pecya INTENSIVE PSYCHOTHERAPY AT INPATIENT STATION

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "pecya INTENSIVE PSYCHOTHERAPY AT INPATIENT STATION"

Transkript

1 diazepoksid kad ın ve erkekte libidoyu azaltabilir. Erkeklerde impotans, kad ınlard ı menstrüel bozukluklar yapabilir. KAYNAKLAR 1- Arkonaç, O: Psikofarmakoloji ve Psikofarrnakoterapi, Istanbul Arkonaç, O: Psikiyatrik Bozukluklar ve Tedavi1eri, Istanbul Benzodiazepines, A review of Research Results N. I. Drug, Abus. 4- Benzodiazepines, Today and Tomorrow. R. G. Priest. U. Vianna MTP press Limited Canay, O.: T ıbbi Farmakoloji, İstanbul DI Palma, Çevirenler: Akçasu, özüner, E şkazan: Temel T ıp Farmakolojisi, İstanbul Gre ıts, Ii., Jefferson, J.W., Spitzer, R.L.: Treatment of Mental Disorders, Newyork, Goodman and Gilman's: The Pharmacological Basis of Theurapeutics, Newyork Hippius, Winkokur: Clinical Posycopharmacology, Amsterdam, Kaplan, H., Freedman, A., M. Sadock, J.B.: Modern Synopsis of Comprehensive Textbook of Psychiatry, Baltimore, Kayaalp, O.: Rasyonel Tedavi Yönünden T ı bbi Farmakoloji 3. Bask ı, 2. Cilt Ankara, Koyuncuoğlu, II.: Farmakoloji Dersleri, Istanbul, Köknel, Ö.: Klinik Psikofarmakoloji, Istanbul, Lipton, M., A., Di Mascio, A., Killam, K., F.: Psychopmacology a Generation of Progress, Newyork, Tu ğlular, Psikofarmakoloji, Izmir, Tyrer, P., J.: Drugs in Psychiatric practice, Cambridge, AT İ P İ K PS İ KOZ Dr. Vedat Ş AR* ÖZET: Bu yaz ıda psikotik nöbetler geçiren bir gencin öyküsü, psikiyatri klini ğinde geçirdiği süre içersinde ele alın ışı veiiç y ıll ık izlemenin sonucu anlatilmaktad ır. Ortaya ç ıkan psikoterapi süreci üzerinde durulurken yatarak tedavi gören hastalarda yoğun psikoterapinin önemi vurgulanmakia, farmakoterapi-psikoterapi iliş kisi, analitik yönetim li yakla şım ın yeri ve tedavi ortam ın ı n önemine de ğinilmektedir. INTENSIVE PSYCHOTHERAPY AT INPATIENT STATION SummARY: The psycl ıotrapeutic manager?, eni of a psychotic adolescent at itıpatient statiotı is presented. Outcome after tree years is reported. The importance of intensive psychotherapy with hospitalized patients, the use of psychoanalytical thinking and the importance of a therapeutic milieu are emphasized. (MU Ş Psikoterapi ile u ğra şan ruh hekiminin önemli güçlüklerinden birisi deneyimlerini bilimsel belge ve bilgiye dönü ştiirebil ınektedir. Gtivenilirli ği ve geçerlili ği smanm ış görü şme ölçeklerinin, önyargılardan ar ınm ış fakat "ateorik" s ını fland ı rma sistemlerinin neredeyse tek bilimsel ileti şim arac ı durumuna geldi ği günümüz psikiyatrisinde psikoterapi ile ilgili ruh hekimi kendisini "dilsiz" hissetmektedir; oysa ya şadığı klinik gerçeklikte saklanmas ı, aktar ılmas ı gereken çok şey bulunmaktad ı r. Böyle elti şiintilerek giri şilen bu yaz ıda, psikotik nöbetler geçiren bir gencin öyküsü, psikiyatri klini ğ inde geçirdi ği süre içersinde ele alm ış " ve üç y ı ll ık izlemenin sonucu ya ş and ığı gibi anlat ılacaktır. Tart ışılabilecek de ğ i şik yönleri olan bu vakan ın daha çok hastanedeki psikoterapi süreci üzerinde clurulacakt ır. KLINIK ÖYKÜ Bu delikanl ın ın rahats ızlanmas ı ilk kez 1982 y ıl ı bahar aylar ında, 17 ya şında bir lise ö ğrencisi iken olmu ş. Huzursuzlanm ış. Babaanne ve dedesine "annemi siz ay ırd ın ız" diye ba ğırm ış durduk yerde. Sonra da hiç bir şey olmam ış gibi televizyon seyretmeye devam etmi ş. Ayn ı y ıl yaz sonunda ani- den psikotik bir tabloya girmi ş : İki gece uyumam ış, ard ı ard ına masturbasyon yapm ış, gece evin içinde soyunaralc dola şm ış, sabaha kar şı ç ıplak olarak balkona ç ıkm ış. Babas ın ın kendisini üniversiteye kaydettirmek için gerekli belgeleri kendisinden değ il de eni ş tesinden istemesine k ızarak "babam bana güvenmiyor" demi ş, daha sonra da cam ı yumruklayarak "bana kimse ffivenmiyor" diye ba ğırm ış. Patlayacak gibi oldu ğunu söyleyerek ti şörtünti ç ıkarm ış. O sırada evde hatas ı ve akrabadan yedi genç k ız varm ış. Giyinmesi istenince tümüyle soyunmu ş ve evdekilere sald ı rarak cinsel isteklerde bulunmaya ba şlam ış. Ba ğırı yor, gülüyor, a ğl ıyor, karma kar ışık konuşuyormu ş. Konu ştuklanndan anla şılabildi ğ'i kadarı ile sütçünün sütünün zehirli oldu ğunu, erkekli ğinin al ındığını söylüyormu ş. Kalças ın ı ok şuyor, "güzel mi", "ben erkek miyim" diye soruyormu ş. O gece soyunarak, anlams ız konu şarak geçirmi ş. Nöroleptik ilaç uygulannuş, sabah uyand ığında sakinmiş. O gün neş elenmi ş, saz çalm ış, evdeki k ızlara göbek att ı r ım ış. Diskote ğe gitmeyi önermi ş. Bir süre sonra soyunup halas ıyla sevi ş mek istemi ş. İki gün sonra kentin en büyük ve kalabal ık meydan ında ç ıplak olarak koşarken polisler tarafı ndan yakalan ı p hastaneye getirilmi ş. Yatt ığı sürede nömleptik ilaçlar ve dört kez elektrokonvülzif tedavi uygulanm ış. Ikinci elektrokonvülzif tedaviden sonra dramatik düzelme olmu ş, yirmi gün içersinde taburcu edilmi ş. *Ruh Sa ğl ığı ve Hastal ıklar ı Uzman ı, S.B. Sa ğmalc ılar Devlet Hastanesi, İstanbul 55

