ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ"

Transkript

1 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ SUBTROPİK İKLİM KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ÇUKUROVA SAANENİ VE BALCALI ÇEPİÇLERİNDE MEVSİMSEL VARİYASYONA BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI ADANA, 2011

2 ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SUBTROPİK İKLİM KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ÇUKUROVA SAANENİ VE BALCALI ÇEPİÇLERİNDE MEVSİMSEL VARİYASYONA BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER YÜKSEK LİSANS TEZİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI Bu tez 11/05/2011 tarihinde Aşağıdaki Jüri Üyeleri Tarafından Oybirliği ile Kabul Edilmiştir Prof. Dr. Okan GÜNEY Prof. Dr. Osman BİÇER Prof. Dr. Nazan KOLUMAN DANIŞMAN ÜYE ÜYE Bu tez Enstitümüz Zootekni Anabilim Dalında hazırlanmıştır. Kod No: Prof. Dr. İlhami Yeğingil Enstitü Müdürü Bu Çalışma Ç.Ü. Araştırma Fonu Tarafından Desteklenmiştir. Proje no: ZF2009YL40 Not: Bu tezde kullanılan özgün ve başka kaynaktan yapılan bildirişlerin, çizelge, şekil ve fotoğrafların kaynak gösterilmeden kullanımı, 3846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunundaki hükümlere tabidir.

3 ÖZ YÜKSEK LİSANS TEZİ SUBTROPİK İKLİM KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ÇUKUROVA SAANENİ VE BALCALI ÇEPİÇLERİNDE MEVSİMSEL VARİYASYONA BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI Danışman : Prof. Dr. Okan Güney Yıl:2011, Sayfa :43 Jüri : Prof. Dr. Okan Güney : Prof. Dr. Osman Biçer : Prof. Dr. Nazan Koluman Bu çalışma, Çukurova bölgesi subtropik iklim koşullarında yetiştirilen Çukurova Saaneni (ÇS) ve Balcalı (BLC) dişi çepiçlerde sıcaklık stresini ve buna bağlı olarak değişen fizyolojik adaptasyon parametrelerini saptamak amacıyla yürütülmüştür. Çalışma kapsamında deneme materyali çepiçlerden Şubat, Nisan ve Haziran aylarında 1 hafta boyunca günde 3 kez olmak üzere ( , , saatlerinde) nabız sayısı (adet/dak), solunum hızı (adet/dak) ve rektal sıcaklık (ºC) değerleri ölçülmüştür. Çalışma kapsamında çepiçlerin aylık olarak canlı ağırlık değişimleri bireysel tartımlarla ve ayda bir kez olarak kaydedilmiştir. Araştırma sonucunda sırası ile Şubat (soğuk çevre), Nisan (optimal çevre), Haziran (sıcak çevre) aylarında rektal sıcaklık değerleri; Çukurova Saaneni keçilerde 39.52ºC, 39.72ºC, 40.02ºC, Balcalı keçilerinde ise ºC, ºC ve ºC olarak ölçülmüştür. Nabız hızı bakımından aynı koşullarda Çukurova Saanenin de 69.84, 72.64, adet /dk. Balcalı keçilerinde 69.10, 72.54, adet/dk., Solunum hızı bakımından da Çukurova Saanenin de 42.76, 49.82, adet/dk., Balcalı da ise 40.54, 52.88, adet/dk. olarak bulunmuştur. Nabız sayısı ele alındığında Balcalı çepiçlerinin sıcak koşullarda daha avantajlı bir reaksiyon gösterdiği anlaşılmaktadır. Ağustos ayında kızgınlık döneminde ise her iki gruptan benzer veriler elde edilmiştir. Sonuç olarak her 2 genotip için elde edilen verilerden fizyolojik adaptasyon parametreleri yönünden Balcalı grubunun daha avantajlı bir konumda olduğu ve sıcak, nemli koşullardaki sıcak rezistansının Saanen genotipine oranla daha yüksek olduğu varsayımını güçlendirmektedir. Anahtar Kelimeler: Keçi, sıcaklık stresi, subtropik iklim koşulları, Çukurova Saaneni, Balcalı. I

4 ABSTRACT MSc THESIS STUDIES ON THE PHYSIOLOGICAL RESPONSES RELATED TO SEASONAL VARIATION IN ÇUKUROVA SAANEN AND BALCALI GOATS UNDER SUB-TROPICAL CLIMATE CONDITIONS Duygu Kayabaşı CUKUROVA UNIVERSITY INSTITUTE OF NATURAL AND APPLIED SCIENCES DEPARTMENT OF ANIMAL SCIENCE Supervisor :Prof. Dr. Okan Güney Year :2011Pages :43 Jury :Prof. Dr. Okan Güney :Prof. Dr. Osman Biçer :Prof. Dr. Nazan Koluman This research was conducted in order to determine the physiological adaptation parameters related to the heat stress response of Çukurova Saanen (Saanen x Hair goat ) and Balcalı (German Fawn x Hair goat) goats under Çukurova Sub-tropical climate conditions. Regarding to the research three times a day ( , , ) during one week in February, April and June rectal temperature (ºC), Respiration rate (beat/min), Heart Rate (beat/min) were measured on the goats. Live weight changes of the animals are also determined through the experimental period. According to the results rectal temperature in February, April and June in Cukurova Saanen goats were 39.52ºC, 39.72ºC, 40.02ºC and in Balcali 39.6 ºC, 40.0 ºC ve 40.0 ºC, respectively Heart rate in February, April and June in Cukurova Saanen goats were 69.84, 72.64, beat/min and in Balcali goats 69.10, 72.54, 79.32beat/min and respiration rate in Cukurova Saanen 42.76, 49.82, beat/min and Balcali 40.54, 52.88, 51.77, respectively. Balcalı group responded with more advantage via the findings of heart rate under heat conditions. Again Balcalı group were advantageous with lower respiration rate overall. As a result, Balcali genotype has been found more resistant to the heat stress in terms of physiological adaptation parameters than Cukurova Saanen goats. Anahtar Kelimeler: Cukurova Saanen, Balcalı, sub-tropic, heat stres, rectal temperature. II

5 TEŞEKKÜR Tez konumun belirlenmesinden itibaren çalışmamın her aşamasında yol gösterici olan ve engin deneyimleri ile tezimin biçimlenmesine katkıda bulunan danışman hocam Sayın Prof. Dr. Okan GÜNEY e, değerli bilgi ve görüşlerinden yararlandığım Sayın Prof. Dr. Nazan DARCAN a, Prof. Dr. Osman Biçer e, hertürlü desteği sağlayan bilgi ve yardımlarından yararlandığım Sayın Araş. Gör. Sezen OCAK a, analizler konusunda yardımını esirgemeyen Sayın Araş. Gör. Nurşen YILDIRIM a, manevi katkılarından dolayı her zaman destekçim olan eşim Ziraat Mühendisi Emirhan TELLİ ye ayrıca bu çalışmamda emeği geçen herkese teşekkür ederim. III

6 İÇİNDEKİLER SAYFA ÖZ... I ABSTRACT.....II TEŞEKKÜR... III İÇİNDEKİLER...IV ÇİZELGELER DİZİNİ......VI ŞEKİLLER DİZİNİ VIII FOTOĞRAFLAR DİZİNİ X 1.GİRİŞ ÖNCEKİÇALIŞMALAR MATERYAL VE METOD Meteryal Çevre Manejman Hayvan Materyali Metot İstatistiksel Analiz İstatistiksel Analizler İçin Deneme Modelleri BULGULAR VE TARTIŞMA Uyum Yeteneğine Etki Eden Faktörler Rektal Sıcaklık Nabız Sayısı Solunum Sayısı Kızgınlık Dönemi Fizyolojik Veriler Canlı Ağırlık Değişimi SONUÇ VE ÖNERİLER KAYNAKLAR...39 ÖZGEÇMİŞ 43 IV

7 V

8 ÇİZELGELER DİZİNİ SAYFA Çizelge 3.1. Araştırmanın gerçekleştirildiği adana ilinde aylara göre yıllık iklimin değişimi Çizelge 3.2. Deneme boyunca elde edilen iklimsel veriler ve THI değerleri...14 Çizelge 4.1. Farklı genotipteki çebiçlerde fizyolojik adaptasyon parametreleri den rektal sıcaklığa ait ortalama değerler Çizelge 4.2. Farklı genotipteki çebiçlerde fizyolojik adaptasyon parametrelerinden nabız hızına ait ortalamalar ve istatistiksel olarak önem düzeyleri...26 Çizelge 4.3. Farklı genotipteki çebiçlerde fizyolojik adaptasyon parametrelerinden solunum sayısına ait ortalamalar ve istatistiksel olarak önem düzeyleri...31 Çizelge 4.4. Deneme materyali çebiçlerin ilkine kızgınlık dönemi fizyolojik verileri VI

9 VII

10 ŞEKİLLER DİZİNİ SAYFA Şekil 4.1. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında sabah saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklığa ait değişim...23 Şekil 4.2. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında öğle saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklık değerlerine ait değişim...24 Şekil 4.3. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında akşam saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklık değerlerine ait değişim...24 Şekil 4.4. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında sabah saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama nabız sayısına ait değişim...28 Şekil 4.5. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında öğle saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama nabız sayısı değerlerine ait değişim...29 Şekil 4.6. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında akşam saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama nabız sayısı değerlerine ait değişim...30 Şekil 4.7. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında sabah saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama solunum sayısına ait değişim...32 Şekil 4.8. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında öğle saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan solunum sayısına değerlerine ait değişim...33 Şekil 4.9. Şubat, Nisan, Haziran, aylarında akşam saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama solunum sayısına değerlerine ait değişim.33 Şekil Deneme materyali keçilerin canlı ağırlık değişimi...35 VIII

11 IX

12 FOTOĞRAFLAR DİZİNİ SAYFA Fotoğraf 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü süt keçiciliği araştırma ve uygulama çiftliği15 Fotoğraf 3.2. Denemede kullanılan Çukurova Saaneni Çepiçi...16 Fotoğraf 3.3. Denemede kullanılan Balcalı Çepiç...17 X

13 XI

14 1.GİRİŞ 1.GİRİŞ Keçi yetiştiriciliği çoğunlukla gerek dünyada gerekse ülkemizde ormanlık ve dağlık bölgeler ile marjinal tarım alanlarda yoğunlaşmış ekstansif bir üretim dalı konumundadır. Bu bölgelerde keçi yetiştiriciliğinin tercih edilmesinin nedenleri, döl verimlerinin diğer hayvan türlerine göre daha yüksek olması, türe özgü gıda dönüşümündeki randımanlarının yüksek olması, alabilecekleri yem çeşitlerinin fazla olması ve hastalıklara karşı dayanıklılıklarının yüksek olması şeklinde özetlenebilir (Darcan, 2000). Bu faktörler ve buna bağlı sosyo-ekonomik nedenler ülkemizde keçi yetiştiriciliğine geleneksel bir yapı kazandırmıştır (Güney, 1981). Dünyadaki keçi populasyonu 780 milyon/baştır. Bu popülasyonun 496 milyon başı Asya da bulunmaktadır. Akdeniz ülkelerindeki keçi popülasyonu ise yaklaşık 34 milyon/baş olup bu ülkeler içindeki en yüksek payı sırası ile Türkiye, Fas ve Yunanistan almaktadır (FAO, 2009). Ülkemizde küçükbaş hayvancılık genellikle ekstansif koşullarda yapıldığından dolayı verimde bir düşüklük söz konusudur. Ancak son dönemlerde kimi yörelerde keçicilik entansifleşme sürecine girmiş, üretim entansif koşullarda ve egzotik gen kaynaklarına dayalı olarak gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu yönde yapılan çalışmalar verimde artışı da birlikte getirmiştir. Verimde artış, süt ve döl veriminin, doğan yavruların büyüme hızının ve yaşama gücünün yüksek oluşuna bağlıdır. İyi bir bakım-besleme programı ile döl veriminde istenen artış sağlanabilir, ancak sadece hayvanların besleme düzeyinin iyileştirilmesi yeterli değildir. Bunun yanı sıra hayvanların bulundukları çevre koşulları da iyileştirilmelidir. Özellikle üreme dönemlerinde hayvanın sıcaklık zorlanımına girmesi verimi büyük ölçüde düşürmektedir. Damızlıkçı ve üretim işletmelerinde kullanılan hayvan materyalinin çevreye uyumu hayvan yetiştiriciliğinin temel kavramları çerçevesinde tartışılması gereken öncelikli bir konudur. Aksi halde ekonomik amaçlı bir yetiştiricilikten söz edilemez. Gerçekte hayvan ıslahında çevreye uygun genotip tanımlaması ile yukarıda ileri sürülen görüş birbirini tanımlamayan iki temel kavramdır. Entansif hayvancılık veya entansif süt keçiciliği konusunda subtropikal bölgelerde yapılacak 1

