL- MACA Soldan sağa: 1. Gözleri görmeyen. Dualardan sonra söylenir. 2. Kiloamperin simgesi. Ödünç alınan veya verilen şey. Avrupa Uzay Ajansının kısaltması. 3. Kırık kemikleri bir arada tutturmak için kullanılan tahta gibi düz nesnelere verilen ad. Boya inceltici sıvı. 4. Eski dilde zulümler. Baryumun simgesi. 5. Tembih sözü. Yerinde yanılmazlık. 6. San, unvan. Nişastalı tanelerin su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına gelmiş durumu. 7. Garanti, güvence. 8. Matematikte sabit bir sayı. Mısır ın plaka işareti. Cehennem. 9. Okul. Tatlı bir çörek. 10. Bakma, gözetleme, erkete. 11. Köpek. İnme veya sakatlık gibi bir sebepten dolayı yataktan kalkamayan kimse. 12. Gemilerde yolcuların hizmetine bakan görevli. Sodyumun simgesi. 13. İstihsal. Şebnem. 14. Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimse. Geçinme parası. 15. Metin olma, dayanıklılık. 16. Damga, mühür. Tanrıtanımaz, dinsiz. 17. Tümör. Bir nota. Kendisine inanılan kimse. 18. Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz. 19. Afrika da sıradağlar. İridyumun simgesi. 20. Bir tür taze, tuzsuz ve yumuşak beyaz peynir. İtalya da bir kent. Yukarıdan aşağıya: 1. Kısırlık, verimsizlik. Ayak bakımı. kaide. 2. Yas. Herhangi bir kas kümesinin irade dışı hareketi. Dağınık, perişan. Japonya da kullanılmış eski bir hacim ölçüsü. 3. Çanakkale ilinin bir ilçesi. Ateş. Sığırın ağzından akan salya. Bir halk sazı. 4. Karışık renkli. Operasyon. Madeni ip. 5. Utanma, utanç duyma. Bir şeyin nicelik bakımından ulaşabileceği en son nokta veya yer. Gemi omurgası. Armoni kurallarına göre üst üste bindirilmiş sesler. 6. Kırma, azma, melez. Yalan söyleme hastalığı. Cüsseli. 7. Yapım işleri. Kimse, kişi. Demirin simgesi. Emanet, vedia. 8. Nesne, şey. Üzerine basınca çöken çamurlaşmış toprak. Küçük vapur, istimbot. 9. Neden. Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı. Atama. 10. Tüyleri siyah, böcek ve meyveyle beslenen ötücü bir kuş. Bukalemun. Hazırlayan: Ercan BostaNcıoĞlu Sincab, akıl sağlığını en büyük nimet olarak gördüğünü aktarıyor. Sincab, yüzünden düşmeyen gülümsemesiyle, "Neden üzüleyim? Bunu gerektiren ne? Doğru Allah benden bazı yetilerimi aldı ancak onlara eş birçok şey verdi. Durumum her an tebessüm etmeyi hak ediyor" diyor. Günde yaklaşık 20 saat bilgisayar başında kalan Sincab, "Gerçekleştirmek istediğim birçok proje var. Bir şeyler üretmek, buluşlar ortaya koymak için resmi görevimin ardından yeterli vakit kalmıyor. Her an bir şeyler üretebilmeyi seviyorum" ifadelerini kullanıyor. Haldun Sincab'ın kısık sesini anlamayanlar için sürekli bir tercüme çabası içinde olan eşi Yusra Sincab, kendisi lise öğrenciyken dersleri konusunda yardım almak için Haldun'a gittiğini ve bu şekilde tanıştıklarını anlatıyor. Eşinin yanından ayrılmayan Yusra Sincab, 2008 yılında evlendiklerini söyleyerek, şöyle devam ediyor: "Kısacası, Haldun'u sevdim, onun için evlendim. Beni çağırdığı an yanında olarak ona hizmet etmekten memnunum. Aramızda büyük bir sevgi var. Evlenme kararı verdiğim için kesinlikle pişman değilim. Haldun'un benim için anlamı büyük. O benim eşim, sevgilim, dostum, hayattaki her şeyim. Birbirimizden başka kimsemiz yok. Evlendiğimizden beri durumu için uf bile dediğini duymadım. belediyemiz, aynı zamanda imar planları uyarınca yapımına izin verilen inşaatın, imar planlarına, projesine ve yapı ruhsatına uygun olarak yapılmasını sağlamak için titizlikle denetleme görevini yerine getirmektedir" dedi. 1989'dan 2013'e kadar geçen planlama ve yapı inşaat ruhsat izinleri konusunda Belediye Başkanlığı'nın hiçbir görevi, sorumluluğu ve katkısı olmadığını vurgulayan Kerimoğlu, Bakanlar Kurulu kararıyla turizm merkezi olarak ilan edilen Ataköy sahilindeki turizm amaçlı 1/5000 ve 1/1000 ölçekli planların kabulüyle turizm teşvik kanunu uyarınca turizme yönelik yapılara izin verilmesi gerektiğini, bu nitelikteki yapıların ne yazık ki kamuoyunun tepkisini çeken otel, rezidans, apart otel gibi yüksek katlı inşaatlar olduğunu dile getirdi. Ataköy sahilindeki yapılaşmalarla ilgili hukuki kararlara göre uygulamaların devam ettiğini belirten Kerimoğlu, dün itibarıyla 181 parseldeki Sea Pearl inşaatı ile 160 parseldeki tarihi Baruthane'nin yer aldığı inşaatın mühürleme yapılarak durdurulduğunu Kerimoğlu, işlemlerin mahkeme kararlarına dayalı olarak yapıldığını belirterek, inşaatın devam etmesi halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ihtimalini engellemek amacıyla kamu yararına tedbiren mühürleme yapıldığını, dava sürecinin devam ettiğini kaydetti. Ataköy, 181 parseldeki inşaata ilişkin İstanbul 10. İdare Mahkemesi'nin verdiği keşif ve bilirkişi incelemelerinin yapılması kararının uygulamaya konulmadığını ifade eden Kerimoğlu, bu yapılıncaya kadar doğabilecek zararlardan dolayı inşaatın mühürlendiğini vurguladı. Kerimoğlu, 160 parsele ilişkin de İstanbul 5. İdare Mahkemesi'nin kararı üzerine, mühürleme işleminin kaldırılmaksızın devam ettirildiğini anlattı. ÇÖZÜMÜ BUGÜN 13. SAYFADA SERVET GÜRCAN IN ŞİİRİNE GENEL BİR BAKIŞ Aşk: Servet Gürcan, aslında belirgin değişim ve dönüşümü aynasında aslında sahih, insani, kültürel, duygusal, ölçüde bir aşk şairidir. O, aşk kavramına çok geniş bir çerçeve çiziyor. manevi değerlerin ortadan kalkıp yerine materyalist değerlerin ikame edilişi Sadece karşı cinsler arası sevgi ve yakınlık bağlamında bir aşk anlayışından farklı olarak aşkı hayatı kuşatan Otuz yıl evvelki yerden bakıyorum karşısında duyduğu hüzün egemendir: genel bir elektrik olarak algılıyor. En İstanbul a yüksek düzeydeki siyasi ve toplumsal Yeni yüzler, ikiz gökdelenleri şiirlerinde bile kuvvetli bir aşk duygusu yönlendirici konumda. Davasına da Arabaları, lokantaları, barları Kocaman alışveriş merkezleri toplumun dertlerine de aşkla sarılıyor. Zenginlik üstüne zenginlik Aşk olmadan hiçbir işin başarılamayacağı inancında. Aşk, hem başarının İstanbul kocamış Amma İstanbul o İstanbul değil. anahtarı, hem de samimiyetin. Bu İstanbul unutulmuş bakımdan onun şiirinde zemin olarak İstanbul eskimiş samimi bir aşk duygusunu her zaman Arıyorum İstanbul da, İstanbul u görmek mümkündür. Nitekim son çığlık çığlığa kitabının adı Aşk İmiş. Kitabına Gençliğimin İstanbul u nereye gitmiş. (Aİ, 90) böyle bir isim seçmesinin sebebi, hayatta tek gerçekliğin aşk oluşuna vurgu yapmaktır. Şair, aşkı hayatın ve Bilgelik: Servet Gürcan, birçok