2 Taburcu olduktan sonra durgunla şmaya ba şlam ış, antidepressif farn ıakoterapi uygulanm ış, giderek aç ılm ış. Taburculu ğunun bir buçuk ay sonras ında üniversiteye baş laya bilecek duruma gelmi ş. Derslerde ald ığı notlar de ğ i ş kenlik, göstermi ş. Taburculu ğundan üç ay sonra, 1983 y ıl ı şubat ay ı ortalar ında do ğum gününü kutlamak üzere büyük bir parti düzenleme dü şüncesi belirmi ş ki şilik bir balo dli şltiyormu ş. Abart ılm ış k ıyafetler giymi ş o dönemde. Bir manik eksitasyon dü şiinülerek lityum verilmeye ba ş lanm ış, kısa sürede düzelmi ş y ıl ı a ğustos ay ı başındaki ikinci hastane yahşına dek be ş ayl ı k süre boyunca görece iyi olmu ş. Yaz tatili baş lad ı ğı nda hareketleri yeniden denetimsizle şmiş. O sırada lityum almay ı da b ırakm ış. Aniden katatoni benzeri bir durgunluk ortaya ç ıkm ış. Az konu şuyor, anlams ız şeyler söylüyor, idrann ı ve ch ş k ısm ı ortal ığa yap ıyormu ş. Ayn ı pozisyonda saatlerce kal ıyornıu ş. S ık sık masturbasyon yap ıyor da penisini tutuyormu ş. Organik kaynakl ı bir eksitasyondan ku şkulamlanrak çektirilen bilgisayarl ı beyin tomografisinde normal bulgular elde edilmi ş, ikinci kez hastaneye yat ınlm ış. Hastanede kaç ık oldu ğunu söylüyor, kula ğı na gelen seslerin etkisiyle baş kaların ı n anlayamad ığı hareketler yapt ığı n ı belirtiyormu ş. I şitsel varsan ılar, dü şünce akışında yavaş lama, etkilenme ve büyüklük sannlan, e şcinsellik korkular ı saptanm ış. Penisinden yay ılan mesajlar ın etkisiyle garip hareketler yaptığı n ı rki ştinilyormu ş. Ça ğnşım kopukluklar ı varm ış. Alçak sesle alayc ı bir tonda konu şuyormu ş. Ekopraksi, zaman zaman penisini tutma ve yere yat ına görül ınti ş. Nöroleptik ilaçlarla dışav ıı ran davran ışlannda iyileşme olmu şsa da bu kez dü şünce bozuklu ğu ön plana ç ı km ış : Atatürk, peygamber, şeytan oldu ğunu, ku ş ların kendisini mesaj verdi ğini dil şüntiyormu ş. Giderek bu dü şünceler yan şırken durgunluk ve karamsarl ık başlam ış. Yoğun elem içersinde imi ş, saatlerci yatakta lıallyormu ş. Motor yavaşlama ortaya ç ıkm ış, ifadesi kiintleş miş. Telkine yatk ı nl ığı artm ış, mücadeleci tutumundan eser kalmam ış. Konu şma iste ği yokmu ş. Prekatatonik durum dü şünülmü ş. Bu durumda, ikinci yatışından bir buçuk ay sonra, dokton ı nun izne ç ıkmas ı üzerine hastay ı ben devrald ı m. AILE VE ÖZGEÇMI Ş Anne ve baba yüksek e ğitimli. Annenin küçüklüklerinde çocuklarla yeterince ilgilenmedi ği, baban ın ise memleketindeki i şleri nedeniyle zaman zamn evden uzak kald ığı belirtiliyor. Annenin evlilik dışı ili ş kileri nedeniyle hastam ız 11 yaşında iken anne baba bo şanm ışlar. Baba hastam ız ı ve ondan küçük olan k ızın ı yan ına alm ış, iki y ıl sonra uzaktan akrabas ı olan bir bayanla evlenmi ş. Baban ı n ailesinin öz anneyi, öz annenin de babay ı çocuklara s ı k s ı k kötiiledi ği anla şıl ıyor. Anneanne hastamiz ın ilk rahats ızlanmas ından birkaç ay önce, üvey annenin çocuklu ğundan beri babada gözü oldu ğunu, büyü yaparak annesini ay ır ıp kendisinin evlendi ğini söylemi ş hastam ıza. O da bundan çok etkilenerek hastalanmas ından önceki kış ayları n ı babaannesinin evinde geçirmi ş. Zor bir doğumla dünyaya geldi ği, küçüklü ğiinde s ıkça hastaland ığı anlatıl ıyor. K ızkarde şi do ğduktan sonra ba şlayan enürezis 10 ya şında sünnet olana dek, 6 ya şında ortaya ç ıkan enkoprezis ergenlik ça ğı n ı dek sürmü ş. tirkek bir çocuk oldu ğu, özellikle annesinden korktu ğu, fakat ona kar şı h ırç ın da oldu ğu, büyüdükçe h ırçml ığınun dü şmanl ık derecesinde artt ığı öne stirtiliiyor. 8 ya şında iken getirildi ği hastanedeki dosyas ında buldu ğumuz, hastam ız ın elinden ç ıkm ış bir resim oldukça ilginç: Her iki cinse ili şkin ö ğeleri birlikte içeriyor (Bak ı n ız Şekil 1). Hastam ız ın 9 ya şında iken üç gün sii ren ve yinelerneyen bir de okul korkus var. Annenin cinsellikle ilgili konularda hastam ız için problem olu ş turacak davran ışlar ından söz ediliyor. O ğlunu ergenlik ça ğı na girdi ği dönemde ç ıplak olarak y ı kama, sevgilileriyle ili şkilerinden söz Ş EKIL: 1 H as( annz ın?> ya şında iken getirildi ğ i hekime açma gibi. Cizdic:.ji resim PSIKOTERAPI SÜRECI Hastayla ilk görü şmem için karşıla ştığlinda konu şmaya isteksiz, duygu ifadesi yoktu, ilgi düzeyi dü şüktü. Bu durumda görü şmeye geçirmi ş oldu ğu psikotik durumun fenomenolojisini merkez alarak ba şlad ık. Ağır a ğır, uzun uzun, ıtinlar zinciri halinde anlatt ı yaşantılann ı. Ben ço ğunlukla sessiz kahyor, ilgisinin uyan ı k kalmas ı ve dü şünce akış m ın diizgünlüğünii yitirmemesi yönünde desteklemek için zaman zaman söze kar ışıyordum. Bir ta şkınl ık dönemiydi geçirdi ği. İlk anda manik bir eksit.asyonu and ınyordu, ama paleolojik mantığın izlerini ta şıyan dü şünce zincirleri, "splitting" e i şaret eden kimi duygular (kendini hem şeytan hem de Atattiirk yada peygamber olarak hissetme gibi) şizofreniform bir psikozun da düşündürüyordu. Görü şme giderek benim dinlemem ile onun anlatmas ı biçiminden ç ıkarak aram ızda bir etkile şime dönüştü. Etkileşimin baş lamas ı ile hastada duygu ifadesinin ortaya ç ık ışı dikkati çekti. Uzun süreden beri ilkez Etkileşimin yap ısı şöyle idi: Hasta derin bir yaln ızl ık duygusunu ifade ediyordu? Bana yak ınlaşmaya ve beni kendisine yak ınla ştırma ya çal ışıyordu. Beni o anda kendisi hakk ı nda hissettiklerimi aç ıklamaya zorlayarak bunu en üst düzeye vard ırd ı. S ı rat köprüsü üzerinde gitmek gibi bir şeydi bu. Çünkü hastada duygu ifadesi ancak belirli bir yak ı nlaşma ile sağ - lanabiliyordu. Ancak bunun ölçüsünün kaç ır ılmas ı ili şkiyi bir başka aç ıdan tahrip edelilirdi. Bu denge korundu. Fakat görü şmenin bitimi konu şulaçaklann tükenmesinden çok hasta- 56