15 1.GİRİŞ girişimlerde işletmeyi dar boğaza sürükleyen en önemli konulardan birisi söz konusu koşullara iyi adapte olabilen genetiksel yapı eksikliğidir. Bu saptamanın bilimsel dayanağı ise fizyolojik tepkiyi oluşturan parametrelerin objektif yöntemlerle belirlenmesi ve üretimde performans (verim) hakkındaki değerlendirmelerin bu görüşe temel edilmesidir. Üzerinde çalışılan genotipdeki verim artışı, bakım-besleme koşullarının iyileştirilmesiyle ancak bu genotipin biyolojik tavanına ulaşıncaya kadar artış gösterir. Bu noktadan sonra eğer hala verim istenilen düzeyde değilse, bu durumda genetik ıslah yapılması kaçınılmazdır. Genetik ıslah çalışmaları oldukça uzun zaman ister ve bölgeye doğru ırkın getirilememesi durumunda başarısızlıkla sonuçlanabilir. Genetik ıslah çalışmalarında kullanılacak olan ırkın seçimi ve bu ırkın adaptasyon yeteneği, yapılan çalışmanın başarısı açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle konu üzerinde çalışan bilim adamları son yıllarda kısa zamanda, güvenilir sonuçlara ulaşılmasını sağlayan bazı parametreler üzerinde durmaktadır. Bu parametreler Adaptasyon Mekanizmaları olarak adlandırılmakta ve günümüzde yaygın bir kullanım alanı bulmaktadır. Geçmişte adaptasyon kavramı döl verimi, yaşama gücü sonuçta ekonomik verimlerin yeterli olup olmaması ile açıklanırken son yıllarda fizyolojik, morfolojik, anatomik davranışla ilgili kavramlar bu olguyu tamamlamıştır(darcan, 2000). Diğer evcil hayvan türlerinde olduğu gibi keçi ırkları da iklim koşullarına bağlı olarak adaptasyon mekanizmaları yönünden önemli farklılıklar göstermektedirler. Yeryüzünde ılıman iklim ile tropikal iklim arasındaki kuşağı kapsayan çok geniş bir alanda yetiştirilen keçi türü içerisinde 300 e yakın ırk ve ekotipin tanımı yapılmaktadır. Bu ekotipler kendi aralarında verim yönlerine, cüsselerine ve coğrafi dağılım alanlarına göre sınıflandırılabilmektedirler (Devendra, 1987). Keçi ırklarının belirli bölgelerde, aynı grup altında yoğunlaşmaları adaptasyon mekanizmaları ile yakından ilgilidir. Adaptasyon mekanizmaları ele alındığında dünyada değişik iklim kuşaklarına lokalize olmuş ırklar arasında önemli farklılıkların ortaya çıktığı görülmektedir. Buna bağlı olarak, Tropikal bölgelerde yetiştirilen keçi ırkları ile ılıman bölgelerde yetiştirilen keçi ırkları arasında 2

16 1.GİRİŞ anatomik, fizyolojik, morfolojik, davranış biçimleri ve performansları bakımından önemli farklılıkları söz konusudur (Darcan, 2000). Yukarıdaki konular göz önüne alındığında tropik ve subtropik iklim kuşağında gerçekleştirilecek keçi ıslah programlarında, adaptasyon mekanizmasına ilişkin parametrelerin dikkatle ele alınması gereği ortaya çıkmaktadır. Araştırmalarda yerel ve egzotik ırkların performansları incelenirken bunlara ek olarak adaptasyon mekanizmalarına da yer verilmeli; ırklar tanımlanırken bu konular öncelik taşımalıdır. Özellikle melezleme çalışmaları öncesinde egzotik ırkların yeni çevreye adapte olabilirlik düzeylerinin açık bir biçimde objektif olarak ortaya konulma zorunluluğu vardır (Darcan, 2000). Adaptasyon mekanizmaları arasında fizyolojik, morfolojik ve anatomik mekanizmalar, uyum yeteneğinin belirlenmesinde en etkin olarak kullanılan, en kısa sürede elde edilebilen, güvenilir ve kesin sonuçlar veren kriterlerdir. Yapılan çalışmalar sonucunda, rektal sıcaklık, solunum ve nabız sayısı gibi fizyolojik parametrelerin belirlenmesinin yeterli olmadığı, buna ek olarak yine fizyolojik parametrelerden kandaki şeker, kolesterol düzeylerinin de saptanmasının gerekliliği ortaya çıkmıştır. Ayrıca, pigmentasyon, deri kalınlığı, kıl rengi gibi morfolojik parametrelerin, belirli iklim koşullarına uyumun göstergesi olduğu bildirilmiştir (Hopkins ve ark., 1979). Keçilerin farklı iklimlere uyumunu sağlayan anatomik adaptasyon mekanizmaları; cüsse (iri, ufak, cüce), ağırlık ve cidago yüksekliğidir. Anatomik özellikler, tropik veya kurak iklimlerde yaşayan keçi ırklarında farklılık göstermekte ve keçilerin vücut sıcaklığını dengede tutmada etkin rol oynamaktadır (Darcan, 2000). Morfolojik adaptasyon mekanizmaları ise genellikle vücut yüzeyi ile ilgilidir. Kıl rengi, kıl yoğunluğu, deri kalınlığı ve deri pigmentasyonu bu sınıfa girmektedir. Yine farklı iklim koşullarında vücuttaki morfolojik farklılaşmalar hayvanların metabolik hızları ve ısı alış-veriş mekanizmalarını etkileyebilmektedir. Aynı zamanda, vücut yüzeyi ve solunum sistemi yardımı ile evaporasyonla ısı kaybının oluşmasında da etkin rol oynamaktadır (Mc Dowell ve Woodward, 1982). Fizyolojik mekanizmalar, keçilerin vücutlarında oluşan ekstra ısının evoporasyon yolu ile uzaklaştırmada etkilidirler. Bu nedenle solunum, dolaşım 3

17 1.GİRİŞ sistemi başta olmak üzere; vücuttaki tüm sistemler bu mekanizma içersinde önem kazanmaktadır. Özellikle dolaşım sistemi ve kan konveksiyon yolu ile vücuttaki fazla ısının dışarıya atılmasında oldukça önemlidir (Darcan, 2000). Her hayvanın alışkın olduğu, bazal enerji üretiminin minimum olduğu ve kendini rahat hissettiği bir sıcaklık sınırı vardır. Buna termonötral sınırlar (Comfort Zone) denilmektedir. Bu sınırlar, diğer türler ve yaşadığı bölgeye göre değişmekle birlikte, keçiler için C arasındadır. Bu sıcaklıkların altında ve üstünde, kritik sıcaklıklara ulaşana değin, keçiler değişen iklim koşullarına yukarıda sözü edilen bazı mekanizmaları yardımı ile kolaylıkla uyum gösterebilirler. Keçiler için minimum ve maksimum kritik sıcaklık sınırları 10 C ile 40 C dir (Williamson ve Payne, 1978). Keçiler hipertermi (vücut sıcaklığının aşırı yükselmesi) veya hipotermi (vücut sıcaklığının aşırı düşmesi) olmadan ortam sıcaklığı ile vücut sıcaklığı arasındaki ısı alış-veriş mekanizmasını düzenleyebilen homotermik hayvanlardır. Termonötral (comfort zone) sıcaklık sınırları içerisinde vücut sıcaklığını korumak için fazla enerjiye ihtiyaçları yoktur ; ancak ortam sıcaklığı kritik sınırlara ulaştığında bunun için ekstra enerjiye ihtiyaç duyarlar. Bu da keçilerde termal stres yaratarak, fizyolojik yönden veya davranış yönünden bazı mekanizmaların harekete geçirilmesine neden olur. Bu etkilerin uzun süre devam etmesi sonucunda sıcaklık stresi oluşmaktadır. Sıcaklık stresine giren hayvan, beslenemez ve bundan dolayı ilk olarak verim düzeyi ve aktivite olumsuz yönde etkilenir (Lu, 1989). Bu durumun ileri dönemlerinde hayvan sağlığında bozulmalar başlar ve ölümle sonuçlanan etkiler görülebilir (Darcan, 2000). Keçiler için en uygun sıcaklık, ısı üretiminin minimum sınırlar içinde ve bazal metabolizmanın normal hızında olduğu 13-18ºC noktaları arasındadır. Bu noktalardan sonra, vücudun sürekli artan enerji ihtiyacını karşılayabilmek için ısı üretiminin artırılması ile keçilerde sıcaklık stresi oluşabilir (Yousef, 1987). Uyum yeteneği dikkate alındığında, sıcak iklim koşullarında yetiştirilen yüksek verimli kültür ırklarının adaptasyon sorunu yaşadıkları yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konulmuştur. Bu amaçla günümüzde ekonomik yetiştirme ilkeleri çerçevesinde sorunun çözümü için çevresel denetim yolu ile gerekli 4

18 1.GİRİŞ optimizasyonların sağlanmasına çalışılmaktadır. Süt keçilerinde iklim zorlanımlarına ilişkin olarak atmosfer sıcaklığının süt verimi, döl verimi ile yaşama gücü gibi özellikleri negatif yönde etkilemesi, sıcağa karşı toleransı yüksek olan keçi genotiplerinin önemini gündeme getirmiştir (Özuyanık, 2004). Subtropik iklim koşullarının hayvanların performansları üzerine doğrudan (rüzgar hızı, solar radyasyon, sıcaklık ve nisbi nem) veya dolaylı (su kaynağı, besin kaynağı, vejetasyon ve diğer hayvanların davranışları) etkileri vardır. Bu faktörlerin tümünün etkin bir biçimde bünyeyi zorlaması sıcaklık stresi ni meydana getirmektedir. Ayrıca sıcak veya soğuk iklim koşulları, besin-su yetersizliği, esansiyel besinlerin eksikliği, parazit ve hastalıklar gibi faktörlerde zorlanım nedenleridir. Keçiler bazal enerji üretiminin minimum olduğu çevresel ortamlarda, sıcaklığın artmasıyla zorlanıma girmektedirler. Tüm dünyada, keçi yetiştiriciliği ele alındığında çevresel etkileri optimize etmek temel uğraşlardan biridir (Darcan, 2000) Akdeniz bölgesi subtropik iklim koşullarında yaz dönemindeki yüksek sıcaklık ve nisbi nemin hayvanlarda sıcaklık zorlanımına neden olduğu yadsınamaz bir gerçektir (Morand-Fehr ve Doreau, 2001). Genel olarak subtropik iklim koşullarında yetiştirilen lokal ırklar bölgelerindeki iklim koşullarına daha iyi adapte olmaktadır (Ashour ve Benlemlih, 2000). Bu görüş itibari ile Akdeniz ülkelerindeki keçi ve koyun ırkları da iklime karşı yüksek bir adaptasyon göstermeleri ile karakterize edilmektedirler (Gabina ve Seradilla, 2000). Çevre sıcaklığının vücut sıcaklığından yüksek olduğu bölgelerde yaşayan her memeli hayvan, vücut sıcaklığını dengede tutabilecek fonksiyonlara sahiptir. Bu fonksiyonlar türden türe, ırktan ırka ve hatta aynı ırk içindeki bireylerde dahi farklılık gösterebilmektedir (Slee, 1966). Yukarıda sıralanan tüm bilimsel bulguların ışığında bu çalışmada iki farklı melez prototipe ait dişi çepiçlerin subtropik iklim koşullarına adaptasyonlarına yönelik olarak farklı mevsimlerdeki fizyolojik ve kimi morfolojik özellikleri ve buna bağlı olarak adaptasyon yetenekleri üzerinde durulmuştur. Araştırmanın dişi çepiçler üzerinde yapılmasının en önemli nedeni, çepiçlerin ergin hayvanların sahip olduğu fizyolojik evreleri (doğum, laktasyon; vb.) yaşamamasından dolayı hem hormonal hem de fizyolojik tepkiler açısından daha somut sonuçlar alınacağı varsayımıdır. 5

19 1.GİRİŞ Adaptasyon parametreleri olarak bilinen özelliklerin erginlerde ortaya çıkan fizyolojik olgularla (gebelik, doğum, laktasyon; vb.) etkileşiminden sakınmak ve elde edilecek sonuçları dişilikle ilgili kontrol altına alınması mümkün olmayan faktörlerden soyutlamak amacı ile araştırma çepiçler üzerinde yürütülmüştür. Çalışmada anılan bu prototiplerin subtropik koşullarda ekonomik yetiştirme ilkelerine bilimsel verilere dayalı olarak ortaya konulmaya çalışılmıştır (Darcan, 2000) 6