şiirinde özellikle tecrübelerinden, uzun insanın tek gerçekliği olarak almakla aslında insanın hakiki manada insan yaşantılarından, gözlemlerinden yola oluşuna vurgu yapıyor. Aşkı çok çıkarak genç nesillere faydalı olacak boyutlu algılamanın en güzel metni bilgece yaklaşımlar üretmektedir. kuşkusuz Aşk şiiridir. Şiirin ilk dörtlüğü şöyle: kadar bireysel hayatımızda da anlamlı Bunlar, toplumsal hayatımızda olduğu Aşk, karşımıza çıkar çok kez bir ve faydalı tespitlerdir. Mesela şöyle yolun sonunda der: Aşk, kimi zaman bir yavru ceylanın Ömür ki zamanla yarış etmekte, gözyaşında. Hayat ki; ne çeşit yükler çekmekte Aşk, çölde inleyen uykusuz bir Bir damla sevgi de saklı emekte yolcu; Bin helal bir haram lokmayı silmez. (Aİ,106) Susuz, yapayalnız ve sersefil. Aşk, surunu üflemeye hazır İsrafil. (Aİ, 13) Şair, eşine olan sevgisini de hâlâ aynı heyecanla terennüm etmektedir. Diğer yandan tabiat aşkı ve ilahi aşk da onda önemli bir yere sahiptir. Hatıralar: Servet Gürcan ın şiirlerinde geçmişe dönük hatıraları da önemli bir yer tutuyor. O, daha çok hatıraların sıcak, tatlı, günümüze intikal eden sıcaklığını, geçmişin kalıcı değerlerini gündeme getiriyor. Mesela Ne Sayısız Kitaplar Okudum Arkadaş adlı şiirinde toplumsal, ekonomik ve kültürel tekamül sürecinin pedagojik boyutuna vurgu yaparak bir hatıra nakli yapar: Ne sayısız kitaplar okudum arkadaş Gaz lambasının titrek ışıkları altında Bittiği zaman fitilin gazı Babam uzanırdı yanı başıma Elleriyle tutardı bir mumun isli ışığını kitaplarıma Mumun eriyen damlacıklarının Elinin üstüne düşüşünü görürdüm O oflamazdı, o hiç sızlamazdı Gözleri ışıl ışıl yanardı mumun ışığında Her damla eriyip düşerdi yüreğime Her damlası sanki benim elime (Aİ, 51) Özellikle çocukluğuna, ailesine, yetişme çağlarına, öğrencilik dönemlerine ilişkin hatıraları aslında geleneksel Türk kültür hayatını, Anadolu nun toplumsal ve ekonomik hayatını izlememize yardımcı olan malzeme vermesi bakımından da önemlidir. Mesela şu gibi bölümler Türk toplumsal ve kültürel tarihi için önemli kaynaklar arasında yer alır: O vakitlerde Gözel nenemin semaver başı sohbetlerinde Ben okuldan gelirdim ikindi vakti: Mescidimizde başlardı Meşhedi Ahmet ezane yönüm kıble derdi kudret anam kıblem Kâbe (Aİ, 54) Servet Gürcan ın şiirinde hatıra, bazen nostaljik boyutuyla da öne çıkıyor. Fakat bu nostalji, anlamsız ve tamamen bireysel bir duygulanmadan ibaret değildir. Tam tersine toplumsal nitelikli faydaya dönük bir hatırlatmayı içerir. Eski güzel, faydalı, anlamlı değerlerin yok oluşuna duyulan hayıflanmalara yer verirken aslında değişim ve dönüşümün olumlu bir çizgide seyretmesini ister. Mesela İstanbul un Nazım Şekli: Şair, serbest tarzda yazdığı şiirlerde sosyalist şairlerin şiirlerine benzer tarzda kırık mısra ve merdiven mısra düzenine yer vermiştir. Mesela Maviye Çağrı şiirinde Nazım Hikmet şiirinin mısra düzenleme tarzını görmek mümkündür. Ayrıca, Türk halk şiiri nazım şekillerine de yer vermiştir. Dil ve Üslup: Şair, Türkçeyi kullanmada son derece başarılı. Türkçenin hemen hemen bütün ifade imkanlarını denemiştir. Servet Gürcan ın şiirlerinde özellikle toplumsal konulu ve ideolojik içerikli şiirlerinde hitabet üslubu belirgin bir biçimde öne çıkmaktadır. Yüksekten konuşan sert, keskin, tok bir ses tonu, kararlı, ikna eden, etkileyen, heyecanlandıran, öfkelendiren bir fikir doğrultusunda sürükleyen bir üslubu var. Tahkiye üslubuna bolca yer veriyor. Ancak manzum hikaye tehlikesine düşmekten uzak durarak hikaye kurgusu içinde saf şiiri yakalamayı biliyor. Bu arada hamaset üslubu çok fazla öne çıkmış. Özellikle Türk milletinin milliyet şuurunu tahkim konusunda oldukça etkili bir hamaset üslubu var. Maviye Çağrı ve Milliyetçi Toplumcu Kavgaya Şiirler adlı kitaplarında daha çok hamasi bir üslup var. Kavgayı, mücadeleyi, savaşı öne çıkaran bir söylem ön plandadır. Milliyetçi ülkücü gençliği coşturmayı, harekete geçirmeyi amaçlayan bu metinlerinde Türk düşmanlarına dönük kin ve öfke, oldukça kabarık. Meydan toplantılarında okunacak sloganlara, militanca söylemlere bolca yer veriyor. Bu bakımdan Servet Gürcan ı Milliyetçi ülkücü camianın Nazım Hikmet i olarak adlandırmak mümkündür. Ayrıca tanımlayıcı üslubu da yoğun olarak görmekteyiz. Şu şudur bu budur şeklinde tanımlama ifadelerine yer veriyor. Buna şu mısrayı örnek olarak verebiliriz: Aşk, Yaradandan yaratılışımıza delil (Aİ, 13) Servet Gürcan ın şiiri üslup bakımından hayli zengin. O, aynı zamanda bir hikmet şairidir. Özellikle hece vezniyle yazdığı şiirlerinde hayatından, gözlem ve izlenimlerinden sağalttığı bazı hikmetli tespitlerini nazma dökmüş. Hayat tecrübelerinden elde edilen bu metinler, oldukça faydalı bilgelikler toplamıdır. Muş'ta ramazanda kar satışı MUŞ - Muş'ta 2 bin 500 metre yükseklikteki Kurtik Dağı'ndan kayalıklar arasından çıkarılan kar, ramazan dolayısıyla kent merkezinde satılıyor. Bazı vatandaşlar, kayaklıklara tırmanarak zor şartlarda topladıkları karı satarak, hem aile ekonomilerine hem vatandaşların serinlemesine katkı sağlıyor. Belediye Meydanı'nda kar satan Ebedin Erboğa, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl yaz mevsiminde Kurtik Dağı'na tırmanarak kayalıkların arasından kalıplar halinde kar çıkardıklarını Erboğa, kamyonete yükleyerek kent merkezine getirdikleri karı, şehrin işlek caddelerinde satışa sunduklarını ifade etti. Poşet büyüklüğüne göre 1 ila 5 liradan kar sattığını vurgulayan Erboğa, ramazan dolayısıyla satışlarının arttığını belirterek, şunları kaydetti: "Satışlar çok iyi ama 8-9 kilosunu 1 ila 5 liradan sattığım için çok az para kazanıyorum. Elde ettiğim kazançla ramazan ayındaki masrafımı karşılamaya çalışıyorum. Yaklaşık 2 saat yürüyerek karın olduğu bölgeye ancak ulaşabiliyoruz. Buradan çuvallara doldurduğumuz kar kalıplarını sırtımızda getirerek arabaya yüklüyoruz. Bazı vatandaşlar satın aldıkları karın suyuyla orucunu açıyor bazıları da kar kalıbının üzerine yoğurt ve pekmez dökerek tüketiyor." Kar satın alan vatandaşlardan Metin Özarslan da özellikle ramazan ayında iftar ve sahur sofralarında buzdolabındaki suyun yerine kar suyu tükettiklerini, oruçlarını da karla açtıklarını Cacık, pekmez ve yoğurda kar katarak da tükettiklerinin altını çizen Özarslan, "Kar suyu daha lezzetli. Biz sağlıklı olduğuna da inanıyoruz ve ondan çok tüketiyoruz. Yazın hava sıcak olduğu için iyi oluyor" dedi.