3 n ın ve benim yorgunluk hissetmemizle oldu. Ertesi görü şme bu yorgt ı nlu ğun izlerini ta şıyordu. Hem hasta hem de ben daha çekingen, daha uzakl ı k. Görü şme daha çok bilgi al ıp verme biçiminde seyretti. Hastan ın durgunluktan ç ıkmakta oldu ğu dikkati çekiyordu. Bu arada, geçirmiş oldu ğu psikotik durum patlamas ında tetik çeken olay ı anlatt ı : Hastam ız bir tatil kasabas ında akrabas ı olan yedi genç k ızla birlikte kal ıyordu. Köyün delikanl ılar ıyla aralar ında ç ı - kan bir stirtü şm ede kendini kötü bir durumda bulmu ş tu: Onlarla dövü şmeyi istemi ş, fakat korkmu ş, donup kalm ışt ı. "Oysa erkek dedi ğin biraz kabaday ı olmal ıyd ı. Onun gibi kadı ns ı, hassas olmamallych. Ne yaz ık ki o öyle yeti şmemişti. O annesi taraf ından dövülüp babas ı taraf ından sevilmi ş bir çocuktu. Tersi olsayd ı o da öteki erkekler gibi olabilirdi". Üçüncü ve dördüncü görü şmeler hastan ın benimle özde ş - leşmeye başlad ığı n ı gösteriyordu: Psikiyatrist olmaya karar vermi ş ti. Sonraki görü şmede lise y ıllar ındaki sevgililerinden, onlarla istedi ği yak ı nl ığı kuramay ışından söz ediyordu. Bu arada durgunluktan tümüyle slyr ılm ış t ı, hastane çevresinde ko şuyor, saz çal ıyordu. Apatinin yerini öfori alm ış t ı. Benimle tan ışal ı on gün olmu ştu. Bir sorun ortaya ç ıkm ıştı. Çal ışaca ğım servis de ğ i şecekti. Bir nöbet ak şam ında bu durumu anlatt ım. isterse kendisini de gidece ğim servise nakledebileceğimizi, tedavisinin orada yine benimle sürebilece ğini belirttim. Benden ayr ılmak istemedi ğini söyledi. Bu konu şmadan yar ım saat sonra servis hem şiresi taraf ından çağr ıld ım. Hastam ız panik halinde idi, a ğl ıyordu. Yüzü gözü kar ışm ış tı. Olan şuydu: Televizyonda Hac ı Bekta ş Veli hakk ı nda bir program vard ı. Programda bir ara Allah Allah sesleri duyulmu ş tu. Hastam ız bu sesleri duydu ğu an kefidisini "Allah' ın sevgili kulu" sanm ış, çok korkmu ştu. Allah' ın sevgili kulu; Tercüme edersek: Doktorun sevgili hastas ı! öyle ya, hiç bir hastay ı beraberimde götürmüyor, yaln ız onu yan ıma al ıyordum. Bu durum onu niçin sarsm ı.ştı, psikoza sokacak kadar? Ş u nedenle: Benimle tedaviye ba şladıktan sonra aram ızda derin bir yak ı nl ık hissetmeye ba şlam ış ti. Ancak o benli ği zay ıf bir insand ı, bütünlü ğü pamuk ipli ğine bağl ıyd ı. Bir başkas ına bu denli yak ınl ık duyması (ki ileti şimsiz ve yaln ız dilnyüs ında buna o denli gereksinimi vard ı ), giderek ondan şiddetle etkilendi ğini, ona ayr ılarnayacak biçimde ba ğlandığı n ı hissetmesi hastam ızda _kendi benli ğini yitirm e korkusunu yaratm ışt ı. Yerimin stabil olmad ığı duygusunu veren en küçük bir mesaj da, ayrıca terkedilme, ayr ılma, reddedil ıne korkular ın! alevlendiriyordu. Ertesi günkü görü şmemiz durgun, verimsiz geçti ve araya hafta sonu tatili girdi. Hafta sonu boyunca hastam ız a ğır bunalblar içersinde olmu ş ve yeniden psikotik belirtiler göstermeye ba şlam ışt ır. Eliyle dur i şareti yap ıyor "ye şil kırm ız ı dur geç" diyor, kendi kendine "sen ve ben, sen ve ben" diye konu şuyor, üç ad ım ileri iki ad ım geri yürüyor, durup kal ıyor, anla şılmaz şeyler söylüyordu. Görü ştüğümüzde, huzursuzlanmas ından hemen önce masturbasyon yapt ığı n ı, kendi spermlerini yuttu ğunu, tadm ın şekerli oldu ğunu, şekere gereksinimi oldu ğunu belirtiyordu. Bu yüzden huzursuz olduğunu ileri sürüyordu. Çok sonralar ı yaptığım ız bir görü şmede ö ğrendi ğime göre asl ında şöyle bir fantazisi de olmu ştu o masturbasyon s ıras ında: Kendisi bütün bedeniyle bir penise dönü şmüş, bedeni olmayan bir kad ı n cinsel organ ından içeri girmi ş, rahim bo şlu ğuna dek ula şm ış tı. Dü şürdü ğü pek çok şey yan ısıra bu bir kaybolma fantazisi de olabilirdi ve benimle ili şkisinde bireyselli ğini yitiri şini, aram ızdaki s ın ır ın kalk ı - şın ı, benimle birleştnesini, benim taraf ımdan yutulmas ın ı simgeliyordu. Görü şmede s ı kıntıs ın ı azaltmaya çal ışırken birden ağlamaya ba şlad ı, sonra durdu, yüzüme uzun uzun bakt ı ve etkileyici bir çift söz sarfetti: "Seni seviyorum". Sonraki görü şmede hastam ız "kendimi sen san ıyorum" diyor, benim hareketlerimi, sözlerimi ekolali ve ekopraksi biçiminde yineliyor, görü şme s ıras ında çal ışma masam ın arka- s ında duran sandalyeme oturmak istiyordu. Sonraki görü şmelerde aram ızdaki s ın ır ı vurgulad ım, bana yönelik sevgi hissinin cinsellik dışı bileşenlerini ön plana ç ıkarmaya çabalad ım, almakta oldu ğu nöroleptik ilac ın dozunu yükselttim. Bir hafta içersinde giderek psikozdan ç ıkt ığı görüldü. Bir ba ş ka de ğ i şiklik de hastamm ın annesine yönelik davran ışlarında oluyordu. Ziyaret saatlerinde daha uzak oturuyorlar, kucakla şm ıyorlard ı. Hastamm ın annesinin yan ından ayr ı- l ıp gitti ği, ba şka şeylerle ilgilendi ği bile oluyordu. Tam bu s ı- ralar anne etkile şime kat ıld ı : Oğluyla her y ıl oldu ğu gibi bu y ıl da birlikte tatile ç ıkmak istiyordu. Ancak bu gidi şle buna olanak yoktu. Bu y ıl tatile yaln ız bas ına ç ıkaca ğı n ı oğluna nas ıl söyleyecekti? Durumu oldu ğu gibi bildirmesini önerip yaln ız ba şına tatile ç ıkmas ın ın en doğal hakkı oldu ğunu iletince öfkeyle kar şılaşıyordum: "Ama ana yüre ği öyle demiyor, o zaman ben o ğluma ihanet etmi ş gibi hissediyorum kendimi". Ard ından anne çiziktirmekte oldu ğum şekillere i şaret ederek "bak ıyorum psikiyatristler de böyle ş eyler çiziyor, kimbilir ne anlama geliyordu, şaka, şaka" diyor ve gülerek uzakla şıyordu. Hastam ız regressif döneminde ç ıkt ıktan sonra ilginç bir çocukluk an ısın ı hat ırlam ıştı. Olay ın kendisi kaç ya şında iken ya şandığı n ı bilemiyordu. Asl ında gerçekten ya şanm ış m ıyd ı o da belli de ğildi ama kafas ı n ı çok meşgul ediyordu. Şöyleydi: Hastama bir gece uyand ığında bir ses duyar: "Git temizlen yan ıma gel". Bu sesi babas ın ınkine benzetir. Ça ğrı - lan ki şi ev halk ından bir genç k ız olan B'dir. Hastam ız ayn ı zamanda. B'ye içten içe a şıktır. Hastam ız o gece babas ın ın B' ile yatt ığın ı dü şünür, için için ağlar. Üçüncü haftaya girmi ş tik ve bu kez hastam ız o sıralar servisimizde çal ışmakta olan intern doktor bayan A'ya a şık olmuş tu. Aradan geçen günler içersinde bu tutum genelle ş ti, hastam ız art ıkhem şirelere de ayr ım gözetmeksizin ilan- ı aş k ediyordu. Bu tutuma k ızd ığım ı, sevgi gibi de ğerli bir ş eyi hiç ayr ım gözetmeksizin ifade etti ğini, hiç tammad ğ' ı insanlara ilan- ı aşk etti ğini, insanlarla aras ındaki sınırları hiçe sayd ığı n ı söyledi ğimde konu şmam ı sessizce dinleyen hasta/umm yan ıtı şu oldu:"beni affedecek misiniz?". Niçin bu soruyu sorrnu ştu? Ortada hiç bir "suç" mu vard ı ki "affettnekten" söz ediyordu? Ba ştan beri olanlar dü şünüldü ğünde mozaik şu biçimde biraraya getirilebilirdi: Hastamm önce bana sevgisini sunmu ş tu. Ben aram ızdaki sın ırı vurgular ve sevgisinin (e ş ) cinsel bileşenini geri plana atarken onun sevgisini genel olarak a reddetmi ş duruma dii şrriiiştüm. O da sevgisini başkalar ına dağı tm ıştı, ama hep kadınlara. Şimdi bima da hay ır diyordum. Ayn ı etkileşimin başma bir düzeydeki yorumu da şu olabilirdi: Intern doktor bayan A'y ı hastam ız ayn ı zamanda bir anne fi gürü olarak ya şıyordu. Onu çocukluk sevgilisi (asl ında annesi?) B'ye benzetti ğini söylüyordu. Onunla cinsel yana şıma girmesi anneye yana şujası anlam ın ı taşıyordu. Ben ise doktor, bir bak ıma baba, belki Allah ya da özetle kurallar ı koyan otorite olarak bunu durdurmu ş, ensesti yasaklam ış, onu bu "suç"a kar şı uyarm ıştım. Böylelikle ödipal üçgen yeniden ya şanm ıştı. Bir ba şka yorum da şu olabilirdi: E şcinsel olmadığın ı göstermek istemi şti bana, çünkü sevgisinin (e ş ) cinsel bileşenini pek ho ş karşılamam ışt ım (geri plana itmi ş tim). Her halde bu aç ıklamaların hepsi birdengeçerli idi. Ve di ğer servise göç etme günü gelmi şti. O gün annesi de geldi, yaln ız başına tatile ç ıkaca ğını oğluna aç ıklamak için, ogün beklenmedik (ayn ı zaman da beklendik) bir şey oldu, hastam ız benimle gelmekten vazgeçti. Eski serviste kalmaya karar vermi ş ti. Ne oluyordu? Acaba yine yak ınl ık korkusu galip gelmeye mi ba şlam ış tı, yoksa annenin etkile şime kat ılmas ı m ı rol oynam ışt ı? Aç ıkçası hastam ız iki cami aras ında beynamaz kalm ıştı. Bir yanda benimle gelmek ve belirsiz bir tedavi süresine katlanmak, öte yanda benden kopmak, bir bak ıma annesi ile ya da anne figürü olan internsdoktor bayan 57