20 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Bu bölümde konu ile ilgili ulusal ve uluslararası platformda yapılan çalışmalar ve bunlarla ilgili yayınlar incelenmiş ve aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır. Fizyolojik adaptasyon mekanizmalarından ilki solunum hızında meydana gelen değişikliklerdir. Solunum hızı bir hayvanın değişik iklimlere adaptasyonunun belirlenmesinde önemli parametrelerden biri olduğu yapılan araştırmalar ile ortaya konulmuştur (Appleman ve Delouche, 1958; Bianca ve Kunz. 1978; Quatermain ve ark., 1974; McDowell ve Woodward, 1982). Ekstansif koşullarda yetiştirilen bir çiftlik hayvanında oluşan sıcaklık stresinin belirlenmesinde en basit ve uygun metot solunum sayısın ölçülmesidir. Yapılan araştırmalar sonucunda solunum sayısı küçükbaş hayvanlar için adet/dk. düşük, adet/dk. orta, adet/dk. yüksek, aşırı sıcak koşullarda ise sığırlarda 150 adet/dk. ve üzeri, koyunlarda 200 adet/dk. ve üzeri olarak saptanmıştır (Silanikove, 2000). Küçük ruminantlarda, solunum yolu ile ısı kaybı, diğr yollarla ısı kaybından daha yüksek düzeydedir. Hayvanın bulunduğu çevre sıcaklığının artması ile solunum sayısınında arttığı belirlenmiştir. Ancak bu artışın, belirli bir sıcaklığı kadar devam ettiği ve maksimum kritik sıcaklık sınırlarının üstünde de düşmeye başladığı değişik araştırmacılar tarafından ortaya konulmuştur (Devendra, 1987). McDowell ve Woodward (1982), rahatlama bölgesinde bulunan küçük ruminantların (13-18 o C) solunum sayısı dakikada 25.3 adet olarak bildirmişlerdir. Keçilerde bazal solunum sayısı adet/dk olarak hesaplanmıştır (Robertshaw ve Daniel, 1983). Ancak sıcaklık stresine maruz bırakılan koyunlarda bu değerin 300 adet/dk ya yükseldiği saptanmıştır (Hales ve Brown, 1974). Solar radyasyonun doğrudan etkisine bağlı olarak, Akdeniz koşullarında yaz aylarında güneşten korunmayan koyunlarda solunum sayısı (125 adet/dk), güneşten korunan koyunlara (80 adet/dk) oranla %56 daha fazla bulunmuştur (Silanikove, 1987). Srikankumar ve ark (2003), yaptıkları çalışmada sıcaklık stresine maruz bırakılan Merinos koyunlarının solunum sayısındaki artışın Omani koyunlarına göre 7

21 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR daha fazla olduğunu saptamıştır. Soğuk çevrede Merinos koyunlarının solunum hızını 50 adet/dk, Omani koyunlarının solunum hızını 34 adet/dk saptamışlardır. Ortam sıcaklığının artmasıyla Merinos koyunlarının solunum sayısı 128 adet/dk, Omani koyunlarının ise 65 adet/dk yükselmiştir. Gamal Eldin(1989), Mısır Baladi, Angoo Nubian ve bunların melezlerini kullanarak yaptığı çalışmada 18 baş tekeye 3 gün su kısıtlaması yaparak sıcak çöl koşullarında sıcaklık stresine maruz bırakmıştır. Çalışmada rektal sıcaklığın her üç genotiptede arttığı, solunum ve nabız sayısının önemli ölçüde azaldığı ortaya konulmuştur. Kasa ve ark. (1995), 20 o C ve %50 nem düzeyine sahip mera koşullarında 2 baş dişi ve 2 baş Saanen tekesi kullanarak gerçekleştirdikleri çalışmalarında, solunum sayısı ve rektal sıcaklık değişimlerini saptamışlardır. Araştırmada, Saanen tekelerin solunum sayısı ortalaması 138 adet/dk., dişilerin ise 52 adet/dk. bulunmuştur. Ancak, 2 saat egzersiz uygulaması sonucunda tekelerin solunum sayısı ortalaması 230 adet/dk. dişilerde ise 96 adet/dk. yağ yükseldiği gözlemlenmiştir. Quatermain ve ark. (1974), Zambia tekelerin üzerine güneş ışınlarının etkisini belirlemek üzere yaptıkları araştırmada, solunum hızı, gölgede sabah saat 07:00 de dakikada 19 adet, saat 10:00 da 23 adet, 13:00 te 50 adet, 16:00 da ise 45 adet olarak belirlenmiştir. Aynı deneme güneş altında tekrarlandığında solunum sayısı, gölgede sabah 07:00 da dakikada 19 adet, saat 10:00 da 30 adet, saat 13:00 te 75 adet, saat 16:00 da ise 51 adet olarak saptanmıştır. Bianca ve Kunz (1978), yüksek çevre sıcaklıklarına getirilen Saanen keçilerinin, direkt güneş ışınlarına karşı çok hassas olduğu ve bu durumda, solunum hızının dakikada 26 dan 261 e çıktığını belirlemişlerdir. Darcan (2000), Damascus, Kıl, Damascus melezi, Çukurova, Toros ve Alman Alaca X Kıl melezi keçiler üzerinde yürüttüğü çalışmada solunum sayısı ortalamasını sırası ile optimal ve sıcak çevre koşullarında Damascus keçilerinde 25,1 adet/dk., 90,2 adet/dk., Kıl keçilerde 24,3 adet/dk., 85,3 adet/dk., Damascus melezlerinde 18,9 adet/dk., 19,7 adet/dk., Çukurova keçilerinde 17,4 adet/dk., 90,4 adet/dk., Toros keçilerinde 19,7 adet/dk., 90,4 adet/dk. ve Alman Alaca X Kıl melezi keçilerde ise 16,1 adet/dk., 92,8 adet/dk. olarak saptamıştır. 8

22 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Güney ve ark. (1991), Çukurova subtropik iklim koşullarında değişik genotipten keçiler üstünde yaptıkları bir çalışmada, ortalama solunum hızını dakikada 52,6 adet olarak bildirmişlerdir. Aynı çalışmada, çevre sıcaklığının yükselmesi ile vücut sıcaklığındaki ve solunum sayılarındaki artış arasındaki ilişkide araştırılmıştır. Hava sıcaklığının düşük olduğu kış aylarında hayvanların rektal sıcaklığının solunum sayısı üzerinde belirgin bir etkisi gözlenememiştir. Ancak, hava sıcaklığındaki artış ile rektal sıcaklıkta da artışlar meydana gelmekte ve solunum hızının artmasına neden olmaktadır. Koyunların içinde bulundukları çevre sıcaklığı çok yüksek olduğu zaman solunum hızı, rektal sıcaklığın artmasına engel olmaktadır (Eyal, 1963 c). Ocak (2004), Saf Saanen, Saf Kıl, Damascus Melezi ve Alman Alaca x Kıl Melezi tekelerde yaptığı çalışmada solunum sayısı ortalamasını sırası ile Mayıs, Temmuz ve Aralık aylarında 46.7 adet/dk, adet/dk, adet/dk; adet/dk, adet/dk, adet/dk; adet/dk, adet/dk, 25 adet/dk; adet/dk, olarak saptanmıştır. Koylu (2009), İleri kan dereceli Saanen keçilerinde yaptığı çalışmada solunum sayısı ortalamasını sırası ile Kasım, Şubat, Mayıs, Ağustos aylarında adet/dk, adet/dk, adet/dk, adet/dk olarak hesaplamıştır Rektal sıcaklık özellikle sıcak iklim koşullarında, küçük ruminantlarda vücut sıcaklığı dengesinin korunması sıcaklık stresinin önlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Rahatlık bölgesinde (13-18 o C) bulunan koyun ve keçilerin minimum ve maksimum vücut sıcaklıkları sırası ile o C ve o C olarak bildirilmiştir (Williamson ve Payne, 1978). Joshi ve ark. (1976), Jamnapari tekeleri üzerinde yaptıkları çalışmada sıcak çevre koşulları altında tekelerin ısı üretimini iki katına çıkardıklarını, ve söz konusu tekelerin, ısı düzenleme mekanizmalarının yetersiz çalışması sonucu vücut sıcaklığının arttığını saptamışlardır. 6 saatlik sıcaklık uygulaması sonucu, 39.8 o C olan rektal sıcaklıktaki artışın 1 o C olduğu belirlenmiştir. Sıcaklık uygulamasının devam etmesi ile sıcaklık belirli bir noktaya kadar artmış ve bu sınırdan sonra düşmeye başladığı belirlenmiştir. 24 saat süren sıcaklık sonunda rektal sıcaklığın o C ye düştüğü saptanmıştır. 9

23 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ortam sıcaklığının yükselmesi, rektal sıcaklıkta artışlara neden olmakta, bu artış verimin düşmesi ve vücutta bazı fizyolojik değişimlerle sonuçlanmaktadır. İklim koşullarında meydana gelen değişikliklerin hayvan üzerindeki olumsuz etkileri, hayvanın çevreye uyumunu arttıran bazı fizyolojik özellikleri yardımı ile azaltılabilmektedir. Çevre koşullarındaki günlük değişimlerin (sıcaklık, nem, solar radyasyon, rüzgar hızı) hayvanlar üzerindeki olumsuz etkileri, hayvanın o anda ortaya koyduğu fizyolojik tepkileri ile en az düzeye indirgenmeye çalışıldığı Eyal (1963), tarafından ortaya konmuştur. Srikandkumar ve ark. (2003), yaptıkları çalışmadan soğuk ortamda bırakılan Merinos koyunlarının rektal sıcaklığını 39.5 o C, Omani koyunlarının rektal sıcaklığı 39 o C bulmuşlardır. Sıcaklığın artması ile birlikte Merinos koyunlarının rektal sıcaklığının 39.8 o C ye, Omani koyunlarının ise 39.7 o C ye yükseldiğini saptamışlardır. Ocak (2004), Saf Saanen, Saf Kıl, Damascus Melezi ve Alman Alaca x Kıl Melezi tekelerde yaptığı çalışmada rektal sıcaklık ortalamasını sırası ile Mayıs, Temmuz ve Aralık aylarında 38,83 o C, 39,31 o C, 38,26 o C; 39,02 o C, 39,35 o C, 38,62 o C; 38,98 o C, 39,35 o C, 38,85 o C; 39,43 o C, 39,34 o C, 38,17 o C olarak saptanmıştır. Özuyanık (2004), Kuzey Kıbrıs ta 3 yaşındaki Damascus keçileri üzerinde yaptığı çalışmada Mayıs ayında sabah, öğle ve akşam sırası ile rektal sıcaklığı 38.1 o C, 38.8 o C ve 39.0 o C olarak tespit ederken sıcaklık stresinin olduğu Temmuz ayında bu değerlerin 39.0 o C, 39.3 o C ve 39.6 o C ye yükseldiğini ortaya koymuştur. McDowell ve Woodwart (1982), keçiler için ılıman iklimlerde (13 18 o C), vücut sıcaklığını 38.8 o C, sıcak iklimlerde (40 o C) ise 40.0 o C olarak bildirmiştir. Günlük çevre sıcaklığının ortalama 27.1 o C olduğu bölgemiz koşullarında Güney ve ark. (1991), yaptıkları bir çalışmada değişik genotipteki keçilerin sıcaklık ortalamalarının o C olduğunu saptamışlardır. Koylu (2009), İleri kan dereceli Saanen keçilerinde yaptığı çalışmada rektal sıcaklık ortalamasını sırası ile Kasım, Şubat, Mayıs, Ağustos aylarında o C, o C, o C, o C olarak hesaplamıştır. 10

24 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Diğer bir önemli adaptasyon mekanizması ise nabız sayısıdır. Sıcak ve nemli iklim koşullarının hakim olduğu bölgelerde çevre sıcaklığının vücut sıcaklığını geçmesi ile nabız sayısında çok sayıda artışlar meydana gelmektedir. Küçük ruminantların metabolizmalarında veya kaslarının aktivitesinde oluşan değişimler, nabız sayısında da değişimlere neden olmaktadır. İvesi koyunlarının normal koşullarda dakikada 65 defa olan nabız sayısının sıcak ve nemli iklim koşullarında dakikada defaya çıktığı, Eyal (1963), tarafından yapılan bir araştırmada ortaya konulmuştur. Yapılan bu çalışmaya göre, sabah saat 05:00 te dakikada 80 defa olan nabız sayısı, maksimum düzey olan dakikada 100 adete, akşam 19:00 da ulaşmakta ve bu saatten sonra nabız sayısı tekrar düşmeye başlamaktadır. Aynı çalışma bu defa Güneş ışınlarının doğrudan etkili olduğu İvesi koyunları üzerinde tekrarlanmıştır. Buna göre saat 14:00 ten sonra nabız sayısında çok belirgin bir artış görülmekte ve bu artış saat 19:00 da maksimum düzeyi olan dakikada 110 adete ulaşmaktadır. Bu saatten sonra durarak, düşmeye başlamaktadır. Eyal (1963), yaptığı bu çalışmalarda nabız sayısı ile rektal sıcaklık arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu, nabız sayısı arttıkça, rektal sıcaklıkta arttığını ortaya koymuştur. Özuyanık (2004), Kuzey Kıbrıs ta 3 yaşındaki Damascus keçilerinde yaptığı çalışmada Mayıs ayında sabah, öğle ve akşam saatlerinde nabız hızını 70,1 adet/dk., 73,9 adet/dk. ve 75,9 adet/dk. olarak tespit ederken, Temmuz ayında bu değerlerin 80,9 adet/dk., 95,6 adet/dk. ve 102 adet/dk. ya yükseldiğini belirlemiştir. McDowell ve Woodwart (1982), yaptıkları çalışmada, sıcak ortamda yetiştirilen yerli ve egzotik ırktan koyunların nabız sayısındaki değişimleri incelemişlerdir. Elde edilen sonuçlara göre nabız sayısı sırası ile yerli ve egzotik ırktan koyunlarda 90 dakika süren sıcaklık uygulamasından sonra dakikada 125 ve 133 defa; 150 dakika süren bir sıcaklık uygulaması sonucunda, dakikada 126 ve 137 defa; 210 dakika süren bir sıcaklık uygulaması sonucunda ise dakikada 143 ve 149 defa olarak bildirilmiştir. Aynı araştırıcılar rahatlık bölgesinde (13-18 o C) bulunan koyunların nabız sayısını dakikada 73 defa, sıcak iklim koşullarında (40 o C) yaşayan koyunların nabız sayısını ise dakikada 97 defa olarak saptamışlardır. 11