12 12 haber 27 Haziran 2015 Cumartesi Siyaset ayakta! Dursun ERKILIÇ Türk siyaseti çok uzun zamandır böyle günler yaşamamıştı. Sanki seçimden hükümetsizlik çıktı! Seçim doğuran bir seçim havası yaşıyoruz. Seçim, demokrasilerde en etkili ilaç iken bizde yan etkileri görülmeye başlandı. Sadece siyasetçilerin değil seçmenin de kafası karışık. Gelişmelere bir duayen, Deniz Baykal, Geçici Meclis Başkanı sıfatıyla el attı. Bunun sonuçlarını göreceğiz elbette ama seçim sonrası yaşananlara, söylenenlere bir göz atacak olursak her hal ve şartta bir seçim görünüyor! Ya bir parti birini ya da birilerini seçip hükümet kuracak ya da seçmen yeniden seçim yapacak ÖNCE, NE DEDİLERİN ÖZETİ Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan diyor ki: Herkes üzerine düşeni yapmalı. Siyasetçi görevini yapmazsa millet gereğini yapar Geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal diyor ki: Seçim sonuçları uzlaşarak bir hükümet kurulması gerektiği gösteriyor AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu diyor ki: Kapımız herkese açık, koalisyonu herkesle konuşabiliriz MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Diyor ki: AKP ye şartımız var, Kılıçdaroğlu nun teklifi HDP li, olmaz HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş diyor ki: MHP li hiçbir formülde yokuz. Destek verin biz hükümet kuralım Eskilerin deyimiyle, ortalık Kel Ali nin bağı! Söylenenleri topla, çıkar, çarp, böl; eşittir; yeni bir seçim! Ayrıntılara bakalım ERDOĞAN AÇIK KONUŞTU Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda 13 ilden gelen muhtarlara iftar yemeği veren Erdoğan gündeme ilişkin açıklamalarda bulunurken ne dedi? Bir an önce hükümet kurulmalı. Partilerimiz bu konuda üzerlerine düşeni yapmazlarsa çözüm merci yine milletimizdir. Bu ne demek? Yeni bir seçim demek BAYKAL, UZLAŞMA GEREKLİ Geçici Meclis Başkanı Deniz Baykal ne dedi? Milletvekillerinin yemin töreni öncesi yaptığı konuşmada ve sonrasında Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmenin ardından uzlaşma dan söz ederek, Uzlaşma temelinde hukuk olacaktır, ahlak olacaktır, yurtseverlik olacaktır. Elbette siyasi partilerimizin temel ilkeleri barış içinde yaşamamızı imkansız kılmayacaktır dedi. ŞANLIURFA / ANKARA- Terör örgütü DAEŞ'in Kobani'de (Ayn el Arap) düzenlediği saldırılarda ölenler ve yaralananlar var. Yaralılardan 134 ü Türkiye'de tedavi altına alındı. Kobani de yaşananların Türkiye ye yansıması da sert oldu. Bu yansıma, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk ve HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ın açıklamalarında açıkça görüldü. Kurtulmuş ve Öztürk Türkiye ye kurulan komploya dikkat çekerken, Yüksekdağ bir açıklama beklediklerini NUMAN KURTULMUŞ Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Hemen ilk andan itibaren bir karalama kampanyasıyla militanların, Türkiye den geçerek Kobani'ye ulaştıkları şeklinde bir tezvirat, bir yalan yapılmıştır. Bu karanlık bir odağın, Türkiye'yi maalesef bu karanlık terör örgütüyle birlikte gösterme çabalarının bir parçasıdır" dedi. Kurtulmuş şöyle konuştu: Türkiye'yi DAEŞ terör örgütünün bu saldırısıyla irtibatlandırmak ne kadar yanlışsa bunu söylemek siyaseten ne kadar doğru değilse son derece apaçık bir yalansa aynı şekilde bu olayları bahane ederek insanları, bazı siyasilerin, demokratik tepkilerini göstermeleri için sokağa davet etmeleri de aynı şekilde tehlikeli ve zararlı bir tutumdur Suriye sınırının her noktasında, özellikle hassas olan noktalarda bütün birimlerimiz fevkalade hassas bir çalışma sürdürüyor. Bu çalışmanın bir kısmı sınır güvenliğimizle ilgilidir, yani Suriye öyle bir yer ki bir cıfıt çarşısı gibi maalesef kimin eli kimin cebinde belli değil. Son derece karanlık bir tabloyla karşı karşıyayız. İÇİŞLERİ BAKANI ÖZTÜRK İçişleri Bakanı Sebahattin Öztürk, Kobani'deki patlamalara ilişkin, "Uzun zamandır Türkiye'ye karşı ciddi bir karalama kampanyası yürütülmektedir. Son derece sistematik yalanlarla, Türkiye'yi teröre destek veren ülke olarak yaftalama çalışmaları vardır. Bu bir karalama kampanyasıdır ve akıl dışıdır" dedi. Bu ne demek? Ya uzlaşarak yolumuza devam edeceğiz ya da yeni bir seçim demek DAVUTOĞLU MEVLANA GİBİ! Başbakan Ahmet Davutoğlu ne dedi? Davutoğlu nun en çok tekrarladığı cümleler şunlar: Tavrımız çok açıktır. Milletimiz, milli iradenin bir tecellisi olarak koalisyon ile hükmedilmesine karar verdi. Bunun için bizim kapımız herkese açık. Herkesle her şeyi konuşuruz ve bu konuda da ahlaki, siyasi açıdan da en doğru yerde durmaya kararlıyız Bu ne demek? Herkesle hükümet kurabiliriz. Kurulmazsa, yeni bir seçim demek KILIÇDAROĞLU, YÜZDE 60 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, henüz Baykal devreye girmemişken ne dedi? Seçim sonrasında yüzde 40 lık ve 60 lık denge oluştu. Ve hükümet kurma görevi yüzde 60 lık bloka düşüyor. İlkelerimizi koyalım o çerçevede bir araya gelelim. Oturalım, adam gibi hükümet kuralım' dedi. Bu ne demek? AK Parti siz bir hükümet demek. Mümkün mü? Şu anda imkansıza yakın. Yani, bir hal çaresi bulunmazsa bir seçim demek BAHÇELİ VE DEMİRTAŞ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ne diyor? Millet bize muhalefet görevi verdi. Hükümeti AK-CHP kursun Alayına karşıyız! Seçimse seçim, biz hazırız diyor. Bu ne demek? Çok açık değil mi? HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ne diyor? Biz muhalefette kalacağız. Türkiye hükümetsiz kalmaz, kalırsa bize destek verin hükümeti kuralım MHP li hiçbir formülde yokuz Bu ne demek? Yeni bir seçim demek HER ZAMAN SÖYLERİM Siyasi gelişmeler çok hızlı yaşanıyor Bugün evli sanılan yarına boşanıyor Geçinmek kolay amma siyasi üşeniyor Siyaset gereğidir belki doğal olarak Erdoğan ın görevi anayasayla belli Baykal sahne alınca birden oldu on