4 A ile kalmak. Sanki annesi ile babas ı boşan ırken olan sahne yeniden oynan ı yordu: Baba ile gitmek ya da anne ile kalmak. Bu durmda annenin yard ım ını aç ıkça istedim, o da iste ğime uygun olarak o ğluyla konu ştu ve hastam ız ı benimle gitmeye ikna etti. Ancak yeni servise gelmemizle birlikte yeni bir dönem ba ş lam ış tı. Bu kez hastam ız ın ağız ım bıçak açm ıyordu, bütün gün esniyor, sürekli yat ıyordu. Konu şma çabalanm verimli olmuyordu. Sonunda nedenini söyle aç ıklad ı : Buraya gelmekle sevgilisi intern doktor A'y ı tarketmi ş gibi hissediyordu kendini. "Eğer onunla evlensem sanki babamdan B'nin (çocuklukta babas ıyla ortak sevgilisi) intikam ın ı alm ış olacakt ım" diyordu. Bu arada anne tatile ç ıkm ış ve fiilen uzakla şm ış h. Antidepressif ilaç tedavisine ba ş lad ı. Ilaç tedavisinin dördüncü güniitıtle, ilac ın etkisinin ç ıkmas ı için gerekli süreden çok önce hastam ız ın hareketlendi ği, öforikleşti ği görüldü. önceleri bilinçli olarak hareket ediyor, "delili ği oynuyor" gibiydi. Fakat giderek gerçek bir psikoza kaym ıştı. Bu kez içinde oldu ğu psikotik durum öncekilerden oldukça farkl ıyd ı. Art ı k çekingen de ğildi. Bana öfke kusuyor, aram ızda s ın ır tan ım ıyordu. Elimden kitab ım' kap ıyor, benimlealay ediyor, sen diye hitabediyor, herkesin içinde "seni seviyorum" diye ba ğınyordu. Odas ına gitti ğimde boynuma sanhyor, "seni öpebilir miyirn", "merak etme dudaklanndan öpmeyece ğim", "korkuyor musun", "kad ın gibi oturma" diyeba ğır ıyor, ard ından ellerinden tutup "beni döv" diye ısrar ediyor, ellerimi suratma çarp ıyordu. Arkas ından susup "bir çocu ğumuz oldu" diyor, ismi olarak kendisininkini söylüyordu. Bu tutumuna aktif olaraksengel olan bir yakla şım ve nöroleptik dozunt ı n yükseltiln ı esi ile hastam ız ın bir hafta içersinde yine psikozdan ç ıktığı görülüyordu. Geriye dönüp bak ı ldığında bir şey dikkati çekiyordu. D ış dünyan ın varl ığını unutmu ş tu neredeyse. Tedavinin ba şında iken acele ediyordu, her şey için çok geç olabilece ğinden korkuyordu. O zaman önünde uzun bir zaman bulundu ğunu vurgulam ış, paniğini azaltmaya çal ışm ış tı m. Oysa ş imdi zaman ı unutan o olmu ş tu. Ancak d ış dünyan ın, yani taburculu ğun gündeme gelmesiyle yeniden psikozla kar şılaş t ık. Yinedelili ği oynar yan ıtı şu olmu ş tu: "Evet bilinçli yap ıyorum, çünkü doktor gerek var". Bu kez ayr ılma sorunu ile kar şıla şı - y ordu k. Yeniden nöroleptik ilaç dozu yükseltilen hastan ın yine bir hafta içersinde psikozdon ç ıktığı görüldü. Art ık iyileşmesini bekledi ğimi, uzun bir süredir hastenede oldu ğunu, şu ana dek tedavi yararl ı oldu ise bunun sonuçunt ı gönnemiz gerekti ğini, iyileşme olmad ığı taktirde tedavinin ba ş arıl ı olmad ığı anlam ın ın ç ıkaca ğı n ı belirttim. Ozünde şunu demi ş oluyordum: "Benim için iyile şeceksin". Çünkü tedavinin ba şansal ığı benim başans ızl ı 'ğ t ın olacakt ı. Mesaj etkisini gösterdi. Hastam ız taburcu ol ına karar ı ald ı. İki hafta daha hastanede kald ığı halde psikotik belirti göstermedi. Durgundu, donuktu ama taburculu ğu tolere etti. SONUÇ Bu yaz ın ın a ğı rl ık noktas ını olu ş turmad ığmdan hastane sonras ı dönemin ayr ıntılarına girilmeyecek, yaln ız üç y ıll ık izlemenin sonucu bildirilecektir. Hastaneden ç ıkt ıtan sonra hastam ız toplam olarak üç ay daha dü şük dozda nöroleptik ilaç (trifluperazin 5mg/gün) kulland ı. Daha sonra ilaçkesildi. Bu süre içersinde haftada bir kez bireysel görü şmelere geldi, ard ından 6 ay süre ile yine benim yürüttü ğüm grup psikoterapi toplantılarına kat ıldı. Sonraki iki y ıl yaln ız durumu izleme amac ıyla bir kaç ayl ık aralarla görti ştük y ıl ı sonlar ından bu yana ili şkimiz kalmad ı. Durumu izledi ğim süre içersinde (üç y ıl) biriyeniden üniversiteye ba şlama s ıras ında di ğeri de bir k ız arkada ş ili ş kisi s ıras ında ortaya ç ıkan, birer hafta kadar süren (ilk 6 ayl ık izleme s ıras ında), kendili ğinden yatışan iki anksiyeteli dönem d ışında bir daha psikotik nöbet geçirmedi, ilaç kullanmas ı gerekmedi, hastane yat ışı olmad ı, elektrokonvifizif tedavi de görmedi. TARTI ŞMA Bu yaz ıyla vurgulanmak istenen konu geleneksel olarak psikoterapiye daha yatk ın oldukları kabul edilmi ş ve psikanalizin de özellikle ilgi alan ın ı olu ş turagelmi ş olan nörotik hastalardan çok, psikotik ki şilerin psikoterapisidir (2). Daha-çok hastane ko şullarında, yatarak tedavi gören servis hastas ı olarak ruh hekimlerinin kar şısına ç ıkan bu tür a ğır rahats ızl ıklarda gerek olanaks ızl ıklar (zaman, mekan, örgütlenme, bilgi, e ğitim yetersizlikleri) gerekse somatik tedavilerin çe şitli nedenlerle giderek kazand ıkları baskınl ıktan ötürü psikoterapi konusu ço ğunlukla ihmale u ğramaktad ır. Bu rahats ızl ıklarda klinik tablonun a ğirliği ve hastane ko şullarında olman ın getirdi ği kimi olanaklar ve k ısı thl ı klara ba ğl ı olarak, genelde psikoterapi için geçerli olan baz ı noktalar özel bir önem kazanmaktad ır: 1) Farmakoterapi psikoterapiye engel ya da alternatif değildir, aksine kaç ın ılmaz olarak psikoterapiye birlikte uygulanmas ı gerekmektedir. Ancak ilaçlar hastan ın ili şki kurma ve ileti şimde bulunma yetilerin' ve iste ğini ortadan kald ıracak düzende kullan ılmamal ıdır. Psikopatolojinin ayn ı zamanda bir ileti şim kanal ı oldu ğu unutulmamal ıdır. öte yandan, farmakoterapinin sundu ğu olanaklar ı n psikoterapi sürecini olumlu yönde etkilemede kullan ılabilece ği gerçe ği gözard ı edilmemelidir. 2) Psikotik hastan ın psikoterapisinde içgörü kazand ırmak de ğ il, ili şki kurmak önem ta şır. Hekimin ili şkiyi kurmak ve sürdürmek, hastaya yönelik tepkilerini düzenleyebihnek, hastan ın karşı tepkilerinin anlam ın ı kavrayabilmek, özetle ne yapt ığı n ı bilmek için psikanalitik bilgi ve deneyime (4) sahip olmas ı yararl ıdır. Hasta ile aras ında olanlar ın anlayamayan hekimin bo şa zaman geçirdi ğini dü şünüp hakl ı bir kayg ıyla yüksek doz ilaç ya da elektrokonvülzif tedavi gibi daha masif etkili önlemlere, hastaya kendini ifade etme ve ileti şim kurma şans ın ı hiç tan ımadan, erken dönemde ba şvurması kaç ı- n ılmazd ır. Ancak bu ki şileraras ı ili ş ki alan ı üzerinde yap ılan de ğerlendirmelerin "yorum" zanmyla bir "enformasyon" biçiminde hastaya aktar ılmaya çal ış mas ının analitik yakla şımla bir ili şkisi yoktur. Hekimin bu tür tepkilerinin entegrasyondan yoksun, transferanslar ın da aç ıkça parçalanm ış oldu ğu psikotik bir dünyada do ğru anla şılmas ı olanaks ızd ır. 3) Hekim ile hastan ın yo ğun bir psikoterapötik ili şki kurabilmeleri için uygun bir ortam ın bulunmas ı gerekir. Pek çok psikiyatri klini ğinin yoksun bir ortam ın bulunmas ı gerekir. Pek çok psikiyatri klini ğinin yoksun bulundu ğu böyle bir ortam ın ola ğan bir hastane servisininkinden farkl ı olacağı doğald ır. Bu ortam ın olu şumunda fiziksel ko şullar ın sa ğlanmas ı elbette ki bir anlay ıştır: Hekimin hastayla ili şkisinin görü şme saatlerine kat ı bir biçimde hapsolmamas ı için günün yeterli bir bölümünü serviste geçirmesinden ba şlayarak ideal olarak "therapeutic community" anlay ışına (5,6) dek varan bir ekip çal ışmas ı ve hastay ı hastane hiyerar şinin en alt basama ğı ve bir "obje" olmaktan çok bir "partner" olarak gören bir tutum ile demokratik tart ışma ortam ı böyle bir anlay ışın vazgeçilmez ö ğ'eleridir. Bu noktada psikiyatri, içinde bulundu ğu toplumun kültürünün ve sosyal/ekonomik özelliklerinin etkisine aç ıktır. Deskriptif aç ıdan şizoaffektif bozukluk (1), dinamik yakla şımla Erikson (3) anlam ında "kimlik konfüzyonu" tamlann ı yakıştırd ığım bu yaka kan ımca psikotik hastalarla serviste 58