25 2.ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Ocak (2004), Saf Saanen, Saf Kıl, Damascus Melezi ve Alman Alaca x Kıl Melezi tekelerde yaptığı çalışmada nabız hızı ortalamasını sırası ile Mayıs, Temmuz ve Aralık aylarında 93,66 adet/dk, 119 adet/dk, 82,06 adet/dk; 93,12 adet/dk, 113,03 adet/dk,87,35 adet/dk; 100,43 adet/dk,117,19 adet/dk, 88,41 adet/dk; 100,37 adet/dk, 114,27 adet/dk, 84,08 adet/dk, saptamıştır. Joshi ve ark. (1977), 35 o C üstündeki çevre sıcaklıklarında keçilerin nabız sayısının dakikada 96 adet olarak saptamışlardır Maurya ve ark. (2004), 2 gruba ayırdıkları Malpura koyunlarında besin enerji seviyesinin fizyolojik tepki ile üreme etkiniği üzerindeki muhtemel sonuçlarını incelemişlerdir. 1. gruba serbest yemleme, 2. gruba ise kısıtlı yemleme uygulamıştır. 1. gruptaki koyunların yaz mevsiminde sabah ölçümlerindeki nabız sayısı ortalaması 64,5 adet/dk, öğle ise 88,7 adet/dk, kış mevsiminde nabız sayısı ortalaması 66,2 adet/dk, öğle ise 82,2adet/dk, olarak gözlemlenmiştir. Aynı çalışmada sınırlandırılmış beslenme uygulanan koyunların yaz mevsiminde sabah ölçümlerindeki nabız sayısı ortalaması 44,1 adet/dk, öğle ise 56,2 adet/dk, kış mevsiminde nabız sayısı ortalaması 69,1 adet/dk, öğle ise 83,5 adet/dk olarak gözlemlenmiştir. Naqui ve ark (2004), sıcaklık stresinin 14 Bharat Merinos koyunu üzerindeki fizyolojik etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada 7 koyun ağıl içinde diğer 7 koyun ise açık alanda sıcaklık stresine maruz bırakılmıştır. Çalışmada ağıl içinde tutulan koyunların sabah de nabız sayısı ortalaması 73,7 adet/dk, öğle de nabız sayısı ortalaması 93 adet/dk olarak tespit edilmiştir. Bu değerler sıcaklık stresine maruz bırakılan koyunlarda sabah 72,3 adet/dk, öğle ise 96,8 adet/dk olarak gözlemlenmiştir. Koylu (2009), İleri kan dereceli Saanen keçilerinde yaptığı çalışmada nabız hızı ortalamasını sırası ile Kasım, Şubat, Mayıs, Ağustos aylarında adet/dk, adet/dk, adet/dk, adet/dk olarak hesaplamıştır. 12

26 3.MATERYAL VE METOD 3.MATERYAL VE METOD 3.1 MATERYAL Çevre 1 de verilmiştir. Çalışmanın gerçekleştirildiği Adana iline ait yıllık iklim verileri Çizelge Çizelge 3.1. Araştırmanın gerçekleştirildiği adana ilinde aylara göre yıllık iklim verileri (Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğü, 2009). Aylar Ort. Max. Min Ocak Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Şubat Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Mart Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Nisan Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Mayıs Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Haziran Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Temmuz Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Ağustos Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Eylül Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Ekim Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Kasım Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Aralık Sıcaklık ( o C) Nisbi nem (%) Rüzgar Hızı (km/saat)

27 3.MATERYAL VE METOD Bölgede yaz aylarında atmosfer sıcaklığı ve nisbi nem yüksek seyretmekte, kış aylarında ise serin ve yağışlı subtropikal iklim koşulları hüküm sürmektedir. Hakim rüzgarlar kuzey ve güney yönlüdür. Denemede elde edilen atmosfer sıcaklığı ve nisbi nem gibi iklim verileri ile Thermal Heat Index (THI) Çizelge 1 de verilmiştir. THI, çiftlik hayvanlarında termal rahatlık sınırlarını gösteren bir hesaplamadır ve aşağıdaki gibi hesaplanır (Tucker et al., 2008): THI = (1.8 x AS + 32) (( ) x NN) x (1.8 x AS 26)) (AS atmosfer sıcaklığı( C), NN, nisbi nem (%)). Çizelge 3.2. Denemenin yürütüldüğü yıldaki iklimsel veriler ve THI değerleri Özellikler Aylar Ortalama değerler Atmosfer sıcaklığı ( C ) Şubat Nisan Haziran Ağustos Nisbi nem (% ) Şubat Nisan Haziran Ağustos THI Şubat Nisan Haziran Ağustos SY: sıcaklık stresi oluşmamış SY SY Silanikove (2000) THI nın stresli termal iklim koşulları için önemli bir indikatör olduğunu belirtmiştir. THI değeri 70 ve altı ise rahat sınırlar içerisinde, stresli, ve 78 ve üzeri değerler ise çok yoğun stres altında kabul edilip 14

28 3.MATERYAL VE METOD hayvanların kendi vücut sıcaklığı düzenleyemeyecek durumda olduklarını göstermektedir Manejman Bu çalışma güney cephesi açık ve yarı açık ağıl sistemine sahip Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Uygulama Çiftliği Süt Keçiciliği Ünitesinde yürütülmüştür. Araştırma boyunca gerek ileri kan dereceli Saanen melezleri ( ÇS ) gerekse Balcalı çepiçleri, etrafı yarı açık gölgelikte bulundurulmuştur. Günlük olarak g kesif yem verilmiştir. Kaba yem olarak ise hayvan başına günlük 1kg. olacak şekilde orta kaliteli kuru yonca otu verilmiştir. Karma yem rasyonlarını, %14-16 HP, Kcal/kg ME içeren sanayi yemi oluşturmaktadır. Mart- Kasım ayları arasında doğal merada meralanma gerçekleşmiştir. Hayvanlar sabah 8.00 den öğlen ye yazın ise öğleden sonra arasında meraya çıkmışlardır. Ölçümlerin yapıldığı günler hayvanlar meraya çıkartılmamıştır. Fotoğraf 3.1. Çalışmanın yürütüldüğü süt keçiciliği araştırma ve uygulama çiftliği Hayvan Materyali Denemede araştırma projeleri kapsamında geliştirilmiş olan 2008 doğumlu Balcalı ve Çukurova Saanen i dişi çepiçleri kullanılmıştır. Balcalı keçisi 1980 li 15

29 3.MATERYAL VE METOD yıllardan itibaren Çukurova bölgesine adapte edilmeye çalışılan bir prototiptir. Balcalı keçisi, baba hattı Almanya Hohenheim Üniversitesi ile birlikte yürütülen bir bilimsel çalışma kapsamında Adana ya getirilen ve Fransız Alpin inden orijin alan Alman Asil Alaca keçileri ile ana hattı olarak bölgenin yerli ırkı olan Kıl keçilerinin melezlemesi ile meydana getirilmiştir. Anılan prototipte % 75 Alman Alaca % 25 Kıl keçi genotipi bulunmaktadır. Çukurova Saaneni ise 2000 li yıllarda Adana ya getirilen saf Saanen babalar ile işletmede mevcut olan Çukurova ve Toros keçilerinin birleşmesi sonucu ortaya çıkmıştır. Yaklaşık %90-95 Saanen kanı taşıyan Çukurova Saaneni ( ÇS ) elde edildikten sonra sürü kapatalmıştır. Araştırma kapsamında 6 Çukurova Saaneni ve Balcalı genotipli dişi çepiç kullanılmıştır. Fotoğraf 3.2. Denemede kullanılan Çukurova Saanen dişi çepiç 16

30 3.MATERYAL VE METOD Fotoğraf 3.3. Denemede kullanılan Balcalı dişi çepiçler 3.2. Metod Çalışmada ilk verilerin elde edilmesi soğuk çevre koşullarının söz konusu olduğu Şubat, optimim çevre koşullarının söz konusu olduğu Nisan (optimal çevre) ve sıcak ve nemli koşulların olduğu Haziran aylarında (sıcak çevre) gerçekleşmiştir. Bu dönemde gerek ÇS grubu gerek BLC grubu daha önce belirtilen gölgelikte barındırılmıştır. Kış ayları, hayvanların soğuk çevre koşullarında bulunduğu dönemi, bahar ayları rahatlık zonunda olduğu döneme ve yaz ayları ise sıcaklık zorlanımının maksimum düzeyde olduğu döneme isabet etmektedir. Deneme gruplarında iklim etkilerini belirlemek amacıyla fizyolojik adaptasyon mekanizmalarına (rektal sıcaklık, nabız sayısı ve solunum sayısı) ilişkin veriler toplanmıştır. Veri elde etme üç dönemi kapsayacak şekilde planlanmış ve gerçekleştirilmiştir. Rektal sıcaklık, nabız hızı ve solunum sayısı ölçümleri sabah 08:00 09:00, öğle 12:00 13:00 ve akşam 16:00 17:00 saatleri arasında yapılmıştır. Nabız hızı ve solunum sayısı stetoskop yardımı ile sol ön bacağın vücutla birleşme noktasından on beş saniye süreyle alınmış bulunan değerler dört ile çarpılarak hesaplanmıştır. Rektal sıcaklık ise rektumdan 4cm içeriye sokulan dijital termometre kullanılarak belirlenmiştir. Ayrıca verilerin alındığı aylarda hayvanların canlı 17

31 3.MATERYAL VE METOD ağırlıkları da belirlenmiştir. Canlı ağırlıklar dijital kantar ile bireysel tartımlarla belirlenmiştir. Denemeye ait veriler her ay 1 kez yapılan ölçümlerle ortaya konulmuştur. Bu süreç içinde canlı ağırlıklar da takip edilmiştir. Ölçümlerin yapıldığı günler tüm hayvanlar işletme içinde tutulmuşlardır. Denemenin ikinci aşamasında ÇS ve BLC grupları mart ayı sonu itibariyle başlayan ve bölgede atmosfer sıcaklığı bakımından kritik eşik olan mayıs ayı ortalarına kadar mera ya gönderilmiştir. Bu süreçte ÇS ve BLC gruplarının atmosfer sıcaklığının 4 er ºC arttığı günlerde anılan parametreler yönünden ölçümler yapılmıştır. 3.3 İstatistiksel Analiz Elde edilen verilerin istatistiki analizleri SPSS paket programı kullanılarak değerlendirilmiş, gruplar arasındaki farklılık ise Duncan testi kullanılarak ortaya konulmuştur İstatistiksel Analizler İçin Deneme Modelleri Çebiçlerde aylık olarak saptanacak olan rektal sıcaklık, solunum sayısı ve nabız hızı gibi parametrelerin analizinde faktöriyel düzenlenmiş tesadüf blokları deneme deseni kullanılmış olup denemenin matematik modeli, Y ijkl = µ+ αi + β j + γ k + (αβ) ij + (αγ) ik + (βγ) jk + (αβγ) ijk + e ijkl şeklindedir. Burada; µ : Populasyon ortalaması, αi : A nın i-inci seviye etkisini,(genotip) Β i :B nin j-inci seviye etkisini,(aylar) γ k :C nin k-ıncı seviye etkisini,(gözlem zamanı) 18

32 3.MATERYAL VE METOD (αβ) ij :A nın i-inci seviyesi ve B nin j-inci seviyesinin interaksiyon etkisini,(genotipin ve ayların interaksiyon etkisi) (αγ) ik : A nın i-inci seviyesi ve C nin k-ıncı seviyesine ait interaksiyon etkisini,(genotipin ve gözlem zamanının interaksiyon etkisi) (βγ) jk : B nin j-inci seviyesi ve C nin k-ıncı seviyesine ait interaksiyon etkisini,(ayların ve gözlem zamanının interaksiyon etkisi) (αβγ) ijk : A nın i-inci seviyesi ve B nin j-inci seviyesi ve C nin k-ıncı seviyesine ait interaksiyon etkisini(genotipin,ayların ve gözlem zamanının interaksiyon etkisi) e ijkl : Y ijkl nintesadüfi hatasını, ifade eder. 19