elli Davutoğlu herkese kapı açtı dost yelli Bahçeli ve Demirtaş yüz çevirdi gülerek Siyasetin zemini her hal, şartta oynaktır Bugün ayıran bi söz yarın ise kaynaktır Dikkatli ünlemeli gün olur söz deynektir Ağzı olan konuşsun, usul-erkan bilerek Kobani de tuzak kuruluyor Türkiye vuruluyor Öztürk, "Karalama kampanyasını yürütenler sabah erken saatlerde araçların Türkiye'den Suriye'ye girdiğini iddia etmişlerdi, görüntüler ortaya çıkınca da bu defa sızmalardan bahseder olmuşlardır. Bu yapılanlar bile yaşananların karalama kampanyası olduğunu göstermektedir" diye konuştu. YÜKSEKDAĞ DAN SANKİ YENİ 6-7 EKİM ÇAĞRISI HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ise belki de bu tezgahı kuranların tuzağına düşerek Türkiye yi suçladı. Yüksekdağ, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kobani (Ayn el Arap), ilçesinde terör örgütü DAEŞ militanlarının saldırısına ilişkin, "Eğer, bu katliam, bu soykırım ve işgal girişimi, sizin desteğinizle gerçekleştirilmediyse, buyurun bunu kanıtlayın, biz de inanalım, Türkiye de inansın. Siyasi iktidar, hükümet, bu katliama destek vermediği söylemini, bu katliamı yönlendirmediği söylemini, kanıtlamak ve ispatlamak zorundadır. Aksi durumda bizim kanıtlarımız, ispatlarımız, iddialarımız geçerlidir" dedi. Yüksekdağ şunları söyledi: Önünüzdeki günlerde, bugünden itibaren, aynı zamanda geçmiş süreçte gerçekleştirdiğimiz bir sivil inisiyatif ve sivil direniş hareketini, Suruç hattından yeniden canlandırmak gibi bir amacımız, çağrımız da var. Halkımız özellikle ramazanın da birleştirici özünü, ruhunu kuşanarak sınırda Kobanili kardeşlerine, Rojavalı kardeşlerine sahip çıkma konusunda en demokratik tutumu göstermelidir Bütün halkımızı da yeniden tarihsel bir sorumluluğa davet ediyorum, çağırıyorum. Suruç'ta ve her yerde Rojova'yı, Kobani'yi IŞİD saldırıları karşısında savunmaya davet ediyorum." Vakıf Katılım Bankası tüzel kişilik kazandı ANKARA- Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürü Adnan Ertem, Vakıf Katılım Bankası'nın tüzel kişilik kazandığını belirterek, "Artık bundan sonra faaliyet izni için çalışacağız, BDDK da bizim yaptığımız çalışmalara bakacak ve 'siz işlemlerini tamamladınız, tamam faaliyetinize müsaade ediyorum' diyecek" ifadesini kullandı. Ertem, AA muhabirine, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BBDK), "Vakıf Katılım Bankası AŞ" adlı yeni bir katılım bankası kurulmasına izin veren kararından sonra gelinen son durum hakkında bilgi verdi. Vakıf Katılım Bankasının bugünden itibaren tüzel kişilik kazandığını bildiren Ertem, bundan sonra yönetim kurulunun oluşacağını ve bir araya gelip genel müdür ve personel noktasında işlemleri yapacağını anlattı. Ertem, oluşacak yönetim kurulunun Vakıf Katılım Bankasının genel merkez binasıyla ilgili yeri tutacağını, personel, ekipman gibi bir şirketin faaliyete geçmesi için ne gerekiyorsa hepsini düzenleyeceğini ifade etti. Daha önce mart ayında Vakıf Katılım Bankası'nın kuruluş iznini aldıklarını anımsatan Ertem, aradan geçen 4 ayda kuruluş işlemlerini tamamladıklarını, bugün de tüzel kişilik kazandıklarını aktardı. Vakıf Katılım Bankası için tüzel kişilik kazandıktan sonra faaliyet izni için çalışacaklarına işaret eden Erdem, şöyle devam etti: "Genel Müdürlüğümüz tarafından kurulan Vakıf Katılım Bankası, bugün itibarıyla tüzel kişilik kazanmıştır. Artık bundan sonra faaliyet izni için çalışacağız, BDDK da bizim yaptığımız çalışmalara bakacak ve 'siz işlemlerini tamamladınız, tamam faaliyetinize müsaade ediyorum' diyecek. Biz de bankanın faaliyet izni için yapılması gerekenler neyse onları bu süreçte yapacağız. Bankanın tüzel kişilik kazanması, faaliyet izninde gereken hak ve ehliyetler noktasında önemli bir aşamadır. Onun için İslam Kalkınma Bankası ile sermayeyle alakalı görüşmelerimiz vardı. Bu bankadan da bunu temin ettik, oradan bir finansman sağladık." Erdem, Vakıf Katılım Bankasının merkezinin İstanbul'da olacağı bilgisini vererek, şu ifadeleri kullandı: "Bu sene bankayla ilgili ne kadar erken faaliyet izni alabilirsek, işte o kadar çok şube açmayı düşünüyoruz. Ama şimdi genel müdür ve yönetim oturacak ve bunun bir planlamasını yapacak. Tabi personel tedariki ve altyapı önemli, şube yerlerinin tespiti ve bunların donanımı da bir diğer önemli husus. Bunlar önemli bir sıkıntı ama önemli olan bankanın tüzel kişilik kazanmasıydı. Bunları yapabilmek için yani personel istihdamı, yer tutmak bile tüzel kişiliği gerektiriyordu. Bundan sonra oturacağız bütün çabamızı ve gayretimizi bir an önce Vakıf Katılım Bankası'nın faaliyete geçmesi noktasında sarf edeceğiz." Vakıf Katılım Bankasının genel müdürünü, yönetim kurulunun atayacağını belirten Erdem, öne çıkan isimlerle görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Turistik yöreye jandarma timi ANTALYA - Manavgat'ta göreve başlayan atlı jandarma timinin yanı sıra "Motosikletli Asayiş Timleri" de hizmet veriyor. Manavgat'ın turistik bölgelerinde araçların giremediği yerlerdeki sorunlara müdahale edilmesi için Manavgat İlçe Jandarma Komutanlığı bünyesinde bir astsubay, 3 uzman jandarmanın görevlendirilmesiyle 2 "motosikletli asayiş timi" oluşturuldu. Turizm alanlarında halkın huzur ve güvenini sağlamak amacıyla kurulan asayiş timi, hızlı ve dinamik yapısıyla denetim yapıyor. Kırsal bölgede asayişe destek vermesi de planlanan motosikletli asayiş timi, ilçede turizm potansiyeli yüksek tarihi mekanlar, doğal turizm alanları, piknik ve mesire alanlarında görev üstleniyor. Jandarma sorumluluk bölgesinde kalan yerlerde yapılan festivallerde de görev alan ekip, Side, Kumköy, Evrenseki Çolaklı Gündoğdu, Kızılağaç, Sorgun Çamlığı, Titreyengöl, Sarılar, Manavgat Şelalesi gibi turistik ve tarihi değeri bulunan ören yerlerde devriye görevinde bulunuyor.