5 yoğun psikoterapi uyg ıı lamas ın da bu üç ilkenin önemini dengeli bir biçimde yans ı tmaktad ı r. KAYNAKLAR 1- American Psychiatric Association: Diagnostic and Statisti. cal Meanual of Mental Disorders, Edition III-Revised. American Psychiatric Association, Wasl ı ington DC, Benedettin, G. :Klinische Psychotherapie. Eintûhrung in die Psychotherapie der Fsychosen. 2. überbearbeitete Auflage. Verlag Hans Huber, Bern, Eriksor ı, E. II.: İdentitaet und Lebenszktus. Drei Aufsaetze. Suhrkamp Taschenbücher Wissenschaft, Frankfurt, Fromm-Reichmar ın, F.:Principies'of Intensive Psychotherapy. The University of Chicago Press, Chicago, Jones, M,:Prinzipien der Therapeutischen.Gemeinschaft. Soziales Lernen und Sdzialpsychiatrie. Verlag"Hans Huber, Bern, Ploeger, A. :Die Therapeutische Gemeinschaft in der Psychotherapie und Sozialpsychiatrie. Theorie und Praxis. Georg Thieme Verlag, Stuttgart, SERV İSTE YOĞUN PS İ KOTERAP İ Dr. S. Hakan SAYITA* ÖZET: Bu yazida, atipih psikoz hat rar ıı r gözden geçirilmektedir. DSM-11I/R (1987). e göre, Psihiyatrih Bozuhluhlarzıt S ınzflartd ırtlmaszr ıda, lıer)tangi "bir özgün inen (al bozuklu ğun iaıtt ölçütleriıı i harş tlarııayan psikotik sentptomlarz olan olgular için ek :bir hatego ı i vard ır. Bu kategori "Başka bir yerde Tnsnif editn ı emi ş Psikotik Bozukluklar" dtr. Atipih Psikoz, bu konunun ba ş l ığı alt ında incelenir. SUMMARY: In this popen the concept of atypical psychösis is reviewed. In the Classification of Psychiatric Disorders according ta DSM 171/R (1987). there is a ı esidual categöry for cases whic)t there are psychotic symto ıns tlıat do not meet fhe diag nosüc criteria for any specific inen ta! disorders. This ca(egoıv is "Psychotic Disorders Not Elsewhere Classified". AtypicaTPsyc hosis is exantined ccnder the lteading of tltis subject. c İR İŞ Atipik psikoz;,hezeyal ılar, varsan ılar," ça ğnşımlar ın gevş e- mesi, bariz bir ş ekilde mant ı k dışına dü şen dii şiince veya ileri derecede da ğılm ış bir davraniş veya katatonik bir davran ış semptomlann ın çizdi ği ve herhangi bir özgül akil bozuklu ğu tane ölçütlerine s ığmayan vakalar için dü şüniilmüş bir alt s ı - n ıft ır. Halen geçerli olan psikiyatrik bo ıukluklann son s ın ı flandirmas ına (DSM-IIIfR) (1987) göre, psikozlar şu tane ba şliklan altinda incelen ınektedir: I- ORGAN İK KöKENLİ PS İKOZLAR H- İŞ LEVSEL PS İKOZLAR: Üç grupta incelenir: 1- Şizofrenik bozukluklar a) Katatonik tip b) Da ğılm ış (desorganize) tip c) Paranoid tip. d) Ay ıırdediln ı eyen tip P) Tortu tip 2- Hezeyant ı bozukluk (Paranoid bozukluk) a) Erotomanik tip b) Büyüklük tipi c) K ıskanç tip d) Somatik tip e) Ferseküsyo ıı"tipi f) Belirtitme ıni ş tip 3 Ba ş ka bir yercle,s ın ı fiand ı nlmam ış psikotik bozukluklar a) K ısa tepkisel psikoz b) Şizofreniform psikoz c) Şııoaffektif bozukluk - Iki uçlu tip, - Depressif tip d) Aktar ılm ış psikotik bozukluk e) Di ğer bir ş ekilde belirtilmemi ş psikotik bozukluk (Atipik psikoz) (1,2) Atipik psikoz tan ıs ı konmas ı gereken durumlar şunlard ır: 1 Al ışılmam ış görunümdeki psikozlar, örne ğin; fonksiyon bozuklığu ile birlikte olmayan rnonosemptomatik beden ş emaşı bozuklu ğu deliri, tek bozukluk olarak kalici i şitsel varsan ılar, menstriiel siklusa e ş lik eden geçici psikotik epizod- 1 ar. 2- Organik mental bozukluk, şizofreniform bozukluk, paranoid bozukluk veya affektif bozukluk ölçütterine uymayan post.partum psikozlar. 3- Süresinin iki haftadan k ısa olmas ın ın dışında herhangi bir yerde s ın ıflanabilecek psikozlar, örne ğin; presipitan psikolojik yüklenme ve zorlanma etken olmaksizin, sadece üç gün süren bir ş izofreniform bozukluk" semptomatolojisi. 4- Özgün tani konabilmesi için yeterli bilgi olmayan psikoz vakalannda daha çok bilgi elde edilinceye kadar tan ı konulması ertelenir. 5- Özgün bir tan ıy ı olanaksiz kilan karma ş ik klinik görünümlii psikozlar. Özgün mental bir bozuklu ğun ölçütlerine uymayan psikotik semptomlar kar şıs ında tak ınılacak tutu ın ş öyle olmal ıd ı r: ( Şema-1) *Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastaliktan Hastanesi Asistan 59

Cümlede Anlam İlişkileri

Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede Anlam İlişkileri Cümlede anlam ilişkileri kpss Türkçe konuları arasında önemli bir yer kaplamaktadır. Cümlede anlam ilişkilerine geçmeden önce cümlenin tanımını yapalım. Cümle, yargı bildiren,

Detaylı

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman

Ertesi gün hastaneden taburcu olma vakti gelmi ti. Annesi odaya gelerek Can haz rlarken, babas hastane lemlerini yap yordu. Vitaboy hastaneden ç kman TABOY HASTA Vitaboy çok kötü bir rüya görüyordu. Rüyas nda karanl k bir yerdeydi. Kimse onun sesini duymuyordu. Yata nda k vran yordu. Birden uyand. Bütün bunlar bir rüyayd. Fakat kendini çok yorgun hissediyordu.

Detaylı

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ

19 ARALIK 2011 PAZARTESİ DUYGU UYSAL 0852051 19 ARALIK 2011 PAZARTESİ Bugün sabah 9 dan akşam 10 a kadar dışarıda kalacaktım. Bu yüzden evden çıkmadan çok fazla parfüm sıkmıştım. Evden çıkarken ablam bütün evin benim parfümüm

Detaylı

Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10

Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10 Başlangıç ölçümleri - bir VC'ın en iyi 10 Burada Redpoint VC Tomasz Tunguz'ın ilk 10 ölçümleri, yeni bir için beni TSM dahil olmak üzere veya izleyen altı ay (ortalama), hangi yönetim kurulu toplantılarında

Detaylı

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK

HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ ΙV ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ ΠΡΟΦΟΡΙΚΟ ΛΟΓΟ (70013 Γ) HER ŞEYİN BAŞI SAĞLIK DİNLEYELİM

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım 2009 04:07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım 2009 04:29 Dünyanın Derdi Depresyon Dünyada 120 milyon kişi depresyonda. 185 ülkenin verilerine göre 2020 yılında kalp hastalıklarından sonra ikinci sırada depresyon olacak. İSTANBUL - Türkiye psikiyatri Derneği'nin

Detaylı

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır. Yazıyı PDF Yapan : Seyhan Tekelioğlu seyhan@hotmail.com http://www.seyhan.biz Topolojiler Her bilgisayar ağı verinin sistemler arasında gelip gitmesini sağlayacak bir yola ihtiyaç duyar. Aradaki bu yol

Detaylı

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu

BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu BİYOEŞDEĞERLİK ÇALIŞMALARINDA KLİNİK PROBLEMLERİN BİR KAÇ ÖZEL OLGUYLA KISA DEĞERLENDİRİLMESİ Prof.Dr.Aydin Erenmemişoğlu 3.Klinik Farmakoloji Sempozyumu-TRABZON 24.10.2007 Klinik ilaç araştırmalarına

Detaylı

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI

TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI TÜRKİYE DE HASTANEDE YATAN HASTALARIN AKILCI İLAÇ KULLANIMINA YÖNELİK BİLGİ VE DAVRANIŞLARINI DEĞERLENDİRME ÇALIŞMASI Sayın İlgili; Bu anket çalışması, akılcı ilaç kullanımı konusunda mevcut durumun değerlendirilmesi

Detaylı

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Walt Whitman. - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004. Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Walt Whitman - şiirler - Yayın Tarihi: 9.4.2004 Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat Yasal Uyarı: Bu ekitap, bilgisayarınıza indirip kayıt etmeniz ve ticari olmayan kişisel kullanımınız için yayınlanmaktadır.

Detaylı

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos 2013 09:35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos 2013 09:44 1 / 9

Puslu Manzaralar. Yazar Volkan DURMAZ Cuma, 16 Ağustos 2013 09:35 - Son Güncelleme Cuma, 16 Ağustos 2013 09:44 1 / 9 1 / 9 2 / 9 "Ağır ağır hiçliğe giden bir salyangozum." Yazar: Volkan Durmaz Yunan Yönetmen Theo Angelopoulos un 1988 yapımı filmi Landscape in the Mist-Puslu Manzaralar [1], belirsizlik içerisinde beliren

Detaylı

EVLİLİK ÇEŞİTLERİ FATİH HANOĞLU. Her Türlü Soru ve Önerileriniz İçin bilgi@renstitu.com Adresine Mail Atabilirsiniz. Her Hakkı Saklıdır.

EVLİLİK ÇEŞİTLERİ FATİH HANOĞLU. Her Türlü Soru ve Önerileriniz İçin bilgi@renstitu.com Adresine Mail Atabilirsiniz. Her Hakkı Saklıdır. 1- Tamamlayıcı çift tarzında evlilik: Bu tarz en yaygın olandır. Partnerler birbirlerinin ilişkiye katkılarına saygı duyarlar, her partnerin gücü ve yeterliği vardır, yine her partnerin otonomisi mevcuttur.

Detaylı

ANAOKULU VELĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ VELĠ ADI: ÇOCUĞUNUZUN ADI: ÖĞRETMENĠNĠZĠN ADI: MAĠL ADRESĠNĠZ? TARĠH: OKULUN FĠZĠKSEL OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

ANAOKULU VELĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ VELĠ ADI: ÇOCUĞUNUZUN ADI: ÖĞRETMENĠNĠZĠN ADI: MAĠL ADRESĠNĠZ? TARĠH: OKULUN FĠZĠKSEL OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ ANAOKULU VELĠ DEĞERLENDĠRME ANKETĠ VELĠ ADI: ÇOCUĞUNUZUN ADI: ÖĞRETMENĠNĠZĠN ADI: MAĠL ADRESĠNĠZ? TARĠH: OKULUN FĠZĠKSEL OLARAK DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Oyuncaklar Yeterlimi? Kısmen ( ) Kitaplar Yeterlimi? Kısmen

Detaylı

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri

Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Yaşam Dönemleri ve Gelişim Görevleri Havighurst'un çeşitli yaşam dönemleri için belirlediği gelişim görevleri Gelişim psikolojisi, bireylerin yaşam boyunca geçirdiği bedensel, zihinsel, duygusal, sosyal

Detaylı

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu.

Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu. Cimcime yemek masasına kurulmuş, ödev yapıyordu. Önündeki deftere, son yazdıklarına baktı ve sayfayı delmeye kararlıymış gibi, bastıra bastıra sildi. Az ötede duran kitabı önüne çekti ve elindeki kurşunkalemi

Detaylı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000) 14.08.2014 SIRA SIKLIK SÖZCÜK TÜR AÇIKLAMA 1 1209785 bir DT Belirleyici 2 1004455 ve CJ Bağlaç 3 625335 bu PN Adıl 4 361061 da AV Belirteç 5 352249 de

Detaylı

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2).

2- Hastalara muayenehaneye ilk defa mı? Sürekli mi? geldikleri sorulduğunda %30 u ilk defa %70 i sürekli geldiklerini bildirmişlerdir (Şekil 2). RAPOR Anayasa Mahkemesinin gerekçeli kararını açıklamasından sonra Sağlık Bakanlığı Tam Gün Yasası nı tekrar gündeme aldı. Önce torba yasaya konan daha sonra bazı değişiklikler için torba yasadan ayrılan

Detaylı

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler Sayın hast, Hastalıkların teşhisi ve tedavisinde son on yılda çok büyük gelişmeler kaydedildi.

Detaylı

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları. HASTA İŞİ İnsanların içlerinde barındırdıkları ve çoğunlukla kaçmaya çalıştıkları bir benlikleri vardır. O benliklerin içinde yaşadıkları olaylar ve onlardan arta kalan üzüntüler barınır, zaten bu yüzdendir

Detaylı

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar 2013 / 2014 SAYI: 04 Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar Haftanın Bazı Başlıkları Sağ ve Sol Beynin Şifreleri Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları

Detaylı

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim 2009 05:19 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim 2009 05:22 Çocuğumun Sık Sık Başı Ağrıyor Ne Yapabilirim? Başağrısı toplumun büyük kesiminde görülebilen ve insanların büyük çoğunluğunun hayatlarının değişik dönemlerinde karşılaştığı ve çare aradığı bir problemdir.

Detaylı

Bu dönemi sakin ve huzurlu bir biçimde çocuğunuzla birlikte ancak bu şekilde atlatabilirsiniz.

Bu dönemi sakin ve huzurlu bir biçimde çocuğunuzla birlikte ancak bu şekilde atlatabilirsiniz. Ergenlik döneminde çocuğunuzun artık eskisinden farklı ve kendine özgü bir birey olduğunu kabullenmelisiniz. Onunla iletişim kurma tarzınızda ve tutumlarınızda belirli değişiklikler yapmalısınız. Bu dönemi

Detaylı

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar, Orman ve Su İşleri Bakanımız Sn. Veysel Eroğlu nun katılımları ile gerçekleştiriyor olacağımız toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ediyor,

Detaylı

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ Savaş AYBERK, Bilge ALYÜZ*, Şenay ÇETİN Kocaeli Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü, Kocaeli *İletişim kurulacak yazar bilge.alyuz@kou.edu.tr, Tel: 262

Detaylı

Havayolu Pilotlarının Sırları

Havayolu Pilotlarının Sırları Havayolu Pilotlarının Sırları Ercan Caner, Elektrik ve Elektronik Mühendisliğinin yanı sıra, uçak ve helikopter lisanslarına sahip olan Caner, BİTES Savunma, Havacılık ve Uzay Teknolojileri Firmasında

Detaylı

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Uluslararası nsan Bilimleri Dergisi ISSN: 1303-5134 www.insanbilimleri.com 17.09.2004 KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER Dr. Ay e Okanlı Özet: Kadının sa lı ını tehdit eden, a rılı vücut de i

Detaylı

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri ÖNEMLİ! İlaçlarınızı düzenli kullanmanız çok önemlidir. Kilonuza dikkat ediniz. Ani bir kan şekeri düşmesi (hipoglisemi) durumuna karşı yanınızda her zaman birkaç adet şeker bulundurunuz. Mutlaka egzersiz

Detaylı

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor Kadınların Yaşam Koçu Tuğba Güneş, kadına şiddetti ortaya çıkaran nedenleri ortadan kaldıracak önlemler alınması gerektiğini söyledi. Kahramanmaraş ın tek yaşam ve wellness

Detaylı

Taylan Özgür Demirkaya www.taylandemirkaya.com

Taylan Özgür Demirkaya www.taylandemirkaya.com Stres Azaltma ve Motivasyon Taylan Özgür Demirkaya www.taylandemirkaya.com Bugün ne anlatacağız? Stres; nedenleri, sonuçları Stresle başedebilme yolları:içsel motivasyon STRES Nedir? Canlı organizmasında

Detaylı

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi! www.kenthospital.com Kent Hastanesi, hepimizden önce çocuklarımızın hastanesi! Çünkü, çocuklarımız, hepimizin geleceği! Kuruluşumuzdan bu yana

Detaylı

25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü.

25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü. DailyMail July 25th 2016 Share 25 y ld r iddetli migren a lar ya ayan anne, diyetinden sadece 2 g day ç kararak sa kl hayat na sonunda geri döndü. 46 ya ndaki Lincolnshire l anne 25 y l migrenle u ra.

Detaylı

BAŞLARKEN Okul öncesi yıllar çocukların örgün eğitime başlamadan önce çok sayıda bilgi, beceri ve tutum kazandığı, hayata hazırlandığı kritik bir dönemdir. Bu yıllarda kazanılan bilgi, beceri ve tutumlar

Detaylı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı Ocak 15, 2013-3:55:02 Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın himayesinde kurulan ''İşte Eşitlik Platformu'' tanıtıldı. Toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikle mücadele

Detaylı

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluk nedir? Bipolar afektif bozukluğu pek çok kişi farklı şekillerde yaşar. Bazıları şiddetli mutsuzluk ve sadece hafif taşkınlık atakları deneyimlerken, diğerleri son derece şiddetli

Detaylı

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır? 1. Depresyon nedir? Depresyon ruh halinizi, hislerinizi, davranışlarınızı, ve ruh sağlığınızı etkileyen bir hastalıktır. Depresyonun bir halsizlik kendi kendinize çözebileceğiniz bir sorun olmayıp, biyolojik

Detaylı

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi ÜN VERS TEYE G R SINAV S STEM NDEK SON DE KL E L K N Ö RENC LER N ALGILARI Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Detaylı

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ 1. GİRİŞ Odamızca, 2009 yılında 63 fuara katılan 435 üyemize 423 bin TL yurtiçi fuar teşviki ödenmiştir. Ödenen teşvik rakamı, 2008 yılına

Detaylı

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır. Testosteron noksanlığının erkekleri en çok ilgilendiren yanı, libido ve potens azalmasıdır. Cinsel arzunun azalması, orgazm hissinin zayıflaması,

Detaylı

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Anaokulu /aile yuvası anketi 2015 Araştırma sonucu Göteborg daki anaokulları ve aile yuvaları ( familjedaghem) faaliyetlerinde kalitenin geliştirilmesinde kullanılacaktır. Soruları ebeveyn veya veli olarak

Detaylı

DERS 1. Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek. DÜZEY: 3. Sınıf

DERS 1. Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek. DÜZEY: 3. Sınıf DERS 1 Ben de Varım! Farklılıkları Gözetmek DÜZEY: 3. Sınıf Kazanımlar: 1. İnsanların benzer ve farklı fiziksel özellikleri ve buna bağlı olarak farklı ihtiyaçları olduğunu fark eder. 2. Engellilerin toplumsal

Detaylı

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi)

Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Hayata Dokunan Bir El: YEDAM (Yeşilay Danışma Merkezi) Bağımlılıkta rehabilitasyon süreci dediğimizde bağımlı bireylerin psikolojik ve sosyal destek ile hayata yeniden kazandırılması kast edilmektedir.

Detaylı

O s rada Profesör Atilla yo un bir çal ma sürdürmektedir. Kar laboratuarda görünce heyecanlan r. Ho geldin Aysima. derken bir patlama meydana gelir

O s rada Profesör Atilla yo un bir çal ma sürdürmektedir. Kar laboratuarda görünce heyecanlan r. Ho geldin Aysima. derken bir patlama meydana gelir Çukurova Üniversitesi nde genetik profesörü olarak çal makta olan Atilla Büyükay de ik canl lardan ald DNA( Dünya üzerindeki bütün canl lar n özelliklerini belirleyen, hücre çekirdeklerinde bulunan kromozomlar

Detaylı

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİNİN TANIMI Yetişkinler din eğitimi kavramını tanımlayabilmek için önce yetişkinler eğitimini tanımlayalım. En çok kullanılan ifade ile yaygın

Detaylı

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ

AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ 134 AİLELERİN YAŞADIKLARININ BETİMLENMESİ ÇİZELGE 122 Ailelerin Çocuğunuzda Bazı Sorunlar Olduğunu Nasıl Anladınız? a) Yürümede gecikme olduğunda 8 16 b) Görme bozukluğu fark edildiğinde 1 2 c) Hastanede

Detaylı

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı

Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı Başkan Acar Bursa da Sosyal Güvenlik Reformunu Anlattı SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANI FATİH ACAR: - 2008 YILINDA SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR SOSYAL GÜVENLİK SİSTEMİNİN TEMELLERİ ATILDI - İLAÇ VE TIBBİ MALZEME KONUSUNDA

Detaylı

Durumunuz: Bunlar hamile Bir tedavi ihtiyacı veya Bakım geçici hastalık düşmek Çocuğun ve ev