33 3.MATERYAL VE METOD 20

34 4.BULGULAR VE TARTIŞMA 4. BULGULAR VE TARTIŞMA 4.1. Uyum Yeteneğine Etki Eden Faktörler Araştırmanın bu bölümünde adaptasyon parametrelerine ilişkin olarak rektal sıcaklık, nabız hızı, solunum sayısı gibi bazı fizyolojik özellikler ele alınmıştır. Genotip bazında farklı aylarda saptanan fizyolojik adaptasyon parametrelerine ait ortalama değerler ile istatistiki değerlendirmeler de Çizelge 4.1., 4.2., 4.3., 4.4. ve 4.5 de verilmiştir Rektal Sıcaklık Çizelge 4.1 den de görüldüğü gibi aynı yaşta ancak farklı genotipteki dişi çebiçlerin rektal sıcaklık ortalaması bakımından istatistiksel olarak farklılık olduğu kaydedilmiştir (p<0.05). Tüm grupların termonötral sıcaklık sınırları içerisindeki rektal sıcaklık değeri Williamson ve Payne (1978) in bildirdiği değerlerle uyum içerisindedir. Çizelge 4.1. Farklı genotipteki çepiçlerde fizyolojik adaptasyon parametrelerinden rektal sıcaklığa ait ortalama değerler GENOTİPLER abc Çukurova Saaneni GÖZLEM Rektal Sıcaklık ( o C) AYLAR ZAMANI Şubat Nisan Haziran X ± S X X ± Sabah ± 0.51 b ± 0.77 a ± 0.04 a Öğle ± 0.85 b ± 0.65 a ± 0.05 a Akşam ± 0.05 b ± 0.02 a ± 0.03 a Sabah 39.55±0.04 b 39.96±0.02 a ± 0.02 a Öğle 39.63±0.03 b 40.33±0.05 a 40.50±0.04 a Balcalı Akşam 39.51±0.01 b 39.78±0.02 a 39.83±0.02 a Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki fark önemlidir (p<0,05) S X X ± S X 21

35 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Balcalı çepiçleri ele alındığında optimal (Nisan), sıcak (Haziran) ve soğuk (Şubat) iklim koşullarındaki rektal sıcaklık değerleri arasındaki farklılığın istatistiki olarak önemli olduğu saptanmıştır (p>0,05). Bu grubun Şubat, Nisan, Haziran, aylarında sabah rektal sıcaklık ortalamaları sırasıyla 39,55 o C, 39,96 o C, 39,67 o C, olarak bulunmuştur. Bu bulgular beklenen sonuçları yansıtmaktadır. Bu değerler ortalama sıcaklığın arttığı öğle saatlerinde 39,63 o C, 40,33 o C, 40,50 o C,, olarak tespit edilmiştir. Akşam saatlerinde ise 39,51 o C, 39,78 o C, 39,83 o C,, olarak bulunmuştur. Bu bulgulardan da anlaşılacağı gibi Şubat ayında en düşük seviyede iken rektal sıcaklığın en yüksek olduğu ay Haziran ayı olarak görünmektedir. Balcalı çepiçlerinde rektal sıcaklık bakımından hayvanlar üzerinde soğuğun etkisinin, sıcaklığa göre daha etkin olduğu söylenebilir. Elde edilen değerler Darcan (2000), Ocak (2004) ve Kasa ve ark.(1995) tarafından bildirilen ortalama rektal sıcaklık değerleri ile paralellik göstermektedir. Silanikove (2000) ve Avendano-Reyes ve ark. (2006), THI nın stresli termal iklim koşulları için önemli bir indikatör olduğunu belirtmiştir. Daha öncede vurgulandığı üzere Silanikove (2000) THI değeri 70 ve altı ise rahat sınırlar içerisinde, stresli, ve 78 ve üzeri değerler ise çok yoğun stres altında kabul edilip hayvanların kendi vücut ısılarını düzenleyemeyecek durumda olduklarını göstermektedir. Bu çalışmada elde edilen THI değerlerine bakıldığı zaman deneme materyalinin Haziran ve Ağustos aylarında sıcaklık stresinde oldukları, yani anılan iklim koşullarının sıcaklık zorlanımı yarattığı ortaya çıkmıştır ( THI 87-95, bkz. Çizelge 1). Saanen çepiçler ele alındığında diğer gruba benzer şekilde optimal (Nisan), sıcak (Haziran) ve soğuk (Şubat) çevre koşullarındaki rektal sıcaklık değerleri arasındaki farklılığın istatistiki olarak önemli olduğu saptanmıştır (p<0,05). Bu grubun Şubat, Nisan, Haziran, aylarında sabah rektal sıcaklık ortalaması sırası ile 39,56 o C, 39,60 o C, 39,91 o C, olarak bulunmuştur. Bu değerler ortalama sıcaklığın arttığı öğle saatlerinde 39,55 o C, 39,88 o C, 40,61 o C ye yükselmiş akşam saatlerinde ise 39,45 o C, 39,68 o C, 39,55 o C olarak tespit edilmiştir. 22

36 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Alınan değerler ortalaması bakımından Güney ve ark.(1991) nın yaptıkları değişik genotipteki keçiler üzerindeki rektal sıcaklık parametreleri bakımından paralellik göstermektedir. Deneme materyali Çukurova Saaneni çepiçlerde en yüksek rektal sıcaklık değerleri Şubat, Nisan, Haziran ayları öğlen ölçümlerinde saptanmıştır. En düşük ortalama rektal sıcaklık değeri ise Şubat ayının ölçümünde 39,45 o C olarak belirtilmiştir. Bu sonuçlar da teorik beklentiler çerçevesindedir. Elde edilen bu bulgular özellikle sıcak çevre koşulları açısından Darcan (2000), Ocak (2004) ve Özuyanık (2004) ın bildirişleri ile uyum içerisindedir ,9 39,91 39,96 39,8 39,7 39,6 39,5 39,60 39,56 39,55 39,67 ŞUBAT NİSAN HAZİRAN 39,4 39,3 ÇUKUROVA SAANENİ BALCALI Şekil 4.1. Şubat, Nisan, Haziran aylarında sabah saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklığa ait değişim. Şekil 4.1 incelendiğinde Balcalı çepiçlerinde sabah saatlerinde en düşük rektal sıcaklıkların 39,55 o C ile Şubat ayında Balcalı da, en yüksek ise 39,96 o C ile Nisan ayında belirlenmiştir. 23

37 4.BULGULAR VE TARTIŞMA 40,8 40,6 40,61 40,5 40,4 40,33 40, ,8 39,6 39,55 39,88 39,63 ŞUBAT NİSAN HAZİRAN 39,4 39,2 39 ÇUKUROVA SAANENİ BALCALI Şekil 4.2. Şubat, Nisan, Haziran aylarında öğle saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklık değerlerine ait değişim. Şekil 4.2 incelendiğinde, bu kez öğle saatlerinde saptanan en düşük rektal sıcaklık değerinin 39,55 o C ile Şubat ayında Çukurova Saaneninde, en yüksek değerin ise 40,61 o C ile Haziran ayında belirlenmiştir. 39,9 39,8 39,78 39,83 39,7 39,68 39,6 39,5 39,45 39,55 39,51 ŞUBAT NİSAN HAZİRAN 39,4 39,3 39,2 ÇUKUROVA SAANENİ BALCALI Şekil 4.3. Şubat, Nisan, Haziran aylarında akşam saatlerinde farklı genotipteki çebiçlerde saptanan ortalama rektal sıcaklık değerlerine ait değişim. 24

38 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Şekil 4.3 incelendiğinde akşam saatlerindeki ölçümlerinde en düşük değerin 39,45 o C ile Şubat ayında Çukurova Saanenlerinde, en yüksek değerin ise 39,83 o C ile Haziran ayında Balcalı çepiçlerinde olduğu saptanmıştır. Genel değerlendirmeler irdelendiğinde sıcaklık artışı ile rektal sıcaklık arasında ters ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Genel bir değerlendirme yapılacak olursak rektal sıcaklık değeri bakımından ÇS çepiçleri daha düşük BLC çepiçleri ise daha yüksek ortalamalar göstermiştir. Balcalı çepiçleri özellikle Nisan ve Haziran aylarında yani comfort zone ve sıcaklık stresinin başladığı aylarda daha yüksek rektal sıcaklık göstermiştir. Bu durumun Çukurova Saaneni ve Balcalı çebiçlerinin sıcağa toleransının yüksek düzeyde olduğu, ancak soğuğa karşı toleransının az olduğu söylenebilir. Bu belkide çalışmanın en çok ilgi çeken bulgularından birisidir. Ocak (2004) tarafından saf Saanen, Kıl, Damaskus Melezi ve Balcalı tekeleri üzerinde yürütülen çalışmada rektal sıcaklık ortalaması sırası ile Mayıs, Temmuz ve Aralık aylarında 38,83 o C, 39,31 o C, 38,26 o C; 39,02 o C, 39,35 o C, 38,62 o C; 38,98 o C, 39,35 o C, 38,85 o C; 39,43 o C, 39,34 o C, 38,17 o C olarak saptanmıştır. Anılan bulgular bu araştırmada elde edilen sonuçlar ile benzerlik göstermektedir Nabız Sayısı (Hızı) Nabız sayısına ilişkin olarak yapılan ölçümler sonucundaelde edilen değerler Çizelge 4.2 de verilmiştir. Çizelge 4.2 incelendiğinde farklı aylarda nabız hızı değerleri bakımından genotip gruplar arasındaki farklılığın önemli düzeyde olduğu anlaşılacaktır (p<0,05). 25

39 4.BULGULAR VE TARTIŞMA Çizelge 4.2. Farklı genotipteki çepiçlerde fizyolojik adaptasyon parametrelerinden nabız sayısına ait ortalamalar ve istatistiksel olarak önem düzeyleri Nabız Hızı (adet/dk) GÖZLEM AYLAR ZAMANI Şubat Nisan Haziran GENOTİPLER Çukurova Saaneni X ± S X X ± S Sabah 68.20±0,68 a 70.64±0.84 a 76.64±1.06 b Öğle 72.00±0.88 a 76.64±1.83 a 87.32±3.83 b Akşam 69.32±1.66 a 70.64±0.68 a 78.64±0.98 b X X ± S X Sabah 68.00±1.26 a 70.00± 0.91 a 74.64±0.68 b Öğle 70.00±2.02 a 75.64± 1.44 a 85.32±1.50 b Balcalı Akşam 69.32±0.91 a 72.00± 0.94 a 78.00±0.69 b abc Aynı satırda farklı harflerle gösterilen ortalamalar arasındaki fark istatistiksel olarak önemlidir (p<0,05). Aynı veriler ışığında incelendiğinde ırklar arasında nabız sayıları bakımından farklılık gözlenmemiştir (p>0,05). Burada vurgulanması gereken beklendiği üzere nabız hızının tüm genotiplerde sıcak koşullar altında yüksek bulunduğu ve en yüksek değere de öğlen saatlerinde erişmiş olmasıdır. Sıcaklık stresinin yüksek olduğu Haziran ayında nabız sayısının en yüksek seviyeye çıktığı gözlenmektedir. Optimal koşullarda akşam saatlerinde nabız hızının öğle saatlerine göre düştüğü görülmüştür. Araştırmada adaptasyon kriterlerinden nabız sayısı bakımından yüksek değerin yaz aylarında olduğu ve genotiplerden Çukurova Saanenlerinde saptanan değerin Balcalı çepiçlerinden daha yüksek düzeyde saptandığı ortaya çıkmıştır. Bu sonuçlardan söz konusu koşullarda ÇS genotipin BLC lere göre daha olumsuz bir performans gösterdiği söylenebilir. Naqui ve ark (2004), sıcaklık stresinin 14 Bharat Merinos koyunu üzerindeki fizyolojik etkilerini incelemişlerdir. Araştırmada 7 koyun ağıl içinde diğer 7 koyun ise açık alanda sıcaklık stresine maruz bırakılmıştır. Çalışmada ağıl içinde tutulan koyunların sabah de nabız sayısı ortalaması 73,7 adet/dk, öğle de 26

Studıes On The Physıologıcal Responses Related To Seasonal Varıatıon In Çukurova Saanen And Balcalı Goats Under Sub-Tropıcal Clımate Condıtıons

Studıes On The Physıologıcal Responses Related To Seasonal Varıatıon In Çukurova Saanen And Balcalı Goats Under Sub-Tropıcal Clımate Condıtıons SUBTROPİK İKLİM KOŞULLARINDA YETİŞTİRİLEN ÇUKUROVA SAANENİ VE BALCALI ÇEPİÇLERİNDE MEVSİMSEL VARİYASYONA BAĞLI OLARAK ORTAYA ÇIKAN FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER Studıes On The Physıologıcal Responses Related

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ Mustafa Uğur KOYLU İLERİ KAN DERECELİ SAANEN MELEZİ KEÇİLERİN MERSİN KOŞULLARINDA ADAPTASYONU VE VERİMLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ZOOTEKNİ

Detaylı

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ T.C. SELÇUK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KONYA İLİNDE ENTANSİF KOŞULLARDA YETİŞTİRİLEN SAANEN KEÇİLERİNİN ADAPTASYONU VE BAZI VERİM ÖZELLİKLERİ Vahdettin SARIYEL DOKTORA TEZİ Zootekni Anabilim