13 dış dünya 27 Haziran 2015 Cumartesi 13 Kırım Türklerinin duaları huzur için AKMESCİT - Ezan seslerinin yükseldiği, duaların ve şükürlerin hissedildiği "acının adresi" Kırım'daki Müslümanlar ramazanı tüm maneviyatıyla hissediyor. Camileri dolduran Müslümanlar, cuma namazlarında imamlar tarafından verilen Türkçe hutbe ve vaazları dinleyerek avlusuna kadar doldurdukları camilerde namazlarını kılıyor. Kırımlı Müslümanlar, iftar programlarında bir araya gelerek İslam'ı tüm manasıyla yaşamaya çalışıyor. Kırım Müftüsü Hacı Emirali Ablayev, AA muhabirine yaptığı açıklamada, her yıl olduğu gibi bu ramazanda da bereket ve imanı içlerinde hissettiklerini Rusya Federasyonu'nun ilhakının ardından çeşitli siyasi sıkıntılar yaşandığını ancak dini anlamda problemle karşılaşmadıklarını belirten Ablayev, şöyle devam etti: "Şükürler olsun her sene olduğu gibi iftarlarımızdan, teravihimizden, ezanımızdan yana hiç bir sıkıntımız yok. Cuma günleri camilerimiz dolup taşar. Sadece ramazanda değil her cuma manzara aynı olur, cemaat camiye sığmaz. Rabbim insanlarımızı çok imtihandan geçirdi. En son akşam yattık, sabahında başka bir bayrak altında kalktık. O yüzdendir ki insanlar dinine eskisinden daha sımsıkı sarılmakta. Camilerimizde her gün çocuklarımıza dini eğitim veriliyor. Kur'an-ı Kerim Sürgün, soykırım, zulüm ve acının yüzyıllardır hissedildiği Kırım'da, azınlık durumundaki yaklaşık 500 bin Türk, ramazanı tüm maneviyatıyla yaşamaya çalışırken, anavatanlarında huzurun hakim olması için de dua ediyorlar. öğreniyorlar. Gençlerimiz fıkıh dersi alıyorlar." Kendilerinin ellerinden geldiğince Kırım'da birlik ve beraberliklerini korumaya çalıştıklarını kaydeden Ablayev, "Anavatanımızda kan dökülmesin, dil, din arası çatışmalar olmasın, insanlar birbirine düşmesin diye çabalıyoruz. Belki aç veya susuz kalırız ama üzerinde durmamız gereken en önemli şey barış" diye konuştu. Dünya ülkeleri arasında tek ümitlerinin Türkiye olduğunun altını çizen Ablayev, başta Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez olmak üzere Türkiye'deki dindaşlarının her zaman kendilerini hatırladıklarını ve yardım ettiklerini Görmez'in Kırım'daki camilerin inşasında ve restorasyonunda büyük yardımları olduğunu belirten Ablayev, "Ne durumda olursak olalım onların yaptığı yardımlar hiçbir zaman durmadı" dedi. Kırım Türklerinden Musa Çahar ramazanın tüm İslam alemine hayırlı olmasını diledi. Türkiye'deki soydaşlarına selamlarını ileten Çahar, "Duamız tüm İslam aleminin birlik ve beraberlik içinde olması. Tüm ibadetlerimiz Allah katında kabul olur inşallah" dedi. Edip Emir ise vatanına dirlik ve birlik dileğinde bulundu. Kırım'daki Türklere vatan topraklarına sahip çıkılması çağrısında bulunan Emir, "Vatanımıza sahip çıkmalıyız. Dolayısıyla mescitlere gelerek namazımızı kılıp dua etmeliyiz" diye konuştu. Ramazanda çeşitli yardım faaliyetlerinde bulunmak üzere Kırım'da bulunan İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı, Sadakataşı Derneği ve İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) temsilcileri de Kırım Müftüsü Ablayev'i ziyaret etti. İHH İnsani Yardım Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Osman Atalay, Kebir Camisi'nde gerçekleştirilen ziyarette yaptığı konuşmada, Türkiye ve yardım kuruluşları olarak her zaman Kırım halkının yanında olduklarını Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi Kırım'da da ramazan yardımları yaptıklarını ve buradaki halk ile iftar sofralarına oturduklarını belirten Atalay, şöyle devam etti: "Biz İHH olarak 15 senedir Kırım'a bir vesileyle geliyorduk. Tabii malum Kırım'da çok ciddi değişiklikler, bir ilhak meselesi, referandum oldu. Fakat bu referandumla birlikte Kırım sanki dünyadan izole oldu gibi bir görüntü var. Amacımız burada yaşayan kardeşlerimize manevi olarak bir destek vermek. Biliyoruz ki Kırım'ın maddi desteğe ihtiyacı yok, en önemlisi manevi desteğe ihtiyacı var. Akrabalık, kardeşlik hukukumuz var o yüzden İHH olarak bu ramazanı sizlerle geçirmeye karar verdik." Piri: AB'nin 20 bin mülteciyi tartışması utanç verici Tacikistan da müslümanlara ibadet yasakları getirildi İSTANBUL - Tacikistan İslami Hareket Partisi Lideri Muhiddin Kebiri, Tacikistan hükümetinin ülkedeki Müslümanlara baskı uyguladığını Kebiri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Tacikistan hükümetinin 2009'dan bu yana kamusal alanda başörtüsü yasağı uyguladığını, son zamanlarda da 40 yaş altı erkeklerin sakal bırakmasının da hükümet tarafından yasaklandığını belirterek, şunları söyledi: "Ne yazık ki son yıllarda dindarlar üzerinde baskı politikaları arttı. On sekiz yaş altı gençlerin camiye ve eğitim için medreseye gitmesi yasaklandı. Devletin belirlemiş olduğu mekanlar dışında namaz kılma yasağı uygulanmaya başlandı. Öyle ki partimizin mescidinde bile namaz kılmamız yasaklandı. Genel olarak, ülkede günden güne artan bu tür din karşıtı uygulamalar toplumu ümitsizliğe sevk etmekte, bu baskı neticesinde gençler çözümü radikal gruplara yaklaşmada ve onlara katılmakta bulmaktadırlar. Bu baskı siyaseti maalesef yüzlerce Tacik gencin DAEŞ saflarında bulunmasına neden olmuştur." Tacikistan hükümetinin, uyguladığı baskıcı politikalar nedeniyle ülkedeki muhaliflerle 1997'de imzaladığı barış anlaşmasından uzaklaştığını savunan Kebiri, "Bu tür politikalar nefes aldırmayan bir siyasi atmosferin oluşmasına ya da krizin oluşmasına zemin KUDÜS - Gazze ablukasını kırmayı ve yardım malzemesi götürmeyi amaçlayan 3. Özgürlük Filosu'na Yunanistan'da sabotaja uğradığı belirtildi. Filoda bulunan İsrail asıllı İsveç vatandaşı Dror Feiler, "Bir kişinin filodaki gemilerden birine sabotaj düzenlediğini, bu yüzden başka bir gemi bulmak zorunda kaldıklarını" ifade etti. İsrail'de yayın yapan Arap radyolarından El Şems'e konuşan Feiler, "Yunanistan'dayken, kimliği belirsiz bir kişi gemilerden birinin pervanesine zarar vermeye çalıştı. Kim olduğunu bilmiyoruz ancak bu kişi suyun içine dalarak pervanelerden birine sabotajda bulundu. Bu yüzden başka bir gemi bulmak zorunda kaldık" ifadelerini kullandı. Kendilerini durdurmak isteyen karanlık güçler olduğunu belirten hazırlamaktadır" dedi. Kebiri, Mısır'ın seçilmiş Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin darbe sonucu devrilmesinin ve Sisi yönetimi tarafından idama mahkum edilmesinin de Orta Asya'daki bazı yönetimleri Müslüman gruplara karşı daha sert davranmaları noktasında cesaretlendirdiğini belirtti. Ülkede barışın sağlanması için 1997'de imzalanan barış anlaşmasının garantörleri Rusya ve İran'ın gerekli adımları atması gerektiğini ifade eden Kebiri, şöyle devam etti: "Tacikistan barışı, öncelikle muhalefet ve hükümet taraflarının barış için ortaya koydukları iradelerinin mahsulüdür. Bu bağlamda Tacikistan'ın dostları Rusya, İran, Kazakistan, Kırgızistan, Afganistan ve Pakistan, Birleşmiş Milletler öncülüğünde barışın meydana