Durumunuz: Bunlar hamile Bir tedavi ihtiyacı veya Bakım geçici hastalık düşmek Çocuğun ve ev Aile ve üst düzey yardım Tarih: Nisan 2016 Durumunuz: Bunlar hamile Bir tedavi ihtiyacı veya Bakım geçici hastalık düşmek Çocuğun ve ev Anne veya baba, çocuk ve ev bakım açarsanız, ortaya çıkar Gerçek

Detaylı

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ SAYI : BİR 7-11 MAYIS 2009 ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ Ben siyasi hayatım ve ülke sevdamla ilgili olarak tüm Türkiye yi memleketim bilirim ancak Çemişgezek benim doğup, büyüdüğüm yer. Elazığ Valisi Muammer

Detaylı

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland. 21 OCAK-MART DÖNEM BANKA KRED LER E M ANKET Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man nin 21 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 1 Nisan 21 tarihinde

Detaylı

MAT223 AYRIK MATEMATİK

MAT223 AYRIK MATEMATİK MAT223 AYRIK MATEMATİK Çizgeler 7. Bölüm Emrah Akyar Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi Matematik Bölümü, ESKİŞEHİR 2014 2015 Öğretim Yılı Çift ve Tek Dereceler Çizgeler Çift ve Tek Dereceler Soru 51 kişinin

Detaylı

Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (Rejection Sensitivity Questionaire; RSQ)

Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (Rejection Sensitivity Questionaire; RSQ) Reddedilme Duyarlılığı Ölçeği (Rejection Sensitivity Questionaire; RSQ) Bu ölçek orjinalinde 18 maddeden oluşmaktadır. Türkçeye uyarlanan ölçeğin ilk 18 maddesi ölçeğin orjinal maddeleri, diğer maddeleri

Detaylı

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN 978-975-07-0762-9

OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7. PARMAKKIZ Andersen ISBN 978-975-07-0762-9 OKUL ÖNCESİ KİTAPLARI - 7 PARMAKKIZ Andersen ISBN 978-975-07-0762-9 Tasarım: Erkal Yavi Tasarım Uygulama: Gelengül Çakır Baskı ve Cilt: Türkmenler Matbaası 1. Basım: 2007 3. Basım: Eylül 2011 Can Sanat

Detaylı

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN SOSYAL ŞİDDET Süheyla Nur ERÇİN Özet: Şiddet kavramı, çeşitli düşüncelerden etkilenerek her geçen gün şekillenip gelişiyor. Eskiden şiddet, sadece fiziksel olarak algılanırken günümüzde sözlü şiddet, psikolojik

Detaylı

"Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu."

Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu. "Demiri demirle dövdüler; biri sıcak biri soğuktu, insanı insanla kırdılar; biri aç biri toktu." "Her yıl yapılan 'en iyi buğday' yarışmasını yine aynı çiftçi kazanmıştı. Çiftçiye bu işin sırrı soruldu.

Detaylı

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi özcan DEMİREL 1750 Üniversiteler Yasası nın 2. maddesinde üniversiteler, fakülte, bölüm, kürsü ve benzeri kuruluşlarla hizmet birimlerinden oluşan özerkliğe ve kamu

Detaylı

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ

İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ İSTEK ÖZEL KAŞGARLI MAHMUT LİSESİ MAYIS, 2016 MESLEK SEÇİMİ VE KARİYER PLANLAMADA VELİNİN ROLÜ PSİKOLOJİK DANIŞMA VE İÇİNDEKİLER: Meslek Seçiminin Önemi Meslek Nedir? Kariyer Meslek Seçiminde Dikkat Edilecekler

Detaylı

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ:

EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: 2. TÜRKİYE DE ÜRETİM: 3. TÜRKİYE NİN DIŞ TİCARETİ: EV TEKSTİL SEKTÖRÜ 1. ÜRÜNÜN TANIMI: Ev tekstili, genel olarak evleri dekore etmek amacıyla kullanılan ürünler olarak tanımlanmaktadır. Sentetik iplikler ve kumaşların yanı sıra, pamuk, keten, ipek ve

Detaylı

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ

ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ ACİL ÇALIŞANLARININ KARŞILAŞABİLECEĞİ STRES KAYNAKLARI Olaya bağlı stres kaynakları Mesleki stres kaynakları Çevresel stres kaynakları OLAYA BAĞLI STRES KAYNAKLARI-1

Detaylı

Yanlış Anlaşılan Faizci

Yanlış Anlaşılan Faizci Yanlış Anlaşılan Faizci Aslam Effendi Başka bir gün Tota 1, faizci Sherzad ile karşılaştım. Bu herif hasta olmalı. Düşünsene, para ödünç vererek faiz temin ediyor. Din bu işi yasaklıyor ama yine de aramızda

Detaylı

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI

SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI SPOR KULÜBÜ HİZMET PROGRAMI Sporculara Zihin antrenmanları, tüm çalışanlara ekip ruhu içerisinde sporcu motivasyonuna katkı sağlama, teknik ekibe psikolojik yönetim tarzları konusunda destek olamyı amaçlayan

Detaylı

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri

Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Akreditasyon Çal malar nda Temel Problemler ve Organizasyonel Bazda Çözüm Önerileri Prof.Dr. Cevat NAL Selçuk Üniversitesi Mühendislik-Mimarl k Fakültesi Dekan Y.Doç.Dr. Esra YEL Fakülte Akreditasyon Koordinatörü

Detaylı

Dil ve Oyun. Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama

Dil ve Oyun. Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama Dil ve Oyun Günlük İşlerinizi Yaparken Konuşma ve Oynama Biliyor muydunuz? Günlük ev işlerinizi yaparken çocuğunuza konuşmak veya şarkı söylemek çocuğunuzun yeni kelimeler ve alışkanlıklar öğrenmesine

Detaylı

2001 yılında otomotiv sektörünün dolar bazında cirosu 1997 yılı düzeyine, tekstilin cirosu ise 1999 yılı düzeyine geriledi.

2001 yılında otomotiv sektörünün dolar bazında cirosu 1997 yılı düzeyine, tekstilin cirosu ise 1999 yılı düzeyine geriledi. REEL SEKTÖRDE DE YENİDEN YAPILANMA ŞART GİRİŞ Prof. Dr. Necmi GÜRSAKAL BTSO tarafından beş yıldan beri gerçekleştirilen Bursa da 250 Büyük Firma çalışması bize göre bu şehirde yapılan en önemli çalışmalardan

Detaylı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası 2007 NİSAN EKONOMİ Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası Türkiye ekonomisi dünyadaki konjonktürel büyüme eğilimine paralel gelişme evresini 20 çeyrektir aralıksız devam ettiriyor. Ekonominin 2006 da yüzde

Detaylı

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. 1 Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON Teknik Alan Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir. Tekniğin Bilinen Durumu 1 Günümüzde anksiyete

Detaylı

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015 Medya İslam ı ile karşı karşıyayız Batıda tırmanışa geçen İslamofobinin temelinde yatan ana unsurun medya olduğu düşünülüyor. Çünkü medyada yansıtılan İslam ve Müslüman imajı buna zemin hazırlıyor. Sosyal

Detaylı

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. 8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder. Soru : Din nedir? Din, Allah tarafından gönderilmiştir. Peygamberler

Detaylı

Beck depresyon ölçeği

Beck depresyon ölçeği Beck depresyon ölçeği Aşağıda gruplar halinde bazı cümleler ve önünde sayılar yazılıdır. Her gruptaki cümleleri dikkatle okuyunuz. BUGÜN DAHİL, GEÇEN HAFTA İÇİNDE kendinizi nasıl hissettiğinizi en iyi

Detaylı

Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda.

Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda. Ayrıntılı bilgi aşağıdaki sayfalarda. Kimlerle, nerede, nasıl ve ne için çalışıyoruz? OyaKamp, Gökova daki meşhur Okaliptuslu Yol un bitiminde Akçapınar köyünde Akçapınar, Gökova da, Ula/Muğla ya bağlı

Detaylı

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ Doç. Dr. Ülkü TATAR BAYKAL İÜ Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Hemşirelikte Yönetim Anabilim Dalı ve Yönetici Hemşireler Derneği Yönetim Kurulu

Detaylı

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler

Endüstri Mühendisliğine Giriş. Jane M. Fraser. Bölüm 2. Sık sık duyacağınız büyük fikirler Endüstri Mühendisliğine Giriş Jane M. Fraser Bölüm 2 Sık sık duyacağınız büyük fikirler Bu kitabı okurken, büyük olasılıkla öğreneceğiniz şeylere hayret edecek ve varolan bilgileriniz ve belirli yeni becerilerle

Detaylı

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ ORTAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK SERVİSİ 2014-2015 EĞİTİM ÖĞRETİM YILILI BANU ŞENER PSİKOLOJIK DANIŞMAN AİLE VE EVLİLİK DANIŞMAN PSİKODRAMA TERAPİSTİ İlkk şiddet

Detaylı

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Karaküçük: Devleti Yönetecek Güç

Detaylı

Van da Deprem Sürüyor! Barınma Sorunu, Açlık Grevi ve İlgisizlik 500 Çocuğun Yaşamını Tehdit Ediyor

Van da Deprem Sürüyor! Barınma Sorunu, Açlık Grevi ve İlgisizlik 500 Çocuğun Yaşamını Tehdit Ediyor Van da Deprem Sürüyor! Barınma Sorunu, Açlık Grevi ve İlgisizlik 500 Çocuğun Yaşamını Tehdit Ediyor VAN DA 26 AĞUSTOSTAN BERİ BARINMA VE İŞ OLANAĞI TALEPLERİ İLE AÇLIK GREVİNDEKİ DEPREMZEDE AİLELERİNİN

Detaylı

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız

TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız 1 2 TEŞEKKÜR Bizler anne ve babalarımıza, bize her zaman yardım eden matematik öğretmenimiz Zeliha Çetinel e, sınıf öğretmenimiz Zuhal Tek e, arkadaşımız Tunç Tort a ve kütüphane sorumlusu Tansu Hanım

Detaylı

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85 i Bu sayıda; 2013 Cari Açık Verileri; 2013 Aralık Sanayi Üretimi; 2014 Ocak İşsizlik Ödemesi; S&P Görünüm Değişikliği kararı değerlendirilmiştir.