Detaylı

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Saanen, Kıl keçisi, Melezleme, Büyüme, Yaşama Gücü

ARAŞTIRMA. Anahtar Kelimeler: Saanen, Kıl keçisi, Melezleme, Büyüme, Yaşama Gücü ARAŞTIRMA 2007: 21 (1): 21-26 http://www.fusabil.org Saanen X Kıl Keçisi F1 ve G1 Melezlerinde Büyüme ve Yaşama Gücü Özelliklerinin Araştırılması Ü. Gülcihan ŞİMŞEK Metin BAYRAKTAR Murad GÜRSES Fırat Üniversitesi

Detaylı

Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi

Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi Hayvansal Üretim 43(2): 79-85 (2002) Batı Anadolu İçin Bir Süt Keçisi: Bornova Keçisi Metin Şengonca 1 Mustafa Kaymakçı 1 Nedim Koşum 1 Turgay Taşkın 1 Jörg Steinbach 2 1 Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Detaylı

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Sığır yetiştiriciliğinde Sıcaklık Stresi ve Alınabilecek Önlemler Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü 01330 Adana Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi

Detaylı

Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları*

Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları* Saanen ve Saanen Melezi Erkek Oğlakların Besi Performansları* O. Karadağ 1 E. Köycü 2 1 Marmara Hayvancılık Araştırma Enstitüsü, Bandıma, Balıkesir 2 Namık Kemal Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni

Detaylı

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri

Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):73-78 ISSN 1018-8851 Süt Tipi Oğlakların Doğum, 30. Gün ve 60. Gün Canlı Ağırlıkları Üzerine Sistematik Çevre Etmenlerinin Etkileri Arzu DUMAN 1 Erdinç DEMİRÖREN

Detaylı

Kıvırcık, Siyah Başlı Alman Et Koyunu, (SBA x Kıvırcık ) F 1 ve (SBA x F 1 ) G 1 Koyunların Bandırma Çevre Koşullarına Fizyolojik Tepkileri

Kıvırcık, Siyah Başlı Alman Et Koyunu, (SBA x Kıvırcık ) F 1 ve (SBA x F 1 ) G 1 Koyunların Bandırma Çevre Koşullarına Fizyolojik Tepkileri TARIM BİLİMLERİ DERGİSİ 2006, 12 (2) 113-120 ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ Kıvırcık, Siyah Başlı Alman Et Koyunu, (SBA x Kıvırcık ) F 1 ve (SBA x F 1 ) G 1 Koyunların Bandırma Çevre Koşullarına

Detaylı

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi

İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi İzmir İli Seferihisar İlçesinde Yetiştirilen Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Biyokimyasal Parametrelerin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi Neslihan ÇİÇEK 1, Murat ÇİMEN 1*, Deniz EFESOY 1,

Detaylı

Hakkari Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, Laborant Veteriner sağlık, HAKKARİ, Türkiye 1

Hakkari Üniversitesi, Çölemerik Meslek Yüksekokulu, Laborant Veteriner sağlık, HAKKARİ, Türkiye 1 Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 4(3): 65-73, 2014 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ

Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı. Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Çukurova Bölgesi Sığır Yetiştiriciliğinin Yapısı Prof. Dr. Serap GÖNCÜ Memeli hayvanlardan elde edilen süt, bileşimi türden türe farklılık gösteren ve yavrunun ihtiyaç duyduğu bütün besin unsurlarını içeren

Detaylı

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ TOLGA AKTEPE KİLİS KEÇİLERİNDE ANATOMİK MORFOLOJİK VE FİZYOLOJİK ADAPTASYON PARAMETRELERİNİN SAPTANMASI ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA ZOOTEKNİ ANABİLİM

Detaylı

Keçilerde Deri Pigmentasyonunun Fizyolojik Adaptasyon Mekanizmaları Üzerine Etkileri

Keçilerde Deri Pigmentasyonunun Fizyolojik Adaptasyon Mekanizmaları Üzerine Etkileri Çukurova Tarım Gıda Bil. Der. Çukurova J. Agric. Food Sci. 31: 61-68, 2016 Keçilerde Deri Pigmentasyonunun Fizyolojik Adaptasyon Mekanizmaları Üzerine Etkileri Nazan KOLUMAN (1) Osman TORUN (1) Serap GÖNCÜ

Detaylı

Dr. AKIN PALA. Zooteknist? Zootekni-Zooteknist? Zooteknist? Zooteknist? Islah, genotip-çevre

Dr. AKIN PALA. Zooteknist? Zootekni-Zooteknist? Zooteknist? Zooteknist? Islah, genotip-çevre Zootekni- 200tekni? Verimleri ekonomiyi göz önüne alarak yükseltmek Zootekni Çevre ve genotipin verime etkisini bilerek işletmenin yararına kullanan eleman Zooteknist 1 2 Zootekni- Zooteknist şunlara karar

Detaylı

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi

Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Gökkuşağı Alabalığı (Oncorhynchus mykiss Walbaum, 1792) Yavrularının İlk Dönemlerde Büyüme Performansı ve Ölüm Oranı Üzerine Tuzluluğun Etkisi Halim İbrahim ERBAŞ Nadir BAŞÇINAR Mehmet KOCABAŞ Şebnem ATASARAL

Detaylı

TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ

TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ Atatürk Üniv. Ziraat Fak. Derg. 28 (1), 64-73, 1997 TUJ ERKEK KUZULARIN ENTANSİF ŞARTLARDAKİ BESİ PERFORMANSLARI İLE KESİM VE KARKAS ÖZELLİKLERİ Muhlis MACİT, Mevlüt KARAOĞLU, Mustafa YAPRAK, Sinan KOPUZLU

Detaylı

Keçi sütünün Beslenmede Yeri

Keçi sütünün Beslenmede Yeri Keçi Sütü Dr. Akın Pala Yrd. Doç. akin@comu.edu.tr Zootekni, COMU Kuru madde Protein Kazein Laktoz Yağ Mineraller Kalsiyum Fosfor Keçi ile inek ve insan sütlerinin karşılaştırılması http://akin.houseofpala.com

Detaylı

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar; Tarımı gelişmiş ülkelerin çoğunda hayvancılığın tarımsal üretim içerisindeki payı % 50 civarındadır. Türkiye de hayvansal üretim bitkisel üretimden sonra gelmekte olup, tarımsal üretim değerinin yaklaşık

Detaylı

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013

Tarımsal Meteoroloji. Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 23 EKİM 2013 Tarımsal Meteoroloji Prof. Dr. F. Kemal SÖNMEZ 2 EKİM 201 Prof. Dr. Mustafa Özgürel ve Öğr. Gör. Gülay Pamuk Mengü tarafından yazılan Tarımsal Meteoroloji kitabından faydalanılmıştır. Hava ve İklim ile

Detaylı

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG

KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG KOYUNCULUK GAP TEYAP İHG KOYUN IRKLARI Koyunları verimlerine göre 3 grupta toplayabiliriz. Etçi ırklar, Sütçü ırklar, Yapağıcı ırklar, Bir işletmede yetiştirilecek koyun ırkı seçilirken şu hususları dikkate

Detaylı

Irkların Sınıflandırılması

Irkların Sınıflandırılması Irkların Sınıflandırılması Gelişmişlik düzeyine göre İlkel yerli ırk Islah edilmiş yerli (geçit) ırk Kültür ırkları Verim yönlerine göre Tek verim yönlü ırklar Kombine verimli ırklar İlkel yerli ırk; Genellikle

Detaylı

Edirne İlinden Kış Aylarında Elde Edilen Sütlerde Toplam Yağ ve Protein Değerlerinin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi

Edirne İlinden Kış Aylarında Elde Edilen Sütlerde Toplam Yağ ve Protein Değerlerinin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi Edirne İlinden Kış Aylarında Elde Edilen Sütlerde Toplam Yağ ve Protein Değerlerinin Türk Standartlarına Uygunluğunun Belirlenmesi Sümeyye MEMKEZE 1, Murat ÇİMEN 1*, Rahime Kamer ÖNOĞLU 1, Neslihan ÇİÇEK

Detaylı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Trakya Kalkınma Ajansı. www.trakyaka.org.tr. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı Trakya Kalkınma Ajansı www.trakyaka.org.tr Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı EDİRNE YATIRIM DESTEK OFİSİ EDİRNE İLİNDE YEM BİTKİLERİ EKİLİŞİ, MERALARIN DURUMU

Detaylı

1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah

1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah 1. Keçi eti 2. Et Verimi ve Kalitesi için ıslah akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com Etin kimyasal içeriği Yaşa, cinsiyete, beslemeye bakılmadan kimyasal yapı da ortalama: %70 su, %18 protein,

Detaylı

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1) Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Bilimleri Dergisi (J. Agric. Sci.), 2004, 14(1): 47-51 Geliş Tarihi: 08.09.2003 Bazı Mısır Çeşitlerinde Verim ve Yem Değerleri Üzerine Bir Araştırma (1)

Detaylı

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ

Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3. Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ Nesrullah AYŞİN 1, Handan MERT 2, Nihat MERT 2, Kıvanç İRAK 3 1 Hakkari Üniversitesi, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu, HAKKARİ 2 Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Biyokimya Anabilim

Detaylı

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim KONU İLGİ Düvelerin beslenmesi Sütten kesimden tohumlamaya kadar olan dönemde besleme ve yönetimsel pratikler TERCÜME VE DERLEME

Detaylı

KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ. Elif YORULMAZ, Tufan ALTIN

KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ. Elif YORULMAZ, Tufan ALTIN Araştırma / Research Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 2015; 12(2) : 1-8 Journal of Adnan Menderes University Agricultural Faculty 2015; 12(2) : 1-8 KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK

Detaylı

Aşırı Sıcak Baskısında Kalan Koyun ve Keçilerin Fizyolojik Uyum Yetenekleri

Aşırı Sıcak Baskısında Kalan Koyun ve Keçilerin Fizyolojik Uyum Yetenekleri Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 2002, 39 (2):79-86 ISSN 1018-8851 Aşırı Sıcak Baskısında Kalan Koyun ve Keçilerin Fizyolojik Uyum Yetenekleri Erdinç DEMİRÖREN 1 Turgay TAŞKIN 1 Çiğdem TAKMA 2 Summary The

Detaylı

Türkiye de Simental Genotipinin Yaygınlaştırılması. Araş. Gör. Ayşe Övgü ŞEN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Türkiye de Simental Genotipinin Yaygınlaştırılması. Araş. Gör. Ayşe Övgü ŞEN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Türkiye de Simental Genotipinin Yaygınlaştırılması Araş. Gör. Ayşe Övgü ŞEN Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dünyada yaklaşık Simental varlığı 42 milyon baştır. Dünyada yetiştiriciliği yapılan en yaygın

Detaylı

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri

ANKARA KEÇİSİ. Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri ANKARA KEÇİSİ Yayılma Alanı : Ankara ili başta olmak üzere, İç Anadolu bölgesi ile Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinin bazı illeri Verim Yönü : Tiftik ve et Genel Tanımı : Vücut küçük yapılı, ince ve

Detaylı

Uluslararası Hayvancılık 99 Kongresi, 21-24 Eylül 1999, İzmir

Uluslararası Hayvancılık 99 Kongresi, 21-24 Eylül 1999, İzmir ÇİNE ÇAPARI, ÇİNE TİPİ VE MENEMEN x ÇİNE TİPİ (F 1 ) KUZULARDA KİMİ BESİ VE KESİM ÖZELLİKLERİ Orhan KARACA 1 İbrahim CEMAL Okan ATAY ÖZET Bu araştırma Çine Çaparı (ÇÇ), Çine Tipi (ÇT; sentetik yerel) ve

Detaylı

Anadolu'ya özgü olan bu ırk, tüm dünyada da Ankara Keçisi (Angora goat) olarak tanınmaktadır.

Anadolu'ya özgü olan bu ırk, tüm dünyada da Ankara Keçisi (Angora goat) olarak tanınmaktadır. Ankara Keçisi tiftik verimiyle diğer keçilerden ayrılan, Orta Asya'da tarih sahnesine çıkmış, günümüzden 7-8 yüzyıl önce, Türklerin Anadolu'ya gelirken beraberlerinde getirdikleri bir keçi ırkıdır. Türklerin

Detaylı

Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi

Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi Ankara Üniv Vet Fak Derg, 59, 129-134, 2012 Ankara keçilerinde süt verimi ve oğlaklarda büyümeye etkisi Halil EROL 1, H. İbrahim AKÇADAĞ 1, Necmettin ÜNAL 2, Halil AKÇAPINAR 2 1 Lalahan Hayvancılık Merkez

Detaylı

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede

Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede BESİLİK BÜYÜKBAŞ SIMMENTAL (SİMENTAL) Simental sığır ırkının anavatanı İsviçre dir. Simental hem süt ve hemde etçi olmalarından dolayı kombine bir sığır ırkıdır. Dünyada bir çok ülkede yetiştirilmektedir.