gelmesi için katkı sunmuşlardır. Şimdi bu barış anlaşması gölgelenmiş ve devlet eliyle yıpratılmaktadır. Bu ülkeler özellikle Rusya ve İran, Tacikistan halkına karşı sorumluluk hissederek barış sürecinde her ne olursa olsun korumak için söz verdikleri barışın devam etmesi için gerekli adımları atmalılardır. Biz inanıyoruz ki bu iki kilit ülke yeniden sahneye çıkacak, bir kez daha bu barış sürecinin yeniden tesisi için Tacikistan halkına yardım edecek ve bu kriz durumunu ortadan kaldıracaktır." İsrail, 3. Özgürlük Filosu nun Gazze ye ulaşmasına izin vermeyecek Feiler, bu sabotajın 2011 yılında bir Yunan limanından Gazze'ye doğru yola çıkmak isteyen gemiye düzenlenen saldırının tekrarı olduğunu kaydetti. Feiler, Filotaki aktivistlerin, Gazze'ye doğru yola çıkmalarını önlenmek istendiğini bildiklerini ve bu nedenle Yunanistan'ta mümkün olduğunca az zaman harcamaya gayret ettiklerini Öte yandan, Yunanistan'ın Girit adasında olduğu bildirilen 3. Özgürlük Filosu'nun hareket tarihini cuma gününe ertelediği öğrenildi. Edinilen bilgiye göre, organizatörler, olumsuz hava koşullarının düzelmesinin beklendiği cuma günü, adı gizli tutulan bir limandan yola çıkmayı planlıyor. Hava koşullarının elverişsiz olması durumunda, bir ertelemenin daha gündeme gelebileceği belirtildi. BRÜKSEL - Avrupa Parlamentosu (AP) Türkiye raportörü Hollandalı Kati Piri, Türkiye'de 2 milyon Suriyeli mülteci varken AB üyesi ülkeleri arasında 20 bin mültecinin nasıl yerleştirileceği tartışmalarının "utanç verici" olduğunu AP'nin Türkiye raportörü ve Sosyalist grup üyesi Piri, parlamentodaki ofisinde, AA muhabirinin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı. AB'nin sığınmacıları üye ülkelere adil bir şekilde dağıtmak için planladığı kota sistemine vurgu yapan Kati Piri, iki yıl içinde sadece 20 bin sığınmacının tartışıldığını oysa Türkiye'nin kabul ettikleri ile kıyaslandığında tartışmadan utanılması gerektiğini ifade etti. Sadece Türkiye değil, Avrupa'nın da Suriye'nin komşusu sayılacağını kaydeden Hollandalı raportör, AB'nin Suriye sınırında bulunan ülkelere yardım etmeye mecbur olduğunu AB üyelerine yapılan iltica başvurularında Almanya ve İsveç başı çekerken, bazı üye ülkeler neredeyse hiç sığınmacı kabul etmiyor. HALEP - Halep'in Azez kasabası yakınlarına İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı'nca kurulan konteyner ve çadır kentlerde yaşamını sürdüren Suriyeliler, ramazanı buruk geçiriyor. Beşşar Esed'e bağlı güçlerin saldırıları nedeniyle yaşadıkları bölgeleri terk eden Suriyelilerin bir kısmı, yaklaşık 4 yıldır İHH'nın Azez yakınlarında oluşturduğu Siccu kampında barınıyor. Kamptaki Suriyeliler, sıcak hava ve olumsuz şartlara rağmen oruçlarını tutmaya çalışıyor. Günün büyük bölümünü çadırlarında geçiren Suriyeliler, akşama doğru iftar hazırlığına başlıyor. İmkanlar kısıtlı olsa da iftar sofralarını en güzel şekilde hazırlamaya çalışan kadınlara 10 Haziran'da Avrupa Parlamentosu (AP) genel kurulunda 94 'hayır'a karşı, 432 'evet' oyuyla kabul edilen raporu hazırlayan AP raportörü Piri, Türkiye'nin NATO üyesi olarak AB için stratejik bir ülke olduğunu Piri, "Türkiye Ortadoğu'nun en demokratik ülkesidir ve Avrupa Birliği'nin müttefiki olması gerekiyor" dedi. Türkiye'nin genel seçimlerindeki oy Sınır ötesinde buruk ramazan kullanma oranının yüksek olmasına değinen Piri, Türkiye'nin demokrasinin dirençli olduğunu Piri şöyle devam etti: "Türkiye'de oy kullanımının yüksek olması halkının siyaset ile ilgilendiğini gösteriyor. Bu, Türk halkının kendi oylarının bir anlamı olduğunu ve değişiklik yapabileceğini hissetmesi demektir. Türkiye'nin genel seçimi ülkenin demokrasinin ne kadar güçlü olduğunu gösterdi." Öte yandan kabul edilen Türkiye raporunun ilgili paragrafında, "Türk modern tarihinin en kapsayıcı ve temsil kabiliyeti en yüksek meclisinin seçilmesini memnuniyetle karşılıyoruz, Türk demokrasinin direncini ve sağlanan çok yüksek katılım oranı ve seçim gününde sivil toplum gönüllülerinin etkileyici katılımıyla ispatlanan vatandaşların demokratik ruhunu övüyoruz. Tüm partilere Türkiye'nin demokratikleşme sürecini ve AB ile reform diyaloğunu yeniden canlandırma hedefiyle istikrarlı ve kapsayıcı bir hükümet kurma yolunda çalışma çağrısı yapıyoruz" denilmişti. çocukları yardımcı oluyor. Sıcak havadan dolayı iftar sofralarını genellikle çadır önlerine kuran Suriyeli kadınlar, ezanın okunmasıyla iftarını ailece açıyor, ardından dua ediyor. Kampta kader birliği yapan Suriyelilerin, komşularının iftar ve sahurda yemek yapıp yapamadığını kontrol etmesi de dikkat çeken bir ayrıntı olarak göze çarpıyor. Suriyeli Salih Muhammet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çatışmalar nedeniyle yaşadığı köyü terk ederek ailesiyle kampa yerleştiğini Çadır koşullarında da olsa ramazanın maneviyatından istifade etmeye çalıştıklarını ifade eden Muhammet, "Bize ulaştırılan yardımların tamamı Türkiye'den geliyor. İHH da sorunlarımızla yakından ilgileniyor. Aslında Türkiye'ye geçmek istiyordum ama zamanla gördüm ki burada da Türkiye'de gibiyiz. Bize Türkiye'den başka yardım eden yok. Allah Türk halkından razı olsun" diye konuştu. BULMACANIN ÇÖZÜMÜ

14 14 27 Haziran 2015 Cumartesi TURİZM Kaleler Şehri: TOKAT ISSN Antalya nın 12 ilçesi kırsal turizme yönlendirilecek ANTALYA- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), kentteki turizm faaliyetlerinin sahilden uzak iç kesimlere de taşınması amacıyla ilçeleri tek tek taradı ve kırsal turizmin gelişebileceği 105 kırsal alanı tespit etti. ATSO tarafından geliştirilen Alternatif Kırsal Turizm Potansiyeli ve Gelişim Stratejisi Projesi çerçevesinde hazırlanan, "Antalya Sürdürülebilir Kırsal Turizmin Geliştirilmesi Strateji Rehberi"nde 105 köyle ilgili bilgiler yer aldı. ATSO, ilk aşamada bin adet bastırdığı rehberi bölgedeki kaymakamlıklar, belediyeler, odalar ile Türkiye genelindeki turizm fakülteleri, turizmle ilgili meslek kuruluşları ve diğer paydaşlara gönderdi. Turizm yatırımcılarına ışık tutacak rehberde belirlenen kırsal alanların nüfusu, Antalya'ya merkeze ve bağlı olduğu ilçeye uzaklığı, tarihi özellikleri, doğal güzellikleri, bölgede yapılan el işleri, zanaat, yerel lezzetleri ve mutfak kültürü, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, yerel halkın sosyoekonomik durumu, altyapı ve üstyapı durumu, yerel halkın alternatif turizme bakışı ve bölgede yapılabilecek sportif faaliyetler konularında bilgiler yer alıyor. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı tarafından finans edilen proje ile sahil turizminin geliştiği bölgelerin dışında kalan kesimlerin de turizm gelirlerinden pay alabilmesi, kırsal turizm yoluyla bölgede yaşayanların yaşam kalitesinin yükseltilmesi ve yerel turistik ürünlerin turizm ekonomisine kazandırılması amaçlanıyor. Rehberde yer alan 12 ilçesinde alternatifi turizm için tespit edilen kırsal alanlar şöyle: "Akseki ilçesinde Bademli, Belenalan, Bucakalan, Büyükalan, Ceceler, Cevizli, Değirmenlik, Dikmen, Gümüşdamla, Güzelsu, Karakışla, Kuyucak, Pınarbaşı, Sarıhacılar, Süleymaniye, Yarpuz, Aksu ilçesinde Alaylı, Fettahlı, Güloluk, Karaöz, Kurşunlu, Yeşilkaraman, Yurtpınar, Döşemealtı ilçesinde Bademağacı, Bıyıklı, Camili, Ekşili, Ilıca, Killik, Kovanlık, Kömürcüler, Elmalı ilçesinde Ahatlı, Akçaeniş, Akçay, Armutlu, Avşar, Bayralar, Beyler, Çaybaşı, Çobanisa, Eskihisar, Gökpınar, Gölova, Göltarla, Karamık, Kışla, Pirhasanlar, Salur, Tekkeköy, Yuva, Zümrütova, Gazipaşa ilçesinde Beyrebucak, Çakmak, Çörüş, Güney, Macar, Yakacık, Gündoğmuş ilçesinde Akyarı, Güneyyaka, Karadere, Kayabükü, Köprülü, Narağacı, Ortaköy, İbradı ilçesinde Başlar, Ormana, Ürünlü, Üzümdere, Kemer ilçesinde Kuzdere, Kepez ilçesinde Başköy, Çamlıca, Kirişçiler, Odabaşı, Konyaaltı ilçesinde Çakırlar, Doyran, Geyikbayırı, Hacısekiler, Korkuteli ilçesinde Avdan, Beğiş, Bozova, Büyükköy, Çomaklı, Sülekler, Ulucak, Yazır, Yelten, Yeşilyayla, Serik ilçesinde Abdurrahmanlar, Akbaş, Akçapınar, Belpınar, Çandır, Deniztepesi, Dorumlar, Gebiz, Karataş, Kozan, Pınarcık, Tekkeköy, Tongüçlü, Yanköy, Yukarıkocayatak, Zırlankaya." GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi: Grup Birikim Mat. Yay. Bil. Med. San. ve Tic. A.Ş. adına Nizamettin ÖLMEZ Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Yazı İşleri Müdürü Şebnem ÜNAL Sayfa Editörü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Muhabir - İnternet Editörü Kenan ERGEN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ İstihbarat Şefi Ayşegül BALDEMİR Haber Merkezi Şenol Günüç, Emine Özcan, Hakkı Murat Söbütay, Burcu Kerim, Ayşenur Gürer, Mihriban Demirel, Şevket Kalaycı, Zeynep Efsane Güzeldereli Yıl: 45 Sayı: Haziran 2015 Cumartesi turistlerin ilgisini çekiyor TOKAT - Doğu Roma İmparatorluğundan Selçuklulara kadar çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapan Tokat, 3 kalesiyle turistlerin ilgisini çekiyor. Tokat Valisi Cevdet Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin öne çıkan tarihi özelliklerinden biri olan 3 kaleyi tanıtmak için çalışmalar gerçekleştirdiklerini Hem gelecek nesillere buranın tarihini aktarmak hem de gelen turistlere kültür ziyafeti sunmak adına bu çalışmaların önemli olduğunu ifade eden Can, "Anadolu'da özellikli 3 kalesi olan tek şehir Tokat" dedi. Can, her kalenin farklı farklı medeniyetleri, kültürleri ve hikayeleri bağrında yaşattığını bildirdi. Niksar Kalesi'nin Türklerin Anadolu'ya girdikten sonra Anadolu'daki ilk durağı olduğunu anımsatan Can, "Danişment Ahmet Gazi Danişment Devleti'ni kurmuştur. Niksar başkentti. Niksar Kalesinde ilk Türk Medresesi yapılmıştır. Yağıbasan Medresesi. Kalemiz bunu bağrında barındırıyor. Niksar Kalesi Türklerin ilk kullandığı namazgahlardan bir tanesi. Öyle bir özelliği vardır. Aynı zamanda Niksar kale şehri olarak kurulmuştur" ifadesini kullandı. Zile Kalesi'nin de birçok özelliği olduğunu vurgulayan Can, Roma İmparatoru Julius Sezar'ın "veni vidi vici (geldim, gördüm, yendim)" sözünü de burada söylediği hatırlattı. Bu sözün Zile Belediyesince tescillendiği Zile Kalesi'nin şehre hakim bir konumda bulunduğunu dile getiren Can, kaleye çıkıldığında tüm MERSİN - Kıbrıs Barış Harekatı'nda aktif olarak görev yapan Türk Deniz Kuvvetlerine ait "TCG Silifke" gemisi, merkez Toroslar ilçesindeki "Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzesi"nde sergilenecek yılında hizmete giren ve 1974 yılındaki Kıbrıs Barış Harekatı'nda aktif rol alan 8 metre eninde, 48 metre uzunluğunda, 14 metre yüksekliğinde ve 230 ton ağırlığındaki "TCG Silifke" adlı mayın arama tarama gemisi, kullanım ömrünü doldurduktan sonra Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından, Toroslar Belediyesine hibe edildi. Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Akdeniz Bölge ve Garnizon Komutanlığında düzenlenen teslim Zile'nin görülebildiğini belirtti. Tokat Kalesi'nin de Tokat'ın gelişmesinde önemli bir yeri bulunduğunu ifade eden Can, "Tokat'ta şehir kale etrafında gelişmiştir. Yüksek ve sarp kayadır. Kalenin turizme açılması için çalışmalar devam ediyor" dedi. Tokat'ta 3 kalenin bulunmasının önemli olduğuna dikkati çeken Can, "Biz eski şehri koruyacağız. İlimize gelen turistler, Niksar, Mayın gemisi açık hava müzesinde sergilenecek töreninde yaptığı konuşmada, Torosların fiziki anlamda güzelleştirilmesi ve iyileştirilmesini sağlamak için çalıştıklarını Rauf Raif Denktaş Parkı ve Açık Hava Müzesi'nde 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nda kullanılan bir çok askeri envanteri sergilediklerini ifade eden Tuna, şöyle konuştu: "Parka rahmetli Rauf Denktaş'ın heykeli ile Cengiz Topel'in heykelini yaptık ve bir uçağını getirdik. Rahmetli Doktor Fazıl Küçük'ün bir heykelini de yapacağız. Kıbrıs Barış Harekatı'nda kullanılan emtiaları sergilemek suretiyle Kıbrıs'ta yaşayan bütün kardeşlerimizin bir anısı olması amacıyla bu parkı yaptık. Zile ve Tokat kalelerinde kuracağımız teraslarla eski şehirleri temaşa edebilecekler. Biz bunların sadece çıkılıp görülen bir kale değil, günlük hayatın da geçtiği kalelere dönüştürmeye çalışıyoruz. İnsanlar gelsin günlük hayatlarını geçirebilsinler. Kalelerdeki restorasyon çalışmaları devam ediyor. Özellikli 3 kalede de Osmanlı'nın ve Selçuklu'nun hatırasını da yaşatacağız" şeklinde konuştu. İdari Merkez Rüzgarlı Caddesi Plevne Sokak No:14/4 Ulus - ANKARA Tel: Fax: Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT Basıldığı Yer: Büyük Anadolu Medya Grup Özel Eğitim Gıda ve İnşaat Ltd. Şti. İstanbul Cad. Elif Sokak No:7/244 İskitler - Ankara TEL: Pbx Dağıtım: AK Dağıtım Abdulgani AKDAĞ Çağlayan Mah. Tıp Fakültesi Caddesi No: 258/11 Mamak/ANKARA Tel: Yayın Türü: Yerel - Süreli (Pazar hariç) Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. web: gazeteyedigun@gmail.com Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir

15 27 Haziran 2015 Cumartesi Şener, Fenerbahçe için hazır İSTANBUL - Fenerbahçe'nin yeni transferlerinden Şener Özbayraklı, sarı-lacivertli ekipte forma giymek için kendisini hazır hissettiğini ve sabırsızlandığını Şener Özbayraklı, Fenerbahçe TV'de canlı yayın konuğu olurken, transferi sonrası izlenimlerini, forma rekabetine bakışını ve hedeflerini anlattı. Sarı-lacivertli kulübe transferinin, kariyerinde hedeflediği önemli noktalardan biri olduğunu vurgulayan Şener, "Hedefim daha iyi şartlarda, daha üst seviyede futbol oynamaktı. Geride kalan 2,5 senede performansımı artırdım. Üst düzeyde oynamak için kendimi geliştirdim ve şu an Fenerbahçe'de forma giymeye hazırım. Artık 25 yaşımdayım ve bir futbolcu olarak en verimli çağımdayım. İnşallah kulübüme faydalı olurum" diye konuştu. Palacios ve Strawberry şampiyonluğu yorumladı Haksızlığa uğramamın başarımda etkisi büyük İZMİR - Türkiye Basketbol Ligi'nde mutlu sona ulaşan Pınar Karşıyaka'da ABD'li oyuncularından Juan Palacios, sezona başlarken şampiyonluğu hiç düşünmediklerini Palacios, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çok iyi bir sezonu geride bıraktıklarını kaydetti. Daha önce Fransa'da Nanterre ile bir şampiyonluğu olduğunu hatırlatan Palacios, şöyle konuştu: "Sezon başında bu noktada olacağımızı düşünmemiştim. Ancak sezon ilerledikçe, galibiyetler geldikçe, şampiyonluğu başarabileceğimize inanmaya başladım. Diğer takımlarla kıyasladığımızda biz takımca çok iyi anlaşıyoruz, hiç kimsenin egosu yok. Herkesin tek isteği takımın kazanması. Bence herkesin en iyi oyununu sergilemesi için koçumuz da çok etkili oldu." Palacios, takımla sözleşmesinin 1 yıl opsiyonu olduğunu hatırlatarak, "Her şeyi masaya koyup düşünmem gerekiyor. Böyle bir başarı yakalayınca, bütün kapılar açık olabiliyor. O yüzden bütün opsiyonları düşünüp, en iyisine karar vermeye çalışacağım" diye konuştu. İzmir'in "yavaş" temposunu sevdiğini kaydeden Palacios, "Türkiye'de en güzel şehrin İzmir olduğunu düşünüyorum" dedi. Palacios gibi sezon başında takıma katılan Darryl Eugene Strawberry, çok iyi bir sezon geçirdiklerini ve haklı olarak taraftarları da gururlandırdıklarını Strawberry, büyük bir başarıya imza attıklarını vurgulayarak, "Sene boyunca eğlenerek basketbol oynadık. Bugün burada olacağımız hiç düşünmemiştim. Aslında Eurocup'ı kazanmayı hedeflemiştik. Playoff oynayacağımıza inanıyorduk, Eurocup'tan elendikten sonra şampiyonluk için biraz ihtimal veriyordum ama aklıma hiç gelmemişti" ifadesini kullandı. Takımda arkadaşlığın çok üst seviyede olduğunu ve başarının da buna bağlı olduğunu bildiren Strawberry, "Herkes özünde çok iyi insan, bir araya gelince çok iyi bir takım olduk" değerlendirmesinde bulundu. Strawberry, gelecek sezon için kafasında herhangi bir planın olmadığını belirterek, "Biraz dinlenip, şampiyonluğun keyfini çıkardıktan sonra karar vermek istiyorum" dedi. İzmir'in güzel bir şehir olduğunu dile getiren Strawberry, "Türkiye de genel olarak güzel. İzmir, basketbol maçlarına kadar sessiz sakin bir şehir, öyle olunca biraz heyecan artıyor. İzmir'i çok seviyorum. İzmir'e geri geleceğime eminim" şeklinde konuştu. ANKARA - Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan, sporculuk ve teknik direktörlük döneminde haksızlığa uğradığını, bunun yöneticiliğine başarı olarak yansıdığını Delihasan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, geçmişte sporcu olarak milli takım seçmelerinde, teknik direktör olarak ise milli takımlarda ve kulüplerde haksızlıklara uğradığını, bunları yetkililere iletmesine rağmen karşılık alamadığını dile getirdi. Karatede dünya karmasına seçilen ilk Türk sporcunun kendisi olduğunu hatırlatan Delihasan, camiadan gelen başkanlık teklifi üzerine bunu geri çeviremediğini ifade etti. Teknik direktörlük görevini bırakarak, başkan olduğunu belirten Delihasan, "Zamanında haksızlıklara uğrayan bir sporcu olmamın bugünkü başarımızda etkisi olduğunu düşünüyorum. Nelerin yapılması gerektiğini, nelerin yapılmaması gerektiğini yaşadık. Çektiğimiz sıkıntıları şimdi bu sporu yapanların çekmemesi için çaba harcıyoruz. Belki de başarıyı getiren bu" diye konuştu. Federasyon tarihinde 2 kez üst üste seçilen ilk başkan olduğuna dikkati çeken Delihasan, şöyle devam etti: " Öncelikle federasyonu kurumsal bir yapıya kavuşturmaya çalıştık. Seçildikten sonra adaletin herkese aynı ölçüde dağıtılmasını sağladık. Milli takıma sporcular nasıl geleceklerini biliyorlar. Bu da onlara özgüven kazandırıyor. Başarıda sürekliliğimiz var. Bunu kalıcı yapmaya çalışıyoruz. Acısını potada hafifletiyor... MARDİN - Ülkesindeki çatışmalar nedeniyle Türkiye'ye sığınan Suriyeli engelli sporcu Abdurrahman Melle Hüseyin, katıldığı Kızıltepe Engelliler Gücü basketbol takımında yaşadığı acıları unutmaya çalışıyor. Suriye'deki iç savaşta yakınlarını kaybettikten sonra 2 yıl önce Türkiye'ye sığınan Abdurrahman Melle Hüseyin, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Basketbol Tekerlekli Sandalye Bölgesel 2. Lig D Grubu'nda mücadele eden Kızıltepe Engelliler Gücü takımına başvurdu. Takımla katıldığı antrenmanlarda yeteneğini sergileyerek teknik heyetin beğenisini toplayan Hüseyin, yapılan işlemlerin ardından kulüple müsabakalara katılmaya başladı. Savunma hattında görev yapan Hüseyin, 2 yılda takımın en gözde sporcularından biri olmayı başardı. Hüseyin, AA muhabirine, Suriye'nin başkenti Şam'daki üniversitede Kütüphane ve Şehircilik Bölümü'nde okuduğunu belirterek, ayrıca katıldığı spor müsabakalarında halter ve gülle atmada madalyalar kazandığını anlattı. Ülkesindeki karışıklık yüzünden geldiği Kızıltepe'de yeni bir hayata başladığını kaydeden Hüseyin, bir arkadaşının tavsiyesi üzerine Kızıltepe Engelliler Gücü takımında oynamaya başladığını Takım olarak bulundukları ligde play-off'a yükseldiklerini ancak orada başarılı olamadıklarını ifade eden Hüseyin, hedefinin birinci lig ve süper ligde oynamak olduğunu kaydetti. İlçenin İpek mahallesinde 300 liraya kiraladığı bir dairede yaşadığını dile getiren Hüseyin, şöyle konuştu: "Suriye'de iki amcamın oğlunu savaşta kaybettim. Annem ve babam Şam'da yaşıyor. Türkiye'ye gelmeye çalışıyorlar ama bir türlü olmadı. Bende burada hem kulüpte oynuyorum hem de mermer atölyesinde çalışıyorum. Fırsat buldukça serbest işlerde de çalışıyorum. Bu şekilde geçiniyorum." Kızıltepe Engelliler Gücü Kulüp Başkanı Yusuf Taşkın da Suriyeli Hüseyin'in savunmada çok iyi olduğunu anlatarak, "Gün geçtikçe daha çok gelişiyor oyunundan çok memnunuz bayağı hızlı bir sporcudur. Bir arkadaşı aracılığıyla takıma geldi ve oynamak istediğini Bizde Suriyeli olduğu için evraklarını yaparak transferini gerçekleştirdik ve takıma kazandırdık" dedi. Motosiklet festivaline "İçim ürperiyor ya kaçırırsan" klibiyle davet BALIKESİR - 10Riders Balıkesir Motosiklet Kullanıcıları Spor Kulübü Derneği ve Karesi Belediyesi tarafından ağustosun ilk haftasında düzenlenecek, Türkiye ve yurt dışından 5 binin üzerinde motosiklet tutkununun katılmasının beklendiği Uluslararası Balıkesir Karesi Motosiklet Festivali'ne çekilen özel kliple davet yapılıyor. Dernek, motosiklet tutkunlarını, sanatçı Orhan Gencebay'ın "Ya Evde Yoksan" şarkısının üzerine söz yazılarak oluşturulan "İçim ürperiyor ya kaçırırsan" klibiyle festivale davette bulunuyor. 10Riders Balıkesir Motosiklet Kullanıcıları Spor Kulübü Derneği Başkanı Özgür Candar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl "Kardeşliğe, dostluğa, coşkuya, eğlenceye suç ortağımız olur musun?" sloganıyla 6'ncısını düzenledikleri Uluslararası Balıkesir Karesi Motosiklet Festivali'nin 6-9 Ağustos'ta gerçekleştirileceğini Merkez Karesi ilçesi Kocaavşar Mahallesi'nde yapılacak festivale iyi hazırlandıklarını dile getiren Candar, binlerce motosiklet tutkununun program kapsamında Balıkesir'de olacağını aktardı.

16