Detaylı

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KASIM AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUĞUNUZLA TEKNOLOJİNİN DOĞRU KULLANIMI

2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KASIM AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUĞUNUZLA TEKNOLOJİNİN DOĞRU KULLANIMI 2015-2016 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI KASIM AYI VELİ BÜLTENİ ÇOCUĞUNUZLA TEKNOLOJİNİN DOĞRU KULLANIMI Teknoloji çağı olarak adlandırılan bu çağda bilgisayarın, televizyonun ve diğer teknolojik ürünlerin kullanılmaması

Detaylı

KON O U N ŞMA M ZEVKĐ K peuters&kleuters@2008

KON O U N ŞMA M ZEVKĐ K peuters&kleuters@2008 KONUŞMA ZEVKĐ peuters&kleuters@2008 1. Konuşma zevki Çocuklar konuşmayı dili işiterek ve taklit ederek öğrenirler. Çocuklar konuşmayı tekrarlayarak öğrenirler. Çocuklar konuşmayı günlük uğraşları arasında

Detaylı

TEKNOLOJİ VE TASARIM

TEKNOLOJİ VE TASARIM TEKNOLOJİ VE TASARIM YAPIM KUŞAĞI SINIFLAR ODAK NOKTALARI 7. SINIF Üretiyoruz 8. SINIF Üretelim Tanıtalım Öğrencinin: Adı Soyadı: Aslı KARTAL Sınıf, No: 7/C, 2729 Yahya KARAKURT Teknoloji ve Tasarım Öğretmeni

Detaylı

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9 Attila Hancıoğlu ve İlknur Yüksel Alyanak Sağlık programlarının izlenmesi, değerlendirilmesi ve ileriye yönelik politikaların belirlenmesi açısından neonatal, post-neonatal

Detaylı

Konforun Tanımı Değişti...

Konforun Tanımı Değişti... 2 Konforun Tanımı Değişti... Beyterrace özgün mimarisi ve merkezi lokasyonu ile alışıla gelmiş yapılardan farklı olarak doğayla iç içe, güvenli ve huzurlu bir yaşamın sunduğu ayrıcalıklı olanaklarla ev

Detaylı

Toplum olarak biraz fazla mı televizyon seyrediyoruz? Bunun sebepleri nelerdir?

Toplum olarak biraz fazla mı televizyon seyrediyoruz? Bunun sebepleri nelerdir? Televizyon kültürü hayatımıza girdi gireli, toplumuzun genetik kodlarında ciddi hasarlar meydana geldi. Bugün, televizyon, değerlerimize ait hiçbir şey bırakmamacasına büyük bir yıkım gerçekleştiriyor.

Detaylı

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN

Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN Pazarlama ve Reklamcılık Bölümü Pazarlama Programı Öğr. Gör. Cansu AYVAZ GÜVEN Elektronik Pazarlama Pazarlama Karması Bakımından İnternet Özellikleri 1. Kişiye Özel Üretim: Müşterilerin kişisel istekleri

Detaylı

2010 2011 2012 2013 1Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14

2010 2011 2012 2013 1Ç13 2Ç13 3Ç13 4Ç13 1Ç14 2Ç14 Bilici Yatırım Şirket Notu 4 Kasım 2014 Ana faaliyet konusu tekstil olan Bilici Yatırım ın (BLCYT), aynı zamanda Adana nın merkezinde 203 yatak kapasiteli otel yatırımı ve fabrika alanı içerisinde 8 adet

Detaylı

Avrupa Adelet Divanı

Avrupa Adelet Divanı Avrupa Adelet Divanı Avrupa Adalet Divanı Çev: Alpay HEKİMLER * Karar Tarihi : 22.11.2012 Sayısı : C-385/12 Kısmi süreli çalışan işçilerin diğer işçilere oranla daha uzun süreli emeklilik sigortasına prim

Detaylı

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI 06.04.2009/75 2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI ÖZET : 2008 Yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde değişiklikler

Detaylı

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA

EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları. Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA EĞİTİM BİLİMİNE GİRİŞ 1. Ders- Eğitimin Temel Kavramları Yrd. Doç. Dr. Melike YİĞİT KOYUNKAYA Dersin Amacı Bu dersin amacı, öğrencilerin; Öğretmenlik mesleği ile tanışmalarını, Öğretmenliğin özellikleri

Detaylı

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog KONYA KARAMAN BÖLGESİ BOŞANMA ANALİZİ 22.07.2014 Tarihsel sürece bakıldığında kalkınma,

Detaylı

1990 Şubat ının soğuk bir gününde annem Milwauke deki St. Mary s Hastanesinden beni telefonla aradı.

1990 Şubat ının soğuk bir gününde annem Milwauke deki St. Mary s Hastanesinden beni telefonla aradı. Şifa Verme Yeteneği http://www.kosulsuz-sevgi.com/sevgi-oykuleri/sifa-verme-yetenegi-3/ [Lütuf Anları kitabından Neal Donald Walsh] Bill Tucker 1990 Şubat ının soğuk bir gününde annem Milwauke deki St.

Detaylı

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini),

YÖNETMELİK. c) Merkez (Hastane): Selçuk Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezini (Selçuklu Tıp Fakültesi Hastanesini), 31 Mart 2012 CUMARTESİ Resmî Gazete Sayı : 28250 Selçuk Üniversitesinden: YÖNETMELİK SELÇUK ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Detaylı

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz.

Çocuğum Krup Oldu! Türkischer Elternratgeber Krupp. Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Türkischer Elternratgeber Krupp Çocuğum Krup Oldu! Doktorunuzla birlikte çocuğunuza nasıl yardımcı olabilirsiniz. Anne babalar için yararlı ipuçları: Bir krupnöbetinde ne yapmalı? Krupa karşı hangi ilaçlar

Detaylı

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR Çocuğun çalışması, hemen bütün ülkelerde yaşanmakta olan evrensel bir olgudur ve önemli bir sosyal

Detaylı

Bölüm 3. Sentaks ve semantik tarifi ISBN 0-321-49362-1

Bölüm 3. Sentaks ve semantik tarifi ISBN 0-321-49362-1 Bölüm 3 Sentaks ve semantik tarifi ISBN 0-321-49362-1 Bölüm 3 Konuları Giriş Genel olarak sentaks tarifi Sentaks tarifinin matematiksel yöntemleri Özellik gramerleri (Attribute Grammars) Programların anlamını

Detaylı

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. OTİZM NEDİR? Otizm, sosyal ve iletişim Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur. GÖRÜLME SIKLIĞI Son verilere göre 110 çocuktan birini etkilediği kabul edilmektedir

Detaylı

İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları

İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları On5yirmi5.com İşte sınavla öğrenci alan liselerin kontenjanları Başta Anadolu ve fen liseleri olmak üzere merkezi sınavla öğrenci alan okulların toplam kontenjanları ortaya çıktı. Yayın Tarihi : 31 Temmuz

Detaylı

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber Sağlıklı, güçlü kuvvetli bir erkeksiniz ama çocuğunuz olmuyorsa bu önemli sorunun sebebi yediklerinizle ilgili olabilir. Erkekler üzerinde yapılan bilimsel

Detaylı

pecya Başak ÖZÇEL İK *, Oğuz KARAMUSTAFALİOĞLU *, Neşe ÜSTÜN *, Tamer AKER *, Serhat ÇITAK *

pecya Başak ÖZÇEL İK *, Oğuz KARAMUSTAFALİOĞLU *, Neşe ÜSTÜN *, Tamer AKER *, Serhat ÇITAK * Süregen Psikotik Bozukluğu Olan Hastalar ın Tedavi, Bak ım ve Uyum Sorunlar ı Bağlam ında Bak ırköy Ruh ve Sinir Hastal ıkları Eğitim ve Ara ştırma Hastanesi'ndeki Uygulamalar ve Ya şanan Başak ÖZÇEL İK

Detaylı

Wonca Haberleri: Ağustos

Wonca Haberleri: Ağustos Wonca Haberleri: Ağustos Başkandan; WONCA Dünya nın her aileye bir aile hekimi vizyonunu tırmanılması zor bir dağ olarak tanımlamış Prof. Richard Roberts bu ay ki köşesinde ve aile hekimliğinin sorunlarını

Detaylı

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba 1.1 Ara rman n Amac Ara rmada, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba olarak hizmet vermekte olan; 1. Bütçe ve Performans Program ube Müdürlü ü 2. Stratejik Yönetim ve Planlama

Detaylı

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI Programın Amacı: Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Konsültasyon ve Staj Programı nın amacı, asli olarak bilimsel bilgi ve mesleki etik kuralları gözeterek ruh

Detaylı

Laboratuar (saat/hafta) Mesleki İngilizce II BES310 6. Bahar 3 0 3 4

Laboratuar (saat/hafta) Mesleki İngilizce II BES310 6. Bahar 3 0 3 4 Mesleki İngilizce-II Dersin Adı Kodu Yarıyıl Teori Laboratuar Mesleki İngilizce II BES310 6. Bahar 3 0 3 4 Önkoşullar Yok Dersin dili İngilizce Dersin Türü Zorunlu Dersin öğrenme ve Öğrencinin içinde bulunacağı

Detaylı