Detaylı

Ferhan Hoştürk Kaygısız * The Intermediar Margins of Slaughtered Cattles and Cattle Meat at İstanbul Livestock Market

Ferhan Hoştürk Kaygısız * The Intermediar Margins of Slaughtered Cattles and Cattle Meat at İstanbul Livestock Market İSTANBUL DA KASAPLIK SIĞIR VE SIĞIR ETİ PAZARLAMASINDA ARACI MARJLARI Ferhan Hoştürk Kaygısız * The Intermediar Margins of Slaughtered Cattles and Cattle Meat at İstanbul Livestock Market Summary: In this

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(7): 577-582, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Kastamonu İli Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliğinin

Detaylı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi. Đmge Đ. TOKBAY. Adnan Menderes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı iii ÖZET Yüksek Lisans Tezi AYDIN EKOLOJĐK KOŞULLARINDA FARKLI EKĐM ZAMANI VE SIRA ARALIĞININ ÇEMEN (Trigonella foenum-graecum L.) ĐN VERĐM VE KALĐTE ÖZELLĐKLERĐNE ETKĐSĐ Đmge Đ. TOKBAY Adnan Menderes

Detaylı

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme

Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğum Sonrası (post-natal) Büyüme Doğumdan ergin çağa kadar olan büyümedir. Neonatal (yeni doğan) dönemi Infancy (yavru) dönemi Puberty (ergenlik) dönemi Adölesan (gençlik) dönemi Adult (erginlik) dönemi

Detaylı

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ

YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ YARASA VE ÇİFTLİK GÜBRESİNİN BAZI TOPRAK ÖZELLİKLERİ ve BUĞDAY BİTKİSİNİN VERİM PARAMETRELERİ ÜZERİNE ETKİSİ TARIMSAL YAPILAR VE SULAMA ANABİLİM

Detaylı

Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri*

Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri* Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg. 2016, 56 (1) 20-24 Araştırma Makalesi / Research Article Yarı Entansif Koşullarda Yetiştirilen Şam Keçileri ile Kilis x Kıl Keçisi Melez Genotipinin Süt ve Döl Verim Özellikleri*

Detaylı

Ezgi KARA*, Murat ÇİMEN**, Servet KAYA*, Ümit GARİP*, Mehmet ŞAHİNSOY*

Ezgi KARA*, Murat ÇİMEN**, Servet KAYA*, Ümit GARİP*, Mehmet ŞAHİNSOY* ISSN: 2148-0273 Cilt 1, Sayı 2, 2013 / Vol. 1, Issue 2, 2013 Hakkari İlinde Yetiştirilen Yerli Kıl Keçilerden Elde Edilen Sütlerde Toplam Yağ ve Protein Seviyelerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının

Detaylı

The Growth Traits of Bafra Sheep (Chios x Karayaka B1) at Kazım Karabekir Agriculture Centre

The Growth Traits of Bafra Sheep (Chios x Karayaka B1) at Kazım Karabekir Agriculture Centre Van Vet J, 2015, 26 (2) 93-99 Van Veterinary Journal http://vfdergi.yyu.edu.tr ISSN: 2149-3359 Original Article e-issn: 2149-8644 The Growth Traits of Bafra Sheep (Chios x Karayaka B1) at Kazım Karabekir

Detaylı

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİGA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ DERS İÇERİKLERİ

T.C. ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ BİGA MESLEK YÜKSEKOKULU MÜDÜRLÜĞÜ DERS İÇERİKLERİ BÖLÜM: Bitkisel ve Hayvansal Üretim T.C. PROGRAM: Büyük ve Küçükbaş Hayvan Yetiştiriciliği I. YARIYIL 00101 Matematik I (2 0 2), Sayılar, Cebir, Denklemler ve Eşitsizlikler, Fonksiyonlar, Logaritma, Trigonometri,Geometri

Detaylı

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1

Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 BİTKİ KORUMA BÜLTENİ 2009, 49(4): 183-187 Bazı aspir genotiplerinin pas hastalığına karşı reaksiyonları hakkında ön çalışma 1 Selin KALAFAT 2 Aziz KARAKAYA 2 Mehmet Demir KAYA 3 Suay BAYRAMİN 3 SUMMARY

Detaylı

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması Rıdvan KOÇYİĞİT Atatürk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi Zootekni

Detaylı

Elazığ İli Karakoçan İlçesinden Elde Edilen Sütlerde Yağ ve Protein Oranlarının AB ve Türk Standartlarına Uygunluklarının Belirlenmesi

Elazığ İli Karakoçan İlçesinden Elde Edilen Sütlerde Yağ ve Protein Oranlarının AB ve Türk Standartlarına Uygunluklarının Belirlenmesi ISSN: 2148-0273 Cilt 1, Sayı 2, 2013 / Vol. 1, Issue 2, 2013 Elazığ İli Karakoçan İlçesinden Elde Edilen Sütlerde Yağ ve Protein Oranlarının AB ve Türk Standartlarına Uygunluklarının Belirlenmesi Muhammet

Detaylı

BAFRA KOYUNUNUN (SAKIZ KARAYAKA G 1 ) KAZIM KARABEKİR TARIM İŞLETMESİ ŞARTLARINDA DÖL VERİMİ, YAŞAMA GÜCÜ VE BÜYÜME ÖZELLİKLERİ

BAFRA KOYUNUNUN (SAKIZ KARAYAKA G 1 ) KAZIM KARABEKİR TARIM İŞLETMESİ ŞARTLARINDA DÖL VERİMİ, YAŞAMA GÜCÜ VE BÜYÜME ÖZELLİKLERİ T.C. KAFKAS ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BAFRA KOYUNUNUN (SAKIZ KARAYAKA G 1 ) KAZIM KARABEKİR TARIM İŞLETMESİ ŞARTLARINDA DÖL VERİMİ, YAŞAMA GÜCÜ VE BÜYÜME ÖZELLİKLERİ Arş. Gör. Serpil IŞIK

Detaylı

KOYUNLARIN BESLENMESİ

KOYUNLARIN BESLENMESİ KOYUNLARIN BESLENMESİ Dr. Ahmet Hamdi AKTAŞ Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü, KONYA Buğday ile koyun gerisi oyun Mera ile koyun gerisi oyun Biz de koyunlarımızı böyle kaliteli meralarda

Detaylı

önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ

önemli yer tutmaktadır. Çünkü Türkiye'nin coğrafi şartları, arazi durumu ve tarımsal ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ Selçuk Üniversitesi Vet. Fak. Dergisi özel Sayı (51.- 59), 19.84 ORTA ANADOLU'DA KOYUN YETİŞTİRiCİLİGİ VE EKONOMİK ÖNEMİ Doç. Dr. Halil AKÇAPINAR* Koyun yetiştiriciliği dünyanın bütün ülkelerinde, hayvancılık

Detaylı

KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ

KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS TEZİ 2014-YL-020 KOYUNLARDA STRESLE İLGİLİ BAZI FİZYOLOJİK PARAMETRELERİN MEVSİMSEL DEĞİŞİMİ Elif YORULMAZ Tez Danışmanı:

Detaylı

BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES

BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES MAKALE BALIK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE STRES Ercan KÜÇÜK - SUMAE Giriş Organizma seviyesinde stres ilk olarak insanlar dahil tüm memelilerin, uyarıcıların farklı oranlardaki uyarılarına genel tepkisi olarak (Selye,

Detaylı

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ

T.C...İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ T.C. İLİ..İLÇESİ SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI BAŞKANLIĞI KOYUNCULUK PROJESİ..-2003 İÇİNDEKİLER I- PROJENİN ÖZETİ II- III- IV- PROJENİN GEREKÇESİ PROJENİN AMACI PROJE KAPSAMINA GİRECEK KÖYLER VE

Detaylı

(Some morphological traits of Kilis, Norduz and Honamlı indigenous goats breeds) Geliş Tarihi: Kabul Tarihi:

(Some morphological traits of Kilis, Norduz and Honamlı indigenous goats breeds) Geliş Tarihi: Kabul Tarihi: KİLİS, NORDUZ VE HONAMLI KEÇİLERİNDE BAZI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg. 2011, 51 (2) 81-92 KİLİS, NORDUZ VE HONAMLI KEÇİLERİNDE BAZI MORFOLOJİK ÖZELLİKLER* (Some morphological traits

Detaylı

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi

Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi Türk Tarım Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi, 3(4): 164-170, 2015 Türk Tarım - Gıda Bilim ve Teknoloji Dergisi www.agrifoodscience.com Türk Bilim ve Teknolojisi Kıl Keçi ve Saanen x Kıl Keçi Melezlerinin

Detaylı

HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ. Dr. Bekir ANKARALI Daire Başkanı 06.03.2014

HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ. Dr. Bekir ANKARALI Daire Başkanı 06.03.2014 HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ Dr. Bekir ANKARALI Daire Başkanı 06.03.2014 1 HALK ELİNDE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN ISLAHI ÜLKESEL PROJESİ Halk elinde yetiştirilmekte olan küçükbaş hayvanların

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18 (33): (2004) 17-22 KONYA YÖRESİNDE FARKLI EKİM ZAMANLARINDA YETİŞTİRİLEN BAZI HAVUÇLARDA KALİTE Tahsin SARI 1 Mustafa PAKSOY 2 1 Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü,

Detaylı

Çiftlik hayvanları endüstrisinin yapısı elit Çok yönlü ticari Kantitatif genetik formulleri özeti Temel genetik: Genel öneri: Genellikle iki yönlü tablo kullanılır Sorular sorudaki probleme ilişkin verilen

Detaylı

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3

Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:2008 Cilt:17-3 ÇUKUROVA DA YAPRAKPİRELERİNİN [ASSYMETRESCA DECEDENS (PAOLI) VE EMPOASCA DECIPIENS PAOLI.(HOMOPTERA:CICADELLIDAE)] PAMUK BİTKİSİNDEKİ POPULASYON DEĞİŞİMLERİ* The Population Fluctuations of Leafhoppers

Detaylı

Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması

Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması ISSN: 2148-0273 Cilt 6, Sayı 1, 2018 Vol. 6, Issue 1, 2018 Elazığ İlinden İlkbahar ve Kış Mevsimlerinde Elde Edilen İnek Sütlerinde Bazı Biyokimyasal Parametrelerin Karşılaştırılması Şeymanur ENGİN 1,

Detaylı

Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması

Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması YYÜ VET FAK DERG (2007), 18(1):29-36 ORİJİNAL MAKALE Renkli Tiftik Keçisi ve Ankara Keçisi x Renkli Tiftik Keçisi F 1 Oğlaklarında Yaşama Gücü ve Büyüme Performanslarının Araştırılması Fuat ODABAŞIOĞLU

Detaylı

ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM-TÜKETİM DURUMU

ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM-TÜKETİM DURUMU ANKARA İLİ ELEKTRİK ÜRETİM- DURUMU Yusuf BAYRAK TEİAŞ APK Dairesi Başkanlığı Türkiye elektrik sistemi tümleşik bir sistemdir. Bölgelerin veya illerin coğrafi sınırları ile elektrik sistemi işletme bölgelerinin

Detaylı

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü

Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri. Merve Güçlü Beden Eğitimi Öğretmenlerinin Kişisel ve Mesleki Gelişim Yeterlilikleri Hakkındaki Görüşleri Merve Güçlü GİRİŞ Öğretme evrensel bir uğraştır. Anne babalar çocuklarına, işverenler işçilerine, antrenörler

Detaylı

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014

BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU. Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014 BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK ARAŞTIRMALARI ÇALIŞMA GRUBU Önder SÖZEN Koordinatör 19.03.2014 SUNU PLANI Çalışma Grubu Bağlı Enstitüler/İstasyonlar Dünya ve Türkiye de Büyükbaş Hayvancılık Verileri Devam Eden, Sonuçlanan,

Detaylı

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR

ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ. Murat ÇAĞLAR vii ÖZET OTOMATİK KÖKLENDİRME SİSTEMİNDE ORTAM NEMİNİN SENSÖRLERLE HASSAS KONTROLÜ Murat ÇAĞLAR Yüksek Lisans Tezi, Tarım Makinaları Anabilim Dalı Tez Danışmanı: Doç. Dr. Saadettin YILDIRIM 2014, 65 sayfa

Detaylı

TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI

TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI T.C. NAMIK KEMAL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS SEMİNERİ TEKİRDAĞ İLİNDE KABA YEM ÜRETİMİ VE İHTİYACI KARŞILAMA ORANI Abdurrahman ERDOĞAN ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI DANIŞMAN: DOÇ. DR. FİSUN

Detaylı

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com

Akın Pala, akin@comu.edu.tr. http://akin.houseofpala.com Akın Pala, akin@comu.edu.tr http://akin.houseofpala.com 1 Küçükbaş Hayvan Yetiştirme 2 3 Kaç tür koyun var, verimlerine göre Etçi ırklar, Sütçü ırklar, Yapağıcı ırklar 4 Kaç tür koyun var, anatomi Yurdumuzda

Detaylı

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ

TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ TÜRKİYE DE KÜÇÜKBAŞ HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ Türkiye`de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin özel bir yeri vardır. Çünkü koyun ve keçiler verimsiz meralarla nadas, anız ve bitkisel üretime uygun olmayan, başka

Detaylı

Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri

Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri Cilt 1, Sayı 1, 2013 / Vol. 1, Issue 1, 2013 Tunceli İli Pertek İlçesinden Elde Edilen Akkaraman Koyunu ve Yerli Kıl Keçi Sütlerinde Temel Lezzet Parametreleri Ceren ÇALPUCU*, Murat ÇİMEN**, Tolga İNAL*,

Detaylı

ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM

ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 2.ÜLKEMĠZ SÜT HAYVANCILIĞINDA MEVCUT DURUM ULUSAL SÜT KONSEYĠ ARAġTIRMA VE DANIġMA KURULU SÜT SEKTÖRÜ 2010 YILI GENEL DEĞERLENDĠRME RAPORU 1.GĠRĠġ Ülkelerin teknolojik alanda hızlı gelişmeleri, ülkede yaşayan bireylerin sağlıklı ve yeterli beslenmeleri

Detaylı

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler : TÜRKİYE NİN İKLİMİ İklim nedir? Geniş bir bölgede uzun yıllar boyunca görülen atmosfer olaylarının ortalaması olarak ifade edilir. Bir yerde meydana gelen meteorolojik olayların toplamının ortalamasıdır.

Detaylı

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN

Sakız Koyunu. Prof.Dr.. Orhan KARACA. Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN Sakız Koyunu Prof.Dr.. Orhan KARACA Adnan Menderes Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Zootekni Bölümü, AYDIN SAKIZ Türkiye ve Yunanistan ın ortak ırkıdır Adını, İzmir in Çeşme ilçesine komşu olan Yunanistan

Detaylı

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK

RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ. Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK RATLARDA ANNE YOKSUNLUĞU SENDROMUNA ZENGĠNLEġTĠRĠLMĠġ ÇEVRENĠN ETKĠSĠ Serap ATA, Hülya İNCE, Ömer Faruk AYDIN, Haydar Ali TAŞDEMİR, Hamit ÖZYÜREK Hayatın erken döneminde ebeveyn kaybı veya ihmali gibi

Detaylı

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ

CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ CEPHE KAPLAMA MALZEMESİ OLARAK AHŞAPTA ORTAM NEMİNİN ETKİSİ Öğr. Gör. Hakan ÜNALAN (Anadolu Üniversitesi Engelliler Entegre Yüksekokulu) Yrd. Doç. Dr. Emrah GÖKALTUN (Anadolu Üniversitesi Mimarlık Bölümü)

Detaylı

Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri

Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri Hayvansal Üretim 54(1): 30-37, 2013 Araştırma Makalesi Yetiştirici Koşullarında Kıl, Saanen x Kıl ve Alpin x Kıl Melezi Oğlaklarda Büyüme-Gelişme ve Yaşama Gücü Özellikleri Özdal Gökdal*, Okan Atay, Ali

Detaylı

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ KKTC YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ BASKETBOL OYUNCULARININ DURUMLUK VE SÜREKLİ KAYGI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ Edim MACİLA BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR PROGRAMI YÜKSEK LİSANS TEZİ LEFKOŞA,

Detaylı

Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı

Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı Islah Stratejileri ve Türkiye Ulusal Sığır Islah Programı Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Islah Stratejileri Saf yetiştirme Melezleme a) Birleştirme

Detaylı

Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu

Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu Tekirdağ Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliğine Üye İşletmelerin Gelişim Süreci ve Bugünkü Durumu U.İşcan 1 M.Özder 2 A.R.Önal 2 1 Türkoğlu İlçe Tarım Müdürlüğü, Kahramanmaraş 2 Namık Kemal Üniversitesi,

Detaylı

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu

Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Edirne İlinde Elde Edilen Sütlerin Dünya Sağlık (Who) Standartlarına Uygunluğu Sabri TÜZÜN 1, Murat ÇİMEN 1*, İsa BAŞ 1, Yusuf DEMİR 1, Mehmet KOTAN 1, Maas TAYFUR 1 Özet Bu çalışma ile Edirne ilinden

Detaylı

ZOOTEKNİ (VETERİNER) ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI

ZOOTEKNİ (VETERİNER) ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI ZOOTEKNİ (VETERİNER) ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI I. YARIYIL D. KODU DERİN ADI Z/ Teo. Uyg. Top. Kredi VZD 101 Uzmanlık Alan Dersi Z 8 0 8 0 9 VZD 102 Tez Hazırlık Çalışması Z 0 1 1 0 1 eçmeli Dersler(eçmeli

Detaylı

06.08.2012 250 BAŞ DAMIZLIK SAANEN KEÇİSİ ÖN FİZİBİLİTE RAPORU. Nihal GÜVEN Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi/Zooteknist nihalguven@outlook.

06.08.2012 250 BAŞ DAMIZLIK SAANEN KEÇİSİ ÖN FİZİBİLİTE RAPORU. Nihal GÜVEN Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi/Zooteknist nihalguven@outlook. 06.08.2012 250 BAŞ DAMIZLIK SAANEN KEÇİSİ ÖN FİZİBİLİTE RAPORU Nihal GÜVEN Tarım Danışmanı Ziraat Mühendisi/Zooteknist nihalguven@outlook.com Saanen Keçisi; Dişi Saanenler %3-4 yağ içeren süt sağlarlar.

Detaylı

Hissedilen Sıcaklık Hissedilen Sıcaklık, termometrenin ölçtüğü aktüel fiziksek hava sıcaklığından farklı olarak, insan vücudunun hissettiği, algıladığı sıcaklıktır. Bu sıcaklık, iklimsel çevre, giysilerin

Detaylı

Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri

Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri Sığır İşletmelerini Planlama İlkeleri Prof.Dr. Selahattin Kumlu Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Antalya Tanım İşletme, gerek duyulan ekonomik mal ve hizmetleri üretmek ve/veya pazarlamak,

Detaylı

Siyahbaşlı Merinos (Alman Siyahbaşlı Et x Karacabey Merinosu G 1 ) Koyunların Döl Verimi, Kuzularda Büyüme ve Yaşama Gücü Özellikleri

Siyahbaşlı Merinos (Alman Siyahbaşlı Et x Karacabey Merinosu G 1 ) Koyunların Döl Verimi, Kuzularda Büyüme ve Yaşama Gücü Özellikleri Hayvansal Üretim 50(2): 1-8, 2009 Araştırma Makalesi Siyahbaşlı Merinos (Alman Siyahbaşlı Et x Karacabey Merinosu G 1 ) Koyunların Döl Verimi, Kuzularda Büyüme ve Yaşama Gücü Özellikleri Ayhan Ceyhan 1*,

Detaylı

Prof.Dr.Serap GÖNCÜ Ç.Ü. Ziraat Fak. Zootekni Böl.

Prof.Dr.Serap GÖNCÜ Ç.Ü. Ziraat Fak. Zootekni Böl. TÜRKİYE KÜLTÜR IRKI VE KÜLTÜR IRKI X YERLİ IRK MELEZLERİNDE BESİ PERFORMANSI ÜZERİNDE YAPILAN ARAŞTIRMALAR Prof.Dr.Serap GÖNCÜ Ç.Ü. Ziraat Fak. Zootekni Böl. Türkiyede sığır ırkları Her şeyin yeniden planlanarak

Detaylı

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ *

FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * Ç.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü Yıl:8 Cilt17-3 FARKLI SICAKLIKLARIN AVCI BÖCEK SCYMNUS SUBVILLOSUS (GOEZE) (COLEOPTERA: COCCINELLIDAE) UN ERGİN ÖNCESİ DÖNEMLERİNİN ÖLÜM ORANLARINA ETKİLERİ * The Effect Of

Detaylı

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA

T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 20142012 YILI ALANSAL YILI YAĞIŞ YAĞIŞ DEĞERLENDİRMESİ MAYIS 2015-ANKARA T.C. ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANLIĞI Meteoroloji Genel Müdürlüğü 2014

Detaylı

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI

TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI TÜRKİYE TOHUMCULUK SANAYİSİNİN GELİŞİMİ VE HEDEFLERİ İLHAMİ ÖZCAN AYGUN TSÜAB YÖNETİM KURULU BAŞKANI MART 2011 Tohumculuk Sanayisi Nedir? Tohumculuk Hangi İş ve Aşamalardan Oluşur? Tohumculuk İçin AR-GE

Detaylı

SÜT KOYUNCULUĞUNDA LAKTASYON EĞRİSİ MODELLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ. Researchıng the Lactatıon Curve Modelles of Producıng Sheep Mılk

SÜT KOYUNCULUĞUNDA LAKTASYON EĞRİSİ MODELLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ. Researchıng the Lactatıon Curve Modelles of Producıng Sheep Mılk SÜT KOYUNCULUĞUNDA LAKTASYON EĞRİSİ MODELLERİNİN KARŞILAŞTIRMALI OLARAK İNCELENMESİ Researchıng the Lactatıon Curve Modelles of Producıng Sheep Mılk Funda ÇOBAN Zootekni Anabilim Dalı G.Tamer KAYAALP Zootekni

Detaylı

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE KÜMES ISI POMPALARI

YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE KÜMES ISI POMPALARI YENİLENEBİLİR ENERJİ İLE M A KÜMES ISI POMPALARI ENERJİ SİSTEMLERİ A.Ş. İsmindeki (Can-inovate) inovasyon ruhu ile hareket eden şirketimiz, 1965 yılından beri elektronik, IT, haberleşme, enerji, inşaat,

Detaylı

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ

T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ISPARTA İLİ KİRAZ İHRACATININ ANALİZİ Danışman Doç. Dr. Tufan BAL YÜKSEK LİSANS TEZİ TARIM EKONOMİSİ ANABİLİM DALI ISPARTA - 2016 2016 [] TEZ

Detaylı

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma Meteoroloji IX. Hafta: Buharlaşma Hidrolojik döngünün önemli bir unsurunu oluşturan buharlaşma, yeryüzünde sıvı ve katı halde farklı şekil ve şartlarda bulunan suyun meteorolojik faktörlerin etkisiyle

Detaylı

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ DERGİSİ, 2005, 18(2), 285-290 KAHRAMANMARAŞ KOŞULLARINDA DEĞİŞİK KIŞLIK MERCİMEK (Lens culinaris Medic.) ÇEŞİTLERİNDE VERİM VE VERİM ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Detaylı

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) KONYA İLİNDE KIRMIZI ET FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER

S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (2004) KONYA İLİNDE KIRMIZI ET FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER S.Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi 18(34): (24) 35-4 KONYA İLİNDE KIRMIZI ET FİYATLARINDAKİ GELİŞMELER Arzu KAN Mithat DİREK Selçuk Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Tarım Ekonomisi Bölümü,Konya ÖZET Bu çalışmada,

Detaylı

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar)

Üniversitesi, Ziraat Fakultesi, Bahçe Bitkileri Bolumu Balcalı, Adana. (Sorumlu Yazar) VII. Bahçe Ürünlerinde Muhafaza ve Pazarlama Sempozyumu, 04-07 Ekim 2016 ISSN: 2148-0036 Yıl /Year: 2017 Cilt(Sayı)/Vol.(Issue): 1(Özel) Sayfa/Page: 9-14 Araştırma Makalesi 1Çukurova Üniversitesi, Ziraat

Detaylı

Muş Bölgesinde Yetiştirilen Saanen Oğlaklarının Büyüme Performansı ve Yaşama Gücü

Muş Bölgesinde Yetiştirilen Saanen Oğlaklarının Büyüme Performansı ve Yaşama Gücü Araştırma Makalesi / Research Article Iğdır Üni. Fen Bilimleri Enst. Der. / Iğdır Univ. J. Inst. Sci. & Tech. 1(2): 125-131, 2011 Iğdır Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi Iğdır University Journal

Detaylı

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ Arş. Gör. Atilla KESKİN 1 Arş.Gör. Adem AKSOY 1 Doç.Dr. Fahri YAVUZ 1 1. GİRİŞ Türkiye ekonomisini oluşturan sektörlerin geliştirilmesi

Detaylı

Siyah Alaca Sığırlarda Kuruda Kalma Süresi, Servis Periyodu ve İlkine Buzağılama Yaşı ile Bazı Süt Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler

Siyah Alaca Sığırlarda Kuruda Kalma Süresi, Servis Periyodu ve İlkine Buzağılama Yaşı ile Bazı Süt Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler Ulud. Üniv. Zir. Fak. Derg., (2004) 18(1): 69-79 Siyah Alaca Sığırlarda Kuruda Kalma Süresi, Servis Periyodu ve İlkine Buzağılama Yaşı ile Bazı Süt Verim Özellikleri Arasındaki İlişkiler Serdar DURU *

Detaylı

DUFED 4(2) (2015) 77-82

DUFED 4(2) (2015) 77-82 DUFED 4(2) (2015) 77-82 Dicle Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi dergi anasayfa: http://www.dufed.org Tek melez mısır genotiplerinin Diyarbakır şartlarındaki performanslarının belirlenmesi Determination

Detaylı